2011 YILI Faaliyet Raporu

advertisement
2011 YILI Faaliyet Raporu
ÇEVRE VE SOSYAL SORUMLULUK PROJE ÇALIŞMA KOMİTESİ
Odamız tarafından 2010-2013 Çalışma Döneminde görev talep eden Oda üyelerimiz arasından Çevre ve Sosyal Sorumluluk Proje Çalışma Komitemize, Oda Yönetim Kurulu tarafından atamalar yapılmıştır. Komitelerimiz ilk toplantılarını gerçekleştirmişler ve aşağıdaki şekilde görev dağılımları karar altına alınmıştır.
GÖREVİ
ADI SOYADI
Başkan
Başkan Yrd. Sekreter
Üye
Üye
Üye
Üye
Üye
Üye
Üye
Üye
Üye
Üye
Üye
Üye
CENAP İNALTONG
FATMA KÜÇÜKBİRER
CEMİLE DEMİREL
ERCAN CEYLAN
GÜLGÜN BOYACIOĞLU
RAUF ÖZLEMEK
AYŞE ÇANKAYA
MUSTAFA ERTAN
HASAN CİĞERCİ
DERYA GÜLEN
MUSTAFA KARAKUŞ
AHMET TURAN
BURÇİN ELVERDİ
ZEYNEP AK
LEVENT ÇALIK
Kasım . 2011 Çalışma Raporu
İstanbul Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası’
nın ekolojik çevreye fayda sağlayacak ve Kurumsal Sosyal
Sorumluluk Projesi niteliğinde olan iş süreçlerinin tasarlanması konusunda proje hazırlanması çalışmalarına devam
etmekteyiz.
Uluslararası Standartlar Örgütü ( İSO ) tarafından yayımlanan İSO 26000 Sosyal Sorumluluk Kılavuzu amaç olarak :
Sürdürülebilir Kalkınma, araç olarak : Sosyal Sorumluluk
kavramlarıyla sosyal sorumluluk uygulamalarının nihai hedefinin çevreyi tehlikeye atmadan ve sosyal açıdan sorumlu
sürdürülebilir kalkınmayı gerçekleştirmek için yapıldığını
anlatmaktadır.
Hepimiz günümüzün karmaşık ve hızla değişen dünyasında,
esnek ve sürdürülebilir çözümler ile geleceğin zorluklarıyla başa
çıkmak için mücadele içerisindeyiz.
Sadece ekonomik değil, sosyal fayda sağlamakla da yükümlüyüz.
158
7
Komite her ay toplanmakta ve yaşantımız içerisinde yer alan farklı çevresel konular konuşulup tartışılarak değerlendirilmektedir.
Komite üyelerinin çalışmalara katılım oranı toplam üye sayısının % 50 sinin üzerinde olmaktadır.
Komite toplantılarımızda; mekanik ve parçalanmış bugünkü dünya görüşünün ve bu görüşün ürünü olan “ yaşamı tüketen ” sistemi bütüncül bir bakış açısıyla “ görebilmek ” ve “ göstermek ” için değerlendirmeler yapıyoruz.
Bu dünyada misafir olmadığımızı ve çoluk çocuk burada yaşamaya devam edeceğimizi biliyoruz.. Burası evimiz..
İşte bu sebeple hepimiz sorumluluklarımızı yerine getirmeliyiz.
Komite toplantılarımızda çevre dünyası gündeminde olan aşağıdaki konuları konuşarak tartıştık:
(Küresel açlığın önlenmesi,dünya nüfusunun korunması,üretimin sürdürülebilir olması ve küresel gıda krizlerinin önlenmesi için tarımda ilk sanayi devriminin boyutunda bir yeşil teknoloji devrimini ile açlığa, kötü beslenmeye ,
fiyatlardaki istikrarsızlığına çözüm getirmek ve çevrenin korunması)
(Mevcut yeşil teknolojilerin gelişimi ve yeni teknolojilerin yaratılması, enerji verimliliğinin arttırılması böylece
daha az kaynak kullanılması, hava kirliliğinin azalması ,sürdürülebilir olmayan mevcut toprak ve su kullanım yöntemlerinin farklılaştırılması)
(Fosil yakıtların emisyonunu azaltmaya kararlı hükümet politikaları, uluslararası anlaşmaların getirdiği zorunluluklar ve yeşil ekonomiye dayalı yeni endüstrilere destek olma eğiliminin güçlenmesi gibi nedenlerden dolayı yenilebilir
enerjiye ihtiyaç olan yatırımların önümüzdeki dönemde ivme kazanıyor olması.)
