T.C. A D A L E T B A K A N L I Ğ I EĞĠTĠM DAĠRESĠ BAġKANLIĞI

advertisement
T.C.
ADALET BAKANLIĞI
EĞĠTĠM DAĠRESĠ BAġKANLIĞI
YARGI MEVZUATI BÜLTENĠ
Bültenin Kapsadığı Tarihler
01-15 ġubat 2013
Yayımlandığı Tarih
15 ġubat 2013
Sayı
2013-03
ĠÇĠNDEKĠLER
-
-
-
-
-
-
-
-
YurtdıĢında Sürekli Görevlendirilecek Personel Hakkında Yönetmelikte
DeğiĢiklik Yapılmasına Dair 2012/3991 Sayılı Yönetmelik
(R.G. 01 ġubat 2013 – 28546)
ĠĢkolu Tespit Kararı (No: 2013/4)
(R.G. 01 ġubat 2013 – 28546)
Gıda Ġle Temas Eden Madde ve Malzeme Üreten ĠĢletmelerin Kayıt ĠĢlemleri
ile Ġyi Üretim Uygulamalarına Dair Yönetmelikte DeğiĢiklik Yapılmasına
Dair Yönetmelik
(R.G. 02 ġubat 2013 – 28547)
Medya Hizmet Sağlayıcı KuruluĢlarının Elde Ettiği Ticari ĠletiĢim
Gelirlerinin Denetimi ve Bu Gelirler Üzerinden Alınacak Üst Kurul
Paylarının Beyan ve Ödenmesine ĠliĢkin Usul ve Esaslar Hakkında
Yönetmelikte DeğiĢiklik Yapılması Hakkında Yönetmelik
(R.G. 02 ġubat 2013 – 28547)
Türkiye Bilimsel ve Teknolojik AraĢtırma Kurumu Teknoloji ve Yenilik
Destek Programlarına ĠliĢkin Yönetmelikte DeğiĢiklik Yapılmasına Dair
Yönetmelik
(R.G. 02 ġubat 2013 – 28547)
Türkiye Elektrik Dağıtım Anonim ġirketi (TEDAġ) Genel Müdürlüğü
Personel Yönetmeliğinin Yürürlükten Kaldırılmasına Dair Yönetmelik
(R.G. 02 ġubat 2013 – 28547)
Türkiye Elektrik Dağıtım Anonim ġirketi (TEDAġ) Genel Müdürlüğüne Ġlk
Defa SözleĢmeli Olarak Atanacak Personele ĠliĢkin Sınav Yönetmeliğinin
Yürürlükten Kaldırılmasına Dair Yönetmelik
(R.G. 02 ġubat 2013 – 28547)
KEK EĢ baĢkanlıkları ile Ġlgili 2013/1 Sayılı BaĢkanlık Genelgesi
(R.G. 02 ġubat 2013 – 28547)
Adalet Bakanlığından Ġhalelere Yasaklama Kararı Ġlanı
(R.G. 02 ġubat 2013 – 28547)
Köylülerinin Kalkınmalarının Desteklenmesi ve Hazine Adına Orman
Sınırları DıĢına Çıkarılan Yerlerin Değerlendirilmesi ile Hazineye Ait Tarım
Arazilerinin SatıĢı Hakkında Kanunun DeğiĢiklik Yapılmasına Dair 6412
Sayılı Kanun
(R.G.
04 ġubat 2013 – 28549)
Türk Silahlı Kuvvetleri Sağlık Yeteneği Yönetmeliğinde DeğiĢiklik
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
Yapılmasına Dair 2013/4240 Sayılı Yönetmelik
(R.G. 05 ġubat 2013 – 28550)
Ulusal ĠĢ Sağlığı ve Güvenliği Konseyi Yönetmeliği
(R.G. 05 ġubat 2013 – 28550)
Yapı Denetimi Uygulama Yönetmeliğinde DeğiĢiklik Yapılmasına Dair
Yönetmelik
(R.G. 05 ġubat 2013 – 28550)
Ġthalatta Gözetim ve Korunma Önlemlerine ĠliĢkin Tebliğ (Tebliğ No:
2004/2)‘de DeğiĢiklik Yapılmasına Dair Tebliğ
(R.G. 05 ġubat 2013 – 28550)
Ġthalatta Gözetim Uygulanmasına ĠliĢkin Tebliğ (Tebliğ No: 2006/13)‘de
DeğiĢiklik Yapılmasına Dair Tebliğ
(R.G. 05 ġubat 2013 – 28550)
Ġthalatta Gözetim Uygulanmasına ĠliĢkin Tebliğ (Tebliğ No: 2007/30)‘de
DeğiĢiklik Yapılmasına Dair Tebliğ
(R.G. 05 ġubat 2013 – 28550)
Ġthalatta Gözetim Uygulanmasına ĠliĢkin Tebliğ (Tebliğ No: 2007/33)‘de
DeğiĢiklik Yapılmasına Dair Tebliğ
(R.G. 05 ġubat 2013 – 28550)
Ġthalatta Gözetim Uygulanmasına ĠliĢkin Tebliğ (Tebliğ No: 2008/19)‘de
DeğiĢiklik Yapılmasına Dair Tebliğ
(R.G. 05 ġubat 2013 – 28550)
Ġthalatta Gözetim Uygulanmasına ĠliĢkin Tebliğ (Tebliğ No: 2011/2)‘de
DeğiĢiklik Yapılmasına Dair Tebliğ
(R.G. 05 ġubat 2013 – 28550)
Ġthalatta Gözetim ve Korunma Önlemlerine ĠliĢkin Tebliğ (Tebliğ No:
2011/9)‘de DeğiĢiklik Yapılmasına Dair Tebliğ
(R.G. 05 ġubat 2013 – 28550)
Ġthalatta Gözetim Uygulanmasına ĠliĢkin Tebliğ (Tebliğ No: 2012/1)‘de
DeğiĢiklik Yapılmasına Dair Tebliğ
(R.G. 05 ġubat 2013 – 28550)
Çay Tarım Alanlarında Çay Tarımı Yapan Üreticilerin Ruhsatlarının
Yenilenmesi, Ruhsatname Almadan Çay Bahçesi Kuranlara Ruhsatname
Verilmesine Dair Tebliğ (Tebliğ No: 2013/3)
(R.G. 05 ġubat 2013 – 28550)
DanıĢtay BeĢinci Dairesine Ait Karar
(R.G. 05 ġubat 2013 – 28550)
Adalet Bakanlığından Münhal Noterlik Ġlanı
(R.G. 05 ġubat 2013 – 28550)
Ankara Ġli, Çankaya Ġlçesi, Akpınar Mahallesi Sınırları Ġçerisinde Bulunan
Bazı Alanların Riskli Alan Ġlan Edilmesi Hakkında 2013/4251 Sayılı Karar
(R.G. 06 ġubat 2013 – 28551)
KahramanmaraĢ Ġli, Merkez Ġlçesi, Gayberli, Hacı Bayram Veli ve
Malikejder Mahalleleri Sınırları Ġçerisinde Bulunan Bazı Alanların Riskli
Alan Olarak Belirlenmesi Hakkında 2013/4252 Sayılı Karar
(R.G. 06 ġubat 2013 – 28551)
Ġstanbul Ġli, Sultangazi Ġlçesi, Cumhuriyet Mahallesi Sınırları Ġçerisinde
Bulunan Bazı Alanların Riskli Alan Ġlan Edilmesi Hakkında 2013/4254
Sayılı Karar
(R.G. 06 ġubat 2013 – 28551)
Ġstanbul Ġli, Küçükçekmece Ġlçesi, Kanarya Mahallesi Sınırları Ġçerisinde
Bulunan Bazı Alanların Riskli Alan Ġlan Edilmesi Hakkında 2013/4258
-
-
-
-
-
Sayılı Karar
(R.G. 06 ġubat 2013 – 28551)
Telsiz ve Telekomünikasyon Terminal Ekipmanlarının Piyasa Gözetimi ve
Denetimine Dair Yönetmelik
(R.G. 06 ġubat 2013 – 28551)
Lisansüstü Eğitim ve Öğretim Yönetmeliğinde DeğiĢiklik Yapılmasına Dair
Yönetmelik
(R.G. 06 ġubat 2013 – 28551)
ĠĢkolu Tespit Kararı (No: 2013/5)
(R.G. 06 ġubat 2013 – 28551)
ĠĢkolu Tespit Kararı (No: 2013/6)
(R.G. 06 ġubat 2013 – 28551)
ĠĢkolu Tespit Kararı (No: 2013/7)
(R.G. 06 ġubat 2013 – 28551)
Anayasa Mahkemesinin E: 2008/49 (Siyasi Parti Mali Denetimi) K: 2013/11
Sayılı Kararı (R.G. 06 ġubat 2013 – 28551)
Anayasa Mahkemesinin E: 2009/27 (Siyasi Parti Mali Denetimi) K: 2013/12
Sayılı Kararı (R.G. 06 ġubat 2013 – 28551)
Anayasa Mahkemesinin E: 2010/60 (Siyasi Parti Mali Denetimi) K: 2013/13
Sayılı Kararı
(R.G. 06 ġubat 2013 – 28551)
Anayasa Mahkemesinin E: 2008/38 (Siyasi Parti Mali Denetimi) K: 2013/14
Sayılı Kararı (R.G. 06 ġubat 2013 – 28551)
