Altın ve Gümüş Nanoparçacıkların Morfometrik Analizi

advertisement
ChyNotItoltsense : ttttttttttgcggccgcatgggggaggt
ChyMluItoltreverse : ttttttacgcgttcagatggctttggccag
Yapılan PCR reaksiyonunun ardından gen agaroz jelden saflaştırılmıştır. pTOLT plazmit
vektörü ve PCR ile amplifiye edilen kimozin gen ürünü Not I ve Mlu I restriksiyon enzimleri ile
kesilerek yapışkan uçlar oluşturulmuş ve devamında ligasyon reaksiyonu ile rekombinant plazmit
oluşturulmuştur. Hazırlanan konstrükt E. coli DH5α suşuna transfer edilerek ampisilinli besi
ortamında yetişen rekombinant koloniler seçilmiştir. Üreyen hücrelerden plazmit DNA saflaştırılarak
PCR doğrulaması yapılmış ve pozitif DNA örnekleri DNA dizi analizine gönderilmiştir. Dizi analizi
ile de doğrulanan plazmitler E.coli BL21 plysE suşuna transfer edilerek IPTG ile indüklenmiş ve
SDS-PAGE analizi ile rekombinant protein gösterilmiştir.
Bulgular: Seçici besi ortamında üreyen kolonilerden yapılan restriksiyon enzimleriyle kesim ve
PCR doğrulaması ile genin plazmite doğru bir şekilde klonlandığı belirlenmiştir. DNA dizi analizi
ile genin klonlanması aşamasında herhangi bir mutasyonun meydana gelmediği belirlenmiştir.
İndüklenen E. coli BL21 plysE suşu hücre hemolizatı SDS-PAGE elektroforezin de yürütülerek
üretilen rekombinant protein gösterilmiştir.
Sonuç: Bu çalışma kimozin enzimin E. coli mikroorganizmasında pTOLT ekspresyon sistemi
kullanılarak üretilmesi anlamında bir ilktir. Üretilen enzim saflaştırılarak aktivite özellikleri
belirlenecek ve bu enzim peynir endüstrisinde kullanılabilecektir.
Anahtar Kelimeler: Rekombinant kimozin, pTOLT, E.coli
SC–007
Altın ve Gümüş Nanoparçacıkların Morfometrik Analizi
Gamze Tana, Mehmet Ali Onurb, Necdet Sağlamc
Hacettepe Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Biyoloji Bölümü, 06800 Beytepe, Ankara,
[email protected]
b
Hacettepe Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü, 06800 Beytepe, Ankara
c
Hacettepe Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Nanoteknoloji ve Nanotıp Anabilim Dalı, 06800
Beytepe, Ankara
a
Amaç: Bu çalışma, nanoparçacık esaslı araştırmalarda sıklıkla kullanılan gümüş ve altın
nanoparçacıkların sentezi ve karşılaştırmalı morfolojik analizini içermektedir. Söz konusu
karşılaştırmalı analizin, araştırmacılara boyut temelli spektral ayarlamalar, biyolojik işaretleme
ve toksisite çalışmalarında yardımcı olacağı ayrıca önerilen protokollerin üretim sırasında ortaya
çıkabilecek sorunların çözümlenmesinde yol göstereceği düşünülmektedir.
Gereç ve Yöntem: Metal tuzları sulu ortamda farklı indirgen ajanlar kullanılarak indirgenmiştir.
Gümüş ve altın nanoparçacıklar, metal iyonlarının nötrleşmesi ve partikül formasyonu oluşturacak
şekilde çekirdeklenmesiyle elde edilmiş ve altın ve gümüş nanoparçacıklar eş dağılım gösterecek
şekilde sentezlenmiştir.
Sentezlenen nanoparçacıklar daha sonra UV-görünür bölge spektroskopisi, zeta-sizer, geçirimli
elektron mikroskobu (TEM) görüntü sonuçları elde edilerek boyut, şekil ve yüzey yükü özellikleri
doğrulanmıştır.
21. Ulusal Biyoloji Kongresi, 03–07 Eylül 2012, Ege Üniversitesi, İzmir, Türkiye
http://www.ubk2012.ege.edu.tr
151
Bulgular: Çalışmada üretilen altın nanoparçacıkların optik özelliklerini incelemek için UV-görünür
bölge spektrofotometresi kullanılmış ve parçacıkların 521,5 nm’de tek bir plasmon dalga boyu
verdiği saptanmıştır.
