24 KIZILIRMAK DELTASI YÖNETİM PLANI VE

advertisement
Kızılırmak Deltası Yönetim Planı ve Mersin Balığı Faaliyet Hedefi
KIZILIRMAK DELTASI YÖNETİM PLANI VE MERSİN BALIĞI FAALİYET
HEDEFİ
Konuşmacı: Can YENİYURT-Doğa Derneği Kızılırmak Proje Koordinatörü.
Sayın başkan, değerli hocalarım, sevgili katılımcılar. Yorgun olduğumuzdan oldukça
kısa sunmaya çalışacağım. Öncelikle Doğa Derneğinden kısaca bahsetmek isterim. Serap
Hanım sunumunda da logoyu görmüştünüz. Doğa derneği Türkiye’deki önemli sivil toplum
kuruluşlarından bir tanesidir. Son günlerde dikkatinizi çekmiştir Tarkan’ın klipiyle insanların
bilincini artırmaya çalışan bir sivil toplum kuruluşudur.
Ben de Doğa derneğinde daha önceki yıllarda Kızılırmak deltası projesi kapsamında
çalışmalar yürütmüş, şu anda da Doğa Derneğinin bilim ekibinde alan sorumlusu olarak görev
yapmaktayım. Kızılırmak deltası Türkiye’nin önemli sulak alanlarından bir tanesidir. Türkiye
imzalamış olduğu RAMSAR sözleşmesi kapsamında 1993 yılından itibaren Türkiye’deki
önemli sulak alanları belirleme görevi içine girmiştir. Günümüzde slaytta görmüş olduğunuz
12 tane sulak alan RAMSAR sözleşmesi içine girmiştir. RAMSAR sözleşmesi uluslar arası
bir sözleşme olması dolayısıyla bazı yaptırımları içinde barındırmaktadır. Bunlar kara ve su
ürünleri avcılığına yönelik çeşitli yaptırımları içinde barındırmaktadır. Bunun dışında
alanların özellikle sulak alanların yönetim planlarının yapılması üzerine Çevre ve Orman
Bakanlığı Doğa Koruluma Daire Başkanlığı ve Sulak Alanlar Şubesi’nde çalışmalar
yürütülmektedir.
RAMSAR sözleşmesi kapsamında yer alan 9 kriterden toplam 4 kriter içinde mersin
balığı dolaylı olarak bulunmaktadır. Bunlar Kızılırmak deltasındaki çeşitli kuş ve içsu balık
türünün hayatlarının belirli dönemlerinde kışlama, geceleme ve beslenme alanı olması
sebebiyle kriter 7 ve 8’de deltada barındırdığı tehdit altındaki balıkların yaşam döngülerinin
kritik dönemlerini alanda geçirmeleri nedeniyle ki mersin balıkları bunda yoğun olarak
bulunmaktadır. Bu kriterlerde ve kriter 9’da da ve hatta mersin balıklarının Türkiye’de
üredikleri alanlardan bir tanesi, Türkiye populasyonlarının %1’inden çoğunun üreme
döneminde bir alan olması sebebiyle mersin balığı Kızılırmak deltasının RAMSAR statüsüne
sahip olması açısından son derece önemlidir.
Kızılırmak deltasını tanımlamak gerekirse, Sivas ilinin İmranlı ilçesinden doğan
Kızılırmak nehri boyunca önemli canlılara hayat vermesi yanı sıra, hatta başkentimiz
Ankara’ya su kaynağı oluşturması yanı sıra Karadeniz’e döküldüğü alanda bir delta
oluşturmakta ve önemli bir sulak alan oluşturmaktadır.
Kızılırmak deltasının hava fotoğrafları slaytta görülmektedir. Sulak alanlar, özellikle
barındırdıkları su ve bu suyun filtrasyonunda oynadıkları rol açısından oldukça önemlidir.
