4-Türkiye`nin Patriot Füzelerine İhtiyacı Var mı

advertisement
Türkiye’nin Patriot
Füzelerine Ýhtiyacý Var mý?
Aleaddin Parmaksýz (*)
Gündeme düþen Türkiye'nin ABD'den 7.8 milyar dolarlýk maliyete ulaþan Patriot füzeleri alacaðý ve ABD yönetiminin satýþýn onaylanmasý için
Amerikan Kongresi’ne talepte bulunduðu haberi Türk kamuoyunda yaygýn
tartýþmalara neden oldu.
Bu incelemenin birkaç amacý bulunduðundan uzunca bir inceleme olacaktýr. Tehdit nedir? Ýran Türkiye için bir tehdit midir? Mevcut tehditler
kapsamýnda Türkiye'nin Patriot füzelerine ihtiyacý var mýdýr? Silahlanma
mekanizmalarý nasýl çalýþýr, kararlar nasýl alýnýr? Olayýn ekonomik ve siyasî
yönleri nelerdir kýsaca yaþadýðým tarihsel iki olay da aktarýlarak konu incelenecektir. Anlaþýlmayý kolaylaþtýrmak açýsýndan konu: I)Tehditler göz önünde bulundurularak teknik yönü ile Patriot Füzelerine ihtiyaç olup olmadýðý,
II)Ortadoðu Coðrafyasý(olayýn siyasî boyutlarý olarak), III)Ekonomik boyutlar olmak üzere üç ana baþlýk altýnda incelenecektir.
I) Tehdit Deðerlendirmesi Zemininde Teknik Açýdan
Patriot Füzelerine Ýhtiyaç Var mý?
Bir silah sistemine ihtiyaç olup olmadýðýný belirleyen birinci faktör ülkeye yönelik tehdit ve bu tehdidin ortadan kaldýrýlmasý için alýnacak tedbirlerdir. Askerler savunma açýsýndan tehdidi minimize etmek isterler, bu onlarýn görevidir. Yani Ordu ülkeye yönelik olabilecek bütün tehdit ve risk ihtimallerini kýsa orta ve uzun vadeli olarak deðerlendirerek bu tehditleri
ortadan kaldýrarak ülkenin bekasýný saðlayacak tedbirleri geliþtirir.
(*)
E. Tümg., 21. Yüzyýl Türkiye Enstitüsü Yönetim Kurulu Üyesi ve Millî Güvenlik Araþtýrmalarý
Bölümü Baþkaný
[23]
Aleaddin Parmaksýz
Bu tedbirlerin içine, savunma sanayinin geliþmiþlik durumuna göre ihtiyaç olan sistemlerin milli olarak üretimi, ortak üretim veya satýn almasý girer.
Bu sadece olayýn kamuoyunca görünen yüzüdür. Görünmeyen ve çok önemli diðer yüzü de bu plânlamaya uygun sistemi kullanacak personelin yetiþtirilmesi, sistemin idamesini saðlayacak lojistik sistemin kurulmasýdýr ki
bazen bunun gerçekleþtirilmesi yýllar alýr. Bu nedenle sistemlerin temini
hakkýnda ilke kararý alýndýðýnda Silahlý Kuvvetler personel yetiþtirmeye baþlamalýdýr. Aksi halde sistem envantere girdiðinde onu kullanacak personel
bulunmaz.
NATO ve Dünyanýn bütün geliþmiþ ordularýnda hava savunma sistemleri üç kademelidir. Bunlar; alçak irtifa hava savunma sistemleri, orta irtifa hava savunma sistemleri, yüksek irtifa hava savunma sistemleridir. Alçak irtifa hava savunma sistemleri, klasik hava savunma silahlarý ile
kýsa menzilli füzelerden oluþan bir sistemdir. Orta irtifa hava savunma sistemleri ise menzili daha uzun bazý füzeler ile hava savunma uçaklarýnýn
oluþturduðu bir sistemdir. Yüksek irtifa hava savunmasý ise daha uzun
menzilli(Patriot, S-300 benzeri) füzeler sistemi ile hava savunma uçaklarýndan oluþur. füze sistemleri genelde uzaydaki bilgi saðlayan uydularla desteklenir.
Eðer ciddî bir tehdit ile karþý karþýya iseniz ve o tehdidin kullanýlacaðý ortam sizin göklerinizse, savunamadýðýnýz gökleriniz sizin deðildir ve hasmýnýz orayý size karþý kullanýr. Açýklanan yöntem klasik anlamda hava savunmasýnda plânlamaya esas alýnmak zorundadýr.
