yüksek lisans tezi - Gazi Üniversitesi Açık Arşiv

advertisement
GÜLTEN ÖZDEMİR
TASARIM KÜLTÜRÜ ANABİLİM DALI
T.C.
GAZİ ÜNİVERSİTESİ
GÜZEL SANATLAR ENSTİTÜSÜ
YÜKSEK
LİSANS
TEZİ
AÇIKHAVA REKLAMCILIĞINDA
ETKİLEŞİMLİ TASARIM
GÜLTEN ÖZDEMİR
MART 2016
TASARIM KÜLTÜRÜ ANABİLİM DALI
MART 2016
AÇIKHAVA REKLAMCILIĞINDA ETKİLEŞİMLİ TASARIM
Gülten ÖZDEMİR
YÜKSEK LİSANS TEZİ
TASARIM KÜLTÜRÜ ANABİLİM DALI
GAZİ ÜNİVERSİTESİ
GÜZEL SANATLAR ENSTİTÜSÜ
MART 2016
iv
AÇIKHAVA REKLAMCILIĞINDA ETKİLEŞİMLİ TASARIM
(Yüksek Lisans Tezi)
Gülten ÖZDEMİR
GAZİ ÜNİVERSİTESİ
GÜZEL SANATLAR ENSTİTÜSÜ
Mart 2016
ÖZET
Reklam, ticaret faaliyetlerinin gösterildiği hemen hemen her alanda kendisine yer bulan
güçlü bir pazarlama aracıdır. Günümüzde, marka bilinirliği yüksek markaların bile reklam
yapmaya ihtiyacının olduğu ve bunun için yüksek bütçeler ayırıp, her geçen gün yeni bir
mecrada kendilerine yer bulmaya çalıştığı bilinmektedir. Pazardaki en güçlü firmaların bile
reklamın hatırlatıcı gücüne ihtiyaç duyduğunu söylemek mümkündür.
Bilinen en eski reklam mecralarından biri olan açıkhava reklamları ise ev dışı ortamlarda
en sık rastlanan reklam türü olması, devasa boyutları, ışıklandırma ve hareketli grafikler
kullanabilmesi gibi özellikleri barındırabilmesi sebebiyle geçerliliğini ve etkinliğini
korumaktadır. Bu avantajların yanı sıra, açıkhava reklamlarının çeşitli yeni iletişim yolları
yaratmaya elverişli olması ve teknolojik gelişmelerle sıkı bir işbirliği içerisinde olması
sebebiyle dinamik bir yapısının olduğu görülmektedir. Özellikle büyük şehirlerde reklam
trafiğinin artması üzerine farklılaşmak önem kazanmıştır. Bu noktada ise hedef kitlesine
ulaşmak için yeni iletişim yolları yaratan ya da teknolojik unsurları geleneksel açıkhava
reklamcılığıyla harmanlayan etkileşimli açıkhava reklamları kendine yer edinmeye
başlamıştır.
Bu çalışmada, etkileşimli reklamların tarihi gelişim süreci içerisinde yerinin incelenmesi
ve sektörde çalışan akademisyen ve reklamcıların görüşleri doğrultusunda etkileşimli
açıkhava reklamlarının değerlendirilmesi kriterlerinin belirlenmesi amaçlanmıştır. Bu
doğrultuda etkileşimli açıkhava reklamlarının etkinliğinde rol oynadığı düşünülen; dikkat
çekicilik, özgünlük, ürüne odaklılık, akılda kalıcılık, hedef kitlenin özelliklerini taşımak,
ağızdan ağıza yayılım, marka kimliğini yansıtma, duygusal bağ kurma, internet yayılımı,
sosyokültürel yapıya uygun olma, teknolojik yenilikleri barındırma, ürün/marka
görünürlüğü ve görsel dil uygunluğu olmak üzere 13 etken incelenmiştir.
Bilim Kodu
Anahtar
Kelimeler
Bilim Kodu
Sayfa Adedi
Danışman
:
:
:
:
406
Açıkhava reklamları, etkileşim, etkileşimli tasarım
135
Doç. Çiğdem DEMİR
v
INTERACTION DESIGN IN OUTDOOR ADVERTISING
(Master Thesis)
Gülten ÖZDEMİR
GAZİ UNIVERSITY
ENSTITUTE OF FINE ARTS
February2016
ABSTRACT
Advertising is a strong marketing tool that exists almost in every area with trading activity.
Today, it is known that even the brands with high recognition need to advertise and they
spare high budgets for this, and try to find their place in new courses every passing day.
Thus, it is possible to say that even the strongest company in the market needs the
reminding power of the advertisements.
One of the oldest known forms of advertisement is the outdoor advertisement and it still
keeps its efficiency and validity today, because it is one of the most common
advertisement types used in the outdoors and it can be illuminated with dynamic graphics.
Alongside these advantages, it can be observed that the outdoor advertisements have
dynamic structures, as they are suitable for creating various new communication ways and
are in cooperation with the latest technological developments. Especially, in the big cities,
as the traffic of advertisement increases, being different and original has become very
important. At this point, interactive outdoor advertisements, which create new
communication ways in order to reach the target audience by blending the technological
elements with the traditional outdoor advertising, have started to gain importance.
In this study, it is aimed to examine the place of the interactive advertisements in the
historical development process and to determine the evaluation criteria for them via the
opinions of the academicians and advertisers working in the sector. Accordingly, thirteen
factors which are thought to be playing a part in the effectiveness of the interactive outdoor
advertising are examined; including strikingness, uniqueness, focus on the product,
memorability, carrying the features of the target market, spreading about, reflecting the
brand identity, bonding emotionally, spreading on the internet, being suitable for the
sociocultural structure, possessing technological innovations, product/brand appearance
and suitability of visual language.
Science code : 406
Keywords : Outdoor advertising, interaction, interaction design
Number of pages: 135
Advisor: Assoc. Prof. Çiğdem DEMİR
vi
TEŞEKKÜR
Akademik çalışmalarımın ilk basamağını oluşturan bu çalışmanın ortaya çıkmasında çok
sayıda hocamın, ailemin ve arkadaşlarımın önemli katkısı olmuştur. En başta tez
danışmanım Doç. Dr. Çiğdem Demir olmak üzere, tezimin bu aşamaya gelmesinde emeği
geçen herkese teşekkür ederim.
Arş. Gör. Gülten ÖZDEMİR
vii
İÇİNDEKİLER
1. GİRİŞ……………………………………………………………………................
1
2. İLGİLİ ARAŞTIRMALAR………………………………………………..............
7
3. YÖNTEM………………………………………………………………………….. 11
3.1. Araştırma Modeli………………………………………………………………...
11
3.2. Çalışma Grubu……………………………………………………………...........
11
3.3. Geçerlik ve Güvenirlik Çalışması……………………………………………......
12
3.4. Verilerin Toplanması…………………………………………………………….
13
3.5. Verilerin Analizi ve Değerlendirmesi…………………………………………....
13
4. AÇIKHAVA REKLAMCILIĞI………………………………………………….... 15
4.1. Açıkhava Reklamcılığı ................................................................................
15
4.2. Açıkhava Reklamcılığının Tarihi Gelişimi………………………………………
18
4.2.1. Açıkhava Reklamcılığının İlk Örnekleri....................................................
18
4.2.2. Sanayi Devrimi Sonrası Açıkhava Reklamcılığı........................................
21
4.2.3. Billboardun Doğuşu ve Yükselişi..............................................................
23
4.2.4. Propaganda Aracı Olarak Afiş…………………………………………… 27
4.3. Günümüz Açıkhava Reklamcılığı..........................................................................
28
4.3.1. Billboardlar................................................................................................. 33
4.3.2. Raketler....................................................................................................... 34
4.3.3. Afişler.........................................................................................................
35
4.3.4. Duvar ve Çatı Reklamları...........................................................................
36
4.3.5. Cam Grafikleri............................................................................................ 37
4.3.6. Eskavizyonlar.............................................................................................
38
4.3.7. Transit Reklam Ortamları........................................................................... 39
4.3.8. Köprü Alınlıkları.......................................................................................
40
4.3.9. Metro..........................................................................................................
41
4.3.10. Alternatif Açıkhava Mecraları.................................................................. 42
5. ETKİLEŞİMLİ TASARIM....................................................................................... 45
5.1. Etkileşimli Tasarım Nedir? ..................................................................................
45
5.2. İletişim ve Etkileşim..............................................................................................
46
5.3. Etkileşimli Tasarım ve Reklam İlişkisi…………………………………………..
47
viii
6. AÇIKHAVA REKLAMLARINDA ETKİLEŞİMLİ TASARIMIN YERİ………..
53
6.1. Açıkhava Reklamlarında Yeni Mecralar...............................................................
53
6.2. Etkileşimli Açıkhava Reklamlarının Etkinliğini Belirleyen Unsurlar...................
55
6.2.1. Dikkat Çekicilik......................................................................................... 59
6.2.2. Özgünlük.................................................................................................... 61
6.2.3. Ürüne Odaklılık.........................................................................................
63
6.2.4. Akılda Kalıcılık.........................................................................................
66
6.2.5. Hedef Kitlenin Özelliklerini Taşımak.......................................................
67
6.2.6. Ağızdan Ağıza Yayılım............................................................................
70
6.2.7. Marka Kimliğini Yansıtma.......................................................................
71
6.2.8. Duygusal Bağ Kurma...............................................................................
71
6.2.9. İnternet Yayılımı.......................................................................................
74
6.2.10. Sosyal ve Kültürel Yapıya Uygun Olma................................................
77
6.2.11. Teknolojik Yenilikleri Barındırma.........................................................
78
6.2.12. Ürün ya da Marka Görünürlüğü.............................................................
80
6.2.13. Görsel Dil Uygunluğu............................................................................
81
7. SONUÇ VE ÖNERİLER…………………………………………………………..
83
Kaynaklar.....................................................................................................................
87
Görseller Dizini............................................................................................................
94
Görseller Tablosu.........................................................................................................
96
Özgeçmiş......................................................................................................................
111
Dizin …………………………………………………………………………………. 113
Ek1: Etkileşimli Açıkhava Reklamları Değerlendirme Formu....................................
115
ix
RESİMLERİN LİSTESİ
Resim
Sayfa
Resim 4.1. 1900’lü yılların başında ABD caddelerinden bir görünüm ............................
Resim 4.2. Luxor Dikilitaşı ................................................................................................
Resim 4.3. Silindir Kule..................................................................................................
Resim 4.4. Orhun Yazıtları .............................................................................................
Resim 4.5.1829 yılına ait köle satış ilanı ..........................................................................
Resim 4.6. Herbert Bayer’in De Stijl etkisiyle tasarladığı gazete bayisi ........................
Resim 4.7. Afişte hareket ilüzyonu yaratan Dubonnet reklam görseli ............................
Resim 4.8. Jean Carlu’nun Nicolas Şarapları için hazırladığı ışıklı grafik .....................
Resim 4.9. Heinz markasının bina üzerine marka uygulaması .......................................
Resim 4.10. ABD ve İngiltere’den orduya çağrı afişleri ..................................................
Resim 4.11. Times Meydanı’ndan bir görünüm ...............................................................
Resim 4.12. İstiklal Caddesi’nde yapılmış 3 boyutlu haritalama örneği ........................
Resim 4.13. Refüjde konumlandırılmış billboard örneği................................................
Resim 4.14. Yan yana yer alan billboard üniteleri..........................................................
Resim 4.15. Durak raketi örneği.....................................................................................
Resim 4.16. Avrupa sokaklarından etkinlik afişi örneği.................................................
Resim 4.17. Duvar reklamı örneği..................................................................................
Resim 4.18.Cam grafiği uygulaması ...............................................................................
Resim 4.19. Etkileşimli eskavizyon örneği.....................................................................
Resim 4.20. Otobüs üzerine kaplanmış transit açıkhava reklam örneği.........................
Resim 4.21. Köprü alınlığı üzerine reklam uygulaması..................................................
Resim 4.22. İstanbul metrosundan reklam uygulamaları................................................
Resim 4.23. Axe Black Sessiz Vitrin kampanyası için tasarlanmış vitrin uygulaması ..
Resim 5.1. Teknolojinin getirdiği yeni reflekslerin reklamlara yansıması .....................
Resim 6.1. Hayat tarzının göstergebilimsel şekilde ifade edilmesi ................................
Resim 6.2. Mercedes Benz B Class F-Cell Görünmez Sürüş Reklam Uygulaması…... .
Resim 6.3. Women’s aid Bana Bak kampanyası etkileşimli billboard tasarımı. .............
Resim 6.4. Adidas D Rose için yapılan alan tasarımı......................................................
Resim 6.5. Adidas D Rose için yapılan dış mekan tasarımı.............................................
Resim 6.6. Only for Children reklam görselinin yetişkinler tarafından görünüşü...........
Resim 6.7. Only for Children reklam görselinin çocuklar tarafından görünüşü..............
Resim 6.8. Placard: The Social Swipeadlı reklam kampanyasının etkileşimli raket
uygulaması................................................................................................................... .....
Resim 6.9. Volkswagen Eğlence Teorisi kampanyası etkileşimli merdiven uygulaması
Resim 6.10. British Airways Uçuşun Büyüsü etkileşimli billboard uygulaması .............
17
18
18
19
21
23
24
25
26
27
29
31
33
34
35
36
37
38
39
40
41
42
43
51
54
61
62
64
65
69
69
73
76
79
x
ÇİZELGELERİN LİSTESİ
Çizelge
Sayfa
Çizelge 3.1. Araştırmaya katılanların demografik dağılımı............................................
9
Çizelge 6.1. Araştırmaya katılanların yaşa göre dağılımı ................................................
47
Çizelge 6.2. Araştırmaya katılanların cinsiyete göre dağılımı .........................................
47
Çizelge 6.3. Araştırmaya katılanların çalışma alanlarına göre dağılımı .........................
47
Çizelge 6.4. Araştırmaya katılanların eğitim düzeyine dağılımı .....................................
48
Çizelge 6.5. Araştırmaya katılanların açıkhava reklamlarının özellikleri ile ilgi toplu
görüşleri...............................................................................................................................
48
Çizelge 6.6. Dikkat çekicilik ..............................................................................................
49
Çizelge 6.7. Özgünlük ........................................................................................................
52
Çizelge 6.8. Ürüne odaklılık...............................................................................................
52
Çizelge 6.9. Akılda kalıcılık ...............................................................................................
53
Çizelge 6.10. Hedef kitlenin özellikleri .............................................................................
53
Çizelge 6.11. Ağızdan ağıza yayılma ................................................................................
54
Çizelge 6.12. Marka kimliğini yansıtma ...........................................................................
55
Çizelge 6.13. Hedef kitle ile duygusal bağ kurma ............................................................
55
Çizelge 6.14. İnternette hızlı şekilde yayılma ...................................................................
56
Çizelge 6.15. Sosyal ve kültürel yapıya uygun olma ........................................................
59
Çizelge 6.16. Teknolojik yenilikleri barındırma ...............................................................
60
Çizelge 6.17. Ürün-marka görünürlüğü .............................................................................
62
Çizelge 6.18. Görsel dil uygunluğu ...................................................................................
63
1
1. GİRİŞ
Akademisyenler ve reklamcılık alanında çalışan profesyoneller, geleneksel reklamcılık
modelinin değişiyor olduğu konusunda uzlaşmış durumdadır (Clemons, Barnett ve
Appadurai, 2007). Geleneksel reklamcılık modelinin değişmeye başlamasıyla birlikte
iletişim yolları ve mecralarının da değişime uğradığı gözlenmektedir. Günümüzdeki dijital
ajansların, geleneksel reklam ajanslarından çok daha farklı bir işleyişe sahip olduğu
söylenebilir. Bunun bir sonucu olarak, son yıllarda global reklam ajanslarının çeşitli dijital
reklam ajanslarını satın alma yoluyla bünyelerine kattığı ya da kendi çatıları altında dijital
bir birim oluşturdukları gözlenmektedir. Bu yönelimden de öngörülebileceği gibi
geleneksel reklamcılık anlayışının yanı sıra reklamcılıkta yeni yaklaşımlar kendine yer
etmeye başlamıştır.
Gökaliler ve Sabuncuoğlu’nun (2008) da değindiği gibi; “tüketiciler günümüzde her gün
binlerce mesaj bombardımanı altında kalmakta ve pek çok mesaj yerine ulaşamamaktadır.
Bu nedenle de reklam ajansları tüketicilerin dikkatini çekebilmek için yeni mecralar
bulmakta ve marka ile tüketici arasında bağ oluşturmaya çalışmaktadır”. Diğer yandan; her
ne kadar dijital sektörün öncüleri, içinde bulunduğumuz yeni medya düzenini sağlasalar da
ajanslar ve yaratıcı ekiplerin bu ortamda neyi nasıl en iyi şekilde yapacaklarına dair henüz
net bir çözümleri bulunmamaktadır. Bu durum internet reklamcılığının ilk zamanlarında
ortaya çıkarılmış olan basit ve hedef kitle tarafından kolaylıkla unutulabilen bannerlarla
(reklam bandı) benzeşmektedir (Malia ve Windels, 2011). Alanda yapılan başarılı reklam
kampanyalarının artmasıyla birlikte dijital sektör çalışanları ve reklamverenler için de daha
gerçekçi beklentilerin ortaya çıkacağı söylenebilmektedir.
Teknolojik gelişmelerin ve değişimin internet kullanımı ve mobil teknolojilerin de hızla
gelişmesiyle birlikte günlük hayatın vazgeçilemez bir parçası olduğunu söylemek
mümkündür. Bu bütünleşmenin algımızı ve iletişim şekillerimizi etkilemekte, hatta bazı
durumlarda şekillendirebilmekte olduğu bilinmektedir. Teknolojinin hızla geliştiği ve insan
yaşamıyla
bütünleştiği
günümüzde,
ürünler
üzerindeki
logolardan
sokaklardaki
billboardlara kadar gün içinde birçok mecrada yoğun bir reklam trafiğinin olduğu
söylenebilmektedir. Semovitz’e (2005) göre ise, markalar bu iletişim bombardımanından
çekinen tüketicileri kendi istekleriyle iletişim sürecine sokma eğilimindedir. Bu noktada,
markaların tüketiciyle doğrudan iletişime geçtiği satış noktalarından tutun, etkinlik
2
pazarlama unsurları ve yeni teknolojik imkânlar aracılığıyla samimiyet ve şeffaflık temelli
sosyal ağlar ve mobil pazarlama unsurları, önemli birer deneyimsel pazarlama aracı olarak
karşımıza çıkmaktadır. Etkileşimli tasarımın reklam üretim süreciyle iç içe geçmesi de
markaların tüketiciyle doğrudan iletişime geçme çabalarının bir ürünü olarak kendine yer
etmektedir.
Problem Durumu
“Medya biçimlerinin git gide iç içe geçtiğini, mecralar arasındaki sınırların belirsizleşmeye
başladığını söylemek mümkündür. Böyle bir ortamda ise reklamın birçok mecrada kendine
yer bulma çabası ve reklam mesajlarının tüketici neredeyse oraya gitmesi kaçınılmaz hale
gelmektedir” (Karahasan, 2012: 343). Etkileşimli tasarım da teknoloji ve kullanıcı
ilişkisini şekillendiren; yaratılış sürecinde bilgisayar mühendisleri, yazılım uzmanları,
psikolog, sosyolog ve görsel tasarımcıların yer aldığı bir iletişim yolu haline gelmiştir.
Etkileşimli tasarım, ilk örneklerini edebiyat, tiyatro ve sinema gibi sanat dallarında vermiş
olsa da, internet ve mobil teknolojilerin gelişmesiyle çok daha yenilikçi bir boyut aldığı
söylenebilmektedir.
Alternatif mecralar ve iletişim yollarına her geçen gün bir yenisinin eklendiği reklam
sektöründe de etkileşimli tasarımın örneklerini görmek olası olmakla birlikte bu yeni
iletişim yolları vasıtasıyla mesaj yaratıcıları varolan bilgi ve mesaj bombardımanı içinde
bir adım ileri çıkabilmek için mücadele etmektedirler. Reklam sektöründe Türkiye
açısından yeni sayılabilecek bir uygulama alanı olarak etkileşimli reklam çeşitli konularda
reklamverenlere kendilerini tanıtma, halkla ilişkiler ve hizmet sunumu noktasında önemli
avantajlar sunmaktadır. Günümüzde müşteri ile bire bir iletişim kurmak her zamankinden
daha önemli hale geldiği görülmektedir. Bunun yanı sıra; “Bugün dünden farklı olarak tek
tip mesajlarla, kitle iletişim araçlarından faydalanmak suretiyle ve en hızlı biçimde hedef
kitleye erişim taktikleri, gerçek anlamda geçmişte kalmıştır, çünkü yeni ekonomik sistemin
ana noktaları; müşteriyle düşük maliyetle kişisel diyalog kurmaktır. Böylesi bir hedefi
gerçeklemeye yardımcı temel yönlendiriciler ise, interaktif ortamlardır” (Fırlar, 2005).
Bununla birlikte etkileşimli reklam uygulamalarının marka imajı, ürün tasarımı, müşteriye
ulaşma kolaylığı, maliyet, marka deneyimi sağlama, işlevsellik ve tanınırlık düzeyleri
açısından daha fazla araştırmaya konu olması, etkileşimli reklamların teorik ve uygulama
3
boyutunda daha fazla tanınması ve kullanım ile uygulama alanlarının artmasına ilişkin
öngörülerin belirlenmesi gerekmektedir. Bu çalışma, Türkiye’de göreli olarak yeni bir
mecra olan etkileşimli reklamın, reklam sektörünün temel paydaşları konumundaki
akademisyen, reklam ajansı ve reklamverenlerin bakış açılarından nasıl algılandığını, nasıl
tanımlandığını, uygulama sürecini ve karşılaşılan sorunlar ile etkileşimli reklam alanının
gelişimine dönük önerileri belirlemeyi amaçlamaktadır.
Araştırmanın Amacı
Bu çalışmada etkileşimli reklamların tarihi gelişim süreci içerisinde yerinin incelenmesi ve
sektörde çalışan akademisyen ve reklamcıların görüşleri doğrultusunda etkileşimli
açıkhava reklamlarının değerlendirilmesi kriterlerinin belirlenmesi amaçlanmaktadır.
Araştırmada etkileşimli açık hava reklamlarının başarılı kabul edilmesinde etkili olan
unsurların belirlenmesi hedeflenmiştir. Bu temel amaç doğrultusunda, çalışmada aşağıdaki
sorulara yanıt aranmaya çalışılmıştır:
1. Etkileşimli açık hava reklamlarının başarılı kabul edilmesi için hangi
özelliklere sahip olmaları gerekir?
2. Reklamcılık sektörü içerisinde, açıkhava reklamlarının yeri ve önemi nedir?
3. Açıkhava reklamlarını diğer reklam türlerinden ayıran temel özellikler
nelerdir?
4. Etkileşimli reklam türü olarak açıkhava reklamlarının reklamcılık
sektöründeki yeri nedir?
5. Etkileşimli açıkhava reklamlarının, başarılı olarak değerlendirilmesi için
uzman
görüşlerine
göre
etkili
olduğu
değerlendirilmesi ne şekilde yapılmalıdır?
düşünülen
etmenlerin
4
Araştırmanın Önemi
Etkileşimli reklam çalışmalara alanda yeni bir uygulama alanıdır. Yeni bir uygulamanın
