влияние наружной контрпульсации на формирование сердца у

advertisement
GENÇ SPORCULARDA KALP RİTMİNİN OLUŞUMUNA HARİCİ KONTRPULSASYON (ECP) ETKİSİ
Go Chenzi Lui Chjan Sinmin Hjan Lin (Tsuyfu Pedagoji Üniversitesi)
Bu örnekte Guanchjou şehri Tıbbi Donanım Üretim fabrikası tarafından
hazırlanan WFB-IV model bilgisayar kumandalı kontr-pulsasyon cihazı kullanılmıştır. 22
genç sporcu üzerinde yapılan iki aşamalı harici kontr-pulsasyon tedavi kürü, kontrpulsasyon metodunun kalbin fiziksel, fizyolojik ve trofik açıdan gelişmesini sağlayacağı,
dayanıklılığı gerektiren sonuçları arttıracağını göstermiştir. Kalbin nihai gelişimine kadar
harici
kontr-pulsasyonun
uygulanması,
kalbin
spor
esnasında
dayanıklılığını
güçlendirmektedir. Harici kontr-pulsasyonun çalışmasında denetimciler tarafından test
esnasında sporcularda bir rahatlama görülmüş ve testin durdurulmasıyla ilgili herhangi
bir talep gelmemiştir.
Böylelikle, harici kontr-pulsasyonun uygulanması genç
sporcuların etkin çalışmalarını destekleyen bir cihaz olarak önerilmektedir.
Anahtar kelimeler: harici kontr-pulsasyon, genç sporcuların sağlıklı yaşamı, kalp
damar sisteminin geliştirilmesi, kan basıncının sağlıklı bir biçimde kontrol edilmesi.
Modern dünya turnelerinde sporcuların başarı seviyesi hızlı bir biçimde artmakta,
rekabet zorlaşmakta, en yüksek bir düzeyde beceriklilik ve netlik gerektirmektedir. Spor
başarılarının arttırılması için tüm potansiyel imkânların araştırılması gerekmektedir.
Sporcuların spora olan sevgi ve yeteneklerinin geliştirilmesinde en önemli faktörlerden
birisi kalp çalışma ritminin sağlanmasıdır. Yüksek efor gerektiren spor alanlarında
sporcuların beceri ve başarılarının geliştirilmesi amacıyla uygun metot ve yöntemlerin
kullanılması, etkin antrenmanlar sonrasında dinlenme programlarının organize edilmesi
önemli hususlardandır. Farklı Ülkerlerde sporcular, eğitmenler ve bilim adamları bu
konularda güzel ve başarılı çalışmalar sürdürmektedirler. Günümüzde dünya sporunda
yüksek ağırlık, uzun süren ve etkin antrenmanlar yaparak, dolaylı bir biçimde kalp ve
kan dolaşımının başarılı çalışmasına destek sağlanmaktadır. Antrenmanların yapılması
esnasında bu türden metotları birçok faktörlerin etkilemesi sonucunda olumlu sonuçlar
elde etmek oldukça güç olmaktadır.
Fizyolojik veriler, bu spor alanlarında çalışan sporcu kalplerinin hızlı bir biçimde
artan çalışma temposunu kaldıramadığını göstermektedir. [1]. Kalp fonksiyonlarının
geliştirilmesi için yeni metotların araştırılması için bu çalışmalar sonucunda Çin’in Tıp
teknolojilerindeki araştırmalarında yeni kontr-pulsasyon yöntemi ortaya çıkmıştır. Bu
yöntemde damarlara gelen kan akışının güçlendirilmesiyle ortalama kan basıncı
yükselir, koroner arterlerin kan dolması sağlanır, kalp çalışması ve kan pompalama
fonksiyonu geliştirilir, harici kontr-pulsasyon maksimum oksijen kullanımını temin eder
ve sporcuların başarı sonuçlarını yükseltir.
