türk yünlü dokuma sektörü imgeleme raporu

advertisement
TÜRK YÜNLÜ DOKUMA SEKTÖRÜ
İMGELEME RAPORU
ŞUBE YÖNETİM KURULU
Yusuf ÜNLER
Şerafettin ŞAHİN
Gürhan AKDOĞAN
A. Bülent SETBAŞ
Mete YAYOĞLU
AÎI Rahmi BEYREÜ
Hayati KORKMAZ
TMMOi Maklna Mühendisleri Odası Bursa Şube Başkanı
TMMOB Makina Mühendisleri Odası Bursa Şube Başkan Vekili
TMMOB Makina Mühendisleri Odası Bursa Şube Sekreteri
TMMOB Makina Mühendisleri Odası Bursa Şube Saymanı
TMMOB Makina Mühendisleri Odası Bursa Şube Yönetim Kurulu Üyesi
TMMOB Makina Mühendisleri Odası Bursa Şube Yönetim Kurulu Üyesi
TMMOB Makina Mühendisleri Odası Bursa Şube Yönetim Kurulu Üyesi
HAZIRLIK KURULU
Naci ÂKPINAR
İsmet APAK
Adnan ATEŞ
Prof.Dr.EmIr Tekin ALTINBAŞ
Prof.Dr.Güngör BASER
Bahadır BOSTANCI
Melih ÇAVDAR
Affan ENER
Enis M.ERKOL
Prof.Dr.Erhan KİRTAY
Etabey KARATOPRAK
Hakan KORTAN
Doç.Dr.lerzan ÖZKALE
YrdsDoç,Dr.ZiyaÖZEK
Azmi ÖZER
Prof.DrJlker PARASIZ
Rıdvan SARIHAN
İsmet SU
İlker YEĞİN
Disk Tekstil Sendikası
Bisaş A.Ş.
TEKSİF Temsilcisi
Uludağ Üniversitesi Mühendislik Mimarlık Fak., Tekstil Müh, BöL Bask,
Tekstil Bölümü Başkanı
TMMOB Tekstil Mühendisleri Odası Başkanı
Foreks Bilgi îlet, HlzÂŞ.
Ekon Ltd.ŞtL
Nilüfer Tekstil San, ve Tic.A.Ş.
Priva Danışmanlık Hİz.A.Ş.
Tekstil ve Mühendis Dergisi Yayın Kurulu Başkanı
Ege Üniversitesi Müh,Fak,
Bursa Ticaret ve Sanayi Odası
Güney Sanayii A,Ş.
İTÜ İşletme Fakültesi İşletme Müh, Böl,
TMMOB Tekstil Mühendisleri Odası Başkan Vekili
Uludağ Üniversitesi, Mühendislik Mimarlık Fakültesi,
Türkiye Sınai Kalkınma Bankası
Uludağ Üniversitesi İktisadi İdari Bilimler Fakültesi
Sarıhan Teknik Müşavirlik ve Tic.Ltd.ŞtL
HAK-İŞ/Öziplik-İş Sendikası Temsilcisi
NERGİS A,Ş. Genel Müdürü
RAPORTÖRLER
Döç,Dr,Lerzan ÖZKALE
Yrd.Doç.Ziya ÖZEK
İTÜ İşletme Fakültesi
Uludağ Üniversitesi Mühendislik Mimarlık Fakültesi
342
SUNUŞ
TMMOB adına Odamız tarafından yürütülen 1993 Sanayi KongmsVnin çalışma çerçevesi "Türkiye'nin Sana^
yi ve Teknoloji Politikaları ve Uluslararası Rekabet Hedefleri11 olarak belirlenip, konunun "Kamu ve özel sektör sanayi işletmelerinin gelişme çerçeve ve perspektifleri" ile "Yeni üretim süreçleri ve uluslararası rekabet
perspektifinde 'kalite*" ana alanlarında işlenmesi kararlaştırıldığında, TMMOB Makina Mühendisleri Odası
Bursa Şubesi olarak bu Kongre için hazırlayacağımız iki çalışmadan birini ilk ana alanda yer alan KİT örnek
incelemeleri başlığında yapmayı planlamıştık
B^s m'da yürütülecek bu çalışmanın, ilimizde yeralan bir kamu kuruluşu üzerine yapılması daha anlamlı olacağından ve tekstilin Bursa için önemi de gözönüne alınarak, incelenecek kuruluş Sümerbank Holding AŞ,
Merinos Yünlü Sanayii İşletmesi olarak belirlendi Bu işletmenin incelenmesinde ayrıca özel bir yarar daha görülmüştür: o da özelleştirme tartışmalarının yoğun olduğu bu dönemde sözkonusu işletmenin yünlü sektöründeki yerinin belirlenmesi ve sektör içinde teknolojhverimlilik karşılaştırması yapılarak genelde KÎTlere yöneltilen eleştirilerin bu işletme için de geçerli olup olmadığının tartışılmasıydı. Zira Sümerbank Holding AŞ, fnin
de değerlendirildiği çeşitli özelleştirme raporları* eski tarihli olduklarından özellikle 1990 sonrasında yapılan
makinaparkı ve teknoloji yenilemelerim içermemekte, dolayısıyla da Sümerbank fabrikalarının özel sektör firmalarına oranla verimsiz, hantal ve geri teknolojili, yani vazgeçilebilir oldukları sonucuna varmaktadır. Oysa