Anayasa Mahkemesinin E: 2009/3 (Siyasi Parti Mali Denetimi) K: 2013/15
Sayılı Kararı
(R.G. 06 ġubat 2013 – 28551)
Anayasa Mahkemesinin E: 2010/13 (Siyasi Parti Mali Denetimi) K: 2013/16
Sayılı Kararı
(R.G. 06 ġubat 2013 – 28551)
Anayasa Mahkemesinin E: 2010/21 (Siyasi Parti Mali Denetimi) K: 2013/17
Sayılı Kararı (R.G. 06 ġubat 2013 – 28551)
Anayasa Mahkemesinin E: 2010/41 (Siyasi Parti Mali Denetimi) K: 2013/18
Sayılı Kararı
(R.G. 06 ġubat 2013 – 28551)
Anayasa Mahkemesinin E: 2010/40 (Siyasi Parti Mali Denetimi) K: 2013/19
Sayılı Kararı
(R.G. 06 ġubat 2013 – 28551)
Anayasa Mahkemesinin E: 2010/59 (Siyasi Parti Mali Denetimi) K: 2013/20
Sayılı Kararı
(R.G. 06 ġubat 2013 – 28551)
Yozgat-Musabeyli Projesi ile Musabeyli (Yozgat Ġçmesuyu) Projesi
Kapsamında Bazı Alanlarda Bulunan TaĢınmazların Devlet Su ĠĢleri Genel
Müdürlüğü Tarafından Acele KamulaĢtırılması Hakkında 2013/4237 Sayılı
Karar
(R.G. 07
ġubat 2013 – 28552)
Hatay Ġlinde Tesis Edilecek ġenköy Rüzgâr Enerjisi Santralinin Yapımı
Amacıyla Bazı TaĢınmazların Hazine Adına Tescil Edilmek Üzere Enerji
Piyasası Düzenleme Kurumu Tarafından Acele KamulaĢtırılması Hakkında
2013/4249 Sayılı Karar
(R.G. 07 ġubat 2013
– 28552)
Türkiye Elektrik Ġletim Anonim ġirketi Genel Müdürlüğüne Ait ―380 KV
Tortum Trafo Merkezi ve Bağlantı Yolu Projesi‖ Kapsamında Trafo Merkezi
Sahası ile Bu Sahaya UlaĢımı Sağlayacak Bağlantı Yolu Güzergâhına Ġsabet
Eden TaĢınmazların Adı Geçen Genel Müdürlük Tarafından Acele
KamulaĢtırılması Hakkında 2013/4250 Sayılı Karar
(R.G. 07 ġubat 2013 – 28552)
Giresun Ġli, ġebinkarahisar Ġlçesinde Tesis Edilecek Burçak Hidroelektrik
Santralinin Yapımı Amacıyla Bazı TaĢınmazların Hazine Adına Tescil
-
-
-
-
-
-
-
-
-
Edilmek Üzere Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu Tarafından Acele
KamulaĢtırılması Hakkında 2013/4253 Sayılı Karar
(R.G. 07
ġubat 2013 – 28552)
Ġstanbul Ġli, Küçükçekmece Ġlçesi, Fatih Mahallesi Sınırları Ġçerisinde
Bulunan Alanın Riskli Alan Ġlan Edilmesi Hakkında 2013/4257 Sayılı Karar
(R.G. 07 ġubat 2013 – 28552)
Ordu Ġli, Çatalpınar Ġlçesinde Tesis Edilecek Irmak Hidroelektrik Santralinin
Yapımı Amacıyla Bazı TaĢınmazların Acele KamulaĢtırılmasına ĠliĢkin
16/7/2012 Tarihli Ve 2012/3433 Sayılı Kararda DeğiĢiklik Yapılmasına Dair
2013/4261 Sayılı Karar
(R.G. 07 ġubat 2013 –
28552)
Ġç Denetçilerin ÇalıĢma Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelikte DeğiĢiklik
Yapılmasına Dair 2012/4151 Sayılı Yönetmelik
(R.G. 07 ġubat 2013 – 28552)
Gümrük Yönetmeliğinde DeğiĢiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik
(R.G. 07 ġubat 2013 – 28552)
Ortak Transit Yönetmeliğinin Yürürlükten Kaldırılmasına Dair Yönetmelik
(R.G. 07 ġubat 2013 – 28552)
Filistin Ulusal Yönetimi MenĢeli Bazı Tarım Ürünleri Ġthalatında Tarife
Kontenjanı Uygulanmasına Dair Tebliğ
(R.G. 07 ġubat 2013 – 28552)
2013 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Uygulama Tebliği (Sıra No: 5)
(R.G. 07 ġubat 2013 – 28552)
Yeni Demiryolu ve Ġkinci Hat Yapımları, Altyapı Rehabilitasyonu,
Elektrifikasyon, Sinyalizasyon ve Telekomünikasyon Tesisleri Yapımı
Projesi Kapsamındaki Konya-Karaman 2. Hat, Elektrifikasyon,
Sinyalizasyon, Telekom Tesisi Yapımı ve Altyapı ĠyileĢtirmesi ĠĢinin
Yapımı Amacıyla Ġhtiyaç Duyulan Bazı Güzergaha Ġsabet Eden TaĢınmazlar
ile Üzerindeki Muhdesatın Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları
ĠĢletmesi Genel Müdürlüğü tarafından Acele KamulaĢtırılması Hakkında
2013/4238 Sayılı Karar
(R.G. 08
ġubat 2013 – 28553)
Ankara Ġli, Çankaya Ġlçesi, Namık Kemal Mahallesi Sınırları Ġçerisinde
Bulunan Bazı Alanın Riskli Alan Ġlan Edilmesi Hakkında 2013/4248 Sayılı
Karar
(R.G. 08 ġubat 2013 – 28553)
Bursa Ġli, Kestel Ġlçesinde Tesis Edilecek Gözede II Hidroelektrik Santrali
Enerji Nakil Hattının Yapımı Amacıyla Bazı TaĢınmazların Türkiye Elektrik
Dağıtım Anonim ġirketi Genel Müdürlüğü Adına Tescil Edilmek Üzere
Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu Tarafından Acele KamulaĢtırılması
Hakkında 2013/4255 Sayılı Karar
(R.G. 08 ġubat 2013 – 28553)
Karayolları BeĢinci Bölge Müdürlüğü Sınırları Ġçerisinde Yapımı Devam
Eden Mut-Ermenek Devlet Yolunun Kalan Bölümünün Tamamlanabilmesi
Amacıyla Güzergâhta Bulunan TaĢınmazların Karayolları Genel Müdürlüğü
Tarafından Acele KamulaĢtırılması Hakkında 2013/4259 Sayılı Karar
(R.G. 08 ġubat 2013 – 28553)
Konya Ġli, Ilgın Ġlçesi, Behlülbey Mahallesinde Yürütülen Kentsel DönüĢüm
Projesi Kapsamında Bazı TaĢınmazların Ilgın Belediyesi Tarafından Acele
KamulaĢtırılması Hakkında 2013/4262 Sayılı Karar
(R.G. 08 ġubat 2013 – 28553)
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
Ağır ve Tehlikeli ĠĢler Yönetmeliğinin Yürürlükten Kaldırılmasına Dair
Yönetmelik
(R.G. 08 ġubat 2013 – 28553)
Hâkimler ve Cumhuriyet Savcıları Hakkında Uygulanacak Atama ve Nakil
Yönetmeliğinde DeğiĢiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik
(R.G. 08 ġubat 2013 – 28553)
5201 Sayılı Kanun Gereğince Kontrole Tâbi Tutulacak Harp Araç ve
Gereçleri ile Silah, Mühimmat ve Bunlara Ait Yedek Parçalar, Askerî
Patlayıcı Maddeler, Bunlara Ait Teknolojilere ĠliĢkin Liste (2013 Yılı
Listesi)
(R.G. 08 ġubat 2013 – 28553)
ÖzelleĢtirme Yüksek Kurulunun 30/1/2013 Tarihli ve 2013/15 Sayılı Kararı
(R.G. 08 ġubat 2013 – 28553)
Sosyal Hizmet Merkezleri Yönetmeliği
(R.G. 09 ġubat 2013 – 28554)
Elektronik HaberleĢme Güvenliği Yönetmeliğinde DeğiĢiklik Yapılmasına
Dair Yönetmelik
(R.G. 09 ġubat 2013 – 28554)
Milli Emlak Genel Tebliği (Sıra No: 351)