Aynı zamanda barındırdıkları içsu balıkları ve kuş türleri populasyonları açısından da önemli
alanlardır. Deltanın ekolojik ve ekonomik önemi de vardır. Deltada tarım, çeltik tarımı, saz
istihsali, balıkçılık, turizm önemli geçim kaynaklarındandır. Bunun dışında bir çok bitki ve
hayvan türleri de alanda bulunmaktadır.
Kızılırmak deltası yönetim planından bahsetmek gerekirse, yönetim planı Aralık
2001’de Çevre ve Orman Bakanlığı tarafından ihale edilmiştir. Doğa Derneği tarafından
yürütülmüştür. Yönetim planı kapsamında ortaya çıkan çalışmalar 2008-2012 yılları arasında
Kızılırmak deltasını bağlayacak ve çeşitli yaptırımlar söz konusu olacak çalışmalardır. Bu
çalışmalar alan tanımlanması ve yönetim planlaması olarak iki başlık altında
gerçekleştirilmiştir.
Alan tanımlanması çalışmalarında 25 danışman personelden oluşan bir ekiple öncelikli
olarak biyoçeşitlilik üzerinde durulmuş ve alanı 1.5 yıl boyunca başta Biyoçeşitlilik olmak
24
Mersin Balığı Koruma Stratejisi ve Üretim Çalıştayı – 30-31 Ekim 2008
üzere alanın jeomorfolojisi, fizyobiyolojisi ve çeşitli uzmanlık alanlarında gerçekleştirilmiştir.
Bu çalışmalar sonrasında birinci bölüm raporu dediğimiz bir rapor ortaya çıkarılmıştır. Bu
rapor geçmişteki ve günümüzdeki Kızılırmak deltasında yapılan çalışmaları ortaya
çıkarmıştır.
Rapordan aldığım bir parçayı sizlere göstermek istiyorum. Bu slayttaki resim
Kızılırmak deltasındaki erimeyi gösteren bölümdür. Kızılırmak deltası, Kızılırmak nehri
üzerine yapılan Derbent ve Altınkaya barajları deltasının gün geçtikçe erimesine sebep
olmaktadır. Bu da mersin balıklarının yaşam alanlarını tehdit altına sokmaktadır. Önceki
sunumlarda da baraj inşaatlarının en önemli tehdit olduğu sıklıkla vurgulanmıştı. Örneğin
1960’lı yıllarda Kızılırmak nehri Karadeniz’e yaklaşık 23 Milyon ton alüvyon taşırken,
Derbent ve Altınkaya barajları yapıldıktan sonra 0,5 milyon tona düşmüştür. Bu oran deltanın
gerilemesinin yanı sıra, bu bizim tespitimiz, Kızılırmak deltası ve Kızılırmak nehri
Biyoçeşitlilik rezervlerini de tehlike altına sokmuştur. Raporda bir başka şekilde mersin
balıklarının populasyonlarına ilişkin ve mersin balıkları hakkında da açıklamalar yapılmış ve
mersin balığının önemi vurgulanmaya çalışılmıştır.
Alan tanımlanmasının ikinci aşaması yönetim planlaması gerçekleştirilmiştir. Bu
yönetim planlamasında biz de Serap hanımlar gibi ilgili kuruluşlara özellikle Valilikle, yerel
yönetimle ve muhtarlıklarla öncelikle yönetim planın ne olduğunu ve yönetim planın
yaptırımları konusunda konuşmalar gerçekleştirildi. Tarım, hayvancılık ve balıkçılık gibi
alanın bütün sorunları göz önünde bulundurularak işbirliğine gidildi. Samsun’da yönetim
planının uygulamasını yürütecek olan Samsun Yerel Sulak Alan Komisyonun kurulmasını
sağladık.
