önsöz - Prof.Dr.Kenan ÇELİK / Prof.Dr.Kenan ÇELİK

advertisement
ÖNSÖZ
Uluslararası iktisat son yıllarda genel iktisadın yükselen dallarından birisidir. Bunun en önemli nedeni dünyada her alanda yaşanan küreselleşme olgusudur. Uluslararası ilişkilerin temeli ekonomiktir veya
ekonomi dışı bir iş birliği bile ekonomik sonuçlar doğurabilmektedir. Bu yüzden de uluslararası iktisat teorileri
son yıllarda hızla geliştirilmekte, uygulamalar ise yeni boyutlarıyla yeni sonuçlar ortaya çıkarmaktadır. Ülkeler ekonomik küreselleşmeye entegre olabilmek, zararlarından korunmak, nimetlerinden istifade edebilmek için,
öncelikle bunun eğitimine önem vermelidir. Uluslararası İktisat bunun bir parçasıdır. Teorik alt yapı sağlandıktan sonra, uygulamaların ne olduğu daha iyi anlaşılabilir ve geleceğe yönelik uygulanabilecek politikaları
ile bunların yönü ve miktarı daha iyi kestirilebilir.
Merkantilistler, korumacı bir dış ticareti savunurlar. Ancak, zenginleşme için daha fazla ihracat yapılması gerektiğini söylerler. Fizyokratların ekonomik tablosunda dış ticaret yoktur. Ancak, dış ticaretin tam
serbest olması gerektiğini de savunurlar. Adam Smith’e göre, ülkeler genellikle karlı oldukları için, karlı olmadıkları durumlarda da zorunlu oldukları için dış ticaret yaparlar. David Ricardo’ya göre, ülkeler bir malı
mutlak olarak üstün üretmeseler bile, dış ticaret yaptıklarında her zaman karlıdırlar. Alfred Marshall’a göre,
Bir ülkenin ekonomik gelişmesini belirleyen sebepler, uluslararası iktisat öğretisine bağlıdır. John Stuart Mill
ise, Kaynakları az gelişmiş bir ülkede dış ticarete açılma, bir çeşit sanayi devrimi gibi etki yaratır demektedir.
Günümüzde küreselleşme denen olgu, bütün şiddetiyle yaşanmaktadır. Ekonomik olarak kar esasına
göre, ekonominin her alanında ülkeler ve ülkelerin firmaları işbirliği yapmaktadır. İnsanların, firmaların yarattığı bu rüzgar artık kontrolü güç bir duruma gelmiştir. Küreselleşme öyle bir hale gelmiştir ki, ona karşı
kapıları kapatsanız pencerenin aralığından girmektedir. Kuşkusuz rekabet gücü olana ve akıl teri döken bazı
ülkeler bundan olumlu etkilenirken, bazıları da zararlı çıkmaktadır. Önemli olan her ekonominin kendine göre
küreselleşmenin olumlu etkilerini işaretleyip, kullanarak refahını artırmasıdır.
Dünya’daki diğer bir eğilim de bölgeselleşmedir. Bir grup ülke bir araya gelerek kendi aralarında ekonomik kısıtlamalar uygulamıyorlar. Bırakıyorlar yapıyorlar, bırakıyorlar geçiyorlar. Ancak dışarıda kalanlara
birini geçtikçe yenisi ile karşılaşılan kısıtlamalar koyuyorlar. Bir bölgeselleşmenin içinde olmak mı, yoksa dışında kalmak mı sorusunun cevabı için bir çok kesim akıl teri dökmektedir.
Dünyanın bir köşesinde bir firmanın batması, bir ülkede faiz oranlarındaki küçük değişmeler diğer
ülkelerin ekonomileri alt üst edebiliyor. Bir ülke ekonomisi nezle olduğunda, diğer ülkeler grip olabilmektedir.
