Alında Damar Şişmesi

advertisement
Alında Damar Şişmesi
http://bitkiseldestek.com/alinda-damar-sismesi/
Alında Damar Şişmesi
Alında Damar Şişmesi Hakkında Genel Bilgiler
Alında damar şişmesi;alında damar şişmesi hakkında merak ettikleriniz ve daha fazlası için aşağıda sizin için hazırladığımız yazımızı okuyabilirsiniz...
YÜZDEN FAZLA HASTALIK İÇİN HAZIRLANAN BİTKİSEL KÜRLERİ GÖRMEK İÇİN TIKLAYIN.....
Trabzon Numune Hastanesi Kulak Burun Boğaz Uzmanı Opr. Dr. Sinan Tilki, iyi nefes almayı ve mukus akışını engelleyen yapısal burun bozukluklarının sinüzit tehlikesi doğurduğunu söyledi. Sinüzitin sinüslerin enfeksiyonu veya enflamasyonu şeklinde kendini gösterdiğini belirten Dr. Tilki, "Tipik bir akut sinüzit vakası, soğuk algınlığı veya alerjik bir atak sonucunda burun örtüsünün şişmesi sonucunda fazla miktarda mukus salgılamasıyla ortaya çıkar. Zarlar o kadar çok şişebilir ki sinüslerin küçük açıklıkları kapanır. Hava ve mukus burunla sinüsler arasında rahat hareket edemezse mukus sinüsler içinde birikir ve basıncın artmasına neden olur. Bu hangi sinüsün
etkilediğine bağlı olarak yüzde veya alında üzerine basmakla oluşan, gözler arasında veya gerisinde yanaklarda ve üst dişlerde ağrıya neden olur. Sinüzit olgularının büyük çoğunluğu tıbbı tedaviye cevap verir ve tehlikeli değildir. Bununla birlikte sinüs içindeki bir enfeksiyon hem göze hem de beyine çok yakındır. Enfeksiyonun göze veya beyine yayılması çok nadirdir. Bununla birlikte enfeksiyonlu sinüslerden akan mukus akciğerler için sağlıklı değildir. Sinüzit, bronşit, kronik öksürük ve astımı ya azdırır ya da bunların ortaya çıkmasında neden olur" dedi.
Soğuk algınlığı sırasında, burun örtüsü şiştiği ve burun aktığı zamanda veya burun sümükle dolu olduğunda yüzde yanaklarda, alında yada göz çevresinde ortaya çıkan baş ağrısının muhtemelen sinüzit ağrısı olduğuna dikkat çeken Dr. Sinan Tilki, "Sinüs enfeksiyonu buna neden olur. Bir başka tür sinüs baş ağrısı ise uçak inmek üzere alçaldığı zaman ortaya çıkar. Bu özellikler soğuk algınlığınız veya aktif alerjiniz varsa belirgin olur. Maalesef, sinüs başağrısıyla karıştırılabilecek bir çok neden vardır. Örnek olarak migren ve diğer damar kaynaklı başağrıları veya gerginlik başağrısı hem alında ve göz çevresinde ağrı oluşturması hem de burun akıntısına da neden
olabilmesinden dolayı sinüzit ile karıştırılabilirler. Ancak bu tip başağrıları doktor müdahalesi olmadan kısa sürede gelip geçer. Doktor müdahalesi olmadan uzun süren ve ancak antibiyotik tedavisiyle düzelebilen sinüzitten farklıdırlar. Bununla birlikte arada sırada gelen bulantı ve kusma neden olan başağrısı daha ziyade migren baş ağrısıdır. Ağır, sık ve uzun baş ağrılarının tanısı için mutlaka doktora başvurulmalıdır" diye konuştu.