Tehdit nedir? Askerî anlamda tehdit, ulusal menfaatlerimizin çatýþtýðý
bir ülkenin elinde bulunan ve kullandýðý zaman bizim bekamýzý tehlikeye sokan imkân kabiliyetlerdir. Ordu açýsýndan tehdit hasým devletin silahlý
kuvvetlerinin imkân ve kabiliyetleridir. 21. yüzyýlda tehditler ve riskler
sadece hasým ordulardan kaynaklanmaz. Tehdit nasýl belirlenir? Bu konu
TSK tarafýndan sürekli yapýlan bir deðerlendirmedir. Türkiye'ya yönelik
tehditler sürekli analiz edilerek ana deðiþiklikler varsa konuyu MGK'ya getirerek karar alýnmasýný teklif eder. Patriot füzelerinin ihtiyaç olarak belirlenmesi için MGK'nýn Ýran'ý Türkiye için tehdit olarak belirleyip buna yönelik
tedbirlerin alýnmasýný hükümete tavsiye etmiþ, hükümet de bu konudaki
siyasî deðerlendirmelerini yaparak tedbirler geliþtirmesini TSK'dan talep
etmiþ olmasý gerekir. Normal çark bu þekilde döner veya TSK tehdidi ortaya
koyarak alýnmasý gerekli tedbirleri teklif eder. Bu teklifler doðrultusunda
sistem üretilecek mi satýn mý alýnacak çalýþmalarý yapýldýktan sonra Savunma
[24]
21. YÜZYIL Ekim 2009
Türkiye'nin Patriot Füzelerine Ýhtiyacý Var mý?
Sanayi Müsteþarlýðý bu konuda görevlendirilir. Böyle bir deðerlendirme yapýlýp yapýlmadýðýný bilmiyoruz. Ancak siyasî iktidarýn özellikle Kýbrýs ve Ermenistan konusunda yanlýþ uygulamalarý olsa da dýþ politikada ortaya koyduðu temel bir görüþ vardýr: Komþularý ile olan sorunlarý çözerek sýfýr
sorunlu komþular haline getirmek.
Klasik anlamda bir savunma plânlamasýndan hareket edersek Türkiye'nin yüksek irtifa hava savunmasýnda zafiyet vardýr. Ancak Varþova Paktý’nýn
daðýlmasýndan sonra artýk dünyadaki tehdit algýlamalarý deðiþmiþ salt komþularýn silahlanmasý bir tehdit olmaktan çýkmýþtýr. Bunun yerine ekonomik
çýkarlarýn korunmasý öncelikli hale gelmiþtir. Bu nedenle ülkelere saldýrý ya
ekonomik olarak yapýlýr ya da psikolojik harekâtla desteklenmiþ elitlerin
beynine yapýlan bilgi savaþýyla gerçekleþtirilir. Günümüzde ekonomik mücadele ve ekonominin can damarý olan ham madde kaynaklarýna eriþim daha
öncelikli hale gelmiþtir.
Yüksek irtifa hava savunmasýndaki zafiyet Varþova Paktý yýkýlmadan
çok ciddi olarak deðerlendirilebilirdi. Zira Sovyetlerin sýcak denizlere
inmek perspektifinde geliþtirdiði silah sistemleri ve füzeler ülkemiz açýsýndan ciddî bir tehditti. Þimdi kimse Rusya'nýn en azýndan orta vadede bu
þekilde tekrar ortaya çýkacaðýný iddia edemez. O halde haberlerde söz edildiði gibi, “Ýran'ýn nükleer silahlanmasý ve füze sistemlerini geliþtirmesi
Türki-ye için tehdit mi?” sorusunu sormamýz gerekir.
21. YÜZYIL Ekim 2009
[25]
Aleaddin Parmaksýz
Bu soruya yalýn olarak askeri güç mukayesesi projeksiyonunda verilebilecek cevap “evet, tehdittir”. Ancak iki ülke arasýndaki tarihi iliþkilerin geliþimi, sosyal yapý, inanç anlayýþý, ekonomik ve politik iliþkiler ile en önemlisi
geleceðe iliþkin ortak çýkarlar bir ülkenin tehdit kategorisine alýnýp alýnmamasýna etki eder.