(Tarımdan enerjiye, ekonomiden madenciliğe, aktivizmden eko köylere, tasarım ve üretimden iş dünyasına yaşamın her alanının bütüncül bir dünya görüşüne göre yeniden biçimlendirilmesine katkıda bulunmak amacıyla düzenlenecek Sürdürülebilir Yaşam Projeleri için yapılması gereken çalışmalar.)
( Çevresel,sosyal,etik ve ekonomik konuların bütünsel bir bakış açısıyla,birbirinden ödün vermeden bir denge içerisinde yönetilerek sürdürülebilir olması için neler yapmalıyız? )
(Daha iyi bir dünya için , tüketim ve üretim alışkanlıklarını belirleyen büyük şirketler başta olmak üzere,herkesin
aynı hedef doğrultusunda birlikte çalışması gerekliliği. )
(İnsan ve doğa arasında bir denge kurularak doğal kaynakları tasarruflu kullanarak gelecek nesillerin bugünkü
imkanlardan en az bizim kadar faydalanabilir olması için sürdürülebilirliğe değer vermenin önemi. )
(Koruyarak ve kullandığını yerine koyarak sürdürülebilirliğin sağlanması.)
(Kirletmeden ve kullanırken ihtiyaç kadar tüketerek eko sistemi bozmadan , yok etmeden yaşamaya dikkat edilmesi. )
(Karadeniz bölgesindeki önemli ekosisteme sahip alanların ( HES ) hidroelektrik santralleri ile kuşatıldığını görüyoruz. Bölgenin doğasına,güzelliğine,yaşam mücadelesine sahip çıkmak gerekiyor. Ülkemizin son 50 yılda sulak alanlarının yüzde kırkı yok edilmiştir. Dağlar,maden şirketlerinin köstebek yuvasına dönmüş durumdadır.Son 10 yılda 40
binden fazla maden ruhsatı verilmiş,akarsular,vadiler,ovalar adeta yağma durumundadır. Dereler borulara hapsedilerek kelepçelenmektedir.Neredeyse her dereye bir HES kurulmaktadır.)
(Su havzalarına,ormanlara,meralara,kıyı ekosistemine ve biyoçeşitliliğe saldırılar devam etmektedir.
Ovalar,meralar,tarım toprakları yok olmaktadır. Dünyada 1 milyar aç insan varken,her yıl 1.5 milyon insan kirli sudan
yaşamını yitirirken,her 13 dakikada bir canlı türü yok olurken ve 3 milyar insan temiz suya ulaşamazken; aç ve, susuz
kalmamak , dünyadaki tüm canlıların yaşam hakkının korunması için yok ederek tüketen değil,ekolojik üreten,
çevreyi ve doğayı koruyan bir anlayışın egemen olması için mücadele etmek gerekmektedir. Bu gelecek kuşaklara
karşı en büyük sorumluluk ve görevdir.)
(İklim değişikliğinin getirdiği yeni ekonominin yerel yönetimlere sunduğu bir dizi imkan gözden kaçırılmayarak değerlendirilmelidir. )
159
Çevre ve Sosyal Sorumluluk Proje Çalışma Komitesi
2011 YILI Faaliyet Raporu
2011 YILI Faaliyet Raporu
(Karbon emisyonlarının arttığı, enerji verimliliğinin en kötü seviyelerinde bulunduğu bugün bile küresel temiz
teknoloji sektörü ekonomik belirsizliğe rağmen büyümeye devam etmektedir.)
Konuşulan konular bu şekilde uzayıp gitmektedir.Bunların meslekle ve yaşantımızla ilişkilendirilmesi ve komite
görev alanı çerçevesinde değerlendirilmesine çalışılmaktadır.
Çevre ve Sosyal Sorumluluk Proje Çalışma Komitemizin çalışma hedeflerinin en önemlisi; dünyada “ sürdürülebilir yaşam ” için yapılan çalışmaları, hareketleri, düşünce sistemlerini, uygulamaları, öğretileri, yeni bir bilinç
seviyesi oluşturarak ve sürdürülebilir yaşam vizyonunu meslektaşlarla paylaşarak onları umuda ve sağduyuya davet
etmek; ekosistemi yok edici kılan mevcut sistemden sıyrılarak değişime uymaları için bilgilendirmek, farkındalık
yaratarak , etkileşimle bireysel ve toplumsal değişimi sağlamaktır.