I. Araştırma malzemeleri ve metotları
1. Araştırma konusu
Bu şehrin Beden Eğitimi Enstitüsü Uzun mesafe koşucuları, 22 genç, yaşları
14,82±0,72; boyları 170,18±3,24 cm; Kiloları 52,2±0,75 kg; sistematik antrenman
dönemi 2,05±0,31 yıl.
2. Araştırma metodu.
(1) Tüm denetime tabi tutulanlar yaş, boy, kilo ve spor başarılarına göre
gruplandırıldılar. Rastgele kontr-pulsasyon seansına katılan ve katılmayanlar olarak da
ayrıldılar. Yukarıda açıklanan göstergelerin tamamı tüm gruplarda neredeyse aynı.
testin yapılması esnasında her iki grubun da aynı antrenman planlarının olduğu
belirlenmiştir.
(2) Gunachjou şehri Tıbbi Donanımlar Fabrikası tarafından üretilen SECP II
model kontr-pulsasyon cihazı kullanılmış. 11 kişiden oluşan test grubu arka arkaya iki
kontr-pulsasyon seansını geçmiş. Her seans iki hafta sürmüş. Kontr-pulsasyon 12 defa
uygulanmıştır. Her defasında bir saat sürmüştür. Kontr-pulsasyon basıncı belirlenen
koşullara uygun olarak yaklaşık 0,4 kg/cm3 seviyesinde tutulmuştur.
(3) Test öncesi ve sonrası ALOKA SSO-610B ultrason tarayıcısı ve
elektrokardiyogram cihazı, SJY-4000B model fizyolojik aşamaların dört şeritli kayıt
sistemi, SSO-118 sakin durumda fizyolojik aşamaların en fazla 40 göstergede kaydını
yapan anjiyo kardiyografi cihazı kullanılmış. Aynı zamanda biyokimyasal göstergelerin
test edilmesi amacıyla dirsek damarından kan gemometrisi yapılmıştır.
3. Bilgilerin işlenmesi
Bu örnekte verilmiş olan tüm veriler AST-286 bilgisayarda işlenmiş. Her gruptan
ortalama değerler ± standart sapmalar alınmış (Xortalama±S). Gözetim esnasında
farklılıkların tespit edilmesine yönelik Stundent’s t[2] metodundan yararlanılmış.
Gösterge değişimlerine dayanarak genç sporcuların kalplerinin sağlıklı bir biçimde
çalışmasının temin edilmesinde kontr-pulsasyon etkisi analiz edilmiştir.
II. Sonuç ve analiz
1. Kontr-pulsasyonun sağlıklı kalp çalışmasının temin edilmesindeki etkisi:
Harici kontr-pulsasyon elektrokardiyografi sinyaline göre gerçekleştirilecek olup,
söz konusu sistem bilekliklere havanın dolmasını ve boşalmasını kontrol eder.
Bilekliklerdeki basıncın değişmesi damarlardaki kan dolaşımını da etkilemektedir [3].
Kalbin rahatladığı aşamada bilekliklere hava verilecek olup, söz konusu hava bileklikleri
doldurur ve kenar kısımlardaki kanın merkeze doğru hareket etmesini sağlar. Kalbin
kasılması durumunda bağlanan cihaz sargıları otomatik olarak şişirir ve kalp
karıncıklarından gelen kanın tamamen dolması için el ve bacaklardaki basıncı düşürür.
Toplardamardaki kan basıncının nispeten düşük olduğuna dikkat edilirse
çevredeki güçler bunu rahat etkileyebilirler. Kontr-pulsasyon metodunun uygulanması
durumunda kol ve bacak damarlarını harici basınç etkiler. Kalbe gelen kanın miktarı ve
kanın sirkülasyon hızı artar ve kalbin rahatlama aşamasında basınç tekrar artar. Bu
türden fiziksel uygulamalar kalbin gelişmesinde büyük etki yaratmaktadırlar.