Dr. Tilki, sinüs problemleri ile başta alerjisi olanlar olmak üzere birçok kişinin karşılaşabileceğini kaydederek "İyi nefes almayı ve mukus akışını engelleyecek yapısal burun bozuklukları olanlar, özellikle kırık bir burun veya burun delikleri arasında burnu sağ ve sol olmak üzere ikiye bölen kıkırdak bir yapısı bulunanlar sinüzit tehlikesi ile karşı karşıyadır. Ayrıca okul öğretmenleri ve sağlık personeli gibi sık sık enfeksiyona maruz kalanlar ile sigara içenler de sinüzit tehlikesi yaşayanlardır" şeklinde konuştu.
damar sertliği
Vücuttaki kan damarlarının bir kısmının veya tamamının sertleşmesi
sonucu, esnekliklerini keybetmesine; halk arasında damar kireçlenmesi
tıp dilinde ise Arterio Skleroz veya Atheremo denir. Nedeni, kan
damarlarının iç kısımlardaki hücrelerin esnekliğini kaybedip,
zayıflaması veya kandaki yağlı maddelerin birikinti yaparak, damarı
darlaştırmasıdır. Belirtileri baş dönmesi, baş ağrısı, titreme, yürürken
sendeleme, düşünme ve öğrenme gücünde zayıflama, sinirlilik veya
damarın sertleştiği bölgelerde ağrılar görülür. İlk belirtiler
görüldüğünde önlem alınacak olursa, korkulacak bir şey yoktur. Hastanın
neşe ve cesaretini kaybetmemesi ve doktorun tavsiyelerini yerine
getirmesi iyileşmede atılacak ilk önemli adımdır. damar sertliği teşhisi
konan kimse, perhiz yapmalı, alkol ve sigara gibi keyif verici
maddeleri bırakmalı, yumurta, tereyağı ve benzeri yiyecekleri terk
etmeli, tuzu da azaltmalıdır. Ayak damarlarında meydana gelebilecek
herhangi bir hastalığı önlemek için de dar ayakkabı giymekten
kaçınmalıdır.
adenit
Boyundaki lenf damarlarının şişmesi sonucu meydana gelen iltahaplı şişliğe adenit denir.
aorta
Kalpten çıkan, vücudun en büyük damarı, kalpten çıktıktan sonraki
kavisli bölümüne arcus aorta, göğüs kafesi içersinde seyreden kısmına
torasik aorta ve karın içersinde seyreden bölümüne de abdominal aorta
denir.
aortik anevrizma
Aort damarının her hangi bir bölümünde görülen genişleme.
basur
Son bağırsakta bulunan siyah kan damarlarının genişleme, şişme ve
kanamalarına; halk arasında basur, tıp dilinde hemoroid denir. Başka bir
hastalığın da belirtisi olabilir. Kabızlık, hamilelik, şişmanlık, soğuk
yerlerde fazla oturma, alkol alışkanlığı ve son bağırsaklardaki bazı
hastalıklar, basura neden olur. Basurlar iç ve dış olmak üzere ikiye
ayrılır. İç basur; makatın içinde meydana gelen basurlara verilen
isimdir. Dış basur; makatın dışında, küçük, yuvarlak, eflatuni renkte
tümörlerdir. Tedavide ilk şart, kabızlığı gidermektir.
başdönmeleri
Hasta, kendisinin veya etrafındaki eşyanın boşlukta döndüğünden şikayet
eder. Tıp dilinde vertigo denen baş dönmelerinin nedenleri çeşitlidir.
Bunlardan başlıcaları şunlardır: Kulak ağrısı. Araç tutmaları. Ani hava
değişimi. Bazı göz hastalıkları. İlaç zehirlenmeleri. Düşük veya yüksek
tansiyon. damar sertliği ve bazı kalp hastalıkları. Kansızlık ve kan
hastalıkları. Mikrobik hastalıklar. Beyin hastalıkları. Sara ve bazı ruh
hastalıkları. Tedaviye başlanmadan önce hastalığın gerçek nedeninin
tespit edilmesi gerekir. Baş dönmelerine yapılacak ilk iş hemen oturmak
veya öne eğilmek ve mümkünse hemen yatmaktır. Baş dönmesi sık sık
oluyorsa mutlaka bir doktora gitmek gerekir.
bayılmalar
Geçici olarak uyanıklık halinin kaybolmasına halk arasında bayılma tıp
dilinde senkop denir. Bu durumda beyin hücrelerine giden oksijen
azalmıştır. Bayılmanın nedeni; yorgunluk, uzun süre ayakta kalmak, ani
heyecanlar, tansiyon yüksekliği, gebelik, kansızlık, damar sertliği ve
kalp hastalıklarıdır. Bayılmadan önce baygınlık hissi gelir. Sonra yüz
kül rengini alır. Arkasından da terleme, çarpıntı, göz kararması ve baş
dönmesi görülür. Bu gibi durumlarda yapılacak ilk iş hastayı hemen
yatırmak, elbise ve çamaşırlarını gevşetmektir. Sonra yüzüne su serpilir
ve amonyak koklatılır.
