KÖRFEZ KRiZi VE KÜRDiSTAN!

advertisement
BO KURDISTANEKI SEBIXWE YEKBUYI DEMOKRATIK U JI BO SOSYALIZM
Fiyatı ( Bıha):
(Hejmar) lO Cotmeh • TqriD (Ekim • Kasım) 1990
3.50 DM
g
Sayı
or
BAÖIMSIZ BlRLEŞlK DEMOKRATIK KÜRDISTAN VE SOSYALlZM İÇİN
Irak <Xdusu 2 A~tos'ta Kuveyt'i
edince bölge ve dünya yeni bir krizin eşigine girdi. Uluslararası siyasal
ilişkilerin cani ve haydutane bir şekilde
ihlali olan bu işgal ve ilhalc eylemi gerekli baglanu ve boyutlanyla incelenmek
durumunda oldugu gibi; bu savaş ve ilhale sonucu ortaya çıkan ve petrol krizinin &gırlıgında seyreden, ancak askeri,
politik ve ekonomik boyutlarıyla da
dünyayı , bölgeyi ve de Kürdistan'ı
önemli derecede etkileyen körfez krizi
etki ve sonuçlarıyla irdelenmek duru-
.a
mundadır.
İŞGAL EYLEM1 VE
w
NEDENLERİ
w
w
Saddam faşistini Kuveyt'i işgal
etmeye iten nedenler neydi? Iran'daki
halk ayaklanmasının akabini 1ran için bir
zayıflık olarak düşünen Saddam lran'a
saldırmış ve Iran'daki stratejik ve petrol
bölgelerini ilhak etmek amacıyla 8 yıl
süren ve halkiann kınlmasına neden
olan bir savaş yürütmüşW. Dehşet verici
boyutlarda yıkıma yol açan bir savaşta
Saddam ve BAAS amacına ulaşamadı.
Yıllardır ilhakçı ve sömürgeci siyasetini
ve erneDerini berbarca uygulayan -özellikle de Kürdistan'da- Baas iktidarı savaşın yıkımlarını onarmak amacıyla
gözlerini "zayıf" Kuveyt'e dikti. Ancak
du. Bundan dolayı, degil siyaset adamlan için, düşünen her beyin için şurası
açık: Saddam'ı bu duruma getirenler,
onun caniliklerine aynı zamanda suç ortaklıgı eden ernpecyalistlet ve ııosyal emperyalistlerdir. Bu karartılmaz gerçek,
Saddam 'ın yaytimacı ve saldı­
rganbAtnda en bUyük unsuru oluştur­
maktadır. Bu noktada, sorunun diler
yönlerine tekrar ilerde döneceliınizi
vurgulayarak bir başka etkene dönelim.
ur
rs
işgal
ak
başvurdu.
8 yıllık böylesine korkunç yıkımtarla
yüklü bir savaştan sonra yeni bir işgali
gerçekleştirmek, yeni bir savaşı
yürütmek, haklı olarale Ulkedelci ve
dünyadaki siyasal güç ve çevrelerin bek
lernedigi bir gelişmeydi. Ancak Saddam
canisini buraya götüren etmenlerde yok
degildi. Bir kez, Irak 8 yıllık savaşı
yürütmenin getirdigi güçiUgü hissediymlu. Böyle bir savaşa dayanmanın getirdigi askeri savaş telmiksel, ordusal
güçlüge sahipti. Ayrıca Saddam
sömürgeci siyasetinin uygulaması ve devamında, tüm insanlıgında nefretle
lanadıgı her tür barbarlıp başvurmaktan
çekinmiyordu. lşte tUm insanlıgın
yüzlearası olarak degeriendirmesi gereken ve lcimyasal bombalarta gecçekleşti­
rilen Halepçe katliarnı ve sonrasındaki
layımı Batılı emperyalist devletler, tekeller ve de SB bu lcatliamın gerçekleşti­
rilmesinde Iralc'a hertürlü desıegi sunmuş , bununlada lcalmayarak KUrdistan
lıalkına yönelik bu korkunç jenositten
sonra, ölüm sessizligine girerek, Saddamın bird3ha böyle bir toplumsal cinayete başvurmasım engelleyecek hiç bir
tedbir ve mueyyideye başvunnadılar.
Alcçılcçası Halepçe döneminde Saddamı
besledileı-. Onun sırtını sıvazladılar. Elbetteki Saddam diktatörlUgünün barbarlıga ve ilhalcçılıp olan iştalu ve cesareti artacaktır. Tüm bunlarda yetmiyormuş gibi, Bab ve SB, Baas ve Saddam'ın
Irak'ın dört bir yaruru lcimyasal silahlarla
nükleer silahiara
donatmasına ,
ulaşmasına, başka tilketeri tehdit edecek
uzun menzilli füzelere ve diger silahlara
ulaşmasına yardım ve olanaklarını sun-
iv
Saddam faşist diktatörlügü bir·
kez daha uluslararası ilişki, kural ve
nonnlarını haydutça bir davraruşla hiçe
sayarak ve bütün dünyayı karşısına almaktan çeJcinmeyerek, Kuveyt devletine
saldırdı, ülkeyi işgal ve ithale eylemine
d.
KÖRFEZ KRiZi VE KÜRDiSTAN!
Saddam, tran'a karşı savaştan
güçiUlük; Bab ve SB'nin desteliode Arap ve Ortadogu dünyasına kıyasla
elde ettiAi askeri üstünlük sayesinde
Arap dünyasında liderlige dogru
yürüyordu. Son Bagdaı zirvesinde, Arap
aldıgı
i(: i'\ 1u-:K i 1.E 1~:
•Kuveyt Eyaletmi-Oikemi?
•73.
YıldönOmOnde
Kazanımları
Sf. 8
Ekim O.vrimi ve
Sf. 11
•somOrgeciliQin Demokratik SavunuSf. 13
culuOu: Reformizm
•Emperyalistlerin ve SömOrgecilerin
Savaş ÇıQırtkanlıoını Mahkum EdeSf. 15
lim
"KOrdistan Son.ınu ve TBKP'nin Yeni
Sf. 17
Açılımı
•Mehabad KOrt Cumhuriyeti
Sf. 20
•Körfez Kırizinin Uzaması .. .
Sf. 23
•Ko rtlerin Iştirak EmediQi bir Barıt
Sf. 25
lkiyOziOIOktOr
•Kordistaiı'dan Kısa
Haberter Sf. 26
gıqik aile dikıaıilrlfiAU, lıaua ldşisel dikoluşturnı114 durumda. TUm
basııı yayııı kıınılıışlan Saddamı övmek
için çalışıyor. Gazeteler bUtOnUyle
tatörlük
Faşist Saddam diktaıöriOIUnün
saldırgaıılıAtnm en önemli etkenide, deııilebiliııirld,lran"a saldından bir şey el-
rs
Saddam posteri ile kaplı. TV'de Saddam
dışındaki başka şeyler oldukça az. Meclis abartmasız Saddamı sadece onaylamak ve allaşlaıııak için var bulunuym:.
Dünyada eşiıle az rası1aııır bir gUIUnçlük
boyutuna vanıcak şctilde tUm meclisin
görevi, alkışlarla "canunız. ruhumuz ve
kanımızla seninleyiz. Başbul Saddam"
şeklinde bıJ1ırmak oluyor. Özcesi,lrak
bUlUnOyle Saddaın'ııı DiktaUldiiiU alUnda "Saddam'laşunlmışur" Bu durum
elbeıte saldırgan ve ilhalcçı elitimleri
de edememe durumundan sonra sekiz
yıllık bir savaşın ekonomik, askeri ve
ıoplumsal alanda yarawAt tahribaılan
oııarabilmekti. Bununla aynı şekilde
Saddam'a karşı muhtemelen gelişebile­
cek lıalk muhalefeti de engellenecek iç
çelişki ve çauşmalann ılinamilinden
doAan muhalif potansiyel dışanya, dış
gOce karşı kanalize edilecekti.
.a
w
w
kOrflldeyecektir.
w
Irak'ta Saddam diktaıodOIUnün
durumunu daba iyi kavramak için Saddam'ııı muhaliflerine karşı tavnna bakmak gerekmektedir. KUrtisıan'daki muhalefeti basıımıak amacıyla Saddam
timyasal silahlan kullanacak kadar canavarlaşıyor. Basit bir su sorununda,
devletin isteklerinin aleyhine harekete
geçen Kllrdisıan'da küçük bir kasabayı
ralıaılılda yerle bir edip ortadan kaldıra­
biliyor. Bununda Olesiııde Kllrdisıan'da
ala yekiti
Irak'ın isıeeliRi dolnıluıda yüksetımeli­
dir. Bu~ Irak, Kuveyt Ozerin.
de baskı kunnaya ~. Tamda bu
dllnemde dünyada ve ülkede siyasal durumu delerJendireıı palilik güçler Saddam'ııı işgali gerçekleşıirebilecel!ine
ih-
or
g
timal vermiyorlardı. Yine bu dönemde
Kuveyt uzlaşınaya çalışırken. Saddam
Kuveyt'i işgale başladı. Kuveyt'te "devrim'in (!) oldulunu", "devrimci ikıi­
darııı" (!! 1) lrak'ı desteAe çalırdıAtm duyunlu. Ancak işgalden bir kaç gün sonra
bUtUn bu iddialan kendisi yalanlarcası­
na, Kuveyt'i lrak'a katUAtnı ilan etti. Ve
bunu Irak televizyonundan açıklarken
gllrllnW ilginçıi: Meclis, Saddaın'ııı kaııınnı oylamaya sunmaya gerek duynıu­
yordu. Meclis Başkanı gelip onayladıAını söylüyor ve ıoplanuyı kapaUym:du. Meclisin yine tek görevi vardı:
Saddam 'a uşakcasına alkışlar ve
OvgOier... Çaldaş dünya ile aykırılık
içindeki bu tiksindirici görüntülerle,
Saddam, işgaline şu gerekçeyi gösıeri­
yordu: Kuveyt Osmanlı lmparatorlulu
döneminde bugün lrak'ııı bir şehri olan
Basra vilayetine ballıydı. Bundan dolayı Kuveyt tarihsel olarak Irak'ın kopmaz bir parçasıdır(!).
d.
Saddam, Kllrdistan'da gelişen
devrimci-ulusal halk muhalefetini,
bUtUn insanlıAa meydan okurcasıııa ve
onu karşısına alınt Kimyasal silahlarla
ifadesi kelimelede mOmkün olmıyııcak
derecede iıısaııJıAın ıiksiıııi ve nefretini
kazanan kural tanımaz bir aşalılılda esas
olarak basıımıasından sonra; geriye
Irak'a muhalefet adına layık bir güç
kalmıym:du. Var olan islamcı güçler,
Soi-Baas ve dila' Arap milliyeıçi muhalefetide KOrdisıaıı'dati muhalefet gibi 1KP de dabil- Irak dışında bulunuym:lar.
Kllrdisıaıı1ı devrimci ulusal güçlerin, en
azıııdan partizan güçleri ve ülke içi
öıglltiUIUideri söz konusu, Arap mulıale­
feıiııde böyle ba' dıınımda söz konusu olmayacak kadar cıhz. Saddam faşist dikıallldUifl de yıınıttıAı sayıca kalabalık
m:du, milis güçleri, gizli servis ve diRer
devlet aygıt ve güçleriyle lıalk üzerinde
ıam bir devlet ımırıı esıirerek, gelişebi­
lecek en küçük lıofnutsuzluAu dahi en
vahşi bir gaddarlıkla baslınyor. Saddam
çok az faşist diktaıöre nasip olan oli-
2- Kuveyt Irak'a verdiRi bütün borçları
silmelidir, 3- Kuveyt peuol fiyatlarını
ur
satladılar.
ak
raAmen Saddam'ııı bu ilerleyişiııe orıamı
bUtUn kOyler ve şelıirler ortadan kaldı­
rılarak, dört bUyük şehir yöresinde
kamplara doldwuluyor. Açıkçası Saddam ırkçı-faşist siyaseti linünde hiçbir
engel tanımak istemiyor. Aynı durum
Arap halkı saflannda da söz konusudur.
Yüzbinleri harekete geçiren gizli servis
arııcılılıyla kUçUk lıoşııutsıızluklan kendisi~. yine en alçak yOntemlerle yok ediym:. Bu nedenle her yıl Saddam'a karşı sözde planlanan birkaç "darbe" ve neticesinde darbe kurbanlarını
gOmıek m0mkilııdl1r. Saddam bu noktada aile yakmlannı yok etmektende çekinmiyor. En son kendisine çok yaklll
oiarıık bilinen kayınbiraderi ve kuzenlerinden Adıuııı Hayrullah'ı aynı yöntemlezle yolc etti. Yani Saddam öyle bir mkulu teıör aımosferi ve ajan OrgUIIeııme­
si oluştumıuşııır ki, Saddam'a karşı delil
muhalefet, lıofnnısıızlnk dahi dile getirmek en gaddar yöntemlerle basurıldıAından olası görUlmUyor. Ancak bu
Ilir faşist örgllılenmelerin lıalklann devrimci gOcU karşısında nasıl parçalanıp
giUiline tarih tanıkur. Aynı şekilde
böylesi örgUdenmelerin sürekli kendi
içinden çaurdamaya uygun olduldanda
bilinen bir gerçektir. TUm bu durumun
diRer bir sonucu da şu oluya ki, kısa bir
dönem için güçlü bir muhalefetin olmayışı Saddam'ııı faşist bir dikıııiOr olarak boyrat ve saldırgan davranışını
güçlendiriyor.
iv
devlet lidederi arasında, Jaırşısında rakip
gllremeyiııce bir faşist dOkta10rlln kalil
ve caııiyane hafifiiliyle etrafa tehdider
yollamaya başladı. Bir anlamıyla Arap
dünyası, birdizi il~ ve çelişkilerine
Böyle olduAtı içiııdiıti, işgalden
birkaç ay llllee dikkaderi Kuveyt'e
yOneltıi. Kuveyt, savaş boyunca sOrekli
Irak~ desıeklernişti. BUtUn dOnya kamuoyoda bu durumu biliym:du. Böyle olmasına raAmen Saddam eski dosuıııu
düşmanlaşıırıııakta fazla zorlanmadı.
Saddaın'ııı iddiasına göre; 1-Kuveyt savaş
boyunca sınır bölgelerinde tarafsız
bölge olarak bilinen alanlarda petrol
çıkarmışur. 'Rumela' denilen, en
bOyUiderinden biri olan bu tarafsız
alanııı şimdi lrak'a devredilmesi gereki-
yor,
Bir işgal için bundan dalıa adi ve
alçakça gerekçeler olamaz. Kuveyt ve
Irak eliler bir çok Arap devleti gibi emperyalizmin dünyayı paylaşımı siyasetinin bir sonııcudurlar. Emperyalistler,
Ortadoluıla çıkar ve çalışmalarını
düzenlemek amacıyla o dönem suni ve
manda devletler oluşıurdular. Halidann
iradesiyle çauşan bu devletler, emperyalisderin çıkarlan dolnılıusunda oi1J4Nrulmuştur. Bunun en belirgin önıel!;i
Kllıdistan ve Fılistin lıalklannın ve Olkelerinin dolal sıııırlınıııı bu lıalklann istel!iııe karşı çipıııııiş olmasıdır. Bu anlamda, bu sınırlar ancak lıalklarııı devrimci ayaldaıımalan ve devrim gerçekleştirmeleri sonucu dol!ru bir şctilde
çözülebilirler. Aksi taktirde halkiann
başilla bir dikıaiOr olarak ç&ekleıııniş ve
çeşidi emperyalist güçlerle delişik
ölçülerde işbiıtiRi ilişkileri içinde olan
egemen sınıfların kendi işgalci,
S(lmOrgeci çıkarlan dol!;nılııısund her
yayılmacı eylemi lıalk düşmarn. karşı­
devrimci bir girişimdir. Aynca,
günflmllz dünyasmda uluslaraıasa ilişki­
ler lıulaıkııııu çilııeme lıakkı şu ya da bu
diktaiOre ıaıııııan bir ayncılak olamaz.
Böylesine haydutça ve saldırgan davıaııışlar engelleıımeli ve CC7JISIZ bırakı-
l
ındım,
yapıyordu.
empeıyalist çı1aır1an gerelidir ve riya-
kııR:aılır.
6- Arap devlederi arasınciald ye-
ret çelişki ve çıkar çalışmaları.
Üçllncll dllnya ll1ke1eıi içerisinde
geri kalmış, kOçlik bir diktatörllllfln
uluslararası ilişkiler hukukuna aybn
or
olarak gerçekleştirdili bu işgal
eylemi karşı devriimcidir ve haydutçadır. Irak'tald Otigıırpk egemen sınıfın
çıbrlannın yayılmacı ifadesidir. Irak'ta
halklar Ozerinde karşı devrimci faşist
diktııUirlllk uygulayan işbirlikçi bıırjuvazinin karşı devrimci il1ıa1ccı eylemidir.
GOnllmllz dOnyasında devletler arası
ilişkiler hukukunun ilgasıdır. Bu hukukun ilgası, Irak'ta egemen sımflarm
çıkarlarına hizmet için yapılmıştır. Ne
Arap ve Kllrdistan halklarmın, nede
dllnya 1ıa1k1annm bunda hiç bir çıkan
yokbır. Bu nedenle mahkum edilmelidir.
Diler taraftan, Dllnyada bir dizi mllcadeleler sonucu oluşagelmiş uluslararası
lıııkııkuıı (ki bu hıılaık, bıııjuva empeıyalist hukukun bir parçımda olsa, geçmişle
devrim mücadeleipinin ve sosyalist
Uikelerin bu hulaıklıiJ oluştunılınasında
eınekleri söz konııS'ı'dur.) şu veya bu
devlet tarafından iiJılsına milsade edi!- 1
ınemelidir. Birincisi eziteıı halidann ve
dünya pro1eıaryasının 908jalimıe yllnc- 1
len n>llcadeleleri aç~ zanırh ve ankarJılım vurgulaınaktır.
lamsızdır. Böylesi sa~aşlarda amaç :
,
halkları devrimci çıtatJarı için savaşa 1
Bir~ noktadan soruna yaksokına delil; egemen yerel gerici 1: laşırsak, Hc1siııki Konf~ ~­
sııuflann hizıneıinde savaşa sokıııaktır.
çov ve Bush'un açıldamalan ilginçıır.
Ikincisi bu hukukun~ izin verilir- Her iki bay toplantı sonras~ "geçse, bugOn Irak'ın ~ ~ ıalıatlıınişte iki silper devlet~~~
kla başka devleıler yapacaktır. Bir dizi
ve çelişkil~n -~~yı ~ dizı dikdevleti, ~ de 11ç11nc11 dllnya ll1keıaııırtın yaşayabildiJini ve ışgal ~
lerini saddam·& 1wşı lıarekcte geçiren
rine bat vurduklannı, ancak bııglln bu iki
bu ildnci etkendir.
devletin bu konuda tam an1aşınası nedeniyle bu lllr diktııUirlerin yaşamayacak­
Emperyalist devletlerin Sadlarını açıldadılar, daha c1oJrusu itiraf etdam'a karşı tavır alışlannın sebebi 1ıa1iç
tileı. Demek ki geçmişle her iki silper
ve ortadoludaki emperyalist çıkar­
devleııe emperyalist çıkarları gaeJi birlandır. Bu devletler kendilerinin ellibirlerinin egemenlik a1an1arma el uzatalımış yıl önce haritalanııı çizdikleri Ormak
amacıyla di1ctölllrlllkleı yaşatıyor,
18-Dolu'nun sınırlannın delişmesine
bu
uJurda
darbe ve işgaller dllzenliyorkendi izinleri dışmda tahıımmOI edemezlardı. Bugllnde çıkarlan doJrultusunda
ler. Aynca Ortadolu'da baş1annı sOrekli
suçlan anlaşarak ve bıızeııde çeaAntacak gllçlll bir Irak islancındtıedir­ ayıu
lişeıdı: işlemeye devam ediyorlar. Bu
ler.Arap egemen sııufla1nın kendi eliler
önıektc, kendi itiraflan yoluyla, iki
mlllefıkleri llzeriııde problem o1ma1annı
.a
ıabe1a pozisyoıııında. Aynı ~ekilde NATO'nwıda eski Onemi kalmadı, lreııdisini
delişik
w
gOreviere uyarlamak durumunEsas olarak lıalldann devrim
mfk:adelcsine karşı yeni bir uyarlamaya
ihtiyaç duymakıadır. Saddam'ın hesabı,
SB'nin ve bir dizi ll1kenin kendisini desteldeyeçeli ve böylesi bir durumda
Batının savaşı gOze alarnayqı ve
böylelilde bu işi lroııırııı:aAı yolundaydı.
Ancak dınm delifiilinden dolayı bOyle
w
w
dadır.
olmadı
ve Saddam'ın besabıda bıtnıadı.
Dllnyadaki siyasal gllçlerin,
6zel1ikle laıqı-devrimin içinde yer alan
bilelimle batılı-dolıılu Ilim kapitalist
devletlerin tavrını be1iıleyaı " etlıaı oldu:
ı-
Devletler arası
ala yekiti
ilişkiler açıs­
Bunu bir iki Omekle aydınh""
....
Saddam ulııslaıwası ilişkiler
hukukunu, lıalldar hukukunu ve insan
lıa1danru yeni i1ga etmiyor. Ha1qıçe ve
sonrasında Kllrdistan'da işlenen canavarlık:1ardıuı dllnyada daha da aAır suç
gOsteıebilinirı? Ama enıperya1ist1er o
dilnem böylesine çıJlıklar lropannadılar! Ttlm KOrdistanh ulusal-devrimci
gllçlerin, Ulusal Kurtuluş gllçlerinin,
bOtlln ha1kmm isteline raRmen. kimse
kalkıp ekonomik ambargodan, abiukadan, mlldahaleden bahsetmedi. Onbioler katledilınesine, yllzbinleı vatanlarından binbir vaşhet yöntemiyle
Silrglln edilmesine ıaAmen! Hatta bazı
batılı devletler ve özellilde de SB lrak'ı
deslekledi ve desteklemeye devam etti.
Ama şimdi Kral Sabah, kralhAmdan ve
petrolünden ediliyor. BDtlin diloya
ABD'nin etkiniilinde feryadı basıyor.
Biz bu işgal kınanmasın demiyoruz.
Tam teısinc, Irak kayıtsız şartsız Kuveyt
topraldanndan çekilmelidir. Sorun bu
noktada, emperyalist ve scısya1 empeıyalist (sanırım, bmıdan bilyle bu isimıle geteksiz hale gelecekıir, çllnkll kendileri
bOllin dllnyanın pnllnde klasik-tapiıa­
list-emperyalist devlet olma durumundadırlar) devletlerin apaçık olan riyaçıkaralım.
rs
Oysa dünyada sular başka şddl­
de akıyor. DOnyanın çelıresi de eskiye
oranla delişiyordu. Saddam'da bOyOk
apcal1ık yapıyordu. Diktatllrllllfln şeh­
vetiyle gelen bir apcal1ık olsa gerek•..
Avnıı- ve Sovyetler son bir iki yıl içinde
deJişıi. D.Avrupadaki revizyonist iktidarlar bir bir dölcllldll, klasik tapilalist
lllketere dllnflşUI. Sovyetler piyasa ekonomisine geçiş içinde. Yani oda açıkça
klasik tıaıı kapi1alimıinin yolunu tutmuş
durumda. Aynca uluslararası alanlarda
da ABD ve SB'nin anlaşanık 1ıareket eı­
tiliııi bilmeyen yok. Batı Gorlıaçov'u ve
Presıroyka'yı desteklemek amacıyla kelimenin gerçek anlamıyla Y811§a girmiş
dunımda. Vaqova Pııktı gerçek anlamda
ıJaAılmış durumda, pek Onemi olmayan
kıqısmdadırlar. Saddaın'a 1aıqı çıkışlan
4- Ktırdistan sorunu,
5-Dolayh olarale Filisıin sorunu,
d.
.s
3- Petrol krizi,
ur
Saddam. işgale girişiıkeıı delişik
hesaplar içindeydi. Ona g(!re, onun arkasında belli devletler vardı. Savaş boyunca ABD'den bıtuııda Çin. SB, Fıan­
sa'ya kadar bir dizi Ulke onu desteklemişti. EsM olarak da SB'nin askeri ve
ekonomik desıegiyle bugüne gelıııişıi.
Alman tdıdJeri kendisine kimyasal silalı
Uıeteıı fabrikaları yarıılmJ4lardı. Saclece
savaş boyunca Sovyetler 133,4 milyar,
Fnııısa s milyar, Çin ı mil ya- dolar bı­
tannda silalı saııruşlaıdı. Aynca en vahim dar bolaziarda dahi Sovyetlerle
karşıWrlı sadakatleri söz lronusuydu.
HaJepçe kal1iaını, kimyasal bombalamalar ve Kllrdistan'ın en taze tarihi bunu
açıkça gOsteriyor. Bu nedenle Saddam
hesabını Sovyet dostluluna ve eski
Dolu-Batı ilişki ve çelişkilerine gOre
Bundan dolayı 1lriıi
emperyalizmin siyasi icazeıi da-
hilinde farldı dllııemlmle oluşan kllçllk
Arap devletlerini bu ~ekliYle korumak
isıemektedirleı. Bu anlamda emperyalistler Oı1aıJoAıı lıalk1annm çıkarlannın
2- Emperyalist çıkarlar (Peırole
ve Halice ilişkin çıkarlar buna dahil).
ak
KARŞI
o1arıık,
iv
İŞGALE
GEL~TİRİLENTAvnnAR
isıeıııemekıedi.
if8alcililin ve haydutlulun
kınanması,
g
lmamalıdır.
1
3
işpliıı bıtieDınedik Pıı ilc kmcti!ı:rini
dolayiiZ tdıdit altında g(lnlflkleriııd
ve olayın ppJılı ııllıııda ilk dllııeıııkr
8CI8iz kaldalar,llll& daha ııonnıdıın Saddımı'a ıavır aldılıır. Geoeliııde 10111 Anıp
devleıleıi Orta Dolu'da. iga1ler geıçck­
leftimı ve gOçlencn bir Irak'ı bndileri
için ıelıdit unsuru g&dllkleriııdeı Saddam'a ıavır aldılar. Aııcak bu tavırlarda
sun,e. Suudi ve Mısır'ın ıavn c1a1ıa radikal nlınııınıuı ratmen Yemen, Onıon,
Ubya vb.diAer devletlerin ıavn daba
ılımlıydu. Bımu cıkileyen bir dizi ııedm
olmakla
birlikte,
esas
olarak
"ılımlılını" olayı dolaysız olanılı: keııdi­
lıeıiııi1ıir ıelıdit UlllU1I olarak g&meme-
laindca kayııald.aıını8. Suriye'nin
ıavn iae, bilinen aıılafmazlık ve balta
dllpınlıkıaıı kayııııklaıımıı.
Ayrıca Saddam'm F"ıliatiıı 801"1111U ve Araplarm emperyalizme karşı "Islami Cihadım" (1) kullanıııası, faşist emelleriııi.
gllzel ve devrimci duygular arkasına
gizleııeNt ~başlaması.
ıınti-eıııperya pıarıa demogojiye
bqvurıınk, anıp dllnyasmı bölmeye
ka1kqnwııımda buııda roıa
okJulunu
den dolayı fıwldılıklar gllslaebilen ıavı­
rlınıı
gOzlemlemek mOmkflııdllr. Fransa ve Almanya'nuı tavulan buna Ornelı:­
tir.
Irak'm çaguı ve aklın dışında kalan en barbar :yOııtemlerle sömürge boyundurııguııu Kflrdisıan'm gOneyi aze-
rinde idame ettinnesi, ister istemez
Kllnlistaıı ııonınunu gOndeme "yeniden"
(!) getiriyır ve Kllnlistaıı sonmu bir dizi
devleıiıı tavrında Onemli bir rol oynuy<r.
Buıılaruı bıışmda sömflrgeci devletler ve
özellikle de TOrkiye gelmel<ıedir. Emperyalist devletler açısmdan da durum
böyledir. TOrkiye bir yandan ekonomik
bunalım ve tırmanan enflasyonuna bir
çare bulmak, lıalıyla (llrıellikle ABD ve
Orıak Pazıır'lıı) ilişkileriııi daha da iyi bir
ııekilde dOzeniemek için durumu fırsat
bildi. NA10 içinde önemi azaldı denilirken, TOrkiye'nin önemi yeniden
keşfedileli (!) Kllrdisıan ve TOrkiye'de
lıalldar Uzerinde kanlı bir diba uygulayan özal rejimi, TOrkiye'de ve öreilikle
Kflrdisıan'da balbn nefretini kazanıp
tıeaiıe gitiili bir dönemde, politik kişiW
için bu olaya san1ıp, oıımı euııfındıı istis-
ve
.a
llnıı adwıııa sıJıııması kamuoyunu
uırııı ihtiıııalin fizerine giımeliydiler (!)
ve bunu da yaptılar. Açıkça anlsşılıyır­
ki, sOmflrgeci faşist Tllık Devleti için
Onemli olan, Kllrdisıan S<a"UDUIIUft kendi
rs
sonııek prekınektr4ir. Saddam'm bir
yaııdıııı kirli emelleri için FiliBıiıı ııonı­
nuııu bıiiMııııısı, oıılın çeşidi vaadler·
de buluııması, aıııi-aııperyalist sözler
sarfetıııeai: bir yımdan da islami dııygu­
ki çıkar çaıışııııılaruı dolayı, gerekse
de genddearalsrında var olan çe~­
w
Orıel1ikkıdıı Anıp bmuoyımu yaıııltmak
aıııacıyladır. Bugllııe kada" blltaııllyle
emperyıılimılıı deııeıimiııde. onun bir
up&ı lıollumıındıı cı.ı Ir*; emperyaliz-
w
min nza ptermesi balinde lrak'm
Kllnlistaıı'ııı ve Kuveyt'in bOtlln peaollerini ve pınginlikleriııi empeıyaliıme
~ çekılıeye biııdela lılzınbr. Bu an-
lamda onun bu anti-emperyalist ·asJaıılılıııa" aJdepaıılv, bfltllıı olan ger-
w
çetlem brfllle&u aldanıyorlıırsıı, en az
0111111 kada" Ortadolu lıalklanııa karşı
auç işleıııit asyılırlıır. Kuveyt igııli ilc
birlikte ortaya yeni bir petrol krizinin
~ Ilim gOçler lıiJdiliııden, devleder liy..ı ıavularmı bu bizin ııooııç­
--,anı de lıdiıılaBe)'e çsı.,.ı-. ~­
rol bizinden blltllıı dOııya llllrderi cıki­
lenmesine rapıeıı, en çok etoııoıııisi
petrol iıbe!etıu beJımlı olan devieder
ve geri 1ıa1ımt Olkeler '*ilcndi Tllrki·
alayekili
yollarını aradı. "Yekıtı Niştimani
Kllnlisıan'm licleri, Sayın Celal Talaba-
ni'nin ABD'ye gidişi konusunun belyOk
g
oldu. Haliçtdıi kaçtık Arap devleıleri
ünıııalar kqıaısrııt, akla gelebileııelt lıer
or
-
da belirleyen
bOigcıdcld kendi devlet çıkıwlan
ırkçı-sllmOrgeci çıkarlan temelinde halledilmesidir. Bunun içinde mflmkOıı oldul!u olçflde, eski durumun del!işıııeme- .
si dol!nıitusuııda çalışmaya atılmaları
gerekmektedir. Kflrclisıan sorununu
gOndemin dıpııda wunalan gerekmektedir. Tllm bunların yanı sıra, Orta
Dolu'da hariıanm del!işmesi durumu
gOndeme gelclil!inde, Tllrk Devletinin
iradesi dışında -GIIney KUrdistan
(Keıldlk, Musul, Sflleymaniye) fizerine
olan sOmllrgeci emellerini gerçel!e
dOnllflllrmeye çahşacaklardır. özal dabil Ilim fqist Tllık yetkilileri bu aınaç­
lanm açıkça ilan ettiler. Dolayısıyla,
Tllık Devleti Orta Dolu'daki lrofııllııruı
deliişınesine baAJı bir p;ilde sllmOrgeci
siyasetlerini bayata geçirmeye
çalışacaklardıır. Kflrclislsrı 801"1111unu dabil etmeksizin, son ana kadar kllrfez bizinden en karlı çıkan 01kelerin başında
TOrkiye ve Mısır gelmektedir. Bu balın­
m TOrkiye ve Mısır'a verdiRi Onemden
kaynaklanıyor. özal ve Mübarek iktidarlanda bu durumu kendi siyasal geloceklerini ve prestijleri için ve lllkedeki
d.
