tc sağlık bakanlığı şişli etfal eğitim ve araştırma hastanesi ııı. iç

advertisement
T.C.
SA LIK BAKANLI I
L ETFAL E
T M VE ARA TIRMA HASTANES
III. Ç HASTALIKLARI KL N
EF UZ. DR. FAT H BORLU
AKUT DEKOMPANSE KALP YETMEZL
OLAN
HASTALARDA LEVOS MENDAN NFÜZYONUNUN
QT D SPERS YONUNA ETK S
(UZMANLIK TEZ )
DR. FATMA PAKSOY
STANBUL 2008
TE EKKÜR
Sa l k Bakanl
DOKUCU’ya,
i li Etfal E itim ve Ara t rma Hastanesi ba hekimi Say n Dr. Ali hsan
ç Hastal klar ihtisas m s ras nda yeti memde eme i geçen ve asistan
olarak çal maktan gurur duydu um klinik
deneyimlerinden yararland
efim Say n Dr. Fatih BORLU’ya, bilgi ve
m say n uzmanlar m; Kardiyolog Dr. Erkan ÖZTEK N, Dr.
Cemal BES, Dr. Ayda Batuan DAMAR, Dr. Kemal EROL, Gastroenterohepatolog Doç.Dr.
Çetin KARACA, Gastroenterohepatolog Doç.Dr Nihat AKBAYIR, Gastroenterohepatolog Dr.
Canan ALKIM, Gastroenterohepatolog Doç.Dr. Mehmet Sökmen, Nefrolog Dr. Tamer
SAKACI,
Nefrolog
Dr.
Yener
KOÇ,
klini inde
rotasyon
yapt
m
Yedikule
Hastal klar ve Gö üs Cerrahisi E itim ve Ara t rma Hastanesi 2. Klinik
Gö üs
efi Doç.Dr.
Güngör Çamsar ve uzmanlar na, Siyami Ersek Gö üs Kalp ve Damar Cerrahisi E itim ve
Ara t rma Hastanesi klinik
efi Dr. Tanju ULUFER ve uzmanlar na sonsuz te ekkür ve
sayg lar m sunar m.
Gerek klini imde gerekse rotasyonlar mda birlikte çal t
m tüm asistan arkada lar ma
ve yard mc sa l k personeline te ekkür ederim.
Bu günlere gelmemde maddi, manevi desteklerini hiçbir zaman esirgemeyen, her zaman
yan mda olan sevgili aileme tüm kalbimle te ekkür ederim.
1
Ç NDEK LER
G R
VE AMAÇ
4
GENEL B LG LER
6
BÖLÜM I- KALP YETERS ZL
6
TANIM
6
F ZYOPATOLOJ
7
Miyokard Fonksiyonlar n Belirleyen Faktörler
7
Kalp Yetmezli inin Ba l ca Patofizyolojik Mekanizmalar
9
Yetmezlikteki Kalbin Miyokard De i iklikleri
11
Kalp Yetmezli inin Ba l ca Kompansasyon Mekanizmalar
16
ETYOLOJ
18
SEMPTOMATOLOJ
21
F Z K MUAYENE
22
LABORATUVAR
23
TANI
27
SINIFLANDIRMA ve EVRELEME
29
PROGNOZ
34
TEDAV
37
Non-Farmakolojik Tedavi
40
Farmakolojik Tedavi
42
2
BÖLÜM II – LEVOS MENDAN
46
LEVOS MENDANIN ETK MEKAN ZMASI
46
Miyokardiyal Etki
46
Vasküler Etki
51
LEVOS MENDANIN UYGULAMA DOZU ve ETK SÜRES
51
LEVOS MENDANIN YAN ETK LER
52
LEVOS MENDAN LE LG L KL N K ÇALI MALAR VE SONUÇLARI
54
LIDO Çal mas
54
REVIVE I-II Çal mas
57
RUSSLAN Çal mas
59
CASINO Çal mas
62
SURVIVE Çal mas
64
Di er Çal malar
64
MATERYAL VE METOD
67
BULGULAR
70
TARTI MA VE SONUÇ
77
ÖZET
83
SUMMARY
85
KAYNAKLAR
87
3
G R
ve AMAÇ
Kalp yetersizli i; hemodinamik anomaliler, bozulmu
aktivasyon ile h zl
egzersiz kapasitesi, nörohormonal
progresyon gösteren ve kalbin, dokular n ihtiyac
olan sistemik
perfüzyonu sa layamayacak düzeyde mekanik yetersizli i sonucu yüksek mortaliteyle
seyreden bir sendromdur.
Kalp yetersizli ini halk sa l
s kl
aç s ndan önemli k lan neden; koroner arter hastal
n n azalmas na ra men, özellikle populasyonun ya lanmas ve kalp hastalar n n
geli en t bbi bak m ko ullar na paralel olarak daha uzun ya amas nedeni ile s kl
artan
ve mortalitesi de i meyen tek hastal k olmas d r.
Kalp yetersizli inin görülme s kl
% 0,3 ve rastlanma s kl
% 1–2 civar nda olup bu
de erler ya la birlikte artmaktad r. Framingham çal mas ’nda 45–75 ya aras insanlarda
her 10 y lda bir kalp yetersizli i görülme s kl
iki kat artm t r. Kalp yetersizli i 65 ya
alt nda erkeklerde daha s k gözlenirken, 75 ya
Kalp yetersizli i olan hastalar n n hastanede yat
yatan hastalar n yat
üstünde kad nlarda daha s k gözlenir.
süreleri di er nedenlerle hastaneye
sürelerinde daha uzundur. Yat
süresi içinde ölüm oran % 18–30
aras ndad r. Hastaneden ç kt ktan sonra hastalar n % 14 ölmekte , % 30–40 da
hastaneye tekrar yatmaktad r. 65 ya
üstünde hastaneye yatan vakalar aras nda kalp
yetersizli i olan hastalar ilk s radad r.
Mortalitenin göstergesi oldu u gösterilen faktörler; ileri ya , diyabet ya da renal
yetmezlik anamnezi, New York Kalp Cemiyeti s n fland rmas na göre ölçülen yüksek
derecede fonksiyonel yetersizlik, dü ük sodyum düzeyleri, dü ük vücut kitle indeksi,
dü ük kan bas nc , ayak bile inde ödem varl
ve ya am kalitesi skorlar n n dü ük
olmas d r.
Tüm geli melere ra men semptomlar n ortaya ç k
ndan sonra kalp yetersizli i;
semptomlar n ilerleyi i, tekrarlayan hastaneye yat lar ve giderek artan mortalite ile
karakterize bir tablo çizer. Ölüm s kl kla pompa yersizli i ve aritmi nedeniyle olmaktad r.
Kalp yetmezli inin iki önemli etmeni azalm
miyokard kas lma gücü ve sempatik sinir
sistemi ile renin-angiotensin sisteminin aktivasyonudur. Tedavi yakla mlar bozulmu
4
miyokard i levlerinin beta reseptör - G proteini - adenil siklaz - protein kinaz yolunun
uyar lmas
ile düzeltilmesini amaçlamaktad r. Bu uygulamalar yetersiz hücre enerji
kaynaklar , hücre nekrozu ve apopitozisin uyar lmas nedeniyle uzun süreli yararl etkiler
sa layamam t r. Bu sorunlar n üstesinden gelebilmek için siklik AMP'den k smen
ba ms z kalsiyum duyarl l
n art ran yeni bir ilaç geli tirilmi tir: levosimendan.
Levosimendan iki yönlü etkisi olan yeni bir inodilatör ajand r. Kardiyak troponin-C’ye
ba lanarak miyoflamentlerin mevcut sitozolik kalsiyuma duyarl l
n art r r, aktin-miyozin
çapraz ba lanmalar n stabilize eder, bu s rada hücre içi kalsiyum düzeyini artmad
gibi
ATP tüketimini de art rmaz. Diyastolik gev eme zaman nda ise bir k salmaya neden
olmaz. Damar düz kas nda ise, ATP’ye ba ml K+ kanallar n açarak vazodilatasyona
neden olur ve afterloadu azalt r.
Levosimendan üzerinde yap lan çal malar incelendi inde; inotropik etkili oldu u, ön ve
ard yükleri azaltarak miyokard yükünü azaltt
yol açmad
, bunun yan s ra oksijen ihtiyac nda art a
gösterilmi tir.
Bu çal ma; akut dekompanse kalp yetmezli i ile ba vuran hastalarda, kalsiyum
duyarl la t r c bir ajan olan levosimendan uygulamas n n, elektrokardiyografik olarak
ölçülen QT dispersiyonuna etkisini ara t rmak üzere düzenlendi.
5
GENEL B LG LER
BÖLÜM I
KALP YETERS ZL
TANIM
Kalp yetmezli i hemodinamik anomaliler, bozulmu
aktivasyon ile h zl
egzersiz kapasitesi, nörohormonal
progresyon gösteren ve kalbin, dokular n ihtiyac
olan sistemik
perfüzyonu sa layamayacak düzeyde mekanik yetersizli i sonucu yüksek mortaliteyle
seyreden bir sendromdur.
Kalp yetmezli i için y llar boyunca birçok tan m ileri sürülmü tür. Bu durum kardiyak
debide azalma ve venöz dönü te art
ile karakterize olan yetmezlikteki kalbin progresif
olarak kötüle mesine ve büyük olas l kla prematür miyosit hücresi ölümüne yol açan
moleküler anormalliklerin e lik etti i bir sendromun kompleksli ini yans t r (1).
Kalp yetmezli i; sistolik ventrikül disfonksiyonu, ventrikül hipertrofisi ve/veya dilatasyonu
ile kardiyak yeniden ekillenmenin e lik etti i, miyokard n kontraktil gücünün azalmas ile
karakterizedir. Ventriküler disfonksiyon ilerlerken, birçok nöroendokrin sistem uyar l r. Bu
durum kan bas nc n korumak için tasarlanm , ancak kalbe direkt olarak toksik etki
gösteren ve ilerleyici kardiyomegaliye ve sodyum retansiyonuna katk da bulunur (2,3,4).
Kalp yetmezli i dünyada yakla k 15 milyon insan etkileyen yayg n bir hastal kt r. Kalp
yetmezli i s kl
ya
ya la birlikte artmaktad r. 50–60 ya aras grupta s kl
% 1–2 iken, 75
üzerinde %10’a ula maktad r. Tüm kalp yetersizliklerinin ortalama %80’i 65 ya
üzerindeki ki ilerde görülmektedir. Framingham çal mas na göre; 50–59 ya
ve
aras her
1000 erkekte 3, 1000 kad nda 2, 80–89 ya aras her 1000 erkekte 27, 1000 kad nda 22
hastada kalp yetmeli i saptanm t r ve kad n/erkek oran 1/3 olarak bulunmu tur. Genel
olarak populasyonda ve kardiyovasküler hastal klara sahip ki ilerde sa kal m oranlar n n
artmas nedeniyle kalp yetmezlikli hastalar n say s gittikçe artmaktad r (5,6).
6
F ZYOPATOLOJ
Son 10 y l boyunca deneysel ve klinik çal malar kalp yetmezli inin özellikle sempatik
sinir
sistemi
ve
renin-anjiotensin-aldosteron
sistemi
olmak
üzere
nörohumoral
aktivasyonda art la karakterize oldu unu göstermi tir. Nörohumoral aktivite art
,
günümüzde kalp yetmezli inin semptomlar na ve progresyonuna katk da bulunan major
patofizyolojik bile en olarak kabul edilmektedir (7). Adaptasyon mekanizmalar
volümünü, kardiyak dolu
fizyolojiyi sa lamaya çal
bas nçlar n , kalp h z n
kan
ve kas kitlesini artt rarak normal
r; ancak bu adaptif mekanizmalar n da katk s yla kalbin
kontraksiyon ve relaksasyon kapasitesi daha da bozulmakta ve kalp yetmezli i daha h zl
bir ilerleme göstermektedir (3).
A.
M YOKARD FONKS YONLARINI BEL RLEYEN FAKTÖRLER
Preload
Afterload
Kontraktilite
Kalp h z ve ritm
Preload/ön yük: Kalbin ileriye do ru atmak zorunda oldu u diyastol sonu volüm olarak
tan mlan r. Diyastol sonu hacimde artma belli bir noktaya kadar kalbin kas lma gücünü
dolay s yla at m hacmini art racakt r (Frank- Starling yasas ). Diyastol sonu volüm art
devam ederse belli bir noktada, aktin ve myozin flamentlerinin birbirinden uzakl
birbirlerine tutunmay zay flatacak kadar artacak ve kas lma gücünü azaltacakt r.
(=ekil 1)
7
;
ekil 1: Frank-Starling yasas . (LVDSV: Sol ventrikül diyastol sonu volümü)
Afterload/ard yük: Ventrikül ejeksiyonuna kar
koyan kuvvet, direnç olarak tan mlan r.
Ard yükün esas bile eni sol ventrikül için arteryel kan bas nc ve sistemik damar direnci,
sa
ventrikül için pulmoner arter kan bas nc
ve pulmoner arter damar direncidir.
Sarkomerlerin k salarak yenmesi gereken ventrikül duvar gerilimi yaln zca sistolik kan
bas nc
ile ili kili olmay p ayn
zamanda Laplace kanuna göre sol ventrikül bo luk
boyutlar yla da ilgilidir. Daha güçlü bir ventriküler kontraksiyon, daha büyük bir volümün
ejeksiyonu ve daha yüksek bir sistolik bas nc n geli mesi ile sonuçlan r. Sonuç olarak sol
ventrikül sistolik fonksiyonlar ve sol ventrikül afterloadu kar l kl bir etkile im içindedir.
Normal kalpte, ard yükte önemli derecede artma meydana gelse bile sistolik bo alma
fazla etkilenmez, sol ventrikül bu durumda diastol sonu volumü art rarak Frank-Starling
mekanizmas ile kas lma gücünü art r r ve normal at m hacmini devam ettirir. Kalp
yetmezli inde ise ard yükte hafif bir art
dahi at m hacminde dü meye neden olur.
(=ekil 2)
8
ekil 2 Afterload’un at m hacmine etkisi
Kontraktilite /KasBlabilirlik: Kalbin gelen kan ileriye atabilmek için olu turdu u kuvvet
olarak tan mlan r. At m hacmini belirleyen en önemli faktördür. Nörohumoral de i iklikler,
hücre içi kalsiyum düzeyindeki de i iklikler ve diastol sonu hacim gibi faktörler
kontraktiliteyi etkiler.
Kalp hBzB ve ritim: Kalp h z n n belirli s n rlarda art r lmas , miyofilamentlere gelen
kalsiyum miktar n da art raca ndan inotropik etkinli i güçlendirir (Bowditch etkisi). Bu
etki normal miyokardda yüksek h zlarda (R180 at m/dk) çal mas na kar l k, yetersizlikte
olan kalpte etkili de ildir. Yüksek h zlarda ve ta iaritmi durumunda diyastol süresi
k salmas ile ventrikül dolu unun azalmas kalp debisinde bir azalmaya neden olacakt r
(1).
B. KALP YETMEZL
N N BA LICA PATOF ZYOLOJ K MEKAN ZMALARI:
Miyositlerin kalsiyum yüklenmesi: Hemodinamik yüklenme; sarkoplazmik retikuler
ATP-ase, miyosit plazmalemmas ndaki ‘Na-Ca transporter’ ekspresyonu ve aktivitesinin
azalmas na yol açar. Sonuçta sitoplazma içindeki kalsiyum miktar
artar sistolik
disfonksiyon ve relaksasyon kusuru geli ir.
Miyokardiyal hücre ölümü; Apoptozis ve Nekrozis: Apoptozis programlanm
hücre
ölümüdür. Ya lanma, nörohümoral aktivite ve sitokinlerde art , iskemi ve hemodinamik
yüklenme sonucunda meydana gelir. Ya ayan hücrelerin üzerindeki artm
9
hemodinamik
yük ve ventriküler remodelling, hücre ölümü sonucu olu an kalp yetmezli inin en önemli
mekanizmalar d r. Hemodinamik yüklenme ve sitoskeletal proteinleri kodlayan genlerde
mutasyon sonucu meydana gelen sitoskeletal anomaliler de miyosit sitoplazmas ve
kardiyak remodelling üzerine olumsuz etkilerle yetmezli e sebep olmaktad r. Kalp
yetmezli inde nekrozis ve apopitozis ile miyosit kayb olur. Norepinefrin, anjiyotensin II
ve aldosteron sal n m model sistemlerde miyosit nekrozuna sebep olmaktad r.
Apoptozis hücrelerin kendi DNA’lar n n kendi enzimleriyle hasarlanmas sonucu ölümüyle
karakterize ve enerji gerektiren bir olayd r. Kom u hücrelerle yüzey ba lant s n n kayb ,
kromatin yo unla mas , kromozomal DNA’n n fragmantasyonu meydana gelir. Sonuç
sellüler
dejenerasyon
ve
makrofajlar
taraf ndan
apoptozise sebep olan genlerde (p53) art
fagositozdur.
Kalp
yetmezli inde
mevcuttur. TNF-alfa da apoptozisi tetikleyen
sitokinlerdendir (8). Kalp yetersizli inde artan endokrin ve parakrin nörohormonlarnorepinefrin, anjiyotensin II, endotelin, aldosteron ve tümör nekroz faktörü (TNF)apopitozisin art
ndan sorumlu tutulmu lard r. Deneysel çal malar ile bu maddelerin
apopitozisi uyarmalar , antagonistlerinin hangi mekanizma ile ortaya ç km
kalp
yetmezli i
olan
hastalarda
klinik
yarar
sa lamalar
bu
olursa olsun
dü ünce
lehine
de erlendirilmektedir (9). Ancak nörohormonlar n kalp yetmezli inin progresyonunu
azalt c etkilerinin zamanla zay flad
ve ortadan kalkt
da dikkati çekmektedir.
Ektraselüler matriks proliferasyonu: Matriks metalloproteinaz (MMP) aktivitesinin
art
ekstraselüler matriks proteinlerini art r r ve interstisyel fibrozis olu ur. Fibrozis
kontraksiyon ve relaksasyon kusuruna neden olur. Anjiyotensin dönü türücü enzim
inhibitörleri (ACE-I) ve MMP inhibitörleri bu konuda faydal olabilirler. Spironalaktonun
etki mekanizmas nda ekstraselüler matriks turn-over’ n n azalmas da rol oynayabilir.
Miyokardiyal enerji ihtiyacB ile sunumu arasBndaki dengesizlik: Akut koroner
sendromlu hastalardaki kalp yetmezli i mekanizmalar ndan birisi de yüksek enerjili fosfat
depolar n n azalmas d r. Hipertansiyon ve aort stenozunda subendokardiyal alanda enerji
depolar nda azalma gösterilmi tir. Mitral
yetersizli inde kardiyak kreatinin fosfat/
adenozin trifosfat (CP/ATP) depolar nda noninvazif olarak MR spektroskopi ile azalma
gösterilmi ve ventrikül çaplar artt kça ve ventrikül fonksiyonu bozuldukça bu azalman n
10
fazlala t
gösterilmi tir. Ayr ca dilate kardiyomiyopatide CP/ATP oran n n multivaryant
analizde ya am beklentisinin ba ms z belirleyicisi oldu u saptanm t r (10).
C. YETMEZL KTEK KALB N M YOKARD DE
KL KLER
1. Fonksiyonel deNi=iklikler
Kalp yetmezli inin birçok altta yatan nedeni vard r; bunlar n s kl
de i iklikler
göstermi tir.
Framingham
kalp
çal mas na
göre
zaman içinde önemli
1980’
lerde
yetmezli inin % 67’sinden sorumluydu ve bu hastalar n birço unda ayn
arteriyel hipertansiyon öyküsü de vard
kalp
zamanda
(%57). En iyi göstergelere göre ise bugün
etyolojide % 50 iskemik, % 50 noniskemik kalp hastal klar etkendir. Orjinal kardiyak
anormallik ne olursa olsun ilerlemi
kalp yetmezli i sendromu miyokard fonksiyon
bozuklu u, ventriküler remodelling, hemodinamik de i iklikler, nörohumoral aktivasyon,
sitokin a r ekspresyonu ve vasküler ve endotel disfonksiyonunu içeren kompleks bir
tablo olu turur (11).
2. Mekanik Etkenler:
Ventrikül çaplar nda meydana gelen art
Artm
duvar stresi duvar kal nl
Laplace kanunu gere ince duvar stresini art r r.
n n art r lmas ile azalt lmaya çal
l r, ancak bu durum
ventrikülün sertli ini art rarak relaksasyon ve dolu kusuruna sebep olur. Frank-Starling
yasas na göre çal an kalpte istirahatte normal kardiyak debi ve normal ventriküler
performans gözlenirken, egzersiz s ras nda ileriye do ru kardiyak debide belirgin art
olmadan pulmoner bas nçta ciddi art
ve pulmoner konjesyon meydana gelir. Kalp
yetmezli inin ileri döneminde ventrikül sferik bir ekil al r. Sferizasyon yüksek sistol sonu
duvar stresi ve kas fibrillerinin anormal da l m sonucudur. Ventrikül sferisitesi artt kça
kontraktilite
daha
da
bozulur.
Fonksiyonel
mitral
yetersizli i,
ileri
dönem
kalp
yetmezli inin s k kar la lan bulgusudur. Mitral anuler dilatasyon, papiller kas ve duvar
hareket anomalileri ve artm
kavite sferisitesi nedeniyle meydana gelir (8).
3. Kalp yetmezliNinde kalsiyum döngü deNi=iklikleri
Birçok çal ma kalsiyum döngüsü de i ikli inin son dönem insan kalp yetersizli indeki
miyokard fonksiyonu bozulmas nda bask n bir rol oynayabilece ini göstermi tir. Döngü
11
halindeki toplam kalsiyum miktar n n ve kalsiyum at l m h z n n yetmezlik durumundaki
insan miyokard nda azald
kalsiyumun artt
, sistolik serbest kalsiyumunun azald
ve diyastolik
sonucuna var lm t r (12).