çürükler
Cilt yırtılmadan altındaki bir kılcal damarda görülen kanama halk
arasında çürük denir. Tıp dilinde ise ekimoz denir. Bu gibi durumlarda
yapılacak ilk iş, çürüğün üzerine soğuk su ile kompres yapmaktır.
ekokardiyografi
Kalp, damar sisteminin teşhisinde kullanılan ultrasonik bir yöntem.
enfarktüs
Kalbi besleyen büyük damarlardan birinin aniden tıkanması sonucu ortaya
çıkan bir durumdur. Enfarktüs krizi geçiren hasta; kalp bölgesinde ani
bir ağrı hisseder. Bütün benliğini ölüm korkusu sarar. Nefes almakta
zorluk çeker. Yapılacak ilk iş, hastanın 45 derece bir meyille
oturmasını sağlamaktır. Sonra; vakit geçirmeden doktor çağrılır.
Enfarktüs krizini atlattıktan sonra kesin istirahat ve doktorun
dediklerine uymak şarttır.
hamartom
Yeni oluşmuş kan damarlarında meydana gelen tümör.
hemanjiektazi
Kan damarlarının genişlemesi.
hemanjiom
Kan damarlarından dogan tümörler.
hilus
Organlarda büyük damar ve sinirlerin, akciğerlerde solunum yollarının giriş kapısı.
kanda kolestrol yüksekliği
Kolestrol, kanda, sinirlerde, beyinde, karaciğerde, dalakta, böbrek üstü
bezlerinde ve safrada bulunan, yağ yapısında, kristal gibi beyaz
görünümde bir maddedir. Görevi dokulardaki su dengesini sağlamak,
alyuvarları zehirlere karşı korumak, sinir dokularının dayanıklığını
sağlamak ve deri altında, dışarıdan gelecek mikroplara karşı koruyuculuk
yapmaktır. 100 gram kanda; 180-230 miligram kolestrol bulunur. Bu
miktar normaldir. 230 miligram kolestrol miktarı, kanda kolestrolün
yükselmiş olduğuna işarettir. Tedavi edilmezse; damarsertliği, beyin ve
kalpteki ince damarların tıkanmasına neden olur. Meydana Gelişi : Böbrek
üstü bezleri, husyeler, yumurtalıklar bünyenin ihtiyacı olan kolestrolü
imal ederler. Ayrıca hayvansal yağlar, süt, yumurta ve bitkisel
hormonlarla da kolestrol alınır. Kanda, kolestrolün yükseldiğini anlamak
için bir seri test yapmak gerekir. Ayrıca, hastanın cildinde oluşan
sarı lekeler, göz altlarında beliren siyah halkalar, göz akında görülen
sarı lekecikler, genel yorgunluk, iştahsızlık, hazımsızlık, baş dönmesi,
baş ağrısı, görme zayıflığı, ağız acılığı, nefes ve ter kokusu
kolestrolün yükselmiş olduğuna işaret olabilir.
kanser
Kanser; anormal vücut hücrelerinin başıboş kontrolsüz bir şekide
üremeleri ile meydana gelen bir çeşit hastalıktır. Başka bir deyişle
vücutta meydana gelen kötü tümörlere kanser denir. Kanser hücreleri, ya
etraftaki dokuları istila ederek ya da ak veya kırmızı kan damarları ile
vücudun diğer taraflarına yayılır. Buna metastaz (yavrulama) denir.
Kanserin esas nedenini bilinmemekle beraber, hava kirliliği, ve
sigaranın kansere zemin hazırlayıcı oldukları ileri sürülmektedir.
