iLAHiYAT FAKÜLTESi ..

advertisement
CUMHURİYET ÜNiVERSiTESi
.
\
iLAHiYAT FAKÜLTESi ..
DERGiSi
2.
Sayı
SİVAS - 1998
ÇAGIMIZDA İSLAM'IN ALGILANMASI VE. SUNULMASlNDA
BAZI ÖNEMLİ NOKTALAR
Yrd. Doç.Dr. Tıdip ÖZDEŞ*
. · İn~an ve toplumun ınanevi hayatının temelini oluşturarak psikolojik ve sosyal
· ·hayata önemli etkilerde bulunan din, ihınali mümkün olniayaiı bir olgudur. Tarih, din- .
insan ve toplum ilişkilerinin kalıntılarını ve belgelerini bizlere sunmaktadır. Din olgusu
·insanlığın tarihinde hep var olmuş, toplumların teşekkülünde ve değişiminde önemli
etkilerde bulunmuştur. bine ideolojik yaklaşarak onu sun'l ve gereksiz bir şey kabul
etmek gerçeği ortadan kaldıramaz. Nitekim pozitif bilimlerin gelişmesiyle kaynağı ilahi
olan. dinler dahil bütün gelenelesel dinlerin ortfidan kalkacağı ve insanların bu diniere
ihtiyacının kalmayacağı şeklindeki bakış tarzı; bilihl ve teknolojideki hızlı gelişmelere
rağmen.bütiin dünyada yükseli~e geçen dinl,yönelişler karşısında tutarlı gÖzükmüyor.
.. . . Dinin t~plum üzerinde etkileri olduğu gibi, toplumun da din üzerindeetkilerinin
olması notmaldir. 1 "Çünkü toplumsal yapı, onu oluşturan kurumların, ilintiler ve bu
ilintiler ve etkileşmeler sonucunda oluşan normlar ve değerlerin meydana getirdigi
anlamlı, dayanışınal ı külll bir sistem ve bütündür. Bu sistemin unsutlarından veya alt
s.istemlerinden birinde meydana gelen değişiklik, ister istemez diğederini ve hatta yerine
göre sistemin tamamını etkileınek suretiyle zincirleme reaksiyonlar şeklinde tezahür
edebilmektedir. İlişkiler halkasında meydana gelebilecek bir bozuklu.k veya yanlış .
kurulacak bir ütibat, gittikçe genişleyerek bütün sistemi etkisi altına alabilir. .Nitekim
bu açıdan genel olarak insanlığın dinl-sosyal ve kültürel tarihine bakıldı'ğında, orada
mesela göçebelikten yerleşikliğe yahut tarımdan sanayiye geçiş, toplumların di.nl tarihi·
. içerisinde bu değişim ve dönüşümlerin çok ilginç örneklerini bize sunmaktadır." 2
· ·
.
·İçinde YF~Şamakta olduğumuz çağ,. bilim ve tekniğin son birkaç yüzyıl içerisinde
kaydetti ği başdöndürücU ilerlemeler ve onların getirdiği modern medeiı_iyetin gerekleri
. karşısında köklü değişmelere sahne olmaktadır. Özellikle geçiş cjönemi yaşaycın
toplumlarin alışılagelmiş hayat tarzları bilimsel ve teknolojik gelişmeler, samiyileşme,
kentleşme, eğitiriı-öği·etim ve kitle iletişim a~aÇJarının yaygınlaşması gibi birçok
si.lreçlerin dinamiği aliında sarsılır ·ve yeni şekiliere bürünürken, psikolojik ve sosyal
hayatın merkezinde yer alan elinin bu gelişmelerden etkilenmeınesi inümkün değildir.
Diğer taraftan toplumları etkisi altına alan ve.hayatın birçok alanında tezahür eden maddi
ve manevi dengesizlikler, terÖr ve şiddet, ahlaki çöküş, stres ·ve bunalımlar, ruben
.. tatmin olmak isteyen, huzuru ve barışı arayan· çağımız insanınıı.ı din ve ma:ıeviy<ırc
yönelişine
etki eden. önemli faktörler olarak kendisini. hissettirmektedir.
.
. .
..
'1'cumh~rlyet Üniversitesi Ilahiyat FakÜltesi Tefsir Annbilim Dalı Öğr. Üyesi
'
.
·. 1 Din-toplum ilişkisi için bkz. Mehmet Tnplamacıoğlu, Din Sosyoloji.ri, Ankara 1968, s·. 128-132; Yümııi
Sezen, :')o.ryolojide ve Din Sosyo/ojisinde Temel Bilgiler ve Tartı,rmalar, lstrinbıil 1990, s. 191-228.
2 Ünver Günay, "Türkiye'de Toplumsal Deği,çme ve Din", Türk Yurdu, Nisaıı'Mayıs 1997, c. 17, Sayı: 116117,s,81.
·
.
.
.
/'
.r·
Talip 'Ö~de§
330
Toplumsal değişinede çok-önemli bir yere ·sahip olan din faktörü, hem sahip
olunan Imani ve aq.lakl değerlerin temelini oluşturup 'huzur ve barışa, gelişmelere kapı
açabiJdiği kadar, 'bazen de sosyal değişmeyi ve gelişiı1ü yavaşlatıcı,' çatışmaların
dinamiğini oluşturan bir faktör de olabilir. Bu yönden nihai olarak 'insan.::din ve. toplum
ilişkisinde dini n, insan ve toplum gerçeğine uygun olarak hayatın bütün yönlı~rini
tevhldl bir bütün.! ük içerisinde kuşatabil ecek, dengeleri kurabilecek,. gelişmelere'ışık.
, tutarak mesajları iJ.e bütün' insanlığı kucaklayabijecek inahiyetteolinası ve böyle bir.
dinin doğru algılanması önem arzetmektedir. Dinin fıtrf ve evrensel olması; onun
kaynağının aşkınlığını da günderiıe getirmektedir. Çünkü insanı .yaratan, aynı zamanda ·
onun fıtratını da en iyi bilendir. O halde fıtni.ta uygun böyle bir dini n, temel es~sları .ve
·özü itibariyle insanlığın tarihi ile y~şıt olması gerekeceğini de düŞüne~ili,riz.
·
Kur'an'ın ifadesi ile insan başıboş yaratılmamış 3 , yeryüzüne. adım atmasıyla .
beraber eşref'-i mah!Gkat olarak irşad .edilme~i. sorumluluğu ve imtihan ı da başlamıştır4 . ··
Bu anlamda insanın sahip olduğu ilk din, tevhid esasına dayalı fıtratdini olup5 .tadh
boyunca sapmaların ve ta_şkınlıkların karşısında :hep takViye edihniştir:. Bazı dönemler .
zayıflamakla berııber tevhid ışığı hiÇ sönmemiş ve insanın ufkunu aydınlatmayadevarri ·
etmiştir6, İnsanlık tarihiyle yaşit olan bu. din·;·Hateınu'l-Enbiya7: .Hz: Muhammed'e
gönderilen, ke.ndisinden önceki kitapların asillarını tasqik eden8 Kur'an'la:en son ve
mtikeınmel şekline ulaşmış, doğruluğu .ye ha~lılığı Allah tar~fındanteyid edilmiştir9 : ,
A11ah tarafından gönderilen din, özünde. aynı ol.makla beraber insanlar onu
faktörlerin .etkisi· ile muhafaza edemem işler,· doğru algılayip
yorumlayamamışlar, böylece Kur'an'ın ifadesiyle kendilerine kitap gönderildik.terı sonra-,
. tefrikaya düşmüşlerdiri O. Din~_insan .ilişkisinin mahiyetinden kaynaklanan bu tefrikiı.ya
düşme işi sadece geÇmiş ümmet ve toplumlar için değil, Hz: Muhammed'in ümmeti• için
- de söz konusudur. Aklın ve bJlimin değil, duygusal ve ideoloj.ik y·aklaşımların. etkin
olduğu kısir çekişmeler, anlamsız çatışma ve kuttıplaşinalEır Müslüman toplumların iç ·
enerjisini ve hareket yeteneğini yol<: ederek on, ların dünyııya aÇıhp, Çağı yakaliımalarında·
en önemli. açmai:Jardan birini oluşturmaktadır. ·B_tinun içill lJ'üyük:buhalırfılatın···· ··::j
penÇesinde kıvranan, in'san ve topluhlu sadece tek bo~utlu olarfik ele alan ruhÇu,vey~ ·
· /
materyalist felsı::felerin, dünya görüşlerinin, cehalet ve dini t~assubun yol açtığı Çevasa
·. ·problemleri yaŞayan insanlığın; bütün bq prpbl.emlert;lerı l_<l]rtullll?l<: _y~ iı:ı:s.~I!c_~ bir_
1
m_edeniyetin temelierini atrriak için arayışlar içine girdiği, İslam topluınlaririin kerıdi. · ·c - !
kültür. ve medi:miyederini ·keşfetme ve hay ı).ta geçirme gayreti. içedsinde:buluhduklrlrı ·bir
. dönemde; Allah-insan ve kainatı tevhidi bütünlük iÇerisindebütün böyutl~nJlebeı-:ç!l,:!eL :
i
ele. alan ve insana en büyük değeri vererek onun '•hayatında olınas.ı gerekef! dehgele_ri .
kuran; epistemolojik olarak vahyin temsil ettiği bilginin yanındaakla; 'duyu lam ve . · , : 1
sezgiye de gerçek değerlerini ·verereköriJarl:; ·mçbifini·mşlaıiı}i:dan·oulunınalarr·gere~lf··::,· ··::-·· ~j
.
