Erdoğan`a Davos için açık davet

advertisement
On5yirmi5.com
Erdoğan'a Davos için açık davet
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a yeniden Davos'a katılması için açık davet geldi.
Yayın Tarihi : 4 Haziran 2012 Pazartesi (oluşturma : 10/10/2017)
2009 yılında Dünya Ekonomik Forumu'nun İsviçre Davos'taki toplantısını, “Davos benim için
bitmiştir” diyerek paneli terk eden Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a yeniden Davos'a katılması için
açık davet geldi.
İstanbul'da yarın başlayacak olan Dünya Ekonomik Forumu Ortadoğu, Kuzey Afrika ve Avrasya
Zirvesi için İstanbul'da bulunan Kinnock, “Türkiye'yle olan ilişkimizin devamı bizim için son derece
önemli. Türkiye'nin yeniden Davos'ta en yüksek seviyede temsil edildiğini görmek çok güzel olur”
dedi. Kinnock sözlerine şöyle devam etti:
“2009'daki Davos Zirvesi'nde duygusal anlamda zorlayıcı bir oturum olmuştu. İsrail'in Gazze'deki
eylemlerinin hemen sonrasında insanların duyguları son derece hassas bir noktadaydı ve bu
durumun bir sonucunu yaşamıştık. Biz bu durumu, sizi iyi anladığımızı her zaman söyledik. Dünya
Ekonomik Forumu ile Türkiye hükümeti arasındaki iletişim kanalları hep açık oldu. Buna Dünya
Ekonomik Forumu İcra Kurulu Başkanı Klaus Schwab'ın Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile sıcak ve
dostane görüşmeleri de büyük katkıda bulundu. Bütün tarafların sonunda 'eskiyle yolumuza devam
edemeyiz, önümüze bakmalıyız' dedi.”
Davos'taki One Minute krizinin geride bırakılması gerektiğini dile getiren Kinnock, “Evet, 'One
Minute' yaşandı, ama şu anda yolumuza devam ediyoruz. Türkiye bizim için son derece önemli.
Yeniden Türkiye'ye gelmekten mutluyuz. Dünya Ekonomik Forumu toplantısının İstanbul'da
düzenlenmesi Türkiye hükümeti ile doğru diyaloğu oluşturduğumuzun en sembolik göstergesi”
şeklinde konuştu.
TÜRKİYE'NİN BÜYÜK DEĞİŞİMİ
Türkiye ekonomisinin son yıllarda uyguladığı reformlar ile direncini artırdığını belirten Kinnock,
“Türkiye son yıllarda büyük bir değişimden geçti. Enflasyon on yıl öncesinde inanılmaz derece de
yüksekti. İnsanlar bütün birikimlerinin bir anda buharlaştığını şahit oldu. Mali sistemde
inanılmayacak büyüklükte bir dengesizlik mevcuttu. Son on yıldaysa, Türkiye'nin ekonomi
yönetiminden radikal adımlar atıldığını gördük. Aynı zamanda politik istikrar da sağlandı. Türkiye'nin
temelleri son derece sağlam,ekonomik görünüm ve mali tablo son derece yerinde” dedi.
Türkiye'nin Avro Bölgesi kaynaklı risklere hazırlıklı olması gerektiğini belirten Kinnock, “Türkiye'de
ekonomik görünüm açısından endişe yaratabilecek iki konu göze çarpıyor; biri Türkiye'nin büyük
miktarda ihracatını halen Avrupa'ya yapıyor olması. Avrupa'da çöküşe geçen talebin Türkiye'ye nasıl
etkileri olabileceği meselesi önemli bir konu. Türkiye'nin bu durumda direnç göstermesi gerekiyor.
Diğer konu da cari açık ve enerji ithalatı meseleler olarak öne çıkıyor. İstanbul'da yapacağımız
oturumlarda bu konuları ve Türkiye'nin muhtemel stratejilerini masaya yatıracağız” diye konuştu.
