GENELDE OECD ÜLKELERİNDE VE ÖZELDE TÜRKİYEfDE

advertisement
GENELDE OECD ÜLKELERİNDE VE ÖZELDE TÜRKİYEfDE
İLETİŞİM KESİMİNİN BÎR DURUM DEĞERLENDİRMESİ*
Yurdakul CEYHUN
TELETAŞ - Gn. Md. Teknoloji Danışmanı
GİRİŞ
1991 yılında iletişim kesimi, gerek salt gerekse bağıl ölçütlere göre, o güne değin hiç olmadığı
bir ölçüde karlılık ve uygulama açısında da yaygınlık göstermeye başlamış olup? günümüzde de bu
niteliğini sürdürmektedir, Bir başka deyiş ile, 1990flı yıllar iletişimin kendini en önemli kesim olarak
kanıtladığı yıllardır, Geleşmeler, önümüzdeki pek çok onlu yıllarda da iletişimin bu birincil konumunu koruyacağım göstermektedir.
Bu gelişmeleri ve Türkiye'nin konumunu değerlendirebilmek için? ülkemizin de üyesi olduğu
OECD (ABD, Almanya, Avustralya, Avusturya, Belçika, Danimarka, Finlandiya, Fransa, Hollanda,
İngiltere, İrlanda, İspanya, İsveç, İsviçre, İtalya, İzlanda, Japonya, Kanada, Lüksemburg, Norveç,
Portekiz, Türkiye, Yeni Zelanda, Yunanistan) istatistiklerinden yararlanarak belli sonuçlara varmayı
yeğledik.
Aşağıdaki bir kaç istatiksel veri, yukarıda söylediklerimizin çok açık kanıtıdır.
- 1990 yılında iletişim hizmet kesimi 367 milyar $ gelir sağlayarak gerçek değerlerle yıllık
%4.5'lik bir büyüme göstermiştir, Bu büyüme hızı OECD ülkelerindeki tüm eknomik kesimlerden daha yüksektir.
- Bunun sonucu, kamu iletişim hizmetlerinin gayri safı milli hasıladaki (GSMH) payı
1980'lerde %L8 iken, 1990'da %2.3'e yükselmiştir.
- 1990 yılında kamu iletişim kurumları kişi başına ortalama 100 $'dan daha çok bir yatırım
yapmıştır.
- Geçtiğimiz on yılda iletişim ağı bir doyuma erişmek yerine, yılda ortalama %4.4'lük bir büyüme göstermiştir.
- İletişim ağının kullanımı ve işçilik bakımından gerçek değerlerle üretkenlik, yıllık %51ik
bir artış göstermiştir.
- iletişim kesiminin en karlı bir alanı olan uluslararası tarafık, yalnızca son iki yılda %43'lük
bir artış göstermiştir.
Bunun da ötesinde, yeni hizmetlerin kullanımında da önemli artışlar gözlenmektedir. Örneğin,
1980lerde faks çok ender bir ürün iken, şimdilerde yalnız OECD bölgesinde, 30 milyonun üstünde
faks iletişim ağına bağlıdır. Benzeri biçimde 1980'lerde hemen hiç yok iken, şimdilerde 11 milyonun
üstünde mobil iletişim abonesi OECD bölgesinde bulunmaktadır.
Kamu iletişim yönetimlerinin (PTTlerin) gelirinin ancak %75'inden azı geleneksel telefon kullanımından gelmektedir, Oysa bu oran 1980'lerde %87 dolayında idi.
İletişimde yaşanan bu değişikliğinin en önemli etmeni kuşkusuz teknolojik olarak analog teknolojiden sayısala dönüşümdür. Sayısal teknoloji, yüzyılı aşkın bir süredir kullanımda bulunan ileti* Bu bildirinin büyük bir bölümü daha önce Türkiye İletişim Kesiminin Bir Değerlendirmesi başlığı altında,
Elektrik Mühendisleri Odası 5. Ulusal Kongresindeki Açık Oturuma sunulmuştur.
