ILAHIYAT FJU{lJLTESI DERGiSi - İSAM Kütüphanesi

advertisement
CUMHURİYET ·ÜNİVERSİTESİ
o
A
e
••
e
ILAHIYAT FJU{lJLTESI
DERGiSi .
Hakemli Dergi
3.
Sayı,
, •\<.We Diyanet 11.
-<_u'
.
<ifrt:
ıt-<; Kütüphanesi ....~
~""' Araşrırmaları 111°'v.e'~-
SİVAS -1999
KUBREVi TARİKATlNIN TÜRKMENiSTAN'DAKi ETKisi*
Yrd. Doç. Dr. Durmug TA fLILIOGLU**
I-GİRİŞ
a) Yöntem Ve Vel"i Toplama
Türkmenistan' da tari kat ve.dinselleşıne olgusu üzerinde güıüiıniızck
··ok şey
siiylenmesine rağmen bu konuda saha araştırması yok denecek kadar azlı
'.evi
tarikatı üzerine yapılan bu incelemenin amacı, genelde toplı ıısal
me
perspektifinelen bu tarikatın Türkmenistan'da yaşayan insanlarr
.ısını
inceleınektir.Türkmeııistaıı dışında müritleri olan bu tarikatın uluslararası hığlantısı
konusunda elimizde pek bilgi bulunmamaktadır. Araştırınanın yöntemi "katılarak
gözlem, kaynak kişiler, vidaci kaınera ve literatür taraması" şeklindedir.
Tanımlayıcı,betiınleyici ve durum saptayıcı nitelikte olan bu çalışına tarikatın ve elinin
etkisi teolojik düzeyele değil toplumsal bir olgu olarak ele alınıp incelenmiştir.
Toplumsal
yapının
bir
öğesi
olarak din ve tarikat olgusu, toplumdaki genel
içinde
sosyal
yapı, bu yapıyı meydana getiren sosyal müesseselerin,insan ilintilerinin ve bunların
karşılıklı münasebetlerinden doğan sosyal değerlerin birbirini karşılıklı olarak
elkileelikleri bir bütündür ve bu bütün her zaman aynı olmayan bir hız ve tempoyla
t:.:ğişir. Bugün Türkmenistan'da İslami yeniden canlanış veya gelenekselleşıne olarak
adlandırılan olgu, bu önemli değişmenin kendini ifade ediş biçimidir.Dinin değişen
toplumsal yapıya uyum sağlama si.irecidir. Bu süreçte din farklılaşma ve muhafazakar bir
düşünce olarak 'önem kazanmaktadır.
değişıneden bağımsız değildir. Toplumsal yapıda meydana gelen değişme süreci
bunların değerler ve davranış biçimlerinde ·de değişme kaçınılmaz olacaktır. Her
ile ilgili çalışına yapmak araştırınacıya yübaııcı olan bir konu
doktora konusu Rufa-i tarikatıdır.Kubrevi tarikatının kurucusu
Necmettin Kubra'nın ınezarı!1ın Türkmenistan topraklarında olması, araştırmacının da üç
'yıl Türkmenistan'da bulunması bu konu üzerinde inceleme yapınasında etkili olmuştur.
Kubrevi
tarikatı
değildir.Araştırınacıııın
b)
Sosyo-Kiiltiire~
* Bu çalışına yazarın
Çerçeve
1995-9X yılları arasında Ttirkıneııistaıı'da sahası ilı.: ilgili yaptığı araştırıiıalara
dayalıdır.
'''* c.Ü.
Ilahiyat Faktillesi Üğretiııı Üyesi.
.Durmuş
192
Tatlılıoğhı
Türkmenisten'ın Taşhavuz vilayetinin Köhne-Ürgenç etrafına 8 Mart 199R'de
araştırma
v.e inceleme yapmak için gittik. 8 Mart Tiirkıııen toplumunda öneın!i bir
ekonomisinde, sosyo-kültürel yapısıııda etkili olan kişilerin
başında ayallar(kadııılar)gelınektedir. Bu gün Türkmen kaclııılarıııın bayramıdır. Kadınlar
bayramına Türkmenler ve orada yaşayanlar önem verınektedirler. Bayramda kadınlara
çiçek veye herhangi bir hediye vermek Türkmenlerin adeli haliııe gelmiştir. Her gördüğün
kadının bayranıını kutlanüık gerekir. O gün kadınların bayramını kutlanıazsanız
kırılnıaktadırlar. Bu nedenle o gün kadınlanı hediye alınır ve onların büyranıı kutlanır.
gündür.
Türkınenist.aıı'ııı
Türkmenler
arasında yaygın
olan halk
inancına
güre
ayallar(kadınlar)
gününde
ıııutlaka yağmur yağar. Bu nedenle bize bu geziye gitnıenıeıııiz siiylencli. Gerçektenele o
giin akşama kadar yağınur yağdı. Türkmenistan'da bulunduğum üç yıl içerisinde 8 Mart
Kadınlar Bayramı günü yağmur' yağdığını gözlenılediııı. Türkmenler, Kadınlar
Bayramı'nda yağmurun yağımınedenini şu şekilde açıklaınaktmlır: "Ayalları (Kadınlanı)
duygusal yapıları vardır. Çağalarını
gösterelikleri için, bir ııeslin yetiştirilmesinde
·gözyaşlarıyla bir fidanı sular gibi zahmet çektiklerinden Hiida onlar ağlaınasın diye
giikyüzünii ağlatınaktadır. Gökyüzü onlar ad ma sevinç giizyaşları tlöknıektedir" 1• Bu gün
Allah kadınların ağlamasım değil sevinmesini istemekteelir diye iıı,ıııılınaktadır.
IHida (Allah) çok hassas
yaratmış. Kadınların
(çocuklarııı'ı)yetiştirirken fedakarlık
c)
Coğrafi
Vc Tarihi Çerçeve
Köhne-Ürgenç şelırine geldiğimizele okul müdürü ibnılıinı Bey ve Yahşi Murat
Bey rehberlik yapıılaı. Kiihne-Ürgenç şeh•'; eski ve yeni olmak üzere iki yerleşim alanına
yayılmıştır. Tarihi yerler yeni yerleşim yerinden 7 kın uzaklıktadır. Eski yerleşim yeri
ülan Köhne-Ürgenç şehı ııin dört kapısı vardır. Birinci giriş kapısından sonra
1-.crvansarayla karşıla~ılmııktaclır.Burası öncelleri dışarıdan gelen misafirler ve hayvanları
iı;in konaklnma amacıyla kullanılmıştır.
Kervansanıyııi çinileri ve sıvası clüklilmüş
lııınıbe haldedir fakat dimdik ayakta durmaktadır. Burada buna henzer pek çok tarihi eser
lıulunıııak!adır. Burada en ~·ok ziyaret edilen yerlerin başında Necmettin Kubrevi' nin
Ilirbesi ve Karakapı Ata'nın türbesi gelir. Gezi anında burada Türkmen kadınlarını ziyaret
. ederken giirdük ve onlarla kısa bir video röpiirtajı yaparak ziyaretlerinin amacını
iiğrenmek istedik.. Karakapı Ata'yı ziyarete gelen Tiirkıııen aitesinelen Cennet
Tuvakbayova ile görüştlik. Ziyaret sebeplerini şu şekilde açıkladı: "Benim özüm yaş
vaktimde kesel boldum buraya geldim. Keselden kurıulduııı. Sonra durmuşa çıktım,
çagam .olmadı, buraya geldim ve çagam oldu, şimdi ise kızıın kesel boldu, onu getirdim,
dua ettik inşallah geçeceğine inanıyoıuııı" demiştir. TUrkıııen dilinden Türkiye
Tlirkçe'sine aktanıcak olursak "ben çocukluğuında hastalnııdıııı buraya geldim, iyi
olduııı.Sonra evlendim çocuğum olmadı, burayı ziyaret ettim çocuğum oldu. Şimdi ise
kızım hasta oldu onu getirdim, clua ettik inşaallah geçeceğine iıııınıynrum". Buı'ayı daha
çok hasta olanlar dil.ek ve istekte bulunmak için ziyaret ediyor, dua ediyor,çaput bağlıyor,
dilekte bulunuyor, isteği yerine gelirse bunılia kurbaıı kesmektcdirler.