özellikle Merinos 1990 sonrasında yeni yatırımlara gitmiş ve makinalarının hemen tümünü yenilemişim Personel şişkinliklerinin de büyük ölçüde giderildiği bu kamu fabrikasının incelenmek istenmesindeki gerekçeler
bunlar olmasına karşın, Sümerbank Genel Müdürlüğü özelleştirme aşamasında olduklarını öne sürerek bilgi
vermekten kaçınmış ve böyle bir çalışmaya izin vermeyeceklerini belirtmiştir,Bu durumda çalışmamızı başka
bir alana kaydırmak gereği ortaya çıktu O aşamada tümüyle farklı bir alana geçmek yerine yine yünlü sektöründe kalarak, bu sektörde üretim yapan firmaların bir karşılaştırmasını yapmak ve Merinostu da çalışmaya,
dışardan bulunabilen birincil ve ikincil kaynaklarla katmak uygun bulundu, Bu amaçla toplanan çalışma grubu, raportörün dışında hepsi genel olarak tekstilde, bir kısmı ise yünlü konusunda uzman kişilerden oluştuğundan, çalışmanın hem sektörle ilgilenenler hem de Türk sanayinin rekabet gücünü artırmaya yönelik önlemlerden sorumlu kamu otoriteleri için ışık tutucu nitelikte olacağı düşünüldü.
Türkiye'de böylesi bir çalışma grubunu yaratmanın güçlükleri dikkate alınarak, bu fırsattan en iyi şekilde yararlanmak üzere sektörün makro verilerle değerlendirilmesinin yanında, sektörde önde gelen ve temsil gücü
yüksek firmalarla yürütülecek mikro düzeyli bir çalışmaya da yer verilmesi kararlaştırıldı. Ancak buyapılır*
ken Türkiye'de firmalardan "vermeye razı oldukları türden" bilgileri dahi toplamaktaki büyük güçlüğün aşılabileceği varsayılmıştı, Oysa çalışma grubu elemanlarının tüm çabalarına karşın firma bazında inceleme tamamlanamamıştır. Kırk civarında yünlü işletmesine gönderilen veya yüzyüze görüşme sırasında bırakılan anket formlarından ancak 10 tanesine yanıt alınabilmiş, bu işletmeler ise sektörü temsil özelliği olamayacak ka~
dar küçük işletmeler olduğundan çalışma raporunun kapsamına katılmamıştır. Öte yandan Türkiye'de özellikle firma düzeyindeki istatistiksel bilgilerin güncelleştirilme sorununun sürdüğü de bir kez daha anlaşılmıştır.
Bu kısıtlar altında hazırlanan çalışmanın başlangıç hedefinden ne kadar uzak olduğu ortadadır. Bütün bu eksiklere karşın raporun yazılma nedeni ise, bir yandan bu kadar emeğin boşa gitmemesi, öte yandansa hiç olmazsa daha önce hazırlanmış ender sayıdaki yünlü sektörü genel değerlendirme raporlarına, yeni verileri katarak bir tür envanter yenileme işlevini yerine getirmenin dahi bu koşullar altında yararlı olacağına inanılmasıdır.
Deneyimimizin bundan sonra bu konuda yapılacak çalışmalara ışık tutacağı umuduyla, bu raporun hazırlanmasına katkı koyan TMMOB Tekstil Mühendisleri Odası, TMMOB Tekstil Mühendisleri Odası Başkanı
ProfDnOüngör BASER, Tekstil ve Mühendis Dergisi Yayın Kurulu Başkam ProfDrMrhan KIRTAY,
MakYMühJlkerYEĞIN% diğer Hazırlık Kurulu üyelerine, tüm kişi ve kuruluşlara ve raportörlük yapan
Doç.DnLerzan ÖZKALE ve Yrd, Doç. Dr. Ziya ÖZEK'e teşekkür ederiz,
_ _ _ _ _ _ =
TMMOB Makina Mühendisleri Odası
Bursa Şubesi Yönetim Kurulu
* Bunlar dan biri Boston Consulting Group tarafından 1985 yılında tüm KÎT'ler için hazırlanan ve hal©n ulaşılabilen* diğeri ise Kamu Ortaklığı İdaresinin (KOİ) 1989 yılında yine bîr yabancı danışmanlık firmasına hazırlattığı ve bugün KOÎ'de bulunamayan iki
geniş araştırma raporudur.