(R.G. 09 ġubat 2013 – 28554)
Trafik Kazaları Nedeniyle Ġlgililere Sunulan Sağlık Hizmet Bedellerinin
Tahsiline ĠliĢkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelikte DeğiĢiklik
Yapılmasına Dair Yönetmelik
(R.G.10. ġubat 2013 –
28555)
ĠĢletme Belgesi Hakkında Yönetmeliğin Yürürlükten Kaldırılmasına Dair
Yönetmelik
(R.G.10. ġubat 2013 – 28555)
5510 Sayılı Kanunun 4 Üncü Maddesinin Birinci Fıkrasının (a) ve (b) Bendi
Kapsamında Sigortalı Olanlar ile Hak Sahiplerinin Tahsis ĠĢlemlerine ĠliĢkin
Tebliğin Yürürlükten Kaldırılmasına ĠliĢkin Tebliğ
(R.G.10. ġubat 2013 – 28555)
5510 Sayılı Kanunun 4 Üncü Maddesinin Birinci Fıkrasının (a) ve (b) Bendi
Kapsamında Sigortalı Olanlar ile Bunların Hak Sahibi Çocuklarının
Maluliyet ĠĢlemleri Hakkında Tebliğin Yürürlükten Kaldırılmasına ĠliĢkin
Tebliğ
(R.G.10. ġubat
2013 – 28555)
Genel Sağlık Sigortası Kapsamında Uygulanan ―Medula‖ Sistemi Hakkında
Tebliğ (Seri No: 1)‘in Yürürlükten Kaldırılmasına ĠliĢkin Tebliğ
(R.G.10. ġubat 2013 – 28555)
ĠĢverenler Tarafından Aylık Prim ve Hizmet Belgesinin Ġnternet Ortamında
Sosyal Sigortalar Kurumuna Gönderilmesine (E-Bildirge Uygulaması)
ĠliĢkin Tebliğin Yürürlükten Kaldırılmasına Dair Tebliğ
(R.G.10. ġubat 2013 – 28555)
Kamu Ġdarelerinde ÇalıĢanlar ile Bunların Bakmakla Yükümlü Olduğu
KiĢilerin Tesciline ĠliĢkin Tebliğ (Seri No: 2)‘in Yürürlükten Kaldırılmasına
ĠliĢkin Tebliğ
(R.G.10. ġubat 2013 – 28555)
Finansal Araçlar: Sunuma ĠliĢkin Türkiye Muhasebe Standardı (TMS 32)
Hakkında Tebliğ (Sıra No: 40)‘de DeğiĢiklik Yapılmasına Dair Tebliğ (Sıra
No: 8)
(R.G.11. ġubat 2013 – 28556)
Doğal Gaz Piyasası Dağıtım ve MüĢteri Hizmetleri Yönetmeliğinde
DeğiĢiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik
(R.G.13. ġubat 2013 – 28558)
5627 Sayılı Enerji Verimliliği Kanununun 10 Uncu Maddesine Göre 2013
-
-
-
-
-
-
-
-
Yılında Uygulanacak Olan Ġdari Para (Sıra No: 2013/3)
(R.G.13. ġubat 2013 – 28558)
ÖzelleĢtirme Yüksek Kurulunun 12/2/2013 Tarih ve 2013/16 Sayılı Kararı
(R.G.13. ġubat 2013 – 28558)
Anayasa Mahkemesinin E: 2010/41, K: 2012/19 Sayılı Kararı
(R.G.13. ġubat 2013 – 28558)
Anayasa Mahkemesinin E: 2011/125, K: 2012/46 Sayılı Kararı
(R.G.13. ġubat 2013 – 28558)
Anayasa Mahkemesinin E: 2011/129, K: 2012/81 Sayılı Kararı
(R.G.13. ġubat 2013 – 28558)
Anayasa Mahkemesinin E: 2011/134, K: 2012/83 Sayılı Kararı
(R.G.13. ġubat 2013 – 28558)
Anayasa Mahkemesinin E: 2012/6, K: 2012/131 Sayılı Kararı
(R.G.13. ġubat 2013 – 28558)
Anayasa Mahkemesinin E: 2012/69, K: 2012/149 Sayılı Kararı
(R.G.13. ġubat 2013 – 28558)
Anayasa Mahkemesinin E: 2012/29, K: 2012/155 Sayılı Kararı
(R.G.13. ġubat 2013 – 28558)
Anayasa Mahkemesinin E: 2012/39, K: 2012/156 Sayılı Kararı
(R.G.13. ġubat 2013 – 28558)
Anayasa Mahkemesinin E: 2012/70, K: 2012/157 Sayılı Kararı
(R.G.13. ġubat 2013 – 28558)
UyuĢmazlık Mahkemesine Ait Kararları
(R.G.12. ġubat 2013 – 28557-Mükerrer)
Adalet Bakanlığı Adlî Tıp Kurumu Birinci Adlî Tıp Ġhtisas Kurulu Adlî Tıp
Üyeliğine Uzm. Dr. Hüseyin SARI‘nın Yeniden Atanması Hakkında
(R.G.14 ġubat 2013 – 28559)
Bireysel Katılım Sermayesi Hakkında Yönetmelik
(R.G.15 ġubat 2013 – 28560)
Elektronik HaberleĢme Sektöründe KiĢisel Verilerin ĠĢlenmesi ve
Gizliliğinin Korunması Hakkında Yönetmelikte DeğiĢiklik Yapılmasına Dair
Yönetmelik
(R.G.15 ġubat 2013 –
28560)
Atıksu Altyapı ve Evsel Katı Atık Bertaraf Tesisleri Tarifelerinin
Belirlenmesinde Uyulacak Usul ve Esaslara ĠliĢkin Yönetmelikte DeğiĢiklik
Yapılmasına Dair Yönetmelik
(R.G.15 ġubat 2013 –
28560)
Türkiye Ġhracatçılar Meclisi ve Ġhracatçı Birlikleri Ġnsan Kaynakları
Yönetmeliğinde DeğiĢiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik
(R.G.15 ġubat 2013 – 28560)
Türkiye Ġhracatçılar Meclisi Ve Ġhracatçı Birlikleri Ġnsan Kaynakları Sınav
Yönetmeliğinde DeğiĢiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik
(R.G.15 ġubat 2013 – 28560)
Sigortaya Tabi Mevduat ve Katılım Fonları Ġle Tasarruf Mevduatı Sigorta
Fonunca Tahsil Olunacak Primlere Dair Yönetmelikte DeğiĢiklik
Yapılmasına ĠliĢkin Yönetmelik
(R.G.15 ġubat 2013 – 28560)
Karayolu TaĢıtları-Patinaj Zincirleri Ġle Ġlgili Tebliğ (TS 663) (Tebliğ NO:
MSG-MS-2013/1)
(R.G.15 ġubat 2013 – 28560)
ÖzelleĢtirme Ġdaresi BaĢkanlığının 13/2/2013 Tarihli ve 2013/ÖĠB-K-02
-
Sayılı Kararı
(R.G.15 ġubat 2013 – 28560)
ÖzelleĢtirme Ġdaresi BaĢkanlığının 13/2/2013 Tarihli ve 2013/ÖĠB-K-03
Sayılı Kararı
(R.G.15 ġubat 2013 – 28560)
ÖzelleĢtirme Ġdaresi BaĢkanlığının 13/2/2013 Tarihli ve 2013/ÖĠB-K-04
Sayılı Kararı
(R.G.15 ġubat 2013 – 28560)
ÖzelleĢtirme Ġdaresi BaĢkanlığının 13/2/2013 Tarihli ve 2013/ÖĠB-K-05
Sayılı Kararı
(R.G.15 ġubat 2013 – 28560)
Karar Sayısı : 2012/3991
Ekli ―YurtdıĢında Sürekli Görevlendirilecek Personel Hakkında Yönetmelikte
DeğiĢiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik‖in yürürlüğe konulması; 657 sayılı Devlet
Memurları Kanunu ile 189 sayılı Kamu Kurum ve KuruluĢlarının YurtdıĢı TeĢkilatı Hakkında
Kanun Hükmünde Kararnameye göre, Bakanlar Kurulu‘nca 26/11/2012 tarihinde
kararlaĢtırılmıĢtır.
Abdullah GÜL
CUMHURBAġKANI
Recep Tayyip ERDOĞAN
BaĢbakan
B. ARINÇ
A. BABACAN
B. ATALAY
B. BOZDAĞ
BaĢbakan Yardımcısı BaĢbakan Yardımcısı BaĢbakan Yardımcısı BaĢbakan Yardımcısı
S. ERGĠN
F. ġAHĠN
E. BAĞIġ
N. ERGÜN
Adalet BakanıAile ve Sosyal Politikalar Bakanı Avrupa Birliği BakanıBilim,
Teknoloji Bakanı
Sanayi
ve
F. ÇELĠK
E. BAYRAKTAR
B. ATALAY
M. Z. ÇAĞLAYAN
ÇalıĢma ve Sosyal Güvenlik Bakanı
Çevre ve ġehircilik BakanıDıĢiĢleri
Bakanı
Ekonomi Bakanı
V.