Yalışi Murat Bey eski Köhne-Ürg~nç şehri.ıin yedi ıııetre toprağır altında
olduğunu
ifade
etmiştir. Mnğollar
Köhne-Urgenç
şelırini
ablukaya
alıyorlar
ve
1 ( lğul Nctıaı HA YTOVA.SO ya~ında.iiııivcrsiıc ıııczuııu. A~gaballa Tiirkıııcıı-T[irk Onivcrsiıcsi'ndc
ı;alışınııkıadır.
şehir
Kurevi
Tarikatının
Türkmenistan'daki Etkisi
193
halkına teslim olursanız kan cliikmeyeceğiz diye söz veriyorlar. Ila! k teslim oluyor fakat
evlerini terk etmek istemiyor. Cengiz Han şehrin içinden geçen ırınağın yolumı
askerlerine kapattırurak suyu yerleşim yeri Uzerine vermi~tir. Halkı suda boğarak kan
diikmeme sözUnU tutmuştur. Tarihi anıtlar ve çok bUyük minareler l1ıprak altında
kalmıştır. Halk üzerlerine suyun geldiğini görünce tarihi kitapları ve eserleri Kırk Molla
denilen tepenin altındaki kütliphaneye dolduruyor ve üzerini topnıkla kapayarak muhafaza ·
ediyor. Günlimiizde Amerikan kredileri ile bu kütüphane ve içindeki tarihi eserler kazı
yapılmak suretiyle çıkarılmaya çalışılmaktadır.
Köhne-Ürgenç ~ehrinde Mlislüman ve Hıristiyan mezarları biranıda bulunmaktadır.
bir tahtaya çakılmış Uç tane hac,; şeklinde parça v~ırdır ve
en alttaki parça kırık gibi yatık olarak yapılmıştır. Bunu Hıristiyanlar iilen kişiye yas
olarak dünyadan bir Ortadoksun ayrılışının üzüntüsünü belirtmek amacıyla yapmışlardır.
Dikkat çeken diğer lıir husus ise Hıristiyan nıezurlarında, iilen kişinin resminin
bulunması ve mezarııı başına yedi basamaklı merdiven konulıııasıdır. Bunun nedenini
lrina Alekswıdiroviı; ~·ı şekilde açıklamıştır: "Hz. İsa göğe çıktığı iı;in,burnda yauın ve
ona inanan kişinin de ıııerdivenle ona ulaşucağı fikrinden kaynaklanıı:akliidır".
Hıristiyan mezarlarının başında
Müslüman olunlar ise Tiirkmen
evliyalarınııı mezarlarını,
insanların kini ise çadır veya ev şeklinele yüksek tlimsekler
J'vliislliınan mezarları kıbleye (Kabe'ye) göre ayarlanmıştır.
kubbe şeklinde,norıııul
halinde yapmışlardır.
Köhne-Ürgenç'te "Daş Medjit"aelı verilen tarihi eserler ııılizcsiniıı miidlirii Yahşi
Ncemeddin Klibra'nın türbesi ve yakınında lnılunan mlize hakkında
lıilgiler vermiştir. Neemeeldin Kiibrevi'nin tUrbesinin girişinde lııılunan tarihi, kemer
~eklindeki kapı öne uoğru eğik elurmaktaelır. Tiirbeni, çinileri ve Kur'an yazıları
diiklilıniiş, bulabildiklcı .i tekrar tamir ve restore e:mişlerdir. Tiirbenin boynunu
hiikmlişcesine clurmasınıır sebebin: şu şekilele açıklamışi ır: "Pirlcr,evliyalar ve biiyiik
zatlar biiyiiklenıııe giislerıııeyip tevazu gösterdiklerinden türheleri de onlar gibi devamlı
tevazu halinde bulunıııal~\adır. Bu dunım türbenin içinde yatan zatııı yaşayış özelliğine
uygunluk giistermektcdir".
Murat
Aşırov,
Ncemeddin Kubra'nııı yaşadığı dönemde İslam toplumlarında bulunan
ıııekteplerdeı. biri burada kurulmuştur. İlk İslam Üniversitesi olarak adlandırılmı~tır.
3ô0 lane halifesi olmuş ve bunlar çqitle yerlerde bu tarikatın
Bu bölgeye 360 evliyalar deiıilıııcktedir. Buraya iiçyliz altmışlar
denmesinin diğer bir nedeni de şehrin ortasından geçen nclırin kollarının 3ô0 tane
olmasıdır. Üc,;iincii nedeni ise Mckke fetlıedildikten sonra Kalıc'dc bulunan Allah'ın
suretleri diye anlatılan putliırın buraya getirilmiş ve ıni.izede saklanılnıış olmasıdır. Örnek
olarak miizede buluiıan bir put şeklinin (yer, su. hava"asman", ateş. "ml"), Hiidn'nın şekli
Ncemeddin
Kubra'ııın
~ııhelerini açmışlardır.
olduğu göriişii yaygındır.
Tiirkıııenler'de eliiri lıiiyiik veli vardır. Bunlar: "Priyar Veli; Danıyar Veli, Şılıatar
Veli ve Diiven Veli"dir. Bu dört pirin mezarları da burada bıılıınmaktadır. Kim öınriinde
Necmettin Kubrevi'ııin türbesini iiç del'a ziyaret ederse hac yapıııış olacağına
inaııılınakıadır. Türkıııenlcr tara!'ıııd:ın burası ikinci rvlekke ııl;ırak kabul edilir. Murat
lwy. ıniize i\·erisiııdc bulunan !arilıı eserlerin yedi lıiıı yıllık oldıı.~unu siiylcmiştir. Mi.ize
i(;erisiııde Nccıııettiıı Kubrevi'ııiıı öğrencisi Cemi! Cıııı'ııı 1\,!oğol!ar lararından şehit
edildikten sonra "suııını" ~eklinde bir kuşun onun c;ııııııı y:ıııi rulııınu alıp Huda'yla
Dıınnuş
194
(Allah)
konuşturacağı
ıa~ıııın
üzerine
1
ve
Tatlılıoğhı
solıra
resmetıııişler.
cennete 'götiireceğini,çiııi bir fayansla yapılmış mezar
Bu kuşun Tanrı ile insanlar arasında elçilik yaptığına
irıanılımıkıad ır.
MÖze müdürünün bir diğer ilginç açıklaması da Türkmen boylarından olan
için kutsal sayılan· it (Türklerde bozkurt) içecek ve yiyeceklerinin verildiği
"yaluk" olarak isimlendirilen kutsal eşyadır. Hatta Yorııutlar kurltan geldiği için İt'e,
Hiida (!\Ilah) demi~lcrdir. Eyurnit, Yomut, yem it, denmesinin sebebi soylarının itten
geldiği iııaııcınl'taşııııaktadırlar. Türkler ateşperest (odperest) olduklanııda ölen insanları
'iılere yedirıııeleriniıı sebebi ni, bunun tanrı olarak iııaııılıııasıııııı bir sonticudur diye
açıklamışlardır. Bir eliğer açıklamada da Türkler göçebe olarak yaşadıkları için ölmüş olan
ki~ileriıı kemiklerini çadır nereye gitmiş ise "slingi.i"denilen içine keınikleı·in koııduğu bir
sundukça ile . şınıışlardır. Kemiklerin bulunduğu süngü, çadırın veya evin ilk girilen
yerine asılarak atalarını unutmaınalarını sağlaını~lardır. Bu davranış Türklerin Atalar
ruhuna inanınnlarının bir sonucudur.
.Yorııutlar
Köhne-Ürgenç'teıı. Aınu-Derya(Ceyhun) ırınağı geçmektedir. Tarihte belli
hu ırınağın yatağı değiştiği için halk suyun bulunduğu yere göç etmiştir.