343
i. GIRIŞ
Dünyada talebin yapısında oluşan hızlı değişiklikler tüm üretimlerin uyumunu gerektirdiği gibi, tüketici zevk ve
tercihlerini gözönüne almayan veya buna ayak uyduramayan sektörlerin krize girmesi hatta bazen yerini ikame mallarına bırakarak yokolmaları sonucunu dahi doğurabilmektedir. Bu sorun hemen tüm mallarda yaşanmakla birlikte, ürün ve fiyat farklılaştırmasının en çok tekstil ve hazır giyim sektöründe yapılabildiğini söylemek
yanlış olmaz, zira zevk ve tercihlere doğrudan hitap eden bu sektörün en azından giyim eşyası ve giysllîk kumaş bölümünün varlık nedenlerinden biri de tüketicilerin değişken davranışlarıdır. Bu raporun incelediği yünlü
sanayi İse bu değişkenlikle Jİumsuz yönde en çok etkilenmiş olan sektördür Burada bu olumsuzluğun nedenleri kısaca belirtildikten sonra dünyada ve Türkiye'de yün sektörüne ilişkin veriler karşılaştırılacaktır
1.1.Dünyada Yün ve Yünlü Dokuma Sektörü
Sektörün dünya çapında girdiği sıkıntının başında talepteki düşme gelmektedir. Bunun nedenleri olarak dünyanın İçinde bulunduğu durgunluk, üretim artışlarının tüketime değil de stoklara gitmesi» yünün yakın İkamesi
olan suni ve sentetik elyafın fiyat üstünlüğü sayılabilir. Bu olumsuz gelişmeler yalnızca Avustralya'da 4.6 milyon balyalık yün stoğunun birikmesine yolaçınca, 1991-1992 yılları yün piyasasının fiyatların kontrol edildiği bir
piyasadan fiyatların arz ile talep tarafından belirlendiği ve taban fiyat uygulamasının ortadan kalktığı bir serbest
piyasa ortamına geçildiği yıllar olmuştur, Yün fiyatlarındaki bu düşüş daha önce sentetik elyafa kaptırılan pazar payında bir artış sağlamıştır. Ancak 1991-1992 döneminde denetim altına alınan yün üretim ve stok artışının 1993 yılına varıldığında yine bir sorun durumuna geldiği vurgulanmaktadır, Üretimde yapılması gereken kesintilerin tam olarak uygulanamamasından ötürü yün stoğu yeniden artarak 14,38 miiyon balyayı bulmuştur
(IWTO 1993),
Sektörün içinde bulunduğu kriz en çok Avustralya, Yeni Zelanda ve Güney Afrika gibi dünyanın en büyük yün
üreticileri ve ihracatçılarını etkilemiştir. Nitekim Avustralya'da Temmuz 1992 ile Nisan 1993 arasında yün fiyatlarında olan düşüş % 27 düzeyinde olmuştur. Dünyadaki durgunluğun yanında dünya yün talebinde önemli bir
paya sahip olan eski Sovyetler Birliği1 nin 1989 yılına kadar Güney Yarıküremden en çok ham yün İthal eden üç
ülkeden biri İken henüz içinde bulunduğu ekonomik sıkıntılar nedeniyle yün ithalatını kısması da önemli bir etken olarak belirtilmektedir, ı va koşullan, piyasanın durgunluğunun üreticiler üzerinde yaratabileceği caydırıcı
etki» daha karlı üretimlere (besicilik) kayış gibi etkenler gözönünde bulundurularak yapılan tahminler (Avustralya Yün Tahmin Komitesi ve IWTO tarafından) 1993-1994 yılında Avustralya'da yün üretiminde % 5Îİk bir azalma» Yeni Zelanda'da % 5'lik bir artış olacağı» Güney Afrika'da yukardaki nedenlere ek olarak bilinçli bir üretim
politikasının da etkisiyle yün üretiminin düşeceği, Uruguay'da ise 1992-1993 sezonundaki düşmenin
1993-1994'de sürmeyeceği yolundadır.
Yüksek stoklar, yün fiyatlarındaki düşme ve dünyanın içinde bulunduğu durgunluğun bu olumsuz etmenlerde
yakın gelecekte bir iyileşme olmayacağını düşündürmesine rağmen yün sanayicilerinin bundan çıkış yollarını
aramayı sürdürdü eri ve yün promosyonunun bu noktada önem kazandığı belirtilmektedir (ITWO,1993). Dünya yün sanayicilerinin ve perakendecilerinin ortak çalışarak yeni yünlü ürünler geliştirdikleri ve bunları rakip elyaflardan önce tüketicilere sundukları eklenmektedir. Yün fiyatlarının pamuğun hala 2.5 katı olmasına karşın,
dünya yün tüketiminin 1991'den 1992'ye % 2 artması oysa aynı dönemde pamuk tüketimindeki artışın %
1.4fde kalması bu çabaların yararlı olduğunun göstergesidir.
