ziraat fakültesi öğrencilerinin çevre bilinci düzeyinin araştırılması

advertisement
ZİRAAT FAKÜLTESİ ÖĞRENCİLERİNİN ÇEVRE BİLİNCİ
DÜZEYİNİN ARAŞTIRILMASI
Çiğdem ALP
[email protected]
Sibel TAN
[email protected]
Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, Tarım Ekonomisi Bölümü
ÖZET
İnsanlar; eğitim, bilinçlenme düzeyi ve ilgi alanlarındaki farklılıklardan hareketle yaşadığı
çevreyi farklı biçimlerde algılarlar ve bu algı doğrultusunda çevreye doğrudan etkide
bulunurlar. Bu etki sonucunda çevrenin verdiği olumlu ya da olumsuz mesajları yorumlama
becerisi, çevre algısı olarak tanımlanabilir. Türkiye’de ve dünyada son yıllarda giderek artan
çevre problemleri karşısında kayıtsız kalınması, söz konusu sorunların çözümüne odaklanmayı
gerektirmektedir. Bu çalışma ile, Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, Ziraat Fakültesi
öğrencilerinin, çevre sorunlarına duyarlılık ve çevre bilinci düzeyleri belirlenmeye çalışılmış ve
çevre sorunlarının giderilmesi konusunda bireysel ve toplumsal duyarlılığı artırmaya katkıda
bulunulması amaçlanmıştır. Bu amaç doğrultusunda Çanakkale Onsekiz Mart
Üniversitesi’ndeki dokuz bölümün son sınıflarında öğrenim gören 180 lisans öğrencisi ile yüz
yüze anket yapılmış ve öğrencilerde çevre bilincinin; tutum, farkındalık ve davranış boyutları
incelenmiş, ziraat öğretim programının çevre bilinci düzeyine etkisi araştırılmıştır. Araştırmada
elde edilen verilerin değerlendirilmesinde frekans dağılımlarından ve likerd ölçeğinden
yararlanılmıştır.
Anahtar Kelimeler: Çevre sorunları, çevre bilinci, duyarlılık, Ziraat Fakültesi, Çanakkale.
THE INVESTIGATION OF THE ENVIRONMENTAL AWARENESS
LEVEL OF THE STUDENTS OF THE FACULTY OF AGRICULTURE
ABSTRACT
People perceive the environment where they live differently in respect of education, awareness
levels and the differences in interests and have direct impact on the environment in line with
this perception. The skills of interpreting the positive or negative messages that the
environment has reacted at the result of this impact can be defined as the perception of
environment. The fact that being indifference in the face of increasing environmental
problems in Turkey and in the world in recent years requires focusing on solving the problems
mentioned. In the study, the awareness to environmental issues and the levels of environmental
awareness of the students of Faculty of Agriculture of Çanakkale 18 Mart University are tried
to be determined and it is intended to contribute to enhancing the individual and community
awareness in order to reduce the environmental problems.
1409
In line with this purpose , the face to face interviews have been carried out with the 180
undergraduate students studying in Çanakkale 18 Mart University students and the attitude,
awareness and behavior dimensions of the environmental awareness in the students have been
examined, the effect on the level of environmental awareness of agricultural education
programs have been investigated. The data obtained in this study have been analyzed through
the frequency calculation method and interpreted by likerd scale.
Keywords: Environmental issues, environmental awareness, sensitivity, Faculty of
Agriculture, Canakkale.
1. GİRİŞ
Canlıların içinde bulunduğu ve hayatsal faaliyetlerini sürdürdüğü ortam yaşadığı
çevredir. İnsanoğlu var olduğu günden bu yana hem çevresindeki olaylardan etkilenmiş, hem
de çeşitli faaliyetlerle çevresini etkilemiş, tahrip etmiş ve kirlenmesine neden olmuştur (Akkurt,
2007).
Nüfus artışı, sanayileşme ve bunlara bağlı olarak hızla artan doğal kaynak talebi yerküre
üzerinde ciddi değişimlere yol açmıştır. Sanayi, ziraat ve ticaret yapılarında meydana gelen
değişiklikler toprak kullanımında ciddi değişikliklere neden olmuştur. Değişikliklere paralel
olarak yerel, bölgesel ve küresel düzeyde ekosistem etkilenmiştir. Ekosistemde meydana gelen
bu değişim yalnızca fiziksel veya kimyasal değişim olmayıp, insan sağlığı, ekonomi, sosyal
adalet, ulusal güvenlik gibi bir çok olguya da bakış açısını değiştirmesi açısından önemlidir.