4. Beta-Adrenoseptör ve siklik AMP sistemininin etkisi
Birçok çal ma beta-adrenerjik sinyal transdüksiyon yolunun yetmezlikteki insan kalbinde
de i ti ini göstermi tir. Bunun nedeni; hem mRNA hem de protein düzeylerinde beta-1adrenoseptör
gen
ekspresyonundaki
azalmaya
ba l
olan
miyokardiyal
beta-1-
adrenoseptör yo unlu undaki bir azalmad r (13).
5. Koroner Arter HastalBNB:
Koroner arter hastal
, infarktüs ile miyosit kayb , miyokardiyal fibrozis ve remodelling,
miyokardiyal ‘stunning’ ve ‘hibernasyon’ ile kalp yetmezli ine sebep olur. Miyokardiyal
stunning, iskemik olay sonras nda koroner kan ak m sa lanmas na ve irreversibl hasar
olu mamas na
ra men
miyokardiyal
fonksiyonlar n
gecikmi
tan mlan r. Hasarlanman n serbest oksijen radikalleri ve artm
toparlanmas
olarak
sitozolik kalsiyum sonucu
olu tu u dü ünülmektedir. Miyokardiyal toparlanma süresi iskemik periyodun süresi ile
ili kilidir. Hibernasyon, kronik stunning veya uzam
iskemi sonucunda geli en ve
potansiyel olarak dönü ümlü oldu u bilinen ventriküler disfonksiyonu tan mlar. Miyositler
canl kabul edilir ve revaskülarizasyon sonras fonksiyonlar geri dönü ümlüdür. Koroner
kan ak m n n yetersizli i derecesinde kontraktil disfonksiyon gözlenir. Kalp dokusu
iskemiye yan t olarak enerji gereksinimini azalt r ve fonksiyonel bir adaptasyon sürecine
girer. Positron emisyon tomografi, talyum sintigrafisi ve stres ekokardiyografi tan da
yard mc
tetkiklerdir.
Revaskülarizasyonla
hiberne
miyokard n
fonksiyonlar
yerine
gelmekte ve ya am beklentisi artmaktad r (8).
6. Subendokardiyal skemi:
Subendokardiyal bölgenin koroner perfüzyonundaki azalma, bu bölgenin kontraksiyona
katk s n azaltmaktad r.
art
leri dönem kalp yetmezli inde ta ikardi ve duvar stresindeki
nedeniyle miyokardiyal oksijen ihtiyac artmaktad r. ntramiyokardiyal bas nç art
etkisini en çok subendokardiyal alanda gösterdi inden en fazla duvar stresi ve en çok
oksijen ihtiyac
bu alanda meydana gelir. Subendokardiyum dü ük koroner ak m
12
durumunda kan ak m azalan ilk bölgedir. Ta ikardi; hem miyokardiyal oksijen ihtiyac n
art r r hem de diyastol süresini k saltarak oksijen sunumunu azalt r. Artm
diyastolik
dolu bas nçlar da subendokardiyal beslenmeyi olumsuz yönde etkiler. Subendokardiyal
kan ak m azalmas na ba l olarak fibrozis olu ur, laktat artar, kreatinin fosfat ve ATP
azal r. Koroner perfüzyon bas nc n n art r lmas ile sol ventrikül end-diyastolik bas nc n n
ve kalp h z n n azalt lmas , subendokardiyal perfüzyonu art rarak enerji ihtiyaç sunum
dengesini düzeltebilir (8).
7. Aritmogenesis:
Aritmi mekanizmalar olarak azalm
istirahat membran potansiyeli, artm
eksitabilite,
intersitisyel fibrozis sonucu ileti yava lamas ve anormal intraselüler kalsiyum tutulumu,
sempatik tonusta art , elektrolit dengesizlikleri
sorumludur. Geni
infarkt alanlar
(potasyum ve magnezyum gibi)
reentry sonucu malign aritmi olu turmaya yatk n
bölgelerdir. Tek ba na iskemi de aritmiye sebep olabilir. Gerek iskemik gerekse
noniskemik kardiyomiyopatide subendokardiyal iskemi zaten mevcuttur. Sol ventrikül
hipertrofisi, iskemik ve noniskemik kardiyomiyopatili hastalarda artm
ani kardiyak ölüm
riskini art rmaktad r (8).
8. Nörohumoral Aktivasyon ve Fonksiyonel SonuçlarB
Artm
sempatik
sinir
sistemi
ve
nörohumoral
eksen
aktivasyonu
ile
epinefrin,
norepinerfîn, endotelin, arjinin vazopressin, renin ve anjiyotensin II, aldesteron,
nöropeptid Y, atriyal ve beyin natriüretik peptit, insulin, kortizol, büyüme hormonu, TNFU,
interlokin-6,
vazoaktif
intestinal
peptid,
adrenomedüllin,
ürodilatin,
dopamin,
prostoglandinler (PGI2, E2), vazodilatör peptidler (örne in bradikinin) düzeyleri artar.
Sonuçta; kompansatuar k sa dönemli adaptasyon, uzun dönemli kötüle tirici etkilerle
ili kilidir ve bir k s r döngüye yol açar (14–25).
Ventriküler
dilatasyon,
sempatik
sinir
sistemininin
ve
renin-aldosteron-anjiotensin
sisteminin aktivasyonu; periferik vazokonstruksiyon ve ard yük art
yla diyastolik duvar
gerilimini art r r ve kardiyak enerji tüketimini artt r r. Nörohumoral aktivasyon kalp
yetmezli i hastalar nda sodyum ve su tutulumuna yol açar. S v dengesindeki de i iklik
13
büyük ölçüde renin anjiotensin sisteminin glomerüler ve tübüler fonksiyon üzerindeki
do rudan ve dolayl etkilerinden kaynaklan r (26,27).
9. Kardiyak Remodeling Prosesi (Yeniden YapBlanma)
Kardiyak fonksiyondaki azalma biyokimyasal stimuluslarla ili kili spesifik sinyallerdeki
de i iklikler, hücre iskeleti proteinleri, miyosit sa
kal m yollar
ve sarkoplazmik
retikulum kalsiyum döngüsünde de i ikliklerin sonucudur. Kardiyak fonksiyondaki bu
azalmay , kardiyak remodelling, nörohumoral ve sitokin aktivasyonu ve kaç n lmaz olarak
kalp hastal
n n ilerlemesine sebep olan miyosit ölümü izler. Kalp yetmezli i temel bir
olayla ba lar, daha sonra remodelling faz na, en sonunda da klinik bulgular n ortaya
ç kt
hastal
kalp yetersizli i sendromuna dönü ür (28). Bu dönü ümde fenotip esnektir ve
n ilerleyi h z de i kendir. (Tablo 1)
Tablo 1: Kalp yetersizliNine geçi= modeli
Temel HastalBk
YapBsal remodelling ve
Klinik kalp yetersizliNi
hastalBNBn progresyonu
sendromu
Akut myokard infarktüsü
Miyosit hipertrofisi
Tuz ve su tutulumu
Gen mutasyonlar
Fibrozis
Konjesyon
Akut enflamasyon
Odac k dilatasyonu
Ödem
Hipertansiyon
Kollagen a nda çözülme
Dü ük kardiyak debi
Kalp kapak hastal
Hücre nekrozu
Diyastolik disfonksiyon
Noroendokrin aktivasyon
Semptomlarda art
Sitokin sal n m
Artm
duvar gerilimi
Odac k disfonksiyonu
Ventriküler
remodeling
ard-yükte
(bas nç
yüklenmesi)
veya
ön-yükteki
(hacim
yüklenmesi) art lara yan t olarak veya miyokard hasar na ba l olarak geli ir. Ventriküler
remodelingin k sa dönemli bir yarar vard r çünkü Frank-Starling yasas ’na göre at m
hacmi daha yüksek olacakt r; bununla birlikte uzun dönemli yap sal ve biyokimyasal
14
adaptasyonlar n hastal
n seyri üzerinde kötüle tirici etkileri vard r. Sistolik disfonksiyon
sonucunda yeterli stroke volümü sa lamak amac yla adaptif bir mekanizmayla ventrikül
kavitesi geni lemekte ve sonuçta dü ük kontraktil fonksiyonla yeterli stroke volüm
sa lanmaya çal
lmaktad r. Sol ventrikül duvar kal nl
n n art
duvar stresini art rarak
Laplace kanunu gere i kontraktilitede art a sebep olur (28).
Kalp yetmezli i, remodeling olarak tan mlanan sürecin sonucu olarak meydana gelir.
Remodeling, bölgesel veya global
ventriküler
ekil
de i ikli i
olabilir. Artm
ve interstisyel
ventriküler kitle ve volümleri,
proliferasyonla
karakterizedir. Hücresel
seviyede miyosit hipertrofisi, miyosit kayb ve intersitisyel fibrozis ile ortaya ç kmaktad r.
Miyosit hipertrofisinin ba lang ç stimülasyonu mekanik gerilme iken, fibrozis stimülasyonu
humoral orijinlidir.
n vitro çal malarda anjiyotensin II’ nin miyositlere toksik etkili oldu u ve kollajen
depolanmas n art rd
kardiyak
gösterilmi tir. Anjiyotensin II ve aldosteronun kültüre edilmi
fibroblastlarda
kollajen
stimülasyonunu
art rd
gösterilmi tir.
Miyosit
hipertrofisinde etkili di er mediyatörler ise endotelin–1, anjiyotensin II, alfa-agonistler
(norepinefrin) ve kardiyak büyüme faktörleridir (8).
Etyoloji ne olursa olsun, kalp yetersizli i sendromuna ve sistolik fonksiyon bozuklu una
neden
olan
etmen,
miyokard
hasar d r.
Miyokard
hasar ,
hücrelerin
protein
ekspresyonunda ve organellerin tamir süreçlerinde de i iklikler yaparak miyokard
hücrelerinin yap s n
fetal fenotipe do ru kayd r r. Bu durum, miyokard n yeniden
ekillenmesinde anahtar rolü oynayan miyosit hipertrofisine neden olur. A rl kl olarak
fetal proteinleri içeren hipertrofik miyosit, kas lma ve gev eme kusurlar gösterir ve bu da
hücre baz nda kompansasyon mekanizmalar n n ba lamas na neden olur. Bu hücresel
de i iklikleri yönlendiren maladaptif mediatörler ayr ca miyosit apoptozisine yol açarak
miyokarda daha az kontraktil birim kalmas na neden olurlar. Miyosit hipertrofisini, kalp
bo luklar nda dilatasyonu, intertisyel fibrozu ve bozulmu
anatomik
de i iklikler
kardiyak
yeniden
ekillenmenin
ventriküler geometriyi içeren
(remodeling)
en
belirgin
özellikleridir. Bu durumun fizyolojik sonuçlar n olu turan mitral anulus geni lemesi ve
e lik eden mitral yetersizli i, artm
duvar gerilimi, koroner arter hastal
15
olmaks z n
geli en miyokard iskemisi, miyokard hasar n daha da artt rarak miyokard fonksiyon
bozuklulu unun ilerlemesine neden olur (29–36).
Kalp
yetersizli inin
kompansasyon
mekanizmalar
aras nda
yer
alan
nörohümoral
aktivasyon miyokard hücresinin aktif membran özelliklerini de i tirerek inotropide
artmaya yol açar, ayr ca aksiyon potansiyelini uzat r, kalsiyum dengesinde de i ikliklere
neden olur. Uzun aksiyon potansiyelleri, aritmojenik olan ve polimorfik ventriküler
ta ikardiye yol açabilen erken ve geç ard-depolarizasyonlara neden olur. Yeniden
ekillenme sadece miyokard ile s n rl olmad
ndan miyokard hücreleri aras nda bulunan
gap-junctionlarda meydana gelen elektriksel de i iklikler ve inflamatuar mediyatörlerin
aktivasyonu da ileti gecikmeleri ve bloklar ile sonuçlanabilir. Bu ileti bozukluklar ,
monomorfik ventriküler ta ikardi ve ventriküller aras
senkronizasyon bozuklu unun
geli mesine zemin haz rlar. Ventriküller aras veya ventrikül içi senkronizasyon bozuklu u
ventrikülün gev eme ve kas lma sürecinin koordinasyonunu bozarak ventrikülün verimini
daha da dü ürür.
D. KALP YETMEZL
1. Artm
N N BA LICA KOMPANSASYON MEKAN ZMALARI
ön-yüke yan t olarak kardiyak kontraksiyonu güçlendiren Frank- Starling
mekanizmas (sarkomer uzama miktar n art rarak)
2. Kardiyak gen ekspresyonunda de i ikliklerle ili kili olan ventrikül dilatasyonu ve
miyokard hipertrofisi
3. Sempatik sinir sistemi ve renin-anjiyotensin sisteminin aktivasyonu (kalp h z ve
kontraktilitesini art rarak)
Bu adaptasyon mekanizmalar , akut kalp yetmezli inde kalbin genel pompa performans n
sürdürmede yararl olabilmelerine ra men uzun dönemli etkileri daha az avantajl d r ve
bu mekanizmalar bir dizi olumsuz uzun dönemli fonksiyonel ve yap sal de i iklikten
sorumlu tutulmaktad r (37-49). (Tablo 2,3)
16
Tablo 2: Kalp yetersizliNinde kompansatuar mekanizmalar.
Otonom sinir sistemi
o
Kalp: Artm
kalp h z , artm
miyokardial kontraktilite, artm
relaksasyon
hz
o
Periferik dola m: Arteriyel vazokonstrüksiyon (artm
vazokonstrüksiyon (artm
o
Böbrek:
Arteriyal
ön yük)
vazokonstrüksiyon
vazokonstrüksiyon (artm
ard yük), venöz
(artm
ard
yük),
ön yük), sodyum ve su tutulumu ( artm
venöz
ön ve
ard yükler)
Endotelin -1 (artm
ön ve ard yükler)
Arjinin- vazopressin (artm
ön ve ard yükler)
Atrial ve beyin natriüretik peptidler (azalm
ard yük)
Prostaglandinler ve peptidler
Frank- Starling yasas (artm
diyastol sonu volüm, bas nç ve lif uzunlu u, artm
ön yük)
Hipertrofi
Periferal oksijen da l m nda de i iklikler (kardiyak debinin redistribüsyonu,
oksijen ile hemoglobinin ayr mas nda de i iklikler, dokular n artm
ekstrasyonu)
Anaerobik metabolizman n geli mesi
17
oksijen
Tablo 3: Kompensatuar yanBtlarBn kBsa ve uzun dönem etkileri
Mekanizma
Tuz ve su retansiyonu
Vazokonstriksiyon
KBsa -dönem
Uzun- dönem
YararlB yanBt
ZararlB yanBt
Ön yük art
Ödem
Kardiyak debi art
Pulmoner konjesyon
Ard yük art
Kardiyak debi art
Kan bas nc n n korunmas
Kardiyak enerji tüketimi
Hücre ölümü
Artm
sempatik aktivite
Kontraktilite art
Aritmiler
Relaksayon art
Kardiyak enerji tüketim art
Kalp h z art
Hücre ölümü
Kalp debisi art
Transkripsiyon
Adaptif hipertrofi
Maladaptif hipertrofi
faktörlerinin aktivasyonu
Sarkomer say s nda art
Mitokondrial DNA’da anormallikler
Hücre büyümesi
Kardiyak debide art
Apopitoz
ETYOLOJ
Günümüzde kad n ve erkeklerde kalp yetmezli inin en s k sebebi iskemik kalp
hastal
d r. Bununla beraber kad nlarda koroner kalp hastal
erkeklere göre daha az, valvüler kalp hastal
na ba l kalp yetmezli i
na ba l olan kalp yetmezli i ise daha çok
s kl kta izlenir. Afrika-Amerikan kad n ve erkeklerde hipertansiyon kalp yetmezli inin en
s k sebebidir ve bunu koroner arter hastal
izler (50). (Tablo 4a ve 4b)
Tablo-4a ve 4b: Ya=a göre kalp yetmezliNi insidans ve prevelansB (51,52)
Ya=
nsidans
Ya=
Prevelans
50-59 ya
2-3/1000
R44 ya
25-24/1000
80-89 ya
22-27/1000
R80 ya
78-66/1000
18
Etyolojik Kardiyak TanB Kriterleri
New York Kalp Cemiyeti Kriter Komitesi taraf ndan kalp hastal klar n n etyolojisinde 35
maddenin yer ald
bildirilmi , kalp hastal
tan s n n konulmas nda bunlar n herbiri için
baz kriterler saptanm t r.
1. Akromegali
2. Alkolizm
3. Amiloidoz
4. Anemi:
a. Belirgin anemi varl
nda, dola m konjesyonuyla birlikte olsun ya da
olmas n kalp geni leme bulgusu
5. Ankilozan spondilit
6.
skemi
a. Aort kapak hastal
, koroner ostium darl
ya da koroner arterit
olmaks z n anginal sendrom
b. Bilinen di er nedenler olmaks z n miyokard infarktüsü,
c. Koroner arteriografi ile belirgin koroner daralmas gösterilen bir hastada,
di er nedenler olmaks z n meydana gelen ventrikül yetmezli i
d. Aritmiler veya ileti kusurlar
7. Karsinoid tümör
8. Konjenital anomali
9. Friedreich ataksisi
10. Glikojen depo hastal
11. Hemokromatoz
12. A r duyarl l k reaksiyonu
13. Hipertansiyon
a. 140/90 mmHg’n n üzerinde devaml sistemik arteriyel sistolik ve diyastolik
hipertansiyon ile sol ventrikül hipertrofisi veya yetersizlik bulgusu
14. Hipertiroidi
19
a. Klinik ya da biyo imik hipertiroidi bulgusuyla birlikte atriyal aritmiler
(ta ikardi,
flatter
veya
fibrilasyon),
kalp
büyümesi
veya
ventrikül
yetmezli i ve spesifik tedavinin ard ndan bu bulgular n kaybolmas
15. Hipotiroidi
16. nfeksiyon
a. Endokardit, miyokardit, veya perikardit bulgusu ile kan, perikard s v s veya
doku örne inden yap lan yayma ya da kültürle bakteri, virüs, mantar veya
parazit gibi patojen organizman n gösterilmesi.
b. Kapak tutulumu veya do umsal anomali ile birlikte olan kalp hastal
nda
embolik olay veya devaml ate , anemi ve splenomegali ile birlikte yeni
olu an veya de i en üfürümler
17. Marfan sendromu
18. Mukopolisakkaridoz
19. Neoplazma
20. Obesite
a.
iddetli
obesite
varl
nda, di er
spesifik kalp
hastal klar
nedenleri
olmaks z n kalp büyümesi veya ventrikül yetersizli i bulgusu
21. Poliarteritis nodosa
22. Progresif müsküler distrofi
23. Progresif sistemik skleroz (Skleroderma)
24. Pulmoner hastal k (Kor pulmonale)
a. Öncelikle akci erleri, pulmoner damarlar ya da respiratuar gaz de i imini
etkileyen
ve
pulmoner
hipertansiyon
meydana
getiren
bir
hastal k
sürecinde sa ventrikül büyümesi veya yetersizli inin olu mas
25. Reiter sendromu
26. Romatizmal ate
a. Akut bir romatizmal ate
ata
perikardit bulgusu.
20
s ras nda endokardit, miyokardit veya
b. Romatizmal ate anamnezi olan bir hastada karakteristik strüktürel bir kalp
lezyonu.
c. Romatizmal
ate
anamnezi
yoklu unda mitral darl
olmaks z n gösterilebilir bir di er neden
bulgusu
27. Romatoid artrit
28. Sarkoidoz
29. Sifiliz
30. Sistemik arterio-venöz fistül
31. Sistemik lupus eritematozus (SLE)
a. SLE’nin di er belirtilerine sahip bir hastada perikardit.
b. Aktif SLE’li olan bir hastada, kalp hastal
n n di er nedenleri olmaks z n
ventrikül yetersizli i
32. Toksik ajan
33. Travma
34. Üremi
a. Üremi ile perikardit bulgusu.
b. Üremi dolay s yla olan elektrolit bozukluklar n n yapt
aritmiler
35. Bilinmeyen
Herbir alt grubun tedavi stratejisi etiyolojik faktörlere ve semptomatolojisine göre
düzenlenir.
SEMPTOMATOLOJ
Kalp yetmezli i ile uyumlu semptomlar a a daki ekilde kategorize edilebilir (53).
1. Pulmoner ödeme ba l olanlar
2. Sistemik venöz konjesyona ba l olanlar
3. Dü ük kardiyak debiye ba l olanlar
Kalp yetmezli inde belirtiler etkilenen kalp bo lu u ve yetmezli in ciddiyeti ile do ru
orant l olarak meydana gelir. Nefes darl
kalp yetmezli inin en s k semptomudur.
Egzersiz dispnesi, ortopne, paroksismal nokturnal dispne hastal
21
n çe itli derecelerinde
görülen semptomlard r. Dispneye ço u zaman öksürük ve h r lt l solunum e lik eder. Sol
kalp yetersizli inin ileri dönemlerinde ve sa
kalp yetersizli inde konjestif semptomlar
görülmektedir. Hepatik konjesyon, splenomegali ve asit, künt kar n a r s na; pretibial
ödem ve alt ekstremitedeki
i likler görülebilir. Egzersiz intolerans (sistolik sol ve sa
kalp yetersizli inde meydana gelen dü ük kardiyak output, iskelet kaslar n n fonksiyonu
için
gerekli
metabolitlerin
yeterli
miktarda
ta namamas na
ve
dokulardan
uzakla t r lamamas na neden olmaktad r) ve musküler atrofi meydana gelebilir. Solunum
kaslar nda olu an kondüsyon eksikli i de egzersiz intolerans n artt rmaktad r. Kardiyak
ka eksi kalp yetmezlikli hastalar n % 15’inde ve daha s k olarak yüksek NYHA fonksiyonel
kapasitedeki hastalarda görülür ve artm
mortalite ve morbiditeyle ili kilidir. Gece
saatlerinde supin pozisyonda kan n kalbe dönü ü kolayla r dolay s yla preload artar ve
bu da kardiyak outputu art rarak glomerüler filtrasyonu h zlan r ve noktüri olu abilir.
leri dönem kalp yetersizli inde kardiyak outputun ciddi azalmas sonucunda ise oligüri
meydana gelebilir. Özellikle ileri dönem kalp yetersizli inde ya l hastalarda konfüzyon,
haf za bozuklu u, anksiyete, uykusuzluk ve nörotik bozukluklar görülebilir.