Büyük katılımlı toplantıların dışında sadece su ürünleri konusunda çalışmalar
gerçekleştirildi. Bunlar deltada yaşayan Su Ürünleri Kooperatifleri, balıkçılar ile ikili ve odak
grup toplantıları gerçekleştirildi. Yönetim grubuna destek vermeleri amacıyla broşürler
hazırlandı ve balıkçılara dağıtıldı. Sorun ve çözüm önerileri plan dâhiline aktarıldı. Böylelikle
yaklaşık iki yıl süren çalışmalar sırasında 2008–2012 yılları arasında yürütülecek olan faaliyet
planı gerçekleşmiş oldu. Planı bir slayt üzerinde anlatmak istiyorum.
Yönetim planı ideal hedef, faaliyet hedefi ve faaliyetler olarak üç başlık altında
incelenebilir. Belirlenen toplam 6 ideal hedef Kızılırmak deltası yönetim planının
gerçekleştirilmesini hedeflemiştir. Bu ideal hedefleri gerçekleştirmek için yaklaşık 28 faaliyet
hedefi, 94 faaliyet belirlenmiştir. Bu faaliyetlerin yönetim planındaki dağılımı slaytta verilen
pastada görülmektedir.
Mersin balığına gelince, maalesef yalnızca bir faaliyet belirlenmiştir. Mersin balığının
önemli bir tür olmasına karşın, bir faaliyet belirlenmesinin sebebi mersin balığı hakkında
yeteri kadar bilgiye sahip olmamamızdan kaynaklanmıştır. Yönetim planının yapılması
aşamasında Serap hanımla telefonla görüşmemize rağmen yalnızca bir hedef ortaya
konulmuştur. Bu, Kızılırmak deltasının az önce ekoloji başlığı altında yer alan ekolojik
dengenin ve biyolojik çeşitliliğin geliştirilmesi ideal hedefi altında mersin balığının yaşam
alanlarını tahrip eden unsurların belirlenerek türün geri kazanılması için eylem planlarının
belirlenmesi faaliyet hedefi başlığında mersin balığına yönelik tür eylem planının
hazırlanması faaliyeti altında yer almaktadır.
Bu çalışmayı üstlenecek, yürütecek, yönetim planının bundan sonraki kısımlarını
sürükleyecek kurum Samsun Valiliği, İl Çevre ve Orman Müdürlüğüdür. Bunu kimin
yapacağı ise S.Ü. Su Ürünleri Fakültesinin bundan sonraki çalışmaları gerçekleştireceği
düşünülerek, kiminle yapacağı kısmında da Samsun İl Çevre ve Orman Müdürlüğü ve Doğa
Derneği ile Mersin Balıklarını Koruma ve Yaşatma Derneği yer almıştır. Belki burada
unutulmuş olan Tarım İl Müdürlüğü çalışmanın içerisine dâhil edilebilir.
25
Kızılırmak Deltası Yönetim Planı ve Mersin Balığı Faaliyet Hedefi
Nasıl yapılacağı bir sonraki slaytta tanımlanmıştır. Burada bir dileğimi belirtmek
istiyorum. Yapılan çalışmalar gurur duyduğumuz çalışmalar olmuştur. Daha önce söz alan
balıkçımızın dediğine katılıyorum. Mersin balığının havyarının yenmesi ve aynı zamanda bu
elektriğin yanmasının aynı anda olabileceğine inanan insanlardan biriyim. Yanlış olan su
rejimi planlarımızdır. Şuanda mersin balıklarının yok olmasındaki en büyük sebeptir.
Özellikle Kızılırmak üzerinde konuşacak olursak, Kızılırmak üzerine yapılan barajlar mersin
balığının nehirde yok olmasının en önemli sebebidir. Dileğim, mersin balıkları alanda
yaygınlaşsın, doğal ortamlarında bulunsunlar. Bütün Türk insanı mersin balıklarını yeme
fırsatını elde etsin. Teşekkür ederim.
Dr. Mustafa Zengin: Öncelikle sunumunuzdan dolayı sizi tebrik etmek istiyorum.
Sizi aramızda görmekten memnun oldum. Çalışmaların böylesi platformlarda toplu olarak
sunulması çok yarar sağlayacaktır. Katkımı sizin çalışmalarınızdan yana yapmak istiyorum.