kullanılması ve etkilerinin tespit edilmesinin iki şekilde etkisi olacağı düşünülmektedir.
Birincisi, görsel iletişim ve tasarım alanında çalışanlar uygulamada yeni bir yön ve alan
bulacaklardır. İkinci olarak da reklamverenler etkileşimli reklamların etkileri hakkında
fikir sahibi olacaklarından alanın gelişmesine daha fazla yatırım yapabilirler.
Bu çalışmanın sonuçları, etkileşimli reklam konusunu Türkiye’de alanın akademisyenleri
tarafından daha detaylı, teorik ve ampirik boyutlarda çalışılması noktasında bazı çıkarımlar
sunabilir. Ayrıca, reklamverenlerin etkileşimli reklamlara ilişkin bakış açılarının
belirlenmesi, bu mecranın bilinme ve tanınırlık düzeyini tespit etmek ve uygun alanlarda
yaygınlaştırmak açısından önemlidir.
Araştırmanın bulguları etkileşimli reklam hizmeti sunan ajansların alana yönelme
nedenlerini, alanın sorunlarını ve uygulama koşullarını analiz etmeleri bakımından
literatüre önemli bir katkıda bulunabilir. Bunların yanı sıra etkileşimli reklamların
değerlendirilmesi için örnek bir değerlendirme formu ortaya koymak amacıyla alanda
çalışan akademisyenleri ve reklam sektörü çalışanları partilerinin görüş ve önerilerini bir
araya getirmesi açısından da benzer çalışmalardan ayrılmaktadır.
Varsayımlar
Reklam alanında çalışan profesyoneller etkileşimli reklamların ürün tanıtım, satış ve
bilinirlik konusunda görüş belirtebilecek durumdadırlar.
Görsel sanatlar, grafik tasarım, iletişim tasarım alanında çalışan akademisyenler, kuramsal
bilgi ve uygulama deneyimi bağlamında etkileşimli reklam konusunda değerlendirme
yapabilirler.
Uzman görüşlerine göre geliştirilen Etkileşimli Açıkhava Reklamları Değerlendirme
Formu’nun etkileşimli açıkhava reklamlarını değerlendirmek için yeterli olduğu
varsayılmıştır.
5
Sınırlılıklar
Bu çalışma Türkiye’de etkileşimli reklam alanında çalışan akademisyen görüşlerine göre
geliştirilen görüşme formu ile toplanan veriler ile sınırlıdır.
Tanımlar
Açıkhava reklamları: Kamuya açık iç/dış mekanlarda teşhir edilen ve herhangi bir ürün ya
da hizmet için talep ve/veya imaj yaratmak ya da güçlendirmek amacıyla oluşturulmuş
yazılı ve/veya görsel mesajlar içeren uygulamalardır.
Etkileşim tasarımı: Etkileşim tasarımı ya da etkileşimli tasarım, etkileşimli şekilde anlamlı
deneyimler yaratma sürecini ifade eder.
Etkileşimli reklam: Çeşitli konularda reklam verenlere kendilerini tanıtma, halkla ilişkiler
ve hizmet sunumu noktasında önemli avantajlar sunan reklam türünü anlatır.
6
7
2. İLGİLİ ARAŞTIRMALAR
Zengi (2010), yılında yapmış olduğu “İnteraktif Reklamlarda Tasarım Esasları” adlı
çalışmasında, etkileşimin internet reklamları açısından önemi ve bu reklamların tasarımsal
açıdan incelemesini yapmış ve interaktif reklam üretimi süresince dikkat edilmesi gereken
unsurlara değinmiştir. Zengi (2010); temel iletişim modellerine de geniş bir şekilde yer
verilen bu çalışmasında interaktif reklamı; “interaktif medyanın kapsadığı, dijital teknoloji
ile yaratılmış, iletişimin bir şekilde anında ya da süregelen formda tepki beklediği
reklamlar/tasarımlardır.” olarak tanımlanmaktadır. Zengi’ye göre “her reklam müşterinin
ilgisini, sonuç olarak bir satışı beraberinde getirecek bir cevap ya da reaksiyon almaya
yetecek kadar uzun süre çekebilmeyi amaçladığı ölçüde interaktiftir.” (Zengi, 2010).
Tanrıverdi (2011) tarafından hazırlanmış “Açıkhava Reklamlarında Mecraların Merak
Uyandırıcı Biçimde Kullanımı” adlı tez çalışmasında ise Türkiye’de ve dünyada açıkhava
reklam mecraları ve açıkhava reklam tarihi detaylı olarak ele alınmış, yaratıcılık kavramına
değinilmiş ve reklam kampanyası oluşturma süreci örneklerle analiz edilmiştir. Özellikle
Türkiye açıkhava reklamcılığı tarihi hakkında verdiği bilgiler açısından açıkhava
reklamcılığı üzerine yapılacak çalışmalara kaynak olabilecek niteliktedir.
Alanla ilgili bir diğer çalışma da Aslan (2012) tarafından hazırlanmış olan “Postmodern
Süreçte Üreten Tüketici Kavramı, Reklam ve Tanıtım Süresine Tüketicinin Etkileşimli
Olarak Dahil Edilmesi” adlı yüksek lisans tezidir. Aslan, bu çalışmada, teknoloji ve reklam
dinamiklerinin değişmesiyle ortaya çıkan üreten tüketici kavramını, bu kavramın ortaya
çıkmasına neden olan sosyo-ekonomik ve teknolojik koşullara da değinerek yer vermiştir.
Çalışmanın “Etkileşimli Reklam Türleri” bölümündeyse etkileşimli reklamlar Blog-Vlog,
Facebook ve Twitter reklamları, Viraller, Bant-Banner Reklamlar ve Reklam Oyunlar
olmak üzere beş ana başlık altında incelenmektedir. Bu çalışmada da gözlenebileceği gibi
ilgili konunun uzun süreli bir geçmişi olmadığı için bazı çalışmalar etkileşimli tasarım
reklamlarını sadece web bazlı olarak ele alırken, bazıları da açıkhava başta olmak üzere
her türlü mecrayı bu çatı altına dahil etmektedir. Çalışmanın sonuç bölümünde Arslan,
“Özellikle değişen sosyal ağların yeni özellikleri tüketicilerin kendini ifade ediş
şekillerinde farklı örneklerin yaşanmasını sağlayacağını belirtmektedir. Aynı mecralar
8
farklı reklam türleri için de zemin oluşturmaktadır” (Arlan, 2012: 113) diyerek bu
konudaki öngörüsünü dile getirmiştir.
“Açıkhava Reklamcılığında Görsel İletişim Tasarım Öğeleri ve Uygulama Analizi” adlı tez
çalışmasında Samur (2012), ise açıkhava reklamlarının, doğal yaşam ortamının bir parçası
gibi algılanmamaları için görsel açıdan fark yaratarak benzerlerinden ayrılması gerektiği
düşüncesinden yola çıkarak (Samur, 2012) açıkhava reklamlarıyla hedef kitle arasındaki
sosyolojik, psikolojik, ekonomik etkileşimin görsel iletişim tasarımı açısından analiz
etmektedir.
Güney’in (2006) yaptığı çalışmaya göre “Etkileşimli Reklam Planlama ve Yaratma Süreci”
adlı tez çalışması da etkileşimli reklam alanında yapılan kapsamlı çalışmalardan biridir.
2006 yılında yapılan bu çalışmada geleneksel iletişim modelleri, etkileşim kavramı,
etkileşimli iletişim teknolojileri, yeni teknolojilerle şekillenen ticari iletişimde etkileşim ve
reklam gibi konulara yer verilmiştir. Aslan’ın (2012) aksine Güney; “Etkileşimli özellikler
barındıran tek aracın Internet olmadığı sonucundan hareketle etkileşimli reklamın da
sadece Internet reklamcılığı olarak algılamak eksik bir bakış açısı olacaktır.” tezini ortaya
koymuş ve etkileşimli reklamın web ve sosyal medya ile sınırlandırılmaması gerektiği
görüşünü savunmuştur.
Özkaya (2010), tarafından yazılmış “Reklam Aracı Olarak Advergaming” adlı makaleye
göre de;
yeni medyanın geleneksel kitle iletişim ortamlarından çok daha etkileşimli,
gerçeklik duygusu yaratan, zaman ve mekândan bağımsız bir iletişim ortamı sunması
beklenmektedir. Özellikle genç kuşağın aşina olduğu teknolojik ortamlar ve dijital iletişim
araçları reklamcıları da bu alana sevk etmektedir. Gücü elinde bulunduran tüketicilerin
sosyal algılarına duyarlı reklam çalışmaları gerekmektedir. Geleneksel reklamlar bugünün
tüketicilerinin ihtiyaçlarını karşılamaktan hızla uzaklaşmaktadır.
Alanla ilgili literatüre geçmiş bir diğer makale de Gökaliler ile Sabuncuoğlu (2008)
tarafından yapılan “Bilgi İletişim teknolojileri İle Reklam Ajanlarının Değişen Yüzü:
İnteraktif Ajanslar Avenue A/Razorfish İnteraktif Ajans Örneği” isimli çalışmadır.
Yazarlar bu çalışmalarında bilgi iletişim teknolojisi ve küreselleşmenin her alanda olduğu
gibi reklam alanında da köklü değişimlere yol açtığını, reklamveren şirketlerin pazar
paylarını kaybetmemek için yeni reklam mecralarına yöneldiklerini belirtmektedirler.
9
İnternet tüketicilerin yaşam tarzlarını da değiştirmiş ve kitlesel reklamcılık anlayışı kişisel
reklamcılık anlayışına dönüşmüştür.
Diğer bir çalışma ise, “Toplumsal Yaşam, Eğlence Ve Reklam Etkileşimi: Flash Mob
Uygulamaları” isimli Yıldız (2012) tarafından yazılan makaledir. İnsanlık tarihinde hiç
olmadığı kadar teknolojik ve karmaşık bir toplumsal yapı sergilemektedir, 21. yüzyılın
bireyleri yeni deneyimlere açık olarak kimi zaman sıra dışı, şaşırtıcı davranışlarda
bulunabilmektedir. Günümüz şehir hayatının hızı ve yoğunluğu insanları yalnızlaştırırken,
yeni toplumsal yapı bu insanları yeni arayışlara itmektedir. Gündelik yaşamın karmaşasını
ve gerekliliklerini, belirsiz durumlarını, sıkıntılarını kısa bir an içinde olsa unutmak isteyen
bireyler kentsel mekânları zaman zaman kendi tiyatro sahnelerine dönüştürmektedir.
İzleyenleri de içine alan bu tür etkinlikler, insanları şaşırtmakta ilgilerini çekmektedir.
Özellikle toplumsal yaşamın rutinlerini kırmak amacıyla eğlenceli ve anlamsız eylemlerde
bulunmak düşüncesinden hareket eden bireylerin bu beklentilerine yanıt veren “Flash
Mob” etkinlikleri, aniden ortaya çıkan topluluk anlamına gelmektedir (Yıldız, 2012).
Eğlence amacıyla başlayan bu etkinlikler zamanla reklamcıların da ilgisini çekmiştir.
Geleneksel reklamların ileti bombardımanından sıkılan kurumlar bu etkinliklerin
eğlendirici ve interaktif özelliklerinden yararlanmaya başlamışlardır. Katılımcı ile daha
duygusal bağlar kurulmasına imkân veren bu tür yaklaşımlar, etkileşimli reklamlar içinde
yeni bir adres olarak karşımıza çıkmaktadır.
Alanla ilgili bir diğer çalışma da Çiçek (2014) tarafından yapılan “Marka Mesajında Ürün
İçeriğini Unutturan Söylem: “Mutluluğa Kapak Aç” isimli çalışmadır. Çalışma ile CocaCola’nın global reklamlarında ki “mutluluk” mesajını; Türkiye, Kanada, İngiltere, Rusya,
Hindistan gibi farklı kültürlere sahip ülkelerde yayınlanan reklam filmleri üzerinden
inceleyerek tüketiciye verilen “mutluluk” mesajı sayesinde hedef kitlenin ürünün gerçek
içeriğinden
uzaklaştırılmasını
ve
markanın
pazarlama
stratejisindeki
başarıyı
değerlendirmektedir.
“Etkileşimli Reklam Planlama ve Yaratım Süreci” adlı çalışmasında değinildiği gibi;
reklama etkileşimli özelliklerin kazandırılmasını sağlayan yeni teknolojiler, geleneksel
reklam uygulamalarıyla etkileşimli reklamın daha fazla tartışılması gerekliliğini
beraberinde getirmiştir; ancak günümüzde henüz etkileşim kavramında ortak bir görüş
10
birliğine varılamadığı gibi etkileşimli reklam üzerinde de net bir sonuç ortaya
konulamamıştır (Güney, 2006).
11
3. YÖNTEM
3.1. Araştırma Modeli
Bu araştırma, tarama modelindedir. Tarama modelleri geçmişte ve halen var olan bir
durumu var olduğu şekliyle betimlemeyi amaçlayan araştırma yaklaşımlarıdır (Karasar,
1998) Tarama modelinde araştırmacı nesnenin ya da bireyin doğrudan kendisini
inceleyebileceği gibi önceden tutulmuş çeşitli kayıtlara (Yazılı belge ve istatistikler,
resimler, ses ve görüntü kayıtları vb.) alanda kaynak kişilere başvurarak elde edeceği
dağınık verileri kendi gözlemleriyle bir sistem içinde bütünleştirerek yorumlamaktadır.
Değişkenlerin tek tek tür ya da miktar olarak oluşumlarının belirlenmesi amacıyla yapılan
araştırma modellerine tekil tarama modelleri denir (Karasar, 1998). Bu çalışmada tekil
tarama modeli kullanılmıştır.
3.2. Çalışma Grubu
“Açıkhava Reklamcılığında Etkileşimli Tasarım” adlı tez çalışmasının veri toplama
kapsamında amaçlı örneklem kuralı çerçevesinde, 104 kişiye ulaşılmış bunların içerisinde
sektör ve ilgili alan öğretim elemanı olmayan 22 form değerlendirmeye alınmamış geriye
kalan 82 kişiden elde edilen veriler değerlendirilmiştir. Araştırmacı ulaşabildiği deneklere
kendisi ulaşmış, bunun yanında Google Documents aracılığıyla elektronik olarak da veri
toplama aracı ile veri toplanmıştır (Ek:1) Görüşülen kişiler, reklamcılık alanında önbilgisi
olan kişilerden seçilmiştir.Tablo3.1’dearaştırmanın çalışma grubunun, demografik bilgileri
sunulmuştur.
12
Çizelge 3.1.Araştırmaya katılanların demografik dağılımı
D mo rafik Bilgi er
Ci siyet
Yaş
Çalışma Alanı
Eğitim Düzeyi
Değişken
Erkek
Kadın
20-29
30-39
40 ve üzeri
Reklam Sektörü
Akademik
Lisans Mezunu
Y.Lisans Mezunu
Doktora-Sanatta
et rlilik Mezu u
N
44
38
44
24
14
10
72
16
27
39
%
54
46
54
29
17
12
88
20
33
47
Çizelge 3.1 incelendiğinde, araştırmaya katılanların %54’ünün erkek, %47’sinin ise kadın
olduğu görülmektedir. Yaşları incelendiğinde 20-29 yaş aralığının %54’ü, 30-39 yaş
aralığının %29’u, 40 yaş ve üzerinin ise %17’yi oluşturduğu anlaşılmaktadır. Araştırmaya
katılanların çalışma alanları incelendiğinde, %12’sinin reklam sektöründe, %88’inin ise
alan ile ilgili akademisyenlerden oluştuğu anlaşılmaktadır. Araştırmaya katılan
katılımcıların eğitim düzeyleri incelendiğinde ise, yarıya yakınının doktora mezunu
olduğu anlaşılmaktadır. Lisans mezunu olanların yüzdesi 20, yüksek lisans mezunu
olanların yüzdesi 33 ve doktora/sanatta yeterlilik mezunu olanların yüzdesi 47’dir.
3.3. Geçerlik ve Güvenirlik Çalışması
Araştırmacı tarafından geliştirilen Etkileşimli Açıkhava Reklamları Değerlendirme Formu
uzman görüşü alınarak geçerlik ve güvenilirliği test edilmiştir. Verilerin toplanmasında
kullanılan yarı yapılandırılmış görüşme formu gerekli alanyazın taramasının ardından,
araştırmacı tarafından geliştirilmiş, geçerliğini saptamak amacı ile uzman görüşüne
sunulmuş ve alınan uzman görüşleri doğrultusunda yeniden düzenlenerek kullanıma uygun
hale getirilmiştir.
Çeşitli üniversitelerden seçilen beş alan uzmanı akademisyenin, araştırmacı tarafından
hazırlanan açıkhava reklamları değerlendirme kriterlerini incelemesi ve onlardan alınan
geri bildirimlere göre araştırmacı tarafından ölçme aracına son şekli verilmiştir.
Uzmanların hemfikir oldukları maddeler korunmuş ve uygulama aracı yeniden uzman
13
görüşüne sunulmuştur. Tüm maddelerde uzmanların görüş birliği sağlana kadar
görüşmelere devam edilmiş ve görüşme formuna son hali verilmiştir.
3.4. Verilerin Toplanması
Literatür ve uzman görüşleri ile son hali verilen ve araştırmacı tarafından geliştirilen
görüşme formu kriterlerine göre seçilen ödüllü reklam;dikkat çekicilik, özgünlük, ürüne
odaklılık, akılda kalıcılık, hedef kitlenin özelliklerini taşımak, ağızdan ağıza yayılım,
marka kimliğini yansıtma, duygusal bağ kurma, internet yayılımı, sosyal ve kültürel
yapıya uygun olma, teknolojik yenilikleri barındırma, ürün/marka görünürlüğü ve görsel
dil uygunluğu kriterlerine uygun olarak hazırlanmıştır.Araştırmacı
görüşme formu
yoluyla “Coca Cola Sevgililer Günü Görünmez Kola Makinesi” reklam kampanyasını
incelemiştir.Araştırma
verilerinin
toplanmasında maksimum
çeşitlilik sağlanmaya
çalışılmıştır. Araştırmacı tarafından geliştirilen görüşme formu kriterlerine göre seçilmiş
reklamlar değerlendirilmiş ve alan çalışanlarının görüşleri nicel yöntemle, aynı form
yoluyla toplanmıştır. Veriler araştırmacı tarafından toplanmıştır.
3.5. Verilerin Analizi ve Değerlendirilmesi
Seçilen reklam; dikkat çekicilik, özgünlük, ürüne odaklılık, akılda kalıcılık, hedef kitlenin
özelliklerini taşımak, ağızdan ağıza yayılım, marka kimliğini yansıtma, duygusal bağ
kurma, internet yayılımı, sosyal ve kültürel yapıya uygun olma, teknolojik yenilikleri
barındırma,
ürün/marka
değerlendirilmiştir.
yararlanılmıştır.
görünürlüğü,
Değerlendirmede
görsel
yüzde(%)
dil
ve
uygunluğu
frekans
kriterlerine
(f)
göre
tekniklerinden
14
15
4.AÇIKHAVA REKLAMCILIĞI
4.1. Açıkhava Reklamcılığı
21. Yüzyıl insanların beğeni, tüketim, üretim alışkanlıklarında ve imaj algılarında önemli
değişikliklere neden olmuştur. İnsanoğlu daha önce hiç karşılaşmadığı ekonomik ve sosyal
olaylarla anlık olarak karşılaşmakta ve tepki vermektedir. İnsanların tüketim tercihlerinin
etkilenmesinde ve bir mala ihtiyaç duymalarında fiziksel ihtiyaçları kadar sosyal
beklentileri de neden olabilmektedir. Reklamcılıkta temel amaç insanların bir ürüne
dikkatlerini çekmek ve onu tüketmelerini sağlamaktır. Kurumsal imaj, toplumdan destek
alma, rakiplerinin önüne geçme gibi hususlar reklamcılıkta temel motivasyon noktaları
olarak karşımıza çıkmaktadır. Önemi iyice artan reklamcılık ve tanıtım hatta sosyal
sorumluluk faaliyetlerine hiçbir kurumun ilgisiz kalması düşünülemez. Bu durum reklam
faaliyetlerinin artmasına ve çeşitlenmesine neden olmuştur. Klasik reklam uygulamaları
olarak görülen yaklaşımlar günümüzde çeşitlenmiş ve yaratıcılık ve yenileşim (inovasyon)
gibi unsurları yoğun olarak içinde barındırmaya başlamıştır. Viral reklamlar, etkileşimli
reklamlar, gerilla reklamcılık gibi reklam türleri sosyal medyanın da gelişmesi ile birlikte,
teknoloji ile iç içe ve hayatın her alanında yerini almıştır. Bunlardan biri olan açıkhava
reklamcılığı çalışmamızın konusunu oluşturmaktadır.
Açıkhava reklamcılığı, adından da anlaşılacağı üzere, açıkhavada tüketiciyle buluşan tüm
mecraları kapsamakta olan bir reklam mecrasıdır. Asansörler, yürüyen merdivenler,
metrolar, tren istasyonları, sokaklar, alışveriş merkezleri gibi mekanların yanı sıra hareketli
açıkhava sergileme mecraları da bulunmaktadır. Hareketli açıkhava ekranları, araç
giydirme, mobil billboardlar gibi birçok mecra da açıkhava reklamcılığına dahil
edilmektedir (Nelson ve Sykes, 2013).
Ulusal ve uluslararası bir platform olan açıkhava reklamları, tüketicilerin evleri dışında
karşılarına çıkan reklamlar olarak tanımlanmaktadır. Amerika Açıkhava Reklamcıları
Derneği (Outdoor Advertising Association of America), açıkhava reklamlarını;
“Tüketicilere ulaşmak amacıyla tasarlanan, tüketicilerin evleri dışında karşılarına çıkan
tüm medya formatları” olarak tanımlamıştır (Oaaa,2015). Ülkemizde yer alan Açıkhava
Reklamcıları Derneği (ARED) ise açıkhava reklamlarını “Kamuya açık iç/dış mekanlarda
teşhir edilen ve herhangi bir ürün ya da hizmet için talep ve/veya imaj yaratmak ya da
16
güçlendirmek amacıyla oluşturulmuş yazılı ve/veya görsel mesajlar içeren uygulamalardır”
şeklinde tanımlamaktatır. Bu bağlamda sayısız açıkhava mecrasının olduğu ve bazı kapalı
mekanların da açıkhava reklamcılığı çatısı altında incelendiği söylenebilmektedir.
Nelson ve Sykes da (2013) ev dışında yer alan ve insanları ikna amacı güden her mekan ve
her reklam ünitesinin açıkhava reklamcılığına dahil edilebileceğini belirterek açıkhava
reklamcılığı tanımının kapsayıcılığına dikkat çekmektedirler. Bu bağlamda, yol
kenarlarından otobüs duraklarına, alışveriş merkezlerinden metro istasyonlarına, toplu
taşıma araçlarından bina yüzeylerine kadar birçok alan hedef kitlenin açıkhava reklamları
ile karşılaşılabilecekleri mecralardandır.
Günümüzdeki yüksek tempolu şehir yaşantısına en uygun reklam mecralarından birinin
açıkhava reklam mecrası olduğu söylenebilir. Devamlı hareket halinde olan kalabalıklara
yönelik olarak açıkhava reklamlarının kullanılması ise kanıksanmış bir iletişim yolu halini
almıştır. Açıkhava reklamları, çok geniş bir uygulama yelpazesine sahip olması, birçok
yere uygulanabilmesi ve dikkat çekici boyutlara ulaşabilmeleri sebebiyle reklamverenler
için tercih sebebi haline gelmektedir. Açıkhava reklamları, günlük yaşamın herhangi bir
anında hedef kitleyle karşı karşıya gelmesi sebebiyle şehir hayatının bir parçası olarak
nitelenmektedir. Billboardlardan raketlere, bina giydirmelerinden, otobüs duraklarına ve
megaboardlara; megaboardlardan otobüs, metro ve vapur yüzeylerine kadar birçok alana
uygulanabilen açıkhava reklamlarını sabit ve transit olarak ikiye ayırmak mümkündür.
Billboardlar, megaboardlar, silindir kuleler, raketler, otobüs durakları, bina giydirmeleri,
vb. açıkhava üniteleri sabit açıkhava reklamlarını oluştururken; otobüs, taksi, metro ve
vapur yüzeyi gibi alanlara uygulanan açıkhava reklamları ise transit açıkhava reklamları
olarak tanımlanmaktadır.
Tarihi, birçok kaynakta yazının bulunmasından önceki dönemlere dayandırılan ve
günümüze kadar çeşitli değişimler geçirerek varlığını devam ettirmeyi başarmış olan
açıkhava reklamcılığı, bilinen ilk reklam mecrası olarak kabul edilmektedir (Elden, 2013:
250). Ancak günümüzde kabul gören açıkhava reklamcılığı tanımına en yakın örneklerin,
endüstri devrimi sonrasında başlayan seri üretim sonrası ortaya çıkan ürün veya hizmeti
daha çok kişiye duyurma ihtiyacı sonucunda ortaya çıkmış olduğu düşünülmektedir.
Dünyadaki en eski reklam mecrası olarak açıkhava reklamcılığı, doğası gereği bir
göstergedir. Açıkhava reklamcılığı, günümüzde grafik tasarım öğelerini ve teknolojiyi de
içerisinde barındırmaktadır. Hızla gelişen teknoloji sayesinde reklamcıların, birkaç sene
17
önce bile hayal edemedikleri şeyleri bugün uygulama imkanı bulabilmekte oldukları
görülmektedir (Arens vd., 2008).
Dünyada reklam anlayışının doğuşunun ticaretin başladığı günlere dek uzanmakta olduğu
bilinmektedir. Eski Mısır’da bir cadde boyunca art arda birkaç taş üzerinde aynı reklamın
görülmesi, açıkhava reklamcılığında da sıklıkla görülen tekrarlama sisteminin o zamanlara
kadar dayandığını açığa çıkarmıştır (Ünsal, 1984). Binlerce yıl önce dikili taşlar birer
açıkhava reklam ünitesi gibi kullanılmaktayken, orta çağda ise, Avrupa’da duvarlara ve
çeşitli yüzeylere afiş yapıştırmak popüler bir açıkhava mecrası halini almış (Resim 4.1),
19. yüzyılda resim sanatının gelişmesiyle bu afişler neredeyse bir sanat formu haline
gelmiştir (Arens vd, 2008). Reklam görsellerinin sanatsal boyutu ele alındığında, Merter’in
(2003) de bahsettiği gibi, 1870’lerde Paris’te yola çıkan afiş, zamanla tüm dünyanın kitle
iletişim aracı haline gelerek Paris, Milano, Viyana ve Berlin sokaklarını birer sanat
galerisine çevirmiş olduğu benzetmesi yapılabilmektedir. Günümüzde ise açıkhava
reklamlarının hala önemli bir reklam ortamı olarak yerini korumakta olduğu bilinmektedir.
Resim 4.1: 1900’lü yılların başında Amerika Birleşik Devletleri caddelerinden bir görünüm
18
4.2. Açıkhava Reklamcılığının Tarihi Gelişimi
4.2.1. Açıkhava reklamlarının ilk örnekleri
Reklam tarihi göz önüne alındığında, açıkhava reklamcılığının tarihin en eski reklam
mecralarından biri olduğunu söylemek mümkündür; 5000 yıllık bir geçmişe dayandırılan
açıkhava reklamlarının ilk örneklerini dikili taşların (Resim 4.2) ve hiyerogliflerin
oluşturulduğu kabul edilmektedir (Elden, 2013; Arens vd., 2008). Bu eserlerle,
günümüzdeki açıkhava reklam platformları arasında amaç ve yöntem olarak doğrudan bir
bağ kurmak mümkündür (Resim 4.3), bu da açıkhava reklam ortamlarının zamanın
koşullarına uygun olarak her dönemde kullanıldığını kanıtlar niteliktedir.
Resim 4.2: Luxor Dikilitaşı
Resim 4.3: Silindir Kule
Açıkhava mecralarının geçmişte de bugün olduğu gibi hedeflerinden birinin kitlelere
ulaşmak ve verilmesi hedeflenen mesajın iletilmesini sağlamak olduğu söylenebilmektedir.
Görselde yer alan dikilitaş ve silindir kule kıyaslandığında, aralarında yaklaşık 3000 yıl
olmasına rağmen benzer amaçlarla tasarlandıkları net şekilde görülebilmektedir. İki
örnekte de mesajın yer aldığı yüzeyler, birçok farklı açıdan görülebilecek ve izlenebilecek
19
şekilde verilmek istenen mesajı iletmekte; bu hedefi yerine getirebilmek için de boyut
olarak büyük bir platformda yer alarak dikkat çekmeyi amaçlamaktadır. Türk tarihinde ise
benzer bir örneği 12 Hayvanlı Türk Takvimi, Orhun ve Göktürk yazıtlarında
gözlemlemenin mümkün olduğu görülmektedir (Resim 4.4).
Resim 4.4: Orhun Yazıtları (M.S. 8. yy.)
Demir’in (2009: 13-14) “Türk Tarihinin Ve Kültürünün Kaynağı Olarak Kaya Üzeri
Resimler (Petroglifler) Ve Yazılar” adlı çalışmasında da değindiği gibi; “Türk milletinin
ortak kültür değerlerinden birisi, On İki Hayvanlı Türk Takvimi'dir. On İki Hayvanlı Türk
Takvimi'ni, Tuna Bulgarları 600'lü, Köktürkler 700'lü yıllarda taşa kazımışlardır. Bu
takvimi Selçuklular; biri Sivas Gök Medrese diğeri Kayseri Karatay Hanı olmak üzere iki
güzel örneğini Anadolu'da taşa kazımışlardır”. Bu eserler; Türk tarihinde, açıkhava