Bu çalışmanın amacı olan Türk yünlü sektörü İncelemesine geçmeden önce, dünyada bu sektörde yaşanan
sorunları gözönünde bulundurmanın yararlı olacağı düşüncesiyle yapılan bu değerlendirmenin ardından Türkiye'ye İlişkin değerlendirmeye geçilebilir, Ancak bu aşamada dünya ile karşılaştırmalı olarak verilmesi gereken
son bilgi dünya yün tüketimi ve Türkiye'nin payıdır
Şekil 1'den görüldüğü gibi dünyada temiz bazda yün tüketimi 1990 yılından 1991'e % 6 artmıştın Türkiye'nin
toplam dünya tüketimi içindeki % 4'İük payı değişmediğinden bu artışa ayak uydurduğu söylenebilir. Güney
Kore» Çin ve tüketimdeki payları küçük olduğu için şekilde yalnızca toplamları "Diğer11 olarak verilen ülkelerin tüketimleri ortalamanın üzerinde artmış, Doğu Avrupa» Eski Sovyetler Birliği ve Avrupa Topİuluğu(AT)'nun payı
İse azalmıştın
344
Şekil 1« Dünyada İplik üretiminde kullanılan yün tüketimi (Temiz bazda ve ülkelerin payı olarak)
Kaynak: IWTO (1991-1992) Woo! Statistics
Oysa aynı dönemde dünya yün üretiminin bunun çok üzerinde olduğu görülmektedir. Şekil 2 ve Şekil 3 belli
başlı üretici ülkelerin yün üretimlerin! kirli ve temiz bazda 1990^91 ve 1991-92 sezonları İçin karşılaştırmalı olarak vermektedir.
Dünyada 1991-92 sezonunda üretilen temiz yünün % 46.6 sı merinos (24.5 mikron ve daha ince yün), %
23.7'sl krosbred (24,6 mikron ile 32.5 mikron arası) ve % 29.7'sî diğer yani halı yüni ( 3 r t mikronun üzeri)
'dür,
1,2, Türkiyat© Yün ve Yünlü Dokoma Sektörü
Türkiye'nin ilk yünlü üretimi girişimi 1933-1935 yılları arasında kurulan Sümerbank tarafından yapılmıştır Özel
sektör yünlü sektörüne 2, Dünya Savaşı sonrasında girmiştir Bununla birlikte sektördeki önemli özel kesim yatırımları 1970'den sonra gerçekleşmiştir.
Bugün yünlü dokuma sektöründe kamgarn iplik üreten 135, ştrayhgarn iplik üreten 314 ve yünlü dokuma sektöründe de kayıtlı 40 firma üretim yapmaktadır. Bunlar organize olmuş özel sektör, Sümerbank ve dağınık özel
345
atölyelerdir. Sektörde kurulu tezgah sayısı 1992 yılında 5765'dir (TTİD, 1993), Sektörün sağladığı istihdam ise
1987 yılı rakamları ile 46871'dir. Bunun Türkiye'deki toplam istihdam içindeki payı binde 2.6'dır.
İplik ve dokuma üretimine geçmeden önce yün üretimi rakamları incelenecek olursa, Türkiyelin kirli bazda
dünya yün üreticileri arasında 1992-1993 sezonunda yedinci sırada yer aldığı görülür. Bu da dünya yün üretiminin % 2,6'sına karşılık gelir. Ancak IWTO hesaplamalarına göre temiz ürün faktörleri örneğin Avustralya'da 65
İken Türkiye'de 50'dir, Bu faktörün an yüksek olduğu ülke 75 İle Yeni Zelanda, en düşük olduğu ülke ise 38 ile
Macaristan'dır,
Türkiye'nin temiz bazda ham yün stokları 1989 yılında 850 tondan 1990'da 750'ye 1991 f de ise 700'e inmiştir
Türkiye'de yünlü ile pamuklu üretimi indeksleri 1950 yılı baz olmak üzere karşılaştırıldığında, yünlü üretimin
1970 yılından sonra büyük bir fark gösterdiği ve i950'de her ikisi de 100 olan İndeksin 1993'de yünlüde
1172'ye ulaşırken pamukluda SSS'de kaldığı görülür (şekil 4). Bu da yünlü sektörü açısından bir başarıdır ve
1970=80 arası bu sektöre yapılan yatırımların yansımasıdır.
Ancak bu başarı ayrıntılı olarak İncelenmek istendiğinde, Türkiye'de yünlü sektörü konusunda çalışma yapmaktaki güçlük yalnızca firma düzeyinde kalmamaktadır. Yünlü sektörü hemen tüm istatistiklerde dokuma ve
giyim sanayi içinde yar almakta ve pamuklu ile yünlü ayrıştırılmadan verilmektedir, Bu da verilerin yorumunu
olanaksızlaştırmaktadır Nitekim VI. Beş Yıllık Kalkınma Planında da aynı başlık kullanılmış ve ne hedefler bölümünde ne de ilkeler ve politikalar bölümünde yünlüye ayrı olarak değinilmemiştir. Yün İpliği ve yünlü dokuma
için üretim ve talep rakamları gerçekleşme ve VI, Plan dönemi İçin tahmin olarak verilmiştir
346
2S TÜRKİYE'DE YÜNLÜ ÜRETİMİ
Bu bölümde önce Türkiye'de yünlü sektörünün hammadde kullanımı ve sektörün üretimi ele alınacaktır, Daha
sonra ise yünlü sektörü dış ticaretine değinilecektir.
