1970li yılların sonlarıyla birlikte hâkim dünya görüşü haline gelen

advertisement
1970li yılların sonlarıyla birlikte hâkim dünya görüşü haline gelen yeni sağ’ın etkisiyle, kamu
yönetiminde önemli bir değişim süreci yaşanmaktadır. Geleneksel bürokratik anlayışın yerini işletme
mantığına dayalı, özel sektörleştirilmiş kamu yönetimi anlayışı almaktadır. Bu dönüşümü açıklamaya
çalışan yaklaşımlar; kamu işletmeciliği okulu, yeni kamu işletmeciliği okulu, profesyonel işletmecilik ve
yönetimin yeniden icadı.
Bütün bu yaklaşımların yeni sağ ve neo-liberalizmle çok büyük oranda uyumluluk ve tutarlılık
gösteren tek bir yaklaşım ve uygulama bütünü olduğunu söyleyebiliriz. Bu yaklaşımlar arasında pek
de ayrıştırılamayan küçük vurgulama farklılıklarının olduğunu kabul etmek gerekir. Bu yaklaşımlar
yeni sağ ve neo-liberalizmin uygulamacı yönünü oluşturmaktadırlar. Bireysel çıkarların toplumsal
çıkarlardan öncelikli olduğu, vatandaş yerine müşterinin olduğu, girişimciliğin önem kazanıp
katılımcılığın azaldığı bir dünya görüşü yaratmak gayesi taşıdıkları söylenebilir. Bu yaklaşımlara kısaca
değinmek gerekirse:
Kamu işletmeciliği okulu: Öncelikle “yönetim-işletmecilik” ayrışmasını konu alan bu okul, kamu
yönetimi ve özel kesim yönetimi arasındaki farklıkları teori ve pratik düzeyinde açıklamaya çalışmıştır.
Uygulama düzeyinde sorun bir yönetim teknolojisi sorunu – yönetim teknikleri, ilkeleri vs.- iken teori
düzeyinde iki kesim yönetimi arasındaki farklılaşmalara değiniliyor. Kamu örgütlerini “yürütme erki
örgütleri” olarak indirgemeci bir bakış açısıyla ele alan bu okul, bir hataya düşerek örgütün ve
bürokratların üzerindeki sosyal, hukuksal, politik etkileri göz ardı ediyor. Alanını bu indirgemeci bakış
açısıyla belirledikten sonra da iki kesim yönetimini karşılaştırıyor. Fakat günümüzde bu ayrıştırma
önemini yitirmiştir çünkü dönüşüm politikaları neticesinde iki kesim yönetimi birbirine yaklaşmıştır.
Yeni kamu işletmeciliği okulu: Eski okulun indirgemeci sınırlayıcı tavrı bu okulda aşılmaya çalışılmıştır.
Kuramsal değil uygulama düzeyinde kriz aşılmaya çalışılmıştır. Rekabete dayalı,
kullanıcıların(müşterilerin) tercih özgürlüklerinin olduğu, şeffaf ve inisiyatif kullanan bir bürokrasinin
varlığı gereklidir denir ve kamu yönetiminde işletmecilik ve profesyonel işletmecilik anlayışı hakim
olsun denir.
Profesyonel kamu işletmeciliği okulu: Hareket serbestisine sahip kaliteli ve profesyonel
yöneticilerinden oluşan kamu yönetiminin işletme mantığına dayalı olarak verimlik ilkesiyle hareket
etmesi gerektiğini bu sayede toplumsal ilerlemenin sağlanacağını söyler.
Yönetimin yeniden icadı: Yönetimin mümkün olduğunca özel kesime devredildiği, serbest rekabetin
olduğu, amaçlara yönelmiş, sonuçlara önem veren, müşteri odaklı, girişimci, uzak görüşlü, âdemi
merkeziyetçi ve pazara yönelik bir yönetim anlayışı kabul etmişlerdir.
Sonuç olarak bu okullar, niceliksel olarak az ama etkililik olarak belki de eskisinden çok daha
güçlü yönetsel yapılara gereksinim duyan yeni sağa, uygulama düzeyinde yol göstermişlerdir. Bu,
dönüşüm sürecinin başarıyla gerçekleştirilebilmesi için şarttır.
Download