M. Meclisi B : 61 27 . 3 . 1972 O : 1 örgütünün kurulmasını

advertisement
M. Meclisi
B : 61
örgütünün kurulmasını, Cumhuriyet Halk Par­
tisi Grubu olarak hararetle destekliyoruz. Çün­
kü, Cumhuriyet Halk Partisi, gerek programın­
da, gerek seçim bildirilerinde işçi sorununa özel
bir yer vermiş ve işçiyi, toplumun temel unsur­
larından biri saymıştır.
Yurt dışı işçi sorununu yürütecek örgüt ku­
rulurken, 4 temel unsur dikkate alınmalıdır.
Birincisi; sözleşmeli personel unsuru, örne­
ğin: Yurt dışındaki işçilerimizin mahkeme işle­
rini ancak, o ülkenin dilini ve mevzuatını bilen
avukatlar savunabilirler. Bu, hem o ülkenin mev­
zuatı, hem de dil ve hukuk bilgisi ve aynı za­
manda psikolojik yönden lüzumlu ve ehemmiyet­
lidir. ispanyollar buna bir misaldir; Fransa 'da­
iri işçileri için sözleşmeli avukatları vardır.
İşçilerimizin lisan bilmemesi, o ülkenin mev­
zuat ve hukuk usullerine vâkıf olmamaları yü­
zünden genellikle hakları kaybolmaktadır.
Sendikalara girmiş işçiler için, her ne kadar
sendika avukatları varsa da, işçilerimizin ancak
% 20'si sendikalara kayıtlı olduğu için, bu, ye­
terli görülmemektedir. Yani, yurt dışında bulu­
nan işçilerimizin % 80'i henüz sendikalara kay­
dedilmiş değildir.
İkinci örnek, sekreterliktir. Yazışma ve di­
ğer muhaberat de genellikle yabancı makamlar­
la cereyan ettiğine göre, dil bilen, yabancı dille
yazı yazan Türk elemanlarını sözleşmeli olarak
tayin etmek mümkün olabilmelidir. Keza işçile­
rimizin sağlık konularını yürütecek doktor ve
diğer sağlık personelini de dil bilen kişilerden
seçmek ve sözleşmeli olarak bunları istihdam et­
mek lüzumu vardır.
Bir de henüz bizim örgütümüzde yer alma­
mış olan bir sosyal işler uzmanı vardır. Avru­
pa'nın diğer ülkelerinde önemle yer alan bu uz­
manların da bizim sistemimizde artık kabul edil­
mesinde zorunluk vardır.
ŞöyleM; bu sosyal işler uzmanı, işçi seviye­
sinde çalışan elemanlardır. İşçiye yakın, ona yö­
nelmiş, sosyal ve psikolojik yönlerden işçiyle
kaynaşmış, onun konularını ilgili merciler nezdinde takibeden bu uzmanlar - biraz evvel ifa­
de ettiğim gibi - henüz bizde yoktur. Meselâ Al­
manya'da Türk işçileriyle meşgul olan 83 kadar
sosyal işler uzmanı vardır. Bunlar genellikle
Türktür ve Almanya hesabına çalışırlar. Altla­
rında arabaları, devamlı olarak işçilerin arasın­
27 . 3 . 1972
O : 1
da dolaşırlar. İşveren ile, mahallî idare, polis
gibi makamlarla işçinin ilişkilerini tanzim eder­
ler. Bu mekanizma Hollanda'da da vardır ve bi­
zim işçilerimiz için Hollanda'da 22 sosyal işler
uzmanı vardır. Yani Hollanda'da 1 200 işçimi­
ze 1 sosyal işler uzmanı düşmektedir, Almanya'­
da ise 6 bin Türk işçisine 1 sosyal işler uzmanı
isabet etmektedir.
İkinci temel unsur; yurt dışına tayin edilen
yüksek seviyeli müşavir, ataşe ve yardımcısiyle
daha alt seviyedeki memurların mutlaka dil im­
tihanına tabi tutulmalarıdır. Üst kademe, Dil
ve Tarih - Coğrafya Fakültesinde imtihana ta­
bi tutulmalı, alt kademe ise Bakanlıkta pratik
dil imtihanından geçirildikten sonra bilgi ve gör­
güleri imtihan ve mülakatlarla tespit olunmalı­
dır.
Üçüncü temel unsur; şimdiye kadar yurt dışı­
na tayin edilen kadrolu personelin Bakanlıkta
ve teşkilâtta 3 yıl çalışma şartı vardı. Şimdi bu
3 yıl şartı yerine dil ve kültür imtihanını ka­
zanarak üst kademelere kadrolu, devamlı tayin
usulü kabul edilmektedir. Bilgili, tecrübeli ve
sürekli unsurlara yer veren bu husus da, hizme­
tin iyi yürümesi bakımından, isabetli karşılan­
mıştır.
Dördüncü temel unsur; bu kadar büyük ve
hayatî mahiyet arz eden işçi problemini yürüte­
cek bir genel müdürlüğün kurulmasıdır. Biraz
önce de arz ettiğimiz gibi, 864 sayılı Kanun bu
görevi, Araştırma Kuruluna ek bir görev olarak
vermiştir. Şüphesiz ki, Kurul, aslî görevinden va­
kit ve fırsat bulabildiği nispette bu işlerle meş­
gul olabilmektedir. Bakanlık bünyesinde böyle
bir teşkilâtın kurulması her yönden zorunludur.
Sayın arkadaşlarım, bugün aileleriyle birlik­
te yurt dışında işçi sıfatiyle 750 bin vatandaşı­
mız mevcuttur. Yani, her aileden birisi dışarıda
yaşamaktadır. Bunların dışında 1 milyondan
fazla kişi de yurt dışına gitmek için sıra bekle­
mektedir. G-önül ister ki, bu genç Anadolu in­
sanlarına vatanımızda iş imkânları yaratılsın ve
onların genç enerjileri ulusumuzun kalkınmasın­
da harcansın. Uygulanan bozuk ve adaletsiz dü­
zen sonucu, Anadolu insanı, yoksulluğun pençe­
sinden kurtulmak için kendini yadellere atmak­
tadır. Bununla övünmek değil, işsizlik sorunu­
na çare bulmak lâzımdır. Bunun için de bilgili
ve planlı bir istihdam politikası gerekmektedir.
Download