ÇEVRE KORUMA HAFTASI ( 5 – 11 Haziran

advertisement
ÇEVRE KORUMA HAFTASI ( 5 – 11 Haziran )
1972 yılında yapılan Birleşmiş Milletler Çevre Konferansında alınan
bir kararla, 5 Haziran günü Dünya Çevre Günü olarak kabul edildi.
Haziran ayının ikinci haftası ile başlayan haftayı, okullarımızda Çevre
Koruma Haftası olarak kutlamaktayız.
Sanayileşme ve kentlerdeki nüfus yoğunlukları, çevre sorunlarının
artmasına sebep olmuştur. Bütün ülkelerin ortak sorunu haline gelen çevre
kirlenmesi, günümüzde insan sağlığını tehdit eder boyutlara ulaşmıştır.
Ölümlere sebep olan solunum yolu hastalıklarının çoğu hava kirliliği
sonucunda oluşmaktadır. Balıklar, çevre kirlenmesinden en çok zarar gören
canlıların başında gelir.
Sanayi artıkları, spreyler, yakıtlarla ortaya çıkan gazlar, dumanlar,
petrol ve ilaç atıkları, plastik ürünler, suni gübreler ve çöpler çevre
kirlenmesine sebep olan en önemli etmenlerdir. Bu kirlenmeler sonucunda
canlı türleri tükeniyor, ormanlar azalıyor, denizler ve akarsular kirleniyor.
Çevre kirlenmesini, insanın doğaya verdiği zarar olarak da tanımlayabiliriz.
Cam şişenin doğada 4000 yıl, plastiğin 1000 yıl, kola kutusunun 20-100 yıl,
Sigara filtresinin 5 yıl kaldığı çevreciler tarafından tespit edilmiştir.
İnsanlar bu durumda tedirgin olmaya başladılar. İşte bu sebeplerle
Çevre Koruma Haftası ile çevre bilinci aşılanıyor ve çevreyi koruma adına
bir şeyler yapmanın zamanı geldiği anlaşılıyor. Doğanın korunması
zorunludur.
Çevre kirlenmesini, insanın doğaya verdiği zarar olarak da
tanımlayabiliriz. Doğanın korunması ve tahribatının engellenmesi
zorunludur. Gelecek nesillere iyi bir çevre bırakmak için kirlenmeleri
mutlaka önlemek, yeşil alanları ve hayvanları koruyup çoğaltmak gerekir.
Bilinçsizce sağa sola attığımız plastik ürünlerin doğada 400 yıl kadar
çürümeden kalabildiğini söylersek, karşı karşıya kaldığımız tehlikenin
boyutlarını biraz olsun anlayabiliriz. Çevrenin kirlenmesini önlemek için
üzerimize düşen görevleri mutlaka yapmalıyız.
Hepinize güzel, temiz bir çevrede, mutlu ve sağlıklı bir ömür dilerim.
SAKIN KESME
Ey hemşeri, sakın kesme! Yaş ağaca balta vuran el onmaz;
Bu kütükler 'Nice yıldır, hiç birine kervan gelmez, kuş konmaz'
Bunları kes, o baltanla çürümüş ağaçları yere ser.
Bak, sizin köy şu yemyeşil koruluğun gölgesinde ne güzel!
Gönülleri açmadadır yaprakların arasından esen yel.
Yazık, günah olmaz mı ki çıplak kalsın bu zümrüt yurt, şirin yer?
Hem dünyada en birinci borç değil mi her kula,
Bir tohumu fidan yapmak, fidanı da bir orman?
Eğer böyle olmasaydı ne kalırdı oğula:
“Mirasımı artır!” diye öğüt veren Atadan?
Sakın kesme! Her dalında bir güzel kuş ses versin.
Sakın kesme! Gölgesinde yorgun çiftçi dinlensin.
Sakın kesme! Şu verimli köye kanat, kol gersin.
Sakın kesme! Aziz vatan günden güne şenlensin.
Mehmet Emin YURDAKUL
ÇEVREMİZ
Çöplerimiz birikmesin
Sularımız kirlenmesin
Yakıtımız tam yakılsın
Temiz olsun her şeyimiz.
Oynayalım hep coşalım
Bu yurdu temiz tutalım
Sokağımızla caddemiz
Köyümüzle, kentimiz
Temiz olsun hep çevremiz
Güzel olsun hep yöremiz.
Oynayalım hep coşalım
Bu yurdu temiz tutalım
Yaylada ovada dağda
Pırıl pınl bir doğada
Oynayalım hep coşalım
Bu yurdu temiz tutalım.
Erol YAVUZ
GÜZEL SÖZLER
 Biz doğayı korudukça doğa da bizi korur.
 Sağlıklı yaşam, sağlıklı çevre ile olur.
 Doğaya zarar vermekle kendimize, çocuklarımıza zarar veririz.