mecrasının bulunduğu ortamın koşulları ve olanaklarının izin verdiği ölçüde gelişmesine
ön ayak olmuş ve bugün ülkemizde yaratılmakta olan açıkhava reklamlarına zemin
hazırlamıştır.
Diğer bir yaklaşıma göre, yazıt ve dikilitaş gibi bu örnekler, her ne kadar yazının
bulunmasından sonra ortaya çıkmış olsa da, açıkhava reklamcılığının ilk örneklerinin
yazının bulunmasından çok daha öncesine dayandığı argümanı ortaya konmaktadır.
Yazının icadı ve yayılmasından önce sözlü iletişimin baskın olduğu düşünülürse, ilk
reklamın da sözlü olduğu ifade edilebilir. Çakır’a göre (1993);
20
“Eski Yunan’da, kasaba tellalları esir ve sığır satarken sokaklarda halka
duyurularda bulunmakta ve kafiyeli reklam şiirleri söylemektelerdi. Eski ve
Ortaçağ Avrupası’nda sembolik işaretler farklı dükkanları birbirinden ayırt etmek
için kullanılıyordu. Roma’da keçi, mandırayı; değirmeni hatırlatması nedeniyle
katır, fırını; kırbaçlanan çocuk, okulu simgeliyordu.”
Bu sözlü ve sembolik anlatımların zaman içerisinde gelişerek bugünkü reklam
sloganlarının, reklam müziklerinin (jingle), mağaza tabelalarının ve logo tasarımlarının
temelini oluşturduğu kabul edilmektedir. Benzer şekilde, ortaçağ döneminde, dünya
çapında çeşitli coğrafyalarda kağıdın bulunması ve yaygınlaşmasının ardından Rönesans
döneminde baskı teknikleri ve matbaacılık gibi faaliyetlerin gelişmesi için uygun bir zemin
yaratılmıştır. El baskısı yazılar, zamanla grafik öğelerle süslenmeye başlanmış, matbaanın
icadı ve yaygınlaşmasıyla açıkhava reklamcılığı için bir milat sayılabilecek posterler
ortaya çıkmaya başlamıştır.
1450-1660 arası dönemde Rönesans’ın etkileri tasarım ve baskı tekniklerinin
standartlaşmasına öncülük etmiştir (Drucker ve McVarish, 2013). Bu dönemde
Gutenberg’in matbaayı icat etmesiyle birlikte, reklamcılık da yeni bir döneme girmiştir. Bu
icadın ardından, kısa süre içinde yazılı ve görsel öğeleri içinde barındıran afişler ve tanıtım
yazıları görülmeye başlanmıştır (Çamdereli, 1999). Bu sayede ilanlar daha geniş bir kitleye
ulaşma imkanı bulmuştur. Açıkhava reklamcılığının önemli bir elemanı olan duvar afişi,
ilk olarak İngiltere’de 1480 yılında bir kilise kapısında görülmüştür (Ünsal, 1984). Birçok
kişiyi bir araya getirmesi amacıyla tercih edildiği düşünülen kilise kapısı, duvar afişinin ilk
örneklerinde bile hedef kitleye yönelik bilinçli bir seçim yapıldığını göstermektedir.
Litografinin yaygınlaşması sonrasında, 1660-1800 yılları arasında ise modern tipografinin
önem kazandığı ve aydınlanma çağı ile birlikte kamusal alan kavramının oluşmaya
başlandığı gözlenmektedir (Drucker ve McVarish, 2013). Kamusal alan kavramının da
açıkhava reklam ortamları için bir alan yarattığını söylemek mümkündür. Altıntaş ve
Eliri’nin (2005: 69) de ifade ettiği gibi günümüzde de geçmişte olduğu gibi; “Dünyanın
tüm metropollerinde kamusal alanlar, sanat, kültür ve politik organizasyonlarının özgürce
sergilendiği, hatta bu türden eylemlerin sergilenmesi için özel çabalar sonucunda kente
kazandırılan çok önemli alanlardır.” Açıkhava reklamlarının da kamusal alanların bir araya
getirdiği topluluklara ulaşmaya çalıştığını söylemek mümkündür. Bu bilgiler ışığında
kamusal alan kavramının gelişmesinin, bu dönemden itibaren açıkhava reklamcılığının
21
yaygınlaşması üzerinde pozitif etkileri olduğu söylenebilmektedir.
Açıkhava reklamcılığının git gide yaygınlaşması ve güçlü bir kanal haline gelmesinde
önemli rolü olan gelişmelerden biri de litografinin bulunmasıdır. 1796 senesinde
litografinin bulunması (Keskin, 2014) ile grafik tasarım alanında yeni bir sayfa açılmış,
endüstriyel üretimin yansımaları ticari sanat ve güzel sanatlar ayrımını belirsizleştirmeye
başlamıştır. Yine bu dönemde gazetelerde metinlerin yanı sıra illüstrasyonlar da
yaygınlaşmaya başlamıştır (Resim 4.5).
Resim 4.5: 1829 yılına ait köle satış ilanı
4.2.2. Sanayi devrimi sonrası açıkhava reklamları
Üretimde makinaların kullanılmaya başlaması ile birlikte hayat bir daha eskisi gibi
olmamıştır. Daha fazla üretim daha fazla tüketim demektir. Sanayileşmenin doğal sonucu
ise, göç ve şehirleşme olmuştur. Fabrikalarda çalışan insanlar, fabrika çevrelerine
yerleşmişler, eski kırsal ve dağınık olan yerleşim biçimi yerini büyük şehirlere bırakmaya
başlamıştır. Üretimde makinaların kullanılması tüketim ve tüm yaşam alanlarında köklü
değişmelere neden olmuştur. Ortaya çıkan bu gelişmeler sonrasında, sanayi devrimiyle
birlikte köylerden kentlere göçler başlamış, seri üretimin bir sonucu olarak reklam önem
kazanmaya başlamıştır. Sanayi devriminin sonucunda üretim olanaklarının artmasının yanı
sıra ulaşım imkanlarının da artmasıyla beraber, üreticiler mallarını üretim yerlerinden
uzakta olan bölgelere de satmaya başlamışlar ve bu da ürünün tanınırlığını arttırmak
22
açısından reklam ihtiyacını ortaya çıkarmıştır. 1870’lerin Paris’inden yola çıkan afiş,
zamanla tüm dünyaya yayılarak önemli bir kitle iletişim aracı haline gelmiştir. Bu
dönemlerde Paris başta olmak üzere, Viyana, Berlin, ve Milano sokaklarında boy gösteren
afişler Avrupa sokaklarını adeta bir sanat galerisi haline getirmiştir. Bu gelişmelerin
modern reklamcılığın da başlangıcını oluşturduğu söylenebilmektedir (Merter, 2003).
Grafik tasarım ve reklam sektörlerinin gelişim süreçleri incelendiğinde; Avrupa’da afiş
tasarımı örneğinde olduğu gibi, sanatsal akımların, baskı tekniklerinin ve istihdam talepleri
doğrultusunda ortaya çıkan mesleki yönelimlerin her iki sektöre de yansımalarının olduğu
gözlenebilmektedir. Bu bağlamda, grafik tasarım ve reklamcılık arasında güçlü bir bağ
olduğu söylenebilmektedir.
Açıkhava reklamlarında ise bu ilişkinin sonuçlarını doğrudan ya da dolaylı yollardan
görmek mümkündür. Özellikle yirminci yüzyılın başında, Avrupa sanat ve tasarımını
yönlendiren modern sanat hareketlerinin, sergileme tasarımına ve dolaylı yoldan da
açıkhava reklamcılığına etkisi bilinmektedir. Örneğin, Bauhaus okulu profesörlerinden
olan Herbert Bayer’in De Stijl ilkelerini tasarıma uyarlayarak ürettiği çok amaçlı durak,
reklam panoları ve gazete bayisinin açıkhava reklamcılığına yeni bir boyut kazandırdığı
yorumunu yapmak mümkündür (Resim 4.6). Bu bilgiler ışığında, sanat akımları ve reklam
iletişim yolları arasında doğrudan bir bağlantının olduğunu söylemek mümkün olmaktadır.
Özdem ve Geçit’in (2013), “Postmodern Sanat Akımları ve Reklamlara Yansımaları” adlı
çalışmasında da belirttiği gibi; reklam ve sanat birbirleri ile son derece yakın ilişki
içerisindedir ve bu reklam-sanat ilişkisinin gelmiş geçmiş tüm sanat akımlarından izler
taşıdığını söylemek mümkündür. Günümüzde yaratılmakta olan reklamlar ise ağırlıklı
olarak 20. yy. sonrasında ortaya çıkan sanat akımlarından etkilenmektedir.
23
Resim 4.6: Herbert Bayer’in De Stijl etkisiyle tasarladığı gazete bayisi (1924)
Sanat ve reklam ilişkisinin bir diğer kaynağı ise özellikle basılı reklamlarda sık sık görülen
grafik tasarım ve reklam ilişkisidir. Bir sanat dalı olan grafik tasarım, neredeyse bütün
reklam ajanslarında kendisine yer bulmakta ve ajans bünyesinde birçok sanat
yönetmeninin üniversitelerin grafik tasarım, görsel sanatlar, görsel iletişim gibi
bölümlerinden mezun olduğu gözlenmektedir.
Günümüzde ise hala kullanılan bir mecra olmasına rağmen afişlerin, özellikle toplu taşıma
araçlarının ve otomobillerin yoğun olduğu şehirlerde, yerini çoğunlukla billboard gibi akan
trafikte de rahatlıkla reklam mesajını hedef kitleye ulaştırabilecek açıkhava mecralarına
bıraktığı görülmektedir.
4.2.3. Billboard’un doğuşu ve yükselişi
Endüstri devrimi ve makineleşmenin etkisiyle Amerika Birleşik Devletleri’nde yol kenarı
reklamları ilk başlarda yerel olarak görülmüştür. Boyanmış levhalar ya da duvar ve çitlere
yapıştırılan afişler, yoldan geçenlerin yakınlarda bulunan mağazalardan çeşitli ihtiyaçlarını
satın almalarını teşvik etmek amacıyla yer almıştır. 1835 yılında ise Amerikalı bir reklamcı
olan Jared Bell’in müşterilerine sirk ve tiyatro afişleri basmaya başlamasıyla New York’ta
büyük Amerikan poster formatı ortaya çıkmıştır (http://www.oaag.net/about/history.aspx).
1900 yılında ise Amerika’da billboard reklamlarında standart ölçülerin belirlenmesi, o
24
dönemlerde açıkhava mecra kullanımında büyük bir etki yaratmıştır. Aynı billboardun
ülkenin her ucuna uygulanabileceğini bilmek Palmolive, Kelloggs, Coca-Cola gibi dev
markaların billboardları pazarlama çalışmalarına dahil etmesine olanak tanımıştır
(http://www.oaaa.org/OutofHomeAdvertising/HistoryofOOH.aspx).
Bu
gelişmenin
açıkhava reklamcılığı için yeni bir sayfa olduğu söylenebilir.
Avrupa’da ise bu gelişmelerden kısa bir süre sonra Fransız tasarımcı, ressam ve yazar A.
M. Cassandre’nin, Dubonnet şarapları için yaptığı üç aşamalı fotomontajı (Resim 4.7)
Alain Weill “reklam dilinin doğuşu” olarak nitelendirmiştir (Weill, 2009).
Resim 4.7: Durağan görsellere hareket algısı kazandıran ilk poster serisi Dubo-Dubon-Dubonnet, 1932 (Afiş)
Cassandre’nin bu çalışmasında, günümüzde açıkhava afiş reklamlarında görülen tekrar ve
devamlılık özellikleri görülmektedir. Aynı zamanda bu dizi afiş, hızlı giden araçlar
tarafından okunmak üzere tasarlanmış ilk afiş olma özelliğini de taşımaktadır
(artfactory.com/graphic_designers/cassandre.htm)
ve
bu
bağlamda
işlevsel
olarak
günümüzdeki açıkhava reklamlarının ilk örneği olarak adlandırılabilir. Cassandre ise “hem
görüntü hem yazı ile ilk defa sinemasal bir sekans yaratarak, ortaya koyduğu yenilikle bu
tasarımın 20 yıldan fazla duvarlarda, billboardlarda ve sinema için reklam filmlerinde yer
almasını sağlamıştır.” (Bektaş, 1992: 100)
Cassandre gibi modern hareketleri kavrayarak çalışmalarına uyarlayan bir diğer sanatçı
olan Jean Carlu ise dönemin açıkhava reklamlarına yepyeni bir boyut katmıştır. 1937
yılında, UAM (Modern Sanatçılar Birliği) sergisinde şarap tüccarı Nicolas’nın içkisini
25
sergilediği önemli bir bölüm ayrılmıştır (Weill, 2009). Carlu, programlanmış elektrik
devrelerinin yönettiği ampullerle çalışan ışıklı grafiğini bu serginin yapıldığı binanın dış
cephesinde denemiştir (Resim 4.8). Bu çalışmanın ise açıkhavada devinen imgeler
yaratmaya yönelik ilk girişimlerden biri olduğunu söylemek mümkündür. Aynı zamanda
bu çalışma, günümüz açıkhava reklamlarına en yakın ilk örnek olarak kabul edilebilir.
Resim 4.8: Jean Carlu’nun Nicolas Şarapları için hazırladığı ışıklı grafik (1937)
Bektaş’ın (1992: 42) aktardığına göre Carlu; “Bir ürünün görsel tanıtımında, mühendis ve
ürün tasarımcılarının teknik başarılarının da yansıtılması gerektiğine inanmıştır. Carlu,
kentsel çevrede iletişimin etkisini araştırmak üzere, afişlerin önünden çeşitli uzaklıklardan
izleyiciler geçirerek, okunaklılığı ve bıraktığı etkiyi belgeleyen incelemeler de yapmıştır.”
Bu bilgilerin ışığında, 1900’lü yılların ilk yarısından itibaren açıkhava reklamlarında
okunurluk, dikkat çekme, farklılaşma, disiplinlerarası iş birliği gibi konuların öneminin
farkedildiği ve üzerine çalışmalar yapılageldiği söylenebilmektedir. Aynı zamanda,
açıkhava reklamlarının gücü, markaların yanı sıra birçok devlet tarafından da bilinmekte
ve bunun bir sonucu eğitim, sağlık, propaganda gibi olarak çeşitli alanlarda
kullanılmaktadır.
Açıkhava reklamlarının bu denli etkili olmasının sebeplerinden biri de büyük ebatlarının
getirdiği fark edilirliktir. Henry John Heinz’in New York’ta altı katlı bir bina satın alıp 44
26
ayak (1340 cm) boyunda bir salatalık logosu yerleştirmesi açıkhava reklamlarındaki
devasa boyut avantajını gözler önüne sermiştir (Weill, 2009) (Resim 4.9).
Resim 4.9: Heinz markasının bina üzerine reklam uygulaması
Türkiye’de ise reklamcılığın çok partili yaşama geçişle birlikte gelişmeye başladığını
söylemek mümkün olsa da, asıl atılımını 1980 sonrası ekonominin dışa açılmasıyla yaptığı
söylenebilmektedir. Ekonominin dışa açılması ile birlikte hem çokuluslu şirketlerin
Türkiye pazarına girmeleri sağlanmış hem de birçok reklam ajansı uluslararası ajanslarla
birleşmiştir. Bu çift yönlü gelişmenin sonucunda reklamcılık sektörünün ülkemizde büyük
bir yükselişe geçtiğini gözlemlemek mümkündür (Çakır, 1997). Bu dönemde ülkemizde de
yurtdışı örneklerine benzer şekilde bina yüzeylerinin boyanmasıyla elde edilen devasa
boyutlu açıkhava reklamlarının kullanıldığı ve uzun yıllar önemini koruduğu
gözlenmektedir.
Ülkemizde ve dünyada etkin bir reklam mecrası olarak bilinen açıkhava reklamları, ilk
olarak 1835’lerde Amerika’da kullanılmaya başlanmış, fakat Türkiye’de ilk billboard
reklamının ortaya çıkması 1985 yılını bulmuştur (Elden, 2013). Bu elli senelik gecikmeye
karşın günümüzde Türkiye’deki açıkhava reklamcılığı dünyayla sıkı bir rekabet halindedir
ve birçok yaratıcı kampanyaya ev sahibi olmaktadır.
27
4.2.4. Propaganda aracı olarak afiş
Bulunduğu dönemin koşullarına göre şekillenmekte olan afişlerin bir diğer kullanım amacı
ise propagandadır. Afişler, tarih boyunca sadece ürün veya hizmet tanıtmak ve satışları
arttırmak için değil, propaganda amacıyla da sık sık kullanılmıştır. Savaş dönemlerinde
orduya gönüllü asker sağlamak ya da halkı motive etmek amacıyla sık sık bir açıkhava
mecrası olan afişlere başvurulmuştur. Afiş tarihi göz önüne alındığında, en çok bilinen
askerliğe çağrı afişinin, Alfred Leete tarafından yaratılan “Your Country Needs YOU”
(Ülkenin SANA İhtiyacı Var) afişi olduğunu söylemek mümkündür. Aynı afişin Amerikan
uyarlaması ise illüstratör James Montgomery Flagg tarafından tasarlanmış, “I Want You
for U.S. Army, Nearest Recruiting Station” (Seni Amerikan ordusuna istiyorum, en yakın
askerlik şubesine) afişidir. “Sam Amca afişi olarak da bilinen bu afiş, afiş tarihinin en çok
sayıda basılmış afişidir” (Bektaş, 1992: 56) Benzer şekilde savaşa giren birçok ülkede
asker çağrısı ya da hazine bonosu alımını teşvik için sık sık afişlere başvurulmuştur.
Resim 4.10: ABD ve İngiltere’den orduya çağrı afişleri
28
4.3. Günümüz Açıkhava Reklamcılığı
Ülkemizde ve dünyada şehirleşme oranının artmasıyla beraber, özellikle büyük şehirlerde
yaşayan insanların iş, eğitim, sosyalleşme gibi ihtiyaçlarını karşılamak üzere ev dışında
geçirdikleri süre ile doğru orantılı olarak artmaktadır. Bu durum, açıkhava reklamlarının
maliyetinin televizyon reklamları gibi mecralara göre düşük olması, radyo reklamları gibi
frekans değiştirilerek reklamdan kaçılmasının mümkün olmaması, sabit bir yerde ya da
belirli bir güzergahta bulunduğu için verilmek istenen mesajın tekrar yoluyla
desteklenmesine olanak sağlaması gibi temel avantajlar sağlamaktadır. Bu durum,
açıkhava mecralarının reklamverenler tarafından tercih edilirliğinin artmasına sebep
olmaktadır.
Günümüzde ise bölünmüş medya kanalları, tüketici algısını ve reklamlara olan ilgiyi
azaltmakta ve reklamların fark edilebilirliğini azalmakta olduğu bilinmektedir. Bu yüzden
özellikle açıkhavada reklamların yaratıcılığı ve içeriği kadar hangi mecrada nerede hedef
kitleyle buluştuğu da önemli bir yer arz etmektedir. Çünkü hedef kitle çoğu zaman aynı
konumda sabit kalmamaktadır. Bu durumun farkında olan birçok marka uzun dönemli
alanlar satın almakta ve içerikten bağımsız olarak o mekanın vereceği algının (prestij,
popülerlik, vb.) markayla özdeşleşmesini sağlamaya çalışmaktadır. Örneğin; bir markanın,
şehrin prestijli mağazalarının ve modaevlerinin yer aldığı bir caddede uzun dönemli alanlar
satın alması, bu mağazalara ve modaevlerine gelen kişilerin hafızalarında o ortamla birlikte
hatırlanacak ve bu insanların hafızalarında prestij, popülerlik, moda gibi kelimelerle
birlikte yer alacaktır. Bu nedenle reklamverenler, reklam yaratıcıları ve satın alma
uzmanları kadar şehir ve bölge planlamacıları da açıkhava reklam mecraları konusunda
etkili bir rol oynamaktadır. New York Times Meydanı (ABD) ve Londra Piccadilly
Sirki’nde (İngiltere) olduğu gibi şehrin rağbet gören ya da rağbet görmesi planlanan
bölgelerinde belirlenen reklam alanlarının tasarlanması da etkili bir açıkhava reklamcılığı
için önem arz etmektedir (Wilson ve Till, 2011) (Resim 4.11).
29
Resim 4.11: Times Meydanı
Çeşitli tekniklerle, birçok farklı alanda uygulanabiliyor olmasının sonucu olarak, açıkhava
reklamlarının disiplinlerarası ortak bir çalışmanın ve planlamanın ürünü olduğunu
söylemek mümkündür. Daha önce de değinildiği gibi, açıkhava reklamları, reklamcıların,
reklamverenlerin,
şehir
ve
bölge
tasarımcılarının,
mimarların,
mühendislerin,
psikologların, akademisyenlerin, ölçme ve araştırma firmalarının, satın alma uzmanlarının,
açıkhava reklam pazarlama ve satış şirketlerinin ve ortaya çıkan ihtiyaçlara göre daha
birçok disiplinin ortak çalışmasıyla ortaya çıkan bir reklam mecrasıdır.
Her ne kadar açıkhava reklamları öncelikli olarak billboard reklamlarını akıllara getiriyor
olsa da, açıkhava mecraları billboardlarla sınırlı olduğunu söylemek günümüzde yeterli bir
yaklaşım değildir. Yapılan bir araştırmanın sonuçlarına göre “açıkhava reklamlarının
%65’ini billboardlar oluştururken, transit (havaalanları, otobüsler, tırlar, tren, taksi, vb.)
%17, sinema %10, şehir mobilyaları (otobüs bankları ve durakları, kiosklar, bisiklet
yüzeyleri, kaldırımlar, vb.) %6 ve alternatif açıkhava mecraları %2 oranına yükselmiştir”
(Taylor, 2010). Şehir hayatının bir getirisi olan dış mekanda bulunma eylemi sebebiyle bu
mecralara neredeyse her gün rastlamak mümkündür. Elden’in (2013) Reklam ve
Reklamcılık adlı kitabında tanımladığı gibi; billboardlar, afişler, döviz ve pankartlar, ışıklı
ilanlar, totemler, mega boardlar, duvar ve çatı reklamları, durak reklamları, iç ve dış
mekanlarda kullanılan yer grafikleri, cam grafikleri, eskavizyonlar ve home boardlar en sık
görülen açıkhava mecralarıdır. Hatta ülkemizde sık görülmese bile yurtdışı örneklerinde
30
uçaklar, zeplinler ve balonlar da açıkhava reklamlarının önemli birer mecrası olarak
karşımıza çıkmaktadır. Şehrin üzerinde bir reklam ile tur atmak, uçaklara önemli olayları
tasarlamak gibi (olimpiyatlar, yıl dönümleri) karşımıza çıkmaktadır.
Açıkhava reklamlarının, televizyon ve internet gibi güçlü reklam mecraları ile bir arada
kullanıldığında reklam kampanyasının etkisini arttırdığı bilinmektedir. Aynı zamanda
reklamın temel hedeflerinden biri olan; hatırlatma görevini gün içinde tekrarla yerine
getirmesine olanak sağladığı gözlenmektedir. Nelson ve Sykes (2013) da açıkhava
reklamlarının diğer mecralarla birlikte kullanıldığındaki ilk hedefini tüketicinin hafızasına
ulaşarak, daha önce verilen mesajı hatırlatmak olarak tanımlayarak, açıkhava
reklamlarında hatırlatıcılığın önemini vurgulamaktadır. Bunun yanı sıra, Sutherland’in
(1993) de belirttiği gibi reklamlar tekrar sayesinde kısa vadede küçük farkındalıklar yaratsa
bile bu uzun vadede markalar arasında büyük farklara dönüşmektedir.
Diğer yandan, günümüzde mobil iletişim araçlarının hayatımızın ayrılamaz bir parçası
haline gelmesinin açıkhava reklam içeriğine de yansıdığı görülmektedir. Açıkhava
ortamlarını; karekod kullanımı, hashtag kullanımı, mikro-siteler gibi harici içerik
entegrasyonuyla açıkhava reklam mecralarını yönlendirici ve destekleyici bir mecra olarak
da kullanmak mümkündür. Yıldız’ın (2006: 1) da belirttiği gibi “Açıkhava reklamlarının
tüketiciyle direkt temas kurması ve gözden kaçmayacağı özelliği dikkate alındığında farklı
ve
yeni
uygulamalarla beslenerek iyi
fikirlerle de desteklenerek kullanılması
gerekmektedir”. Bu sebeple reklam yaratıcılarının, yenilikler yakalayarak sürekli bir
öncekine alternatif yeni ürünler ve mecralar ortaya koyma çabası içerisinde olduğu
söylenebilmektedir. Bu çabanın yansımaları da sürekli artan mecra sayısı ve ortaya çıkan
yaratıcı reklam kampanyaları olarak gözlenmektedir.
Reklamcılar, düşük maliyetli ve hedeflenen kitleye ulaşabilen mecra arayışları sonucu
günümüzde sık sık alternatif medya araçlarını kullanmaktadırlar (Kotler ve Armstrong,
2010). Bu sebeple bugün reklam, umumi tuvalet aynalarından kapılarının iç yüzeylerine,
otobüs tutacaklarından taksi yüzeylerine, restoranlarda önümüze konulan amerikan
servislerinden ıslak mendil ambalajlarına kadar potansiyel hedef kitlenin günlük yaşantısı
ile iç içe bulunma çabası içindedir. Hatta üç boyutlu haritalama (3d mapping) sayesinde
Galata Kulesi, Haydarpaşa Garı gibi tarihi ve kültürel değeri olan bina yüzeyleri de birer
açıkhava mecrasına dönüşmüş durumdadır (Resim 4.12). Bu tür uygulamalar, reklamları
daha dikkat çekici ve merak uyandırıcı hale getirmektedir.
31
Resim 4.12: İstiklal Caddesi’nde yapılmış 3D mapping örneği
Geleneksel açıkhava mecralarının yanı sıra, son yıllarda teknik olanakların artması ve yeni
medyanın geleneksel reklam mecralarıyla bütünleşmeye başlamasının bir getirisi olarak
birçok yeni açıkhava mecrası da görülmeye başlanmaktadır. Teknolojik gelişmelerin ve
değişimin, internet kullanımı ve mobil teknolojilerin de hızla gelişmesiyle birlikte günlük
hayatın vazgeçilemez bir parçası olduğunu söylemek mümkündür. Bu bütünleşmenin,
algımızı ve iletişim şekillerimizi etkilemekte, hatta bazı durumlarda şekillendirebilmekte
olduğu bilinmektedir. Teknolojinin hızla geliştiği ve insan yaşamıyla bütünleştiği
günümüzde, ürünler üzerindeki logolardan sokaklardaki billboardlara kadar, gün içinde
birçok mecrada yoğun bir reklam trafiğinin olduğu söylenebilmektedir. Bozkurt’a
(2013:192) göre bu durumun sonucunda “algıda kayıtsızlık” denen, verilen mesajların
otomatik olarak zihin tarafından algılanmasını engelleyen, sadece birinci dereceden öneme
sahip mesajların algılandığı durum oluşmaktadır. Bu gelişmelerin ortaya çıkardığı bir
sonuç olarak, açıkhava reklamcılığının da değişip gelişerek günümüzün koşullarına adapte
olmaya başlamıştır.
Açıkhava reklam ortamları, bahsi geçen alternatif mecra uygulamaları için elverişli bir
ortam sunmaktadır. Türkiye’de açıkhava reklam algısı ve eğilimini araştırmak üzere 15-50
yaş arasında 3451 kişi ile bire bir görüşme yapan Impacto Açıkhava Etki Araştırması’nın
sonuçlarına göre; en dikkat çeken reklamlar % 37 oranla açıkhava reklamlarıdır.
Televizyon reklamlarının dikkat çekme oranı ise bu araştırmaya göre %31’dir. Aynı
araştırmaya göre açıkhava reklamlarını “Merak uyandırıcı” bulanların oranı hem açıkhava
hem de televizyon için %35 seviyesindedir. Gazete reklamlarını daha bilgilendirici bulan
katılımcıların %33’ü açıkhava, %36’sı ise televizyon reklamlarını bilgilendirici
bulmaktadır” (stroer.com.tr/arastirma/impacto/acik-hava-mecra-algisi).
32
Reklamların açıkhava mecralarında daha fazla fark edilme ve etkili olma çabalarının bu
gelişmelerin başlangıç noktasını oluşturmakta olduğu söylenebilmektedir. Reklamlar
arasında daha fazla fark edilme ve etkili olma çabalarının bir getirisi olarak, çeşitli
disiplinlerarası çalışmaların sonucunda project mapping, dijital billboardlar, etkileşimli
tasarımlar gibi yeni mecra ve uygulamaların ortaya çıktığı ve her geçen gün bir yenisinin
daha eklendiği görülmektedir. Yeni mecraların açıkhava reklamları tanımını gittikçe
genişletmesinden dolayı açıkhava mecraları günümüzde sıklıkla out of home (ev dışı)
reklam olarak telaffuz edilmeye başlanmıştır (Faulconbridge, 2010). Bu değişimin temel
sebebi; açıkhava reklamcılığının sayısız mecrayı içerisinde barındırmasıdır. Teknik
olanakların hızla artması ve açıkhava ortamlarında fark edilme rekabetinin artması bu
açıkhava reklam mecralarını aşağıdaki gibi sıralamak ve açıklamak mümkündür:

Billboardlar

Raketler

Afişler

Duvar ve çatı reklamları

İç ve dış mekanlarda kullanılan yer grafikleri

Cam grafikleri

Eskavizyonlar

Araç giydirme (Transit reklam ortamları)

Köprü alınlıkları

Metro

Alternatif mecralar
4.3.1. Billboardlar
En bilinen ve yaygın açıkhava mecralarından biri olan billboardlar, ülkemizde çoğunlukla
350x200 cm. ebatlarındaki panolar üzerinden reklam mesajını tüketiciye iletmeyi
hedefleyen ortamlardır. Günümüzde bütünleşik aydınlatma ünitesi ve/veya cam ön yüze
sahip billboardların yanı sıra orta refüjlerde yer alan, çift taraflı sergileme alanı sunan
billboardlar da özellikle trafiğin yoğun olduğu büyük şehirlerde görülmektedir (Resim
4.13).
33
Resim 4.13: Refüjde konumlandırılmış billboard örneği
Afişlerin art arda asılması yöntemini çağrıştırır şekilde yan yana yer alan billboard
üniteleri de mevcuttur. Bu üniteler ayrı ayrı reklam kampanyaları için kullanılabileceği
gibi, aynı kampanyaya ait farklı görseller için, aynı kampanya görselinin tekrarlanması
için, aynı kampanyaya ait parçalar halinde dev bir görsel için ya da bir yanındaki billboard
ile anlam ilişkisi kurmak için kullanabileceği de bilinmektedir (Resim 4.14).
34
Resim 4.14: Yan yana yer alan billboard üniteleri
Bunların yanı sıra daha büyük boyutlara sahip olan Megaboardlar; her açıdan ve uzaklıktan
görülmeyi hedefleyen ve genellikle şehir dışı yollarda tercih edilen kuleboardlar da
billboardlarla aynı prensiple reklam mesajını tüketiciye iletmeyi hedefleyen ortamlardan
biridir.
4.3.2. Raketler
CLP (city light poster) olarak da bilinen raketleri durak raketleri, raketler ve silindir kuleler
olarak üç bölümde incelemek mümkündür. Durak raketleri, otobüs gibi toplu taşıma
araçlarının duraklarında yer alan reklam üniteleri olarak tanımlanabilmektedir. Yayalar,
toplu taşıma kullanıcıları ve otomobil sürücülerini hedefleyen bu üniteler ülkemizde 115
cm. x 172 cm. görünen alan sağlamaktadır. Raketler ise ana arterlerde yer almakta, göz
hizasında bulunmaları sebebiyle yaya ve sürücüleri hedeflemektedir. Silindir kuleler ise
şehir meydanları ve kavşaklar gibi alanlarda konumlanmakta, bazıları 360 derece
dönebilme özelliğine sahip olan, büyük ebatlarıyla dikkat çeken ve birçok açıdan
35
görülebilme özelliğine sahip olan reklam üniteleridir. Durak raketleri, raketler ve silindir
kuleler aydınlatma ünitesine sahiplerdir (Resim: 4.15).
Resim 4.15: Durak raketi örneği
4.3.3. Afişler
İç ya da dış mekanlarda kullanılabilmektedir. Reklam afişleri, kültürel afişler (tiyatro,
festival, konser, vb.) ve sosyal afişler (sağlık, siyasi, vb.) olarak üç ana bölümde
incelenebilmektedirler (Becer, 1999). Göz seviyesinde yer alırlar (Resim 4.16).
36
Resim 4.16: Avrupa sokaklarından etkinlik afişi örneği
Afişler kolay uygulanabilir olmaları, düşük maliyetleri, özellikle yayalara hitap etmeleri ve
yüksek okunurluk seviyelerinin bir sonucu olarak daha fazla metin okunurluğu sağlamakta;
bu sebeple sık sık tercih edilen açıkhava mecralarından biri olarak geçmişten günümüze
etkinliğini korumaktadır.
4.3.4. Duvar ve çatı reklamları
Geçmişi oldukça eskiye dayanan duvar ve çatı reklamları, apartman cepheleri ve çatılar
gibi alanlara uygulanmaktadır (Resim 4.17). Çoğunlukla boyama yoluyla yapılsa da son
yıllarda farklı tekniklere de yer verilmeye başlanmış reklam mecralarıdır.
37
Resim 4.17: Duvar reklamı örneği
Devasa boyutları ve uzun süre kalıcı olmaları sebebiyle tercih edilmektedir. Özellikle aynı
güzergahı kullanan toplu taşıma araçlarının yolcuları ve otomobiller için bu reklamlar,
hatırlatıcı etkisi sebebiyle tercih edilmekte olan açıkhava mecralarından biri haline
gelmiştir. Genellikle uzun süreli kiralandıkları için duvar ve çatı reklamlarının zaman
zaman sergilendiği mekanla da özdeşleştiği söylenebilmektedir.
4.3.5. Cam grafikleri
Duvar reklamları ile benzerlik gösteren bu açıkhava reklamı türü binaların cam
yüzeylerinin cam grafiği folyosu ile giydirilerek bir reklam alanı olarak kullanılması
esasına dayanmaktadır. Cam yüzeyli binaların hızla artması sebebiyle örneklerini daha çok
görmeye başladığımız bu açıkhava reklam mecrası, ülkemizde çoğunlukla kurumsal
şirketler tarafından tercih edilmekte ve bina yüzeylerine uygulanmaktadır (Resim 4.18).
38
Resim 4.18: Cam grafiği uygulaması
4.3.6. Eskavizyonlar (Hareketli grafik içeren billboardlar)
Billboardlar ile benzer özellikler gösteren, ancak hareketli reklam görsellerini hedef kitleye
sunan ekranlardır. Hareketli olması ve özellikle gece saatlerinde dikkat çeken parlak ekranı
sayesinde tercih edilen açık hava reklam mecralarından biridir (Resim 4.19). Günümüzde
artan talep üzerine sayılarının git gide artması, eskavizyon reklamlarının günden güne daha
çok tercih edilen bir reklam mecrası haline gelmesini sağlamıştır. Sıklıkla trafik ışıklarının
bulunduğu kavşaklarda yer alan eskavizyonlar, ışıklı ve hareketli olmaları sebebiyle dikkat
çekicilik unsuru yüksek açık hava mecralarından biri olarak kendine yer bulmaktadır.
39
Resim 4.19: Etkileşimli eskavizyon örneği
4.3.7. Transit reklam ortamları
Metro, taksi, otobüs, tramvay gibi taşıtların iç ya da dış bölümlerini kapsayan reklam
mecralarıdır. Dış mekan giydirmelerinde, hareket halinde olmaları sebebiyle diğer
açıkhava mecralarından ayrılmaktadırlar (Resim 4.20). İç mekan uygulamalarında ise
güzergah seçimi yapılabilmesi sebebiyle istenen hedef kitleye reklam mesajının ulaştırılma
olasılığını arttırmaktadır. Hareketli reklam araçları da transit reklam ortamlarına dahil
edilmektedir.
40
Resim 4.20: Otobüs üzerine kaplanmış transit açıkhava reklam örneği
4.3.8. Köprü alınlıkları
Köprü ve üstgeçitlerin alınlarının reklam mecrası olarak kullanılmasıdır. Otomobil
sürücüleri, yayalar ve toplu taşıma araçlarında yolculuk eden kişileri hedef almaktadır
(Resim 4.21).
41
Resim 4.21: Köprü alınlığı reklam uygulaması
Özellikle trafiğin yoğun olduğu saatlerde araçların ve yolcuların, yaya üstgeçitlerinin
alınlıklarına uygulandıklarında ise hem yayaların hem de araçlardaki sürücü ve yolcuların
dikkatini çekmekte olan köprü alınlığı reklamları günümüzde özellikle büyük şehirlerde
kendine yer bulmaktadır. Ebatları değişkenlik gösterebildiği için, tasarım sürecinde görsel
ağırlık ve okunurluk konularına önem gösterilmesi gerekmektedir.
4.3.9. Metro
Metro durakları, araç yüzeyi, vagonlarda yer alan posterler ve ekranların reklam mecrası
olarak kullanılması esasına dayanmaktadır. Toplu taşıma kullanan birçok kişinin buluştuğu
bir ortam olması sebebiyle tercih edilmektedir.
42
Resim 4.22: İstanbul metrosundan reklam uygulamaları
Yukarıda bahsedilen açık hava mecralarının yanı sıra birçok alternatif mecra da
bulunmaktadır. Metro istasyonunda ve metro içerisinde geçirilen süre göz önünde
bulundurulduğunda bu tür reklamların incelenme süresinin uzun olması sebebiyle tercih
edildiği bilinmektedir.
4.3.10. Alternatif açıkhava reklam mecraları
Klasik açıkhava mecralarının yanı sıra reklam trafiğinin ve rekabetin artmasıyla birlikte
her geçen gün yeni bir açıkhava reklam mecrası ortaya çıkmaktadır. Taksilerin üstlerine
yerleştirilen ekranlar, kaldırımlara yapıştırılan etiketler, şehir mobilyaları, kiosklar ve
kamusal alanda yer alan birçok alan mecra olarak karşımıza çıkabilmektedir. Bu bağlamda
sayısız yaratıcı örnekle karşılaşmak mümkündür. Hatta birkaç mecranın iç içe geçerek
karma bir reklam kampanyası haline geldiği örnekleri de sıklıkla görmek mümkündür.
Bunlara entegre kampanya tanımı yapılmaktadır.
43
Entegre kampanyalar, birden fazla mecranın iç içe geçerek oluşturduğu reklam
kampanyaları olarak tanımlanabilmektedir. Örneğin entegre kampanyalar kategorisinde
2015 senesi Kristal Elma ödülünü alan, Manajans/JWT yapımı “Axe Black Sessiz Vitrin”,
açıkhava reklam kampanyası ayağı olan entegre reklam kampanyalarına başarılı bir örnek
olarak gösterilebilmektedir. Ajansa verilen briefe göre; gösteriş sevmeyen erkekler için
yaratılan Axe Black adlı deodorantın tanıtılması için İstanbul gibi Türkiye’nin en gürültülü
şehirlerinden birinde insanları sessizliğe davet eden bir kampanya için şehrin en işlek
caddelerinden birinde bulunan bir binayı sahne/vitrine dönüştüren kampanya, binayı ses
geçirmez camlarla izole etmektedir (Resim 4.14).
Resim 4.23. Axe Black Sessiz Vitrin kampanyası için tasarlanmış vitrin uygulaması
Hedef kitle tarafından sevilen müzisyenlerin davet edildiği ve hayranlarına duyurulduğu bu
organizasyonda sokaktan geçen kişiler de sevdikleri müzisyenlerin canlı performansını
görürken, ses geçirmeyen camlar sebebiyle seslerini duyamamaktadır. Bu alanda erişimi
olan Axe Black Wifi ağına bağlanan kişiler ise bağlantı yoluyla sahnedeki grupların
müziklerini dinleyebilmekte; ancak karşılığında telefonlarındaki tüm sosyal ağlara erişim
konser süresince kesilmektedir. Böylece bu konseri izlemenin bedeli, konser boyunca
sosyal medyada sessiz kalmak olmaktadır. Mecra açıkhava ve mobil mecra bileşenini etkili
bir şekilde kullanırken, konser sonrasında Türkiye’nin en çok tweetlenen açıkhava projesi
olarak Türk reklam tarihine geçmiş ve toplamda 6 milyondan fazla insana ulaşmıştır. Aynı
44
zamanda kampanya boyunca Axe Black adlı ürün, Axe markasının en çok satan ürünü
olmuştur.
45
5. ETKİLEŞİMLİ TASARIM
5.1. Etkileşimli Tasarım Nedir?
Yaratıcı sektörlerde yeni iş tanımlarının sık sık ortaya çıkması alışılagelmiş durumlardan
biri haline gelmiştir. Arayüz tasarımcısı, görsel iletişim tasarımcısı, uygulama geliştiricisi,
sosyal medya uzmanı gibi meslekler henüz yakın geçmişte bile tanımlanmıyorken,
günümüzde kısa zaman içinde tanımlanabilir ve kendine yer edinir hale geldiği
görülmektedir. Tanımlar, ortamlar, iletişim yolları ve teknolojinin günlük yaşantıya olan
yansımaları her geçen gün değişirken, mesleklerin ve mecraların da bu değişime ayak
uydurması kaçınılmazdır. Bu bilgiler ışığında; yaratıcı sektörlerde tanım yapmanın
zorlaştığı, varolan tanımların da içeriğinin sürekli değişip geliştiğini söylemek
mümkündür. Etkileşimli tasarım kavramı da bu değişimin içerisinde yer almakta olan,
disiplinlerarası alanlardan biridir.
Başlangıcının yakın geçmişe dayanıyor olması sebebiyle etkileşimli tasarımın tanımı
konusunda özellikle ülkemizde henüz bir fikir birliğine ve ortak terminolojiye varılamamış
olsa da konu ile ilgili yayınlarda çeşitli tanımlara yer verilmiştir, ancak teknolojinin her
geçen gün değişmesi ile birlikte etkileşimli tasarım da bu gelişmelerle doğru orantılı olarak
değişmekte, gelişmekte ve yön değiştirmektedir. Bu nedenle, “etkileşimli tasarım”
kavramına açıklık getirmeden önce; iletişim ve etkileşim kavramlarına açıklık getirmek,
etkileşimli tasarım kavramının temelini oluşturacağı için konuyu daha anlaşılır kılmakta
olduğu söylenebilmektedir.
Etkileşimli tasarım sürecinde özellikle görsel iletişim ve görsel algı süreçlerinin büyük bir
rol oynadığı bilinmektedir. Bu sebeple görsel bir dilin oluşturulması, başarılı bir etkileşimli
tasarım süreci için gerçekleştirilmesi gereken temel koşullardan biridir. Uçar (2014), görsel
iletişim kurmak için oluşturulan dilin; sibernetik, semiyotik, semantik gibi dilbilim
dallarının yanı sıra; estetik ve kültür tarihi gibi insan bilimlerinden ve bu bilimlerin alt
dalları vasıtası ile edinilen bilimsel verilerden faydalanıldığını belirtmiştir. Bu bilgiler
ışığında, etkileşimli tasarımın başta iletişim olmak üzere birçok bilim ve sanat dalından
beslenerek ortaya çıktığı sonucunu çıkarmak mümkündür.
46
5.2. İletişim ve Etkileşim
Günümüzde teknoloji ve internetin, insanların ve kurumların günlük yaşantılarıyla iç içe
geçmiş olduğunu söylemek mümkün olmaktadır. Bu iç içelik durumunun, geleneksel
iletişim yollarını da değiştirdiği söylenebilmektedir. Fiske (2003) iletişimi; yüz yüze
konuşma, bilgi yayma, kıyafet seçimi, saç biçimi, televizyon gibi yolları kapsayan bir
insan etkinliği olarak tanımlamış ve bu yolların sonsuz sayıda çoğaltılabileceğini
eklemiştir. Etkileşim ise, insanlar ve kurumlar arasında direkt olarak, uzaklık ve zaman
kavramlarından bağımsız şekilde kurulan iletişim (Blattberg ve Deighton, 1991),
kullanıcının
verilen
mesajları
kontrol
edebilme
yetisi
(Steuer,
1992)
olarak
tanımlanabilmektedir. Etkileşim birden fazla kişi arasında olabileceği gibi, objeler ya da
yazılımlar ile de sağlanabilmektedir. Grudin (1990), etkileşim tarihinin bilgisayarların
gelişimi ile paralel bir eksende geliştiğini, bilgisayarlar kişisel yaşantının içerisine daha
çok girip günlük hayatla bütünleştikçe, benzer şekilde etkileşimin de insanların günlük
yaşantısının bir parçası haline geleceğini öngörmüştür.
Etkileşimin kullanıcılar üzerindeki olumlu ve olumsuz etkileri üzerine yapılmış çalışmalar
ve çeşitli tartışmalar bulunmaktadır. Etkileşim ve etkileşimin kullanıcılar üzerinde etkileri
üzerine yapılmış ilk çalışmalar incelendiği takdirde; bazı araştırmacıların etkileşimin
kullanıcılar ve reklam etkinliği üzerinde olumlu etkileri olduğunu savunurken (Cho ve
Leckenby, 1997; Wu, 2005), bazı araştırmacıların etkileşimin kullanıcı ve reklam etkinliği
üzerinde kayda değer bir etkisinin olmadığını (Shankar vd., 2000), bazı araştırmacılar ise
etkileşimin kullanıcılar ve reklamların etkinliği üzerinde olumsuz etki yapabileceğini
(Bezjian-Avery vd., 1998) iddia ettikleri görülmektedir. Bu yorumların ışığında;
etkileşimin, reklamların etkinliği üzerine olan etkisi üzerine yapılmış çalışmalarda
araştırmacıların bir fikir birliğine varamamış olduğunu söylemek mümkündür. Ancak diğer
yandan, etkileşimin reklamların etkinliği üzerine olan etkileri konusunda yapılmış güncel
çalışmalar incelendiğinde; olumsuz ve çekimser görüşlerin yerini olumlu görüşlere
(Barfield, 2004; Rehman ve Vaish, 2013; Sadooghi-Alvandi ve Kharrati-Kopaei, 2014)
bırakmaya başladığını söylenebilmektedir. Bu değişim üzerinde etkili olduğu düşünülen
birçok faktör olduğunu söylemek mümkündür. Etkinlik ölçüm olanaklarının gelişmesi,
hedef kitlenin kullanım alışkanlıklarının değişmesi, etkileşim tasarım konusundaki bilgi ve
47
birikimin artması, dijitalleşme ile insanların bilgisayar ve akıllı telefonlar yoluyla
etkileşimli ortamlara aşinalık kazanması bu faktörlerden birkaçı olarak sıralanabilmektedir.
Etkileşim tasarımı ya da etkileşimli tasarım ise, karşılıklı iletişim kuracak şekilde, anlamlı
deneyimler yaratma süreci olarak tanımlanabilir. Cho ve Leckenby’a (1997) göre iletişim;
1. Kullanıcı-makine etkileşimi
2. Kullanıcı-kullanıcı etkileşimi
3. Kullanıcı-mesaj etkileşimi
olarak 3 ana başlık altında incelenmiştir.
İnternet ve yeni medya araçlarının günümüzde git gide daha yaygın olarak kullanılmakta
olan iletişim mecraları haline gelmesiyle birlikte, markaların da bu yeni iletişim aracından
faydalanarak hedef kitleleri ile daha iyi bir iletişim kurma çabası içinde olduğu
söylenebilmektedir. 1990’lı yıllardan itibaren teknoloji ve reklam iç içeliği gözle görülür
hale gelmiş, yeni mecralar ve yeni yaklaşımlar kendine yer edinmeye başlamıştır. Bir
başka deyişle, “Klasik reklam anlayışı, yerini “çağdaş”, “çekici” daha eğlendiren, “ daha
ikna edici”, “daha etkili” bir reklam anlayışına bırakmıştır” (Küçükerdoğan, 2009:10). Bu
tür reklamlar ayrıca tüketiciye olayın içine girme (deneyimleme), görüş belirtme, kontrol
ve karşılaştırma imkanı da vermektedir. Bu anlayışın çıkış noktalarından biri de hedef kitle
ile bire bir iletişim kurmak ve tüketicinin maruz kaldığı reklam trafiği içerisinden
sıyrılarak, tüketici zihninde yer etmektir. Reklam körlüğü (ad avoidance) olarak da
adlandırılabilecek bu durumu azaltmanın mümkün olduğu görülmektedir. Blessie ve JuPak (1998), reklam körlüğünü azaltmanın, reklam uygulamasına multimedya ve etkileşimli
tasarım öğeleri ekleyerek mümkün olabileceği, bu sayede reklamın hem eğlendirip hem
marka, ürün ya da hizmet hakkında bilgi verebileceğini belirtmiştir. Bu eğilim tüketicileri
koruma konseptini de içinde barındırdığından, reklamın daha inanılır olması ve markaya
olan güvenilirliğin artması gibi etkileri de bulunmaktadır.
5.3. Etkileşimli Tasarım ve Reklam İlişkisi
Her geçen gün bilgisayarları diğer cihazlarla daha fazla bütünleşmiş halde gördüğümüz ve
geleneksel anlamdaki bilgisayar ve insan ilişkisinin yerini yavaş yavaş bütünleşik bir
bilgisayar insan ilişkisine bıraktığını gözlemlediğimizi söylemek mümkündür (Dourish,
2004).
Günümüzde, tablet bilgisayarlardan akıllı telefonlara, mikrodalga fırınlardan
48
etkileşimli televizyonlara, bilet kiosklarından atm’lere kadar birçok alanda bilgisayarların
varlığını çağımız günlük yaşantısından ayrı düşünmek mümkün olmamaktadır. Bu
gelişmeler göz önüne alındığında, bilgisayarla iç içe bir hayatın günümüz insanının günlük
yaşamının inkar edilemez bir parçası haline geldiğini söylemek mümkündür. Bir önceki
kuşağın bilim kurgu filmlerinde izlediği ve hayalini kurduğu dünya, günümüzün gerçeği
haline gelmiştir. Dokunmatik ekran teknolojisinin günlük hayatın bir parçası haline
gelmesi bile günümüzden on yıl öncesinde olmayan yeni alışkanlıklar katmıştır. Bunun bir
sonucu olarak da “etkileşimli tasarım” tanımının içeriği günden güne değişmektedir.
Etkileşimli tasarım kavramı da kullanıcı-masaüstü bilgisayar ortamı ilişkisini aşarak
sokaktaki hayatla iç içe olmaya başlanmış, bu doğrultuda çalışmalar ve ürünler ortaya
konmaya başlanmıştır.
Teknolojinin gelişmesi ve reklam sektörüne entegre olmaya başlaması ile birlikte
geleneksel iletişim modellerinin de değişmeye başladığı söylenebilir. Eskiden tek yönlü
olarak gerçekleşen iletişim (marka, ajans, mecra, tüketici), yerini karşılıklı iletişimi esas
alan bir yaklaşıma bırakmıştır. Bu sayede tüketici ve marka arasındaki mesafe de
kaybolmuş ve tüketici markaya sosyal mecralar aracılığıyla anında tepki verebilirken, yine
aynı şekilde markadan bir geri bildirim alabilmesi de mümkün kılınmaktadır. Bu durum,
markaların
yeni
medya
araçlarını
kullanmak
için gönüllü olarak girişimlerde
bulunmalarına ve reklamların etkinliği konusunda somut verilere ulaşmak istemelerine
sebep olmuştur. Rehman ve Vaish (2013)’in de belirttiği gibi, bir reklamın etkili
olabilmesi, öncelikli olarak, mesaj ve bu mesajın ne şekilde verildiği şeklinde iki temel
değişkene bağlıdır. Diğer yandan Sasser ve Koslow (2008) ise bir reklamın etkili
olabilmesi için değişik ve yaratıcı olması gerektiğini öne sürmüş ve reklam uygulama yolu
ve seçilen mecranın yaratıcı reklam yaratma sürecinin temel unsurlarından biri olduğunu
öne sürmüştür.
Reklam, bir ürünü ya da hizmeti benzerlerinden veya alternatiflerinden ayırarak öne
çıkarmayı ve bu sayede tercih edilirliğini arttırmayı hedefleyen bir mekanizma olması
sebebiyle; görsel tasarım, teknoloji ve medyanın yardımına başvurmak durumundadır.
Değişim ise, reklamcılık gibi yaratıcı endüstrilerde kaçınılmaz olan faktörlerden biridir.
Her sene birçok reklam kampanyası, hedef kitlesine nüfuz edemeden unutulup giderken,
bazı reklam kampanyaları ise uzun yıllar boyunca hafızalarda yer ederek; marka, ürün ya
da hizmetle bütünleşmekte ve başarıyla hedef kitleye arzu edilen reklam mesajını
iletmektedir. Günümüzde reklam alanında değişimin temelinde ise yaratıcılık her zaman
49
olduğundan daha önemli hale gelmiştir. Bu durumun bir sonucu olarak da reklamverenler
ve reklamcılar hiç olmadığı kadar yapılmayanı yapma ve bilinenlerin dışına çıkma
eğilimindedirler. Bu yüzden reklam uygulamalarında yeni yöntem ve mecra kullanımları
her geçen gün artmakta, kitle iletişim yerini bire bir iletişim ve deneyime dayanan bir
iletişim yoluna bırakmaktadır. Etkileşimin ise, “eski” kitle iletişim yolları ve dijital
temellere dayanan “yeni medya” ayrımında anahtar bir role sahip olduğu bilinmektedir
(Burnett ve Marshall 2003: 51).
Dikkat çekici olmak, günümüzün yaratıcı endüstrilerinde en çok hedeflenmekte olan
niteliklerden biri olarak görülmektedir; ancak diğer yandan tüketicinin de dikkati
azalmakta ve bu yüzden reklam yapımcılarının dikkat çekici olma çabası her geçen gün
zorlaşmaktadır. Dikkat, yaratıcı endüstrilerde kaynak kıtlığının bulunduğu bir kavram
haline gelmiştir. Her saniye yenisi eklenen bilgi ve mesaj havuzuna rağmen, insanların
zamanları ve dikkatleri sınırlıdır. Bunun bir sonucu olarak, reklamları etkin kılacak olan
dikkat, reklam denkleminin en önemli bileşeni haline gelmiş ve reklamcıları dikkat
pastasından daha büyük pay alabilmek için her geçen gün daha da zorlamaktadır. Meydana
gelen bu durum dikkat kıtlığı olarak tanımlanmış (Hartley ve Potts, 2013) ve hatta bazı
ekonomistler (Goldhaber, 1997; Davenport ve Beck, 2001) dikkat ekonomisi teorisiyle
tüketici dikkatini, günümüzde ekonomik bir değeri olan sosyal davranış olarak
nitelendirmiştir. Bu durumda tüketici dikkatinin bu denli değerli olduğu bir ortamda
reklam vasıtasıyla dikkat çekebilmek de her zaman olduğundan daha değerli hale gelmiş
ve bu, sektördeki reklam yaratıcılarını kendilerini tekrar etmeden yeni iletişim yolları
bulmaya itmiştir.
Hedef kitlenin dikkatini çekmek, reklamverenlerin en önemli önceliklerinden biridir. Bu
noktada, dikkat ve görsel algı gibi kavramlar önem kazanmaktadır. Gün içerisinde birçok
uyaran ve mesaja maruz kalan hedef kitlenin, tüm bu uyaran ve mesajları algılaması
mümkün değildir. Bu sebeple, bir reklamın başarılı olabilmesi için ilk adım hedef kitlenin
dikkat alanına girebilmeyi başarmaktır.
Hedef kitlenin dikkat alanına girebilmek için izlenmesi gereken yollardan biri görsel
tasarım elemanlarını etkili bir şekilde kullanmaktır. Yeni iletişim yolları bulmak,
çoğunlukla yaratıcı sektörlerin öncüsü olduğu bir eğilimdir. Bilinen mecraların
alışılagelmedik şekilde kullanılması ya da yeni teknolojilerin yaratıcı düşünce ve
üretkenlik ile yeni mecralar doğurması sıkça rastlanan yöntemlerdendir. Dikkat çekici
50
olmanın yolu günümüzde çoğunlukla yeni teknolojileri kullanmak ve gelişmelere hızlı bir
şekilde uyum göstererek farklılık yaratmaktan, bir başka deyişle yapılmamışı yapmaktan
geçmektedir. Yapılmamışı yapmak için de teknoloji ve reklam iş birliği kaçınılmaz hale
gelmiş ve teknoloji reklam araçlarından biri olmuştur. Teknoloji ise, sıklıkla “araç”
kelimesi ile eş anlamlı olarak gösterilmektedir. Paleotik çağlardaki doğrama araçlarından
günümüzdeki çok gelişmiş teleskoplara kadar teknoloji, sistematik bilgi ve sosyal
yapılaşma varolmaksızın yetenek, zanaat ya da sanata dönüşememektedir. Bu bilgi,
yapılaşma ve araçlar sayesinde istikrarlı ve dinamik bir gelişmeden söz etmek mümkündür.
Teknolojik değişimin dijital medya, bilgi ve iletişim teknolojilerine olan etkisi ise yaratıcı
endüstrilerin ekonomik ve kültürel dinamiklerini tetiklemektedir. Bu süreç, üretici kaynaklı
mesaj üretiminin yerini yavaş yavaş kullanıcı kaynaklı üretilen mesajlara bırakmasına ön
ayak olmuştur.
Kullanıcı kaynaklı içerik ve kullanıcı kaynaklı teknoloji üretimi, önemli kültürel ve
ekonomik hareketlerin arasında yer almaktadır (Jenkins, 2006; Bruns, 2008;). Bu hareketin
başlangıç noktası ise; tüketicinin varolan ya da henüz üretilmemiş ürünlerin tasarım,
geliştirme, üretim, pazarlama ve dağıtım sürecinde yer almaya başlaması olarak
açıklanabilmektedir (Banks, 2012). Bir başka deyişle üretim, firmalar ve tüketici tarafından
iş birliği içerisinde sağlanmakta, müşteri ve marka arasındaki mesafe hiç olmadığı kadar
yakınsamaktadır.
Tüketiciye yönelik elektronik ürünlerin gelişimi ve sosyal tabanlı yazılımların
gelişimlerinin ortak bir düzlemde ilerlemesi sonucunda bire bir iletişime verilmekte olan
değerde de günden güne bir artış eğilimi gözlenmektedir. Bu durum, medya üretim ve
dağıtımı konusunda konulmakta olan ekonomik bariyerleri de beraberinde yıkarak yeni bir
ticari medya yolu açmıştır. Bu yeni medya kanalının, tüketicilerin üretkenliğinden
faydalandığını söylemek mümkündür (Spurgeon, 2008). Bu sayede tüketicinin kendi
rızasıyla reklam ve pazarlama sürecine dahil olduğu gözlenmektedir. Tüketici, dahil
olduğu bu dijital platformun diline ve limitlerine hakim olma çabası içerisine girmiştir. Bu
durum,
tüketicinin dijital dünya ile olan ilişkisinin güçlenmesiyle birlikte, hem
kullanıcıların hem de markaların dijital okur-yazarlık ihtiyacını da beraberinde getirmiştir.
Dijital okur-yazarlık; bilişim sistemlerini ya da uygulamaları kullanabiliyor olmanın yanı
sıra, dijital teknolojileri anlamak, görsel, işitsel ve yazınsal materyalleri kullanarak iletişim
kurmak ve bu iletişimi mümkün kılabilmek için gerekli olan cihaz, yazılım, kodlama,
51
öğrenme sistemleri, görsel iletişim tasarımı gibi alanlara hakim olmak gerekmektedir. Bu
yüzden dijital okur-yazarlık, üretici (yazar, kodlayıcı, gönderen), tüketici (dinleyici,
okuyucu, alıcı) gruplarını bir arada barındıran geniş çaplı bir sosyal ağı kapsamaktadır
(Hartley ve Potts, 2013). Günümüzde ise teknolojinin günlük hayatla bütünleşmesinin bir
getirisi olarak dijital bir çağda doğmuş ve yetişmekte olan yeni bir nesil ve geçmişte
varolmayan yeni refleksler/alışkanlıklar ortaya çıkmaktadır. Örneğin, dokunmatik ekran
teknolojisinin, baş ve işaret parmaklarımızı bir noktadan iki farklı yöne hareket
ettirdiğimizde ekranda yer alan görüntüyü büyüteceği bilgisini beraberinde getirmesi, bu
gibi alışkanlıklardan biri olarak hayatımızda yer etmektedir. Bu tür yenilik ve alışkanlıklar
kısa süre içinde reklam kampanyaları içerisinde yerini almakta ve benimsenmektedir.
Örneğin 2015 senesinde yayınlanan ve daha geniş raf aralıklarını vurgulayan Bosch
buzdolabı reklamı incelendiğinde bahsi geçen büyütme refleksinin kullanılarak raf
aralıklarının genişletildiği görülmektedir (Resim 5.1).
Resim 5.1. Teknolojinin getirdiği yeni reflekslerin reklamlara yansıması
Reklam deneyiminde eğlence faktörü, göz ardı edilmemesi gereken reklam bileşenlerinden
biri olarak incelenebilmektedir. Eğlence kavramını reklam kampanyasının içerisine başarılı
şekilde yerleştirebilmenin ön koşulu, eğlence kavramının doğasını ve bileşenlerini iyi
analiz edebilmekte yatmaktadır. Ancak eğlence kavramının doğasını ve bileşenlerini iyi bir
şekilde analiz ettikten sonra iletişim tasarımcılarının bu kavramı etkili şekilde
kullanabilmeleri ve disiplinlerarası işbirliğine sunmaları mümkündür.
52
Çeşitli araştırmalara göre (Sims, 1928; Korman, 1974; Ryan ve Deci, 2000); insan
motivasyonunun kaynağı dışsal motivasyon ve içsel motivasyon olarak iki ana başlık
altında incelenmektedir. Günümüzde teknoloji, bu iki motivasyon kaynağının iç içe geçtiği
durumlar yaratabilmektedir. Örneğin; arama motorunda “makale nasıl yazılır?” sorusunun
cevabını arayan bir öğrenci, çıkan sonuçlar içerisinden farklı sekmelerde hem konuyla
ilgili bir karikatüre göz atabilmekte hem de başka bir sekmede aradığı sorucunun cevabını
bulabilmektedir. Bu durumda karikatüre baktığında içsel motivasyonu güdülenirken
(teknolojinin eğlence amaçlı kullanımı), bilgi kaynağına baktığında da dışsal motivasyonu
(teknolojinin bir araç olarak kullanımı) güdülenmektedir. Bu doğrultuda teknolojinin
eğlence ve bilgiye aynı anda erişim sunarak iki motivasyon kaynağını da tetiklediği
söylenebilmektedir. Benzer bir tetiklemeyi eğlence ve bilgi faktörlerini bir arada sunan
etkileşimli reklamlarda da gözlemlemek mümkündür. Bu da tüketicilerin reklam
kampanyasıyla bütünleşmelerine ve eğlence ile harmanlanmış bir yönlendirmeye olanak
sağlamaktadır. Van Dyck’ın (2014) değindiği gibi; günümüzde reklamcılığın amacı hala
öncelikli olarak tüketici davranışlarını istenilen yönde etkilemektir. Bunun yanı sıra
reklamcılık, tüketiciyi aktif hale getirmek ve markaya bağlamayı amaçlamaktadır.
Geleneksel reklam ve pazarlama modellerinden olan AIDA modeline göre; reklam
pazarlamasının dört ana bileşeni bulunmaktadır. Bu bileşenler; dikkat çekme (attention),
ilgi uyandırma (interest), arzu (desire) ve harekete geçirmedir (action). Günümüzde ise bu
reklam ve pazarlama modeli, satış odaklı olması yönünden eleştirilmekte ve yeni
yaklaşımların ortaya çıkmasına
zemin sağlamaktadır. Jaffe (2010) ise, AIDA
yaklaşımından farklı olarak, bütünleşik bir yaklaşımı savunmakta; mevcut müşteriyi
korumaya odaklanarak sadık müşteriler yaratmakta ve bu sadık müşterilerin diğer insanları
satın almaya yönlendirmesini hedeflemektedir. Bir başka deyişle, Jaffe’in ADIA modeline
göre, halihazırdaki müşterileri muhafaza etmek, yeni müşterileri de beraberinde
getirmektedir. Teknolojik imkanlar reklamverenleri hatadan ve doğru olmayan verilerden
sakınma konusunda da hassas olmaya itmiştir, çünkü bu etkileşimli alan bir anda ürün ve
kurumların aleyhine dönebilir. Bu durumu göz önüne alamayan reklamverenler fayda
yerine zarar da görebilirler. Teknolojinin gelişmesi, reklamı yapılan ürünün “gerçekçilik”
temelinde olmasını da zorlamaktadır. Buna tüketici haklarında gözlenen gelişmeler de
eklendiğinde üreticiler ve reklamcılar için en rekabet edilir ve fark yaratan alan olarak da
yaratıcılık ve yenileşim (inovasyon) iyice öne çıkmaktadır.
53
6. AÇIKHAVA REKLAMLARINDA ETKİLEŞİMLİ TASARIMIN
YERİ
6.1. Açıkhava Reklamlarında Yeni Mecralar
Elden ve Özdem (2015:46) yaratıcılığı, “varolan parçaların birleştirilerek yeni bir şey
ortaya konulması” olarak tanımlamaktadır. Higgins ve Morgan (2000) ise yaratıcılık
kavramını, mevcut bulunan bilgi birikimini özgün bir yolla ve yeni bir kullanım alanı
oluşturabilecek şekilde yeniden birleştirme yeteneği olarak tanımlamıştır. Bu tanımlar göz
önünde bulundurulduğunda, yaratıcılık denildiğinde özgünlük kavramının ortak payda
olduğu sonucu ortaya çıkmaktadır. Benzer şekilde, Wilson ve diğerleri (1953) de yaratıcı
düşüncenin en önemli elemanlarından birinin özgünlük olduğunu savunmuştur. Özgünlüğü
ölçmenin başlıca metodlarının ise; nadirlik/sıradışılık, verimlilik ve disiplinlerarası çalışma
gibi vasıflar olduğunu öne sürmüşlerdir. Bu bağlamda, bir reklam kampanyasının da özgün
olabilmesi için, bahsi geçen vasıfların içini doldurması gerektiği söylenebilmektedir.
Reklam kampanyalarının ya da bu kampanyaların uygulamalarının özgün olması
gerekliliği uzun yıllardan bu yana geçerliliğini koruyan bir durumdur. Aynı kategoride
bulunan ürünler arasında, çoğunlukla ayırt edici türde farklar bulunmamaktadır. Bunun
getirdiği bir gereklilik olarak, Williamson’ın (1978) da belirtiği gibi, reklamın ilk amacı,
aynı kategorideki ürünler arasında farklılaşma yaratmaktır. Günümüzde de bu durum
geçerliliğini sürdürmektedir. Örneğin, basılı parfüm reklamları incelendiğinde, genellikle
ürünle bağdaştırılması hedeflenen bir hayat tarzı, çeşitli semboller ve göstergebilimsel
öğeler aracılığıyla ilgili parfümün tanıtımının yapıldığı görülmektedir (Resim 6.1). Bu
imgelerin reklam içerisine yerleştirilmesiyle ürün ya da marka ile gösterilen imgeler
arasında bir bağ kurulması hedeflenmektedir. Bu sayede ürün, seçmiş olduğu hedef kitleye
göre tüketici zihninde konumlandırılmaktadır. Başka bir deyişle tüketici ürünün kendi
içeriğinden bağımsız şekilde, kendini konumlandırdığı ya da konumlandırmak istediği
özellikleri reklamda görmektedir.
54
Resim 6.1. Hayat tarzının göstergebilimsel şekilde ifade edilmesi
Pieters ve diğerlerinin (2002) reklam yaratıcılığı ve reklama aşinalığın, tüketicilerin
markaya gösterdiği ilgiyi ve reklamı hatırlamaları üzerinde bir etkisinin olup olmadığının
araştırıldığı çalışmanın sonuçlarına göre; bir reklamın orijinalliğinin, markanın akılda
kalırlığını arttırması üzerinde iki farklı etkisinin olduğu bulgusuna rastlanmıştır. Bu
etkilerden ilki, tüketicilerin orijinal bir fikir üzerine kurgulanmış bir reklam
kampanyasının, o marka ile ilgili bilgilerin hafızalarında daha iyi yer etmesidir. İkinci etki
ise; orijinalliğin aşinalık ile birleşmesi ile bu reklamların tüketicilerin hafızasına daha üzün
süre kazınıyor olmasıdır. Bu bilgiler doğrultusunda, reklamcılıkta orijinalliğin marka
farkındalığını arttırdığı ve marka imajını olumlu yönde etkilediğini söylemek mümkündür.
Özellikle tüketici ile bire bir ilişkinin kurulabildiği mecralarda marka deneyimine yönelik
kampanyalar önem kazanmaktadır.
Online mecralar ile birlikte, tüketici ve reklam kampanyasının bire bir ilişki içerisinde
olduğu bir diğer mecra da açıkhava reklam mecralarıdır. Açıkhava, gün geçtikçe daha
farklı ve dikkat çekici reklam uygulamalarına sahne olmaktadır. Bu durum reklamveren
için de bu mecrayı kullanabilecekleri birçok farklı iletişim yolu açmaktadır. Birçok
açıkhava reklam ünitesi, hem gösterişli olması hem de tüketici gözünde daha dikkat çekici
olması sebebiyle tercih edilmektedir. Cannes Lions ve Epica gibi dünya çapında saygınlığı
ve etkisi olan organizasyonların ise yeni mecra kullanımlarını ve yaratıcı reklam
kampanyalarını teşvik ettiği bilinmektedir. Bu organizasyonların vermiş oldukları ödüllerin
55
kategorilerine bakıldığında da bu savın desteklendiği görülmektedir. Örneğin Epica
ödüllerinin 2014 yılında ödül verdiği kategoriler incelendiğinde; deneysel pazarlama,
yaratıcı teknoloji gibi kategorilerin yanı sıra, medya yenileşimi (media innovation)
kategorisinde de ödüllerin verildiği ve bu kategorinin geleneksel medyada ve alternatif
medyada olmak üzere iki alt başlık içerisinde ayrı ayrı değerlendirildiği görülmektedir.
Cannes Lions’ta ise benzer şekilde yenileşim (innovation), direkt (direct) ve yaratıcı
etkileyicilik (creative effectiveness) kategorileri altında; bilinen mecraların farklı
kullanımı, yeni mecra uygulamaları ve yenileşim bazlı reklam kampanyalarının ödül aldığı
ve kendilerine ait kategori oluşturabilecek şekilde bilinirlik düzeyine kavuştuğu
görülmektedir.
Etkileşimli
açıkhava
reklamlarında
ise
çoğunlukla
kullanıcı-makine
iletişimini
gözlemlemek mümkündür. Bunun yanı sıra bazı örneklerde kullanıcı kullanıcı etkileşimi
de gözlenmektedir. Yeni medya araçlarının ise bu etkileşimdeki rolü göz ardı
edilemeyecek boyutlardadır. Barfield’ın (2004) değindiği gibi, yeni medya tasarımında
anahtar faktör bileşenlerin dijital olması değil, kullanıcıyla etkileşime girmesidir. Bu
etkileşimin tasarım boyutu, yani etkileşim tasarımı, yeni medya tasarımının merkez
noktasında bulunmaktadır.
6.2. Etkileşimli Açıkhava Reklamlarının Etkinliğini Belirleyen Unsurlar
Diğer yandan etkileşimli reklamların başarılı olarak kabul edilmesi için birçok etmenin
bulunduğu bilinmekte ve tartışılmaktadır. Bu nedenle açıkhava reklamlarında etkileşimli
reklamların etkinliğini ölçmek amacıyla bir görüşme formu ortaya çıkarmak için aşağıda
yer alacak çalışma ortaya konmuştur.
Araştırmanın bu kapsamında sorulan sorulardan birisi, açıkhava reklamların nasıl
özellikler göstermesi gerektiği üzerinedir. Amaçlı örneklem kuralı çerçevesinde, 104 kişiye
ulaşılan ve bu katılımcılar içerisinde çeşitli sebeplerle değerlendirmeye alınmayan 22
kişinin çıkarılması sonucunda kalan 82 kişiden elde edilen veriler ve alınan uzman
görüşleri doğrultusunda etkileşimli açıkhava reklamlarını değerlendirirken göz önünde
bulundurulması gereken 13 kriter belirlenmiştir. Bu kriterlerin hepsi alan uzmanları
tarafından görüş birliği sağlanarak belirlenen özelliklerdir. Bu kriterler;
56