.
.. ..
... . .
·j
.
birtakım
·-.,:-.. ,>, ·,,'·.·
. ' ' ,..
•·· .·.
-~ei-Kıyaıne,.75/36. _,
__,.,,._, _____ ._:•.~"'·~=; ·-·- '-'~"~~'"'"'~'-4el-Bak:ai·a, 2/36-39. ·-·
· ·
: • ·.
··
·
5
.
.
er-Rfiın, 30/30. .
.
_, .... :.·:. .
. 6eşcŞfira, 42/13~14; Yunuş', 10/74; Yusuf, 12/109; lbrrihim, 14/4 ..
7ei-Ahzfib, 33/40.
. ·
··
'
.
·s
.. . .
·...
ei-Maıde, 5/48.
..
··
· 9Ali lınriiıı, 3/85; ei-Maide, 5/3.
IOel-Beyyiııe, 98/4; Ali lııırfin, 3/105,
.....
.,,
,.
.
•.
,.
r:.,:
.,..]
'i
Çağımızda İslam'ın · Algılanması ve Sunulması
331
·\
kon~ina ptuıtan İslami ı, özgün yönleriyle yeniden keşfedilerek yorumlanmalı ve bir
hayat iksiri olarak insanlı$a sunulmalıdır.
·
'
B.urada İslamiyet'in algılanıp sunulmasında önemli gördüğümüz bazı noktalar
üzerinde duracağız. Çünkü bu noktaların doğru algılanması, bugün yaşanmakta olan
birçok inanç ve toplum problemlerinin çözümüne yardım ederek :insanımızın önündeki
birtakım problemleri ,ve tıkaiuklıkları aşıp dünyaya' açılmasına, insani ve ahlaki bir
medeniyetin öncüsü olmasına yol açabilir.
I. Kur'an-İnsan ilişkisinde Yorumun. İzafiliği ·ve· Zenginleşinesi
İlk
dolayıdır.
planda bu noktayı ele aln:ıamız,ın sebebi ona özel bir Önem atfetmemizden
Çünkü bu konu, İslam'ın algılanması ve yorumu ile ilgili birÇok.
problemierin heni çıkış noktası ve hem de problemierin çözümünde anahtar
durumundadır. Dini anlamda yaşanılan ve birbirinden farklı gibi görünen birçok
problemin, Kur'an-İnsan Uişkisinin yanlış kurulmasından kaynaklanan asıl probleınin
alt kategorilerini oluşturduğunu düşünüyoruz. Kur'an-ı l):erlm kaynağı ilahi 12, insanları
bilgilendirmek ve hidayete eriştirmek için gönderilmiş13, önünden ve arkasından batılın.
gelemeyeceği 14~ fıtrata ve gerçekiere uygunluk noktasında kendisinde herhangi~jf
tutarsızlığın bulunmadığı 15 son kitaptır16. Kuı·'an, İslam dininin ve onunla ilgİl·i
d~şünce sistemlerinin ana kaynağıdır.
Kur'an'ın gönderiliş amacı, evrensel anlamda insanları bilgilendirmek ve onlara
. yol göstermektir: Ancak bü bilgilendirmede Kur'an pasif, insan ise aktif bir konumdadır.
Yani insan, Kur'aı:'a yönetmede ve onun mesajını kabul edip etmemede tam bir
hürriyete sahiptir. Bu ~oktada yapılacak iradeli bir tercih, insanla Kur'an arasında iradeye
· dayalı ilişkinin· ilk ve önemli boyutunu oluşturmaktadır. Bunun içindir ki Kuı·'an,
insandan, önce kendisine iman etmesini, daha sonra da onda yer alan bilgilerin
öğrenilerek hayata geçirilmesiniarzu etmektedir.
.
.
'
.
,Kuı·'an, kendisi ile insan arasındaki ilişkide tercihini ilahi mesajı reddetme
yönünde kullana.nların seçme hürriyetine saygı gösterir. Çünkü dinde zorlama yoktur 17. ·
Ancak bu durum insanın imtihan için yaratılmiş olma keyfiyetin i 18 ve yaptıklarının
· sonucuna katlanmak zorunda olduğu 19 gerçeğini Ortadan kaldırmaz. Çünkü Allah'ın
sünnetlerinde bir değişme yoktut20.
Kur'an'ın muhatabının insanlar olması, onda 'yer alan bilgilerin kavramlarla ifade
edilmesini gerektirir. Kur'anl bilgilerin öğrenilip hayata aktarılması ise bu kavramların
kazanılması yoluyla olac.aktır., Kur'an· insana, onun anlayabileceği kavramlarla ·
hitabetmekle beraber, Kurani kavramların seçimi ve organizasyonu tamamen· Allah'a
aittir. Halbuki Kur'an'ın rriuh~tabı olan insan mutlak bir varlık ol'mayıp, gerek anlama
IIJsliim'da bilgi vasılaları için mesela bkz. Ebu Mansur Muhammed b. Mahmud ei-Miituridi,
Tevlıid, (tah. ve muk. Fet)ıullalı Huleyf), .Istanbul 1979, s. 3-11.
.
12ei-Kndr, 97/1..
·
13 ei-Bnkara, 2/185.
14F;ussilet, 41/42.
15en-Nisii, 4/82.
16'ei-Hıcr,
. 15/9..
l7 ei-Baknra, 2/256.·
· 18ei-Mülk, 67/2.
19ez-Zilziil, 99/6-8.
20ei-Ahzfib, 33/62; Fiitır, 35/43.
Kitôbu 't-
. Talip Özdeş
332
kapasitesi, ger~kse bilgi vasıtaları ve yetenekled bakımından sinırlı bir varlık olduğu
gibi, onu etkileyen birÇok faktörlerin de .etkisi altındadır. AyrıcaKurani kavra11.1I~rıiı
sahip oldukları birtakım özellikler, insanların o kavrarnlara ait bilgiyi net bir şekilde
· elde etmesinde zorluklar oluşturmaktadır. Dolayısı ile insan-Kur' an. ilişkisinde Kur' ani·
kavraınlar aynı kalınakla beraber onların içeriği, yani insanın o kavramlardan anla:dığı
şey ve kavramiara yüklenen anlamlar değişmektediL Kur'ani bilgilerin taşındığı
kavramlar arasında Hz .. Peygamberin açıklayıp içeriğini tesbit ettiği kavramlar hariç,
birçok kavramııı anlam genişlemesine ve ·değişimine uğradığı bilinmektedir.-Yazılan
'yüzlerce tefsirin ve ortaya çıkan tefsir ekollerinin varlığı bunun "delilidir2ı. . . . . : ..
. .
.
.
Kur'an'a yönelişte ve onun algılanmasında sçısyal, kültürel ve diğer sebeplerio
yanında insanların içerisinde bulundukları psikolojik du"rum, sahip oldukHın niyet ve.
bilgi seviyesi belirleyici bir özellik arzetme!rtedir. Kur'an, inka:rcı\arı, heva ve.
heveslerini n, nefislerinin peşine takılan; bilgiye değil de zanna t~bl olan 2 ~ cahil
kimse.ler23 olarak tanımlamakta, onları önce kendiledne 24, sonra. hayat ve .evrene
dikkatli bir şekilde bakarak25 Kur'an'ı 2 ~, hayatın ve varlığın anlamını düŞünmeye~?
davet etmektedir. Düşünmedikterin den dolayı da onları mecaz! anlamda sağırlar, dilsizler.
ve körler olarak nitelendirmektedir28 . Ayrıca yine birtakım kim'seler vardır ki; on hı~
Kur'an'a (özellikle onun müteşabih ayetlerine) fitue aramak için yaklaşırlar29 . Bu'
kategoride yer alan insanların Kur'an'la olan ilişkileri negatif IJir ö:ıellik arzetmektediı<
Kur' an, kendi&iyle insan arasında kurulan .bu negatif ilişkinin psikolojik, küJtü.rel,
ahlaki, sosyo-politik ve sosyo-ekonomik ve hatta ekolojik boy':ltta birçok prıoblemin
ortaya çıkmasında etkin olduğun~ dair telmi~lerde bulunur.3°.
.
Kur'an;ın m~sajına pozitif olarak cevap verenlere. gelince, ·o~ların K~~·an'ı ,
. algılamalarında ve. yprumlarında da; önceden Işaret ettiğimiz gibi geı:ek Kur'anf
kavramların özelliklerinden ve gerekse insanın' fıtratından ve y~şadıği' çevre,den
kaynaklanan· birçok ·faktörler devreye girlnektedir: Yani Kur'an her ne kadar i·İahfolsa da,
onun okunınası ve yorumlanarak hayata: intikali beşerin kendisine ait bir keyfiyettir. ·
. Bundan doHıyıdır.ki, tefsir tarihine baktığımızda Kur'an'la ilgili olarak lügavl, siyasi; ·
... kelaıtıl, tasavvufl, fıkhl; sosyolojik, ilmi birtakım yönelişleri n oldugunu ve her ekolüri; ·
·Kur'an'a yönelişte kendisine özgü bir sistematik geliştirdiğini görmekteyiz. · · · ·
··
•
:·
.
