kelıme-ı tevhıdın manasını bılıyor musun

advertisement
(istiğase) yardım istenilmez, ondan başkası için
kurban kesilmez ve onun şeriatinden başka
kanunlara muhakeme olunmaz. Allah’ın dışında
başkasından (istiğase) yardım isteyen kafirdir.
O’nun dışında başka birine kurban kesen kafirdir.
O’nun şeriatinin dışında başka kanunlarla
hükmeden kafirdir. Bu ve bunun benzeri…
Son Olarak:
Bilmelisin ki; Allah Resulü’nün  savaştığı
müşrikler, Salihlere dua ediyorlardı. Allah’u
Teala’nın yaratan, rızık veren ve düzen koyan
olduğunu tasdik etmelerine rağmen küfre girdiler.
Bunu anladıysan Kelime-i Tevhid’in manasını da
anlamış ve bir nebi, veli veya melekten (istiğase)
yardım dileyen bir Müslüman’ın İslam’dan çıktığını
da öğrenmişsindir.
Müşriklerden biri dese ki; biz bunu biliyoruz. Fakat
bu salihler Allah’a yakın olan kimselerdir. Bizler
onlara dua ediyor, onlar için kurban kesiyor, onların
yanına giriyor ve onlardan (istiğase) yardım
istiyoruz. Bu davranışımızla onların rızasını ve
şefaatlerini diliyoruz. Yoksa bizde anlıyor ve iman
ediyoruz ki; Allah tek başına ibadete müstahak
olan, düzeni koyan ve yaratandır.
Sende ona de ki; Senin bu konuşman Ebu Cehil ve
emsallerinin tutunduğu yoldur. Onlarda putlara ve
velilere dua edip sizin istediklerinizi istiyorlardı.
Allah’ın buyurduğu gibi: “O’nu bırakıp da başka
dostlar edinenler, “Biz onlara sadece, bizi Allah’a
daha çok yaklaştırsınlar diye ibadet ediyoruz”
diyorlar.” [Zümer, 3]
Ve yine buyurduğu gibi: “Allah’ı bırakıp,
kendilerine ne zarar, ne de fayda verebilecek
şeylere tapıyorlar ve “İşte bunlar Allah katında
bizim şefaatçilerimizdir, diyorlar.” [Yunus, 18]
Öyle ki; sizin zannettiğiniz gibi onlar da, Allah’u
Teala’nın, mahlukatın iyilerine (özellerine) kendi
katında bir mertebe verdiğini ve insanların bunlara
yönelip yardım dilemelerine ve bunları Allah’la
aralarında bir vasıta olarak koymalarına razı
olacağını zannettiler. Ancak bu Kelime-i Tevhid’i
(La İlahe İllallah) bozan şeylerden biridir. Çünkü
Kelime-i Tevhid’in gereksinimlerinden biri, araya
girecek araçları yok etmektir.
{”Ed Dureru’s Seniyye Fi’l Ecvibeti’n Necdiyye” kitabından alıntıdır.}
{3}
‫ﻣﮑﺘﺒﺔ‬
‫اﻟﻬﻤﺔ‬
ّ
İSLAM DEVLETİ HİMMET OFİSİ
KELiME-i TEVHiDiN
MANASINI
BiLiYOR MUSUN?
| Şeyh Muhammed Bin AbdulVehhab’ın Sözlerinden |
Hamd Allah’a, salat ve selam Resulüne, ehline,
ashabına ve ona dostluk edenlerin üzerine olsun.
Bundan Sonra;
Bunlar, Allah’u Teala’nın kulları üzerindeki hakkı
olan Kelime-i Tevhid’in (La İlahe İllallah)
manasının açıklaması hakkındaki bazı sözlerdir. La
İlahe İllallah, kendisine tutunanın selamete erdiği
ve sarılanın da korunduğu paha biçilmez, mübarek
ve üstün bir kelimedir. La İlahe İllallah, Hanif
İbrahim milletinin takva kelimesi ve kopması
mümkün olmayan bir kulpudur. La İlahe İllallah,
uğrunda
kitapların
indirildiği,
resullerin
gönderildiği, bütün mahlukatın yaratıldığı, göklerin
ve yeryüzünün ayakta tutulduğu yüce bir kelimedir.
Allah’u Teala şöyle buyuruyor: “Ben cinleri ve
insanları, ancak bana kulluk etsinler diye
yarattım.” [Zariyat, 56] ve yine şöyle buyuruyor:
“Senden
önce
gönderdiğimiz
bütün
peygamberlere, “Şüphesiz, benden başka hak
ilah yoktur. Öyleyse bana ibadet edin” diye
vahyetmişizdir.” [Enbiya, 25]
Ancak Kelime-i Tevhid‘in (La İlahe İllallah) bir
lafzı ve manası vardır. Söz kabuktur, mana ise
çekirdektir. Söz kabuktur, mana ise incidir.