Türkiye’ye bakıldığında ülkenin hemen her yerinde çeşitli şekillerde görülen çevre
sorunları farklı sebeplerden meydana gelmektedir. Aşırı nüfus artışı ve çarpık kentleşme,
yetersiz altyapı ve konut sıkıntısı, enerji problemi, yeşil alanların ve ormanların yok edilmesi,
tarım alanlarının hatalı kullanımı, bozulan kıyılar, doğal güzellikler, kirlenen çevre bunlardan
bir kaçıdır (Dinçer, 1988).
Çevresel değişimi anlayabilmek için, her boyutuyla insan davranışlarının direkt olarak
çevre üzerinde nasıl bir baskı oluşturduğunu anlamak ve aynı zamanda değişen çevrenin insan
davranışları üzerindeki etkisini araştırmak gerekmektedir.
Çevrenin korunması, geliştirilmesi ve iyileştirilmesi ile ilgili tüm çabalar, insanların daha
sağlıklı ve güvenli ortamlarda nitelikli yaşam sürmelerine yöneliktir. Bu yönüyle çağdaş çevre
olgusu, giderek kapsam ve boyut değiştirmiş, disiplinler arası bir özellik kazanmıştır. Çevre
sorunları ve bu sorunların çözümü yönündeki politikalar, son dönemde sağlığın yanı sıra,
siyasal ve ekonomik tartışmaların da odağına yerleşmiştir. Çevre sorunlarının doğal yaşamı ve
insanlığı tehdit eder noktaya gelmesi, sorunun yaşamsal önemini de ortaya koymuştur. Böylece
çöp sorunundan su kirliliğine, erozyondan iklim değişikliğine kadar uzanan bir dizi çevresel
sorun, konuya bütüncül ve çevre bilimsel bir yaklaşımla çözüm getirme gereğini de tartışılmaz
kılmıştır. Bu noktada, insanlığın çevresel sorunların çözümünde üstleneceği rol ve katılım,
çevre duyarlılığı ve çevre bilinci ayrı bir önem taşımaktadır (Keskin, Gürel, 2008).
Çevresel tutumu ölçmeyi amaçlayan çok sayıda yapılmış çalışma mevcuttur. Bunların
bazıları ilköğretim öğrencilerini (Alp ve ark., 2008; Aslan ve ark., 2008; Yılmaz ve ark., 2009)
bazıları ise üniversite öğrencilerini (Çabuk, Karacaoğlu, 2003; Ek ve ark., 2009) inceleme
konusu yapmıştır.
Yabancı literatürde de benzer çalışmalara rastlanmaktadır. McDaniels ve ark., 1995;
Walsh ve ark., 2000 ve Manzanal ve ark., 2007 üniversite öğrencilerinin çevresel tutumlarını
ölçmeye yönelik çalışmalarda bulunmuşlardır.
1410
Bu çalışmada Çanakkale 18 Mart Üniversitesi Ziraat Fakültesi’nde okuyan öğrencilerin
çevre bilinci ve ortaya çıkan çevre sorunlarına karşı duyarlılık düzeyleri belirlenmeye
çalışılmıştır. İkinci bölümde çalışma ile ilgili materyal ve yöntem verilmiş, üçüncü bölümde
çalışmadan elde edilen araştırma bulguları incelenmiş, dördüncü ve son bölümünde ise konuyla
ilgili sonuç ve öneriler sunulmuştur.
2. MATERYAL VE YÖNTEM
Araştırma Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Ziraat Fakültesi son sınıf öğrencilerini
kapsamaktadır. Araştırmanın ana materyalini bu öğrencilerle yapılan anketlerden elde edilen
birincil nitelikli veriler oluşturmaktadır.
