Ticari araştırma danışmanlık hizmetleri Sırf ticari danışmanlığı dört

advertisement
Ticari araştırma danışmanlık hizmetleri
Sırf ticari danışmanlığı dört dalda ele alarak alt açılımlarla bütünlük içerisinde yol haritası
oluşturmaktadır. uzlaşma yoluyla ve hukuki yollardan ticari alacak tahsili konusunda uzman. Titiz ve
etkili takip. Uluslararası düzeyde müdahale ağı. Basit ve esnek çözümler. Borçluların takibi,
yurtdışındaki alacaklar, vadesi geçmiş ödemelerin takibi, uyuşmazlık, alacak davaları,borçluların
sorunları,için sırf hizmetinizdedir.
1-ekonomik araştırmalar danışmanlık hizmetleri:
Sırf size özel araştırmaları kurumsal Ekonomik Araştırmalar Genel Müdürlüğü ile koordine kurarak
a-kurum ve imaj algı araştırma : Firmanın vermek istediği kurum ve marka imajının nasıl algılandığı,
Hedef kitle bazında oluşan kurum ve marka imajının ne olduğu, Rakip markaların imajının etkinliği,
Karşılanmış ya da karşılanmamış tüm ihtiyaç, istek ve beklentilerin belirlenmesini, Marka sadakati
oranının tespit edilmesini sağlar.
Kurum imaj algının size Getirisi : Kurumun bilinirlilik düzeyi ölçülür, Müşteri beklentilerinin
belirlenmesi sağlanır, Müşteri gözünde kurumun konumu belirlenir, Markanın güçlü ve zayıf yönleri
ortaya çıkar, Ürün ve hizmet kalitesini arttıracak yolların belirlenmesine yardımcı olur, Doğru
markalaşma stratejisinin geliştirilmesini besler, Reklam ve pazarlama stratejilerinin belirlenmesine
yardımcı olur.sırf yukarıda belirtilen konularda size eksiksiz veen seri şekilde uzman ekibiyle hizmet
sunmaktadır.
. b-Pazar payının ölçülmesi:
Başarılı satış ve pazarlama, üreticilerin satış sürecini perakendecilerle işbirliği yaparak yönetmesini
gerektirmekte. Bu işbirliğini ilerletmek için, sırf, müşteri bazında aşağıdaki konuları içeren esnek
çözümler sunmaktadır:
• Rapor değerlendirmeleri
• Kategori yönetimi
• Yeni lansmanlar
• Satış grubunun performans değerlendirmesi
• Dükkan bazında fırsatlar
• Operasyonel verimlilik
Sırf Perakende Ölçümü Hizmetleri satış ve pazarlama yöneticilerine perakendeciye özel, kapsamlı bir
dizi satış ve satış sonrası destek bilgisi sağlayarak ürün ve kategori performansı raporları sunar. Sırf ’ın
müşteri seviyesindeki hizmetleri, baz ve marjinal satış raporlamasını içeren bütün bilgi kategorilerini
kullanarak perakende zincirleri ve coğrafi pazarlardaki kategori yönetimi uygulaması için ortak bir
referans noktası sağlar. Pazarlama yöneticilerinin satış ve pazarlama taktiklerini belirli bir örneklem
içinde, dükkan seviyesinde veya bütün bir ticari bölgede, zincir ve dükkan bazında inceleme ve
değerlendirmeleri için kullanabilecekleri zengin bir bilgi birikimi size özel sunulmaktadır.
sırf size şu soruları sorar
• Belirli bir müşterimde hak ettiğim kategori payını elde ediyor muyum?
• Kategori yönetimi yoluyla nasıl satış elde edebilirim?
• Dükkan içi promosyonlarımın satışlarım üzerindeki etkisi nedir ve bu etki perakendecilere ve
pazarlara göre nasıl değişmektedir?
• Yeni ürünümün tanıtım ve reklamına destek olması adına bugüne kadar yaptığım sergileme ne
kadar etkili oldu?
• Pazardaki hangi zincirler dağıtım artırma fırsatı vaat etmekte ve her birinin satış potansiyeli nedir?
• Hangi dükkanlarda markalarım en iyi performansı sergilemekte ve bu performansın arkasında hangi
faktörler bulunmakta? Bu soruların cevabında yanıtlayamadığınız eksikliler tesbitle size özel satış ağı
hazırlanır.ve Özellikle;
• Sırf Satış ve pazarlama yetkilileri, Perakende Ölçümü Hizmetleri’ ni, iş gücü ve finansal kaynakları
coğrafi bölgeler içinde ve arasında daha etkin dağıtabilmek için kullanabilir.
• Satış müdürleriniz, pazar ve perakendeci bazında satış fırsatlarını saptayabilir.
• Kategori yöneticileriniz, pazardaki finansal fırsatlardan alabilecekleri payı değerlendirebilir ve
karlılık hedeflerine ulaşmak için strateji ve taktikler oluşturabilirler.
Sırfın size Temel Katkıları:
• Satış,reklam, ve promosyonların etkisinin, aktivitelerin uygulama şekli ve yerel etkinliğini
değerlendirerek maksimize edilmesi.
• Yüksek/düşük performanslı perakendecilerin veya pazardaki diğer kritik noktaların saptanarak
pazarlama kaynaklarının daha karlı yönetilmesi
• Aksiyon alınabilir piyasa değerlendirmeleri yapılarak ve kategori yönetimi tekniklerini kullanılarak
perakendecilerle ilişkilerin kuvvetlendirilmesi.
c-müşteri memnuniyeti sağlama danışmanlık hizmetleri:
Bir mal veya hizmetin belirli ihtiyaçları karşılayabilme yeteneklerini ortaya koyan özelliklerin
tamamıdır. Kısaca beklentilere cevap verebilme yeteneğinidir.
yada
Sırf şartlara ilk defada, zamanında ve her zaman uymaktır.
Bu tanımalardan şunu anlamaktayız kalite herkese göre değişen bir kavramdır. Kalite deyince lüksü
anlamak yanlış bir algılama olsa gerek. Bu yüzden bu ISO 9001 belgesini almak isteyen şirketler
kurumlar veya kuruluşlar ürününde veya hizmetinde kalite kriterlerini ortaya koymakla başlayabilir.
Buradan da şu sonuç çıkmaktadır ki benim müşteri portföyüm ne olacak. Hangi kriterlerde ürün veya
hizmet sunacağım ve bunu kimlere satacağım bu soruya verilen cevapta müşteri memnuniyeti
tanımını ortaya atmaktadır.
Sırf müşteri memnuniyeti tanımı Müşteri şartlarının (beklentilerinin, isteklerinin, şikayetlerinin,
önerilerinin) müşteri tarafından karşılanması hakkındaki fikrine denir?
Yani sizin kalite kriterlerinizi müşteri nasıl algılamaktadır. Buna nasıl reaksiyon göstermektedir.
sırf Şunu rahatlkla söyleyebiliriz ki Müşteri Memnuniyeti = Kalite dir.
Kalite ürün veya hizmetin müşteri şartları ile ne derecede uyuştuğunu gösterir. Yani müşteri ürünü
veya hizmeti istediği şartlarda alabiliyor mu ne derece karşılanıyor. Örnek verecek olursak benim X
kadar param var ve Honda markalı araç istiyorum ama X kadar paramla aracımın klimalı olmasını air
bag nin olmasını ve en fazla 5 yaşında olmasını istiyorum. İşte bu istekler müşterinin kalite
kriterleridir ve kurumdan veya firmadan bu şartları karşılamasını ister. X kadar para ile uçak
helikopter veya honda dan daha pahalı bir araç istenmez o müşteri için kalite honda aracındaki
özelliklerdir. Buda şu ifadeyi karşımıza çıkarmaktadır herkesin kalite ölçütü farklıdır ve kalite lüksü
veya pahalı olanı göstermez. Bunun içindir ki firmalar şirketler veya kuruluşlar hitap ettiği müşteri
kitlesini iyi seçmeli ve müşteri kitlesinin istek ve beklentilerine cevap verebilmelidir.
Kalite Yönetim Sistemi Nedir?
Müşterinin beklentisinin aşılmasını hedefleyen, ekip çalışmasını destekleyen, tüm birimlerin ve
faaliyetlerin gözden geçirilmesini ve iyileştirilmesini sağlayan bir yönetim anlayışıdır. Müşteri
tarafından tanımlanan kaliteye öncelik verilerek kuruluşun ürün ve hizmetleri yanında yönetiminin de
kalitesini ve verimliliğini artırmayı hedefleyen bir yönetim uygulamasıdır.
Özetle
Yukarıdaki açıklamadan görüldüğü gibi, kalite, kesin hatlarıyla tanımlanmalı ve ürün ve hizmetlerin
özünde yer almalıdır, Muayene yöntemleriyle kaliteyi sağlamak mümkün değildir. Muayene
yöntemleri uygun olmayan ürün hizmetleri tespit etmeye yarar, hataların ortaya çıkmasını
engelleyemez. Hâlbuki esas amaç ilk defada ve her zaman doğru işi yapmaktır. Hatalar, verimsizliğe
ve ürün maliyetlerinin artmasına yol açacaktır bu nedenle sırf sizinle müşterilerinizin en doruk
noktada memnunetleri için birlikte yola devamdayız.yol başlangıcı dosyanızın bize ulaşması bitim ise
siz son diyinceye kadardır.çünki BAŞARININ ANAHTARI SİZİN ELİNİZDE YETERKİ SİZ SADECE KARAR
VERİN SIRFA GELİN…….ÇÖZÜM İÇİN YANINIZDAYIZ.
d-çalışanların memnuniyetini sağlama danışmanlık hizmetleri:
Globalleşen dünyamızda her geçen gün hızla büyüyen ve gelişen, stratejik konumu itibariyle çok
önemli bir noktada olan ülkemizde güvenlik hizmeti sektörü önemli bir değer oluşturmuştur.
Sırf Grubumuzun uzun soluklu olarak düşündüğü her alandaki faaliyetlerinde, müşterilerinin
memnuniyetini sağlamak için taahhütlerini tam ve eksiksiz yerine getirmektedir.
iş sektöründe başarıya ulaşabilmek için, denetleme ve eğitim mekanizması zorunludur. Denetleme ve
eğitim metotları ise kurumsal stratejinin ikinci ayağını oluşturmaktadır. Önce güven, sonra güvenlik
temel ilkesiyle insanı ve insanın meta değerlerini içine alan iş sektörünün” açıkları ve ihmallerini
kapatmaya yönelik çalışmalara yer yoktur. iş bir bütündür, ötelenemez, görmezden gelinemez,
hataları telafi edilemez.
Şirketimiz, alanında ve doğru bir hizmet sunmayı, sektöründe yeniliklerle öncü olmayı, insana değer
veren, güvenilir, disiplinli ve istikrarlı olmayı, yasalara uygun çalışmayı, müşteri odaklı olmayı ve
değişen zaman ve koşullarda kalite yönetim sisteminden ödün vermeden hizmet sunmayı,
müşterilerinin ve müşteri çalışanlarının memnuniyetini sağlamayı amaçlamaktadır.sırf huzur için
çözüm ………..
e-reklam ve araştırmalar danışmanlık hizmetleri:
Reklam Danışmanlığı Nedir? Reklam danışmanlığı, firmaların reklam konusunda yönlendirilmesi ve
tanıtım İhtiyaçlarını karşılanmasıdır. Firmalara reklam konusunda danışmanlık hizmetlerinin verilmesi,
reklam bilgisinin aktarılması, tanıtım yapılacak olan firmanın ürününü ve hizmetini tanıtma sistemleri
ve ürünü araştırmaları yapılmasından oluşmaktadır. Reklam danışmanlığı hizmetlerimizde, firmaya en
uygun fiyatlarla tanıtım yapma olanaklarını ve ürünlerinin ve hizmetlerinin hangi kitlelere hitap
edebileceğinin tespitini yapmaktayız
f-ürün testi danışmanlık hizmetleri
Yeni ürün geliştirilmesinde, mevcut üründe veya mevcut ürün değişikliğinde başvurulan bir
yöntemdir. Testler yeni ürün veya mevcut ürünlerde markalı veya markasız olarak gerçekleştirilir,
markadan etkilenebileceği düşüncesiyle öncelikle markasız olarak değerlendirilmesi önerilir.
Getirisi : Ürüne karşı mevcut tüketicilerin, rakip tüketicilerin veya potansiyel tüketicilerin yaklaşımı
değerlendirilir, Üründe bulunan güçlü ve zayıf yönler tüketiciler tarafından değerlendirilir, Buna
paralel olarak ihtiyaç ve öneriler ortaya çıkar, Tüketicinin ürüne karşı reaksiyonlarını almak ve daha
sonraki
adımları buna göre belirlemek için önemlidir. yukarıda belirtilen testleri sizin için yaparak birlikte
sonuca en seri ulaşmanıza vasıtayız……..
g-sponsorluk danışmanlık hizmetleri:
Sponsorluk Nedir?
Bilgi ve iletişim çağında yaşadığımız günümüzde rakipler arasından ön plana çıkmak, farkındalık
yaratmak, hedef kitleyle duygusal bir bağ kurmak ve az bütçelerle geniş kitlelere ulaşmak önemli.
Artık tüketiciler yalnızca bir ürün ya da hizmeti satın almıyorlar, aynı zamanda o ürünün sunduğu
hayat tarzını, hikayeleri, deneyimleri ve duyguları satın alıyorlar. Son yıllarda bu amaçları
gerçekleştirecek bir pazarlama aracı diğer pazarlama araçları arasından ön plana çıkmaya başladı.
Bu etkin araç: Sponsorluktur.
Sponsorluk çok etkin bir pazarlama tekniğidir, bağış ya da yardım değildir. Sponsorluğun amacı
kurumu ya da ürünü tanıtarak imajı oluşturmak, güçlendirmek, indirekt olarak satın alma tercihlerini
etkilemektir. Dolayısı ile, sponsorluk ticari sonuçları hedefleyen bir iletişim aracıdır.
Sponsorluk Kategorileri
Eğitim ,Sosyal ,Sağlık ,Toplumsal ,Arkeoloji ,Çevre ,Kültür-Sanat ,Spor ,Tarih
Sponsorluğun reklamdan farkı?
Doğru yapılan sponsorluklar hedef kitleye en kısa yoldan ve en etkili şekilde ulaşır. Tüketici reklamın
parası ödenerek yayınlandığını bildiği için reklama ön yargılı yaklaşırken, önem verdiği konudaki
sponsorluklardan daha çok etkilenir. Yapılan araştırmalar göstermektedir ki, kamuoyu artık topluma
katkıda bulunan şirketlere daha çok itibar ediyor ve bu tercihi tüketime de yansıtarak satışları
arttırıyor.Çünkü tüketiciler artık ürünün kalitesi kadar onu üreten kurumun imajına da önem veriyor.
İmaj geliştirmek için de sponsorluk en uygun iletişim araçlarının başında geliyor
sırf, kurumların sponsorluk yaparken hedef ve beklentileri doğrultusunda araştırma araçlarını
kullanarak bir strateji çizmelerini, doğru uygulamalarla bu stratejiyi hayata geçirmelerini ve yapılan
uygulamaların hedefe ulaşmasını ölçümlemelerini sağlamak amacıyla kurumlara sponsorluk
araştırması hizmeti vermektedir
2-pazarlama ve diğer işletme araştırmalar danışmanlık hizmetleri:
Araştırma, pazarlamanın başlangıç noktasıdır. İşletmelerin iyi yönetilmek için bilgiye ihtiyacı vardır ve
pazarlama araştırması, gereken bu bilginin sistematik olarak araştırılması ve analizi konularını içerir.
Bir bütün olarak pazarlama araştırması; tüketiciye sunulan mal ve hizmetlerin pazarlanması ile ilgili
problemler hakkında verileri sistematik ve objektif olarak toplama, kaydetme ve analiz etmedir.
Bilimsel yöntemin pazarlamaya uygulanması yoluyla bu problemlere çözüm bulmaya çalışır. Bilimsel
yöntemin temeli ise, bilginin objektif olarak toplanması ve doğru analiz edilmesidir. Bunun yanında
pazarlama araştırması pazar hakkındaki bilginin elde edilmesi ve analizi için bir fonksiyon olarak da
geliştirilmiştir. Bu anlamda pazarlama araştırması, işletme ile pazar arasındaki iletişim bağlantısını
sağlamaktır.
a-ürün ve hizmet araştırmaları danışmanlık hizmetleri
Araştırmalar pek çok şirketin beş yıllık bir zaman dilimi içinde müşterilerinin yüzde 45-50'sini
yitirdiğini ortaya koymaktadır. Oysa yeni müşteri kazanmak mevcut müşteriyi korumaktan en az yirmi
kat daha pahalıya malolmaktadır. Araştırmaların ortaya koyduğu bir başka gerçek de memnun bir
müşterilerin çoğunlukla aynı marka ya da firmadan tekrar ve daha büyük miktarlarda ürün ya da
hizmet satın alma eğiliminde olduğu, dahası, olumlu deneyimlerini ve izlenimlerini başkalarıyla
paylaştığı, yani memnun kaldığı firmaya yeni müşteriler kazandırdığıdır. Diğer yandan memnun
müşteriler, sunulan hizmet ya da ürün pazardaki diğer firmaların ürün ve hizmetlerinden daha pahalı
olsa da, daha önce memnun kaldığı firmanın ürün ve hizmetlerini tercih etmektedirler. AVD Araştırma
gerçekleştirdiği müşteri memnuniyeti araştırmaları ile,
Ürün ve hizmetlere ilişkin müşteri gereksinimlerini ve beklentilerini,Söz konusu ürün ve hizmetler ile
hangi noktalarda/ ne ölçüde müşteri gereksinimlerinin ve beklentilerinin karşılandığını,Söz konusu
ürün ve hizmetlerin müşteri gereksinimlerini ve beklentilerini karşılama yönünden rakiplerin pazara
sunduğu ürün ve hizmetler karşısındaki konumunu belirleyerek müşteri memnuniyetini sağlamaya ve
geliştirmeye yönelik iş stratejilerinin şekillendirilmesine katkıda bulunmaktadır
Araştırma Modelleri
Bayi memnuniyeti araştırmaları
Müşteri memnuniyeti araştırmaları
Ürün kalitesi araştırması
Ürün ömrü ve dizaynı araştırması
Ürün yelpazesi araştırması
Tedarik hızı araştırması
Satış personeli-müşteri yaklaşımı araştırması
Müşteri bilgilendirilmesi
Satış sonrası hizmet kalitesi araştırması
Teknik hizmet araştırması
Fiyat araştırması
Şirket itibarı araştırmaları
b-fiyat araştırmaları danışmanlık hizmetleri
Numuneleri ve raporu onaylanan ürünün hedef fiyatının yakalanması için sağladığımız hizmet
türüdür. Üreticilerin beyanlarının doğruluğunun teyidi alındıktan sonra; teklifler toplanır ve müşteriye
rapor edilir. Toplanan fiyatların teyidi alındıktan sonra üreticiyle ön anlaşmalar imzalanır
c-dağıtım araştırmaları danışmanlık hizmetleri
sırf Dağıtım, araştırma ve Danışmanlık Hizmetleri , gizlilik hakkınıza saygı göstermekte ve korunmasını
amaçlamaktadır. Sırf Dağıtım, araştırma ve Danışmanlık Hizmetleri Ltd. Şti., bu Gizlilik Bildirimi'ni,
Gizlilik Ilkeleri'ni ve uygulamalarını sizlere anlatmak ve bilgilerinizin online olarak toplanmasında
yapabileceğiniz seçimler ile söz konusu bilgilerin nasıl kullanılacağı hakkında bilgi vermek için
sağlamaktadır.sırf Dağıtım, Araştırma ve Danışmanlık Hizmetleri Ltd, Şti., Web sitemizi genel olarak
hiçbir kişisel bilgi vermeden kendinizi tanıtmadan ziyaret edebileceğiniz biçimde yapılandırmış
bulunuyoruz. Bu bildirme giriş sayfamızdan ve tüm sırf Dağıtım, Araştırma ve danışmanlık Hizmetleri
Ltd. Şti.,web sayfalarının altından ulaşabilir.
d-satın alma davranışı araştırmaları danışmanlık hizmetleri:
sırf size yatırım konusunda yerli ve yabancı yatırımcılara, kendi portföyündeki yatırım
olanaklarını/projelerini sunmayı ya da onlardan gelecek talep doğrultusunda yatırım olanaklarını
araştırarak talep sahiplerine aktarımı amaçlamaktadır. Bu çerçevede, bir yandan iş olanaklarının
tespiti ve bunun ardından gelişebilecek şirket alım-satım işlemlerinde anlaşma öncesi
değerlendirmeden başlayıp sözleşmenin tamamlanmasına ve anlaşma sonrası birleşme, bölünme,
satın almaya kadar uzayan süreçlerde hukuki, araştırma, raporlama, finansal analiz, pazarlık
konularında destek vermektedir.