Anıp devlederiııin ıavutaıııa Fliııce, oıılarm ıavırlaruıı
ur
nitelilini rahadı­
halk paılamasına yol açabilirdi. Ne oll»"sa olsun bu durum engellenmeliycli.
Tllık basmma bsbldıl!mda S<a"UDun en
göze çarpan )'OnO buydu. Bu nedenle,
TOrkiye ne olursa olsun bugankll
suurları korumalıydı. Bu heı1eyden dalıa Onemliydil KOnlisıan lıalb kaqısındıı
TOrk Devleti bir kez daba en azılı
dllfmanı oldutunu <a"laya koydu. Bu
amaçla ABD ile beltanDyle aıılaşıııaııın
ak
ya1ilderiıı ıavırı.uun
klaele~.
ye, Pakisıaıı, Hiııdisıan ve dil« Ulkeler
bunlara Omebir. Oysa bu kriz, kendisi
pelrol Olkcsi olan bir dizi lllkeııiıı de ~­
tiv olarak işine yaramabadır. Onıelin.
SB, Çin, Iran bunlar arasında sayılmak­
tadır. Aym p;ilde g&'eCeli olarak borsa
krizinden de flsiOn çıkma yolundadır.
Blllflıı bunlardan dolayı ıliler etkenlerde
olmakla birliklı:, SB ve Çin gibi Ulkeler
sorunun uzamasmda biç bir sakınca
g&memebedirleı". Bu anlamda GOvenlik Konseyinde yalpalamalara yol açan
siyasal ıavuları gözlemleııdi. Yine batılı
eıııpeıyalistle de gaet Orta Dolu'da-
iv
silper devielin ve puelde bOllin emper·
mara lııışvıKdıılıı gibi; upkça bir ıavırla
Batıya clileııciliJe çıklı.
Bu sorunun lıııb·
yla ilgili bölflmO••• DiJer waftaıı,
lıer
zaman oldıılıı gibi, Kerldlk ve Musul'un
işgali ezerine çıpıkanlıklar tekrar
bıışladı. "Misak-ı Milli'ye, Kerldlk ve
Musul'un yani GOney Künlisıan'ında dabil oldulu llzeriııe ırkçı-faşist emeller
tebar gOndemleştirildi. Diler waftaıı
• ABD-Kflrdisıan" llzeriııe çaArışımlar
ve spei<Olasyonlar yaygınlaştınldı.
Kllrdistan Ulusal Kurtullif MOcadelesi'ni bu temelde karalama ve gözden
dllşOrmeye çalıştılar. BOtan bunların
dıpııda, TOrkiye'nin belyOk bir koıtusu
vanlı. Sınırların del!iştirilmesi, hangi
yolla o1uras olsun, Bal!ımsız, Birleşik.
Demobatik
Kllrdisıan
yolunda belyOk
mulıalefeti bastırmak için laıllaııacak·
lardır. Bıııuıın fizerinde Onemle clurdııl!u
bir~ Olke de Ürdllıı'dllr. Ürdllıı, Orta
Dolu'da Batı'ya yakmlıl!ıyla biliıımek­
ıedir. KOrrez bizi dOneminde ise, kelimenin gerçek aıılaınıyls, Batı ilc Saddam arasında ne yapacaııım bihnez bir
durumda, arada, gidip gelmektedir.
nginç oıan bir ıavıı da Yılistin'li ıırgatJe..
re aittir. Halepçe kallisrnıııı gerçekleşti­
ren. faşist cani Saddım'ın yanında lıem­
de katliam dOnemiııde, ıavır alan Filistin'li llrgfltler balklar nezdinde olumsuz
bir konuma dllşflp prestijlerini kaybettiler. Bu gOn de insanlık depleriyle bir
ilişkisi bulunmayan Saddam'dan yana
tavır takınmalarına siyaset adma anlam
4
DEVRİMCİTAVlR
Olayı irdeledik. Orta Dolu'da insanlık
deAerleriyle hiçbir ilişkisi kal·
bir faşist dikkatl!rün; KUrdistan
Devrimi'ne karşı suç işleyen bir diklatilrün kendi karşı devrimci çıkarları
sonucu, bir ba4ka devletin (bu devlet
emperyalizmin nzası ve dllşilncesiyle de
oluşsa. çOnkU Irak'la aynı ııiıelikli olanık
emperyalistler tarafından yaraulan sunni bir devlenir.) egemenlinilli sona erdi·
rerek işgalcilij!e, ilhakçılıAa başvur­
masıdır. Bu olay lDUoya Savaşı döneminde emperyalizmin, halklan bölerek
olıışturduAu "manda", daha somıısı yerel
işbirlikçi devlederin kendi aralannda ve
emperyalizmin arzusuııa aylan olarak
cereyan etmektedtir. Dolayısıyla
Bab'nın bu gün insan haklanndan yana
1avır alışı sahtedir ve gOrecelidir. ÇünkU
Onadol!u'yu kendi çıkarları ıemelinde
ve halklann iradesinin dışmda kOçilk
kOçilk devletlere bölen emperyalizmin
kendisidir ve bu anlamda bu dunımdan
kendisi suçludur. Bugün de Filistin ve
KUrdisıan ha1klannm Ulusal Kurtuluş
Milcadelesinin karşısında emperyalizm
manıış
w
w
w
den, Halepçe katliamını
gerçekleşiiren
bir katilden anti emperyalist 1avır beklemek, ona halklann ulusal kıırtuluşuııa
yardım eden vasıflar yUklemek, Saddam'a bUyük bir hizmet oldDAu gibi,
ala yekiti
riıayı deliştinııek Saddam'ın
c1e1!i1. halk-
larm devrimci ayaklanmasının işidir.
Yani ııe Saddam'dan, ne de Bush'dan yana olmak gerekmiyor. Böyle bir itilem
gerekınedil!i gibi, ayrıca böylesi
g
bir ikilem halkları !ehlikeye götüren bir saç·
malıktır. Güçleri ve ezilen halkiara karşı
işlediAi suçlar açısından fıııklılıklar arz
etmesine raAmen iki karşı devrim cqılıe­
sinin karşı karşıya getirilmesidir. Bwı­
dan dolayı ABD ve Irak arasında çıkacak
savaş gerici ve karşı devrimci bir savaştır ve ezilen halklarm zaıanııadır. Bu
gerici savaşa karşı KllrdisBı, Fılistin ve
diller Arap halklannın devrimci savaşını
çıkarmak gerekir. Ezilen KUrdistan ve
Filistin halklarının özgUrlük ve
baj!ımsızlık hedeflerine ulaşan iradelerini çıkarmak gerekir. Bu nedenle Irak'ın
.o
r
böyle bir şeyi Saddam'dan bekleıııek varolan ayrı özelliklerine ıaAmen, Hitler
gibi bir faşistten devrimcilik beldemek
gibi bir ~ydir. KUrdisıan Devrimi bu
gün Orta DoAu halklarının devrim
mllcadelesinin merkezinde yer almaktadır. Esasında bu devrimin karşısında
yer alan sömürgeci gUçlerden böyle bir
davranış beldemek mantık dışıdır. Saddam'ın işlediAi bütün insanlık suçlannı
bir anda unuıuveren "siyaset nıadrabaz­
lanmıza"(!l!) gerçekten şaşıyorum.
Hangi mantıkla KUrdisıan Devrimine
karşı işlenen bu insanlık deAerlerinin
dilşmıwıı suçlar bir çırpıda unuıuluyor ve
KUrdisıan Devrinıinin Onüne geçiliyor.
.a
rs
ediyor.) Ancak Saddam'ın bu güne kadar
Filistin için yapıılı kayda deAer hiçbir
~yde bulunmamaktadır. Emperyalizmin sadık bir uşaAındaıı da aksi bir lavır
beklemek mUmkOıı deAi!dir. Ama Saddam ne yaptı?Kuveyt'i işgal amaçlarına
ba4ladı. Son kısa dönemde Filistin
halkının Ulusal Kurtııluş Milcadelesine
yardım; onun savunııcusu gllrllnme gibi
kutsal ve yUce ilkeler arkasına gizleııe·
rek, kııtll emellerine ula§mayı denedi.
Bu nedenle, Saddam işgal ve illıakcı
çıkarlan gereAi anti~mperyalist pozJara
büründü. (Hemde bin yıllık devrimci
(!!!) imişcesine) TOrkiye'de KOrdislan'da ve OnaıtoAıı'da bazı aldi yetmezlerde "anti emperyalist Sad·
dam(!)"lannın yanmda şu yada bu şekil­
de yer aldılar. Devrimcilik adına onur
kırıcı bir davranış.... "Bir kez Orıa­
doAu'da emperyalizmin çizdiAi harila
deAiştirilirse, bu emperyalizmin çıkar·
larına karşıdır." Buradan hareketle her
deAişime yol açan gelişmeyi, Arisıo
manbAl ile "devrimci ve anti~mperya­
list"likle açıklamak saçmalıktır. Çünkü
dünyada Sosyalizmin güçleri ile kapilalizm. ezilen halklarla emperyalizm
arasındaki çelişki bir dizi 'umut
kırgııılıklannı' aksi iddialanııa raAmen.
hala dünyadaki ilişkilerin esasını belirlemesine raAmen. bütün i1işki1eri bu çalişkiler belirlenıiyor. Ikinci dllnya savaşı
dOnemini kısaca hatırlarsak bu durumu
rahatlıkla kavrarız. Saddam'da Orıa­
dol!uda saAa sola tehditler savuran,
işgaller peşinde koşan yerel bir faşist
diktatl!r. Devrimciler ve demokratlar
belli insanlık deAerlerine sahip çıkmak
zoomdadır. Saddam gibi bir faşist cani-
ve de in-
işgal euil!i tünı tıJpaklarılan çekilıııesiııi
savunurken, ABD denetimindeki emperyalist güçlerin Ortadol!u'dan çekilmesini savunmak gerekmektedir. Tam
da bu noktada, TUrlı:iye ve KUrdisıan'da
bir dizi siyasal gücün bilinçli ya da bilinçsizce göz ardı ettiAi sorun Güney
KUrdistan'daki Irak iUal güçleridir. Kuveytin işgalini kınayanlar. neden
KUrdistan'daki işgali kınaınıyorlar? Kuveyt'ten işgal güçleri çekilsin de neden
KUrdislan'dan çekilmesio? KUrdis·
tan'daki işgal güçleri daha eskiye
ıızaııdıl!ıııda Böyle bir neden siyaset adına gUIUnçlilk olduj!u gibi,
KUrdistan dUfıııanlıllıdı. Güney KUrdistan'daki işgale karşı siyasal güçlerin
lavrı, körfez krizinde sahtekarlıkla-sa­
mimiyetin deııek ıaşıdır. Irak'ın Güney
KUrdisıan'daki işgalinin son bulmasını
savunmayan güçler körfez krizinde samimi olamazlar. Ezilen halkiann dostu
olamazlar.
rd
eden devletleıdi. (Filistin ııoıı Uç
yıldır Arap Zirvesinin karanna ıaAmen.
bu devletlerin yardımı kestiAiJıi iddia
demokratlıj!a
saıılıl!a karşı işleıııııif bir suçıur. ÇOnktı
ak
u
yıwdım
devrimcilij!e,
iv
vemıek olanak dışıdır. Arap deviederinin lıcıııaı lıcıııaı blllllnU empeıyalizm­
le şu wya bu ınııda bagımlılık ilqkileri
içinde ve lıalla l!nemli bir kesimi petrol
zeııgiıılildeıini eıııpet:yalizme JlC§ket çekecek OlçUde uşaklık ilqlrileri içindedir.
Saddam'da bu uşaklardan biridir. Bir iki
yıl Oneesine kadar ıum siyasi güçlerin
yayınlarında Saddam·Emperyalizm
bııllantw Uzerine sayfalar dolusu yazı­
yla ~ sanld bir zonınlulııktıı.
Ayrıca aynı Arap Ulkeleri, Kuveyt, Soodi ve ıJiAer Haliç Ulkcleri Fılisıiıı'e en çdc
durmaktadır.
Saddam faşistini yaralan-
da yine emperyalizm ve sosyal emperyalizmidir. Bu anlamda Orta I>oj!u'da
halklar devrim yoluyla emperyalizmi alt
etmedikçe sorunlar bitmeyecektir.
Diller yandan faşist Saddam KUrdisıan
ve Dünya halklarıııa karşı insanlık suçu
işledi, iişliyor. Bu nedenle, Saddam'ın
insanlık aleminden silinmesi gerekiyor.
Bu gün Kuveyte karşı işlediAi aynı ııiıe·
likteki suç da bunu gerektiriyor. Irak
kayıtsız şartsız Kuveyt'ten çekilmelidir.
lşiediAi suçların (KUrdisıan, Kuveyt,
Iran da) cezasını ödemelidir. Orta
Dol!u'da emperyalistlerin çizdiAi ha-
KUrdistan sorununun Irak'ın bir
"iç meselesi(!)" olduAıınu iddia eden
gUçlerle tartışmak ise abese kaçacaktır.
Sömürgeler ve Ulusal Kurtuluş sorun·
lan, dünyamızıla sadece M-L ler tarafı­
ndan deAil. ama ıum siyasal güçler la·
raftndan artık uluslararası bir sooın olarak <~cAerlendirilmektedir.
Savaşa karşı halkların
devrim
bayraAım yükseltirken; bu mUcadeleyi
deAişik alanlarda yUkseltmek gerekmek·
tedir. Savaşın getirdiAi baskı ve zulme
karşı savaş ekonomisinin emekçi halka
yUkleıJiAi ekonomik baskıya karşı, halkların günlilk ıaleplerinden hareketle, so-
mut sorunlar Uzerinde yerinde ve manb·
ldı devrimci şiarlarla kitleleri devrim
saflarıııa çekmek gerekir. Aynı ~
s
vaşı ile emekçi Olke lıalb ...,ndaki or-
ganik balı koparmak, Ulusal Kıılııııuş
Savaşlımııı ıııcriı eımek ve bu ydla
Ulu-
sal Kurıuluş
Savaşçılarını. ablukaya almak amacıyla, köyler orladan kaldınla­
delişik lekiJieıde slk"dlkıııeye çalıtıycır­
cej!i bir alanda birleştirilerek büyük
köy-kentler oluşturuluyor. Bugün bu
sönıllrgeci siyasa KOrdisıan'm dl!rt bir
tarafmda uygıılaıııınakta. Inık yOnetimi de l97S deki yenilgi 8IIIII8SUida sınır
boylannda 30 'km lik şeridi birden
... Esas olarak~ l!ıJUileıııııe
ve partizan savaşı taJrti1ine bııfvıııul­
makıadır. Partizım savaşı içerisinde de
oldukça gllçlO partizaıı eylemlerini cephe ve tek ldı: llrgllderc ait ı-n vo yayın
orpıılaıı zaman zaman duyıırmlktadı­
rlar. 88' tıncesiııde şelıirleriıı .._.. . . ,
yOzlerce, hatta bine vanııı cUifmu
gOcGnOn bir kezlik SB\'11118 yok aWmrt
ne kıqılık; bu Ilin bu sayı oolar dllzByiıı­
dedir. Bfllfln bunlara l8j!men G.Kllrdisıan'da gelişen ulusal devrimci milcadele
boşaltarak, balkımiZI
Arap Ç(lllerindeki
Ancak 1976 dım
kamplaııı doldurmUŞllL
deııeıiıni olmaksızın, uluslararası kuru-
sonra
peşmerge savaşı
narak Kuveyt'in işgaline son verici
önlemlere girişilmelidir. Sadece Kuveyt
işgali deliJ, Kflrdisıan ve Filistin'deki
işgale son vermek amacıyiada diplomatik alanda devriınci çalışına yllrlltlllmelidir. Halkların iradesi ve devrim çıkar­
lan doJrulıusunda güçlü bir mücadele
tekrar yaşam başladı. Peşmerge savaşı
bu alanlardan lıarcket1e Olkenin Ooıemli
layında insanımız,
kimyasal silahların
mezaliminden kaçarak, Tllrkiye ve Iran
"sunrlannı" zaiaınış
w
w
ve kendi lllkesinde
mOlteci olmak zmmda bırattınlan "ilk
hak unvanını• 1 da da kazanmak (1) zorunda bınıkılmışlardıl Göçmen ve
mOlteci durumuna düşen halkımızm
yaşamı da, billlin dünya kamuoyunun
bilgisi dahilinde olcJııAu üzere, içler
acısıydı ve hala da öyledir.
w
lnık'ıa
katliamından
blltllııllyle
BAAS
faşizmi,
Halepçe
sonra, KOnlisıan saımunu
çözOmlemek amacıyla, bugü-
ne kadar biline gelen en insanlık dışı
sömürgeci-emperyalist tecrObeyi fersahlarca geride bıraktı. Vietııam, Ceuyir, Kongo ve Madagaskar'daki antisönıllrgeci ulusal kunuluş mücadelelerinden "sönıllrge-k!ly-kent"lerini hepimiz hala anımsanz. Ulusal Kıırtııluş Sa-
ala yekiti
ulııslarıınsı
boyutlarda yelerli
yııııla
ve
destel!i bıılanıamalı:ıa dOnya kamuoyunu bilgileııdirilıı. Bu llaemli
eksiklij!in delişik nedenleri bulunmaktadır. Bu SCillll, §U anda konumuzun
dıfını1a, aııaık mutlaka giderilmesi acıe­
ken bir eksiklik
rd
hatıı boyunca U2llllllll uluslararası ıicıRt
yolunun çevresinde kamplara doldurdu.
Böylece bu hat dışmda Kllrdisıan'da
yaşam durdu. BiltOn ülke belirtilen
bilyOk şehirler dışında insansız kümdı
ve tahrip edildi. Zengin ve verinüi ziraat
alımı olan Kürdistan'm güneyi bir anlamıyla "bOtllııllyle öldllrilldO". Saddam
tarım alanmdaki billlin bu zengiııliklec­
den vaz geçme pıılıasına, bu valışeti hayata geçirdi. BOllin Olke halkı kamplara
dolduruldu. Goney Kllrdisıan'daki siyasal yetkililere son dıınımlar, devrim sorunları, sosyo ekonomik yapı, sınıflar
analizi ile ilgili soıduj!unıızda, haklı olarak şu cevabı alabilirsiniz: "Hangi
sınıtlardan, hangi sosyo ekononıik analizden balısediyorsunuz? Ülkede kırsal
alan denilebilir şey yok, kamplara doldurulan "kamp insanlan" var, ayrıca
sayısı Uçyllzbini bulan ve devletin teı0r
yoluyla milisleştiirdil!i 'Çalış'lar ve de
şehirler var. Analizi bunun fizerine yapmak zmmda kalıyorsun!" Blltfln bu gelişmeler oldukça olumsuz bir durum yanıııruştır • Söınllrgeci prqıagaııda. bOllin
olup bitenlerin mOsebbibi olarakta
Kllrdisıandaki ulusal yurtsever gtıçleri
göslmnekte, psikolojik savaşla kitlelerin moralini Ç(lkertmeye çalqnıııktııdır.
.a
rs
KOrdisıan'da sönıllrgeci ve ırkçı
devletler Ulusal Kıırtııluş MOcadelemiz
karşısında yenilgiden kurtulmak için
sOrekli çaAdışı vahşeıle, özellikle de son
yülarda kimyasal silabiara başvur­
muşlardır. Bımlarin içinde billlin dünya
ve insanlık için utanç kaynaAı olan Halepçe katliamı etki ve tepkileriyle, bir
dönOmU oluştunıyordıı. Halepçe Kalliamında 70.000 lik şehirde lO.OOO'e
yakm insan kimyasal silahlarla, işkence
çektiıilerek kalledildi. 300-350 bin do-
kırsal kesimlerini ve bazı kOçOk şehirleri
kontrolüne geçirdi. 1988 e gelindij!iııde
Güney Kllrdisıan'm bu Onemli kesimi,
kısmen şura ve kısmen meclis sistemiyle
demokratik bir düzen oluşturulmak
koşuluyla Peşmerge Ordusunun denetimindeydi. Ama Saddam canisi, Halepçe
jenosidinden sonra bu kez tek tek toıııp.
!olar oluşturmakla kendisini smırla­
madı; billlin Kürdistan kınnı insandan
boşalımakla da kalmadı; kaçok şehirleri
de ortadan kaldıranık boşaltııj!ı nufusu
SOleymaniye, Kerkük, Erbil, Dühok
ak
u
BİRBAKıŞ
sayesinde,
sayesinde, bu ııtııııı.da
iv
GÜNEY KÜRDİSTAN'DAKİ
DURUMA KISA VE GENEL
gelişen mtıcadele
g
rak, si!mllrgeci deııeıiınin kolay olabile-
luşların etkiııliliyle gerekli !ed tıirla" alı­
gaebnebedir.
Gtıney Kllnlilwı'daki pllti vo
örglltler yeni clunımu koordineli vo
uyumlu birşetilde~p­
rekli denleri çıbrmaya çıılıprıık. ııaı.ı
bu si!mOrgeci ıeıore fllmen avaşı
.o
r
diplomatik alanlarda da devrimci saVllfllllı yflrUiınck gerekir. Kaldı ki, şu
anda Saddam gibi bir dikıaıOrflıı, billlin
uluslararası kııralları çiJneyerek, Kuveyt işgaline göz yumulıır, bıma izin verilirse; bir başka zaman bir başka dikıaı&1lıı l!ııil açılmış olacalrbr. TiJrk Devleti, Kıbrıs'ta )'8llf$. ıs yıllık işgalden
sonra. Kuzey Kıbrıs'ı vilayeti yapmaya
lıazırlaıuycır. Bu sadece &nektir. Bu nedenle, devrimci diplomasiyi de HalkIann devrim davasının hizmetine sunarak, bu Wr işgalleri engellemek gerekmektedir. Hiç bir emperyalist devletin
lnık-KDP, Yekitiya Niflimani
KUrdistan gibi iki ana gflcOn dışında
Hizbi Sosyalist Yckgirtiya Kllrdisıan­
Inık, PASOK (Parti Sosyalist Kurd) ve
IKP'nin Kllrdisıan böiOmOııden (aeksiyonundan) oluşan Kllrdisıan Cephesi bir
bildiri ile Kuveyt işgali konusunda hemen ıavrmı belirledi. Kuveyt işgalini
kınayan Amerikan güçlerinin Orta
Dop'daki konumlandırümasına karşı
çıkan ve Kllrdisıan'da da il(lalci güçlerin
çekilıııesini, yaşamm
yeniden &"gfltielı­
dirilmesini ve gerçek otonominin
saj!lanmasuu talep eden özet ıavn takııı­
dılar. Yani hem balıcı ıavn eleştirip,
balıcı gOçlerin ortııııoııuda laıııumlaııdır­
ılınasma ta-şı çıkarken,
bem de lnık'm
protesto edip, KOrdisıan'a ıavır
geli.ştirtik'z. Ama aynı şekilde g(lrllpıc­
lere de karşı olmadıklarını vurguladılar.
GörOşıneler içinde tam siyasal tutukluIann affını, toplama kamplarmın
işgalini
ıJaAıtümasını;
tam Kllrdislan'lıl.-ııı topgeri dönüp yaşamı yeniden
örgOt1emesini ön§811 olarak gönnekterııkianna
clirlrz. Güney Kllrdisıan'da Kuveyt işgali
ile birlikte yeni koşullar oluştu. Bu
koşullardan dolayı KOrdistaıı'h yurıae­
ver güçler olanak vo koşullıMl iyi delcrlencliraek, gerek ulusal, geretae uluslanırası düzeyde ulusal Kurıuluş Savaşım
yükaeltmelidirler. BOtan devrimci
çalıfıııa ve milcadele biçiıııleriııi ıı.cke­
te geçirmeli ve KUrdistan'da iktidar
olmaya yOnclnıelidirler. Bunını koşul­
lan da bir dizi gOçlllklere ratmen mev-
6
dünyayı
ur
doltunun Hitleri" olarak gOrülen, Saddam'da aynen Hitler gibi yargılan­
malıdır. Saddam en büyük suçu Halepçe'de işlediJ!inden dolayı Onu Halepçe'de yıırgılamak gerelanektedir. Halepçe'yi yeniden inşa ederek. Kllrdisıan'lı
devrimci ve demdaııl bukulcçıılanıı denetiminde, uluslararası bir mahkemede
onu ve tüm ekibini yargılamak gerekir.
Bu talep sadece Kllrdistan balkmm talebi olduJ!u için bOyle olmalıdır derniyoruz. Bu yargılama öylesine ve öyle bir
yerde yapılınah ki; Halepçe jenosidinden dolayı, insanlıp ve taribin yllzüne
çalınan bu leke bütünüyle olmasada
kısmen silinebilmelidir. Gelecekte
bOyle suçların işlenmemesi için taribe
ibret olarak geçmelidir.
Kuveyt işgalinden sonra bir dizi
siyasal çevre haklı olarak, Saddam'ın
büyük bir aptallık ettiJ!ini ve ibidarının
mutlaka yıkılacapı düşünüyorlardı.
Ancak olaylar her zaman klasik bir biçimde gelişınez. Bu nedenle Saddam ve
Irak'ın geleceJ!i üzerine Onsezilerde bulunmak mümkün olmasına raJ!men; bunu siyasal spekülasyon düzeyinde
düşünmemek gerekmektedir. Çünkü siyasal gelişmelerin gelecel!i bu gelişme­
ler içinde çatışan güçlerin ilişki ve çelişkileri ve ayrıca dOnyada Oneeden kestirilemeyecek bir dizi ilişki ve çelişki tarafından belirlenmektedir. Bu nedenlede hangi siyasal eımenleriıı ve gOçlerin
gelişmenin seyrini etldleyecelini kesin
bir şekilde OngOrmek olası degildir. Saddam şu anda dllııyadaki siyasal güçlerin
tümünü karşısına almış durumda. Bau
kendisine balılı dediJ!inden çıkmayım
uysal bir iktidan Irak için düşünmek­
ıedir. Bu nedenle Saddam'm büyük bir
olasılıklada gidici olduJ!u doJ!nıdur.
Zayıf bir oJaqlıkJa Saddam'ın kalma du-
.a
w
SADDAM HALEPÇE'DE Y ARGILANMALI,
KÜRDİSTAN VE FİLİSTİN
VE
BAGIMSIZLIK
ÖZGÜRLÜKLERİNE
ULAŞMALIDIRLAR!
yıllardır,
w
w
Saddam
ala yekiti
OrtadoJ!u'da
g
Bütün
karşısına alınaktanda çekinmenıektedir.
Bir dizi siyasal çevıe tarafından "Orıa­
or
·o· ~•ül!flnlln OnOnde hiç bir
sınır tanımanıaktadır.
rumu olaada, bu durumda Slllldaııı'ın
diktall!rüne uzuvlan t>udanacak. Saddam ve iktidan kabul edilebilir danıma
sokulacalı:ur. Yani Demokraai ve
Kllrdistan sorununda del!işiklilt olmlsı­
na, bOylesi bir durumda kesin gOzllyle
balolınaktadır Bir dil!« zayıf olasılık da
smırlann del!i1111esi olayıdır ki, IGm
güçler kendilerini bu duruma çok iyi
bazırlamalı:tadırlar. KOrdisıan Ulusal
Kunuluş Güçleride budutlann cJeAıne­
sinin ıetr. sOnıürgeci ve empeıyalisde­
rin çıkanna olmasını isıemiyorlarsa,
mutlaka bu deltişiklilti Kllrdistan'm
baJ!unsıziıl!ı ve Ozgürlül!ü dolnJkıısun·
da del!iştirmek için hazırlanmalıdırla'.
Bu hazırlık sadece G.Kilıdisıan'lı gllçler
açısmdan deltil aynı zamanda bOtOn
Kllrdisıan güçleri için de zorunludur.
Kuzey-Bau Kürdisıan, Tlldı: Devletinin
Kerkllk ve Musul fizerine işgalci planlarınıda düşünerek ve onu bop çıkara­
cak şekilde mOcadele etmek zooıııdadır.
Içinden geçtiJ!imiz dOnemin önemini
iyice kavnyarak Olkede ve dJI8Ida bOtllıı
mOcadele araç ve biçiınleriııi laıllaııarak,
soo duruma kendimizi hazırlamalıyız.
G.Kürdislaıı'a bu konuda gerekli desıcJ!in saıııaııması aynı şekilde zorunluluktur. Türkiye ve dil!« bOlge devrimci
güçleri Kllrdistan ve Filistin BaAımsız1ık
Devrinılerine bu dönem en aktif desıel!i
lıer yOnüylc sunmalıdır. Çünkü bu devrimler bölge ve dünya devrimleri için
Onemli katialar olaca1ı:laıdır. Şurasını
çok açık bilmek g«eedııd, Kllıdisıan ve
Filistin sorunu çOzümlenmeden OrtadoJ!u'da barış& ulaşmak bayaldir. Emperyalistlerin çizdiAi smırlar balklann
iradesi ve devrim mücadeleri dolnılııı­
sunda delişitirilmediJ!i mllddelçe Orıa­
d.
diki,
rs
Dilter taraftan siyasal gelişmelerin seyrine balılı olarak G.KIIrdisıan'lı siyasal
güçleri zor günler bekleyebilir. Cezayir
antlaşmasını aynen kabul edeceltini
Saddam'ın açıldamasından sonra, IranIrak anlaşması gOndeıne geldi. Saddam
sekiz yılda kazandıldannı bir günde
kendi eliyle vermiş oldu. Bu elbette Iran
için önemli bir gelişme ve yengidir. Irak
askerleri işgal ettikleri bOlgelerden geri
çekildiler ve esiri« deJ!işıneye başladı.