Çevre hareketlerini izlemekteyiz ve mümkün olduğunca katılıyoruz.
Çevre konusunda çeşitli kuruluşlar tarafından düzenlenen İklim, Nükleer, Su, Enerji, Ekoloji, GDO,…gibi konularda
yapılan panel,konferans,miting .. gibi aktivitelere komite olarak ya da aramızdan seçtiğimiz bir komite üyesi ile odayı
temsilen katılmaktayız.
08.Ocak.2011 tarihinde Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesinde Türkiye de HES ve STK lar panelinde ülkemizin kuzeyinden batısına,güneyinden doğusuna, suyuna, kültürüne, tarihine,geçmişine,geleceğine sahip çıkanların;
neler yaptık,neler yapabiliriz ? Su için(de) Allianoi etkinlikleri izlenmiştir.
24.Nisan.2011 tarihinde Kadıköy ‘de Nükleer Santrallere karşı duruş için miting alanındaydık.
14.09.2011 tarihinde DEKAP ( Derelerin Kardeşliği Platformu ) İstanbul Yürütmesi tarafından düzenlenen Suyu Ve
Yaşamı Savunanlar Yargılanamaz Taksim Basın Açıklamasına katıldık.
24.09.2011 tarihinde 350 Organizasyonu tarafından tüm dünyada İklim Değişikliğine karşı eş zamanlı olarak yapılan en büyük eylemlerden biri olan İklimi Değil Sistemi Değiştirelim Kadıköy Mitinginde Küresel Eylem Grubunun
örgütlediği yürüyüşe katıldık.
15.Ekim.2011 de İstanbul Barosunun İklim Değişikliği Sel Kuraklık Göç Açlık panelini izledik.
Kasım.2011 Santral İstanbul’da İklim Değişikliği “Hayata tehdit ve Yeni Enerji Geleceği” sergisi gezisi.
17-19 Kasım tarihlerinde İstanbul Kültür Üniversitesi tarafından düzenlenen TMMOB 8.Enerji Sempozyumu izlenecektir.
28.11.2011’de Güney Afrika’nın Durban kentinde başlayacak ve iki hafta sürecek iklim konferansında dünya
liderlerinin,hükümet temsilcilerinin,uluslararası örgütlerin ve sivil toplum kuruluşlarının alacakları kararları da takip
edeceğiz.
Sera etkisine yol açan gazların azaltılması konusunda ,uluslararası düzeyde tek bağlayıcılığa sahip anlaşma olan
Kyoto Prtokolü ’nün süresi 2012 de dolmaktadır. Hükümetler 2009 yılında Danimarka-Kopenhag da yapılan iklim
zirvesinde yeni bir anlaşma imzalanması kararı almayı vaat etmişlerdi .Birleşmiş Milletlere bağlı bilim çevrelerine göre
iklim değişikliğinin en kötü etkilerinden kaçınabilme şansının % 50 düzeyinde olabilmesi için küresel ısı artışını, sanayi
devrimi öncesi seviyenin 2 C altında sınırlamak zorunluluğu olduğunu açıklaması ve bu yıl içerisinde yayımlanan küresel sıcaklığa ilişkin yeni bir raporda ,gezegenin,tahmin edildiği gibi, son yüz yıl içerisinde normal üstü ısındığının ortaya
koyulması acil tedbirler almayı gerekli kılmaktadır. Veriler,sera etkisine yol açan gaz yoğunluğunun ,önceki yıllara göre
daha hızlı artmakta olduğunu göstermektedir.Dünyanın çevreyi en fazla kirleten 17 ülkesinin dahil olduğu büyük ekonomiler forumu (MEF) bu ay başında ABD –Arlington ‘ da yapılan zirvede fikir ayrılıkları yaşadıklarını ortaya koyduğu
için Durban toplantıları iklim politikaları değişiminde çekişmeli tartışmalara sebep olacaktır.
Kurucu bileşeni olduğumuz Temiz Enerji Platformu ve Suyun Ticarileştirilmesine Hayır Platformu ile çalışmalarımız ortaklaştırılmaktadır.
