C. Senatosu B : 38 Arap edebiyatına ait eserlerin de

advertisement
C. Senatosu
B : 38
Arap edebiyatına ait eserlerin de tercüme edilmesi
girmiştir) hakikaten değerli bir harekettir. Ancak,
Türkiye'de bir yazı değişimi, harf
değişimi oldu
muhterem arkadaşlar. Bu harf
değişiminden sonra
yeni yetişen nesillerin, eski harflerle yazılmış eserleri
okumaları imkânsızdır. Bugün ben dahi eski harfle
yazı yazamam, şöyle böyle okurum. O bakımdan harf
inkılâbının ne karşısındayım, ne kötülüğünü ifade et­
miyorum; ancak bir şey söylemek istiyorum; o harf
inkılâbıyla beraber, bizim eski eserlerimizinde lâtin
harflerinden oluşan bugünkü alfabemizle birlikte ye­
nilenmesi gerekirdi. Bu işi değerince yapamadık.
Bugün birçok gençlerimiz Rus edebiyatını, İngiliz
edebiyatını, Fransız edebiyatını, Alman
edebiyatını
biliyor da, bir Servet-i Fünun, bir Divan Edebiyatı,
bir Tanzimat Edebiyatı devrinin hiç olmazsa karak­
teristik olan birkaç eserini dahi bilmiyor, tanımıyor.
Bu kültür kopukluğu, bizim bugünkü sarsıntımızı mey­
dana getirmektedir.
Muhterem arkadaşlarım,
Ben İstanbul'da Süleymaniye Camiinin ses ve ışık
gösterisini seyrettim. O zaman Bakandım, beni oraya
götürdüler ve büyük bir iftiharla seyrettirdiler. Ha­
kikaten usta bir ışıklandırma. Hakikaten bugün çok
sesli müziğin ustalarından olan Kodallı'nın çok ses­
li olarak seslendirdiği bir müzik içerisinde gösterildi.
Beğendim, kötü değil, güzel. Ancak, niçin benim ma­
bedim, benim camiim, benim medresem, benim ese­
rim, kendi müziğimle, Türk müziğimle ışıklandırılıp
seslendirilenlesin?... Sayın Kodallı ile yaptığımız mü­
nakaşada, bunun imkânsız olduğunu söylemek istedi.
Katiyen değil. Eğer bana imkân verilseydi ve zama­
nım olsaydı, ben Selimiye Camiini Türk musikisinin
imkânları içinde Itrî'sinden, Dede'sinden, mehter mü­
ziğine kadar çeşitli bir kompozisyon içerisinde yarış­
ma ile ışıklandırmak ve seslendirmeyi düşünmüştüm
ve mükemmel de olacağına inanıyorum. Türkiyede
bugün bunu yapabilecek güçte Türk musikisi ustaları
vardır ve bunları ihmal edemeyiz.
8 ; 2 .
O : 1
kişini vermemek için, hafif müzik, arkasından daha
başka müzikler yapmak suretiyle Türk musiki zevkin­
den âdeta milleti uzaklaştırmak ve ondan soğutmak
için ne lazımsa yapmaktadır. Bunu böyle söylemekle,
Batı anlamında çok sesli musikinin karşısında deği­
lim muhterem arkadaşlar. Elbette nasıl bir milli kül­
türümüzün yanında, genel bir dünya anlayışı içinde
kültüre yer vardır ve olması lazımdır ve böylelikle
elbette sanatta ileri gitmiş memleketlerin her şekilde
kalkınmasını ve kültürünü öğrenmek de bir gerek­
tir. Dünyanın kabul etmiş olduğu çok sesli müziğin
karşısında değilim. Bunun için Türkiye'de imkân nis­
petinde her şey yapılmaktadır; ama kendi musikimizi
eğer itersek, meydana gelen şu oluyor muhterem ar­
kadaşlar: Milletin zevkini ve sevdiği şeyleri böyle
otoriteyle, şu veya bu baskıyla gideremezsiniz. O
aşkı, o isteği öldüremezsiniz. Onu tatmin için bu se­
fer kalkıyor, tamamen dejenere edilmiş, birçok dol­
muşlarda ve meyhanelerde dinlenen, dışarılara kadar
akseden uydurma Arap müziği taklidi Türk müziği
yutturmacalarla Türk Halkının, Türk Sanat Müziği
zevki maalesef yaralanmakta, maalesef bir çeşit dejene­
re edilmektedir. Lütfen bunun önlenmesi için gereken
tedbirlerin alınması cihetine gidilmelidir.
Bunlar birer ihtisas meselesidir. Sanatta, bilhassa
müzikte, ömürlerini vermiş, hayatını vermiş insanla­
rın, bu sahada yetişmiş, otorite olmuş insanların söz­
leri vardır. Birçok Batılı büyük müzisyenin gerçek
Türk Musikisini dinlediği zaman hayran kaldığı bir
gerçektir. Bunu herkes biliyor, takdirle karşılıyorlar
inanınız ve deniyor ki, «Türk Musikisi istikametinde
dünyada yeni reformlar olacaktır.» Böyle bir anlayışı
ve böyle bir zevki, espiriyi getirmiş olan ecdadımızın
musikisini bir kenara atmak suretiyle onun yerine;
yok hafif müzikti, yok aranjmandı gibi kökü olma­
yan ve millete zevk bakımından hiçbir şey vermeye­
cek şekilde müziği yerine ikame etmek için çalışmala­
rın hazin olduğunu ifade etmek isterim.
Kültür Bakanlığı...
BAŞKAN — Sayın Ege vaktiniz doldu efendim.
Muhterem arkadaşlarım,
Bir taraftan Türk müziği korosunu teşkil edeceksi­
niz, bir taraftan Türk Müziği Konservatuarı açacak­
sınız, bir taraftan da Türk müziğini radyolardan ve
televizyondan ırak tutabilmek için ne yapmak lazım­
sa o yollara sapacaksınız, Bu yanlıştır. Kültür
Bakanlığının, TRT'nin, Türkiye'deki kültürle ilgili
cümle çalışmaların
üzerinde söz hakkı olma­
sı lazım, bir nevi danışılan bir mehaz haline ge­
tirilmesi gerekir. Dikkat ediyorum, TRT Türk musi-
1979
İSKENDER CENAP EGE (Devamla) — Bitiri­
yorum Sayın Başkan.
Kültür Bakanlığı çok geniş bir hizmet alanı olan
bir Bakanlıktır. Tiyatrosundan tutunuz folklörüne ka­
dar genişleyen, yazma eserlerinden kütüphaneciliğine
kadar, eski eserlerin onarılması ve onların hem milleti­
mize, hem dünyaya açılabilmesi ve gösterilebilmesi
imkânlarını sağlayacak Bakanlık, velhasıl hakikaten
bizde maalesef Kültür Bakanlığıma (Ki, bu Bakanlı21 —
Download