 Sağlıklı bir yaşam sürdürebilmek ancak sağlıklı bir çevre ile
mümkündür.
 Çevreyi korumak aklın ve yurtseverliğin gereğidir.
Yürüyen Köşk
“Bina Kaydırılacak”
Atatürk bir gün çiftliğe gittiğinde, Köşk’ün hemen yanındaki Ulu Çınar
ağacının dallarını kesmeye çalışan bir bahçıvan ile karşılaşır. Hemen
bahçıvanı yanına çağırarak bunun nedenini sorar. Görevli bahçıvanın cevabı,
“Ağacın dalları uzamış binanın duvarlarına dayanmış.” Olur. Aldığı cevaptan
huzursuz olan Atatürk, düşünülmesi bile imkânsız olan bir emir verir:
“AĞAÇ KESİLMEYECEK, BİNA KAYDIRILACAK.”
Köşk 4,80 m civarında kaydırılır. Bu olağanüstü ve riskli iş 10
Ağustos 1930 tarihinde tamamlanır ve Ulu Çınar Ağacı da kesilmekten
kurtulur.
10 Ağustos 1930 tarihli gazetedeki bu haberi okuyanlar ülkenin
içinde yaşadığı onca önemli meseleler arasında, bu olayın o tarihe ne ifade
ettiğine belki bir anlam veremediler. Belki de, bir çınar ağacının bir
metrelik dalının kesilmemesi için bir köşk’ün kaydırılmasını hayretle
karşıladılar.
Çünkü o devirde dünyada hiçbir ülkenin hiçbir Devlet
Başkanı’nın gündeminde dahi yoktu, ÇEVRENİN ÖNEMİ. Yalnızca bir
ülkenin kurtarıcısı milletini özgürlüğe, bağımsızlığa kavuşturmak için
mücadele veren, bir karış toprağını, bir tutam yeşilini koruyan tek bir
liderdi Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK.
Ankara – Atatürk Orman Çiftliği
Ankara’yı Türkiye Cumhuriyetinin başkenti yapan ve bir bozkır
kasabasında modern bir şehir kuran Atatürk, bu yönüyle de, günümüzdeki,
şehircilik, çevre ve tabiat güzelliği kavramlarına, 1920’li yılların şartları
içinde ışık tutan bir dehadır. Bu kavramların bilinmediği ve konuşulmadığı o
yıllarda, şehircilik uzmanlarını getirterek, Cumhuriyetin başkenti Ankara’yı
düzene sokan, ağaç diktiren, bulvarlar açtıran, Atatürk Orman Çiftliğini
kuran, sefaret bahçelerinde yeşilliğe imkân veren Atatürk, diğer yönleriyle
olduğu gibi, bu yönüyle de her zaman örnek alınması gereken eşsiz büyük
bir önderdir.
M.Kemal Atatürk, Dünya ülkelerinin henüz 1970’li yıllardan sonra
anlayıp düşünmeye başladığı çevrenin önemini 1930’lu yıllarda benimsiyor,
“Çevreyi korumak aklın gereğidir!” özdeyişi ile yalnızca Türk insanına
değil, tüm dünya ülkelerine çok önemli bir mesaj veriyordu.
İnsan sevgisinin yanı sıra doğa tutkusu, doğa sevgisiyle dopdolu bir
lider’in bir dehanın, çevre duyarlığı, tüm dünya insanları için örnek
olacaktır.
Ne mutlu ki, Atatürk gibi bir yol göstericimiz, bir önderimiz var. Bir
ağaç dalı için verilen emek aslında tüm dünya insanlarına duyurulmak
istenen bir çevre anlayışının göstergesidir.
Umuyoruz ki, Türk Milletinin kurtarıcısı bu büyük liderin örnek alınan
tüm özellikleri içinde doğa sevgisi ve çevre anlayışı tüm gönüllerde
ölümsüzleşsin.
“RAHAT
ELLERDE…
UYU
BÜYÜK
ATATÜRK,
ÇINAR
AĞACIN
ARTIK O’NUN KOLLARINI KİMSE KESEMEYECEK.”
Çevrem
Ne güzeldir çevrem
Yere çöp atmayınca.
Haydi grup olalım,
Toplayalım çöpleri,
Çöp atanları uyaralım.
Çevre hep güzel,
Yeşil kalsın çocuklar.
EMİN
Denizleri çöplük sanmayalım.
Ormanı temiz tutalım.
Onlar bizim her şeyimiz.
Dünya, hep mavi, yeşil,
Güzel kalsın çocuklar.
Güzel bir çevre için
Haydi çocuklar el ele;
Çevreyi temizlemek için
Çalışalım birlikte,
Nefes almak için,
Bir ağaç da biz dikelim.
Çevreyi temiz tutalım,
Tutmayanları uyaralım.
Download