160
06.Şubat.2011 tarihinde İSMMMO binasında Türkiye nin Enerji Kaynakları Ve Enerji Odaklı Sorunlar Forumu
gerçekleştirilmiştir.
Avrupa Birliği Fon Komitesi ile de Çevre sorunlarının giderilmesine yönelik eğitim faaliyetleri ve çalışmalar konusunda hibe program desteği çalışması yapılması planlanmıştır.
Farklı kurumların uyguladıkları Sosyal Sorumluluk Projeleri araştırılmakta ve izlenmektedir.
Şimdiye kadar yaptığımız çalışmalarda aşağıda sıraladığımız projeleri inceledik:
(Tek kaynağı insan olan kan, elde edilmesi mümkün olmayan ve şimdilik başka alternatifi bulunmayan bir ilaç
konumundadır. Bir kuruluşun tertiplediği ve 100 bin hayata dokunduğu “Ülkem İçin Kan Veriyorum “ projesi ,düzenli
kan bağışçılığını yaymak için devam ediyor)
(Başka bir kurum “Meslek Lisesi Memleket Meselesi ” modelini tüm özel sektörün sahiplenmesi için mesleki eğitime
destek olmaktadır)
( Bir araştırma şirketi ,çalışanlarına yılda 2 iş günü izin vererek bir sosyal sorumluluk projesine katılmasını ya da
kendi projesini oluşturmasına olanak sağlamaktadır.Çalışanlar Çocuk Esirgeme Kurumları,LÖSEV,TEGV,6 Nokta Körler
Vakfı,Doğa Derneği gibi sosyal kurumlarla çalışarak projelerinde yer alabilmektedir.)
(Başka bir kurum “ Sokaktan Okula ” sosyal sorumluluk projesi ile İl Sosyal Hizmetler Müdürlüğü ne bağlı Çocuk Ve
Gençlik Merkezleri ile Bakım Ve Sosyal Rehabilitasyon Merkezleri arasında düzenlenen “Arkadaşım” adlı resim sergisine
sponsor oluyor.)
(Sarıyer,Şişli,Maltepe Belediyeleri; Ege Üniversitesi ile Türkiye nin en büyük sosyal sorumluluk projelerinden birine
dönüşen “Kapakları,Kutuları Topluyoruz,Engelleri Aşıyoruz” projesiyle engellilerin tekerlekli sandalyeye kavuşturulması hedeflenen kampanyası yoğun ilgi görmüştür.)
(Uludağ Üniversitesi öğrencileri,3 yıldır Köye Öğrenci Yardımı (KÖY) projesi kapsamında Bursa’ daki 5 köyde kırsal
kalkınma projesi uygulamaktadır.Hedef;eğitim,sağlık,bilim-sanat,sosyo-kültürel,ziraat ve veterinerlik gibi konularda
katkı sunmak)
(Başka bir grup elektronik atık konusunda bilinçlendirme faaliyeti sürdürmekte mağazalarında ve belli merkezlerde elektronik atık toplamaktadır. Elektronik atık götürenlere teşvik olması için indirim sağlamaktadır.)
(Bir vakıf “ Ambalaj Atıkları Çöp Değildir.” Sloganıyla özellikle tüketicileri kapsayan bilinçlendirme çalışmalarını
aralıksız sürdürerek ambalaj atıkları toplayarak geri kazanım sağlamaktadır.)
( Bir eğitim kurumu Sosyal Sorumluluk Platformu ile , 2011 yılında bakıma ve sevgiye muhtaç hayvanlara yardım
eli uzatarak “Sevimli dostlarımıza yardım etmek için istekliyiz” sloganlı proje kapsamında kentteki çeşitli hayvan barınaklarına malzeme yardımı yapmaktadır. Öğrenciler sahipsiz hayvanları koruma derneği ve evsiz hayvanlar derneği
işbirliğiyle hayvan bakımı, sevgisi ve sahiplenme konularında eğitimler alarak bilinçlenmektedir)
(Hayvan Hakları Evrensel Beyannamesinde , bütün hayvanların yaşama ,saygı görme , korunma, gözetilme, bakılma hakkına,yabani türden olanların ,özel ve doğal çevrelerinde , karada,havada veya suda yaşama ve üreme hakkına
sahip oldukları yazılmıştır.Canlı yaşama saygılı davranmalı ve koruyup gözetmeliyiz.Bu konuda çalışan kurumlarla da
ilgileniyoruz. )
Bunlar gibi muhtelif kampanyalar üzerinde araştırmalarımızı sürdürmekteyiz.
