TÜSøAD SANAYø, HøZMETLER VE TARIM KOMøSYONU

advertisement
TÜRK SANAYøCøLERø VE øùADAMLARI DERNEöø
TÜSøAD
SANAYø, HøZMETLER VE TARIM KOMøSYONU BAùKANI
DR. ERDAL KARAMERCAN’IN
BÖLGESEL øNOVASYON MERKEZLERø PROJESø
TANITIM TOPLANTISI
AÇILIù KONUùMASI
6 Ocak 2008
Ceylan Intercontinental Oteli, østanbul
Saygıde÷er Konuklar, De÷erli Basın Mensupları,
TÜSøAD, TÜRKONFED, TÜSøAD-Sabancı Üniversitesi Rekabet Forumu ve Ulusal
ønovasyon Giriúimi tarafından yürütülen ve ülkemizdeki en kapsamlı inovasyon ata÷ını
baúlatan “Bölgesel ønovasyon Merkezleri” projemizin ve raporumuzun tanıtım toplantısına
hoúgeldiniz.
Sürdürülebilir bir büyüme için, makro ekonomik istikrar úarttır. Ancak, bunun için, ulusal
düzeyde alınacak makro kararların, bölgesel ve sektörel düzeyde belirlenecek mikro
politikalarla mutlak surette desteklenmesi gerekmektedir. Bu nedenle, bölgesel ve sektörel
yapıların ortaya konularak, bölge-sektör ba÷lamında avantajlarımızın, potansiyellerimizin ve
oluúturulması gereken politikaların belirlenmesi, yüksek ve sürdürülebilir bir büyüme için son
derece önemlidir.
Uzun vadede zayıf olan bölgelerde büyümeyi sa÷layabilmek ve geliri artırabilmek için de,
fiziki ve beúeri kaynaklara yatırım yapmak ve bölgelerin tümünün rekabet gücünü artırmak
gereklidir. Bu, ulaúım, sa÷lık, e÷itim, enerji, telekomünikasyon ve bilgi teknolojileri gibi
temel altyapıların iyileútirilmesi; Ar-Ge ve inovasyon altyapı ve desteklerinin yükseltilmesi;
bölge ekonomisinin ihtiyaçlarına göre iú gücü piyasasının, özellikle e÷itim yoluyla de÷iúen
ekonomik koúullara adapte olmasının sa÷lanması ile mümkün olabilir. Ayrıca, baúta KOBø’ler
olmak üzere yatırım destekleri de dahil olarak iúletmelerin geliútirilmesi ve bölgelerin ve
úehirlerin cazibelerinin yeni iú imkanları için artırılması da gerekmektedir.
De÷erli Katılımcılar,
Ülkemizin, 1995-2005 yılları arasında dıúa açık büyümede sa÷ladı÷ı baúarının en önemli
faktörlerinden biri, sanayileúmeyi tüm yurt sathına yayması, sadece østanbul, øzmir gibi
büyükúehirlerde de÷il, Denizli, Çorum, Gaziantep, Konya gibi illerde de sanayileúmeyi ve
beraberinde dıú pazarlara açılım imkanlarını yaygınlaútırmasıdır.
Önümüzdeki döneme baktı÷ımız zaman da, özellikle, 2009 ile AB üyelik hedefimizin
bulundu÷u 1 Ocak 2014 yılları arasında olmak üzere, büyüme stratejimizin en önemli aya÷ını,
inovasyona dayalı üretimin ülke sathına yayılması oluúturmalıdır. Bugün, tüm dünyada ve
özellikle Avrupa Birli÷i’nde bölgesel geliúmenin en önemli araçlarından biri olarak
inovasyon, yani yenilikçilik ön plana çıkmakta ve AB yapısal fonlarının büyük bir bölümü,
araútırma-geliútirme ve inovasyona ayrılmaktadır.
