Gecikmiş Uyku Fazı Bozukluğu

advertisement
Sirkadiyen Ritm Uyku Bozuklukları
Doç. Dr. Turan Atay
Bakırköy Prof. Dr. Mazhar Osman
Ruh Sağlığı ve Sinir Hastalıkları
Eğitim ve Araştırma Hastanesi
UYEPAM Uyku Lab.
İçerik

Tanım

Fizyoanatomi

Sirkadiyen Ritm Uyku Bozuklukları

Klinik Tipleri
Sirkadiyen Ritm Bozuklukları (SRB)-Tanım
‘Kişinin fizik ve sosyal koşullarına uygun olan uyku-uyanıklık
zamanlamasının bozulduğu durum’

Uluslararası Uyku Bozuklukları Sınıflaması’na göre SRB:

Endojen-eksojen döngüler arasındaki dengesizliklere bağlı olarak
uyku zamanlaması kalıcı ya da tekrarlayıcı biçimde bozulur

İnsomniye, aşırı uykululuğa ya da her ikisine birden neden olur

Fonksiyonel kayıplara yol açar

Başka bir hastalık ya da uyku bozukluğu ile daha iyi açıklanamaz
Tanım II

Başka bir uyku hastalığı olan kişi SRB olarak
tanımlanamaz!

Ya sirkadiyen ritm bozulmuştur, ya da bu endojen ritmle
çevresel koşullar uyuşmaz


Vardiyalı Çalışma Bozukluğu

Jet-lag Send
Ya da ikisi birden vardır
Fizyoanatomi, Genetik ve Çevresel Faktörler

Biyolojik olaylardaki ritmisite, yaşamın temel karakteristik özelliğidir.

Prokaryotik ve ökaryotik bakteriler, bitkiler, böcekler, hayvanlar, insan…

Biyolojik döngülerin parametreleri:
- Frekans: Osilasyonların birim zamanda tekrarlama sayısı
sirkadiyen, sirkaseptan, sirkanual…
- Periyot uzunluğu: Tekrarlayan iki olay (osilasyonun iki piki)
arasında geçen zaman (interval)
- Amplitüd: Bir referans noktasından uzaklaşan maksimum değer
(bir veya daha fazla periyot uzunluğu içindeki sıfır noktasından veya
ortalama değerden olan maksimum fark)
- Faz: Osilasyonun eksternal veya çevresel bir ipucu ile ilişkili
zamansal pozisyonu (örneğin gece-gündüz siklusu).




Hücrelerin, biyolojik olarak gereksindiği her şeyi sürekli ve sabit biçimde
yapabilecek enerjisi yoktur.
Homeostatis’te tüm biyolojik değişiklikler bu yüzden canlının kendi özel,
genetik olarak belirlenmiş sirkadiyen frekansına ve fazına göre dalgalanma
gösterir.
Tüm in vivo fizyolojik, biyokimyasal, anatomik veya farmakolojik değişkenin
kendine özgü sirkadiyen bir osilasyonu olup, her bir sirkadiyen periyod
içinde de pik ve dip değerlere sahiptir.
Sirkadiyen periyod içinde bu değişkenlerin bir kısmı pik seviyesine uyku
sırasında, bazıları uyanıklıkta, bazıları da uyku-uyanıklık geçiş döneminde
ulaşır. İnsan için örnek verilirse:
Uyku sırasında pik yapanlar: TSH, prolaktin, melatonin, ACTH, FSH, LH,
kortizol, kanda lenfosit ve eosinofil sayısı..
Bazı hastalıkların da pik aktivitesi uykuya rastlar: Ülser krizleri, Prinzmetal
anjini, noktürnal astma atakları..
Uyku-uyanıklık geçiş döneminde pik yapanlar: Katekolamin ve kan basıncı
yükselmeleri
Uyanık (aktif) dönemde pik yapanlar: Natural killer hücre aktivitesi, kan
viskozitesi, trombosit adhezyonu, kan hemoglobin konsantrasyonu,
eritrosit sayısı, zorlu ekspiratuar hacim, vücut ısısı, kandaki insülinkolestrol, trigliserid, ürik asit ve asit fosfataz düzeyleri..
Bazı hastalıkların pik aktivitesi de uyanıklığa rastlar: Angina, MI, serebral
enfarktlar, perfore peptik ülser, osteoartrit..