II) Orta Doðu Coðrafyasý ve Olayýn Tarihi ve Siyasî Boyutu
Ýran ile Türkiye arasýnda 1639 yýlýnda imzalanan Kasr-ý Þirin antlaþmasýndan bu yana toprak talepli bir çatýþma olmamýþtýr. Ayrýca, Ýran nüfusunun
önemli bir bölümü Türk asýllý olup bunun dýþýnda kalan Farslar'ýn da halk
olarak Türklere bakýþýnýn negatif olduðu gibi bir iddiayý destekleyecek bilimsel veri elimizde yoktur. Ýran'ýn inanç yapýsý ile Türkiye'ninki oldukça
farklýdýr. Ancak bu farklý inançlar politik arenaya taþýnmadýðý sürece bir sorun yaratmamýþtýr. Sorun 1980'de iktidara gelen
Ýran nüfusunun önemli Humeyni ve onu takip eden yöneticilerin, özellikle 20 yýl boyunca rejim ihracýna yönelik politibir bölümü Türk asýllý
olup bunun dýþýnda ka- kalarýndan kaynaklanan bir anlaþmazlýktýr. Bu
rejim ihracý en çok Türkiye'ye yönelik olmuþ,
lan Farslar'ýn da halk ola- saldýrýlar
en ziyade cumhuriyete ve onun kururak Türklere bakýþýnýn
cusuna yöneltilmiþtir. Halen de bu saldýrýlar banegatif olduðu gibi bir zen yapýlmakta, þuur altlarýndan kolayca atýlamamakta, ülkemize gelen Ýranlý yetkililer Anýtiddiayý destekleyecek
kabir’e gitmemektedirler. Ancak kimse bunlarý
bilimsel veri elimizde
önlemenin yolunun Patriot füzesi almak olduyoktur.
ðunu söyleyemez.
Özetle Ýran bizim için silahlanmýyor. Ýran dünyanýn ekonomik kaynaklý
paylaþým savaþýnda zengin petrol yataklarý nedeniyle hedef olduðunun farkýndadýr. Irak'ýn baþýna gelenlerin kendi baþýna gelmesini istemediði için
caydýrýcý bir güç elde etmeye çalýþýyor. 1956'da petrol þirketlerini millileþtiren
Musaddýk'a yapýlanlar da Ýranlý yöneticilerin stratejik hafýzalarýnýn derinliklerinde durmaktadýr. Yoksa Ýran, Ortadoðu daki diðer devletler gibi paylaþýma ve sömürüye açýk olsa ABD'nin en büyük müttefiki olur.
Türkiye ile Ýran arasýndaki ekonomik iliþkiler her geçen gün artarken,
coðrafyasý nedeniyle birçok konuda Ýran ülkemize baðýmlýyken ve aramýzda
ciddî bir anlaþmazlýk yokken Ýran neden Türkiye'yi karþýsýna alsýn? Ýran açýsýndan Türkiye'yi karþýsýna alacak, yani bizi tehdit olarak görmesine neden
olacak politik ve askeri durum söz konusu deðildir. Ancak Ýran bölgede büyük ve etkili bir güç olmak istemektedir. Bu konuda da kendisine rakip
[26]
21. YÜZYIL Ekim 2009
Türkiye'nin Patriot Füzelerine Ýhtiyacý Var mý?
olarak Tür-kiye'yi gördüðünden ideolojik ve ekonomik anlamda belli bir
mücadele yürütmüþtür ve halen de yürütmektedir. Ancak Ýran Silahlý Kuvvetleri ve Ýran ekonomisi Türkiye'ye karþý bir savaþý göze alýp sürdürecek
imkân ve kabiliyette deðilken neden birkaç füze ile ülkemizi tehdit etsin?
Geleceðe yönelik ortak çýkarlar açýsýndan konuya baktýðýmýz zaman
Varþova Paktý'nýn yýkýlmasýndan sonra ortaya çýkan Avrasya coðrafyasýnda
ortaya çýkan politik durum ve ekonomik imkânlar bu bölgede iki ülkenin
mümkün olduðu kadar çýkarlarýný bir birine yaklaþtýrarak ortak hareket etmesini gerektirmektedir. Kafkaslarda istikrar ancak böyle saðlanabileceði
gibi BOP'un engellenmesi de ancak bu þekilde olur. Dýþiþleri Bakanlýðý da
21. YÜZYIL Ekim 2009
[27]
Aleaddin Parmaksýz
Ýran'la iliþkileri geliþtirmek için büyük çaba harcamakta olup yavaþ da olsa
bu konuda yol alýnmaktadýr.