.
.
. •
'···;-<•···
.(
.
.
Çoğu defa geleneklerin, içerisinde yaşanan coğrafi Ve sosya) çevreni~; sosyo- .
kültürel, politik ve ekonomik olayların etkisiyle zihinde. meydana geleri peşin fikirler.ve
kavram kirlenmeleri, irisanın Kur'an~i, dolayısı ilebütün .l<ı:ırlımlarıyfa"beniher dini ye ·.··.
dini hayatın boyutlarını doğru anlamasında negatif bir etkiye sahiptir. fnsanın, Kur'an'a.'
. yönelirken bütün bu zikredilen' .faktörlerin
de etkisiyle
qeşerl
bilgi y~ Jef~kkÜı:Un
..tıir ·. ·
.
.
. ...
.
·..
., ...
'
:•
,.
•'
2ı Bk~. Celal Kır~a~ ilimler ve Yorumlar Aç;.mıdan Kw'aıı'a Yiinelişlln:, Istanbul 1993, s. :ı·c4. ·:
22el-Bak;ıra, 2/87; e~~Necm; 53/23.
·
·
.· .
. .. ·.
. -. ' .
· 23ei-En'fim, 6/35; ez-Züıııer, 39/64.
24eı-Kıyfime, 75/37740; et-Tarık, 86/5-8.
25el~öaşfYe, ıısn7~ıo.
· · ·· · ·· -
26Muhammed, 47/24; el-Mu'miııun, '23/68.
27 el~Biıkara, 21164.
28ei-Bakara, 2/ı ıJ.
29 Ali lmrfin, 3/7.
30Bkz. ei-Bakar~ı. 2/10-14,30, 205; ei-MfiOn, ıo?/1-3; .er-Rrim, 30/41; konunun bazı yönlerden daha geıilş,
· değerlendirilmesi için ayrıca bkz. Ahmet<:;oşkuıı, ilim ve fsfilm'mJ,çıguıdıi Aids, 4, B.[\sııı;ı, lsta.nbul,l993,·
s. 25-35; M. Kemal Ati.~. Kur'an ve Çevre, Kayseti 1992, s. ı -8;· Muhammed Kutub,Jslô1iıf Açıdan Tarilıe. ·.
Bakışımız, (çev. Talip Ozdeş), lstanb~l 1990, s. 139-146.
.
· ·,_. ·
·· · ' . ' . ·
.·.· .
.. ,,
.
,.
:· ... ·..
·,:
.i
· Çağımızda İslam'm, Algılanm,ası ve su·nulması
333
sonucu olarak sahiplendiği kavramları mutlak doğru kabul edip onları sistematiğinin.
merkezine oturttuktan sonra, ona sadece tek bir boyuttan yaklaşıtıası, dini, .fıtrata ve
vakıaya uygun. olarak 'bütünlük iç~risinde anlamasını zorlaştırınaktadır; Kur'an'a
yaklaşımdaki bu tip bir yöntem birçok yanlış· anlamaları, davranış ve uygulamaları
beraberinde getirebilınektedir. Mesela siyaset konusu dini yanlış anlamadan kaynaklanan
· birçok probleınin tezahür ettiği en belirgin alanlardan birini oluşturur. DincSiyaset
ilişkisinden kaynaklanan bazı problemleri n, tarihte olduğu gibi günümüzde de gündeniin
ilk sırasını işgal ettiği söylenebilir. Din-siyaset ilişkisinde dini n aleyhine, siyasetin
ldıine oluşabilen dengesizlik. sadece Hz. Peygamber'in ümmeti için değil 1 diğer
peygamberlerin ümmetieri için de problem olmuştur. Allah'ın Hz. Musa'ya gönderdiği
hak dinin bazılarının ellerinde ırkçılığa ve siyonizme dönüşmesinin;İsa peygambere
gönderilen ilahi mesajların Helen geleneği içerisinde eritilmesinden sonra, içerisinde
dünyevl çıkarları, sömürü arzularını barındıran Haçlı Seferlerine ve onun modern bir .
görühüınü olarak düşünülebilecek Oryantalizıne dönüşıYıesin in, toplumlar ve kültürler
arasında kurulması gereken uzlaşma zeminini ortadan .kaldırarak ınenfi. tesirleri hal ii
devam eden nice nilhoş hadiselere yol açtığı herkesin ıiıaluınuduL Nitekim Kur'an
Yahudi ve Hristiyanların (biri Allah'a imanı, takvayı ve güzel ahlı'ıkı öıie çıkaran;
diğeri ·ınenfaatçılığı, düşınanlık ve fitne politikalarını öne çıkaran) her iki. grubuna da
göndermede bulunınaktadır.31
.
"Tarihin bize öğrettiği şudur: Büy.ük dinlerkendi mensuplarının ihtilaflarından,
özellikle din-siyaset bağlaınında ortayaçıkınasma sebep oldukları ihtilaflardan çektikleri
kadar kendi muhalifiei-inden çekıneınişlerdir."3 2
·
Durum Müslümanlar için daha farklı sayıln1az. Parçacı bir yaklaŞımla gelen~ksel
ve beşeri unsurlara dayalı olarak yapılaiı yorumlarm ve uygulamaların 3 3 ideolojik hale
dönüştürülerek doğrudan doğruya İslam'la özdeşleştirilınesinin, elinin doğru aniaşılıp
evi·ensel bir mesaj olarak insanlığa sunulmasında en önemli açın·azlardıın birini
oluşturduğu kanaatindeyiz. Halbuki İsHiın-siyaset ilişkisi ile Müslüınan~siyaset ilişkisi
birbirinden farkli şeylerdir.
Kuı·'an, evrensei mesajları, insana tanıdığı düşünme ve araştırma yapma hürriyeti
, ile· eko'noıni, politika, hukuk dahil bütün sahalarda ve her zaman. için insan ve
toplumlam yol gösterebilecek ınahiyettedir. Mesela yöneti'ın konUsunda emanetleri n
ehillerine. verilmesi ve adil olunınası3 4 , ş0ra 3 5, l:Jiat36 gibi temel ve evrensel ilkeler
verildikten sonra, diğer alanlarda olduğu gibi bu alanın da çağlar içeris.inde insan ve
toplum gerçeklerinin göz önüne alınarak sistemaÜze edilmesi be'şere terk edilmiŞtiL
Yani Kur'an'da sunulan evrensel prensipler esas alınarak değişik zamanlarda farklİ
coğrafyalara, kültürlere ve topluıniara göre birbirinden farklı sistemler oluşturulabilir.
Elbet_te ki ziraat toplumunun şartlarıyin sanayi toplumunun şartları bir olmadığı gibi,
sanayi toplumu ile bilim toplumunun şartları ve özellikleri de aynı olmayacaktır,
31ei-Baknra, 2/62; ei-Mfiide, 5/69; ei-Bnkarn, 2/109-l 14, 120. .
32
Melımet Aydın, "Türkiye'de Din ~~e Modernleşme Ilişkisi Üzerine Bazı Dii,çiinc:ele.r"Türk Yurdu. c. 17,
1997, s. 18.
33su konuda ge~iş bilgi için bkz. Ahmet Akbuliıt, Salıabc ·Devri Siyasi Hadi.velerinin Keli.lml Probiepı!ere
Etkileri, Istanbul 1992, s. 100-105, 109, 279-304; Muhammed A. Ebu Zehnı, fslılm'da Siyasi ve /rikôdf.
Mezhepler Tarihi, (çev. -Eıheııı Ruhi Fığlah-Osınan Eskicioğlu); Istanbul 1970, s. 49-1.01. ·
34en-Nisfi, 4/58-59.
·
..
35 eş-Ş0ril, 42/38.
36ei-Mümıelıil)e, 60/12.
sayı: 116-117~ Nisan-Mayıs
Talip 9zdeŞ
334
Günümüzde Kur'an'ın saçlece lafzf okunması, eski müfessirleri ve ciin bilginlerini
körü körüne taklit, zamanın meselelerini ele almaksızın İslfim'ı sadece ibadetlerin
·mekanik riyazetine ve birtakım şekiliere indirgeme alışkanlı'ğı, problemlerLÇözineye ve
· İslfiın'ı, hayatı bütün boyutlarıyla kucaklayan evrenset bir mesaj' olarak ~unarak .
Müslümanları bilim ve ınedeniyetin öncüleri haline getirmeye yetmemektedir.. İçin9e
bulunulan şartlar, Müslümanlar için vahyin ışığında ve Müslüın~n biliın.adamlarının
yüzyıllar boyunca üzerinde ittifak ettikleri sağlam metod ve geleneklerin de yardımı ile
.1
hukuk, ekonomi~ politika, felsefe, psikoloji, sosyoloji, tarih, din ve poz.itif bilimler ·
'·
dahil bütün bir beşeri birikimi özümlemeyi, onu bittakım unsurlardan ayıklayıirak
özgün bir şekilde yeniden yorumlamayı ve haya~a geçirıneyi gereldi kılmaktadır: İslam
ııncak. bu şekiJde vadesini doldurmuş birtakım geleneksel Ve tarihi unsurlardan
ayıklanmış, canlı bir mesaj olarak insanlığa sunulabilif ve tarihte yeni bir çığır açabilir.