Sirkadiyen döngüleri araştırabilmek için, 24 saatlik bir veya birden fazla
periyod içinde örnekleme sayısını arttırmak gerekli (2-4 saatte bir).
Epidermis’teki hücre bölünmesi!
Gece aktif olan hayvanlar üzerinde yapılan deneyler…
Genetik Faktörler





Sirkadiyen döngüler, sabit çevresel şartlarda süreklilik gösterir, yani
endojendir.
Bu endojen özelliğin genetik bir temeli vardır→ genetik saat(ler)
Drosophila: Tek bir lokus→ “period” veya “per”
Bazı mutantlarda bunun yokluğunda ritmisite kayboluyor.
Memelilerde ant. hipotalamus’taki suprakiasmatik nukleus (SKN),
sirkadiyen ritmlerin ana jeneratörüdür.
Çeşitli fizyolojik (uyku-uyanıklık, vücut ısısı, hormon düzeyleri),
biyokimyasal ve nöro-davranışsal olayların zamanlaması üzerine etki
eder.
Fotik enformasyon, retinal fotoreseptörlerden retinohipotalamik yolla
SKN’ye iletilir; SKN’den pineal beze giden nöral efferentler de melatonin
salınımını düzenler (melatonin, ışığa maruz kalınmasıyla inhibe olur).
Sirkadiyen Ritmin Fizyoanatomisi

Sirkadiyen saat çevresel faktörler, vücut ısısı, hormonlar, kardiyopulmoner
fonksiyon ve duygudurumun etkisi altında SKN tarafından belirlenir
Sirkadiyen Ritmin Fizyoanatomisi II
Sirkadiyen döngüyü belirleyenler:

IŞIK (en önemli çevresel faktör)

Işık algısının alıcısı melanopsin içeren retinal gangliyon hücreleridir

Sirkadiyen sistemde oluşabilecek değişiklikleri ışığa maruz kalınan
gün içindeki zaman dilimi belirler

MELATONİN

Sekresyonu SKN tarafından, üst servikal gangliyon üzerinden
pineal beze giden liflerle regüle edilir
Sirkadiyen Ritmin Fizyoanatomisi III
Genetik Faktörler









Kemirgenlerde SKN’nin ablasyonu→ ritmin bozulması (aritmi)
Aynı kemirgenlere bu kez fetal SKN dokusu transplantasyonu yapıldığında
uyku-uyanıklık ritmi normale dönüyor.
Yaklaşık 24 saatlik döngüsü (endojen saati) olan hamsterlerle, yaklaşık 20
saatlik döngüsü olan mutant hamsterlerin SKN’lerinin karşılıklı
transplantasyonu→ alıcının uyku-uyanıklık ritmi, transplante edilen dokunun
genotipine uygun olarak değişiyor.
“Clock” genlerinin araştırılmasında siyanobakterler, neurospora, drosophila
ve fareler kullanılmakta.
İlginç olarak, drosophila ve fareler çok benzer sekansa sahipler.
Drosophila’da en az 6 “clock geni” belirlendi: per, tim, dClk, Cyc, CK1 ve cry
Farelerde: mPer1, mPer2, mPer3, mTim, Clock, Bmal1, CK1,mCry1, mCry2
Sirkadiyen ritm, muhtemelen saatle ilişkili proteinlerin siklik osilasyonuyla
sağlanıyor.
Kemirgenlerdeki “clock” mutasyonları otosomal, semi-dominant karakterde
ve gecikmiş- ya da erken uyku fazı şeklinde ortaya çıkıyor.
Çevresel Faktörler








