Şehrin Gökyüzündeki Ruhu

advertisement
Engin Tatlıbal
Şehrin Gökyüzündeki Ruhu
Kendisine “95 Mehmet” derdi semt sakinleri. Bu lakabın
nereden geldiğine ilişkin ise rivayet muhtelif. Kahveyi açmadan
önce faytonculuk yapan Mehmet Gözükara’nın 95 altına bir
karaço aldığı ve İzmir sokaklarında bu karaço ile faytonculuk
yaptığı, iddialardan biri. Bir diğeri ise Mehmet Gözükara’nın
faytonunun plakasının 95 numara olduğu. İkinci olasılık daha
mantıklı gözükmekle birlikte faytoncu Mehmet, “95 Mehmet”
namıyla anılıyordu Halilrıfatpaşa’da.
Belediye otobüslerinin kentte hâkimiyetlerini kurmaları ve
faytonların birer turizm objesi haline gelmeleri üzerine 95
Mehmet de faytonunu sattı ve bir kahvehane açtı. İşte bu
yüzden 95 Mehmet’in kahvesi, “95’in Kahvesi” adıyla anılır oldu.
Kahvenin önündeki durak ta bugün “95’in Durağı” adıyla geçiyor
belediye kayıtlarında. İşte, isim değişikliği dediğin böyle olur!
©Engin Tatlıbal
Sokaklardan başlayarak caddelerin, semtlerin, ilçelerin ve
nihayet şehirlerin isimlerini değiştirip duruyoruz yılladır. Bazısı
anlaşılabilir olmakla beraber bunların çoğu siyasi saiklerle
alınan kararlardan kaynaklanıyor. İzmir özelinde en çarpıcı
örneğin Voroşilov Bulvarı olduğunu düşünüyorum. 1933 yılında
İzmir’i ziyaret eden Sovyet Mareşali Voroşilov’un adı, Lozan
Meydanı’nı Gündoğdu Meydanı’na bağlayan caddeye verilmiş ve
Voroşilov da İzmir’in fahri hemşerisi ilan edilmişti. Ancak İkinci
Dünya Savaşı’nın yarattığı yeni konjonktür ile birlikte caddenin
adı Plevne Bulvarı şeklinde değiştirilmişti.
***
Rumların Kokaryalı dedikleri Reşadiye semtinin “Güzelyalı”
olarak ve yine Rumların Karantina dediği Hamidiye semtinin de
“Küçükyalı” olarak değiştirildiğini biliyoruz. Bu iki önemli semtin
adları değiştirilerek hem Yunan etkisinden, hem de Osmanlı
etkisinden kurtulmak istendiği çok açık. Ancak yeni isimlerde
Yunanca “deniz kıyısı” anlamına gelen “yalos” kökenli “yalı”
bileşeni dikkat çekiyor. Yani isteseniz de bu topraklardaki çok
kültürlülüğün önüne geçemiyor ve çelişkilere düşüyorsunuz.
***
Halilrıfatpaşa semtinde, İzmir Kız Lisesi’nin üst tarafında kalan
yol ayrımında bulunan otobüs durağı çok ama çok eskiden
“Güngör” durağı olarak bilinirdi. Ancak kimin neden koyduğu
bilinmeyen bu isim, idare tarafından değil, halk tarafından
değiştirildi ve “95’in Durağı” olarak anılır oldu bir süre sonra.
Bunun nedeni, yol ayrımında “95’in Kahvesi”nin bulunuyor
oymasıydı. İlk bakışta basit bir kahvehane gibi görünen 95’in
Kahvesi’ni bu kadar özel kılan ve bulunduğu yere adını verdiren
şey neydi? Ya da bu kahveye neden “95” adı verilmişti?
Kahveyi
açan
Mehmet
Vasıf
http://www.mgkmedya.com
Gözükara’nın
lakabıydı
95.
***
Kurtuluş Savaşı kahramanlarından Ayvalıklı Ali Çetinkaya’nın adı,
İzmir’in en önemli caddelerinden birinde yaşıyor günümüzde.
Gündoğdu Meydanı’ndan Kahramanlar semtinin içlerine dek
uzanan, oldukça uzun ve kentin kalbinin attığı bir bölgede yer
alan bir cadde. Yarbay Ali Çetinkaya’nın adının verilmesine
fazlasıyla uygun.
Ancak Ayvalıklı Yarbay Ali Bey’in adı, Ayvalık’ta bin yıldır Cunda
Adası olarak anılan adaya da verilmek istendi ve verildi de. Lakin
kimseler Cunda Adası’na Alibey Adası demiyor. Bu ismi sadece
Ayvalık’taki dolmuş ve otobüslerin tabelalarında görüyorsunuz.
Piri Reis’in Kitab-ı Bahriyesi’nde “Yunda” diye geçen Cunda’ya
milliyetçi bir tavır bile denemeyecek bir kepazelikle çok ama çok
büyük bir şahsiyetin ismi yapıştırılmaya kalkışıldı, ama tutmadı
işte. Vatansever bir kahramanımız olan Yarbay Ali Bey’e de ayıp
olmadı mı?
***
İzmir’in daha önce bahsettiğimiz semtlerinden Mortakia’ya,
Türklerin verdiği isim ile Darağacı’na da “Umur Bey” denmek
istendi bir zamanlar. Buradaki otobüs durağının üzerinde hala
Umur Bey yazar. Ama tutmadı. Darağacı ismi de unutuldu gitti.
Şimdi herkes “Sümerbank’ın orası” diyor.
***
Yeni verilenlerden en çok tutan isim ise hiç kuşkusuz Alsancak
olmuştur. Tutmayıp ta ne olacaktı? Yangın ile yok olup gitmiş ve
sıfırdan kurulmuş bir bölge söz konusuydu ve yanmadan önceki
semt isimlerinin tümü de Rumcaydı ve İzmir’in Türkleri bu
bölgenin dışındaydı. İzmir’in bugün Alsancak adıyla anılan 1922
Yangını bölgesi, tamamen Rum, Ermeni ve Avrupalı /
Perşembe, Ekim 10, 2013 - Sayfa 1 / 2
Engin Tatlıbal
Şehrin Gökyüzündeki Ruhu
Levantenlerin yaşadığı bir alandı. Kimin veya kimlerin çıkardığı
tartışmalı bir büyük yangın ile, bugün var olsa UNESCO listesine
girebilecek güzellikte bir mimari miras yok olup gitti. Yangın yeri
yeniden imar edildikten sonra ise semtin adına Alsancak dendi.
Yani eski Rum ve Ermeni mahallelerinin üzerine bir Al Sancak
diktik.
***
Evet, İzmir artık tamamen bizimdi. Onu istediğimiz gibi evirip
çevirebilir, eski ve beğenmediğimiz cadde, sokak ve semt
adlarını değiştirebilirdik. Peki şehrin ölümsüz ruhunu ortadan
kaldırabilir miydik? Denenmedi değil, denendi.
Şimdi bu şehrin ruhu, parçalanan vücudundan çıkmış, boşlukta
bedensizce geziniyor. Ama ölümsüz, ölmüyor. Adını
değiştirseniz de, değiştirmeye çalışsanız da yok olmuyor.
http://www.mgkmedya.com
Perşembe, Ekim 10, 2013 - Sayfa 2 / 2
Download