Dikkat çekicilik,

Özgünlük,

Ürüne odaklılık,

Akılda kalıcılık,

Hedef kitlenin özelliklerini taşımak,

Ağızdan ağıza yayılım,

Marka kimliğini yansıtma,

Duygusal bağ kurma,

İnternet yayılımı,

Sosyal ve kültürel yapıya uygun olma,

Teknolojik yenilikleri barındırma,

Ürün/marka görünürlüğü

Görsel dil uygunluğu
olarak sıralanabilmektedir.
Araştırmanın nicel boyutunda da şu bulgular elde edilmiştir.
Tablo 6.1. Araştırmaya katılanların yaşa göre dağılımları
Yaş
N
%
20-29
44
54
30-39
24
29
40 ve üzeri
14
17
Araştırmaya katılan katılımcıların yaşları incelendiğinde, 20-29 yaş aralığında olanların
%54, 30-39 yaş aralığında olanların %29, 40 yaş ve üzeri olanların ise %17 civarında
olduğu görülmektedir.
57
Çizelge 6.2. Araştırmaya katılanların cinsiyete göre dağılımı
Cinsiyet
N
%
Erkek
44
54
Kadın
38
46
Araştırmaya katılanların cinsiyetleri incelendiğinde, %54’ünün erkek, %46’sının ise kadın
olduğu anlaşılmaktadır.
Çizelge 6.3. Araştırmaya katılanların çalışma alanlarına göre dağılımı
Çalışma Alanı
N
%
Reklam Sektörü
10
12
Akademik
72
88
Araştırmaya katılanların çalışma alanları incelendiğinde, %88’inin akademide %12’sinin
ise reklam sektöründe çalıştığı görülmektedir.
Çizelge 6.4. Araştırmaya katılanların eğitim düzeyine göre dağılımı
Eğitim Düzeyi
N
%
Lisans Mezunu
15
20
Y. Lisans Mezunu
27
33
Doktora-Sanatta Yeterlilik
39
47
Mezunu
Araştırmaya katılanların eğitim düzeyleri incelendiğinde, %20’sinin lisans mezunu,
%33’ünün yüksek lisans mezunu ve %47’sinin doktora ve sanatta yeterlilik mezunu olduğu
anlaşılmaktadır.
58
Çizelge 6.5. Araştırmaya katılanların açıkhava reklamlarının özellikleri ile ilgi
toplu görüşleri
Reklam Özellikleri
Dikkat Çekici Olmalıdır
Özgün Olmalıdır
Ürüne Odaklanmalıdır
Akılda Kalıcı Olmalıdır
Hedef Kitlenin Özelliklerini Taşımalıdır
Ağızdan Ağıza Yayılmalıdır
Marka Kimliğini Yansıtmalıdır
Hedef Kitle İle Duygusal Bağ Kurmalıdır
İnternette Hızlı Şekilde Yayılmalıdır
Sosyal ve Kültürel Yapıya Uygun Olmalıdır
Teknolojik Yenilikleri Barındırmalıdır
Ürün ya da Marka Görülecek Şekilde Yer Almalıdır
Görsel Dil Uygun Şekilde Kullanılmalıdır
N
69
59
32
66
50
37
44
52
48
44
42
38
56
%
84
72
39
80
61
45
54
63
59
54
51
46
68
Çizelge 6.5’te araştırmaya katılanların, reklam özelliklerinin nasıl olması gerektiği ile ilgili
görüşleri bulunmaktadır. Çizelgeye göre araştırmaya katılanların, %84’ü reklamların
dikkat çekici olması gerektiğini, %72’si reklamların özgün olması gerektiğini, %39’u
ürüne odaklanması gerektiğini, %80’i akılda kalıcı olması gerektiğini, %61’i hedef kitlenin
özelliklerini taşıması gerektiğini, %45’i ağızdan ağıza yayılması gerektiğini, %54’ü marka
kimliğinin yansıtılması gerektiğini, %63’ü hedef kitle ile bağ kurulması gerektiğini,
%59’u internette hızlı şekilde yayılması gerektiğini, %54’ü sosyal ve kültürel yapıya
uygun olması gerektiğini, %51’i teknolojik yenilikleri barındırması gerektiğini, %46’sı
ürün yada markanın görülecek şekilde yer alması gerektiğini, %68’i ise görsel dilin uygun
şekilde kullanılması gerektiğini ifade etmektedir.
59
6.2.1. Dikkat çekicilik
Tüm açıkhava reklam mecralarının ortak bir paydada buluştuğu söylenebilmektedir. Bu
payda ise, kısa süre içinde içinde dikkat çekmek ve güçlü bir satış mesajını hedef kitleye
iletmek olarak tanımlanabilmektedir (Nelson ve Sykes, 2013). Günümüzde ise hedef
kitlenin dikkati cep telefonları, reklam trafiği, ışıklandırmalar, vb. dikkat dağıtıcı etmen
sebebiyle bölünmekte ve bu durum birçok reklamın yaratım sürecinde arzu edilen etkiyi
sağlayamamasına, bazen de hedef kitle tarafından görülmeden geçilmesine ve bu sebeple
hedef kitleyle hiçbir şekilde iletişim kuramamasına neden olmaktadır. Dolayısıyla dikkat
çekicilik; etkileşimli açıkhava reklam mecralarının başarılı şekilde tüketici ile iletişim
kurabilmesi için olmazsa olmaz denilebilecek, güçlü bir unsur olarak görülebilmektedir.
Elden ve Özdem’in (2015) de belirttiği gibi; dikkat ve algı birbirine eklemlenmiş
kavramlar olsa bile; algı bir süreç, dikkat ise bu süreci başlatan bir tetikleyicidir. Bu
sebeple dikkat çekicilik unsurunun, reklamın hedef kitle tarafından seçilip algılanması için
önemli bir etkisinin olduğunu söylemek mümkündür.
Bu görüşlerle paralel doğrultuda, çalışma grubunun açıkhava reklamlarını “dikkat çekici
olmalıdır” görüşü üzerine verdikleri cevaplar çizelgede sunulmuştur.
Çizelge 6.6. Dikkat çekicilik
İfade
Kesinlikle
Katılmıyorum Karasızım Katılıyorum
Katılmıyorum
Reklamlar
dikkat çekici
olmalıdır
Kesinlikle
Katılıyorum
f
%
f
%
f
%
f
%
f
%
-
-
1
1
2
2
10
12
69
84
Çizelge 6.6 incelendiğinde araştırmaya katılanların %84’ünün reklamın dikkat çekici
olması ifadesine kesinlikle katılıyorum görüşünü belirttiği görülmektedir. %12’sinin
katılıyorum düzeyinde, %3’nün karasızım ve katılmıyorum düzeyinde görüş bildirdikleri
anlaşılmaktadır.
60
Araştırmaya katılanların kesinlikle katılıyorum ve katılıyorum seçenekleri birlikte ele
alındığında hemen hepsinin reklamı dikkat çekici olması gerektiğini belirttiği
görülmektedir. Tüm katılımcıların önemi konusunda hemfikir olduğu dikkat çekicilik
unsurunun hemen hemen her açıkhava reklam kampanyasının hedeflediği bir basamak
olduğunu söylemek mümkündür.
Dikkat çekicilik unsurunu başarılı bir şekilde etkileşimli açıkhava reklam kampanyasına
dahil edebilen reklam kampanyalarından biri de 2012 senesinde Alman reklam ajansı Jung
von Matt tarafından Mercedes Benz markasının hidrojenle çalışan ve emisyon değeri 0.0
olan, bir başka deyişle doğaya olumsuz etkisi olmayan otomobili için yaratılan “The
invisible drive” (Görünmez sürüş) adlı reklam kampanyası olarak gösterilebilmektedir. Bu
reklam kampanyası London International Advertising Awards, The One Show, Epica,
Eurobest gibi reklam ödüllerinden birçok ödülle ayrılmıştır. Ödül aldığı kategoriler
incelendiğinde ise; yenilikçi medya, geleneksel olmayan otomotiv, yenileşim, deneyimsel
reklam/yerleştirme, medya yenileşimi/alternatif medya, medya kullanımı, etkileşim,
ambiyans (ambient) gibi dallarda özellikle dikkat çektiği görülmektedir.
İlgili kampanyanın yaratım aşamasında, tanıtılması hedeflenen Mercedes Benz B Class FCell adlı ürünün bir cephesi led ekranlarla kaplanmış, diğer cephesine ise çeşitli açılardan
görüntü alabilecek kameralar yerleştirilmiştir. Bu sayede otomobil hareket ederken
görünmezlik yanılsaması yaratılmak istenmiş ve otomobilin doğaya görünen bir zarar
vermediği vurgulanmak istenmiştir (Resim 6.2).
Almanya ve Fransa sokaklarında 1 hafta boyunca hareketli ve park halinde sergilenen bu
otomobil, kampanya lansmanının yapıldığı günün gecesinde dünya çapında en çok
konuşulan konu olmayı başarmış, birçok haber kanalında gündem yaratmış, 27 milyonun
üzerinde gönüllü izlenim yazısı paylaşılmış, markanın internette konuşulma oranı %78
artmış ve reklam kampanyası milyonlara ulaşmıştır (Mercedes-Benz - Invisible Drive by
Jung von Matt AG - Case Study). Kampanyanın dikkat çekici etkisi sonucunda, görünmez
bir otomobilin şehrin sokaklarında dolaştığını gören şehir sakinleri, olağan koşullarda
gözlemlemedikleri bu durum sebebiyle kampanya hakkında konuşmuş, fotoğraf/video gibi
araçlar vasıtası ile kayıt altına almış ve otomobilin park halinde olduğu anlarda görüntüye
dahil olarak fiziksel olarak da kampanya ile etkileşim kurmuşlardır.
61
Resim 6.2. Mercedes Benz B Class F-Cell Görünmez Sürüş Reklam Uygulaması
6.2.2. Özgünlük
Etkileşimli açıkhava reklamlarının başarılı olmasındaki bir diğer etmen de özgünlüktür.
Geleneksel mecralarda olduğu gibi, etkileşimli açıkhava reklamlarında da özgünlüğün
akılda kalıcılıkla doğrudan ilişkili olduğu söylenebilmektedir. Dru’ya (1997/2014:90) göre;
“Eğer şirketler ve markalar ezberleri bozmazsa, tüketicilerin markadan bıkma riski artar.
Ezber bozma sayesinde ilgi ve bağlılıkları tazelenir”. Özgün bir reklam mecrası ya da
kampanyası ile hedeflenen ezber bozma eylemi gerçekleştirilebilmekte ve uzun süre
tüketicinin hafızasında yer eden reklam kampanyaları ortaya konulabilmektedir.
Özgünlük kavramının etkileşimli açıkhava reklamlarında başarılı şekilde uygulanmış bir
örneği ise WCRS adlı reklam ajansı tarafından Women’s Aid için kadınlar gününden
birkaç gün önce açıkhava mecralarında kendine yer bulmuş olan, kadınlara uygulanan
fiziksel şiddete dikkat çekmeyi amaçlayan “Look at me” (Bana bak) isimli bir reklam
kampanyasıdır. İlgili kampanyanın uygulamasında, devasa boyutlu dijital ekranda aile içi
şiddete maruz kaldığı için yüzünde yaralar ve morluklar olan bir kadın yer almaktadır. Bu
görselin sol yanında ise kampanyaya adını veren “Look at me” (Bana bak) yazısı yer
almaktadır. Kampanya, dijital ekranın üzerine yerleştirilmiş olan bir kamera ve yenilikçi
yüz tanıma sistemi kullanmakta, bu sayede yoldan geçen kişiler dijital ekrana baktığında
bunu algılayarak ekranın alt kısmında bu görüntüye gerçek zamanlı olarak yer
62
vermektedir. İnsanlar ekrana baktığında kadının yüzündeki yaralar ve morluklar
iyileşmeye başlamakta ve “We can stop it” (Bunu durdurabiliriz) veya “Don’t turn a blind
eye” (Göz yumma) metinleri ortaya çıkmaktadır (Resim 6.3).
Resim 6.3. Women’s aid Bana Bak kampanyası etkileşimli billboard tasarımı
Bu dijital etkileşimli açıkhava reklam kampanyası 30 saniyelik televizyon reklamlarıyla da
desteklenmiş ve sonuç olarak bu özgün uygulama dünya çapında 20 ülkede çeşitli web
siteleri, haber bültenleri, sosyal medya ve bloglarda kendine yer bularak 326,9 milyon
kişiye ulaşmış ve Canes Gold Lion ödülüne layık görülmüştür.
Benzer şekilde, Çizelge 6.7’de araştırmaya katılan katılımcıların %16’ya yakınının
reklamların özgün olmasına katılıyorum düzeyinde, %72’sinin ise, reklamların özgün
olmasına kesinlikle katıldığını belirttiği görülmektedir. Bu rakamlardan da anlaşılabileceği
üzere, özgünlük etmeninin etkileşimli açıkhava reklamlarının etkinliğinde önemli bir role
sahip olduğunu iddia etmek mümkündür.
63
Çizelge 6.7. Özgünlük
İfade
Katılmıyorum Karasızım Katılıyorum
Kesinlikle
Kesinlikle
Katılmıyorum
Reklamlar
özgün
olmalıdır
Katılıyorum
f
%
f
%
f
%
f
%
f
%
-
-
2
2
8
10
13
16
59
72
6.2.3. Ürüne odaklılık
Reklamların nasıl olması gerektiği ile ilgili sorulan bir diğer özellik ise, “ürüne
odaklanma” üzerinedir. Çizelge 6.8’de reklamların ürüne odaklanması ifadesi üzerine
katılımcıların görüşleri verilmiştir.
Çizelge 6.8. Ürüne odaklılık
İfade
Kesinlikle
Katılmıyorum Karasızım Katılıyorum
Katılmıyorum
Reklamlar ürüne
odaklanmalıdır
Kesinlikle
Katılıyorum
f
%
f
%
f
%
f
%
f
%
-
-
12
15
18
22
20
24
32
39
Çizelge 6.8 incelendiğinde, reklamların ürüne odaklanması gerektiğine, katılımcıların
%39’u kesinlikle katılıyorum düzeyinde görüş belirtmiştir. Katılmıyorum düzeyi ise %15
civarındadır. Katılımcıların yaklaşık ¼’ü ise, reklamların ürüne odaklanması gerektiğini
katılıyorum düzeyinde belirtmişlerdir.
Ürüne odaklılık, her etkileşimli açıkhava reklam kampanyası için gerekli olmasa da
tamamen ürüne odaklanan reklam stratejileri uygulamaya konulduğunda gerekli önemin
verilmesi gereken etmenlerden biridir. Bu tür reklam kampanyalarından biri de TBWA
Londra reklam ajansı tarafından Adidas markasının D Rose adlı basketbol ayakkabısının
tanıtımı için oluşturduğu “D Rose Jump Store” (D Rose Zıplama Mağazası) adlı reklam
64
kampanyası olarak gösterilebilmektedir. Başta Eurobest ve Cannes Lions olmak üzere
birçok ödül toplayan ve kendinden söz ettirmeyi başaran bu reklam kampanyası
incelendiğinde kampanyanın ürün odaklı bir reklam kampanyası olduğunu söylemek
mümkündür. Bu doğrultuda hedef kitle detaylı şekilde analiz edilmiş, uygun mekan seçimi
ve konumlandırma yapılmış, kampanya için özel oluşturulan alan tasarımının yanı sıra
açılışın ne zaman yapılacağı duyurulmuştur.
Alan tasarımı yapılırken; beyaz rengin hakim olduğu minimalist bir zemin ve duvar alanı
yaratılmış, basket potası yüksekliğinde raflarla çevrelenmiş ve raflara D Rose basketbol
ayakkabıları dizilmiştir. Duvarda ise ilgili ayakkabıların numaraları ve markanın/ürünün
logosundan başka bir bilgi ya da tasarım öğesi bulunmamaktadır (Resim 6.4).
Resim 6.4: Adidas D Rose için yapılan alan tasarımı
Alan dışında ise tamamen siyah zemin üzerine logo ve #jumpwithdrose (#droseilezıpla)
yazıları yer almıştır. Bu etiket (hashtag) yoluyla etkinlikten ve üründen sosyal medya
üzerinden de bahsedilmesi amaçlanmış ve katılımcılar bu yazı sayesinde ilgili etiketi
65
kullanmaya yönlendirilmiştir. Alan dışındaki camekanda ise açılış günü, saati ve ürün
kazanmak için 10 ft yüksekliğindeki raflara ulaşmak için 24 saniyenin olduğu bilgisine yer
verilmiştir (Resim 6.5). Bu bilgilerin yanı sıra, açılıştan önce ağızdan ağıza internet
yayılımını arttırmak için kampanya için oluşturulan etikete yer verilmiştir.
Resim 6.5: Adidas D Rose için yapılan dış mekan tasarımı
Açılış günü alana gelen kişiler ürüne ismini veren ünlü basketbolcu Derrick Rose’un da
katılımıyla etkileşimli bir tasarımın parçası olmuşlardır. Alan açılışında raflardaki
ayakkabılara zıplayıp ayakkabıları yakalayabilen kişilere ürünler hediye edilmiştir. Bu
sayede hedef kitle hem ürün ile ilgili unutulmayacak bir deneyim yaşamış hem hayranı
oldukları basketbolcu ile tanışma fırsatı bulmuş hem de ürünü kullanma imkanına ücret
ödemeden sahip olmuştur. Ürün kazanamayan kişiler ise ünlü basketbolcu ile aynı
atmosferi paylaşmış ve ürün için tasarlanmış deneyimin bir parçası olmuştur.
Kampanya sonuçlarına bakıldığında ise; 120 kişinin ürün almak üzere zıpladığı, 2500
kişinin izlediği ölçümlenmiş; açılış videosunun herhangi bir promosyon yapılmaksızın ilk
haftadan 30 farklı ülkeden 370000 izlenme sayısına ulaştığı, markanın Youtube sayfasında
ise en çok izlenen 10 video arasında kendine yer bulduğu kaydedilmiştir. Ayrıca kampanya
için
yaratılan
etiket
Twitter
üzerinden
327000
kez
kullanılmıştır
66
(http://www.welovead.com/en/works/details/125wntuEg).
Bu
bilgiler
göz
önünde
bulundurulduğunda kampanyanın hem ürüne odaklılık hem de hedef kitlenin özelliklerini
taşıma unsurlarını barındırdığını söylemek mümkündür.
6.2.4. Akılda kalıcılık
“Bir ürün veya hizmetle ilişkili bir mesajı sözlü ya da görsel şekilde hedeflenen kişilere
sunmak amacıyla yapılan faaliyetlere reklam yapmak denmektedir” (Classer, 1972: 30).
Ancak bu faaliyetlerin sonucu hiçbir zaman kesinlik gösterememektedir. Birçok durumda
reklam mesajının hedeflenen kişilere ulaşamadan ömrünü tamamladığı bilinmektedir. Bu
sebeple günümüzde her reklam kampanyasının hedeflediği noktalardan biri de dikkat
çekmenin yanı sıra, akılda kalıcı olabilmektir. Bir reklam kampanyası akılda kalıcılık
unsurunu barındırmıyorsa hedefine ulaşamadan hedef kitlenin hafızasından silinecek ve
başarısız olacaktır. Bu sebeple akılda kalıcılık için başarılı etkileşimli açıkhava
reklamlarının ortak paydalarından biri tanımını yapmak mümkündür.
Yapılan araştırmada da etkileşimli açıkhava reklamlarının nasıl olması gerektiği ile ilgili
sorulan bir diğer özellik ise, “akılda kalıcılık” üzerinedir. Çizelge 6.9’da reklamların akılda
kalıcı olmalı ifadesi üzerine katılımcıların görüşleri verilmiştir.
Çizelge 6.9. Akılda kalıcılık
İfade
Kesinlikle
Katılmıyorum Karasızım Katılıyorum
Katılmıyorum
Reklamlar
akılda
olmalıdır
kalıcı
Kesinlikle
Katılıyorum
f
%
f
%
f
%
f
%
f
%
-
-
2
3
6
7
8
10
66
80
Çizelge 6.9 incelendiğinde araştırmaya katılanların, reklamların akılda olması gerekliliği
durumu hakkında %80’i kesinlikle katılıyorum düzeyinde görüş bildirdiği görülmektedir.
Reklamların akılda kalıcı olması ile ilgili sadece 2 katılımcının katılmıyorum ifadesini
kullandığı anlaşılmaktadır.
67
6.2.5. Hedef kitlenin özelliklerini taşımak
Reklamların nasıl olması gerektiği ile ilgili sorulan bir diğer özellik ise, “hedef kitlenin
özelliklerini taşımak” üzerinedir. Çizelge 6.10’da reklamların akılda kalıcı olmalı ifadesi
üzerine katılımcıların görüşleri verilmiştir.
Çizelge 6.10. Hedef kitle özellikleri
İfade
Kesinlikle
Katılmıyorum Karasızım Katılıyorum
Katılmıyorum
Reklamlar hedef
kitle
özelliklerini
Kesinlikle
Katılıyorum
f
%
f
%
f
%
f
%
f
-
-
2
2
10
12
20
24
50
%
60
taşımalıdır
Çizelge 6.10 incelendiğinde, reklamların hedef kitle özelliklerini taşıması gerektiği
vurgulanmaktadır. Katılımcıların %60’ı kesinlikle katıldığını belirtirken, yaklaşık %24’ü
katıldığını belirtmiştir. %12’sinin ise, reklamın hedef kitle özelliklerini gösterme
konusunda karasız olduğu görülmektedir.
Hedef kitle; “yapılan tüm reklam, pazarlama ve halkla ilişkiler faaliyetlerinin
yönlendirildiği ve bu faaliyetlerin sonucunda davranış ve düşüncelerinin değişmesi
beklenen kişi veya gruplar” olarak tanımlanmaktadır (Kocabaş, Elden ve Yurdakul,
2000:77). Daha önce de değinildiği gibi, gün içerisinde birçok uyaran ve mesaja maruz
kalan hedef kitlenin, tüm bu uyaran ve mesajları algılaması mümkün olmamaktadır. Bu
sebeple, bir reklam kampanyasının başarılı olabilmesi için mesajını iletmek istediği hedef
kitlenin dikkat alanına girmeyi başarması gerekmektedir. Bu sebeple başta görsel dil olmak
üzere, hedef kitlenin özellikleri ile uyumlu çeşitli ipuçları etkin bir etkileşimli açıkhava
reklam kampanyasında yer almalıdır. Bazı etkileşimli açıkhava reklam kampanyalarında
görsel, işitsel ve sözel ipuçlarına yer verildiği görülmektedir. Bu durum, etkileşimli
açıkhava reklamlarının, diğer açıkhava mecralarına göre daha fazla dikkat çekici öğeyi bir
68
arada bulundurarak, hedef kitlenin dikkatini reklam ünitesine çekeceğinden, hedef kitlenin
algılama sürecine girmesini kolaylaştırmaktadır.
Hedef kitlenin özelliklerini başarılı bir şekilde yansıtan ve bu sayede hedeflediği kitle ile
etkili bir iletişim kurabilmeyi başaran reklam kampanyalarından biri de ANAR Vakfı
tarafından Grey İspanya reklam ajansına yaptırılan “Only for Children” (Sadece çocuklar
için) adlı açıkhava reklam kampanyasıdır. Hedeflediği 10 yaş altı kitlenin ev dışında
geçirdiği süre boyunca çoğunlukla ebeveyn ya da bakıcı refakatinde olduğu ve bu kişilerin
de birçok vakada istismar eden kişilerle aynı olduğu ön kabulünden yola çıkarak, iki farklı
reklam mesajını aynı anda iki farklı gruba iletmek amacıyla tasarlanan bu reklamda;
ortalama yetişkin ve 10 yaş altı çocuk boy uzunluğunu göz önünde bulundurarak, iki farklı
grubun ayrı görseller görmesi amaçlanmıştır. Bu amaçla lentiküler (lenticular) baskı
tekniği (dijital ortamda hazırlanmış birden fazla görselin lentiküler lens adı verilen sert,
plastik malzeme üzerine basılması ile konum değiştikçe diğer görselin ortaya çıkmasını
sağlayan bir baskı tekniği) kullanılmıştır. Bu sayede, yetişkinler reklamı çocuk görselinin
üzerinde yer alan “Bazen çocuk istismarı sadece maruz kalan tarafından görülür” mesajı ile
farkındalık yaratmayı hedefleyen bir reklam kampanyası olarak görmekteyken (Resim
6.6); aynı reklam görseli, 10 yaşından küçük bir çocuk tarafından daha alt seviyeden
görüleceği için aynı görselin çocuklar tarafından görülen halinde yüzünde yaralar beliren
çocuk görselinin üzerinde “Eğer biri size zarar veriyorsa, bizi arayın ve yardım edelim.”
yazısı yer almaktadır (Resim 6.7).
69
Resim 6.6: “Only for children” reklam görselinin yetişkinler tarafından görünüşü
Resim 6.7: “Only for children” reklam görselinin çocuklar tarafından görünüşü
Böylelikle boy gibi, hedef kitlenin bilinen özelliklerinden yola çıkılarak, o sırada kendine
zarar veren kişi ile birlikte olsa bile sadece çocuğun bu mesajı görmesi ve iletişim
bilgilerine ulaşması sağlanmıştır. Bu örnek üzerinden de görülebileceği gibi etkileşimli
açıkhava reklamları hedef kitlenin özelliklerini göz önünde bulundurarak, verilmek istenen
reklam mesajını ilgili kişilere ileterek, reklam kampanyasının etkinliğine olumlu anlamda
katkı sağlamaktadır.
70
6.2.6. Ağızdan ağıza yayılım
Reklamların nasıl olması gerektiği ile ilgili sorulan bir diğer özellik ise, “ağızdan ağıza
yayılmalı” üzerinedir. Çizelge 6.11’de reklamların ağızdan ağıza yayılması ifadesi üzerine
katılımcıların görüşleri verilmiştir.
Çizelge 6.11. Ağızdan ağıza yayılma
İfade
Kesinlikle
Katılmıyorum Karasızım Katılıyorum
Katılmıyorum
Reklamlar
ağızdan ağıza
yayılmalıdır.
Kesinlikle
Katılıyorum
f
%
f
%
f
%
f
2
3
2
3
8
10
33
%
40
f
37
%
44
Çizelge 6.11’den, reklamların ağızdan ağıza yayılması gerektiği görüşüne, katılımcıların
%44’ü kesinlikle katılıyorum düzeyinde, %40’ı ise, katılıyorum düzeyinde görüş
bildirmişlerdir.
Sernovitz’in (2011) ifadesiyle; ağızdan ağıza pazarlama geleneksel pazarlama modelinin
aksine tüketiciden tüketiciye gerçekleşen bir pazarlama çeşididir. Bu nedenle yüksek ikna
gücü ve yayılımı olan bir yöntem olarak bilinmektedir. Günümüzde iletişim araçlarının
hayatımızın her anında yer alması ile ağızdan ağıza pazarlamanın da hiç olmadığı kadar
güçlenmiş ve bunun yanı sıra ölçümlenebilmesi mümkün hale gelmiştir. Bu yönüyle
reklamveren için de kampanya sonucuna dair tatmin edici veriler ortaya konmasını
mümkün kılmaktadır.
Ağızdan ağızdan yayılımın, günümüzde internet yayılımı ile de iç içe geçtiği bilinmektedir.
Reklamı deneyimleyen kişilerin diğer kişilere bire bir aktarım yaptığı gibi, internet ve
sosyal medya üzerinden de ağızdan ağıza yayılımın gerçekleştiği görülmektedir. Buna
paralel olarak etkileşimli açıkhava reklamlarının etkinliğini arttıran her unsurun ağızdan
ağıza yayılımı desteklediği ve arttırdığı söylenebilmektedir.
71
6.2.7. Marka kimliğini yansıtma
Reklamların nasıl olması gerektiği ile ilgili sorulan bir diğer özellik ise, “marka kimliği
yansıtma” üzerinedir. Çizelge 6.12’de reklamların marka kimliğini yansıtmalı ifadesi
üzerine katılımcıların görüşleri verilmiştir.
Çizelge 6.12. Marka kimliğini yansıtma
İfade
Reklamlar
marka
kimliğini
yansıtmalıdır
Kesinlikle
Katılmıyorum
Katılmıyorum Karasızım Katılıyorum
f
%
f
%
f
%
f
4
5
4
5
16
20
14
%
16
Kesinlikle
Katılıyorum
f
44
%
54
Çizelge 6.12 incelendiğinde, reklamların marka kimliğini yansıtması üzerine katılımcıların
%54’ü kesinlikle katılıyorum, %16’sı katılıyorum, %20’si ise kararsızım şeklinde görüş
bildirmişlerdir. Katılmıyorum ve kesinlikle katılmıyorum düzeyinde görüş bildiren
katılımcıların yüzdesi 5’dir.
6.2.8. Duygusal bağ kurma
Reklamların nasıl olması gerektiği ile ilgili sorulan bir diğer özellik ise, “hedef kitle ile
duygusal bağ kurma” üzerinedir. Çizelge 6.13’te reklamların hedef kitle ile duygusal bağ
kurmalı ifadesi üzerine katılımcıların görüşleri verilmiştir.
72
Çizelge 6.13. Hedef kitle ile duygusal bağ kurma
İfade
Kesinlikle
Katılmıyorum Karasızım Katılıyorum
Katılmıyorum
Reklamlar
hedef kitle ile
duygusal bağ
Kesinlikle
Katılıyorum
f
%
f
%
f
2
4
-
-
8
%
10
f
20
%
24
f
%
52
62
kurmalıdır.
Çizelge 6.13 incelendiğinde, reklamların hedef kitle ile duygusal bağ kurması ifadesine,
katılımcıların %62’si kesinlikle katılıyorum düzeyinde, %24’ü katılıyorum düzeyinde,
%10’u ise karasızım düzeyinde görüş belirtmişlerdir. Katılımcıların %4’ü ise, kesinlikle
katılmıyorum düzeyinde görüş belirtmişlerdir.
Bilindiği gibi müşteriler markayı birçok yolla deneyimleyebilmektedir. Satışı yapan
kişilerden ürünün kendisine, satış sonrası servis hizmetlerinden, arkadaş ve çevredeki
insanların tepki ve yorumlarına kadar birçok unsurun marka deneyimine etkisinin olduğu;
bunun bir sonucu olarak da marka ile duygusal bağ kurmaya etkisi olduğu bilinmektedir
(Clifton, 2009). Her ne kadar satışlara kısa vadede doğrudan etkisi sınırlı olsa da, uzun
vadede marka hakkında yaratacağı olumlu yaklaşımın satın alma evresinde de markayı
destekler nitelikte olduğu bilinmektedir. Diğer yandan, etkileşimli açıkhava reklamcılığı;
çevrimiçi ve sosyal medya mecralarının aksine, diğer markalarla iletişimin az olduğu, daha
korunaklı alanlar yaratmaktadır. Bu nedenle tüketicilerle daha derin bir etkileşim yaratma
şansının olduğu söylenebilmektedir.
Hedef kitle ile duygusal bağ kurabilmeyi başaran ödüllü bir reklam kampanyası da 2014
Cannes Lions Gold ödüllünü kazanan, üçüncü dünya ülkeleri için yardım toplayan ve
ulaştıran bir topluluk olan Miserior tarafından Alman Kolle Debbe reklam ajansına
yaptırılan “PlaCard: The Social Swipe” adlı reklam kampanyasıdır. İki parça led ekranın
ortasınaa yerleştirilmiş ödeme slipleri, görenleri anında harekete geçirerek bağış toplamak
ve farkındalık yaratmak amacıyla ödeme sisteminin tetiklediği bir video ile senkronize
olarak çalışmaktadır (Resim 6.8).
73
Resim 6.8: “PlaCard: The Social Swipe” adlı reklam kampanyasının interaktif raket uygulaması
Birden fazla uygulaması olan kampanyanın sosyal medyada en çok ses getiren uygulaması,
bağışçıların ekmek görselini dilimliyor benzetmesi yaratan slipten kredi kartlarını
geçirdikten sonra kredi kartı geçirilen kısmın ötesinde kalan ekmeğin dilimlenip düştüğü
ve bunu bir elin aldığı görülmektedir. Bu sayede reklamı deneyimleyen kişiler, bağışta
bulundukları paranın ihtiyacı olan kişileri doyurduğunu daha somut şekilde görmekte ve bu
deneyimin bir sonucu olarak reklam kampanyası ile duygusal bir bağ kurabilmektedir.
74
6.2.9. İnternet yayılımı
Reklamların nasıl olması gerektiği ile ilgili sorulan bir diğer özellik ise, “internette hızlı
şekilde yayılmalıdır” üzerinedir. Çizelge 6.14’te reklamların internette hızlı bir şekilde
yayılmalıdır ifadesi üzerine katılımcıların görüşleri verilmiştir.
Çizelge 6.14. İnternette hızlı şekilde yayılma
İfade
Kesinlikle
Katılmıyorum Karasızım Katılıyorum
Katılmıyorum
Reklamlar
internette hızlıca
yayılmalıdır.
Kesinlikle
Katılıyorum
f
%
f
%
f
-
-
-
-
10
%
12
f
24
%
29
f
48
%
59
Çizelge 6.14 incelendiğinde, katılımcıların reklamların internette hızlı şekilde yayılması
gerektiğine yaklaşık %60 civarında kesinlikle katıldıkları, %30 civarında katıldıkları, %10
civarında ise kararsız oldukları görülmektedir. Bu sonuçlardan da görülebileceği gibi
internet yayılımının etkileşimli açıkhava reklamları üzerindeki etkisi kayda değer
ölçüdedir. İnternet yayılımının yüksek olması ise o reklamı viralleştiren bir unsur olarak
görülebilmektedir.
Deal ve Abel’in (2001) aktardığına göre, araştırmacı olan Draper Fisher Jurvetson, 1997
yılında biyolojik virüsün yayılmasına benzer bir şekilde elektronik ortamda mesajın
yayılması arasındaki benzerliğe dikkat çekerek “viral pazarlama” terimini kullanmıştır.
Viral reklamların marka imajına yaptığı katkının en önemli sebebi müşteriyle bire bir ilişki
kurması ve müşteriye dikte edilmek yerine kendi rızasıyla izlemesine olanak sağlıyor
olmasıdır. Bu sebeple müşterilerle pozitif bağ kurmanın en bilinen yollarından biri de viral
reklam yaratılmasıdır. Argan ve Tokay Argan’a (2006) göre ise; “viral pazarlama, kişilerin
bir pazarlama mesajını diğer insanlara aktarmasını teşvik eden stratejiyi tanımlamakta ve
bu şekilde mesajın yayılımında önemli bir potansiyele işaret etmektedir”. Sosyal medya
ağlarının gelişmesi ve git gide hayatımızın vazgeçilemez bir parçası olmasıyla birlikte
ağızdan ağıza iletişim yerini modemden modeme iletişime bırakmaya başlamaktadır. Bu
değişim beraberinde yeni reklam mecraları ve yöntemlerini de getirmekte gecikmemiştir.
75
The Fun Theory (Eğlence Kuramı) adlı reklam kampanyası Volkswagen’in Bluemotion
adlı çevre dostu ve verimli motor teknolojisini tanıtmak amacıyla DDB Stockholm
tarafından yaratılan bir reklam kampanyasıdır. Bluemotion teknolojisinin ayırt edici
özelliği otomobilin sürüş keyfini ve performansını azaltmadan çevreye verdiği zararın
benzer otomobillere göre daha az olmasıdır. Buradan yola çıkarak, reklamın amacı, hedef
kitleye çevre dostu bir arabanın da eğlenceli olabileceği düşüncesini anlatmak olarak
belirlenmiştir ve eğlence yoluyla olumlu davranışa yönelimin sağlanması amaçlanmıştır.
Kampanyanın ilk ayağı olarak DDB Stockholm açık havada birtakım sosyal deneyler
yaparak bunları kayıt altına almış ve www.thefuntheory.com ve Youtube’da bu videoları
yayınlamıştır. Bu deneylerin arasında metro çıkışındaki merdivenleri piyano tuşlarına
çevirmek (Resim 6.9), çöp atıldığı zaman çok derin bir boşluğa düştüğü düşüncesini
uyandıracak ses tasarımı yapmak, atık cam şişeleri dönüştürmeye yönelik tasarlanmış bir
oyunu cam şişe geri dönüşüm kutusuna entegre etmek gibi potansiyel müşteri etkileşimini
sağlayacak oyunlaştırma örnekleri yer almaktadır.
Volkswagen’in yaptığı bu deneyler Stockholm sakinlerinin dikkatini çekmiş, ağızdan ağıza
iletişim başlamış ve aynı zamanda beklenen davranış değişimi de gözlenmiştir. Piyano
basamakları yürüyen merdivene tercih eden kişi sayısı bir günde %66 oranında artmıştır.
Videolar internet ortamına aktarıldıktan birkaç ay sonra ise the Fun Theory videoları için
viralleşme süreci başlamıştır. “Youtube videoları 13 milyondan fazla izlenme rakamına
ulaşmış ve yapılan web sitesi dünyanın her yerinden 940 bin kişinin ziyaret ettiği bir site
olmuştur. Piyano basamaklı deneyin olduğu video tek başına 10 milyon tıklanma alarak
internet tarihinde en çok paylaşılan video olmuştur” (Rogers vd., 2010). Bu kampanyanın
başarısının altında yatan temel nedenin istenilen davranışı sağlamak için müşteriye bir
fayda sağlaması olduğu söylenebilmektedir, bu fayda reklam hedefinin de belirlediği gibi
eğlencedir.
76
Resim 6.9. Volkswagen Eğlence Teorisi kampanyası etkileşimli merdiven uygulaması
Değinilmesi gereken bir diğer önemli nokta da videoların sonlarında yer alan logonun
dışında Volkswagen markasıyla özdeşleştirilebilecek bir ipucunun deney alanlarında yer
almamasıdır. Olay yerinde pozitif bir deneyim gerçekleştiren kullanıcılar bu değişimin
sebebini merak etmekte ve çeşitli mecralarda bunu dile getirerek kampanyanın viralleşme
sürecine de katkıda bulunmaktadır. Cruzz ve Fill’in (2008) de bahsettiği gibi; tanıtımsız
(commercial-free) viral reklamlar potansiyel müşteriye bire bir ürünü satın alma çağrısı
yapmak yerine onları eğlendirme ve kampanyayla bütünleştirme sağlamaya odaklandığı
için satın alma çağrısı yapan viral reklamlara göre daha yüksek başarı elde etmektedir. Bu
sayede reklam belli bir fikri dikte etmek yerine müşterinin kendi deneyim ve çıkarımlarını
yapmasını sağlamakta ve bu şekilde rakiplerinden ayrılmaktadır. Bu yaklaşım etkileşimli
reklam kampanyalarında marka ya da ürünün görünecek şekilde yer alması maddesiyle
çelişiyor gibi görünse de bu durumun ağızdan ağıza yayılımı arttırmak amacıyla bilinçli
olarak yapılan bir seçim olduğu anlaşılmaktadır.
77
6.2.10. Sosyal ve kültürel yapıya uygun olma
Reklamların nasıl olması gerektiği ile ilgili sorulan bir diğer özellik ise, “sosyal ve kültürel
yapıya uyumlu olma” üzerinedir. Çizelge 6.15’de reklamların sosyal ve kültürel yapıya
uygun olmalı ifadesi üzerine katılımcıların görüşleri verilmiştir.
Çizelge 6.15. Sosyal ve kültürel yapıya uygun olma
İfade
Kesinlikle
Katılmıyorum Karasızım Katılıyorum
Katılmıyorum
Reklamlar
sosyal ve
kültürel
Kesinlikle
Katılıyorum
f
%
f
%
f
6
7
6
7
12
%
15
f
14
%
17
f
44
%
54
yapıya uygun
olmalıdır
Çizelge 6.15 incelendiğinde, reklamların sosyal ve kültürel yapıya uygun olmalıdır
ifadesine katılımcıların yarısından biraz fazlasının
kesinlikle katıldığı, %17’sinin ise
katıldığı anlaşılmaktadır. Katılımcıların %15’i ise bu konuda karasız olduklarını
belirtmişlerdir. %7’si ise, reklamların sosyal ve kültürel yapıya uygun olması gerekliliğine
katılmıyorum ve kesinlikle katılmıyorum düzeyinde görüş bildirmişlerdir.
Özellikle global markaların reklam uyarlamalarında kuvvetle göz önünde bulundurması
gereken sosyal ve kültürel yapıya uygunluk kriteri, büyük önem arz etmektedir. Aksi halde
marka imajının olumsuz yönde etkilenmesi, negatif ağızdan ağıza yayılım, reklamın
yayından kaldırılması ve bu durumun getireceği maddi zararlar gibi birçok olumsuz
durumla karşı karşıya kalınabilir. Reklam mesajının, kullanılan görsellerin ve mecraların
hedef kitlenin sosyal ve kültürel yapısına uygun olması hedef kitlenin reklamda kendinden
bir şeyler bulabilmesini, bu empati neticesinde de marka ile kurulan duygusal bağın
güçlenmesini sağlayabilmektedir.
78
6.2.11. Teknolojik yenilikleri barındırma
Reklamların nasıl olması gerektiği ile ilgili sorulan bir diğer özellik ise, “teknolojik
yenilikleri barındırma” üzerinedir. Çizelge 6.16’da reklamlar teknolojik yenilikleri
barındırmalıdır ifadesi üzerine katılımcıların görüşleri verilmiştir.
Çizelge 6.16. Teknolojik yenilikleri barındırma
İfade
Kesinlikle
Katılmıyorum Karasızım Katılıyorum
Katılmıyorum
Reklamlar
teknolojik
yenilikleri
Kesinlikle
Katılıyorum
f
%
f
-
-
4
%
5
f
20
%
24
f
16
%
20
f
42
%
51
barındırmalıdır
Çizelge 6.16 incelendiğinde, reklamların teknolojik yenilikleri barındırması ifadesine,
yaklaşık %50 katılımcı kesinlikle katıldığını, %20 katılımcı katıldığını, %24’ü karasız
olduğu, %5 ise katılmadığını belirtmiştir.
Teknolojik yenilikleri barındıran reklam kampanyaları git gide artan bir şekilde kendine
yer bulmaktadır. Açıkhava Reklamcıları Vakfı (ARVAK) yönetim kurulu üyesi olan Bahar
Erdoğan’ın da belirttiği gibi; günümüzde açıkhavanın yeni gücü, sosyal medya
entegrasyonundan 3 boyutlu uygulamalara, interaktif uygulamalardan büyük ebatlı
görsellere uzanan ve tüketicilerin günlük yaşantıları içerisinde kişiselleştirilmiş içerikle
marka deneyimi yaşatabilmektedir (Campaign, 2015). Bu bilgiler doğrultusunda, özellikle
kullanıcı deneyimini arttıracak doğrultuda kurgulanmış açıkhava reklamlarında teknolojik
imkanların ve yeniliklerin yaratıcı şekilde kullanımının önemli olduğu söylenebilmektedir.
Bu tür kampanyalara, OgilvyOne’ın British Airways için yarattığı “Magic of Flying”
(uçuşun büyüsü) adlı reklam kampanyası, gerçek zamanlı verinin yaratıcılıkla
harmanlanmasıyla ortaya çıkmış bir reklam kampanyası olarak teknolojik yenilikleri
barındırma özelliğini bünyesinde bulunduran etkileşimli açıkhava reklamlarına örnek
olarak gösterilebilmektedir. Bahsi geçen reklam kampanyasında eskavizyon ekranında yer
79
alan küçük bir çocuk, geçmekte olan her British Airways firmasına ait uçakta yerinden
kalkarak uçağa doğru yürümekte ve bu esnada işaret parmağıyla uçağı göstermektedir.
Ekranın diğer yanında ise, uçağın sefer numarası ve nereden geldiğini işaret eden ve her
uçak için güncellenen bilgilerle değişen “Look, it’s flight BA475 from Barcelona”
(Bak,BA475 sefer sayılı Barselona uçağı) bilgisi yer almaktadır. Ekranın sağ alt köşesinde
ise açıkhava mecrasının sosyal medya ile bağlantısını oluşturan #lookup (gökyüzüne bak)
hashtagi yer almaktadır (Resim 6.10).
Resim 6.10. British Airways Uçuşun Büyüsü etkileşimli billboard uygulaması
İlgili kampanyanın sonuçlarına bakıldığında ise;

ba.com/lookup web sayfasını 43300’ün üzerinde farklı kişinin ziyaret ettiği,

Video tıklaması başına ücretlendirildiği için 750 bin pound üzerinde satın alma
karlılığının olduğu,