Bu kapsamda, söz konusu süreçlerde almak/satmak isteyen taraflara şu hususlarda hizmet vermek,
görev alanımıza girmektedir:
İş imkanı/işletme aranması/ Ön Araştırma-Raporlama Yapılması : Satın almak isteyen Türkiye içindeki
ve dışındaki yatırımcılar için işletme aranması, sektör ve pazar araştırmaları yapılması ön plandadır.
İşletme Satışı Yapılma Desteği : Elden çıkarma/satış ile ilgili olarak, elden çıkarma seçeneklerinin
değerlendirilmesi, satış öncesi inceleme ve durum tespitinin yapılması, işletmenin belirli bir kısmının
elden çıkartılması, bilgi prospektüsü ve veri odalarının hazırlanmasının sağlanması, alıcılardan gelecek
soruların cevaplandırılması, devlet organlarından gerekli onayların alınmasına destek olunması
hizmetleri verilmektedir.
Alım Sırasında/ Satış Öncesinde Finansman Desteği Aranması : Alım arayışı içinde olan ya da
finansman güçlüğü nedeniyle devir arayışında Elden çıkarma/satış ile ilgili hizmetlerimiz, elden
çıkarma seçeneklerinin değerlendirilmesi, satış öncesi inceleme ve durum tespiti, işletmenin belirli bir
kısmının elden çıkartılması, bilgi prospektüsü ve veri odalarının hazırlanmasına destek, alıcılardan
gelecek soruların cevaplandırılması, devlet organlarından gerekli onayların alınmasına destek
olunması konularından oluşmaktadır.
Anlaşma öncesi inceleme, değerlendirme : Bu noktada, şirket satın alma ve satışları için önemli
risklerin ve söz konusu anlaşmayı bozabilecek etkenlerin tesbit edilmesi, sektör karşılaştırmaları ile
işletmenin güçlü ve zayıf yanlarının belirlenmesi ve alımın işletmeye katkısı hususunda yapılacak
çalışmalar ön plandadır. Bu bağlamda, işletmenin karşılaştığı önemli finansal, ticari ve diğer
hususların ve sürdürülebilir kar ve nakit akımı yaratan etkenlerin tespit edilmesi, gerçekleşme
sonuçlarının değerlendirilerek ileriye dönük tahminlerin, vergisel durumun, nakit akımlarının, piyasa
analizinin, yönetim raporlamasının, ticari ve tatbiki konuların, sistemlerin ve iç kontrollerin, emeklilik
planlarının, ücret politikasının ve verilen diğer yan faydaların, hukuki konuların ve çevre koruma
konularının detaylı olarak incelenmesi verilen hizmetlerdir.
İhale hizmetleri : Teklif sahiplerine ve ihale edilen şirketlere, ihale için her iki tarafın rıza göstereceği
veya göstermeyeceği durumlarda, karşı tarafla temasa geçmeden hakkında bilgi sağlamaya
yoğunlaşarak değerleme konularını tespit etme, sinerjileri değerlendirme ve halka açık dokümanları
incelemede yardımcı olunabilir. Bu noktada, pazarlık müzakerelerinde bir ombudsman görevi
üstlenme imkanı da bulunmaktadır.
İşlemlerin Tamamlanması : Devir müzakerelerinin bitmesinin ardından devir işlemlerinin hukuki ve
resmi işlemlerinin gerçekleştirilmesi ve işlemin resmi olarak sonlanması hizmeti de Şirketimizce
verilebilmektedir. Bu noktada, devir sözleşmenin hazırlanması da hizmet paketimiz içinde yer
almaktadır
e-çalışanları araştırma danışmanlık hizmetleri:
Aslında bütün yöneticilerin derdi aynı.
Eğitimde, toplantılarda yöneticiler hep aynı şeylerden şikayet ediyorlar :
“Ben bu şirketin yöneticisi olarak çalışanlara pek çok fırsat sunuyorum ancak onlar istekli
çalışmıyorlar, ellerini taşın altına koymuyorlar, fedakarlık yapmıyorlar!”
***
Hep başkalarının bir şeyler yapmasını beklemek bence bir lidere yakışan bir tavır değil. Bana benzer
şikayetlerini söyleyen tüm yöneticilere diyorum ki :
“Demek ki aslında yapmanız gerekenleri tam olarak yapamıyormuşsunuz”
Bir yöneticinin çalışanın mutluluğu için bir şeyler yapmaya çalışması çok güzel bir davranış. Ancak,
başka firmaların yaptıklarını taklit ederek kendi çalışanlarınızı memnun etmeye çalışmak etkili bir
davranış değil. önemli olan sizin firma kültürünüze uygun, sizin çalışanlarınızı memnun edecek, onları
şirkete bağlayacak araçları kullanmak. Bunun için çalışanlarınızı iyi tanımanız gerekiyor.
Her şirket için farklı yöntemler geliştirilmeli. Bunları yaparken de çalışanların psikolojik beklentileri
göz önünde bulundurulmalı.
Eğer amacımız,
Sadece kendisine verilen görevi yerine getiren ve çevresinde başka neler olduğu ile ilgilenmeyen
çalışanlar yerine
inisiyatif kullanan, kendisini ve işini geliştirmeye çalışan, bunun için de fedakarlık yapmaktan
kaçınmayan çalışanlara sahip olmaksa
maaşlara yapılan %5-10luk zamlar tek başlarına işimize yaramayacaktır. önce bizim sorumluluk
almamız gerekiyor.
Size yöntemler listesi sunmak istemiyorum, çünkü her yöntem her kurumda aynı etkiyi yapmayabilir.
Siz işinize uygun yöntemleri kendiniz de kolaylıkla geliştirebilirsiniz. önemli olan çalışanların işe
koşarak gelmesini sağlamak.
İşine aşık çalışanlarla çalışmak istiyorsanız onların şu beklentilerini karşılayın:
1- çalışanlarınızı Takdir edin
Sadece çalışanlarınızın değil, çevremizdeki herkesin ortak beklentisi şu : Var olduğunun ve değerli
olduğunun kabul edilip gösterilmesi.
Herkes yaptığı olumlu işlerin fark edilmesini istiyor, sadece “BRAVO” diyerek bile olsa takdir edilmek
ise insanların iş yerlerinde para kazanmak kadar önem verdikleri bir konu.
çalışanların şirketinize bağlı olmaları için yaptıkları olumlu şeyleri fark edin ve onları anında takdir
edin. İnsanları takdir etmek için çok yöntem var, istediğiniz yöntemi kullanın ama mutlaka kullanın,
zaman kaybetmeden bir şeyler yapın.
2- Ortak Edin
çalışanlar çalıştıkları şirketin bir parçası olmaktan mutlu olurlar.
Onları karar alma sürecine dahil edin, şirketin kazandığı başarıları onlarla paylaşın, şirket ile ilgili uzun
vadeli planlarla ilgili çalışanlara düzenli ve açık bilgiler verin, şirket sorunları ile ilgili çözüm
önermelerini bekleyin ve sundukları çözümler ne olursa olsun bunun şirket için ne kadar değerli
olduğunu hissettirin.
3- Yaptıkları İşe Kendi İmzalarını Atmalarına Fırsat Verin
çalışanlar yaptıkları işe kendilerinden bir şeyler kattıklarında işlerine daha fazla sarılır, daha fazla özen
gösterirler. Elbette her işin bir yapılış şekli var, ama ana kuralların dışına çıkılmadıkça her çalışanın
yaptığı işe kendi imzasını atmasına izin verin.
(önemli olan işin başarılı bir şekilde yapılması değil mi? Belki de bu şekilde şirketiniz yepyeni bir
yöntem kazanacaktır)
4- çalışanların Görüşlerini Alın, Fikirleri Hayata Geçirin
İnsan ilişkilerinde altın kural : Dinlemek!
çalışanlarınızı da dinleyin.
En yakın olduğunuz kişiler, en çok şey paylaştığınız kişilerdir.
çalışanların da fikirlerini söylemelerine, eleştirmelerine, çözüm önerileri sunmalarına izin verin.
Bunların çoğu sizi rahatsız ediyor olabilir, ama bunu belli etmeyin. Hiçbirşey yapamıyorsanız en
azından dinleyin, değer verdiğinizi hissettirin.
Söylediklerinin değerlendirileceğinden emin olan çalışanlar daha fazla şey söylemek isteyecektir.
5- Bir Lider Gibi Davranın
İyi bir liderle çalışmak pek çok çalışan için motivasyon kaynağıdır. önce iyi bir lider olun, sonra da
bunu hissettirin. Bırakın çalışanlarınız başka şirketlerde çalışan arkadaşlarına sizden bahsetsin, sizi
çalışmaktan duyduğu memnuniyeti anlatsın.
Etkin liderlik için birkaç ipucu vereyim, ama yöntemler yine size kalmış :
• Her zaman kibar olun
• Kimseye hiçbirşey için hakaret etmeyin
• Ayrılan çalışanların arkasından konuşmayın
• Laf kalabalığı yapmayın, beklentilerinizi net bir şekilde ifade edin
• Her zaman adil olun
• Eleştirdiğinizden daha çok takdir edin
• Bildiğinizi paylaşın, kimden olursa olsun yeni bilgiyi almaya istekli olun
• Herkese davranılmak istediği gibi davranın (bunun için çalışanlarınızı tanımaya zaman ayırın)
f-halkla ilişkiler araştırma danışmanlık hizmetleri:
sırf Halkla İlişkiler ve Reklamcılık konularındaki temel bilgileri ve çağdaş yöntemleri aktarmak, güncel
örnekleri paylaşmak, yapılacak olan uygulamalarla katılımcıların Halkla İlişkiler ve Reklamcılık
fonksiyonları ile ilgili pratik deneyim kazanmalarını sağlamak
sırf Halkla İlişkiler Sektörü ile ilgili ilk kapsamlı araştırmayı gerçekleştirdi. Bu araştırmada "Halkla
İlişkiler Sektörü Nasıl Algılanıyor?" ve "İşdünyası ve Medya Sektörden Neler Bekliyor?" sorularına
cevap arandı. Türkiye’deki geçmişi 1960’lara dayanan halkla ilişkiler sektöründe sürekli olarak
araştırma verisi eksikliği yaşandığını gözlemleyen sırf, bu konuda STRATEJİ/ve çözüm ortaklı araştırma
şirketleri ile birlikte iş dünyası, medya ve halkla ilişkiler şirketleri olmak üzere üç farklı grup nezdinde
yürütülen bir araştırma yaptırdı.
Araştırmada, bu grupların halkla ilişkiler sektörünü nasıl algıladıkları yanında, bu sektörden gelecek
beklentileri ve önem kazanacağını düşündükleri hizmetler soruldu. Araştırma sonuçları, müşterilerin
beklentilerinin daha fazla karşılanacağı ideal bir halkla ilişkiler şirketini bulmaya yönelik veriler de
içeriyor. Müşterilere ve Halkla İlişkiler Şirketlerine Göre İletişim İhtiyaçlarının Karşılanmasında En
Etkili Alt Sektör : Halkla İlişkiler İş dünyası ve halkla ilişkiler şirketleri iletişim ihtiyaçlarının
karşılanmasında en etkili sektörü “Halkla İlişkiler” sektörü olarak görmekte.
İş dünyasına göre ikinci sırada “Reklam” sektörü yer alırken, halkla ilişkiler şirketlerine göre “Sırf
Stratejik İletişim Danışmanlığı”olarak görülüyor. “Kurumsal İtibar Yönetimi” Yükseliyor, “Araştırma ve
Ölçümleme” Talep Görüyor “Medya İlişkileri” Önemini Koruyor Araştırma sonuçlarına göre iş dünyası,
“Kurumsal İtibar Yönetimi”, “Araştırma ve Ölçümleme” ve “Medya İlişkileri”nin iki yıl sonra en önemli
hizmet alanları olacağını düşünüyor.
Medya temsilcileri, gelecek yıllarda “Online İletişim”in öneminin artacağını düşünürken, halkla ilişkiler
şirketleri ise, “Araştırma ve Ölçümleme” ve “Kurumsal İtibar Yönetim”i hizmetlerinin yanında
“Kurumsal Sosyal Sorumluluk” faaliyetlerinin önemli olacağını belirtiyor. Stratejik İletişim
Danışmanlığı mı Halkla İlişkiler mi? İş dünyası ve medya temsilcileri “stratejik iletişim danışmanlığı” ile
“halkla ilişkiler” hizmetlerini birbirinden farklı uzmanlık alanları olarak algılıyorlar. Araştırmanın en
şaşırtıcı sonuçlarından biri ise, halkla ilişkiler sektöründeki şirketlerin bu konuda ortak bir görüş sahibi
olmamaları. Müşterilere Göre dalında Ajanslar : Yeterli Müşterilerin çalıştıkları halkla ilişkiler
şirketinden beklediği en önemli özellikler “çözüm üretmesi”, “stratejik düşünme kabiliyeti”, “yaratıcı
olması” ve “verdiği hizmetin ödenen fiyata değer olması” olarak sıralandı.
Müşteriler, dışarıdan aldıkları iletişim hizmetlerini genel olarak yeterli bulduklarını belirttiler. Şu Anda
Halkla İlişkiler Şirketleriyle Çalışmayan Firmaların Çoğunluğu Kısa Bir Süre İçinde Bir Halkla İlişkiler
Şirketiyle Çalışmayı Düşünüyor Şu anda halkla ilişkiler şirketleriyle çalışmayan firmaların yarıdan
fazlası ileride bir halkla ilişkiler şirketiyle çalışmayı düşünüyor. Bu firmalara “Bir halkla ilişkiler
şirketiyle ne zaman çalışmayı düşünüyorsunuz?” diye sorulduğunda, büyük çoğunluğundan “1-2 yıl
içinde” cevabı alınmıştır. Tüm Gruplar Aynı Görüşte: İş Hedeflerine Ulaşmada Kurumsal İletişim Son
Derece Önemli Araştırmanın etkileyici sonuçlarından biri de görüşülen tüm grupların “Kurumsal
İletişim”in şirketlerin iş hedeflerine ulaşmada büyük rolü olduğu konusunda hemfikir olmaları. Tüm
gruplarda görüşülen kişilerin % 90’ından fazlası bu konuda görüş birliğine varmışlardır.
İş Dünyasının Yalnızca % 30’unda Kurumsal İletişim İçin Ayrı Bir Bütçe Var Hem şu anda halkla ilişkiler
hizmeti alan müşterilerin hem de henüz bir halkla ilişkiler şirketiyle çalışmayan şirketlerin % 30’unda
kurumsal iletişim için ayrı bir bütçe olduğu öğrenilmiştir. Diğer firmalarda ise kurumsal iletişim
faaliyetleri için bütçe ya pazarlama departmanı bütçesinden ya da şirketin genel bütçesinden
ayrılmaktadır. Sırf Halkla İlişkiler Sektörü Algılama Araştırması”nı sektör temsilcileri, akademisyenler,
medya ve diğer paydaşların da katkılarıyla her sene geliştirerek tekrarlamayı ve hem halkla ilişkiler
şirketi hem de kurum tarafında çalışan halkla ilişkiler profesyonellerine kılavuz olacak bir çalışmayı
sektörün faydasına sunmayı amaçlamadaktadır.
3-siyasi araştırma danışmanlık hizmetleri:
SIRF siyasal partilere, bireysel siyasetçilere, kamu kurum ve kuruluşlarına, siyasi akademik çalışmalara
yönelik danışmanlık ve araştırma hizmeti veren, işinde uzman bir kuruluştur. İl Özel İdareleri ve
belediyeler gibi kurumların hizmet politika ve uygulamalarını topluma duyurmak; halkın istek,
beklenti ve sosyal hizmetler ile ilgili görüşlerini almak maksadıyla yapılan toplumsal araştırmalar da
önemli bir faaliyet alanıdır. Siyasal Araştırmalar, bazen halkı ilgilendiren tek bir özel konu
çerçevesinde de gerçekleşebilmektedir.
Optimar Araştırma ve Danışmanlık, şimdiye kadar çok sayıda siyasal araştırmayı ciddi ve en son
metodlar çerçevesinde; uzmanlaşmış ve güvenilir kadrosuyla (deneyimli anketörler, istatistik
uzmanları, siyaset analizcileri ve sosyologlar ) başarıyla gerçekleştirmiştir.
SIRF Gündem Araştırmaları
Kamuoyu yoklamaları
Seçmen davranışları ölçümü
Siyasi parti imajı ölçümü
Lider popülaritesi ölçümü
Siyasi söylem analizi
Aday araştırmaları
Toplumsal eğilimler
Tutum ve davranış araştırmaları
SIRF Yerel Yönetim Araştırmaları
Belediye Hizmetleri Memnuniyet Araştırması
Belediye Hizmeti Talep Araştırması
Başkan İmaj Araştırması
Belediye Seçim Anketleri
a-siyasi kamuoyu
Kamuoyu kavramı, siyaset biliminin temel konularından biri olduğu gibi siyasal iletişimle de yakından
ilgilidir. Çünkü kamuoyu tutum ve davranışları siyasanın oluşumunda çok önemli rol oynamaktadır.
Kamuoyu kavramıyla pekçok bilim dalı yakından ilgilenmektedir. Dolayısıyla kamuoyu kavramına
yaklaşımları da bu çerçevede farklılık arzetmektedir. Sosyal psikologlar kamu kanaatlerine ‘kişisel’,
sosyologlar ‘grup olayı’ olarak yaklaşırken, siyaset bilimciler kamu kanaatlerini ‘bir kitle olayı’ olarak
algılamaktadırlar.
Kamuoyu kavramının, üzerinde ittifak edilen bir tanımı olmasa da genel kabul gören pekçok tanımı
mevcuttur. Örneğin, kamuoyu; “aynı toplumsal gruplara üye olanların belirli bir olay karşısında
gösterdikleri ortak tutumlar” olarak tanımlanmaktadır.
Childs, kamuoyunu “kanaatlerin toplamı” olarak tanımlarken, grup içi ve gruplararası etkileşim ve
iletişimin de mutlaka gözönünde bulundurulması gerektiğini belirtmektedir.
