Halife Ömer b. Abdülaziz`in içtihadıyla o günden günümüze değin

advertisement
İLİ
: YOZGAT
TARİH : 25/09/2015
KONU : SILA-İ RAHİM
Muhterem Müminler!
Halife Ömer b. Abdülaziz’in içtihadıyla o günden
günümüze değin İmam-Hatiplerin minberlerden
Cuma günleri hutbe sonunda okudukları,
okuduğum ayeti kerime de Cenabı Hak:
”Şüphesiz Allah adaleti, iyiliği akrabaya
yardım etmeyi emreder. Çirkin işleri fenalık
ve azgınlığı da yasaklar. O, düşünüp tutasınız
diye size öğüt veriyor” buyurmaktadır. (1)
Ashabı Suffa’dan olup en çok hadis rivayet eden
sahabi Ebu Hureyre’nin naklettiği hadisi şerifte
ise Allah Rasulü “ Kim Allah’a ve ahiret
gününe inanıyorsa akraba ile irtibatını
sürdürsün” buyuruyor. (2) Dinimiz akrabalık
arasındaki ilişkilerin sağlam, sıcak ve devamlı
olmasına onların birbirine maddeten ve manen
destek olmalarına çok önem vermiştir. Kısaca
“akrabalık bağları “diyebileceğimiz sıla-ı rahim;
yakınlara iyilikte ve yardımda bulunma, onlarla
ilgilenme, akrabalık bağlarını güçlendirip
korumaktır.
Aziz Cemaat!
Şüphesiz ki bayramlar, akraba ziyaretlerinin
yoğun yaşandığı günlerdir. Bu ziyaretler
kalplerin yumuşadığı ve sevinçlerin paylaşıldığı
günlerdir. Nitekim sevinçler paylaşıldıkça artar,
kederler paylaşıldıkça azalır. Bir adam
Peygamberimize gelerek: “Ya Rasulallah!
Benim bir takım yakınlarım var. Ben onlarla
irtibatımı sürdürüyorum, onlar benimle
alakayı kesiyorlar. Ben onlara iyilik ediyorum,
onlar bana kötülük ediyor. Ben onlara güzel
davranıyorum,
onlar
bana
kaba
davranıyorlar.”
der.
Bunun
üzerine
Peygamberimiz (sav): “Eğer dediğin gibiyse
neredeyse onlar senin iyi davranışların
karşısında eziliyorlar. Sen böyle devam ettikçe
Allah (cc) onlara karşı daima sana bir
yardımcı verecektir,” buyurur.(3)
Değerli Kardeşlerim!
İslam’ın bu konudaki prensibi akrabalar arası
ilişkilerin karşılıklı esasa göre değil, aksine
ilişkiyi kesenle alakanın sürdürülmesi şeklinde
faziletli bir tavırdır. Dinimizde sıla-i rahim, bu
kadar önemli olmasına rağmen maalesef
günümüzde şehirleşme ile birlikte akrabalar arası
bağlar neredeyse kopma noktasına gelmiştir. O
kadar ki kişi yoğunluğu sebebi ile ailesine,
çocuklarına, ebeveynine sıla-i rahme yeterli
zaman ayıramamaktadır. Günümüzdeki bunca
iletişim ve ulaşım araçlarına rağmen sıla-i rahim
her geçen gün biraz daha zayıflamaktadır. İkinci
ve üçüncü kuşaklar adeta birbirlerini unutmuş,
genç kuşaklar ise belki de hiç tanışamamışlardır.
Şu mübarek Kurban Bayramında camileri
dolduran Müslümanlar!
Aileler ve yakınlar arasında irtibatın zayıfladığı,
nesiller arası kalın duvarların örüldüğü,
vefasızlığın öne çıktığı bir dönemde yaşıyoruz.
Unutulmamak
için
unutmamalıyız.
Zor
günlerimizde yanımızda birilerini istiyorsak, biz
de başkalarının zor günlerinde onların yanında
olmalıyız. Bu itibarla bugünleri bir fırsat bilip
başta ana babamız olmak üzere gerek anne ve
gerekse baba tarafından akrabalarımız arasındaki
bağları koparmayalım. Bu bağları koparanların
bulunduğu
meclise
Allah’ın
rahmetinin
inmemesinden büyük tehdit olur mu? Allah
Resulünün, bu rahmet bağını koparılmasının
kıyamet alametlerinden biri saydığını hatırlatıp
(4) hutbemi sevgili peygamberimizin şu mübarek
sözleriyle bitiriyorum: “Sevabı dünyadayken
verilecek iyilik (başkalarına) iyilik etmek ve
akrabayla ilgilenmektir. Cezası dünyadayken
verilecek kötülük de haddi aşarak azgınlık
yapmak ve akraba ile iyi ilişkiyi kesmektir.”
(5)
Günümüzün, başta ülkemiz olmak üzere tüm
İslam âleminin birlik-beraberliğine vesile olması
dileğiyle, bayramınız mübarek olsun.
Hacı Mehmet TAŞÇI
Çekerek İlçe Vaizi
1 Nahl 90
2 Buhari Edep 85
3 Müslim Birr 22
4 İbni Hanbel 1/420
5 Ebu Davut Edep 43
Download