Sa
kalp yetmezli ine ba l konjesyon sonucu sa
üst kadran a r s , bulant , kusma,
konstipasyon, kar n a r s ve distansiyon gibi gastrointestinal semptomlar da görülebilir.
F Z K MUAYENE
nspeksiyon:
kter, siyanoz, boyun venlerinde dolgunluk, solukluk, çomak parmak,
adrenerjik aktivasyon art
kar nda
na ba l
so ukluk, terleme ve anksiyete, bacaklarda ve
i lik, dekübitüs ülserleri, ka eksi, solunum dakika say s nda art , Cheyne-
Stokes solunumu.
Palpasyon: Kalp tepe at m n n yer de i tirmesi, pretibial ödem, hepatojuguler reflü,
hepatosplenomegali, asit, arteriyo-venöz fistüle ba l tril.
Perküsyon: Asit, plevral efüzyon, kardiyomegali.
Oskültasyon: S3, S4 varl
, sistolik ve diyastolik üfürümler, perikardiyal sürtünme sesi,
akci erde ince ve kaba raller.
22
LABORATUVAR
Tam Kan SayBmB:
semptomlar n
Kan
sebebinin
hemoglobin, hematokrit
anemi
olup
olmad
n
de erleri
anlamada
kalp
yetmezli i
önemlidir.
yetmezli inde s kl kla görülebilen infeksiyon durumunda lökositoz varl
Kronik
veya
kalp
n n belirlenmesi
ve tedavi sonras takipte de tam kan say m önemlidir.
Elektrolitler: Özellikle diüretik
kullan m yla
meydana
gelen
elektrolit
anomalileri
aritmojenik e ilimde art a neden oldu u için prognoz üzerine kötü etkilidir. Hiponatremi,
hipopotasemi, hipomagnezemi, hipokalsemi, hipernatremi, hiperpotasemi görülebilecek
elektrolit bozukluklar d r.
Renal FonksiyonlarBn DeNerlendirilmesi: Renal yetersizlik ve nefrotik sendrom, kalp
yetmezli ine benzer bulgulara neden olabilir. Ayr ca kronik kalp yetmezli i ve akut
dekompansasyonda hipoperfüzyona ba l renal disfonksiyon geli ebilir. BUN, kreatin, tam
idrar tetkiki, glomerüler filtrasyon h z gibi parametreler kronik ACE-I kullanan hastalar n
monitörizasyonunda önemlidir.
KaraciNer Fonksiyon Testleri: Konjestif karaci er sirozu sonras nda kan bilirübin
düzeylerinde ve karaci er enzimlerinde art
görülebilir.
Endokrinolojik DeNerlendirme: Atriyal fibrilasyonu olan ve ya l
hastalarda tiroid
fonksiyon testleri önemlidir. Özellikle bayan hastalarda diyabet önemli bir kalp yetmezli i
sebebidir. Dislipidemi de diyabet gibi koroner arter hastal
de erlendirilmelidir.
Akut
alevlenme
ve
dekompansasyon
risk faktörü oldu undan
durumlar nda
eritrosit
sedimentasyon h z , CRP, fibrinojen gibi akut faz reaktanlar ve kalp yetmezli indeki
nörohormonal aktivasyonun markerleri olan atriyal natriüretik peptid, N-terminal B tip
natriüretik peptid, endotelin-1, TNF-alfa, IL-1, IL-6, adrenomedüllin, norepinefrin, renin
ve anjiyotensin II gibi nörohormonlar n kan de erleri hastalar n tedavi stratejilerinin
seçiminde ve tedaviye yan t
takipte önemli biyokimyasal parametrelerdir. Egzersiz
s ras nda konjestif kalp yetmezlikli tüm hastalarda plazma norepinefrin seviyeleri
yükselmektedir. 24 saatlik idrarda norepinefrin at l m kalp yetmezli inin ciddiyetiyle
korele olarak yükselmektedir.
23
Deneysel kalp yetmezli i modellerinde kardiyak sempatik sinir stimülasyonuna kalp h z
ve kontraktilite yan t azalm t r. Norepinefrin, anjiyotensin II ve arginin vazopressin
damar duvar ndan endotelin sal n m n art r r. Endotelin ise vazokonstüksiyona sebep olur
ayr ca konjestif kalp yetmezli inde kötü prognozla ili kilidir. Miyokard infarktüsü sonucu
olu turulan kalp yetmezli i deneysel modelinde endotelin reseptör blokeri “bosentan”
hemodinamiyi iyile tirmi
ve ya am beklentisini art rm t r. Plazma Brain Natriüretik
Peptid seviyeleri, kalp yetmezli inde ya am beklentisinin alt n standart prediktörü olarak
bilinen ejeksiyon fraksiyonuna göre daha üstün görülmektedir ve kalp yetmezlikli
hastalar n te his, risk de erlendirmesi ve takibinde faydal bir biyokimyasal parametredir.
Natriüretik peptidler kalp yetmezli i tan s nda yard mc
olarak kullan labilirler. Kalp
yetmezli i tan s nda önerilen de erler brain natriüretik peptid >100pg/ml, NT-proB tip
natriüretik peptid>125pg/ml (<75 ya ), 450pg/ml (>75 ya ) dir. Natriüretik peptidlerin
negatif prediktif de erleri daha anlaml d r (%90’dan daha fazla). Bu nedenle dispne
yak nmas yla ba vuran hastalar n kardiyak sebepli olup olmad
n n d lanmas nda çok
yararl d r.
Kalp yetmezli inde birtak m sitokinlerin over-ekspresyonu da önemli rol oynar. Tümör
Nekroz Faktör-alfa (TNF-alfa) ve interlökin-1 (IL-1) seviyeleri artm t r (38-42). Akut
kalp yetmezli inde sempatoadrenal aktivasyon adaptif bir mekanizma olsa da kronik kalp
yetmezli inde
ek
miyokard
hasar na
neden
olur.
Bristow
ve
arkada lar
kalp
yetersizli inde beta-1 adrenerjik reseptörlerin down-regüle oldu unu göstermi tir. Bu
durum yetersizlikli kalbin sempatik sinir uyar s na azalm
duyarl l
n göstermektedir.
Sempatik sinir sistemi ve renin anjiyotensin aldosteron sistemi aktivasyonu periferik
vazokonstrüksiyona sebep olur. Alfa-blokaj ve ACE inhibisyonu egzersiz s ras ndaki
normal kan ak m n sa layamaz. Nitrik oksit üzerinden i leyen asetilkolin ba ml ve ak m
ba ml
(flow mediated) vazodilatasyonun bozuldu u gösterilmi tir. Bu anomaliler
aterosklerotik riski olmayan hastalarda da görülmektedir.
24
Kalp
yetersizliNinde
plazma
seviyeleri
=unlardBr;
Norepinefrin
Endotelin
Epinefrin
B-Endorfin
Renin aktivitesi
Kalsitonin geni ile ilgili peptid
Anjiyotensin II
Growth hormon
Aldosteron
Kortizol
Arginin vazopressin
TNF-alfa
Nöropeptid Y
Nörokinin A
Vazoaktif intestinal peptid
Substans P
Prostoglandinler
Adrenomedüllin
Atriyal natriüretik faktör
BNP ve NT-proBNP
Interlökin-1
Interlökin-6
25
yükselen
nöroendokrin
faktörler
AkciNer Grafisi: Kardiyomegali, sol ventrikül diyastol sonu bas nc
15 mmHg’n n
üzerinde olan hastalar n %46’s nda tespit edilen en s k radyolojik bulgudur. Pulmoner
venlerin belirginle mesi, intertisiyel gölgelerde belirginle me, Kerley A ve B çizgileri,
plevral efüzyon konjestif kalp yetmezli inin radyolojik bulgular d r.
Elektrokardiyografi (EKG): Kalp yetmezli inde altta yatan iskemik kalp hastal
, sol
ventrikül hipertrofisi, sa
ventrikül hipertrofisi, perikardiyal efüzyon, infiltratif kalp
hastal
ileti
,
intraventriküler
anomalileri
ve
ta iaritmileri
belirlemede
faydal d r.
ntraventriküler ileti gecikmeleri, QRS süresi, QT süresi, T dalgas n n durumu prognozla
ili kili EKG bulgular d r. Kaba ve ince dalgal AF embolizasyon aç s ndan medikal tedavi
seçiminde önemlidir. Elektrolit anomalilerinde meydana gelecek EKG de i iklikleri tan ve
tedavinin takibinde faydal d r.
AkciNer Fonksiyon Testleri: Kalp yetmezli i ve akci er hastal klar genelde birlikte
seyretti i için bu hasta grubunda rutin akci er fonksiyon testleri önerilmemektedir. Ancak
sol ventrikül sistolik fonksiyonlar
olmad
normal olan ve semptomlar n kardiyak kaynakl
dü ünülen hasta grubunda faydal d r.
Egzersiz Testi: Egzersiz testi, pik egzersizde oksijen ihtiyac n n tespiti, fonksiyonel
kapasitesinin belirlenmesi ve EKG yan t n n de erlendirilmesi aç s ndan önemlidir. Pik
oksijen ihtiyac 14 ml/kg/dak alt nda olan ve/veya ya a göre beklenen egzersiz kapasitesi
%50’nin alt nda olan hasta grubunda prognoz kötüdür ve kalp transplantasyonu için
belirleyici olarak dü ünülebilir.
Ekokardiyografi: Kalp yetmezli inin te hisinde ve takibinde en faydal
incelemesidir.
laboratuar
ki boyutlu, M-mode, spektral ve renkli Doppler, 3-D ve doku Doppler
incelemeler sonucunda kalp yetmezli inin ciddiyeti, altta yatan etyolojik faktörler ve
prognozu hakk nda önemli bilgiler sa lanmaktad r. Ventrikül duvar hareket bozukluklar ,
atriyum/ventrikül hipertrofi ve dilatasyonu, konjenital kalp hastal klar , infiltratif kalp
hastal klar , kapak hastal klar , perikardiyal efüzyon, sistolik/diyastolik kalp yetmezli i
tan nabilmektedir. Dobutamin stres ekokardiyografi, hibernasyon ve bozulmu
ventrikül sistolik fonksiyonunun e lik etti i aort darl
faydal bir tetkiktir.
26
sol
n n tan ve tedavi planlamas nda
Koroner Anjiyografi ve Kateterizasyon: Koroner arter hastal
kalp yetmezli inin en
s k sebeplerinden biridir. Ventrikülografik inceleme ile ejeksiyon fraksiyonu tespiti ve kalp
kateterizasyonu ile elde edilecek bas nç ölçümleri ventrikül performans n
koymada
yard mc
olur.
de erlendirilmesinde
ve
Ayr ca
akut
intrakardiyak
miyokard
antlar n
infarktüsü
belirlenmesinde
ortaya
komplikasyonlar n n
de
ventrikülografi
önemlidir. Kapak hastalar n n te hisinde hemodinamik inceleme ve transplantasyon
dü ünülen hastalar n tespitinde koroner anjiyografi ve sa /sol kalp kateterizasyonu
önemlidir. Konjenital kalp hastal klar nda elde edilen hemodinamik veriler,
ve ek patoloji varl
ant oranlar
n n tespiti de bu hasta grubunda önemlidir.
Elektrofizyolojik Monitörizasyon: Senkop, presenkop ve resüsitasyondan geçen hasta
grubunda aritmi tespiti aç s ndan elektrofizyolojik tetkikler önemlidir. Kalp yetmezli i
hastalar nda ventriküler aritmiler çok s k olmakta ve bu hastalar n % 50’ sinde ani ölüm
meydana gelmektedir. Özellikle holter monitörizasyonu ve elektrofizyolojik inceleme ile
saptanan
ventriküler
aritmilerin
tedavisinde
ICD
(intra-kardiyak
defibrilatör)
kullan lmas yla prognozda sa lanan iyile me ayr ca antiaritmik medikasyonun seçimi ve
medikal tedavi alt ndaki hastalar n takibi bu tür ileri incelemelerin önemini art rmaktad r.
Endomiyokardiyal Biyopsi: Sistemik hastal k nedenli kardiyomiyopatiden üphelenilen
hasta grubunda faydal d r. Miyokarditte dü ük diyagnostik kapasitesi nedeniyle rutin
olarak önerilmemektedir. Transplantasyon hastalar nda rejeksiyon takibinde önemlidir.
Aritmi ve perforasyon gibi komplikasyonlara yol açabilir.
TANI
Kalp yetmezli i hala büyük ölçüde klinik veya yatakba
hikaye (nefes darl
geni lemi
ula ma
bir tan d r. Dikkatlice al nm
bir
, yorgunluk, s v tutulumu) ile fizik muayenenin (akci er konjesyonu,
boyun venleri, ta ipne, galo ritmi ve s v tutulumu) kombinasyonu tan ya
eklidir. Yap sal kalp hastal
na ili kin direkt kan tlara da ihtiyaç vard r. Bu
konuda en faydal yöntem ekokardiyografidir (54).
Ço u hastada konjestif kalp yetmezli i (KKY) ve anormal dola m konjesyonu hem kalp
yetmezli inin kendisinin, hem de sonradan olu an ve sempatik sinir sisteminin ve renin-
27
anjiotensin sisteminin aktivasyonunun e lik etti i periferik dola m de i ikliklerinin
sonucu olarak geli ir. Mekanik veya miyokardiyal bozukluklara ba l klinik KKY olan ço u
hastada, kalp (pompa) yetmezli inden önce, kardiyak pompa fonksiyonunun ve kardiyak
debinin miyokard hipertrofisi ve ventrikül dilatasyonundan olu an kompansatuvar
mekanizmalarla en az ndan istirahatte korundu u önemli bir miyokardiyal disfonksiyon
dönemi vard r. Bu sebepten dolay
erken dönemlerde hastan n hiçbir engeli veya
semptomu olmayabilir veya bunlar çok az düzeyde olur (55,56).
Kalp yetersizli inin büyük k sm nda sistolik disfonksiyon ön planda iken, ço u durumda
sistolik ve diyastolik disfonksiyon bir arada bulunur. Kalp yetersizli i tan s nda Framingam
kriterleri kullan l r. Tan 1 major ya da 1 major ile birlikte 1 minör kriterin olmas yla konur
(57). (Tablo 5)
Tablo 5: Framingam kriterleri
Major kriterler
Minör kriterler
Paroksismal nokturnal dispne
Ayak bile i ödemi
Boyun venlerinde distansiyon
Gece öksürü ü
Raller
Efor dispnesi
Kardiyomegali
Hepatomegali
S3 galo
Plevral efüzyon
Akut akci er ödemi
Vital kapasitede azalma
Artm
Ta ikardi (>120 dk)
juguler venöz bas nç
Dola m zaman n uzamas (>25 msn)
Hepatojuguler reflü
Pulmoner ödem, visseral konjesyon
Tedaviye cevap al nmas (5 günde R4.5 kg
kilo kayb olmas )
28
SINIFLANDIRMA ve EVRELEME
1. SaN /Sol Kalp YetmezliNi:
Konjestif kalp yetmezli i; s v n n etkilenen bo lu un gerisinde birikimesi ile olu ur.
Pulmoner konjesyona ba l
semptomlar ve plevral efüzyon öncelikli olarak sol kalp
yetmezli i ile ili kiliyken, pretibial ödem, hepatomegali, asit daha çok sa
kalp
yetmezli inin sonucudur. S v birikimi, glomerüler filtrasyon h z n n azalmas ve renin
anjiyotensin
sisteminin
aktivasyonu
glomerüler filtrasyon h z n
konjesyon ve azalm
sonucu
gerçekle ir.
Azalm
kardiyak
azaltarak renin ve aldosteron sal n m n
kan ak m
output
art r r. Venöz
nedeniyle olu an hepatik yetersizlik aldosteron
metabolizmas n etkileyerek aldosteronun daha da artmas na neden olur. Sonuç su ve tuz
tutulumudur.
2. Akut/Kronik Kalp YetmezliNi:
Kalp yetmezli inin klinik bulgular n n
iddeti ve semptom geli me s kl
mekanizmalar n geli ebilmesi için yeterli zaman n varl
adaptif
na dayan r. Öncesinde tamamen
normal olan bir ki ide aniden geli en anatomik veya fonksiyonel bir patoloji (miyokard
infarktüsü, yüksek ventrikül cevapl
ta iaritmi, infektif endokardite sekonder kapak
rüptürü) kardiyak outputta ciddi bir azalma, yetersiz organ perfüzyonu veya etkilenen
ventrikülün gerisinde akut konjestif semptomlar meydana getirtir. Ancak ayn olaylar
zaman içinde gerçekle ti inde kardiyak remodeling, nörohormonal aktivasyon gibi birçok
adaptif mekanizma ile uzun zaman dü ük kardiyak output ve anotomik anomali tolere
edilebilir.
3. Dü=ük/Yüksek AtBmlB Kalp YetmezliNi:
stirahatte dü ük at ml kalp yetersizli i birçok kardiyovasküler hastal k sonucu olu an
kalp yetmezli inin karakteristik bulgusudur (hipertansiyon, koroner arter hastal
kardiyomiyopati). Tirotoksikoz, arteriyalvenöz fistül, anemi, Beriberi, Paget’s hastal
,
gibi
birçok hastal k yüksek at ml kalp yetmezli ine yol açabilir. Dü ük at ml kalp yetmezli i
so uk ve siyanotik ekstremitelerle karakterizedir, nab z bas nc daralm t r ve arter-ven
oksijen saturasyon fark
artm t r. Yüksek at ml
29
kalp yetersizli inde ekstremiteler
genellikle s cak ve k zar kt r ve nab z bas nc geni lemi tir ve arter-ven oksijen saturasyon
fark normaldir.
4. Sistolik/Diyastolik Kalp YetmezliNi:
Kalp yetmezli i kalbin pompa fonksiyonunu etkileyen sistolik fonksiyonda veya dolu unu
etkileyen
diyastolik
fonksiyonda
bozulma
sonucu
meydana
gelebilir.
Klasik
kalp
yetmezli i kas lma fonksiyonunda bozulma sonucudur. Diyastolik fonksiyon bozuklu u sol
ventrikül relaksasyonunda bozulma ve relaksasyon sürecinin ancak yüksek intrakardiyak
bas nçlar alt nda gerçekle ebilmesidir. Bu durum geçici olarak iskemik sebepli veya kal c
olarak hipertrofi, depo hastal klar veya restriktif kardiyomiyopatide görülebilir. Diyastolik
kalp yetersizli i s kl kla iyi kontrol alt na al namam
sistemik hipertansiyon ile birliktedir
(59,62). Sistolik kalp yetmezli inin klinik bulgular uygunsuz kardiyak at m ve sekonder
su-tuz tutulumuna ba l d r. Diyastolik kalp yetmezli inin klinik bulgular yüksek ventrikül
bas nçlar
nedeniyle venöz bas nçlar n art
na ba l
olarak sistemik ve pulmoner
konjesyon ile meydana gelir. Epidemiyolojik çal malar diyastolik disfonksiyonun sistolik
disfonksiyon kadar s k görülen bir patoloji oldu unu göstermektedir. Ço u zaman bu iki
durum birlikte bulunmaktad r. Sistolik ve diyastolik kalp yetmezli i ayr m tedavilerindeki
farkl l klar nedeniyle önemlidir. Tan da öykü, fizik muayene, biyokimyasal inceleme,
telegrafi, elektrokardiyografi, ekokardiyografik inceleme, koroner anjiyografi ve kalp
kateterizasyonu bulgular
birlikte de erlendirilmelidir. Ancak buna ra men ayr m zor
olabilir (63,67). (Tablo 6)
30
Tablo 6: Sistolik ve diyastolik kalp yetersizliNi
Sistolik kalp yetersizliNi
Diyastolik Kalp YetersizliNi
Dilate olmu büyük kalp
Küçük LV kavitesi, konsantrik hipertrofisi
Normal veya dü ük kan bas nc
Sistemik hipertansiyon
Her ya / erkeklerde s k
Ya l kad nlarda s k
S3 galo
S4 galo
EKO: Sistolik ve diyastolik bozukluklar
EKO: Diyastolik bozukluklar
Kan tlanm
Kan tlanm
tedavi mevcut
tedavi yok
Prognoz kötü
Prognoz daha iyi
Miyokard iskemisi: bazen
Miyokard iskemisi: s k
5.
skemik/Noniskemik Kalp YetmezliNi:
Koroner arter hastal
toplumda kalp yetmezli inin en s k sebeplerinden biridir. skemi
ve infaktüs sonucu sa -sol, akut-kronik, sistolik veya diyastolik kalp yetmezlikleri
meydana gelebilir. En önemli mekanizma miyokard infarktüsü ile olu an miyokard
nekrozudur. Koroner arter hastalar nda stunned ve hiberne miyokard varl
n n tespiti
tedavi ile geri dönü üm aç s ndan önemlidir çünkü kardiyak miyositler canl durumdad r
ve reperfüzyonla fonksiyonel iyile me göstermektedir. Stres ekokardiyografi, pozitron
emisyon tomografisi ve miyokard sintigrafisi ayr mda yard mc tetkiklerdir. Di er bir
mekanizma miyokard infarktüsü sonras patolojik remodeling sonucu geli en iskemik
kardiyomiyopatidir. Ventrikülde anevrizma geli imi, fibrozis, ventriküler ve atriyal
aritmiler, papiller kas iskemisi veya anuler dilatasyon sonucu olu an mitral yetersizli i ve
nörohormonal aktivasyon gibi birçok faktör kardiyak dilatasyon ve kalp yetersizli ine
do ru ilerlemeye sebep olur.
skemik kardiyomiyopati büyük epikardiyal koroner
damarlar n aterosklerotik daralmas ile ilgilidir. Ancak diffüz küçük damar hastal
da
iskemiye yol açarak miyokard disfonksiyonuna sebep olabilir. Diyabetik hastalarda
epikardiyal koroner arterlerde aterosklerotik daralma olabilece i gibi küçük damar
hastal
da olabilir. skemik ve noniskemik kalp yetersizli i tedavideki farklar aç s ndan
31
birbirlerinden ayr lmal d r.
skemik kalp yetmezli inde s kl kla geçirilmi
miyokard
infarktüsü öyküsü, gö üs a r s , miyokard iskemisi ve infarktüsünün elektrokardiyografik
bulgular , ekokardiyografik olarak tespit edilen duvar hareket bozukluklar ve anjiyografik
olarak epikardiyal damarlarda daralma tespit edilir. Canl l k ara t rmas k lavuzlu unda
yap lan reperfüzyon ve patolojik remodelingin önlenmesine yönelik tedavi stratejileriyle
sa kal m oranlar yükselmektedir.
leri dönem kalp yetersizli i dinamik dönem olarak nitelendirilir. Bu dinamik dönemde
birçok
mekanik,
moleküler,
immünolojik,
iskemik,
proaritmik,
müsküloskeletal kuvvetlerin semptomatoloji ve bozulmay h zland rd
proçeslerin
tan nmas
ve
uygun
tedavisi
sonucunda
vasküler
ve
bilinmektedir. Bu
miyokardiyal
disfonksiyonun
progresyonunun yava lamas belki de geri dönü ümü mümkün olabilmektedir (8). Dikkat
edilece i üzere henüz hastal k semptom ve bulgular n n ortaya ç kmad
hatta kalpte
yap sal de i ikliklerin gözlenmedi i ancak risk faktörlerinin oldu u ilk evreye i aret
etmektedir.