Kanserden korkmayınız, geç kalmaktan korkunuz! Bu nedenle aşağıdaki
belirtilerin biri görüldüğü zaman doktora başvurunuz. - Makat veya
rahimden gelen anormal kanama veya akıntılar - Göğüslerde veya vücudun
herhangi bir yerinde görülen ve ele gelen şişlik veya sertlikler İyileşmeyen yaralar - Ses kısıklığı veya belirli bir sebebi olmayan
öksürük - Yutma güçlüğü ve hazım bozuklukları - Ben ve siğillerde
görülen değişmeler. Bu işaretlerin herhangi biri iki haftadan fazla
devam ederse mutlaka doktora başvurmak gerekir. Kanserin görüldüğü
yerler aşağıda gösterildiği şekilde tespit edilmiştir. - Beyin ve
omurilikte %1 - Ciltte %10 - Tenasül yollarında, erkeklerde %10,
kadınlarda % 6 - Memelerde %14 - Sindirim sisteminde %25 - Solunum
yollarında, erkeklerde %2, kadınlarda %3 - Karaciğer ve safra kesesinde
%3 - Diğer organlarda %8 Bu bilgilerin ışığı altında, akciğer, deri,
dil, dudak, gırtlak, mide, incebağırsak, kalınbağırsak, mesane, meme, ve
prostat daha fazla görüldüğü söylenebilir. Kanser tedavisinde uygulanan
makro biyotik gıda rejiminin çok etkili olduğu, bu rejimi uygulayan
hastaların iyileştikleri ve sağlıklı kimselerin de kanser olmadıkları
ileri sürülmektedir. Makro-biyotik Gıda Rejimi: Bir günlük gıdanın,
%60'ı buğday, arpa, mısır, darı, esmer pirinç veya çavdar unundan
yapılmış gıdalardan seçilir. %23-25'i hayvan gübresiyle gübrelenmiş
bahçelerden toplanmış taze ve olgun meyvelerden, patates, patlıcan,
ıspanak, veya domatesten seçilir. %5-10'u tahıl veya sebze çorbalarından
seçilir. %10-15'I deniz ürünleri arasından veya soya fasulyesi, taze
fasulye, kırmızı pancar veya şalgamdan seçilir. Haftada bir kere beyaz
etli balık yenebilir. Ancak her hafta pişirme şeklini değiştirmek
gerekir. Haftada iki kere de fazla şekeri olmayan meyveler yenebilir.
Çay içilebilir. Aşağıdaki yiyecek ve içecekler de yasaktır. Beyaz unla
yapılmış ekmek, pasta gibi şeyler, beyaz pirinç, tavuk, peynir, yumurta,
konserveler, dondurulmuş yiyecekler, şeker, üzüm, şekerli meyve suları,
olgunlaşmış meyve ve sebzeler, kuru fasulye, ve kuru bezelye, mercimek,
mantar, pekmez, bulama, çikolata, kakao, gazoz dahil bütün meşrubatlar,
ve alkollü içecekler, turşu, sirke, hardal, sofra tuzu, bayat
yiyecekler, sığır eti. Yukarıda anlatılan gıda rejimi hiç aksatılmadan
uygulanmalıdır.
katarakt
Göz merceğinin bulutlanıp, görmenin bozulmasına halk arasında aksu,
akbasma veya göze perde inmesi adı verilir. Çoğunlukla 50 yaşından sonra
görülür. Nedeni göz yaralanması, şeker hastalığı, gözün uzun süre ışığa
maruz kalması, damar sertliği veya beze hastalığıdır. Bazen doğuştan da
olabilir. En çok rastlananı yaşlılığın neden olduğu katarakttır.
kemik veremi
Uzun kemiklerin son kısmındaki, kemik yapıcı kıkırdakların verem
olmasına, kemik veremi denir. Kalça, diz kapağı oynakları ve bazen de
omurlarda görülür. Nedeni veremin ikinci devresinde, verem basillerinin
kan damarları aracılığıyla bütün vücuda yayılmış olmasıdır. Hastada baş
ve eklem ağrıları görülür. Kemiklerinde yaralar ve delikler açılır.