Nitekim Müslümanlar, tarihte böyle bir geli)ınin önd.erliğini yapmışlardır. Eldeki
kaynakların, böyle bir misyon un yerine getirilmesi için yeterli olduğunu d~şünüyoruz:
"Büyük Müslüman düşünürler İslam vahyinin ruhuna sadık k~l~ak sur~tiyle,
mesela kadim Yunan'ın zengirileştirdiği bilim ve'felsefeyi alarak (hem de bunları öteki
kültür unsurlarından gayet dikkatlice tecrit etmesini bilerek) gdiştirmiş ve bunu, bir .
. insanlık mirası olarak Batı'ya sunmuşlardır. Sunulan değerlerin Rönesans ·ve Reform
·
·
hareketlerinde ne kadar hayati rol oyniıdıklarını biliyoruz." 37. .
Yukarıda işaret edilen dönemde de (Ortaçağ dönemi) İşiani dünyası, Vahyi esas
alan, akla ve tecrübeye dayalı güçlü bir tefek~ür zenginliği ve bilgi birikimi oluŞmaqan
önce, her sahada meydana gelen hızlı geliŞme ve değişmeleri n de etkisiyle büyük bir
kültür değişimine ve çeşitliliğine, fikri ve felsefi sahada ortaya çıkan birçok meydan
okuınalara maruz kalmış, tarihte bilirien çalkantı ve istikrarsızlıklan yaşamıştır. Ama
fazla sürriıeden o güne kadar gelen bütün bir bilgi birikimi, felsefi tecrübeler, farklı
telakkiier özümsenmiş, vahyin işığı altında ve aklın en verimli tarzda kuiıanılmasıyla
tekrar gözden geçirilmiş, güçlü felsefe ve yoruınlarla o'rtaya çi kılarak hakim birkonuma
·gelinmiştir. Maturldi (ö. 333/944)'nin, Farabi (ö.339/950)'nin; Gazalı (ö:sosliı ti)'niiı,
İbn Rüşd (ö. 595/1199)' Razi (ö. 606/1208)'nin, ün ve diğerlerinin yetişınelerinqe
bütün bu çalkantıve meydan okurn,aların,.o çağa ~adar ulaşan beşeri tecrübenin, fikrl·ve
·
·
··
· _,_ •.
felsefi birikimin etkisi büyük olmuştur.
_· •
··
.
·
·
Bugün için İslam'ın tekrar yorumlanarak insanlığa sunlilıtıas;nda çağlariÇedsiiıde
· · oluşan bütün bir dini geleneğin, Kur'atı'ın merkeze alınınasıyla gözden geçirilmesi, bazı
geleneksel ve tarihi unsurların ayıklanarak kalıcı olarila olınayanın, .evrenset'olanla
· olmayanın arasının ayrılması gerekmektedir. ÇÜnkü viıhyin hayata intikali ol ari. tikir ve.'
aıneller (fiiller) dünyası, kQitürel, siyasi, ekonomik ve .bütün bir sosyal hayat, vahy!. olanın dışında birçok izafl yörumları, anlayış farklılıklaı~ını, adet ve gelenekleri, .iklim·
ve coğrafi faktörlerin de etkisiyle oluşari yapılanmaları bÜnyesinde taşımakta've sonraki
nesillere iiıtikal ettirınektedir. İslam'ı .ve Kur'an vahyini, bir zamanlar ortaya çıkan
.siyasi, hukuki' ve ekonomik şistemlerle, kültürel ve sosyal hayatla öideşleştirmemek
gerekmektedir. Bu anlayış, geleneğin reddi veya· dışlanması anlamına da gelmez, Elbette . ..· .
ki· i nsanlan n bi lgi biri kimlerininve beşerf· tecrübeiıin,değeF!endir-il mesinde,ve,inti kalinde,.=:,
geleneklerin büyük bir payı vardır. Ancak her şeyi kendi yerine koymak ve kendi .
·
boyutları içerisinde değerlendirmek, onlara sahip old~kları değeri vermek aÇısından-son --·····'.
---==
1
\
37 Aydın, a.g.m, s. 16; Hilmi Ziya Olgen,
223-323.
..
.
İslam
Medeniyetinde Tercemeler ve
.
'
..
T~fsirl~r. lstıınbul :l948; s.
..
:
.
.'
·•ı,
...
r~
:
/
· Çağımızda İslam'ın Algılanması ve Sunulması·
335
derece Önemlidir: Fazlur Ralıman'ın da ifade' ettiği gibi 38 ısiahat ve tecdld (yenilenme)
.lslam'ın dinamik karakterinde mevcuttur. Bir din elbette tarih içerisinde ortaya çıkar,
· fakat tarihi değiştirmek iÇin g~lir. Tarihi şartlar kesinlikle onun hem formima ve hem de
içeriğine etkide bulunur, ama o aynı zamanda tarihi aşar, yani. zaman ve mekiın bağımlı
değildir.
·
·
·
.
Yine Garaudy'nin de ifade ~ttiği gibi 39 İslam düşünüderi ~e bilginleri~ in,
felsefeye damgasını vuran Büyük Batılıların tenkitÇi düşüncesiyle ve tarih boyunca ilahi'
builtiarı tanıyan ruhun büyük kaşifleriyle de tefekkUrlerini zenginleştirerek insanlığın
başlangıcından günÜmüze kadar uzanan süreçteki tevhi'dl çizginin izlerini yakalamaya
çalıŞmaları yeni açılımlara vesile olabilir. Ancak bu şekilde "Hikmet inü'minin yitik
malıdır, onu nei·ede bulursanız alıni~" hadisinin4° ruhuna uygun şekilde davranılmıŞ
olacaktır.
II. İslam'ın Barış Dini Olması
'
Daha önceki aÇıklaınalardan İ~lam'ın siyasi, hukuki', ekonomik ve sosyal hayata
müdahil olmadığı anlamının, çıkarılması- yanlış olur. Ancak bu müdahelenin Kur'anJ ve
nebevl. metoda uygun şekilde · yapılınası gerekir. Çünkü Hz. Peygamber'in
gerçekleştirdiği İslam ınkılabı yeryüzündeki' hiçbir devrim hareketi ile
kıyaslanamayacağı gibi, 'çıkış noktası; hedef ve mnaçlan, uyguladığı metod yÖnüyle dt;!
- tamamen farklıdır. Dünyada gerçekleşen birçok devrim hareketleri, temelde birtakım
haklı sebeplere dayansalar bile, yıkıcılığı, intikaını, daha önceki yapıya ve sisteme bağlı
olan kimselerin zulme uğratılıp mağdur edilmelerini, toplum. içerisinde küçük
düşürülmelerini beraberlerinde getirmişlerdir. Buradan· hareketle ·insanların, iman,
. tefekkür ve sosyal yapıda köklü değişiklikler vaadeden hareketlere kuşku ve endişe ile
bakınaları normal görQlnıelidir. Ne yazık ki insanlık, bu konuda yaşanmış çok acı
tecrübelere sahiptir. En azmdan insanlardan bir kısm.ı zulmederken diğer bir kısmı zulme
uğratılınıştır. Zulmeden de, zulme uğrayan da dur~mun farkındaılır ve bit zamanlar
devrim uğruna başkalarının temel hak ve hürriyetlerini çiğneıneyi şartlar gereği makul
ve normal görenler, statüler ve pozisyonlarkarşı bir devrim hareketiyle ters döndüğ(inde
aynı şeylerin kendi başlarına gelmeyeceğinden emin olamazlar..
·
Halbuki birçok fiyette iyiliği4I, adaleti42, doğruluğu43, af ve ınerhaıneti44, salih
aınelleri45 , .hakka ve sabra çağirmayı 4 6, barışı öne çıkarara~47 daha nitelikli ve. daha üst
donanımlı
bir insanı tarif eden,
baskı 've dayatmayı değil,
din ve vicdan hürriyetini esas
38 Bkz .. Adil.Çiftçi, "Bir Sosyolog Olarak Fazlur Ralunwı ", Bayrak. sayı 114.3,-lsı~nbul, Nisan 1997, s. 26.
39 Bkz .. Roger Garaudy, Ya,mywı"i.f!iim,.(çev. Mehmet Bayrakfar), Istanbul 1995, s. 82. . · ·
40 Bu hadisin başkabir varyantı için bkz. Muhammed b. lsa et-Tirmizi, Siinim, Ilim, 19 (Hadis n'o: 2687);
. Ebu Abdullah Muhammed b. Yezid b. Mace, Siinen, Zühd, 15.(Hadis no. 4169).
·
41 ei-Bakara,2/44, in, 189; Al-i 'lınran, 3/92; ei-Maide, 5/2.
·
42 el-M iii de, 5/8; en-N ahi, 16/90.
.
43 Hud, 11/112; eş-ŞQra, 42/15.
44 Al-i 'lınriln, 3/159, I55; ei-Milide, 5/13.
45 ei-Bakai·a, 2/25, 82,277; HOd, 11/11, 23.
46 ei-'Asr, 103/3.