Örneğin bui-ımı n halkı Toprakkale'ye (Ürgenç'e 180 kın.uzaklıkta) ve Özbekistan'a göç
eııııişle~clir. Özbekistaıı'lhı Yeni Ürgenç adıyla bir şehir kurınu~larclır. Güııürnüzcle Aıııu­
Derya'daıı kanallarlu su getirilıniştir.Tarihte burada çok büyük ilim adamları yetişıniştir.
Ürgenç'te yetişen ilim adamlarının eserleri vardır. Buıılan.lan müzede eseri, ismi ve resmi
olanlar şunlardır:
zaımııılarda
!-Ali İbni Sina (Tıpçı ve Filozof)
2-Beyruni (Matematikçi)
3-I,iulıaınıned
4-Zarııahşeri
Abdul Geldi (Türk Dilleri bilimcisi)
(Tefsirci)
5-Muhamıned İbniii Harezıııi (Alim)
6-Necınedclin
Kubra (Tasavvufçu ve Şair)
Köhne-Ürgenç, tarihte Harezn1'in başkentliğirıi yapmış ünlü bir şeh.;dir.Şehrirı
Bent ve dört taneele kervansaray kurulmuştur. All([\bilen kervansarayı
~ehrin ilk girişinde bulunmaktadır. Növır, Akçakale, Paragntçılık, Kocaeli gibi
kervrinsaraylar da vardır. Köhne-Ürgerıç'e .damgasını vurarı ınrihi minarenin dengeli
olabil.mesi için 24 metre topragın altında olduğu rivayet edilıııçktedir. 7.asırda islamı
kabul eden Türkmenler Ürgenç'e 40 ıııescit ve minare yapmışlardır. Bunun en belirgin
iirııeği Kutlu Kemal'in yaptığı eğri minar~;dir. 64 metre olan bu minare günümüzde 58
ınetredir.6 metresi; toprak altında kalmıştır..
dı~ında Da~kale,
Harezm lideri jj A:sıan ve Sultan Tekeş'iıı türbeleri ve canıisi vardır. Türbe,
ınescit, kütüphane ve külliye kuı'durımışlardır. Kırk molla tepesinele yüzotuzyedi ilim
adamınıncc.eseİ·lerinin bultincluğu bir kütüphane vardır. Dünyayı etkileyen eserlerin
oıjinalleri buradadır. Eskielen 22 ıyıart Nevruz. günü yılda birkez kütüphane halka
Kurevi
Tarikatının
aı,:ılıyor,ancak
kii~ki.i
olarak
ilim
Türkmenistan'daki Etldsi
adamlarına giriş
serbesttir. Ti.irebeg
195
Hanıııı'ııı tlirbesi,Harzeınşahların
yapılını~ıır.
U-KUBREVİ TARiKAT. ~IN YAPISI
a) Kubrevi
Tarikatının
Tarihi ·
Türk kültür tarihinde etkili
olmuş
birçok velinin
hayatı
gibi
Necıııedclin
Kubra'nııı hayatı da sisler arkasında kalmıştır. Örnek insan !ipi olarak karşımıza çıkan
veli tiplerini halk kendi düşüncelerine benzer karakterler haline getirmiş ve gerçek hayat
hikayelerinden bi.iyi.ik iilçi.ide uzaklaştırmışlarclır.İslamiyetin kabullinden sonra nesillere
dini terbiye ile vicdanİ ve ahlaki davranışinn telkin eden, 0 1opluıııu ımızi etrafında
bütünleştirmeye yöneilen tevhicl eleğer hi.ikıni.ini.i benimsemiş şahsiyellerelen biri de
Necınedclin Kubra'dır.
Daşhovuz'un bölge merkezi olan Köhne-Ürgenç'in adı Harezınin bnşkenti olan
C!rgenç'ten (Gürgenç-Cürcen l gelmektedir. 1646 yılında Abdulgazi, ~ehrindeki insanları.
yeni şehire (yani Taze Ürgeııce) taşıyor. O yüzden eski Ürgenç şehri Köhne-Ürgenç
olarak acllandırılıyor. Kiiiınelirgenç Aıııuclerya'clnn 40 kın uzaklıkta,-Hoca ili demiryolu
isıasyonundnn 35 kııı güney batıda ve merkezelen 89 kın kuzey batıda bulunuyor. Güney
tırafıncla Harezm'in merkezi olan eski Ürgenç bulunmaktadır. Uuradu XII-HI y.y ait olan
Tiirebey Hanının, Tekeş sultanın, Necıııecldın Kubra'nııı, Sultan Alı'nin mezarları
bulunmaktadır 2.
Ürgencin hi'ıki'ııııdarı Memnun İbn Muhammed, Aıııudarya'nııı sağını solumı
birleştiriyor ve Ürgenç'i başkent yapıyor. Harzeınşahlılarclan i 1 Arslaıı' ııı (! 156-72) oğlu
. Alaelelin Tekeş'in (1172-1200) ve Muhammed'in (1200-1220) idureciliği clöneıııinde
doğunun
en
gelişmiş
siyasi, ki.illlirel ve ticari merkezi
olmuştur.
XIII yy.
Moğollar
Orta
Asya'yı ve Harezmi fe.ıhediyor. Savaşta Köhne-Ürgeııı,:'in en güzel binalarını yıkıyor.
Arap seyyahı İbn-ı B< ula (1333) Türk şehirleri arasında ÜrgeıH.;'iıı en güzel olduğunu,
sokaklarının genişliğini, paz;ırda istenilen herşeyin bulunduğuını anlaıınaktadır.:l
Necıneudiıı Kubra'nın mezarı
XIV yy. 30. yıllarında yapılmış olup Sultan Ali'nin
Bu iki kabirkarşı karşıya olarak bir ki.içük aviuyu
ıııeyclana gcti:·nıektedir. P..vlunurı bir köşesinde kilden ve tuğladan yapılmış kubbeli bir
cv vardır. Ru kubir orta asırlıırın mimarisine göre konselns yelkenleri ile onaltı genli
traşpele üzerinde dunııı lllgla kalınlıkta yukarısı kubbe ile örtLilıııi.iştür. Oda tabanı 21'1x5
L'lll ölçüili ıu:~ln :ie dd:;enıııiştir. Orada dünyada az rastlanan knbir i.i:;tleri bulunmaktadır
ve çok güzel renklerle (uökyi.izü, mavi, beyaz, kahve) sırçalanmış ve si.islenıııişlerdir.
Bunların dışında Uirbeııı:ı oyma .nakışlı güzel kapıları vardır. Seyrek renkli sırçaların
birçok parçası güni.i:ııiize kadar gelıni~ ve onlar ıııiizecle saklanıııaktadır. Sırç;ı•ıııı
iiz.erindeki beyaz şekilli yazılarından onun Moğol saldırısı zaıııanıncla vefat eden Şeyh
Ncemeddin Kubnı'ya ait mezar olduğu ve dutlu Teınir Toyle'ııin idareciliği zamanında
Ilirbesi iie
ya::yaıuı bulunmaktadır.
yapılmış olduğu anla~ılıııaktaflır.4
2 Tiirlmıeıı Sovyet Aıısildopedisi "Köhne-Ürgeııç" IV ilimler Akadeıııisi yayıııı.A~gahat, 1982,s.502-5o:ı.
·1 A.YAKUBOVSKI,Kiihııc-Ürgcnç'iıı Aıııtlaı·ı, Ruh yayınları, A~gabaı, 1920.s.37.
4 Tiirlmıcıı Sovyet Aıısildopedisi,"Necıııeddin Kulıra'nın fvlozelisi" IV.lliıııler Akademisi yayını,
Aşgabaı, 1984,s.l65.