Kapani de kamuouyunu, “belli bir zamanda, belli bir tartışmalı sorun karşısında, bu sorunla ilgilenen
kişiler grubuna veya gruplarına hakim olan kanaat” olarak ifade etmektedir. Kapani, “hakim kanaat”
tanımlamasının iki unsuru olduğuna dikkat çekmektedir: Biri sayısal çoğunluk, diğeri de yoğunluk ve
etkinlik... Kapani, sayısal çoğunluğun her zaman hakim kanaat için yeterli olmadığını belirtip,
“azınlığın kararlı bir şekilde benimsediği bir görüş, çoğunluğun gevşek olarak benimsediği bir görüşü
geride bırakabilir” diyerek, asıl olanın “yoğunluk ve etkinlik” olduğunu vurgulamaktadır.
Kamuoyunu, “halkın herhangi bir konuda çoğunlukla birleşen düşüncesi” olarak ifade eden
Hançerlioğlu, “kamuoyu, toplumsal yaşamın olay ve olguları konusunda toplumsal kümelerin ya da
toplumun ortaklaşa yargısını yansıtan düşünce ve kavramların toplamıdır” demektedir.
Kamuoyunu “fikirlerin ve kanaatlerin kamu içerisinde ifade edilmesi” olarak ifade eden Bauer,
kamuoyunun “statik” ve “dinamik” olmak üzere iki ayrı yönünün olduğunu belirtmektedir.
Kamuoyunun statik yanını “adetler, gelenekler ve teamüller” oluştururken, dinamik yanını ise “ikna
ve propaganda” oluşturmaktadır.
Kamuoyu kavramı, yukarıdaki tanımlardan da anlaşılacağı gibi “halkın fikir ve kanaatleri” olarak
açıklanmaktadır.Kamu, burada “halk” yerine kullanılmakta, “oy” kelimesi de “kanaat, inanç ve
yaklaşım” anlamlarına gelmektedir. Peki bütün bir kamunun aynı kanaatte birleşmesi mümkün
müdür? Bu noktada tek bir kamuoyunun varlığından sözetmek mümkün değildir. Kamuoyu, ya
çoğunluğun tercihidir ya da birden fazla birbirinden farklılıklar gösteren kamuoyları vardır.
“Siyaset bilimciler kamuoyunu tanımlamaya çalışırlarken kanaatlerin toplanmasını veya açığa çıkması
olayını, seçimler, seçim sonuçları ya da kamu siyasasının çoğunluğun isteği doğrultusunda
belirlenmesi ile açıklamaktadırlar. Diğer sosyal bilimcilerin odak noktası ise, kanaatlerin
biçimlendirilmesi, nitelikleri, yoğunluğu ve etkisidir. Dolayısıyla sosyal psikoloji uzmanlarına göre
kanaatler, kişilerin dış çevrelerinden aldıkları etkilere gösterdikleri psişik tepkilerden ibarettir.
Sosyologlar, kamuoyunun oluşumunda kamuoyu önderlerinin büyük bir önem taşıdığı konusunda
birleşmektedirler. Sosyologlar, kanaatlerin kişiler ve gruplar arasındaki toplumsal ilişkiler ve
etkileşimler sonucu ortaya çıktığı görüşünü savunmaktadırlar. Toplumsal iletişim (yüzyüze temas)
sonucu ortaya çıkan kanaatler ise kamuoyunu oluşturmaktadır”
Kamuoyunun bizim konumuzu ilgilendiren kısmı, siyasal bir anlam taşımasıdır. Kamuoyu, seçimlere
katılarak “karar alma süreçlerinin” içinde yer almaktadır. Kamuoyu, siyasal katılmayla kendisini
yönetenleri denetleme işlevine sahip olmaktadır. Yine aynı kamuoyu, seçimlerde memnun olmadığı
siyasal iktidarın görevine son vermekte, yerine yeni bir siyasal iktidarı işbaşına geçirmektedir.Bütün
bunlar da demokratik bir sistem içinde yürütülmektedir.
Kamuoyunun bu siyasal süreç içindeki fonksiyonunu ele alan siyaset bilimciler, kamuoyu için
“hükümet dışı özel çevrelerden hükümete doğru yönelen ve hükümetçe göz önünde bulundurulması
doğru olan kanaatler” ifadesini kullanmaktadırlar.
Bir kısım siyaset bilimcilerin kamoyunu “seçmenlerin oyu” şeklinde tanımladığı da görülmektedir. Bu
yaklaşıma göre seçmenler, siyaseti ve hükümet faaliyetlerini yönlendirmektedirler. Siyasal iktidarın,
seçmenlerin oluşturduğu kamuoyunu dikkate almadan bir icraat yapması oldukça zordur. Çoğunlukla
da siyasal iktidardan seçmenin hoşuna gidecek, onların çıkarına olan icraatları yapması
beklenmektedir.
Seçmen davranışını, kamuoyu yoklamalarının sonuçlarıyla ölçmek yanıltıcı olabilmektedir. Kamuoyu
yoklamaları elbette seçmen davranışı hakkında bir fikir vermektedir ama asla sonucu tayin edeci bir
niteliği yoktur. Hatta çoğu kere oldukça yanıltıcı olabilmektedir. Tabii bunda kamuoyu yoklamalarının
yapılış şekli, kimin yaptığı, hangi amaca hizmet ettiği de önemli rol oynamaktadır.Bir partinin
güdümünde olan araştırma şirketlerinin yaptıkları kamuoyu yoklamaları genellikle kararsız seçmenleri
yönlendirme amacı taşımaktadır. Bağımsız araştırma şirketlerinin az sayıda kişiyle yaptıkları
yoklamalar da genel bir fikir vermekten uzak kalabilmektedir.
Kamuoyunu Oluşturan Unsurlar
Kişinin siyasal değer, inanç ve tutumları zaman içinde oluşmakta, kendisi de bu süreçte önemli bir rol
oynamaktadır. Kişi bir anlamda, içinde yaşadığı siyasal kültürün içerdiği değer yargıları, anlayışlar,
davranış kuralları çerçevesinde ‘siyasal bir insan’ olarak şekillenmektedir. Birey, doğuştan sahip
olmadığı siyasal değer yargılarını, inançlarını ve tutumlarını bir öğrenme süreci içinde zamanla
gerçekleştirmektedir. Kişinin toplumun bir üyesi haline gelmesine “toplumsallaşma”, bu öğrenme
sürecine ise “siyasal toplumsallaşma” denmektedir. Siyasal toplumsallaşma, siyasal kültürün
aktarılması ya da siyasal yaşamın yeniden üretilmesi süreci olarak ifade edilmektedir.
Siyasal toplumsallaşmayla kişi, siyasal sistem hakkında geçerli değerler ve görüşler edinmektedir.
Bunu da çevresiyle kurduğu toplumsal ve siyasal ilişkiler sayesinde elde etmektedir. İşte kamuoyunun
oluşumu da bu süreç içinde siyasal toplumsallaşmayla gerçekleşmektedir. Siyasal toplumsallaşma,
kamuoyu oluşumunda önemli roller oynayan siyasal değerlerin ve kanıların biçimlenmesinde de
büyük önem taşımaktadır.
Kamuoyunu oluşturan unsurlara bakıldığında; kişisel tutumların, çevresel etkenlerin, ideolojinin,
nüfusun, kültürün, yasal ve siyasal kurumların, dinin, toplumsal grupların ve kitle iletişim araçlarının
etkin roller taşıdığı görülmektedir.
Kamuoyunun oluşumunu açıklayan çok çeşitli yaklaşımlar mevcuttur. Konunun daha iyi anlaşılması
açısından bu yaklaşımlardan birini vurgulamak yararlı olacaktır.Buna göre kamuoyunun oluşumunda
birinci aşama; “kitle davranışı” dönemidir. Kanaatler bu dönemde birincil gruplar içinde oluşmaktadır.
İkinci aşama, “kamusal tartışmalar ve çelişkiler” dönemidir. Bu dönemde biçimlenen kanaatler ikincil
gruplara aktarılmaktadır. Son aşama ise, “kurumsallaşmış karar verme” aşamasıdır. Bu aşama
sonucunda da olumlu ya da olumsuz bir eylem ortaya konulmaktadır.
SIRF üç aşamada, kamuoyunun oluşumunu sağlarken şu şekilde bir yol izlemektedir:
* Bireyler tek tek sorunlarla ilgilenirler ve çeşitli kaynaklardan topladıkları bilgileri özümserler.
* Bir örgütlü grup, soruna bir çözüm önerir ve bu çözüm çerçevesinde bir kamu oluşur.
* Daha sonra ise örgütlenmiş bir karşıt görüş oluşur.
* Karşıt görüşler örgütlenmelerini tamamladıktan sonra tarafsızları kendi yanlarına çekmeye çalışırlar.
* Bu yolda yapılan tartışma ve çelişkiler kamuoyunu oluşturur.
* Kamuoyu oluşunca, devlet kurumları eyleme geçme durumunda kalırlar.
* Sorumlular, yetkililer eyleme geçerler ve kamuoyunun eğlimi doğrultusunda sorunu çözebilecek
kararları alırlar.
Kamuoyunu oluşturan unsurlar iyi bilindiği takdirde, siyasal iletişimde çok önemli bir yere sahip olan
kamuoyunun etkilenmesi konusunda da başarılı sonuçlar elde etmek mümkün olacaktır.
Kamuoyu Ve Kitle İletişim Araçları
Kamuoyunun oluşumunda birey ve grupların yanısıra, kitle iletişim araçları da büyük rol
oynamaktadır. Bireyler, kitle iletişim araçları vasıtasıyla siyasal olaylar hakkında bilgi sahibi
olabilmektedirler. Kitle iletişim araçları siyasal olarak da büyük önem taşımakta; halk, politikacıları ve
onların icraatlarını kitle iletişim araçları aracılığıyla izleyerek siyasal kararlarını olgunlaştırmaktadır.
Kamuoyunun iletişim ve toplumsal etkileşim süreci içinde oluştuğu dikkate alınırsa, kitle iletişim
araçları vasıtasıyla görülen, işitilen, okunan mesajların, kanaatlerin oluşumunda etkin bir rol oynadığı
görülecektir. Kitle iletişim araçlarından siyasal içerikli mesajları alan birey, mesajın içeriğine göre ya
sahip olduğu kanaati pekiştirmekte ya da eğer kararsız bir durumda ise karar vermesi
kolaylaşmaktadır. Çünkü kitle iletişim araçlarıyla tüm siyasal partilerin mesajları kitlelere ulaşmakta,
tercih yapma imkanı böylelikle daha da kolay olmaktadır.
Kitle iletişim araçları bir yandan özellikle siyasal mesajların özgür ve doğru olarak kitleye iletilmesi
görevini üstlenirken, diğer yandan da kitlenin, siyasal seçkinlere duyduğu ilgiyi artırmak, kamuoyunun
fikir, kanaat ve faaliyetlerini açıklamak, dolayısıyla toplumu oluşturan bireylerin etkilenmelerini
sağlamak işlevi görmektedirler. Modern sanayi toplumlarında kitle iletişim araçları halka yönetim ve
siyaset hakkında bilgi aktarmak, yönetimin dördüncü kuvveti olmak, kriz anında kitleleri hızla
uyarmak, bireylerin rahatlamasına ve onların boş zamanlarını değerlendirmelerine yardımcı olmak
gibi çok sayıda işlevi de yerine getirmektedirler.
Kitle iletişim araçlarının “gündem oluşturma” gücü de kamuoyunun oluşumunda etkilidir. Kitle
iletişim araçları “istedikleri” haberleri önemseyip büyütmekte, yine “kendi istedikleri” haberleri de
küçülterek “önemsizleştirmektedirler.” Kitle iletişim araçlarının bu politikası, kamuoyunun
yönlendirilmesinde, etkilenmesinde sıkça kullanılan bir yöntemdir.
Ülkemizde de bunun örnekleri siyasi tarihimizde sıkça görülmüştür. Ülkemizin ilk kadın Başbakanı
olan Tansu Çiller, kitle iletişim araçlarının “gündem oluşturma” yöntemiyle kamuoyuna sunulmuş ve
günlerce sayfalar dolusu haber, yazı ve yorumlarla desteklenerek siyasette kendisine bir yer
bulabilmesi sağlanmıştır. Yine aynı kitle iletişim araçları, ilişkileri bozulunca, daha önce övdükleri
Çiller’i çok sert bir biçimde eleştirmiş, kamuoyunu da bu yönde yönlendirerek seçimlerden
beklenilenin altında bir oy almasına neden olmuştur. Siyasal gündem oluşturan kitle iletişim araçları,
yaptıkları yayınlarla kamuoyunun büyük bir kısmını kendi görüşleri doğrultusunda
yönlendirebilmektedirler.
, gelenekler ve moda gibi dış etkenler açısından da aranmaktadır. Suskunluk sarmalı kuramı, yalnızca
üyelerinin birbirlerini tanıdıkları grupların değil, toplumun da uzlaşmanın dışında kalan bireyleri tehdit
ettiği varsayımına dayanmaktadır. Toplum bunları dışlama ve ihraç ile tehdit etmekte, bireyler de
belki genetik olarak belirlenen bilinçaltı bir dışlanma korkusu taşımaktadır. Bu dışlanma korkusu,
insanların çevrelerinde hangi fikirlerin ve davranış biçimlerinin benimsendiğini ya da reddedildiğini ve
hangi fikirlerin ve davranış biçimlerinin taraftarlarının arttığını ya da azaldığını düzenli olarak kontrol
etmelerine yol açmaktadır. Suskunluk sarmalı kuramı bu tür değerlendirmeleri yapmakta kullanılan
istatistik benzeri bir duyunun varlığını da kabul etmektedir. Bu değerlendirmelerin sonuçları,
insanların kamu önünde konuşma ve davranışta bulunma isteklerini etkilemektedir. Eğer insanlar
kendi fikirlerinin kamuoyundaki uzlaşma içinde yer aldığına inanırsa, özel ve kamusal tartışmalarda
yüksek sesle konuşma cesaretine sahip olurlar. Ama insanlar azınlıkta olduklarını hissederlerse,
suskun ve temkinli davranırlar.Böylece kamu önünde kendi taraflarının zayıflığı hakkındaki izlenim
daha da pekişir. Bu durum, geçmişten gelen değerlere sıkı sıkıya sarılan kararlı bir azınlık dışında, zayıf
tarafın fikirleri tümüyle ortadan kaybolana kadar ya da bir tabu haline gelene kadar sürer...”
Suskunluk sarmalı kuramı, “bireylerin sürekli olarak dışlanma korkusu duyduğu ve bu korku nedeniyle
heran fikirlerini yeniden değerlendirmeye tabii tuttuğunu” varsaymaktadır. Bu değerlendirmeler
sonucu da kişi ya fikirlerini kamuoyu önünde açıkca ifade etmektedir ya da gizlemektedir. Eğer bireyin
fikri, kamuoyunda genel kabul görüyorsa, o zaman birey fikrini açıklamakta bir sakınca
görmemektedir. Ancak kamuoyunun genel görüşünden farklı düşünüyorsa işte o zaman fikrini
gizlemeyi tercih etmektedir.
Bireyler de kendi fikirlerini oluştururken ençok da kitle iletişim araçlarından sağlanan bilgi ve
haberleri kullanmaktadır. Bir yerde bireyler, kitle iletişim araçlarının topluma sundukları bilgileri
değerlendirmekte, bu bilgilerin kamuoyunda nasıl algılandığına, kamuoyunun hangi yönde
oluştuğuna dikkat ederek, buna göre bir pozisyon almaktadırlar. Eğer kitle iletişim araçlarının
oluşturduğu kamuoyuna aykırı bir düşünceleri varsa da dışlanma korkusuyla bu düşüncelerini
açıklamaktan çekinmekte, hatta çoğu zaman hiç açıklamamayı tercih etmektedirler. Çünkü toplum,
genel kabul gören düşüncelerin dışında farklı bir düşünceyi kabul etmekte zorlanmakta, hatta
dışlamaktadır. Oysa demokratik toplumun temel unsurlarından biri de farklılıklara saygı gösterilmesi
ve çok sesliliktir. Başkalarının fikirlerine tahammül göstermek, demokratlığın gereğidir. Demokrasi
kültürünün yerleştiği ülkelerde bu karşılıklı saygı ve tahammül gösterilse de azgelişmiş ve demokrasisi
gelişememiş toplumlarda suskunluk sarmalı kuramı işlemektedir.
Kitle iletişim araçlarının oluşturduğu ve hatta yönlendirdiği kamuoyu, toplumun büyük bir çoğunluğu
tarafından kabul görmekte, sorgulanmadan, tartışılmadan olduğu gibi algılanmaktadır.
Bu yönlendirilmiş kamuoyunun bakışaçısından farklı düşünen, en azından genel kabul görmüş fikirlere
katılmayanlar ise, toplumun geneli tarafından “uyumsuz” olarak nitelenerek dışlanmaktadır.
b-dini araştırma danışmanlık:
Müşterilerimizin ihtiyaçlarına cevap verecek profesyonel, güvenilir hizmetleri; beklentilerini aşarak
sunmak, bilimselliğin ışığında sunduğumuz her hizmete değer katmak, böylece müşterilerimizin
başarılı olmalarını sağlamaktır.Sırf Danışmanlık ve Eğitim Hizmetleri, kaliteden ödün vermeyen
yapısıyla,çalışan memnuniyetiyle ve gerçekleştirdiği her işe kattığı değerle sektörde lider firmalardan
olup.Müşterilerimizin ihtiyaçlarını dinler, istekli, hızlı ve güvenilir bir şekilde cevaplarız. Proje
esnasında kendimizi müşterilerimizin iş ortağı olarak görürüz. Güvene dayalı uzun dönemli ilişkiler
kurmaya önem veririz.
Sırf Yaklaşımımız (önce insan )
Gerçekleştirdiğimiz araştırmalarda istatistik bilimine olan sadakatimizden ödün vermemek
Gizlilik ilkelerine ve etik kurallara her zaman bağlı olmak
Kendimizi müşterilerin ortağı olarak görmek
İş birliği, ortak akıl, katılım ve insan yeteneğine, güven’e inanmak
Her koşulda müşterinin memnun olmasını sağlamak
Projeleri taahhüt ettiği sürede teslim etmek
Bilimsel bilgiyi ölçüt alan tarafsız bir anlayışa sahip olmak
c-bilimsel temel
sırf Akademik - bilimsel bir anlayış ve çözüm ortaklı uzman bir ekiple; gerçek kişi ve kuruluşlara,
akademisyenlere, araştırmacılara, lisans ve lisansüstü (yüksek lisans ve doktora) öğrencilerine aşağıda
belirtilen temel konularda akademik danışmanlık hizmeti vermekteyiz. Çözüm ortaklı Bilimsel
danışmanlık hizmeti veren ekibimizin tamamı yurtdışı ve yurtiçindeki üniversitelerde öğretim
üyesidir. İngilizce düzeltme (proofreading) hizmeti veren ekibimizin tamamının anadili İngilizcedir.
Hizmet verdiğimiz temel alanlar:
-Araştırma - Anket
-İstatistik - Ekonometri Desteği
-Bilimsel Danışmanlık (Tez Danışmanlığı)
-Kurumsal Danışmanlık
-İngilizce Düzeltme (Proofreading)
-Format Düzeltme
d-kaynak tespiti
“Her keder ve sıkıntı bayatlamış mutluluklarımızı süpürür, temizler. Yeni ve taze hoşnutluklar için bizi
hazırlar. Bir keder gelip çattığında yepyeni hoşnutlukları bekle. Keder de sıkıntı da bir emanettir.