110
şim kesiminde bir devrim başlatmıştır. Gerçekten teknolojideki bu devrim, özelleştirme ya da pazarın serbest rekabete açılması gibi önlemlerden çok daha etkin olmuştur. Bu konuya ilişkin somut verileri değerlendirirken rakamların arasında boğulmamak için, yalnızca ÖECD ortalamalarım ve bu
değerlere ilişkin Türkiye verilerini belirtmekle yetindik. Bu veriler OECD'nin Communications Outlook 1993 yapıtından derlenmiş olup, genelde 1990 yılından sonraki değerleri kapsamamaktadır, Do«
layısı ile bu veriler belli oranda güncelliklerini yitirmiştir diyebiliriz. Ne var ki, ÖECD genelindeki
gelişmeler önemsenecek bir sapma göstermeden ilerlediği için, 1993 sonuçlarını belli ölçüde kestirebiliriz, Türkiye'de ise yatırım hızının düşmesine karşın yine de belli bir ilerleme olmaktadır. 1990'da
ÖECD ortalamasının çok altında olan Türkiye'nin 1993'de belli alanlarda bu açığı daha aza indirmiş
olabileceğini varsayabiliriz,
İLETİŞİM AĞININ BOYUTU
iletişim ağımn boyutunu ölçebilmek için kullanılan Ölçüt, toplam abone sayısı (AS), bu sayının yıllara göre yıllık bileşik büyüme hızı (YBBH) ve yoğunluk (Y) diye adlandırılan kişi basma
düşen telefon sayısı ya da daha doğru olarak toplam abonelerin toplam nüftısa olan yüzdesidir. Bu ölçütlere göre Türkiye'nin durumu aşağıdaki gibidir :
İletişim
AS 1990
AS 1980
TÜRKÎYE
OECD TOPLAMI
Ağının
Boyutu
YBBH (%) 80-85
YBBH/%) 85-90
Y(%) 90
1 148 000
6 994 000
14,39
25.48
12.38
250 577 000
357 178 000
3.26
3.96
42,58
Türkiye'nin YBBH yüzdesinin ÖECD ortalamasının çok üstünde olması, son 10 yılda PTT yatırımlarının artmasından kaynaklanmaktadır, Şimdilerde %20 dolayına yükselen yoğunluk yine de
OECD ortalamasının çok altındadır.
Ankesöriü telefon durumu aşağıda özetlenmiştir,
Ankesörlü Telefonlar
TÜRKİYE
OECD TOP.
Adedi
(1990)
Değişim %
(1988/90)
1 000 Kişiye
Adet
39 397
31.86
0.70
4 378 530
1.5
5.22
Analog mobil iletişimindeki durum ise aşağıdaki gibidir.
Analog Mobil Telefonlar
TÜRKİYE
OECD TOPLAMI
Abone Sayısı
Yoğunluk (%)
31809
0.6
10 891614
13.0
111
Bu verilerden, ülkemizdeki iletişim ağımnt OECD ölçülerine göre çok yetersiz kaldığı görülmektedir. Aşağıda, bu ağı çeşitli yönlerden inceleyeceğiz.
ÖZELLEŞTİRME
Bugünlerde Ülkemizde çok konuşulan özelleştirmenin OECD genelindeki durumunu görmek
için aşağıdaki çizelgeyi incelememiz gerekmektedir.
Özelleştirme Göstergesi
Yerel
Trank
A vus tur al y a...
D
D..
Avusturya......
M
m* Aı%
Xf
........D..
M.
......M.......
2S
Kira
Danimarka
.M........ ......C
, ........M.
M
M.
M
C
.....C...
C„„
C „,
M...
Fransa.....................M........ ...... M...............M. .............1993...
Yunanistan,,,,„.„.... M „„„„
1997... ..........M...
....M........ ......M....... ........M.
îtalyâ „„„„,„„
M
M
..M....
M
D,
......D.........
N
.......... M... ...........M....
1993...
M
0.5
„ „,10
.....M...
1
D
3.5
D,.
„1993,,, ,,.....,.,....2
1
M
.....1993 ....
M
0
M
....M.,,..,... ,.,„M,„„„„ ..„,„M„„„„
,
„..,... M, „„„„„„1993,,,„.„„.„ M,..„....„...M..............1993 .... .......M........
Lüksemburg...........M........ ......M....... ........M.
.1993...