Dıırmuş
196
Tatlılıoğlu
h) Kunıcu Şeyh Ncemeddin Kubra
Kubreviye ve Zahabiye tarikatının kurucusu Ahmed bin. Ömer Ebul Canap
Ncem-ed-din el Kubnı el Hivald el Harezmi elir. Bu künye kendisine rüyada peygamber
cl'encliıniz tarafından verilmiştir. "Tanıma] el Kubra(Büyük. kıyaıııet)Şayh-i vali-taraş"
veli yetiştiren şeyh lakaplarıyla da aııılmaktadır. Hicri 540 ( 1145) senesinde Harezm'in
(günümüzde Köhne-Ürgenç'in) Hayvek köyünele dünyaya gelmiştir. Süfiliğin
gclişınesinc!Cki rolü Çuk büyük olmuştur ve sayısız talebeleri arasıııda tasavvuf akidesinin
birçok temsilcisi bulunmaktadır. Orta Asya'da bugün de anlatılımıkta olan birçok efsane
ona bağlanmaktadır. Ncemeddin Kulıra'nın irşaclla görevli 360 kadar Ilalifesi olduğu
siiy lenınektecl ir.
Necmeclclin Kubra genç yaşta seynhatlere çıkmış ve Mısır'da meşhur Şeyh
. Rüzbihan el Vazzan el Mısr'ı ile tanışmış, onun müridi olmuş ve şeyhin gözetiminde
son derece sıkı riyazel (ruh terbiyesi) geçirıııiştir. Daha sonra kızıyla .da evlenerek
~cyhinden bir evlat ıııuaıııelesi görmüştür. Bir gün İmanı Ebu Nasr Hafza'nın Tebriz'de
sünnet hakkında güzel dersler verdiğini duymuş ve tebrize giderek undan kclnın dersleri
ıılınıştır. Ncemeddin Kubra,"Şayh üs Sünmı vn'l Maşalih"adlı mukaddi me mahiyetinde
lıir eser yazmış ve bu eser hakkındaki bir münazarıı (tıırtışıııa) esnasında şeyh Faraç
Tabrizi ile taııışmış ve omın tesiri altında kalanık kelamı bırııkıp tıısavvufa yönelmiştir.
Babü Faraç her türlü bilgi iktibasını (alımım) lüzuııısuz görüyurdu. Ona göre bilgi ancak
ilahi bir ilham ile mümkündür. Necıncclclin Kulıra çok geçmeden bu ~ekilde hedefe
ulaşamaym.:ağını anladı. Şeyh Amınar-i Yasiı·'c intisap elli ve umııı tavsiyesi üzerine tam
bir sofi olabilmek için isınail Kasri'nin mekdebine dahil oldu. Buradıın da ikinci
lıırka"Hırkııi Tabarruka"sını aldı ve ilk şeyhi olan Baba Fanıç'a geri döndü ve O da
Necınecldin Kulını'yı Harezm' e gönderdi. S
Necıııeddin Kulıra'nın Haı'ezm'de vaaz ve irşaclları büyük bir rağbet kazanmıştır.
Kendisi hadis ilminde de uzman olduğundan gençliğinde girdiği her tartışınadan üstün
çıktığı için büyük kıyamet anlamına gelen " Taınmetül Kulıra " adıyla anılmaya
ha~lanınıştır.Sonra Kubra Içelimesi lakabı olarak kalıııışlır. 6
Harezm'de XII-Xlll. asırcia büyük ıııutasnvvıflar yetişıııiştir. "Necııı al Din
Bağdacli, Sa'd al Din Hana vi, Baba Kemal Cündi Şaylı R;ızi al Din, Ali Lala, Sayfal Din
Baharzi. Necııı al Din Razi" bunlardan birkaçıdır. Mevlana Celaleddin Rumi'nin
Ilahaddin Veled de taleheieri arasında görülmektedir.
•
.
.Şems-i
\
babası
1
kaynaklara göre Necıııeddin Kulıra'nın lınlifesi Baba Kemal'in
tl~.-ı. ::;!::::·l:ıdendir.7 Mevlana Celaleeldin-in babası Balıacidin Muhammed Veled'in
Necıneclclin Kulıra'yü Şenıs-i Tebrizi'niıı de Necmedclin'in halifelerinden Baba Kemal-i
Ciiııdi'ye ıı~ensup oldukları görülmektedir. Kubreviye tarikatı daha çok Orta Asya'da
etkili olmuş fakat Nak~ibencliye ve Mevleviye tarikatiarına da tesiri olmuştur.
Tebrizi
bazı
5 fVlassignon L. Kubrcvi Maddesi, İslam Aıısildopedisi, X. M E B yayını, Ankara.1974,s.l62
6 Alıınci Giincr ENGIN.Tıll'ilmtlar Aıısildopcdisi,Milliyet yayınları,lsıan 1ıul. Jl)l) 1, s.208
' 7 Selçuk E.RA YDIN,'l'ıısanııl' ve Tariımtlar,Marif'ct yayınları, lsıanhul, 19lJO.s ..l9R.
Kurevi
Tarikatının
c)Kuhrevi
197
Tiirkmenistan'dalci Etleisi
Tarikatında
Ritüeller
Kubrevi'lerin tarikat silsilesi: Ciineyd-i
ve Ahmed Ncemeddin Kubrevidir.
Bağdadi,
Ehu-Nccib Suhreverdi,
Anımar
lıin Yasır
Kuhreviye 'tarik<ttının iiç temel
1-Tedrici olarak
2-Kamil bir
3-Ciineyd-i
Necıneddin
esası vardır:
yemeği a?.altınak.
ıııür~idin
iradesine tabi olmale
Bağdadi' nin
sekiz esasını yerine getirmektir.
sünni bir anlayışla din ile ıasavvufu
mensup olarılar şu esaslara uymak
ıııecburiyetindeclirler; "Beden temizliği, halvet, susmak,oruç tutmak, zikretınek, teslim
olmak, akla gereksiz şeyleri getirmenıek, kalbi şeyhe bağlamak, ancak zorunlu
durumlarda uyumak, yeıııe içınede perbize dikkat etmck".H Tarikat türenieri topluca
tckkede yapılarak şeriata uyularak Allah adı zikredilir. Kuhrevilikte sunniliğin tüm
kurallarına uyulur. 13u nedenle Türkmenler şia olan toplulukları sevmemekle ve onları
Islam dı~ı olarak gürıııektedirler.
Kubra
şeriat
ilkelerine
bağlı,
uzlaştırmaya çalışmı~tır.Kubreviye tarikatına
d) Ncemeddin
Kubra'nın Şehit
Edilmesi Ve Tiirhcsi
Necmeddin Kulıra Harezm'in Moğollar tarafından işgıılinde 13 Teııı..ıuz 1226'da
(Bir rivayette Eylül 1221) Cengiz'in askerleri tarafından şelıit edilmiştir. Necmeddin
J<ubra'nııı lı:ıyatını yazanların tamamı şeylıin açıktan açığiı düşmana kafa tuttuğu ve
elinde kılıç olarak şehit düştüğü hususunda aynı göriişii puylıışıııaktadırlar. Leningnıd
Şark Telkikieri Enstitüsü'nde şark türkçesi ile yazılmış olan "Şeyh Necm al-Din Kubranı Şehicl kılıp şehri Harezm'ini harab kılganıııııı beyanı". Bu eser Harezm'in son
günlerini ve tahribatını anlatan tarihi bir ı:oıııandır. Bu eserde Necıııeddin Kubra'nııı
fvloğollara karşı mudııfıısı anlı~tılmaktacl·ır. Kendisinin ımınevi kudreti sayesL.de şehrin
l'vtoğollarııı eline dli~ıııesine ıııani olduğu, ancak oralhın ayrılınaya karar verdiğinde ise
~ehrin düşınanların eline geı,:tiği anlatılmaktadır. IJ.u roııwıı Kat ip Çelebi ( 1234) nin
zikrettiği "Tuhfat al Fukara" adlı Necın al Din'in farsça bir hal tercümesinden alınmış
olması nıliıııklincliir. Necıııeddin Kubra aynı zamanda çok eserleri olan bir yazardır.