47 en-Nisii, 4/90; el~Enfı11, 8/61:
ı,·
Talip Özdeş
336
alan48 ve bir anlamı da "barış"{silm) 49 olan İslamiyet'le, kendi varlığını sürdürmenin
şartını başkalarının yokluğu üzerine kuran savaş ve terör politikalarının örtüştüğü ·
herhangi bir nokta olamaz. Ancak p9litika ve strateji savaşlarının sınır üıiıımadığı
günümüzde bir toplum diğer bir topluma, bir medeniyet kendi dışındaki medeniyetlere
birtakım imajlar biçmeye çalışıyor. Evrensel bir din olan İslamiyet için de bu anlamda
öngörülmeye çalışılan imajların varlığına şahit olmaktayız; özünde barışçı bir din olan
İslamiyet savaşçı bir din, onun müntesipleri de uzlaşılnıaz insanlar olarak takdim
edilmeye çalışılarak tarihte Müslümanların elinde gerçekleşen büyük bi ı; medeniyet ve o .
medeniyetin ortaya çıkardığı devasa müesı>eseler görülnıeınek istenmektedir. 'Kur'an'a
parçacı bir yöntenıle yaklaşar~k tarihi' şartlar içerisinde husus! durumlar içi,n gelen kıtal
(savaş) ayetlerini 5 Kur'an'ın bütünlüğünden, ana hedef ve gayelerinden, evrensel
mesajlarından kopanirak tek başlarina ele almanın ve onları'istisınar etınıeye çalışınanın
bilim ciddiyeti ile bağdaşır yÖrıü olamaz. Gerçi bunda söz konusu' "seyf'' (kıta!)
ayetlerine dayanarak ne kadar barış ve güzel söz söyleme ile ilgili ayetler varsa hepsinin
nesh edildiğini iddia eden birtakım yonimiarın da payı olduğuinkar edilemez. Dolayısı
ile İslam gerçeğinin, Kur'an merkeze alınarak tarih içerisinde yiı;ıe İslam adına meydana
gelen, saltanata, ırkçılığa, kabileciliğe, siyasi ih'tirasa ve çıkar kavgalarına dayalı
olaylardan, anlayışlardan tecrit edilerek ele alınması; özellikle sosyal bilimler alanında
meydana gelen yeni getişınelerin ve yöntemlerin de yardımı ile tarihte İslaln'la bağlantılı
olarak ortaya çıkan birtakım olayların ve kurumların yeniden yorumlanması gereklidir.
Bu arada ütopyacılığa.sarılınaksızın geçiniŞte olduğu gibi zaruretler ve daha ytice idealler
adına bazı suçları meşrulaştırma istidlallerinden de kaçınmak gerekiyor.
°
Yukarıda. işaret ettiğimiz (mutlak ve evrensel olanla geleneksel olanın ayrılınası
hakkındaki)
nokta çok önemlidir. ve bu ayrıının yapılmaması,' geleneksel ve J:ıeşerl
· unsurların Kur'an'la veya doğrudaı;ı doğruya İslam'la özd~şleŞtirilınesi, daha ,önce de
vurgulamaya çalıştığımız gibi, diniri tekrar yorumlanmasında ve evrensel bir mesaj
olarak insanlığa sunulmasında İslam dünyasının en esaslı açınazlarından birini
oluşturmaktadır. Bu yorumlama faaliyetinde yorumların ideoloji haline döiıüştürülmedP.n
·din, vicdan ve kanaat hürriyetinin rahat,IIkla serpilip gelişebileceği, fikir olma
haysiyetine sahip her düşüncenin rahatlıkla tartışılıp konuşulabileceği ortamlarin
hazırhinması önem · arzetmektedir. Sonra' İslam, savaş dönemlerinden çqk barış
dönemlerinde çok daha fazla yayİlma imkanı bulmuştur. Mesefa İslarri tarihinde
Huçleybiye Antiaşmasından sonn1ki iki yıllık dönemde Müslüman olanların sayısinıri,
J:iz, ·Peygamber'in ilk peygamberlik yıllarından o döneme kadar geçen süre içerisinde
Müslüman olanların sayısindan ·daha fazla olduğu görülmektedir. 5 1 Çünkü barış
dönenılerinde selim akılla İslam·tebliği arasına giren engeller kalkınakta, ·duygusallık ve ·
öfke, yerini sağ duyuya bırakmaktadır. Mekke fethedildikten sonra Hz. Peygaı~ber'in, ·
bir zamtinlar keı;ıdisine ve Müs)Uınanlara en· ağır işkenceleri ve hakaret)erin en çitkin,ini ·
yapanları bağışlamasınçlaki derin anlamı da iyi kavramak gerekir. Ayrıca Fetih'ten sonra,
hac için gelen misafirleri ağırlama, onları yedirip içirme, Kabe'niri. anahtarlarının
muhafazası ve bakımı işlerinin Hz. Peyganiber .tarafından dürüstlük ve doğruluk kuralı
48 ei-Bakaı'a, 2/256; Yunus, 10/99.
.
49 "Sil ın" ve "hiliim" keliıneleriııin anl~ınları lçin bk.z. er-Rfigıb el-lsfehaııl, Miifi·edıltıt Elfilzi'l-Kıır'un, (tah ..·
Safvan Adnan Davfidi), Beyrut 1992; s. 421-424; Cemaluddln Mııhamıııed b. Mükerrem b. Manzilr,
f.-i.yılnıı'I-'Ariıb, Beyrut ty., c. 12, s. 289-295; Hans Wehr, A Dictimıill)' l!t' Modimı Wrillen Arabic, (Eqited by ·
Mılton Cowan), 3 l;laskı; Beyrut 1980, s: 424-425.
·
50 et•Tevbe, 9/5, 36; el-Bakara, 2/i90-191.
··
.
. • . . .
5l Bkz. Mahmut Şit Hattilb, Peygamber Ordııswiı.m Tıırilıi; (çe~. lhsan Süreyya Sı~ına), lsta.nbull983, s. 5860.
.
.·
.
' .t
'1
'
', .
. .
.
.
..... ; ....
•ı,
'ı,
· Çağımızi:Ia İslam'm Algılanması ve Sunulması
337
öne ç!karılarak ·eski sahiplerine geri verilınesl 5 ~, gÖr~v v~ hizmetlerin dağılımında
düşınanlığa ve duygusallığa yer verilenieyeceğinin, emanetleri n Allah'ın buyruğuna
uygun olarak53 ebillerine te'vdiedilınesi gerektiğiİı.in eri açık göstergesidir. İslii.ın'ın
sunulınasında, onun evrensel ahiald .kurallarının öne Çıkarılması, -ona karşı olan
güvensizlik ve endişe duygularının güvene ve sıcak bir ilişkiye dönüştürülmesi tebliğ
yönteminin esasını oluşturmaktadır. Hz. Peygamber'in sünnetini sadece belli forıniara
ve. dı;:ğişmez kurallara iJişkin bir şey olarak değil, Kur'an'ın ruhu.nu ve özünü pratik
anlamda yaşantıya intikal ettiren, gelişmeye açık dinamik bir olgu olarak algılamak
. yerinde olacaktır.
. .
.
'
HI.'
Tedı·icilik
Vurgulanması gereken önemli noktalardan biri de ıneseleler.in, sadece fetva
, mantığı içerisinde incelenip takdi.nı edilmesinin, bizi eksik ve yanlış yorumlara
götüı:ebileceğidir. Bir olay veya olayla ilgili ayetler, hadis ve rivayetler ele alınırken, o
olayın ortaya çıktığı tarihi dönem ve şartlar, olayın psikolojik, sosyal, kültürel,
ekonomik, siyasi ve askerl·bütün boyutlarının beraberce ele alınarak incelenmesi,
Allah'in ve Peygamber'inin o konuda . söylemiş oiduğu sözleriı1 illet.ve hikmetlerinin
· iyice düşünülerek anlaşılrnaya• çalışılması gerekmektedir: Çünkü Allah Kelaını'nıiı
hedefi ve peygamberlerinin misyçnu, imtihan için yaratılan insan ve toplumların ıslah
edilerek dünya ve ahiret mutluluği.ına ulaşmalarını teşvik etmek, onlara bu konuda yol
göstermektir: İslam, fıtrat dinidir ve amaçlanan değişiklikler de ancak fıtrl kanunlar
içerisinde gerçekleşecektir; Kur'an, insanı fıtratına uygun olarak bütün boyutları ile ele
almaktadır. 54
·
·
·
Niteki ın. başlangıçtan mükemmel bir hale gelinceye kadarİslam davet hareketi
belli. satlıalar halinde gelişmiş, gelen ayetler, uyg'ulnınalar ve. hükümler, içerisinde
bulun.!Jian safhalara uygunluk arzefmiştir. Mekke'de inen ayetler genellikle Imiini ve
ahlaki konuları ihtiva ederken, Medine'de inen iiyetlerin Imiini ve. ahlaki konularla
birlikte özellikle ibadet ve muameliit kontilarını içermekte olduğu malumdur. Genel
~abule göre İslam'ın teıiıel direkleri'nden biri olan. namaz Hiçret'ten birbuçuk yıl önce
farz kılındığı halde, ori.ıç, zekat ve Cihad Hicret'ten ancak iki yıl sonra farz kıllnmıştır.