Örnek hacminin belirlenmesinde tam sayım yöntemi kullanılmış ve gayeli olarak seçilen
son sınıf öğrencilerinden görüşmeyi kabul eden 180 son sınıf öğrencisi ile yüz yüze anket
çalışması yapılmıştır. Verilerin değerlendirilmesinde frekans dağılımlarından ve beşli likert
ölçeği sonuçlarından yararlanılmıştır. Likert ölçekli sorularda karşılaştırma yapmak için
unsurlara ağırlık verilmiş ve ağırlıklar unsurların yüzdeleri ile çarpılarak skorlar belirlenmiştir.
3. ARAŞTIRMA BULGULARI
Araştırmada görüşülen öğrencilerin, %62,7’si, 21-23 ve %37,3’ü 24-30 yaş aralığındadır
(Çizelge1). Öğrencilerin %46,7’sini bayanlar, %53,3’ünü erkekler oluşturmaktadır.
Çizelge 1. Yaş dağılımı
Yaş Seviyesi
21-23
24-30
Toplam
Sayı
112,0
67,0
180,0
%
62,7
37,3
100,0
Öğrenci ailelerinin aylık gelir düzeyleri %26,7 oran ile 1000-2000 TL arasında tespit
edilmiştir. Bu oran dilimini %22,2 ile 2000-3000 TL, daha sonra %20,0 ile 3000-4000 TL gelir
aralığı takip etmektedir (Çizelge 2).
Çizelge 2. Aylık gelir süzeyi
Aylık Gelir Aralığı (TL/Ay)
0-1000
1000-2000
2000-3000
3000-4000
4000-5000
>5000
Toplam
Sayı
30,0
46,0
40,0
37,0
13,0
14 ,0
180,0
%
16,1
26,7
22,2
20,0
7,2
7,8
100,0
Öğrencilerin aile nüfusunun %48,4’ünün dört kişilik ailelerden, %20,0’sinin beş kişilik,
%19,9’unun üç kişilik ailelerden oluştuğu belirlenmiştir (Çizelge 3).
1411
Çizelge 3. Ailedeki birey sayısı
Hane Halkı Sayısı
2
3
4
5
6
7
Toplam
Sayı
6,0
36,0
87,0
36,0
9,0
6,0
180,0
%
3,4
19,9
48,4
20,0
5,0
3,3
100,0
Araştırmada öğrencilerin annelerinin eğitim seviyesi ele alınmış ve öğrencilerin
annelerinin %53,3’ünün ilköğretim mezunu, %24,9’unun lise mezunu olduğu, %11,3’ünün ise
üniversite mezunu olduğu saptanmıştır (Çizelge 4).
Çizelge 4. Öğrenci annelerinin eğitim seviyesi
Eğitim Durumu
İlköğretim
Ortaöğretim
Lise
Üniversite
Toplam
Sayı
96,0
19,0
45,0
20,0
180,0
%
53,3
10,5
24,9
11,3
100,0
Eğitim seviyesi belirlenen annelerinin %74,4’ünün ev hanımı, %11,7’sinin kamu çalışanı,
%8,3’ünün özel sektör çalışanı, %3,4’ünün çiftçi ve %2,2’si emekli olduğu tespit edilmiştir.
Öğrencilere babalarının eğitim seviyesileri ele alındığında %32,8’inin ilköğretim,
%31,6’sının lise, %20,6’sının üniversite, %15,0’sının ise ortaöğretim mezunu olduğu
görülmüştür (Çizelge 5).
Çizelge 5. Öğrenci babalarının eğitim seviyesi
Eğitim Durumu
İlköğretim
Ortaöğretim
Lise
Üniversite
Toplam
Sayı
59,0
27,0
57,0
37,0
180,0
%
32,8
15,0
31,9
20,6
100,0
İlave olarak babalarının %39,4’ünün özel sektörde çalıştığı, %22,3’ünün çiftçilik yaptığı,
%20’sinin kamuda çalıştığı ve, %18,3’ünün emekli maaşı ile geçimini sağladığı belirlenmiştir
(Çizelge 6).
