kitap-1 - İstanbul Kentsel Dönüşüm Master Planı

advertisement
KİTAP-1
KENTSEL DÖNÜŞÜM YAKLAŞIMLARI İLÇE BELEDİYELERİ ÇALIŞTAYI-1
ÇALIŞTAYA KATILAN İLÇE BELEDİYELERİ
1-Arnavutköy Belediyesi
2- Ataşehir Belediyesi
3-Bağcılar Belediyesi
4-Bahçelievler Belediyesi
5-Bakırköy Belediyesi
6- Başakşehir Belediyesi
7- Bayrampaşa Belediyesi
8- Beşiktaş Belediyesi
9-Beykoz Belediyesi
10-Beylikdüzü Belediyesi
11-Beyoğlu Belediyesi
12-Büyükçekmece Belediyesi
13- Çatalca Belediyesi
14-Çekmeköy Belediyesi
15-Esenler Belediyesi
16-Esenyurt Belediyesi
68
İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ
17- Fatih Belediyesi
18-Gaziosmanpaşa Belediyesi
19-Güngören Belediyesi
20-Kadıköy Belediyesi
21-Kağıthane Belediyesi
22- Kartal Belediyesi
23-Küçükçekmece Belediyesi
24-Maltepe Belediyesi
25-Pendik Belediyesi
26-Sancaktepe Belediyesi
27- Sarıyer Belediyesi
28-Sultangazi Belediyesi
29-Şile Belediyesi
30- Şişli Belediyesi
31- Tuzla Belediyesi
32- Üsküdar Belediyesi
33- Zeytinburnu Belediyesi
KENTSEL DÖNÜŞÜM YAKLAŞIMLARI İLÇE BELEDİYELERİ ÇALIŞTAYI-1
GENEL DEĞERLENDİRME
Kentsel Dönüşüm Master Planı çerçevesinde, belediye
yetkilileri ile gerçekleşen bu çalıştayda kentsel
dönüşümün uygulayıcıları olan belediyelerin üzerine
düşen sorumluluklar ele alınmış ve hazırlanacak
plana katkıları değerlendirilmiştir. Çalıştayın ilk
oturumunda ilçelerin İstanbul’da nasıl konumlandığı,
ikinci oturumunda ilçelerde yaşayan halkın kentsel
dönüşüme yaklaşımları ve son oturumda ise
belediyenin kentsel dönüşüme yaklaşımı ele alınmıştır.
Bu bölümde her bir oturumda öne çıkan hususlar ele
alınarak değerlendirilmektedir.
İlk oturumda ilçelerin İstanbul için değeri belediye
yetkilileri tarafından ele alınmıştır. Çok ilginç bazı
özelliklerin değer olarak zikredildiği oturumlara
bakıldığında İstanbul’un gelişim evrelerinin izleri
görülebilmektedir. Bu bağlamda ilk oturum ilçeler,
merkezden çepere doğru gelişim seyri içerisinde ele
alınmalıdır.
İstanbul’un çeperinde yer alan ilçeler (Çatalca,
Büyükçekmece, Başakşehir, Beylikdüzü, Esenyurt,
Arnavutköy, Sarıyer, Beykoz, Şile, Tuzla, Çekmeköy),
doğal özelliklerini, yeşil alanlarını, sayfiye ve mesire
özelliklerini, gelişmeye uygun arazilerini, alt yapılarının
sorunsuz olmasını, düzenli yapılaşmanın bulunmasını,
yeni ulaşım akslarında bulunma ve nihayetinde
kentleşmeye açık olduklarını vurgulamaktadır.
Çepere yakın olan ve kentleşme süreci devam eden
ilçeler (Bağcılar, Küçükçekmece, Esenler, Sultangazi,
Ataşehir, Pendik, Sancaktepe) ise genç nüfusun
fazla olmasını, nüfus çeşitliliğini, ulaşım akslarında
bulunulduğunu, üretim alanlarına sahip olmalarını ön
plana çıkarmaktadırlar.