Çekirdek olmadan kabuk, inci olmadan kabuk ne
işe yarar ki?
Kelime-i Tevhid, manasıyla beraber cesetteki ruh
gibidir. Ruh olmadan nasıl ki, cesetten bir fayda
elde edilemiyorsa, aynı şekilde mana olmadan da
‘Kelime-i Tevhid’den (La İlahe İllallah) bir fayda
elde edilmez.
Bil ki; Allah sana rahmet etsin, bu kelimeden
maksat, dil ile söyleyip de manasından bihaber
olmak değildir. Münafıklar bu kelimeyi söyledikleri
halde cehennemin en alt tabakasında kafirlerin bile
altındadırlar. Ancak bu kelimeden kasıt (La İlahe
İllallah) dil ile söylemekle beraber kalp ile bilmek,
bu kelimeyi ve ehlini sevmek ve ona karşı çıkanlara
ise kin besleyip düşmanlık göstermektir.
Bu Yüce Kelimenin Manası Nedir?
Eğer denilse ki; Kelime-i Tevhid’in (La İlahe
İllallah) manası, Allah’tan başka yaratıcı yoktur
(demektir). Bu bilinen bir şeydir. Mahlukatı Allah’tan
başka kimse yaratamaz ve bu konuda Allah’a
kimse ortak değildir.
Eğer denilse ki; Kelime-i Tevhid’in manası,
{1 }
Allah’tan başka kimse rızık veremez. Bu da aynı
şekilde bilinen bir konudur.
Bu konu hakkında iyice düşün ve –Allah seni
muvaffak kılsın– yaratanın ve rızık verenin
manasını sorduğun gibi ilahın manasını da sor.
Kelime-i Tevhid’in (La İlahe İllallah) Manası:
Allah’tan başka kendisine ibadet edilen hak bir
mabud yoktur.
Bu kelime nefiy ve ispat (reddetme ve kabul etme)
içermektedir. Buna Salihler ve evliyaların yanı sıra
Allah Resulü de  dahil olmak üzere Allah’tan
başka her bir mahlukattan ilahlığı nefyedip
(reddedip) bütünüyle ortağı olmayan Allah’ın
olduğunu ispat etmektir. Bunda Allah’tan başka hiç
kimsenin bir hakkı yoktur, ne yakınlaştırılmış bir
meleğin ne de gönderilmiş bir nebinin.
El İlahiye: İlah kelimesinden türemiştir. İlah ise;
ibadet edilendir. İlim ehlinin icmasıyla bu kelimenin
tefsiri budur. Her kim, Allah’tan başka bir şeye
ibadet ederse onu kendisine ilah edinmiş olur.
Eğer bunu tamamıyla kesin bir şekilde öğrenmek
istiyorsan? Şu iki şeyi bilmen gerekir:
Birincisi: Bilmelisin ki; Allah Resulü’nün 
savaştığı, öldürdüğü, mallarını ganimet aldığı ve
kadınlarını helal kıldığı kafirler, rububiyet tevhidini
yani Allah’tan başka işleri düzene koyan, rızık
veren, öldüren ve yaşatanın olmadığını kabul
ediyorlardı. Delili ise Allah’ın şu sözüdür: “De ki:
“Sizi gökten ve yerden kim rızıklandırıyor? Ya da
işitme ve görme yetisi üzerinde kim mutlak
hâkimdir? Ölüden diriyi, diriden ölüyü kim
çıkarıyor? İşleri kim yürütüyor?” “Allah”
diyecekler.” [Yunus, 31]
Bu büyük ve önemli bir konudur. Bilmelisin ki,
kafirler bunların hepsine şahitlik eder ve kabul
ederlerdi. Aynı zamanda sadaka verir, hac ve umre
yapar, ibadet eder ve Allah’tan korktukları için bazı
haramları terk ederlerdi. Ancak buna rağmen bu,
onları İslam’a sokmadığı gibi kanlarını ve mallarını
da haram kılmadı.
Ancak onların kanlarını ve mallarını helal kılan ve
onları küfre sokan ikinci konu ise:
Onlar, Allah’ın ilahlıkta bir olduğuna şahidlik
etmiyorlardı. O ki, ortağı olmayan tek olan Allah’tan
başkasına dua edilmez, O’nun dışında başkasından
{2}
Download