Üstad`a göre insanların çoğunun meşrutiyete karşı

advertisement
Sorularlarisale.com
Üstad'a göre insanların çoğunun meşrutiyete karşı
çıkmasının nedeni nedir? Meşrutiyet halka nasıl
gösterilmiştir, açıklar mısınız?
"BİRİNCİ CİNAYET: Geçen sene bidayet-i Hürriyette elli-altmış
telgraf umum şark aşiretlerine Sadâret vasıtasıyla çektim. Meâli şu
idi:"
"Meşrutiyet ve kanun-u esasî işittiğiniz mesele ise, hakikî adalet ve
meşveret-i şer'iyeden ibarettir; hüsn-ü telâkki ediniz. Muhafazasına
çalışınız. Zira dünyevî saadetimiz Meşrutiyettedir. Ve istibdattan
herkesten ziyade biz zarardîdeyiz."
"Her yerden bu telgrafların cevabı, müspet ve güzel olarak geldi.
Demek vilâyat-ı şarkiyeyi tenbih ettim, gafil bırakmadım. Tâ yeni bir
istibdat onların gafletinden istifade etmesin. Neme lâzım
demediğimden cinayet işledim ki, bu mahkemeye girdim."
(...)
"ÜÇÜNCÜ CİNAYET: İstanbul'da yirmi bine yakın hemşehrilerimi,
hamal ve gafil ve safdil olduklarından, bazı particiler onları iğfal ile
vilâyât-ı şarkiyeyi lekedar etmelerinden korktum. Ve hamalların
umum yerlerini ve kahvelerini gezdim. Geçen sene anlayacakları
suretle meşrutiyeti onlara telkin ettim. Şu mealde:"
"İstibdat, zulüm ve tahakkümdür. Meşrutiyet, adalet ve şeriattır.
Padişah, Peygamberimizin emrine itaat etse ve yoluna gitse
halifedir. Biz de ona itaat edeceğiz. Yoksa, Peygambere tâbi
olmayıp zulmedenler, padişah da olsalar haydutturlar. Bizim
düşmanımız cehalet, zaruret, ihtilâftır. Bu üç düşmana karşı san'at,
marifet, ittifak silâhıyla cihad edeceğiz. Ve bizi bir cihette
teyakkuza ve terakkiye sevk eden hakikî kardeşlerimiz Türklerle ve
komşularımızla dost olup el ele vereceğiz. Zira husumette fenalık
var, husumete vaktimiz yoktur. Hükûmetin işine karışmayacağız.
Zirâ, hikmet-i hükûmeti bilmiyoruz."(1)
"S - Gayr-ı müslimlerle nasıl müsavi olacağız?"
page 1 / 2
"C - Müsavat ise, fazilet ve şerefte değildir, hukuktadır. Hukukta ise
şah ve gedâ birdir. Acaba bir şeriat, karıncaya bilerek ayak
basmayınız dese, tâzibinden men etse, nasıl benî Âdem'in hukukunu
ihmâl eder? Kellâ! Biz imtisal etmedik. Evet, İmam-ı Ali'nin (r.a.) âdî
bir Yahudi ile muhakemesi ve medâr-ı fahriniz olan Salâhaddin-i
Eyyûbî'nin miskin bir Hıristiyan ile mürafaası, sizin şu yanlışınızı
tashih eder zannederim."
"Zira, meşrutiyet, hâkimiyet-i millettir. Hükûmet hizmetkârdır.
Meşrutiyet doğru olursa, kaymakam ve vâli, reis değiller, belki
ücretli hizmetkârlardır. Gayr-ı müslim reis olamaz, fakat hizmetkâr
olur. Farz ediniz ki, memuriyet bir nevi riyaset ve bir ağalıktır. Gayrı müslimlerden üç bin adamı ağalığımıza, riyasetimize şerik
ettiğimiz vakitte, millet-i İslâmiyeden aktâr-ı âlemde üç yüz bin
adamın riyasetine yol açılıyor. Biri zayi edip bini kazanan, zarar
etmez."(2)
Genel anlamda, meşrutiyet İslam’a ve örfe uygun olmadığı düşünüldüğü için,
yabani bakılmış. Halbuki meşrutiyet bugünkü manası ile cumhuri yönetim şekilleri
içinde İslam’a en uygun olan yönetim biçimidir.
Dipnotlar:
(1) bk. Divan-ı Harb-i Örfi, İki Mekteb-i Musibetin Şehadetnamesi
(2) bk. Münazarat, Sualler ve Cevaplar.
page 2 / 2
Powered by TCPDF (www.tcpdf.org)
Download