Çizelge 6. Öğrenci babalarının mesleği
Meslek
Çiftçi
Emekli
Kamu Çalışanı
Özel Sektör Çalışanı
Toplam
Sayı
40,0
33,0
36,0
71,0
180,0
1412
%
22,3
18,3
20,0
39,4
100,0
Öğrencilerin ülkeyi ve dünyayı takip etme düzeyi ile çevresel problemlerin farkında
olmaları arasında bir bağ bulunması gerektiği düşüncesi ile öğrencilerin, Türkiye’yi ve dünyayı
takip ederken hangi yayın organlarına ne sıklıkta başvurdukları araştırılmıştır. Skor hesaplama
yöntemi uygulanarak puanlanan kriterlerde; 403,8 puan ile ilk sırada internet, 2. sırada
televizyon daha sonra günlük gazete ve resmi gazete yer almıştır (Çizelge 7).
Çizelge 7. Dünya’yı ve Türkiye’yi takip etme durumu
Yayın
Organları
1
Kesinlikle
Takip Ederim
2
Takip
Etmem
3
Bazen Takip
Ederim
4
Takip
Ederim
5
Kesinlikle
Takip Ederim
Skor
İnternet
2,8
3,4
12,7
49,4
31,7
403,8
1
Televizyon
6,1
5,6
38,9
33,3
16,1
347,7
2
Günlük Gazete
6,1
15,6
56,2
15,0
6,7
299,4
3
Resmi Gazete
8,3
30,0
47,2
9,4
5,0
272,5
4
Araştırmada öğrencilere genel olarak çevrenin korunması, iyileştirilmesi ile çevre
kirliliğinin önlenmesine yönelik prensip ve politikaları belirleyen bakanlığın tam olarak doğru
ismi sorulduğunda; %67’si Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, %4’ü Turizm ve Çevre Bakanlığı,
%1’i Orman ve Çevre Bakanlığı, %28’i ise herhangi bir fikrinin olmadığını ifade etmiştir (Şekil
1).
Orman ve Çevre Bakanlığı
Turizm ve Çevre Bakanlığı
Fikrim Yok
%
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı
0
10
20
30
40
50
60
70
80
Şekil 1. Çevre ile ilgili çalışmaları yürüten bakanlığı tanıma düzeyi
Öğrencilerin %91’inin herhangi bir çevre koruma amaçlı sivil toplum örgütüne üyeliğinin
olmadığı, %9’unun ise bu sivil toplum örgütlerine üyeliklerinin bulunduğu tespit edilmiştir.
Üyeliği bulunan öğrenciler TEMA vakfında gönüllü olduklarını belirtmişlerdir.
Bireylere ‘çevre konulu seminer, panel, konferans gibi bilimsel çalışmalara katıldınız
mı?’ sorusu sorulduğunda; %69,4’ü daha önce katılmadığını, %30,6’sı bu tür çalışmalara
katıldığını belirtmiştir.
Öğrencilere çevre ile ilgili 6 adet problem verilerek, bu problemlerin kendilerine göre
tehlike sıralamasının yapılması istenmiştir.
Buna göre en önemli çevre probleminin su kirliliği olduğu bulunmuştur. Bunu sırasıyla
aşırı gübre ve ilaç kullanımı, tarım arazilerinin tarım dışı kullanılması, orman tahribatı,
erozyon ve hava kirliliği takip etmektedir (Çizelge 8).
1413
Çizelge 8. Öğrencilerin çevre problemlerini değerlendirme dereceleri
1
Çok önemsiz
2
Önemsiz
3
Normal
4
Önemli
5
Çok Önemli
3,3
2,8
10,0
21,7
62,2
436,7
1
İlaç
3,3
6,7
11,1
21,7
57,2
431,2
2
Tarım Arazilerinin
Tarım Dışı Kullanılması
4,4
7,2
13,3
23,3
51,7
410,4
3
Orman Tahribatı
3,9
8,9
16,7
23,3
47,2
401,0
4
Erozyon
2,8
7,2
25,0
31,7
33,3
385,5
5
Hava Kirliliği
2,2
8,9
13,9
23,3
51,7
361,4
6
Çevre Problemleri
Su Kirliliği
Aşırı Gübre
Kullanımı
ve
Skor
Tarım sektörü doğa ile içiçe bir sektördür. Doğal faktörlerin etkisi verimliliği doğrudan
etkilemektedir. Dolayısıyla, çevrenin kirlenmesi, toprak ve su gibi tarım için oldukça önemli
olan doğal kaynakların bileşimlerinin değişmesi, tarım ürünlerinin kalite ve miktarlarını
olumsuz etkilemektedir. Bu sebep ile öğrencilere, tarımsal aktivitelerin sürdürülebilirliğine
engel olan olgular sorulduğunda; ilk sırada ‘Su Kullanımı’ yer almıştır. İkinci sırada ‘Arazi
Kullanım Şekli’nin, üçüncü sırada Erozyon’nun ve dördüncü sırada ‘İklim’in yer aldığı
saptanmıştır (Çizelge 9).