Amerika'nýn Savaþ Manipülasyonlarý
Güney Kore’de ilk demokratik seçim 1993 yýlýnda yapýlmýþ ve Kim
Yongsam Baþkan seçilmiþtir. Baþkan seçim propagandasýnda iki sloganý öne
çýkarýr. Eðer seçilirse Güney Korelilerce kutsal dað olarak kabul edilen ve
Seul'un ortasýnda bulunan Namsan daðýndaki yabancýlar buradan çýkarýlýp
evler yýkýlacak ve burasý halka açýk yeþil alan yapýlacaktý. Ýkincisi de Güney
Kore'de Amerika'nýn askerî varlýðýna son verileceði propagandasýydý. Amerika'nýn BM kapsamýnda 8. Ordusu Güney Kore de konuþludur. Güney
Kore Silahlý Kuvvetleri Kore savaþýndan 1995 yýlýna kadar bu ordunun harekât komutasýnda kalmýþ ve ancak 1995 yýlýnda millî komutaya geçmiþtir.
Amerika'nýn BM kapsamýnda 8. Ordusu Güney
Kore de konuþludur.
Güney Kore Silahlý Kuvvetleri Kore savaþýndan
1995 yýlýna kadar bu ordunun harekât komutasýnda kalmýþ ve ancak
1995 yýlýnda millî komutaya geçmiþtir.
Kim Yongsam seçimi kazanmýþtýr. Seçimlerden sonra Namsan Daðý’ndaki bütün apartmanlar ve villalar yýkýldý. Bu arada Amerika ile
askerlerin geri çekilmesi için yapýlan görüþmelerde mutabakat saðlandý ve 44 bin olan Amerikan askeri sayýsý 38 bin civarýna düþürüldü.
1994 yýlýnda tampon bölgede sürdürülen barýþ
görüþmeleri çýkmaza girdi ve arkasýndan
Amerikan gazetelerinde Kuzey Kore'nin nükleer kabiliyet kazandýðý ve Güneye saldýrabileceðine dair hafiften yayýnlar baþladý. Daha sonra
bu yayýnlar hýzla artarak Güney Kore'de önce
Ýngilizce yayýn yapan daha sonra da Korece yayýn yapan gazetelere sýçradý.
Olayýn ciddiyetine inandýrmak maksadýyla ABD tarafýndan Amerikan
üslerini hava ve füze saldýrýlarýna karþý korumak maksadýyla Patriot
bataryalarý yerleþtirildi. Amerikan Büyükelçiliði tarafýndan NATO ülke
Büyükelçiliklerine, savaþ çýkmasý halinde hava alanlarýnýn kapatýlacaðý, dost
ve müttefik ülke diplomatlarýnýn Amerikan üslerine tahliye edilebileceði gibi
söylemler geliþtirildi. Hatta gayri resmi olarak böyle bir savaþ çýkarsa Türkiye'nin 1950 de olduðu gibi Kore'ye yardýma gelip gelmeyeceði soruldu.
Her gün haberlerle tansiyon yükseliyor televizyonlarda düzenlenen açýk
oturumlar Korelileri iyice endiþelendiriyordu. Aslýnda televizyonlar kontrol
altýndaydý ancak Ýngilizce yayýn yapan Amerikan ordu kanalý AFKN olayý
sürekli gündemde tutarak körüklüyordu. Güney Kore gazeteleri endiþe
[28]
21. YÜZYIL Ekim 2009
Türkiye'nin Patriot Füzelerine Ýhtiyacý Var mý?
içinde Kuzeye çok yakýn olan sanayinin nasýl saldýrýlardan korunacaðýný iþlemeye baþladý. Heyecan yavaþ, yavaþ halka mal ediliyordu. Nihayet Güney
Kore sanayi tesislerinin hava savunmasýný saðlamak maksadýyla bir batarya
Patriot füze savunma sistemi satýn almak istedi.