Gelir, yaşanır ve gider. Hoşnutluk farketmeye bağlıdır. Farketmek ise ancak zıtlıkla mümkündür. Dert
ve keder olacak ki hoşnutlukları hissedebilelim, farkledip gereken lezzeti alabilelim. Her gün et yemek
insana ne kadar et hazzı verir! Ne sürekli açık el, ne de sürekli kapalı bir el insan için hoşnutluktur.
İnsan için hoşnutluk, hem açılan hem de kapanan eldir. Yoksunluk sahip olduğumuzda alacağımız haz
için bizi hazırlar. Dolayısı ile bir nimettir.” der.
Hepimizin peşinden koştuğu mutluluğun adeta yerinde duran bir bitkinin rızkının ayağına gelmesi
misali aslında ardından kovalamayanı gelip bulan bir ödül / mükafat olduğuna dikkatleri çeker ve,
“Mutluluk peşinden koşmayanı gelip bulan bir ödüldür.” diye söyler.
“Övülme ihtiyacı olmayanın dünyada zor işi olmaz.” sözüyle yaşadığımız hayatta altına girdiğimiz
onlarca ton ağırlıktaki dünya yükünün bilinçaltı nedeninin aslında övülme, beğenilme, onaylanma
arzusu olduğunu anlatmaya çalışır. Peşinden koşacağın ve çoğunu yakalayamayacağın her emel için
sürekli “engellenme” yaşayacağına (ki engellenmeler birer stres, gerginlik ve mutsuzluk sebebidir)
temeldeki bu “bir” duygudan kurtulmaya çalış demektedir. Bir başka yerde ise bu duygudan
kurtulmanın yolunun ilim öğrenmekten, faydalı bilgi edinmekten geçtiğini ifade eder.
Yine, “Her nimette bir gam, her gamda da bir nimet saklıdır. Nimetin içindeki gam sahip olunan
nimeti kaybetme endişesidir” diyerek ne varlara sırf “var” diye çılgınca sevinmenin ne de yoklara sırf
“yok” diye kahrolurcasına üzülmenin doğru olmadığına, böylece sınırlı yaşam enerjimizi zayıflatarak
psikolojik direncimizi günden güne yok etmemizin doğru olmadığına dikkatleri çeker.
İnsanın benlik, kişilik ve ego gelişiminin (sosyal öğrenme ve davranışlarda sosyal çevrenin rolü) sağlıklı
yahut patolojik oluşunda dışarıdan alınan tepkilerin rolüne “İnsanı firavun yapan, dışındakilerdir.”
tespitiyle veciz bir vurgu yapar.
“Eli - ayağı olmayan kazancın peşinden koşma.” diyerek kısır maddi çıkarlar için zaten çok kısa olan
hayatımızı heba etmemek gerektiğini anlatır.
“Kederi sahte olanın ağlaması gösterişli olur.”
Bu sözde eşsiz bir insan psikolojisi çözümlemesi vardır. Abartılı tepkilerin altında genellikle gizleme
maksadı taşıyan bir savunma mekanizmasının yattığını bundan yüzyıllar öncesinden gözler önüne
serer.
“Ne deniz benim için mükafattır, ne de kara bana ceza. Çünkü ben artık balık değil, balık resmiyim.”
Adeta Maslow’un ihtiyaç hıyerarşisindeki basamakları kastederek bunları çoktan aştığını, en üstteki
"kendini gerçekleştirme" aşamasına geçtiğini, bu noktaya ulaştıktan sonra varlar ile yokların insan için
fazla bir öneminin / farkının kalmadığını ve beyin düzleminde aynı çizgide eşitlendiğini anlatır. Aslında
insanın zihinden ve fikirden ibaret olduğunu hatırlatır. Bununla ilgili bir başka sözü de şudur: “İnsan
düşünce ve fikirdir aslında. Gerisi ise bir yığın et ve kemiktir sadece.”
“Yara pansuman edilmeden tedavi edilirse kangrene dönüşür, şifa hasıl olmaz.”
Yara önce temizlenmeli, sonra tedavi edilmeli. Bunu, “danışanlarımız öncelikle sorunlarını anlatarak
içini iyice boşaltmalı; gerekli önerilere, ödevlere, danışmanlık bilgilerine ve desteğe ancak ondan
sonra geçilmeli” diye anlamak mümkün.
“Adaletin bekçiye ihtiyacı olmaz.”
Aklıma “Adalet mülkün temelidir” sözü geldi.
"Dert daima insana yol gösterir"
İşte psikoloji binasını üzerine oturtabileceğimiz en temel, en doğru zemin. Fiziki ya da ruhi bütün
dertler aslında anlamsız sıkıntılar olmayıp, organizmanın bize sinyal gönderen birer ikaz / alarm
sistemidir aslında. İlacı sırf "tadı acı" diye zararlı bir madde zannederek atan bir hasta gibi yaparak
hemen bu tabelaları sökmeye çalışmak yerine bu işaretlere uygun manevralar yapabilmeyi
öğrenmeliyiz, öğretmeliyiz.
“İnsanı ilgi ile dinlemek insana en büyük ikramdır.”
Biz buna psikolojide “aktif dinleme” diyoruz. Batının patatesi alıp cips diye satması misali ,
“Yaptığın hayrı ancak Allah’a sat, insanlara değil!”
İyi, faydalı bir iş yapacaksak bunu insanlardan karşılık beklemeden yapmalıyız. Yani koşulsuz olarak...
Tıpkı terapilerdeki “koşulsuz kabul” gibi. Ya da çocuklara verilen "koşulsuz sevgi" gibi. Hakikaten de
çoğu insanın günlük sıkıntıları “değmezmiş, kıymet bilmedi, anlamadı, hak etmedi, yazıklar olsun”
cümleleriyle ifade edilen bu türden pişmanlıklarla dolu değil midir? İşte koruyucu ruh sağlığı için eşsiz
bir tespit!
“Sıkıntılı insan, evi yanan ama bundan haberi olmayan kişiye benzer. Onu çağır pencereye, konuştur!
Ne konuştuğun önemli değil, o konuşurken dumanlar pencereden dışarıya çıksın, yeter.”
“Dinlemek tedavinin yarısıdır” (Freud)
“Tohumu çorak yere ekme.”
Herkesin toprağı aynı ürün için müsait olmayabilir. O zaman herkese "sırf sorunu aynı" diye terapi
yapmaya kalkma. "Bazılarının toprağı verimsiz olabilir, bu durumda onlara çaba yapma, tarlayı
hazırlama, sulama anlamında önce eğitim verilmeli" şeklinde yorumladım ben. Vaktim az olduğu için
başka da bir şey düşünemedim.
“Kişinin niyetini anlamak istiyorsan, son cümlesine bak.”
Harika! Sözgelimi, bir telefon gelir. “Hocam nasılsın? İyi misin? Nerelerdesin? Eeee! Daha daha! Ya
hocam aslında sizden bir şey isteyecektim...” Kahretsin! Bir anda moraliniz bozulur. Siz tam da değer
verildiğiniz için arandığınızı düşünmeye, buna inanmaya başlamışken bu son cümle her şeyi bir anda
berbat ediverir! Ne kadar doğru, ne denli harikulade bir çözümleme bakın! İnsan psikolojisine dair bu
denli somut ve net çözümlemeler psikolojide fazla yoktur!
“Kaynağından uzaklaşan su kirlenir”
Bilgi edinme sürecinde kaynağa, kaynak eserlere bağlı kalınması gerektiğine dair çok veciz bir tespit!
Bu yüzden ben kaynak olmayan, piyasadaki güncel - popüler psikoloji kitaplarını fazla okumam!
“Şunu bil ki ölmedikçe can çekişmen bitmez. Ölümünden evvel ölmediğin için can çekişmen uzayıp
gitti.”
Ölümünden evvel ölmek! Ruhen olgunlaşmak, nirvanaya ulaşmak, belki de kendini gerçekleştirmek!
Var ile yoku, kazanmak ile kaybetmeyi, ucuz ile pahalıyı, kavuşmak ile sahip olamamayı aynı renkte ve
tonda görecek düzeye ulaşabilmek!
“Bu dünya bir ağaca benzer. Biz de bu ağaçta yarı ham, yarı olmuş meyvalar gibiyiz.”
İnsanlar yarı ham yarı olmuş meyveler ise onlara karşı beklentini buna göre ayarla. Onların melek
olmadığını bil. Hepsi yaşam okulunun ayrı ayrı sınıflarındaki öğrenciler. Yaşadıkları ise farklı farklı
dersler. O halde onlara hoşgörüyle ve anlayışla yaklaş. Ve onlardan her zaman için her şeyi bekle.
Bekle ki gördüğünde şaşırmayasın, şoka girmeyesin, yıkılıp kalmayasın. İşte bir koruyucu ruh sağlığı
önerisi daha!
“Yürek yanmadıkça göz yaşarmaz.”
"Gülmek belki sahte olabilir ama ağlamak asla." Yürek yanması ile, ruhsal yaşantıyla göz yaşı, yani
fiziksel tepkiler arasındaki bağlantıya dikkat çekiliyor! Ruh ve beden bir bütündür. Birbirini etkiler,
birbirinden etkilenir.
“Ayakkabım yok diye üzülüyordum. Yolda, karşımdan gelen ayaksız bir adam gördüm.”
Psikolojik dünyamızda yaşadıklarımız başımıza gelenlerin değil, algıladıklarımızın bir sonucudur
aslında. Psikolojideki ABC Modeline, doğru algılamanın önemine, bilişsel terapiye güzel bir atıf!
yukarıda belirttiğim kaynak tesbitine esas olacak konulara açıklamalarda sırf çözüm için size özel
kaynağı yapmaktayız.bu kaynak işinizin bir parsası olup sizinle birlikte büyümekte siz geliştikçe
gelişmede çünkü çözüm sırf sizsiniz……..
e-görsel yayın
Doğru belgeyi, daha hızlı, kendi zamanınızı harcamadan almak için sırf bizi arayın…
Yıllık Danışmanlık ve Kurumsal Çözümler
‘ Nereye gideceğini bilmiyorsan, hangi yoldan gideceğinin de bir önemi yok! ’
Lewis Carroll
Görsel yayında daha iyi rekabet edebilmek için sırf firmamızın Yıllık Danışmanlık süreçlerinden
faydalanın!
Firmanıza hangi doğru belgenin alınması ve yasal işlemlerin gerçekleştirilmesi için sırf Danışmanlık
firmamız görsel çözüm geliştirme alanlarındaki desteğiyle müşterilerinin iş başarısını garanti eder.
Yıl içerisinde önceliklerin yapılması gereken değişiklikleri ve firmanızda yeni ihtiyaçların oluşması
durumunda tüm çalışanlarımız eğitim programlarıyla siz değerli müşterilerimize hizmet vermektedir.
Dönüşüm sürecinde ilk adımımız, hedefinizi ve bu hedefe en seri şekilde ulaşmak için yapmanız
gerekenleri belirlemenize destek olmak. Bu aşamada profesyonel tecrübemizi, sizin tecrübelerinizle
harmanlayarak en doğru çözümleri üretmek hakkınızda yayınlananları aleyhinizde ise lehinize en kısa
zamanda ulaştırmak lehinizde ise bunu en üst derecede yüksek değerde tutmak sırf çözüm biziz…
f-gazete makale
SIRF Makale Danışmanlığı kapsamında verilen hizmetler:
• Makalenin Ingilizce Çevirisi
• Makalenin Ingilizce Versiyonunun Dil ve Anlam Kontrolü (Proofreading)
• Makalenin Gönderilmek İstenen Akademik Dergiye Formatlanması
• Makale için Ulaşılamayan Kaynakların Tahsisi
• Makalenin Hangi Indexlerde (SCI/SSCI/EconLit) Yayınlanabilineceğinin Kontrolü
• Makale Yazılabilinecek Konuların Önerilmesi
• Makale Yayın Sürecinin Takibi
• FULL PAKET
g-araştırma ahlakı
Bilimde Etik Dışı Davranış Bilimsel araştırma sonuçları bilimin kendi doğasından gelen geçicilik,
değişebilirlik ve gelişebilirlik özelliklerini taşırlar. Bilim insanları biyolojik veya fiziksel dünyanın bazı
yönlerini tam bir kesinlikle tanımlamış olduklarını kanıtlayamazlar. Bu açıdan bakılırsa, tüm bilimsel
sonuçlar eleştiriye açıktır. Esasen bilim insanında bulunması gereken özelliklerden biri de
sorgulamaktır.
Sorgulamak diğer süreçlerle birlikte daha yeni ve özgün bilgilerin gelişmesine yol açar. Bilim insanında
genellikle bulunan özellikler bilme arzusu ve merak (curiosity), gerçekleri sezme ve algılama gücü
(intuition) ve yaratıcılıktır (creativity). Bu yetenekler bazı bilim adamlarında yeterince bulunmayabilir.
Ancak, bilimde kuşkuculuğu elden bırakmamak hem yeni bilgilere açılımı sağlar; hem de başkaları
tarafından yapılmış araştırmalardaki yanlışlıkları, ihmalleri ve etik dışı davranışları görmeye yol açar
Bilim ve teknoloji geliştikçe bilimsel araştırmalardaki etik dışı davranışlar da artmaktadır. Bu problem
Amerika gibi gelişmiş ülkelerden gelişmekte olan tüm ülkelere kadar yaygınlaşmış ve endişe verici
boyutlara ulaşmış bulunmaktadır. Resmi istatistiklere göre Amerika’da her yıl 450 civarında
soruşturma ve dava açılmakta ve yine teknolojideki ahlak dışı davranışlardan ötürü bu ülke her ay iki
milyar dolar zarara uğramaktadır
göre bu sahtekarlıklar başlıca üç başlık altında toplanmaktadır: Kopya çekmek, verileri uydurmak ve
verileri değiştirmek. Bu üç davranışa son yıllarda büyük ve uzun süren davalara konu olan, hakemlik
görevini kötüye kullanmak da ilave edilebilir. Türkiye ise söz konusu olunca yukarıda anılan
sahtekarlıklara şunlar ilave edilebilir: Kitap tercüme ederek kendi yazmış gibi adını koyup bastırmak,
aynı makaleyi iki veya daha fazla dergiye göndererek bastırmak, yayımlanan makaleden diğer isim
veya isimleri silip fotokopisini kullanarak tek isimle kendi yapmış gibi göstermek.
Aşağıda bilimde etik dışı davranış türleri tek tek ele alınmıştır
Disiplinsiz (Dikkatsiz veya Özensiz) Araştırma
Bunlar, yukarıda değinilen, kasıtlı olmayan bazı hataların yapılmış olduğu araştırmalardır. Burada
araştırıcı iyi niyetli olduğu halde bilmeden hatalar yapar. Genellikle bunlar, telafi edilmesi mümkün
olan ve bilime büyük zarar vermeyen olaylardır. Aslında ciddi bilim dergilerinde editör-hakem ikilisi
bu hataları taşıyan makalelerin yayımlanmasını en aza indirir.
Yinelenen Yayın (Duplication)
Yinelenen yayın, aynı bilimsel araştırmanın birden çok dergiye yollanarak yayımlanması olayıdır.
Mizahi bir terimle salam dilimleme de (salami slicing) denir. Tüm araştırma makalesi doğrudan iki ayrı
dergide yayımlanabileceği gibi, gereksiz yere bölünerek ve hafifçe değiştirilerek birden çok dergide
yayınlatılabilir. Bilimsel dergi editörleri bu sık görülen durumdan çok şikayetçidirler ve yollanan
makalenin başka yerde yayımlanmayacağına dair ‘yazılı olur’ isterler. Ayrıca, bazı bilim dergileri daha
önce kendilerinde yayımlanmış makalelerin başka dergilerde çıkması durumunda bunu açıkça ilan
ederler. Bazı bilimsel dergiler bu tip yazarları karar listeye alırlar.
Sahtecilik, Saptırma veya Aldatmaca (Falsification)
Sahtecilik bilimsel verileri istemli olarak değiştirme olgusudur. Burada ya doğrudan doğruya deney
verileri üzerine bazı istatistik manipulasyonlar yapılmıştır, ya da ortaya çıkan verilerin en uygun
olanları alınıp uygun olmayanları atılmış, böylece ahlak dışı bir yoldan bilimsel varsayımlar
güçlendirilmeye çalışılmıştır. Bu gibi sahtecilik olguları muhtemelen daha sıktır; çünkü bunların ortaya
çıkartılması zordur. Bu nedenlerle ciddi bilim dergileri verilerin ve kullanılan istatistik yöntemlerin çok
ayrıntılı şekilde yazılmasını isterler.
Uydurmacılık (Fabrication)
Kuru laboratuarcılık (dry labbing), masa başı araştırma (desk research) gibi terimler de uydurmacılığı
belirtmek için kullanılmaktadır. Burada kişi, hiç araştırma yapmadığı halde veya yarım-yamalak
verileri alarak çok uygun yöntemler kullanmış ve çok uyumlu veriler elde etmiş gibi sözde bir bilimsel
makale yazar. Bu tür uydurma yayınlar çok önemli araştırma merkezlerinden de çıkabilmektedir.
Daha da kötüsü, bu hayal gücüne sahip, çalışmadan sonuçlar uyduran kişilerin bazı araştırmalarının
bilimsel ve ekonomik destek aldığı bile görülmüştür. Böylesi makalelerin etkileme ve ağırlık katsayısı
(impact factor) ve makale reddetme oranı yüksek olan ciddi bilimsel dergilerde basılma oranı
düşüktür. Makaleyi para karşılığı basan dergilerde uydurmacılık daha sık görülebilmektedir. Daha
önce söz edilen bu tür dergilerin etkileme ve ağırlık katsayısı çok düşüktür ve çoğu SCI (Bilim Atıf
Dizinleri) taraması içine girmemektedir.
Aşırmacılık (Plagiarism)
Aşırmacılık için haksız kullanma, kendi adına geçirme, intihal, yağmacılık ve korsanlık gibi terimler de
kullanılmıştır. Temelde aşırmacılık başkalarına ait olan araştırma verilerinin, olduğu gibi, kaynak
bildirilmeden ve kendi araştırma verileri imiş gibi yayımlanmasıdır. Hakemle değerlendirme -peer
review- sisteminde hakemin, kendisine yollanan bilimsel makaledeki yeni yöntem veya bilgiyi kaynak
bildirmeden kullanması, haksız kullanma, kendi adına geçirme ya da uygunsuz mal edinme misappropriation- olarak isimlendirilir. Aşırma (plagiarism) için daha geniş bir tanımlama da şöyle
yapılabilir: Bir başkasına ait olan bir fikrin, buluşun, araştırma sonuçlarının veya araştırma ürünlerinin
bir bölümünün ya da tümünün, hatta kitapların tümünün ya da bir bölümünün kaynak
gösterilmeksizin istemli olarak kopya ya da tercüme edilip yazarın kendi üretimi imiş gibi
gösterilmesine aşırma denir. Aşırma çalma, yağmalama anlamına gelir. Aşırmacılık açısından bilimsel
yayın ile popüler-eğitimsel yayın arasında bir ayrım yapma gereğini tartışanlar ve popüler yayınlarda
yazarın daha serbest ve özgür bırakılması gerektiğini öne sürenler vardır. Ancak, bu görüş doğru
değildir. Burada bilimsel buluş ve özgün araştırma verilerinin topluma kazandırılması söz konusudur.
