Mammalia: Rodentia

advertisement
19. Ulusal Biyoloji Kongresi
Karadeniz Teknik Üniversitesi, Biyoloji Bölümü, TRABZON
PZ035
PZ036
Türkiye’deki Apodemus Kaup 1829 (Mammalia:
Rodentia) Cinsinin RAPD-PCR İle Analizi
Türkiye’de Yayılış Gösteren Glis glis’te Allozim
Varyasyonları
Gül OLGUN1, Reyhan ÇOLAK1,İrfan
KANDEMİR2, Ercüment ÇOLAK1, Nuri YİĞİT1
1
Ankara Üniversitesi, Fen Fakültesi, Biyoloji
Bölümü, Tandoğan, Ankara
2
Karaelmas Üniversitesi Fen-Ed. Fakültesi Biyoloji
Bölümü, İncivez, 67100, Zonguldak
[email protected]
Reyhan ÇOLAK1, Teoman KANKILIÇ1, Gül
OLGUN1, İrfan KANDEMİR2, Ercüment ÇOLAK1
1
Ankara Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji
Bölümü, Tandoğan 06100, Ankara
2
Karaelmas Üniversitesi Fen-Ed. Fakültesi Biyoloji
Bölümü, İncivez 67100, Zonguldak
[email protected]
Bu çalışmanın amacı, Türkiye’deki
Apodemus türlerinin (cinsinin), DNA markerlarına
dayanarak genetik yapısını araştırmak ve
populasyon genetiğine katkıda bulunmaktır.
Türkiye’deki 16 lokaliteden toplam 82 birey
çalışıldı. Bu bireylerden 22’si A. iconicus, 26’sı A.
flavicollis, 7’si A. sylvaticus, 15’i A. uralensis, 4’ü
A. agrarius ve 8 tanesi de A. mystacinus türlerine
ait örneklerdir. Apodemus populasyonlarındaki
genetik varyasyonun miktarını ortaya koymak için
RAPD-DNA marker sistemi kullanıldı. Çalışılan
populasyonlar
arasındaki
genetik
ilişkileri
göstermek için Nei’nin genetik mesafe ve genetik
benzerlik hesaplamaları kullanıldı. Hesaplamalar
POPULATION bilgisayar programı ile yapıldı.
Dendogram
ise
POPGENE
programıyla
oluşturuldu. Çalışılan 10 RAPD markerının 6
tanesi, 61 polimorfik RAPD bandı ortaya
koymuştur.
Apodemus
populasyonları
için
hesaplanan genetik farklılık, H= 0.2641 ile en çok
A. iconicus türünde görülmüştür (%P= 80.33).
Apodemus populasyonlarındaki toplam genetik
farklılık HT = 0.3454 olarak hesaplanmıştır.
Çalışılan populasyonlar arasındaki genetik farklılığı
gösteren GST değeri 0.5134’dir. Genetik mesafe
verisiyle oluşturulan dendogram 7 kümelenme
gösterdi. Bu dendogramda tüm Apodemus türleri
birbirinden ayrıldı.
Türkiye’de yayılış gösteren Glis glis’in
Trakya’dan 19, Anadolu’dan da 27 olmak üzere
toplam 46 örneğin allozim varyasyonları incelendi.
Allozim analizlerinde 17 enzim sistemine ait 28
lokus nişasta ve poliakrilamid jel elekroforezi
tekniği ile incelendi. Bu lokuslardan sadece Est-3 (3
allel) ve Est-4 (2 allel) lokuslarında polimorfizm
belirlenmiştir. İncelenen diğer lokuslar monomorfik
olup, tüm örneklerde aynı allele fikse olmuştur.
İncelenen lokuslara göre Anadolu ve Trakya
populasyonlarının belirgin bir şekilde birbirinden
ayrılmadığı görüldü.
