M. Meclisi B : 53 9 . 3 . 1970 O : 1 tin bu görevleri

M. Meclisi
B : 53
tin bu görevleri yapamaması, kendilerine olan
güveni sarsmakta, bundan da demokratik re­
jim zarar görmektedir. Eğer Meclislerimiz ve Hü­
kümet, bugün karşı karşıya bulunduğumuz ger­
çek buhranlara çözüm yolu bulamaz ise, uyguladı­
ğımız demokratik rejimin, kalkınmayı gerçekleştirmiyen bir sistem olduğu hakkında, son
zamanlarda süratle yayılan görüşlere haklılık
kazandn acaktır.
Hem halkı, hem rejimi kurtarmak için, özel­
likle bizlerin, çözüm bekliyen sorunlara derhal
eğilmemiz; kuşkulardan, yanlış teşhislerden
kurtularak olumlu çözüm yollan aramamız ge­
rekmektedir.
Bugün, Türkiye'nin dış ticaret rejimi ve uy­
gulaması konusunda Meclis araştırması açılma­
sını isterken güttüğümüz amaç budur. Eğer
halen Türk ekonomisi ciddî bir bunalım ve
çıkmaz içinde ise bunun başlıca nedeni dış
ticaretimizin sıkıntılarıdır. Çünkü, bir mem­
leketin dış ticareti dengesiz ise, o ülkenin
tüm ekonomisinin düzgün gitmesine imkân
yoktur.
Bir bakıma, bizim gibi geri bıraktırılmış
ülkelerin dış ticaret sıkıntısı çekmesi olağan­
dır. Ne var ki, bizim bundan kurtulmamız
mümkündür. Fakat bu tedbirleri samimiyetle
tesbit edip uygulama cesaretini göstereme­
mekteyiz. Bunun da başlıca sebebi, iktidarda,
ekonomiyi kamu yararına değil, belli bir sınıf
yararına işleten bir partinin bulunmasıdır.
Anayasımız, ekonomik ve sosyal faaliyet­
lerin kamu yararına düzenlenmesini öngör­
düğü halde, acıdır ki, bugün Türkiye'de dış
ticaret ne kamu yararına, ne de halk yara­
rına, işlemektedir.
Dış ticaretimiz, herkes­
çe kimlikleri bilinen, belli, küçük azın­
lığın elindedir. Dış ticaret dolabı bu kü­
çük çevre tarafından yönetilir ve dış ticare­
tin büyük kârı da bu mutlu kişilerin cebine
akar. Dış ticaretimizin iç yüzü. öğrenildiği va­
kit anlaşılmaktadır ki, dış ticarette yürütülen
ekonomik politika ve uygulamalar maalesef bu
mutlu azınlığa yaramaktadır.
Sayın arkadaşlarım, bu söylediklerimi ispat­
lamak için, hemen biraz sonra, hem de bir sa­
yın A. P. bakanının son aylarda yaktığı konuş­
malardan örnekler vereceğim. O zaman Türk
hazinesinin...
9 . 3 . 1970
O : 1
BAŞKAN — Sayın Esatoğlu, bu, bir araştır­
ma komisyonunun kurulmasının lüzumunu be­
lirten bir konuşma olacaktır. Yani, Meclis araş­
tırması açılmış gibi bir konuşma değil de, be­
hemehal açılmasının lüzumunu belirten bir ko­
nuşma olacaktır. Onun için lütfen bu mâna için­
de yapın konuşmanızı.
SALÂHATTİN HAKKI ESATOĞLU (De­
vamla) — Sayın Başkan, bu mevzuda bir Mec­
lis araştırmasının açılmasına Meclisi ikna et­
mek mecburiyetindeyiz. Nitekim biraz önce, bü­
tün gayretlere rağmen, Meclis araştırması öner­
gesi A. P. li milletvekili arkadaşlarımızın reyleriyle reddedildi. Demek ki, iki celseden beri
sayısız arkadaşımız konuştuğu halde sayın ar­
kadaşlarımızı hayvancılık konusunda bir araş­
tırma açılmasının lüzumuna ikna edememişiz.
Ben, dış ticaretimizde, neden bozukluklar
var, neden aksaklıklar var, neden bir sömürü
düzteni içinde yürüyor? Bunu anlatmaya mecbu­
rum ki, bunu iyi bilemiyen arkadaşlarımı - ben
dahi dış ticareti, iyi bildiğimi iddia etmiyorum,
çünkü büyük bir dolap - ikna edeyim ki arka­
daşlarım «Meclis araştırması açılsın» diye rey
versin.
Bu itibarla, lütfedin konuşmamı tamamlıyayım. Konuşmamın amacı araştırmanın açılma­
sını sağlamaktır.
BAŞKAN — Evet efendim, Yani, «Nasıl ol­
sa bu araştırma komisyonu kurulimıyacaktır,
hiç olmazsa bu vesile ile konuşabiliriz.» düşün­
cesiyle hareket etmemenizi sizden rica ediyo­
rum. Bütün mesele bu. B'ir faraziyeye istinadeden bir vesile saymamanız lâzım gelir bunu.
SALÂHATTİN HAKKI ESATOĞLU (De­
vamla) — Ha, o da olur Sayın Başkan.
Şu anda iki sıkıntı içindeyim : Birincisi..
Meclisimiz bu Saatte çok tenha, bu önemli me­
seleyi arkadaşlarıma anlatamıyorum; hiç ol­
mazsa zabıtlara intikal etsin ki, mulhalefet par­
tisinin memlekette denetleme görevini yaptığı,
ileride bu zabıtları okuyacaklar tarafından bi­
linsin.
ikincisi, arkadaşlarımıza A. P. li arkadaşla­
rı kastediyorum; elbette kenldileri de memleke'tsever insanlar'dır - Türkiye'nin bir avuç in­
san tarafından nasıl soyulduğunu anlatalım ki,
kendileri de ellerini vicdanlarına koysunlar ve
bu araştırmayı kabul ederek idış ticarette Tür-