Ancak Amerikalýlar buna yanaþmadý ve “Sizin ihtiyacýnýz altý tabur”
dediler. Halk savaþ psikozuna girince Baþkan Kim Yongsam ABD’yi ziyaret
etti. ABD, “Koreli dostlarýmýz istediði sürece biz onlarý terk etmeyiz”
þeklinde açýklama yaptý. Böylece askerlerin çekilmesi bir lütuf olarak durduruldu ve 6 Tabur Patriot Füzesavar sistemi yaklaþýk 6 milyar Dolar bedelle
Güney Kore'ye satýldý. Baþkan Kim Yongsam ABD'den döndükten sonra
savaþ tamtamlarý yavaþladý. Bir ay sonra da unutuldu. Benzer bir psikolojik
savaþ oyunu Irak için iþgali öncesinde yapýldý. Irak’ta kimyasal ve biyolojik
silahlarýn tespit edildiði yalaný BM’de dillendirildi. Savaþtan sonra da bir þey
21. YÜZYIL Ekim 2009
[29]
Aleaddin Parmaksýz
bulunamadý. Þimdi, ülkemizde de ayný manipülasyonlar yapýlýyor mu diye
düþünmek gerekmektedir.
III) Ekonomik açýdan konunun incelenmesi
Patriot füzelerinin satýn alýnmasý için bahsedilen rakamlar içinden geçilen küresel kriz döneminde Türk ekonomisinin kaldýracaðý bir yük deðildir.
Ancak þunu da belirtelim; Milli Savunma Bakaný'nýn açýkladýðý gibi ihale safhasýna gelindiði zaman, katýlan ülkelere göre bu rakamlar çok deðiþecek ve
belki de %50 oranýnda düþecektir. Ancak bu rakamlar bile iþsizliðin zirve
yaptýðý, eðitim ve saðlýk sorunlarýnýn her gün derinleþtiði bir Türkiye'de,
tehditle orantýlý olarak göze alýnabilecek rakamlar deðildir.
Bu silah sistemlerinin Polonya ve Çekoslovakya'da konuþlanmasýný Rusya kendisi için tehdit olarak ilân ettiði için ABD füzesavar kalkanýný bu ülkelerde kurmaktan vaz geçti. Üstelik
bu sistemi kurmak için bu ülkelere hatýrý sayýlýr
ekonomik yardýmda bulunmak, sistemlerin maliyetini de kendi bütçesinden karþýlayacaktý. Ýkinci olasýlýk olarak da, sistemler Avrupa kamuoyundaki tepkileri azaltmak için muhtemelen NATO kapsamýnda konuþlandýrýlacaktý. Bu füze kalkaný söz konusu
ülkelerde kurulsaydý Ýran'ýn füzeleri Türkiye için tehdit olmayacak
mýydý? Eðer tehditse oralardan Türkiye'yi korumak mümkün deðildir. Öyleyse sorun Türkiye'nin korunmasý deðildir. Problem ABD'nin problemidir. Eðer sorun bizim deðilse biz niye Ýran'ýn tepkisini çekecek projeye
imza atalým, göze alýnamayacak ekonomik harcamalarý yapalým.
Patriot füzelerinin satýn
alýnmasý için bahsedilen
rakamlar içinden geçilen
küresel kriz döneminde
Türk ekonomisinin kaldýracaðý bir yük deðildir.
Bütün bu açýklamalardan sonra kýsaca þunu belirtelim. Türkiye'nin resmi devlet dokümanlarýna göre birinci tehdit iç tehdit olup bu da bölücü terör örgütüdür. Eðer birinci tehdit terör örgütü ve eylemleri ise askeri plânlamalar kýsa ve orta vadede terör örgütünün etkisizleþtirmesine yönelik olarak yapýlmak zorundadýr. Ülkemizin yüksek irtifa hava savunmasýndaki zafiyet uzun vadeli plânlamalarda göz önüne alýnmasý gerekli bir
durumdur. O zaman terörle mücadelede zayiatý azaltmak için bu konuda
daha çok teknoloji kullanýmýna yönelik projelere yönelmek gerekmektedir.
Bu konuda en önemli hususlardan birisi havadan ateþ edebilecek silah sistemlerine sahip insansýz hava araçlarýdýr. Bu sistemleri Amerikan Ordusu
Afganistan'da yoðun bir þekilde kullanmaktadýr. Böylece sýnýrdan sýzmalar
ve daðlarda gizlenmeler anýnda hem tespit edilecek hem de imha edilebile[30]
21. YÜZYIL Ekim 2009
Türkiye'nin Patriot Füzelerine Ýhtiyacý Var mý?
cektir. Ýnsansýz hava araçlarý sadece bu gün deðil gelecek açýsýndan da çok
önemlidir. Bu nedenle þu anda âcil ihtiyaçlar satýn alýnarak temin edilse de
geleceðe yönelik üretim plânlamasý yapýlmalýdýr. Bu gün ülkemize bu
sistemleri satmak isteyen Güney Kore bu sistem için araþtýrmaya 1995
yýlýnda baþlamýþtýr.