T. YILDIZ
S. KILIÇ
M. ġĠMġEK
H. YAZICI
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı
Gençlik ve Spor BakanıGıda,
Tarım
Hayvancılık Bakanı V.Gümrük ve Ticaret Bakanı
ve
Ġ. N. ġAHĠN
ĠçiĢleri Bakanı
C. YILMAZ
E. GÜNAY
Kalkınma Bakanı Kültür ve Turizm Bakanı
M. ġĠMġEK
Maliye Bakanı
Ö. DĠNÇER
Ġ. YILMAZ
V. EROĞLU
Milli Eğitim BakanıMilli Savunma Bakanı Orman ve Su ĠĢleri Bakanı
R. AKDAĞ
B. YILDIRIM
Sağlık BakanıUlaĢtırma, Denizcilik ve HaberleĢme Bakanı
YURTDIġINDA SÜREKLĠ GÖREVLENDĠRĠLECEK PERSONEL HAKKINDA
YÖNETMELĠKTE DEĞĠġĠKLĠK YAPILMASINA DAĠR YÖNETMELĠK
MADDE 1 – 28/7/2006 tarihli ve 2006/11534 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile
yürürlüğe konulan YurtdıĢında Sürekli Görevlendirilecek Personel Hakkında Yönetmeliğin 16
ncı maddesinin birinci fıkrasının (ç) bendine aĢağıdaki cümle eklenmiĢtir.
―Ancak, hizmetin gerekliliği ve aciliyetine ilgili Bakan tarafından karar verilen hallerde
bu Ģart aranmaz.‖
MADDE 2 – Bu Yönetmelik yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
MADDE 3 – Bu Yönetmelik hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.
[R.G. 01 ġubat 2013 – 28546 ]
—— • ——
ÇalıĢma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığından:
ĠġKOLU TESPĠT KARARI
Karar No. : 2013/4
ĠĢyeri
: Antıp Tıbbi Sanayi ve Ticaret A.ġ.
Doğanbey Mah. TalatpaĢa Bulvarı 113/46
Altındağ/ANKARA (merkez)
Tespiti Ġsteyen :
T. Sağlık-ĠĢ Sendikası
Ġnceleme
: Antıp Tıbbi Sanayi ve Ticaret A.ġ.‘de Bakanlığımızca yapılan
incelemede; adı geçen Ģirketin ihale ile aldığı iĢlerden, Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi
Morfoloji Kampüsü bahçesinde bulunan KreĢ yeri ile Cebeci Kampüsünde bulunan Gündüz
Çocuk Bakımevinin iĢletilmesi iĢlerinin ĠĢkolları Yönetmeliğinin 17 sıra numaralı ―Sağlık ve
sosyal hizmetler‖ iĢkolunda,
Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Cebeci Kampüsü Otopark iĢletilmesi iĢi ile Ġbn-i Sina
Hastanesi Ek bina bahçesinde yer alan mekanın otopark olarak iĢletilmesi iĢlerinin ĠĢkolları
Yönetmeliğinin 20 sıra numaralı ―Genel iĢler‖ iĢkolunda,
Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Cebeci Kampüsü Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana
Bilim Dalı, Kalp Merkezi, Ġbn-i Sina Hastanesinin 5. katında bulunan Protokol GiriĢi ve Acil
Servis içerisinde bulunan kantinlerin iĢletilmesi iĢlerinin ĠĢkolları Yönetmeliğinin 18 sıra
numaralı ―Konaklama ve eğlence iĢleri‖ iĢkolunda,
Ankara Üniversitesi Ġbn-i Sina Hastanesi 16. Katta, Tıp Fakültesi Morfoloji Binası teras
katta ve Cebeci Hastanesi içinde bulunan yemekhane iĢyerlerinin iĢletilmesi iĢinin ĠĢkolları
Yönetmeliğinin 02 sıra numaralı ―Gıda sanayi‖ iĢkolunda,
Ankara Üniversitesi Ġbn-i Sina Hastanesi 5. kat giriĢinde bulunan Kantin, Ön Büro,
Arka Büro ve 5. katta bulunan Market iĢletme iĢlerinin ĠĢkolları Yönetmeliğinin 10 sıra
numaralı ―Ticaret, büro, eğitim ve güzel sanatlar‖ iĢkolunda,
yer aldıkları tespit edilmiĢtir.
Karar: Yapılan bu tespitlerin Resmî Gazete‘de yayımlanmasına 6356 sayılı Sendikalar
ve Toplu ĠĢ SözleĢmesi Kanununun 5‘inci maddesi gereğince karar verilmiĢtir.
[R.G. 01 ġubat 2013 – 28546 ]
—— • ——
YÖNETMELĠKLER
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığından:
GIDA ĠLE TEMAS EDEN MADDE VE MALZEME ÜRETEN ĠġLETMELERĠN
KAYIT ĠġLEMLERĠ ĠLE ĠYĠ ÜRETĠM UYGULAMALARINA DAĠR
YÖNETMELĠKTE DEĞĠġĠKLĠK YAPILMASINA
DAĠR YÖNETMELĠK
MADDE 1 – 3/8/2012 tarihli ve 28373 sayılı Resmî Gazete‘de yayımlanan Gıda ile
Temas Eden Madde ve Malzeme Üreten ĠĢletmelerin Kayıt ĠĢlemleri ile Ġyi Üretim
Uygulamalarına Dair Yönetmeliğin 6 ncı maddesinin birinci fıkrası aĢağıdaki Ģekilde
değiĢtirilmiĢtir.
―(1) Ek-5‘te yer alan gıda ile temas eden madde ve malzemeleri üreten iĢletmeler,
17/12/2011 tarihli ve 28145 sayılı Resmî Gazete‘de yayımlanan Gıda ĠĢletmelerinin Kayıt ve
Onay ĠĢlemlerine Dair Yönetmeliğe uygun olarak kayıt iĢlemlerini tamamlamak zorundadır.‖
MADDE 2 – Aynı Yönetmeliğin 7 nci maddesinin birinci fıkrası yürürlükten
kaldırılmıĢtır.
MADDE 3 – Aynı Yönetmeliğin Ek-2 ve Ek-3‘ü ekteki Ģekilde değiĢtirilmiĢtir.
MADDE 4 – Bu Yönetmelik yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
MADDE 5 – Bu Yönetmelik hükümlerini Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı yürütür.
Yönetmeliğin Yayımlandığı Resmî Gazete'nin
Tarihi
Sayısı
3/8/2012
28373
“Ek-2
ĠġLETME KAYIT BELGESĠ BAġVURU VE BEYANNAMESĠ
…………….........................…….. ĠL/ĠLÇE MÜDÜRLÜĞÜNE
verilmiĢ olup doğabilecek her türlü sorumluluk tarafımıza
AĢağıda beyan edilen iĢletmeye ait kayıt iĢlemlerinin yapılması hususunda gereğini arz
ederim.
………………………………………..................
ĠĢletme Sahibi
Adı, Soyadı, Ġmzası, KaĢe ve Tarih
ĠĢletmenin Ticaret Unvanı
ĠĢletmecinin Adı-Soyadı/Tüzel KiĢiliğin Adı
ĠĢletmecinin Vergi Numarası
ĠĢletmenin Faaliyet Konusu
Ġli/Ġlçesi
ġirket, Kurum, KuruluĢ Merkez Adresi
Köy/Mahalle
Cadde/Sokak
Bina No/Semt
Ġli/Ġlçesi
ĠĢletmenin Adresi
Köy/Mahalle
Cadde/Sokak
Bina No/Semt
Telefon ve Faks Numarası E-posta Adresi
Kapasite Raporu ( )Ekspertiz Raporu( )
Kurum Beyanı ( )
Beygir Gücü
Toplam Personel Sayısı
BitiĢ Tarihi
Ġstihdamı Zorunlu Personel
Adı Soyadı
Mesleği-Bölümü
T.C. Kimlik Numarası
ĠĢletmenin haftada çalıĢma gün sayısı ve gün içerisinde çalıĢma
saatleri
ĠĢletmenin faaliyet dönemi
Tüm yıl boyunca
Mevsimsel
EKLER: [BaĢvuru esnasında Ek-3’te talep edilen belgeler yazılır]
……-……..saatleri arası
………….gün/hafta
( )
( ) Faaliyette olduğu ayları belirtiniz
Ek-3
GIDA ĠLE TEMAS EDEN MADDE VE MALZEMELERĠ ÜRETEN ĠġLETMELER
ĠÇĠN
KAYIT BAġVURUSUNDA ĠSTENĠLEN BĠLGĠ VE BELGELER
1- Dilekçe ve Beyanname. (Ek-2)
2- Kapasite raporu veya ekspertiz raporu, resmi kurumlarda kurum beyanı.
3- Gıda iĢletmecisi ticaret siciline kayıtlı ise, ticaret unvanı, ticaret sicil numarası ve kayıtlı
olduğu ticaret sicil memurluğunun adına iliĢkin yazılı beyan (Güncel bilgilerini içeren ticaret
sicil gazetesi 1/10/2003 tarihinden önce yayınlanmıĢ ise Ticaret Sicil Gazetesinin aslı veya
yetkili merci tarafından onaylı sureti); gıda iĢletmecisi esnaf siciline kayıtlı ise Türkiye Esnaf
ve Sanatkârlar Sicil Gazetesinin aslı veya yetkili merci tarafından onaylı sureti.
