TJ3.MM B:62 27.12.1994 0 : 1 bölgede birçok cumhuriyet

advertisement
TJ3.M.M.
B:62
27.12.1994
0:1
bölgede birçok cumhuriyet vardır. Bu halkların büyük çoğunluğu Müslümandır. Çeçen-İnguş Cum­
huriyetinde, 1989 yılı verilerine göre, 1,3 milyon insan yaşamaktadır. Bunların, yüzde 55'ini Çe­
çenler, yüzde 12'sini İnguşlar ve yüzde 22'sini Ruslar oluşturmaktadır.
Refah Partisi sayın sözcüsünün söylediği gibi, Çarlık Rusyasının uyguladığı sürgün politikası
sonucu, yıllar yılı, değişik coğrafyalara sürülmüşlerdir. İşte, bu sebeple de günümüz Türkiyesinde,
yaklaşık 3,5 milyon Kuzey Kafkasyalının yaşadığı tahmin edilmektedir.
Ruslar, 18 inci Yüzyılın sonlarında, Doğu Kafkasya'yı işgale başladıklarında, imam Mansur
liderliğindeki Çeçenler, altı yıl süreyle büyük bir direniş göstermişlerdir. 1830 yılında, Dağıstanlı
Gazi Muhammed'in çağrısıyla, bütün Kuzey Kafkasya kavimleri, Ruslara karşı savaşmışlardır.
Özellikle, Şeyh Şamil liderliğinde, Ruslara karşı, yirmibeş yıl amansız bir mücadele verilmiştir.
Şubat 1917'de Rusya'da monarşinin yıkılması ve Ekim 1917'de bolşeviklerin iktidarı ele geçirme­
si üzerine, Kuzey Kafkasya'da bağımsizlık hareketleri güçlenmiş ve 11 Mayıs 1918'de Kuzey Kaf­
kasya Cumhuriyeti ilan edilmiştir; ancak, 1919 Şubatında, Çarlık yanlısı ordular, Çeçenistan'ı ye­
niden işgal etmiştir.
1922'de Çeçen, 1924'te înguş özerk yönetim birimleri kurulmuş; bu iki bölge 1934'te birleşti­
rilerek, iki yıl sonra da Çeçen-Inguş Özerk Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti kurulmuştur. 23 Şubat
1944'te, Moskova'nın aldığı bir kararla, Çeçen, İnguş, Karaçay ve Balkar Halklarının, Kuzey Kaf­
kasya'dan, Kazakistan ve Orta Asya'ya sürgün edilmeleri kararlaştırılmış ve Çeçen-İnguş Özerk
Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti böylece lağvedilmiştir. Ancak, 1954'te Stalin'in ölümünden sonra,
Çeçenlere, anayurtlarına dönme hakkı tanınmış ve 9 Ocak-1957'de Çeçen İnguş Özerk Sovyet Sos­
yalist Cumhuriyeti yeniden kurulmuştur. Çeçen Halkı, sürgünün açtığı yaralan iyileştirmek için,
yıllar yılı zorlu bir mücadele vererek gelmiştir bugünlere.
Sayın Başkan, muhterem milletvekilleri; Sovyetler Birliğinde, 1985 sonrasında başlayan açık­
lık ve yeniden yapılanma politikaları, Sovyetler Birliğinin dağılma sürecini de gündemine getirmiş­
tir. İlk olarak Baltık cumhuriyetlerinde başlayan bağımsızlık mücadeleleri, daha sonra Sovyetler
Birliğinin tamamını etkisi altına almıştır. Çeçenistari'daki muhalefeti, Çeçen Ulusal Kongresi ör­
gütlemiştir; kasım 1990'da, bu örgütün başkanlığına, asker kökenli Dudayev getirilmiştir. Dudayev,
27 Ekim 1991'de yapılan seçimlerde de Devlet Başkanlığına seçilmiştir. Bu seçimi takiben, 1 Ka­
sım 1991'de Çeçenistan'ın bağımsızlığı ilan edilmiştir.
İşte, bu gelişmeler üzerine, Moskova, 7 Kasımda Çcçenistan'da olağanüstü hal ilan ederek,
Başkent Grozni'ye askerî birlikler göndermiştir; fakat, halkın yoğun tepkisi sonucu, bu birlikler ge­
ri çekilmek zorunda kalmışlardır, ta ki, 11 Aralık 1994 tarihine kadar. Yine hepimizin bildiği gibi,
bu tarihte, Yeltsin'in, Budapeşte'de yapılan AGİK zirvesinden Moskova'ya dönmesinden sonra, 11
Aralık sabahı, Rus birlikleri üç ayrı yönden, Çeçenistan'a karşı harekâta girişmişlerdir. Bu harekât,
Sovyet askerlerinin 1979 Aralık ayında Afganistan'a müdahalesinden bu yana en büyük askerî ope­
rasyonu teşkil etmektedir.
Yeltsin yönetiminin sorunun çözümü için güç kullanması, kendi ülkesi içinde de büyük tepki
doğurmuştur. Devlet Dumasında, Jirinovski'nin başında bulunduğu Liberal Demokrat Parti hariç,
hemen hemen diğer bütün partiler, sorunun barışçı çözümü için, siyasî yolların yeterince kullanıl­
madığını ileri sürmüşlerdir.
Rusya Federasyonu Parlamentosu Savunma ve Güvenlik Komisyonu Başkanı Yuçenkov'un,
Rus demokratları olarak, Yeltsin'in, Çeçenistan'daki iğrenç politikasını artık desteklemek isteme46
Download