Slifiliği ilgilendiren bir çok komı hakkında değerli risaleler bınıkınışlır. Eserlerinin çoğu
Arapça olarak yazılııııştır. J
1
Necıııeddin Ku bra' nın mezarı 1851 yılınefa ıııe:1 lıur İran alimi Rızakulrhan KöhneÜrgenç'e geldiğinde onıda başka bir avlu olduğunu belirtiyor. Rizakuli'nin "Fatanıı Name
i Harezm "adlı kitabında Necıneddin Kubra'nııı biyografisiııi ve bir çok rubaisiııi de
yazııııoııı· lO 'T'~•:·!:::;~;, ~dirieriııclen Nurınulıaııııııet Andalip bir şiirinde "ol şilı Kubnı etti
Şalıadat Meyin Naş " demekle onun bliyiikliiğlinli dile getirmektedir. Necıneclclin Kubnı
''tliııiıı biiyük yıldızı" ismi zaten onun bliyliklliğlinU anlatıııaktadır. Onun yanında oturan
K A.G.ENGIN,a.g.c.,s.20K
IJ rvlassigııoıı, Kııbn:vi Maddesi, İ A,X, s.l64
1()N azar HALIIVIOV.Kadiıııi Ürııcnç'c Scyııluıt,lliııı yayıııevi.Aşgabaı.l 1) 1! l.s."ll
Durmuş
198
Tatlıhoğlu
ve sohbetinde bulunanların davranışlarının olumlu yönele değiştiği söylenilmekteclir.
Necm,eddin Kübru'nııı bir lakabı da" Şeyh Veli Taraş "çok veli yetiştiren şeyhtir.
Sufizm öğretimi insanları dünyanın himetlerinden vazgeçmeye çağırnıuktnljır.
Omfnnimellerinden ve zevklerinden az da olsa kanant etmeyi fstenıekledir. Su tilerin çoğu
hayata ve topluma önem verıneyerek clilenip yaşıyorlardı. Sufizııı'e kötümserlik ve
pasitlik hakinıcli. Bu durunıda onlar halka kötü örnek olmuşlardı. Ncemeddin Kubra ise
75 yaşında silahla Moğollar'a karşı çıkıp cesurca savnşınış, kalıraınan olurak mücadele
vermiş ve şel<cl olmuştur. Onun cesurluğu, vatanseverliği iiieki şeyhlerden farklılık
arzetmektedir.·
·
Ncemedelin Kulını'nın mozelesi (türbesi) XIV. asırdan giinünıüze kadar gelen çok
bir anıttır. Sultan Ali ve Piryar Veli'nin mezarı ile bir avlu içinde
bulunmaktadır. Aynı avlu içinde bir ele medrese bulunmaktadır. Etrafiarı ise büyük bir
ınezarlık olarak kullanılmaktadır. Necmeclclin Kulıra'nın tUrbesi porta! sanatı ile en güzel
~ekilde yapılmıştır. Doğudaki kapısından medresenin odalarına geçilnıektedir. İbn-i
Batuta ( 1322-1334) Kut.lu Timur'un yönetimi zaınanıııcla ınozeleyi ziyaret etıııişı· ... İbn-i
Batuta'nınunlattığına göre" yedi tane aciaietii harezm şöhretinin yatağı diye" söylüyor' I
ya'ni Harezm döneminde şöhret sahibi yedi kişinin mezarı burada bulunmaktadır eliyor.
Ila! kın söylediklerine güre burada yedi değil sekiz tane mezar bulunmaktadır.
iineınli
Şeyh
Ncemeddin
'(ubra'nın
mozelesinin
portalında yazılar kalmış, aına çoğu
silinıniştir. İlk defa yazılar 1920 yılında Yakubovsky tarafından okunmus ve
'ııeŞredilmişlir. Portalin yazısının uzunluğu 522 cm. genişliği ise 38 cın.'u;ı< Ürgenç'in
birçok heykclleri gibi Ncemeddin Kulıra'nın muzelesinin durumunucia kendi efsanesi
o konuda bilgi veriyor. Ayrıca onun hakkında el yazısıyla yazılmış birçok
romanda bu konuda gerekli bilgiyi vermektedir. Bu romanlar Harezm tarihi olurak değer
kazanmaktml ır.
sağlıyor,
Demek ki Harezm tarihi mezarın meydana gelmesinde ve efsanelerde şeyhten kalan
iizellikler hakkında da bilgi vermektedir. Bunların yanında elle yazılmış şeyler ve
masallar da mevcuttur. NazarHnlimov" Ürgenç in Anıtları "adlı kitabında Necnıeddin
Kubra ile ilgili şunları yazmıştır;·
"Deniliyor ki o zaıııanlar Bilgi Hulagu geldiğinde Harezııı'i darınn dağın etmiştir.
da öldi.iriilmüşti.ir. Şeyh ölmeden iince onun bir komşusu vardı.
Duğru ve dUrüstlüğü ilc tanınan genç adam şeyhe hizmet etmekten hnşlanıyordu. Şeyhin
sevdiği oııa hizmet eden Cemilcan isıninele de bir öğrencisi vardı. Bu öğrenci şeyhin
yanında olmayınca onun komşusu bütün işleri kendi giirürdii. Kalınık, Harezm'e baskı
yaptığı zam·.ın o genç adam rehin olm~ıştur ve Kalınıklar tanıfıııa giitürlilınüştür.
Şeyh Necıııedclin Kubnı
Harezm Şalıin'ııı bir yeğeni vardı. O Harezm Şahın'ın iiı'.iınünden önce şöyle bii~
siiz söylecli:"Berıim diğe;· ınsaı!l::ırdan farkını yok. Ben de uıılar gibi kendimi ölüme
vermek istiyorum". Kötültiklerle mücadeleye başladı. Önce u kendine 40 tane sadık
arkadaş seçti ve bütün Kalı11ıldan öbür dünyaya gönderdi. O Harezın'e şah oldu. Burada
adaleti ve doğruluğu yerleştirmeye çalıştı v.e bütün darımı dağınık olan şeyleri tamir
ll Nuznr HALIMOV, a.~.c .. s.43
Tarikatının
Kurevi
Tiirkmenistan'dald Etkisi
199
ettirmeye başladı. Fakat o Necınecldin Ku b ra' dan kalan şeyleri bulanıamıştı. Onun
mezarını bulup üzerini yaptıramadığı için çok ~züldüğünii söylüyordu.
~
Onun zaferini duyan Cengizhan ordusunu toplayarak Çin ırınağını geçti, fakat
lıüti.in ordusu ve o da onlarla beraber öldü. Bu olaylar onuncu yılda Harezmiiierin
zaferinden sonra olınu~tur. O günlerde Kalmıklar'a rehin olan Şeybin komşusu kendi
vatanında değişikliklerin olduğunu duyunca Harezın'e dönmek istedi. O Kuki Suyan
dağlarının yanında bulunuyordu. O dağları ne geçmek ne de. listünden gitmek mümkün
değildi. Aıııa o bölgeler tatlı otla ve birçok hayvanlar bal~ımından zengindi .. Buracla bir
adam onun başka bir biilgeden geldiğini bilince ona bir iş verdi. Adam ona dedi ki "Bencle
işleyen insanları kırk gün yediriyorum, bir gün işletiyonını "diye söyledi. Kırk glin
sonra adam bir dana kesti, sonra onuiı derisini soydu ve o deriden bir torba cliktı. Genç
adam onun içine girdi. Adam torbayı dağın başına giitürdi.i. Kuşlar torbayı parçaladığı
zaman içinde insanı görünce korkarak uçup gitmişlerdir.
Genç adam dağın başında kıymetli.taşları aşağıya doğru döldiyordu ve başka bir
adam da onları aşağıdan topluyordu. Adam onları yiikledikleıı sonra genç adama yolu
giistermeyerek gitti. Genç adam dağın başında daha önceden iilıııiiş insan kemiklerini
giirüyor, korkanık ağlıyoı ve orada uyuya kalıyor.