4- Meslek odası bulunan meslek mensupları için odadan alınmıĢ çalıĢma belgesinin aslı veya
yetkili merci tarafından onaylanmıĢ örneği, meslek odası bulunmayan meslek mensuplarının
adı, soyadı, T.C. kimlik numaraları beyanı ile gıda iĢletmecisiyle yaptıkları sözleĢmelerin
baĢlangıç ve bitiĢ tarihlerini gösteren liste.‖
[R.G. 02 ġubat 2013 – 28547 ]
—— • ——
Radyo ve Televizyon Üst Kurulundan:
MEDYA HĠZMET SAĞLAYICI KURULUġLARININ ELDE ETTĠĞĠ TĠCARĠ
ĠLETĠġĠM GELĠRLERĠNĠN DENETĠMĠ VE BU GELĠRLER ÜZERĠNDEN
ALINACAK ÜST KURUL PAYLARININ BEYAN VE ÖDENMESĠNE
ĠLĠġKĠN USUL VE ESASLAR HAKKINDA YÖNETMELĠKTE
DEĞĠġĠKLĠK YAPILMASI HAKKINDA YÖNETMELĠK
MADDE 1 – 26/8/2011 tarihli ve 28037 sayılı Resmî Gazete‘de yayımlanan Medya
Hizmet Sağlayıcı KuruluĢlarının Elde Ettiği Ticari ĠletiĢim Gelirlerinin Denetimi ve Bu
Gelirler Üzerinden Alınacak Üst Kurul Paylarının Beyan ve Ödenmesine ĠliĢkin Usul ve
Esaslar Hakkında Yönetmeliğin 3 üncü maddesinin birinci fıkrasına aĢağıdaki (ç) ve (d)
bentleri eklenmiĢtir.
―ç) Aracılık yapanlar: Medya hizmet sağlayıcı kuruluĢlar ile reklam verenler arasında
ticari iletiĢim hizmetinin pazarlamasını ya da alım-satımını yapan kiĢi veya kuruluĢları,
d) ĠliĢkili kiĢi: Medya hizmet sağlayıcı kuruluĢların ortakları, medya hizmet sağlayıcı
kuruluĢların ortaklarının üçüncü derece dâhil kan ve sıhri hısımları ile ilgili bulundukları tüzel
kiĢiler ile medya hizmet sağlayıcı kuruluĢların ortaklarının idaresi, denetimi veya sermayesi
bakımından doğrudan veya dolaylı olarak bağlı bulunduğu ya da nüfuzu altında bulundurduğu
gerçek veya tüzel kiĢileri,‖
MADDE 2 – Aynı Yönetmeliğin 4 üncü maddesinin birinci, ikinci, üçüncü ve dördüncü
fıkraları aĢağıdaki Ģekilde değiĢtirilmiĢtir.
―(1) Medya hizmet sağlayıcı kuruluĢların radyo ve televizyon reklâmları, program
desteklemesi, tele-alıĢveriĢ ve ürün yerleĢtirmeyi de kapsamak üzere, ekonomik bir faaliyette
bulunan gerçek veya tüzel kiĢinin, ürün, hizmet veya imajını, doğrudan veya dolaylı olarak
tanıtmak amacıyla tasarlanmıĢ sesli veya sessiz görüntülerin bir ücret veya benzeri bir
karĢılıkla ya da öz tanıtım amacıyla bir programla birlikte ya da bir program içine
yerleĢtirilerek yayımlanmasının karĢılığı olan ticari iletiĢim bedelleri üzerinden belirlenen
gelirler ticari iletiĢim gelirleridir.
(2) Ticari iletiĢim bedeli, verilen ticari iletiĢim hizmeti karĢılığında, gerçek ve tüzel
kiĢilerden her ne suretle olursa olsun alınan veya bunlar tarafından borçlanılan para, mal ve
diğer suretlerle sağlanan ve para ile temsil edilebilen menfaat, hizmet ve değerlerin brüt
toplamını ifade eder. Verilen ticari iletiĢim hizmetine iliĢkin olarak tahakkuk ettirilen vade
farkı, fiyat farkı, faiz, prim, iskonto, komisyon ve benzeri adlar altında sağlanan her türlü
menfaat, hizmet ve değerler (katma değer vergisi hariç) bu bedele dâhildir.
(3) Ticari iletiĢim bedelinin mal, menfaat, hizmet gibi paradan baĢka değerler olması
halinde, ticari iletiĢim bedeli, ticari iletiĢim hizmetinin türü, süresi, yayımlandığı program ve
saati dikkate alınmak suretiyle, medya hizmet sağlayıcı kuruluĢun diğer ticari iletiĢimler için
uyguladığı bedeldir.
(4) Medya hizmet sağlayıcı kuruluĢlarca iliĢkili oldukları kiĢilere emsaline göre düĢük
bedeller üzerinden veya bedelsiz olarak ticari iletiĢim için iletim zamanının tahsis edilmesi
halinde; ticari iletiĢim gelirleri, kuruluĢun yayın alanı ve etkinliği ile ticari iletiĢimin yayın
zamanı ve süresi dikkate alınarak belirlenen emsal ticari iletiĢim bedelleri üzerinden
hesaplanır ve bu hesaplanan bedel ile kuruluĢ tarafından uygulanan bedel arasında oluĢan
farklar, beyan edilen ticari iletiĢim gelirine dâhil edilir. Ancak, ticari iletiĢim hizmetinin
birden fazla akit yapmak suretiyle alım-satımı sonucunda iliĢkili kiĢilerin elde ettikleri aracılık
bedellerinin emsallerine göre yüksek olması halinde ticari iletiĢim gelirleri, aralarında iliĢki
bulunmayan kiĢilerce ticari iletiĢim hizmetinin alım-satımında oluĢan aracılık bedelleriyle
karĢılaĢtırılarak tespit edilen emsal bedellere göre belirlenir.‖
MADDE 3 – Aynı Yönetmeliğin 5 inci maddesi aĢağıdaki Ģekilde değiĢtirilmiĢtir.
―MADDE 5 – (1) Medya hizmet sağlayıcı kuruluĢlar, her takvim ayı içinde elde
ettikleri ticari iletiĢim gelirlerini takip eden ayın 20 sine kadar Ticari ĠletiĢim Geliri
Beyannamesi ile beyan ederler. Son günün resmi tatile rastladığı durumda, beyanname verme
süresi tatili takip eden ilk iĢ günü mesai saatinin sonuna kadar uzar. Ticari iletiĢim gelirlerinin
beyanında kullanılacak Ticari ĠletiĢim Gelirleri Beyannamesinin Ģekil ve içeriğiyle verilme
usul ve esasları ve bu beyannameye eklenecek diğer bilgi ve belgeler Üst Kurul tarafından
belirlenir.
(2) Birinci fıkra kapsamında verilecek beyannamelerin elden teslim edilmeleri
durumunda evrak giriĢ tarihi beyan tarihi olarak esas alınır. Beyannamelerin taahhütlü posta
veya APS ile gönderilmesi halinde postaya verildiği tarih, adi posta veya kargo ile
gönderilmesi hallerinde ise Üst Kurul evrak kayıtlarına intikal ettiği tarih beyan tarihi olarak
dikkate alınır. Elektronik posta sistemi yoluyla yapılacak tebliğ ve teslimlere ait yapılacak
düzenlemeler Üst Kurul tarafından ayrıca bildirilir.‖
MADDE 4 – Aynı Yönetmeliğin 7 nci maddesi baĢlığı ile birlikte aĢağıdaki Ģekilde
değiĢtirilmiĢtir.
―Beyanname verilmemesi hali
MADDE 7 – (1) Üst Kurul tarafından, 5 inci madde uyarınca verilmesi gereken
beyannameyi süresinde vermeyen televizyon kuruluĢları hakkında, beĢbin Türk Lirası radyo
kuruluĢları hakkında ikibinbeĢyüz Türk Lirası idari para cezası kesilir. Hem televizyon ve
hem radyo sahibi olan kuruluĢlara televizyon için öngörülen idari para cezası uygulanır. Bu
fıkra uyarınca kesilecek idari para cezaları 30/3/2005 tarihli ve 5326 sayılı Kabahatler
Kanunu çerçevesinde tahsil edilir.
(2) Beyanname vermeyen medya hizmet sağlayıcı kuruluĢlar 9 uncu maddenin
dördüncü fıkrası uyarınca incelemeye alınır. Bu suretle bulunacak matraha göre hesaplanan
ticari iletiĢim gelirleri Üst kurul payı ve faizi bu Yönetmelik hükümlerine göre tahsil edilir.
(3) Ticari iletiĢim gelirlerine iliĢkin usulüne uygun beyanname vermeksizin Üst kurul
payı ödemesinde bulunan kuruluĢlar beyanname vermemiĢ kabul edilir.‖
MADDE 5 – Aynı Yönetmeliğin 8 inci maddesi baĢlığı ile birlikte aĢağıdaki Ģekilde
değiĢtirilmiĢtir.
―Ticari iletiĢim gelirleri üst kurul payının ödenmemesi hali
MADDE 8 – (1) Ticari iletiĢim gelirlerinden Üst Kurula ödenecek pay tutarlarının
zamanında ödenmemesi halinde, ilgili kuruluĢtan yedi gün süre verilerek 21/7/1953 tarihli ve
6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 51 inci maddesine göre
belirlenen gecikme zammı oranında hesaplanacak faizi ile birlikte ödeme yapması istenir.