Çevresel faktörlerin (Zeitgebers) yokluğunda sirkadiyen ritm (SR), genetik
olarak belirlenmiş haliyle serbestçe sürer.
Kişinin genetik olarak belirlenmiş SR’nin 24 saatten kısa mı yoksa uzun mu
olduğunu belirlemek için, çevreden soyutlanması gerekir (kapalı oda deneyi).
Odada 1-2 gün içinde genetik SR serbest olarak işlemeye başlar.
İnsanlarda SR çoğunlukla 23.8-27.2 saat arasında değişiyor (son çalışmalara
göre bu aralık daha bile dar).
Çevresel faktörler, endojen saatin günlük (sosyal, akademik…) yaşama
uyum sağlamasına (anlam kazanmasına) yarıyor (reset).
En önemlisi ışık
Maruz kalınan ışığın yönü, şiddeti, zamanlaması ve süresi önemli
Kişi, ışığa gecenin (uyku zamanının) hemen öncesinde maruz kalırsa
gecikmiş uyku fazı, gecenin sonuna doğru maruz kalırsa erken uyku fazı
gelişiyor.
Çevresel Faktörler


Işığa göre etkileri daha zayıf olmakla birlikte diğer faktörler:
Yemek zamanları
Sosyal yaşantı
İş-okul hayatı
Aktivite ve egzersiz
Hormonlar (kortizol, estradiol, testosteron, tiroid hormonu, melatonin)
İlaçlar
SR, ilaç araştırmalarında da (kronofarmakoloji/kronotoksikoloji)
önemli
Örnek: Kemik iliğinde DNA sentezi→ anti-DNA-sentez ilaçlarının
kullanımı (cytarabine)
İlaçların verilme zamanı (endojen biyolojik ritmle ilişkisi), ilacın etkisini,
toksisitesini, letal dozu…) etkiliyor
Sirkadiyen Ritm Bozuklukları I CSD (2005)

Gecikmiş Uyku Fazı Bozukluğu

Erken Uyku Fazı Bozukluğu

Bağımsız Uyku Fazı Bozukluğu

Düzensiz Uyku-Uyanıklık Ritmi

Jet Lag Bozukluğu

Vardiyalı Çalışanların Uyku Fazı Bozukluğu
Sirkadyen Ritm Bozuklukları I CSD (2005)

Gecikmiş Uyku Fazı Bozukluğu

Erken Uyku Fazı Bozukluğu

Bağımsız Uyku Fazı Bozukluğu

Düzensiz Uyku-Uyanıklık Ritmi

Jet Lag Bozukluğu

Vardiyalı Çalışanların Uyku Fazı Bozukluğu
Gecikmiş Uyku Fazı Bozukluğu (GUFB)
'Arzu edilen ve uygun olan zamanlarda uykuya dalamama
durumunun kronik hale gelmesi’

Hasta uykuya dalamama, erken uyanamama ve bu nedenle günlük
işlevlerde aksamadan yakınır

Genelde saat 01:00-06:00 arasında uykuya dalar ve saat 10:0013:00 arasında uyanır

Uykusunun başlangıç ve sonlanma saatlerini arzu edilen şekle
getirmeye çalıştığında yetersiz uyku ve buna bağlı fonksiyonel
kayıplar ortaya çıkar
Sirkadyen Döngü Bozuklukları I CSD (2005)
Gecikmiş Uyku Fazı Bozukluğu II

Baykuşlarla karıştırılmamalı! (baykuşların yakınması yoktur)

Uyku kliniklerinde incelenen insomni olgularının %5-10’u

Tüm SRB içinde en sık görülenidir (%83) *

Hastaların %90 kadarında yakınmalar adolesan ya da genç
erişkin çağda başlar

Adolesanlarda sirkadyen döngünün

zamanı uzar + yaşla ilişkili sosyal nedenler
*Dagan Y ve Eisenstein M. Chronobiology International 1999;16:213-222
Gecikmiş Uyku Fazı Bozukluğu