M,„„„, ......M....... „„„„M. ...........1993...
,
,„„ ,9
,0
D„„,„.„ .......D........ ..............8
Japonya..................C......... ......C........ ........C. .............C.................. C... ...........RD....... .....C..........
Hollanda
Goilërga
C
M
.RD..,,,.. .....D.,,,,,,,,.,,,„,,€ ,„
........M. .............1993....,,.,,.„, M.,,
M,,,,,,,„„„„M,
İzlanda....................M........ ......M....... ........M. ..„.„„.„M..
irlanda.....
Ç«in
1993,,. „„„„„M,,, „„„„„,M,„„,.., .....D.................M........
Finlandiya ,„„„,,,„„ 1193,,,, ,„„.1993,,.
Almanya..,,..,..........M........ ......M
MO. S.
D...... ..........D.... ...........M..,...,,, ,,.C ,„
M
M...
M
M
Belçika...................M........ ......M....... ........M. ............1993... ..........M...
Kanada
MO. A.
M...
M
0,5
1
C........ ,...,..,„.,15
M,...,,.. ,.,,,,,M
„,0,5
.......... M... ...........M......... .....1993 .... .......1993..
......1-5
Y. Zelanda
C...............C
C.
.
C
Norveç,,,,,,,,,,,,„
M,,,,,,,,
M
M,
,
1993,,,„„„„„M,,, „„..„„.M..............D.......... .......1993... ..............2
D
.B
Portekiz
İspanya...
,
M
C
...M. .............1997... .........I...,_„„..,M„,
M.
M
M
M
„„„„M,
C.
.........C
........ D.. ..„„,,,C
A.B.D.....................PC....... ......C.......
„M
C
C
„„„„.3
,......C„„„„ „„,,
,„„.M„,.„............ M... ...........M......... .....M......... .......C........
Türkiye...................M........ ......M...... ........M. .............M........
İngiltere..
D
1997,,,„,,„„„M„, ,„.,...„.M.„...... .....M......... .......C ........ ...........2.5
İsveç.......................C......... ......C........ ........ C. .............C........ ..........C...
İsviçre
,„„„„„,16
C
,„
M...
M
C„„
D
C..................C...... ,,.,RD
OECD ORT..
.....M......... ,„.„,M„„„„ ,„„
16
.....2
,„,0
C„„„„„ „.„„C .„...„ ............14
„,„C
,
C
14,5
5.145
Bu çizelgede :
Yerel ;: Abonenin evinden santrala olan
Trank ;; Santral hu arası bağlantıyı,
Ul,Ar, :: Uluslararası bağlantıyı*
x. 25 :t Veri iletişim iığını,
Kira
;\ Kiralık hatları
MO, A, :; Mobil analog iletişimi,
MO* S* ;: Mobil sayısal iletişimi,
Çağrı
;t
Çağn sığını
112
wmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmm
bağlantıyı
stermektedir. Aynca :
C
PC
D
RD
B
199%
M
Rekabetin olduğunu
*„„...
*,„.....*
Kısnü rekabetin olduğunu ..„.„„...
Duopoliyi .,„,....
...........
,
N
Bu hizmetin olmadığını
Bölgesel duopoliyi ,„.......
..2
1.5
.• A
.„„„„ 1
Rekabete açılmak için anlaşmaya varıldığını ....,0.5
Rekabete açılacak yılı„„..... *„„.....*
05
Monopoliyi ,„...
,..
...^0
......*
„...,.
0
göstermektedir* Belli bir ülke için verilen hizmetlerin durumuna göre ilişkin değerleri toplayarak bir
özelleştirme göstergesi tanımlayabiliri/. Bu gösterge, özelleştirmenin tam olduğu ülkelerde 16 çıkacaktır. Örneğin, Finlandiya İçin iki adet 199x (0.5 + 0,5), iki adet e (2 * 2) ve Üç adet D (1 * 1 + 1) olduğundan özelleştirme göstergesi 8fdir, Görüldüğü gibi pek çok OECD ülkesi bizim kadar PTTlerin
özelleştirilmesi peşinde koşmamaktadm PTTlerin yabancıya satışı ise OECD gündeminin en
önemli tartışma konularından biridir, 24 ülkeden ancak Avustralya, Kanada» Danimarka» Finlandiya,
Almanya, Japonya, İtalya, Yeni Zelanda, Portekiz, İspanya, İsveç, İngiltere ve ABD pek çok kısıtlamalar getererek bu oluşuma kapıyı aralamışlardır.