Verilen sürede ödenmeyen Üst Kurul payı genel hükümlere göre tahsil edilir.
(2) Medya hizmet sağlayıcı kuruluĢları tarafından süresinden sonra beyan edilen Üst
Kurul geliri beyan tarihini takip eden 30 gün içerisinde ödenir. 5 inci maddeye göre beyan
edilmesi gereken Üst Kurul gelirinin süresinde beyan edilmemesi veya eksik beyan edilmesi
halinde beyan edilmesi gerektiği tarihten ödendiği tarihe kadar geçen süreye 6183 sayılı
Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 51 inci maddesine göre belirlenen
gecikme zammı oranında faiz uygulanır.‖
MADDE 6 – Aynı Yönetmeliğin 9 uncu maddesi baĢlığı ile birlikte aĢağıdaki Ģekilde
değiĢtirilmiĢtir.
―Ticari iletiĢim gelirlerinin denetimi
MADDE 9 – (1) Üst Kurul, ödenmesi gereken ticari iletiĢim gelirleri Üst Kurul payının
doğruluğunu araĢtırmak, tespit etmek ve sağlamak bakımından, medya hizmet sağlayıcı
kuruluĢların ve aracılık yapanların hesaplarını Maliye Bakanlığı aracılığı ile incelettirebilir.
(2) Vergi Usul Kanununa göre vergi inceleme yetkisine haiz olanlar, Üst Kurulun talebi
olmaksızın da ticari iletiĢim gelirleri Üst Kurul paylarının beyan ve ödenmesine iliĢkin
yükümlülüğün Kanuna ve bu Yönetmeliğe uygun olarak yerine getirilip getirilmediğini
inceleyebilir.
(3) Medya hizmet sağlayıcı kuruluĢlar ile ticari iletiĢim gelirinin elde edilmesine
aracılık yapanlar, yasal defter kayıtlarını, Üst Kurul payının hesaplanmasına esas teĢkil eden
ticari iletiĢim gelirlerinin doğru tespit edilmesini sağlayacak Ģekilde aralarındaki ticari
iĢlemleri açıkça göstermek ve elde edilen ticari iletiĢim gelirinin çeĢidine göre yardımcı
hesaplar açmak suretiyle ayrıntılı olarak düzenlerler.
(4) Medya hizmet sağlayıcı kuruluĢlar ile ticari iletiĢim gelirinin elde edilmesine
aracılık yapanlar, Üst Kurul payının hesaplanmasına esas teĢkil eden ticari iletiĢim gelirlerinin
tespitine iliĢkin olarak, Üst Kurul tarafından veya Maliye Bakanlığına bağlı vergi
incelemesine yetkili elemanlar tarafından incelendikleri hallerde, incelemeyi yapanlarca
istenilen bilgileri vermeye ve bunlarla ilgili defter ve belgeleri ibraz etmeye mecburdurlar.
Bilgiler yazı ile istenilir ve cevap vermeleri için kendilerine 15 günlük süre verilir. Zor
durumda bulunmaları sebebiyle bilgi verme ve ibraz ödevlerini süresi içinde yerine
getiremeyecek olanlara, sürenin bitiminden önce yazı ile istemde bulunması ve istemde
belirtilen mazeretin kabule layık görülmesi kaydıyla Kanuni sürenin bir katını geçmemek
üzere ek süre verilebilir.
(5) Dördüncü fıkra uyarınca bilgi verme ve ibraz yükümlülüklerini süresi içinde yerine
getirmeyen veya eksik yerine getiren medya hizmet sağlayıcı kuruluĢlar ile ticari iletiĢim
gelirinin elde edilmesine aracılık yapanlar hakkında, on bin Türk Lirası tutarında idari para
cezası kesilir. Bu fıkra uyarınca kesilecek ceza radyo kuruluĢları hakkında yüzde elli
oranında indirilerek uygulanır.
(6) Medya hizmet sağlayıcı kuruluĢlar ile ticari iletiĢim gelirinin elde edilmesine
aracılık yapanlar, incelemenin sağlıklı Ģekilde yürütülmesi için incelemeye yetkili olanlara
gereken kolaylıkları sağlamak ve incelemeyle ilgili her türlü açıklamayı yapmak zorundadır.
(7) Denetimler sonunda ödenmediği tespit edilen Üst Kurul gelirleri genel hükümlere
göre tahsil edilir.‖
MADDE 7 – Aynı Yönetmeliğin 10 uncu maddesinin ikinci fıkrası aĢağıdaki Ģekilde
değiĢtirilmiĢtir.
―(2) Yeminli mali müĢavir tasdik raporlarında göz önünde tutulacak usul ve esaslar Üst
Kurulca belirlenir.‖
MADDE 8 – Aynı Yönetmeliğin ekinde yer alan Ek 1, Ek 2 ve Ek 3 yürürlükten
kaldırılmıĢtır.
MADDE 9 – Bu Yönetmelik yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
MADDE 10 – Bu Yönetmelik hükümlerini Üst Kurul yürütür.
Yönetmeliğin Yayımlandığı Resmî Gazete'nin
Tarihi
Sayısı
26/8/2011
28037
[R.G. 02 ġubat 2013 – 28547 ]
—— • ——
Türkiye Bilimsel ve Teknolojik AraĢtırma Kurumu BaĢkanlığından:
TÜRKĠYE BĠLĠMSEL VE TEKNOLOJĠK ARAġTIRMA KURUMU TEKNOLOJĠ
VE YENĠLĠK DESTEK PROGRAMLARINA ĠLĠġKĠN YÖNETMELĠKTE
DEĞĠġĠKLĠK YAPILMASINA DAĠR YÖNETMELĠK
MADDE 1 – 16/1/2007 tarihli ve 26405 sayılı Resmî Gazete‘de yayımlanan Türkiye
Bilimsel ve Teknolojik AraĢtırma Kurumu Teknoloji ve Yenilik Destek Programlarına ĠliĢkin
Yönetmeliğin 1 inci maddesi aĢağıdaki Ģekilde değiĢtirilmiĢtir.
―MADDE 1 – (1) Bu Yönetmeliğin amacı; Türkiye Bilimsel ve Teknolojik AraĢtırma
Kurumu tarafından oluĢturulan destek programları kapsamında; gerçek ve tüzel kiĢilerin
bilimsel ve teknolojik bilgiyi ürüne, sürece, yönteme veya sisteme dönüĢtürme aĢamalarında
yapacağı, teknoloji ve yenilik odaklı araĢtırma, geliĢtirme, iyileĢtirme faaliyetleri ile
üniversite-sanayi iĢ birliği, kümeleĢme, giriĢimcilik ve ticarileĢtirme faaliyetlerine iliĢkin
proje önerilerinin değerlendirilmesi, söz konusu projelerin hibe ve/veya geri ödemeli olarak
desteklenmesi, izlenmesi, sonuçlandırılması ve sonuçların değerlendirilmesi ile erken
aĢamadaki geliĢme potansiyeli olan Ar-Ge yoğun baĢlangıç firmalarının desteklenmesi
amacıyla tüzel kiĢi ve fonların hibe ve/veya geri ödemeli olarak desteklenmesine iliĢkin usul
ve esasları düzenlemektir.‖
MADDE 2 – Aynı Yönetmeliğin 2 nci maddesi aĢağıdaki Ģekilde değiĢtirilmiĢtir.
―MADDE 2 – (1) Bu Yönetmelik,
a) Proje esaslı araĢtırma, teknoloji geliĢtirme ve yenilik faaliyetlerinin,
b) KuruluĢların kendi aralarında ve diğer araĢtırma kurumlarıyla teknoloji ve yenilik
odaklı iĢbirliği ve teknoloji transfer mekanizmaları oluĢturmalarına yönelik faaliyetlerinin,
c) AraĢtırma, teknoloji geliĢtirme ve yenilik amaçlı giriĢimcilik faaliyetlerinin,
ç) AraĢtırma, teknoloji geliĢtirme ve yenilik amaçlı bilinçlendirme faaliyetlerinin,
d) Ülke ihtiyaçlarına yönelik ve/veya öncelikli alanlarda, sektörel veya bölgesel
araĢtırma, teknoloji geliĢtirme ve yenilik faaliyetlerinin,
e) Ar-Ge yoğun baĢlangıç firmalarının, çekirdek, baĢlangıç veya geliĢme aĢamalarındaki
finansman ihtiyaçlarının karĢılanması amacıyla faaliyet gösteren tüzel kiĢi ve fon
faaliyetlerinin,
f) Kamu ve özel sektörün ve gerçek kiĢilerin araĢtırma, teknoloji geliĢtirme ve yenilik
faaliyetleri gerçekleĢtirmesine yardımcı olacak ve bu faaliyetler sonucu elde edecekleri
çıktıların ticari değere dönüĢtürülmesi faaliyetlerinin,
g) Özel sektör, üniversite ile araĢtırma kurum ve kuruluĢlarının iĢ birliği yapmasını
sağlayacak faaliyetlerin ve bu iĢ birliğini kolaylaĢtıracak teknoloji transfer ofisleri, proje
geliĢtirme, bilgi lisanslama, bilgi aktarım merkezleri ve benzeri ortamların faaliyetlerinin,
ğ) ĠĢ birliği ağları ve kümelenme ile proje pazarı, bilim fuarı, yarıĢma ve benzeri
etkinlikler düzenlemeye yönelik faaliyetlerin,
h) Uluslararası ortaklı olarak da (a), (b), (c), (ç), (d), (e), (f), (g) ve (ğ) bentlerinde
belirtilen faaliyetlerinin
desteklenmesine iliĢkin destek programlarını kapsar.