2.1. Hammadde Kullanımı
Türkiye'de yünlü sektörü hammaddesi İncelenirken önce yurtiçi üretime yer verilecektir. VL Beş Yıllık Kalkınma
Planı döneminde toplam yurtiçi yapağı-kıl-tiftik üretiminin yılda ortalama % 2,2 artacağı tahmin edilmiştir, V,
Plan döneminde yılda ortalama % 2.1 düzeyinde bir üretim artışı sağlanarak 1988 yılında 110,000 tona ulaşılmıştır 1994 yılı hedefi İse 12&Q0Q tondur,
Ancak yeni yün tüketimi(temiz) 1988 yılında 57,105 ton iken, 1990'da 65.573 ton ve 1991'de ise 62.499 ton olmuştur. Türkiye yünlü tekstil sanayii 1990 yılında yeni yün dışında 140.500 tonu suni ve sentetik, 15,000 tonu diğer yün-dışı elyaf olmak üzere toplam 155,500 tonluk hammadde kullanmıştın Türk yünlü tekstil sanayiinde kullanılan hammaddenin analizi 199Q'Iı yıllarda dünya analizinden çok farklı sonuçlar göstermemektedir Şekil
5'de dünya yünlü tekstil sanayiinin kullandığı (yünlü tekstil üretiminde önde gelen 12.* ülkenin ortalaması)
hammaddenin analizi 1971 ve 1991 yılları İçin karşılaştırmalı olarak verilmektedir
Şekli 5. Dünya Yünlü Tekstil Sanayii Hammadde Analizi
Kaynak: IWT0 (1991-1992) Wool Statistics
Şekil 6'da ise Türkiye, yünlü sektörü hammadde tüketiminde yeni yün payı en yüksek ülkelerden biri olan İngiltere ile karşılaştırılmaktadır. Bu oranın çok daha yüksek (% 81=83) olduğu İsviçre ve Avusturya'nın üretim miktarları çok düşük olduğundan karşılaştırma için İngiltere daha uygun bulunmuştun Hammadde kullanımının
analizi açısından Türkiye'nin dünya ortalamasından çok farklı olmadığı, ancak İngiltere'nin yün oranı çok yük»
sek (% 60) üretimler yaptığı görülmektedir Bu da Türkiye'nin yünlü sektöründe benzerlik gösterdiği ülkelerin
İngiltere, İsviçre ve Avusturya dışındaki ve yün oranı % 30'lar ve hatta daha altındaki Belçika, Fransa, Hindistan, İtalya, Japonya, Güney Kore ve ABD olduğunu ortaya koyar.
*Bu ülkeler ÂBDf Avusturya, Belçika, Fransa» Güney Afrika, Güney Kore, Hindistan, ingiltere, İsviçre, İtalya, Japonya ve Türkiye'dir
347
Şekli 6, Türkiye ve İngiltere Yünlü Tekstil Sanayii Hammadde Analizi
Kaynak: IWTO (199 h 1992) Wool Statistics
2,2, Üretim
Yünlü sektörü üretimi kapsamına uzun elyaf üretim sistemlerinde (kamgam, yarı kamgam, ştrayhgarn) üretilen
tüm İplikler * dahildir,
Türkiye'de yün iplik sektöründe kurulu ve çalışmaya hazır iğ sayısı kamgamda 525 bin» ştrayhgarnda ise 118
bin olarak belirtilmekte ve bunun yaklaşık yarısının 1985 sonrası yapımı olduğu vurgulanmaktadır (TTID 1993),
Yünlü dokuma sektöründe kurulu tezgah sayısı ise 5765'dir.
Dokuma ipliklerinin tamamına yakını, entegre İşyerleri tarafından kendi iç tüketimleri için üretilir ve kumaş üretiminde girdi olarak kullanılın Son yıllarda bu durum halı iplikleri için de geçerli hale gelmiştir,
Türk yünlü sektörünün çeşitli üretim rakamları aşağıda Çizelge 1'de verilmektedir.
Çizelge 1, Yünlü Sektörü Üretimi (ton)
Ürün çeşitleri
Tops-yün ve İnce kıl
1989
1990
1991
23800
25300
22350
1992
Tops-sunî ve sen.eiyaflı
19800a
Kamgam üretim (yün/diğ)
121000
128200
128500
137000
Ştrayhgarn (yün/diğ)
40500
42600
39200
43000
Yünlüde toplam iplik
161500
170800
165700
25000
22200
24500
El örgü yünleri
ä 1988 rakamı
Kaynak: IWT0 (1991-1992) Wool Statistics
* % 100 akrilik, örme, halı, battaniye ve el örgü İplikleri
348
23300
Çizelge 2'de ise yünlü dokuma üretiminin kamgarn ve ştrayhgarn dağılımı görülmektedir
Çizelge 2. Yünlü Dokuma Üretimi (ton)
Kumaş
1989
1990
Kamgarn (ton)
14200
Ştrayhgarn(ton)
1991
13000
9100
8200
Giysilik kumaş(bin m2)
91200
94100
85600
Makina halısı(bin m2)
16840
20400
19500
1992
14100
8700
Kaynak:IWTO (1991-1992) Wool Statistics ve TTİD (1993)"Türkiye'de Yünlü Dokuma ve İplik Sânayii"nden tarafımızca derlenmiştin
Yünlü dokuma üretiminde ağırlık yün ve yün/polyester karışımlarının sıkça kullanıldığı kamgarn kumaşlardadır.