Kalp
yetersizli inin
s n fland r lmas nda
genellikle
New
York
Kalp
Derne i’nin
s n fland rmas kullan l r (56). (Tablo 7)
Tablo 7: New York Kalp DerneNi’nin SBnBflandBrma Sistemi
Hastada fiziksel aktivitede s n rlama yapmayan ve ola an fiziksel
SBnBf I
aktivitede semptomlara neden olmayan kalp hastal
mevcut.
Hastada fiziksel aktivitede hafif s n rlama yapan, ola an fiziksel aktivitede
SBnBf II
semptomlara neden olan kalp hastal
Hastada
fiziksel
aktivitede
belirgin
mevcut.
s n rlama
yapan
ola an
fiziki
SBnBf III
aktivitenin daha az nda semptomlara neden olan kalp hastal
mevcut.
Hastada herhangi bir fiziki aktivitede veya istirahatte semptomlara neden
SBnBf IV
olan kalp hastal
mevcut.
32
Bu evreleme
emas büyük ölçüde klini e dayal d r ve hekimlerin tedavilerini spesifik
hasta alt gruplar na daha fazla odaklanm
Hastalar genellikle bu
biçimde yönlendirmesine izin vermektedir.
emada ileriye do ru geli me gösteriyor olsalar da bazen D’den
C’ye geçebilirler (2,3). (tablo 8)
Tablo 8: ACC/ AHA Kalp yetersizliNi sBnBflandBrma sistemi
Evre
Tarif
Örnek
Kalp yap lar nda saptanan bir
Sistemik hipertansiyon, kardiyotoksik ajan
anormallik olmamas na ra men
kullan m , koroner arter hastal
kalp yetersizli i geli imi için
kullan m
, alkol
A
yüksek riskli olan hastalar
B
Kalp yetersizli i geli imi için
Asemptomatik kapak hastal
yüksek risk ta yan yap sal
hipertrofi ve fibrozis, kardiyak dilatasyon
anormallik geli en ancak kalp
ve hipokontraktilite, geçirilmi miyokard
yetersizli i semptom ve bulgular
infarktüsü
, kardiyak
geli meyen hastalar
Altta yatan yap sal kalp hastal
Dispne veya egzersiz intolerans olan
ile beraber geçmi te veya o an
hastalar, asemptomatik olup geçmi
kalp yetersizli i semptomlar olan
semptomlar için kalp yetmezli i tedavisi
hastalar
alan hastalar
C
leri yap sal kalp hastal
D
olan ve
S k-s k hastaneye yatan veya güvenli
maksimal medikal tedaviye
biçimde taburcu edilemeyen hastalar,
ra men istirahatte dahi kalp
transplantasyon adaylar , yard mc kalp
yetmezli i semptomlar olan
cihazlar olanlar
hastalar
33
PROGNOZ
Tüm kalp yetmezlikli hastalarda 5 y ll k ya am beklentisi yakla k % 50 civar ndad r. leri
dönem kalp yetmezli inde ise y ll k mortalite % 30-40 oran ndad r. Kalp yetmezli inde
ölümün % 90’dan fazla sebebi kardiyovasküler kaynakl d r. En önde gelen ölüm sebepleri
ise kötüle en kalp yetmezli i (dekompansasyon) ve ani kardiyak ölümdür. MERIT-HF
çal mas nda fonksiyonel s n f NYHA s n f II olan hastalar daha çok (%64) ani ölüm ile
kaybedilirken, fonksiyonel olarak NYHA s n f IV olan hastalar n ölüm nedeni daha çok
(%33) pompa yetersizli i oldu u gösterilmi tir (8).
Mortalite ile ilgili faktörler:
1. Klinik faktörler:
Erkek cinsiyet
Koroner arter hastal
varl
Yüksek NYHA fonksiyonel s n f
Dü ük egzersiz kapasitesi
Yüksek istirahat kalp h z
Dü ük sistolik arteriyel bas nç
Daralm
nab z bas nc
Persistan S3 varl
Cheyne-Stokes solunumu
Kardiyak ka eksi
stirahatte kullan lan oksijen miktar nda azalma
2. Hemodinamik faktörler:
Dü ük sol ventrikül ejeksiyon fraksiyonu
Dü ük sa ventrikül ejeksiyon fraksiyonu
Dü ük sol ventrikül at m indeksi
Yüksek sol ventrikül dolum bas nc
Yüksek sa atriyal bas nç
Dü ük sol ventrikül sistolik bas nc
34
Dü ük ortalama arteriyel bas nç
Dü ük kardiyak indeks
Azalm
Artm
egzersiz kardiyak output veya at m indeksi
sistemik vasküler rezistans
3. Biyokimyasal faktörler:
Artm
plazma norepinefrin
Artm
plazma renin
Artm
plazma arginin vazopressin
Artm
plazma atriyal ve brain natriüretik peptid
Artm
plazma endotelin-1
Artm
plazma TNF-alfa, interlökin-1, interlökin-6
Azalm
Artm
serum sodyum, magnezyum, potasyum ve total potasyum deposu
NT proB-tip natriüretik peptid
4. Elektrofizyolojik faktörler:
S k ventriküler ekstrasistol varl
Nonsustained ventriküler ta ikardi
Ventriküler ta ikardi
Atriyal fibrilasyon
5. Kronik Stabil Kalp YetmezliNinde Akut Dekompansasyon Sebepleri:
Akut miyokardiyal iskemi
Yüksek sistolik ve diyastolik kan bas nc
Obesite
nfeksiyon
Atriyal fibrilasyon ve di er aritmiler
Alkol kullan m
Endokrinolojik anomaliler (diyabet, hipertroidi, hipotroidi vs.)
Negatif inotropik ilaçlar (verapamil, nifedipin, diltiazem, beta bloker vs.)
Non steroid anti inflamatuar ilaçlar (79).
35
Kötü Prognozla li=kili Parametreler (70, 71,72,)
Sol ventrikül end-diyastolik volümde artma
Sa ventrikül end-diyastolik volümde artma
Ejeksiyon fraksiyonunda azalma
Ventrikül kitle/volüm oran nda azalma
Sol ventrikül global duvar hareket anomalisi
NHYA Class IV semptomlar
leri ya (55 ya üzeri)
Erkek cinsiyet
Senkop ata
öyküsü
Sa kalp yetersizli i semptomlar
Persistan S3
Semptomatik ventriküler ta ikardi
Hiponatremi
Norepinefrin seviyesinde artma
Atriyal ve brain natriüretik peptid seviyelerinde artma
Hiperreninemi
PCWP>20 mmHg
Kardiyak index<2.51/dak/m2
Sistemik hipotansiyon
Pulmoner hipertansiyon
Santral venöz bas nçta artma
Akci er garfisinde kardiyotorasik oranda artma
EKG’de I. veya II derece A-V blok, sol dal blo u
Stres test- MVO2<10-12 ml/kg
Endomiyokardiyal biyopside intraselüler miyofilament kayb
36
Tablo 9: Kalp yetersizliNi ve mortalite
Evre AHA/ACC
Evre NYHA
Y ll k mortalite
Y ll k hastaneye yat
A
I-II
% 2-5
<0.25
B
II-III
% 5-15
0.25-0.75
C
III-IV
% 15-25
0.75-2
D
IV
> % 25
>2
TEDAV
Son 50 y l içerisinde kalp yetersizli i modeli dramatik olarak de i mi tir. Kontraktilite
art rmay ve yüklenme ko ullar n düzelten tedavinin primer hedef oldu u hemodinamik
modelden,
hastal
n
progresyonun
yava lat lmas
için
sinyal
olu turan
yollar n
engellenmesinin primer hedef oldu u nörohumoral modele geçilmi tir (71).
Kronik kalp yetersizli i ölümlerin büyük k sm ndan sorumlu olan, önemli derecede
morbiditeye neden olan ve sa l k harcamalar aç s ndan maliyet gerektiren s k kar la lan
bir durum oldu u için hastan n yönetimi çok yönlü olmal d r. Hem farmakolojik hem de
nonfarmakolojik yakla mlar içermelidir.
Tedavinin amaçlarB; (Tablo 10)
Koruma
Semptomlar n düzeltilmesi
Hastal
n progresyonunun önlenmesi
Survinin uzat lmas
Sa l k kayna
kullan m n n azalt lmas
37
Amaç
Koruma
Örnekler
Kan bas nc kontrolü (özellikle sistolik kan bas nc )
Hiperlipideminin tedavi edilmesi
Miyokard enfarktüsü sonras sekonder koruma
o
Beta blokerler
o
ACE- (anjiotensin konverting enzim inhibitörleri)
o
Anti- trombotik tedavi
Asemptomatik sol ventrikül disfonksiyonun tedavisi
o
ACE-
o
Beta blokerler
SemptomlarBn
Egzersiz
AzaltBlmasB
Diüretikler
Ve
ACE-
Aktivite
Digoksin
ToleransBnBn
Beta blokerler
yile=tirilmesi
Fosfodiesteraz enzim inhibitörleri
Dopamin / Dobutamin
Kalsiyum duyarl la t r c ajanlar (Levosimendan)
Direkt etkili vazodilatatörler
norganik nitratlar
ntraaortik balon pump
Ventriküler yard mc destek cihazlar
Progresyonu
ACE-
(remodelling)
Beta blokerler
Önlemek
Spironolakton
SaNlBk
Diüretikler
KaynaNB
ACE-
KullanBmBnB
Beta blokerler
Azaltmak
Digoksin
Spironolakton
38
Günümüzdeki semptomatik kalp yetersizli i olan hastalar n tedavi yakla mlar bozulmu
miyokard i levleri; ]-reseptör -> G proteini -> Adenilaz siklaz -> cAMP -> protein kinaz
yolunun uyar lmas ile düzeltilmesini amaçlamaktad r (72,75).
Di er pozitif inotropik ajanlar (kardiyak glikozidler, ]-agonistler, fosfodiesteraz enzim
inhibitörleri) k sa süreli kullan mda büyük yarar sa larken uzun süreli kullan m nda direnç
geli imine ba l etkilerini yitirmektedir. Etkinli ini yeniden sa layabilmek için gereken doz
art
nda ise mortalitede art
izlenmektedir. Bu ilaçlar n uzun dönemde hücrenin oksijen
tüketimini ve hücre içi kalsiyum düzeyini art rd
, miyokard nekrozu, apopitozise neden
oldu u, hücre profiliferasyonunu aritmi riskini ve remodelingi art rd
gözlenmi tir (73-
75).
Progresyonun Engellenmesi
Son 20 y lda konjestif kalp yetersizli i tedavisindeki en önemli ilerleme sol ventrikül
disfonksiyonu ve dilatasyonunun, remodeling süreciyle ilerlemesini engelleyen ilaçlar n
bulunmas yla gerçekle mi tir. Anjiyotensin II, aldosteron, katekolaminler, endotelin ve
proinflamatuar
sitokinlerin
kanda
anormal
disfonksiyonunu ve intertisiyel fibrozisi art rd
seviyelerde
dola mas n n
miyokard
bilinmektedir. Bunun sonucunda ise
progresif sol ventriküler dilatasyon, patolojik hipertrofi ve ileri sistolik ve diyastolik
disfonksiyon meydana gelmektedir. Renin-anjiyotensin-aldosteron sistemi inhibitörleri, ]blokerler ve fibrozisi engelleyen ilaçlar bu kötü yönlü remodelingi engelleyerek daha ileri
bozulma ve ventriküler disfonksiyonun önüne geçmektedir.
Ya=am Beklentisinin UzatBlmasB
ACE-I, ]-blokerler (metaprolol, carvedilol, bisoprolol), spironalakton, hidralazin ve
isosorbiddinitrat
ile
ya am
süresinde
art
kan tlanm t r.
Ancak
konjestif
kalp
yetersizli inde mortalitenin % 40–50 oran nda sebebi ani kardiyak ölümdür. Ani ölümün
ventriküler fibrilasyon nedeniyle olu tu u dü ünülse de miyokard infarktüsü, sinüs nod ve
ileti anomalilerine veya hemodinamik anomalilere yan ta ba l bradiaritmiler de ani ölüm
sebebi olabilir. ]-blokerler bu mekanizmalar etkileyerek ani ölüm insidans n %40–50
oran nda azaltmaktad r. Antiaritmik ilaçlar proaritmojenik etkileri nedeniyle etkili bir
tedavi seçene i olamamaktad r. Seçilmi
hasta gruplar nda koroner revaskülarizasyon,
39
intrakardiyak
defibrilatörler,
biventriküler
pacing,
kalp
transplantasyonu
ile
sürvi
art r labilmektedir.
Koruma
Koroner arter hastal
n n kalp yetmezli inin en s k sebebi oldu u dü ünüldü ünde
koroner arter hastal
için yap lacak primer ve sekonder koruma kalp yetmezli inin
geli me s kl
n azaltacakt r. Bu amaçla kullan lan aspirin, statinler, ACE-I, ]-blokerler
gibi ilaçlar, diyet ve ya am stili modifikasyonu kalp yetmezli i görülme s kl
azaltacakt r. Akut romatizmal ate
disfonksiyonuna ba l
n
ve infektif endokardit profilaksisi geli ebilecek kapak
kalp yetmezli i ve akut mekanik komplikasyonlar
önlemede
önemlidir.
Tedavinin anahtarlarB
Miyokard disfonksiyonu mevcut oldu unda ilk amaç mümkün ise altta yatan ventriküler
disfonksiyonu (iskemi, toksik maddeler, alkol, ilaçlar, tiroid hastal
) kald r lmal d r. kinci
amaç asemptomatik sol ventriküler disfonksiyonunda kalp yetmezli ine progresyonu
modüle etmektir (74). Tedavi seçenekleri; genel tavsiye, besinsel/biyokimyasal ölçümler,
egzersiz e itimi, farmokolojik tedavi, araçlar ve cerrahi alt ba l klar nda incelenebilir:
1. NON-FARMAKOLOJ K TEDAV
Genel tavsiye ve ölçümler, hastan n ve ailesinin e itimi gibi konular içerir. Hastalara
düzenli aral klarla kendilerini tartmalar anlat lmal , 3 günde 2 kilodan fazla kilo artmas
gibi beklenmedik kilo al m nda diüretik dozu ayarlanmal d r.
Besinsel ölçümler
Sodyum: Na tuzu yerine ba ka eyler kullan lmal fakat bunlar n potasyum içerebilece i
hakk nda uyar lmal d r (74).
SBvBlar:
leri kalp yetmezli i olanlarda hiponatremi olsun ya da olmas n s v
k s tlanmal d r. S v
k s tlanmas n n tam miktar
halen net de ildir.
al m
leri evre kalp
yetmezli inde 1,5 - 2 lt s v k s tlamas önerilir (75).
Alkol: Orta düzeyde alkol al m na izin verilir. Alkolik kardiyomiyopatiden
olgularda alkol tüketimi engellenmelidir (75).
40
üphelenilen
Obesite: A r kilolu ve obezlerde kilo verme önerilmelidir (76).
Anormal kilo kaybB: leri evre kalp yetmezli i olan hastalar n yakla k % 50’sinde klinik
ya da subklinik malnutrisyon mevcuttur. Total vücut ya n n kayb ve zay f beden kütlesi
kardiyak ka eksi olarak adland r lan kilo kayb na e lik eder. Kardiyak ka eksi, azalm
ya am süresi için önemli bir göstergedir. Tart ideal kilonun % 90’ ndan az ise ya da,
istem d
olarak en az 5 kg veya daha önceki 6 ayda non-ödematöz normal kilonun %
7,5’undan fazla kilo kayb ve / veya beden kitle indeksinin 22 kg/m²’den az olmas
durumlar nda anormal kilo kayb olas l
dü ünülmelidir. Tedavinin amac non-ödematöz
kiloya ula makt r, tercihen yeterli fiziksel egzersiz ile kas kütlesinin art r lmas d r. Bulant ,
dispne veya
i kinlik hissi nedeniyle azalm
g da al m oldu unda küçük, s k yemekler
endikedir.
Sigara çme: Sigaradan her zaman korkutulmal d r. Sigaray b rakma konusunda yard m
alma için desteklenmelidir, bu destekler aras nda nikotin replasman terapisi de olabilir
(77).
A=B HakkBnda Tavsiye: Kalp yetmezli i olan hastalarda a n n etkilerinin dökümante
kan t yoktur. Pnömokok ve influenza a lar kalp yetmezli ini kötüle tirebilen solunum
yolu enfeksiyonlar n n insidans n azaltabilir (78).
DiNer
laç Tavsiyesi: Bütün ilaçlar n istenilen etkileri ve yan etkileri aç klanmal d r.
Kullan lmamas
antiinflamatuvar
ya da dikkat edilmesi gereken ba l ca ilaçlar
ilaçlar,
snf
1
antiaritmikler,
kalsiyum
kanal
unlard r: Nonsteroid
blokerleri,
trisiklik
antidepresanlar ve lityum.
stirahat: Stabil kronik kalp yetmezli inde istirahat mutlak de ildir. Hastan n klinik
durumu düzeldikçe aktif mobilizasyon yap labilir.
Egzersiz: Zorlu izometrik egzersizlerden uzak durulmal d r. E er hasta çal
de erlendirilmeli ve devam
yorsa
hakk nda tavsiye verilmelidir. Pekçok klinik ve mekanik
çal malar ile baz randomize ara t rmalar düzenli egzersizin fiziksel aktiviteyi % 15-25
art rabildi ini ve semptomlar stabil s n f 2 ve 3 kalp yetmezli i hastalar n n ya am kalitesi
alg lar n art rd
n göstermi tir (79).
41
2. FARMAKOLOJ K TEDAV :
Birçok
hastada
semptomlar
konjestif
iyile tirme
kalp
ve
yetmezli inin
hayat
spesifik
beklentisini
bir
art rmaya
tedavisi
yoktur.
Tedavi
yönelik
olmal d r
(80).
Aterosklerotik koroner arter hastal
kalp yetmezli inin en s k sebebidir. Birincil ve ikincil
korunmada
na
koroner
arter
hastal
kar
al nan
önlemler
yetersizli inde mortalite ve morbidite üzerindeki etkileri kan tlanm
önem
kazan r.
Kalp
tedavi yöntemlerinin
daha yayg n olarak kullan lmas gerekmektedir. Yap lan ara t rmalarda kalp yetmezli i
olan
hasta
grubunun
1/3’ü
ACE-I,
2/3’ü
ise
]-bloker
kullanmamaktad r.
ACE-I
semptomatik ve asemptomatik hastalarda ilk seçenektir. Özellikle doku ACE inhibisyon
gücü fazla olan ajanlar (kinapril, ramipril gibi) kullan m daha faydal olabilir. Anjiyotensin
reseptör blokerleri ACE-I’ne üstünlü ü yoktur ancak ACE-I’nin kullan lamad
durumda
tercih edilebilir (58). Spesifik kontrendikasyon yoksa özellikle tüm NYHA s n f-II-III
hastalar na ve konjesyon olmayan s n f IV hastalara ]-bloker tedavi önerilmektedir
(81,82).