(2) Üniversite sanayi iĢ birliği, teknoloji transfer mekanizmaları, kuluçkalık proje ve
faaliyetleri yürütmek amacıyla ya da araĢtırma, teknoloji geliĢtirme, yenilik ve giriĢimcilik
amaçlı bilinçlendirme faaliyetleri için, bu Yönetmelik kapsamında oluĢturulan destek
programlarında üniversiteler ve araĢtırma kurumları da desteklenebilir.
(3) Ar-Ge yoğun baĢlangıç firmalarının; Ar-Ge faaliyetlerinin, bu faaliyetler sonucu
ortaya çıkan ürün ve/veya teknoloji üretim altyapısının oluĢturulması veya geliĢtirilmesine
destek olunması ile üretim, pazarlama süreçlerinin iyileĢtirilmesine katkı sağlamak üzere
geliĢme potansiyeli bulunan ve kaynak ihtiyacı olan Türkiye‘de yerleĢik Ģirketleri
desteklemek için bu Yönetmelik kapsamında oluĢturulan destek programlarında hibe, geri
ödemeli ve/veya kredi olarak sermaye desteği verilmek suretiyle tüzel kiĢiler ile yurt içi ve
yurt dıĢı fonlar desteklenebilir.
(4) Bu Yönetmelik kapsamında oluĢturulan destek programlarında gerçek ve tüzel
kiĢilere ödül, burs ve teĢvik ikramiyesi verilebilir. Ayrıca, bu programlar kapsamında Bilim
Kurulu tarafından belirlenecek usul ve esaslar doğrultusunda, teminat alınmaksızın, hibe
ve/veya kredi olarak sermaye desteği ve ön ödeme verilebilir.‖
MADDE 3 – Aynı Yönetmeliğin 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (h) bendi
aĢağıdaki Ģekilde değiĢtirilmiĢ, aynı fıkraya aĢağıdaki (u), (ü) ve (v) bentleri eklenmiĢtir.
―h) KuruluĢ: Sektör ve büyüklüğüne bakılmaksızın firma düzeyinde katma değer
yaratan, bir veya birden çok gerçek veya tüzel kiĢiye ait olan Türkiye‘de yerleĢik iĢletmeler
ile ulusal ve uluslararası kurumlar, üniversiteler, araĢtırma kurumları ve fonları,‖
―u) Ar-Ge Yoğun BaĢlangıç Firması: Katma değer oluĢturabilecek, nitelikli ürün ve
teknoloji geliĢtirme ve üretme potansiyeli olan ve Ar-Ge yoğun faaliyetleri bulunan, çekirdek,
baĢlangıç veya geliĢme aĢamalarında finansman ihtiyacı olan sermaye Ģirketini,‖
―ü) Fikri ve sınaî haklar: Fikri ve sınaî mülkiyete konu olabilecek buluĢ (patent, faydalı
model), endüstriyel tasarım, eser, entegre devre topografyaları ve teknik bilgi gibi ortaya
çıkan fikri ürünlere iliĢkin hakları,‖
―v) Fon: Ar-Ge yoğun baĢlangıç firmalarının Ar-Ge faaliyetlerinin, bu faaliyetler
sonucu ortaya çıkan ürün ve/veya teknoloji üretim altyapısının oluĢturulması veya
geliĢtirilmesine destek olunması ve söz konusu firmaların üretim ve pazarlama sürecinin
iyileĢtirilmesine katkı sağlamak üzere geliĢme potansiyeli taĢıyan ve kaynak ihtiyacı olan
Türkiye‘de yerleĢik Ģirketleri desteklemek amacıyla kurulmuĢ yapıları,‖
MADDE 4 – Aynı Yönetmeliğin 5 inci maddesinin birinci fıkrası aĢağıdaki Ģekilde
değiĢtirilmiĢ ve ikinci fıkrası yürürlükten kaldırılmıĢtır.
―(1) Destek programlarında uygulanacak desteğin türü, destek oranı, süresi, baĢvuru
tarihleri, kapsamı ile verilecek azami destek tutarlarına iliĢkin hususlar ilgili programın
uygulama esaslarında belirlenir.‖
MADDE 5 – Aynı Yönetmeliğin 6 ncı maddesinin birinci fıkrasının (d) bendi
yürürlükten kaldırılmıĢtır.
MADDE 6 – Aynı Yönetmeliğin 7 nci maddesi aĢağıdaki Ģekilde değiĢtirilmiĢtir.
―MADDE 7 – (1) Kamu kaynaklarından, Avrupa Birliği Çerçeve Programları ve
benzeri uluslararası kamu menĢeili kaynaklardan sağlanan geri ödemesiz destekler öneri ve
destek baĢvurularında belirtilir. Kamu kaynaklarından sağlanan geri ödemesiz destekler,
desteğin alındığı gidere yönelik olan harcamalardan düĢülerek desteklenmeye esas harcama
tutarının belirlenmesine iliĢkin hususlar, ilgili programın uygulama esaslarında belirlenir.‖
MADDE 7 – Aynı Yönetmeliğin 10 uncu maddesi aĢağıdaki Ģekilde değiĢtirilmiĢtir.
―MADDE 10 – (1) Desteklenmesi uygun bulunan proje ve faaliyetlere iliĢkin olarak
ilgili programların gerektirdiği durumlarda kuruluĢlarla TÜBĠTAK arasında sözleĢme yapılır.
SözleĢme giderleri kuruluĢ tarafından karĢılanır.‖
MADDE 8 – Aynı Yönetmeliğin 15 inci maddesi aĢağıdaki Ģekilde değiĢtirilmiĢtir.
―MADDE 15 – (1) Projelerin devredilip devredilmeyeceğine iliĢkin hususlar ilgili
destek programının uygulama esaslarında belirlenir.‖
MADDE 9 – Aynı Yönetmeliğin 18 inci maddesi aĢağıdaki Ģekilde değiĢtirilmiĢtir.
―MADDE 18 – (1) Destek programları kapsamında desteklenen proje ve faaliyetlere
iliĢkin ödeme usulleri ilgili destek programının uygulama esaslarında belirlenir.‖
MADDE 10 – Aynı Yönetmeliğin 20 nci maddesi baĢlığı ile birlikte aĢağıdaki Ģekilde
değiĢtirilmiĢtir.
―Değerlendirme süreçlerindeki ücretler
MADDE 20 – (1) Bu Yönetmelik kapsamında yürütülen destek programlarında
belirtilen süreçlerde görev alan hakem, panelist, rehber (mentor), izleyici ve diğer gerçek ve
tüzel kiĢilerin ücretleri ve karĢılanacak giderleri TÜBĠTAK tarafından belirlenir ve ödenir.
Yeminli mali müĢavir ücretleri ilgili programın uygulama esaslarında aksi belirtilmedikçe
kuruluĢlarca karĢılanır.‖
MADDE 11 – Aynı Yönetmeliğin 24 üncü maddesi aĢağıdaki Ģekilde değiĢtirilmiĢtir.
―MADDE 24 – (1) Bu Yönetmelik kapsamında yürütülen destek programları
çerçevesinde desteklenen projelerin yürütülmesi aĢamasında veya gerçekleĢtirilmesi
sonucunda fikri ve sınaî mülkiyete konu olabilecek bir buluĢ (patent, faydalı model),
endüstriyel tasarım, eser, entegre devre topografyaları ve teknik bilgi gibi bir fikri ürün ortaya
çıkması halinde 278 sayılı Kanunun ilgili hükümleri uygulanır. Desteklenmesine karar verilen
projelerle ilgili olarak ortaya çıkması muhtemel fikri ve sınaî tüm haklar, aksi proje
sözleĢmesinde belirtilmedikçe kuruluĢun tasarrufuna devredilir.‖
MADDE 12 – Aynı Yönetmeliğin 27 nci maddesi aĢağıdaki Ģekilde değiĢtirilmiĢtir.
―MADDE 27 – (1) TÜBĠTAK, bu Yönetmelik kapsamında ulusal ve uluslararası
kuruluĢlar ile birlikte proje ve faaliyetlere ortak destek verebilir, yeni destek programları
oluĢturabilir. Bununla ilgili destekleme ve ödemelere iliĢkin usul ve esaslar söz konusu
kuruluĢlarla yapılacak protokol ile belirlenir.‖
MADDE 13 – Aynı Yönetmeliğin 28 inci maddesi aĢağıdaki Ģekilde değiĢtirilmiĢtir.
―MADDE 28 – (1) Teknoloji ve yenilik destek programlarının yürütülmesinde, bu
Yönetmelikte ve TÜBĠTAK mevzuatında hüküm bulunmayan hallerde, Bilim Kurulu
tarafından alınan karar çerçevesinde uygulama yapılır.‖
MADDE 14 – Aynı Yönetmeliğin 29 uncu maddesinden sonra gelmek üzere aĢağıdaki
ek madde eklenmiĢtir.