Ýkinci konu bölgede silahlý helikopterlerin etkinliðidir. Bu sistemlere yönelelim. Burada önemli konu bu helikopterlerin uzun süre mücadele bölgesinde kalmasýdýr. Bunun önlemi de en kýsa mesafelerde en kýsa zamanda
akaryakýt ve mühimmat ikmalinin yapýlmasý ile alýnmaktadýr. Öyleyse bu
ikmalleri saðlayacak hava platformlarýný devreye sokacak sistemleri alalým.
Anlaþýlýyor ki Hükümet, Ýran'a karþý izlenecek politikalar bakýmýndan ABD tarafýndan
baský görmekte olup ABD'ye “hayýr” diyememektedir. Bu durumda Ankara, Washington'un
önüne þöyle bir teklif sunabilir. Patriot sistemleri NATO kararý ile Türkiye'de konuþlansýn. Sistemlerin konuþlanma maliyetini ABD
veya NATO karþýlasýn. Sistemler tamamen
Türk personeli tarafýndan kullanýlsýn. Ýþletme ve
idame masraflarýna NATO katkýda bulunsun,
ya da masraflarý ile birlikte NATO'ya tahsisli olsun.
Ortadoðu’da bize karþý
yapýlan pazarlýklarda, ihtimal vermemekle beraber, PKK'nýn Irak'ta varlýðýný sonlandýrmak gibi
bir taahhüt sonucu Patriot füzelerinin satýn alýnmasý ve konuþlandýrýlmasý isteniyorsa býrakýn insanlýk suçu olan terörizmi desteklemek ve müttefikine karþý kullanmak
onuru onlarda kalsýn.
Bir diðer alternatif uzun vadeli Yüksek Ýrtifa Hava Savunma zafiyetini gidermek için ya
AR-GE faaliyetlerine kaynak ayýrarak gelecek
15 yýl içinde kendi füzesavar sistemlerimizi kurmak ya da siyasî olarak ABD ile mutlaka bir þeyler yapýlacaksa, Washington'a ortak üretim teklifini götürmektir. Ortadoðu’da bize karþý yapýlan pazarlýklarda, ihtimal vermemekle beraber, PKK'nýn Irak'ta varlýðýný sonlandýrmak gibi bir taahhüt
sonucu Patriot füzelerinin satýn alýnmasý ve konuþlandýrýlmasý isteniyorsa,
býrakýn insanlýk suçu olan terörizmi desteklemek ve müttefikine karþý kullanmak onuru onlarda kalsýn.
Sonuç:
Ülkemizin Yüksek Ýrtifa Hava savunmasýnda zafiyet vardýr. Bu zafiyeti
istismar edebilecek bölge ülkeleri Ýran, Ýsrail ve Rusya bölge dýþý ülkeleri ise
21. YÜZYIL Ekim 2009
[31]
Aleaddin Parmaksýz
Çin ve ABD'dir. Ýsrail, Çin, ABD, Rusya ne kadar tehditse Ýran'da o kadar
tehdittir. Ýran askeri açýdan Türkiye'ye bir tehdit deðil bölgede siyasî
bir rakiptir. Ýran Nükleer silahlanmasý uzun vadede baþta Türkiye olmak üzere bazý ülkeleri de bu yarýþa sokabilir. Ýran ABD veya Ýsrail'den gelecek saldýrýlara karþý kendisini savunmak maksadýyla füze savunma sistemlerini geliþtirmeye çalýþmakta olduðunu, saldýrýya uðramadýðý sürece bu füzeleri kullanamayacaðýný belirtmektedir. Bu alýmlarda askeri gerekçelerin yeterli olmadýðý baþka faktörlerin de devrede olduðu görülmektedir. ABD'nin ýsrarla
Karadeniz’de yüzer platformlar bulundurmaya çalýþmasý, Trabzon Limaný’ný ýsrarla istemesi ile birlikte Türkiye'de Patriot füze sistemlerini, ister bizim
paramýzla ister ABD parasýyla, konuþlandýrmaya çalýþmasý, kýsa vadede olmasa da orta vade de Ýran'a yapýlacak bir askeri operasyonun ayak sesleri
olarak algýlanabilir.
[32]
21. YÜZYIL Ekim 2009
Download