T. B. M. M. B: 121 20 . 6 . 1987 O : 2 aslî görevleri vardır, bu aslî

advertisement
T. B. M. M.
B : 121
aslî görevleri vardır, bu aslî görevlerin dışında âdeta
çevre sorunları bir angarya telakkıi ©dilmektedir.
Bunun için, öncelikle bütün bu çevre sorunları­
nın ıtek elde toplanmasını öneriyoruz, icracı bakan­
lıklar çevre ile ilgili görevleri biraz evvel de arz etıtiğim gibi, bir ıkülfet, bir mecburiyet olarak kabul
etmekte, üretim politikalarının yan faaliyetleri ola­
rak uygulama yapmakta ve mümkün mertebe' uygu­
lamayı ve bu konuda karar almayı ertelemektedirler
ve dolayısıyla ranta'bl bir çatışma verem emektedirler.
Hepsinin, bu konuyu benimseyen Çevre Genel Mü­
dürlüğü bünyesinde toplanmasını öneriyorum.
Çağımızda sorunlarımıza yenıi sorunlar eklenmek­
te, var olan sorunların boyutları gittikçe genişlemek­
tedir. Bundan 20 - 30 yıl önce nüfus artışı bir so­
run değilken, şimdi üzerinde en çok düşünülen, plan­
lar yapılan bir konu olmuştur. Endüstrinin gelişmesiy­
le ortaya çıkan problemler, az gelişen ülkelerde bile
[bazı tedbirlerin alınmasını zorunlu kılmaktadır. Çev­
re kirlenmeleri, doğal varlıkları, doğal dengeyi teh­
dit ©der boyutlara ulaşmıştır.
Toprağın, suyun ve havanın kirlenmesi ve haya­
tın bu üç unsurunun birbiriyle olan sıkı bağlantısı,
toprakların verimsizleşmesine, fauna ve floranın za­
yıflamasına, dünyamızın çölleşmeye doğru gitmesine
neden olmaktadır. Kısacası, açlık, enflasyon, işsiz­
lik, enerji açığı yanında, çevre sorunları da önümüz­
de insanlığı en çok uğraştıran problemler arasında
yer almaktadır.
İnsanın sağlığı, düzenli ve mutlu olması, içinde
yaşadığı çevrenin temi» olması ve doğadaki denge­
nin bozuîmamasıyla çok yakından ilişkilidir. Doğal
dengenin bozulmasına en çok insanoğlunun kendisi
sebep olmaktadır. Bu dengenin bozulmasından en
çok zarar gören de, yine insanoğlunun kendisidir.
Öyle ise, insan yaşamını böylesine etkileyen ve ha­
yatının bir parçası olan doğaya saygılı olması gere­
kir. Doğaya saygılı olmaksa, doğa bilinciyle başlar
ve doğanın dengesini bozmamaya gayret etmekle ken­
disini gösterir.|
Ülkemizde nüfus hızla artmakta, diğer alanlarda
olduğu gibi, sanayi de gittikçe gelişmekte, bunlara
bağlı olarak çevre sorunları büyük önem kazanmak­
tadır. Çevre sorunları, ekonomiden politikaya ve
uluslararası ilişkilere kadar uzanan önemli bir konu
olmaktadır. Bu nedenle, çevre değerlerini koruma­
nın, hayayı, suyu, toprağı, yani hayatın üç temel
unsurunu korumak olduğunu unutmadan, çevreyi bir
bütün olarak değerlendirmek zorundayız.
— 244
20 . 6 . 1987
O:2
Tutarlı ve gerçekçi kuruluklarımızın yürütmekte
olduğu çevreyi koruma ve çevre sorunlarını çözüme
ulaştırma çalışmaları, sorunları ortaya koymak, ka­
muoyuna mal etmek ve çözüm yollarını göstermek­
le başlamaktadır.
Çevre sorunlarının büyük bir bölümü doğanın yan­
lış ve kötü kullanılması sonucu tabiî dengenin bozul­
masıyla ilgilidir. Öyleyse, doğanın temel unsurları
hava, su ve toprakta görülen sorunlar, önemli çevre
sorunlarıdır. Havada, suda ve toprakta yaşayan can­
lılara zarar veren bütün bu sorunlar, önemli sorun­
lardır.
Sonuç olarak; hava kirliliği, su kirliliği, toprak
üzerindeki olumsuz işlemler, flora ve faunayı tahrip
eden etkenler, yanlış ve plansız enerji kullanımı, ka­
tı artıklar ile pastisitlerin kirletici, çevreyi bozucu ve
yok edici tesirleri, daha geniş anlamıyla çevremizi ve
dünyamızı, gittikçe artan bir hayatiyetsizliğe, çölleş­
meye götüren en Önemli sorunlardır. Buna hızla artan
nüfus ve ihtiyaçlar da eklenirse, geleceğe mutlu bir
gözle bakabilmemiz, ancak çok ciddî önlemlerin alın­
masıyla mümkün olacaktır.
Geleceğin bu büyük tehlikesini gören, sorunları
açıkça ortaya koyan, önlemler için ilgilileri uyaran,
başta Türkiye Çevre Sorunları Vakfı ve bilimsel ku­
ruluşlarımız olmak üzere, tüm kuruluş ve kişileri, ba­
sın ve yayın organlarını bu hususta daha gayretli
çalışmaya davet ediyoruz.
Havası ve suyu temiz, toprağı bozulmamış, çoraklaşmamış ve çölleşmemiş, güzel, temiz, canlı, yeşil,
gürültüsüz ve sağlıklı bir çevre, hepimizin en büyük
isteği; insanlığın geleceğe huzurla ve güvenle bakabil­
mesinin en büyük güvencesidir.
Bütün bu hususları temin etmek için hazırlanacak
olan tüm kanun tasarılarının burada kanunlaşması
'bizim de arzumuzdur; ancak bütün bu yasaları tatbik
edecek, gerekli cezaları kesecek, takip edecek organ,
(biraz evvel saymış olduğum dokuz, on bakanık ve
kuruluş olmamalıdır; bu yetki bir tek elde toplanmalı­
dır.
Yüce Meclise saygılar sunarım. (DSP sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN — Teşekkür ederim Sayın Yıldırım.
Şansı adına Sayın Türkân Arıkan, buyurun efen­
dim.
TÜRKÂN TURGUT ARIKAN (Edirne) — Sa­
yın Başkan, değerli milletvekilleri; yasa tasarısını
okuduktan sonra, şu öneriyi yapmak için söz aldım:
Download