Ateşi de, inip çıkar. Vakit geçirmeden tedavi edilmesi gerekir. Doktorun
tavsiyelerine uyulur, verdiği ilaçlar kullanılır.
kolesterol
Hayvansal ve bitkisel yağların içerisinde bulunan, karaciğer tarafından
sentez edilen bir maddedir. Kanda normalden fazla bulunması halinde,
damar sertliğine neden olur, ve bazanda safra pigmentleri ile birleşerek
safra taşlarının oluşumunda rol oynar.
kramp
Kaslarda, şiddetli bir ağrı ile beraber istek dışı meydana gelen
kasılmalara kramp denir. Çoğunlukla yorgunluk, fazla terleme ve ishalden
sonra görülür. Atardamar hastalıkarından kaynaklanan kramplarda mutlaka
bir doktora başvurmak gerekir.
narkoz
Ameliyat yapmak için duyu, hareket ve bilincin damar yolu veya solunum yolu ile narkotik madde verilerek uyuşturulmasıdır.
nevralji
Sinir ağrısına tıp dilinde nevralji denir. Bilhassa, yüzde ve başta
hissedilir. Ama vücudun diğer taraflarında da bulunabilir. Nedeni soğuk
algınlığı, şeker hastalığı, damar sertliği, veya ağrı yapan sinir
yakınında meydana gelen herhangi bir hastalıktır.
ödem (edema)
Vücutta anormal miktarda su toplanmasıdır. Kalp, damar ve böbrek
hastalıklarının bir belirtisi olabildiği gibi bazı allerjik durumlarda
ve beyin travmalarında ciddi sonuçlar doğurabilir.
parenteral
İlaç veya serumların ağız yolu ile değil damar yolu, kas içi gibi yollarla verilmesi.
peteşi
Ciltte nokta biçiminde kanamalar. (damar dışına kan çıkması)
revaskülarizasyon
Yeniden damarlanma.
reynaud hastalığı
Sebebi bilinmeyen, daha çok orta yaşlı kadınlarda rastlanan bir
rahatsızlık olup, özellikle soğuğa maruz kalınca parmaklarda morarma ve
hissizleşme ile karakterize bir damar rahatsızlığıdır.
şeker hastalığı
Vücudun şeker yakmasında ortaya çıkan bozukluğun neden olduğu bir
hastalıktır. Tıp dilinde diabet denir. Pankreas, kandaki şeker miktarını
kontrol eden ve adına insülin denilen bir madde salgılar. Pankreas bu
görevini yerine getirmezse, kandaki fazla şeker, karaciğere depo edilir.
Aç karnına alınan 100 gram kanda 80 miligram şeker vardır. Bu miktar
yemekten 1-2 saat sonra 140 miligrama kadar yükselir. Kandaki şeker
miktarı hastalığın durumuna göre aşağıdaki gibi tespit edilir. Şeker
durumu Açken Yemekten 1-2 saat sonra Normal kimselerde 80 mg. 140 mg.
Orta derecede 130 mg. 190 mg. Ağır derecede 160 mg. 215 mg. 2 çeşit
şeker hastalığı vardır. - Şekersiz Diabet : Hipofiz bezinin arka
tarafından salgılanan antidiüretik hormonun yetmezliği sonucu ortaya
çıkan bu çeşit şeker hastalığına, tıp dilinde diabetes insipidus denir. Şekerli Diabet :Pankreasın salgıladığı insülin yetmezliği sonucu ortaya
çıkan bu çeşit şeker hastalığına, tıp dilinde diabetes mellitus denir.
Şeker hastalığını doğuran nedenler dengesiz beslenme, şişmanlık veya
sinir bozukluğudur. Bazı kimselerde de irsiyet önemli bir rol oynar.
Hastalığın başlangıcında çok yemek ve su içmek ihtiyacı vardır. İdrar
miktarı da artar. Kadınların idrar yapma yerlerinde kaşıntı vardır.
Ayrıca devamlı yorgunluk hali görülür. İleri safhada devamlı baş ağrısı,
el ve ayak titremeleri, iştahsızlık, aseton kokusuna benzer nefes
kokusu, ter kokusu, adele krampları, hafıza zayıflığı, kısmi veya tam
felç, iyileşmeyen yaralar ve uykuda sayıklama görülür. Şeker hastalığı
tedavi edilmezse sonuç damar sertliği, kalp yetmezliği, göğüs anjini,
görme zayıflığı, katarakt, karaciğer hastalıkları, siroz olabilir. İki
çeşit şeker koması vardır. - Diabetik Koma :Daha ziyade şeker
hastalarında görülür. Nedeni, insülin verme zamanını geçirmek,
gerektiğinden az miktarda insülin vermek, bağırsak iltihabı, bademcik
iltihabı, grip veya iyileşmeyen yaralardır. - Şeker Eksikliği Koması :
Tıp dilinde hipoglisemi adı verilen bu çeşit koma, terleme, titreme,
çırpınma huzursuzluk, şiddetli açlık, ve aşırı duygusallıkla başlar.