Genç adam rüyasında şeyhi görüyor. Şeyh Ncemeddin Kulıra ona diyor ki: "Bu
kimse sağ geri dönmez, Fakat ben seni Harczııı'e giitiircyiııı. Aına oradaki ~aha
henden selam söyle ve benim mezarıının bulunımısında ona yardımcı ol" dedi. Şiıııdi
ııyanımılısın ve yanında bulumın tilkinin(bir rivayetlc hozkurtıııı) arkasımlan gitmelisiıı.
Genç adam uyanıp ıilkiyi gördü ve tilkininarkasından gitti. till\i onu bir kaınpın yanııw
getirdi. O kampın içinde onun tanıdığı sesler geliyordu. Onu içeriye davet ettiler ve orada
bütün HarcLllı'in ileri gelenleri, büyükleri, velilerL ~ey!ıleri ve yiineticileri bulunyunlıı.
/\yrıca Cemilcan. Şeyh Sihabaddin, Şeyh Şeml'eddiıı ılııı-i i\cih ve Şeyh Necmeddiıı
Kubra da bulunuyordu.
dağlardan
Şeyh f\!ecıııeddiıı Külıra dedi:" Oğl;ını sen bir iilüıııdeıı kurtuldun. Bizele mi
kalmak istiyorsun, 'yob;a 1-larez:ın'e mi diiıımek i•:!iynrsun?" genç adam ise şöyle cevap
verdi:" Şeyhim bana izin vntrse lıeıı v<ıfunımu diiııi!ıek istiyunıııı". O zaman şeyh
LThindcn karpuz çekirdeğini \:ıkardı. Bu;:u;ı dt?l iıeyaz uluyor. nınu onun yuımışak yeri
kırmızı oluyor. Bunun gibi !iir!i.i ~:ekirdckieri :~eylıin ~ercl"iııe "Şnhid" ismini taşıyor.
Şeyh o geııce ~öyle dedi:"Bu çekirdekleri ekersin yalnız dnllnııııı kesıneyeceksin, onun
d:ılı doğuyiı uzanacak ve iki tane karpuz geiirccek. Karpuzıııı biri ancak dcğu tarafında,
diğeri güney tnral'n gidecek. Orada Şeylıin başı ve vucudu yatıyor ...
Şeyh
Cemilcan'a komşusunu yolcu etmesini eınretli. O gen~: adamla i.i~· adıııı
ona dedi: "Sen artık vatanıııdasın". Kısa bir zamanda Şeybin kerametiyle
vatanında nlınuştu. Genç adaını komşuları tanıdılar'"~ direk Hmezııı Şahımı giiti.irdi.iler. O
artık vatanındaydı. Şeylı Ncemeddin Kubnı'ııın işaret ettiği yere karpuz çekirdeklerini ekti
l'c bugüııkii ınozeleniıı bulunduğu yeri tesbit elli. Biiylece Ncemeddin l<übra'nın mezarı
ıııcşhur herkesin tanıdığ.ı yer olarak inşa edilmiştir. 12
gittilden
sonnı
12 Nazar Hi\LII'viOV, a.ı,\.e .. s .."i2-64
llurınuş
200
Tatlılıoğhı
Bir gün Şeyh Ncemeddin Kübı:a'nın yanına ihtiyar bir kadın geldi ve onu evine
davet etti. Onun ki.içiik bir evi ve biiyük bir bahçesi vardı. Şeyh gıiriince şaşırdı ve
düşündü ki o zamana kadar Harezm'de bu kadaı: güzel bahçeye rast gelmemiş. İhtiyar
kıldın dedi ki" Bu bahçe degil, geçmişten kalan bir mezariıkı ır". Şeyh kadına mezarlığa
bu kadür güzel baktığı için teşekkür etti.İhtiyar kadın ona: "Seni buraya çağırımının
.sebebi yemekyedirme değil, bu gün gördüğüm rüyadan dolayı ~·ağırdıııı" dedi ve rüyasını
anlatarak ekledi."Sen 9eylı olacaksın ve düşmanların senin ba~ıııı bu bahçede vuracaklar".
Sıinni ihtiyıirkadın omııı tileceği yeri ona gösterdi. Şeyh çok sevindi, kadıııa teşekkür etti
ve o günden sQnra ölümüne kadar Ncemeddin Kubra sabahları kadıııııı söylediği yere dua
elmek için geliyor ve dua ediyordu.13 Zaten şu andaki kalıirde mezarlığın içinde
b.ulut1ınaktadır. '
Pirin mezarı Kutlu Temir, Ürgenc.:'e hükümdar oldııkıaıı sonra inşa edilmiştir.
Bina dörrtane odadan meydana gelmektedir. Ön yüzü küzey lanıra baktınlarak kurulnıu~
olan külliyenin üzerinde peştağın "p" harfi şeklinde kıyıııeıli yazılar ve bilgiler
günlimiize kaclür gelmiştir. 13Utiin eski Ürgenç'in yirıııiye kadar olan eski anıtlarından
sadece bu bina ve iki tane minare kendilerinin kurulıı~ devirleri hakkında bilgi
vei·m'ekledir. Diğer binaların yazıları kaybolmuş ve nerede, ııe zaman, kim lararından
yapıldığı bilinmemektedir. Şeybin kermneti olarak bu lıina çc~iıli olaylardan az
cıkilenerek günüiniize kadar gel mi~ ve elimdik ayakta durmaktadır.
Pirin mezarına siisleıııeli ve işlemeli güzel bir kapıd<ııı girilıııckicdir. Mezarın
iizeri 1950 yılındu ıııermenlen güzel bir şekilde yapılııııştır. Ortada iki tane mezar lislii
1 hu!unmakıadır. Birinin alıında Şeyhin vucudLı, diğerinın alıında ise Şeybin şehit o!<ııı
' kcllesi bulunı;ııaktadır. Vucut ile baş 50 cm aralıkla aynı yerde bulunmaktadır.
Ncemeddin Kubra Moğollar tarafından şehit edildiği vakiı'bı yıııı kılıçla kesilıniştir. Bu
nedenle vucut ile baş 'mezarda ayıT ayrı yerlere konulmıı~ \'C fizeri de ayrı olarak
yapılmıştır. Mezarın üzerinde şeybin sözleı i, ayet ve hadisler yazılı olan kumaş parçaları
hıılummıktmlır. Tabanı parke ile döşenmiş ve üzeri Tii•'kıııen halısı ile kapalılııııştır. içeri
girerken ayakkabı ı;ıkarılıııakta ve ziyaret ettikten sııııril oııırııp dua edilmektedir.
C1iirhaneye (Ti.irbe) üç ı ane pencereden ışık dli~ıııekıedir.
Mezarın çeyresiııdeki
ruhaisi
duvarda
kapıya yakııı
olan
kısııııda
Ncemeddin Ki.ibra'nm bir
buluiıınaktadıi·.
"Az Suhbat-ı halk siiz
Az kala ya
kulıııı
gnyr-i
Dost az ama suslan
An ast ne ahras
perişanı
nist
heyranı ııis-t
ııeşitan
kune
puşa yutanı
aist "
i
pirin öğüt ve tavsiyelerini içerınekietilr. Geriye döni.ip sağ tarafdaki
zaman ersanelerde söylenen yedi adill-larezııı şahlarının mezarlarını
giirınek miimki.indi.ir. Fakat odadaki mezar sayısı ~·~kizdir. Oıılanlan sadece biri boyalı
taşlarla slislendirilmişlir. 13u mezarın kime ait olçluğu belli değildir. Batısında Harezıı'1
Bu
nıbai
kapıdan girdiğimiz
11
•
Yalışi Murml AŞIROY.rvliize ıııüdiirii.4ll yaşında,iinivcrsiıc ıııczuııu.Kölıııc-Ürgcııı;'lc
yaşıyor.(Araştıl'lllacı ıaral'ıııdaıı ynpıhııı
video
röporıajıııd:ııı alınarak yazılıııışıırı.