Bu nedenle de tam tersine, bilimsel ürün üretenlere saygı gereği, çok daha dikkatli olmak zorunluluğu
vardır. Diğer bir deyiş ile, aşırma popüler yayınlarda da etik dışı davranış kapsamına girer. Bir bilim
insanının sorumluluğu içine kendinin veya başkalarının sonuçlarını açıklarken, bunları topluma
uygular ve uyarlarken aynı bilimsel dürüstlüğü korumak da girer. Burada bilimsel bilgi, bilim
topluluğundan çıkarılarak daha geniş bir topluluğa - topluma, kamuoyuna- sunulmaktadır. Dolayısıyla,
topluma yönelik kitap ve makalelerde de diğer bilim insanlarının bilimsel ve düşünsel etkinliklerinin
ürünlerine aynı derecede saygı göstermek gerekir.
Aşırmaya örnekler
Aşağıda, öncelikle orijinal çalışmadan alınan bir cümle verilmektedir. Daha sonra ise bunun nasıl
aşırıldığı ve uygun bir biçimde nasıl aktarılması gerektiği örnekler ile verilmektedir (Avoiding
plagiarism) (Köklü, 2002, 93-99).
Orijinal kaynak
“Araştırma yazarken, kaynaklara iki sebeple atıfta bulunulur: bilgi aldığınız kaynakları okuyucuya
tanıtmak ve kelimelerini ve fikirlerini ödünç aldığınız yazarlara kredi vermek.” (Hacker, 1995, 260)
Aşırılmış biçimi (aynı kelimeler, tırnak içinde verilmemiş):
Araştırma yazarken, kaynaklar bilgi aldığınız kaynakları okuyucuya tanıtmak ve kelimelerini ve
fikirlerini aldığınız yazarlara kredi vermek için gösterilir.
Burada öğrenci yazarın tüm kelimelerini, “ ” içinde ve kaynak göstermeden sadece bir cümle içinde
kullanarak vermiştir.
Aşırma (yanlış açıklama)
Araştırma yazarken, bir çift sebepten kaynaklara atıfta bulunuruz: bilgi kaynaklarımızı okuyuculara
göstermek ve ödünç aldıklarımıza kredi vermek. (Hacker).
Öğrenci burada bazı kelimelerde ufak değişiklikler yapmış ve metin içinde kaynak göstermeyi de eksik
yapmıştır. Kaynağa ilişkin yıl ve tarih sayfası eksiktir.
Uygun çözüm
Bir araştırmacı okuyucusuna bilgi aldığı yeri bilmesini sağlamak, ve tanıtmak ve orijinal çalışmaya
kredi vermek üzere kaynaklarına atıfta bulunur (Hacker, 1995, 260).
Burada öğrenci yazarın fikirlerini doğru bir biçimde kendi kelimelerini kullanarak açıklamış ve kaynak
göstermiştir.
Farklı bir çözüm (“...” içinde kaynak göstererek)
Hacker, “Araştırma yazarken, kaynaklara iki sebeple atıfta bulunulur: bilgi aldığınız kaynakları
okuyucuya tanıtmak ve kelimelerini ve fikirlerini ödünç aldığınız yazarlara kredi vermek” (1995, 260).
BİLİMDE ETİK DIŞI DAVRANIŞLARININ NEDENLERİ
Bilimde etik dışı davranışın başlıca nedenleri söyle özetlenebilir (TÜBA, 2002, 40-41):
1. Nedenlerin başında bireylere akademik aşamaların başlangıcında bilimsel araştırma eğitiminin ve
disiplininin verilmemesi, bilimsel araştırma etiğinin öğretilmemesi yer alır.
2. Yükselme ve eşitleri arasında kabul görme gibi insan doğasının parçası olan ve insanlığın yaptığı
atılımlarda da belirleyici bir rol oynayan duygular aşırı hırs derecesine vardığında, bilimsel etiğin
çiğnenmesi olasılığı artabilir. Kendilerine toplumda, üniversite ve bilim çevrelerinde yüksek yer
edinme duyguları, genç bireyleri uydurmacılık, yinelenen yayın, sahtecilik veya aşırmacılık gibi etik
dışı davranışlara götürebilir. Üne kavuşma ve onu koruma duyguları bilimsel araştırmalarda deneyimli
ve alanında nispeten yer edinmiş bireyleri bile etik dışı davranışlara götürebilir. Ancak bu tür
sapkınlıklar özellikle, bir önceki maddede dile getirildiği gibi, bilim kültürünün ve araştırma etiği
normlarının yeterince yerleşmediği, ayrıca ahlak değerlerinin aşınmaya yüz tuttuğu toplum ve
ortamlarda ve de kişilik bozukluklarının (yalancılık, psikopatik kişilik yapısı, vb.) hazırladığı zeminde
gelişme olanağı bulur.
3. Üçüncü neden, fazla sayıda yayın yapılması ile bilimde saygınlığın her zaman artacağı yanılgısıdır ve
aynı çalışmanın ufak değişikliklerle yinelenerek farklı dergilerde yayımlanmasına (yinelenen yayın)
neden olabilir. (Günümüzde, bilimsel yayınların sayısı genelde başarı ölçütü gibi değerlendiriliyorsa
da, bilimsel niteliğin nicelikten çok daha önemli olduğunun bilinmesi gerekir).
4. Parasal destek alan kurumlar ve burada çalışan bilim insanlarının aldıkları maddi destekler ile hızla
yayın yapmağa zorlanmaları bir diğer nedendir. Elde edilen burs, proje veya sanayi desteğini
yitirmemek için de bilimde etik dışı kusurlu bir davranışa sığınılabilir.
BİLİMSEL ARAŞTIRMA YAPMA İLKELERİ
Burg ve Goll’un (1989) belirttiği gibi profesyonel bir dernek olarak APA 1981’de araştırma yapma ile
ilgili 10 ilke yayınlamıştır. Bunlar şöyledir (Akt. Balcı, 2002, 296-297):
1.Bir çalışmayı planlamada araştırmacının, araştırmasının etiksel kabulünü dikkatlice değerlendirme
sorumluluğu vardır.
2. Planlı bir çalışmada bir katılımcının riske, ya da en az riske konu olup olmayacağının tanınmış
standartlara göre düşünülmesi , araştırmacının temel etiksel ilgisidir.
3. Araştırmacı, araştırmasında daima etiksel uygulamayı güvenceye alma sorumluluğunu üzerinde
taşır.
4. Minimum düzeyde riske neden olan araştırmalar hariç, araştırmacı katılanlarla, araştırmaya
katılanları öncesinde açık ve adil bir anlaşma yapar. Bu anlaşma katılanların ve araştırmacının
zorunluluk ve sorumluluklarını açıkça göstermelidir.
5. Bir araştırmanın yöntemsel gerekleri kandırma aldatmayı gerektirebilir. Böyle bir araştırma
yapmadan önce araştırmacının,
a. böyle bir tekniğin kullanılmasının araştırmanın olası bilimsel, eğitimsel ve uygulamalı değeri
tarafından haklı görülüp görülemeyeceğine karar verme,
b. aldatmayı gerektirmeyen alternatif prosedürlerin mümkün olup olmadığına karar verme,
c. katılanlara olabildiğince kısa sürede yeterli açıklama yapmayı güvenceye alma, sorumluluğu vardır.
6. Araştırmacı, bireyin araştırmaya katılmak ya da herhangi bir zamanda katılmaktan vazgeçme
özgürlüğüne saygı gösterir.
7. Araştırmacı, katılanları fiziksel ve zihinsel rahatsızlık, zarar ve tehlikelerden korur. Böylesi
rahatsızlık, zarar ve tehlikeler araştırma prosedürlerinden doğabilir.
8. Veriler toplandıktan sonra araştırmacı katılanlara araştırmanın doğası konusunda bilgi sunar ve
doğabilecek yanlış kavramlaştırmaları yok etmeye çaba gösterir.
9. Araştırma prosedürleri katılanlar için istenmeyen sonuçlar doğurursa, araştırmacının bunları
keşfetme ve yok etme , ya da bu sonuçları düzeltme sorumluluğu vardır.
10. Bir araştırma sırasında bir katılımcı ile ilgili elde edilen bilgi, önceden kabul edilmiş olmadıkça
gizlidir.
EĞİTİM ARAŞTIRMALARINDA ETİK HATALAR
Cook’a (1976) göre araştırmalarda etik hatalar, pek tabiidir ki araştırmanın etik kurallarına
uymamakla yapılırlar. Bu çerçevede eğitim araştırmalarında yapılan etik hataları şöyle sıralayabiliriz
(Akt. Balcı,2001, 300-301):
1.İnsanları, bilgi ve onayları olmaksızın araştırmaya katma,
2.İnsanları araştırmaya katılmaya zorlama,
3.Araştırmanın gerçek niteliğini katılanlardan saklama,
4.Katılanları kandırma,
5.Araştırmaya katılanların benlik saygılarını küçültücü eylemlerde bulunmalarına neden olma,
6. Self determinasyon haklarını çiğneme: Davranış kontrolü ve karakter değişimi üzerinde araştırma
gibi,
7. Katılanları fiziksel ya da zihinsel strese sokma,
8. Katılanların özel yaşamlarını ihlal etme,
9. Kontrol gruplarına katılanlardan yararları esirgeme,
10.Araştırmaya katılanlara adil davranış, ilgi ve saygı göstermede başarısızlık
SIRF önce ahlak ve maneviyat öğretisi ile size etik kurallar yönetmeliğindeki çalışmaları sunmaktadır.
ETİK KURALLAR ve ÇALIŞMA YÖNETMELİĞİ
BİRİNCİ BÖLÜM:
Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar:
Amaç:
Madde 1 - Bu Yönetmeliğin amacı, Özel Dedektifler Derneği üyelerinin Özel Dedektifler, Danışmanlar,
Araştırmacılar ve Güvenlikçiler Derneği Tüzüğü paralelinde, çalışma esas ve usullerini ve mesleki etik
kurallarını düzenlemektir.
Kapsam:
Madde 2 - Bu Yönetmelik, Özel Dedektifler Derneği üyelerinin çalışma esas ve usullerini ve mesleki
etik kurallarını kapsar.
Hukuki Dayanak:
Madde 3 - Bu Yönetmelik, 5253 sayılı Dernekler Kanunu ve 4721 sayılı Türk Medeni Kanununu ile Özel
Dedektifler Derneği Tüzüğü ve Genel Kurul Kararları ve Merkez Yönetim Kurulu Kararları’na
dayanılarak hazırlanmıştır.
Tanımlar:
Madde 4 - Bu Yönetmelikte geçen;
ÖDD : Özel Dedektifler Danışmanlar Araştırmacılar ve Güvenlikçiler Derneğini,
ÖZEL DEDEKTİF : Özel Dedektifler Derneği Üyesi Ticari Firma Sahibi veya Sorumlusunu,
ÖZEL ARAŞTIRMACI : Ticari firmada Özel Dedektifin Sorumluluğunda Çalışan Personelini.
GENEL KURUL : Özel Dedektifler Derneği Olağan ya da Olağanüstü Genel Kurulunu,
YÖNETİM KURULU : Özel Dedektifler Derneği Merkez Yönetim Kurulunu,
ETİK KURUL : Özel Dedektifler Derneği Etik Kurulunu,
DERNEK ÜYESİ : Derneğin Kurumsal ve Bireysel Üyesini, ifade eder.
İKİNCİ BÖLÜM:
Madde 5 - Özel Dedektifler Derneği’nin görev ve sorumlulukları:
a) Özel Dedektifler Derneği olarak amacımızın meslek onuruna yakışan ve etik kuralları benimsemiş
meslektaşlarımızla dayanışma içerisinde olmak, Dernek çatısı altında oluşturacağımız komisyonlar
kanalıyla Yasal mücadelenin doğru bir zeminde oluşmasını sağlamak ve toplumumuzda çok önemle
ihtiyaç haline gelmiş Özel Dedektiflik Hizmetleriyle ilgili ivedilikle bir yasanın çıkartılması için kamuoyu
oluşturup Hükümet, Kurum ve Kuruluşlar nezdinde girişimlerde bulunmak, görüş öneri sunmak ve
taraf olup Özel Dedektiflik Yasasının çıkarılmasını sağlamak,
b) Özel Dedektiflik, Danışmanlık, Araştırmacılık ve Güvenlik alanlarında hizmet veren ticari kuruluşlar
ile bu alanda çalışan personellerinin sosyal yardımlaşma ve dayanışma duygularını geliştirmek,
mesleki, toplumsal ve kültürel gelişimlerini sağlamak,
c) Bu sektörde hizmet veren üyelerimizi bilimsel, akademik ve hukuksal temelde bilinçlendirmek, bu
amaca uygun olarak yurtiçi veya yurtdışında her türlü çalışmaları gerçekleştirmek. Mesleki kuralların
belirlenmesinde; insan hakları ve özel yaşama saygı temelinde, etik kuralların oluşturulmasını
sağlamak,
D) Araştırma hizmetlerinin bir bütün olduğunu düşünerek Dedektiflik, Danışmanlık, Araştırma ve
Güvenlik alanlarında hizmet veren veya çalışanları bir çatı altında toplayarak mesleki sorunlarımızın
çözümünde yöntemler belirleyerek, daha sağlıklı ve daha işlevsel bir çalışma ortamları yaratarak
gerek hizmet alan gerekse hizmet veren tarafların etik kurallara bağlı kalınarak rekabet unsurlarını
belirlemek ve uygulamak için çalışmalarda bulunmak,
e) Şu ya da bu şekilde mesleki alanımıza giren işlerle iştigal eden şahısların gelişi güzel hizmet
üretmelerini engellemek, en önemlisi bu alanda ihtiyaç duyan vatandaşlarımızın muhtemelen
mağduriyetini engellemek için kamuoyunu bilgilendirmek ve gelen şikâyetlerde suç unsuru tespit
edilirse Cumhuriyet Savcılıklarına bildirmek veya kamuoyuna açıklayıp deşifre etmek,
f) ÖDD üyelerinin hizmet faaliyetlerini mesleki etik kurallar ve mesleki standartları yönünden
denetlemek ve hizmet satın alan müşterilerin mağdur edilmesi durumunda şikayetçinin yazılı beyanı
üzerinden Etik Kurulun devreye sokulmasını sağlamak ve Etik Kurulun aldığı kararları Tüzük ve
Yönetmelik çerçevesinde uygulamak.
g) ÖDD Tüzüğü, Yönetim Kurulu kararları ve Yönetmeliğe uygun olarak çalışmayan veya aksine
davranış içinde olan Dernek Üyesini denetlemek ve Tüzük hükümlerini uygulamak.
h) Yurt içi veya Yurt dışında aynı amaç doğrultusunda faaliyet gösteren dernek, oda veya
federasyonlarla iş birliği yapmak, Üniversiteler veya Yüksek Okullar nezdinde girişimlerde bulunarak
mesleki eğitim programlarının oluşmasını sağlamak ve sertifika programları hazırlamak,
i) Derneğin amaç ve ilkeleri doğrultusunda üyeleri adına her türlü hukuksal girişimi yapmak ile üçüncü
kişilere karşı taraf olmak, temsil etmek gerektiğinde dava açmaktır.
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM:
Dernek Üyelerinin Görevleri, Yetki ve Sorumlulukları:
Madde 6 - Özel Dedektifin Görev ve Yetkileri:
Bir sözleşme ve ücrete dayalı olarak hukuksal dayanak içerisinde müşterinin talep etmesi halinde;
a) Aile fertlerinin, aile birliğini bozan ve zarar veren davranışlarının, kötü alışkanlıklara meyilli olup
olmadıklarının incelenmesi,
b) Kaybolmuş ya da adresi bilinmeyen kişilerin bulunması, adreslerinin tespit edilmesi,
c) Kaybolmuş ya da çalınmış malların bulunması,
d) Her türlü Ticari kuruluşun üst düzey yönetici veya temsilcisi niteliğindeki personelin dürüstlüğü ve
güvenirliğinin işverene karşı tutum ve davranışlarının işveren aleyhine diğer firma ve kuruluşlarla
işbirliği yapıp yapmadıklarının tespit olunması,
e) Her türlü ticari kuruluşa bağlı distribütör, acente, bayilik ve şubelerin sözleşmede belirtilen
maddeler ile ticari şartlarına uyup uymadığının araştırılması,
f) İcra iflas dairelerinde, aleyhinde takip yapılan borçluların menkul ve gayrimenkul malları ile üçüncü
şahıslardaki hak ve alacaklarının neden ibaret olduğunun araştırılıp tespit edilmesi,
g) Kaza, şantaj, sahte muhasebe, aile hukuku, sahtekârlık, dolandırıcılık, kayıp, fikri mülkiyet hakkı,
Hukuki destek, Menşei Tespiti, Geri alma, Durum Raporları, Gözlem ve Takip, Hırsızlık araştırmaları, İz
bulma araştırmalarını yapmakla görevli olup bu görevlerini TCK ve Medeni Kanun hükümlerine göre
yapmakla görevlidirler.
Madde 7 - Bilgileri Açıklama Yasağı ve Doğru Bilgi Verme İlkesi:
Özel dedektiflik bürolarının özel çalışmaları sonucu edindiği bilgileri kimseye açıklayamaz.
Müşterilerinden başka hiç kimseye sır ifşa edemez. Ancak, resen takibi gerekli bir suç işlendiği
yolunda bilgi edindiğinde bilgi ve belgeleri bulunduğu yer Cumhuriyet Savcılığına intikal ettirmekle
mükelleftir. Özel dedektiflik büroları, işveren ya da müşterilerine hilafı hakikat bilgi ya da rapor
veremezler
Madde 8 – Özel Dedektifler Derneği Üyelerinin Mesleki Sorumlulukları:
a) Tüm mesleki görevleri üstün ahlak kuralları ilkesine uygun olarak yapmak ve hiçbir zaman özel
dedektiflik mesleğini suçlu gösterecek davranışlarda bulunmamak,
b) Hukuksal ve ahlaki dayanağı olmayan hiçbir araştırmayı yapmamak,
c) Tüm araştırmaları hukuk, ahlak ve mesleki etik sınırları içinde yürütmek,
d) Müşterinin güvenirliğini teyit etmek ve araştırmayı başlatmak için hukuki ve ahlaki nedenlerin
olduğunu tespit etmek,
e) Müşteri mahremiyetine ve elde edilen bilgi ve belgelerin hukuki gizliliğine riayet etmek,
f) Üstün hizmet standartlı yeterlilik göstererek ve tüm olguları müşterilere rapor etmeyi sağlayarak ve
bunları yasal gerekler doğrultusunda muhafaza ederek müşterilerimizin menfaatlerine en iyi saygıyı
göstermek,
g) Hizmetler ve kayıtların müşteri mahremiyetini koruyacak şekilde güvenli olmasını sağlamak ve özel
bilgilerin saptırılacak şekilde kullanılmayacak şekilde korumak,
h) Araştırma kapsamında elde edilen bilgi veya belgelerin çıkar sağlamak veya müşteriye zarar
verecek eylemlerde bulunmamak,
i) Tüm personel veya araştırmaya yardımcı olan diğer ücretli kişilerin bu Etik Kurallara uymasını
sağlamak ve sorumluluğunu taşımak,
j) Özel dedektiflik mesleğinin en yüksek standarttaki objektiflik, doğru, düzgün, ihtiyatlı icrası için tüm
mesleki üyelerle birlikte çalışmak ve mesleki üyelerinin itibarını korumaktır.
k) ÖDD tüzel kişiliğini, Yönetim Kurulu ve Dernek Üyelerini karalayıcı davranışlarda bulunmamak ve
zarar verici eylemlerde bulunmamak.