Deneyimler
]-1
selektif
antagonistlerin
(metoprolol,
bisoprolol)
veya
vasodilatör etkili non selektif antagonistlerin (carvedilol, bucindolol) tedavide yeri
oldu unu göstermektedir. Özellikle BNP (NTproBNP’yi de il) seviyelerini azaltan ve
diüretik etkisi olan intravenoz ajan olan nesiritid seçilmi
Yine intraselüler kalsiyum kullan m n
vakalarda kullan labilir (58).
artt ran levosimendan akut dekompansasyon
durumunda kullan labilecek yeni ku ak ilaçlardand r. Digoksin oral kullan lan tek inotropik
ajand r. _-adrenoreseptör agonistleri (ksamaterol, pirbuterol, ve devaml
dobutamin
infüzyonu) ve fosfodiesteraz inhibitörleri (milrinon, amrinon, enoximone, pimabendan,
flosequinon) düzenli kullan mda olmayan ilaçlard r. Bu ilaçlar cAMP art
yla hücre içi
kalsiyumu art r p kontraktil cevaba sebep olurlar. Ancak bütün bu ajanlarla yap lan
çal malarda ani kardiyak ölüm riskinde art
gözlenmi tir. Ayr ca bu ajanlarla akut
hemodinamik düzelme gözlenmesine ra men kronik olumlu etkiler elde edilememi tir.
Uzun dönemli tedavilerde edinilen olumsuz deneyimler klinisyenleri k sa önemli aral kl
inotropik tedavi uygulamaya yöneltmi tir. Bu uygulama özellikle dekompanse kalp
yetmezli inde
ve
dü ük
kardiyak
output
nedeniyle
renal
fonksiyonlar
kardiyorenal sendromlu hasta grubunda faydal olabilir. Ancak bu tedavi
42
bozulan
eklinin de
mortaliteyi art rd
na dair iki küçük çal ma da bildirilmi tir (80). Antikoagulasyon kronik
ve paroksismal atriyal fibrilasyon hastalar nda rutin olarak önerilse de sinüs ritmindeki
hastalarda bunu destekleyen bilgi bulunmamaktad r. Bu yüzden kronik antikoagulasyon
atriyal fibrilasyon veya flutter olan, geçirilmi
varl
embolik olay öyküsü bulunan ve trombüs
tespit edilen hasta grubunda önerilebilir (58,80). Nörohormonal mediyatörler
sitokinler ve oksidatif stres blokerlerinin geli tirilmesi ve tedavide kullan ma girmeleri ile
ek faydalar sa layacakt r.
leri dönem kalp yetmezli inde mekanik destek tedavisi
yönündeki ara t rmalar n sonuçlar prognoz üzerine olumlu etkiler getirebilir.
Artifisyal kalp ve ksenotransplantasyon çal malar , irreversibl kalp yetmezli inde, uzun
dönemde çözüm olabilecek bir yöntem olarak görülmektedir. Kardiyak resenkronizasyon
için biventriküler kalp pili hem semptomatik hemde remodeling ve mortalite üzerine
faydal etkileri nedeniyle uygun hasta grubuna kullan labilir. Miyosit ve gen replasman
tedavisi ufuktaki umut verici tedavi yöntemleridir (58).
43
Tablo 11: Kronik Kalp Yetersizlikli HastalarBn Tedavisinde KullanBlan laçlar
Diüretikler
Tiyazidler
Loop diüretikleri
Potasyum tutucu ajanlar
Renin-anjiyotensin-
ACE inhibitörleri
aldosteron sistem
AT reseptör blokerleri
inhibitörleri
Aldosteron antagonistleri
Beta adrenerjik reseptör
Kardiyoselektif beta blokerler
blokerleri
Nonselektif beta blokerler
Direkt vazodilatatörler
norganik nitratlar
Hidralazin
Kalsiyum kanal blokerleri
Vazodilatatör prostaglandinler
ntravenöz pozitif inotropik
ajanlar
Dobutamin
Fosfodiesteraz inhibitörleri
Dopamin
Sitokin inhibtörleri
Endotelin antagonistleri
Nötral endopeptidaz inhibitörleri
TNF-alfa inhibitörleri
Destek tedavi
Antitrombotik ajanlar
Antiaritmik ilaçlar
DiNer
Dijital glikozidleri
Natriüretik peptidler
Nörohormonal inhitörler
Nesiritid
Levosimendan
44
Kronik kalp yetersizliNinin akut alevlenmesinde tedavi hedefleri
Sempatik stimülasyon
1. Noradrenalin salg lanmas
2. ]-adrenerjik reseptör aktivasyonu
dobutamin, dopamin
3. G protein aktivasyonu
4. Adenil siklaz aktivasyonu
Fosfodiesteraz (PDE) inhibitörleri
5. CAMP art
6. Proteinaz A aktivasyonu
7. L- tipi kalsiyum kanal fosforilasyonu
8. Tetikleyici kalsiyumun artm
9. Artm
giri i
kalsiyum salg lanmas
10. Kalsiyumun troponin-C’ ye ba lanmas
levosimendan
O2 tüketimini artt rmaz
Hücre içi kalsiyum miktar n artt rmaz
Apopitozisi artt rmaz
Aritmi riskini artt rmaz
11. nce flamanlar n aktivasyonu
12. Daha fazla aktin- miyozin interaksiyonu
13. Artan miyokard kontraktilitesi
14. Diyastol sonu volümün azalmas
45
BÖLÜM II
LEVOS MENDAN
Levosimendan pyridazinone – dinitrite türevi yeni s n f pozitif inotropik bir ajand r (109).
LEVOS MENDANIN ETK MEKAN ZMASI
A.
M YOKARD YAL ETK
Kalp kas nda kas lmay sa layan iki temel protein aktin ve myozindir. Kas lma için gerekli
olan kalsiyum iyonlar
sarkoplazmik retikulumdan sal nd ktan sonra aktin proteini
üzerinde bulunan Troponin C ye ba lan r. Bu ba lanma troponin - tropomyozin
kompleksinde yap sal de i ikliklere yol açar. (=ekil 3)
ekil 3: Kalp kasBnda kasBlmanBn temel öNeleri
46
Levosimendan n doza ba ml olarak, kalp debisi ve stroke volümde art a ve yine
doza ba ml olarak pulmoner kapiller uç bas nçta, ortalama arteriyel bas nçta ve
toplam periferik rezistansta azalmaya yol açt
klinik çal malarla gösterilmi tir.
1. Hücre içerisinde bulunan kalsiyum miktar n art rmadan kalsiyum iyonlar gibi aktin
üzerindeki Troponin C’ye ba lanarak troponin-tropomyozin kompleksinde olu an
yap sal de i iklikleri stabilize eder (98-101). ( ekil 4)
2. Kalsiyum varl
nda levosimendan aktin ile myozin aras nda olu acak ba lant dan
sorumlu olan tropomiyozini aç k konuma getirir (102).(=ekil 5)
47
3. Aç k konuma gelen tropomyozine do ru myozin harekete geçer. (=ekil 6)
4. Myozin ba
aç k konumda bulunan tropomyozin ile birle ir ve aktin ile myozin
aras nda çapraz ba lar olu ur. Levosimendan n yapm
oldu u en önemli etki;
aktin ile miyozin aras nda olu an çapraz ba lar stabilize etmek ve sistol s ras nda
her iki proteinin bir arada kald
süreyi uzatarak daha etkin bir kontraktilitenin
olu mas na yard mc olmaktad r. ( ekil 7)
48
Levosimendan fizyolojik duruma benzer
ekilde; hücre içi kalsiyum düzeyinde art a
neden olmadan sistol esnas nda aktin ile myozin aras ndaki çapraz ba n stabilizasyonunu
sa layarak çapraz ba lanman n süresini uzat r. Böylece sistol esnas nda kalp kas lma
gücünü art r r. Bu etkisini hücre içi kalsiyum düzeyini art rmadan yapt
ve fosfodiesteraz (PDE) inhibitörlerinin aksine çapraz ba
için; dobutamin
siklusunu olu turan aktin ve
miyozin say s n art rmaz. Bu nedenle miyokard n oksijen ihtiyac n art rmaz ve kalbin
diyastolik fonksiyonunu olumsuz etkilemez (83). (=ekil 7)
Levosimendan dü ük dozlarda hücre içi cAMP ve kalsiyum düzeyinin art rmaz. Bu
dozlarda daha çok pozitif inotrop ve vazodilatatör etki gösterir.
Yüksek dozlarda hücre içi yava
kalsiyum ak m n
ve yava
yan t veren aksiyon
potansiyelini art r r. Bu da levosimendan n yüksek dozlardaki kardiyak elektrofizyolojik
etkilerinin di er fosfodiesteraz enzim inhibitörlerine benzedi ini gösterir.
Levosimendan rutinde s k kullan lan di er inotropik ajanlardan (dobutamin ve PDE
inhibitörleri) farkl
olarak kalbin oksijen tüketimini, hücre içi kalsiyum düzeyini,
apopitozisi ve aritmi riskini art rmadan miyokard n kas lma gücünü art r r (32,107).
49
nsan miyokardBnda levosimendan;
1. Tükenmek üzere olan hücrelerde pozitif inotrop etki (diyastolik fonksiyon üzerinde
ters etki yaratmaks z n, hem preload hem de afterloadda azalma ortaya ç kar r.)
2. Gev eme h z ve gev eme zaman n art r c etki
3. PDE inhibitörü olan milnirone benzer özellikler (yüksek dozlarda)
4.
leri evre kalp yetersizli inde anti-enflamatuar ve apopitozisi önleyici etki
(dola mda
proinflamutuar
sitokinlerin
azalmas ) gösterir. (=ekil 8)
50
ve
solubl
apopitoz
mediyatörlerinin
ekil 8: LevosimendanBn etki mekanizmasB.
51
B.
VASKÜLER ETK
Levosimendan damar düz kas hücrelerinde ATP’ ye duyarl potasyum kanal na ba lanarak
bu kanal
açar ve hücre d
na potasyum ç k
na neden olur. Böylece hücre zar n
hiperpolarize hale getirerek hücre içine sodyum/kalsiyum de i tirici kanal arac
yla
kalsiyum giri ini bloke eder. Bu durum sistemik ve koroner arteriyel rezistans damarlar
ile sistemik venöz kapasitans damarlarda vazodilatasyona yol açar (106,111). (=ekil 9)
ekil 9: LevosimendanBn damar düz kas hücresindeki etki mekanizmasB (105).
Ayr ca, levosimendan infüzyonu konjestif kalp yetmezli i olan hastalarda dola mdaki
endotelin-1 seviyelerinde anlaml derecede azalmaya neden olur.
LEVOS MENDANIN UYGULAMA DOZU ve ETK SÜRES
•
•
•
Yükleme Dozu: 12-24 ag/kg (10 dakika içinde infüzyon)
dame dozu: 0.1 ag/kg/dak (sürekli infüzyon)
Hastan n uygulamaya verdi i cevap 30 ile 60 dakika sonra de erlendirilir:
•
E er cevap a r
olursa (hipotansiyon, ta ikardi) infüzyon h z
0.05
ag/kg/dak olarak azalt labilir veya infüzyon kesilebilir.
•
E er ba lang ç idame dozu tolere edilirse ve daha fazla bir hemodinamik
etki gerekli görülürse infüzyon h z 0.2 ag/kg/dak olacak ekilde art r labilir.
52
Ciddi kronik kalp yetmezli inin akut dekompansasyonu durumunda infüzyona 24 saat
süreyle
devam
edilir.
Levosimendan n
reabsorbsiyon
sonras
N-asetil
transferaz
taraf ndan olu turulan metaboliti (OR–1896) uzun süre aktiftir. Bu levosimendan n uzun
süreli etkisinden sorumludur. OR–1896 infüzyon bitiminden 2 gün sonra yava bir ekilde
pik yapar.
nfüzyonunun bitiminden 1–2 gün sonra pik yapmaya ba lar ve yar lanma
ömrü yakla k 80 saattir. Bu nedenle hastalarda hemodinamik etkiler infüzyon sonras 9
güne kadar gözlenebilir (103).
Ciddi böbrek (kreatinin klerensi < 30 ml/dk) ve karaci er yetmezli inde kullan m
kontrendikedir.
LEVOS MENDANIN YAN ETK LER
Levosimendan n ile en s k rastlanan advers etkiler ba a r s ve hipotansiyondur (% 5).
Bu etkiler dopamin ve adrenalin ile geri döndürülebilir. Tedavi süresince EKG, kan bas nc
ve kalp at m h z sürekli olarak izlenmeli ve idrar miktari ölçülmelidir.
Hastalar n % 1,3’ ünde ekstrasistoller, % 1,4’ünde atriyal fibrilasyon, % 2,4’ünde
ta ikardi, % 1’inde ventriküler ta ikardi, % 0,9’unda çarp nt ve % 2’sinde miyokard
iskemisi görülmü tür. Advers reaksiyonlar n önemli bir bölümü (% 98,6) infüzyon
ba lamas n takiben 3 gün içinde görümü tür (109).
53
LEVOS MENDAN LE LG L KL N K ÇALI MALAR VE SONUÇLARI
LIDO (The Levosimendan Infusion Versus Dobutamine Study):
Levosimendan n dobutamine göre anlaml olarak kardiyak indeksi art rd
kapiller uç bas nc n azaltt
ve pulmoner
gösterilmi tir. Bir di er önemli sonucu da dobutaminin
tersine beta bloker kullanan hastalarda hemodinamik parametrelerde gözlenen yan t n
artmas d r. Bu düzeleme dobutamin kullanan hastalarda her iki ilac n etki ettikleri beta
reseptör
düzeyinde
yar malar
ve
birbirlerinin
etkisini
azaltmalar
nedeniyle
gözlenmemi tir (85). ( ekil 10, 11, 12, 13, 14)
ekil 10: LIDO ÇalB=masB (PKUB: Pulmoner kapiller uç basBncB).
Levosimendan uygulanan ileri dönem kalp yetersizli i olan hastalar n hemodinamik
parametrelerinde plaseboya göre anlaml derecede düzelme gözlenmi tir.
54
ekil 11: LIDO ÇalB=masB; LevosimendanBn beta bloker ile birlikte kullanBmBnda
gözlenen hemodinamaik parametrelerdeki iyile=me.
Levosimendan uygulanan NYHA fonksiyonel kapasitesi III-IV olan kalp yetersizli i olan
hastalarda (doz titrasyon çal mas nda) 6.saatte strok volumde ba lang ç de erine göre
% 25 art
(hastalar n % 56 da), pulmoner kapiller uç bas nc nda % 25 azalma
(hastalar n %43 ü ) saptand . Bu levosimendan n hemodinamik parametreler üzerine olan
etkisinin k sa sürede ba lad
n göstermektedir (84,85, 97).
55
ekil 12: LIDO ÇalB=masB; Levosimendan ve dobutaminin saNkalBm süresine
etkisi.
ekil 13: LIDO ÇalB=masB; LevosimendanBn 31.gün mortaliteye etkisi
56
ekil 14: LIDO ÇalB=masB; Levosimendan ve dobutaminin 180 günlük mortalite
açBsBndan kByaslanmasB
REVIVE I-II (The Randomized Multicenter Evaluation Of Intravenous
Levosimendan Efficacy Versus Plasebo In The Short-Term Treatment
Of Decompensated Heart Failure Study):
Akut kalp yetersizli i tedavisinde 6.saatte, 24. saatte ve 5.günde düzelen hasta say s n n,
infüzyon ba lamas ndan 5. güne kadar kötüle en hasta yüzdesinin, 31. günde ve
90.günlerde mortalitenin de erlendirildi i çok merkezli, çift-kör, randomize, plasebo
kontrollü bir çal mad r. Levosimendan uygulanan ileri dönem kalp yetersizli i olan
hastalarda semptomatik iyile me ile beraber bozuk olan sistolik ve diyastolik fonksiyonlar
düzeltti ini, plasebo ve dobutamine göre mortaliteyi azaltt
Levosimendan
infüzyonu
semptomlar nda
düzelme,
sonras
hastalar n
%20’sinde
%51’inde
kötüle me
n göstermi tir (110,133).
24.saatte
gözlenmi tir
kalp
(86).
yetersizli i
(=ekil
12)
Levosimendan uygulanan hastalar n NYHA fonksiyonel s n f nda son derece anlaml
düzelmeler saptanm t r. Ba lang çta NYHA s n f
IV olan hastalar n levosimendan
uygulamas ndan sonra 24.saatte s n f III’e dü tü ü ve hastaneden taburcu olurken de
NYHA
snfn
2,7’
ye
dü tü ü
görülmü tür.
Levosimendan
uygulanan
hastalarda
miyokardiyal kan ak m n n standart tedaviye göre istatistiksel olarak anlaml derecede
artt
gözlenmi tir. (=ekil 15, 16, 17)
57
ekil 15: REVIVE ÇalB=masB; Semptomlarda düzelme
ekil 16: REVIVE ÇalB=masB; Levosimendan uygulanmasB ile NYHA fonksiyonel
sBnBfBndaki düzelme
58
ekil 17: REVIVE ÇalB=masB; Konjestif kalp yetmezliNi hastalarBnda miyokardiyal
kan akBmBndaki deNi=im
RUSSLAN (The Randomized Study On Safety And Effectiveness Of
Levosimendan In Patients With Left Ventricular Failure Due To Acute
Myocardial Infarction Study):
Akut miyokard infarktüsü ve sol ventrikül sistolik disfonksiyonu olan hastalarda perkütan
koroner giri im ile birlikte levosimendan uygulanan hastalarda 6. ve 24. saatlerde
mortaliteyi azaltmas ve kalp yetersizli inin kötüle mesini önlemesi aç s ndan plasebodan
daha üstün bulunmu tur. Yine 14. günde tüm nedenlere ba l mortalite levosimendan
grubunda daha dü ük saptanm t r (94). (=ekil 18, 19, 20)
59
ekil
18:
RUSSLAN
ÇalB=masB;
Levosimendan
uygulanan
kalp
yetmezlikli
hastalarda 6. ve 24.saatteki mortalite oranlarB.
ekil 19: RUSSLAN ÇalB=masB; Levosimendan uygulanan hastalarda 14. gün
mortalite oranlarB.
60
ekil 20: RUSSLAN ÇalB=masB; Levosimendan uygulanan hastalarda 180. gün
mortalite oranlarB.
ekil 21: RUSSLAN ÇalB=masB; Levosimendan uygulanan hastalarda iskemik alan
perfüzyonundaki deNi=im.
61
CASINO (The Calcium Sensitiser Or Inotrope Or None In Low-Output
Heart Failure Study):
Levosimendan n ayn anda hem dobutamin hem de standart tedavi ile kar la t r l d
ilk
çal mad r. Bu çal man n di er bir özelli i de mortalitenin primer sonlan m noktas
olmas d r (95,96). NYHA evre 4 kalp yetersizli i ve sol ventrikül ejeksiyon fraksiyonu
b% 35 olan hospitalize hastalarda levosimendan, dobutamin ve plasebo infüzyonu 24
saat uygulanarak mortalite de erlendirilmi tir. Sonuçta levosimendan n dobutamin ve
di er standart tedaviye göre mortaliteyi istatistiksel olarak anlaml
olarak azaltt
gösterilmi tir. (=ekil 22- 25)
ekil 22: CASINO ÇalB=masB; LevosimendanBn 31.günde mortaliteye etkisi
62
ekil 23: CASINO ÇalB=masB; LevosimendanBn mortaliteye etkisinin dobutamin ve
plaseboyla kByaslanmasB
ekil 24: CASINO ÇalB=masB; LevosimendanBn mortaliteye etkisi
63
ekil 25: CASINO ÇalB=masB; LevosimendanBn mortaliteye etkisi
SURVIVE (The Survival of Patients With Acute Heart Failure In Need Of
Intravenous Inotropik Support):
Akut
kalp
yetersizli i
hastalar nda
tüm
nedenlere
ba l
180
günlük
mortaliteyi
de erlendiren çok merkezli, çift-kör, randomize, dobutamin kontrollü bir çal mad r.
D
ER ÇALI MLAR
1. Levosimendan kalp kas nda oksijen miktar n art rmamaktad r. Pozitron emisyon
tomografisi kullan larak yap lan bir çal mada levosimendan n oksijen tüketimini
%18 oran nda art r rken, dobutaminin oksijen tüketimini % 58 oran nda art rd
tespit edilmi tir (90).(=ekil 26)
64
ekil 26: Oksijen tüketiminde deNi=im
2. Domuzlarda
yap lan
bir
çal mada;
Levosimendan
kullan m
ile
kalp
kontraktilitesini art rmak için gerekli olan hücre içi kalsiyum konsantrasyonunun
kontrol grubunda tespit edilen kalsiyum konsantrasyonundan farkl olmad
tespit
edilmi tir. Levosimendan adrenerjik yol üzerinden etki eden di er inotropik
ajanlardan farkl
olarak kalp kontraktilitesi art rmak için hücre içi kalsiyum
düzeyini art rmamaktad r (112).
3. Levosimenda uygulanan ileri dönem kalp yetersizlikli hastalar n hastaneden kal m
süresi ortalama 5 gün iken, levosimendan uygulanmayan hastalarda ise ortalama
hastanede kal m süresi 10 gün olarak saptanm t r (89).
4. Levosimendanla yap lan çal malar da supraventriküler ta ikardi, ventriküler
ta ikardi ve proaritmi riski aç dan levosimendan n standart tedaviden farks z
oldu u gözlenmi tir (91). (=ekil 27)
65
ekil
27:
LevosimendanBn
aritmi
olu=umu
üzerine
etkisi
(SVT:
supraventriküler ta=ikardi, VT: ventriküler ta=ikardi)
5. Levosimendan n ileri dönem kalp yetersizlikli hastalarda semptom ve prognozla
korele olan brain natriüretik peptid/BNP, nterlökin/ IL-6 ve IL-10 ve apopitotik
göstergenin serum belirteçleri olan solubl FAS/sFAS ligand n serum düzeylerini
azaltt
gösterilmi tir (92,93,104,108). ( ekil 28)
ekil 28: LevosimendanBn sFAS ligandB düzeylerine etkisi
66
MATERYAL VE METOD
Ocak 2006 - Temmuz 2007 tarihleri aras nda, akut dekompanse kalp yetmezli i nedeni
ile
i li Etfal E itim ve Ara t rma Hastanesi acil dahiliye poliklini ine ba vuran, medikal
tedavisi ve takibi 3. ç hastal klar klini i ve koroner yo un bak m ünitesinde yap lan 38
hasta çal maya al nd .