Son yıllarda ince kumaş üretimine doğru bir kayma görülmektedir.
Şekil 7, Türkiye'de 1991 yılı İçin yünlü sektöründe ürün akışı (ton)
Kaynak;IWTQ (1991-1992) Wool Statistics ve TTİD (1993)'7ürkiye'de Yünlü Dokuma ve İplik Sanayii" verilerinden tarafımızca derlenmiştir.
349
2.3. Dış ticaret
Çizelge 3 Türkiye'nin 1990-1992 döneminde gerçekleştirdiği yün ve yünlü dokuma dış ticaretini (tutar olarak)
vermektedir
Çizelge 3, Türkiye'nin Yün ve Yünlü Ürün Dış Ticareti (ABD $)
1990
1991
1992
İHRACAT
1İ 008 553
22 237 452
29 983 254
İTHALAT
128 212 562
105 770 407
142 341 144
-109 204 009
-88 532 955
-112 357 890
FARK
Kaynak : DİE (1993) Dış ticaret verilari
Çizelgeden de görüldüğü gibi Türkiye'nin bu sektörde ihracatı önemli bir boyutta değildir. Bununla birlikte bir
artış gözlenmektedir, 1991 yılında bir önceki yıla göre % 18,9 artan yün ve yünlü ürün ihracatı, 1992 yılında daha da büyük bir performans göstererek % 34.8 oranında artmıştır. Aynı dönem içinde bu ürün grubunda ithalat önce % 17,5 azalmış, 1992 yılında İse % 34,6 artmıştır. Buradan anlaşıldığı gibi en azından İncelenen dönemde ithalattaki artış hızı ihracat artışının altında kalmıştır. Bu eğilimin sürmesi durumunda, yaklaşık 100 milyon dolar civarında seyreden bu ürün grubu dış ticaret açığının bundan sonra azalması beklenebilir, Bu nedenle sektörde varolan tesislerde üretilen veya yeni yapılacak yatırımlarda üretilecek ürünlerin kalite, dizayn ve çeşitlilik açısından dış rekabete yönelik olarak hazırlanması, potansiyel bir ihracat olanağının değerlendirilmesini
sağlayacaktır.
Yün ipliğinde başlıca İhraç pazarları Avrupa Topluluğu ve görece daha az olmakla birlikte Orta Doğu ülkeleridir. Üreticiler 1989 yılından sonra İşçi ücretlerinde oluşan yüksek artışın, halen emeğin çok ucuz olduğu Hindistan ve Uzak Doğu ülkeleri ile rekabeti güçleştirdiğini belirtmektedirler,
Yukarda yün ve yünlü dokuma için topluca değerlendirilen dış ticaret rakamları yünlü dokuma için ayrıca ele
alındığında İncelenen dönemde ihracatta bir azalma ithalatta ise bir artış görülmektedir, Ancak bunda yünlü kumaştan üretilmiş hazır giyim eşyası ihracatındaki artışın da payı vardır. Bu durum katma değeri yüksek mal İhracatının ekonomi açısından sağladığı yarar gözönünde bulundurulduğunda, olumlu bir gelişmedir. Yünlü dokuma ihracatının bileşimine bakıldığında son yıllarda ştrayhgarn kumaşlardan, ince kamgam kumaşlara doğru
bir kayma olduğu görülmektedir,
3, TÜRKİYE'DE YÜN VE YÜNLÜ DOKUMA TALEBİ
Bu bölümde önce yerli talebin gelişimine bakılacak daha sonra ise yerli talebin ithalatla karşılanan kısmı incelenecektir. Bu amaçla ürün bazında ithalat rakamları değerlendirilecektir,
3,1. Talebin gelişimi ve yapısı
VI. Beş Yıllık Kalkınma Planı döneminde toplam yurtiçi yün ipliği talebinin yılda ortalama % 5,5, yünlü dokuma
talebinin ise % 2,8 artacağı tahmin edilmiştir. V, Plan döneminde gerçekleşen yıllık ortalama talep artışları İplikte % 4.1, dokumada ise % 2,8 olmuştur. Buna karşın üretim artışlarının VL Plan döneminde yün ipliğinde %
5,8, yünlü dokumada % 3 olacağı tahmin edilmektedir V, Plan döneminde İse gerçekleşen ortalama üretim artışları sırasıyla % 3,7 ve % 2.9 olmuştur. Buna göre yünlü ithal talebinin artmaması beklenmektedir.