Madde 9 - Çalışma Esasları:
a) Özel Dedektif; hizmet satın alan müşterisi ile tarafların açık kimlik bilgilerini, adreslerini, ticari
unvanlarını, işin konusunu, süresini ihtiva eden ve gizlilik ilkelerini, karşılıklı hak ve çıkarları koruyan
maddelerin açıkça yazıldığı ve bir sözleşmeyi yapmakla mükelleftir.
b) Sözleşmede, araştırma kapsamına dâhil tüm işin bitirilmesi ve zamanında teslim edilmesi
hususlarının açıkça belirtilmesi ve tüm masraflar dâhil alınacak ücretin yazılması zorunludur.
c) Özel Dedektif; araştırma konusunun başlangıcı ve bitimi süresinde elde ettiği tüm bilgileri ve konu
ile ilgili tüm detayları raporlamak ve müşterisine sunmak zorundadır.
Madde 10 - Kimlik ve Üyelik Belgesi:
Bu Yönetmelik Derneğin Üyelerince imzalanır ve Merkez Yönetim Kurulu onaylar. Özel dedektiflere ve
özel araştırmacılara, bağlı olduğu kurumu, yetkilerini, unvanını, kimlik bilgilerini gösteren kimlik
belgesi verilir. Derneğin Kurumsal Üyelerine de dernek üyesi olduğunu belirten Kurumsal Üyelik
Belgesi verilir.
Madde 11 - Yaptırım ve Ceza:
Özel Dedektifler Derneği üyeleri bu yönetmelikte belirtilen kurallara, Dernek Tüzüğüne ve Merkez
Yönetim Kurulu kararlarına koşulsuz uyacaklarını taahhüt ederler. Belirlenen çalışma koşulları ve
sorumluluklara uymayan üyeler hakkında ÖDD Etik Kurulunca tahkikat başlatılır. Tahkikat sonucuna
göre suç sabit görülürse Merkez Yönetim Kurulunca suçun nevine göre uyarı cezası veya üyelikten
çıkarma cezası verilir ve kamuoyuna deşifre edilir.
Madde 12 - Yürürlük:
Bu Yönetmelik 03.05.2008 tarihli ÖDD 1. Olağanüstü Genel Kurul Kararı ve Merkez Yönetim Kurulu
yayın tarihi gereğince yürürlüğe girer.
Madde 13 - Yürütme:
Bu Yönetmelik hükümlerini Özel Dedektifler Derneği Merkez Yönetim Kurulu yürütür.
ONAY TARİHİ: 07.08.2009
h-tarihi
sırf öğrenme ve arka plan ve çalışma veya örgüt kültürü, güncel trendler hakkında fikir sunabilir
meslek seçilmiş bir alanın büyüme ve gelecekteki olanakları anlama süreci. Kuramları, büyüme, iki vb
kriz, kişilikleri kökenleri kapsar: onların bu araştırma için geçerlidir tüm alanların çalışma çünkü
yöntemi tarihsel nicel ve nitel değişkenler bilgi tarihsel toplanmasında kullanılan olabilir. karar
tarihsel araştırma yapıldıktan sonra, güvenilir bir sonuca ulaşmak için izlenmesi gereken adımlar
vardır.
1. tarihsel bilginin belirli tanıma ihtiyacı için bir tanımlama tarihsel sorunu veya.
2. Mümkün konu hakkında sorun veya bilgi toplama alakalı çok.
3. Eğer uygunsa, tarihsel faktörler arasındaki ilişkileri kurma açıklamak geçici olduğu hipotezi.
4. Titiz toplanması ve delillerin örgüt ve onun kaynakları ve doğrulama ve özgünlük doğruculuk bilgi.
5. Seçim, organizasyon ve delil toplanan analizi en uygun, ve sonuç çıkarma ve
6. anlamlı bir anlatı içinde sonuçlara kayıt.
bilim ve bilgi kütüphanesinde alan, tarihsel araştırma olarak yürütülmesi için olabilir orada konu dizisi
geniş bir. Örneğin, bir araştırmacı ya da coğrafi, istatistikler kütüphane, alan okul, akademik veya halk
kütüphaneleri, teknoloji yükselişi ve faydaları / sorunlar getiriyor, koruma yöntemlerinin
geliştirilmesi, ünlü kişilikleri olabilir seçti cevap sorular gelişme demografik ve nasıl etki kütüphane
dağılımı. Harter ve Busha ... veya bilgi bilgi tanımlamak kütüphane tarihinin kaydedilmiş olarak
"olayları geçmişte sistematik anlatırken bunlara ilişkin toplamalarının düzenlenmiş kullanımı
sistematik ve kurulması, bakım,. Kütüphaneleri geliştirme etkilenen bir kişi, bir biyografi şekilde bazı
vardır, kütüphanecilik, ya da kütüphanecilik tarih kütüphane olduğu da düşünülmektedir.
Tarihsel bilgiler çeşitli Orada elde yerleri. Birincil kaynakları araştırma ve tarihsel sonrası en çok
aranan. Birincil kaynakları bilgi el hesapların ilk sırada. "Bulma ve veri değerlendirme birincil tarihi
eser olarak dedektif egzersiz bir. O) içerir mantık, sezgi, sebat ve sağduyu ... (Tuchman, Sorgulama
Niteliksel ve, Gaye Stratejiler 252. Birincil belgelerin bazı örnekler: kişisel günlükler, olayları hesapları
görgü ve sözlü tarihler. , Kişi veya konu katıldığı bir üzerinde kavramak veya bir araştırmacı görülen
bir olay. Veren bir "kaynak Ortaöğretim olabilir çok yararlı olduğu ve İkincil kaynaklar şahıs, başka
birisi tarafından hazırlanan veya hesap bilgileri kaydeder ve" bilgi bibliyografik olabilir sağlanan geniş
konu bir araştırma içine delving için daha fazla.
Araştırma tarihsel tip herhangi düşündüğümüz konular var. Harter ve Busha liste üç ilkeleri) 99-100
(araştırma düşündüğümüz zaman iletken tarihi:
1. kendilerini düşünün slant çalışıyoruz bilgiler veya bir önyargıları ile tarihçiler tarafından sahip ve
olanlar.
a. Bu araştırma nitel özellikle doğrudur. Tuchman tarafından Gaye verilen örneği ele alalım bir:
örnekler Let ilgili olanlar bize düşünelim ki kadın ile ilgili olan mektuplar ve günlükler araştırma
bulmak soru olabilir o ve onun. Kimse onları okuyabilir basitçe değil .... Bir ifade olması gerektiği ve
nasıl olması yazılı olabilir örnekleri yeterince okumalı için sonucuna ne normları. Örneğin, yüzyılın
başlarında on dokuzuncu, bazı (özellikle bayan) öğretmenler yazılı bir günlüğe talimat kız ve çok
okumak onların yapmak dergiler. Nasıl yetişkinler olur gibi kızlar bu tutulur dergilerde etkiledi var
talimat? ... O muhbir bir yazar olarak görmek ondokuzuncu yüzyıl dergi için yararlı. anlamak Sadece
çalışır biri olarak rakam nasıl çağdaş bir tarihsel toplumsal konumu kurmak Muhbir konuşuyor
isteyeyim biri, bu yüzden de yerden belirli sosyal. Bir diğer günlükleri ve belki sormak bu: günlük
yazar sınıf kadın-nedir karakteristik orta? Ne muhbiri bu özelliğidir? Nasıl yazıyor olmalı muhbir bu
bakış ne?
b. türlerinin araştırmacı istatistiksel tarafından yorumlandı bilgi olduğunu toplanan veri veya nasıl
Nicel gerçekleri önyargılı olabilir de.
2. bölüm "tarihsel Orada katkıda bulunabilecek birçok faktör.
3. Kanıt bakış açısı tekil bir olmak muayene dan olmamalıdır.
araştırma yöntemine tarihsel girişin izleyin bu kısa kaynaklar yöntemi kullanılarak bu araştırma
yöntemi çeşitli hakkında derinlemesine açıklamalar için daha fazla kaynak sağlamak alanlarda
yürütülen çalışmaların özetlerini ve çalışma
i-kimlik sorunu ve yaşam
sırf Sorunun ne olduğu bir zamanda veya zaman içinde tek bir kişinin kimliğini yapan şeydir. ikincisi ilk
çekmek için, her hayatın normal seyrinde olarak gerçekten sizi, oldukça farklı bir gerçek gibi ya da
daha doğrusu farklı olma olarak kendimizi hayal edebiliyorum. Ne ben onu sonunda bana hala bir
değişiklik, hayatta o harf yapar? Ben beynimi başka bir vücuda nakledilen hayal edebiliyorum bu
yana, şimdi var vücut korumak gerektiğini gerekli görünmüyor, ben çoğul kişilik durumlarda olduğu
gibi, bedenim devralarak başka bir kişinin hayal edebiliyorum. belki de daha az ya da eskisinden daha
iyi, bu düşünce ve yaşıyor bana olmaya giderken da benim beyin onun madde ya da fonksiyon ya
değişen hayal edebiliyorum. Benim psikoloji bu yüzden devamlılık sadece bir ihtimal kendi hayatta
kalma ile bağlantılı görünüyor, değişebilir. Böylece, içinden, bazı değişikliklerin sırası hayatta kim
kendim yapmak hiçbir somut gibi görünüyor. bir anda kimlik sorunu benzer: Birden fazla kişinin (ya da
kişilik) aynı vücut ve beyin paylaşmak gerektiğini mümkün görünüyor,
dünyada, geçmiş eylem için sorumluluk sadece atıf ile ilgili olarak örneğin. Locke kendi çözümü
geçmiş eylemlerin bellek varlığında ve özellikle bilinç birliği içinde yatıyordu; bellek kimlik, ya da
yetersiz normal uygulama ile ünsüz öngörür beri insanlar şeyleri unutmak beri bu hesap, ya dairesel
olarak eleştirilmiştir ki kendilerini yaptı. öz birlik inceleme için hayatta başarısız Hume ), kendi işi teori
hiçbir şeyin-oluşuyordu birlik bir all-bir değil çeşit kurgu yoluyla zamanı (belki böyle varlığı olan bir
ulus ya da bir kulüp veya kendisini memnun ilan hangi felsefeden birkaç parçalarından biri oldu. birlik
bilinci ilkesi arkasında organize merkezi bir unsur olduğunu Kant için sansasyonel tepki 's atomculuk
empiricists bir. Çağdaş felsefe sorunu tüm bu saldırıların ardılları içerir. Sırf kimliğinizi sizin için
kaynağında araştırıp soy ağacınızın halkalarını size sunar.
4-strateji araştırma danışmanlık hizmetleri
1. Ulusal kalkınma strateji ve politikaları, yıllık program ve hükümet programı çerçevesinde idarenin
orta ve uzun vadeli strateji ve politikalarını belirlemek, amaçlarını oluşturmak üzere gerekli
çalışmaları yapmak.
2. İdarenizin görev alanına giren konularda performans ve kalite ölçütleri geliştirmek ve bu kapsamda
verilecek diğer görevleri yerine getirmek.
3. İdarenizin yönetimi ile hizmetlerin geliştirilmesi ve performansla ilgili bilgi ve verileri toplamak,
analiz etmek ve yorumlamak.
4. İdarenizin görev alanına giren konularda, hizmetleri etkileyecek dış faktörleri incelemek, kurum içi
kapasite araştırması yapmak, hizmetlerin etkililiğini ve tatmin düzeyini analiz etmek ve genel
araştırmalar yapmak.
5. Yönetiminizle bilgi sistemlerine ilişkin hizmetleri yerine getirmek.
6. İdarenizin stratejik plan ve performans programının hazırlanmasını koordine etmek ve
sonuçlarının konsolide edilmesi çalışmalarını yürütmek.
7. Harcama birimleri tarafından hazırlanan birim faaliyet raporlarını da esas alarak idarenin faaliyet
raporunu hazırlamak.
8.İdarenizin stratejik planlama çalışmalarına yönelik bir hazırlık programı oluşturmak, idarenin
stratejik planlama sürecinde ihtiyaç duyulacak eğitim ve danışmanlık hizmetlerini vermek veya
verilmesini sağlamak ve stratejik planlama çalışmalarını koordine etmek.
8. Stratejik planlamaya ilişkin diğer destek hizmetlerini yürütmek.
9. İdarenizin misyonunun belirlenmesi çalışmalarını yürütmek.
10.İdarenizin görev alanına giren konularda, hizmetleri etkileyecek dış faktörleri incelemek.
11. Yeni hizmet fırsatlarını belirlemek, etkililik ve verimliliği önleyen tehditlere tedbirler almak.
12.Kurum içi kapasite araştırması yapmak, hizmetlerin etkililiğini ve yararlanıcı memnuniyetini analiz
etmek ve genel araştırmalar yapmak.
13. İdarenizin üstünlük ve zayıflıklarını tespit etmek.
14. İdarenizin görev alanıyla ilgili araştırma geliştirme faaliyetlerini yürütmek.
15. İdare faaliyetleri ile ilgili bilgi ve verileri toplamak, tasnif etmek, analiz etmek.
16. İdarenizin görev alanına giren konularda performans ve kalite ölçütleri geliştirmek.
17. İdarenizin yönetimi ile hizmetlerin geliştirilmesi ve performansla ilgili bilgi ve verileri toplamak,
analiz etmek ve yorumlamak.
18. İdarenizin ve/veya birimlerinizin belirlenen performans ve kalite ölçütlerine uyumunu
değerlendirerek üst yöneticiye sunmak.
19. Yönetim bilgi sistemlerine ilişkin hizmetleri varsa ilgili birimlerle işbirliği içinde yerine getirmek.
20. Yönetim bilgi sisteminin geliştirilmesi çalışmalarını yürütmek.
21. İstatistikî kayıt ve kalite kontrol işlemlerini yapmak.
21.Belediye Başkanlığı bünyesinde çağın gerektirdiği her türlü teknolojik ve bilimsel
Gelişmeyi takip ederek yenilikleri kurumda uygulamak suretiyle kurum çalışanlarının ve
Vatandaşlarımızın belediye hizmetlerinden yerinde, zamanında, yeteri kadar, en az maliyetle
Ve çağdaş koşullarda yararlanmasını sağlayan yapısal çalışmaları yürütmek.
22.Kurumun ulusal ve uluslararası standartta mal ve hizmet üretebilmesi için gerekli tüm ulusal ve
uluslar arası teknolojik ve bilimsel gelişmeleri araştırmak, kurumda uygulanmasını sağlayıcı her türlü
çalışmayı yapmak, yaptırmak veya katkıda bulunmak.
23. Kurumun çağın gerektirdiği hizmet ve kalite standardına ulaştırılması ve daha ileri seviyede
hizmetin sağlanabilmesi amacıyla stratejik hedeflerinin oluşturulması, geliştirilmesi ve
uygulanmasının takip edilmesi çalışmalarını yürütmek.
24. Kaliteli hizmetin en uygun koşullarda ve uygun maliyetlerle üretilmesi, geliştirilmesi konularında
araştırma ve geliştirme çalışmaları yapmak. 25.Kurum birimlerinin hizmet prosedürlerinin
oluşturulmasına katkıda bulunmak, prosedürlerin uygulanmasını takip etmek ve prosedürlerin
geliştirilmesi konusunda önerilerde bulunmak.
26.Vatandaşlarımızın kurumumuzdan talep ve beklentilerini tespit etmeye yönelik her türlü
Araştırma ve anket çalışmalarını yapmak veya yaptırmak.
27.Kurum çalışanlarının; kurumdan beklentilerini, çalışma koşullarının iyileştirilmesi, çalışanların
gelişimi ve yönetime katılımının temini amacıyla gerekli her türlü çalışmayı yapmak veya yaptırmak.
28.Kurumun hizmetlerini en uygun şekilde vatandaşa sunabilmesi için gerekli sistemin kurulmasına
katkıda bulunmak, öneriler sunmak ve sistemin verimliliğinin artarak devam etmesini sağlamak
amacıyla sistemi sürekli gözden geçirerek düzenleyici, iyileştirici ve geliştirici çalışmalar yapmak
strateji araştırma danışmanlık hizmetleri alt açılımları
a-teşhis
sırf danışmanlık hizmetlerinin temel amacı, müşterisi olan kurumların sırfın faaliyet alanına giren
konulardaki uygulama faaliyetlerinin tüm aşamalarında doğrudan uygulama ekiplerinde rol almak ve
sahip olduğu bilgi birikimi ve problem çözme becerisini işin içine katmak suretiyle, gerçekleştirilen
çalışmaların hız, verimlilik ve etkinliğini artırmaktır Bu amaca yönelik çalışmalar sırasında müşteri
kuruluşlarla yapılan işbirliğinde aşağıdaki aşamalar izlenir:
 Anlama aşamasında; konuya özgü teşhis modelleri ve ölçme araçları yardımıyla müşterinin ihtiyacı
her yönüyle ortaya konur.
 Planlama aşamasında; kuruluş ile birlikte ihtiyacın giderilmesi yönünde ölçülebilir hedefler
belirlenir. Ardından kaynak verimliliği, kalite ve hız boyutlarını göz önünde bulunduran etkin bir proje
planlaması yapılır.
 Öğretme aşamasında; yapılacak çalışmanın benzer bir uygulaması katılımcı bir eğitim ortamında
müşteriye anlatılır.
 Tasarlama ve Uygulama aşamasında; müşteri ihtiyaçlarına özgün tasarım gerçekleştirilir. Tasarlanan
sistem uygulamaya alınarak gerekli düzeltmeler yapılır.
 İzleme ve Geliştirme aşamasında; uygulamaya alınan sistem ölçülebilir göstergeler ve ölçüm araçları
ile izlenerek sistemin uygulanabilirliği ve performansı yükseltilir
b-analiz
Bölgesel Ekonomik Kalkınma Hizmetleri
Bölgenin sosyo-ekonomik, coğrafi ve çevre özellikleri dikkate alınarak dünya standartlarında
kullanılan analiz yöntemleri ile bölgesel kalkınma programı gerçekleştirilmektedir. Bölgelerarası
gelişme farklılıklarının analizi ve bölgesel kalkınma yöntemleri ile, bölgesel kalkınma ve gelişme
olgusu incelemekte, her bir değişken tek tek ele alınarak bölgelerarası farklılıkların nedenleri ve
gelişme imkanları açıklanmaktadır. Bu bağlamda, belirli bir bölgesel kalkınma planı disiplini içinde
birbirlerini tamamlayan parçalar bir araya getirilerek gerçek bir bölgesel planlama ve kalkınma
stratejisi oluşturulmaktadır. Ayrıca, yerel düzeyde faaliyet gösteren tarım, hizmet ve sanayi
endüstrilerinin alt kollarını oluşturan sektörler ve sektör içinde faaliyet gösteren KOBİ’ler, büyük
oyuncular ve işgörenler çeşitli geliştirme mekanizmaları ile güçlendirilerek bölgesel ekonomik
kalkınma gerçekleştirilmektedir.
Uluslararası Rekabetçilik Analizi
Harvard Üniversitesi Rekabet Enstitüsü’nün başarılı bir şekilde dünya genelinde uygulamış olduğu
Elmas Modeli ile tarım, sanayi ve hizmet sektörlerinin uluslararası rekabetçilik analizi yapılmaktadır.
Analiz sonuçları yerel yönetim ve kamu otoriteleri açısından ileriye dönük sektörel kalkınma, bölgesel
gelişme, ekonomik projeksiyon ve kırsal kalkınma politikalarında önemli oranda ipuçları ve öngörüleri
taşımaktadır.