Psikopatoloji (özellikle duygulanım bozukluğu) ve kişilik bozukluklarıyla ilişki
Depresyon: Önceye ait ve/veya halen süren depresyon öyküsü %76
Regestein ve Monk, 1995
Hastaneye yatırılan adolesan dönemdeki psikiyatrik hastaların %16’sında GUFB
Dagan ve ark., 1998
Kişilik bozukluğunun varlığı riski arttırıyor→GUFB’li 269 hastanın %22.4’ünde
Dagan ve Eisenstein, 1999

Üç olguda posttravmatik GUFB bildirilmiş
Gecikmiş Uyku Fazı Bozukluğu-Mekanizma

Endojen sirkadyen döngünün normale göre belirgin uzun olması*

Melatonin ritminde gecikme; vücut ısısının düşüşüyle uyanma
zamanı arasındaki sürenin artması

Ucyhiyama et al, 1996 ve 2000
Akşam maruz kalınan ışığa aşırı duyarlılık ya da sabah maruz
kalınan ışığa yetersiz duyarlılık

hPER3, arilalkilamin asetil transferaz ve CLOCK genlerinde
polimorfizm **

HLA-DR1 ile muhtemel ilişki?
Hohyoh et al, 1999
*Aoki H ve ark. Chronobiology International 2001;18:263-271.
**Hohjoh H ve ark. Neurogenetics 2003; 4:151–153.
Gecikmiş Uyku Fazı Bozukluğu-Tanı

Tanı ayrıntılı uyku anamnezi ve fizik muayene ile konur

En az 1 hafta süre ile uyku günlüğü tutulması ya da aktigrafik
kayıtlarının yapılması oldukça yararlıdır


böylece ayırıcı tanı kolaylaşır
PSG sadece altta yatan ya da birlikte olduğundan kuşku
duyulan uyku hastalığı varsa endikedir
Gecikmiş Uyku Fazı Bozukluğu-Tedavi



Kronoterapi
Fototerapi
Farmakoterapi
Melatonin: 2-4 hafta süreyle 5mg
B12 vit. ve hipnotiklerin etkisi tartışmalı


Sıkı uyku hijyeni kuralları sürdürülmeli
Psikolojik, davranışsal ve sosyal nedenlere dikkat
Sirkadiyen Ritm Uyku Bozuklukları I CSD (2005)

Gecikmiş Uyku Fazı Bozukluğu

Erken Uyku Fazı Bozukluğu

Bağımsız Uyku Fazı Bozukluğu

Düzensiz Uyku-Uyanıklık Ritmi

Jet Lag Bozukluğu

Vardiyalı Çalışanların Uyku Fazı Bozukluğu
Erken Uyku Fazı Bozukluğu I
‘Arzu edilen ve uygun olan zamanlardan daha önce uyuma ve
daha erken uyanma’

GUFB’na göre çok daha seyrek görülür

Genç yaşlarda çok nadir görülürken orta yaşlarda prevalans artar
(Orta yaş ve yaşlılarda prevalans değerleri %1) *

Hastanın sıkıntıları daha çok sosyal alanlardadır

Meslek yaşamlarını etkileyecek olumsuzluklar nadirdir
*Ando K ve ark. Sleep Res 1995; 24:509.
Sirkadyen Döngü Bozuklukları I CSD (2005)
Erken Uyku Fazı Bozukluğu II

Etyoloji

Endojen sirkadyen döngünün normalden kısa olması

Sabah maruz kalınan ışığa aşırı duyarlılık

Drosophila’daki period geninin insandaki homoloğu olan hPER2’nin,
casein kinase Iɛ (CKIɛ) bağlayan bölgesinde serine yerine glycine
mutasyonu (hipofosforilasyon)

Ailesel tipinde, kromozom 2q’da otosomal dominant varyant

Hasta akşam erken uyumaktan ve sabahları erken uyanmaktan yakınır

Sıklıkla 18:00-21:00 arasında uyuyup, 02:00-05:00 arasında uyanır

Geç uyuduğunda sabahları yine erken saatlerde uyanıp kronik uyku
yoksunluğu yaşar
Erken Uyku Fazı Bozukluğu III