ÇalB=maya AlBnma Kriterleri
1. NYHA evre III ve IV kriterlerine uyan, klinik bulgularla sol kalp yetmezli i
nedeniyle acile ya da dahiliye poliklini ine ba vuran hastalar
2. Ba vuru öncesinde standart kalp yetmezli i tedavi ajanlar ndan bir veya birkaç n
alan (diüretik, dijital, ACE-I, spiranolakton, vs.)
ya da hiç almam
olan tüm
hastalar
3. Serviste ba ka bir nedenle yatarken, kardiyak stabilitesi bozulup NYHA evre III ve
IV sol kalp yetmezli ine giren, d lama kriterleri bulunmayan hastalar
ÇalB=maya AlBnmama Kriterleri
1. Tansiyon arteriyel < 100 mm Hg olanlar
2. Ba vuru ya da infüzyon s ras nda akut koroner sendrom geli enler
3. Perikardda konstriksiyon ya da tamponad olanlar restriktif ya da hipertrofik tipte
primer kardiyomiyopati saptananlar,
4. Ba vurudan önce kronik atrial fibrilasyon d
nda bilinen aritmisi olanlar ya da
anti-aritmik ajan kullanan hastalar
5. Aritmi olu turabilecek düzeyde elektrolit imbalans olanlar
6. Ba vuru EKG sinde ‘torsade de pointes’ bulunanlar
7. Tirotoksikoz tan s olanlar
8. Ast m hastal
nedeniyle beta-agonist ajan kullananlar
9. KOAH nedeniyle kronik hipoksemide bulunanlar
67
10. Kronik cor pulmonale tan s olanlar
11. Septisemide olanlar
12. A r karaci er yetmezli i (protrombin zaman
> 18 sn) veya a r böbrek
yetmezli i (plazma kreatinin > 2,5 mg/dl ) olan hastalar
Hastalar iki gruba ayr ld . Birinci gruba levosimendan infüzyonu, ikinci gruba ise
dobutamin infüzyonu verildi.
Levosimendan grubu
11’i erkek ve 14’ü kad n olmak üzere toplam 25 hasta çal maya dahil edildi.
Hastalara standart akut kalp yetmezli i tedavisinin (oksijen, antiagregan, diüretik, ACE
inhibitörü, digital, vs.) yan s ra 24 saatlik levosimendan infüzyonu uyguland . 2,5 mg/ml
konsantre levosimendan çözeltisi % 5 dekstroz çözeltisi ile kar t r larak infüzyon s v s
haz rland . lk 10 dakika 12 mcg/kg/dk ile yükleme, sonraki 50 dakikada 0,1 mcg/kg/dk,
takiben 23 saatte ise 0,2 mcg/kg/dk ile idame tedavisi verildi.
nfüzyon süresince
hastalar monitorize edilerek kardiyak ritimleri izlendi. Kan bas nçlar ve idrar miktarlar da
takip edildi.
Dobutamin Grubu
5’i erkek ve 8’i kad n olmak üzere toplam 13 hasta çal maya dahil edildi.
Hastalara standart akut kalp yetmezli i tedavisinin (oksijen, antiagregan, diüretik, ACE
inhibitörü, digital, vs.) yan s ra 24 saatlik dobutamin infüzyonu uyguland . 250 mg/ 20ml
konsantre dobutamin çözeltisi, % 5 dekstroz çözeltisi ile kar t r larak infüzyon s v s
haz rland . 24 saat boyunca 10 ag/kg/dk dozunda verildi. nfüzyon süresince hastalar
monitorize edilerek kardiyak ritimleri izlendi. Kan bas nçlar ve idrar miktarlar da takip
edildi.
68
Elektrokardiyografik DeNerlendirme
Levosimendan ve dobutamin infüzyon tedavilerinin ba lang c (0.saatte) ve bitiminde
(24.saatte) 12 derivasyonlu EKG’leri çekildi. QT intervali ölçümünde 50 mm/sn h zla ve
10
mm/mv
voltajla
çekilmi
EKG
kayd
kullan ld .
QT
intervali;
Q
dalgas n n
ba lang c ndan, "T" dalgas n n TP izoelektrik hatt na döndü ü yer olarak tan mlanan "T"
dalgas n n sonuna kadar olan mesafe olarak ölçüldü. E er "U" dalgas varsa "T" dalgas n n
sonu "T" ve "U" dalgas aras ndaki en dü ük nokta olarak belirlendi. T dalgas n n sonunun
belirlenemedi i ve amplitüdünün dü ük oldu u derivasyonlardan ölçüm yap lmad . En az
6 derivasyonda QT interval ölçümü yap lan EKG’ler de erlendirmeye al nmad . QT
dispersiyonu, 12 kanall standart EKG’de ölçülen maksimum ve minimum QT intervalleri
aras ndaki fark olarak tan mland .
nfüzyon öncesi ve sonras EKG’lerdeki QT süreleri
Bazett formülü “QTc= QT//R-R“ kullan larak kalp h z na göre düzeltildi ve QTc olarak
ifade edildi. QTc de erinin b0.44 sn olmas normal s n rlarda kabul edildi.
Ekokardiyografik DeNerlendirme
Levosimendan infüzyon tedavisinin ba lang c (0.saatte) ve bitiminde (24.saatte), tüm
hastalara
Amerikan
Ekokardiyografi
Derne i
VingMed Sistem Vivid 3 ekokardiyografi cihaz
standartlar na
göre,
General
Electric
ile sol lateral dekübit pozisyonunda
transtorasik ekokardiyografik inceleme yap ld . Ölçümler için 2,5 MHz prob kullan ld . Sol
ventrikül ejeksiyon fraksiyonu (%), Global Area Length tekni i ile sol ventrikül diastol
sonu volümünden sol ventrikül sistol sonu volümünün ç kar lmas ve bunun sol ventrikül
diastol sonu volümüne bölünmesi “Simpson Yöntemi” ile elde edildi.
STAT ST KSEL DE ERLEND RME
Elde edilen verilerin istatistiksel analizleri Statistical Package for Social Sciences (SPSS)
for Windows 13.0 program yla yap ld . Çal ma verilerinin tan mlay c
istatistiksel
sonuçlar aritmetik ortalama ± standart sapma olarak ifade edildi. Uygulanan istatistiksel
testlerden elde edilen sonuçlarda, p de erinin 0,05 (% 5)’in alt nda olmas anlaml olarak
kabul edildi.
69
BULGULAR
Çal maya 16’ s erkek ve 22’si kad n olmak üzere toplam 38 hasta al nd . Hastalar n ya
ortalamalar 70,39±9,23 y ld . Hastalar levosimendan infüzyonu alanlar ve dobutamin
infüzyonu alanlar olmak üzere 2 gruba bölündü. Her iki grup kendi içinde ve aralar nda
maksimum QT süresi, minimum QT süresi, QT dispersiyonu ve ejeksiyon fraksiyonu
aç s ndan de erlendirildi.
A. Levosimendan Grubu
Çal man n levosimendan grubuna 11’i erkek (% 44) ve 14’ü kad n (% 56) olmak üzere,
56 ile 87 ya aras nda toplam 25 hasta al nd . Hastalar n ya ortalamalar 70,5±11,13 y l
idi.
Levosimendan infüzyonu öncesi deNerler (0. saat)
Çal maya al nan hastalar n tedavi öncesi ekokardiyografik olarak saptanan ejeksiyon
fraksiyonlar % 20-45 aras nda idi. Ortalama ejeksiyon fraksiyonu % 31±7,66 olarak
bulundu.
Elektrokardiyografide hesaplanan ortalama maksimum QTc intervali 0,49±0,05 sn,
ortalama minimum QTc intervali 0,43±0,04 sn ve ortalama QT dispersiyonu ise
0,06±0,03 sn olarak bulundu.
Levosimendan infüzyonu sonrasB deNerler (24. saat)
Hastalar n 24 saatlik levosimendan infüzyonu sonras nda ekokardiyografide ejeksiyon
fraksiyonlar
%
23-63
aras nda
bulundu.
Ortalama
ejeksiyon
fraksiyonu
ise
%
38,15±9,36 saptand .
Tedavi bitiminde çekilen elektrokardiyografide hesaplanan ortalama maksimum QTc
intervali 0,50±0,05 sn, ortalama minimum QTc intervali 0,44±0,04 sn ve ortalama QT
dispersiyonu ise 0,06±0,03 sn olarak bulundu.
70
Tedavi öncesi ve sonras nda hesaplanan kalp h z na göre düzeltilmi QT dispersiyonlar Ttest yöntemi ile kar la t r ld . 24 saatlik levosimendan infüzyonunun QT dispersiyonunu
istatistiksel anlaml olarak de i tirmedi i görüldü (p=0,74).
Hastalar n tedavi öncesi (0.saat) ve tedavi bitiminde (24.saat) çekilen EKG’lerinde
hesaplanan maksimum QTc de erleri ve minimum QTc de erleri aras nda istatistiksel
olarak anlaml fark bulunmad (p>0,05).
Grafik 1: Levosimendan infüzyonu öncesi (0. saat) ve sonras (24. saat) QT de erlerinin
kar la t r lmas
0,49
0,50
0,43
0,44
0,06
Tedavi öncesi (0. saat)
0,06
Tedavi sonras (24. saat)
Hastalar n tedavi öncesi (0.saat) ve tedavi bitiminde (24.saat) yap lan ekokardiyografik
tetkiklerinde;
ejeksiyon
fraksiyonlar nda
ortalama
%
23,06±1,70
art
gözlendi.
Ejeksiyon fraksiyonunun 24 saatlik levosimendan infüzyonu ile istatistiksel anlaml olarak
artt
saptand (p<0,01).
71
Grafik 2: Levosimendan infüzyonu öncesi (0. saat) ve sonras (24. saat) ejeksiyon
fraksiyonlar n n kar la t r lmas
% 31
%38,2
Ejeksiyon fraksiyonu (%)
Levosimendan infüzyonu öncesi ve sonras nda, ölçülen QT dispersiyonlar ile ejeksiyon
fraksiyonlar aras ndaki korelasyon T-test (paired samples correlations) ile de erlendirildi.
Anlaml bir korelasyon bulunamad (p> 0,05).
72
Grafik 3: Levosimendan infüzyon öncesinde (0. saat) ölçülen QTc dispersiyonu ile
ejeksiyon fraksiyonu aras ndaki korelasyonun de erlendirilmesi
Dot/Lines show Means
QTD:
QT
Tedavi öncesiQTD msn
0,125
dispersiyonu (msn)
0,100
0,075
EF: Ejeksiyon
fraksiyonu (%)
0,050
0,025
20,00
30,00
40,00
Tedavi öncesi EF %
Grafik
4: 24
saatlik levosimendan
infüzyonu
sonras nda
(24.saat)
ölçülen
dispersiyonu ile ejeksiyon fraksiyonu aras ndaki korelasyonun de erlendirilmesi
Dot/Lines show Means
QTD: QT
Tedavi sonras QTD msn
0,12
dispersiyonu (msn)
0,10
0,08
EF: Ejeksiyon
0,06
fraksiyonu (%)
0,04
30,00
40,00
50,00
60,00
Tedavi sonras EF %
73
QTc
B. Dobutamin Grubu
Çal man n dobutamin koluna 5’i erkek (% 38,4) ve 8’ i kad n (% 61,6) olmak üzere
toplam 13 hasta al nd . Hastalar n ya lar 59 ile 80 aras nda olup ya
71,08±6,86 idi. Levosimendan grubundaki hastalarla kar la t r ld
ortalamalar
nda ya ortalamalar
benzer bulundu (p>0,05).
Ekokardiyografide; ortalama ejeksiyon fraksiyonu de erleri % 38,62±10,34 olarak
saptad .
Hastalar n dobutamin infüzyonu öncesinde (0. saat) çekilen EKG’lerinde ortalama
maksimum QTc süreleri 0,45±0,05 sn, ortalama minimum QTc süreleri 0,39±0,05 sn ve
ortalama QTc dispersiyonlar 0,06±0,04 sn olarak hesapland .
Hastalar n dobutamin infüzyonu sonras nda (24. saat) çekilen EKG’lerinde ortalama
maksimum QTc süreleri 0,48±0,05 sn, ortalama minimum QTc süreleri 0,41±0,05 sn ve
ortalama QTc dispersiyonlar 0,06±0,04 sn olarak hesapland .
Dobutamin infüzyonu öncesi (0.saat) ve sonras nda (24.saat) çekilen EKG’lerinde
hesaplanan maksimum QTc de erleri, minimum QTc de erleri ve QTc dispersiyonlar
aras nda istatistiksel olarak anlaml fark bulunmad (p>0,05).
74
Grafik 5: Dobutamin infüzyonu öncesi (0. saat) ve sonras (24. saat) QT de erlerinin
kar la t r lmas
0,45
0,48
0,41
0,39
0,06
Tedavi öncesi (0. saat)
0,06
Tedavi sonras ( 24. saat)
Levosimendan grubu ve dobutamin grubu hastalar, tedavi öncesi ve sonras nda,
maksimum
QT
süreleri,
minimum
QT
süreleri
ve
QT
dispersiyonlar
aç s ndan
kar la t r ld . statistiksel analiz için T-test kullan ld . Her iki grup aras nda tedavi öncesi
(p>0,05) ve sonras nda (p>0,05) istatistiksel olarak anlaml fark bulunmad .
75
Grafik 6: Dobutamin ve levosimendan infüzyon tedavilerinin QT sürelerine etkisi
(D:Dobutamin, L:Levosimendan)
!
"
QTc - minimum (sn)
!
QTc - maksimum (sn)
76
"
QTc dispersiyonu (sn)
TARTI MA ve SONUÇ
Kalp yetmezli i, ba ta koroner arter hastal
kalp ve damar hastal
ve hipertansiyon olmak üzere çok say da
n n ve diyabetes mellitusun ilerlemi
döneminde ortak bir
komplikasyon olarak meydana gelen bir klinik sendromdur. Bu özelli i nedeniyle, özellikle
ileri ya larda s k görülür.
Klinik yönden temel özellikleri, miyokard disfonksiyonu, egzersiz intolerans , ventriküler
aritmilerin insidans n n artmas ve ömrün k salmas d r. Miyokard disfonksiyonu esas olarak
sol ventrikülün ve bazen de beraberinde sa
Sonuçta,
dokulardaki
kan
ak m n n
azalmas
ventrikülün disfonksiyonu
yan nda,
akci er
ve/veya
eklindedir.
sistemik
dola mda konjesyon olu ur.
Kalp yetmezli i geli irken, doku hipoksisine ba l olarak, iki kompansasyon mekanizmas
aktive olur; (1) sempato-adrenal etkinlik artar. Buna ba l
olarak, ta ikardi ve
damarlarda yayg n vazokonstrüksiyon geli ir. (2) renin-anjiyotensin-aldosteron sistemi
aktive olur. Buna ba l olarak, hipervolemi, ödem ve pulmoner konjesyon geli ir. Artm
kan hacmi, diyastol sonu lif uzunlu u art
na katk da bulunur (4).
Kardiyomegali, miyokard kas n n hipertrofiye olmas sonucu geli en yava kompansatuvar
cevapt r ve k smen sempatik de arj sonucu olu ur. Anjiyotensin II de önemli rol oynar.
Son kan tlara göre aldosteronun kardiyak de i ikliklerde de direkt rolü olabilir. Bu
de i imlerin k sa vadeli sonuçlar , kalbin dokulara yeterli miktarda kan pompalamas n
sa lamas bak m ndan yararl olabilir. Fakat uzun vadeli sonuçlar, dola m ve miyokard
hücrelerini olumsuz yönde etkiler; a r yükleme kardiyomiyopatiye yol açar ve prognozu
kötüle tirir (3,4).
Kalp yetmezli inin pratik bak m ndan önemli bir s n fland rma ekli, egzersize tolerans n
derecesine göre yap lan fonksiyonel s n fland rmad r. Bunun en s k kullan lan tipi, New
York Heart Association (NYHA) s n fland rmas d r. Semptomsuz hafif (s n f I) olgular,
dakikada maksimum 21 ml/kg veya daha fazla oksijen tüketimi gerektiren derecede
egzersiz yapabildikleri halde; istirahatta bile semptom veren a r (s n f IV) olgularda, bu
tavan de er dakikada 9 ml/kg veya daha az oksijen tüketimidir (2).
77
Sol ventrikül sistolik fonksiyon bozuklu u nedeniyle kalp yetersizli i olan hastalar n
ventrikül aritmileri ve ani ölüm aç s ndan yüksek riske sahip oldu u bilinmektedir (119).
Kalp yetersizli i tedavisinde önemli bir yeri olan pozitif inotropik ajanlar n da ventrikül
aritmilerini tetikledi i ve mortaliteyi art rd
bildirilmi tir (7,120,121). Günümüzde en s k
kullan lan inotropik ajanlar beta-adrenerjik reseptör agonistleri (örn: dobutamin) ve
fosfodiesteraz
inhibitörleridir.
Beta-adrenerjik
reseptör
agonistleri
siklik
adenozin
monofosfat (cAMP) üretimini tetikleyerek; fosfodiesteraz inhibitörleri ise y k m n inhibe
ederek hücre içi cAMP düzeylerini yükseltmekte, miyosit içine kalsiyum giri ini art rarak
kontraktiliteyi
iyile tirmektedir
(7,84,91,114-123).
Yüksek
hücre
içi
kalsiyum
konsantrasyonu miyosit elektrofizyolojisini belirgin olarak etkileyerek re-entry ve afterdepolarizasyon mekanizmalar yla aritmileri tetiklemektedir (84,85,91,114, 122-125). Bu
durum hücrenin enerji ihtiyac n n ve miyokard n oksijen tüketiminin artmas na neden
olmaktad r (85,122-125). Kalp h z n art rmas , atriyal ve ventriküler aritmileri tetiklemesi
nedeniyle bu grup ilaçlar, özellikle iskemik kardiyomiyopatili hastalarda miyokardiyal
iskemiyi
kötüle tirip,
(113,114,120,121).
konsantrasyonunu
ani
Bu
ölüm
nedenle,
de i tirmeden
gibi
ciddi
istenmeyen
günümüzde
miyokardiyal
olaylara
dikkatler
neden
hücre
kontraktiliteyi
olabilir
içi
kalsiyum
art ran
kalsiyum
duyarl la t r c ajanlara çevrilmi tir.
Levosimendan n miyosit ve damar duvarlar ndaki ATP ba ml
potasyum kanallar n
açarak, sistemik vasküler yatakta vazodilatasyona yol aç p miyokardiyal ön yük ve ard
yükte azalmaya neden oldu u öne sürülmü tür (115-131). Ayr ca, koroner arterlerde de
vazodilatasyona neden olarak, miyokardiyal kan ak m n art rd
oksijen tüketimini art rmad
, buna kar n miyokard n
saptanm t r. Sol ventrikül dolum bas nc n n azalmas ,
koroner arteriyel kan ak m n n artmas , koroner arter direncinin azalmas ve miyokard
oksijen tüketiminin infüzyon süresince azalmas , levosimendan n bu grup hastalarda
sistemik ve koroner hemodinamiyi olumlu yönde etkileme ve miyokardiyal metabolik
fonksiyonlar iyile tirme potansiyeli oldu unu göstermektedir (131).
Levosimendan, teorik olarak, hücre içi kalsiyum ve cAMP düzeylerini art rmaks z n,
troponin C’ ye ba lanarak, kontraktil proteinlerin kalsiyuma duyarl l
78
n
art rarak
kardiyak performans iyile tirir. Bu nedenle de cAMP ba ml
ajanlar n sahip oldu u
olumsuz özellikleri ta maz (84,91-97,122-126). Buna kar n, levosimendan n yan etkileri
aras nda hipotansiyon, ba
a r s , ta ikardi, atriyal fibrilasyon ve nadiren ventrikül
aritmileri bildirilmi tir (125).
Deneysel ve klinik çal malar, ventrikül aritmilerinin geli iminde homojen olmayan
miyokardiyal
repolarizasyonun
Repolarizasyon
önemli
dispersiyonunun
bir
bir
rol
oynad
n
olan
QT
göstergesi
göstermi tir
(127,128).
dispersiyonu,
ventrikül
aritmilerinin geli imi aç s ndan önemli bir belirteç olarak dü ünülmektedir (129). QT
intervali; ventrikülün aktivasyonunun ba lang c ile repolarizasyonunun biti i aras ndaki
süreyi kapsar. Normalde QTc (kalp h z na göre düzeltilmi
kabul edilir. Kalp h z na göre düzeltilmi
intervalinin
uzamas ;
göstergesidir. Uzam
ventrikül
QT) süresi b 0.44 sn olarak
QT intervali sempatovagal dengeyi yans t r. QT
miyokard n n
uzam
repolarizasyonunun
bir
QTc süresi, torsade de pointes olu umu ve kardiyak kaynakl ölüm
ile ili kili bulunmu tur. QT intervalinin uzamas na neden oldu u bilinen ilaç (kinidin,
prokainamid,
sotalol,
amiodaron,
trimetoprim-sülfametoksazol,
terfenadin,
difenhidramin,
klaritromisin,
levofloksasin,
desimipramin,
klindamisin,
siprofloksasin,
amitriptilin,
moksifloksasin,
ketokonazol,
fluoksetin,
kinin,
nikardipin,
sertralin,
lityum,
klorpromazin, haloperidol, tioridazin, risperidon, sildenafil, karbamazepin, amrinon, vs…)
kullan m nda “torsade de pointes” geli mesini s kl kla artt rd
kad n cinsiyet, bilinen kalp hastal
varl
bilinen risk faktörleri;
, hipokalemi, hipomagnezemi, yüksek ilaç
seviyeleri ve ilaç etkile imleridir. Daha nadir tan mlanan risk faktörleri ise; bradikardi,
diüretik kullan m , konjenital uzun QT sendromu hikayesi ve genetik polimorfizmdir. Akut
iskemi yaratacak olaylar n iskemik bölgedeki aksiyon potansiyelinin süresini k saltarak QT
intervalinde uzamaya ve QT dispersiyonunda art a neden oldu u bildirilmi tir (130).