Nedeni, fazla miktarda insülin vermek veya çok miktarda karbonhidratlı
yiyeceklerle beslenmektir. Şeker hastaları haftada en az iki kere ılık
banyo yapmalıdır ve sonra da vücutlarının her tarafını ılık bir havlu
ile ovmalıdır. Kabız veya ishal olmamalıdırlar. Perhiz yapmalıdırlar.
Erken yatıp erken kalkmalıdırlar. Ağız, boğaz ve diş sağlığına aşırı
özen göstermelidirler. Masaj, beden hareketleri ve açık havada yürüyüşü
ihmal etmemelidirler.
şişmanlık
Şişmanlık, alınan kalori miktarının yakılan kaloriden daha fazla olması
sonucu ortaya çıkan bir metabolizma bozukluğudur. Tıp dilinde obesite
denir. İstatistiklere göre şişmanların daha çabuk yaşlandıkları, şeker
hastalığı, damar sertliği, kalp hastalıkları, karaciğer ve safrakesesi
hastalıkları, tansiyon yüksekliği, akciğer hastalıkları, romatizmal
hastalıkların tehdidi altında bulundukları belirtilmektedir. Bu nedenle
şişmanlıktan kurtulmak için diyet ve beden hareketleri yapmak gerekir.
tansiyon
Kan basıncına tansiyon denir. Kalp her kasılışında belirli miktardaki
kanı atardamarlara pompalar. Bu sırada da, kan basıncı en yüksek
seviyeye çıkar. Buna büyük tansiyon denir. Kalbin iki kasılışı arasında
geçen zaman içinde ise, kan basıncı en düşük seviyeye iner. Buna da
küçük tansiyon denir. Büyük tansiyon ile küçük tansiyon arasındaki fark
da nabız basıncını gösterir. Tansiyon yaşa bünyeye ve tansiyon ölçüldüğü
andaki ruhi veya bedeni duruma göre farklılık gösterir. Yaşlandıkça
tansiyon yükselmesi normaldir.
tansiyon yüksekliği
Büyük tansiyonun kişinin yaşına göre yüksek olmasına halk arasında
tansiyon yüksekliği, tıp dilinde ise hipertansiyon denir. Bir çok
hastalıkta tansiyon yüksekliği görülür. Mesela kalbin sol bölümünün
büyümesinde, böbrek hastalıklarında, damar sertliğinde, kan hücrelerinin
çoğalmasında, şişmanlıkta ve iç salgı bezleri hastalıklarında kan
basıncı artar. Tansiyon yüksekliğinin belirtileri arasında yorgunluk,
sinirlilik, çarpıntı, baş dönmesi, uykusuzluk, baş ağrısı vardır.
tromboz
Kan damarlarının pıhtı veya ateron (kolesterol) plakları oluşarak tıkanmasıdır.
uyurgezerlik
Tıp dilinde somnambülizm adı verilen bu hastalıkta hastanın şuuru uykuda
olduğu halde, duyu organları uyanıktır. Belirtileri hastaya göre
değişir. Bazıları uykularında gezer; bazıları ise uykularında konuşur,
bağırır, el ve kol işareti yapar. Uyandıkları zaman da uykularında
yaptıklarını hatırlamazlar. Daha çok ruhsal bir bozukluğun ifadesidir.
Ayrıca başından yaralanmış olanlarda, kanlarındaki şeker oranı düşük
veya beyin damarlarında sertleşme olanlarda da uyurgezerlik görülebilir.
Bazı kimselerde ise genetiktir. Uykuda gezen hastaların devamlı olarak
ailesi tarafından kontrol altında tutulması, başına gelecek herhangi bir
kazayı önlemesi açısından faydalıdır.
ürografi
damardan kontrast madde verilerek böbrekler, mesane = idrar torbası ve
idrar yollarının belirli zaman aralıkları ile filmlerinin çekilmesidir.