Sizin çalışmanızın birinci raporunu Ankara’dan, Çevre ve Orman Bakanlığından elde
etmiştim. 2012’ye kadar çalışmalar devam ediyor. Sunumuzda da gördük, mersinle ilgili fazla
bir çalışma yapılmamış. Bundan önceki sunumlarda da özellikle Serap hanım bahsetti,
Kızılırmak’ta Bafra Köprüsünün altındaki ve ondan aşağıda birkaç tane daha su taşkınlarını
önlemek için engel var. Baraj inşasından önce yapıldığı iddia edildi. Bundan sonraki
planlamalarda benim önerim mersin balığının yaşama alanının, yani bu balık akarsuya üreme
göçü yapıyor, bunu dikkate alarak hedefinizi bu noktada yoğunlaştırmanızı öneriyorum.
Çünkü raporunuzu da inceledim, genellikle ekosistemin havzayı bozma yönünde planlamalar
yapılmış. Mersin balığı önemli bir tür, koruma anlamında, bunu söylemeye gerek yoktur.
Önerim o yönde. Zaten siz de alan sorumlusu sizsiniz.
Bir de bildiğim kadarıyla Yeşilırmak ırmak ile ilgili aynı bakanlığın bir tasarrufu var.
Orada da yaz aylarında bir çalışma yapıldı ama şimdi bilemiyorum hangi aşamada. Şu an
burada Çevre Bakanlığından kimse var mı bilemiyorum. Orada da planlama açısından mersin
balığının üreme alanları olarak dikkate alarak bir planlama yapılması konusunda çalışmaların
olduğunu biliyorum. Burada bilginiz varsa paylaşırsanız memnun olurum. Teşekkür
ediyorum.
Can YENİYURT: Yorumlarınız için teşekkür ediyorum. Mersin balıkları hakkında
çok bilgimiz olmamasından dolayı başta da belirttiğim gibi plan başlıklarına giremedi.
Yalnızca bir faaliyetine girebildi. Mersin balığı için şu anda şunları yapıyoruz; Doğa Derneği
Ulusal Sulak Alan Komisyonu DAD üyesi olan iki kuruluştan bir tanesi. Bu ulusal sulak alan
komisyonu Çevre ve Orman Bakanlığının Müsteşarlık düzeyinde katılımıyla gerçekleşen bir
toplantıdır. Bu toplantıda alanların koruma bölgeleri belirleniyor. Her ne kadar koruma
bölgeleri az önceki sunumlardan da görüleceği üzere çok fazla anlam ifade etmese de bu
alanlar belirleniyor. Şu sıralar Yeşilırmak deltasının koruma bölgesi 6 Kasım 2008’de
yapılacak bir toplantıyla belirlenecek. Bu toplantıda mutlak koruma bölgeleri, sulak alan
ekolojik etkilenme bölgeleri ve tampon bölgeleri belirleniyor. Toplantıdan alacağım bilgiler
doğrultusunda bölgelerin belirlenmesi sırasında Yeşilırmak deltasında sınır çiziminde etkili
olacaktır. Mutlak koruma bölgesi gerçekten kati korumalar gerektiren alanlardır. Bilimsel
çalışmalar yapılmasını dahi kısmen engelleyen ve izinlere tabi olan bir koruma önceliğidir. Bu
çalıştaydan çıkacak verileri koruma çalışmasında kullanacağım.
Prof. Dr. Sedat YERLİ: Sayın YENİYURT’a teşekkür ediyorum. Burada kritik bir
mesaj da tabiî ki mersin balığı gibi ekolojik ve ekonomik önemi birbirinden ayırt edilemeyen
türlere Tarım ve Köyişleri Bakanlığının ve üniversitelerin daha fazla katkısının alınması
sonuca ulaşmayı daha hızlandırır diye düşünüyorum. 6 Kasım’da ben de Ankara’daki
komisyon toplantısına katılacağım. Teşekkürler.
26
Download