“AVRUPA'DA SİYASİ İRADE EKSİK”
Derinleşen Avro krizinin Avrupa'da ortaya çıkarabileceği likidite sıkıntısıyla ilgili olarak Kinnock,
şunları ifade etti:
“Avrupa'da büyük miktarda likidite var. Avrupa Merkez Bankası'nın likidite sıkıntısı oluşması
durumunda devreye alabileceği dört trilyon avro büyüklüğünde bir fon kapasitesi var. Asıl sorun
Avrupa'da insanlar son derece temkinli. Aslında sorun likidite sıkıntısından çok piyasalardaki
güvenin azalması ile yakından ilgili. Özellikle bazı ülkeler son derece temkinli davranıyor. Bilhassa
Almanya'da hükümet ve Bundesbank son derece temkinli. Krizde Avrupa'nın atacağı adımlar büyük
önem taşıyor”
Kinnock, “Avrupa büyük kurtarma paketleri hazırlayarak spekülatörlerin gözünü korkutup, yeniden
güveni tesis ederek, piyasayı rahatlatabilecek mi? Bunların tümü yapılabilir, fakat halihazırda bu
siyasi irade eksik” dedi.
“TÜRKİYE İLHAM KAYNAĞI OLMAYA DEVAM EDİYOR”
Dünya Ekonomik Forumu Ortadoğu Ve Kuzey Afrika Bölge Başkanı Miroslav Dusek ise 2010 Aralık
ayında Tunus'ta protestolarla başlayan ve Kuzey Afrika ve Ortadoğu'ya yayılan Arap Baharı'nda
Türkiye'nin rolünün önemini vurguladı.
Dusek, “Türkiye'nin deneyimleri Kuzey Afrika'da dönüşüm sürecinden geçen ülkeler için büyük
önem taşıyor. Arap Baharı'ndan bir yıl sonra bölgede seçimler sonrasında yeni meclisler kuruluyor.
Türkiye bu noktada büyük bir ilham kaynağı olmaya devam ediyor. 'Nasıl daha iyi işleyen
parlamenter bir demokrasi inşa edilebilir, toplumda dindarlık ve sekülarizm arasındaki uyum nasıl
sağlanır' gibi konularda Türkiye bölgeye örnek oluyor” dedi.
Türkiye'ye dünya kamuoyunda bakış açısının olumlu yönde değiştiğini belirten Dusek, “Dünya
Ekonomik Forumu birçok açıdan dünya gündemini belirler. Türkiye'nin son yıllarda küresel anlamda
önemi büyük oranda arttı. Dünyanın en dinamik ekonomilerinden birisi olarak diğerlerin daha önce
finansal krizin üstesinden geldi. Oldukça zorlu reformları da diğer ekonomilerden önce
gerçekleştirdi. Şimdiyse Türkiye bunun meyvelerini topluyor. Dünya Ekonomi Forumu ile birlikte
bütün dünya bu durumun farkında” şeklinde konuştu.
RAKAMLARA DÜNYA EKONOMİK FORUMU İSTANBUL ZİRVESİ
İstanbul'da yarın ve 6 Haziran tarihlerinde yapılacak Dünya Ekonomik Forumu Ortadoğu, Kuzey
Afrika ve Avrasya Zirvesi, 1971 yılında İsviçre'nin Genova kentinde kurulan organizasyonun 42
yıllık tarihinde en geniş coğrafyayı kapsayan özel zirve olması sebebiyle bir ilk. Dünya Ekonomik
Forumu'nun İstanbul toplantısına 70 farklı ülkede toplam 1100 katılımcı kayıt kayıt yaptırdı.
Azerbaycan, Gürcistan ve Tunus'un aralarında bulunduğu 20 ülkeden en yüksek seviyede 50
hükümet temsilcisinin toplantıya katılması bekleniyor. İki gün boyunca sürecek oturumlara
dünyanın dört bir yanından 650 iş dünyası temsilcisi, 180 Üst Yönetici katılacak. Toplantıya ayrıca
70 farklı ülkeden toplam 80 genç küresel liderin katılımı olacak.
Bu dökümanı orjinal adreste göster
Erdoğan'a Davos için açık davet
Download