Bu arada lwşılıldı olarak rakiplerinin
muhalefeline verdikleri destel!i son verme durumunda siyasal güçler arasında
ıarıışılmaya başladı. Ancak bu konuda
kayda deJ!« bir adım atılmış degil. Fakat
görülen odur ki, Iran bu konuda da işi
uzatmaya yolunu deniyecek, siyasal gelişme !erin seyrine göre tavır takına­
caktır. bu neden böyledir? Birincisi, petrol krizinin uzarnası, bir petrol ülkesi
olarak Iran'ın lebinedir.lkiııcisi, bOyük
olasılılda Sadam'ın gidici olduJ!u noktasında siyasal güçler inanmış bulunmalctadırlar.lran'da bOyle bir gelişmeyi
beklediJ!inden, olayı gelişmenin seyrine
bııakacııktır. Tüm bunlara raJımen, şunu
da görmek gerekir; zayıf bir olasılık olmasına karşın 75 Antiaşması uygulanı­
nıa Kürt siyasal güçlerini yeni bir sürgün
ve bunun getirebilecel!i dalımıldık bekleıııekıedir. Bu nedenle bu sonuç mutlaka engellenmelidir.
taıllrdilr. En son Kuveyt işgalide gllsll7-
ak
iktidannı oluşturmasına yilılelmelidir.
halkların başına bela olan bir faşist dik-
iv
cuttur. özellikle paıtizan müfrezelerini
dolnı ve uygun bir şekilde mevzileııdir­
rnek; şehirlerde kitle eylemleri 'Serlıil­
dan'a hazırlık yapılarat uygun ve zaınaıımda bareleete geçirilereJc, Kürdisıaıı
halkının yıllardır özlemini çektilti,
Ozglln:e kaderini belirlemesi ve kendi
OOJ!uda bırışınlknkiD dq!ilılk.
20 EyiOI '110
s.ztME
alayekin
Oku-Okut
Destekle!
7
KUVEYT EYALETMİ-ÜLKEMİ?
lannın sömllrgeleştirdikleri
Ulkelerde
Tllılderi somadan ıasliye edip devre dışı
bırakmak için o dilnemde ıliter ülkelerde oldulin gibi TllrkOn Kuveyt'teki
"lıOidlmııınlılı lıakkı"m gllrllnllrde kabul
ettiler. Emperyalist bBUnın dOnyayı
sOmllrgeleri haline getirme savaş ve rekabelinin politik ve ekonomik imkan ve
safhası kapanıp ııkandıl!mda dönemin
emperyalist silper güçleri ve sOmllrgeci
Ulkeler (Portekiz, Ispanya, Çarlık Rusyası, Osmanlı TOrk lınparatorlan vs.)
lırz birisi sorunu kendi lelıine silalı ve askeri güçle çözmeye sarıldı. ı. Dünya
harbi diye adlandınlan kanlı, katliamcı
ve çapulcu fetihleıe girİfliler, söz yerinde ise sözkonusu emperyalist güçler
dOnyayı ve 1ıalklan aıqe vadiler. Sonuç
milyonlarca suçsuz kiılelerin katledil-
paylaşım savlifında köleleştirdikleri
dllzineleıce halkı ve sOmllniOkleri onca
Ulkeyi az ve dar görllp "Vatan ne Tliıl<i­
yedir ne de Tllrkistan, vatan tllrkiln hakim oldııl!u bUtOn cihan yani Tıınııı" ihtirasıyla yanıp tutuşan Tllrk barbar
sOmllrgecileri yenilince bir çok Ulke ve
bölge gibi Kuveyt'de Ingilizierin payına
rs
mesi, birkaç kat sakat, milyonlarca
sllrgiln (Sadece Avrupa ve Balkanlarda
9 milyon) delleri parayla ölçOimez,
onarılmaz kOitUrel katliam, trilyonlan
aşan savlif han:aınası, ekonomi ve tabiann tarif edilmez tahribaU ve birçok
balkın ve lllkooin lıaydııtça böiOnQp par-
w
w
w
halkları tamamiyle "böl, parçala,
bOkmet") tııkıil!inden lıııreket eden emperyalist güçler birçok ııedendeA dolayı
(halkların dini temelde dahil) lıertllrlü
özgQI ınoıifle tepki gösıermesi, Ekim
devriminin yaııtısı, savaş harcaınalan,
Wm lllkelerde resmen kendi personel askeri gllellnQ bulundıııamaına, birbirlerine karşı yapılan kışkırtıııalar, deşifre olmalan, kendi Ulke toplumunda savlif
sOrecinde halktan destellin azalması vs.)
bu halldan ve diller sözde "baiiımsız"
Ulkeleıe yeniden hükmedip sömllrmek
için melıopollerde yflrlllllleıı diplomaıik
savliflar •.•.konferans ve anlaşma ve
banş görüşmeleri" sıfatı alunda
ytlrOtOldO. Bu toplanularda Asya, M-
ala yekiti
dllştll. Savaştan
sonra Alınan emperya-
lizmi her ne kadar Kuveyti askeri uzmanlanndan Fritz Grobb vasıtasıyla
Ingiliz'lerden kapma girişim ve manevralanna girişmişsede başaramamışur.
İngilizler Arabistan'ın deAişik bölgelerinde hakim oı.ı aşiret ve kabile reisierini seçerek nasıl kuıduklan "devletleri"
bunlara terkettiyse Kuveyt'ide ta o zamana kadar 159 yıldan beri Kuveyt kabilelerinin reisliAini yapan el Sabah ailesine dokunmadılar. Zaten bu aile daha
öncede TOrk Sultanlan tarafından Basra
Valiiiiline atanıp "Kaymakamlık" unvanını taşıyordu. Ingiliz emperyalisderi
Kuveyt'in paıçası olan diller bölgeleride
(ömel!in Irak, Hicaz ve bugUııkll Suudi
Arabistan (Siz Suudi Amerikan anlayın)) birer "devlet ve ülke" halinde
"ııaııınısıztaştdılar"l 1914 de şelden
"1JaAıınsızlılaş" Kuveyt, lngilizlcn:e 1961 de ıeıııııeıı "bııAımsız"lıl!a kavuştııruldıı. Bu "tıaıunsız"lıktan hemen
6 gOn sonra dönemin feodal faşist "ge-
.a
insanhila
karşı girişilen belirçalanması
tilmiş katliamlarm ardından gflçsllz
g
or
gemoııyacılan Osmaıılı Tliıl< iıııpaıator­
d.
veyt aıılaşma"sıyla "hünayesine" alarak
mllslemlekesi haline getirdi. Ingiliz lıe­
ki) Ulkeler yeniden paylaşıldı. Omeilin
Kllrdistan dıkde böllinerek doilu kesimi
Rus Çariıl!mııı kazak savari birliklerinde paralı askerlik yapan Rıza Han
(Şah'ın balıası)'a kuzeyi Tllrklere, gflneyini Ingilizler yıllaıca karadan ve havadan yllrOttlllderi savaşa ve katliam ve
diplomaıik manevralarla ulusal kurtuluş
harekerini bastırdıktan sonra kuklalan
Irak arap haşiınilerine, güney bahsını da
Fransızlar "Suriye"deki kuldalarına
devrederek 4'e, Arahislanı l9'a, Çini 5'e,
Belııcileri 3'e, Paştımileri (Mganistan,
Pakistan sömllrgeleştirilmiş) 2'ye,
Irianda'yi 2'ye, Afiika'daki bir çıık Ilikeyi de birden fazla parçaya bölerek birbirlerine ve balklarma düşınan kukla uşak­
larına ıeslim ettiler.Birinci ganimet ve
nerali" Alıdulkerim Kasım yeniden Kuveyt'in Irak'ın aynlmaz bir parçası oldul!unu beyan ederek Irak'a katılması
gerektiAini ileri sllrdO. Kasım diktatllrll
Kuveyt'in "devlet • oluşunu Ingilizierin
bir oyunu oldulltmu (sanki Irak deAil) iddia ediyordu. Içerde ve dışişleri bakaıılıl!mın vasıtasıyla hazırladıilı beyanat, popagaııda ve diplomatik manevralarla kendi lelıine kamuoyu oiıışıunııaya
çalışıyordu. Sömllrgeci Kasım eelIadının amacı önce Kuveyt'ıeki petrol
yataklarma el koyarak güçlenmek, sonrada Suudi ve Babreyn gibi zengin bölge
petrol yataklarma hakim olmakh. Kuveyt bir sıçrama tahtasıydı. "Arap BirIili" girişimleri, içerde kendine bal!lı
muhalefet IIglldeme, dışarda Kuveyt'in
Irak'ın bir paıçası olduııunu kabul ehirme ataklan sayısız girişimlerin sadece
bir kaç !kJıeAidir. A.Kasımın çıplak şid­
det, gasp, çapulculuk ve tebdide dil!er
aşiret ve kabile devlet reisierini hertaraf
ederek vaadetiili "arap birlili"nin (siz
çauşan birlik anlayın) diJer rakip arap
ur
paıçasıııı 1889 da yapılan "hıgilıae Ku-
rika ve Latin Amerikanın gllçsUz öııdeı"­
liksiz (bmjuva milliyetçiiili anlamuıda­
ak
19 y.yılda dünya çapı­
iv
Tarilıce;
nda yayılan Ingiliz lıegeınoııistleri birçok Ulke ve bölge gibi Kuveyt toprak
şeyhlerince onaylanmayacal!ı aşikardı.
A.Kasım çetesinin amacının kendileri-
nin sonu oJııcaAını iyice sezen arap kabile şefleri Irak'ın Wm proıesıo, gizli açık
telıdit ve oyaıılanna ral!men figııran Kuveyti "ballımsız" bir devlet olarak
tamyıp "diplomatik" ilişkiler geliştirdi­
ler. Feodal sOmllrgeci Irak "general"ini
bu tllr sonucu belirsiz maceralara iten
nedenler vardı. Ülke derin bir ekonomik
krizin girdabında yuvarlamyordu. Poliıik ve sosyal isıikııınızlık ekonnmik krize refakat ediyordu. Esas nedenide
Kllrdistan ulusal kwtuluş mücadelesinin
verdiAi korkuyla istikrarsızlıl!m dişleri­
ne kadar silalılanan Bal!dat faşistlerinin
had safhaya varan ve süreidi urmanan
askeri harcamalanydı. A.Kasım tiranı
)'lilılmış sonıniarıian zengin çevre kabile
deviederini işgal edip varlıklanna el koyarak kısa yoldan kurtulmak istiyordu.
Fakat Wm ihtiras ve istemleıiııe raJımen
dünya kamuoyu, içieki istikrarsızlık
arap çevrelerinden gelecek tepki ve cephe gerisinde Kllrt ulusal kwtuluş potansiyelinin verdili ölüm korkusu Bal!dat
cellatlannı dizginledi. A.Kasım Kuveyt
8
ve
arap
şaşlcınlıgm
verdili tedirginlilde zamanlarını heyet
geçirdiler.• Arap birlili"
veya "Ligi• uzun çekişmelerden sonra
Bagdal diktıııllriUnün proıesıo ve tehditlerini bir kenara bınılcaralc Kuveyı hanedaDıyla bir savunma biriili oluşturdu.
Tabi wm girişimiere penle arkasından
duran kraliyeıçi Ingiliz emperyalizmi
yön veriyordu. Kuveyı bundan böyle
lngilıere'nin kendi askerlerini geri çekme ricasında bulundu. Eylül ayı seyrinde Suriye, Suudi, Mısır, Ürdün ve Tunusıan 3300 ldşililc bir arap askeri biriili
devşirilerelc Kuveyt'e yollandılar. Ingilizierin rehberlij!inde Kuveyt UNO'ya
Irakın saldırı tehlikesini gerekçe göstetoplantılarıyla
Kuveyt Oyelili için
tavır
rs
i
rerek üye olması için başvurdu. Başvuru
ıoplanbsı çekişmeli bir hava içinde geçti. Ingiliz ve baglaşık emperyalist güçler
belirtirken
Sovyetrevizyonistleri ve dolu bl<*u yabancı askerlerin bulundulu Kuveyt'tin
bagımsız
olarak sayılamayacagı, doOyelige kabul edilemiyeceli
balıanesiyle Bagdal faşistlerinden yana
taraf tutarak, başvuruyu kullandıklan
vetu hakiayla boşa çıkardılar. Bilindili
gibi Kasım diktatörü 1963 yılında arap
nazi panisi BugünkU Baas tarafından
devrildi. Baas terllrisderi, Kürdistan
Ulusal Kurtuluş Savaşının iyice
kızıştılı, arap toplumu llzeriııde yeterince halcim olmadılı ve dünya kamuoyunun, dolayısıyla arap kavimlerinin tepkilerinin yUicaelişinden hareketle Kuveyt'in bal!ımsızlıgını tanıdıgmı ilan
w
w
w
.a
layısıyla
ederek
diploınatik: ilişlcilec kurmasıyla
Kuveyt UNO ya Uye olarak alındı. Fakat
Irak tehlikesi El Sabah hanedanlıl!ının
boynu üzerinde sUrekli sallanan çifte
alızit bir kılıç olmaya devam elli. Baas
terörlsderi 1973'te aniden Irak sınırlan­
na yakın Kuveyt "askeri lcarakollanna"
saldınnlı:: işgal elli. 1960'1an bu yana her
ala yekiti
rg
kaygısız yaşamaya alışan
Saddam'ın kansız yUregiııi yumoşauna­
ya yeımenıiştir. 14 yıl boyunca KOrdistan hallema karşı ber lflrlll kide layuru ve
askeri malzeme, pcnoııel ve diger araç
ve gereçlerle vahşet uygulayan Bagdaı
canilerinin silahlan diger araplara ve
ırkçılannın arasında 100 milyarlar geçen dolarla besleyen yine El Sabah şeyh­
leri başta gelmektedir. Kuveyt çöllerinde tabiatın bagışladıgı petrol
"lı:ısmet"ine tonarak zenginlik içinde
yüzen El Sabah'ın kOçOic aşireti milyonlarca yoksul arap lcöle ballcmm "beddua"sına uj!nıdı. Zalen Kuveyt oıtak oldugu bab tekellerindeıı ve bab emperyalist lı:ıırumlanna verdili nıilyarlaıt:a petrodolar lcredilerinden dolayı diger bedevi fakir arap kavimleri arasında hep
"arap yahudileri" olarale lanedeııınelcte­
dir.lşıe bundan dolayıdırki terörist Saddamın El Sabah'ları bolma saidmsı
FKÖ elebaşısı Arafat'a varıncaya kadar
"savaş
kahramanlılı"
olarak
övOlınllştilr.lşgalden bir hafta önce Cidde'de yapılan gizli arap zirvesi (lUtfen
çab.Şma zirvesi diye okuyun) toplanbsmda Saddam, El Sabah'a yöııelerelc; "bana hemen 14 milyar ver demesi Uzerine
El Sabah: hepsini binlen veremem demesi Uzerine Saddam sen vermezsen
ben yalı:ında kendim gelir alınm" deyip
arap mitolojisine göre Saddam sadece
yaklaşan tehlikeyi haber veren cebrail
degil, aynı zamanda kendisinin Kuveyt
Şeyhinin azraili oldugunu da bir hafta
sonra gözler önüne sermiştir. Gııroldugu
gibi takdiri şans ve tesadüfle Suudi
Arnerikana lcaçaııık kellesini bu kez lı:ıır­
tamıayı başaran El Sabah beyetinin geride bıraletılı Icabilesiyle birlikte toprallıda şimdilik tıknd-i celladlanmn
19.bölgesi haline gelmiştir.
hinde görilimemiş bir vahşelie engellediler. Işgal etiili Kürdistan petrolUnUn
satışından elde eliili haddi bilinmez milyarlarca dolarla kuduzlaşan Saddam
terilristi kadar, Ilim dünya halcim rejimleri de verdilderi silah, yaptılclan arabuluculuk, saiJaıhklari ilişki ve sıuıduklan
diplomatik destekle lı:ınmdan geçirilen
milyonlarca KUrdistan sakinlerinin ve
tabiatının esas lcatilleridirler. Her gün
gözlerini yeni dünyaya açan 40000 bebenin, terıırist işbirlikçi rejimierin ip;ence, baslı:ı ve elconoınik sefaleti yüzünden
ülkelerini terkederek mizan kuşu misali
dünyanın 4 bir yanına savrulan, saab
günü korku ve kuşkuyla geçen ıs milyon sllrgilnin (emperyalisılec buna iltica
lakabmı talı:ıyor), 2,S milyar insana duvarsız bir hapishaneye çevirdigi
dünyanın, hec gün operasyon, işkence ve
çanşmalarda şehit edilen onbinlerce
bagımsızlık, özgUrlUk ve ıoplumsallı:ıır­
tuluş savaşçısının lcatili, Eritre, Kürdistan, Grenada, Belucistan, Makedonya,
Liberya, Namibia, Falkland, Panama,
Çad, Ruand, Afganistan vb. ülkeleri
işgal ederele veya bölerek uşak1anna teslim eden, dünyayı ve göleyüzUnO giderele
yaşaıımaz bir sıcak realı:ıOr peyki haline
getiren emperyalisder iş sıradan bir bekçilerine gelince hep bir korodan "Ülkelerin ve hallclann egemenligi" halclı:ının
şaşmaz savunuculugu" temposunu tutturup smtan katil yüzlerine "uluslararası
hukuk normu" maskesini taktılar. Amaç
gerçek anlamda ne uşaklan El Sabah'ı
savunma nede beslemeleri terörist Saddam çetesini cezalandınnadır. Emperyalist haydutlar söz yerinde ise şıınartt­
ıklan Saddam'ı bu maceraya cezbederek
orta doluyu fiili işgal ettiler. Dolu Avrupa'yı teslim alan bab emperyalizmi bir
bütün olarak dünya hallclannı sılı:ı bir
zapıu rapı ve şiddet yoluyla daimi rehine
almak için hazırladıklan çöle yilnlü planlannın sadece ilk adımıdır. "Dünyada
yeni bir düzen kurulacak" mesajını her
gün tekrarlayan emperyalist çevrelerin
ve basın tekellerinin kasteunelt istedili
tanıda budur. "İMF, Dünya Bankası, Kuzey-Güney Komisyonu vb." emperyalist
lı:ıırumlarca hazırlanıp, feodal, monarşist
ve askeri diktatörlerce uygulanan
sömilrü reçeteleri milyarlarca emekçiyi
iliiderine kadar sömürmesine, Olkenin
wm zenginiiideri ta1an edilmesine veya
ele geçitilmesine ratmen emperyalist
alebabalan memnun edecek derecede doyurmamıştır. Neticede sosyal veekonomik kriz suuflar ve uluslar arasında daha
da derinleşmiş, borçlan bir kenara fa-
.o
zaman
şeyhleri gelişmelerden
yıl verdilderi milyarlan geçen dolar ve
kredilerle Irak faşisderinin hışmmdan
kurtulup öııırUnU uzatıııak isteyen El sabah şeyhlerinin wm yaraıuna1an ıer<rist
ku
rd
çok sayıda asker yılarak
ölçUlU dozajda provakasyonlada yeıindi. Kuveyt aşiret reisieri
bunun Uzerine lıamileri lngi1iz emperyalisllerine koşarak 1961 de yenilenen
"Ingiliz Kuveyt anlaşması" gerelince
korunmasını istedi. Bunun Uzerine 1
Temmuzıla illc Ingiliz askeri biriiideri
Kuveyt ıopralclarına ayak bastılar. Birleşik arap ülkeleri ıaşıma uçaklarını
Ingiliz askerlerinin lıizınetlerine verdiler. İngilizler, Aden, Kıbns ve Kenya
daki savaş biriilderini Kuveyt de konuınlaııdırdılar. Bwıu körfeze açılan çok
sayıda Ingiliz savaş gemileri izledi. Her
va
sırurlanna
düşUnOlınllş
MUHTEMEL GELİŞME·
LER, DOGU-BATI "YUMUŞAMASI"NIN SONUÇLARI:
Y ulcanda da gösterildigi gibi wm emperyalistlerin ve Irak özgidonde her iki
emperyalisı blok beslemeleri tikriti-eflalc eşkiyasını dişlerine kadar silahiandırarak (kimyasal, biyolojik silahlar dahil) kııdunulnıuş bir köpek misali meydana bıralaırak dOnyanın dilec bölgelerinde oldugu gibi Ortadol!ııda ezilenlerin ve hallı:ımızm bagunsızlılc ve toplumsal gelişme mücadelesini dünya tari-
9
danışıklı dolu-balı sıımllrgeci paylaşım
savaşlan çatışıııasuıuı açık kutsal bir ittifaka dllııllfliiAII gllnOmOzde işbirlikçi
maktadır. Şaddamla savıışa tutuşan
kOrller ilk bıışta desteldenecek, arkası­
ndan Ankara bozkıırtlan suni bir baba-
ihlali, hava sahanlıltı,
T.C. vatııııdıışlannı konıma vs.emperyalistlerin retakatinde Kuzey'den itibaren
KOrileri katiederek Saddam'la birlikte
Kon sorununnda çözecelderdir. (Zaten
şu anda bir yandan KOrdisıan'ın kuzeygflney parçasında boşalttıldan binlerce
köyle kllrdsllz bir "tampon ve insanlardan temizlenmiş bir emniyet bölgesi"
oluşturmuşlardır. TOrk fıışistlerinin
dillee bir niyetide ı 995 e kadar KOrdistan'ın Eyntab, ruha, marıış, meletye,
samsur, Amed ve merdini kOrtlerden
arındırmadır. Bu gOn Mersin de oldulu
gibi bir çok yerde kurulan "kapalı kentler" bunun içindir. BaAdat Terörisıinin
katliamlardan soma uyguladıklan Tllıt
bozkurtlan Oneeden uygulamak peşin­
dedirler) Tabü savıış bitmeyecektir. Zaten şu andaki cepbeye böldilkleri aıap­
lıın hem biribirine, hemde lsrail 'e
kırdırtarak katiedilecek milyonlarca
emekçi halk kim yapllya gidecekıir. Emperyalizm aynı senaryoyu Afrika, Uzak
dolu ve Latin Amerika'da degişik moıif­
lerle sahnelerne cinayedwlıJtını işie­
mekten çekiıııniyeceklir. Peki diller emperyalistlerle tOm dünya gericililinin
Arjantinden Honkong'a, Çin'den her iki
Kore'ye, KUba'dan Nato'ya, Polonya'dan, Japonya'ya, Singapur'dan
Avustralyayakadar ve BM'e delişik
düzeyde KOn halkına karşı Saddaın
terörisıini destekleyenlerin arasında
Ruslamı yai ve yapııldan ne idi ve şimdi
nedir? Bilindilli gibi Ruslar ı2.000
ne-Omelin
sınır
rs
i
rejimierin bana PLO gibi Arap feodal
şeyh çevrelerinin finanse ederek
yaşıttılı giiSiamelik orglltlerin figurıııı
olanık fonksiyonu ve misyonu bitiili ve
buna ihtiyaç duyulmadıltı. dolayısıyla
balklann nezdinde deşifre oldulu için
dönemsel gtlçiOIOIOR verdilli çOretle
bqı dönen emperyalistler "keyiflerine
gın yeni bir dünya" dOzenini laınıcak­
laruu ilan ediyorlar. Bu dOzenin ilk kurbanları bu gOııkll haliyle ilk eıapta ortaıacoo
.a
dolU lıalkiiR1 olacaJrtır' Geçeııleıde Peıı­
baydutlan Liberya'yı işgal etme-
dilenni? DOn yani s. ıo. ı990 da Fransız
Hutu
w
emperya1izıııi ile mini Belçika yeııııeleri
Ruanda (ıneıkezi afrika)daki uşaklan
sıımorgecilerinin bqı
Rabyan-
w
ma'yı ulusallııılda' için milcadele eden
tutsi ballanı boJtıııak için ıakviye kuv-
w
vetleri yolladılar. DOnya emperyalist
bloku milyarlarca emekçinin biriken
ekonomi1ı: denıokıaıik ve sosyal sorunlanıu dolayısıyla öıgllr bir Yllf8lll isıem­
lerini çOmıek bir yana açıkça çıkanıcak­
lan ırmsili SIIVIIIIı.ıa (din, sınır ilıla11eri,
karşılıklı bak iddia etme vs.) veya
dolnıdan sa1dınlıwlıı bUçok bölge balkIanDı soykınmından geçirme pervasızlıJım glltmektedir. Kendilerine
halklarm "OIIIm-kalım yetkilisi" sıfatını
takan, dllnya emperyalizminin sOrekli
propagandasını sıcak tuttulu "nufus
alayekiti
kişilik
askeri ve "sivil" personelle
beri Kon milletinin soykır­
bıışından
ırnma fıilen kauim~Jlardır. Ruslıınn
besleyip kudurttullu zincirli
köpekleri Saddam uşallına görllnOrde
tar;ı oluşlan bazılan için şaşırtıcı olabilir. Rus emperyalistleri görOnllrde "ambargo"ya kaulmasına ratmen neden
önce sorunun "barışçıl" çözOmUnden yanadır? Moskova Çarlarını halihazırda
böyle ihtiyatlı davranmaya ilen wrunluluklar vardır. Her şeyden önce birçok
arap Dikesinde trak misali (Eıopya, Yemen, Suriye, Cezair,Libya vs.) onbinlerce askeri ve "sivil" personelleri vardır.
Sosyal emperya1istler her hangi sıcak bir
çauşmaya kauldıklannda sözkonusu
arap rejimlerinin ve Jıalldannın bu Rus
rg
yıllarca
.o
"çevre kirlililli", "sefaletle
mflcadele" gibi demagojik demeçler bu
kanlı ve laıran1ık niyelin diller bir anlaumıdır. GOnOmOzde Ortadolluya
yıJtılan bunca ABC (Alansal, Biyolojik,
kimyasal) savıış silahını, askeri personel
araç ve gereçler bu niyelin canlı delilleridir. Onlar caniyane emellerinin kurbanı olarakla ortadotııda ulusal ve sosyal kurtulllf, dolayısıyla anti emperyalist savıışların yegane poıansiyeli olan
Kllıdistan lıalkını hedefe lroymUflardır.
Saddamı cezalandırma yaftası alunda
gerçek barbarlıklarını gizlerneye
çalışıyorlar. TOrk Bozkurt eşidyssının
salyalı köpek gibi her gOn lrak'ı hedef
göstererek ulumalanda aynı amaca
yOneliktir. Emperyalizm aynca bu kanınlık emellerine varmak için sözde "kuzeydeki" (siz KOrdisıan'ın gflneyini anlayın) kOrtleri "destekleme" paravanası
alunda altemaıif bir çOzOm hazır tut-
patlaması"
kalabalılına tar;ı nasıl duvaraneatını
lrestirememektedir. Karşı devrimci Rus
ambargoya katılmasıda
Onlar kıvrak Şwerdna­
ze'nin vasıtasıyla dünya kamuoyu nezdinde Saddam\ 1ruıarken el alıından Hindistan, Afganistan ve Yemen
aractlıltıyla Balldat nazi1erini donatmaya
devam ediyorlar. Ruslar gelişmelerin
kesinlikle sömOrgeci trak despotlannın
sonu yonünden emin olduklannda lrak:'ı
ve uşaldannı gözden çıkaracalclardır.
ÇOnkO Rusların "yeniden yapılanma"
"yeniden yayılma anlayın), "açıklılı:" gibi demagojik kelimelerinin altında bambıışka dolaplar dOıımektedir. Onların
yayJimacı politikası sadece yöntem
delliştirip, yeniden düzenlenerek kendilerinin deyimiyle "yeniden yapılan­
ma'dır. Moskova emperyalistleri tOm
Ortadolu'da enine ve derinliline yayı­
lmak için önce tOm arap aşiret devletleriyle özellikle Kuveyt, Umman, Katar,
Balıreyn, A.Emirau Suud. vb. ilişki geliştirme ve arayı dOzeltmeye çalışmak­
tadır. Ruslar arap şeyhlerinin yıllık 100
milyarlan ıışan petro dolarlannın büyük
bir kısmını kaptRak için • ortak proje ••
"ortak banka", "ortak şirket", "ortak
yaunm", "ortak arıışurma merl<ezleri" ,
"kredi" gibi çok çeşitli kuruluşlar altı
oluştıırına çabası içindedir. Ruslar bir
taşla bir kaç kOf vurmayı lıedeflenıekJe­
dir. ı- Alap sermayesini kaparak zamanla arapların baUyla (nitekim baUda petmdolarta yaptıltı teknik yenilik, ticaret
vs. milyarlarca kar elde eunektedir)
ilişkilerini zayıflatmak, 2- Şu anda
"glasnost" gerelli ve mOkafau olarak
(sosyalizınin imajiner aıtıldanmda tasliyesinin bedeli olarak) baudan teknik, parasal vb. aldıltı yaniırnlarla sonradan
açık çatışmak için gOçlenmek, 3- Kriz-
çarlarının
gösıermeliktir.
ku
rd
lldeııenıez
va
zirveye bmlanmıştır.
Aı1ıııı nufus yoluııluAu, sürekli ilerleyen
doAa ve çevn: kıyıını (bugfln iklim, tabiatın taşıyabileceiiııin 3 laılmdan fazla
ısıııınlt lı1zla Y11f81D prtlan yok olmaya
yllz IUIIDUftıır) ve milyarlarca insanın
iıısanca bir yaşam için bastınlınış ama
lıerzaman padayabilecd t bir poıansiyel
olllfU ClllpCI)'a1isde "masraf ve azami
1aır" ııwıtıAı aa* bir yandan beliıtilen
cinayeıleıi qıeımı Obllr yandan da metropolleıde liberal çevrelerin ve "çevreci
gunıplann" sulaııdınlmış da olsa "yapı­
lan doAa tahribalma tar;ı tabiaıuı intikaını" &do p-opıpndalanıım kitlelerde
çarpık gelifıinliAi yllzeysel etki emperyalisderi "dola ve hava tababsını koruma uıplanıılan, Almo8feri dengeıle llltma sempozyumu, ekolojik komisyon
Bebnlık" gibi g(lslaınelik uıplantılarda
biriken 80rUil1ar "çözOm" aramaya zorlaınabadır. Evet emperyalizm kesin bir
~"yeni bir dllnya sistemi" kurmaya yOnelmişlir. Emperyalist ve sosyal
empeıyalist1eri faturasını ı960 lardan
beri dünya halklarına lldettirdili
izleri
10
ilişki
ve gelişıneb" bu yöndedir. Halkla·
ra ve devrimci 1ıareket1ere dilfen g(lrev,
Avrupa (Rusya dalıil) ABD, Japon, Kanada emperyalisderi ile varlıldan efendilerinin keyfine baAlı işbirlikçilerinin
olll$hii1D8kla olduldarı dünya karşı dev·
rimci ceplıesiııe karşı uyaruk davranıp
yem olmamalan aciliyet lı:azanmalı:tad.