Normal durumlarda kalbin sol karıncığında sistolik basınç 5-6 mm c.s. Yük öncesi
karıncık için optimal basınç 12-15 mm. Bu değerden sonra karıncığın çalışma eğrisi
aşamalı olarak artmaya başlıyor. Ancak 20 mm’den yüksek basınçta bile çalışma eğrisi
yatay konuma geliyor ya da yavaş yavaş düşmeye başlıyor ve çalışır hacmin azaltılması
için imkân tanıyor. [4]. Bu türden özellik kalp karıncığının yük öncesinde belirli bir
rezervinin olduğunu ve söz konusu rezervin belirli bir derecede yük öncesinde etkisini
gösterdikten sonra her kalp atışı miktarını arttırarak rezerv kapasitesini güçlendirir.
Kontr-pulsasyon uygulamasının yapılması esnasında sol karıncık yük öncesi optimal
derecede doldurulur. Bu durumda kalp kaslarının dokusu gerilme trendinde olur.
Karıncık hacmi de buna göre büyür.
Bu araştırmaya katılan grup iki seans kontr-pulsasyon uygulamasından geçti. Sol
karıncığın iç çapı rahatlama aşamasında 4,91±0,21 cm’den seans öncesi 5,13±0,24 cm
kadar ve seans sonrası ilgili değere yükseldi (Ekte sunulan Tabloya bkz). Seans öncesi
ve sonrası değer farklılıkları belirgin (P<0,05), kontrol grubuyla karşılaştırıldığında statik
değer (P<0,05). Sol karıncığın uzun ve kısa simetri eksenine göre büyümesi farklı
olabiliyor. Ancak test öncesi ve sonrasındaki fark statik değer olarak kabul
edilemeyecektir. Biz bunun az sayıda kontr-pulsasyon seansına bağlı olmadığını tahmin
ediyoruz. Ancak kontr-pulsasyon planına antrenmanların dahil edilmesi durumunda
kontr-pulsasyonun sistematik ve uzun süreli uygulanması durumunda etki daha belirgin
olacaktır.
2. Sol karıncığın çalışmasında kontr-pulsasyon uygulamasının fizyolojik etkisi.
Sol karıncığın kan pompalama yeteneğinin artmasının iki sebebi var. Birincisi kontrpulsasyon uygulamasının yapılması esnasında bilekliklerin hızlı bir biçimde şişmesi
sonucunda karıncığın rahatladığı dönemde kol ve bacak damarlarındaki basınç
düşüyor, kanın sirkülasyon direnci aniden düşüyor, aortta basınç doğal olarak düşüyor
ve bu durum basınç dönemi sonrasında karıncığa gelen yük miktarını azaltıyor. Bu
durumda tüm diğer koşulların sabit kaldığını düşünürsek, sol karıncığa gelen basınç
miktarı artabilir. Diğer yandan kontr-pulsasyon basıncının karıncığın rahatladığı
dönemde büyük miktarda atardamar kanını göndermesinden dolayı aktif çalışmaların
sürdürülmesi için imkan sağlar. Seans sonuna doğru karıncık hacmi büyür ve en yüksek
hacim
normal
insanların
göstergelerinde
olduğuyla
karşılaştırıldığında
büyüyemeyecektir.
Öte yandan kas dokusu hücre özelliklerinin analiz edilmesi durumunda temel
kaslar açısından kas hareketlerinin ve kasılma seviyesi ve hızının esas kontrol faktörü
kasılma öncesi kasın başlangıç uzunluğudur, Ancak kasın başlangıç uzunluğu belirli bir
kasın maruz kaldığı yük öncesi belirlenmektedir. Genel kas sisteminde olduğu gibi
kasılmanın en büyük nedeni, kalp kasları hücrelerinin kasılma özelliğidir. Ancak bunun
ikili anlamı var. Belirli fizyolojik sınırlar içerisinde kasın kasılma özelliği yükün başlangıç
uzunluğuna göre belirlenmektedir. Ancak kasın kasılma öncesi uzunluğu 2,0-2,2 um
[4]’yi aşarsa, kasın kasılma yeteneği düşer. Diyastola döneminde karıncığa geri dönme
miktarı kalp kaslarının kasılmasına sebebiyet veren ön yüke belirlenir. Aynı zamanda
karıncığa gelen kanın miktarı toplar damarlardan geri dönen kan miktarına ve basınç
sonrası kalan kan miktarına göre belirlenmektedir. Kontrpulsasyonun uygulaması
gerçekte toplardamarlardan geçen kan hacminin artmasından sonra ön yükün başlangıç
uzunluğunun artmasına sebebiyet verir ve bu durum kalp kaslarının kasılma özelliklerini
arttırır.