_
Kurevi
Tarikatının
~ahlarının
Inı
oda
Tiil'lmıcnistan'dald
Etldsi
20.1
gi.irhanesinin (kabrinin) karşısında yine bir oda vardır. Bu oda bo~tur. Çlinkli
veya şeyhi ziyaret için gelenlere yapılmış olaıı konuk odasıdır.
ıııedreseyi
Bir efsanede Ncemeddin Kulıra'nın en eski mezarlıkta giimüldüğü söyleniyor.
Clcrçekten o bölümlerde çok eski mezar var. Efsanede o nıezarlardaıı birisinde şeybin
talebesi olan Ceıııikaıı'ııı olduğu söyleniyor. Fakat buraıııu bekçileri Rızakuli Han,
Cemilcaıı' ın mezarımı Necıneddin Bagcladi' ııiııki diye siiyleıııi~lcrdir. Ncemeddin 1216
veya 121!) yılında Harezm Şahı Aladclin Muhammed'in ferımıııı ile öldürülmüş. Onun
iilmüş cesedini çalıp ııehire atmışlar. Onun mezarını Necıııeddiıı Bağdadi'ye ait olduğu
sanılmaktadır. Yerli halk suya gark olanları çıkarmış ve eski ıiıezarlığa gömmi.işlerdir.
l'ir çok SLvdiğt ınüridiııiıı kendi ayak ucuna göıni.ilınesiııi istediği hakkında rivayetler
vardır.ı 4
·
CemiJean hakkında ınüze mücllirli Murat Bey'in bize anlattıklarına güre
Necmeddin Kubra bu küçük yaştaki çocuğu talebe olarak alınış ve ona tasavvuf terbiyesi
vermiştir. Moğollar Ürgenç'i işgal ettikleri zaman bu talebe de Pire hizmet etmektedir.
l'ir abdesi almak içiıı su getirmesini söyler. CemiJean sıcak sıı getirir. Fakat bir hayli
gecikmiştir. Pir sorar:" Niçin geciktin evladım?" Moğollar heııi şehit ettiler, kafaını da
kılıçla kesıiler. Pir baklığı zaman CemiJean'ın başı yoktur. Ceıııilcaıı bir kuş şekline
girmiş ve şeyhine suyu getirmiştir. Niçin sıcak su diye sormuş. O da efendim bu su ile
boy abdesi i alın beyaz elbiselerinizi giyin. Çlinkli sizi de şehit edecekler demiş ve şeyh
de aynen yapın ış bir mliddet sonra da şehit olmuştur. Pir şelıiı olmadan Cenıilcan' ııı
mezarını kendi yanına yapılmasını söylemiş ve o şekilde yapılmıştır. CemiJean'ın bir
diğer adı da Ncemeddin Bağdadi'clir. Mezarı şeylıin ve pirleriıı mezarı arasındadır.
llağclaı'taıı göçlip geldiği içJn blı lakapla anı lmaktadır.
Tarih ve edebiyalçı olan meşhur ıran'lı alim A. Afanıdıı IYH6 yılında Ti.irknıen
bilimcilerine konferans verirken Ncemeddin Bağdadi'ııin Bağdat halifesinin
llarieııışahlıların elçilik heyetinde olduğunu siiyleıııişıir.ı 5 Dalıa sonra burada yaşarken
Nccıııeddiıı Kulıra ile laııışmış ve ona mi.irit Cılınuş, hizınel etıııi~ ve burada da ~elıiı
ııınuştur, ve Cemikan'ın gi.izel bir şiiri mezarının yanındaki duvarı süsleıııektedir.
doğu
"Aş çiydeıı ınsanın
cesetleri çamur oldu
( ve ) binlerce belalar ve dertler dünyada doğdu.
A~k
dikeni ruh kuma
Bir damla
sızdı.
c) Ncemeddin
sapiandı
( ve derken )
ve o damla göni.il
Kuhra'nın
isiııılendirdi."
Escderi
Ncemeddin Kulıra'ya ait yazılan yazılar ilk nazariyecilcriıı eski tasavvuf ilc İlın-al­
Arabi ve selefierinin daha uygun selefieri arasında bir intikal teşkil etmektedir. Eski
nazariyeciler gibi Ncemeddin Kubra'cla si.ifiliğin ameli.larafı ve bilgi yolundaki saflıalurı
ilc ıneşkul olmuştur. Bununla beraber metafizik ıııeselelerle uğraşıııaıııışıır. Kendi
eserleri İbn ai-Arabi'ııin eserleri ile birlikte XIII. asrın felsefi nazariyelerinin soııruki
ı 'ı Nazar ı·itıLirvıov ,ıı.ı:.c .. s.rıH
ı :'i Nazar HALirvıov,a.ı:.r .. s.rı')
'1
202
lhınmış
Tatlılıoğlu
~! işınesinin esasını ve temelini teşkil etmiştir.Tasavvuf yoluının en tanınmışlarından ve
liüyüklerinden olan Necnıeddin-i Kubra hazretleri, zahiri ve batını ilimlerde derin bir alim
olup, İslam ahlakı ile ahiaklanmış biiyük bir kişidir. İliııı iiğretmek için çok gayret
etmiş bir alimdir... All.ahLi Teala'ya .ibadet etmek ve O'nun dinine hizmet etmekte
katiyyen gevşeklik güsterınemiştiL Bu yolda kınay,anların kınaıııalarına aldırmayan,
istisnasız bLitün insanl.ara yai·dım etmeye; faydalı olmaya gayret eden insanlardan biri
olarak anılmaktadıı'.
Necıııeddin Kubnı hakkında yazılan eserleı'den bazılarını şu şekilde sıralamak
ıııLimkündLir.
Safinat aiLavliya, Hazinat al
Asfıya, Nafalıat
al Uns,
Tarilı-ı Guzıda,
Haft
lklıın, Mııcalis al Uşrak, Riyıız al Arifin, Ataş Kada, Taraik al Naka-ik, Macalis al
Muıniniıı, Tabakat-ı N,şiri, Signen al Halind, Tazkirat al Şuara ... 16
.Necıneddin-i Kubra çok kıymetli eserler verisaleler yazııııştır. Bazıları şunlardır:
Ayiıüi-Hayat
(K. Keriıııin tefsiri olup 12 cilddir), UsLil-i Aşerc, tasavvufa dair olup
talebelerinin ve daha sonra gelen bir çok kimsenin el kitabı olmuştur. Risale il el Haim,
· Fevailı-ul Ceı~ıııl, Adab-Lis Siifiyye, Risale-i Necmeddin, Sekinet-Lis-Salihiıı, Ri sale-i
Sefine 17 ... ve daha başka eserleri ve risaleleri de vardır.
f) Kubrcviyc Tarikatnun Türkmen
Tophııııııııa
lUkisi
Türkmenler arasında İslamın hızla yayılıııhsında en iineıııli faktörlerden biri
tasavvuf ve tarikat hareketleridir. İslami değerlerin fert ve tupluııılarda en iyi şekilde
yerleşiR yaşanır hale gelmesi idealine l~ayatlarını vakfetıııiş nlan ceıııaatle~· tebliğ
. faliyetine büyük bir iinenı vererek adeta Islam'ın misynnerliğini yapıııışlardır.ls"laında
misyonerlik faliyetini Listtenmiş özel bir teşkilat olıııuımıkla birlikte gönLillLi bir faliyet
olarak cemaatler bu gürevi yapmaktadır.Sırf islamı tebliğ etıııek dLişüncesiyle buralara
gelen insanlar olmuştur.
İslamın yayılma dönemlerinde bir nevi ileri kanıkol giirevini üstlenen Kubrevi
tarikatı üyeleri henüz İslamın ulaşmadığı topluniların arnsına karışanık, kendilerine has
sevdirici, okşayıcı ve ikna edici üslüp ve yaklaşınılarıyla islaııı'ı tebliğ etmişler. Böylece
hu bölgelerin resmen İslam topraklarına katılmasını kolnylaştırmışlardır. islamiyel kalıcı
bir
·
şekilde yerleşmiştir.
sırasında
sergiledikleri
Bundan Allah dostu ve gönül insanlarının islamı tebliği
v,e kullandıkları sevdirici metodun çok büyük tesiri
ihlasın
ı ıl ın uştur.