Levosimendan ile yap lan birçok klinik çal mada, supraventriküler ta ikardi, ventriküler
ta ikardi ve proaritmi riski aç dan levosimendan n standart tedaviden farks z oldu u
gözlenmi tir (125-130). Bizim çal mam zda da literatürle uyumlu olarak levosimendan
infüzyonu alan hastalarda klinik aç dan anlaml bir aritmi gözlenmedi. Levosimendan
grubu ile dobutamin grubu hastalar, tedavi öncesi ve sonras nda, maksimum QT süreleri,
79
minimum QT süreleri ve QT dispersiyonlar aç s ndan kar la t r ld
nda; her iki grupta da
tedavi öncesi ve sonras nda istatistiksel olarak anlaml fark bulunmad .
Çal man n levosimendan grubuna al nan 25 hastan n, 24 saatlik levosimendan infüzyonu
öncesi ortalama maksimum QTc intervali; 0,49±0,05 sn, sonras nda ise 0,50±0,05 sn
olarak hesapland . Yine ayn
ekilde, infüzyon öncesi ortalama minimum QTc intervali;
0,43±0,04 sn, sonras nda ise 0,44±0,04 sn olarak ölçüldü. Ortalama QTc dispersiyonu
0,06±0,03 sn olarak ölçüldü ve tedavi bitiminde de bu de erin de i meden kald
görüldü. Levosimendan infüzyonu süresince hastalarda ventrikül aritmisi geli medi, bu
durum maksimum ve minimum QTc sürelerinde anlaml
de i iklik olmamas
ile
aç klanabilir.
SURVIVE çal mas nda; 1327 hasta çal maya al nm
ve levosimendan verilen hasta
grubu ile dobutamin verilen hasta grubu kar la t r lm t r. Levosimendan grubunda
istatistiksel
olarak anlaml
olmamas na kar n mortalite daha dü ük bulunurken,
levosimendan ve dobutamin gruplar nda s ras yla atriyal fibrilasyon %9.1 ve %6.1,
hipotansiyon %15.5
ve %13.9, ventrikül ta ikardisi
%7.9 ve %7.3
oranlar nda
gözlenmi tir (132).
REVIVE II çal mas nda ise; 600 hasta al nm , standart tedaviye ek olarak levosimendan
alan grup, standart tedaviyle birlikte plasebo alan grupla kar la t r lm t r. En s k görülen
yan etkiler, levosimendan ve plasebo gruplar nda s ras yla hipotansiyon (%50 ve %36),
ventrikül ta ikardisi (%25 ve %17) ve atriyal fibrilasyon (%8 ve %2) olmu tur (133).
Çal mam zda aritmi saptamad
m z gibi, levosimendan infüzyonunun, atriyal ya da
ventriküler aritmi geli me olas l
n n bir göstergesi olabilen QT parametreleri üzerine
anlaml bir etkisini de görmedik. Bu sonucun kullan lan ilaç dozuyla ili kili olabilece ini
dü ünüyoruz.
Dobutamin, dekompanse kalp yetersizlikli hastalarda miyokard n kas lma gücünü geçici
olarak artt rmada s kl kla kullan lan sentetik bir katekolamindir. soproterenolün kimyasal
yap s n n modifikasyonundan elde edilir (134). Klinik kullan mda olan dobutamin, pozitif
ve negatif olmak üzere iki ayr enantiomerin rasemik bir kar
kar
m ndan olu maktad r ve bu
m hem ß1 hem de ß2 reseptörlerini 3:1 oran nda uyar r. Dü ük dozlarda (b 5
80
mcg/kg) net etki aortik impedans n azalmas ve ventrikülo-vasküler e le menin iyile mesi
eklindedir. Daha yüksek dozlarda ise dobutaminin U1 adrenerjik agonist etki göstermeye
ba lar ve ba lang çta gerçekle en vazodilatasyonun sürekli olmas n engeller. Bu parsiyel
agonistik etkinin sonucu ön yük ve ard yükte kayda de er de i imin olmamas ve 10
mcg’ n alt ndaki dozlar n belirgin ta ikardiye yol açmamas d r (68-69).
Bizim çal mam zda, ortalama ejeksiyon fraksiyonu de erleri % 38,62±10,34 olan ve
dobutamin
infüzyonu
verilen
toplam
13
hastan n,
infüzyon
öncesinde
ortalama
maksimum QTc süreleri 0,45±0,05 sn iken, infüzyon sonras nda 0,48±0,05 sn bulundu.
Yine infüzyon öncesi ortalama minimum QTc süreleri 0,39±0,05 sn, sonras nda ise
0,41±0,05 sn olarak ölçüldü. Ortalama QTc dispersiyonlar 0,06±0,04 sn olarak bulundu
ve bu de er levosimendan grubuyla benzerdi. Bu da levosimendan n aritmojen özelli inin
dobutamine benzer oldu unu göstermektedir.
Kalsiyum sensitivitesini artt ran bir ajan olan levosimendan, troponin C üzerinden etki
olu turmakta ve miyokardiyal kontraktiliteyi artt rmaktad r. Daha önceden yap lan
çal malarda levosimendan n diyastolik fonksiyonlarda herhangi bir kötüle meye yol
açmad
gösterilmi tir. Bu temelde azalm
olan kardiyak at m n artarak daha iyi bir
koroner perfüzyonun sa lanmas na ayr ca kalp yetersizli i hastalarda sol ventrikül
dilatasyonu ve özellikle sol dal blo unda görülen yetersiz diyastolik dolu
kardiyak at m n art
süresinin
ile birlikte sol ventrikülün diyastol sonu bas nc n n dü mesi ve daha
etkin bir dolu un olmas yla aç klanabilir.
LIDO çal mas nda; levosimendan uygulanan NYHA fonksiyonel kapasitesi III-IV olan kalp
yetersizli i olan hastalarda (doz titrasyon çal mas nda) 6.saatte stroke volümde
ba lang ç de erine göre % 25 art , pulmoner kapiller uç bas nc nda % 25 azalma,
hemodinamik parametrelerinde plaseboya göre anlaml derecede düzelme saptand (85).
Bizim çal mam za al nan hastalar NYHA evre IV olup, tedavi öncesi ejeksiyon fraksiyonu
de erleri % 20-45 aras nda (ortalama ejeksiyon fraksiyonu % 31±7,66) idi. Hastalar n
levosimendan infüzyonu öncesinde ve sonras nda ekokardiyografileri yap ld , LIDO
çal mas na benzer
ekilde, ejeksiyon fraksiyonu de erinin anlaml
81
olarak ortalama
%23,06±1,70
(levosimendan
%38,15±9,36) artt
infüzyonu
sonras
ortalama
ejeksiyon
fraksiyonu
gözlendi.
CASINO çal mas nda; levosimendan uygulanan ileri dönem kalp yetersizli i olan
hastalarda semptomatik iyile me ile beraber bozuk olan sistolik ve diyastolik fonksiyonlar
düzeltti ini, plasebo ve dobutamine göre mortaliteyi azaltt
n göstermi tir. Ba lang çta
NYHA s n f IV olan hastalar n levosimendan uygulamas ndan sonra 24. saatte s n f III’e
dü tü ü ve % 51’inde 24.saatte kalp yetersizli i semptomlar nda düzeldi i görülmü tür
(95). Bizim çal mam zda da benzer
ekilde, levosimendan infüzyonu alan hastalarda
dobutaminden çok daha k sa sürede, 24. saatte klinik ve ekokardiyografik düzelme
gözlendi.
Sonuç olarak; akut dekompanse kalp yetersizli inde, 24 saatlik levosimendan infüzyonu
hem sistolik hem diyastolik ekokardiyografik parametreleri olumlu etkiler ve ejeksiyon
fraksiyonunda anlaml art a yol açar. Hastalar n dekompanse dönemden ç kmas nda
klinik olarak faydal olabilir.
Daha önceden yap lan çal malar levosimendan n kalp yetersizli i tedavisinde di er
inotropik ajanlara göre aritmi tetikleme potansiyelinin daha az oldu unu göstermi tir. Biz
de çal mam zda, levosimendan n ventrikül aritmilerinde art
parametrelerinde de i ikli e yol açmad
göstergesi olabilen QT
n gözledik. Ancak, yine de, daha çok olgu
içeren yeni çal malara gereksinim oldu unu dü ünüyoruz.
82
ÖZET
G R
ve AMAÇ
Kalsiyum duyarl la t r c inotropik bir ajan olan levosimendan, hücre içi kalsiyum düzeyini
ve miyokard n oksijen tüketimini art rmadan, troponin C’ yi stabilize ederek, kardiyak
miyofilamentlerin mevcut sitozolik kalsiyuma duyarl l
n
art r r. Levosimendan akut
dekompanse kalp yetmezli i olan hastalarda, nörohormonal aktivasyonla sol ventrikül
performans nda
klinik
ve
hemodinamik
iyile meye
neden
olur.
Ayn
zamanda
antienflamatuvar, antiapoptotik, lusiotropik ve koroner perfüzyonu artt r c etkileri de
mevcuttur. Yap lan çal malar; ciddi kalp yetmezli i olan hastalarda hemodinami ve sa
kal m üzerinde dobutaminden daha üstün bulunmu tur.
Levosimendan n
K+kanallar n
kalsiyum
açmas
duyarl la t r c
etkisi,
yüksek
dozlarda
ATP
ba ml
-
ve fosfodiesteraz III’ü inhibe etmesi proaritmik olabilece ini
dü ündürmektedir. Her ne kadar kalp yetmezli inde kullan lan pozitif inotrop ajanlar n
aritmojenik
etkileri
bilinse
de,
levosimendan n
kardiyak
aritmi
riskini
artt rd
bildirilmemi tir. QT dispersiyonu, kalp yetmezli inde ani kardiyak ölüm ve total
mortaliteyi belirleyen önemli bir prognostik faktördür. Biz çal mam zda akut dekompanse
kalp yetmezli i ile ba vuran hastalarda, levosimendan ve dobutamin infüzyonunun QT
dispersiyonu üzerine olan etkisini ara t rd k.
MATERYAL ve METOD
Akut dekompanse kalp yetersizli i tan s yla yat r lan, New York Kalp Derne i s n flamas na
göre s n f III-IV kalp yetersizli i olan 38 hastadan, 25 hastaya (11’i erkek, 14’ü kad n,
ortalama ya : 70,5±11,13 y l) levosimendan infüzyonu ve 13 hastaya (5’i erkek, 8’i
kad n,
ortalama
ya :
71,08±6,86
y l)
dobutamin
infüzyonu
verildi.
ntravenöz
levosimendan ilk 10 dakika 12 mcg/kg/dk ile yükleme, sonraki 50 dakikada 0,1
mcg/kg/dk, takiben 23 saatte ise 0,2 mcg/kg/dk ile idame tedavisi
eklinde verildi.
ntravenöz dobutamin ise 24 saat boyunca 10 ag/kg/dk dozunda verildi. nfüzyon öncesi
ve sonras nda hastalar n transtorasik ekokardiyografileri yap ld ve elektrokardiyografileri
83
çekildi. QT dispersiyonu, maksimum QT ve minimum QT süresi aras ndaki fark olarak
tan mland ve bulunan de er kalp h z na göre düzeltildi.
BULGULAR
Hem levosimendan hem de dobutamin alan hasta grubunda, tedavi öncesi ve sonras nda
kalp h z na göre düzeltilmi
maksimum QT de erleri, minimum QT de erleri ve QT
dispersiyonlar aras nda istatistiksel olarak anlaml fark bulunmad (p>0,05).
Levosimendan alan grupta tedavi sonras nda ejeksiyon fraksiyonlar nda istatistiksel
olarak anlaml art
(ortalama % 23,06±1,70) gözlendi (p<0,01).
SONUÇ
Tedavi
dozlar nda
kar la t r ld
levosimendan
nda, aritmi geli me olas l
infüzyonunun,
dobutamin
infüzyonu
ile
n n bir göstergesi olabilen QT parametreleri
üzerine anlaml bir etkisi görülmedi.
84
SUMMARY
THE EFFECT OF LEVOSIMENDAN INFUSION ON QT DISPERSION
IN PATIENTS WITH ACUTE DECOMPENSATED HEART FAILURE
OBJECTIVES
The calcium sensitizer levosimendan, improves myocardial contractility by stabilizing
troponin C and enhancing calcium sensitivity of cardiac myofilaments and however, it has
no effect on myocardial oxygen demand. Levosimendan enhances left ventricular
performance, leading to clinical and hemodynamic improvement in patients with acute
decompansated
heart
failure,
with
a
concomitant
attenuation
of
neurohormonal
activation. Moreover, levosimendan has been shown to bear some additional properties,
including anti-inflammatory, antiapoptotic, and lusitropic effects and the improvement of
coronary perfusion. Previous studies have demonstrated that levosimendan improves
haemodynamic performance more effectively than dobutamine in patients with severe
heart failure, and it has been associated with improved long-term survival.
The calcium-sensitizing effect of levosimendan and its ability to open adenosine
triphosphate–sensitive potassium channels and to inhibit phosphodiesterase III at high
concentrations may have proarrhythmic consequences. It has been reported that
levosimendan shows no tendency to increase cardiac arrhythmias. However, positive
inotropes used for the treatment of heart failure have been arrhythmogenic. QT interval
dispersion is an important prognostic marker for total mortality or sudden cardiac death
in heart failure. We investigated the effect of intravenous levosimendan on QT dispersion
compared with intravenous dobutamine in patients with acute decompensated heart
failure.
STUDY DESIGN
The study included 38 patients who were admitted with acute decompensated heart
failure (New York Heart Association functional class III-IV). 25 patients (11 men, 14
85
women; mean age 70,5±11,13 years) were treated with levosimendan infusion and 13
patients (5 men, 8 women; mean age 71,08±6,86 years) were treated with dobutamine
infusion. Intravenous levosimendan was administered with an initial bolus dose of 12
µg/kg for 10 min, followed by a continuous infusion of 0.1 µg/kg/min for 1 hour and 0.1
µg/kg/min 23 hours. Intravenous dobutamine was administered with a continuous dose
of 10 µg/kg /min for 24 hours. Transthoracic echocardiograpy was performed and
electrocardiograms were obtained before and after drug infusions. QTc dispersion was
defined as the difference between the maximum and the minimum QT intervals, and the
value was corrected for heart rate.
RESULTS
No significant differences were found before and after treatment of both levosimendan
and dobutamine with respect to maximum QT intervals, minimum QT and QT dispersions
(p>0,05).
The ejection fraction was statistically significantly increased (mean: 23,06±1,70 %) in
the group treated with levosimendan infusion (p<0,01).
CONCLUSION
Our results suggest that, therapeutic doses of levosimendan infusion do not have a
significant effect on QT parameters - the predictors of arrhythmias-, when compaired
with dobutamine infusion.
86
KAYNAKLAR
1. Katz
AM.
Heart
Failure:
Pathophysiology,
molecular
biology
and
clinical
management. Philadelphia, PA: Lippincott Williams and Wilkins 2000.
2. Vassan RS, Benjamin EJ, Levi D. Congestive heart failure with normal left
ventricular systolic function. Arch Intern Med 1996; 156: 146–157
3. Vassan RS, Benjamin EJ, Levi D. Prevelance clinical features and prognosis of
diastolic heart failure: An epidemiologic perspective. Jam coll, cardiol 1995; 26
(7): 1565–1574
4. Braunwald E, Chidsey CA, Pool PE, et al. Congestive heart failure: Biochemical and
physiological consideration. Ann Intern Med 1966; 64: 904–941
5. Textbook of Cardiovascular Medicine Eric J. Topol Lippincott Williams and Wilkins
1998 Section VI Heart Failure and Transplantation Page: 2179–2327.
6. Heart Disease A Textbook of Cardiovascular Medicine 7th Edition Eugene
Braunwald, Douglas P. Zipes, Peter Libby, Robert O. Bonow Chapter 19–26 Page
457–652.
7. Stevenson LW. Inotropic therapy for heart failure. N Eng J Med 1998; 339: 1948–
50.
8. Baig K, Mahon N, McKenna W. The Pathophysiolgy Advenced Heart Failure Am
Heart J 1998; 135:216-30.
9. Bristow MR. The adregnergic nervous system in heart failure. N Eng. J. Med 1984;
311:811
10. Braunwald E, Congestive Heart Failure: A Half Century Perspective Europian Heart
J 2001; 22: 825-36.
11. Mulieri LA, Hasenfuss G, Leavitt BJ, Allen PD, Alpert NR. Altered myocardial force
frequency relation in human heart failure. Circulation 1992; 95: 1743–50.
12. Pieske B, Krestchman B, Meyer M, et al. Alterations in intracellular calcium
handling associated with inverse force frequency relation in human dilated
cardiomyopathy. Circulation 1995; 92: 1169-78.
87
13. Bristow MR, Minobe WA, Raynolds MV, et al. Reduced beta 1 receptor messenger
RNA abudance in failing human heart. J Clin Invest 1993; 92: 2737–45.
14. Mc Murray JJ, Ray SG, et al. Plasma endothelin in chronic heart failure. Circulation
1992; 85: 1374-9.
15. Levine TB, Francis GS, Goldsmith SR, et al. Activity of the symphatetic nervous
system and renin angiotensin system assessed by plasma hormone levels and
their relation to hemodynamic abnormalities in congestive heart failure. Am J
Cardiol 1982; 49: 1659-1666.
16. Leinbach WN, Wallin G, Victor RG, et al. Direct evidence from intraneural
recordings for increased central symphatetic out-flow in patients with heart
failure. Circulation 1986; 73(5): 914- 919.
17. Hasking GJ, Esler MD, Jenings GL, et al. Norepinephrine spill over to plasma in
patients with congestive heart failure, evidence of increased overall and
cardiorenal sympathetic nervous activity. Circulation 1986; 73: 615-621.
18. Chon JN, Lewine TB, Olivary MT, et al. Plasma norepinephrin as a guide to
prognosis in patients with chronic congestive heart failure. N Engl J Med 1984;
311: 819-823
19. Gafney T, Braunwalt E, Importance of the adrenergic nervous system in the
support of circulatory function in patients with congestive heart failure. Am J Med
1963; 34: 320–324.
20. Hall SA, Cigaroa CG, Marcoux L, et al. Time course of improvement in left
ventricular function, mass and geometry in patients with congestive heart failure
treated with beta adrenergic blockade. J Am Coll Cardiol 1995; 25: 1554-1561.
21. Eichhorm EJ, Bristow MR. Medical therapy can improve the biological properties of
the chronically failing heart: A new era in the treatment of heart failure.
Circullation 1996; 94(9): 2285- 2296.
22. Keton TK, Campbell WB. The pharmacologic alteration of renin release. Pharmacol
rev 1981; 31: 81-227.
88
23. Matsubara H. Phatophysological role of angiotensin II type 2 receptor in
cardiovascular and renal disseases. Circ res 1998; 83: 1182-1191.
24. Tristani F, Hunghes CV, Archibald DG, et al. Safety of graded symptom limited
exercise testing in patients with congestive heart failure. Circulation 1987; 76:
51–54.
25. Rundvist B, Elam M, Bergman Y, et al. Increased cardiac adrenergic drive
preceeds generalize symphatetic activation in human heart failure. Circulation
1997; 95: 169-175.
26. Drexler H, Coats AJS, Explaining fatique in congestive heart failure. Ann Res Med
1996;47: 241–256.
27. Spinale FG, Mann DL, Activation of matrix metalloproteinases in the failling human
heart: breaking the tie that binds. Circulation 1998; 98: 1699-1702.
28. Francis GS, Changing the remodelling process in heart failure: basic mechanisms
and laboratory results. Curr Opin Cardiol 1998 May:13(3):156-161.
29. Katz AM. Cell death in failing heart: role of unnatural growth response to overload.
Clin Cardiol 1995, 18 (9supp14): IV 36
30. Katz AM. Cytoskeletal abnormalities in the failing heart: out on a limb? Circulation
2000; 101(23): 2672
31. Katz AM. Crossovers between functional and proliferative signaling: key to
understanding the pathophysiology and management of HF. J Cell Mol Med 2001;
5 (2): 125
32. Katz AM Proliferative signaling and disease progression in heart failure. Circulation
J, 2002; 66 (3): 225-231
33. Katz AM Maladaptive growth in the failing heart: the cardiomyopathy of overload.
Cardiovascular Drugs Ther 2002; 16(3): 245
34. De Marco T, Chatterje K, Rouleau JL, et al. Abnormal coronary hemodynamics and
myocardial energetic in patients with chronic heart failure caused by ischemic
heart disease and dilated cardiomyopathy. Am Heart J 1988; 115: 809
89
35. Missov E, Calzolari C, Pau B. Circulating cardiac troponin I in severe congestive
heart failure. Circulation 1997; 96: 2953
36. Tomaselli GF, Marban E. Electrophysiological remodelling in hypertrophy and heart
failure. Cardiovasc Research 1999; 42(2):270
37. Katz AM. The cardiomyopathy of overload; a major determinant of prognosis in
congestive heart failure. N Eng J Med 1990; 332:100-10.
38. Mann DL, Young JB. Basic mechanisms in congestive heart failure: recognizing the
role of proinflammatory cytokines. Chest 1994;105: 897–904.