Bu araştırma kapsamında arka arkaya iki kontr-pulsasyon uygulaması yapıldı.
Denetlenen grubun en yüksek hacmi ortalama 84,05±9,06 ml’den
96,90±10,45 ml
kadar arttı ve bu durum %15’lik bir artışı sağladı. Bu değerin daha önceden beyan
edilen değerden %25 [5] daha yüksek olmasına rağmen, kontrol grubu değerine ve
kontr pulsasyon yapılmadan önceki değerlerine göre (P<0,05) belirgin olup, bu durum
genç sporcularda uygulama sonrasında kalbin çalışma kapasitesinin yükseltilebileceğini
göstermektedir.
Ekte sunulan Tablodan da görüldüğü gibi teste tabi tutulan grupta rahatlamış
durumda nabız sıklığının düşmesi gözlemlenmiştir. Testin yapılmasından önce ve sonra
değer farkı statik öneme sahip olup, (P<0,05), bu durum sol karıncığın kontr-pulsasyon
uygulaması sonucunda çalışma kapasitesinin arttığını gösteriyor. Bu husus kritik
durumlarda kasılma sıklığının azaldığı dönemlerde kalbin yeterli düzeyde çalışma
yeteneğinin sağlanabileceğini ve bekleme etkisinin azaltılmasına imkan tanınacağını
göstermektedir.
3.
Kalbin geliştiği dönemde kalp beslemesi için harici kontr-pulsasyon
uygulamasının önemi
Teste tabi tutulan kişilerin uygulanan terapi sonucunda sol karıncık hacimlerinin
büyüdüğü görülmüştür. Bizce bu türden değişimler sadece kalp hacminin büyümesine
değil de toplardamardan gelen kan akışına göre kalbin kanla beslenmesini de
geliştirecektir. Çünkü kalbin rahatladığı aşamada kol ve bacaklarda bulunan bilekliklere
aşamalı olarak hava pompalanıyor, buna istinaden atar damardaki basıncın arttırılması
da sağlanabiliyor [6]. Kan sirkülasyon miktarıyla her damar bölgesindeki hız-hacimsel
kapasiteye uygun olarak belirlenen kan basıncı arasında direkt-orantılı bir bağ
bulunmaktadır.
Ayrıca kan dolaşımı direnciyle arasında da geri- orantılı bağlılık
gözlemlenmektedir. Tüm sirkülasyon sistemine bağlı olarak aorttaki kan basıncıyla sağ
odacıkta belirli bir değer farkı oluşmaktadır. Çünkü Sağ odacıkta genel olarak basınç
sıfır düzeyinde oluyor. Bu yüzden kanın hareket basıncının farkı gerçekte aorttaki kan
basıncına göre belirlenmektedir. Bir kalp çalışma siklusunda rahatlama dönemi kasılma
dönemine göre daha uzundur. Böylelikle aortun ortalama basıncı formüle uygun olarak
kanın sirkülasyonunda büyük rol oynamaktadır:
Aortun ortalama basınç değeri = rahatlama döneminde mevcut basınç değeri +
(kasılma basıncı – kasılma döneminde tespit edilen basınç değeri)/3.
rahatlama
dönemindeki basıncın ortalama aorta basıncına ne kadar etki sağladığını anlamak
mümkün. [7]. Rahatlama döneminde kan basıncının yükselmesi mutlaka aortun
ortalama basıncının da yükselmesine sebebiyet vermektedir.
Download