Yukarıda saydığımız projeler incelenerek Odamız ve meslek camiası için örnek olacak farklı Sosyal Sorumluluk
Projeleri oluşturma çalışmalarımız devam etmektedir.
Aşağıdaki projelerle ayrıca ilgilenmekteyiz:
TİV ( Türkiye İşitme Engelliler Rehabilitasyon Vakfı ) ile ( Sessizliğime Kulak Ver )
Kızılay ile ortak yürütülecek ( kan bağışı ) ,
161
7
Çevre ve Sosyal Sorumluluk Proje Çalışma Komitesi
2011 YILI Faaliyet Raporu
2011 YILI Faaliyet Raporu
Geri kazanılabilir atıklar çöp değildir.Biliyoruz ki; atıkları geri kazanabilirsek ülke cari açığı azalır ve çevre bir o kadar
kazma darbesinden kurtulur,karbon ayak izimiz de bir o kadar küçülür.Bunun için ilgili elektronik malzeme satış noktaları ile (elektronik atık toplama ),
Fotoğraf,kısa film gibi görsel sanat etkinliklerinin her yıl düzenlenmesi ve konusuyla ilgili kuruluşlarla ortaklaştırılacak kültür ve sanat alanında özgün ( sanatsal sosyal sorumluluk ) projesi tasarlanması
Gelecek dönemlerde de sürekli uygulanabilir olmasını hedeflediğimiz farklı sosyal sorumluluk projelerimizin seçiminde ilçeler bazında meslektaşlarımızın gönüllü katılımcılık seviyesini anket ile öğrenmeye çalışacağız.
Mevcut proje çalışmamıza ilave olarak Yönetim Kurulunun uygun göreceği ve uygulatacağı bunlar gibi diğer sosyal
sorumluluk projeleri için de araştırmalarımız devam etmektedir.
Van depremi bize bu konuda da bir Sosyal Sorumluluk Proje Çalışması yapmak gerekliliğini hatırlatmıştır.
Günümüzden 2500 yıl önce antik Yunan’ da Atinalı devlet adamı Perikles “ Önemli olan geleceği tahmin etmek
değil; gelecek için hazırlık yapmaktır…” demiş.
Marmara Depremi geliyor deniliyor.
İklim değişiyor, su kaynakları, sağlık, yaban hayatı, tarım, kıyılarımız,afetler,ulusal güvenliğimiz bundan olumsuz
etkilenecek..deniliyor
Fakat kimse ciddi olarak kımıldamıyor.
Van depreminden hemen sonra Doğal Afet Komitesi ile ortak bir çalışma yaparak Doğal Afetler ve Çevre konulu bir Konferans veya Panel yapmaya teşebbüs ettik. Fakat organizasyon henüz gerçekleşememiştir.
Deprem konusunda yetkili bir uzman 2045 den önce Marmara’da yıkıcı büyüklükte bir deprem olmaz demiş olsa da
içimizi rahat tutmadan hazırlıklarımızı hızlandırmalıyız.
Sosyal sorumluluk çerçevesinde olası bir yıkım ya da farklı afet veya felaketler sonucu şehrimizde ya da ülkemizde
yaşanabilecek olumsuzluklarla baş başa kaldığımızda hasar süreci ve sonrasında örgütlü hareket edebilirliğin ve
birimiz hepimiz hepimiz birimiz için mantığıyla hareket ederek meslek camiamızdaki her bir üyenin yaşam kalitesinin olumsuzluklar sonucu çok bozulmadan korunması ve daha iyileştirilmesi sistematiğinin tasarlanması için de
bir proje yapmayı çalışma planımıza ilave etmeliyiz.
Jaques Brel’in söylediği gibi :
“ Hiçbirşey unutulmaz
Ama hiçbir şey
Sadece alışılır
Hepsi bu…”
Van da olanları gördükten sonra, bu konuda ortak akıl üretmeliyiz.
Herkesi düşünmeye ve katılımcı olmaya davet ediyoruz.
Çevre ve Sosyal Sorumluluk Proje Çalışma Komitesi
2011
162
Download