1360000’in üzerinde video görüntülenmesi sağlandığı,

364’ün üzerinde köşe yazısı/makale yayını yapıldığı,
80

Dünya çapında 118 ülkede haberlere konu olduğu,

#lookup hastaginin Twitter’da popüler hastagler arasına girmesi ve 3400’ün
üzerinde
paylaşım
almasının
sağlandığı
görülmektedir
(https://ogilvy.co.uk/projects/british-airways/magic-flying).
Bu sonuçlar ışığında, kampanyanın teknolojik yenilikleri barındırmasının yanı sıra, internet
yayılımı ve ağızdan ağıza yayılım konusunda da başarılı olduğu görülebilmektedir. Bu
durum bize etkili açıkhava reklamlarının birkaç özelliği (Teknoloji kullanımı, internet
yayılımı, duygusal bağ kurma, vb.) bir arada taşımasının reklamın etkisinin artmasında
olumlu katkı yaptığı söylenebilmektedir.
6.2.12. Ürün ya da marka görünürlüğü
Açıkhava reklamlarının etkinliğinin ölçülmesinde bir diğer etmen de ürün ya da markanın
görünürlüğüdür. Çizelge 6.17’de reklamlarda ürün yada marka görünebilecek şekilde
olmalıdır ifadesi üzerine katılımcıların görüşleri verilmiştir.
Çizelge 6.17. Ürün-marka görünürlüğü
İfade
Kesinlikle
Katılmıyorum Karasızım Katılıyorum
Katılmıyorum
Reklamlarda
ürün-marka
görünür
Kesinlikle
Katılıyorum
f
%
f
%
f
%
f
%
f
%
6
8
6
8
12
14
20
24
38
46
olmalıdır
Çizelge 6.17 incelendiğinde, reklamlarda ürün yada markanın görünür olması gerektiğine
kesinlikle katılanlar yaklaşık %50 civarıdadır. Kesinlikle katılmayanlar ise katılımcıların
%8’sini oluşturmaktadır.
Bu rakamlar doğrultusundaürün veya marka görünürlüğünün;dikkat çekicilik, özgünlük,
akılda kalıcılık, marka kimliğini yansıtma ya da duygusal bağ kurma kadar güçlü bir
etkisinin olmadığı görülmektedir.
81
6.2.13. Görsel dil uygunluğu
Reklamların nasıl olması gerektiği ile ilgili sorulan son özellik ise, “görsel dil uygunluğu”
üzerinedir. Çizelge 6.18’dereklamlarda görsel dil uygun bir şekilde kullanılmalı ifadesi
üzerine katılımcıların görüşleri verilmiştir.
Çizelge 6.18. Görsel dil uygunluğu
İfade
Kesinlikle
Katılmıyorum Karasızım Katılıyorum
Katılmıyorum
Reklamlarda
görsel dil
uygun
Kesinlikle
Katılıyorum
f
%
f
%
f
%
f
-
-
-
-
-
-
36
%
32
f
56
%
68
kullanılmalıdır
Çizelge 6.18’egöre, reklamlarda görsel dilin uygun bir şekilde kullanılması gerektiği
üzerine %68 katılımcı kesinlikle katılıyorum görüşünü benimsemektedir. Katılımcıların
%32’si katılıyorum görüşündedir.
Parsıl’ın (2012) değindiği gibi, öğrenme aktivitesi %55 oranla görsel ipuçlarından, %37
oranla
işitsel
ipuçlarından,
%8
oranla
da
sözel
ipuçlarından
faydalanarak
gerçekleşmektedir. Bu bilgiler doğrultusunda, hedef kitlenin dikkatini çekme hususunda da
en öncelikli yardımcının görsel öğeler olduğu sonucu çıkmaktadır. Görsel dil vasıtası ile
hedef kitle ile henüz reklam mesajını vermeden bile bir iletişim bağı kurulabilmektedir. Bu
nedenle farklı kitlelere hitap etmesi planlanan görsel öğelerin, bu amaca uygun olarak
tasarlanması ve bu doğrultuda seçimlerin yapılması gerekmektedir. Yapılan çalışma
sonucunda tüm katılımcıların katılıyorum ya da kesinlikle katılıyorum seçeneklerini
işaretlemiş olmaları da etkileşimli açıkhava reklamlarında görsel dil uygunluğunun
önemine vurgu yapar niteliktedir.
82
83
7. SONUÇ VE ÖNERİLER
Reklamcılık alanının değiştiği ve yeni yönelimlerin ortaya çıktığı konusunda bu alanda
çalışan profesyoneller ve akademisyenler arasında bir uzlaşmanın olduğu bilinmektedir.
Geleneksel reklamcılık modelinin değişmeye başlamasıyla birlikte iletişim yolları ve
mecralarının da değişime uğradığı gözlenmektedir. Günümüzdeki dijital ajansların,
geleneksel reklam ajanslarından çok daha farklı bir işleyişe sahip olduğu söylenebilir.
Bunun bir sonucu olarak, son yıllarda global reklam ajanslarının çeşitli dijital reklam
ajanslarını satın alma yoluyla bünyelerine kattığı ya da kendi çatıları altında dijital bir
birim oluşturdukları görülmüştür. Bu yönelimden de öngörülebileceği gibi geleneksel
reklamcılık anlayışının yanı sıra reklamcılıkta yeni yaklaşımlar kendine yer etmeye
başlamıştır.
Binlerce mesaj bombardımanına tutulan tüketiciler mesajların algılanmasında ve seçim
yapmakta zorlanmaktadır. Bu durum reklam ajanlarını da daha yaratıcı ve farklı olmaya
itmektedir.
Çeşitlilik içinde fark edilebilir olabilmek, reklam
ajansları tüketicilerin
dikkatini çekebilmek için yeni mecralar bulmakta ve marka ile tüketici arasında bağ
oluşturmaya çalışmaktadır. Alanda yapılan başarılı reklam kampanya örneklerinin
artmasıyla birlikte dijital sektör çalışanları ve reklamverenler için de daha gerçekçi,
zorlayıcı ve yaratıcı beklentiler ortaya çıkmıştır.
Teknolojik gelişmeler, internet kullanımı ve mobil teknolojiler günlük hayatın
vazgeçilemez bir parçası olmuşlardır.
etkilemekte,
hatta
bazı
durumlarda
Bu durumun algımızı ve iletişim şekillerimizi
şekillendirebilmekte
olduğu
bilinmektedir.
Teknolojinin hızla geliştiği ve insan yaşamıyla bütünleştiği günümüzde, ürünler üzerindeki
logolardan sokaklardaki billboardlara kadar gün içinde birçok mecrada yoğun bir reklam
trafiğinin olduğu gözlenmektedir. Markalar bu iletişim bombardımanından çekinen
tüketicileri kendi istekleriyle iletişim sürecine sokma eğilimindedirler. Bu noktada,
markaların tüketiciyle doğrudan iletişime geçtiği satış noktalarından tutun, etkinlik
pazarlama unsurları ve yeni teknolojik imkânlar aracılığıyla samimiyet ve şeffaflık temelli
sosyal ağlar ve mobil pazarlama unsurları, önemli birer deneyimsel pazarlama aracı olarak
karşımıza çıkmaktadır. Etkileşimli tasarımın reklam üretim süreciyle iç içe geçmesi de
markaların tüketiciyle doğrudan iletişime geçme çabalarının bir ürünü olarak kendine yer
etmektedir. Reklama etkileşimli özelliklerin kazandırılmasını sağlayan yeni teknolojiler,
84
geleneksel reklam uygulamalarıyla etkileşimli reklamın daha fazla tartışılması gerekliliğini
beraberinde getirmiştir; ancak günümüzde henüz etkileşim kavramında ortak bir görüş
birliğine varılamadığı gibi etkileşimli reklam üzerinde de net bir sonuç ortaya
konulamamıştır
Bu çalışma ile; Türkiye’de göreli olarak yeni bir mecra olan etkileşimli reklamın, reklam
sektörünün temel paydaşları konumundaki akademisyenlerin, bakış açılarından nasıl
algılandığını, nasıl tanımlandığını, uygulama sürecini ve karşılaşılan sorunlar ile
etkileşimli reklam alanının gelişimine yönelik düşüncelerini belirlenmeye çalışılmıştır.
Araştırmanın amaçlarını gerçekleştirmek için ilgili literatür taranmış ve bir değerlendirme
yapılmıştır. Başarılı reklam uygulamalarını değerlendirmek amacıyla “Etkileşimli
Açıkhava Reklamlarını Değerlendirme Formu” geliştirilmiştir. Araştırmacı tarafından
hazırlanan form alan uzmanları ile görüşülerek başarılı etkileşimli açıkhava reklamlarının
hangi özellikleri taşıması gerektiğine dair hazırlanan ölçütler uzmanlar tarafından
değerlendirilmiş ve uzmanlar arasında fikir birliği oluşana kadar bu süreç devam etmiştir.
Alınan uzman görüşleri doğrultusunda etkileşimli açıkhava reklamlarını değerlendirirken
göz önünde bulundurulması gereken 13 kriter belirlenmiştir. Bu kriterler;