İLETİŞİM GELİR VE GİDERLERİ
OECD ülkelerin sundukları iletişim hizmetlerinden elde ettikleri geliri ölçebilip
karşılaştırmak için YBBH yerel para biriminde, 1990 sabit fiyatlar ile hesaplandıktan sonra tüketici
fiyat endeksindeki değişmeye göre düzeltilip, 1990 ABD $fma çevrilmiştin Çizelgedeki OECD
ortalaması ise ağırlıklı olarak hesaplanmıştır.
İletişim Gelirleri
1990 Geliri
(Milyon $)
TÜRKİYE
2 065.03
OECD TOP.
367 847.84
YBBH
(1985/90)
Hat Başına
GeUr ($)
18.35
11.57
295.26
5.18
4.43
YBBH
(19X0/85)
1029.87
Yukarıdaki değerler pek de iç açıcı bir görünüm sergilememektedir. Şöyle ki, Türkiye'nin yıllık
bileşik büyüme hızı OECD ortalamasının üstünde olsa bile, FTTnin hat başından elde ettiği gelir
çok düşüktür. Bu düşük kazanç, pek çok sorunun altında yatan nedendir. Aşağıda vereceğimiz
verilerden sorunu daha ayrıntıları ile gözleyeceğiz. Bu gelirin dağılımı aşağıdaki gibidir :
Gelirlerin Dağılımı
Telefon Gelirleri
Toplam
Bağlantı
Kira
Ücret
Telex
Telg.
Diğer
TÜRKİYE
%89.2
%8.9
%1.3
%79
%1.1
%0.6
%9.l
OECD TOP.
%71.5
%2.9
%23.8
%42.5
%1.2
%0.3
%26.9
113
Buradan, PTT gelirinin %89,2'sinin telefon abonesinin iletişim ağma bağlanmak için ödediği
tesis ücreti, kiralık hatlar ve konuşma ücretinden geldiği görülmekte. Oysa OECD ülkeleri için bu
gelir ortalama olarak toplam gelirin daha az bir yüzdesini oluşturmaktadır (%7L5), OECD
değerlerinde ayrı ayrı ortalamalar alındığı içinf ayrıntıların toplamının yüzü tutmayacağı gözden
kaçmamalıdır, Burada söyleyebileceğimiz, PTTnin gelirini arttırabilmek için salt konuşmanın
ötesinde, veri tabanları v,b, gibi katma değerli hizmetlere de ağırlık vermesidir. Giderlerin dökümü
İse aşağıdaki gibidir,
İletişim Giderleri
Toplam Giderler
Kar
%
Milyon $
%
%85.7
296.0
%143
28 665.7
%13.2
Milyon $
TÜRKİYE
i 769.0
OECD TOP.
325 078.2
Hat başına gelirin çok düşük olduğu bir işletmede OECD ortalamasının üstünde kar
yapılabilmesi düşündürücüdür, Bu giderin dağılımım incelediğimizde aşağıdaki sonucu görürüz.
Giderler Dağılımı
Yıpranma
İşletme
Borç Faizi
Vergi
Diğer
TÜRKİYE
%41.5
%22.5
%4.9
%0.9
%15.9
OECD TOP.
%49.3
%21.4
%9.0
%2.1
%8.2
Giderlerde, faiz ve verginin düşüklüğü ile diğerlerinin yüksekliği yine üzerinde durulması
gereken bir konudur, Kişi başına düşen iletişim gelirinin yıllara göre dağılımı ise aşağıda
verilmiştir,
Kişi Başına İletişim Geliri
Kişi Başına Gelir ($)
YBBH
1980
1985
1990
1980-90f%)
TÜRKİYE
11.5
23.6
36.6
12.27
OECD TOP.