Elde edilen bulgular sentezlenen altın nanoparçacıklarının küresel formda olduğu göstermektedir.
Sitrat aracılığı ile üretilen altın nanoparçacıkların yüzey yükü, ZetaSizer ile yapılan ölçümler
sonucunda -34,6 mV olarak belirlenmiştir. Gümüş nanoparçacıkları ise -29,9 mV yüzey yüküne
sahip olup, 410 nm dalgaboyunda tek bir UV absorbans tepe değerine sahiptir.
Sonuç: Nanoparçacıkların kümeleşmesi ve çökelmesi, biyolojik dokular üzerindeki kullanımlarını
etkileyen çok önemli bir sorundur. Yapılan çalışma, sentezlenen parçacıkların TEM ve UV sonuçları
parçacıkların tekil dağılımlı olduğunu göstermektedir. Ag ve Au gibi metal iyonlarının ışığı görünür
bölgede absorbe etmeleri ve saçmaları, onları tıbbi görüntüleme ve algılama uygulamalarında
oldukça işlevsel yapmakta ve parçacıkların boyut olarak eş dağılımlı olmasının onların söz konusu
uygulamalardaki kullanışlılığını arttıracağı düşünülmektedir.
Anahtar Kelimeler: Nanoteknoloji, Metalik nanoparçacık, Morfolojik analiz, UV-görünür bölge
spektroskopisi, Zeta potansiyeli, TEM, Yüzey ve Boyut analizi.
SC–008
Bitkilerin in Vitro Mikroçoğaltım Teknikleri
Ahmet Onay, bHakan Yıldırım, cYelda Özden Çiftçi, dEngin Tilkat, aMahir Binici, aNazan Çalar,
a
Fatih Mehmet Kılınç, cHülya Akdemir, aÖmer Faruk Akdemir, cVeysel Süzerer, cİbrahim Koç
a
Dicle Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü-Diyarbakır
b
Dicle Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümü- Diyarbakır
c
Gebze Yüksek Teknoloji Enstitüsü, Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümü-Gebze/Kocaeli
d
Batman Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölümü- Batman
[email protected]
a
Amaç: Bitki doku kültürü teknikleri dünya çapında geniş uygulama alanı bulan önemli biyoteknoloji
araçlarından birisidir. Bu çalışmanın amacı, bitkilerin ticari çoğaltımında kullanılan doku kültür
teknikleri derlenerek bir farkındalık oluşturulmasıdır.
Gereçler ve Yöntemler: Her ne kadar bir çok meyve, sebze ve süs bitkisi türlerinin, bitki doku
kültürü teknikleri günümüzde ticari olarak uygulanabiliyorsa da; bu çalışmada model bitki olarak
seçilen Pistacia cinsine giren değişik tür ve çeşitler ile badem üzerine yapılan bitki doku kültürü
teknikleri üzerinde durulacaktır.
Bulgular: Yapılan çalışma kapsamında; ağırlıklı olarak mikroçoğaltım teknikleri irdelenmiştir.
Özellikle organogenezis [(adventif ve aksillar sürgünlerin uyarılması, meristem kültürü, geçici
daldırma sistemleri (TIS) ve ince hücre tabaka (TCL) teknolojisi)], somatik embriyogenezis ve
mikroaşılama gibi mikroçoğaltma tekniklerinin bitki biyoteknolojisindeki önemi vurgulanmış ve
daha önceki çalışmalarımızda tespit ettiğimiz in vitro çoğaltım protokollerinden ayrıntıları olarak
bahsedilecektir. Çoğaltımlarında yoğun olarak bitki doku kültürü teknikleri kullanılan bir çok
önemli ticari bitki türlerine ait ürünler halihazırda Amerika, Arjantin, Hindistan, Japonya ve bazı
Avrupa ülkelerinin pazarlarında tüketiciye sunulmuş durumdadır.
152
21. Ulusal Biyoloji Kongresi, 03–07 Eylül 2012, Ege Üniversitesi, İzmir, Türkiye
http://www.ubk2012.ege.edu.tr
Download