Bu cümleler, uluslararası iktisat öğreniminin önemini vurgulamaktadır. Artık dış ticaret, dış ekonomik ilişkiler hayatımızın bir parçası durumundadır. Türkiye de bu süreci çok yönlü olarak yaşamaktadır. Küreselleşmenin de bir parçasıdır, bölgeselleşmenin de. Özellikle ihracatın artırılması konusunda, çeyrek asırdır
büyük çaba harcanmaktadır. Dış ticaretin ekonomi içindeki ağırlığı gittikçe daha hissedilir duruma gelmiştir
ve belki de kaldırılamayacak kadar ağır hale gelebilecektir.
Önemli olan rüzgarı lehimize çevirmek, yelkenleri iyi şişirmek ve gemiyi kayıpsız ve en hızlı şekilde
limana götürmektir. Dış ticaretle yaşamak kaçınılmazdır. O halde önce uluslararası iktisadın ne olduğu, yararları ve zararları bilinmelidir. Ona göre de oyun kurallarına göre oynanmalıdır. Hiçbir zaman bilen ile bilmeyen
aynı olmamıştır. Şu anda yaşadığımız bilgi çağında da asla bilenle bilmeyen aynı olmayacaktır. Bilen mutlaka
yaşama yarışında bir adım önde olacaktır. İyi ve kullanılabilir uluslararası iktisat bilgisine sahip olanlar,
refahlarını artıracaktır.
Bir şeyler yazmak veya söylemek, amacına uygun zaman ve zeminde olmadığı sürece kocaman bir sıfırdan ibarettir. Ne kadar yazarsak yazalım, anlatabileceklerimiz karşımızdakilerin anladığı kadardır. İnsanoğlu yaşam boyunca öğrenen tek canlıdır. O halde herkese bir şeyler öğretilebilir. Ama, onun seviyesinde ve
onun algılama şekline göre yazmak ve anlatmak gerekir.
Bu kitap mevcut uluslararası iktisat teorisine ve politikasına biraz daha basit ama ayrıntılı ve anlaşılabilir bir boyut kazandırmayı amaçlamaktadır. İktisat eğitimi görmekte veya görmüş olanlara yardımcı
olabilecek niteliktedir. Ayrıntıdan özellikle kaçınılmıştır. Kitap, uluslararası iktisat konularını bilen uzmanlar veya bu alanda kariyer yapmış kişiler için değil, lisans düzeyinde eğitim alanlar içindir. Amaç sadece öğretmektir ve uluslararası iktisadı bilen vasıflı insanlar yetiştirmektir. Ayrıca kitaptaki bilgiler,
www.kenancelik.com adresindeki web sayfasından desteklenmektedir. Uluslararası İktisat ile ilgili doğrudan
ve dolaylı konular, uygulamalar, sorular ve örnek sınavlara bu sayfadan ulaşılabilir.
Kuşkusuz kitaptaki tüm hatalar bana aittir. Kitapta gözden kaçmış yanlışlıklar ortaya çıkabilir. Bu
konuda yapılacak, eleştiriler yeni baskıların kalitesi için son derece yardımcı olacaktır. Her türlü eleştiri ve
katkılar [email protected] veya [email protected] adresine gönderilebilir. Yapılacak her türlü
eleştiri, beni mutlu edecektir ve kitabın olgunlaşmasında katkı niteliğinde olacaktır.
Kitabın hazırlanmasındaki katkılarından dolayı Bayram Güngör, Alaattin Kızıltan, Serap OVALI,
Cemalettin KALAYCI, Ali Rıza SANDALCILAR, Servet CEYLAN, Sadettin GÜLTEKİN, Aykut
BAŞOĞLU’n özellikle teşekkür ederim. Ayrıca, kitabın hazırlanmasında ve basımında büyük katkıları ve
zahmetleri olan başta Hasan Çebi Bal olmak üzere Murathan Yayınevinin tüm personeline teşekkür ederim.
Prof.Dr.Kenan ÇELİK
Download