12566_Hayatın Başlangıcı Ve Evrim.docx

advertisement
██ HAYATIN BAŞLANGICIYLA İLGİLİ GÖRÜŞLER= →Hayatın başlangıcı ile ilgili; yaratılış, abiyogenez ve biyogenez olmak üzere →3 görüş ileri sürülmüştür.
**Yaratılış görüşü: →Bu görüşe göre; bütün canlılar doğa üstü bir güç tarafından (Tanrı), birbirinden bağımsız bir şekilde yaratılmışlardır.
→Yaratılış görüşü, mucizelere dayalı bir görüş olduğundan; bilimsel çalışmanın konusu değildir. **Abiyogenez görüşü: →Bu görüşe göre bütün canlılar cansız maddelerden birden bire kendiliğinden oluşmuştur. →Aristo tarafından ileri sürülmüştür. →Aristo’ya göre cansızlarda bulunan aktif öz’ den uygun koşullar olduğunda canlılar oluşur.
→17. yüzyılda Van Helmont; Aristonun bu görüşünü ispatlamak için, kirli gömlek ve buğday tanelerini karıştırmış ve bunları bir hafta bekletmiştir. →Bir ha anın sonunda, ortamda farelerin bulunduğunu gözlemlemiştir. →Abiyogenez görüşü, önce F. Redi daha sonra Pasteur' un yaptığı deneyler sonucunda çürütülmüştür.
Pastör’ün deneyi: →Kaynatılmış et suyunun bulunduğu ağzı açık bir deney kabını bir hafta beklettiğinde içinde bir çok organizmanın bulunduğunu gözlemlemiştir. → Pastör daha sonra aynı deneyi ucu kıvrılmış bir deney kabında denediğinde herhangi bir organizmanın bulunmadığını gözlemlemiştir.
Sonuç: →Böylece Pastör birinci deney kabında çoğalan mikroorganizmaların havadan geldiğini ispatlamıştır. → İkinci deneykabı kıvrımlı olduğundan; kıvrımlı kısımda biriken su damlacıkları organizmaların dışarıdan gelmesini engellemiştir. Biyogenez Görüşü= Bu görüşe göre, bütün canlılar kendilerinden önceki canlılardan oluşmuştur. →Günümüze kadar, biyogenez görüşünü savunanlar yeryüzünde ilk canlının oluşumuyla ilgili →3 farklı hipotez kurmuşlardır. ***Panspermia hipotezi:
→Yeryüzündeki ilk canlının uzaydan geldiğini savunur. →Uzay koşulları canlıların hayatta kalması için uygun olmadığından, bu görüş kabul edilmemiştir.
***Ototrof hipotezi:
→Yeryüzündeki ilk canlının ototrof (kendi besinini sentezleyebilen) bir canlı olduğunu savunur.
→Ototrof canlılar gelişmiş oldukları için birden bire oluşmaları görüşü kabul edilmemiştir.
***Heterotrof hipotezi:
→İlk canlının, cansız maddelerin uzun süren evrimi sonucu oluşan heterotrof bir canlı olduğunu savunur.
→ Bu görüş, bilim otoritelerince kabul edilmiştir.
*Heterotrof hipotezine göre ilk organik bileşikleri
oluşumu (inorganik evrim, kimyasal evrim):
→ Dünyanın ilk atmosferinde H2O, H2, CH4, ve NH3 bulunmaktaydı. CO2 ve O2 yoktu.
→ İlk atmosfer koşullarında, volkanlardan çıkan ısı, güneşten gelen morötesi ışınlar, şimşeklerden meydana elektrik enerjisi veradyoaktif elementlerden meydana gelen ışınların etkisiyle inorganik maddelerden organik bileşikler oluşmuştur.
→ Stanley MİLLER adlı bilim adamı, dünyanın ilk oluşum koşullarının benzerini laboratuar koşullarında oluşturarak, inorganik maddelerden organik madde sentezlenebileceğini ispatladı.
Stanley MİLLER’ in deneyi:
→Stanley MİLLER, hava geçirmez bir kap içine koyduğu, H2O, H2, CH4, ve NH3 gazlarından oluşan bir karışımı, bir hafta boyunca elektrik deşarjına tuttuğunda, başta aminoasit olmak üzere birçok organik bileşiğin oluştuğunu gördü. →Stanley Millerin bu deneyi yapmasındaki amaç: inorganik maddelerden, organik moleküllerin laboratuar koşullarında üretilebileceğini ispatlamaktır.
*İlk Canlıların Oluşumu:
→ Atmosferde oluşan amino asitler ve organik moleküller yeryüzüne düşmüştür.