Endüstriyel Kümelenme Analizi
Uluslararası rekabetçilik analizi yapılarak tüm değişkenleri belirlenen ve kümelenme çalışmalarına
uygun olarak öngörülen güçlü sektörlerin makro, mezo ve mikro düzeyde haritalamaları yapılmakta
ve kümelenme analizleri gerçekleştirilmektedir. Analiz sonuçları ve çıktıları kümelenme geliştirme
aşamasının önemli bir altlığını oluşturmaktadır.
Endüstriyel Kümelenme Geliştirme Uygulamaları
Artık hemen tüm ülkelerin küresel ekonomik kalkınma yaklaşımı olarak görülen bu yöntem ile; analiz
sonucu öngörülen sektörlerin kümelenme geliştirme çalışmaları yapılmaktadır. Burada kümelenme
geliştirme yöntemleri uygulanarak sektörün uluslar arası rekabetçilik gücü artırılmakta, bu vesile ile,
bölgesel kalkınma çalışması gerçekleştirilmektedir. Kümelenme geliştirme çalışmalarında etkin bir
proje yönetimi ve özel olarak geliştirilmiş özgün bir bilişim altyapısı kullanılmaktadır.
Sektörel Kalkınma Hizmetleri
Sektörel kalkınma Hizmetleri ile; belirlenen sektörde sanayi-üniversite- STK-kamu işbirliğinin
sürekliliği sağlanmakta, bölgede faaliyet gösteren sektörde Ar-Ge kültürünün yaygınlaştırılması,
sektörün uluslararası rekabet gücünü artırılabilecek alanların belirlenerek bu alandaki mevcut
potansiyelin ve kaynakların etkin bir şekilde kullanılması, inovasyon yoluyla ilk önce sektörel daha
sonra ulusal rekabet gücünün artırılmasına katkıda bulunulması, bu bağlamda ilgili oyuncuların
karşılıklı katılımıyla Ar-Ge yapılmasının ve sanayi için inovasyon projelerinin geliştirilmesinin teşvik
edilmesi, sanayicilere danışmanlık ve eğitim hizmetlerinin verilmektedir. Ayrıca, sektörde araştırmacı
ve bilim insanı eğitimine katkıda bulunarak nitelik ve niceliklerinin artırılması amacı ile, seminer,
konferans, panel ve benzeri toplantılar düzenlenmekte, yayın faaliyetleri gerçekleştirilmekte,
sektörün ulusal/uluslararası kalite standartlarına göre belgelendirme, kontrol ve sertifikasyon
çalışmalarına destek olunmaktadır.
KentRekabetçiliği
Kent rekabetçiliği kapsamında, özellikle kentsel büyümenin nasıl ve ne ölçüde ulusal büyümeye katkı
sağlayacağı, küreselleşme kapsamında kentlerin karşılaştığı başlıca rekabet sorunların çözümü için
stratejiler geliştirilmektedir. Şehirlerin başarısını artırmak için yapılması gereken önemli çalışmalardan
biri kentin rekabet stratejisini geliştirmektir. Şehrin rekabet stratejisi için, kentin dün ve bugününü
geleceği ile ilişkilendirilmekte ve böylece geçmişten gelen mirasını veri alarak arzulanan bir gelecek
tasarımı yapılmaktadır. Rakip kentlerden hangi bakımlardan farklılaşarak bir cazibe merkezi
olabileceği ve böylece karşılaştırmalı bir üstünlüğe sahip olabileceği ortaya çıkarılmakta; kentin
değişik dinamiklerini birlikte nasıl harekete geçirerek bir hedefe doğru yönlendireceğinin değişkenleri
belirlenmektedir. Bütün bunları uzun vadede başarmanın nasıl mümkün olabileceğine ışık tutan
uygulanabilecek bir genel başarı stratejisi, yöntemi, kaynakları, değerlendirme ve ölçüm modeli
geliştirilmektedir.
Şehir Ekonomik Planlama ve Kalkınma Hizmetleri
Ekonomik planlama ve kalkınma uygulamaları ile şehir planlarının etkinliğinin ve başarısının
yükseltilmesi sağlanmakta; şehirlerin büyümesi ve gelişmesi ile, ulusal refah ve istikrara katkı
sunulmakta; şehir dinamiklerinin etkin yönetişimi sağlanarak değişen küresel rekabet şartlarına
uyumlaştırılmaktadır. Başlatılan proje ve faaliyetler ile ilgili oyuncuların eş finansmana dayalı ortak
proje üretme ve yönetme kültürü ve yeteneği geliştirilmektedir. Sahiplenme ve işbirliği duygusu
güçlendirilmekte, bölgenin girişimcilik potansiyeli harekete geçirilmekte ve sürekli olarak
yükseltilmektedir. Bu vesile ile yerel potansiyeller, dinamikler, özgünlükler, kaynak ve imkânlar ortaya
çıkarılarak harekete geçirilmekte; ulusal ve uluslararası pazarlarda ekonomik, sosyal ve kültürel birer
değer haline dönüştürülmektedir.
Şehir Markalaştırma ve Marka Kentlerin Oluşumu Projeleri
Rekabet sadece ürünler ve firmalar arasında gerçekleşmemekte, aynı zamanda, ülkeler ve şehirler de
birbirleriyle rekabet etmektedir. Bu kapsamda Marka Kent olmak için gerçekleştirilen çalışmalarda,
öncelikle kentin adını duyuracak teknikler (medyada görünürlük vs.) kullanılmakta, kent dahilinde
faaliyet gösteren sanayi ve hizmet sektörleri kategorik olarak konuşlandırılmakta, yatırım ve ticaret
bürokrasisi etkin yönetilmekte, fuar ve kongreler düzenlenmekte ve iş dünyasına rehberlik edecek
ajanslar kurulmaktadır. Ayrıca, etkin kaynak yönetimi yapılmakta; markalaştırma kaynakları ilin her
tarafına değil, kent dahilinde kullanılmaktadır.
Tarım ve Kırsal Kalkınma
Tarım Politikaları
Çağdaş bir kırsal kalkınma sürecinin oluşturulması kapsamında sürdürülebilir doğal kaynak kullanımını
esas alarak, kırsal kesimin gelir düzeyinin ve yaşam kalitesinin yükseltilmesi, gelişmişlik farklarının
azaltılması, çevresel ve kültürel değerlerin korunması ve geliştirilmesi için projeler tasarlanmakta ve
uygulanmaktadır. Bu bağlamda etkin, özgün ve çağdaş tarım politikaları ve eylem planları
geliştirilmektedir.
Havza Planlama
Havza Planlama entegre bir yaklaşım olup tarım ve kırsal kalkınma planları çerçevesinde kırsal altyapı
(içme suyu, yol, sulama yapıları, toplulaştırma, dere ıslahı taşkın önleme yapıları, erozyon önleme
faaliyetleri, turizm altyapısı, sosyal altyapı, sağlık hizmetleri, eğitim altyapısı vs.) ile gelir yaratıcı
(ormancılık, balıkçılık, hayvancılık, meyve ,et-sebze işleme üniteleri, süt ürünleri işleme) faaliyetleri
konsolide edilmektedir.
Tarımsal İşletme Geliştirme
Özellikle tarımsal havza planlama kapsamında, değer zincirinde yer alması gereken (var olan) tarımsal
işletmelerin kurumsal kapasitesi geliştirilmekte, rekabetçi güçlerinin artırılması için projeler
tasarlanmaktadır. Ayrıca, değer zincirinde yer alması gereken ancak havzada yer almayan oyuncuların
(KOBİ vs.) bölgede faaliyete geçmesi ve yeni girişimciliğin gerçekleşmesi için çalışmalar yapılmaktadır.
Tarımsal Üretim ve Ticari Kalite Standardizasyonu
Küreselleşme ve teknolojik gelişmeler sayesinde sağlık, çevre, insan hakları, tüketicinin korunması,
güvenlik gibi kavramlar mal ticaretinde gittikçe daha belirleyici ve etkili hale gelmektedir. Serbest
pazar ekonomisi gittikçe yayılması ile dünyada kabul gören kriterlere göre mal üretemeyen
oyuncuların uluslararası rekabet şansı azalmaktadır. Bu kapsamda, tüketicinin korunması, sağlık
koşullarına riayet edilmesi gibi insani koşulların yerine getirilmesi, ticari itibarın ve ülke itibarının
korunması, aynı zamanda, ihraç ürünlerinin imajının korunarak artırılması sağlanmaktadır. Tarımsal
oyuncuların yoğun rekabet ortamında rekabet gücünün artırılması, tarımsal ihracatın devamlılığının
sağlanması, tarımsal ürünün tercih edilen, güvenilir ve aranır olmasının sağlanması amacı ile sırf
standart konusundaprojelertasarlanmaktaveçalışmalaryapılmaktadır.
Kamu Sektörü Yönetimi
Stratejik Planlama
Stratejik planlama günümüzde yaygın olarak kullanılan bir yönetim aracı olarak da tanımlanmaktadır.
Bütün planlama süreçleri gibi, stratejik planlamanın da kendine özgü yönleri vardır. Stratejik planlama
başarılı bir şekilde uygulandığında sistemin aksayan yönlerine ve karşılaşılan sorunlara karşı son
derece etkin bir çözüm yöntemidir. Bu kapsamda, kamu kurumlarına yönelik olarak geliştirilen özgün
ve etkin yöntemler ile ulusal standartlarında planlama yapılmaktadır. Ayrıca, çalışmanın her
aşamasında hem nicel hem de nitel araştırma yöntemlerini kullanarak gerekli verileri toplamakta ve
analiz etmektedir.
Bütçe ve Hedeflerle Yönetim
Stratejik planlama performans esaslı bütçeleme ile bir arada ele alınmıştır. Bu kapsamda etkin bir
proje yönetimi ile bütçeler stratejik plana, stratejik planda yer alan misyon, vizyon, stratejik amaç ve
hedeflerle uyumlu ve performans esasına dayalı olarak hazırlanmakta; performans göstergeleri kamu
kurumlarının bütçelerinde yer alacak ve performans denetimleri bu göstergeler çerçevesinde
gerçekleştirilmektedir.
Kurumsal Performans Yönetimi ve Kurumsal Hesap Verilebilirlik
Performans Yönetimi kavramı genel olarak bireylerle ilişkili olarak düşünülür, bu yanlış bir
algılamadır. Çünkü Performans Yönetimi bireylerin değil, tüm kurumun nasıl çalıştığını tanımlar. Bu
bağlamda, kurum performansı sadece ilgili kurum yöneticilerini veya kurum çalışanlarının ilgilendiren
bir konu değildir. Geniş bir açıdan bakıldığında aslında kurumsal performans; kurumla etkileşimde
bulunanları, kurumla ilgili muhtemel yatırımcıları, müşterileri, satıcıları, tedarikçileri de yakından
ilgilendiren bir durumdur. Bu kapsamda, kurumda yürütülen faaliyetlerin belirli bir amaca ve hedefe
yönelik olarak gerçekleştirilmesi; bir yönetsel ve kurumsal disiplin oluşması sağlanmaktadır. Belirli
periyotlarda yapılan izleme, ölçüm ve değerlendirme çalışmaları ile hedeflerin
yakalanabilme/tutturulabilme dereceleri ortaya konulmakta. Böylece yaşanan aksaklıkların önceden
görülmesini ve gerekli iyileştirmelerin yapılmasını sağlayarak hedeflere ulaşılması
gerçekleştirilmektedir. Aynı zamanda, üst yönetime kurumun gidişatı ile ilgili temel ve kritik bilgiler
aktarılarak belirli faaliyetler bazında performans eğilimi ortaya koyulmakta; hesap verilebilirlilik
sağlanarak ortaya konan hedeflerle birlikte bunları gerçekleştirmek için gerekli olan kaynak ihtiyacının
belirlenmesi gerçekleşmektedir.
Sosyal Kalkınma
Sosyal Politikalar Geliştirme
Sosyal sorunları inceleyen ve bunlara çözüm öneren bir araştırma alanı olan Sosyal Politika çalışmaları
kapsamında iş sağlığı ve güvenliğinin geliştirilmesine destek sağlanması, aktif işgücü piyasası
stratejisine destek sağlanması, çocuk işçiliğinin en kötü biçimlerinin ortadan kaldırılması, yenilik ve
değişim için sosyal diyalogun güçlendirilmesi, iş sağlığı ve güvenliğinin güçlendirilmesi, cinsiyet
eşitliğinin güçlendirilmesi, iş teftiş sisteminin geliştirilmesi, aktif istihdam tedbirleri ve iş kurumlarına
yerel düzeyde destek sağlanması, iş teftiş sisteminin ve kalitesinin AB gerekleri doğrultusunda
güçlendirilmesi gibi konular projelendirilmekte ve uygulanmaktadır.
STK Yeniden Yapılandırma
Sivil Toplum Kuruluşları (STK), aynen özel sektör oyuncuları gibi rekabetçi ortamın dinamiklerine
uyum sağlayabilmeleri için sürekli gelişim yönünde çalışmaları gerekmektedir. Bu arayış ve sonucunda
gerçekleştirilen yeniden yapılanma ve güncellenme faaliyetleri kurumların duruşlarını
güçlendirmektedir. Toplumsal gelişmeyi sağlayabilmenin yolu, aynı iş dünyasında olduğu gibi, sivil
toplum kuruluşlarında da iyi yönetimden geçmektedir. Sivil toplum kuruluşlarının faaliyetlerinin
sürdürebilirliğini sağlamak için bu kuruluşların iyi yönetişim ilkelerine bağlı olarak etkin yönetilmeleri
gerekmektedir. Bu kapsamda, kurumsallaşma çalışmalarının sağlıklı yapılması ile çok yönlü talep ve
beklentilerin, kuruluş misyon ve vizyonu doğrultusunda karşılanmaya odaklanabilmesi
sağlanmaktaktadır. Böylece, kaynakların etkinliği ve faaliyet sonuçlarının başarısı artmaktadır.
Kurumsal bir yapıya kavuşan STK’ların insan kaynağı kalitesi ve verimliliği de artmaktadır. Yönetim
kurulundaki kişiler, profesyoneller ve gönüllüler kurumsal yapıdaki STK’larda potansiyellerini daha
sağlıklı kullanabilmekte, daha yüksek katma değer yaratabilmektedir.
Sosyal Diyalog ve Uyum Çalışmaları
Sosyal diyalog, gelişmiş demokratik toplumların sosyal kesim temsilcilerinin diğer örgütlü çıkar grup
temsilcileri ile bir araya gelerek gerek mikro gerekse makro seviyede ekonomik ve sosyal politikaların
tespiti ve uygulanmasına iştirak etmeleri olarak değerlendirilmektedir. AB’ye tam üye olma yolunda
ilerleyen Türkiye’de , yasal bazı düzenlemelerle kurulan çeşitli kurumlar vasıtasıyla yürütülmeye
çalışılan sosyal diyalog, tabandan gelen bir inisiyatif sonucu oluşmadığı için sağlam temellere
dayanmamaktadır. Türkiye’de ulusal düzeyde etkin bir sosyal diyalogun ve “Avrupa Toplum
Modeli”ne entegrasyonun sağlanabilmesi için, öncelikle ilgili tüm sosyal taraflar arasındaki sosyal
uyumun ve işbirliğinin oluşturulması gerekmektedir.
Kentsel Dönüşüm Dinamiklerinin Analizi Projeleri ve Yönetimi
Kentsel dönüşüm, evrensel standartlarda bozulma veya bozulma potansiyeli olan kentsel alanın
ekonomik, sosyal, fiziksel ve çevresel koşullarının kapsamlı ve bütünleşik yaklaşımlarla iyileştirilme
amacına yönelik olarak uygulanan strateji ve eylemlerin bütününü ifade etmektedir. Kentsel
dönüşüm çalışmaları mevcut şehrin yapısına ve burada yaşayan insanların fiziksel, sosyal ve ekonomik
geleceği üzerine ve buna bağlı olarak da kentin bütün geleneklerine etki etmektedir. Bu kapsamda
yapılacak çalışmaların ve projelerin (yeniden geliştirme, rehabilitasyon, entegrasyon, yeniden
canlandırma vs.) sağlıklı bir şekilde gerçekleştirilmesi için tüm etkenlerin (fiziksel, çevresel sosyal ve
ekonomik) göz önüne alınması, analiz edilmesi, stratejik bakış açısı ile değerlendirilmesi, aynı
zamanda, bütünleşik bir sistemle yönetilmesi gerekmektedir.
Göç Çalışmaları
Şahıs veya toplulukların fiili ikametgahlarını isteyerek ya da zorla, kalıcı veya belirli bir süreyi kapsayıcı
şekilde gerçekleşen fiziki mekan değişikliği olarak tanımlanan göç, gerek yerel yönetimlerin gerekse
kamu idaresinin en önemli sorunlarından birisini teşkil etmektedir. Göç çalışmaları kapsamında, iİç ve
dış göçlerin nedenleri, süreç ve sonuçlarını inceleyen çok-disiplinli ve disiplinlerarası araştırmalar
yapılmakta; göç konusundaki teorik , yöntemsel bilgiler ve araştırma kapasitesini geliştirmek amacı ile
çeşitli ulusal ve uluslararası konferans, sempozyum, seminer ve çalıştaylar düzenlenmektedir. Ayrıca,
göç alanında çalışan araştırmacıların çalışmalarında kurumsal eşgüdümü sağlamak için bir ulusal odak
noktası işlevi görmek ve ulusal ve uluslararası düzeyde göç politikalarının oluşturulmasında araştırma
ve danışmanlık hizmetleri sağlanmaktadır.
Özel Sektör Geliştirme
Kurumsal Analiz Çalışmaları
Kurumsal analiz çalışması; kurumsal yeniden yapılandırma çalışmaları kapsamında değişimi
amaçlayan kurumun, yönetim ve karar alma biçimleri, organizasyon yapısı, temel hizmet süreçleri ile
kaynakların ve varlıkların incelenmesi suretiyle tüm kurumsal süreçlerin tetkiki (check-up)
yapılmaktadır. Analiz çalışması 3 aşamada gerçekleştirilmektedir. Birinci aşamada kurumsal süreçlerin
incelenmesi ve teşhislerin yapılması. İkinci aşamada; ihtiyaç duyulan yapılandırmaların tespit
edilmesi, yapılandırma yol haritası ve öngörülerin hazırlanması. Üçüncü aşamada; yapılandırma
ihtiyaçları ve öngörüleri içeren bilgilerin rapor olarak kuruluş yönetimine sunumu kapsamaktadır.
Tüm çalışmalar, kuruluşun kurumsal süreçlerinin mevcut durumu ve gelişmesi, ulaşması gereken
seviye, güçlü ve zayıf yönleri ile teknolojik, ekonomik, sosyal değişim ve gelişimlerle rekabet dikkate
alınarak kuruluşun önündeki veya yakın ve orta gelecekteki fırsatlar ve tehditler, elde edilen bulgular
ışığında geleceğe ilişkin yapılması gereken uygulamaları ve iyileştirmeleri kapsayan çalışmalar
öngörüler ile birlikte bir rapora dönüştürülerek kuruluşa teslim edilmektedir.