Mirasla ilgili hükümler Hicret'in üçüncü yılında, içkinin haram kılın.ıiıası Hicret'.in
dördüncü yılında, örtünme, evlenme ve boşanma ile ilgili hükümler Hicretin dörtlüncü
ve beşinci yıllarında, faizin ·yasaklanması Hicret'in sekizinci yılındavenihayet haccın
farz kılınması Hicret'in dokı,ızuncu yılında: olmuştur. ss Gerçekte mesela nnmaz İslam
davet hareketinin ii k yıllarından beri (iki rekiit olarak) vardır. Mü'minler daha. ilk gelen
ayet ve surelerde başta tevhide, nefis tezkiyesine, doğruluğa, sabra, güzel ahlaka,
cömertliğe, temizliğe. teşvik .edilmiş, nefisler i badetiere ve gelecek hükümlere
alı ştırılarak asıl ·değişim in1an; fikir ve. ruhlarda yapılmıştır. Bu Imiint ve ahlaki özü
anlamadan İslam'ın özgünlüğünü, onun yeryüzünde gerçekleştirdiği irisan prototipini,·.
büyükmedeniyeti ve devasa müesseseleri .anlamak mümkün değildir. Bı.i Ilikılabın fert
ve toplum hayatında en mükemmel bir tarzda gerçekleşmesi tedri"ilik esasına göre
olniuştur. Yani başlangıçtan mükemmele doğru gidiŞte ara dönemler söz konusudur.
Diğer bir deyişle· Kur'an merkezli değişim; her aşamada toplumun _içinde bulunduğu
gerçeklerle parelellik arzeder. Barış dönemlerindE) inen iiyetlerle savaş döneminde inen
.5 2 Bkz. M. Asım Köksnl, Hz. Muhammed ve btiimiyet,lstnnbul 1976, c. 8, s. 297-298.
5 3 eıı-Nisa, 4/58. ·
. ·
.
54Bkz. Celal Kıı·ca, Kur'an ve insan, Istanbul 1996., s. 22-29. .
. 55 Bkz. Kı ren, Ilim/el' ve Yorwiı/w: Açısmdan Kıır'wı'a Yiinefi,çfer. s. 60.
·
·
'.
Talip Özde§ ; .
338
ay~tler arasında elbette ki ınuhteva bakımından farklılıklar ~lacaktır: Bu inişte tutarsızlık
ve çelişki değil, vakıaya uygunluk vardır. Yoksa Hibetullah b. Selaıne Örneğinde olduğu
gibi bu farklılığı çelişki olarak değerlendirip, sonra n~sh mantığı içerisinde Kur'an'da ·.
sulh ve barışla, insan hürriyeti ile, dinde zorlama olmadiğı ile;güzel söz söyleme,ile
ilgili ne kadar ayet varsa hepsini riı.ensuh kabıiLederek tırpanlama yön0ne>gitineı:ıin 5 6
Kur'an'ı doğri.ı bir şekilde anlama ve ygrumlama ile hiçbir ilgisi. olmasa, gerektir ..
Halbuki aynı konuda bir Batılı mütefekkirolan Garaudy'nin yaklaşımi çarpıcı vı:ı
tatınİnkar görünmektedir:
·
·
·
·· ·
"hgalar, yani bir ay etin bir başka ayet yerine getiriliş i hep aynı hedefe varmak, ...
gayesiyle yeni, bir realite karşısında vasıtaların değiştifiİınesi meselesidir ... Yi.irürl~kten ·
kaldırma vakıasının bizzat' kendisi, değişmez ahlaki prensipten hareket ederek yapılan;· . ·
h ukG Kı normlarda gelişimin varoldl.Joğunu gösteren gerçek bir kanunı.i'içermektedir.' Allah
tarih. içinde elçileri ile indi (yani Içilerini gönderdi), ezell prensipierin farklı tarihi
ortamlarda
farklı farklı .uygulanması gereğinin örneğini bizzat kendisi Kur'an'da verdi.''57
'
.
.
.. .
.
'
.
'
Daha sonra Garaudy, insanlaı:ı, tarihlerinin belli bir döneininde ve o andaki .
seviyelerine uygu·n olarak ele alan, böyle{;e onların CAllah'ın koymuş.olduğu) rrıiıtlak
prensipleri kavran1alarını- sağlayan bu ilahi egitim yöntemin~, Km'an'ın şarapla ilgili.
ayetlerini örnek getirniektedir:
.
.
" 'Hurma. ve üzüm ağaçlqi"ının meyveleri nden saı:hoŞ ediCi· bir 'içlü ve· güz~ I b k
rızık elde ediyorsunuz. Gerçekten de l:iurada, anlayan bir kavim. için bir işaret vardır.' 5 8
Demek ki burada Allah'ın lütuflarından bir işaret var·. Mamatih sarhoşluk, bu ulvl
mevcudiyetin anlamını insana i:ınutturabiliyördu. Yine deniliyor ki, 'Ey iman ederiier, ·
·iç kiJi (sarhoş) iken ibadete (yani naınaza) yaklaşmayınız. Ta ki n. e söylediğinizi bileile :
kadar bekleyiniz.' 59 Bu, lütfunkötüye kullanılmasına karşı açık. birtedbir! Sonı;a dıi
aşırılıklarda ısrar· ediİınesi durumunda şu uyarı: 'Sami Şa~aptıin ve. talih oyunlarından
sorarlar, de ki': Onlarda büyük bir günah, hem dej11sanlar için~azı faydalaryardır,.HIJdn· ,
günahları faydalarından daha çoktur.'6° Nihayet M,edine'de Peygamher'lii vefatıridari üÇ :
sene .önce suistimal o radöeye varır ki,. karıŞıklıklar ve kai;ga:lar baş gösterir .. Böylece ·
tüketim ve fazlası üzerine yapılan uyanlardan onyedi sene sonra daha köklü .tedbirler ··
indirilir: 'Ey iman ~den ler! Şarap, kumar, ve ibadet için dikilen:putUır, falpklar.ı şeyJa.n
işi pisliklerdir. Omın için bunlardan sakının ki kurtl.ılasınız:.Muhakkak şeytan şarapla ·
ve kumarta aranıza' d~şınanlık ve kin düşürmek, sizi Allah'ı anin'aktan .ve namaz
kılınaktan alıkoymak. ister. .Artık siz bunlardan sakınniaz rrıısınız?'6t · ·
:... .
·
i
1
'1
.i
•
•
·:
!
Bütün bu fiyetİerde tek ·bir çelişki· bıilarriazsıliız.'Taliı~atlar ş~hin:leki Jiend
.. j
duruma ve irisanları ri keildiİerinehakirri olma derecelerine üygun olarakveriÜyor. Fakat~. ... ::c l
temel prensipte oynama yoktur. iman sahibi bir insan sarhoşluğunı kendisinde Allah ·.
şuurunu. göİgeleınesine ve kendisine liakiın ol;na metekesini yok e'tınesiıie lzin
vereınez.''62
·
·ı
, ··
•
1
1
i
----- ;-
.
------ --- - ----- ---- ------- ----- --- ___::;;.;:..:::::.::.:::::.::...........::::.:..:.::.:.:.__
. 56 Bkz. Ebu'I-Kasım ~~betullah b. SeHl.ine,
· 57 R~g~r Garaudy, ·Etıtdgi·iz;ıı, cÇev~-kiilriiİ
58en-Nalıl, 16/67.'
59 ....
en-Nısa, 4/43.
60el-baknra, 2/219.
61 ei-Mı.ıide, S/90-91.
· .
62aarı.ıudy, a.g.e., 96~97.
en-Nı1silı ve'l-Mellsdl~, Mısır f~67, s. 11~12, 14, .·
Bifgiii ÇileÇô(ı); lstaıib'üi 1992;ıC97:
.
.· •• - :.~ -. -
s.
. .· ;:.
•'s .•
·•ı,
. ,.
,.
·ı
Çağımizda İslam'm Algılanması ve Sunulması.
339
Hükümlerin uygulanıp uygulanamamasında zaruret hallerini, istisnfil durumları
dikkate almak da gerekmektedir. İlkeler değişmiyor ama onları uygulamak için
toplumun içlride bulunduğu şartlario uygun hale getirilmesi gerekiyoi·. Bazen bir olay
için farklı ve aJternatif hükümler getirildiği gibi, azimetleriıi yanında ruhsatlara da yer
veriliyor .. Ruhsatlar, daha çok zaruret durumlarında başvurulan birtakım geçiş
Jıükünileridir. Mesela İsiilm toplumunun eğitiminde Kur'an. eğitimf özel bir yere
saJıiptir. Ancak çoğunluğu okuma yazma bilmeyen, ümm'l kimselerden oluşan, Kureyş
lehçesinin yanında farklı lehçelerin de. konuşulduğu bir toplumda, her kabilenin
Kur'an'daki bazı kelimeleri kendi lehÇeterine göre okuınalarına izin verilmiş olması bir
ruhsattır. 63 Ni kah la ilgili ayetterin içeriklerinden, çok kadınla evliliğin teşvik değil,
ruhsat olduğu, bu ruhsatın emir gibi. veya Hz. Pegamber'in yapılınasını teşvik ettlği
devamlı bir sünnet gibi algılanmasının yanlış olduğu anlaşılmaktadır.