→Su ortamına düşen aminoasitler, tepkimeye girerek proteinleri oluşturmuştur. Deney ortamında, amino asitlerden protein sentezi yapılabileceğini Sidney FOX adlı bilim adamı ispatlamıştır.
→Proteinler, nükleik asitlerle tepkimeye girerek; nükleoproteinleri oluşturmuştur.
→Nükleoproteinler, zamanla koaservat adı verilen ilk hücre öncüsünü oluşmuştur. → Koaservatlar farklı organik moleküller ile birleşerek ilkel heterotrof tek hücreli canlıları oluşturmuşlardır.
→ İlkel heterotroflar, çevrelerinde hazır olarak bulunan organik bileşikleri fermantasyon ile parçalayarak yaşamış ve evrimleşlerdir. →Fermantasyon sonucu atmosferde CO2 gazı birikmeye başlamıştır.
→ İlkel heterotroflardan zamanla ototroflar evrimleşmiştir.
→ Ototrofların yaptığı fotosentez sonucu ortama O2 verilmiş ve zamanla oksijenli solunum başlamıştır.
→Oksijen gazının atmosferde birikmesi sonucundave zamanla ozon tabakasını oluşturmuştur.
→ Ozon tabakasının oluşumundan sonra şu olaylar oluşmuştur;
→ Güneşten gelen ultra‐viole ışınlar engellenmiştir.
→ Sudan karaya geçiş başlamıştır.
→ O2’nin parçalayıcı etkisi nedeniyle, kendiliğinden inorganik maddelerden organik madde oluşumu sona ermiştir.
*Sudan karaya geçişte karşılaşılan problemler ve çözümleri:
Problem Çözümü
→Ağırlığın taşınması‐‐‐‐‐‐‐‐‐‐‐‐‐‐‐‐‐‐‐‐‐‐‐‐‐> Üyeler gelişmiştir.
→Suyun ekonomik kullanımı‐‐‐‐‐‐‐‐‐‐‐‐ ‐> Azotlu boşaltım atıkları, NH3 yerine Üre ve ürik asit şeklinde atılmıştır.
→Solunum organlarının nemli tutulması‐‐‐‐> Solunum organları vücut içine çekilmiştir.
→Üreme‐‐‐‐‐‐‐‐‐‐‐‐‐‐‐‐‐‐‐‐‐‐‐‐‐‐‐‐‐‐‐‐> İç döllenme gelişmitir.
→Suyun korunması‐‐‐‐‐‐‐‐‐‐‐‐‐‐‐‐‐‐> Kalın deri oluşmuştur. →Vücut sıcaklığının sabit tutulması‐‐‐‐‐‐‐‐‐‐‐>Sıcakkanlılık ortaya çıkınca post oluşmuştur.
*Evrim teorisi: →Evrim teorisi, bugün yaşamakta olan türlerin, geçmiş zamanda yaşamış olan ata türlerin değişmesi sonucunda oluştuğunu savunur.
*Evrimle ilgili görüşler:
**Carl von Linne’nin görüşleri:
→Canlıları akrabalık derecelerine göre gruplandıran ilk bilim adamıdır. →Linne’ye göre türler değişmez; sabittir. **Farabi’nin görüşleri: →İslam alimlerinden biri olan Farabi’ ye göre türler değişmez; sabittir. **Lamark’ın görüşleri:
→Lamark’a göre canlılar evrimleşir. Canlıların evriminde sadece çevre etkilidir. →Çevrenin etkisi ile canlılar değişerek yeni türleri oluşturur. Lamark evrimle ilgili iki görüş ileri sürmüştür.
***Kullanma-kullanmama görüşü:
→Bir organ sürekli kullanılırsa gelişir, kullanılmazsa zayıflar ve zamanla işlevini yerine getirmez veya kaybolur.
→Örnek: Zürafalar beslenirken ağaçlara uzandığından uzun boylu olmuşlardır.
***Kazanılan karakterlerin kalıtımı görüşü:
→Bireylerin yaşam koşullarına göre sonradan kazandıkları karakterler kalıtsaldır.
Örnek: Ağaçlara uzanarak uzun boylu olan zürafaların yavrularına aynı özellikler aktarılmıştır.
→Kullanma‐ kullanmama prensibi, kısmen geçerlidir ama sonradan kazanılan karakterlerin kalıtımı prensibi, geçersizdir. →Çünkü bir karakterlerin kalıtımının olabilmesi için, eşey hücrelerindeki kalıtsal bilginin değişimi gerekir. Bu nedenle Lamark’ın evrim görüşü, kabul edilmemiştir.