Çizelge 9. Tarımsal aktivitelerin sürdürülebilirliğine engel olan olgular
1
Çok önemsiz
Su Kullanımı
Arazi Kullanım Şekli
Erozyon
İklim
6,7
5,3
9,4
11,1
2
Önemsiz
3
Normal
3,9
3,3
10,0
8,9
8,3
23,3
20,0
20,0
4
Önemli
24,9
26,1
28,3
36,1
5
Çok Önemli
56,2
42,0
32,3
23,9
Skor
420,0
390,9
364,1
352,8
1
2
3
4
Türkiye bir tarım ülkesidir ve endüstrimiz büyük oranda tarıma dayanmaktadır. Diğer
yandan sulanabilir tarım alanlarında sürekli bir artış vardır. Bu durumun bir sonucu olarak da,
tarımımız giderek entansifleşmektedir. Bu entansifleşmeyle birlikte yoğun, bilgisiz ve bilinçsiz
yapılan kimi tarım uygulamaları, bitkisel ve hayvansal besinler aracılığıyla toplum sağlığına
yönelik ciddi tehlikelere dönüşebilmektedir. Bu tehlikeler sadece insan sağlığıyla sınırlı
kalmayıp hava, toprak ve su üçlüsünü de içine alan ciddi bir çevre kirliliğine de neden
olmaktadır.
Tarımsal alanda çalışan üreticilerin bilerek veya bilmeyerek yaptıkları yanlış tarımsal
uygulamalar çeşitli çevre sorunlarına neden olmaktadır. Bu tip uygulamalar arasında zirai ilaç
ve kimyasal gübre kullanımındaki yanlışlıklar ile sulama, toprak işleme ve bitkisel hormon
kullanımındaki yanlışlıkları sayılabilir. Ayrıca ürün artıklarının ya da hayvansal artıkların
yakılması da bu uygulamalar arasında kabul edilmektedir (Karaer ve Gürlük, 2003).
Çalışmada tarıma ve çevreye zararı olan bu uygulamalar için öğrencilerden kendi önem
sıralamalarının yapılması istenmiştir. Ziraat fakültesi eğitim-öğretim programı içinde tüm bu
olguların etkileri hususunda fikir sahibi olan öğrenciler, uygulanan yanlış tarımsal
1414
uygulamalardan çevreye en zararlı olan olguyu yanlış ve bilinçsiz ilaçlama yöntemleri olarak
belirtmişlerdir. Bu uygulamayı yanlış toprak işleme yöntemleri takip etmektedir. Üçüncü önem
sırasında gübreleme yer almakta, ardından uygun olmayan münavebe ve sulama gelmektedir
(Çizelge 10).
Çizelge 10. Tarımsal üretime zarar veren yanlış tarımsal uygulamaların değerlendirilmesi
1
Çok önemsiz
2
Önemsiz
3
Normal
4
Önemli
5
Çok Önemli
İlaçlama
1,7
1,7
9,4
18,3
68,9
451,0
1
Yanlış Toprak İşleme
2,8
9,4
16,1
34,4
37,2
393,5
2
Gübreleme
3,3
6,1
26,7
26,1
37,8
389,0
3
Uygun Olmayan
Münavebe
2,8
7,8
25,0
37,8
26,7
378,1
4
Sulama
10,6
6,7
23,3
31,7
27,8
359,7
5
Skor
Çevre sorunları olarak tanımlanan olumsuzlukların gündelik yaşamı etkileyebilecek
boyutlar kazanıp yaygınlaşması, doğal olarak, çevre korumaya ilişkin önlemlerin alınmasına
yönelik çabaları da gündeme getirmiştir. Bu çabalar, devlet bünyesinde politikalar olarak
uygulanmış ve çözüm arayışları geliştirilmiştir.