Anahtar
Türkiye
Kelimeler:
Apodemus,
RAPD-PCR,
Anahtar Kelimeler: Allozim, genetik farklılaşma,
Glis glis, yedi uyur
PZ037
Kuzey Anadolu Bölgesinde Yayılış Gösteren
Clethrionomys Tiselius, 1850 (Mammalia:
Rodentia) Cinsinde Allozim Varyasyonları ve
Genetik Farklılaşmalar
Reyhan ÇOLAK1, İrfan KANDEMİR2, Gül
OLGUN1, Teoman KANKILIÇ1, Ercüment
ÇOLAK1, Nuri YİĞİT1, Şakir Önder ÖZKURT3
1
Ankara Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji
Bölümü, Tandoğan 06100, Ankara
2
Karaelmas Üniversitesi Fen-Ed. Fakültesi Biyoloji
Bölümü, , İncivez 67100, Zonguldak
3
Ahi Evran Üniversitesi, Eğitim Fakültesi, Fen
Bilgisi Öğretmenliği, Kırşehir
[email protected]
Bu araştırmada, yapılan morfolojik ve
karyolojik değerlendirmeler sonucunda Kuzey
Anadolu’da Clethrionomys cinsine ait tek türün;
Clethrionomys glareolus’un yayılış gösterdiği
saptandı. Bu türün yayılış alanından toplanan 18
lokaliteye ait 94 örneğin allozim varyasyonları
nişasta jel ve native-poliakrilamid jel elekroforezi
belirlenmiştir. 16 enzim sistemi analiz edildi ve 24
lokus belirlendi. 24 enzim lokusundan 12 tanesinin
polimorfik 12 tanesinin de monomorfik olduğu
saptanmıştır. Örnekler 8 grup olacak şekilde
gruplandırılmış ve bu 8 populasyon genetik olarak
492
19. Ulusal Biyoloji Kongresi
karşılaştırılmıştır. C. glareolus populasyonlarındaki
genetik varyasyonun derecesini ortaya koymak için
allozim marker sistemi kullanıldı. Çalışılan
populasyonlar
arasındaki
genetik
ilişkileri
göstermek için Nei’nin standart genetik mesafe ve
genetik
benzerlik
hesaplamaları
kullanıldı.
Hesaplamalar POPGENE bilgisayar programları ile
yapıldı. Tüm lokuslar için genik varyasyon
istatistiklerine göre, etkili allellerin ortalama sayısı
(ne) 1.2490, Shannon informasyon indeksi (I) ise
0.2168’dir. FST değeri 0.2574’dir. FST değerinden
hesaplanan Nm değeri yüksekti ve morfolojik
verilerin tersine çalışılan populasyonlar arasında
gen akışı olduğunu gösterdi. Genetik mesafe
verisiyle çizilen dendogram 3 kümelenme gösterdi.
C. glareolus kümesindeki gruplanma post
özellikleriyle uyumludur.
Karadeniz Teknik Üniversitesi, Biyoloji Bölümü, TRABZON
bulunan
bu
iki
türün
moleküler
karakterizasyonunun RAPD (Random Amplified
Polymorphic DNA= Rastgele Üretilen Polimorfik
DNA) tekniği kullanılarak yapılması ve böylece,
Anadolu’nun gen zenginliğinin ortaya konulması
amaçlanmıştır. Bu amaçla, Muğla ilini temsilen tüm
ilçe ve köylere araziler düzenlenerek galerisineği
türleri toplanmış ve teşhis edilmiştir. Farklı
lokasyonlardan toplanan bu türlerin bireylerinin
genomik DNA’sı Lifton methodu ile izole edilmiş
ve RAPD-PCR yöntemiyle moleküler analizleri
yapılmıştır. Sonuçta tür içindeki bireyler arası
varyasyonları ve iki tür arasındaki genetik uzaklığı
gösteren bir dendogram oluşturulmuştur.