Tanı kriterleri

normalden erken saatlerde uyuma ve
uyanma ve buna ilişkin yakınma

normal uyku süre ve kalitesi

uyku günlüğü ya da aktigrafiyle hastanın uyku fazının erken saatlere
kaydığın saptanması

Hipersomniyle giden diğer hastalıkları ayırt etmek için PSG yapılabilir

Depresyonun ekarte edilmesi gerekir
Erken Uyku Fazı Bozukluğu-Tedavi


Akşam erken saatlerde (19.00-21.00 arası) parlak ışık
tedavisi (fototerapi)
Sabah saatlerinde melatonin? (yeterli veri yok)
Sirkadiyen Ritm Bozuklukları I CSD (2005)

Gecikmiş Uyku Fazı Bozukluğu

Erken Uyku Fazı Bozukluğu

Bağımsız Uyku Fazı Bozukluğu

Düzensiz Uyku-Uyanıklık Ritmi

Jet Lag Bozukluğu

Vardiyalı Çalışanların Uyku Fazı Bozukluğu
Bağımsız Tip Uyku Fazı Bozukluğu

Uyku ve uyanıklık saatleri sabit değildir

Neredeyse hergün bir önceki günden 1-2 saat daha geç uyuyup, daha geç
uyanırlar

olası neden günlük uyku-uyanıklık döngüsünün 24 saatten uzun olması*

Zeitgeber’lerin yetersiz olması veya kişinin bunlara azalmış duyarlılığı

Melatonin ritminin yokluğu veya gecikmesi

Işık insanların 24 saate adaptasyonunu sağlar, körlerde bu mümkün
değildir (%50 oranında uyku boz)
*Czeisler CA ve ark. Science 1999; 284:2177–2181.
Sirkadyen Döngü Bozuklukları I CSD (2005)
Bağımsız Tip Uyku Fazı Bozukluğu

Körlerde körlükle birlikte, kör olmayanlarda adolesan
dönemde başlar, erkeklerde sık

Kör olmayanlarda 57 olguluk bir seri *

Tipik olarak insomni ya da aşırı uykululukla giden dönemler ve
arada kısa süreli normal dönemler
*Hayakawa T ve ark. Sleep 2005; 28: 945–952.
Bağımsız Tip Uyku Fazı Bozukluğu-Tanı

Her yeni günde öncekinden daha geç olan uyku ve uyanma
saatleri

Aktigrafi, uyku günlüğü, melatonin, kortizol, vücut ısısı kayıtları
yararlı olabilir

en güvenilir olanı plazma ya da tükrükte saptanan melatonin
düzeyi *

Ayırıcı tanıda uyku hijyeni bozukluğu, duygudurum bozuklukları
ve hipersomniye yol açan hastalıklar düşünülmeli
* Benloucif S ve ark. J Biol Rhythms 2005;20:178-88.
Bağımsız Tip Uyku Fazı Bozukluğu-Tedavi

Melatonin (akşam normal uyku saatinden hemen önce veya saat
21.00’de)
Ağır mental retarde ve otizmi olan 14 yaşında bir hastada, saat 21.00 yerine
23.00’te verilmesi daha faydalı olmuş. Hayashi, 2000

Sabah fototerapi

Sabah fototerapi+akşam melatonin

B12 vitamini (mekanizma bilinmiyor)+flurazepam

Kombinasyon (B12+fototerapi+kronoterapi ve/veya hipnotik)
%32 oranında düzelme Yamadera et al, 1996
Sirkadiyen Ritm Bozuklukları I CSD (2005)