Öğrencilerin bu konudaki görüşlerini saptamak için, yaşadığımız çevre sorunlarının
hangileri üzerine daha fazla düşülmesi ve çözüm odaklı politikaların üretilmesi gerektiği
hususunda sorular yönetilmiştir. Elde edilen verilere göre Ziraat Fakültesi son sınıf
öğrencilerinin su kirliliği konusunda daha ciddi politikalar gerektiğini düşündükleri tespit
edilmiştir. bunu sırasıyla bilinçsiz tarımsal uygulamalar, tehlikeli atık yönetimi, biyolojik
çeşitlilik kaybı, hava kirliliği, ormansızlaşma, düzensiz yerleşme, iklim değişikliği ve
radyasyondan korunma takip etmektedir (Çizelge 11).
Çizelge 11. Üzerinde yeni politikalar geliştirilmesi gerektiği düşünülen çevre sorunları
1
Çok önemsiz
Su Kirliliği
1,7
Bilinçsiz Tarımsal Uygulamalar
1,1
Tehlikeli Atık Yönetimi
2
Önemsiz
1,1
3
Normal
4
Önemli
5
Çok Önemli
Skor
11,7
27,2
58,3
439,3
1
1,1
13,9
27,2
56,7
437,3
2
1,1
4,2
15,8
27,8
51,1
423,6
3
Biyolojik Çeşitlilik Kaybı
1,1
3,3
16,7
28,9
50,0
423,4
4
Hava Kirliliği
2,2
4,4
12,8
31,7
48,9
420,7
5
Ormansızlaşma
2,2
3,3
18,3
27,2
48,9
417,0
6
Düzensiz Yerleşme
2,2
3,9
18,3
33,3
42,2
409,1
7
İklim Değişikliği
2,2
3,9
20,6
30,6
42,8
408,2
8
Radyasyondan Korunma
1,7
6,7
26,1
33,3
32,2
387,3
9
1415
Birey ya da toplum olarak, sürdürülebilir bir çevre arayışı içinde olunması ve çevrenin
korunmasının bir görev olarak algılanmasına rağmen , buna pek dikkat edilmediği
görülmektedir. Bu sebeple araştırmada çevre bilincini arttırma yolunda, kişilere göre daha etkili
olabilecek araçlar belirlenmeye çalışılmıştır. İfadelere göre okulda verilen eğitimler çevre
bilinci oluşmasında en temel araç olarak görülmüştür. Öğrenciler çevre bilinci düzeyi üzerinde
aile içi eğitiminde etkili olduğunu belirtmiş ve bunu daha sonra medya ve yasal yaptırım gücü
takip etmiştir (Çizelge 12).
Çizelge 12. Bireylerin çevre bilinci edinmelerinde etkili olan faktörler
1
Çok önemsiz
2
Önemsiz
3
Normal
4
Önemli
5
Çok Önemli
Skor
Eğitim (Okul)
1,1
2,2
9,4
20,0
67,2
449,7
1
Aile İçi Eğitim
2,8
6,1
15,0
18,3
57,2
419,2
2
Medya
3,3
6,1
15,0
29,4
46,1
408,6
3
Yasal Yaptırım Gücü
5,6
4,4
22,8
25,0
42,2
393,8
4
Çevre sorunları temelde sıvı, katı ve gaz atıkların doğaya kontrolsüz verilmesi, aynı
zamanda doğal kaynakların “sürdürülebilirlik” ilkesinin göz ardı edilerek aşırı
kullanılmasından kaynaklanmaktadır. Konutlardan kaynaklanan, içinde organik maddelerin
yanında her türlü tüketim malzemelerini kağıt, mukavva, metal, plastik gibi geri kazanabilir
maddeleri ve problemli atıkları örneğin; florasan lambalar, ampüller, pil, boya artıklarını da
ihtiva eden evsel atıkların doğaya bilinçsizce bırakılması çevresel problemleri getirmektedir
(Giddens, 2000).
Öğrencilerin bu bilinçle ne kadar hareket ettikleri araştırılmış ve %62,2’sinin evsel
atıklarını ayırarak attığı tespit edilmiştir (Şekil 2).