Sonuç balklann bu tehlikeye karış dav·
ranışına lıalbdır. Emperyalizmin bu cinayet planlarını alı-ası edecek tek güç
halklarm devrimci savaş cephesi ve
dayanışıııasıdır.
• Kalırolsun Dünya Enıperyaliz·
mi ve Işbirlikçi Gericilik.
• yaşasın Halkların Devrimci
Biriili ve Dayanışıııası.
•
YOLU!
Yaşasın
KAWA'NIN
7.10.ı990
73. Yıldönümünde Ekim Devrimi
ve Kazanımları!
rs
iv
ak
1iAin. kaıdeşliAiıı 1ıllkflm sonJııAu, zor ve
terin işçileci
Bu çaAn
.a
baskının yok olduAn bir dünya. Bilimsel
sosyalizm, böyle bir dünya yaraımanın
üıopya olmadıAını gösterdi. Dünya'yı
yaratanlarm, dünya'ya sahip olması ve
yönetmesi gerektilini, ancak böylece js..
tenen, arzulanan bir dünya yaratabiJe..
eeline işaret etti. Karl Marks, Frederik
Engels ve aıkadaş1arı. Komünist manifesıoda yeni bir dünya için, "bütün iiJke.
birleşin. çalnsını yaptılar.
hayatı
w
yaratanlarm hayata
Birinci Komünist Entemasyonal, sermayeye karşı uluslararası emek cepbesi
örgiUledi. ÖZellikle Avrupada işçi sınıfı,
tarih boyunca arzulanan düzene ka·
vuşmak için savaşa, burjuvaziye karşı
savaşa atıldı. ı879'da Paris'te ilk zaferini
elde etti ve Paris Komün'U olarak bilinen
ilk işçi devletini kurdu. Paris Komünü,
w
w
hilkıııedeıılere karşı savaş çalnslydı.
kuruculannın yiliıçe savaşmalarına
raAınen fazla yıışamadı, buıjuvazi, savaş
halinde olduAn feodallerin de desıeli ile
bu ilk işçi devletini yıktı. Işçi smıfmm
mücadelesi dunnadı, aksine dünya çapı­
nda yaygıntaşarak gelişti. Burjuvazi sos..
yalizınin Paris'te mezara göınilldülünD,
ala yekiti
Hitler'in ordusu Kızd Ordu karşısında
eriyip gitmesi bütün emperyalist odak·
larını şaşkına çeviriyordu. Kızd Ordu·
nun 1943 başlarında karşı saidmsı
başlarken emperyalisder hala umutsuz
deliBerdi. Faşizntin yenilgisinin sosyalisı ve demokrasi güçleri karşısında yenilgisi kesinleşince, empecyalist devlet·
b"de savaşa katıldı ve sosyalisı gelişme­
nin dünya çapında zaferini önlemeye
çalıştılar. SB ve sosyalisı güçlerin zafe·
rioden sonra, emperyalist güçlee "anti·
komünist" kampanyayıyllkselııiler. Sta·
lin'in ölümünden sonra. SB içindeki revizyonisıler SBKP içinde seslerini
yUkselttiler, emperyalisderle birlikte
Sıalin'e saldırdılar. Burjuvazi dışardan
sosyalizmi yıkamayınca kaleyi içerde
fetbetti. Sosyalizmin kazanımlarını
adım adım tasfiye ettiler. ı9801ere gelindiliııde geriye sayma süreci tamam·
1aııdı ve kapitalist emperyalist pazarlarda bütünleşme, kapiıa1izmin bOtün yasa·
larını yerleştirme ve "komünist" olanları
koloşturına yargılama dönemine girildi.
Modem revizyonistler, artık aosyalizm
maskesi yüzünden atarak geeçek kimlik·
leri ile sosyalizme savaş açtılar. Faşiz­
min yaratıılı tahribatların ve saldı.
rgaııJ:ıAın faturasını sosyalizme çılwd·
ı1ar ve faşist emperyalist gllçleri muka·
faılandırdılar. Bugün artık Eldm devri·
minin, Lenin ve Stalin'in inşa eııili bir
devlet ve Parti yok. Fakat, Eldm devri·
minin, Marks, Engels, Lenin, Stalin'in
dünya işçi sınıfına öArettiklerini ve ka·
zaııdırdıldanru hiçbir güç yok edemez.
Işçi smıfı, emekçi halk, ezilen ulusların
tam desteli ile emperyalizme, kapitalizme, sömürgecilile karşı mücadeleleeini
sünlürmekte, sosyalizm illkUsUne sıkıca
sarılmakta, ML ışıAında daha da
d.
mücadelesini verdiler. Bir taraftan
dotaya karşı elilee taraftan egemen kesimlerin haksız, adaletsiz zorba tutumu
ve sistemlerine karşı gerek savaş meydanlarmda gerek düşün alanlarında, insanlarm daha iyiye ulaşma çabaları, ı9.
y.y. m ikinci yarısında, Karl Marks'ın
ölretisi ile sonuçlandı. Bilimsel sosyalizm, insan1:ıAm tarih boyımca arayışına
cevap veriyor daha iyi daha mutlu ve
llzgQr bir dünya öngllrllyor komünizm.
Heıkesin ihtiyacına g(!re pay aldıtı. Cfİl·
insaniılın daha iyi mutlu ve özgür bir
dünya özlemini bastırdıldarını söyieıken
38 yıl soma ı 911 de, Rusya işçi sınıfı
Çariılı devirerek, kendi devletini Sovyeder'i kurdu. Toplumsal eşitsizlik ve
adaletsizlik kadar esld olan sosyalizm
illkUsU böylece ilk kez çarlık topraklan
Uzecinde "Sovyet Sosyalisı Cumhuriyet·
ler Birlili" olarak gerçekleşti. ı 911
Ekim devrimi ile insan, tarihte ve evrende sonsuz olarak cJoAmalı: ve gelişmek
llzere gereken bilinçli eylemi yUkseltıııe­
ye ve kendi kaderine hükmeınıeye
başlamıştır. Emperyalisdec ve dünya gerici gflçleri. SSCB karşı savaş açtı. Dev·
rim ve karşı devrim sadece Rusya çapı·
nda delil, uluslararası düzeyde mevzilenmişti. Genç Sovyetler Biriili bir ta·
raftan içerde Çar gericilerine karşı savaşırken eliler yandan İngiliz, Fransız,
alman eınperya1istler ile Romen, Çek ve
Polonya ordularına karşı 5 yıl boyımca
savaştı ve bu savaşta zaferle çıktı. Em·
peryalisderin askeri alanda yenilmeleri
ile SB Lenin'in yol göstericililinde !lOS·
yalizmi inşaya girişti. Lenin'in
ölümünden sonra. onun sadık öArencisi
Stalin'in &ıderliAinde on milyonlarca insan, kitle yaraııcılıtını. insiyatifini harekete geçirerek kendi sistemlerini, sosyalizmi inşa etıiler. Çok geniş bir illkeyi
miras alan işçiler ve köyliller, insan
emelinin neye nınkledir oldutunu
gösleıaek, ı5 yıllık bir süre içinde yide ve tanmda taribin en büyük gelişmesini yaratular ve SB'i dünyanın en
gUçlO. en gelişmiş lllkeleri arasına katı·
ılar. bdnci dünya savaşı başladıtında,
bUtUn emperyalistler, SB'nin Hitler
faşizmi karşısında bir hafta dayanabil&celini söylüyor ve Hider'i kışlartıyor­
lardı. Fransa'yı ı O günde teslim alan
•
ur
İnsanlar ve ıoplumlar, tarih boyunca
özgUr, mudu ve refah içinde yaşamanın
IŞIKLI
or
g
den dolayı zengin Sovyet petroBerinden
biiyUk tazaııç ~ 4- Kendi işgali
altinelald müslüman ülkelerin dinsel
faktöründe rol oynayabileceA i
baAJmsız1ık 1ıareketini yonuna, dolayıs­
ıyla arap Ilikelerini yedele alma tOm ve
benzeri politikalan tutmadılı takdirde
zaten antla$hklm Nato emperyalisderiyle dünyanın tOm bölgelerinde g&lişecek ulusal ve devrimci gelişmeleri
"tamzıne karşı mücadele" ismi alunda
ortak si1alılı gllçle bastırmaya çalışacak­
lardır. Mevcut uluslar ve sınıflararası
ll
KAZANlMLARI
Ekim Devrimi çaAa damgasını
proleter devrimler
vunnuş,
çimlıcriııiıı beşinci
ve sonun-
olaıalı: komünizmin ilk
evıesi ııosyalizm, 1917 Ekim
kurulmaya
Bu nedenle
çapıtız emperyalizm ve prnleler devriıııleı çalı olaralc adlaııdmlıııaktad. Bunun anlamı, proletarya hakim sınıf
olarak tarih sahnesine
çıkması. ve 1arilısel rolll oynamasıdır. Kapitalizmi (orum en
yllkselt aşaması emperyalizmi) yıkıp 11011yalizmi inşa eı­
mesidir, komllnizme giriş
sllıecisini başlatmasıdır. Bu
başlangıç proıeı.yanm iktidar olması
ile açılır ve 1917 Ekim devrimi bunu
ıJallamlfllr. lkıidar işçi, kOylll ve asker
ile
w
IOvyet1eriııe alaanlıııqtır.
w
1917 Ekim devrimi ile proletarya
ıom dllnya'da emek seımaye çelişkisini
kestlııleştirıııiş, devrim karşı devrim
arasıııdııld saflaşnıayı hızlandırmiŞ ve
dOnyanın bir çok Olkesiııde ifçilcr kendi
w
lıllkUıııetlcri kınıak için ayaklaııınaya
gitmişlerdir. m.enıemasyonal öııder­
ulııslanırasl gerici gflçlere karşı
lilinde.
kornOnisı gflçlerin uluslanırası birtilini
Slllamıştır. Ekim devrimi, Dllnyaını­
gelişmelere yOn veren kazdati
pitalist lllkeleıdeki emek sermaye çelişldsi, eıııpeıyalist devletler arasınılııki
bafbca
sOmOrgeci gllçlerle sömürge
uluslar arasıııdakl çelişld feodalizmle
kOylll yılınlan arasındaki çelişltiler
çelişti,
alayeldd
yeniden paylaşılması için Birinci emperyalist paylaşım savaşı paı1a1ı: verdi. Lenin sömOrgecilik ile ilgili Şl!yle der;
(Emperyalizm) Dijer yandan henüz
tümüyle sömürgeleştirilmeyen "Çin,
Iran ve Türkiye gibi yan-sömürge·
ler"den, Arjantin gibi ticari sOmllrgelerden ve bir dizi bagımWık ilişkilerine deginir ve bunların "sOmOrgeleşme sürecinde olan tarihle ve toplumda gOrlllen
geçiçi ilişltilerdir. Lenin'in 1914 yılında
söyledili !.Emperyalist paylaşım savaşı
ile gerçekleşti. Tabiatta ve toplumda
gözüken geçici ilişkiler, yani yarı­
sömürge ve dilter baJımhlık ilişkileri
sOmOrgecilik ilişkilerine dOnllşttlrilldü.
---.Yan sömOrgelerde sömürgeleştirildi. l.emperyalist pay·
laşım savaşının hemen sonunda, Osmanlı imparatorluju,
Iran ve Çin emperyalist dev·
!etler arasında paylaşıldı ve
sömOrgeleştirildiler. 400 yıl
süren ve !.emperyalist pay·
laşım savaşıyla tamamlanan
dünyayı
sOmllrgeleştirme
süreci emperyalistlerin ilelebet sOrecek ilahi dOzeni yerleştirdik dedikleri an Ekim
tersine
devrimiyle
dOnOŞtllrllldll. Ekim devrimi
tamamlanan tarihsel gelişme­
yi tersine çevirdi ve sOmOrge-
::...:._ ___ılerin baJımsızlaşması sOıeci­
ni başlattı. Ekim devriminin
anlamı ve Oneıni budur.
uluslararası
tarafkarar1ılıkla savımmuşlardır. Dijer
tan emperyalizme karşı ulusal Jrurtuluş
Daha ilk kuruluş dOnemlerinde
mücadelesi veren uluslar, Ekim DevriSSCB hükümeti ve bulşevik Ortderler
mine umut ve sempati ile bakmış
sOmOrgelerdelti ulusal uyanışm Onemini
m.KomOnist güçlerle iuifaklar kurmuş
devrimci rolünü kavramış, SSCB,
ve
SSCB ile ittifaklar gerçeldeştirıni. Bu
Kapitalist batımıı işçi sınıfı ilc sOmOrge
nedenle m.Enternasyonal, ı. Enternasulusların emperyalizme karşı ilifakını
yonal'in "Bütlln lllketerin Işçileri Birsavunmuş ve bu doJrultuda politilcalar
leşin" şian yerine "BIItlln Ul1celeriıı işçi­
geliştirmişlerdir. Ekim Devrimi,
leri ve Ezilen Halklan Birleşin" şiarını
sOmürge ulusların kurtuluşuna muazbenimsediler. BOylece Ekim devrimi ile
zam olaııaklar yaraıtı. Siyasi, ekonooıik.
1aırulan SSCB nin emperyalist Ilikeleraskeri destek yanında ulusal Jaırtııluş hadeki işçi smıfının Asya. Afrika ve Latin
ıeltetleriniıı niıelilini de deliştirdi. DevAmerika'dııki yotsull<Oylü kitleleri ile
rimci Ozllne kavuşturdu. Kapitalist sisezilen l:JaAımlı ve sOnıllrge ulusların, emtem dışına çıkma olanaklarını sundu.
pe2'yalizme Jaırşı SSCB'nin l!nderlil!inde
Ulusal kurtuluş hareketlerini, proleter
Mak bir cephesi oluştu.
devrimin yedek gflçleri olaralt gören ML; kapitalizmi nisbeten az gelişmiş de ol·
Ekim Devrimi 17. y.y'da
sa sömürgelerde proletaryanın ulusal
başlıyan sOmOrgeleştirme sllıecini tersikurtuluş hareketine, kendi sınıf
ne çevirdi. 400 yıl silren büyük acılara.
.a
başlamışur.
parçası kalmamışu. 1914'ıe dOnyanın
rs
iv
ak
cusu
devrimi
yol açan sOmllrge·
leştirme süreci emperyalist dönemde
hızlanmış, emperyalister arası büyük
kavgalaıa yol açmış ve dünyamızın
sOmürgeleştirilmeyen bir karış toprak
ur
çaAıııı ııçıııqtır. Topluıııl.-ın,
billlin wilıi boyunca aldıJı bi-
katliamlaıa ve zulme
or
g
DEVRİMİNİN
EKİM
GÜNCEL-TARİHSEL ÖNEMİ VE
etkileyen onlara yOn veren
sosyalizm ile kapitalist emperyalist
gflçler arasındııki çelişlı:iyi gllndeme getirmiştir. Ekim devrimi, sadece emperyalisdere karşı SSCB ve uluslararası
komllnist gflçleriıı birtilini Maıl<s ve Engels'in şiar olaıalı: benimsedili "Bütlln
Ülkelerin işçileri Birleşin" ilkesini gerçekleştirmelde kalmadı, emekçi hallan
ve sOmllrge ve ezilen lıalklanıı birtilini
de gllndeme getirdi. Ekim devrimi,
emekçi hallan özellikle yoksııll<Oylllnlln
çılwlsrmm emperyalizme, kapitalizme
ve feodalizme Jaırşı işçi sınıfı ile birlilae
ilaidar olması gerektilini kanıtlamıştır.
Rusya kOyllllerinin Rusya proJetaryası
ile gerek iktidan ele geçirmek için iç savaşta gOsladili laındılık gaWe sosyalist inşa dOneminde gOstmlili çaba bu
iki sınıfı kader biriiline zorlamış. başta
Lenin olmak üzere Bolşevik Ortderler
işçi köylü ittifalanı büyük bir inanç ve
toplamını
d.
tanm:a ~- BugOn ıııeza..
ra gOınUleıı sosya1izııı veya komünizm
Olkllsll delil. sosyalizm maskesi ıakan
sahıetarlardır. Emperyalistler, rahat
uyııınak, dllııya'ya hllkıneımckte devam
etmek için, sosyalizmin mezara
gOınOlmesini çok ınııluyor ve çok çaba
gösteriyorlar. Devrim ilc karşı devrim
arasıııdııld savaş dOnyanın heryerinde
kıyasıya sllrmekte. Sovyet ıevizyoııiz­
minin mezara gOmlllmesi bir kayıp
delil. devrimci ve sıısyıılist gCiçltri arkadan 1ıaııçerlenıeyi bırakıp,JaıPıalist emperyalistlerle aynı safta On cephede yer
almaları devrim gllçleriııi iki cepbeden
delil tek ceplıedc savaşmalan belki de
daha yıııarlıdır.
l2
•
gösterdi, gösıerecekıir.
SÖMÜRGECİLİGİN
DEMOKRATİK
SAVUNUCULUGU:
REFORMİZM!
S.ERDOGAN
KUrdistan'da gittikçe yükselen ulusal
ve genişleyen kurtuluş mücadelesi, bir çok şOven ve sosyal-şOven
görilşO hız-buz etti. Hemen bütün siyasal akımlar,. 'KUrt sorunu'nda 'yeni'(!)
bir kimlikle ortaya çıkmak zorunda
kaldılar. Öyleiri mOcadelenin yakıcı gerçeti ve geri dönOlmez ivmesi karşısında.
sömürgeciler dahi "ebıik sorun"dan,
"ana dilin konuşulabilecel!i"nden ve
hatta sömllrgecüerin akıllı ve uzun sUreli kesimleri, n özerklik planlan "ndan
bahsetmeye başladılar. SömUrgeciler
içindeki, uzun sUreli çıkarlan düşünen
dedil!imiz kesim, sömürgecilil!i idame
ebirmek, onu 21. yüzyıla taşırmak ve
'yeni kuvvet dengeleri'nde TC'nin gelecel!ini ganıııti altmaalmak için, "özerklik plaıılan"m kamu oyundaısıtmaya hız
verdiler. Bir zamaniann KUrt sözünü
uyanış
.a
w
w
w
Emperyalistler ve revizyonistler, el ele vererek Ekim devriminin kazanımlarını yok etmeye çalışular. Bazı
alanlarda başarılı da oldular. ömetin,
"SSCB"ni dünya devrimci güçlerinin
merkezi olmaktan çıkarıp bu bUyük
mevziyi ile geçirdiler. Bugün arbk
SSCB yck. Ama Ekim devriminin, tasfiye edilınesinde esas rolü oynadılı
sömürgecilil!i tekrar yerleştiremezler.
Tarihi tersine çevirip siyasi
balımsızlııtını kazanmış uluslann,
baJımsızlıJını elinden alamazlar, bu
ulusların, devriınci önderlikler altmda
ala yekiti
rg
lanmış ML doıtrulannı etldsizleştire­
mezler, uluslararası komünist hareketin
bu ilkeler dol!nıltusunda mOcadeleyi
yOkselımesini engelleyemezler. BugOn,
emperyalistler M-L ne çok yönlü bir
salcim başlatmış. kampanyalar şeklinde
M-L min iflas ettilini, bUtUn güçleriyle
baAırmaktadırlar. Tarihsel gelişme iflas
edenin M-L degü, kapitalizm olduJtunu
hareketi (özellikle Kuzey-Bab
KUrdistan açısından) kendileri açısından
potansiyel tdılike olduJtu dönemlerde
de, 'uygun çözüm' reçeteleri vardı. Zira
emperyalisder de uzun sllreli menfaatleri açısından bir kaıt'a delil. çift kaıt'a oynamak zonındadıılar. Biliniyor, emperyalist metropOllerde, KUrt sorunu • insanı • boyutuyla işlenmeye çalışırken,
bugünkO statükonun korunması kaydı­
yla, çeşitli 'özerklik' modelleri üretilmeye başlandı. Emperyalistlerde kendileri
açısından en tehlikeli ihıiıııali, ~ıaAımsız
bir KUrdistan olaıak algılıyorlar. Emperyalistlerin, bölgedeki sömUrgeci güçlerin çıkarlarını da koruyarak, ıemeı dayanaklarım hatta daha da saıtlamlaştuıırak
öne sOrdOlderi bu sözüm ona refoonlar,
KUrt refoonistleri arasında da belli bir ilgiye layık görOldU ve kendi refoonist
plaıılan için uygun 'yeni uluslararası durum' diye destek gördü.
.o
Emperyalistler ve revizyonistler, Ekim devrimi tarafından dol!ru-
rs
Ekim Devriminin sömllrge Ulkelerdeti etkisi çok kısa bir sllre içinde
görllldll. Y an-sömllrge stalllsünU kaybeden TUıkiye tran, Çin'de lıemen SSCB
ile illifak kuran ulusal kurıuluş hareketleri doldu ve :ı:al"= ulı$ı. SSCB, ni çevreleyen Tllrliye, Iran, Afganistan ve
Çin'deki anti-sömflrgeci ulusalhareketlere bUyfllı;: destek verdi. Ekim Devriminin, sömllrge ve ezilen baAımlı uluslara
sundııAu olaııaldar sayesinde, bu uluslar
ay&ga kalkb ve emperyalizme sarsıcı
darbelee vurdu. Gerek iç savaş döoeminde, gerek inşa dOneminde gerekse de
ikinci emperyalist paylaşım savaşı
döneminde, SSCB'nin emperyalist
güçlere direk vurduJtu darbeler veya
SSCB'nin destek ve teşviki ile gelişen
ulusal kurıuluş hareketinin emperyalisı­
lere vurduJtu darbeler ldasilı: sömürgecilili olaııaksız kıldı. Kapitalistler 400
yılda bUyük katliamlarla elde ettili
sömllrgeleri, Ekim devriminden 30-40
yıl sonra tUmUyle terk etmek zorunda
kaldılar. Ekim devriminin yol aç b lı
uluslararası gelişmeler sayesinde,
bugünkü dünyamızın siyasal tablosu,
Lenin'in 1914 de belirtlili tablodan çok
faıldıdır. Bariz bir vurgu ile belirtirsek,
1914 te sömürgeleşme sllrecinde olıın
bir kaç yan sömürge dışında dünyamız
bUUinüyle sömUrgeleştirilmişti.
Günümüzde ise, tersine, "ulusal
baıtımsızlık" sürecinde olan birkaç
sömürge (ki KUrdistan'da bunlardan biridir) dışında dOnyamızda klasik
sömürge kalmamışbr. Kısaca, dOnyanın
sömürgeleştirilınesi, emperyalist çaJa
giriş ile tamamlandı. Ekim devrimi ile
sömürgelerin uluslaşma ve baJımsız
devlet kurma süreci başladı ve
günümüzde de bu süreç de tamamlıın­
mak üzeredir.
celerinde, henüz daha KUrdistan ulusal
kurtuluş
ur
d
Ekim devrimi ile dolmuş oldu.
kapitalist sistem dışına çıkma veya burjuva önderlikler altmda sistem içinde
daha fazla insiyatif ele geçirme mOcadelelerini eııgelleyemezler.
ak
dol!nJltusunda önderlik yap-
iv
çıkarlarını
ma, DD ve sosyaiizıııe vaıma olaııaklan
duyduıtu
zaman çılgına dönen bu ırkçı
kesim, şııpkayı önüne koyup, olaylardan
kendi açılannılan gerekli dersleri çıkar­
tarak, bUlUno kurtarmak için, parçayı feda edelim anlayışına uygun olaııık, 'yeni'
bir yllnelime girdiler.
OıtadoJtu'da uyanan dev ve tehlikeye giren emperyalist stalllko, emperyalistleride yeni çOzUm yollan oretmeye
itti. Ve esasen emperyalistlerin çekme-
Ama birşeyin albDI vurgulayarak
çizmek gerekir, cOmle-alemi politika
del!işiklil!ine zorlayan KUrdistan'da genişleyen ve daha da ileri hedeflere cJoAnı
genişleme dinamiklerini içinde barın­
dıran KUrdistan ulusal kurtuluş savaşıdır. Bir kez daha söyleyene delil,
söyleıene bak diyoruz. KUrdistan ulusal
kurbıluş hareketindeki küçük-burjuva,
burjuva-feodal öndeıliitin aJırlıJı, proleter devriınci çizgi ve etldlenmelerin
zayıflıJıru, bunun objektif ve subjektif
kendine has nedenlerini konuyu
dalıtmamak için geçiyoruz.
Türldye'de 'sol'
adına
koyu bir
sosyal-şOven çizgi izleyen akımlarda po-
litikalarında,
taktilderinde belli, nispi
yapmak zorunda kaldılar. Bu
del!işiklil!i onlarada kabul ettiren
yOkselıne ratasında ilerleyen kUrdistan
ulusal kurtuluş savaşıdır. Neki, bu
del!işiklik geçmiş sosyal-şOven çizgi
aşılarak yapılınadı. Geçmişin kimi aşın
sosyal-şOven tezleri, sıntan yanları
lllrpUlenerek, fakat temel teorik tezler,
siyasal çözüm önerileri yeni biçimler
alarak savunulmaya devam edildi. Bu
yazıda reformcu 'sol'un tipik bir temsilcisi olıın, aydınlık-TlKP gelenel!i- şim­
diki adıyla SP çevresi-Uzerinde kısaca
durulacak.
del!işiklik
önce lrısacada olsa bu akımı EylUl öııaısinde ve EylUl'ün sıcak ı:ntil!inde
savunduklannı habrlıyalım. Koyu bir
Kemalizm propagandası, bölOcUlük feryadı-Dsıelik sıtma nöbetine yakalıınma
misali, bıktıncı bir tarzda-, TOrkiye
13
delişildilc hem geçmiş çizgi kutsanarak
ve hem de temel progıııınaıik açılımlan,
yeni şartlara uyarlanarak gerçekleştiril­
di.
degişildikti.
degişiJdiAin
çalışalun.
Yalnız,
önce
şunu açıııa çıkart­
gm:ldyor. Geçmiş karşı-devrim­
ci çizginin sözde bir "muhasebesi"
yapıldı. Bu "mulıasebe" geçmişi temize
çıkaran, onun temel karşı-devrimci
yönlerini savunan bir "mulıasebe'ydi.
Biz muhtemel itirazlan daha başından
önlemek açısından, sadece konumuzia
ilgili olarak, geçmiş çizginin korunduAunu kendi aAız1anndan aktaralun.
mamız
bütün
Ama
serde
olsa
de
-ne
bunlar yapılırken,
kunarmak
onuda
'sol'culuk vardı- işte
için, "bölgesel özerklik", "halldann kaderlerini tayin lıııkkı" ve devrimden de (yanlış olrumadınız devrim) bol bol bahsettiler. Tabü lıaJdı olarak sorulacak,
hem sömUrgeci faşist TC savunulacak,
mevcut statüko savunulacak, hemde
'devrim' den dahi balısedecekler. Bu ne
çıkılmaz, bir paradoks. Ne vaıki bütün
bu sözde radikal laflar, birer incir
yapraAı gOrevi glkfly<rlanlı. Hatta karşı­
devrimi, sömürgecillgi böylesi ~re
bulanmış mermilerle savunmak daha da
inandıncı oluyor ve bir o kadar da tehlikeli oluyordu.
Geçmişte izledilderi "iç barış',
"milli birlik hükümeti" gibi siyasetlerin
hala daha dolru oldutunu teyid eden
muhasebede söylenenler.
•.... Çünkü gelişmeler. parlementoyu okka albna götllrllyordu. Bu
nedenle 1979 yılı ile birlikte savunma siyaseti izlemesi gereken devrimcilerin,
bu siyasetlerini 'iç banş'ı savunmak
olaıalı: foımüle etmeleri dolru oluıdu. lç
barış en başta halkm ve ayrıca parlementoyu savunan güçlerin talebiydi."(Saçak. Sayı 65 Sf.ll)
.a
w
w
w
Geçmiş çizgisi kimi köşe taşları­
yla böyle olan bu akunın, Kıınlistan'da
ulusal kurtuluş savaşının gelişmesi,
Tllrldye ve Kuzey Kürdistan'da Ey lDl'ün
koyu karaolıAının dalılmaya yüz tutmasıyla birlikte, belli gllrece delişildilc­
ler bu çizgide gOrtllmeye başlandı. Bu
ala yekiti
rg
çenelin teröre bulaşmamış parleıııenıer
ne menem bir
delişiklik olduAtmu, sörnürgeciligin demokratik savunucuıuııu diye başiıia
çık:antıAtmız cinsten bir bat oldııAımu,
kendi belgelerinden izlemeye
Bu
rs
Bu akunın en belirgin bir ıliler
özeJlili ise her zaman, bazen 'dış tehdit',
bazenele 'iç tehdit' gerekçeleriyle mevcut
statükonun savunulmasıydı. Bilindili
gibi bunlar Eylül öncesinde 'teröre bulaşmamış gııçlerle milli uzlaşma
hükıımeti' önerdiler.
Bu temel ayaklar korundaktan sonra
yapılan delişiklilder, 'yeni kuvvet dengeleri'nin zorlamasıyla yapılan bir
ara se-
gllçlerin anlaşması ve ortak bükünıeti
olabilecegi, Türkiye'de oldukça geniş
kesimler ıarafındaıı ifade ediJecekti. Nitekim 12 Eylülü göııasiemek için gerçeldeştirilemeyen bu mutabakat, 12
Eylülden çıkış için gündeme geldi ve
belli ölçülerde uygulandı."(Saçak, Sayı
65 sf. ll)
ur
d
keri Savcılııımm hazırladılı "Apocular
lddianaınesi"de buna tanıktır. Bu iddianame, bizim dikkat çekiilimiz ve bir bir
onaya çıkardıAtmız gerçelder Uzerine
kurulmuştur" ( Dolu Perinçek Türkiye
!şçi Köylü Partisi Davası, Sorgu, Sf.5 1.
Türkiye Bülteni Yayınlan) diye övünerek belirtiyorlardı. Geçmişte TUrkiye'nin birlili üzerine söyledilderi halen
daha belleklerde unutulınadan yaşıyor.
Biz o dönemde söylediklerinin bir
kısmını aJdarnıak istiyoruz. "Bu şartlar­
da, Türkiye'nıizin ııaııunsızııııını, devlet
egemeniiiini ve birlllini korumak,
bütün Türkiye halkmm meselesi olmak
yanında, dünyanın gelecelinide ilgilendirmektedir. "(Dolu Perinçek,
Anarşinin Kayııalt ve Devrimci Siyaset.
Sf.l44)
Aynı yılın soıılıalıanııdıı yapılan
çimlerden sonra iktidardan çekildi ve
benzer bir çalııyı bu sefer kendisi yapıı.