Daha önce kentleşmiş olan ilçelerin bir kısmı
(Güngören, Bakırköy, Zeytinburnu, Gaziosmanpaşa,
Bahçelievler, Bayrampaşa, Kağıthane, Maltepe,
Kartal) ise merkezi konumda yer almalarını, ulaşım
akslarında bulunmalarını, farklı mekânların bulunmasını
(üniversite, alış veriş merkezi, konut projelerinin vb.
bulunması), diğer bir kısmı (Şişli, Fatih, Beyoğlu,
Beşiktaş, Kadıköy, Üsküdar) ise tarihi ve kültürel
değerlerin bulunması, sosyokültürel etkinliklerin
bulunması, turizm ve sağlık imkanları, alışveriş,
ekonominin merkezi, farklı toplumsal kimliklerin birlikte
var olması, tarihi ve kültürel birikimi, kent kültürünü
vurgulamıştır.
66
İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ
Kentin çeperinde yer alan ilçeler dışında tüm ilçeler
nüfusun kalabalık olmasını, yoğun iskanın olmasını,
olumsuz yapılaşmanın bulunmasını, ulaşım alt yapısını
sorunlu olmasını, donatı alanlarının yetersiz olmasını
olumsuz özellikler olarak belirtmektedirler. Kentin
merkezinden çepere doğru gidildikçe yeni kentleşme
alanları ve olumlu fiziksel özellikler artarken çeperden
merkeze doğru gelindikçe tarih, kültür, eğitim,
toplumsal çeşitlilik, iktisadi zenginlik vb. hususlar net
bir biçimde belirginleşmektedir.
İkinci oturumda ilçe bazlı bir değerlendirmeden
ziyade ortaklaşan temaların ortaya çıkarılması daha
önemlidir. Bu temalar şu şekilde özetlenebilir:
• Yeni inşa edilen konutun yaşam kültürüne uygun
çözümler üretmesi
• İktisadi değer açısından kayıp yaşanmaması
(Öncelikle bire bir konut alınması, mümkünse artı
konut alınması, çocuk sayısı kadar olması)
• Dönüşüm sonrası var olan sosyal çevrenin
kaybedilmemesi, yerinden edilmenin yaşanmaması
• Dönüşüm sonrası iktisadi, kültürel ve sosyal
açından farklı gruplarla (özellikle üst gelir grubuyla)
bir araya gelinmemesi
• İktisadi olarak herhangi bir yükümlülük
üstlenilmemesi (Merkezi ya da yerel yönetimin
masrafları karşılaması)
• İstihdam alanlarının korunması, varlığının
yenilenerek devam ettirilmesi
• Hatıraların, hafızanın korunması, mevcut kültürün
yaşatılması
• Yeşil alanların, otoparkların, spor tesislerinin,
yaya yollarının bulunması
• Depreme dayanıklı ve ekolojik konutların olması
• Yaşam kalitesinin artması
• Komşuluk ilişkilerin muhafaza edilmesi ve
bulunması
• Kira ve taşınma yardımının sağlanması
• Ulaşım sorunlarının çözülmesi
• Kent estetiğinin sağlanması (yatay mimari)
• Aidat gibi yeni giderlerin olmaması
Bu bağlamda kentsel dönüşüme muhatap
vatandaşların ilçe farkı olmaksızın, yerinde dönüşümü,
iktisadi, sosyal ve kültürel bir kayıp yaşamadan ve
yaşanabilir bir konuta, mahalleye ve kente ulaşmayı
talep ettiklerini söylemek mümkündür.
Bununla birlikte vatandaşlar tarafından kentsel
dönüşümün tam olarak kavranamadığı/algılanamadığı
belirtilmektedir. Bu nedenle çok sayıda farklı algı
probleminin varlığı söz konusudur. Bu algılar ve buna
bağlı olarak gelişen kaygılar şu şekilde özetlenebilir:
• Evlerinin yıkılacağına ve mağduriyet
yaşayacaklarına dair algılar,
• Kentsel dönüşümün politik bir mesele olarak
algılanması, siyasi kazanım elde edileceğine dair
algılar
• Belirli bir sermaye grubuna mülkiyet ve sermaye
transferi olarak algılar
• Müteahhitlere karşı olumsuz algılar, müteahhit ile
baş başa kalma kaygısı
• Hukuki süreçlerin zor olması ve uzun sürmesine
ilişkin algılar
• Adaletli bir paylaşımın olmayacağına dair algıları
(güvensizlik duygusu)
• Kamulaştırma olacağına dair algılar ve korkular
• Kurumlar arası yetki kargaşasına dair algılar
• TOKİ’nin rolüne dair algılar
• Belirsizlikler, iletişim ve bilgilendirme eksikliği,
açıklık ve şeffaflık eksikliğine dair kaygılar
• Yaşanacak zorluklara dair kaygılar, geçici ev
bulma, taşınma vb. süreçler
• Fiziksel değişimin kaybettireceği hususlar
(manzara, ferahlık vb.)