Türklerin İst·aııı'ı kitleler halinde kolaylıkla kabul etmelerinin arka planında yatan
t•ıı iiııenıli sebep bu giini.il insanların samiıiıi tavır ve davnınışlarıdır. ıslamın Orta Asya
lııpnıklarında hızlayayılmasıyla birlikte, Gönül erieri bölgeyi bir ağ gibi sarmış, Henıt,
Ni~abur, Merv, Buhara, Fergana ve daha bir çok şehirlerde hu insanlar irşad ve tebliğ
faliyetini siirdürmiişlerdir. Bu to"praklarda yaşayan her iıısaıı bu gönül erlerinin
hizmetlerinden faydalaniııış ve oniari bağrına basnıış ve istifade etmesini bilmişlerdir.
Moğol istilasının sürdLiğli bunalımlı dönemlerde de tarikatlar insanların en emin ve
huzurlu sığınağı olıııuştur."İslnnı diinyasının sınır bölgesi durumunda olan Orta Asya en
yoğun tasavvufi fnliyete sahne olmuş; önce Yeseviye ve Kubreviye daha sonra da
1(ı rvıassigııoıı, Kubrcvi Maddesi i A, X, s.l64-165
l7 l~vliyalar .AıısikloıJcdisi."Necıııeddin Kubra",IX.cilt,Tiirkiye Gazetesi yayını, lsıaııbul, 1992,s.312
Kurevi
Tarikatının
Nakşibendiye tarikatı
Türkmenistan'daki Etkisi
kurularak·
müslümanları
ımıdeli
203
ve .manevi himayelerin!'
alınışlan:lır" . 18
Bu hizmet erieri islamı tebliğ ve onu dış tehditlere karşı muhafaza etme
görevlerini birlikte i.istlenerek, Türk dünyasının hızla mi.isli.imanlaşınasında ve orada
islamın kalıcı bir şekilde yerleşmesinde en aktif roli.i üstlendiği gibi: Orta Asya Rus
ı~gali döneminele elini değerlerin ımıhafazasıncliı da en etkili rol u i.istlenmişlerclir.
Tarikatler geniş ve birbirinelen farklı coğrafyalarda, aynı ilkeler doğrultusuntla elini,
siyasi, iktisadi, sosyal ve kültürel hayatımızı içine alan geniş bir etki alanı
oluşturınuştur.Özellikle Türkmenlerin İslam elini ile tanışmasının, benliklerini ve
varlıklarını devam ettirmesinde ayrı bir önemi vardır. Miislümanlık sayesinele
Tiirkmenler ılıilli kimliklerini muhafaza etmişlerdir. Eğer Tiirkmenler tarih sahnelerinde
varlarsa bunu müsliiman olmalarına borçluclırlar. Tiirkmenlerin nezaketinden,
ıerbiyesinden, feclakarlığını.ian, inceliğinden, muhteşem eclebinden, ince ruhluluğunclan,
devlet anlayışından ve daha pekçok insanı vasıflarından iftiharla söz eclebiliyorsak bu elini
terbiye ile gerçekleştirilmiştir.
İslam elininin temel gayesi insanın kötlüklel·clen arındırılması nefsin terbiye
edilmesi, gönlün zenginleştirilmesi, güzel ahiakla clonatılıp, elinine memleketine,
ıııilletine faydalı insan yetiştirmeyi sağlamasıclır. Bu değerlerin Türkmenistan
topraklarında ve Türkmenler arasında yayılınasında Kubrevi tarikatının büyük etkisi
. ol.muştur.
HI-SONUÇ
Tarikatlar Orta Asya Türk Cumhuriyetlerinde hızlı değişen sosyo-ekonoıı1ik
güvensizlik ortamında bir tür sosyal ·guvenlik mekanizması olarak
giirev Ustlenmektedir.Temelcle toplumsal ilişkilerele hem de eleğerler ve dünya görüşii
diizeyincle uyuımı yönelik giiçlü mekanizmalar geliştirmektedir.Genel olarak bakıldığında
haşlangıçta bir imar ve iskan aracı olan tarikatlar,bu diinemde çok önemli bir
sosyofizasyon mekanizıııasıdır.Tekkeler hem yolcu ve mensuplar için misafirhane hem
de hasta ve yoksullrır için bir tedavi ve yardım merkezi olmuştur.
yapının yarattığı
Kiibrevi tarikalının Türkmenistan'da Sovyet öncesi diineındeki göriintüsiinü
giirmek miimkün olmamakla birlikte, hala eski etkilerini ve tesirini gi.iniimüzcle de
giirmek olanaklıclır.Tarikatlar dini hala içten ve daha sıkı bir şekilde yaşamak arzusundan
kaynaklanan ikaz, itiraz ve protestoların tezahürleri şeklinde ortaya çıktıkları
giirülmekteclir ve nitekim İslaıniyette ilk zulıd hareketi de bu şekilde başlamış ve daha
sonra tasavvuf cereyanı huvviyetine bürünerek, yüksek seviyede biiyük ınutasavvıfların
yetişmesine imkan verirken,halk katında da tarikat cemaatlerinin vucud bulınalarına
imkan vermiştir. Zaten tarikatın lugatta ki ınanası,tutulan veya;gidilen yol, anlamına
gelirken, istilahta "Allah'a erişmek için ruhun takip ettiği yolu"ifade etmektedir.
1H Osıııaıı TÜRER,"Tiirk IJli.ııyasıııtla Islamın Yayılıımsı ve Muhal'azasıııda Tasavvur ve Tarikalların
Rolii",Ycııi
Tiirltiyc Ucr!(isi. XV 15.1997, Ankara, s.l74
Durmuş
204
Tathlıoğhı
Her toplumun ahlaki oluşuınunda,dini inançların katkı ve yönlendirınesiııi
unutmamak gerekir. Köklü bir dini geleneği olan Türkmenlerin de oltırmuş ve etkili
ahlaki değerleri vardır. Doğruluğu prensip edinen Türkmenler arasında cinayet, zina,
yalan gibi yüz kızurtıcı suçların yok olmasında Kubrevi tarikatının etkili olduğu
giirülmekteclir. Bu tai·ikatın etkisiyle, büyüklenme, söz ta~ııııa, yani gıybet etme gibi
kiiti.i görülen davranışlar ortadan kaldırılmıştır.Bunun yanında azimli, çalışkan,
lıareketlive onurlu insan olmayı tavsiye etmiştir. Bu hareket giiçebe olan Türkmenlerin
yerleşik hayata geçiş sürecini hızlandırmış, İslamdan aldıkları değerler sayesinde, mili
henliklerini her türiii baskıya rağmen korumak ve geliştirme imkanı elele etmişlerdir.
Bilindiği
gibi her
tarikatın
temelinde elini yaymak ve insan net'sini terbiye fikri
bulunmaktadır. Her dini tarikat içinde belirti, statü, norm ve dini roller vardır. Tarikallar
geleneksel inanç sistemine getirilen yeni yaklaşımlardır. Tarikatlar liyelerine doyum
sağlar ve onların kendi sorunlarına çözümler bulm.asını amaçlayan elini görüşlerdir.
Tarikatiara giden ~imseler genellikle sıkıntı ve sitreslerini atmak için bu kurumlara
sığınınil ihtiyacı_duyan kimselerclir. İnsanlardaki bir. an hile olsa problemlerden
kurtulmak düşüncesi, bu tip kurumların oluşmasında etkili. olmuştur. Bireylerin bu tür
tarikatlan~ girmesinde sosyo-ekonomik ve sosyo-kültürel olayların da etkisi vardır.
1 ••
!
Download