Ama iş işten geçmişti. Bir kaç yıl soııra,
12 Eylül daıbesini Onleyebilecek tek sc-
Billlin bunlar 1989Temmuzunda
Bu 'teröre bulaşmamış gllçlerin' DYP, SHP, RP vs.gibi TC egemenleyazılıyor.
rinin ıemsilcilerini bpsaılıAını bunlarla
kurulan bir mutabııkabD iki temel ayaAı
oldıılunıı herkes bilir. Birincisi; T.C.'nin
idaıııesinin saglanması, ikincisi; Tllıkiye
devrimci lııRkeıiııin ve Kıırdisten ulusal
kurtuluş lıaıeketinin tamyesi.lşte, "mulıasebe' böyle bir muhasebe. Delişim de
ancak çizilen bu çerçeve dahilinde, yani;
eski refoımist-statııkocu çizginin içinde
kalan bir delişildik.
ak
As-
baklannı yenıeyelim
tezleri kısaca
iv
yarbakır Sıkıyönetim Komutaniıiı
Delişnıeyen temel
şöyle sıralayabiliriz: Stalllkonun korunması-savunulması, TC'nin birlllini temel alma, Misak-ı Milli'yi savunma, kemalizm savunuculuAuna devam euııe.
'Ecevit lıükllmetinin 'I'flrki)'e'nin
hiç bir sorurumun albndan ~ıya­
calt anlaşıldıktan soııra, TlKP, 'Moskova'nın yıkıcılıAtna ve faşist tcnıre karşı
MiUi Birlik Hükümeti'nin kurulması
önerisini getirdi. Parti, bu çaArıyı Eccvit'e yde yapıı. Evevit, henüz iktidarda
olduAu zaman bu çaArıya itiı. etmedi.
.o
Cumhuriyeti'nin biriilinin savunulması, Tümye'nin milli çıkarlan vs. en
göze batan tezlerdi. Hatta bu sosyalşOven çizgi o denli fütürsuz bir hal
almıştıki, KUrdistan 'da ki sömürgeciişgalci oıdulan az g(lnnüş olacak ki, Rus
tehdidine karşı 4.orduyu Dolu'ya davet
ediyordu. Nitekim sıkıyönetim mahkemelerinde ki sanıimi itiıaflannıda; "Di-
DoArusu ne ala sosyalisdikl
T.C. 'nin egemenlerinin böyle 'sosyalist'leri bagırlanna basmaları gerekiyor.
'Parlemento okka albna gidiyor'du, o
halde görev 'iç barış'. Sanki TÜSIAD
başkanı konuşuyor. Evet Türkiye gibi
faşist bir ülkede, KUrdistan gibi en barbar ~Orgeciligin uygulandtlı bir Olkede 'iç barış'. Böyle bir çalrının altına,
yüzlerine ne maskesi takariarsa laksmlar
bütün gericiler imza atac•klardır. Gerekçeleri bir miktar daha geniş olmakla
birlikte, 12 EylOlcülerde aynı sloganı
aunışlardı. 1ç barış'. Hayır hepsi bu kadar delil. 'Milli Birlik hükümeti' siyasetide doAruymuş.
Zaten bu çizginin s&llmOna Or-
tadolu
uzmanı
(!) Faik Bulut
geçntiş
dilnenıde izleııeıı çizııinin teOOk lıauının
dolru oldulımu söylQyor.
"Bu arada hemen belirtelim:
1978-80 arasında kurulan yasal TlKP
ise, teorileri delil; Tümye'de ki yanlış
siyasi stratejisinin sonucu olarak KUrt
örgtıtlerine karşı yanlış siyasetler uygulandı. Bımuda gerek 2000'e rıoıııu dergisini çıkaraıak. gerekse Saçale dergisinde
yayımladılt TlKP muhasebesini yaparak aşb."{Faik Bulut, Teori, Sayı 1
Sf.l9,67 nolu dipnot.)
Demek teori dolru ve fakat bazı
KUrt örgütlerine karşı izlenen siyaset
yanlışmış. Bunuıla Muhasebe ve 2000
0oAru dergisiyle aşınışlar. Teorinin Jro.
yu bir sosyal-şöeven çizgide olduAtmu.
mııbaseJıooin bu sosyal fOvm çizgiyi sa-,
vunmaya devam euiAini gördllk. Mulıa~
sebe'de sınıf işbirlikçi, devletçi çizginin
korundutunu ve üstelik 12 Eylül'den
çıkışta da, 'milli muıabakabn' savu-
14
Doıtrusu şu Perinçek'in heykclini Ulus'un göbei!ine dikmeleri gerekiyor. Adam her ne kadar, 'devrim, eşitlik,
KUrt'laflan edip ara sıra sömürgecilerin
rabatuu bozuyorsa da, onunda elbette bir
bildiili var. 'Yeni kuvvet ilişldleri'ni göz
önüne alıyor. Ve bunu görmeyen TC'ye
tavratmay a çalışıyor. Amaç, 21.
yUzyılda ~ yitirrııeyecek politikalar üretmek. SömUrgecilil!i 21.
yüzyıla taŞıma hayalleri. Perinçek yine
T.C.nin reorganizasyonuna soyunmuş.
Bu çevrenin bütün o sOzde 'demokratik,
sosyalist' göı11ntUsUnlln altında,yukarda
hakkıcia yenümesiıı.
ve dayanıksız politikaların
sahipleri, TOrkiye'nin en
Aıııerikan'cı güçleridir. Fakat bu güçler,
KUrt 1100111ımda anti-Ameıilcancılık satı­
yorlar. ABD KUrderin lıak1anndan söz
ettiiline göre, bizde KUrtlere karşı ne kadar çok haksızlık yaparsak, O kadar antiemperyalist olacal!ız! Şövenizmin etkisinden bfllllnUyle kurtulmayan veya resmi politikalardan baıtımsız tavır almaktan korkan bazı solcularda bu kolaylıl!ı
benimseyebiliyorlar.
w
w
w
g~leneksel
Dar gllrllşlU tavır, iki yönden daBirincisi, bütün bUyük devletler KUrtlere bazı baklar tanımada yavaş yavaş bir açıkanımıaya girmişler­
dir. Oysa KQrde birşeyler vermede en
avantajlı devlet Tilrlıiye'dir. Böyle bir
oıanaııa bugün en çok Tilrlıiye sahiptir.
İkincisi, Kürtler TOrkiye devletinin
yurttaşlandır. Onların gönül rabadıl!ı
yanıksızdır.
ala yekiti
görülüyor. Perinçek soruna
sömürgecilerin at gözilikleriyle bakıyor.
Onun bUtiln dmli, ateş paçayı sarınadan,
yanguun söndOrillıııesi Perinçek'in (Ine..
tileri tamamen resmi politikanın içindedir. TC egemenlerinin KUrdistan sorununda iki ana eitifuniııden bslısedilebi­
lir. Başta geleni, askeri zor. Katliatn,
surgun. Kısacası dizginsiz, zincirlerinden boşaıınıışbir valışet. Bu sOmUrgecileriıı en ba1ııaz kesimleri tarafından savunuluyor. Onlar, bırakın diyorlar, "ot
dahi yeşertmiyelim •. tkinci g0r0ş ise,
askeri zoru dıştalamamalda birlikte, bir
takım reformlar, iyi!qıimıelet yapınak­
tan yana. Bu ikinciler kendi aralannda
açık
Kısa bir lıaıırlatma. Kllrdiatıın'a
emperyalisderinde verme
olan
lazım
yarışına girdikleri 'bazı lılkı.' deliJdir.
TC'de zorda kaldıl!ında Perinçek gibi
akıl lıocalannın söyledil!i dol!nıltuda
'kıskaııç' dawaııınııyacak ve bazı lıııklar
vm:bilecektir. Bu durum aönıllrgecile­
riıı kabul edelıileı:ei!i bir gelipncdir. Aileale bu 'bakls'a mpıen, TC'nin egeıııen­
lii!i. işgali devam edecektir. S!lıııllrgeci
zincirler kınlmadan, enıperyalildcıde
içinde, onların KUrdistan'daki upk grubu yerle bir .ıv!ilnıeden, Oteki Ilim iyi·
lettirmeler, mevcut staıUko içindeki
çözflmlerdir. Sonuçta, aönıOrgecilil!in
g
zemininde~ lıizınet eaniye-
eelini iyi kavramış. Yalnız bir şey çok
farklı varyanılara aynlıyorlar. Bazılan
önce ezelim, soıua reform derken, öıeld
bazıları, hem reform yapalım-hemde
ezelim diyorlar. Tabii bu iki temel
zaman zaman birbirine
dönüşüyor. Dünyada, bölgede ve
KUrdistan'da meydana gelen deJ!işınele­
re parelel olarak. bu el!i1imlef genişle­
yip. daraldıltı gibi, birbirine döııllşllyor.
Ortak bir yanlan varki, o da KUrdistan'da T.C.nin egeınenlil!iJıiıı devam etmesi. Aslında geriye kalanda bir nevi
nUans aynlıl!ı, politikaılııki del!işik taktik önermelerdir.
el!ilim
.a
"Katı
Dolu Perinçek, emperyalistlerin
dahi Kürtlere bazı haklar (1) venne
yanşma girdikleri bir ortamda, TC'nin
lcıskanç olmamasını, Kilrtlerin TC'nin
yurtıaşlan oldulunu, Kilrtlere en çok
TC'nin birşeyler verebileceAini. aksi tutumun dar gOrOşlü ve dayanıksız oldulunu ve TC'nin yeni kuvvet ilifkileri
rs
bir kaç satırda özetlenen amaç yatıyor.
T.Cyi yaşatmak. Biz yineele devamında
söylenenleri aktaralım da, gerçek kimliili tam olarak ortaya çıksın, aynca
haklar tanımada emperyalist devletlerden daha kıskanç olamaz.• (D.Perinçek,
2000'e DoRru. 1988 Sayı 26 Sf.7)
or
Sf. 7)
hiç itgale. illıaka ııJraınamı, gibi
algılıyor ve llyle l(!slermek isliyor.
laırunması kapısına çıkar.
Perinçek emperyali stlerinde
KUrt IIOIUilDRWl önenıiııi kavnıymk buna uygun politikala r geliştirmesi
laırpsında. telaşa laıpılmış ve TC'~ alcıl
bucalıl!ı yaptyor. "KIIrde birşeyler vermeele en avantajlı devlet Tllıtiyedir",
Y<*sa. pasıayı kaçırabilirsiıı Avantaj
sizde. Nasıl olsa egeıııenliliniz var, bir
takım balelar mft'Clt, cgeıııenlii!inl
d.
Sayı 26
Tflıtiye'nin
kendi yurtıaş1aruıa
ur
"DUnya devletlerinin poliıikalan
ortada. Peki Ttırlriye bir devlet deililmidiı? Türlıiye devletininde kuvvet ilişki­
leri zemininde gerçekçi ve 21. yüzyılda
geçerliiiiini yiıirmiyecek politikalar izlemek diye bir sorunu yokmudur?"(D.Periııçek, 2000'e Dol!tu 1988
sorwıudur. Tllıtiye
ak
KUrdistan'da gelişen ulusal kurtuluş mUcadelesi ve il1as eden klasik
sömürgeci çözümler, egemeniere yeni
çözüm yollannı dayattıııuu beliıtmiştik.
Dolu Perinçek'te bu 'yeni' durumun
tümüyle faıkında olarale tabiiller yaptı.
Esası TC egemenlerine akıl bocalıl!ı
olan Qnerileriııi sımdu.
içinde yaşaınalan., en çok
iv
nulmaya devam edildiili ortada. Şimdi
de 2000e DoAru'da ne biçim bir çizgi izleııdii!ini izlemeye çalışalım.
Perinçek'in yazdıklan ortada.
Yorumada gerek yok. TC'yi 2 ı.
yüzyılda da ayakta tutmak istiyor. Bu
arada Kilrtlerin TC'nin 'yıırttaşlan' oldulunuda ımatmamış. Tam bir şOven
kafa. Cezayirliler, Fransız sömUrgecileriııin, Vietnamlılar ABD'nin, Giııe'liler
Portekiz sömürgecilerinin ne kadar
'yurttaş'ı ise, Kürdistanlılarda TC'nin o
kadar 'yurtıaş'ıdır. Ama o, kavramlar
dilzeyinde dahi, sömllrgecilerle aynı dili
lroııuşuyor. TC'nin bil cümle temsücileride, 'KUrtler bizim yurtıaşlanmız'dır diyorlar. Perinçek, KUrdistan'ı sanki,
Tllıtiye'nin dol!al bir paıçasıymış gibi,
kişıirmeye çalışın, Perinçek~
uykusunu kaçıran ise gelişen ulusal kur-
mücadelesidir. Bu mUcadelede
del!il. lıel!ımsızlık. egemenbaklar
bazı
lik istiyor. Baıtımsızlıl!m ve egemenliilin uzun süreli otıııası. emperyalist lıc­
tuluş
gemonyanın
zincirlerine laıpılınayıınık
dol!nı ilerieyebilmesi ise
mQcadelede, proletaryanın bıı1ımsız siyasi haıtının egemen olmasma baiJı. Bu
bat buglln için zayıf olmasına raııınen.
sosyalizme
gelecekte gelişip gUçlenıııesi için olduk·
ça elverişli bir zeminin oJdııl!ımuda belirtelim. Perinçek alcıl lıocııh&ma devam
ede dursun, biz politikasıııdalıi oıeti kimi del!işiklikleri izlemeye çalışalıııı.
(Devam Edecek)
Emperyalistlerin ve
Sömürgecilerin
Savaş
Çığırtkanhğını
Mahkum
Edelim!
2 Alu&tos'da Kuveyt'in lralc faşist
sömllrgecüeri taralından "işgal" ve "ilıs
Saddam Hllseyin'i destekleme ye
blqleılılar.
tikçe ivme tazaıııııaı bir ortam ~·da
ABD, Fransa vb. fl1ke1erdc de
dış ıicaret açıldan glln geçtikçe bliyllyurdu. Özellilde ABD'leri Dllnyanın en
borçlu ll1tesi dıuumıma gelmişıi. Var
olan "Amerika Rllyası"tuzbuz olmuştu.
Milyoıılan:a Amerikalı işsiz, yersiz ve
yıutsuz ka1ıııqtı. Kısaca ifade etmek gereltirae tqılumda olabildiline bir dejeııe­
rasyon ııöz kııııusuydıı. Halkın yOneıime
laırp gflçlll bir lıofııutstızluAu ııöz tcmı­
suydu. l~te bu ortamda ABD emperyalisileri eltmomik olaralt çıkmazda olmalarma raJıııen Askeri. ÜstllnlliAflnO lrullaııınk ha1lt kit1e1eciniıı dikbilerini dışa
yilnettmek ve aym zamanda yeni nefes
borulan açmak isıiyordu. Anık Dogu
Balı ikilemini 1wllıııımanııı maddi Jeme1i
kalmamışb.
Işte bu ortamda Irak Kuveyt'i
eui. Irakin Kuveyt~ "işgal" ve "ilhak" etmesinden önceki durumona
delinmektc yarar vardır.
rum bıaıdan ibaretıir.
Gezegeııinıizde ı 990'1ara
gelin-
1968 yılında askeri bir darbe ile
ele geçiren faşist Baas Pariisi
"Pan-Aralıizm" adlı ideolojiye bııAlı olarak. Arap olmayan halldara, Ozel1ilde
Kilrtlere laırp kara ta'(!rUn Orgtltleyicisi
ve nygulayıcısı oldu. Faşist Baas y&ıeıi­
mi Kllrt lıalkma karşı, jeııosid politikası­
m adım adım yllrUriiiAe koydu. Kan
soylanmını temel alan Baasçılar emperyalist ve sosyal emperyalist gOç1erin lıer
Jllrlll destelini alıyordu. 1975 yılında
Irak ve Iran aıuuıda imzalanan "Cezayir
Antiaşması"na bııAlı olarak Klin halltına
ikıidan
rs
dilinde Onemli gelifmelere tanık olundu. Bu geli§meleriıı en &ıeııılisi diyebilecelimiz Gorbaçov'un Rusya'da iklidara gelmesi üe birlikte Do~ Blolaı fl1ke..
lerinin "Tekelci Devlet Kapitalizminden" "Pazar ekonomisine" geçmeleridir.
Bu geçiş, solıık savaşın hOkllm sllniiiiO
"ild blolc" denilen "bipolarisasiyon"a
son verdi. Bununla lıirlikle çift sesiililin
yerini çolc seslilik aldı. yeni yeni uluslararası ve bOigesel askeri ve ekonomik
olarat gflçlenen potanSiyel gllç1er ortaya
çıkJı. Bu dıııwn ABD, SSCB vecJiAer mıiyazlı emperyalisder tarafından kabul
edi1ecelt gibi delildi. Bundan dolayıd­
ırki Georges BUSH yapmış oldu~ bir
çok desklanısyooda oluşturulması gereken "yeni ıı1us1annsı dllzeıı"den balıset­
meltteydi. Çolc ses1iJi1iıı neden ol~
dengeler yada deııgesizlildec emperyalist çevreleri tedirgin ediyordu. Do~
Avnıııa lllkeleriııde baş gllsleaen ekonomik ve siyasi krizin vardılı boyutlar,
işsizlik orarumn gittikçe yllkseldiAi,
ur
lemeye !abi tutmadau var olan bizi anlama. kavrama ve ona karşı d$1 bir hat
izleme olanagı yoktur. Dabada açık bir
şdtilde ifade etmek gerekirse, var olan
jeo-poliıik ve ekoııomilr. durumu kaYlllmadan yıılarsız ata binmişçesine nesnel
duruma karşı tavır ıatınmış oluruz. Bir
çok çevmıiıı içine dllştllkleri vahim du-
ak
gezegenin içinde
iv
Yaşadıpnız
karşı eşi gOrlllmemiş kat1ianılar yapıldı.
1988'de Sovyetler BirtiAi. Fransa ve daha bir dizi emperyalist gllclln lrak'a vermiş oldukları askeri, ekonomik ve dipbmaJik destckle, Kllrdisıan ha1kma karşı
kimyasal silahlarla "insanlık suçunu"
işleyerek "HALEBÇE"de 5000 Kflrt atçakca katledildi. Badinan bölgesine
laırp girişlikleri kimyasal sa1dırı1a' neıi­
ccsiııde biıılcıcc Kflrt katledildi. Binlerce Kflrt, Kuzey ve Gilney Kürdisıan'a
sıJındı ve sıJıııan Kflrtler TC ve Iran
sömtırgecileri tarafından ·oıam Karnptan"na dolduruldu. Irak Devleıi, tutsak
a1dıJı milyoıılan:a Kllrd'll Arap çOIIerinde o1ıışturdııJıı "Çadır Kaıtlere" doldurdu. Onbinlerce Klin kayıptır. "QataDıza" (70.000 nufuzlu) şehri daJıi1 olmak ıızere, 4000 Kan Köyıına boşalbp
yakıp çıktılar. Emperyalistlerin desJelinde bu katliamlaı geıçekleşıiriık
aym zamanda Araplan Kllrdistan'a yer-
.a
w
w
w
1eştirip Kürdistaıı'ı tam bir "deltllrdizasiyon"a tabi tntmuştu. Buglln KOrdistan'da oturan nufusun 3/1 arapıır. Faşist
Irak sömOrgecileri 1980'de emperyalist
gllçlerin kendisine verdili destck ile
lran'a saldırdı. Sekiz yıl silıen ve emperyalisderin çizdiAi sınırlar çerçevesinde
devam eden bu savaş bir milyondan fiız­
la Olllye, bir o kadar yarahya neden oldu.
Irak 70 ıııilya'lık bir boıç ıı1tınıı 8olcııldu.
Fakat, Irak Devleti, 1975'de K11rt harekelini boJınal:: için lran'a venJiAi "Şatul­
el Arap" bölgesini elde etmeyi başardı.
Körfez kirizi ilc birlikte, Saddam Hüseyin lO yıl 0nee yırUıJı andaşmayı yeniden kabul eui ve oo yıllık savaşın soııuç­
larıııı 1ıa1ka Odeui. Irak Devleti 70 milyarlık lxmı Odeyenıe:z duruma gelmişıi.
ÇllnkO, ibracatlannın egsı peaole dayamyordu. Diger pelrol Ilmicileri olan
Ilikeler özellilde Kuveyt vb.leri sflreltli
pelrol fıatlannı dllşllrUyor ve tiretimini
artınyorlardı. Böyle bir onamda Irak
Devleti bua1aıı borçları, onların faizlerini bile Ildeyemez duruma dilşmek ile
laırp laırpya kalmışb. Bu durumdan hareket ile Irak Devieli Iran ile yapmış ol·
duAn savaşı •Araplar adına" yaptılım ve
bundan dolayı diger Arap lllketerinin
kendisine verdilderi boıçlan iptal etmesini istedi.
g
o1ıışur1ıı:n
işgal
buluııdugıı nesnel durumu ıarihse1 maıeryatizınin ışılmda MaıksisJce bir ince-
ala yekiti
mil-
or
dolucia girmiş oldnkları gerici iuifıık­
lann tnrbllıı1an olarak tllıt katili, faşist
ba1ldarın biıbir1eriııi Jıolaz!aı!ıJı,
liyetçi, dinci ve faşist 1ıarekeıin g11n geç-
d.
hak" edi'-si ilc birlikte ıtım dikkatler
OrtadoAu'ya. IIWtikle Kllrfeze )'(llıeldi.
TUm emperyalist ve bpiıalist dOnyanın
lrak'a karşı olU§Iııtduklan "kutsal iuifıık" adım adım yOrOr1IIAe konuldu. Devrimci, demolaat gOrdftgflmllz bir dizi
gflç ve oiU§IIIII bu iki bıııp arasmda ilk
dOııemlel- bocıılanuıya başladılar. Daba
sooraları ise "nesnel mllttefilc" yada
"Kuzey Gllııey ikilcmiııi" &ı plana çıka­
mak bu iki gllclln çizdigi gllzergah'm
farth kortej1c:rinde yer aldılar. Daba da
açık bir §ekilde ifade eımek gerekirse
bazıları "Üç dllnya teorisi"ndeıı hareket
ilc Irak Devletini ABD emperya1isJierine laırp savunmaya. eliler bir kısmı ise,
geçınqtede belirtıiJimiz gibi "uıangaç
Oç Dllnyııcı" bir ıavırla Saddamı "objektif mUt!efilc", sonuııcn kesimi ise Orta-
Iıak-Kuveyt arasında cerayan
eden bu çelişki ve sflrtOşmele.- Irak için
bulunmaz bir ortam yaratmışb.
Kuveyt işgalinden bir hafta Onee
Saddam Haseyin ABD'nin Irak Konsolosu olan APRIS GLASPIE ilc gOrflştO.
Bu gOrflşmede Saddam Hllseyin Kuveyt'le ilgili "ıarüısel lıaklanıu" dile geliriyor ve "eAer ABD bize sa1dınısa bizde
gereken cevabı veririz" diye gerçek niyederini açık bir şekilde ortaya koyuyordu. Eylfll ayımn ortalanna dognı APRlS
GLASPIE, yapmış ol~ açıklamada
"Iıak'm Kuveyt'in bOtllnllnO ele geçirecelini" dllşllııcmedild ifade ediyordu. Bu deklarasyonda da gOrllldOAO gıbi
ABD lrak'm Kuveyt'in bazı bOlgelerini
Ozellilde bazı pelrol ada1anın işgal eıle­
cegini daha (lııçe biliyordu. Bush'un
damşınaıılaruıdaıı biri ise ABD'nin pçelt niyederini şöyle dile getiriyordu:
"Biz Saddam Hllseyin'i olmast gereken
yere geıirdjAimiz duygusundayız" diyerek ABD'nin OrtadoAuya yOnelik planlarını ve gerçek niyederini dile geıiriyo­
du. ABD eski bııştaıı1anııda Carter'in
danışmaıu Brezisky ise ABD'nin gerçek
niyetini biç bir Jeredllte yer vermeden
şöyle izah ediyordu: •ABD'nin Kuveyt
16
etme istddtriııi açık bir şekilde vwguluyordu. Yoksa aylardır "Insan Haklan",
"Uluslararası Hukuk" ve "Devletlerin
Güvenliji" diye nınurulan tempo ve
yapılan demogojinin hiç bir maddi temeli y<*tur.
Kuveyt ipi ve illıala ABD için
bulunmaz konjokUirel bir ortanı yaraıu.
Çünkü ABD, bugfln dünyanın en çok
lxxçlu o1aı Dlkesidir. ABD nin dilt7 emperyalist ve S(lmiiQıcci gflçler ile oluştur­
d$ bu modus vivendi'nin temeli savaş
çıJ!ırtlatnlılıdı. Irak'ın Kuveyt'i iP etmesini "Casus beli" diye lanse edip devalüasyon yapıp bir taş ile iki kuş vurmak istemektedir. ABD'lerindeki aşın
üretimin vardılı boyutlar ve neden old$ krizden çıkmak için -bu kriz Amerikan emperyalimıi için Jıayal edilmeyecek bir ortam yaraıu- barış dOneminde
Aynca, Türk sömürgecileri
Körfez Krizinden yarar1aııarak KuzeyKürdistan halkına kııı1t soykırım politikasını en il!renç ve en alçakca yOnlemlerle hayata geçirmekbıdir. Şimdiye kadar yüzlen:e k!ly bofalıılnıış, boptulan
köyler, ormanlar ve eldnler yaygın bir
Biz Fransa KAWA ıaraftarlan
Türkiye ve Kuzey-Bau KOrdisıantı
OrgUtlerle "SOS KÜRDISTAN" adlı bir
komite oluşıurduk. Komite, Fransız politik ve hümanist çevreleriyle ~ye geçerek Kuzey-Kürdistan'da yaygın bir
şekilde uygulanan "yeni mecburi isbn
Kanununa" ve ooıın yınııtJ!ı ıalırilıııdara
dikkat çetıneye çalışıyor. Bu amaç ile
Ortak bir aliş, orıalc bildiriler çıka"ıldı ve
yaygın bir şekilde daltblıp yapıştınldı.
"KAWA Avrupa Komitesi'nin"
sürgflnleri ve kaıliamJaıı yeren
bildiriyi yaygın bir şelıilde daJ!ıuık.
çıkardıJ!ı
buldu.
Kürdisıan'a
nedenleıden dolayı
Irak S(lmürgecileri ile ABD ve
diller emperyalist gflçler arasındaki pazar dalaşunından iki ıaraftan birini nıt­
mak halka, devrime ihanet eunektir.
"objektif" yada "subjektif'
olarak ittifaka girmeleri veya mütıefık
görnteleri sınıf işbirlil!i teorisini savunmalanndan kaynaklanıyor. Bugfln Irak
sömürgecileri ile girişilecek olan her
türlü ilişki Kürdistan devrimine ve
Kllrdisıaıı Ulusal kurtuluş mllcadelesine
ilıaııet eınıebir. Fakat bazı lıareketler ve
yayın çevrelerinin ne dediili açık bir
Pilde Maya konuluyor. Bulanık bir ortam yaraulıyor.
w
w
ıaıl!rlüklerle
w
Harekeıiıniziıı krizin ta başından
itibaren ıabııdıllt tavra bal!lı olarak, biz
Paris KAWA ıaraftarlan olarak körfez
krizi ile ilgili çevremizde yflrfJlllleıı alaivitclere canlı bir ~lde kaııldık. Ekim
ayının başında Fıaıısız Komünist Partisinin dllzenledil!i gll8leri yürüyüşüne aktif
bir şelıilde kaUldık. 20 Ekimde KAWA'nında içinde yer aldıJiı 50 ye yakın
fransız ve yabancı Orgflılerin dOzeniedili g(lsleri.ye çok canlı Pilde iştirak ettik. Gösteri boyunca Irak Devleti, Batılı
ala yekiti
uııraş vermekte ve Fransız Kamuoyunu
dahada duyarlı 1alabilınek için bir açbk
grevini Orgfltleme çabası içindedir.
19 Kasım
.a
rs
İlkel anıi-Amerikancılann faşist dik-
Aynca ·sos Kllrdisıan" Kuzey
bir heyet g(lndenııek için
iv
içsel
TBKP yöııtem olanılı: soruıııı
şekilde yakılmakıadır.
yapamadılı eııflasyoııu, böylece bir kriz esnasında hayata geçicebilme olanaArnı
çeşitli
g
alunın" bafuıa bizzat bekçi olarak dilrllme istekleri ve hiç patıasma petrol elde
Kürdistan
Sorunu
ve TBKP'nin
Yeni Acılınu!
_,
kilçOk iyi1qıimıelerte ele ıılmayı Gıtline
lıoyııyor. Omei!in 1932 sayılı dile yUik
.o
r
l~iş Olkcleriıı normal bir fiat ile petrol'e Sllıip olmalannı saAJamaktır" diyerek, baulı emperyalistlerin "siyah
yeren
ve Dol!ulu
ganlar aııık. Yllrllyllş .,._.. KAWA
ve Irak Kürdistan cephesittiR çıkanlılt
k&fez krizi ile ilgili bildiriyi ve lııRkeıi­
ınizin Körfez krizi ile ilgili bilctirisiııi
çok yaygın bir~ dııAtuık.
koyanya
TBKP yaııteın olarak 11J1U1111 kllçllk iyileşıirnıelale ele Ilmayı l!nllııe koyuyor.
Omei!in 1932 sayıb dile yasııt koyıın ya
TBKP y&ıtem olarak 11J1U1111 kllçııt iyileşıirnıelale ele llınayt aııane koyuyor.
örnelin 1932 sayıh dile yUik koyıın ya-
rd
çıkan,
gflveııliAini satJaıııak ve balılı eııdflsıri­
sanın kaldınlınası. Jlllyl.ece ııdıııı adım
nicel birikimler saAJayınk ııoruıııı "adil,
ak
u
olan
1990'daPıns'te yapıla­
cak AGlK toplanUsmın bir seansına
Türkiye başkanlık yapacak. • SOS
Kllıdisıan" komitesi, bu durumu Tllılı:i­
ye'yi Odllllendinııek olınk dellerlendiriyor. Bundan dolayı timdiden çeşitli
hazırhldar içine girmiş bulunmaktadır.
Kahrolsun
S(lmürgeci savaş
emperyalist-
Yaşasm Kürdistan ulusal Kurnı­
tuş Savaşı!
deıııokraıik bir tarzda çözmtlf olacak.
BiltOn bu iyileşıimıelec tek bir aıııaca
hizmet ediyor: Tllılı:iye ile Kllrdisıan'm
biriiliini pekişıirmek. Bunun anlamı
llldur, bazı iyileştirmeteele beraber
Kllrdisıan halkını mevcut kıtderlerine
razı euııelttir.