350
VI. Plana göre çeşitli yün ve yünlü ürünleri talep büyüklükleri aşağıda verilmektedir (Çizelge 4 ):
Çizelge 4. Yün ve Yünlü Talebi
Mallar
Yapağı-kıl tiftik(bin t)
Yün ipllği(bin t)
Yünlü Dokuma (bin m)
1984
1988
1994(hedef)
113.4
72.6
49918
129.9
85.8
55600
152.5
116.4
65860
Kaynak : VI, Beş Yıllık Kalkınma Planı
3.2. Yerli talebin ithalatla karşılanan kısmı
Yün ve yünlü dokuma talebinin İthalat ile karşılanan kısmı İse aşağıdaki Çizelge 5 'de yer almaktadır.
İthalat tutarına bakıldığında 1990Jda 128 milyon $'lık yün ve yünlü dokuma ithalatı yapılmışken, bu rakam
1991 'de 105.7 milyon $'a inmiş, 1992'de ise % 34flük bir sıçrama göstererek 142 milyon $'a çıkmıştır.
Sektörde İhracatın ithalatı karşılama oranı lOSO'da % 15'den 1991 ve 1992'de % 21'e yükselmiştir. Ancak aynı
yıllar İçin Türkiye'nin tüm dış ticaretinde ihracatın İthalatı karşılama oranı sırasıyla % 58.1, % 64,6 ve % 64,3'dür Bu da yünlü sektörünün İthalat gereksiniminin ekonominin genel yapısının çok üzerinde olduğunun göstergesidir, Ancak daha önce de belirtildiği gibi yünlü İhracatındaki artış hızı ithalat artış hızının üzerinde olduğundan bu durumun düzelme olasılığı bulunmaktadır,
Çizelge i. Yün ve Yünlü İthalatı * ( 1992 yılı)
Gümrük Tarife
Pozisyon
Numarası
51.01 (t)
51.02 (t)
51.03 (t)
51,04 (t)
51.05 (t)
51.06 (t)
Miktar
32 258
91
9
0.7a
3 838
796
Tutar
(bin $)
71 599
1 277
22
24
24 971
10 386
Gümrük Tarife
Pozisyon
Numarası
51,07 (t)
51.08 (t)
51.09 (t)
51,10 (t)
51,11 (bin m)
51,12 (bin m)
Fiyat($)
2.21
13,93
2.38
30,79
6,50
13.04
Miktar
871
67
Tutar
(bin $)
14 323
539
0.01
669
394
0.81
12 115
7 075
Fiyat
($)
16.44
8.00
81
18.09
17.93
a 1991 rakamı
Kaynak: DİE 1993 Dış Ticaret Verileri
* Çizelgede gümrük tarife pozisyon numaralan ile verilen malların açık tanımı şöyledir:
51.01 YÜN VE YAPAĞI (karde edilmemiş veya taranmamış)
51.02 İNCE VEYA KABA HAYVAN KILLARI (Karda edilmemiş veya taranmamış)
51.03 YÜN, İNCE VEYA KABA HAYVAN KILLARININ DÖKÜNTÜLERİ (İplik döküntüleri dahil, ditme suretiyle elde edilenler hariç)
51.04 YÜN, İNCE VEYA KABA HAYVAN KILLARININ DİTME SURETİYLE ELDE EDİLEN DÖKÜNTÜLERİ
51.05 YÜN, İNCE VEYA KABA HAYVAN KILLARI (Karde edilmiş veya taranmış) (yığın halinde taranmış yün dahil)
51.06 KARDE EDİLMİŞ (Ştrayhgarn) YÜN İPLİKLERİ (Perakende olarak satılacak hâle getirilmemiş)
.1,07 TARANMIŞ (Kamgam) YÜN İPLİKLERİ (Perakende olarak satılacak hale getirilmemiş)
51.08 İNCE HAYVAN KILLARINDAH İPLİKLER (Karde edilmiş veya taranmış) (Perakende olarak satılacak hale getirilmemiş)
51.09 YÜN VEYA İNCE HAYVAN KILLARINDAN İPLİKLER (perakende olarak satılacak hale getirilmiş)
51.10 KABA HAYVAN KILLARINDAN VEYA AT KILINDAN İPLİKLER
51.11 KARDE EDİLMİŞ YÜN VE İNCE HAYVAN KILLARINDAN DOKUNMUŞ MENSUCAT
51.12 TARANMIŞ YÜNDEN VEYA İNCE HAYVAN KILLARINDAN DOKUNMUŞ MENSUCAT
31.13 KABA HAYVAN KILINDAN VEYA AT KILINDAN DOKUNMUŞ MENSUCAT
351
İthalat gereksiniminin yüksek oluşunun nedeni giysilik kumaşta kullanılan Merinos yününün büyük ölçüde
yurtdışından sağlanması, yerli Merinos üretiminin miktar ve kalite bakımından bu gereksinimi karşılayacak ölçüler© varamaması olmasıdır. Nitekim çizelgede de görüldüğü gibi kumaş ithalatı önemli tutarda değildir,
4, DEĞERLENDİRME VE ÖNERİLER
Türkiye'de yünlü sektörünün incelenmesine yönelik bu araştırmanın ortaya koyduğu önemli bulgular ve sektörün geliştirilmesi ve ihracatın arttırılması yönündeki öneriler bu bölümde verilerek çalışma sona erdirilmektedir.