Hayır
Evet
Yüzde %
0
10
20
30
40
50
60
70
Şekil 2. Evsel atıkların ayrılarak atılmasının değerlendirilmesi
Evsel atıklarını ayırarak atan öğrencilerin, hangi malzemeler üzerinde daha özenli olduğu
araştırılmıştır. Elde edilen verilere göre, öğrencilerin %82’sinin atık yağları, %28’inin
plastikleri, %21’inin camları ve %44’ünün kağıtları ayırarak attığı saptanmıştır. Öğrencilerin
öncelikli olarak atık yağların kullanımına, daha sonra ise kağıt ve plastiklerin kullanımına
dikkat ettiği gözlemlenmiştir (Şekil 3).
1416
Kağıt
Cam
Plastik
Atık Yağ
0
10
20
30
40
50
60
70
80
90
%
Şekil 3. Evsel atıkların ayrılarak atılmasının değerlendirilmesi
Öğrencilerin evsel atıkları ayırarak atma farkındalığının doğrultusunda, sigara kullanma
alışkanlıklarının var olup olmadığı ve sigara kullanılıyorsa izmaritini nereye bıraktığı
araştırılmış; %30’unın sigara kullandığını, %70’inin ise sigara kullanmadığı belirlenmiştir.
Sigara kullananların, %55’inin izmaritleri çöpe attığı, %45’inin ise herhangi bir yere
bıraktıkları ortaya konmuştur.Öğrencilerden öncelikle öz eleştiri yaparak kendi çevre bilinç
düzeylerini değerlendirmeleri istenmiştir. Buna göre bireylerin çoğu bilinç düzeyini orta
düzeyde olarak ifade etmiştir. Toplumun bilinç düzeyini ise %39,4’ü orta, %20,6’sı çok düşük,
%7,2’si ise çok iyi derecede çevre bilinç düzeyine sahip olarak değerlendirmiştir (Şekil 4).
a)Kendilerinin Değerlendirilmesi
Yüzde…
40
Yüzde %
50
40
30
20
10
0
30
20
10
0
Çok Düşük
Düşük
Orta
İyi
Çok İyi
Şekil 4. Öğrencilerin
değerlendirmesi
b)Toplumun Değerlendirilmesi
kendilerinin
ve
toplumun
çevre
bilinç
düzeylerini
4. TARTIŞMA VE SONUÇLAR
Araştırmada elde edilen bulgular ışığında lisans seviyesinde öğrenim gören öğrencilerin
doğal çevreye ilişkin duyarlılık ve farkındalık düzeylerini tespit edilmeye çalışılmıştır.
Değerlendirme sonucunda öğrenci profilinin çevre ile ilgili konularda orta düzeyde farkındalık
ve duyarlılık sağladıkları gözlemlenmiştir. Çevre problemlerinin önemine ilişkin elde edilen
sıralamalara göre en önemli görülen problemler; su kirliliği, aşırı gübre ve ilaç kullanımı, tarım
arazilerinin tarım dışı kullanılması olarak vurgulanmıştır.
Ziraat Fakültesi öğrencilerinin, tarımsal aktivitelerin sürdürülebilirliğine engel olan
problemler aşamasındaki görüşlerinde su kullanımının önemi üzerinde vurgu yaptıkları
belirlenmiş ancak küresel bir sorun olan iklim değişikliği konusunda pek bilgi sahibi
1417
olmadıkları gözlemlenmiştir. Tarıma zarar veren yanlış tarımsal uygulamaların
değerlendirilmesi aşamasında ise, ilaçlamaya ve toprak işlemeye özellikle dikkat çekilmiştir.
Sulama uygulamalarına daha az tehlikeli olarak bakıldığı belirlenmiş fakat üzerinde yeni
politikalar geliştirilmesi gerektiği düşünülen en önemli konu su kirliliği olarak ifade edilmiştir.
İklim değişikliği politika geliştirilmesi gereken konularda da son sıralarda yer almıştır.
Öğrencilerin iklim değişikliği konusunda bilgilendirilmesi gerekmektedir.
Çevre duyarlılığı konusunda önemli payı olan sivil toplum kuruluşlarında öğrencilerin
katılımcı olarak yer almadıkları gözlemlenmiştir. Buna ek olarak büyük bir çoğunluk çevre ile
ilgili düzenlenen etkinliklere de katılmadıklarını belirtmişlerdir. Öğrenciler çevre bilinci
konusunda duyarlı olduklarını belirtseler de, öğrencilerin gündelik yaşamda
gerçekleştirdiklerini belirttikleri davranışları yeterli çevre bilinci duyarlılığının oluşmadığını
göstermektedir. Bu bulgular, çevre ile ilgili konularda verilen derslerin etkinliğinin
sorgulanması gerektiğini vurgulamaktadır.