Bir partinin devrimci olup olesas amaç ve
erekle OlçOlür. "Devrimci eylemlcıi" ve
"devrimci SBV8flllll" kendi başlarına
dellil. bunu siyasal amaç ve gllrevlerini
g(lrl.llnOnde tıııanık devrimin kesin zaferine vardırması gerekir. Devriıııcilil!i
maske edinen bazı toçUk burjuva bareketJet reformlan esas amaç olanık &ıllne
koymasına nı&men "devriınci eylemleri"
ve "devriınci savqıını" dı,.._,., Ama
açıktan açıl!& ıaornıaı o11ıı g0ç1er devrimci eylenıleri ve devriınci savqım binıadıJ!ı linline koydulltı
çiıııleriııi. nıllcadelenin silalılı biçinılai­
ni reddedeıler.
Açık olalı, ıevieyoııist ıefornıaı­
Fraıısa
KAWA TARAFTARLARI
..
lar, devrimci lıaRbdere ve JI"Jema!n
açıktan açtlla tavır alırlar. Peşpefe ıe-­
forınlarla, niıel cJelilıııe girıııebiziıı nieel birikiıııkrin lıedetleriııi gaçetlqlirileri iilhtdıen, devrimi uzak ııwııo.
def olarak gMrlec. Reforınlann, devri-
dil!ini
mi ortadan bldınııadılt dllfllıtcesini ileri~- RefonııJm plipııenin birbasaııtalt olarak ele alırlar. Koıııllnisıler
hiçbir zaman mormlar için ıııac.ıeteye
1aıı1t ıJel!il1erdir. Ama keııdi esas devrimci g&evleri yerine ıeforınaı g&evJo.
17
maz.
Revizyooist nıfonncular bı*ı rarihteki Ornekleri gibi devrimi bir tarafa
koyınalcia kalmıyor, pıııtiktc de blltlln
devrimci mflcadelc, devriınci çalışma
örgüıleome biçimlerini dalıi reddcdiym-·
lar.
SOSYAL PASIFİKASYON
VE SAHTE "BARIŞ" HÜLYALA·
RI
Yıtmlann banşl8n
yana duygu-
Revizyonist
reformcuların
başlıca iddiası bir ulusal kurtuluş savaşının rakip emperyalist güçlerin dev-
reye girmesiyle pariayarak dünya savaşına yol açacaAı, bımwı nUkleer silahlan ateşleyebilecel!i ve dOnyanın sonu
oıacaııı iddiasıdır. Bu iddia yanlıştır. Bir
dünya savaşı ihtimali varolabilir. Ama
şimdiye kadar birçok ulusal kurtuluş savaşı dünya savaşına yol açmadı.
.a
rs
yeni yeni savaşlanıı tohumları ab·
w
kıqı
Ulkelcrdc kapitalist gelişmeyi bızlaııdı.
ve uluslarm ezilmelcrine kıqı verilen savaşımı yaygınlaşbnnası ve
yoAonlaşbrmasıdır. Bu, bir gerçektir.
Bundan şu sonuç çıkadri, emperyalizm,
çolu zaman ulusal savaşları
k0rilkler.(4 1)
rması
gerici savaşlara kıqı kışkırtmak,
protestoya dOnflşlllrmek, biliııçli bir tu·
tumla savaşa karşı kitleleri yllnlendir·
mek devrimci bir gOnıvdir. Bu anlamda
savaş alcybıan her lıarUeıc,lıer gllsteriye biltOn gflçleciyle katılmak, Orgfltle·
mck, destek vermek gerekir. Ama
komUnistler hiç bir zaman Jıalkı aldat·
mazlar. Uluslararasıııda, cıııperyalizm
ve sOmUrgecilik devam eııikçe taian ve
sOmflrU dllzeııi devam eııikçe savaşlar
ihtimal olarak- olacıılrıır. SOmUrgcci·
liJc kıqı devrimci bir savaş verilıneksi·
zin, kapitalist devletlere ve egemen
sınıflaıa karşı, soygun sOmflrU dflzcnine
şöyle
der: "Emperyalizmin başlıca Ozellilderinden biri, en geri
Lenin,
iv
larını
lınaksızın, barışın
w
mllmkUn oiııcaAını
sOylemek halkı kandınnak demektir.
Halkın bu şekilde aldaıılınası egemen
burjuva sınıf ve bükOmederin işini,
planlarını kolaylaşbrınak demektir.
KOrdisraıı'da bu sOmUrgecilcrin işini ~
Geçerken del!inecel!imiz dil!er
bir iddia ulusal kurtuluş savaşının bir
sOmOrııcci emperyalist gUcll zayıflartıl!ı,
bunun da rakip emperyalist gücü
gllçleııdirdij!idir. Bu sonuçran lıarcketle
ulusal kurtuluş savaşından vazgeçile-
mez.
Lenin, "emperyalizm albnda
hertUrlU ulusal savaş olanaAını yadsunak teorik olarak yanlış, rarihselbakı­
mdan batalı ve uygulamada Avrupa
şOveniziıniylc bildir"der. (42) Emperyalizme, sOmUrgecilil!e kıqı devrimci ulu-
bıujuwzinin ikiidariarına kıqı prolerar·
ya iç savaştan, sOmUrgcciliJc kıqı czi·
Ien balklann ulusal kurtuluş savaşından
başka çıkar yolu yoktur.
sal kurtuluş davasını yadsımak ezilen
balklann sOmUrgcci ulus burjuvazisine
karşı savaş vermenin, olanaksız oldulunu bildinın bir çalin, pııtikte ezen
ulus şOvenizmini savıınıııaktır.
w
laylaştınnak anlamına gelir. EAcr sflnık·
li ve demokratik bir barış isteniyorsa,
Revizyonist
reformcuların
başlıca iddialan "lıanşçıl yol", "süabran
arınma" , "silablı mUcadelc )l(lnleınlerini
takeıme". geniş halk yıgmiarını Jıarete..
ala yekiti
Oçllncüsü, kapitalizmin dengesiz gelişim yasasının bir sonucu olarak
bir çırpıda bUUin Ulkelerde devrim ve
sosyalizmin zaferi sOztonusu del!ildir.
Tck tek Ulkelcrdc, emperyalist zincirin
zayıf oldulu Ulkelerde, devrimin zaferi
olanaldıdır. O da savaşı zm-unlu kılar.
SOmUrgcciler ve emperyalisderle
bol!uşıııadaıı ya da bir iç savaş yaşama­
dan hiç bir Ulkedc sosyalizmin başarıs­
mdan bahstdilcmez.
g
Sosyalistlel', biçbirdOnem, ne eskiden ne de şimdi, devrimci savaşlara
karşı olamazlar. Emperyalisder ve
sOmUrgeciler tepeden tuııaAa silablılar.
Ve amansız bir şiddet uygulayarak politikasını bayata gcçiriyorlar. TC
sOmUrgecüerin yflrUauııu bu Zm' politikasına kıqı KUrdistan ulusal kurtuluş
mUcadclesine kaqı çıkan bir Türk sosyalisti sosyalist delil şOvendir.
GUmüzde sllmflrgecilile ve emperyalizme karşı ulusal kurtuluş savaşı olmaz
demek bilyUk bir yanılgıdır.
.o
r
devrimci savıışıın veri-
yaıulgı buıııdadır.
araçlar1a sOrdllrUinıesidi. Iç savaş sınıf
mUcadclesinin kaçınılmaz devamı geli~ ve şiddctlcıınıesi. Her bilyUk
devrimle bu ılııl!nılannıışbr. Bu durum
ezilen balklarla sllmUrgeciler arasmda
da geçerlidir.
Kürdistan'da emekçiler onlusu,
devrimci bir rarzda ulusal baskıyı m-18·
dan kaldırmadan, SOmUrgeciler ve empcryalisderle ballan kopamıadan, kendi
ulusal bıujuvazisini dışıalaıııadan, kendi
ikıidanııı kurmadan, ulusal &gflriUIUnU
ve sosyal kınılıışumı aal!layamaz.
rd
Iıışııdur. Scruıı
lirken, devrim yolundan ileeieıten nı·
fonnlar, devriınci mlleadelenin yan
Oı1Kıleri oiaraJı:: alımr. BOyle bir devrimci
aavıışıın olınaksızın, nıfonn gevezelil!i
ya da vaatlcriııdeıı llleye bir teY kal-
te geçirme, TC SOmUrgeci ıniliıariz.
mine, zm- ve şirdct politikasına karşı
mUcadelcnin en açık, en bnırlı ve bıl8rlı
ifadesi olduludur. En bilyUk temel
ak
u
ri koymazlar. Reform devrimi ortadan
kaldınııaz ama söz konusu olan ilkeler·
de uzlafma olmaz. Devrimci g(!revlec
yerine reformcu g(lrevleci koyaııt nı·
fıırııılanıı lıqısmda devrimci ilkelerden
taviz -neınez. Pasifisıleı' ya refonncu
bir kampaoya ya da nıfumılann Wınden
yadsınması teklinde bakarlar. Anlık
çıkarlan gözeterek iyileştinneye
çalışular. Bu sonımın burjuva konu-
Ikincisi, sınıf mllcadelesini kabul eden lıeıkes iç savaşı kabul elmek lDnındadır. ÇUnkU, savaş siyasetin başka
Bir anlık ols1111 revizyonist reformculann dedilini kabul edelim.
KUrdisran lıalkının kendi ulusal-kUitOnıl
kurumlarını parça parça barışçıl yollarla
sallamasını savunup uygulanıaya koyalım. B1111wı güvencesi nedir? Ve nasıl
olıışacak? Oluşsa bile "ulusal kurum ve
kuruluşlan" ayakrakalmasının KUrdistan balkmm özgürce gelişmesini aaıııa­
manın güvencesi varmıdır? Biz b1111un
olınadıp sllyiUyoruz. Tarihieki olaylar
ve Iıaiiiıazırdaki durum bunım izabıdır.
"Ülkede deındaııtl.aşıı olmadıkça, milliyetlerin "tam kültürel gelişme
OzgUrllll!U"nUn de güvencesi olamaz".
"Kesinlikle söylenebilir ki, Ulke ne kadar
deınolaatik ise " uluslarm OzgUrlUIU"ne
karşı "subtler" o kadar az olacak ve bu
suikastlcnı karşı güvence de o kadar çok
olacakbr."(43)
Türkiye, Irak, Iran ve Suriye'de
bun1111 güvencesini aramak abesle iştigal
ebnek olur. T.C.sOmUrgecilcri daha dün
soykırımla girnıediier mi ve bugUıı girmiyorlar mı? Güney KUrdisran'da (Irak
KUrdistan'ı) ulusal kuruluş mücadelesi
yükselince, Irak devleti zor durumda
kalınca, geçmişte bir "oıonomi" aldı.
Sonra ne oldu? ı 97S'telri kimyasal katliamlar... Son Iran ve Irak savaşındaki gelişmeler.... lran'daki devrim dOnemi ve
Türkiye Cumhuriyetinin ilk kuruluş
yıllarında sOz verilen vaadler.•. sonraki
gelişmeler biliniyor. KUrdistan'da en
ufak demokratik istem ve hareket
18
ETMEKTIR
SONUÇ OLARAK
Revizyonist reformculann genelde ulusal sorunla ilgili özelde KOrdistan sorunu ile ilgili tezlerini yorumlayıp
eleştirrnek düştüıtü yanılgılan aynnulanyla ele almak olanaksız, çünkü her
satın yanlış.
Kürdistan devrimci proletarya
hareketi sömürgecilik ve emperyalizme
karşı savaşım, oportllnizme ve sosyal
w
.a
rs
iv
ak
Tarihsel deney ve tecrübelerin
gllsk:rdiAi ve gUnOmflz koşullannın zonmlu aooucu, devrimi ve sosyalizmi hedefleyen bir parti esasıa illegal örgütlenmek :ımıııdadır. BUtUn ülkelerde, burjuva clemOOatik sisteminin en "istilaarh•
olduıto illkelerde bile proletarya illegal
parti yapısını kurmadan edemez. Çllnkü,
burjuva demokratik sisteminin en istilı:­
ıarh görUndüJtll ülkelerin hükümetlerinin yalan ve iki yflzlü beyanianna
nıAmen, kendi anayasalarını devamh ihlal eımette oluştıınluldan gizli polis ve
istihbarat örgüderi ile kapalı kapılar
ardında iş gönnektedirler. KomUnistler
arasına ajan ve provakatOr sokmakta,
devrimci hareketin burjuva iktidannı
tehdit eder boyuta büıilndüJtll anda onlan imha euııekte ve zindanlaıa tılanak­
tadır. Burjuvazi her türlü gizli araca ve
yllılteme başvurıııaktadır. KomUnistler
illegal ve legal örgüderi sistemli bir
şekilde yürütmek, illegal ve legal
çalı4mayı birleştirerek sürdürmek durumundadırlar. Hiç bir demokratik hak ve
OzgürlüJtUn bulunmadıltı KUrdistan'da
sömflrgeeilerin icazeti ile devriınci politika yapılamaz. Burada yasalcdıJtı önermek illegal örgüdenmeyi, illegal
çalışınayı reddetmek sadece bir budalahk, sosyal pasifikasyon deJtll, aynı zamanda örgütsel tasfiyecilik, sömürgeciliJte bizmettir. Kllnlistan halkını aldatıııalttır.
w
Revizyonist reformcular Iegal
burjuva fırsadıırının kullanılması legal
olanaldardan yararlanmasını legalizme
ıapıııa durumuna getiriyor. Bu sömürgecilerin yasalanna ve onun iradesine,
w
onun dllşUnce ve uyguiaınalanna buyun
eıtiştir. Kendi dili ile konuşamayan, ulusal "inkarcıhJtm", fUtürsuzca baskı ve
terörün sOrdOJtü, insaniann kendi
dOşOıı<:esiııi söyleyemedilti bir yerde Iegal, "barıfÇl", reformisı yol sömürgeci
kllleliJin sOslenip pllslenmesi, gerçeJtin
gizleıımesidir.
Bu koıııUnistlerin lega1
ala yekiti
fıısal
ve
EK:
Yeni Açılım 18. sayısuıda bir de
'Yuvarlak Masa' toplantısı dllzenlenıiş.
Kendini Kürt Aydınlan olarak gören
bazı "tanınmış" simalar katılmış.
TBKP'liler "Kürt aydınlan"na sorduıto
sorular karşılıl!ında aldıltı cevaptarla
kendi kanalma su akıtıyor. Yurtseverler,
TBKP'nin güdümüne girerek ulusal demokratik mücadelelerini veremezler veya bu konuda üzerine düşen görevleri
yerine getiremezler. Demokratik platforııılarda Kürdistan sorununu dile getirmek diye bir görev varsa bu TBKP'nin
politikasına etntegıe olmayı ge rektirmez, onun bayral!ı altında olmaz. Tersine o politikaya karşı çıkarak, Kürdistan
devriminden yana tavır koyarak bu gOrevi yerine getirebilirler. Eller içinden
çıktıklan halka yabancılaşmamışlarsa,
kendi beyinlerini ve yüreklerini karalamamışlarsa, yerli TBKP'nin bayraıtının
altı olmamah. TBKP'ye övgü dizmek,
onun politikasını benimsemek, insanı
Kürdistan hakmdan yana del!il, başka
güçlerin yanına götürür. Söyledilderinden bazı bölümleri aktanyoruz:
or
g
YASALCILI(H
DEVRİMCİ HAREKETİ TASFIYE
larm, yasalcı çalışmanın kölesi olmasını
getirmez. Burjuvazi kendi koyduıto yasalan başta kendisi çiJtniyor. Proletarya'om bununla kendisini sınırlandımıası
dOşUnülemez. Engels, "illı: silahı padatan siz oldunuz bay burjuvalar! • diye
yazıyordu. Devriınci mücadele yöntemlerini savunmak, tartışmak, hazırlamak,
hayata geçirmek illegal bir örgüt olmadan yıl!ınlan devrime yöneltmek
mOrnkün del!ildir.
mesiyle oluşan "bOtünlüldU dUnya"da
Türk egemen sınıflarıyla birlikte TBKP
revizyonist-reformculan da yerini alı­
yorlar. Böylece emperyalizmle birleşmiş sömürgeci burjuvazinin kucaıtında son nefeslerini verecekler.
d.
BURJUVA
olanaklardan faydalanmayacaJtı
anlamına gelmez. Elbette komüııisder
en küçük legal olanaktan her zaman ve
her koşulda yıRtnlarm örgütlenmesi,
devrim ve sosyalizmin propagandasını
yaygmlaştırmaya çalışırlar. Ama on-
ur
soykınmlarla 9011UÇianıyor. Önderiik-
Iere )'8llllan R•Uaıstleri buıada saymıyo­
nız. Taribe ve gUnOmUzde KUrdistan
koşullanDa bakıldıJtmda acaba hala
KUrdistan halkmı silahsız, savunrnasız
ve güvencesiz bırakma çabasımn kimin
işi ı>labilereJtiııi ve hangi gllçlere himıet
edecel!iııi söylemenin gereJti var mı?
şOvenizme karşı savaşımla ilişkilendirir.
Sosyal şöveııizm (oportüııizm) "banşse­
ver" ve yasalhRtyla kendini "kendi" burjuvazisine uyarhyor. Prestroyka'om "yeni dOşUnce"si, savaşın dehşet verici korkusuyla çal!ımızda, ulusal ve toplumsal
devrimi engelleme çabasına giriyor.
Onu Türkiye'ye uyariayan TBKP ve
diller revizyonisder, savaş tehlikesini
göstererek Kürdistan hallı:ını devrimden
vazgeçirme çabası içindedirler. Lenin,
Oportünizm ve sosyal şövenizmi tahlil
ederken şöyle der:
"Oportünizm ile sosyal şOveniz­
min ekonomik erneli aynıdır, ayncahldı
işçilerin önemsiz bir kesimi ile kendi
ayncalıldı durumlarını savunan, küçükburjuvazinin, egemen ulus durumundan
yararlanarak öteki uluslan soymasından
payiarına düşecek kırıntdar...
"Oportünizm ile sosyal şOveniz­
min ideolojik ve politik özü de ayoıdır:
Sınıf savaşımı yerine sınıf işbirliJti; savaşımın devrimci anlamını yadsıma;
güçlüklerden bir devrim için yararlanacak yerde, zor duruma·, ·düşen
hükümederine yardımcı olmak. .. "(43)
Revizyonist-reformcular
sömürgecilerden ve emperyalizmden
yanadırlar. Rus batıalanııııı ve Doıtu Avrupa'nm batı kapitalizmine eldemlen-
ÖMER AGIN ('BİR TBKP'U
OLARAK) KONUŞUYOR:
"Yöntem ne olursa olsun, bana
göre Kürt sorunu adil demokratik barışçı
bir yaklaşımla çözülebilir.... Sorunun
çözümünde de tarallann mutabakatı
önemlidir...·, "Bir noktada bellı:i yine iki
ulusun ulusal görevleri çakışmıştır",
"KOrderin varhl!mın kabulü küçümsenmemeli Türkiye'de KOrderin varhıtının
kabulü bir anlarnda devrimdir", • Açık
ki, burada toplantıya kaulan tüm arkadaşlar Kürt'tür.", "...bana göre Kürt sorunu Türkiye'nin bugünkü sınırlan içerisinde çözüm olanaldannı banndırmak­
tadır. Ve bu sorunun çözümünün bir yolu
da Türk ve Körderin oııak bir politika geliştirmesiyle olasıdır. Bu anlamda Kürt
aydııılanıı, Türk ve Kürt hallı:lanom yaklaşmalan konusunda çaba sarfetmeleri
gerekiyor", • ...bugün, lcapitalizmin çok
kısa sOrede yok olmayııcaıtı gilrllldü. Kapitalizm kendini yenileyebilir. En azı­
ndan ortaya çıkan sonuç şudur: Artık
ulusal sorunlar anti-emperyalist bir seyir
izlemeyebilir."
19
vardı. Komela
(35) Age S.150
(37) Yeni Açıhm Sayı:18
(38) Ayru Decgi S.Talay,
(40) Ayru Decgi
(41) Lenin- Sosyalizm ve Savaş
S.61, 5. Baskı Sol Yayınlan
(42) Lenin Age S.61
(43) J.Stalin M.U.S. ve S.S.
S.53
(44) Lenin, Sosyalizm ve Savaş,
miştir."
S.24
Alımet OKÇUOliLU: "Bana
göre KUrt aydınlarının bir dönem radikalleşmesi ne kadar kaçımbnazdıysa, bu
ej!ilimden bir an önce kurtulmaya
çaiışmaian da o kadar zorunludur. Burada mücadele yöntemlerindeki radikalizmden del!il, düşüncedeki radikalizmden sözetmek isıedil!iıııi özellikle vurgulamak istiyorum.
MEHABAD
KURT CUM-
durumu dej!erlen-
bulunmadıliıdır. Bunu çok iyi tespit eden
Kasımlo, gerçekçi bir yaklaşımla "Iran
için demokrasi Kürdistan için özerklik"
şiarını ortaya atb. Barzani de, Talabani
de bu gerçeAi kavnyor. Buna uygun stratejiler ve taktikler gelişıimteye çalışıyor­
lar. Başansızlıklannı onlann bu yaklaşımiarına balılamak bana göre
haksızlılcur"
(23) Yeni Açılım, Şeref Yıldız,
Sayı:18 S.12
(24) Ayru Decgi S. 14)
•
w
(25)
(26) Yeni Açılım Sayı:5
(27) Yeni Açılım, Sayı:15
w
(28) Ayru Decgi
(29) E.H.Carr Bolşevik Devrimi
Metis/lsL
w
ı. 11917-1923
(30) Yeni Açılım,
Sayı:15
(31) Ayru Dergi
(32) Aynı Decgi S.27
(33) Yeni Açılım Sayı:18
(34) Lenin UKTH S.150 Yedinci
Baskı-Sol Yayınlan
ala yekiti
(Birinci Böliimün De\'llmı)
.a
rs
iv
ak
dirdil!iıııizde tespit edebilecel!imiz bir
özellik de, bölgede bal!ımsız ve birleşik
Kürdistan projesine elverişli koşullann
ur
Uluslararası
••
ha çok geııişlediginde halk kitleleri içinde daha geniş destek bulduj!undan dolayı daha açık alanlarda oJal!an toplantılarını yapımik istiyordu. Bu amaç ile
Komelanın yetkilileri Sovyetler BirIilli'nin temsilcilerine başvurdular.
SSCB Mehabad şehrinde "Anjomani-iFarbandi-i-Kürdistan -u Şoravi" (KUrtSovyet dostluk Demej!i)ni kurdular.
Archie Roosevlet jr. göre bu Dernek
Sovyeder BiriiRi'nin Uluslararası propaganda örgütü (VOKS) tarafından kurulmuştu. Bu Demel!in kuruluşu Kornela'nın toplantılan için açık bir yer aynı
zamanda Kürdistanlı yıırtseveclerin buluşması için bulunmaz bir alandı. Diller
yanda bu dostluk dernel!inin Iran-Sovyet
dostluk Demellinin bir şubesi olarak
del!ilde (KUrt-Sovyet dostluk dernel!i)
olarak açılmasının tarihi bir önemi
vardır. Hacı Davut balıçesinde kurulan
Koınela örgütü'nün üyeleri kendi aralannda bir parola saptadılar. Bu parola
"Xwedaperesti şıeki çake" Türkçte'si
"Tanrı'ya tapmak güzel bir şeydir." Belirtmekte yarar vardır, Koınela'nın kurduj!u Hacı Davudun evi "Xwedaperest"
tepesinde bulunmaktaydı. Bu anlamda
paralada bir kelime oyunu vardır. Aynca
Komela "Nıştunan" adlı bir dergiyi kuruluşundan itibaren çıkarmaya başladı.
Roosevelte bakılırsa Komela örgütüne
bal!lı olarak Musul, Kerkük, Erbil,
Süleymaniye, Revanduz ve Çaklava
şehirlerinde (Güney Kürdistan'da) seksiyonlar açıldı. Ayrıca Türkiye Kürdistan'ında Komela'ya ba!llı bir örgüt
oluşturuldu. (Archie Roosevelt j.r, La
Republique Kurde le Mehabad in les
Kurdes et le Kürdistan. Sayfa 202-203)
or
g
(36) Age. S.151
HURİYETİ
daha önce illegal bir
şekilde &'gütlenıJil!inde kendi üyelerinin
evlerinde toplaobiarını yapıyordu. Daha
sonralan "Komela"nın kitle ilişkileri da-
d.
Serbat BUCAK: "TBKP'nin
programında KUrt sorununa bakış açısı
olumludur. Geçmiş programianna nazaran, Tflrkiye KomUnist hareketinin gelişimini gözOnline aldıgımızda epey mesafe kaıetmiştir. En azından UKTH iliresi TBKP'nin programında yer almıştır.
Gerçi her ne kadar geçmişe dayanan bir iki prüz varsa da, özellikle komünistler
iktidara geldil!inde, eııer Kürtler
özgürlül!Une kavıışmaınışsa, sorunu sosyalizm çözecektir gibi, eskiye dayanan
bir takım yanlış örıermeler vatsada sevindiricidir. TBKP'nin programında bu
konuda çok ileri aşamalara gelin-
yetkilileri, 1944 yılında
örgütüyle
ilişkiye geçerek Kürdistan bayraj!ının
oluşmasını saj!ladılar. Bu bayrak
Kırmızı, Beyaz ve Y eşi! renklerinden
oluşan ve ortasında güneş bulunan
Kürdistan bayraj!ıdır. (Thomas Bois,
Mehabad une Ephemure Republique
Kurde lndependaute en Cahier Orient.
Lübnan 29 Al!ustos 1963) Ayru zamanda Kürdistanlı çeşitli örgüıler 1944
yılında Dalender daj!ında bir görüşme
yapıılar. "Peyruane se sınor" diye anılan
bu antlaşmaya Tflrkiye Kürtlerini temsilen "Xoybun" örgütünün temsilcisi olan
Qazi Mele Webab, Irak KUrtlerinden
"Hevı" örgütünü temsilen Şex Ebdullah
Zinoye ve Iran Kürtlerinden "Komela"
örgütünü temsilen Kasıme Qedri imza
atblar. Bu antlaşmaya göre söz konusu
olan üç KUrt örgütü aralarında her türlü
maddi ve manevi destek yapacaklarına
dair bir birlerine söz veriyorlardı. (Kerim Husami, Komara Demokratik a
Kürdistan /Mehabad) Weşanen jina niL
Sayfa 49) Üç sımr antiaşması olarak taribe geçen bu antlaşma Künlistan halkının
anti-sömürgeci kavgaıla sürekli birbirlerine ihtiyaç duyduklan ve ortak ideallerini hayata geçirmek için birlik yollan
aradıklan açık bir şekilde ortaya koymaktadır. Belirtmekte yarar vardır. Komela örgütünün SSCB ile iyi ilişkileri
Koınela
Irak
Kürdistan'ındaki "Hevı"
KÜRT SOVYET IL1ŞKILER12.
BAKÜZIYARETI
Eylül1945 yılında Kadı Muhammed, yej!eııi Seif Gazi ve Manaf Kerimi
dahil olmak üzere bir grup önemli KUrt
şabsiyeti Sovyetler Birlil!i tarafından
Bakü'ye davetedildl Eylül 1945'te ikinci dünya savaşı bitmişti. Batılı emperyalistlerle Sovyetler BiriiRi arasındaki
ilişkiler bozolmaya yüz tutmuştu.
Bakü'ye \'llraR KUrt beyetini Alayof ve
Eyüp Kerimi karşıladılar. Heyet üyeleri
g(lrkemli bir şekilde karşılandılar. Merdegan Hoteline yerleşen KUrt beyeti isteklerini yazılı hale sokarak Azebaycan
Sovyetler Cunıhuriyeti Başbakanı Cafer
20
ileri sllnlüRü bu gOrüş
o dOnemin Sovyet yOnctiminin
gOrOşüydü. Yukarıdaki alınbela da
gOrll1düRII gibi bagımsız bir Kürdistan
devletinin kurulması için halk kitlelerinin seferber edilmesi geıekir. Aynı zamanda Kuzey (Türkiye), Güney (Irak)
ve Batı (Iran) Kllrdis1aıı'da halk kitleleri
seferber edildiRi takdirde Kürdistan
1ıa1kının bagımsız bir Kürdistan devieli
lcunılınaaı yOnündeki Ozlemleri gerçek-
sayısından.
Muhammed, Bakırorun
•Azabeycan çerçevesi içinde bir Ozerk
y(Detimle yeıinıııelidir" yOnllndeld Onerisine kaı1ı çıkar ve KUrt istelderini açı­
ldar: "Kürtler Azerbaycan çerçevesi
dışında bir Ozeri: yOnelim kurmaya kesin karar vermişlerdir. Siz Tebriz'deki
meslektaşlarıııım tutumunu desteklemek için vargücünüzle çalıştınız şimdi­
de llltfedip Kürtlerin taleplerini de
tıqılayabilininiz" (MKC. Sayfa 112)
w
w
w
Kadı
Kadı Mubamnıed'in
kararlı
bu kesin ve
Batırof: "Sov-
tavn laıqısıııda,
yeder Biriili wr oldukça Kllrtler mutlaka Ozgürllllderine kavuşacaklardır."
Age. Sf.ll2) Buna karşılık, Kadı
ala yekiti
"Çı fıroke
.a
leşmiş olur. Bakırofun gOrüşüne benzer
bir gOrüşte Naaıruıdır. Barzaniyle olan
gOrQflllesinde Naaır: Türkiye, Irak, Iran
ve SSCB'deki Kürtlerin biriefiilesi halinde tıaAımsız bir KUrt Devleti kıınıbi­
lirsiniz" diyordu. Orient (Beyrut'ta
çıkıyordu) gazetesi'nin 22 Ocak 1959
or
g
tkinci dünya savaşının sonucunda
olaşan elverişli koşullardan yararlanan
DoJ!u Kürdistan ha1b belli bir program
etrafında birleşerek kendi isteklerini
açık bir şekilde dile getiriyorlardı.
KOP'nin programı otonomist bir programdı. Başka bir deyişle KUrt sorununun
tran devleti'nin sınırları içinde hal olabileeeRini On gOren bir peıspektif sunuyordu. Tabii ki bu perspektif ile çelişen bir
dizi öj!e vardı. 16 AJ!ustos 1945'de Komela'mn bir toplaııusında Kadı Muhammed KOP'nin kuruluşu için bir öneride
bulunuyor. Bazı Mehabad tarihçilerine
gOre Cafer Bakırorun önerisi ve telkiniyle birlikte Kürtler böyle bir partiyi
kurdular. Daha doj!ıusu Koınela KOP'ye
dönüştürüldü. Hemen bu toplanbom
akabinde 106 kadar KUrt şahsiyeti ortak
bir deldarasyon yayınladı. Kadı Muhammed'in: "Sovyet kardeşli~miz yeni partiyi desıekleyeceldenlir" ılediRi KOP'nin
programını olıışturdular. Yayınlanan ortak deklarasyonda : "KUrt ha11cı şimdi
d.