Üriner sistem hakkında teşhis amaçlı yapılan işlemdir.
varis
Kirli kan taşıyan damarların, fonksiyonel bozuklukları sonucu ya da kan
akımının önündeki bir engel nedeniyle genişliyerek kıvrımlı bir hal
almasıdır.Yüzeyel olduğu gibi derin venlerde de varis gelişebilir.
varis
damarların büyümesi ve şişmesine varis denir. Çoğunlukla bacağın alt
kısımlarında görülür. Nedeni ayakta fazla durmak, şişmanlık, kan
damarlarındaki kapakların düzensiz çalışması veya jartiyer kullanmaktır.
Belirtileri, deri yüzeyindeki damarlar eğri, büğrü olup şişerler. Deri
rengini kaybeder. Akşam saatlerinde de ayak bilekleri şişebilir.
Banyodan sonra, aybaşı halinde, sıcak havalarda veya uzun süre ayakta
kaldıktan sonra, yorgunluk, bacaklarda ağrı, karıncalanma ve dolgunluk
hissedilir.
vaskülit
damar iltihabı.
vazodilatasyon
damar genişlemesi.
vazodilatör
damar genişletici etkiye sahip ilaç, madde.
vazokonstrüksiyon
damarları büzülmesi, kasılması.
Damar tıkanıklığı tedavisinde kullanılan % 100 Bitkisel ürünleri görmek için tıklayabilirsiniz....
YÜZDEN FAZLA HASTALIK İÇİN HAZIRLANAN BİTKİSEL KÜRLERİ GÖRMEK İÇİN TIKLAYIN.....
Etiketler:alında damar şişmesi,damar açma ameliyatı,yüzdeki damar çatlakları,damar hastalıkları isimleri,yedi damar otu,damar sertlıgı,yapay damar nedir,yapay damar ameliyatı,okmeydanı damar merkezi,damar incelmesi nedir,bacakta damar çekilmesi,bacakta damar sertliği,damar varis nedir,damar genişlemesi hastalığı,damar genişlemesi,beyin damar tıkanıklığı,kalp damar hastaneleri,damar hastalıkları hastanesi,kalp damar hastalıkları,damar hastalığı,damar tıkanıklığı belirtisi,damar tıkanıklığının belirtileri,damar tıkanıklığı belirtileri,damar tıkanıklığının tedavisi,damar tıkanıklığı tedavisi,kalp damar cerrahisi,damar cerrahisi,damar cerrahisi nedir,kalp damar
hastanesi,kalp damar hastanesi hakkında,damar hastalıkları,damar hastalıkları nelerdir,damar hastalıkları tedavisi,kılcal damar,kılcal damar nedir,kalp ve damar,kalp ve damar hastalıkları,damar tıkanıklıkları,damar tıkanıklıkları hakkında bilgiler,damar tıkanıklıkları nedir,damar tıkanıklıkları çeşitleri,damar tıkanıklıkları hakkında genel bilgiler,damar tıkanıklığı,damar tıkanıklığı nedir,damar tıkanıklığı tedavisi,damar tıkanıklığı bitkisel tedavisi,damar tıkanıklığı hakkında,bitkisel damar tıkanıklığı tedavisi,kalp damar,kalp damar hastalıkları,kalp damar rahatsızlığı,damar damar,damar,damar nedir,damar hakkında bilgiler,damar çeşitleri,damar görevi,damarın görevleri,damar
hakkında detaylar,damar açıcılar,damar histolojisi,damar tıkanıklığı,damar sorunları,damar ,damar hastalıkları,damar yapısı,damar sorunları,damar hastalıkları nelerdir, damar, damar hastalıkları, damar tıkanıklığı, damar açma,beyin damar hastalıkları, damar, damar tıkanması, damar tıkanıklığı, atar damar, kolestrol, beyin damarı, beyincik damarı,kalp, kalp krizi, kalp kırizinin belirtileri, kalp krizinin nedenleri, kalp daralması neden olur, kalp krizi nedir, kalp ritmi bozuklukları, hipertansiyon, anjina pektoris, kalp daralması, kalp Damar, damar, aort, damar sertliği, yüksek tansiyon, kalp damarlarında daralma, düşük tansiyon, taşikardi, çarpıntı, kalp ameliyatı, kalp damar
ameliyatı, açık kalp ameliyatı, kalp damar operasyonu, kalp damar daralması, kalbin görevleri, kalp çarpıntısı, kalp yetmezliği, kalp daralması nedir
Powered by TCPDF (www.tcpdf.org)
Download