Dikkat çekicilik,

Özgünlük,

Ürüne odaklılık,

Akılda kalıcılık,

Hedef kitlenin özelliklerini taşımak,

Ağızdan ağıza yayılım,

Marka kimliğini yansıtma,

Duygusal bağ kurma,

İnternet yayılımı,

Sosyal ve kültürel yapıya uygun olma,

Teknolojik yenilikleri barındırma,

Ürün/marka görünürlüğü

Görsel dil uygunluğu
olarak sıralanmıştır. Araştırmacı sıralanan bu 13 kritere göre reklam örnekleri bulmuş ve
bunları değerlendirmiştir.
85
Bu çalışma etkileşimli reklam çalışmaları alanında yeni bir uygulamayı değerlendirmesi
açısından önemli görülmektedir.
Yeni bir uygulamanın kullanılması ve etkilerinin tespit
edilmesinin iki şekilde etkisi olacağı düşünülmektedir. Birincisi, görsel iletişim ve tasarım
alanında çalışanlar uygulamada yeni bir yön ve alan bulacaklardır. İkinci olarak da
reklamverenler etkileşimli reklamların etkileri hakkında fikir sahibi olacaklarından alanın
gelişmesine daha fazla yatırım yapabileceklerdir.
Bu çalışmanın sonuçları, etkileşimli reklam konusunu Türkiye’de alanın akademisyenleri
tarafından daha detaylı, teorik ve ampirik boyutlarda çalışılması noktasında bazı çıkarımlar
sunabilir. Ayrıca, reklamverenlerin etkileşimli reklamlara ilişkin bakış açılarının
belirlenmesi, bu mecranın bilinme ve tanınırlık düzeyini tespit etmek ve uygun alanlarda
yaygınlaştırmak açısından da önemlidir.
Araştırmanın bulguları etkileşimli reklam hizmeti sunan ajansların alana yönelme
nedenlerini, alanın sorunlarını ve uygulama koşullarını analiz etmeleri bakımından
literatüre önemli bir katkıda bulunabilir.
Çalışma, alanda çalışan akademisyenlerin etkileşimli açıkhava reklamları konusunda
reklamların ürün tanıtım, satış ve bilinirlik konusunda görüş belirtebilecek durumda
olduklarını varsaymaktadır.
Görsel sanatlar, grafik tasarım, iletişim tasarım alanında çalışan akademisyenlerin,
kuramsal bilgi ve uygulama deneyimi bağlamında etkileşimli reklam konusunda
değerlendirme yapabilecekleri kabul edilmiştir. Bunun yanında geliştirilen Etkileşimli
Açıkhava
Reklamları
Değerlendirme
Formu
etkileşimli
açıkhava
reklamlarını
değerlendirmek için yeterli olduğu düşünülmüştür. Bu çalışma Türkiye’de etkileşimli
reklam alanında çalışan akademisyen görüşlerine göre geliştirilen form ile toplanan veriler
ve araştırmacı tarafından gerçekleştirilen literatür çalışması ile sınırlıdır.
Etkileşimli Açıkhava Reklamlarının etkisinin değerlendirildiği bu çalışma sonucunda şu
öneriler getirilebilir.
1. Reklamların ürün tanıtımına katkı sağlaması ve farkındalık yaratması için
etkileşimli açıkhava reklamlarından daha fazla yararlanılabilir.
2. Etkileşimli Açıkhava reklamlarında araştırmacı tarafından geliştirilen ve alan
uzmanı akademisyenlerce de kabul gören kriterler yaygın olarak kullanılabilir. Bu
bulgudan hareketle Etkileşimli Açıkhava Reklamlarının dikkat çekicilik, özgünlük,
ürüne odaklılık, akılda kalıcılık, hedef kitlenin özelliklerini taşımak, ağızdan ağıza
86
yayılım, marka kimliğini yansıtma, duygusal bağ kurma, internet yayılımı, sosyal
ve kültürel yapıya uygun olma, teknolojik yenilikleri barındırma, ürün/marka
görünürlüğü ve görsel dil uygunluğu gibi özellikleri taşıması ürünün tanıtımına
katkı sağlayabilir:
3. Araştırmacı tarafından geliştirilen Etkileşimli Açıkhava Reklamları Değerlendirme
Formu nicel çalışmalarda kullanılarak geliştirilebilir.
4. Etkileşimli açıkhava reklamların etkisi, ajans çalışanları, reklam verenler ve
tüketiciler tarafından nasıl algılanmaktadır konusunda yeni çalışmalar yapılabilir.
87
KAYNAKLAR
Altıntaş, O. ve Eliri, İ. (2012). Birey toplum ilişkisinde kent kültürü, kamusal alan ve onda
şekillenen sanat olgusu. İdil Dergisi, 1(5), 69.
Argan, M. ve Argan, M. T. (2006). “Viral Pazarlama veya İnternet Üzerinde Ağızdan
Ağıza Reklam: Kuramsal Bir Çerçeve”, Anadolu Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi,
Cilt:6, No:11,, 2006
Arens, W. F.,Weigold, M. F., &Arens, C. (2008). Contemporary advertising. Boston:
McGraw-Hill Irwin.
Aslan, İ. (2012). Postmodern Süreçte Üreten Tüketici Kavramı, Reklam ve Tanıtım
Sürecine Tüketicinin Etkileşimli Olarak Dahil Edilmesi, Yüksek Lisans Tezi, Marmara
Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, İstanbul.
Banks, J. (2012). Co-creating video games. London: Bloomsbury Academy.
Barfield, L. (2004). Design for new media: Interaction design for multimedia and the
Web. Harlow, Eng: Pearson Addison Wesley.
Becer, E. (1999). İletişim ve grafik tasarım. Ankara: Dost Kitabevi.
Bektaş, D. (1992). Çağdaş grafik tasarımın gelişimi. İstanbul: YKY.
Bezjian-Avery, A.,Calder, B., &Iacobucci, D. (1988). New media ınteractive advertising
vs. traditional advertising. Journal of Advertising Research, 38, 23-32.
Blattberg, Robert C. and John Deighton (1991), "Interactive Marketing: Exploiting the Age
of Addressability," Sloan Management Review.
Blessie, M.,& Ju-Pak, K. H. (1998). A content analysis of banner advertisements: Potential
motivation feature. Convention of Association for Education in Journalism and Mass
Communication. Chicago, USA.
Bozkurt, Z. (2013). Pazarlama İletişiminde Sihirli Dokunuşlar. İstanbul: Mediacat
Yayıncılık.
Bruns, A. (2008). Blogs, Wikipedia, Second life and beyond: From production to
produsage. New York: Peter Lang.
88
Burnett, R. and D. Marshall (2003) Web Theory. An Introduction. London: Routledge
Clifton, R.,& Ahmad, S. (2009). Brands and branding. New York: Bloomberg Press.
Cruz, D. and Fill, C. (2008) "Evaluating viral marketing: isolating the key
criteria", Marketing Intelligence & Planning, Vol. 26 Iss: 7, pp.743 – 758
Çakır, H. (1997). Osmanlı basınında reklam (1828-1864).Ankara: Elit.
Çakır, H. (1993). Basında reklam ve ilan (23-29 Aralık 1991 tarihleri arası Milliyet ve
Cumhuriyet gazetelerinin reklam ve ilan gelirleri ile bunların dil ve şekil yönünden
incelenmesi. Yüksek Lisans Tezi, İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü,
İstanbul.
Çamdereli,
M.
(1999).
Bir
Terimce
Arayışında
Reklam.
http://www.journals.istanbul.edu.tr/iuifd/article/view/1019013727 adresinden 3 Mayıs
2015 tarihinde erişim sağlanmıştır.
Çiçek, M. (2014). Marka Mesajında Ürün İçeriğini Unutturan Söylem: "Mutluluğa Kapak
Aç" Venedik: Internatıonal Marketıng Trends Conference.
Cho, C. H.,&Leckenby, J. D. (1997). Internet related programming technology and
advertising. American Academy of Advertising, 69.
Clemons, E., Barnett, S., & Appadurai,A. (2007). The future of advertising and the value
of social network websites. Proceedings of the Ninth International Conference on
Electronic Commerce - ICEC '07.
D Rose Jump Store. (2015). 1 Şubat 2016 tarihinde
http://www.welovead.com/en/works/details/125wntuEg adresinden erişim sağlanmıştır.
Davenport, T. H.,& Beck, J. C. (2001). The attention economy: Understanding the new
currency of business. Boston: Harvard Business School.
Deal, M. and Abel, P. (2001). Grass Roots: The Exponential Power of One. Brandweek.
February 26: 38.
Demir, N. (2009). Türk Tarihinin ve Kültürünün Kaynağı Olarak Kaya Üzeri Resimler
(Petroglifler)
ve
Yazılar.
Journal
of
World
of
Turks.
89
http://www.dieweltdertuerken.org/index.php/ZfWT/article/viewArticle/33
adresinden 3 Ocak 2015 tarihinde erişim sağlanmıştır.
Dyck, F. V. (2015). Yeni Nesil Reklamcılık. The Kitap.
Dourish, P. (2004). Where the action is: The foundations of embodied interaction. MIT
Press.
Dru, J. M. (2014). Ezberbozan. (Çev. İ. B. Özçelik). Mediacat Yayıncılık.
Drucker, J.,&McVarish, E. (2013). Graphic design history: A critical guide.Pearson.
Elden, M. (2013). Reklam ve reklamcılık. İstanbul: Say Yayınları.
Elden, M.,& Özdem, Ö O. (2015). Reklamda Görsel Tasarım (1.baskı). Say Yayınları.
Faulconbridge, J. R. (2011). The globalization of advertising: Agencies, cities and spaces
of creativity. London: Routledge.
Firlar, B.G.,(2005). Millennium advertisements in Turkey: A study for determining
Aegean University youth’s attitudes towards impulsive advertising theme. Bilig, 33:
23-43. http://www.yesevi. edu.tr/bilig/biligTur/pdf/33/23- 43.pdf
Fiske, J. (2003). İletişim çalışmalarına giriş. Bilim ve Sanat, 15.
Goldhaber, M. H. (1997). The attention economy and the Net. First Monday, 2(4).
Gökaliler, E. & Sabuncuoğlu, A. (2008). "Bilgi İletişim Teknolojileri ile Reklam
Ajanslarının Değişen Yüzü: İnteraktif Ajanslar Avenue A/Razorfish İnteraktif Ajans
Örneği”, JOY- Journal of Yaşar University, No:10, V:3.
Grudin, J. (1990). The Computer Reaches out:: The Historical Continuity of Interface
Design (261-268). Aarhus: Aarhus Universitet, Datalogisk Afdeling.
Güney, Z., (2006). Etkileşimli Reklam Yaratma ve Planlama Süreci, (Basılmamış) Yüksek
Lisans Tezi, İstanbul: Marmara Üniversitesi
Hartley, J.,& Potts, J. (2012). Key concepts in creative industries. London: SAGE.
Higgins, M.,& Morgan, J. (2000). The Role of Creativity in Planning: The
'CreativePractitioner' Planning Practice and Research, 15(1-2), 117-127.
90
Jaffe, J. (2010). Flip the funnel: How to use existing customers to gain new ones.
Hoboken, NJ: Wiley.
Jenkins, H. (2006). Convergence culture: Where old and new media collide. New York:
NYU Press.
Karahasan, F. Taşlar Yerinden Oynarken Dijital Pazarlamanın Kuralları. İstanbul, 2012:
Doğan Kitap.
Karasar, N.(1998). Bilimsel Araştırma Yöntemi: Kavramlar, İlkeler, Teknikler. Nobel
Yayın Dağıtım Ltd. Şti. Ankara
Keskin, İ. (2014). 18. Yüzyıl Sonunda Matbaa Nın Yeniden Doğuşu Alois Senefelder ve
Litografi.
http://akademikpersonel.kocaeli.edu.tr/ismailkeskin/diger/ismailkeskin05.09.2014_13.29.2
9diger.pdf adresinden 10 Ocak 2015 tarihinde erişim sağlanmıştır.
Korman, A. K. (1974). The psychology of motivation.New Jersey: Prentice-Hall.
Kotler, P.,&Armstrong, G. (2010). Principles of marketing. New Jersey: Pearson.
Küçük, B. (2016). Yeni medyada yeni eğlence ortamları: Arçelik interaktif reklam
uygulaması.http://www.iku.edu.tr/userfiles/file/sanattasrim/doc/Berna_Kucuk.doc
adresinden 12 Şubat 2016 tarihinde erişim sağlanmıştır.
Küçükerdoğan, R. (2009). Reklam nasıl çözümlenir? İstanbul: Beta.
Mallia, K. L.,& Windels, K. (2011). Will Changing Media Change the World? An
Exploratory Investigation of the Impact of Digital Advertising on Opportunities for
Creative Women. Journal of Interactive Advertising, 11(2), 30-44.
Mercedes-Benz
-
Invisible
Drive
by
Jung
von
Matt
AG
-
Case
Study.http://www.jvm.com/en/work/work_subpages/mb_invisible_drive.html adresinden
1 Şubat 2016 tarihinde erişim sağlanmıştır.
Merter, E. (2003). 80. yılında Cumhuriyet'i afişleyen adam: İhap Hulusi Görey. Beyoğlu,
İstanbul: Literatür Yayıncılık.
Nelson, R. &Sykes, A. E. (2013).Outdoor advertising: Its function in modern advertising
and marketing. London: Routledge.
91
Oaag, (2015).
http://www.oaag.net/about/history.aspx adresinden 10.10.2015 tarihinde
erişim sağlanmıştır.
Özdem, O. Ö. ve Geçit, E. (2013). Postmodern sanat akımları ve reklamlara yansımaları.
İletişim Kuram ve Araştırma Dergisi, (36),10-11.
Özkaya,
B.
(2010).
İktisadi
ve
İdari
Bilimler
Dergisi.
http://e-
dergi.marmara.edu.tr/maruiibfd/article/view/5000109061/5000101508 adresinden 1
Nisan 2015 tarihinde erişim sağlanmıştır.
Parsıl, Ü. (2012). Görsel Algılama. An Kitap
Pieters, R., Warlop, L., & Wedel, M. (2002). Breaking Through the Clutter: Benefits
ofAdvertisement
Originality
and
Familiarity
for
Brand
Attention
and
Memory.Management Science, 48(6), 765-781.
Rehman, V.,& Vaish, A. (2013). Content Fusion in Traditional and New Media: A
Conceptual Study. Journal of Internet Commerce, 12(2), 225-245.
Rogers, Y., Hazlewood, W. R., Marshall, P., Dalton, N., & Hertrich, S. (2010). Ambient
influence. Proceedings of the 12th ACM International Conference on Ubiquitous
Computing - Ubicomp '10.
Rosamund, D.,& Sigthorsson, G. (2013). Introducing the creative industries: From theory
to practice. London: SAGE.
Ryan, R. M.,& Deci, E. L. (2000). Intrinsic and extrinsic motivations: Classic definitions
and new directions. Contemporary Educational Psychology, 25(1), 54-67.
Sadooghi-Alvandi, S. M.,& Kharrati-Kopaei, M. (2014). Testing Three-factor Interaction
in Unreplicated Three-way Layouts. Communications in Statistics - Theory and
Methods, 44(3), 587-606.
Samur, S. G (2012). Açıkhava Reklamcılığında Görsel İletişim Tasarım Öğeleri Ve
Uygulama Analizi, Beykent Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, İstanbul.
Sasser, S. L.,& Koslow, S. (2008). Desperately seeking advertising creativity. Journal of
Advertising, 37(4), 5-20.
92
Semovitz, Andy (2005). "Is Buzz Marketing Illegal! Story Rebutted; Letter to the Editor
From Word of Mouth Marketing Association.”
Shankar, V.,Smith, A. K., & Rangaswamy, A. (2000). Customer satisfaction and loyalty in
onlineand offline environments. eBusiness Research Center, Penn State University.
Sims, V. M. (1928). The relative influence of two types of motivation on improvement.
Journal of Educational Psychology, 19(7), 480.
Spurgeon, C. (2008). Advertising and new media. New York: Routledge.
Steuer, J. (1992). Defining Virtual Reality: Dimensions Determining Telepresence.Journal
of Communication, 42(4), 73-93.
Sutherland, M. (1993). Advertising and the mind of the consumer: What works, what
doesn’t and why.Sidney: Allen&Unwin.
Tanrıverdi, M (2011). Açıkhava Reklamlarında Mecraların Merak Uyandırıcı Biçimde
Kullanımı, Yüksek Lisans Tezi, Haliç Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, İstanbul.
Taylor, C.R. (2010) Editorial: towards stronger theory development in international
advertising research. International Journal of Advertising, 29(1), 9–14.
Uçar, T. F. (2014). Görsel İletiş im ve Grafik Tasarım. İstanbul: İnkılap.
Ünsal, Yüksel (1984). Bilimsel Reklamcılık ve Pazarlamadaki Yeri. İstanbul: Tıvi.
Weill, A. (2009). Grafik tasarım.İstanbul: Yapı Kredi.
Williamson,
J.
(1978). Decoding
advertisements:
Ideology
and
meaning
in
advertising.London: Boyars.
Wilson R.C., Guilford J.P. and Christensen P.R. (1953). The measurement of individual
differences inoriginality.Psychological Bulletin.50:362–370.
Wilson, R. T.,& Till, B. D. (2011). Effects of outdoor advertising: Does location
matter? Psychology and Marketing Psychol. Mark., 28(9), 909-933.
93
Wu, G. (2005). The Mediating Role of Perceived Interactivity in the Effect of Actual
Interactivity on Attitude Toward the Website. Journal of Interactive Advertising, 5(2),
29-39.
Yıldız, E. (2006). Açıkhava Hangi Noktada.
http://www.ared.org.tr/acikhava-hangi-noktada/ adresinden 12 Şubat 2016 tarihinde erişim
sağlanmıştır.
Yıldız, Ö. E. (2012). “Toplumsal Yaşam, Eğlence ve Reklam Etkileşimi:Flash Mob
Uygulamaları”, Pi Dergisi, Sayı 2, Mediacat. Yay.,ss:5-11.
Zengi, Y. Z. (2010). İnteraktif Reklamlarda Tasarım Esasları, Yüksek Lisans Tezi,
Marmara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, İstanbul.
94
GÖRSELLER DİZİNİ
Görsel No 1, 1900’lü Yılların Başında Amerika Birleşik Devletleri Caddelerinden Bir
Görünüm, Amerika Birleşik Devletleri.
Görsel No 2, Luxor Dikilitaşı. 23m, Place de la Concorde., Fransa.
Görsel No 3, Silindir Kule. 11185x1750mm, Ankara.
Görsel No 4, Orhun Yazıtları. 3,75x1,32x1,22m, Orhun Yazıtları Müzesi, Moğolistan.
Görsel No 5, (1829). Köle Satış İlanı.
Görsel No 6, Bayer, H (1924). Design for a Newspaper Kiosk. 64,5x34,5cm, The BauhausArchiv / Museum für Gestaltung, Almanya.
Görsel No 7, Cassandre, A.M. (1932). Dubo-Dubon-Dubonnet. 170x123cm, İngiltere.
Görsel No 8, Carlu, J. (1937). Nicolas Şarapları Reklamı.
Görsel No 9, Heinz, H. J. Heinz 57 Good Things for the Table. 111,76 cm, ABD.
Görsel No 10, Flagg, J. M. (1917). I Want You for the US Army. ABD.
Görsel No 11, Times Meydanı. ABD.
Görsel No 12, Russ, A. (2011). Coca Cola Zero 3D Video Mapping, Türkiye.
Görsel No 13, Özdemir, G. (2016). Refüjde Konumlandırılmış Billboard Örneği, Türkiye.
Görsel No 14, Özdemir, G. (2016). Yan Yana Yer Alan Billboard Üniteleri, Türkiye.
Görsel No 15, Durak Raketi Örneği, Türkiye.
Görsel No 16, Avrupa Sokaklarından Etkinlik Afişi Örneği.
Görsel No 17, Özdemir, G. (2016). Duvar Reklam Örneği, Türkiye.
Görsel No 18, Cam Grafiği Uygulaması, Türkiye.
Görsel No 19, Etkileşimli Eskavizyon Örneği.
95
Görsel No 20, Özdemir, G. (2016). Otobüs Üzerine Kaplanmış Transit Açıkhava Reklam
Örneği, Türkiye.
Görsel No 21, Özdemir, G. (2016). Köprü Alınlığı Reklam Uygulaması, Türkiye.
Görsel No 22, Özdemir, G. (2016). İstanbul Metrosundan Reklam Uygulamaları, Türkiye.