Daha sonra Bakırorun KUrt heyelinin onuruna verdiJ!i Çay partisinde
maddi yardım sorunu ele alındı. Belirtmekte yarar vardır ki ayn, Ozerk bir KUrt
bölgesinin oluşturulması meselesi Sovyet yetkililerinde kabulunü gOrdü. Kadı
Muhammed Ozerk bölgenin kendisini
savunabilmesi için maddi araç ve gereçlere ihtiyacı olacaJ!ını ve SSCB'nin
yardımını bekledilderini belirtir. Bakı­
rof ise Mehabad'a tank, top, makineli
tüfek, tüfek ve gerekli savaş araçlarını
gOndereceRioi vaad ed«. Ayın zamanda
Bakü'ye askeri okula gOnderilecek olan
Kflrt Oj!renciler için kontenjan ayıra­
caJ!ını da söyleyen Bakırof: "Tebriz'de
açılacak Üniversite'de okuyacak KUrt
OJ!renciler için seksen kişilik bir kontenjan aynlacaktır" der. Kürtçe kitapların
basılması için Mehabad'a bir Matbaa
makinesi gOııderecegine sOz veren Balarof Komela'nın, Kürdistan demokrat
Partisi'ne dönüştürülmesi gerektiRini
KUrt heyetine önerir. Daha sonra Kirof
heykelinin yanmda bulunan Azizorun
Türbesine çelenk koyan Kflrt heyeti
iyimser ve nımı11eri yükselmiş bir şeldl­
de Kürdistan'a döner. Sovyet Kızıl-or­
dusu 1941 yılmdatran'agirerken birkaç
Sovyet belikopteri yukarıdım auıj!ı geniş çaplı Kürtçe bildiriler halkla büyük
sempati yarattı. Komelanın üyelerinden
olan Şair Hejar bu gerçeRi bir şürinde
şöyle dile getiriyordu:
rs
iv
ak
Bakırofun
Muhammed •y ardıma ihtiyacı olan
halkımız kendisine uzanan eli sevinçle
karşılayacak ve sıkacaktır."(Age sf.112)
diyerek Kllıt 1ıeyetinin gOrüşünü dile getiriyordu.
ur
Bakırof'a suıııııak fizere Alayofa verdiler. Listede yer alan isiekierin başında
tıaAımsız bir Kllrdis1aıı devleti askeri ve
ekoııomik yardımlar gelmekleydi. Daha
sonra KUrt beyeti Batımf ile gllrilştll bu
görllflllcde Bakuof Iran'da yaşayan
Kllıt, Azeri vb.lıalldara uygulaııaıı baskı
ve zulme dikkat çekti. Aynı zamanda
tıaAımsız Kllrdistaıı devieli meselesinde
ise tavrını şöyle açıkhyordıı: "Kürtlerin
kendi Ozeıldilderini kumıalc için acele
eıınelerini gerektiren bir ıhırwn yOOur.
ÇUııkll Kflrtlerin OzgürlüAünün sa#laın
temellere dayanması geıekir. Bu temelde aııcak balkçı gllçlerin yalnız Iran'da
delil, TOrkiye'de ve Irak'ta da başanya
UiaşmalanyJa aıılabilir. ~SIZ bir
Kflrt devletinin 1ruııılması konusunun
ise ilenle tüm halkın birleşmesi için
fırsat cloldı*tan soııra ele alınması daha
uygun dilşer. Şu sıralarda ise Kürt
Ozlemleri Azerbaycan çerçevesi içinde
bir Ozeri: yOnetiııı1e yelinmelidir. (Mehabad KUrt Cumhuriyeıi, Sayfa 111)
şah
(teyare) sembole Şadiye
Ki te debü? Meleke azadiye
Bı belavkırma
dupel belavok
Bela wela ordiya Şahinşalıi
ku ~ bü dı neçira rebenan de
mm dit ku ınişk e dı bin Stalin de"
Komela örgütü oynamış olduJ!u
tarihsel misyonu oynamışb. 1945'lere
gelindiJ!inde Doj!u Kürdistanlılar
Kürdistan Demokrat Partisi'ni (KDP)
kurmaya karar verdiler.
KÜRDiSTAN DEMOKRAT
KURULUŞU VE
AMACI:
PARTİSİ'NİN
KOP'nin kuruluşu DoJ!u Kiirdistan'da olduJ!u gibi Kürdistan'ın diller
parçalannda da güçlü yankılar yapu.
dünyanın faşizmden kurtulmuş olmaaı­
ndan yararlanmak ve Atiantik Antlaşmasının getirdilli taahhütlerde kendi
kaıkısımn da bulunmasını istemektedir.
KUrt hallcının Rıza Şah tarafındım inkar
edilen anayasal ve insani haklarındım
başka bir isteJ!i yoktur" (Kerim Husami,
age 5.64) deniliyordu. Bu ortak deklarasyon o dönem DoJ!u Kürdistan'da
mücadenin ve ulusal bilincin vardıJ!ı boyutlan açık bir şekilde ortaya koymaktadır. Kürtler varolan olumlu konjüktürel ıhırwndım yararlanılarak bir daha
eski ilişki aj!ma yeni sOmürgeci boyunduruj!a girmek istemiyordu. Yürütülen
faaliyet harcanan çabalar bu gerçeRi açık
bir şekilde ortaya koymaktadır.
Deldarasyon'da yayınlanan sekiz
maddelik KOP'nin Programı:
a) Iran'dııki Kürt halkı kendi
y!lresel işlerini yOnetmekle özerkliJ!e sahip olacak ve tran Devleti çerçevesi içinde otonomi alacakur.
b)ÖJ!retim dili ve hükümet dairelerindeki resmi dil Kürtçe olacakur.
c) Iran Anayasası hükümleri gereRince deılıal bir yöresel yasama meclisi kıııulacak ve bu meclis tüm devlet işle­
rinde ve kamu hayaunda denetim hakkına sahip olacakur.
d) Resmi görevlilerin KUrtler
arasmda seçilmeleri geıekir.
e) Köylülerle toprak sahipleri
yasal eşidik saJ!lanacak ve her
arasında
21
desıekleyecektir.
g) KUrdistan Demokrat Partisi,
çok zengin olaıi <k$ıl zenginlik kaynaklarını işleterek Kürt
halkının ekooomik ve sosyal hayat düzeyini yükselunek için çaba gösterecek ve
ticarede tarımı geliştirmeye salılık ve
OJırenim düzeyini yükselunek için çaba
gösterecek.
Kürdistan'ın
h) KUrdistan Demokrat Partisi,
Iran halkları'nın tran ülkesi'ni bir bütün
olarak geliştirmek ve kendi refahlarını
gerçekleştirmek için çalışmalar yapmak
gücünde olduJıuna inaıırnaktadır.
(A.R.Kasernlo, Les Kurdes el le Kürdistan. Sf. I 74- I 75)
Şubat ayının başlarında Kadı
Muhammed önemli Kürt şahsiyederini
(KDP'nin Merkez Komitesi üyeleri)
Kürt Sovyet Ticaret Merkezinde toplant·
ıya çaAırdı. Bu toplannda Kürdistan Bakanlar kurulu seçildi ve kadı Muhammed, Mehabad Kürt Cumhuriyeti'nin
başkanı seçildi. ı ı Şubat ı946 günü Bakanlar kurulunun tam listesi
KORDlSTAN gazetesinde yayınlaodı.
Kadı Muhammed ve Bakanlar Cumhuriyete balılı lral•cakl•nna dair yemin ederek görevlerine başladılar.
tanlılarla hıncabınç doldurulmuştu.
Kürdistan tarihinde çok ender rastlanan
görkemli bir ortamda yüzbinlerce özgür
Kürdistanlı Kadı Muhammed'i bekliyordu. Kadı Muhammed Çarçııa meydanı­
na gelerek kendisine ve diJıer Kürt
önemli şahsiyetlerine ayrılan kürsüye
çıkıp Kürdistan tarihinde unutulmaz bir
yere sahip olan tarihsel konuşmasını
yapb. Kadı Muhammed konuşmasında
Kürt ulusuna ve onun üzerindeki baskılara deginerek "özerk Kürt Cumburiyetinin kuruluşunu" ilan etti. Daha sonra
Kadı Muhammed, Kürt-Azeri kardeşligi
ve SSCB'nin Kürt halkıyla olan ciayanışmasını dile getirdi. Askeri bir üniforma içinde halk kitlelerine seslenerek
Kadı Muhammed ÖzgUr ve Birleşik
Kürdistan isıemini şu cümlelerle dile getiriyordu:
Bakanlar Kurulunun Listesi:
Kadı
Muhamm : Cumhurbaşkanı
Hacı
Baba Şeyh
w
.a
rs
iv
ak
KDP'nin programı partinin kompozisyonunu meydana getiren güçlerin
çıkarlarını ifade ediyordu. Bazı toprak
aJıaları Kürdistan'ı terk ederek Tahraıı'a
yerleşiyorlardı. Bunların toprakları yolcsul köylülere daJııblıyordu. Fakat, Mehabad'da Azerbaycan'da olduJıu gibi
toprak reformlan yapılmadı. KOP'nin
programında belirtildigi gibi büyük toprak aıtaları ile köylüler arasında bir
uyumluluk olıışturulmak istenmekteydi.
Zaten partinin kendisi esas itibariyle üst
tabakalardan oluşmaktaydı. Fakat halk
kitlelerinin güçlü bir desteJıini almaktaydı. Kısaca özedemek gerekirse ulusal
kurtuluş problemi ve çözümü birincil bir
sonındu. Bu da ister istemez toplumun
tüm kesinılerini (bir avuç hain hariç ıuıu­
Iursa) sömürgeci zinciri kırma ve
Kürdistan'da Pers varlıJıına son verme
Yukarıda belirttigim gibi Azerbeycan Sosyalist Cumhuriyeti'nin
Başkanı Cafer Balorof Otonom bir Kürt
Cumhuriyeti'nden yanaydı. Ayrıca Kadı
Muhammed Kürt isteklerini ve otoııom
Kürt Cumhuriyeti kurulması yönündeki
isteklerini Cafer Peşvari Sovyet siyasal
subayı, teJımen Galazyorla ve Tebriz'deki sovyet görevlilerinin ittibat subayı olan binbaşı Yarmakofla görüştü.
Onlarda Otonom Kürt Cumburiyeti-'nin
kuruluşuna karşı çıkrnadılar. Hemen
aynı günlenle DoJıu Kürdistan'ın dört bir
yanına haber salındı. Mehabad'ın ÇARÇlRA meydanında açık bir hava toplaniısı olacaJıı her tarafa yayıldı. 22 Ocak
ı946 yılında Çaıçııa meydaru Kürdistan
bayraklarıyla süslenmiş ve alan Kürdis-
verdigi çoşkuyu en son derecesine kadar
kullanarak eJıleniyordu. Ayrıca Mehabad Kürt Cumhuriyetinin kuruluş toplanbsında Kuzey Kürdistaııda Xoybun
örgütüntOn temsilcileri, Güney Kürdistan'daki örgüderin temsilcileri ve Barzaıı
aşiretinden Molla Mustafa Barzani'de
hazır bulunuyordu. Sovyetler Birligine
gelince Mehabad Kürt Cumhuriyeti'nin
kuruluşunu bir cip anıbasının içinde seyreden YARBAKOFu belirtmekte yarar
vardır. (MKC sf. ı54)
or
g
f) Kürdistan Demokrat Partisi
Azerbaycan halkı ve Azerbaycan'da
yaşayan Asurlular, Ermeniler gıbi di~r
halklada taın bir birlik ve kardeşlik gerçekleştirmek amacıyla özel çabalar harcayarale ve bu halkları mücadelelerinde
Amerikan yetkililerine temsilci göndererek kurulacak olan Kürt Cumhuriyetiyle ilişki meselesini görüştü. Fakat,
Anglo-Saksonlar olumlu bir cevap veremediler.
d.
çekilmişti. Kadı Muhammed Ingiliz ve
alına­
ur
ikisinin gelecegi garanti albna
caktır.
paydasında birleştiriyordu.
w
MEHABAD KÜRT CUM·
HURİYETlNtN lLANI
22 Ocak ı 946 yılında KUrdistan
için bir umut belirdi. Bu umut ası­
rlardır Kürt halkının en doJıal ve insani
haklannı gaspeden sOmUrgeci vahşetten
kurtuluşun simgesi olan Mehabad Kürt
Cumburiyeti'nin kuruluşuydu. tran Devleti'nin Kürdistan'daki biricik otoritesi
Adiiye Sarayını KUrder daha ı 7 Aralık
ı 945 yılında bir saldırı neticesinde yok
etmişleıdi. Söz konusu olan saraya ı945
yılından itibaren KUrdistan BayraJıı
w
halkı
ala yekiti
"Bayrak, hukuk ve adalet sembolü sana yemin ediyoruz, birlikte
yaşıyacııJıınııza ve asla nifaka (geçiın­
sizliJıe) müsaade eımiyeceJıimize..•.
Bayrak, sen bugün yalnız KUrdistan'ın
küçük bir parçasında dalgalanıyorsun.
Yarın, sen zulmü ve büyük haksızlıklan
kovacak ve Kürdistan'ın dikt bir yanında
dalgalaııacaksı" diye devam edilen koBÜYÜK
"YAŞASlN
nuşma
KÜRDISTAN" (Les Kurdes et le Droit,
Sf.l03) sloganıyla bitiriliyordu.
Konuşmanın
hemen
ardından,
Mehabad sokalrlan şeniiidere ve halayIara sahne oldu. Sömürgeci vabşetten
kurtulmuş
bir halk Ozgür
olmanın
Seyfi Gazi
: Başbakan
: Milli Savunma Bakanı
Mehaf Keriıni
: Milli Ellitim Bakanı
Muhammed Emin Muini : Içişleri Ba-
kanı
Muhammed Eyyübiyan : SaJılık Bakanı
Alıanın oıııu
Hacı
Bayezid
man:
Dışişleri Bakanı
Abdurrab·
lsmaii AJıa IIiıanzaıle : Ulaşlırına ve Yol
işleri
Ahmedilahi
: Ekonomi Bakanı
Kerim Ahmediyaıı
Telefon Işleri Bakarn
Halil HUsrevi
Hacı
: Pos1a. Telgraf,
: Çalışma Bakanı
Mustafa Davudi : Ticaret Bakanı
Molla Hüseyin Mecdi : Adalet Bakarn
Muhammed Velizade
Sadık
Haydari
:Tarım Bakanı
: Propaganda Bakarn
Muhabad Kürt Cumhuriyeti'nin
Bakanları, "Reis" Kadı Muhammed
Cumhurbaşkanı olmasına raJımen:
"Peşewaye Parti Demokrati Kımi" (Kürt
Demokrat Partisi Önderi) diye
çaJınlıyordu. Mehabad Kürt Cumhuriyetinin ilan edildiili gün Kadı Mu-
22
hammed "YIIIı:sek Kız Okulunu" açtı ve
aynı gfln Cumhuriyet HllkOıneıinin res-
IDr. Kllrt TiyatroSu Mehabad'da
kuruldu. SSCB ile yapılan ticaret (din-kı
olarak yapılıyordu) gün geçtikçe gelişmela" kaydediliycxdıı. Kliniistanı un
edip Tabran'a gidip yerleşen Alalarm
topraldan yoksul kOyiUiere ve Irak
Kllıdistııııında Melıabad'a sılman Barzanilere dalııılmışu. (A.R. Kasemlo .
Age. S.l7S) Ekonomik olarak iyi gelişmela" S(lz konusııyılu. SOmOrgeci Iran
ordularının Ktırdistaııdaki. vaı:fıAıııa son
verildikten sonıa bunun yerine KOni ordusu oluşturuldu.
IDr. defa PEŞMERGE
kavramı
"Peeroollm hayat suyu
Hem Siirt'te, bem Kennaıışalı'ıa
alayekili
g
- Savaş Bakanı : Muhammed Hüseyin
Seyfi Kadı - Molla Mustafa Barzani
şekilde uygulamaktadır.
-ömer Han Şıkalı:: -Hame Reşit Han
SOmUrgeci TC yapmış oldulu
"yassl" ·ss· daıbesiyle birlikte, KUrdistan hallcının dış dünya ile balını keserek,
KUKM'sini, Hitler ve Musalininin kendilerine rehber olarak kabul ettikleri
AtatOrk yöntemiyle bolırnak istiyor.
·ss· darbesi ile birlikte Kürt halkına
ksrşı her tilrlU katliam ve terOriln dışında
"dekilrdisasiyoıı" poliitikası en üst boyuta çıkarıldı.
Kllrdistan Demokrat Pardisi
Kadın Seksiyonunu açu. Bu Seksiyon,
Kadı Mubanunedin eşi tarafından yOııe­
tiliycrdu. aynca Ali Xoşravi Oneleriilinde gençlik seksiyoııu açıldı. Kısaca belirtmek gerekirse herkes elele vermiş,
çaldırandan buyana var olan umudu bir
halı gibi dokuyariardı dUşmana inat derecesine ...
Körfez
Krızinin
Uzaması Türk
Sömü~gecilerinin
Işini
Kolaylaştırıyor!
.a
w
w
w
getiriycxdıı.
saltanatı çıkmaza girmiştir. Faşist
SOmUrgeci TOrk Devleti, gelişen ve her
geçen gün güç kazanan KUKM'si
karşısında panilte kapılmış ve dört
asırlık TOrk saltanatının sona ereceıti
korkusu ile, hiçbir uluslararası lrural ve
norm tanımadan Kon halkmı üllcesinden, yerinden ve yurdundan kovarak
başka bir deyişle 1925 yılında KUrdistan'da uygulamaya koyduıto "Mecburi
!skan Kanunu" yeniden ve en ilreııç bir
Bu subaylar:
rs
Mubabad Klin Cumhuriyeti
ciOııeıninde kullanıldı. Klin bayrab ve
Klin Ulusal ıııaqı olan "Ey Raqib" (Ey
Dflşman) Mehabad Klin Cumhuriyetinin llıflnleriydiler. KOP'nin programının bir çok maddesi hayata geçirildi. Olaıllarda ve yOoetiııı organlannda
KOrt dili ıcsmi dil olanık laıllaııılıycrdu.
Kflrlçe elitim için kilaplar basıldı. Mehabad Klin Cumhuriyetinin Radyosu
yaym hayauna başiarnı şu. Y okancia
saydıAtm aktivitelerin somutlaşmasında
SSCB'nin rolll tartışılamaz kadar açıktır.
KOP'nin p:ognıını Otononıisı olmasına
raiJnen MKC'nin bir çok liderinin kalbinde Kadı Muhammed'in ifadesiyle
"BUyük Kllrdiaıan" gerçekiili vardı.
Şair Heju tarafından yazılan bestesi
MenlfKainıi ile Mınnud Velizade tarafından yapılan Kllrdistan Ulusal
Maqıııııı DI kıtası "BUyük Kllnlisıan"
isfeınini çok açık bir şeldlde şöyle dile
SOmUrgeci TOrk Devletinin,
Kürdistan'daki tahakkUmO sarsılıyor.
T.C. KUrdiaıan'daki mevcut statilkoyu
sUnlUrrnek için oluşturdultı "SOmOrge
Valilili", "özel Harp Dairesi" ve "KOy
Koruculutu"na raAmen, Kilrdiaıan'daki
or
dergisi Şex Abdullatif (Şex
Mabmudun oRlu) tarafından ayda bir
çıka1laıı 40 yaınk bir dergiydi. Bu deı"­
giler dışında birde çocuk clecgisi yayı­
nlanıycrdu. Ünlll Klin pirleri HEMEN
ve HEJAR'm dışında bir dizi Klin bu
dergilerin ~ ıuımuşıu. Aynca
belirııııelae yarar vardır bu dergilerin
gllçlll bir fCkilde Gllney (Irak KOnlistanında daJıııldılıda bilinmektedir.
(MKC. Sf.236)
KUrdistan tarihinde ilk defa
dOzenli bir orduya gidildilini yukarıda
beliruniştim. Bu ordu 70 subaydan 40
yedek subaydan ve 1200 askerden
oluşuyordu. Bu subayların bir çotu geçmişte Irak ve Iran ordulannda görev
yapınışlardı. Mart l 946 yılmda SSCB
tarafından yüzbaşı Selahhaddin Kazı­
mor elitim işlerinde yardımcı olmak
amacıyla Mehabad'a gOnderildi. Mehabad Kon HllkOıneti Selahaddin'e Albay
ıillbesiııi vererek yeni Kon Ulusal Ordusu içinde görev verdi. KUrtler Selahaddin'e "Kak Ala"lakabmı verdiler. Mart
ayınm soıı1anna doAru Kilrdisıan gazetesinde dOıt sobayın general rOlbesine
yllkseltildikleri konusunda bir kararname yayınlandı.
ak
ur
d.
Nıştıman (Vaıan) adlı deıgi1eı lıaftalıktı.
Niştiman
Musul Pelrolll de bizimdir."
iv
mi yayın cqanı olan "Kflnlisıaıı" gazetesinin basım kararı alındı. Mehabad
Kllrt Cumhuriyeti'nin 12 aylık gibi bsa
bir yııııamı boyunca bir dizi lcOllllrel ve
siyasi yayın gfln yUzllnll g&dll. Bıınlar­
dan Kllrdi-. gazetesi gflıılllkıll, Hawar
(Feryad), Agır (Ateş), Hılale (Hilal)
da vahşice uygulamaktadır. SOmUrgeci
TOrk Devleti, yıllardır Kilrdistan halkına
ve Ulusal Kurtuluş Milcadelesine karşı
girişiili saldın, kaı1iaın ve baıbarlıklarla
hedefledili sonuca varamayınca,
Kilrdistan'ı KOrtsUzleştirerek sonuç almaya çalışıyor.
Baba Gurguz da biliyor ki
FAŞIST
TC KÖRFEZ
KRIZINDEN YARARLANARAK
"TAMPON BÖLGEYİ" DAHA DA
GENIŞLE'I1YOR!
-
Şırnak'ta
20 den fazla kOy
lqalUldı!
- Faşist TC can çekişiyor!
Faşist Tllıt
Devleti, Körfez kriKuzey Kilrdistan
halkına karşı Saddam Hüseyin'in GfJney
Kilrdiaıan'da uyguladılı politikayı daha
zinden
yararlaııarak,
1
Faşist TC iki yUzlU "Jaııus" gibi
bir yanda katliam gediklisi olarak
dllnyada haiz olabileceli en usı mertebeye ulaşmış bulunmaktadır; diRer yanda,
insan haldan ile ilgili bir çok uluslararası
antlaşıntirnzalamışur. Bu ikiyilzliilük
Faşist T
barbarlııtının tarihsel temel
taşıdır. uveyt'in Irak SOmOrgecileri tarafmdan "işgal" ve "ilhak" edilmesi ile
birlikte emperyalist güçlerin karşı
saldınsıiııda beraberinde getirdi. Paylaşılmış alanlan yeniden "adil" bir şekil­
de paylaşınak aılıacıyla Irak sOrnUrgecileri çalımızın J.nn bbUU:yUk "soygun"unu
gezçekleştirerek OOnya pelrol rezervelerinin %10'unu ele geçirdi. Dünya kamuoyıınun tüm dikkatleri körfeze yöneldi.
tşıe bu dumanlı havada, faşist TOrk Devleti Avrupa Kimseyi'ne baş vurarak
bundan bOyle "Güney Doıtuda insan
haklan ve temel özgürlUkleri koruma
sözleşmesine uymayacagını bildirmiş."
(Liberation gazetesi)
Zaten
uluslararası
hiç bir
anı-
23
laşmaya uymayan
mez" bir Ulke durumuna getirmek için
nin'in deyinti ile "Yönetenler yönetemez
Baulı dostlarınada baş
Wmgücünüsererberetmişbulunmak­
ve yönerilenlec ise artık eskisi gibi yöııe­
tadır. Köyleri, Ormanlan ve tarlaları yakan faşist Tüık işgalci ordulan ve hain
tilınek istemiyorlar" işte TC'nin Kürdistan'daki varlıj!ının objektif durumu budur. Kürdistan halkının başlatmış oldugu "SERHILDAN"ı daha da yaygı­
çıkannıştır.
iv
Yigit, fedekar Kürdistan
köylüsünOn direnmesine ratmen
sömörgeciler yine köy, ekin ve orman
yakmaya devam ediyor. ŞIRNAK'ın
Gundikeremen, Kürüm, Balveren,
(Gundi Kemali), Tekçınar, Karageçit,
Kavuncu,Kayaboyun,Kidd<uyu,Kncagili, Koçbeyi, Basret, Kopanlı, Kami
Berimiri, Guormeç, Cinet, Firisan, Sibires, Hesıan, Yuvan'a, Guver vb. yaklaşık
olarak Şırnak'ın 38 Köyünden 30'u
boşaltılmış durumdadır. Faşist Türk
Sömörgecileri, Saddam 'ın öldürUCU derecede sıcak olan Arap çöllerine sürgün
ettigi Kürdistanlılara layık gördül!U
"Toplama Kampları" olan "Çadukentlerin" benzerinide Kuzey Kürdistan'da
oluşturdu. Evlerinden, yerinden ve yurdıından edilen binlerce Kürdistanlı kışı
bu "çadırkentlerde" geçirecek. Kısaca
belirtmek gerekirse, Kürt halkı
sömörgeciler tarafından ölüme ıerkedil­
mek istenmektedir. Türk tarihi bu tör
barbarlıklarla doludur. Ermeni jenosidi
sırasında TC'nin sürgün (katliam anlayışı) politikası bilinmektedir.
Sömürgeciler kana doymak bilmiyor.
TC'nin zoraki göç politikasma karşı direnen Kürdistanlılar imba ediliy<r ve loplu
mezarlara gömdürUIOyor.
.a
w
Faşist TC'nin başı Özal'ın Şam
w
w
ziyareti ve diger emperyalist güçler ile
göriilen ilişkiler halkımıza karşı yeni imba politikalartm açık bir şekilde gündeme getiriyor. Soguk Savaş'ın sona erdiiıi
Bush'un deyimi ile "yeni bir uluslararası
ydüzenin" kuruldugu bu ortamda, Kürt
halkına layık görUlen bugüne kadar devam eden statükoyu daha da katmerleştimıektir.
BOTAN BÖLGESI BOŞALTI­
LlYOR
Faşist Tüık
Devleti, Geoeral Tokatlı'nın Kürdistan halkına layık
gördügü: "Bırakın insanları ot yeşer-
ala yekiti
ıılaştırmak ve
sürekli kılınak Kürdistanlı
or
g
Komünistlerin ve Yurtseverlerin önünde
duran en acil görevdir. Bundan dolayıdır
ki TC Devleti can çekişiyor, içine
düştOl!U çıkmaz sokak ve acizlikten bareket ile psikolojik savaşı en üst merbaleye çıkanDış bulunmaktadır. Faşist TC
nin başı Turgut Özal ve Keçecilerin,
"idam"larla ilgili yapmış oldukları deklarasyonlar bu savaşın vardıgı boyutu
açık bir şekilde ortaya koymaktadır.
TC'nin, Kürdistan halkına karşı işledigi
cinayetler ve döktill!U kanlardan bogulacaj!ı hırçınlıj!ıyla son kozlarını oynamaktadır. Ele geçirdi.l!i ve "idam"a çarptıl!ı yOzlerce savaş esirini "rehiııe" olaıak gelişen balk bareketine karşı kullanmaktadır. Bu kadar aşaj!ılaşan TC'nin
Kürdistan'daki sonu yakındır. TC'nin
katledecel!i her yurtseverin intikamını
"Serhıldan"ı daha da yükselterek
bagıınsız Kürdistan ile soracagız.
ak
ur
d.
işbirlikçi çeteler yer yer halkın kitle
gösterileri ile karşılaşıyorlar. Kürdistan'da yapmış oldugu katliamları had
saflıasına vanJıran TC, Irak Devletinin
Güney Kürdistan'da yaratmış oldugu
"Tampon Bölge• gibi bir bölge daha
önce Kuzey Kürdistan'daıla yaratılınıştı.
Faşist T.C., bugün Kuzey Kördistan'ı
boşaltmak için paçalan sıvamıştır. CUDi, SILOPI ve ŞIRNAK bölgelerinde
geniş çaplı operasyorılara ve katliamlara
girişen işgalciler, daha ünce Gerecoliya,
Soıbutmn, Yeni Köy, Yazköy vb. köyler
yakılmış ve halkı sömürgecilerin
oluşturdugu "Çatırkentlere• doldurulmuşıu. Son dönemlerde işgalci ordular,
köy koruyuculugunu red eden köylülere
karşı her türlü insanlık dışı katliamları
köy, ekin yakmalan en üst merhalelere
rs
lerOrist Tüık Devleti,
vurarak Kürdistan'da giriştiiıi katliamlar için yardım ve
olabilcek bazı "tatsız• vukuatlar
karşısında sessiz kalmalarını örgütlernek içindi bu girişim. Batılı emperyalistlerin Irak Sömürgecileri ile gimıiş oldugu pazar savaşımında Tüık Sömürgecileri de yerini aldı. Tüık Devletinin
Körfez krizinde BaııWann saflannda yer
almasından, Kürdistan ulusal Kurtuluş
mücadelesi ve Kürdistanın (Güney) gelecegi belirleyici rol oynamıştır.
Sömörgeci Tüık Devletinin emperyalistlee ile girmiş oldugu ikili ilişkiler ve gizli
antlaşmalar neticesinde anti-Irak cephesinde yerini aldı. Bundan dolayıdır ki
Georges Bush ve diger batılı emperyalistler Türkiyenin ve Özal'ın • sadık"lıgı
üzerine nutuk çekiyorlar. Bundan do__layıdır ki, Kuzey Kürdistan'daki köy
boşaltmaianna ve sOrgünlere karşı ölüm
sessizligine gömülmüşlerdir. Evet,
körfez krizi ile birlikte Ortadoguda kartlar yeniden dagıuldı. Başta ABD olınak
üzere diger emperyalistler, yıllardır Suriye yönetimini "ıeıörist" Uan etmişlerdi.
Lübnan'da Suriye sömürgecilerine karşı
mücadele eden Batılı emperyalistlerin
uşagı General Auan'a her türlü destek
veriliyordu. Ama, Kuveyt işgalinden
sonra ABD Dış Işleri Bakanı, James Baker Şam'ı ziyaret etti. Bu ziyaretinin hemen ardında Suriye Sömürgecileri AntiIrak Cephesinde yer aldı. Yapılan antlaşmaya baglı olarak posası çıkanlmış
General Auan'un keUesi karşılıj!uıda Suriye anti-Irak cephesine iştirak etti.
Ekim'in ortalarında General Auan'a
ölümcUI bir darbe sunuldu ve General,
Fransız konsolosluguna sıj!ındı. Batılı
emperyalistler ise "uluslararası hukuk"
ve "Insan Haklan Şampiyonları" olarak
Suriye'nin bu işgali karşısında ölüm sessizlilıine gömüldüler.