295
366.5
438.5
4.05
Yukarıdaki çizelge, henüz iletişimi! bir yaşama geçemediğimizi söylemektedir. İletişim
pazanmn gayri safı milli hasıladaki (GSMH) payına baktığımızda şunu görmekteyiz,
İletişimin GSMH'dakl Yüzdesi
-
GSMH'de İletişimin %
Kişi Başına
Ulusal Gelir ($)
1980
1985
1990
TÜRKİYE
0.73
1.32
1.90
1896
OECD TOP.
1.82
2.12
2.27
19 346
Söz konusu payda OECD ortalamasını yakalar gibi gözükmekteyiz. Ne var ki, Türkiye'nin
114
ulusal gelirinin doğru olarak bilindiği tartışmaya açık bir konudur, Dolayası ile burada da iyimser
olunacak pek bir yan bulunmamaktadır.
İLETİŞİM YATIRIMLARI
İletişim ürünlerinin ticaret dengesi ise şöyledir.
1980
1985
1988
1989
1990
TÜRKIYE
-23.2
-105.6
-352.3
-198.7
-151.9
OECD TOP.
3 514
2 370.8
3 033.4
2679.6
3.897.3
Toplam olarak OECD ülkeleri bu ticaretten artı yönde etkilenirken, Türkiye kendi yerli
sanayiini kurmuş olmasına karşın, sürekli eksi yönde etkilenmektedir, Bu dışalımın 1988'den sonra
azalması ise, yerli katkının artmasından olmayıp, PTT yatırımlarının
azalmasından
kaynaklamaktadır. 1990 sabit fiyatlar ile milyon $ olarak iletişim yatırımları aşağıdaki gibidir.
İletişim Yatırımları (Milyon $)
1981-83
1984-86
1987-89
1990
TÜRKÎYE
413.27
804.86
831.53
615.08
OECD TOP.
67 662.76
71 672.95
80976.10
89 544.84
OECD ülkelerinin yatırımları sürekli artar iken, Türkiye'deki yatmmlann azalması
savunulamaz, 1990 yılı sabit fiyatları ile $ olarak hat başına düşen iletişim yatınım aşağıdaki
gibidir,
Hat Başına iletkim Yatırımı ($)
1981-83
1984-86
1987-89
1990
TÜRKİYE
275.15
358.05
168.98
89.23
OECD TOP.
253.21
243,68
245.28
250.77
1980flerde bir milyon abone dolayındaki bir ağa yapılan yatırım, doğal olarak Türkiye'yi
OECD ortalamasını üstüne çıkarmıştır, Ne var ki? bunu izleyen yıllarda, konuşmanın ötesindeki ek
hizmetlerin yeterince sunulamaması, hat basma düşen yatırımı OECD ortalamasının çok altına
çekmiştir. 1990 sabit fiyatları ile kişi başına düşen iletişim yatırımları aşağıdaki gibidir.
Kişi Başına iletişim Yatırımı ($)
1984-86
1987-89
1981-83
1990
TÜRKİYE
8.83
15.89
15.41
10.89
OECD TOP.
85.46
88.70
98.16
106.76
Aslında yukardaki değerlerin böyle düşük çıkmasının bir nedeni de, pek çok sorunumuzun
temel kaynağı olan hızlı nüfus artışında aramalıyız, OECD içinde en çok genç ve çocuk nüfusu olan
Türkiye için, bu değerin ortalamanın üstüne çıkması Mç de ekonomik olmayacaktır, İletişim gelirinin
115
yüzdesi olarak iletişim yatırımları aşağıdaki gibidir.
Yatımımı İletişim Gelirine Yüzdesi
1981-83
1984-86
1987-89
1990
TÜRKİYE
67.30
68.17
44.32
29,79
OECD TOP.
27.05
24.31
22.87
24.36
Kısa bir süre önce gelirinin %60'ından çoğunu yatırıma ayırabilen bir işletmenin, şimdilerde
neden yatırımını %301ann altına çektiği sorusu da düşündürücüdür, Buna yamt ararken, PTT
yatırımlarının OECD yüzdesinin üstünde olması bir gerekçe değildir. Gayri safı sabit kapital
oluşumunun (GSSKO) yüzdesi olarak iletişim yatırımları aşağıdaki gibidir.