Görsel No 23, Manajans (2015). Axe Black Sessiz Vitrin. Türkiye.
Görsel No 24, Teknonojinin Getirdiği Yeni Reflekslerin Reklamlara Yansıması, Türkiye.
Görsel No 25, Lamsveerde, I. V., Matadin, V. (2015). Chloe. Fransa.
Görsel No 26, (2015), Mercedes Benz B Class, Almanya.
Görsel No 27, (2015), Women’s Aid, ABD.
Görsel No 28, TBWA London. (2014). Jump with Derrick Rose in London. İngiltere.
Görsel No 29, TBWA London. (2014). Jump with Derrick Rose in London. İngiltere.
Görsel No 30, Gray Spain. (2013). Only for Children. İspanya.
Görsel No 31, Gray Spain. (2013). Only for Children. İspanya.
Görsel No 32, Rebbe, K. (2014). PlaCard: The Social Swipe. Almanya.
Görsel No 33, Stojanovic, J. (2009). Volkswagen Eğlence Teorisi. Stokholm.
Görsel No 34, British Airways Magic of Flying. İngiltere.
96
GÖRSELLER TABLOSU
GÖRSEL NO
1
GÖRSEL ADI/KONUSU
1900’lü Yılların Başında Amerika Birleşik Devletleri
Caddelerinden Bir Görünüm
DÖNEMİ
1900’lü Yıllar
SANATÇISI
-
TEKNİĞİ
Fotoğraf
BOYUTLARI
-
SERGİLENME
ABD
KAYNAĞIN ALINDIĞI
ADRES
http://www.oaaa.org/portals/0/Images/History_billboards.jpg
GÖRSEL NO
2
GÖRSEL ADI/KONUSU
Luxor Dikilitaşı
DÖNEMİ
-
SANATÇISI
-
TEKNİĞİ
Fotoğraf
BOYUTLARI
-
SERGİLENME
Fransa
KAYNAĞIN ALINDIĞI
ADRES
http://goo.gl/SQecWm
97
GÖRSEL NO
3
GÖRSEL ADI/KONUSU
Silindir Kule
DÖNEMİ
2015
SANATÇISI
-
TEKNİĞİ
Fotoğraf
BOYUTLARI
-
SERGİLENME
Türkiye
KAYNAĞIN ALINDIĞI
ADRES
http://goo.gl/w3ZM6Y
GÖRSEL NO
4
GÖRSEL ADI/KONUSU
Orhun Yazıtları
DÖNEMİ
731
SANATÇISI
-
TEKNİĞİ
-
BOYUTLARI
375x132x122cm
SERGİLENME
Moğolistan
KAYNAĞIN ALINDIĞI
ADRES
http://goo.gl/l0OSAR
GÖRSEL NO
5
GÖRSEL ADI/KONUSU
Köle Satış İlanı
DÖNEMİ
1829
SANATÇISI
-
TEKNİĞİ
Afiş
BOYUTLARI
-
SERGİLENME
Wilberforce House Museum
98
KAYNAĞIN ALINDIĞI
ADRES
Wilberforce House Museum
GÖRSEL NO
6
GÖRSEL ADI/KONUSU
Design for a Newspaper Kiosk
DÖNEMİ
1924
SANATÇISI
Herbert Bayer
TEKNİĞİ
-
BOYUTLARI
64,5x34,5cm
SERGİLENME
-
KAYNAĞIN ALINDIĞI
ADRES
https://rosswolfe.files.wordpress.com/2014/04/herbertbayer-design-for-a-newspaper-stand-1924-tempera-and-cutand-pasted-print-elements-on-paper-64-5-x-34-5cm.jpeg
GÖRSEL NO
7
GÖRSEL ADI/KONUSU
Dubo-Dubon-Dubonnet
DÖNEMİ
1956
SANATÇISI
Cassandre
TEKNİĞİ
Baskı
BOYUTLARI
-
SERGİLENME
-
KAYNAĞIN ALINDIĞI
ADRES
Moma.org
99
GÖRSEL NO
8
GÖRSEL ADI/KONUSU
Nicolas Şarapları Reklamı
DÖNEMİ
1937
SANATÇISI
Jean Carlu
TEKNİĞİ
Işıklı Grafik
BOYUTLARI
-
SERGİLENME
-
KAYNAĞIN ALINDIĞI
ADRES
Weill, A. (2009). Grafik tasarım.İstanbul: Yapı Kredi
GÖRSEL NO
9
GÖRSEL
ADI/KONUSU
Heinz 57 Good Things for the Table
DÖNEMİ
1898
SANATÇISI
-
TEKNİĞİ
Billboard
BOYUTLARI
111,76cm
SERGİLENME
Duke Kütüphanesi Dijital Kataloğu
KAYNAĞIN ALINDIĞI http://library.duke.edu/digitalcollections/oaaaarchives_BBB4114/
ADRES
100
GÖRSEL NO
10
GÖRSEL ADI/KONUSU
I Want You for the US Army
DÖNEMİ
1917
SANATÇISI
James Montgomery Flagg
TEKNİĞİ
Baskı
BOYUTLARI
-
SERGİLENME
-
KAYNAĞIN ALINDIĞI
ADRES
https://www.wdl.org/en/item/576/
GÖRSEL NO
11
GÖRSEL ADI/KONUSU
Times Meydanı
DÖNEMİ
2010’lu Yıllar
SANATÇISI
-
TEKNİĞİ
Fotoğraf
BOYUTLARI
-
SERGİLENME
-
KAYNAĞIN ALINDIĞI
ADRES
4archive.org
GÖRSEL NO
12
GÖRSEL ADI/KONUSU
Coca Cola Zero 3D Video Mapping
DÖNEMİ
2011
SANATÇISI
Amit Russ
TEKNİĞİ
3D Video Mapping
BOYUTLARI
-
SERGİLENME
-
KAYNAĞIN ALINDIĞI
ADRES
https://www.youtube.com/watch?v=5fGugd8lRds
101
GÖRSEL NO
13
GÖRSEL ADI/KONUSU
Refüjde Konumlandırılmış Billboard Örneği
DÖNEMİ
2016
SANATÇISI
Gülten Özdemir
TEKNİĞİ
Fotoğraf
BOYUTLARI
-
SERGİLENME
-
KAYNAĞIN ALINDIĞI
ADRES
-
GÖRSEL NO
14
GÖRSEL ADI/KONUSU
Yan Yana Yer Alan Billboard Üniteleri
DÖNEMİ
2016
SANATÇISI
Gülten Özdemir
TEKNİĞİ
Fotoğraf
BOYUTLARI
-
SERGİLENME
-
KAYNAĞIN ALINDIĞI
ADRES
-
102
GÖRSEL NO
15
GÖRSEL ADI/KONUSU
Durak Raketi Örneği
DÖNEMİ
2010’lu Yıllar
SANATÇISI
-
TEKNİĞİ
Fotoğraf
BOYUTLARI
-
SERGİLENME
-
KAYNAĞIN ALINDIĞI
ADRES
http://stroer.com.tr/reklam-alanlari/skv-uniteleri/clp/durak
GÖRSEL NO
16
GÖRSEL ADI/KONUSU
Avrupa Sokaklarından Etkinlik Afişi Örneği
DÖNEMİ
-
SANATÇISI
-
TEKNİĞİ
Fotoğraf
BOYUTLARI
-
SERGİLENME
-
KAYNAĞIN ALINDIĞI
ADRES
http://cdn.lifeandtimes.com/uploads/2013/08/Paris-28.jpg
GÖRSEL NO
17
GÖRSEL ADI/KONUSU
Duvar Reklamı Örneği
DÖNEMİ
2016
SANATÇISI
Gülten Özdemir
TEKNİĞİ
Fotoğraf
BOYUTLARI
-
SERGİLENME
-
KAYNAĞIN ALINDIĞI
ADRES
-
103
GÖRSEL NO
18
GÖRSEL ADI/KONUSU
Cam Grafiği Uygulaması
DÖNEMİ
-
SANATÇISI
-
TEKNİĞİ
Cam Grafiği
BOYUTLARI
-
SERGİLENME
-
KAYNAĞIN ALINDIĞI
ADRES
http://www.turkiyesaglikturizmirehberi.com/resimleri/9377_duny
a_goz_hastanesi_2_1.jpg
GÖRSEL NO
19
GÖRSEL ADI/KONUSU
Etkileşimli Eskavizyon Örneği
DÖNEMİ
2010’lu Yıllar
SANATÇISI
-
TEKNİĞİ
Fotoğraf
BOYUTLARI
-
SERGİLENME
-
KAYNAĞIN ALINDIĞI
ADRES
http://i.kinja-img.com/gawker-media/image/upload/s-UXIvfTUK--/18mmgwv41gmqljpg.jpg
104
GÖRSEL NO
20
GÖRSEL ADI/KONUSU
Otobüs Üzerine Kaplanmış Transit Açıkhava Reklam
Örneği
DÖNEMİ
2016
SANATÇISI
Gülten Özdemir
TEKNİĞİ
Fotoğraf
BOYUTLARI
-
SERGİLENME
-
KAYNAĞIN ALINDIĞI
ADRES
-
GÖRSEL NO
21
GÖRSEL ADI/KONUSU
Köprü Alınlığı Reklam Uygulaması
DÖNEMİ
2016
SANATÇISI
Gülten Özdemir
TEKNİĞİ
Fotoğraf
BOYUTLARI
-
SERGİLENME
-
KAYNAĞIN ALINDIĞI
ADRES
-
105
GÖRSEL NO
22
GÖRSEL ADI/KONUSU
İstanbul Metrosundan Reklam Uygulamaları
DÖNEMİ
2016
SANATÇISI
Gülten Özdemir
TEKNİĞİ
Fotoğraf
BOYUTLARI
-
SERGİLENME
-
KAYNAĞIN ALINDIĞI
ADRES
-
GÖRSEL NO
23
GÖRSEL ADI/KONUSU
Axe Black Sessiz Vitrin
DÖNEMİ
2015
SANATÇISI
Manajans
TEKNİĞİ
-
BOYUTLARI
-
SERGİLENME
-
KAYNAĞIN ALINDIĞI
ADRES
http://campaignjr.com/2015/04/16/sessiz-vitrinde-canlimuzik-performansi/
106
GÖRSEL NO
24
GÖRSEL ADI/KONUSU
Teknolojinin Getirdiği Yeni Reflekslerin Reklamlara
Yansıması
DÖNEMİ
2015
SANATÇISI
-
TEKNİĞİ
Video
BOYUTLARI
-
SERGİLENME
-
KAYNAĞIN ALINDIĞI
ADRES
https://www.youtube.com/watch?v=Db-r90rjh24
GÖRSEL NO
25
GÖRSEL ADI/KONUSU
Chloe
DÖNEMİ
2015
SANATÇISI
Inez van Lamsweerde, Vinoodh Matadin
TEKNİĞİ
Fotoğraf
BOYUTLARI
-
SERGİLENME
-
KAYNAĞIN ALINDIĞI
ADRES
https://models.com/Work/chloe-chloe-fragrance-fw15
107
GÖRSEL NO
26
GÖRSEL ADI/KONUSU
Mercedes Benz B Class
DÖNEMİ
2015
SANATÇISI
-
TEKNİĞİ
Video
BOYUTLARI
-
SERGİLENME
-
KAYNAĞIN ALINDIĞI
ADRES
https://i.ytimg.com/vi/JYijcUQtesY/maxresdefault.jpg
GÖRSEL NO
27
GÖRSEL ADI/KONUSU
Women’s Aid
DÖNEMİ
2015
SANATÇISI
-
TEKNİĞİ
Fotoğraf
BOYUTLARI
-
SERGİLENME
-
KAYNAĞIN ALINDIĞI
ADRES
http://screenmediadaily.com/wpcontent/uploads/2015/03/lookatme.jpg
GÖRSEL NO
28
GÖRSEL ADI/KONUSU
Jump with Derrick Rose in London
DÖNEMİ
2014
SANATÇISI
-
TEKNİĞİ
Mağaza Tasarımı
BOYUTLARI
-
SERGİLENME
-
108
GÖRSEL NO
29
GÖRSEL ADI/KONUSU
Jump with Derrick Rose in London
DÖNEMİ
2014
SANATÇISI
-
TEKNİĞİ
Dış Mekan Tasarımı
BOYUTLARI
-
SERGİLENME
-
KAYNAĞIN ALINDIĞI
ADRES
http://www.handynut.co.uk/the-original-inconvenience-storeadidas-d-rose-jump-store/h4v34xqwk48dvcprqoy6orco68njvk
GÖRSEL NO
30
GÖRSEL ADI/KONUSU
Only for Children
DÖNEMİ
2013
SANATÇISI
-
TEKNİĞİ
Fotoğraf
BOYUTLARI
-
SERGİLENME
-
KAYNAĞIN ALINDIĞI
ADRES
http://www.wpp.com/sustainabilityreports/2013/assets/images/
pictures/
probono/human_rights/pho_onlyforchildren_1.jpg
109
GÖRSEL NO
31
GÖRSEL ADI/KONUSU
Only for Children
DÖNEMİ
2013
SANATÇISI
-
TEKNİĞİ
Fotoğraf
BOYUTLARI
-
SERGİLENME
-
KAYNAĞIN ALINDIĞI
ADRES
http://www.wpp.com/sustainabilityreports/2013/assets/images/
pictures/
probono/human_rights/pho_onlyforchildren_2.jpg
GÖRSEL NO
32
GÖRSEL ADI/KONUSU
PlaCard: The Social Swipe
DÖNEMİ
2014
SANATÇISI
-
TEKNİĞİ
Fotoğraf
BOYUTLARI
-
SERGİLENME
-
KAYNAĞIN ALINDIĞI
ADRES
http://www.kollerebbe.de/app/uploads/arbeiten/2014/04/Misereor_PlaCard3.jpg
110
GÖRSEL NO
33
GÖRSEL ADI/KONUSU
VW Eğlence Teorisi
DÖNEMİ
SANATÇISI
-
TEKNİĞİ
Fotoğraf
BOYUTLARI
-
SERGİLENME
-
KAYNAĞIN ALINDIĞI
ADRES
http://i1.ytimg.com/vi/2lXh2n0aPyw/hqdefault.jpg
GÖRSEL NO
34
GÖRSEL ADI/KONUSU
British Airways Magic of Flying
DÖNEMİ
2014
SANATÇISI
-
TEKNİĞİ
Video
BOYUTLARI
-
SERGİLENME
-
KAYNAĞIN ALINDIĞI
ADRES
https://www.youtube.com/watch?v=1c9FS5Myn4k
111
ÖZGEÇMİŞ
Kişisel Bilgiler
Soyadı, adı
: Özdemir, Gülten
Uyruğu
: T.C.
Doğum tarihi ve yeri
: 31.08.1988, Meram
Medeni hali
: Bekâr
Telefon
: 0 (545) 373 45 86
Faks
: 0 (312) 485 11 15
e-mail
:[email protected]
Eğitim
Derece
Eğitim Birimi
Mezuniyet tarihi
Yüksek Lisans
Gazi Üniversitesi/ Tasarım Kültürü
2016
Lisans
Bilkent Üniversitesi / İletişim ve Tasarım 2012
Lise
Atatürk Anadolu Lisesi
2008
İş Deneyimi
Yıl
Yer
Görev
2012-Hala
Gazi Üniversitesi
Araştırma Görevlisi
Yabancı Dil
İngilizce
Rusça
Yayınlar
Özdemir, G. (2015). Deneyimsel reklam sonucunda viralleşen reklamların marka imajına etkisi: VW
Eğlence teorisi örneği .Ankara: Gazi Üniversitesi.
112
Özdemir, G. (2015). Moda Sergileme Tasarımı: Louis Vuitton ve Marc Jacobs Örneği( 2.Sanat ve
Tasarım Eğitimi Sempozyumu ve Çalıştayı, ss. 324-331). Ankara: Başkent Üniversitesi.
113
DİZİN
A
Etkileşimli tasarım 5-6,
Mikro-siteler 27
Açıkhava reklamcılığı 6-
9, 29
O
7, 9, 13-16
F
Online mecralar 44
ADIA modeli 42
Facebook 6
P
Afiş 14, 17-19, 30
Fark edilirlik 22
Alternatif mecralar 2, 29
Flash Mob 8
Araç giydirme 12, 29
G
Araştırmanın amacı 3
Araştırmanın önemi 4
Geleneksel reklam 1-2,
8, 28
B
Görsel algı 39
Bant-Banner 6
Görsel sanatlar 4, 20, 66
Bauhaus okulu 19
Grafik tasarım 4, 13, 18,
Bilinirlik 4, 44, 66
H
Billboard 1, 12-14, 20
Blog-Vlog 6
C
Cam grafikler 26, 29, 31
Çalışma grubu 9, 46
D
Dijital okur-yazarlık 40
Dijital sektör 1, 64
Dikkat çekme 22, 42
Duvar ve çatı reklamı 31
E
Eskavizyon 26, 32, 60
Etkileşimli Açıkhava
Hashtag kullanımı 27
Home boardlar 26
I-İ
Işıklı ilanlar 26
İnternet reklamcılığı 1
Problem durumu 2
Propaganda 22, 24
R
Raketler 13, 30
Reklam körlüğü 37
Reklamveren 4, 13, 26
Rönesans 17
S
Sınırlılıklar 5
Sosyal medya 7, 12, 34
T
Totemler 26
Transit reklam ortamları
29, 32
K
Twitter reklamları 6
Karekod kullanımı 27
Ü
Köprü alınlıkları 32
Ürün tanıtım 4, 66
L
Ürün tasarımı 3
Litografi 17-18
V
Logo 17, 23, 28, 58, 64
M
reklamları 4, 10, 44, 60
Marka deneyimi 3, 44,
Etkileşimli reklam 3-4
56, 60
Mega boardlar 26
Viral reklam 12, 57, 59
Y
Yaratıcı düşünce 39, 42
Yer grafikleri 26, 29
114
115
EK: 1
1. Bölüm / Part I
Bu çalışma, Gazi Üniversitesi Görsel İletişim ve Tasarımı Bölümü öğretim üyelerinden
Doç. Dr. Çiğdem Demir’in danışmanlığında, Tasarım Kültürü yüksek lisans öğrencisi
Gülten Özdemir tarafından yürütülen bir yüksek lisans tezi çalışmasıdır.
Bu çalışmanın genel amacı; açıkhava reklamlarında, etkileşimli tasarımın tarihi gelişim
sürecinin incelenmesi ve değerlendirilmesidir. Çalışma sonucunda, etkileşimli açıkhava
reklamları konusunda daha detaylı, teorik ve ampirik boyutlarda çalışılması noktasında
bazı çıkarımların ortaya konması hedeflenmektedir.
Elde edilen bilgiler sadece bilimsel araştırma ve yazılarda kullanılacaktır. Çalışmanın
sonuçlarını
öğrenmek
ya
da
çalışma
hakkında
detaylı
bilgi
almak
için
[email protected] mail adresi üzerinden Gülten Özdemir ile iletişime
geçebilirsiniz. Çalışmaya olan katkılarınızdan dolayı teşekkür ederim.
------------------------------------------------------------------------------------------------------------This survey is conducting under Asso. Prof. Cigdem Demir's supervision by Design
Cultures grad student Gülten Özdemir.
Its general purpose is analyzing interactive/experiential outdoor advertising by the
guidance of its development process. As a result of this study, gathering detailed
theoretical and empirical information about interactive/experiential advertising is aimed.
The results will be using only for academic purposes. You can contact
[email protected] for the results or detailed information about this study. Thank
you for your participation.
116
1. Yaşınız nedir? / What is your age?
2. Eğitim durumunuz nedir? / What is your educational level?

Üniversite öğrencisi / University student

Üniversite mezunu / Bachelor's degree

Yüksek lisans öğrencisi / Graduate student

Yüksek lisans mezunu / Master's degree

Doktora/Sanatta yeterlilik öğrencisi / PhD candidate

Doktora/Sanatta yeterlilik mezunu / PhD degree
3. Cinsiyetiniz nedir? / What is your gender?

Kadın / Female

Erkek / Male
4. Hangi sektörde çalışıyorsunuz? / What is your working area?

Akademik / Academic

Reklam sektörü / Advertising

İletişim / Communication

Görsel Sanatlar / Visual Arts
II. Bölüm / Part II
Açıkhava
Reklamlarında
Etkileşimli
Tasarım
/
Interactive/Experiential
Outdoor
Advertising
Lütfen bu bölümdeki soruları cevaplamadan önce ilgili videoyu izleyiniz. / Please watch
this video before answering the questions below (Coca Cola Sevgililer Günü Görünmez
Coca Cola Makinesi / Coca Cola Valentine’s Day Invisible Vending Machine).
117
Resim 2: Coca Cola Görünmez Kola Makinesi Reklam Kampanyası
Kaynak: http://104.131.22.119/wp-content/uploads/2014/02/invisible-machine-coca-cola-3.jpg
Resim 3: Coca Cola Görünmez Kola Makinesi Reklam Kampanyası
Kaynak: http://i.dailymail.co.uk/i/pix/2014/02/19/article-2563131-1BA693F400000578442_634x408.jpg
118
Resim 4: Coca Cola Görünmez Kola Makinesi Reklamından Görsel Tasarım Örneği
Kaynak: http://cdn.psfk.com/wp-content/uploads/2014/02/valentines-day-invisible-vendingmachine.jpg
Aşağıdaki bölümde etkileşimli açıkhava reklamları biçimsel özellikleri, mesaj iletimi ve
teknoloji kullanımı olmak üzere 3 ana bölümde ele alınmaktadır. İlgili bileşenlerin
etkileşimli açıkhava reklamlarına olan etkisini beşlik ölçeği kullanarak değerlendiriniz. / In
this part, interactive/experiential outdoor advertising is categorized in terms of their form,
ability to transmission of message and use of technology.
Aşağıdaki faktörlerin etkisini değerlendiriniz (1 en düşük, 5 en yüksek etkiyi temsil
etmektedir). Please rate their impact by using scale below (1 represents the lowest impact,
5 represents the highest impact).
119
1. Dikkat çekici olmalıdır. / It should be attention grabbing.
1
2
3
4
5
Kesinlikle katılmıyorum /
Kesinlikle katılıyorum /
Strongly disagree
Strongly agree
2. Özgün olmalıdır. / It should be unique.
1
2
3
4
5
Kesinlikle katılmıyorum /
Kesinlikle katılıyorum /
Strongly disagree
Strongly agree
3. Ürüne odaklanmalıdır. / It should focus on the product.
1
2
3
4
5
Kesinlikle katılmıyorum /
Kesinlikle katılıyorum /
Strongly disagree
Strongly agree
4. Akılda kalıcı olmalıdır. / It should be memorable.
1
2
3
4
5
Kesinlikle katılmıyorum /
Kesinlikle katılıyorum /
Strongly disagree
Strongly agree
120
5. Hedef kitlenin özelliklerini iyi yansıtmalıdır. / It should reflect target audience's
characteristics.
1
2
3
4
5
Kesinlikle katılmıyorum /
Kesinlikle katılıyorum /
Strongly disagree
Strongly agree
6. Ağızdan ağıza yayılmalıdır. / It should spread by word of mouth.
(WOM etkisi)
1
2
3
4
5
Kesinlikle katılmıyorum /
Kesinlikle katılıyorum /
Strongly disagree
Strongly agree
7. Marka kimliğini yansıtmalıdır. / It should reflect brand identity.
1
2
3
4
5
Kesinlikle katılmıyorum /
Kesinlikle katılıyorum /
Strongly disagree
Strongly agree
8. Hedef kitleyle duygusal bağ kurmalıdır. / It should construct emotional bonds with
target audience.
1
2
3
4
5
Kesinlikle katılıyorum /
Kesinlikle katılıyorum /
Strongly agree
Strongly agree
121
9. İnternette hızlı şekilde yayılmalıdır. / High Internet virality.
1
2
3
4
5
Kesinlikle katılmıyorum /
Kesinlikle katılıyorum /
Strongly disagree
Strongly agree
10. Sosyal ve kültürel yapıya uyumlu olmalıdır. / It should be suitable for social and
cultural framework.
1
2
3
4
5
Kesinlikle katılmıyorum /
Kesinlikle katılıyorum /
Strongly disagree
Strongly agree
11. Teknolojik yenilikleri barındırmalıdır. / It should contain technological innovation.
1
2
3
4
5
Kesinlikle katılmıyorum /
Kesinlikle katılıyorum /
Strongly disagree
Strongly agree
12. Ürün ya da marka görülebilecek şekilde yer almalıdır. / Product or brand should be in
sight.
1
2
3
4
5
Kesinlikle katılmıyorum /
Kesinlikle katılıyorum /
Strongly disagree
Strongly agree
122
13. Görsel dil uygun şekilde kullanılmalıdır. / Use of visual language.
(Tipografi, renk, logo kullanımı, illüstrasyon, fotoğraf, infografik, vb.) / (Typography,
color, logo, illustration, photograph, infographic, etc.)
1
2
3
4
5
Kesinlikle katılmıyorum /
Kesinlikle katılıyorum /
Strongly disagree
Strongly agree
GAZI GELECEKTIR...
GÜLTEN ÖZDEMİR
TASARIM KÜLTÜRÜ ANABİLİM DALI
T.C.
GAZİ ÜNİVERSİTESİ
GÜZEL SANATLAR ENSTİTÜSÜ
YÜKSEK
LİSANS
TEZİ
AÇIKHAVA REKLAMCILIĞINDA
ETKİLEŞİMLİ TASARIM
GÜLTEN ÖZDEMİR
MART 2016
TASARIM KÜLTÜRÜ ANABİLİM DALI
MART 2016
Download