Gecikmiş Uyku Fazı Bozukluğu

Erken Uyku Fazı Bozukluğu

Bağımsız Uyku Fazı Bozukluğu

Düzensiz Uyku-Uyanıklık Ritmi

Jet Lag Bozukluğu

Vardiyalı Çalışanların Uyku Fazı Bozukluğu
Düzensiz Uyku-Uyanıklık Ritmi

Bir gün içinde en az 3 kez, 1-4 saat kadar süren uyku periyotları
olur

Sirkadiyen uyku-uyanıklık ritmi kaybolmuştur

24 saatlik toplam uyku süresi normal veya normale yakındır

Uyku iğcikleri ve K-kompleksler azalabilir, derin uyku kaybolabilir

Sıklıkla organik bir lezyona bağlıdır*

SKN işlevinde bozukluk, yolaklarda aksama

senkronizasyonu uyaran dış etkenlerin azalması sonucu

demans, mental retardasyon ve beyin hasarında
*Ohayon MM ve ark. Sleep 2004;27:1255-73.
Sirkadyen Döngü Bozuklukları I CSD (2005)
Düzensiz Uyku-Uyanıklık Ritmi

Nadiren eşlik eden hastalık yoktur

= çok kötü uyku hijyeni

Hasta uykusuzluk ya da aşırı uykululuktan yakınır

En uzun uyku periyodu genellikle 02:00-06:00 arasındadır

Bölünmüş uyku periyotları ve insomni ve/veya aşırı uykululuk
yakınmaları tanı koydurur

Diğer uyku hast ve nöropsikiyatrik hastalıklarla ayırıcı tanı
*Ohayon MM ve ark. Sleep 2004;27:1255-73.
Düzensiz Uyku-Uyanıklık Ritmi-Tedavi

Hastaya göre değişir

Fototerapi+melatonin

Fototerapi+kronoterapi+B12 vitamini ve/veya hipnotik

Melatonin (saat 18.00’de 3 mg)


Davranışsal düzenlemeler (yatma-kalkma saatlerinin sıkı disiplin altına
alınması, gündüz yatakta geçen zamanın sınırlandırılması, yemek
saatlerinin düzenlenmesi)→uygulamak zor
Hipnotikler (kronik kullanım kaçınmalı, aralıklarla ve olabilecek en
düşük dozda verilebilir)
Sirkadiyen Ritm Bozuklukları I CSD (2005)

Gecikmiş Uyku Fazı Bozukluğu

Erken Uyku Fazı Bozukluğu

Bağımsız Uyku Fazı Bozukluğu

Düzensiz Uyku-Uyanıklık Ritmi

Jet Lag Bozukluğu

Vardiyalı Çalışanların Uyku Fazı Bozukluğu
Jet Lag

Endojen sirkadiyen döngüyle çevresel koşullar arasında uyumsuzluk
ortaya çıkar

Endojen döngü yolculuğa başlanan yerdeki ritmini sürdürür

En sık ve en ağır şekli sıklıkla yaşlılıkta

İnsomni, gün içi uykululuk ve performans düşüklüğü oluşur; ayrıca
gastrointestinal semptomlar gelişebilir.

Semptomlar batıdan doğuya uçuşlarda, doğudan batıya uçuşlara
oranla daha belirgindir

Uyku fazının erkene çekilmesi geciktirilmesinden daha güç
Jet Lag







Doğuya gidişlerde uykuya dalma güçlüğü, batıya gidişlerde uyku
bölünmesi ön planda
Hosteslerde menstruasyonla ilgili sorunlar sıktır
Semptomlar, geçilen saat dilimi sayısına paralel olarak artar
Gerek uçakta gerek varılan yerde ilk birkaç gün, uykuyu kolaylaştırmak
için hipnotik kullanılabilir (bu arada resenkronizasyon süreci devam
edecektir).
2-3 günlük kısa gezilerde, dönene kadar hipnotik kullanılabilir (alkolü
kısıtlamak şartıyla).
Varılan yerde uygun zamanda yeterli doğal ışığa maruz kalınması, gerekli
faz kayması sürecini hızlandırır
Altı veya daha az saat dilimi geçilmişse, ilk birkaç gün :
doğuya gidişlerde sabah, batıya gidişlerde akşam saatlerinde ışığa
çıkılması gerekir (akşam güneş ışığı yetersizse parlak ışıklı yerlerde
dolaşmalı)
Jet Lag