Anahtar Kelimeler: Chromatomyia horticola,
Liriomyza trifolii, RAPD-PCR, biyoçeşitlilik,
Muğla
Anahtar Kelimeler: Clethrionomys glareolus,
Türkiye, Allozim, Genetik farklılaşma
PZ039
PZ038
Chromatomyia horticola (Goureau) ve Liriomyza
trifolii (Burgess) (Diptera: Agromyzidae)
Türlerinin Muğla İlinde Biyoçeşitliliğinin RAPD
(Rastgele Üretilen Polimorfik DNA) Belirteçleri
Yardımıyla Saptanması
Kemalpaşa (İzmir) Yöresi Organik Bağ ve
Meyve Bahçelerinde Çukur Tuzak ve Besin
Tuzaklarla Yakalanan Böcek Faunasının
Belirlenmesi Üzerinde Bir Araştırma
Bekir ÇÖL, Alper TONGUÇ, Okan ÖZGÜL,
Hasan Sungur CİVELEK, Oktay DURSUN
Muğla Üniversitesi, Fen Edebiyat Fakültesi,
Biyoloji Bölümü, 48170, Kötekli, Muğla
[email protected]
Ahu ÜZÜM1, Rukiye TANYERİ, Serdar TEZCAN3
1
Ege Üniversitesi, Tabiat Tarihi Araştırma ve
Uygulama Merkezi, İzmir
2
Ege Üniversitesi, Fen Fakültesi, Biyoloji Bölümü,
Zooloji Anabilim Dalı, İzmir
3
Ege Üniversitesi, Ziraat Fakültesi, Bitki Koruma
Bölümü, İzmir
[email protected]
Galerisinekleri
olarak
bilinen
Agromyzidae (Diptera) familyasına bağlı türlerin
çoğunluğu polifag olup larvaları bitkilerin özellikle
yapraklarında mesofil tabakasında galeriler açmak
suretiyle beslenmektedir. Bu zararları sonucu
bitkilerde fotosentez sekteye uğramakta özellikle
genç dönemde ölümlere ileri dönemlerde ise verim
kaybına neden olmaktadırlar. Agromyzidae
familyası Liriomyza trifolii (Burgess) ve
Chromatomyia
horticola
(Goureau)
türleri
sebzelerde önemli derecede ekonomik zararlara
neden olmaktadır. Bu türler ile mücadelede
üreticiler yaygın olarak insektisit kullanmaktır. Bu
da beraberinde insan ve çevre sağlığı için kalıntı ve
pestisit kirliliği gibi sorunları da beraberinde
getirmektedir. Son yıllarda özellikle ekonomik
öneme sahip galerisineği parazitoiti olan türler
üzerinde moleküler çalışmalar artış göstermiştir.
Ayrıca, moleküler çalışmalar son yıllarda
zararlıların
pestisitlere
karşı
dayanıklılık
kazanmasıyla ilgili konuların aydınlatılmasında da
kullanılmaya başlanmıştır. 2006-2007 yılları
arasında gerçekleştirilen bu çalışmada, ülkemizdeki
ekonomik öneme sahip galerisineği türleri arasında
Bu çalışma, İzmir-Kemalpaşa’da 2007 yılı
Haziran-Ekim ayları süresince organik üretimde
bulunulan bağ, erik, armut ve şeftali bahçelerinde
yürütülmüştür. Örneklemeler iki haftalık aralıklarla
yapılmış; örneklerin toplanmasında çukur tuzaklar
ve besin tuzaklar kullanılmıştır. Çukur tuzaklar, 150
ml’lik plastik kaplara 75 ml kadar 1:1 oranında
etilen glikol-su karışımı konularak hazırlanmıştır.
Tuzaklar toprak içine kapların üst kısmı toprak
yüzeyiyle aynı hizada olacak şekilde yerleştirilmiş
daha sonra bitki ve taşlarla kamufle edilmiştir. Her
bahçeye dört çukur tuzak yerleştirilmiştir. Şaraplı
besin tuzaklar ise 2.5 lt’lik plastik kavanozların her
birine birer litre sıvı konularak hazırlanmış ve her
bahçede dörder ağaca asılmıştır. Kullanılan bir
litrelik sıvı içinde 100 ml şarap, 25 ml sirke ve 25
gr şeker ve 1 litre kadar su bulunmaktadır. Her iki
tuzak tipiyle toplanan örnekler laboratuvarda
ayrılarak
iğnelenmiş
ve
etiketlenerek
değerlendirilmiştir.
Yapılan değerlendirme sonucunda, çukur
tuzaklarla yakalanan örneklerin % 94.11’inin
Coleoptera takımı içinde yer aldığı görülmüştür.
Geriye kalan % 5.89’unu sırasıyla Lepidoptera,
493
Download