Sektör iplik üretiminde kurulu kapasite açısından dünyada sırasıyla İtalya, Çin, Japonya, Güney Kore ve Hin«
d i s t a n t ardından altıncı gelmektedir. Tezgah sayısında ise yine sırasıyla Çin, İtalya, Japonya ve Hindistan'ın
ardından 5, gelmektedir, Bu durum sektörü Türk ekonomisi ve özellikle ihracat olanakları açısından önemli konuma getirmektedir.
Sektörün bugünkü durumu teknoloji açısından çok kötü gözükmemektedir, Yeni yapılan yatırımlarda son teknolojili maklnalann getirilmesine özen gösterildiği söylenebilir. Özellikle kamgam kumaş üreticilerinin gerçekleştirdikleri önemli teknolojik yenilikler, dünya talebinin bu tip kumaşa yöneldiği gözönünde bulundurulduğunda yararlı İlerlemeler sağlamaktadır,
Ştrayhgarndakî makina parkı oldukça eskidir, Ancak bu ürüne olan talebin gelişmediği bilindiğinden, bu konu
çok önemli olarak değerlendirilmemektedir. Öte yandan bu sektörde de sayıları az olmakla birlikte teknoloji ye»
nlleyen yeni yatırımlara rastlanmaktadır,
Her İki sektördeki yatırımları destekleyen en önemli öge Türkiye'de doymamış bir İç talep bulunması ve bunda
bir düşüş beklenmemesldir. Nitekim bugünkü durumda Türkiye'de kişi başına yünlü tüketimi dünyanın oldukça gerisindedir.
Diğer taraftan yünlü kumaş ithalatında son yıllarda görülen artış yünlü kumaş talebinin yüksek nitelikli mallar
yönünde arttığını göstermektedir, Buna karşın Türkiye'de üretilen yünlü kumaşlarda yün miktarı azdır ve kumaş kalitesi de orta düzeydedir. Türk yünlü sektörünün yüksek nitelikli, yüzde yüz yün kumaş üretiminin henüz çok yetersiz miktarda kaldığı görülmektedir.
Oysa orta nitelikli yünlü ürünlerde rekabet içinde olduğumuz ülkelerin hammadde alımı, işçilik ücretleri ve verimlilik açısından sahip oldukları üstünlükler gözönüne alındığında bu tür ürünlerde rekabet gücümüzün olamayacağı söylenebilir. Ştrayhgarn üretimde İtalya buna bir örnektir.
Öte yandan giysilik kumaşta dünya talebi genel olarak doğal lifler yönünde gelişme göstermektedir.
Bu nedenle Türkiye'nin ürün kapasitelerini yükseltmek yerine yüksek nitelikli yani katma değeri yüksek ürün
çeşitlerine yönelmesi doğru olacaktır. Bu tür ürünleri üreten Avusturya, İsviçre ve İngiltere gibi ülkelerde ozeh
likle İşçilik maliyetlerinin Türkiye'nin çok üzerinde olması bu alanda Türk ürünlerinin rekabet şansını arttıracaktır, İnce kamgam kumaş üretiminde modaya uygun yeni desen ve renkler geliştirildiğinde, dünyada yün fiyatlarında yaşanan düşmenin de sağladığı üstünlükle birlikte rekabet gücümüz artacaktır.
Diğer yandan yünlü İhracatını artırmanın bir başka yolu da hazır giyim ihracatını artırmaktır. Üstelik katma değeri kumaşa oranla daha da yüksek olduğundan giysi dizaynında da dünya modasını izlemek ve kendi modasını yaratabilmek Türk yünlü sektörünün rekabet gücünü son derece olumlu etkileyecek gelişmeler olacaktır.
KAYNAKÇA
BCG (1985) (Boston Consulting Group) Restructuring of The Turkish Textile Sector, report prepared with Textile Consulting Services
Inc. (TDS).
DPT VI. Beş Yıllık Kalkınma Planı.
DPT (İ 993) Ekonomik ve Sosyal Göstergeler,
IWTO (1991-1992) Wool Statistics,
IWTO (1993) ea.Uluslararasi Yün Konferansı» 16-21 Mayıs 1993, İstanbul.
PRIVA (1989) Turkish Textile Industry, Report,
DİE (1993) (Devlet İstatistik Enstitüsü) Dış Ticaret Verileri
TTİD (1993) (Türkiye Tekstil İşverenleri Dergisi) "Türkiye'de Yünlü Dokuma ve İplik Sanayii" Sayı: 173 Mayı s-Haziran 1993
352
Yun ve yapagi 51.01
(Karde edilmemiş veya taranmami
İHRACAT
353
'
iv
j
de
Y
u
n ve
-"""îte —)
yapagi 5 1 0 1
354
355
356
357
358
359
Download