Günümüzde, sadece ucuz maliyet ile dünya piyasalarında rekabet edilemeyece÷i gerçe÷i
kabul edilmiú, yeni ve farklı ürün ve üretim süreçleri ile rakiplerin bir adım önüne
geçilebilece÷i, bu alanda yapılan yatırımların çok daha büyük kazanç kaynakları olarak geri
dönece÷i görülmüútür. Araútırma ve geliútirme faaliyetleri ve inovasyon, geliúmekte olan
ülkeler arasında maliyetlerin yüksek oldu÷u ülkemiz için de, hem makro, hem de mikro
düzeyde büyümenin etkin yollarındandır. Bununla birlikte, inovasyon, Avrupa Birli÷i ve
Dünya Ticaret Örgütü normlarının sanayiye verilen teúvikleri kısıtladı÷ı, hatta yasakladı÷ı bir
ortamda, devlet teúviklerinin kabul edilebilir oldu÷u ender alanlardan biridir.
Ancak, herkesin Ar-Ge ve inovasyon alanında çeúitli hazırlıklar yaptı÷ı bir ortamda, rekabet
dünyasında bir adım öne geçebilmek için, bizim de, bu adımları bir an önce atmamız
gerekmektedir. Burada, hız faktörü kilit bir rol oynamaktadır. Bu nedenle, bilim ve
2
teknolojiyi, ekonomik ve toplumsal faydaya dönüútürmek için inovasyon politikalarının
belirlenmesi ve etkin úekilde uygulanması, ekonomik büyüme, istihdam ve rekabet gücü
artıúını hedefleyen ülkemiz için öncelikli bir konu olarak ele alınmalıdır.
Türkiye’nin teknolojik açıdan ilerlemesi, yeniliklere dayanan bir ekonomik büyümeye sahip
olması ise özellikle, KOBø’lerin yenilik yapabilmeleri ve teknolojik yenilenmelerini
gerçekleútirebilmeleri ile mümkündür. Bununla birlikte, yurtiçi ithalat ba÷ımlılı÷ının ve
dolayısıyla cari açı÷ın azaltılması amacıyla, sanayide kullanılan ithal ara girdilerin yurtiçinde
üretilmesini sa÷layacak mekanizmaların geliútirilmesi büyük önem taúımaktadır. Bu
çerçevede, imalat sanayisinin AR-GE faaliyetlerinin yaygınlaútırılması sa÷lanarak, özellikle
yüksek teknolojili ara girdilerin yurtiçinde üretilmesinin mümkün hale getirilmesi
gerekmektedir.
Ülkenin bütün bölgeleri ve her türlü ölçekteki iúletme, teknoloji ve inovasyona dayalı
büyümeden yararlanmalıdır. Bildi÷iniz gibi, ülkemizde teknolojinin ve inovasyonun önemine
inanarak hareket eden kuruluúları ve kiúileri ödüllendirmek üzere TÜBøTAK ve TTGV ile
beraber düzenledi÷imiz Teknoloji Ödülleri’nin sekizincisinde yarıú baúlıyor. Bu sene baúvuru
koúulları ve de÷erlendirme ölçütlerinde yapılan de÷iúikliklerle özellikle KOBø'lerin katılımını
teúvik edecek bir yapıyı amaçladık. Geçmiú senelerdeki baúvurulara baktı÷ımızda özellikle
küçük ve orta boy firmalar ölçe÷inde Anadolu'dan oldukça nitelikli projeler çıktı÷ını
görüyoruz. 8. Teknoloji Ödülleri'nde yeni uygulamamızla beraber daha kapsamlı bir katılımı
hedeflerken, özellikle Anadolu'daki baúarılı projeleri ve dolayısıyla Anadolu’nun teknoloji ve
inovasyon potansiyelini ortaya çıkarmayı arzu ediyoruz.
De÷erli Katılımcılar,
E÷itilmiú insan kaynaklarının eúitsiz da÷ılımı, bölgeler arası eúitsizli÷in önemli nedenlerinden
biridir. Ülkemiz açısından, toplumun büyük bir kesiminin yeterli düzeyde ve kalitede e÷itim
almamıú olması, hem istihdam edilmelerini zorlaútırmakta, hem de istihdam edildikleri
takdirde düúük verim alınmasına neden olmaktadır. Bu nedenle, e÷itim, büyümenin ayrılmaz
bir tamamlayıcı unsuru olarak düúünülmelidir.