Altı saat diliminden fazla uçuşlarda ise tam tersine ilk birkaç gün:
doğuya gidişlerde sabahları, batıya gidişlerde akşamları ışıktan kaçınmalı!
Melatonin
doğuya gidişlerde yatma saatinden hemen önce
batıya gidişlerde uyandıktan sonra 0.5-3 mg
Jet Lag

Sekiz zaman diliminden fazla uçuşlarda
Doğuya: Mümkünse ilk birkaç gün sabah erken saatlerde güneş ışığından
Batıya:
kaçın
Hareket günü saat 15.00’te melatonin al
Varış günü bu saate, geçilen zaman dilimini ekle (örneğin 8
saat ise, ilk gece yerel saatle 23.00’te melatonin al
Uyum sağladığını hissedinceye kadar, melatonini her gün 1-2
saat daha erken al
İlk birkaç gün akşamları fazla ışıklı ortamlardan uzak dur
Hareket günü saat 06.00’da melatonin al
Varış günü bu saatten, geçilen zaman dilimini çıkart (örneğin 8
saatse, ilk gece yerel saatle 22.00’de melatonin al
Uyum sağladığını hissedinceye kadar, melatonini her gün 1-2
saat daha geç al
Sirkadiyen Ritm Bozuklukları I CSD (2005)

Gecikmiş Uyku Fazı Bozukluğu

Erken Uyku Fazı Bozukluğu

Bağımsız Uyku Fazı Bozukluğu

Düzensiz Uyku-Uyanıklık Ritmi

Jet Lag Bozukluğu

Vardiyalı Çalışanların Uyku Fazı Bozukluğu
Vardiyalı Çalışanların Uyku Fazı Bozukluğu

Olağan uyku saatlerinde meslek gereği uyanık kalınması
sonucunda

insomni, aşırı uykululuk ve performans düşüklüğü

Gece ya da değişken saatlerde gece çalışanlar ve icapçılar

Vardiyalı çalışma sürdükçe yakınmalar da sürer

Endüstrileşmiş ülkelerde kişilerin %20’si vardiyalı çalışmakta

Vardiyalı çalışanların %40-80 kadarında uykuya ilişkin yakınmalar
Vardiyalı Çalışanların Uyku Fazı Bozukluğu II

Vardiyalı çalışanlardan %5-10 kadarında*

Duyarlılık kişiden kişiye değişir

Uykuya dalma ya da sürdürme güçlüğü,
dinlendirici olmayan uyku ya da çalışma
saatlerinde uykululuk

Vardiyalı çalışanlarda gündüz çalışanlara göre
toplam uyku süresi 1–4 saat kadar daha kısadır
Vardiyalı Çalışanların Uyku Fazı Bozukluğu III

Uyku fazlarında en önemli kayıp ‘R’ ve ‘N2’

Kronik parsiyel uyku deprivasyonu


iş güvenliğini ve sağlığı tehdit edebilir

bilişsel ve sosyal bozukluklar ortaya çıkabilir
Diğer insomni ve aşırı uykululuk nedenleri ekarte edilmeli

uyku apnesini ekarte etmek için PSG gerekebilir

uyku günlüğü ve aktigrafi çok yararlı olabilir
Vardiyalı Çalışanların Uyku Fazı Bozukluğu









Vardiya planlaması: ileriye doğru kayan vardiyalar
1-2 günlük vardiya, ardından boşluk (min 16 saat)
pratikte zor
Planlanmış kestirmeler (30 dakikadan kısa olmalı)
Parlak ışık tedavisi (uygulama ve zamanlama zor)
Gece vardiyasında çalışma ortamının aydınlık olması
Sabah vardiyadan eve dönerken koyu gözlük (şoförler için uygun değil!)
Melatonin
Gündüz uyumak için hipnotikler (aralıklı olarak ve kısa ömürlü olanlar)
Gece için uyarıcı ajanlar (kafein, modafinil)
Egzersiz (faz geciktirir), egzersiz+parlak ışık
Download