Kentsel dönüşümde kötü örnekliklerin yaşanması
bahsedilen algıların ve oluşan kaygıların temel
kaynaklarından biridir. Vatandaşların algılarını ve
kaygılarını dikkate alarak gerçekçi bir biçimde
bilgilendirmeleri kentsel dönüşüme ilişkin olumlu
algıların ve tutumların gelişmesine katkıda bulunabilir.
Bu bağlamda iyi örneğin/örneklerin oluşturulmasının
ve bunun vatandaşlara doğru iletişim kanalları ile
aktarılmasının gerektiği görülmektedir.
Üçüncü oturumda belediyelerin kentsel dönüşüme
bakışları tartışılmıştır. Belediyelerin meseleye
bakışlarında olumlu ve olumsuz tarafları ayrı ayrı
özetlemek yerinde olacaktır.
• Düzgün ve sağlıklı kentleşme
• Yaşam kalitesinin artması
• Nüfus yoğunluğunun artırılmaması
• Sosyal donatıların olduğu kamusal alanların inşa
edilmesi
• Bina odaklı değil bütünsel dönüşüm yaklaşımının
benimsenmesi
• Sadece fiziksel değil sosyal dönüşümün
sağlanması
• Yerinde dönüşümün sağlanması
• Vatandaşla her konuda mutabık kalınması
• Konut kalitesinin iyileştirilmesi
• Çarpık kentleşmenin önlenmesi
• Ulaşım koşullarının iyileştirilmesi
• Mahalle ve komşuluk ilişkilerinin devam ettirilmesi
• Kira yardımının sağlanması
Belediye yetkililerinin kentsel dönüşüm için
gerekli gördükleri çözüm önerileri ise şu şekilde
özetlenebilir:
• Kamu tarafından uygulanmış kötü örneklerin
giderilmesi için örnek dönüşüm modelinin
geliştirilmesi
• Vatandaşın bilgilendirilmesi
• Mevcut yasal ve yönetsel yapının özellikle İstanbul
bağlamında yeniden ihtiyaçlara göre düzenlenmesi
• Merkezi yönetimin finansal kaynak sağlaması
• İmar hakkı transferinin yasal bir altyapıya
kavuşturulması
• Bütüncül, çok paydaşlı planlama (DPT, bakanlık,
İBB, Üniversite vb.)
• Yeni yerleşim alanlarının İstanbul’un çeperinde
konumlandırılması ve isteğe bağlı olarak nüfusun
desantralizasyonu
• İstanbul'un daha fazla cazibe merkezi haline
getirilmemesi
• Siyasi kararların getirdiği sorunların önlenmesi
(engelleyici değil yol açıcı olması)
• Hukuki süreçlerin uzaması
• Mülkiyete ilişkin problemlerin çözülmesi
Bu durum belediyelerin doğru bir yönetim modeli
etrafında geliştirilen bütünsel bir planlama anlayışı ve
finansal kaynakların temini ile adil bir hukuki çerçeve
ekseninde kentsel dönüşümün gerçekleştirileceğine
dair tutumu olduğunu göstermektedir.
Genel olarak vatandaşın beklentileri ile belediyelerin
kentsel dönüşüme ilişkin yaklaşımlarının örtüştüğü
söylenebilir. Benzer ilkeler ve değerler üzerinde bir
mutabakat olduğu görülmektedir. Ancak bu ideal/
mekânsal ve toplumsal ilkelerin gözetildiği kentsel
dönüşüm koşullarının yönetsel, yasal ve finansal
süreçlerinin oluşturulamaması ve buna bağlı olarak
gelişen olumsuz algıların ve kaygıların varlığı bu
konuda adım atmayı zorlaştırmaktadır. Bu bağlamda
çalıştaya katılarak katkı veren belediyelerin kendi
ilçelerine özgü farklılıkları barındırdığı ancak kentsel
dönüşüm söz konusu olduğunda ortaklaştıkları
görülmektedir. Gelecekte yapılacak planlarda her bir
ilçenin kendine özgü koşulları dikkate alınarak kentsel
dönüşüm konusunda dile getirilen ortak özellikler
ve ilkeler ekseninde bir politikanın ve uygulamanın
gerçekleştirilmesinin kaçınılmaz olduğu söylenebilir.
67
Download