39. Adamopoulos S, Parissis J, Kremastinos D. A glossary of circulating cytokines in
chronic heart failure. Eur J Heart Fail 2001;3: 517–526.
40. Okuyama M, Yamagouchi S, Nozaki N, et al. Serum levels of soluble form of Fas
molecule in patients with congestive heart failure. Am J Cardiol 1997;79:1698 –
1701.
41. Yamagouchi S, Yamaoka M, Okuyama M, et al. Elevated circulating levels and
cardiac secretion of soluble Fas ligand in patients with congestive heart failure.
Am J Cardiol 1999;83:1500 –1503.
42. Benedict CR, Johnstone DE, Weiner DH, et al. Relation of neurohormonal
activation to clinical variables and degree of ventricular dysfunction. Report from
registry of Studies of Left Ventricular Dysfunction. J Am Coll Cardiol 194; 23:
1410 –20.
43. Drexler H. Nitric oxide synthases in the failing human heart: A double edged
sword. Circulation 1999; 99: 2972–2975.
44. Haywood GA, Tsao PS, Wonderlayend HE, et all. Expression inducible nitric oxide
synthease in human heart failure. Circulation 1996; 93: 1087–1094
45. Recchia RA, Mc Connell PI, Benstain RD, et al. Reduced nitric oxide production and
altered myocardial metabolism during the decompansation of pacing-induced
heart failure in the consious dog. Circ Res 1998; 83: 969–979
90
46. Massie BM. Excercise tolerance in congestive heart failure: Role of cardiac function
peripheral blood flow, muscle metabolism and effect of treatment Am J Med 1998;
84: 75–82
47. Massie BM, Simonini A, Sahgal P, et al. Relation of systemic and local muscle
excercise capacity to skeletal muscle characteristics in men with congestive heart
failure. J Am Coll Cardiol 1996; 27: 140–145
48. Hambrecht R, Adams W, Gielen F, et al. Exercise intolerance in patients with
chronic heart failure and increased expression of inducible nitric oxide synthease
in the skeletal muscle. J Am Coll Cardiol 1999; 33: 174–179
49. Adams B, Jang H, Yu J, et al. Studies on the use of thyroid hormone and thyroid
analogue in the treatment of congestive heart failure. Ann thorasic Surg 1993;
56(1)-54
50. Cohn JN, Archibald DG, Franciosa SA, et al. Effects of vazodilator therapy on
mortality in chronic congestive heart failure: A result of a Veterans Affairs
Cooperative Study (V HeF). N Eng J Med 1986; 314: 1547.
51. Grog R, Pocker M, Pitt B, et al. Heart failure 1990’s: evalution of major public
health problem in cardiovascular medicine. J Am Coll Cardiol 1993; 22.
52. National Health and Nutrition Examination Survey III (NHANES III) 1988-1994,
CDC/NCHS and the American Heart Association.
53. Marantz PR, Tobin JN, Wassertheil JJ, et al. The relationship between left
ventricular systolic function and congestive heart failure diagnosed by clinical
criteria. Circulation 1988; 77: 607–12.
54. Eichna LW. The George Brown memorial lecture: Circulatory congestion and heart
failure. Circulation 1960;22: 864–886.
55. Cowie MR, Mosterd A, Wood DA, et al. The epidemiology of heart failure. Eur
Heart J 1997; 18:208-225.
56. Criterie Commmittee, New York Heart Association, Inc. Diseases of the blood
vessels. Nomenclature and criteria for diagnosis, 6th edition. Boston: Little,
Brown;1964.
91
57. Kannel WB, Abbott RD, Savage DD, et al. Epidemiologic features of chronic atrial
fibrillation: the Framingham study. N Engl J Med 1982; 306:1018 –22.
58. Manuel of Cardiovascular Medicine E.J. Topol Lippincott Williams and Wilkins 2004
second edition Heart Failure and Transplantation Page 101–175
59. Lindenfeld J, Krause-steinraif H, Salerno J. Where are all the women with heart
failure? J Am Coll Cardiol 1997; 30: 1417-1419.
60. Mc Dowell P, Karla PA, O’Donoghue GJ, et al. Risk of morbidity from renovascular
disease in elderly patients with congestive heart failure, Lancet 1998; 352-13-16
61. Grossman W, Mc Laurin LP, Rollet EL. Alteration in left ventricular relaxion and
diastolic compliance in congestive cardiomyopathy. Cardiovasc Res 1979;13:
514–522
62. Kelly DT. Future society: A global challenge. Circulation 1997; 95: 2459-2469
63. Kunis R, Greenberg H, Yoh CB, et al. Coronary revascularisation for recurrent
pulmonary edema in elderly patients with ischemic heart diseases and preserved
ventricular function. N Engle J Med 1985; 313: 1207-1210
64. Eichorn EJ, Willard J, Alvarez L, et al. A contraction and relaxation coupled in
patients without congestive heart failure? Circulation 1992; 85: 2132–2139.
65. Rihal CS, Nishimura RA, Hatle LK, et al. Systolic and diastolic dysfunction in
patients with clinical diagnosis of dilated cardiomypathy. Circulation 1994;
90:2772-2779
66. Cohen GI, Bietrolungo JF, Thomas DJ, Klein AL. A Practical guide to assesment of
ventricular diastolic function using doppler echocardiograph J. Am Coll Cardiol
1996; 27: 1753-1760
67. Doglas PS. Diastolic dysfunction: Old dog new tricks. Am heart J 1999; 137:777778
68. Leier CV. Current status of non-digitalis positive inotropic drugs. Am J Cardiol
1992; 69: 120
92
69. Binkley PF, VanFossen DV, Nunziata E, et al. Influence of positive inotropic
therapy on pulsatile hydraulic load and vantricular-vascular coupling in congestive
heart failure. J Am Coll Cardiol 1990; 15: 1127
70. Kapoor AS, Laks H, Schoeder JS, Yacoub MH. The spectrum of cardiomyopathies.
Cardiomyopathies and Heart-Lung Transplantation New York: Mc Graw Hill,
1991;11
71. Packer M. The neurohormonal hypothesis: a theory to explain the mechanism of
disease progression in heart failure. J Am Coll Cardiol 1992;20:248 –54.
72. Haikala H, Kaheinen P, Levijoki J, Linden B. The role of cAMP and cGMP-dependent
protein kinases in the cardiac actions of the new calcium sensitizer, levosimendan.
Cardiovasc Res 1997;34:536–46.
73. Remondino A, Kwon SH, Communal C, Pimentel DR, Sawyer DB, Singh K, Colucci
WS. Beta-adrenergic receptor-stimulated apoptosis in cardiac myocytes is
mediated by reactive oxygen species / c-Jun NH2-terminal kinase-dependent
activation of the mitochondrial pathway. Circ Res 2003; 92:136 –138.
74. Good CB, Mc Dermott L, Mc Closkey B. Diet and serum potassium in patients on
ACE inhibitors. JAMA 1995; 274: 538.
75. Cooper HA, Exner DV, Domanski MJ. Light to modarete alcohol consumption and
prognosis in patients with left ventricular systolic dysfunction. J Am Coll Cardiol
2000; 35: 1753-1759.
76. Anker SD, Chua TP, Ponikoeski P, et al. Hormonal changes and catabolic /
anabolic imbalance in chronic heart failure and their importance for cardiac
cachexia. Circulation 1997; 96: 526–34.
77. De Busk R, Drory Y, Goldstein I, et al. Management of sexual dysfunction in
patients
with
cardiovascular
disease:
recommandations
of
The
Princeton
Concencus Panel. Am J Cardiol 2000; 86: 175–81.
78. Fenestra J, Grobbee DE, Remme WJ, Strieker BH. Drug incuced heart failure. J Am
Coll Cardiol 1999; 33: 1152-62.
93
79. Working Group on Cardiac Rehabilitation and Exercise Physiology and Working
Group on Heart Failure of the European Society of Cardiology. Recommodations
for exercise testing in chronic heart failure patients. Eur Heart J 2001; 22: 12535.
80. Michael H. Crawford, Jhon P. DiMacro M. Cardiology 2001 Section V Heart Failure
and Cardiomyopathy Page 1–18.
81. CIBIS-II investigators and commites. The Cardiac Insufficiency Bisoprolol Study
II. A randomized trial. Lancet 1999; 353: 9.
82. MERIT-HF Study group. Effect of Metoprolol CR/XL in chronic heart failure:
Metoprolol CR/XL Randomised Invertion Trial in Congestive Heart Failure. Lancet
1999;353:2001.
83. Lehmann A. The role of Ca+²- sensitizers for the treatment of heart failure. Curr
Opin Crit Care. 2003 Oct;9(5):337-44. Review.
84. Slawsky MT, Colucci WS, Gottlieb SS, et al. Acute hemodynamic and clinical
effects of levosimendan in patients with severe heart failure. Circulation 2000;
102:2222–2227
85. Follath F, Cleland J, Just H, et al. Efficacy and safety of intravenous levosimendan
compared with dobutamine in severe low- output heart failure (the LIDO study): a
randomised double-blind trial. Lancet. 2002 July 20; 360(9328): 196–202.
86. Packer M, Colucci WS, Fisher L, et al. Development of a comprehensive new
endpoint for the evaluation of new treatments for acute decompensated heart
failure: results with levosimendan in the REVIVE 1 study. Program and abstracts
from the Heart Failure Society of America 7th Annual Scientific Meeting;
September 21-24, 2003; Las Vegas, Nevada. Abstract 2003.
87. Ukkonen H,Saraste M,et al. Myocardial efficiency during levosimendan infusion in
congestive heart failure.Clin Pharmacol Ther. 2000 Nov;68(5):522-31.
88. Toit E, Hofmann D, McCarthy J, Pineda C. Effect of levosimendan on myocardial
contractility, coronary and peripheral blood flow, and arhythmias during coronary
artery ligation and reperfusion in the in vivo pig model. Heart. 2001l; 86 (1):81-7.
94
89. Franco F, Goncalves F, Castro G, Morai ME, Andrade C, Goncalves L, Freitas M,
Providencia
LA.
Clinical
improvement
with
levosimendan
in
patients
with
decompensated advanced heart failure. Eur J Heart Fail 2003; 2 (Suppl):
167.Abstract 774.
90. Ukkonen H, Saraste M, Akkila J, Knuuti MJ, Lehikoinen P, Nagren K, Lehtonen L,
Voipio-Pulkki
LM.
Myocardial
efficiency
during
calcium
sensitization
with
levosimendan: a noninvasive study with positron emission tomography and
echocardiography
in
healthy
volunteers.
Clin
Pharmacol
Ther.
1997
May;61(5):596-607.
91. Singh BN, Lilleberg J, Sandell EP, Ylo¨nen V, Lehtonen L, Toivonen L. Effects of
levosimendan
on
cardiac
arrhythmia:
electrophysiologic
and
ambulatory
electrocardiographic findings in phase II and phase III clinical studies in cardiac
failure. Am J Cardiol 1999;83:16–20.
92. Parissis JT, Adamopoulos S, Farmakis D, Filippatos G, Paraskevaidis I, Panou F,
Iliodromitis E, Kremastinos DT Effects of serial levosimendan infusions on left
ventricular performance and plasma biomarkers of myocardial injury and
neurohormonal and immune activation in patients with advanced heart failure
Heart. 2006 Jul 18.
93. Kyrzopoulos
S,
Adamopoulos
S,Parissis
JT,
Rassias
J,Kostakis
G,
et
al.
Levosimendan reduces plasma B-type natriuretic peptide and interleukin 6,and
improves
central
hemodynamics
in
severe
heart
failure
patients.
Int
J
Cardiol.2005 Mar 30;99(3):409-413.
94. Moiseyev VS, Poder P, Andrejevs N, RudaY, Golikov AP, Lazebnik LB, Kovalava ZD,
Lehtonen LA, Laine T, Nieminen MS, Lie KI. On behalf of the RUSSLAN study
investigators. Safety and efficacy of a novel calcium sensitizer, levosimendan, in
patients with left ventricular failure due to an acute myocardial infarction (The
RUSSLAN Study). Eur Heart J 2002; 23: 1422–32.
95. Zairis MN, Apostolatos C, Anastasiadis P, et al. The Effect of a Calcium Sensitizer
or an Inotrope or None in Chronic Low Output Decompensated Heart Failure:
95
Results From the Calcium Sensitizer or Inotrope or None in Low Output Heart
Failure Study (CASINO). Program and abstracts from the American College of
Cardiology Annual Scientific Sessions 2004; March 7-10, 2004; New Orleans,
Louisiana. Abstract 835-6.
96. Cleland JG, Ghosh J, Freemantle N, Kaye GC, Nasir M, Clark AL, Coletta AP.
Clinical trials update and cumulative meta-analyses from the American College of
Cardiology: WATCH, SCD-HeFT, DINAMIT, CASINO, INSPIRE, STRATUS-US, RIOLipids and cardiac resynchronisation therapy in heart failure. Eur J Heart Fail.
2004 Jun;6(4):501-8. Review.
97. Nieminen MS, Akkila J, Hasenfuss G, Kleber FX, Lehtonen LA, Mitrovic V, et al.
Hemodynamic and neurohumoral effects of continuous infusion of levosimendan in
patients with congestive heart failure. J Am Coll Cardiol 2000;36:1903-12.
98. Haikala H, Kaivola J, Nissinen E, Wall P, Levijoki J, Linde´n I-B. Cardiac troponin C
as a target protein for a novel calcium sensitizing drug, levosimendan. J Mol Cell
Cardiol 1995;27:1859–66.
99. Hasenfuss G, Pieske B, Castell M, Kretschmann B, Maier LS, Just H.Influence of
the novel inotropic agent levosimendan on isometric tension and calcium cycling
in failing human myocardium. Circulation 1998;98:2141–7.
100.
Hasenfuss G, Pieske B, Kretschmann B, Holubarsch C, Alpert NR,Just H.
Effects of calcium sensitizers on intracellular calcium handling and myocardial
energetics. J Cardiovasc Pharmacol 1995;26 Suppl 1:S45–S51.
101.
Haikala H, Nissinen E, Etemadzadeh E, Levijoki J, Linde´n I-B. Troponin C-
mediated calcium sensitization induced by levosimendan does not impair
relaxation. J Cardiovasc Pharmacol 1995;25:794–801.
102.
Poder P, Eha J, Sundberg S, et al. Pharmacokinetic-pharmacodynamic
interrelationships of intravenous and oral levosimendan in patients with severe
congestive heart failure. Int J Clin Pharmacol Ther 2003; 41:365–373
103.
Kivikko M, Antila S, Eha J, Lehtonen L, Pentikainen PJ. Pharmacodynamics
and safety of a new calcium sensitizer, levosimendan, and its metabolites during
96
an extended infusion in patients with severe heart failure. J Clin Pharmacol
2002;42:43-51.
104.
Parissis J, Adamopoulos S, Antoniades C, Kostakis G, Rigas A,Kyrzopoulos
S, Iliodromitis E, Kremastinos D. Effects of levosimendan, levosimendan on
circulating proinflammatory cytokines and soluble apoptosis mediators in patients
with decompensated advanced heart failure. Am JCardiol 2004;93:1309 –1312.
105.
Litwin SE, Grossman W. Diastolic dysfunction as a cause of heart failure. J
Am Coll Cardiol 1993;22:49-55A.
106.
Yokoshiki H,Cardiovasculer Drugs&Therapy, 2003;17:111-113
107.
Adamopoulos S, Parissis JT, Iliodromitis EK, Paraskevaidis I, Tsiapras D,
Farmakis D, Kremastinos DT. Effects of levosimendan versus dobutamine on
inflammatory and apoptotic pathways in acutely decompensated chronic heart
failure. Am J Cardiol. 2006 Jul 1;98(1):102-6.
108.
Trikas A, Antoniades C, Latsios G, Vasiliadou K, Karamitros I, Tousoulis D,
Tentolouris C, Stefanadis C. Long-term effects of levosimendan infusion on
inflammatory processes and sFas in patients with severe heart failure. Eur J Heart
Fail. 2006 May 18.
109.
Toller WG, Stranz C. Levosimendan, a new inotropic and vasodilator agent.
Anesthesiology. 2006 Mar;104(3):556-69. Review.
110.
Dernellis J, Panaretou M. Effects of levosimendan on restrictive left
ventricular filling in severe heart failure: a combined hemodynamic and Doppler
echocardiographic study. Chest. 2005 Oct;128(4):2633-9.
111.
Lehtonen LA. Levosimendan: a parenteral calcium-sensitising drug with
additional
vasodilatory
properties.
Expert
Opin
Investig
Drugs.
2001
May;10(5):955-70. Review
112.
Lancaster and Cook, The effects of levosimendan on [Ca2+]i in guinea-pig
isolated ventricular myocytes. Eur J Pharmacol 1997 Nov 19;339(1):97-100.
97
113.
Packer M, Carver JR, Rodeheffer RJ, Ivanhoe RJ, DiBianco R, Zeldis SM, et
al. Effect of oral milrinone on mortality in severe chronic heart failure. The
PROMISE Study Research Group. N Engl J Med 1991; 325:1468-75.
114.
Dies F, Krell MJ, Whitlow P, Liang CS, Goldenberg I, Applefeld MM, et al.
Intermittent dobutamine in ambulatory outpatients with chronic cardiac failure.
Circulation 1986;74:II-38.
115.
Malik M, Batchvarov VN. Measurement, interpretation and clinical potential
of QT dispersion. J Am Coll Cardiol 2000;36:1749-66.
116.
Zareba W, Moss AJ, le Cessie S. Dispersion of ventricular repolarization and
arrhythmic cardiac death in coronary artery disease. Am J Cardiol 1994;74:550-3.
117.
Schiller NB, Shah PM, Crawford M, DeMaria A, Devereux R, Feigenbaum H,
et al. Recommendations for quantitation of the left ventricle by two-dimensional
echocardiography.
American
Society
of
Echocardiography
Committee
on
Standards, Subcommittee on Quantitation of Two-Dimensional Echocardiograms. J
Am Soc Echocardiogr 1989;2:358-67.
118.
Kasikcioglu HA, Unal S, Tartan Z, Uyarel H, Okmen E, Kasikcioglu E, et al.
Effects of levosimendan on left ventricular functional remodelling and exercise
intolerance: a tissue Doppler study. J Int Med Res 2005; 33:397-405.
119.
Alonso JL, Martinez P, Vallverdu M, Cygankiewicz I, Pitzalis MV, Bayes
Genis A, et al. Dynamics of ventricular repolarization in patients with dilated
cardiomyopathy versus healthy subjects. Ann Noninvasive Electrocardiol 2005;10:
121-8.
120.
Ambulatory intermittent. 6-month low-dose dobutamine infusion in severe
heart failure: DICE multicenter trial. J Am Coll Cardiol 1997;29:326A.
121.
Ferrick KJ, Fein SA, Ferrick AM, Doyle JT. Effect of milrinone on ventricular
arrhythmias in congestive heart failure. Am J Cardiol 1990;66:431-4.
122.
Colucci WS, Wright RF, Braunwald E. New positive inotropic agents in the
treatment of congestive heart failure. Mechanisms of action and recent clinical
developments. N Engl J Med 1986;314:349-58.
98
123.
Stevenson LW. Clinical use of inotropic therapy for heart failure: looking
backward or forward? Part I: inotropic infusions during hospitalization. Circulation
2003;108:367-72.
124.
Greenberg B, Borghi C, Perrone S. Pharmacotherapeutic approaches for
decompensated heart failure: a role for the calcium sensitiser, levosimendan? Eur
J Heart Fail 2003;5: 13-21.
125.
Figgitt DP, Gillies PS, Goa KL. Levosimendan. Drugs 2001;61:613-27.
126.
Kivikko M, Lehtonen L, Colucci WS. Sustained hemodynamic effects of
intravenous levosimendan. Circulation 2003;107: 81-6.
127.
Kuo CS, Munakata K, Reddy CP, Surawicz B. Characteristics and possible
mechanism of ventricular arrhythmia dependent on the dispersion of action
potential durations. Circulation 1983;67: 1356-67.
128.
Vassallo JA, Cassidy DM, Kindwall KE, Marchlinski FE, Josephson ME.
Nonuniform recovery of excitability in the left ventricle. Circulation 1988;78:
1365-72.
129.
Zabel M, Portnoy S, Franz MR. Electrocardiographic indexes of dispersion of
ventricular repolarization: an isolated heart validation study. J Am Coll Cardiol
1995;25: 746-52.
130.
Kleber AG, Janse MJ, van Capelle FJ, Durrer D. Mechanism and time course
of S-T and T-Q segment changes during acute regional myocardial ischemia in the
pig heart determined by extracellular and intracellular recordings. Circ Res
1978;42:603-13.
131.
Michaels AD, McKeown B, Kostal M, Vakharia KT, Jordan MV, Gerber IL, et
al. Effects of intravenous levosimendan on human coronary vasomotor regulation,
left ventricular wall stress, and myocardial oxygen uptake. Circulation 2005;111:
1504-9.
132.
Mebazaa
A.
The
SURVIVE
Trial:
Comparison
of
dobutamine
and
levosimendan on survival in acute decompensated heart failure. In: Program and
99
abstracts from the American Heart Association Scientific Sessions; November 1316, 2005; Dallas: Late Breaking Clinical Trials IV; 2005.
133.
Packer M. REVIVE II: Multicenter placebo-controlled trial of levosimendan
on clinical status in acutely decompensated heart failure. In: Program and
abstracts from the American Heart Association Scientific Sessions; November 1316, 2005; Dallas: Late Breaking Clinical Trials II; 2005.
134.
Maccarone C, Malta E, Raper C: B-adrenoceptor selectivity of dobutamin:
In vivo and in-vitro studies. J Cardiovas Pharm.1984; 6: 132
100
Download