Burada, e÷itimin öneminden bahsederken, e÷itim kurumlarında üretilen bilginin ekonomik bir
de÷ere dönüúmesinin önemini de vurgulamak istiyorum. Bugün dünyanın geliúmiú
ülkelerinin, üretilen bilgi ve bu süreçte yer alan insan kaynaklarının, sanayinin ve üretimin
di÷er alanlarında etkili kullanımı ile bu baúarıyı sa÷ladıkları açıktır. Ülkemizin dört bir
yanında kurulmuú bulunan üniversitelerin, bulundukları bölgelerin üretim sürecine ve
dolayısıyla bölgenin genel olarak kalkınmasına katkı sa÷laması, bu e÷itim kurumları ile
sanayinin sıkı iúbirli÷i ile mümkün olacaktır. Üniversite ve sanayinin iúbirli÷i sonucu,
teknolojisi daha yüksek, daha inovatif ürünler dünya pazarlarında da çok daha fazla rekabet
úansına sahip olacaktır.
De÷erli Katılımcılar,
Günümüz rekabet dünyasında bir di÷er önemli yönelim ise kümelenmeler úeklinde kendini
göstermektedir. Yapılan çalıúmalar, kümelenme yaklaúımının rekabet gücünü artırdı÷ını
ortaya koymaktadır. Bununla birlikte, Birleúmiú Milletler Kalkınma Programı tarafından da
kümelenmenin özellikle Türkiye’nin geri kalmıú bölgeleri için de do÷ru bir kalkınma modeli
3
oldu÷u vurgulanmaktadır. ønovasyon odaklı kümelenme yaklaúımı, firmaların rakip olarak
birbirleriyle yarıúmalarının yanı sıra, Ar-Ge, pazarlama, ürün ve üretim süreçlerinin
geliútirilmesi gibi alanlarda ortak davranabilmelerine de imkân hazırlayarak, kümelenme
içindeki firmaları, dıúarıda kalan firmalara oranla rekabette bir adım öne geçirmektedir.
Baúta ABD, Uzakdo÷u ülkeleri ve üyelik hedefimiz bulunan Avrupa Birli÷i ülkelerine olmak
üzere dünyadaki geliúmelere baktı÷ımız zaman, bu alanda pek çok önemli adımlar atıldı÷ını,
Ulusal ønovasyon Stratejilerinin hazırlandı÷ını, kümelenme stratejilerinin dikkate alınarak
bölgesel ve sektörel inovasyon merkezlerinin oluúturuldu÷unu görmekteyiz. Üyelik hedefimiz
bulunan Avrupa Birli÷i’nin Lizbon Stratejisi’nin ana ekseni de; rekabet gücünü artırmak için
araútırma-geliútirmeyi, yenilikçili÷i teúvik ederek ve insana yatırım yaparak bilgiye dayalı bir
ekonomiye geçiúi hızlandırmaktır.
Bu vizyon ile hayata geçirilen Bölgesel ønovasyon Merkezleri Projesi ile hedeflenen, özel
sektör-üniversite-sivil toplum- kamu iúbirli÷i ekseninde, rekabetçi kümelenme modellerinin
dikkate alınması ve seçilen sektörlere yönelik Bölgesel ønovasyon Merkezleri’nin
oluúturularak uluslararası merkezlerle eúleútirmelerinin sa÷lanmasıdır. Bu kapsamda,
TÜSøAD ve TÜSøAD’ın Fransa’daki muadil kuruluúu MEDEF arasında Fransa’daki rekabetçi
sanayi kümelenmesi modeline benzer bir modelin ülkemizde oluúturulması için bir iúbirli÷i
protokolü imzalanmıútır.
Projemiz için ayrıca, TÜBøTAK ile bir iúbirli÷ine gidilmiú ve Bilimsel ve Teknolojik øúbirli÷i
A÷ları ve Platformları Kurma Giriúimi Projeleri Destekleme Programı (øùBAP) kapsamında
destek alınmıútır. Burada, kamunun inovasyon, araútırma geliútirme alanlarında ve özellikle,
sanayi-üniversite-sivil toplum iúbirli÷ine yönelik programların geliútirilmesi konusunda
sa÷lamıú oldu÷u deste÷in artarak sürmesini diliyor, TÜBøTAK’a da bu önemli atılım için
verdikleri deste÷e de teúekkürlerimi sunmak istiyorum.
Hepinize beni dinledi÷iniz için teúekkür ediyor, atılan bu büyük adımın Türkiye’nin
inovasyon alanında hızlı bir ivme kazanması için önemli bir araç olmasını diliyorum.
4
Download