İs.laın tarihinde m~ydana gelen birtakım olaylar ve onlarla ilgili olarak yapilan
uygulamalar, bizi bazı şer''l hükümleri n uygulanmasınin tehir edilerek zaman ve şartların
olgünlaşmasını beklemenin daha uygun olacağı noktasında bir anlayışa sevketınektedir. ·
Mesela zina eden kadınların, Allah bir yol gösterineeye kadar evlerinde hapsedilmelerini
emreden N isa suresinin 15. ay eti Medine döneminin başlarında nazil olmasına rağmen,
· ınuteber tefsirkitaplarınca64 aynı bağlaında ele alınancelde ayeti 65Medine döneminin
sonlarına doğru gelmiştir. İslamiyet, mü'ınin bir kadınla ınüşrik bir erkeğin evli olarak
yaşama! arına engel koyarken 66 Hz. Peyga·ınbei:'in kızı Hz. Zeynep'in, müşrik kocasından
ayrılınası hemen ınüınkü~ olaınamiş, bu ayrılık, Şartlar uygun hale gelince ancak taman
içerisinde mümkün olabilmiştir; ayrıca müşriklerin nikahları al.tında bulunan bazı
ınü'min kadınların.da ancak Medine'ye kaçarak kurtulabildikleri ı:ivayet edilınektedir: 67
Yinebil konuya Mekke'nin. fethinden sonra Müslüman olmak gayesiyle Medine'ye .
gelen Taif heyetinin, İsHiın'ı kabul etmeleri için kendilerjnin zekat ve cihaddan muaf
.tutulımi şartını ileri sürınelerini örnek verebiliriz. Hz. Peygamber onların ileri sürdükleri
bu şart üzerinde fazla ısrar etmemiş, onların İslamiyet'i kabul ettikten sonra kendi
istekleriyle zekat vereceklerine ve cihad,a da iştirak edeceklerine dikkat çekmiştir.6 8
.1
Nitekim İslam'ın otoritesi tam hakim olunca, irnari ve fikir gönüllerde ve:
zihinlerde istikrar bulunca bu meseleler zaman içerisinde lıallolınuştur. İslarri fıtrat
dinidir, sonra Allah insaniani güç yetireıneyecekleri yükleri de yüklemek istemez.6 9
Alıkamın değişmesinde ve hükümlerin uygulanmasında zanıretler, zaman ve çevre
faktörleri, gelenekl~r. sosyocpolitik ve ekonomik şartlar, bilim ve teknolojideki
gelişmeler etkin olmaktadır.7° Mesela bu noktadan hareketle İslam hukukçuları daru'lharbde71 hadierin uygulanamayacağı hükmünü ileri sürmüşlerdir.7 2 Ancak, verilen
63Bkz. Ebu Davud Süleyıııaıı.b. eJcEş'as, Sünen; Kitabu'I-Vi!r, 22.(Hadis no. 1475-1478), Ebu'ş-Şiiıııe el\ınakdisi, el-Mıırşidıı'l- Vecfz, (tah. Velid Mesilid et-Tabatabfii), 2. Baskı, Kuveyl 1993, s. 217-321. .
64 Mesela bkz. EbO Ca'fer Muhammed b. Cerir et-Taberi, Cı1mi'u'I-Beyt1n F Te'vfli'l-Kıır'dn, Beyrut 1992, c..
3, s. 635-636; 'lmfiduddin Ebu'I-Fida lsma'il Q. Kesir, Te,{.çirıı'l-Kıır'dni'I-Azfnz, Beyrut 1994, c. 1, s. 565566; EbO Abdullah Muhammed b. Ahmed ei-Ensilri ei-Kurtubi, el-Cômi' li-Ahkı1mi'l-Kıır'ôn, Beyrut 1985,
c. 5, s. 84-85; Fahruddin er-Rilzi, Mejatflıu'l-Giıyb, Beyrut 1990, c. 9, s. 188-189; M.Haindi Yazır, Hak
Dini Kıır'wıDili; Istanbul, 1979, c. 2, s. 1314-1315.
65en-Ndr; 24/2.
66 el-Bakara, 21221.
.
67Bkz. Süleyman.Ateş, .Yüce Kıır'an'm Çağdaş Te,f.'o;iri, Istanbul 1988, c. l, s. 382-383. · '
68 Bkz. Ebu Davud, Siinen, Kitabu'l-harac ve'l-lmare ve'l-Fey', 25,26 (hadis no, 3025-3026)
6 9ei-Bakarıi, 2/286. ' ,
.
70 aeniş bilgi için bkz~ Mehmet Erdoğan, Ülc1m Hukııkımda Alıkc1mm Dejfi,mıesi, Istanbul 1990, s. 15-2~5. ·
71 "Dfiru'I-Harb" ka:vraıııı için pıesela bkz. Aliluddiıı Ebu Bekr b. Mes'Od ei-Kfisfiııi, Bedôi'u's-Sam1i' .fi
Tertfbi'ş-Şerc1i', Beyrut ty. ,c. 7, s. 13
1
'',i
,340
.
.
ruhsatlar, müddet
',
.
.
.
.
...
,'
',
'
tanıma, tedricilik. ve tolerans· İslam'ın sulandmhp clejenefe ~dilmesi
anlamına da gelmemelidir. Dinde yozlaşmaya fırsat verilmemesi gerektiği gibi, insan)arı
·zorlamak,
münafıkhğı
'şartları
ve seviyeleri
bei ıberinde getirir.
nazar"ı
itibara almamak da
·
·
'
sapmayı, isyanıve
·
'
'
Dinin özgün yorumunda ve tebliğinde önemie Uzerinde durıil~as'ı ger~ken
noktalardan biri, ilahi eğitim yönteminin gereği olarak hükümterin vaz' edilinesinde,
toplumların ·ıslah edilerek olgunlaştırılmasında ve eğitiminde uygulahan bu tedriciligin, ·.
bazı hükümleri tehir etme ve müddet verıİle işirün sadece belli bir dönemde mevcut yapı
ile sınırlı tarihi bir olay olmayıp; bütün çağiara hitap eden evrensel bir metod (te11ı;il.
J,.netodu) olarak algılanmasının Kur'an'ın evrenselliği ile daha iyi uyum arzedeceğidir.73
Bu noktanın iyi algılanmasının,Kur'an:ın bütünlük içerisindy kavranara)C diniunik.bir
tarzda hayata intikal etirilmesinde, İslam'la ilgili teori.· ve pratikte mevcut; çözümü zor.
gibi görünen bir çok meseleye Kur'an'ın ruhuna ve özüne uygun; akılcı ve. gerÇekci
çözüınler getirilınesinde, İslam!ın yaşamakta olduğ~muz hayatın bizzat kendisine
müdahil ve hakiıiı kılınmasında, zihinlerde ve gönüllerde kurtuluşun reÇe~esi vehayat
gayesi olarak kabul edilmesinde vazgeçilmez bir öneme sa!ıip olduğunu düşünüyoruz ..
~
"
/.
.
'
'
.
.
'
.
'
Konuyu biraz daha fazla açacak olursak, yukarıdaki açıklama, rrieseta içki yasağı
gibi bir konuda içkinin zararının faydasından çokolduğu ve içilmesinin A11ah tarafi'ndan
nehyedilmiş olduğu gerçeğini önemsiz kılmaz. İçki hakkıncia Allah'ın v~rdiği.rilhal
·.·.hüküm. ne ise, o zaten değişmez~ Ancak İslam'ın sunulması ve hayata intikal e.itiriliiıesi·
· konusuna gelince, içki kullanımının yaygın oldugu ~e normal görüldüğü bii toplUmda; ·
insanla!· a,rasında kurulacak iletişim .ve diyalogda, özü tevhid inaricıyl~ yoğruhl lrrianl ve .
ahlaki noktalara vurgu yapılmaksİzın doğrudan doğruya tslain'ın iÇki konıis~mlaki'
· hükmünün merkeze alınmasını ri ve kişilerin zaaflarının üierilie gidilmesiniri, Kuı:'anl.Ve
nebevl ınetodla iıyuşurıl arzetmeyeceği kanaatindeyiz. Konunun Allah~ insan (ontolojik) ·
boyutu ile insan-insan, insan-toplum ve. hukuk boyutu bu kanatimiii destekler.
Yasakların tarifi (i zerine kurulan ve kuralcılığı öne çıkanin·yaklaşıinın aksine :Kı.ir'an,
özgürlükleri tanımlayan ve onlarİ güvence altına alan biİ' kitaptır. Öngörülen yasrtkiara
gelince, onliırı bir anlarnda özgürlükleri ye ahlaki kuraliarı kori.ıyan bir ar~ç olarak
· ·
·
, . , · - :
görmek daha doğru placaktır.
0-131. ..
. :·
. ·.
. .
.
.•. .
72Bkz. Abdulk~dir Udelı, et-Teşrf'u't-Cini1fl-lslt1mf, Beyrud994, c: ı, s. 275; Sabri Erturhan, /s/i11; Ceza
. Hukukwıdıı Şiiplıe Kavramı,. ~B:ısıiı.naı!ıış YQI<şe.I<_I,\ş-ıı,I!ŞT(;:ı;Jl,_S iv.~ş_J_':)gz, S~:1::LŞ.~::.§3_~=,····· :Cc~=='-"=.:-.;:.Lc:' .. :..:,,0 ,i
73Bu konunun genişliğine değerlendirilmesi için bkz., Celal Kırca, "Te1iz!l Yih!feminifı Tarilıse/liği Pl"oblenii .'. · ·... ·· .:' 1
Ve Kıır'wı ·Yorumıma Etkisi", (Bası1mamış Tebliğ), Tü~kiye .1. .Islam Düşüncesi Senip,ozyumu, Istanbul, ~6-..