**Charles Darwin’ in evrim görüşleri:
→Darwin'nin evrim görüşü; bilim otoritelerince kabul edilmiştir. →Darwin’e göre, canlıların evriminde kalıtım ve çevre etkilidir.
→Bütün canlılar geometrik dizi şeklinde ürerken; ekosistemdeki besin aritmetik dizi şeklinde artar.
→Bu artış eğilimine karşılık populasyonlardaki birey sayısı sabittir.
→ Çünkü bireyler arasındaki rekabet ve doğa savaşı populasyonlardaki birey artışını sınırlar.
→Populasyonlarda; mutasyon, eşeyli üreme, mayoz bölünme… gibi faktörlerin etkisiyle, kalıtsal yapısı farklı bireyler oluşur.
→Buna kalıtsal varyasyon denir.
→Ortam koşulları değiştiğinde, rekabeti ve doğa savaşını kazanan bireyler hayatta kalırken; kaybedenler ise elenir.
→Buna doğal seleksiyon denir.
→Haya a kalan bireyler, ortama uyum sağlamış olan bireylerdir.
→Buna adaptasyon denir.
→Böylece populasyonların genetik bilgisi sürekli değişir.
→Bu olaylar milyonlarca yıl tekrarlandığında ata türler değişerek yeni türleri oluşturur.
→Darwin’e göre yeni türlerin oluşabilmesi için populasyonlar arasında izolasyon olması şarttır.
*İzolasyon (yalıtım):
→Aynı tür bireyler arasında çiftleşmeyi ve verimli döller vermeyi engelleyen her türlü olaya izolasyon denir. →Böylece birbirleriyle gen alışverişinde bulunmayan populasyonlar arasında genetik farklılıklar oluşur.
→İzolasyon coğrafik, yapısal ve mevsimsel olabilir. **Coğrafik izolasyon:
→Farklı kıtalarda yaşayan, aynı tür bireyler arasında coğrafik izolasyon vardır.
**Yapısal izolasyon:
→Bazı bitkilerin kendi ürettiği polenlerin polen tüpleri yeterince uzamadığından; bu bitkiler kendi kendini dölleyemez. →Bu bir yapısal izolasyondur. Bu bitkiler yabancı dölleme ile üremek zorundadır.
**Mevsimsel izolasyon:
→ Bazı bitkiler, dişi ve erkek çiçekleri farklı mevsimler oluştururlar. →Bu bir mevsimsel izolasyondur. →Bu bitkiler yabancı dölleme ile üremek zorundadır.
*Evrim çeşitleri:
→Açılan (divergent) ve daralan (konvergent) evrim olmak üzere 2 farklı evrim çeşidi vardır. **Açılan evrim (divergent):
→Ortak kökenden gelen canlılar, farklı ortamlarda yaşamaya başladığında farklı özellikler kazanırlar.
Örnek: Balına‐Yarasa
**Daralan evrim (konvergent):
→Farklı kökenlerden gelen canlı türleri, aynı ortanda yaşamaya başladıklarında benzer özellikler kazanırlar. →Örnek: Köpek balığı‐Yunus balığı (memeli türü) *Bazı evrimsel kurallar:
→Evrim bireylerde olmaz. →Populasyonlarda olur.
**Dollo kuralı: →Geriye evrimler olmasına ramen evrim geriye dönük değildir. Basit canlılardan gelişmiş canlılar oluşur. **Gloger kuralı:
→ Sıcak yerlerde yaşayan kuş ve memelilerin renkleri soğuk yerlerde yaşayan akrabalarından daha koyudur. **Bergman kuralı:
→Soğuk yerlerde yaşayan kuş ve memelilerin vücut büyüklükleri, sıcak yerlerde yaşayan akrabalarına göre daha fazladır. →Bu şekilde ısı kaybı azaltılmış olur.
**Allen kuralı:
→Sıcak yerlerde yaşayan kuş ve memelilerin gaga ve kulak gibi çıkıntıları soğuk yerde yaşayan akrabalarına göre daha büyük olur. →Bu şekilde daha fazla ısı kaybederler.
**Gaus kuralı:
→Aynı ekolojik nişe sahip olan canlılar aynı habitatta bulunmazlar. →Aralarındaki rekabetten dolayı biri elenir veya göç eder.
**Jordan kuralı:
→Yakın türler ve alt türler aynı yerde bulunmazlar.
**Cope kuralı:
→ Hayvanlar yok oluncaya kadar vücutlarını büyütme eğilimindedirler.
**Hess kuralı:
→Soğuk bölgede yaşayan hayvanların kalp ağırlığı, sıcak yerlerde yaşayanlardan daha büyüktür.
Download