Sonuç olarak çevre yaşam boyu süregelen bir olgudur. Çocukluk döneminden,
yetişkinliğe ve yaşamın sonlanmasına kadar çevreye karşı olan tutum ve davranışlarımız
kişiliğimizin ve yaşayacağımız çevrenin kalitesine etki eder. Bu nedenle doğal kaynakların ve
çevrenin sürdürülebilirliği için çevre bilincinin geliştirilmesi, doğanın tanınması ve
benimsemesi şarttır.
KAYNAKLAR
Akkurt, N., 2007. Aktif Öğrenme Tekniklerinin Lise 1. Sınıf Ekoloji ve Çevre Kirliliği
Konusunun Öğrenme Başarılarına ve Çevreye Yönelik Tutumlarına Etkisi, Yüksek Lisans Tezi, Gazi
Üniversitesi, Eğitim Bilimleri Enstitüsü, Ankara.
Alp, E., Ertepınar, H., Tekkaya, C., ve Yılmaz, A., 2008. A Survey on Turkish Elementary
School Students’ Environmental Friendly Behaviours and Associated Variables, Environmental
Education Research, Vol.14, No.2: 129-143.
Aslan, O., Sağır, Ş.U. ve Cansaran, A., 2008. Çevre Tutum Ölçeği Uyarlanması ve İlköğretim
Öğrencilerinin Çevre Tutumlarının Belirlenmesi, Selçuk Üniversitesi, Ahmet Keleşoğlu Eğitim
Fakültesi Dergisi, Sayı 25: 283-295, Konya.
Çabuk, B., ve Karacaoğlu, Ö.C., 2003. Üniversite Öğrencilerinin Çevre Duyarlılıklarının
İncelenmesi, Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi Dergisi, Cilt 36, Sayı 12: 189-198, Ankara.
Dinçer, M., 1988. Çevre Bilincinin Oluşmasında Çevre Eğitiminin Rolü, Yüksek Lisans Tezi,
Hacettepe Üniversitesi, Ankara.
Ek, H., Kılıç, N. N., Öğdüm, P., Düzgün, G. ve Şeker, S., 2009. Adnan Menderes Üniversitesinin
Farklı Akademik Alanlarında Öğrenim Gören İlk ve Son Sınıf Öğrencilerinin Çevre Sorunlarına
Yönelik Tutumları ve Duyarlılıkları, Kastamonu Eğitim Dergisi, Cilt:17, No:1: 125-136, Aydın.
Giddens, A., 1994. Modernliğin Sonuçları, (İng. Çev:Ersin Kuşdil), Ayrıntı Yayınları, İstanbul.
Giddens, A., 2000. Elimizden Kaçıp Giden Dünya, (Çev: Osman Akınhay), Alfa Basım Yayım
Dağıtım Ltd. Şti, İstanbul.
Keskin Gürel, Ş., 2008. Çevre Sorunlarına Duyarlılık ve Çevre Bilinci, Yüksek Lisans Tezi,
Afyon Kocatepe Üniversitesi, Afyonkarahisar.
Karaer, F., Gürlük, S. 2003. Gelişmekte Olan Ülkelerde Tarım-Çevre Ekonomi Etkileşimi, Doğuş
Üniversitesi Dergisi, 4(2) 2003, 197-206.
Manzanal, R.F., Barreiro, L.R. ve Carrasquer, J., 2007. Evaluation of Environmental Attitudes:
Analysis and Results of a Scale Applied to University Students, Inc. Science Education, 91: 988–1009.
Mcdaniels, T., Axelrod, L.J. ve Slovic, P., 1995. Characterizing Perception of Ecological Risk,
Society for Risk Analysis,Vol.15, No.5: 575-588.
Yılmaz, Ö., Bone, W.J. ve Andersen, H.O., 2004. Views Of Elementary And Middle School
Turkish Students Toward Environmental Issues, International Journal of Science Education, Vol. 26,
No. 12: 1527–1546.
1418
Download