'. i
27 Ekim '1996. Ayrıca bkz. Sadık Kılıç, "Nesnellik/e Öznellik Ai'asıiıda.Yorum", Islami Araştırmalar; c,:9; .
Sayı 1-2-3-4, 1996; s. 105-1 09; Mehmet Paçaci, "Kur'im. ve· Ben. Ne· Kııdar .Tiı)"ilı.vetiz'', lı.l.liliı1.•·
Araştırmalar, c. 9, Sayı l-2c3-4, 1996, s. 125-133; Ömer Özsoy; "Kıır'ıinHitabılım Tari/ı.Çel/iği veTai:ilı.w!l
. Hitabm Ne.snel Anlamı Üüirine", Isliimi Araştırmalar; 9;•Sayı 1~ 1~3-4, s. 1.38'-143; Yunus vl)lıb,i. Yavuz;
"Sebep-Illet-Hikmet Açısından Kur'an Hiikiimlerin'e Bir Bakış", (BasılınmnıŞ Tebliğ), Kur'an'ı Anlamada
Tarihsellik Seınpozyumu, Bursa, 8-1 O Kasım 1996.
,
c.
'·'.''
.. ,,
...
,. •..
-~•• 1••
'
Çağımızda İslfim'ın Algılanması ve Sunulması
341
KAYNAKÇA
Akbulut, Ahmet, Salıabe Devri Siyasi Hadiselerinin (<elamf Problemlere Etkileri,
İstanbul 1992,.
.
.
Ateş, Süleyman, Yüce Kur'im'm Çağdaş Tefsiri, I-XI, İstanbul 1988 ..
Atik, Kemal~ Kur'an ve Çevre, Kays~ri 1992, ·
Aydın, Mehmet S., "TÜrkiyede Din ve. Modenileşme ilişkisi . Üzerine Bazı
Diişiincelet", Türk Yurdu, C. XVII, Sayı: 116-117, Ankara, Nisan-Mayıs
1997, s.l4-.19.
Coşkun, Ahmet, ilim ve lslfını'mlşığuıda Aids, İstanbul 1993 ..
Çiftçi, Adil, "Bİr Sosyolog ()larak Fazlur Ralıman ",Bayrak, Sayı: 1143, •
·İstanbul, Nisan 1977, s.22-32.
·
Davutoğlu, Ahmet, "İslam Diişiinc~ Geleneğinin. Temelle~·i,
· Siireci ve Yeniden
.Yorumlanması",
Divan, 1996/1, s. 1-44.
Oluş.um
·
Ebu Davud, Süleyman b. ei-Eş'as, Sünen, I-V, Çağrı Yayınları, 2. Baskı, İstanbul
1992.
.
Ebu Zehra, Muhammed, islam'da Siyasi ve ltikadl MeZiıepler Tarihi, (çev. Ethem ·
Ruhi Figlalı-Osnian Eskicioğlu), İstanbul ı 970.
··
Ebu'I-Kasım Hibeti.ıll~ıi b. Selame, en-Nii.silı ve'l-Mensli/ı, 2, Baskı, Mısır ı967.
Eb\I'ş-Şflme, el-Makdisl, el-Murşidii'l- Vecfz; (tah. Velid Mesaid et-Tabatabal), 2.
Baskı, Kuveyt 1993.
·
·
Erdoğan, Mehmet, IslamHukukunda Alıkanun Değişmesi, İstanbul 1990 .
. Erturhan, Sab~i, İülii.nı Ceza
Tezi), Si'vas 1997.
Hukukıi;ıda Şüphe Kavranu, (Basılınaınış Yüksek 'Lisans
·
.
Garaudy, Ro ger, Entegriznı, (çev. Kamil Bilgin Çileçöp), İstnnbul.1992.
____ ,Yaşayan {çli/.ni, (çev: Mehınet Bayraktar), İsta~bul 1995.
Günay; Ünver, "Türkiye'de Toplumsal IJeğiş1iıe ve Din", Türk'.Yurdu, Nisan.
Mayıs ı997, c. 17; sayı: 116-117, s. 80-89.
.
. Hattab, Mahmut Şit, Peygmızber Orditsıtnıin Tarihi, (çev. 1hs.an Süreyya Sırma), \
İstanbul ı 983.
·
İbn K.esir; 'İınaduddin Ebu'! Fida İsma'll, Tefs!rı~ '1-Kur'aiıi'l~Azlnı, I~IV, Beyrut i 994.
İbn Maceı Ebu Abdullah Muhammed b. Yezid, Sünen; I-II, Çağrı Yayınları, 2. Baskı,· ·
İstaıibu.l 1992.
·
İbn Manzur, Ceınaluddln Muhammed b. Mükerrem,·Lisii.nu'l-'Arab, I-XV, :aeyrut ty.
el-İsfehani, er-Rftgıb, Miifredii.tu Elfii.zi'l-Kur'ii.n, (tah. Safvan 'Adnan Davudl), Beyrut
ı992.
ei-Kasan'i, Alauddln Ebu Bekr b. Mes'Od, Bedôl'u's-Sanal' fi Tertfbi'şcŞerii.i', I-VII,
Beyrut ty.
·
·
342
'·.
Kılıç, Sadık, "Nest~ellikle Öznellik Arasında Yorımi ",İslami Araştırmalar, ~- ·
.
9, Sayı 1-2-3-4, 1996, s: '103- i 14,
•
Kırca,
O
Celal,
1
flil'ı.ler
'
•
O
•'
O
•
ve Yorumlar Açısından
•
•
•
•
O
"c•
'
,'•
Kur'mı'a Yönelişler,
•
•
,',.
:
•
Istanbul 1993;
1·
---~·· KıtJ"'an ve f11sat~ İstanbul 1996~
------~-, Tenzil
Yö;ıttimiiıin
Tiırilı·selliği
· . Yorumıma Etkisi,
Problemi
ve
Kur'an
(Basılıiıariıış tebliğ), Türkiye· ı.·tslam Düşüncesi ·
SempozyumU~ İstıınbul, 26-27 Ekim 1996:.
Köksal, M. Asım, Hz. Muhammed ve·f~liinıiyet, I-XI, İstanb.ul ı 976,.
.
··.
'
.
.
-:-·' ·.\ -. el-Kurtubi, Ebu Abdill.ıh Muhammed b. Ahn1ed, el-Cfınıfdi-Ahkônıi'l~Kıir'iiiı, I-XX,
Beyrut 1985. .
·.
·
,-
•'
'.
ı
Kutu b, Muhammed, fsliimt Açıdan Tarihe Bakişımız, (çev. Talip Özdeş), İstanbul
1990.
.
.
.
Özsoy, Ömer, "Kıu·'an Hitabının Tar,ilıseUiği ve. T.arilısel Hitabın Ne:mel
Anlamı Üzerine", isiarni AraŞtırmalar, c. 9, Sayi 1-2<3-4, 1996, s~ 135143.
.
'
.
1
'
\· ••
Paçacı, Mehmed, "Kur'an ·ve Ben·· Ne Kadar Tarilıseliz", lslainl. Araştirmalar;' c,'·
9, Sayı 1-2-3.-4, 1996, s. 119-134.
·
·
·
·
er-Razt Fahruddln, Mefiitllııı'l,-Gayb, I-XXXII, Beyr~t-1 ?90.
Sez'en, Yümni, So.syolojide ve Din Sosyoldjisinde .Teılıel Bilgiler·.ve Tartıştrıalar,'
·
istanbul 1990. ·
· · ·• : .
··
·
·
· . ·.
. . ·. · . · ·
et-Taberi,- Eb.u Cafer Muhammed b. Cerh', Ciiı;ıi'ıi'l-Be)ıfiı~ .ff Te:vfli'(Kur'ô.n,
Beyrut 1992.
'
Taphima~ıoğlu, Mehmet, Din Sosyolojisi, Ankara .1968. •
""
et-Tirmızı,
.
.
.
·.
.
.
'
Muhammed b. Isa, Sünen, I-V,
Çağrı Yayınları,
Udeh, Abdulkadir, .et-Teşrfu'H:iniii'l-fsliin;ı, hı, Beyrut
,· :
.
2.
,'
Baskı,
.
·.·....
Yavuz, Yunus
.•
. :-·..-·
:-
Istanbul 1992.
ı994.
.'
.
. .
.
. Ülken, Hilmi Ziya; fs lam Medeniyetinde Terilmeler ve Tefsit:let~ tsL.l948 .
Wehr, Hans, A Dictioiwtyof Modeı~tı
Baskı, J3eyrut 1980. , . \ · . •
I-X~,
.
·· ·
Wı:iuenArGbic, :(Edited·byJ; i,ı\ltonCowan), 3;
·' ·
·
'··
..... ~-
·
: ..: -· .... ·····,.______ ::::.i.·. ___ :.. ·-·'.... ···-···
Vdı bi, "Sebep-illet-Hikmet Açısuıd{m · Kur;af!. 'Hiikiiinlerit:ie ·
Bir Bakış", (Basılm~mış Tebliğ};· Kur'an'ı. Anl~m~da Tari~sellik
Sempözyumu, )3ursa;,8'-10 Kasırri.l996.
·'
.•
•
'
•
·
'
,·, ·
1
Yazır, M. Hamdi, HakDini Kur'anDili, I 7X,1stanbul ı979.
·
.. ,,
•ı,
...
. ,.
•
.... 1.•
1
••
.
'
;'~-.-· .:.~ .... -~--·-:
·. : , .
Download