Arkadaşım Şeytan

advertisement
Mazhar Alanson
Arkadaşım Şeytan
Yönetmen: Atıf Yılmaz
Senaryo: Ümit Ünal
Oyuncular: Mazhar Alanson (Fatih), Ali Poyrazoğlu (Şeytan)
1988 / Türkiye / Türkçe / 90’
Fantastik,
Türk
Sineması’nda
sıklıkla
karşılaştığımız
türlerden
biri
değil.
Melodramların egemenliği, ekonomik ve
teknolojik yetersizliklerle birlikte geride
bırakılmış bir alan. 1988 yapımı Atıf Yılmaz
filmi Arkadaşım Şeytan’ı Türkiye’de yapılmış
az sayıdaki fantastik filmlerden biri olarak
değerlendirebiliriz.
Filmin konusundan kısaca bahsedecek
olursak; Fatih barlarda arkadaşlarıyla çalarak
hayatını sürdürmektedir fakat başarılı, herkesin
dinlediği, hayran olduğu bir müzisyen olmayı
ister. Şarkılarının gene kimse tarafından
önemsenmediği bir günün sonunda şeytandan bile yardım kabul edebileceğini söyler ve Şeytan’dan
da bu isteğine cevap gelir. Fatih, Şeytan ile ruhu üzerine bir anlaşma yapar. Bu andan sonra Şeytan’ın
Fatih ile olan anlaşmasının yola koyulma çabasını izleriz.
Film, Fatih’in bir reklam filmi (içinde şeytan karakterinin de olduğu çizgi film) için şarkı
söylediği kayıt stüdyosunda başlar. Yapımcının reklamın daha çok ürün sattırtması için Fatih’den
bestesini komik bir hale getirtmesini istemesiyle daha filmin başından paranın üstünlüğü gözükür.
Film de bu yoldan ilerleyecek, Şeytan’ın insanların artık eskisi gibi olmadığını kabul etmesi
gerekecektir.
Filmde Şeytan gayet nazik bir beyefendi kılığında belirir. Fatih ile olan anlaşması sonucu ruhunu
bir yumurtanın içine hapseder. Fatih’in başarılı olmasının karşılığında ruhu Şeytan’ın olacaktır.
İnsanlara karşı kullandığı en büyük kozu da budur. Eskiden anlaşma yapmış olduğu insanlardan
Fatih’in başarıya ulaşmasına yardım etmelerini ister. Hesaba katmadığı şey ise insanların gözünde
ruhun önemini yitirmesi olur. Şeytan’ın dünyası insanlarınkinden başkadır. Şeytan, ruhların mühim
olduğu bir dünyaya aittir. İnsanların bu yeni dünyasındaysa ruhun olup olmamasının bir önemi
yoktur. Hatta olmaması daha da işlerine gelir. Şeytan ile yapılan anlaşma Faust’u hatırlatır, tabii
ruhu kaybetmenin önemsenmediği bir Faust hikayesini.
Filmin tüm bu eleştirileri mizahi bir dille yaptığını eklemek gerek. Karşı karşıya kaldığımız
şeytan sert, dediğim dedik bir karakter değil. İnsanlar üzerinde bir etkisi kalmaz hale gelmiş,
gerçekten de pabuçları ters giydiriliyor, şeytan kulağına kurşun denmesiyle kulaklarına kurşun
doluyor. İnsanların yaptıkları kötülüklerde yerli yersiz adını anmasından rahatsız oluyor. Ali
Poyrazoğlu bir söyleşisinde Atıf Yılmaz’ın filme fantastik sinema ile dalga geçen, türe mizah
gözlükleri ile yaklaşan bir üslupla yaklaştığını söylüyor.
Mazhar Alanson ise ilk oyunculuk denemesine şarkılarıyla da destek oluyor. Film yer yer
bir müzikal havasına giriyor. Alanson’un Hazzopulo pasajındaki Thrillervari Doldum Doldum
performansı, İMÇ’deki danslar ve dolayısıyla dönemin müzik piyasasına getirilen eleştiri, şeytanın
anlaşma yaptığı insanlarla horned hand ile selamlaşması ve dönemin siyasilerinin voodoo bebeklerini
barındıran çantası gibi güzel ayrıntılara sahip. Şeytan’ın hayat verdikten sonra bir türlü ideal eş
haline getiremediği cansız mankeni de unutmamalı.
Özge Özgürel
34
9 Kasım Salı 15:30
Download