Bütün kâinatı dahi görecek bir gözü ve bütün

advertisement
Sorularlarisale.com
"Bütün kâinatı dahi görecek bir gözü ve bütün senin
mazi ve müstakbel ve nesil ve aslın ve anâsırının
menbalarını ve rızkının madenlerini bilecek, tanıyacak,
yüz dâhi kadar bir akıl vermek lâzım geliyor." cümlesini
izah eder misiniz?
"Eğer sen vücudundaki zerreleri, Kadîr-i Ezelînin kanunuyla hareket
eden küçücük memurları veya bir ordusu veya kalem-i kaderin
uçları (herbir zerre bir kalem ucu) veya kalem-i kudretin noktaları
(herbir zerre bir nokta) olduğunu kabul etmezsen, o vakit senin
gözünde çalışan herbir zerreye öyle bir göz lâzım ki, senin mecmu-u
cesedinin her tarafını görmekle beraber, münasebettar olduğun
bütün kâinatı dahi görecek bir gözü ve bütün senin mazi ve
müstakbel ve nesil ve aslın ve anâsırının menbalarını ve rızkının
madenlerini bilecek, tanıyacak, yüz dâhi kadar bir akıl vermek lâzım
geliyor. Senin gibi bu meselelerde zerre kadar aklı olmayanın bir
zerresine bin Eflâtun kadar bir ilim ve şuur vermek, bin derece
divanece bir hurafeciliktir."(1)
İnsan bedeninde çalışan atomların hareket planı, bedenin genel planı ile iç içedir.
Yani bir atom hareket ederken, bütün bedenin genel plan ve dengesine uygun bir
şekilde hareket ediyor. Şayet plansız ve gelişi güzel hareket etse, bütün bedenin
sistemi ve dengesi çöker. Bu sebeple atom her adımında ve her hareketinde
bedenin genel sistemine ve uyumuna uygun hareket etmek zorundadır.
Böyle bir hareketi yapabilmek için de, ya atomun bütün bedeni bilir bir ilmi ve görür
bir gözü var ve ona göre adım atar demek lazımdır, ya da sonsuz ilim ve görme
sahibi olan Allah’ın plan ve sevki ile hareket ediyor demek lazımdır. Atomun bütün
bedeni ve bedenin kainat ile olan ilişki ve münasebetlerini bilmesi imkan dahilinde
olmadığına göre, geriye ikinci şık olan Allah’ın sevki ve planı ile hareket ediyor
demek kalıyor.
İkinci bir örnek olarak, bir tohum ya da çiçeğin bünyesinde çalışan bir atom
parçacığı, hareket ve vaziyetini bünyesinde çalıştığı tohum ya da çiçeğin genel
sistemine uygun bir şekilde tanzim etmek zorundadır. Zira atomun her hareketi
sistemin bir parçası bir unsurudur. Rastgele atılacak bir adım ya da hareket, o
tohum ya da çiçeğin bünyesinin mahvına sebep olur. Öyle ise o atom parçası
çalıştığı çiçek ya da tohumun bütün sistem ve yapısını bilip ona göre hareket etmesi
page 1 / 2
gerekir.
Bu demek oluyorki o atom parçası, bütün çiçek ya da tohumun bünyesini ve kainat
ile olan ilişkilerini bilecek bir ilime ve kudrete sahip olmasıdır. Bu da cansız, şuursuz
ve iradesiz atoma bir nevi sonsuz ilim, irade, kudret vermek anlamına geliyor ki, bu
cehaletin en derin bir tezahürü olur. Ya da bu atom zerresi Allah’ın bir memurudur,
onun plan ve sevki ile hareket ediyor.
Atoma Allah’ın memuru nazarı ile bakılmaz ise, o zaman her bir atoma ilahlık payesi
vermek gerekiyor ki bu tam bir safsatadır.
Özet olarak, bilim atomun ne denli mükemmel bir plan ve denge üzerine hareket
ettiğini ve bu hareketinde bütün beden ve kainat ile olan ince münasebet ve
ilişkilerini biliyormuş gibi hareket içinde olduğunu, kati olarak ortaya koyuyor. Hal
böyle olunca, bugünkü bilim dalları küfür ve şirke değil, tevhide kuvvet ve parlaklık
veriyor.
(1) bk. Lem'alar, Yirmi Üçüncü Lem'a.
page 2 / 2
Powered by TCPDF (www.tcpdf.org)
Download