tıbbi uygulamalarda hekimlerin hukuki sorumluluğu

advertisement
hukuk
TIBBİ UYGULAMALARDA
HEKİMLERİN HUKUKİ SORUMLULUĞU
TCK 4. maddesinde; Ceza kanunlarını bilmemenin
mazeret sayılamayacağı belirtilmektedir. Bu nedenle
hekimler de tıbbi uygulamalar sırasında kusurlu davranışlarının yol açtığı zararlardan sorumlu tutulmaları ile ilgili yasal yaklaşımları bilmeleri gerekmektedir. Sağlık çalışanları mesleki uygulamaları sırasında
yürürlükteki yasal düzenlemelere, etik ilkelere, tanı
ve tedavi standartlarına uymadıkları takdirde cezai
ve hukuki sorumlulukları gündeme gelebilmektedir
Tıp biliminin amacı insanın fiziksel ve ruhsal yapısındaki bozuklukları düzeltmek, acılarını azaltmak
ve ömrünü uzatmaktır. Tıbbi müdahale yetkisi sadece sağlık çalışanlarına (asıl olarak da hekime) verilmiştir. Burada amaç bireyin, toplumun korunmasıdır.
Bireyin tıbbi müdahale konusunda (acil durumlar hariç) hekim dışında birine yetki vermesinin geçersiz
olduğu belirtilmektedir. Hekimler bunu genel olarak
koruyucu ve/veya tedavi edici hekimlik uygulamaları ile yaparlar. Yani hekimlerin kişilerin sağlığını
korumaya veya düzeltmeye yönelik yaptıkları bu
eylemlere tıbbi uygulamalar denmektedir. Bilindiği
gibi tıbbi müdahale için her şeyden önce uygulamayı
yapanın tıp mesleğini yapmaya hukuken yetkili bir
kişi (hekim) olması gerekir. Ülkemizde kimlerin tıp
mesleğini yürütmeye yetkili oldukları, 1219 sayılı
Tababet ve Şuabat-ı Tarzı İcrasına Dair Kanun tarafından belirtilmiştir. Gerekli şartlar şunlardır.
-Tıp fakültesi diploması sahibi olmak,
-Tabip odasına kayıtlı olmak
( özel çalışan hekimler için),
-Hekimlik mesleğini uygulayabilmek için geçici
veya kalıcı bir engeli olmamaktır.
Hastalar ve/veya yakınları kendilerine yeterli sağlık
hizmeti sunulmadığı ya da kusurlu bir girişim sonucu
zarara uğradıklarında veya uğradıklarını düşündüklerinde, sağlık çalışanları hakkında yasal yollara başvurabilmektedirler.
Hekimler mesleklerinin gereği olarak yaptıkları ve
yapmadıklarından sorumlu tutulabilmektedirler. Tıbbi uygulamalar sırasındaki hatalar; kasıt, ihmal ve
bilgi eksikliğinden kaynaklanır. Kasıt hastada oluşacak kötü sonuçları bilerek hekimin tıbbi müdahaleyi
uygulamaması veya bilerek yanlış tedavi uygulamasıdır. Bu durumda hekim, yasalar karşısında oluşturduğu zarara göre cezai sorumluluğu söz konusu
olacaktır. Burada üzerinde duracağımız asıl konu he-
14
artı 49
Doç. Dr. Ahmet HİLAL
Ç.Ü. Tıp Fak. Adli Tıp AD.
kimlerin ihmal ve bilgi eksikliğinden kaynaklandığı
belirtilen ve hukuki sorumluluk doğuran durumdur.
Hekimlerin yaptıkları tıbbi uygulamalardan sorumlu
tutulabilmeleri için;
1234-
Eylem hukuka aykırı olmalı,
Kusur bulunmalı,
Zarar oluşmalı,
Oluşan zararla kusur arasında sebep sonuç ilişkisi bulunmalıdır.
1-Hukuka aykırılık; hekimle hastası arasında bir vekalet sözleşmesi olduğu kabul edilmektedir. Hasta
muayene olmak amacı ile bir sağlık kuruluşuna veya
bir hekime başvurduğu zaman bu sözleşmenin oluştuğu kabul edilir.
Hekimler hastalarına tıbbi yardım uygularken hiçbir kimsenin emri altında değillerdir. Tıbbi uygulamalar sırasında tıp biliminin yerleşmiş kurallarına
uyma zorunlulukları vardır. Ancak bu uygulamaların
hukuka uygun olmasının ön şartı hastanın veya veli-vasisinin iznini almaktır. Bu iznin geçerli olması
hastanın hekim tarafından tıbbi uygulama konusunda
aydınlatılmış olmasına bağlıdır. Kişinin kendi yaşamı ve sağlığı ile ilgili en doğru kararı vermesi tıbbi
uygulamalar konusunda bilgi sahibi olmasına bağlıdır. Tedavisini planlayan hekim tarafından tanısı,
tedavi seçenekleri (önerilen ve alternatif yöntemler),
prognozu açıkça anlatıldıktan sonra hastadan onay
alınması gereklidir. Herhangi bir bilgi aktarımı yapılmadan, hastaneye girişte alınan matbu rıza belgesinin
hukuki bir geçerliliği yoktur. Hastanın aydınlatılmış
onayı olmadan yapılacak tıbbi uygulamalar hukuka
aykırı olacaktır. Ancak acil uygulamalar (genel durumu kötü, şuuru kapalı bir şekilde acil servise getirilen
hastada) veya toplum sağlığının söz konusu olduğu
durumda (bulaşıcı hastalıklarda toplumun genelini
korumak için aşılama ve tedavisinin yapılmasında
veya akıl sağlığının yerinde olmadığı, kendine veya
çevresine zarar vermenin söz konusu olduğu olgularda) aydınlatmanın ve onamın kapsamı daraltılabileceği bildirilmektedir.
Hekimlerin doğru endikasyonla
hastaların
beden
bütünlüğüne dokunması bu yolla
Download