Direnişierin en görkemiisi olan
"SERHILDANI" yaratan Kürdistan
halkı ve Tflrkiye halkının devrimci demokrasi mücadelelerini bol!mak için
TCnin girişıniş oldugu katliamlar ve
barbarlıklar aleyhine dönmüştür. Le-
Artık hiçbirşey
eskisi gibi olma-
yacak!
Şex
Seid, Seyit Rıza, Alişer ve
taunlan onların yüzünü kara çıkarınadılar. Dedelerinin dalgalandırdıkları isyan bayral!ını en modern
şekliyle bugün daha da ylikseldere kaldırarak, kadın ericek ve Küçük Generalleriyle sömürgeci Tüık devletinin ölüm
Sımkoların
çanlarını çalıyorlar.
Agrı dallında
gömdük dedikleri "Bal!ımsız Kürdistan
Ideali" bugün, Nuseybin'de, Silopide,
Cizre'de, Diyarbekir'de ve Kürdistan'ın
dört bir yanında adun adun bir halı gibi
işlenmektedir...
Selam olsun Serhılılana!
Selam olsun bu kavgaya omuz
verenlere!
K ÜROİST AN HALKI KIYIMDAN GEÇIRILIYOR!
Faşist-sömürgeci
Türk Devle-
24
w
·ss· kararnameleri ile birlikte,
Kuzey Kürdistan dört bir taraftan ablukaya aiuup lruşatılarak, dış dünya ile tüm
w
bal!lanuları koparılarak,
"Kılıçlar
w
sinde cennet" diye arulan ülkede, katliamlara, işkencelere, bıtuklamalara, köy
boşaltmalara, orman, ekin alanlannın
yakılmasma, köyiUlerin sahip oldul!u
hayvanların toplu imhasına, kısacası
Kürt ve Kürdlln yararlanabilecej!i her
şeyi yok etmeye çalışarak, faşist Geneıai
Tokaılı'nnın deyimi ile "Ot bibnez ve insan yaşamaz" bir Ulke yaraulmaya
çalışılıym-. Türk devleti daha önceleri "iç
güvenlik" ve "savaş hali" gibi gerekçelerle "sürgün ettiJ!i" bir buçuk milyon
ala yekiti
ak
!işlemektedir.
DEVRIMCILER, DEMOK·
RATLAR, YURTSEVERLER;
Katliam gediklisi, halkımızın
musallat olan, insan ve dog&
düşmanı, can çekişen Türk sömürgecileri, Kürt halkını kıyımdan geçirmektedir.
Sömürgeci Türk vahşetine karşı direnen
Kürt halkı katledilmekte, Kürdistan
başına
kürtsUzleştirilmektedir. Halkımıza karşı
köy, orman ve ekin
protesto ediniz! Kayıtsız
girişilen katliamlan,
yakmalannı,
g
kalmayınız!
d.
or
Şımak'ta, Beytüşşebab'ta, Cizre'de, Hakkari"de, Şemdinli'de, Nusaybin'de, Diyarbakır'da kısacası Kürdistan'da katliamlara ve sOrgünlere karşı
baş kaldıran, direnen, Ortadol!u'da devrim merkezi durumunda bulunan
Kürdistan'ı, Bal!unsızlık ve Demokrasi
kavgasını veren Kürdistan Halkını
ya1ıuz bınıkınal Yükselen sesine ses ver!
Unutulmamalı ki sessizlik, kayıtsızlık,
nemelazımcılık; Türk Devletinin katliamianna göz yummakur ve yeni yeni
HALEBÇE'lerin yaraulmasına yardı­
mcı olmakur.
ur
Emperyalist ve sömUıxeci güçler
pazar dalaşımından kaynaklanan Körfez krizi, faşist sömürgeci
Türk Devletine çal!daş politikasım bayata geçirmesi için bulunmaz bir ortam
hazırladı. Emperyalistlerin müttefil!i
Saddam Hüseyin, kimyasal silahlarla
Kürt jenosidini gerçekleştirirken, emperyalist ve sosyal emperyalist güçlerin
her türlü destel!ini alarak yapabilınişti.
Bugiin ise bir yandan, Türk Devletine
her türlll yardımı yaparak, Kuzey
Kürdistan'da katliamlan gerçekleştir­
ınede yardımcı olurlarken, dil!er yanda,
Saddam'la aralarında çıkan çelişkilerden
dolayı, geçmişte suç ortaklan olduklan
Güney Kürdisıan'daki katliamlar üzerine "timsah gözyaşları" dökmektedirler.
Türk Devleti kendi katliamlan için elverişli buldul!u bu konjoktürel durumdan
yararlanıp, •Avrupa İnsan Haklan Komisyonuna" baş vurarak bundan böyle
"Dol!u ve Güney Dol!u'da insan Haklan
ve ÖZgürtilkieri ile ilgili yükümlülüklere
riayet etmiyecel!ini" beyan etmiştir.
T.C.nin bu girişimi katliamlan daha da
yol!unlaşurmak içindir. Yoksa Türk
Devleti, hiçbir zaman uluslararası antlaşmalara balılı kalmamışur. Son
dönemlerde, sömürgeci TC, elinde bulundurdul!u ve idama mahkum ettil!i
"Savaş esirleri"ni gelişen balk hareketine karşı "rehine" olarak kuUanmaktadır.
Can dereline düşen T.C. Anadolu, Trakya yakasına mücadelenin taşınmaması
için Türkiye'ye yedeşen Kürdistanlılan
arasındaki
.a
r
Çalıdışı yöntemlerle varlıl!ını
idarne eden Türk sömürgecileri, Osmanlı'dan devraldıl!ı, daha önce Kürt
ulusal ayaklanmalarını hasUrmak için
kuUandıl!ı, "Takrir-i Sukun" ve "Mecburi İskan" kanunlaruu yeniden yürürllll!e
koydular.
Ermeniyi insanlıg& karşı suç işleyerek
jenoside tabi tuttu. Saddam Hüseyin
İran-Irak savaşı sırasında aynı gerekçeleri öne sürmüş ve "HALEPÇE" jenosidini gerçekleştirmişti. Bugün, aynı argOmanlar TC tarafından ileri sürUlmektedir. Sömürgeci Türk devleti daha önce
oluşturdul!u "Tampon Bölge"yi daha da
genişleterek, Şırnak, Cizre, Hakkari,
Beytüşşebab, Şemdinli gibi direniş yerleşim alanlanndan şimdiye kadar yüzlerce köy zorla boşalulmış, boşalulan
köyler yakılıp, yıkılmış, direnen
köylülerin bazılan alçakça katledilmiştir. Köy, orman ve ekin alanlannın
yakılması gUnlük yaşamın vaz geçilmez
bir parçası haline gelmiştir. Evsiz, yersiz, yurtsuz kalan binlerce Kürdistanlı
ölüm kamplan olan "Çadır Kentlere"
doldorulmuştur. Sol!uktan, karda, kışta
insanlanmız ölmekte ve de çeşitli bulaşıcı hastalıklara kurhan olmaktadı­
rlar.
si
v
tinin, Kllrdisıan halkına karşı girişmiş
oldugu jeııosid, en ~ ve en alçak biçimler altında uygulanmaktadır. Yıllar­
dan beri, Kürdistan lıalkıııa ve Kllrdisıan
Ulusal Kıırtııluş Mücadelesine karşı Nazivari yöntemlerle sürdürdül!U savaşta,
hllsrana ~ıştır. Kürdistan'a yıl!dıl!ı
ordusunun 4/3 'ünü, oluşturdul!u "ÖZel
Harp Dairesi", kelle avetlan olan "Köy
Koruyucuları" ve olaganüstü yetkilerle
donatUl!t devlet içinde devlet olan
"Sömürge Valilij!i"ne raıımen, Türk
Devletinin sömUıxeci politikası çıkınaza
girmiştir. Kürdisıan halkı, yıllardır kendisine empoze edilen köleJil!e, zulme ve
Devlet ler(lrüne karşı, 1990'da "Newroz
atılımı" ile cevap verdi. Newroz'la başla­
yan SERBILDAN hareketi, Türk
sömürgeci kanunlan hükürnsUzdür derecesine, toplumun tüm kesimlerine yayı­
larak, kadın, çocuk, genç, yaşlı ve kısa­
cası yedi'den yetmiş'e herkesi sararak,
Bal!unsızlıl!t ve ÖzgUrlül!ü temel alan
gilçlil kitle hareketi durumuna geldi. Gelişen kitle eylemleri karşısında, panil!e
kapılan tilrlt burjuvazisinin bUtUn varyasyonlannın politik temsilcileri "Vatan, Millet, Sakarya" şöven şiarlan alunda "Türkiye'nin bölünmezlil!i"
bal!Jaınıııda "Ulusal Muıabakat" oluştur­
dular. Eski yöntemlerle, Kürdistan'ı
sömUıxe statüsünde bıtamaycaıımı anlayan Türk sömUıxecileri, •SS (Sansür
SOrgOn" Karamamesi adı alunda "yasal"
bir darbe yapUlar. Türk sömürgecilil!inin tarihi, vahşet, terör, jenosid ve
katliamlar tarihidir.
SÜRGÜNLER
VE
KATLlAMLAR KÜRDlSTAN HALKININ
BAÖIMSIZLIK
VE
özGÜRLÜK MÜCADELESlNl DURDURAMAZI
-ZAFER, DlRENEN KÜRDİSTAN
HALKININ OLACAKTıR!
- KAHROLSUN SÖMÜRGECt TÜRK
DEVLETli
KAWA AVRUPA KOMİTESİ
l4Ekim 1990
Kuveyt'in Irak taıııfından işgal edilmesi
ile birlikte, • tn san Haklanndan • ve
"Uluslararası Hukuk'un • çil!nendil!inden bahsedilmeye başlandı. Irak'ın Kuveyt'ten şartsız çekilmesi talep ediliyor.
Fakat, Irak Devletinin İngiltere mandası
altında
kurulmasından
bu yaı
tan'ın bir parçası bu U1ke tarafından işgal
edilmiş bulunmaktadır. Kürt halkı bu durumu hiçbirzaman kabul etmedi ve de
aralıksız bir şekilde işgalciye
25
larca caııiyane karamameler çıkardı. İşte
Musul bölgesindeiri Kflrt nufusu zorla
gllçü içeren son kıırarname:
2 Agustos ı 990'dan itibaren
No.9611, 03-04-1990 tarihli Çok Gizli
Batıh ülkelerin ço!unlul!u "Insan Halc-
hOkllıneuel
komiteler oluşturulmalıdır.
Bu komiteler, sOrgünlerin evlerini
yılanak için çok geniş çapta bir kampanya yOrOımelidirler.
2) TOm mal varlıklanııa el konulacak, bölge ile ilgili tüm mattealler
(Malzemeleri) yıkı!acalc, orada çalışan
tüm ltOrt memurlan dahil ...... transfer
edileceklerdir. ERitim kuruluşlarına çocuklarının kabul edilmesi reddedilecek,
tüm saAlık ve sosyal hizmetlerden men
edilecektir.
Bu kararname, Sadam Hüseyin'in başlatmış oldulu jenosid savaşının çok sayıdalı:i yontemlerinden bi-
ridir. Içinde 70.1XXl nufuslu QALA-DlZ-
ve "Uluslararası Hukuk"u savun-
malc bahanesiyle, Körfez'e askeri birliklerini yıl!dılar. Iralc'a ekonomik, askeri
ve diplomatik yaniımı yapıp böyle bir
canavan yaratanlar da bu ülkelerin kendisidir. Insan halelannın şampiyonlan
oldugunu ileri Silren bu ülkeler, Saddam
Hnııeyin KOrt-Sivil nufusun kimyasal siIahlarla katleni!i zaman tüm sessiziiliini
korumalctan geri kalmamışlardır. El!er
bugOn, bu ülkeler askeri birlikleriyle
orada bulunuyorsa, kendi ekonomik
çıkarlan için bulunnıaktadırlar.
Bugün dön milyon kOrdün
varlıl!J tehlikede bulunmalctadır. Halihazırda, Orta dol!ıınun kalbinde yaşayan
otuz milyonluk bir halk tüm halclanndan
mahrum bıralcı!mıştır. Barış, Kon lıalk:ı
dahil tüm halklar için olmalıdır. Kürdistan lıalk:ının problemine adil bir çözüm
bulunmaksızın, Orta-Dolluda barış olmayacaktır.
• KÜRTLERIN IŞTIRAK ETMEDIÖI
BIR BARIŞ IKİYÜZLÜLÜKTÜR!
*
KÜRDISTAN HALKI KAZANA-
CAKTıR'!
• IRAK KÜRDİSTAN CEPHFSl
.a
r
LA pıriııiııde oldu!u 20 den fazla kflrt
şehrinin, SOOO den fazla köyün
yıblmasıda bu yOııtemlerden biridir. Bir
buçuk milyon kOrdOn polis tarafından
çevrilmiş kamplarda bulunması, Kürt
topraldannın 3/1 inin araplaşunlması,
Kflrt ulusallıarekeli içinde yer alan ywtsew:rlerinin yalcınlanıun, ailelerin ve çocuklarııı tutuldanıp idam edilmesi, nihayet, sivilltflrt lıalkına karşı Itimyasal silahlann kullanılması ki Halepçe'de Itimyasal silahlarla bombalanan kadınların
ve çocukların lrorkunçça katiedilişinin
imajlan beyinlerde daha ıazedir.
lannı"
ur
1) Zoraki göçü örgOtlemek
amacıyla sözkonusu olan bölgelerde
si
v
Kararname:
w
1980'de, Saddam Hüseyin
(l97S'te han şahı ile kendi eliyle imzalamış oldıı!u) Cezayir antlaşmasını ken-
di partisinin baasist yoneticileri onOnde
w
yırtıp lran'a karşı bir savaş başlattı. Acı­
sekiz yıllık bir savaş
insanın ölmesiyle
200.1XXl
sonucunda,
ve de Iralc ekoyaralı
birlikte bir o kadar
görlllmeOııeeden
ve
nomisinin çökflşll
yarattı.
sonuçlar
vb.
borçlanma
miş bir
ve de
u!funaydı
hiç
Bu kadar lwrlıaıı bir
geri
noktasına
başlangıç
Iralc diktııUlrü
w
masızca sllrdOrıOlen
dOndll. ÇOnkll, lO yıl 0ııcc imzalamış oldu!u anlaşmayı tekrardan kabul etti.
Böylesine yıkıcı bir savaştan çıkar
çıkmaz, o bir~
"Macaaya" yOııelip,
Kuveyt'i işgal ediyor ve Iralc'a katıyor.
alayekili
köyleri boşaltma, evleri yılana, ormanlan yalcnıa, sivil savunmasız insanlan
katletme, işkenceyi sistemleştimıe,
uluslararası antlaşmalan ihlal eırne gibi
birçok suç işlediliini belirırnekıe ve uluslararası kuruluşlan, devrimci demokratik güçleri göreve çal!ımıaktadır.
26.8.1990 gOnü saat 2,30 sıralannda
Mardin ili Karabe köyüne baskın düzenleyen sömOrgeci ordu birlikleri, 4 gOn
boyunca tam bir va1ışet lmll!ini sergilediler. Köylülerden Fehime Ay: "Oııce
kaynı mı ve kayınpederimi dövdüler,
sonra evin içindeki eşyalan döktüler, heveslerini alamayınca bu sefer de beni ve
çocuklarımı dövdüler, küçük ol!lum
bütün gOn boyunca baygın kaldı. "Yusuf
Beyhan: "Evimi kundaklıyorlardı, engel
olunca beni dipçilderle dövdüler" "5-6
yaşındaki Cemi! Dolan: "Sabahleyin
köy meydanında kadın ve çocuklan ayn
biz erkekleri ayn bir yerde toplayarak
dövdüler" Mehmet Aykut: "Ezan okuyordum, gelip beni dipçildediler. Ezan
okumuyorsun, propaganda yapıyorsun,
teröristlere mesaj gönderiyorsun" dedi'
ler. Vahşetten sonra 16 silahsız-savunmasız insan esir alınarale işkence meıl<e­
zine gölürüyorlar.
g
kan içinde boluldu. SADDAM
HÜSEYİN, 1968 de bir darbe ile iktidan
alışıııdaıı bu yana, KfJrt lıalkına karşı on-
Baas Partisi ve onun şefi, Saddam Hüseyin kana susamıştır ve onlar
savaşsız ve de azgınca şiddeti uygulamalesızın iktidarda kalarnazlar. Elinde
her türden gelişmiş silalılan bulunduran
Iralc rejimi Barış ve insanlık için büyük
bir tehlikedir.
d.
or
Her seferinde Kon isyanlan
ak
befbJdınh.
*KAWA
Kürdistan' dan
Ktsa Haberler!
IHD'nin, Diyarbakır, Siirt, Urfa,
Van, 'flınceli ve Adıyaman şube başkan­
lan 15 Eylül 1990'da Diyarbakır'da toplanaralc, Saddam'ın Kuveyt'i işgıılini ve
bu işgali bahane ederek Orta-Dol!u'yu
işgal eden ABD emperyalistlerini ve
lC'nin savaş yanhsı politikasını protesto
euiler ve "savaşa hayır" çaArısı yaptılar.
Toplantı sonrası yapılan basın açıkla­
masında,
lC'nin KOrdistan'daki inkarcı,
asimilasyon politikasına, uygulamalanna, SS karanıamesiııe karşı mücadelenin
gereklilillini, TC sömürgecilerinin
SURT: Pervariye bal!lı Holl ve
Kal! meııalannda otoran köy halkı çeşit­
li kuruluşlara gönderdilderi dilekçesinde
köylerinde uygulanan barbarhill kamuoyıına duyurdular. 1983'den beri koruculul!u reddeden köy halkının hepsinin
deliişik zamanlarda BeytOişebbap'a
götürülüp işkence edildil!ini, (lastik tekerlek, fılistin askısı, elekırik ve cop) 10
Al!ustos'ta köyü basan özel tim köyü
boşaltmalan için 3 gün süre tanıyor. 3
gOn sonra köyü işgal eden sömürgeci ordu birlikleri bu iki mezıayı ıııqe veriyorlar. Do!an köyOne sıllınan köylüler,lcorucu hainlerin baskınına ul!ruyor. Hayvanları, ekinleri ve eşyalan yakılan
köylüler Van'a yerleşmek zorunda kalı­
yorlar. Halihazırda Beytülşebbab'a
hal!iı, boşalblan 14 köy lıalk:ı ile birlikte
Van'da çadırlarda yaşıyorlar.
DICLE: Kuruder mezrasında,
akli dengesi yerinde olmayan Hüseyin
Akaslan televizyonda ve resmi açıkla­
mada terörist olaralc tanıtıldı. Kendi evine 200 m. uzaklıkta öldOrülen H.Akaslan, ayrıca felçli oldugu ve del!nekie gezdi!i bildirihnekıedir.
NUSAYBIN: 6 Eylül 1990 gilnil,
Nusaybin'de gelişmeleri izlemek için
delişik demokratik kuruluşlardan
oluşan bir lcomisyoııun yaptıl!J basın açı-
26
açıyor.
ŞIRNAK: Dereler köyü ve~
mezralan sakinleri adma Muhtar Yusufıa
yaptıl!ı
yazılı
açıklamada
köyflndeki baskılan ve yaşanan barbarhAt açıkladı. Bu açıldamada belinilcfil!iııe gl!re: 1) 18 yaşındairi çoban Fevzi
Kabul, askerler tarafından kasıtlı olarak
öldürülmüş, daha sonra da Şırnak'a
götOrülerek basın ve ıelevizyona
"çaıışmada öldürülen bir terörist" olarak
gösterilınişıir.
2) Dereler köyOne ~. Ikilitaş ve De-
g
Sınif savaşımında
Yeni başlangıç sonu
Bir ilkbahar sabahı
Saçale saçale buz sorkan
Amansız kıl gÜIIÜlldtı.
BERFİSURUÇ
..
ERUH: Deraviz köyOnde S9
Abdi Erbey, brakolda işken­
ce edilerek koına balinde köyOıı ortasına
bırakıldı ve köylülerin köyü boşaluna­
lan istendi.
yaşındairi
SltRT: Goveşa köylDleri topluca imzaladıklan bir açıldama ile kendi
köyleri, Bal!göze. Saklımbal!Jar, Baluka, Onnananlı. Yelkesen köylerinde
işkence ve baskmm yanısıra binlerce
fısııt: aııacınm, ormanların ba#)aruı ortakların askerler tarııfmdaıı yakıldıl!ı be-
linildi.
V.LS.d.P.S. Haıdan,
GnJIRIIIıer&e_.
Str. 48
4~ı HfJLLHORST-
DEUTSCHLAND
Yıızıpıuı Adreııi: Puııdqerkarte
3) Korucu olmak için süreidi baskı ve
işkence yapılmakta
UIIUitUku bulutun
Kızgın buhar selini
Öldürmekle yetmez onu!
d.
or
SltRT: Semse köylDleri basma
bir açıldama yapıırak. yapılan baskılan
kamuoyuna duyıırdular. Semse köylinde
oturanlarm kimliklerine el kondu,
çalışmalan yasaldaııdı. köyiDiere işken­
ce yaptldı, hane başına zorunlu angarya
kondu.
.a
r
mirtepe mezralan, köylülerin keııılileri­
ne ait evleri içindeti eşyalanyla birlikte
yaktlınış ve bu ınezralar boşalıılmışıır.
dirler.
Çaılattı/QT dudagını topragın
ur
lara girişiyor. DiAer wat'tan levye ve
balyozlada dilkkanlann caınlarmı ve
kapılanru kırarak y.gmalama eylemine
girişiyorlar. Olaylan görOnWlemek isıe­
yen basm mensuplan dövülüyor, filimlerine el konuyor. BOUin vıjışete raımen
Nusaybin halla zorbalıAıt boyun egmez,
serhildanı programladıgı gibi başarı ile
sllrdüıilyor ve 7 Eylül gOnU işyerierini
ERUH: NiviJa köyü mubıan da
28.6.1990 taribinde yaptıl!ı yazılı başvu­
ruda. Erub tabur komutanı Binbaşı Adnan'm yaptıl!ı zulıno anlabyor, "defolun
gidin zsıen giıkçd<siniz" deıJil!ini. 1000
den fazla nufus ve 10.000 den fazla bayvanın köyOn dışına çıkanııaıun yasakJaııdı#ıııı, 2 km. ıızakJıbııki sudan yararlanmanın Yasaklaııdıl!mı. kOyfln içindeki y.gmur göletinden sadece askerlerin
yararlandıAtnı, insaUlarm ve bayvanIann susuzluklan öldill!fJııO beJiıtıııekte..
ak
ıinı şehri kıı§atıyor, giriş çıkışlan yasaldıyı.-, rasıgele işkence ve ıutoldama­
Dedilerki bU ensonu
Bitti artık dediler
Beyaz güvercinler yitd
UIIUitUku
Akan kilnın rengini
Kargalan tarlalm-a saldı/or
Tohuma dodandllor
Tıkodl/QT aklusuyun yolunu
ve ormanı, 20 ahır ve 47 ev yakıldı"
Köylerinden kovulan köyiDier çevre
köylere sıııuıwıar. Hole köylinde de aynı
uygulamaların oldul!unu belirten
köylüler "Yüzyıllardır yaşadıl!ımız bu
topraldardan bizi resmen kovmak istiyorlar" diyorlar.
si
v
klamasıııda: 26.8.1990 ıarilıinde. Xarabe (KıınıtOy) kOyfln yakınında meydana
gelen bir çatışma gerekçe gllsll.lrilerek
kuşatılıyor ve S gOn boyunca bilyOk bir
valışet uygulanıyor. Olayı SOI1I$lllfm8k
isteyen heyet wtuklaıııyı.-. Şehit edilen
gerillalını cenaze ailelerine teslim edilmiyor. Bu durumu protesto eunek
amacıyla, Nusaybin'de 7 bin esnaf,
5.9.1990 gflnlllcepcıık kapauna eylemini geıçekleşliriyor. 6 Eylül gOnü polis
tarafmdsn kcpenkleri açma anonsu
yapılınasına raıroen, kepenlderi açmıyor. Bunun Uzerine asker, polis ve özel
Nr. ı66 l38 E, 5000 Klila ı
ve Dereler köyO
Balllıa Hesabı: Stadtsparkıllle
4) Ekinler ve ormanlar resmi bir emirle
Köyfln içine top nıerınileri
rasıgele atılmaktadır ve köy bombalaıı­
makıadır. Guva ve Çevrebil köyleri
boşalUlırken evlerle birlikte al!ıldaki
bayvanlarda yakılınıştır.
Köbı,
w
w
yakılınışur.
w
dışına çıbııa yasaklanınışur.
PERVARİ:
Axer (Sanyaprak)
köyinieri adına Salih Demir ve Nisam
Demir'in basma yapngı ve demokratik
kuruluşlara gönderdili açıklamada;
"köyffnıüze yakm bir yerde PKK'Warla
askeıl« ~ Bu olaydan sonra Dolan
köylinde görevli Binbaşı'nın emri üzerine büWn maddi varJıAunız yalaldı. SOO
kavak, 4 1011 buldaY, kOyfln biiWn oılan
ala yekiti
Konto Nr.!14ll3ı 79
BLZ: 378 soı !18
(Y.Güney için)
Yoktu karşılıgı
Zaza Alfabesinde
Kor/cu kelimesininf
Dehhaklann
KafasıM inen balyozuydu
Halkının
Öldürdüler onu!
Almaaya: 3.50 DM
Fra.a:ıOFF
Belçlb: 70 BF
Hollıuıda:
3.50 HG
Dıuılmarka:ıODKRN
lswç:
ıo KRN
A vuııturya: l5 Öf
lsviçre: l.50 SFR
27
ID A M LA R A HAYIRI
lSCILER,KARDESLER
ur
d.
or
g
Fasis t Turgut özal'ın
Kardeslerimiz,öz evlatlarımız idam edilmek isten iyor.
koymak için meclis
maya
uygula
arını
emriyle yeniden gündeme getir ilen idam cezal
hazırlıklara başladı.
fasis t gener aller
12 Eylül sonrası yüzle rce de~rimciyi idama mahkum eden
infatını gerçe klescinin
devrim
yakın
çetes i ve onların kukla hükümetleri yinniye
ler sonucu kenditepki
gelen
yundan
tirdi . Diger lerini n dosyalarını iç ve dış kamuo
faşist dikta ten
bekle
için
k
sokma
leri için daha "elverişli ortamda" uygulamaya
kökenli 41
Kürt
da
ında
sıras
törlük ,daha dün Kürdistan'da halkın başkaldırısı
idam mahkumunu asmak istemişti..
KARDESLERI
nildig i gibi teBugün idamların yeniden gündeme getiri lmes i.nin nedeni söyle
degil dir.A rka_rı
olayla
lme
rör olaylarının artması ,Bahriye Uçok ve öncesi öldürü
a'nın olduerill
ontrg
MtT,K
ve
i
meler
sında çogunlukla faşist dikta törlüg ün besle
hazırlıklar,
n
apıla
ler,y
demeç
n
gu böyle "fail i meçhul" cinay etler sonrasi verile koymaktadır . "Terörün her taraa
geçil en yeni uygulamalar faşizmin amacını ortay
belir ten yetki lileri n
fa sıçradıgı","caydırıcı tedbi rler olması gerek tigt"n i ktir.B
undan dolayı halkın
verme
gı
amacı gelis en mücadeleyi bastırmak,halka · gözda
ın yaşamları çıka­
ıklar
idaml
mücadelesinin karşısına "caydırıcı tedbi r"ola rak
rılmaktadır .
Faşist
saldırı
saldırılara karsı halkın
KARDESLER!
işçilerin,köylUlerin
Büyük çogunlugu devrimci olan ve gencecik yaşlarında
deki idam hükümüzerin
n
200'ü
eden
ele
ve tüm halkın,hepimizin çıkarı için mücad
diktatörlügUn halkın mülüsünün teker teker asılmasına sessi z kalamayız . Faşistettirm
ek ,ülkemizi bütünüydevam
ini
cadel esini sindirmek,soygun ve sömürü düzen
karşı dunmalıyız .
ete
cinay
bu
tigi
le empe ryalis tlere peskes çekmek için giris
çisinin kanına
emek
KUrt
ının,
evlad
halk
12 Eylül öncesi ve bugün yüzle rce
ini kollarını
eller
su
ordu
olisi,
eri,p
giren ler,fa sist dikta törlüg ün sivil çetel
sürül ürken ,isa
ortay
için
mlar
katlia
sallay arak gezer ken,b unlar yeniden ,yeni
ettir.
cinay
esi
edilm
idam
n
cileri
kence lerle suçlu olara k göste riiend evrim
GöZ YUMAETE
CINAY
,BU
E
KATLIN
KLARlN
KARDESLERI tDAMA MAHKUM EDILEN TUTSA
MAYili
GUCUFASlST DIKTATöRLUSUN IDAMLARI GERÇEKLESTtRMELERINt ENGELLEMEK IÇIN
MUZU BtRLESTtRMELI,SESIMtZt YUKSELTMELtYtZ!
tDAMLARA HAYlR! TUM SIYASI TUTUKLU VE HUKUMLULERE öZGURLUK!
w
w
w
'
.a
r
si
v
ak
olayları
dikta törlü k genel likle kendi lerini n tezgahladıg ı öldürülmemik,s
iyasal
ekono
e
nlerd
Songü
zeminleri yaratmayı amaçlamaktadır.
ile yeni
a
ogu'd
Ortad
lerin
yalist
mper
edir.E
mücadelesi yükselmekt
ehüküm
Türk
ren
göste
e
sekild
iyi
en
hazırladıgı savaşta sadık bekçi köpek ligini
ya
yıkma
na
hall.ı
ürt
üge,K
öylUl
ına,k
t i çıkacak savasın tüm faturasını işçi sınıf
rek zamlar yapılmakta,vergiler artı­
çalısmaktadır.Savas koşulları bahane edile
revle r engellenmektedir.Savas koşulla­
rılmakta,isçi ücret leri düşük tutulm akta,g
ile KUrt ulusa l hareketi ezilmeye çarı bahane edile rek ulusa l birlik çagrıları
etleri birbi rini izlemektedir.Yurt
lısılmakta,tutuklamalar,katliamlar,imha harek
tadır.
dışında çalısan işçilerin döviz lerine elkonulmak
gençligin,KUrt ulusunun geliının,
tste tüm bu uygulamalara karşı işçi sınıf
rehin aldıgı devri mcile ri
adeta
k
sen mücad.elesi ni ezmek için faşist dikta törlü
ce altında tutula n devişken
ve
idam etmek istiyor.Yıllardır cezaevlerinde baskı lusu gibi
göste riliyo r.
sorum
rimci ler bugünkü "fail i meçhul"cinayetlerin
ri
.Di OF. (Federal Almanya Türk iyeli Dem okra tik işçi Dernekle
Federasyonu) -. KAWA
Download