Organizasyonel Yapılandırma, Gelişim ve Planlama
Kurumsal yapılandırma analizi aşamasında ortaya çıkan öngörüler doğrultusunda yapılandırma
çalışmalarına geçilmektedir. Bu aşamada ihtiyaç görülen konularda birçok modülün ve buna bağlı alt
modüllerin uygulandığı süreç başlamaktadır. Teknolojideki, özellikle enformasyon teknolojisi ve bilgi
ağlarındaki gelişmeler kurumsal yapıların yeniden ele alınmasını gerekli kılmıştır. Organizasyon
yapılarında radikal değişiklik öngören bu yaklaşım, önce Amerika Birleşik Devletleri’nde doğmuş ve
kendisine çok sayıda uygulama alanı bulmuştur. Klasik iş bölümü anlayışının yerine süreçleri koyan ve
bu süreçlerin, o kurumun müşterilerinin beklentilerine göre belirlenmesi gerektiğini savunan
yapılanma uygulamaları; rekabete açık ortamlarda, maliyet, kalite, hizmet hızı gibi performans
faktörlerinin dikkat çekecek oranlarda iyileştirilmesini hedeflemektedir. Yönetim bilimi dünyada
ortaya çıkan her türlü gelişmeye hızla tepki vermekte ve çözümünü geliştirmektedir. Doğal olarak pek
çok farklı akımı ve disiplini bünyesinde barındıran bir bilim dalı olarak karşımıza çıkmaktadır. Özellikle
teknolojinin getirdiği kaçınılmaz değişim rüzgârı ile birlikte yönetim bilimi de kendi çözümlerini
üretmektedir. İşte bu noktada, çağdaş bir yönetim yaklaşımıyla teknolojinin sunduğu olanakları da
kullanarak, organizasyonların performansını en yüksek düzeye yükseltecek kurumsal yapılanmayı
sağlayacak Örgüt Teorisi (Organizational Theory) ve Örgütsel Davranış (Organizational Behavior)
bilimleri ışığında bütünleşik sistemler geliştirmekte ve bunları uygulamaya koymaktadır.
Kurumsal Yönetim Danışmanlığı
Yeniden yapılanma faaliyeti şirketin amaçlarına ulaşabilmesi için en iyi yapının oluşturulması ve
iyileştirme faaliyetlerinin kesintisiz bir şekilde sürdürülmesini içermekle beraber günün koşullarına
uygun, ortak sorumluluk bilincinin geliştirilmesi için yeni bir organizasyon kültürünün oluşturulması,
stratejik araştırmalar yapacak ve kararlar alacak liderlerin geliştirilmesi gibi faaliyetleri de kapsar. Öte
yandan kurumsallaşma; bir işletmenin, faaliyetlerini belirli kişilerin (yönetici ve çalışanların) varlığına
bağlı olmadan sürdürebilmesini ve geliştirebilmesini sağlayan bir yönetim ve organizasyon yapısının
oluşturulması şeklinde tarif edilebilir. Kurumsal bir yapının kurulması ve yönetilmesi kuruluşta birbiri
ile ilgili alt sistemlerin kurulması ile mümkündür. Bu kapsamda, Kurumsal Vizyon, Misyon ve Kurumsal
Değerlerin Belirlenmesi, Stratejik Planlama Yapılması, Organizasyon Yapısının Tasarlanması, Bir
Raporlama Sisteminin Kurulması, Yönetici ve Çalışanların Görev Yetki ve Sorumluluk ve Niteliklerinin
Doğru Belirlenmesi, Kuruluş İç Kurallarının (Yönetmelik, Prosedür vb.) Oluşturulması, Etkin Bir İç
Denetim ve Kontrol Sisteminin Kurulması, Kurumsal ve Bölüm Bazında Bütçeleme Yapılması, Etkili Bir
İletişim Politikası Belirlenmesi ve Uygulanması, Verimli Toplantı Yönetiminin Yapılması, Kurumsal
Performansın Ölçülmesi (Balanced Score Card), Kurum Kültürü ve Kültürel Gelişim Modelleme
Çalışması), Çalışanların Motivasyonunun Artırılması, Çalışan Memnuniyetinin Artırılması, İyileştirme
ve Geliştirme Çalışmalarının Sürekli Hale Getirilmesi çalışmaları yapılmaktadır.
Kurumsal rekabet Analizi
Kurumsal rekabetçilik analizi kapsamında, dünya genelinde uygulanmakta olan etkin rekabet
stratejileri analizi yapılmaktadır. Analiz neticesinde şirkete özgün rekabet stratejileri modülleri
geliştirilmekte ve etkin bir yönetim stratejisi ile uygulanmaktadır.
Strateji Geliştirme
Stratejik planlama ve buna bağlı olarak strateji geliştirme, kurumun içinde bulunduğu dış şartların
belirlenmesinin yanı sıra iç şartların, yani kurumun mali, örgütsel, beşeri kaynak, süreç yönetimi,
projeleri ve benzeri unsurlarının analiz edilmesidir. Diğer bir ifade ile, kurumun gelecek öngörüsünün,
yani vizyon, misyon, ilkeler ile orta ve uzun vadede hangi alanlara odaklanılacağı, bu alanlarda neyin
amaçlandığının belirlenmesi, nereye ulaşılmak istendiği, aynı zamanda, amaçlara ulaşmak için hangi
politikaların izleneceği ve bu politikalara uygun, uygulama proje ve faaliyetlerin belirlendiği, yapılan
faaliyet ve gerçekleştirilen projelerin amaçlara uygunluğunun nasıl ölçüleceğinin, ölçüm kriter ve
metodunun belirlenmesi faaliyetlerini içermektedir.
İş Süreçleri Tasarımı
Stratejileri ile geleceği planlayan şirketlerin, bu stratejileri hayata geçirmek için ihtiyaç duydukları
organizasyon yapıları da değişkenlik göstermektedir. Organizasyon yapısı, stratejik yönetim
uygulamalarında stratejilerin hayata geçirilme süresi başta olmak üzere stratejilerin doğru
anlaşılması, sahiplenilmesi, ortak hedef oluşturabilinmesi, iletişim kanallarının etkinliği, yetki devri,
insiyatif kullanabilme, birimsel ve bireysel performans sonuçları vs. gibi çok yönde varlığını
hissettirmekte, alınan sonuçlarda etkisini göstermektedir. Organizasyon içerisindeki gereksiz
çekişmelerin, gruplaşmaların önlenebilmesi dikey kademe sayısının azaltılarak işlerin birbirlerine
neden-sonuç ilişkisi ile bağlandığı ve ortak sorumlulukların paylaşıldığı iç müşteri anlayışı ile çalışan
aynı seviyede birimlerin oluşturulması ile sağlanmaktadır.
İnsan Kaynaklarının Yapılandırılması ve Geliştirilmesi
Kurumsal başarı için öncelikle işe doğru kişilerin alınması, eğitilmesi, geliştirilmesi, motive edilmesi ve
kuruluşta tutulması kritik önem taşır. Bu nedenle, kuruma değer katacak insan kaynakları yapısının
geliştirilmesi için, mevcut insan kaynakları yapısının iyi analiz edilmesi ve anlaşılması, doğru vizyonun
belirlenmesi ve çalışan hedefleri ile kuruluş hedeflerinin uyumlu hale getirilmesi ile mümkün
olmaktadır. Bu kapsamda, 16 farklı alt modül ile (İnsan Kaynakları Bölümü Yapılandırması, İnsan
Kaynakları Stratejileri ve Politikalarının Belirlenmesi, Organizasyon Kılavuzu Hazırlama, Yetkinlik
Kılavuzu, İnsan Kaynakları (İK) Planlama, Seçme ve Yerleştirme Sistemi Yapılandırma, Personel
Oryantasyon Sistemi ve Yapılandırma, Kurum Kültürü Kılavuzunun Hazırlanması, Eğitim Yönetimi
Sistemi Yapılandırma, Performans Yönetim Sistemi Yapılandırma, Kariyer Planlama ve Yedekleme
Sistemi Yapılandırma, Ücret Yönetim Sistemi Yapılandırma, Ödüllendirme Sistemi Yapılandırma, Öneri
Değerlendirme Sistemi Yapılandırma, Kurum İklimi Analizi, Çalışan Memnuniyeti Araştırmaları, İnsan
Kaynakları ve Disiplin Yönetmeliği Yapılanması), insan kaynaklarının tüm süreçlerini uluslararası
normlara uygun olarak entegre bir şekilde tasarlamakta, uygulamaya geçirmekte ve uygulama
sonrasında kuruluş insan kaynakları bölümü yönetici ve çalışanlarına eğitim ve danışmanlık hizmeti
verilmektedir.
Pazarlama Stratejileri
Pazarlama, insanların ihtiyaçlarını, değişimleri yakalayıp onlar doğrultusunda ürün ve hizmetler
oluşturmaktan, hedef kitleye ulaştırılmasına kadar uzanan uygulamaları kapsayan süreçlerin
bütünüdür. O halde pazarlama, üretimden sonra değil, üretimden önce başlayıp üretim sırasında,
satış öncesi, satış anı ve satış sonrasında da devam eden bir eylemdir. Bu kapsamda, kuruluşların satış
ve pazarlama bölümlerini kuruluş amaç ve hedefleri doğrultusunda yapılandırmakta; bu amaçla,
pazarlama ve satış stratejisinin net olarak belirlenmesi-geliştirilmesi veya revizyonu, pazarlama ve
satış bölümü görev dağılımı, çalışan yeterlikleri ve çalışan profilinin gözden geçirilmesi maksimum
fayda sağlayacak yapının kurulması veya revizyonu, müşteri hizmetleri ile değer oluşturup rakiplere
karşı rekabet avantajı elde edebilmek için sektöre uygun iş modellerinin ve stratejin net olarak
belirlemesi, kısıtlarının tespit edilmesi ve müşteri süreçleri ile ilgili gerekli iyileştirmelerin yapılması,
satış bölümü altyapı gereklerin oluşturulması (Prosedür, talimat, form, kayıt, liste) revizyonu veya
geliştirilmesi, müşteri görüşme süreçlerinin yapılandırılması (planlama, hazırlık, dokümantasyon,
sunum, kayıt, bilgilendirme) revizyonu veya iyileştirilmesi, satış teknikleri sıcak satış, satış görüşmesi,
müşteride güven uyandırma vb. konularda çalışanların ihtiyaç duyduğu eğitimlerin belirlenmesi, etkili
kampanya çalışmalarının yapılması, sosyal sorumluluk projeleri ile geniş halk kitlelerine ulaşılması,
tüketici ve müşterilerin istek ve gereksinimlerinin sürekli analiz edilmesi ve değişen şartlara uygun
ürün ve hizmetler sunulması, müşteri hizmet kalitesi artırılmalıdır. Bunun için çalışanların eğitilmesi
(kişisel gelişim ve teknik eğitimler), Müşteri istek ve beklentilerinin uygun araçlar ile alınarak analiz
edilmesi ve bu sonuçlara göre iyileştirmelerin yapılmasıdır.
İtibar Yönetimi ve İletişim
Kuruluşlar ne kadar nitelikli mal ya da hizmet üretirse üretsin, tutarlı, dengeli ve sürekli iletişimle
kendilerini, ürün ya da hizmetlerini topluma anlatamadıklarında yaşamlarını sürdürmeleri mümkün
değildir. Kurumsal İletişim yönetiminin amacı, kuruluş ve toplum arasında, iletişimi kanallarının,
kuruluşun imajına katkı sağlayacak biçimde yapılandırılmasıdır. Bu kapsamda, Kurumsal İletişim ve
Kurum Kimliği, Kurumsal Kültür, Kurumsal İmaj, Kurumsal İletişimde Stratejik Yönetim ve Planlama,
Kurumsal Reklamcılık, Halkla İlişkiler, Sponsorluk, Satış Tutundurma, Kişisel Satış, Kurumsal İletişimin
Toplumsal Sorumluluk ve Etik Boyutu gibi faaliyetler yapılmaktadır.
Tedarik Zinciri Optimizasyonu ve Verimlilik Artırma
Tedarik Zinciri Yönetimi bir ürün veya hizmetin müşteriye ulaştırılıncaya kadar olan süreçlerin entegre
olarak incelendiği bir yaklaşımdır. Bu süreçler genelde hammadde tedariki, üretim planlama ve
çizelgelemesi, dağıtım merkezlerine ürün temini, perakendecilere ürün dağıtımı ve müşteri
hizmetlerini kapsamaktadır. Bu bağlamda, günümüz çağdaş işletme yönetiminde, bir firmanın başarısı
için verimli ve müşteri odaklı bir tedarik zincirinin oluşturulması ve işletilmesi kaçınılmazdır. Tedarik
zinciri stratejik, taktiksel ve operasyonel olmak üzere üç seviyede incelenmekte, seviyeler arasındaki
uyum da gözetilerek stratejik kararların aynı zamanda uygulanabilir olup olmadıklarını da
belirlenebilmektedir. Ayrıca, taktiksel ve operasyonel seviye kararlarının da stratejik seviye kararlarla
uyumlu olmaları sağlanmaktadır.
Üretim Süreçleri Yapılandırma
İhtiyacın zamanında belirlenmesi, üretimin planlanması, işlerin istenen zamanda, kalite ve özelikte
üretilmesi, tedarikçilerin kontrolü ve dağıtımının yapılması kritik süreçlerden biridir. Bu amaçla,
üretim bölümü görev dağılımı, çalışan yeterlikleri ve çalışan profilinin gözden geçirilmesi maksimum
fayda sağlayacak yapının kurulması veya revizyonu, üretim düzeninin incelenmesi, sorunların
kaynaklarına (çalışan- sistem) göre ayrıştırılması, sistem hatalarının giderilip, iş gücü verimin
artırılması ile üretimi daha verimli ve sıfır hata hedefine doğru daha kaliteli kılma faaliyetleri ve stok
kontrollerin sağlıklı yapılması, ihtiyaç duyulan ürünler ile ilgili taleplerin verilmesi Stok Analizleri
(Devir hızları, Ekonomik Sipariş Miktarları, Stok Maliyetleri v.s.) yapılmaktadır.
Eğitim ve Farkındalık
Üst Düzey Yönetici Eğitimleri
Kurumlarda başarılı iş sonuçları tüm kaynakların, fırsatların iyi kullanımı ve değişime çabuk uyum ile
mümkündür. Bunun için hızlı ve doğru karar alma, kararların uygulayıcılara hızlı iletilmesi ve
sonuçlarının takibi yönetimin etkinliği için gereklidir. Bu kapsamda, üst düzey yöneticilere stratejik
bakış açılarını daha ileriye götürmek, bu bağlamda küresel paradigma değişimlerinin şirket veya kamu
idaresine ne tür etkilerinin analizini yapmak için çeşitli eğitim programları düzenlenmektedir.
Farkındalık Eğitimi ve Konuşmaları
Kurumsal gelişim sürecinde bir taraftan iş süreçlerini yapılandırırken diğer taraftan yöneticilere
gerekli eğitimleri (örneğin; Liderlik, Vizyonerlik, Rehberlik ve Koçluk Yönetimi/ Takım Yönetimi/
Kaynak Yönetimi/ Proje Yönetimi/ Toplantı Yönetimi) vererek sürekli gelişim için gerekli yapının
kurulması gerekmektedir. Bu kapsamda, şirket, sektör ve bölge düzeyinde dünya genelinde meydana
gelen değişimlerin, akımların ve kurum ve kuruluşlara etkisinin irdelendiği eğitimler ve seminerler
verilmektedir.
c-çözüm
SIRF Danışmanlık , kurumsal iletişimden stratejik danışmanlığa, pazarlamadan ,araştırma ve
danışmanlık hizmetlerine kadar birçok sahada etkin olarak hizmeti sunan, yurt içi ve yurt dışındaki çok
sayıda firma ile irtibatla işlerinize acil çözümler sunan öncü bir danışmanlık firmasıdır.
Profesyonel ve kapsamlı çözümlerle , temelde değişim ve gelişimi esas alarak hizmet sunmak
amacıyla kurulan firmamız ; Arz-talep dengesini sağlayarak, alıcı ve satıcı firmaların en iyi şartlarda
ürünlerini ve hizmetlerini pazarlamalarına ve ürün-hizmet tedarikine aracılık etmek ve en iyi kar
optimizasyonunu sağlamalarına yönelik , sınırsız müşteri memnuniyeti odaklı hizmetler
vermektedir.sırf bu doğrultuda Araştırma, Danışmanlık ve Tanıtım Hizmetleri sunmaktadır.
Araştırma gereksinimlerden doğar. Araştırma, gereksinimlere doğru çözümleri üretip,
sonuçlandırmaktır.Planlı ve sistemli çalışmayı ilke edinen SIRF Danışmanlık, problemlere doğru ve
güvenilir çözümler sunar. Hızla değişen dünyamızda, değişmeyen tek şey belirsizliktir.Başarı, kişilerin
ve kurumların sahip oldukları, değişime ayak uydurabilecekleri bilgi ve beceri ile ölçülür.
SIRF Danışmanlık, çağımızda temel üretim faktörü olan bilginin elde edilmesini ve kullanılması için
gerekli olan işlemleri tanımlayarak, analizini yapmayı hedefler.
Bunlarla birlikte müşterilerimize , evrensel erişim imkanı sağlamaktayız. Evrensel erişim, alım gücünü
arttırmakta ve dolayısıyla satın alım maliyetlerini azaltmak için alıcı grupların oluşturulmasını
kolaylaştırır.
Ayrıca , Ürün-hizmetlerini pazarlamakta ve nihai tüketicilere ulaşmakta zorluk çeken , Pazar
arayışında olan firmalara yeni ufuklar açmak, ulusal ve uluslararası arenada firmalara çok geniş Pazar
ve ticaret seçenekleri sunmak ve bu konuda profesyonel aracılık hizmetleri
vermekteyiz…Müşterilerimizin globalleşme sürecine ayak uydurmalarını sağlayarak mal ve
hizmetlerine geniş yelpazede bir Pazar temin etme amacını taşımaktayız.
SIRF Danışmanlık Pazarlama İletişimi alanındaki en yeni veri, bilgi ve araştırma sonuçları ışığında
müşterilerine özel problem tanımları ve çözümleri üretir.
Sırf önerdiği çözümlerin uygulama aşaması sonuçlanıncaya ve başarıya ulaşıncaya kadar hizmet
verdiği kuruluşla birlikte sorumluluk paylaşmayı ilke edinmiştir.
* Probleme Göre Çözümler
sırf ''probleme özel'' hazırlanan stratejiyi üst düzey profesyonel bir takım ile oluşturarak en kısa
sürede başarıya ulaştıracak uygulamayı gerçekleştirmektedir.
Sırf danışmanlık Araştırma; Ankarada’da kurulmuş, Araştırma modeli en geniş olan ilk araştırma
şirketi olmakla beraber, sektörde söz sahibi araştırma şirketlerine saha hizmeti vermektedir. Sırf
danışmanlık yalnızca bir araştırma şirketi olmayıp, araştırmaya dayalı stratejiler üreten bir çözüm
ortağıdır.
sırf; gerek özel sektör, gerekse belediyeler ağırlıkta olmak üzere, işlerinizde çözüm ortağı olup, birçok
kuruluşa araştırma hizmeti sunmayı amaçlamaktadır.
sırf; sektörün dinamik ve inovatif bir kuruluşu olup müşterisinin belirlediği alanlar ve bilgi öncelikleri
doğrultusunda stratejik araştırmalar gerçekleştirir. Araştırmalar ilgili alanda uzman kişilerce
hazırlanırken, şirket bünyesinde bulunan yetkin ve deneyimli araştırma ekibince yürütülür ve seçkin
bilim insanları tarafından veri analizlerine tabi tutulur ve raporlaştırılır. Sorunlu olan yapılması
gereken işinize çözüm ortağıdır.
sırf; kurum ve şirketler tarafından araştırma için kendine tahsis edilen kurumsal bilgileri gizli tutarken,
informantlarından elde ettiği tüm bilgileri de yasal gizlilik ve sorumluluk çerçevesinde değerlendirir.
Download