İletişim Yatırımlannın GSSKO'daki Yüzdesi
1981-83
1984-86
1987-89
1990
TÜRKİYE
2.33
4.16
3.70
2.50
OECD TOP.
2.81
2.69
2.56
2.55
Burada Türkiye için olumlu bir görünüm sezilse bile bu bizi yamltmamalıdır. Şöyle ki, Türkiye
genelinde sabit kapital oluşumundaki düşme sonucu, iletişimin yüzdesi yapay olarak yüksek
çıkmıştır.
VERİMLİLİK
PTT'lerde çalışan İşgücü aşağıdaki çizelgede verilmiştir.
İşgücü
iletişimde Toplam
Çalışanların (xlOOO)
1980
1990
Değişim 1980/1990
İşgücüne
Sayı
Oranı (%)
Olarak
TÜRKİYE
64.1
90.1
0.44
26 003
40.58
OECD TOP.
2 604.7
2 508.9
0.68
-95 919
-3.68
Olarak
Türkiye'de PTT'nin karşılaştığı sorunların bir nedeni de çalışan kişilerin çokluğudur. Oysa
OECD genelinde çalışan azaltmasına gidilmektedir. Çalışanların üretkenliği aşağıda verilmiştir.
Üretkenlik
Çalışan
Başına
Gelir 1990
(X100O$)
Yıllık
YBBH
1985-90
(%)
Çalışan
Başına
Düşen Hat
1990
Yıllık
YHHB
1985-90
(%)
TÜRKİYE
22.9
6.84
78
20.17
OECD TOP.
146.6
5,08
142
4.60
116
OECD'deki üretkenlik ile karşılaştırıldığında, ağın büyümesinin Türk PTT'sindeki personel
artışına bir gerekçe olamayacağı açıkça görülmektedir.
YENİ GELİŞMELER VE SONUÇ
Yine OECD ülkelerine baktığımızda, yeni gelişmeler için bu ülkelerin geçmiştekinin çok
üstünde bir AR&GE yatırımına giriştiğini görmekteyiz. Artık olay salt konuşmanın çok ötesine
geçmiş ve gündeme çoklu ortam (multi-media), sanal gerçek (virtual reality), HPCC (High
performance Computing and Communications) gibi yeıü kavramların gerçekleştirilmesi gelmiştir.
Önümüzdeki yıl, Avrupa Topluluğu ülkeleri arasında dar bantlı ISDN (Integrated Services Digital
Network) kurulacaktır. Hemen ardından bunu, geniş bantlı ISDN ve sonuçta her tür bilginin iletildiği
BİLGİ AĞI izleyecektir. Bu ülkeler, ekonominin temelinde üretimin yattığım ve girmekte olduğumuz
Bilgi Çağında AR&GE'nin, üretimin ayrılmaz bir temel taşı olduğunu görmektedir. Üretim
yapmadan, yalnızca hizmet satarak ekonominin düzelebilecegi düşünülemez. Üretim alanlarını
seçerken de, katma değeri yüksek ürünleri seçmeliyiz. İletişimde 1980'lerin başında çağın çok
gerisinde olan Türkiye, PTT'nin her zaman kuüanması gereken girişimleri sonucu çağı yakalar gibi
olmuştur. Bu başarıda yerli sanayi ve AR&GE'nin payı da gözardı edilmemelidir.
1990'lara gelindiğinde, Türkiye'nin OECD'deki ortaklarının tam tersine bir davranış içine
girdiğini görüyoruz. Ülkemizdeki yerli sanayi ve AR&GE giderek yeni gelişmeleri izleyemez bir
duruma düşmektedir. İletişim ya da daha genel bir deyiş ile Bilgi Teknolojileri stratejik alanlardır ve
bu alanlarada yap işlet devret gibi modeller uygulanmamalıdır. Bir ülkenin Bilgi Teknolojilerini
edinebilmesi için tek çıkış yolu, PTT'nin T'si ve bu T'ye ürün sunan yerli sanayi ve AR&GE'dir.
İşte bu neden ile PTT'nin T'si stratejiktir, Türkiye bu gerçeği başka OECD ülkelerinin gördüğü gibi
görmeli ve ona göre önlemler almalıdır.
117
Download