―TicarileĢme, sermaye destekleri ve diğer destekler
EK MADDE 1 – (1) Bu Yönetmeliğin 2 nci maddesinin birinci fıkrasının (e), (f) ve (ğ)
bentlerinde yer alan faaliyetlere ve aynı maddenin üçüncü fıkrasında belirtilen desteklere
iliĢkin olarak oluĢturulan destek programlarında, bu Yönetmeliğin 6, 7, 12, 15, 16, 17, 18, 24
ve 25 inci madde hükümleri uygulanmaz.
(2) Bu madde kapsamındaki destekleme programlarına iliĢkin izleme ve denetleme
süreçlerine, 23 üncü madde kapsamında yapılacak uygulama esaslarında yer verilir.‖
MADDE 15 – Bu Yönetmelik yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
MADDE 16 – Bu Yönetmelik hükümlerini TÜBĠTAK BaĢkanı yürütür.
Yönetmeliğin Yayımlandığı Resmî Gazete'nin
Tarihi
16/1/2007
Sayısı
26405
[R.G. 02 ġubat 2013 – 28547 ]
—— • ——
Türkiye Elektrik Dağıtım Anonim ġirketi Genel Müdürlüğünden:
TÜRKĠYE ELEKTRĠK DAĞITIM ANONĠM ġĠRKETĠ (TEDAġ) GENEL
MÜDÜRLÜĞÜ PERSONEL YÖNETMELĠĞĠNĠN YÜRÜRLÜKTEN
KALDIRILMASINA DAĠR YÖNETMELĠK
MADDE 1 – 3/4/1997 tarihli ve 22953 sayılı Resmî Gazete‘de yayımlanan Türkiye
Elektrik Dağıtım Anonim ġirketi (TEDAġ) Genel Müdürlüğü Personel Yönetmeliği
yürürlükten kaldırılmıĢtır.
MADDE 2 – Bu Yönetmelik yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
MADDE 3 – Bu Yönetmelik hükümlerini Türkiye Elektrik Dağıtım Anonim ġirketi
Genel Müdürü yürütür.
[R.G. 02 ġubat 2013 – 28547 ]
—— • ——
Türkiye Elektrik Dağıtım Anonim ġirketi Genel Müdürlüğünden:
TÜRKĠYE ELEKTRĠK DAĞITIM ANONĠM ġĠRKETĠ (TEDAġ) GENEL
MÜDÜRLÜĞÜNE ĠLK DEFA SÖZLEġMELĠ OLARAK ATANACAK
PERSONELE ĠLĠġKĠN SINAV YÖNETMELĠĞĠNĠN
YÜRÜRLÜKTEN KALDIRILMASINA
DAĠR YÖNETMELĠK
MADDE 1 – 20/1/1995 tarihli ve 22177 sayılı Resmî Gazete‘de yayımlanan Türkiye
Elektrik Dağıtım Anonim ġirketi (TEDAġ) Genel Müdürlüğüne Ġlk Defa SözleĢmeli Olarak
Atanacak Personele ĠliĢkin Sınav Yönetmeliği yürürlükten kaldırılmıĢtır.
MADDE 2 – Bu Yönetmelik yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
MADDE 3 – Bu Yönetmelik hükümlerini Türkiye Elektrik Dağıtım Anonim ġirketi
Genel Müdürü yürütür.
[R.G. 02 ġubat 2013 – 28547 ]
—— • ——
GENELGE
BaĢbakanlıktan:
Konu : KEK EĢbaĢkanlıkları
GENELGE
2013/1
Ülkemizin bazı ülkelerle imzaladığı anlaĢmaların öngörmüĢ olduğu, ikili ticari ve
ekonomik konuların ele alındığı Karma Ekonomik Komisyon (KEK) toplantılarının
düzenlenmesinde uyulacak esaslar ile Bakan düzeyinde yapılacak KEK toplantılarına
baĢkanlık edecek Bakanlar 2011/10 sayılı Genelge ile belirlenmiĢti.
2011/10 sayılı Genelge eki listenin bazı Bakanlara ait bölümleri, ekli listede gösterildiği
Ģekilde yeniden düzenlenmiĢtir.
Bilgilerini ve gereğini rica ederim.
Recep Tayyip ERDOĞAN
BaĢbakan
KEK EġBAġKANLARI LĠSTESĠ
ÜLKELER
Çin Halk Cumhuriyeti, Hindistan,
Mehmet Zafer
Ekonomi Bakanı
Brezilya,
ÇAĞLAYAN
Kazakistan, Türkmenistan, Mısır, Libya,
Gıda, Tarım ve
Tanzanya,
Lübnan Sudan, Estonya, Litvanya,
Mehmet Mehdi EKER
Hayvancılık Bakanı Letonya, Zambiya
ADI VE SOYADI
BAKANLIĞI
Muammer GÜLER
ĠçiĢleri Bakanı
Ġspanya, Tacikistan, Senegal, Gürcistan,
Guatemala
Cevdet YILMAZ
Kalkınma Bakanı
Portekiz, Ġran, Cezayir, Mali, Guyana,
Nijer
Ömer ÇELĠK
Kültür ve Turizm
Bakanı
Avustralya, Nijerya, ġili, Belarus,
Madagaskar
Nabi AVCI
Milli Eğitim Bakanı
Hollanda, Yeni Zelanda, Kenya, Sırbistan,
Gine
Mehmet
MÜEZZĠNOĞLU
Sağlık Bakanı
Macaristan, Paraguay, Jamaika, Gambiya,
Gana
UlaĢtırma,
Denizcilik
ve HaberleĢme
Bakanı
Polonya, Ekvator, Çad, Malavi,
Moritanya, Benin
Binali YILDIRIM
[R.G. 02 ġubat 2013 – 28547 ]
—— • ——
Adalet Bakanlığından :
[R.G. 02 ġubat 2013 – 28547 ]
—— • ——
KANUN
ORMAN KÖYLÜLERĠNĠN KALKINMALARININ DESTEKLENMESĠ VE
HAZĠNE ADINA ORMAN SINIRLARI DIġINA ÇIKARILAN YERLERĠN
DEĞERLENDĠRĠLMESĠ ĠLE HAZĠNEYE AĠT TARIM
ARAZĠLERĠNĠN SATIġI HAKKINDA KANUNDA
DEĞĠġĠKLĠK YAPILMASINA DAĠR KANUN
Kanun No. 6412
Kabul Tarihi: 30/1/2013
MADDE 1 – 19/4/2012 tarihli ve 6292 sayılı Orman Köylülerinin Kalkınmalarının
Desteklenmesi ve Hazine Adına Orman Sınırları DıĢına Çıkarılan Yerlerin Değerlendirilmesi
ile Hazineye Ait Tarım Arazilerinin SatıĢı Hakkında Kanunun 6 ncı maddesinin dördüncü
fıkrası aĢağıdaki Ģekilde değiĢtirilmiĢ ve aynı maddenin beĢinci fıkrasının sonuna aĢağıdaki
cümle eklenmiĢtir.
―(4) Hak sahiplerine doğrudan satılacak olan taĢınmazların satıĢ bedeli; dört yüz
metrekareye kadar olan kısmı için rayiç bedelin yüzde ellisi, fazlası için rayiç bedelin yüzde
yetmiĢi üzerinden hesaplanır. Birden fazla taĢınmazda hak sahibi olunması hâlinde yüzde elli
satıĢ bedeli hesaplaması, hak sahibinin tercih edeceği sadece bir taĢınmaz için uygulanır. Bir
taĢınmazdaki hak sahipliğinin devredilmesi hâlinde yüzde elli satıĢ bedeli hesaplaması,
taĢınmazın sadece dört yüz metre karesi için ve hak sahiplerinin hisselerine oranlanarak
uygulanır.‖
―Daha önce baĢvuru bedeli yatırmadan yapılan baĢvurular ile bundan sonra yapılacak
baĢvurular baĢvuru bedeli alınmaksızın geçerli kabul edilir.‖
MADDE 2 – Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
MADDE 3 – Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.
3/2/2013
[R.G. 04 ġubat 2013 – 28549 ]
—— • ——
YÖNETMELĠKLER
Karar Sayısı : 2013/4240
Ekli ―Türk Silahlı Kuvvetleri Sağlık Yeteneği Yönetmeliğinde DeğiĢiklik Yapılmasına
Dair Yönetmelik‖in yürürlüğe konulması; Milli Savunma Bakanlığının 24/12/2012 tarihli ve
2618 sayılı yazısı üzerine, Bakanlar Kurulu‘nca 14/1/2013 tarihinde kararlaĢtırılmıĢtır.
Abdullah GÜL
CUMHURBAġKANI
Recep Tayyip ERDOĞAN
BaĢbakan
B. ARINÇ
A. BABACAN
BaĢbakan Yardımcısı BaĢbakan Yardımcısı
B. ATALAY
B. BOZDAĞ
BaĢbakan Yardımcısı BaĢbakan Yardımcısı
S. ERGĠN
F. ġAHĠN
E. BAĞIġ
N. ERGÜN
Adalet BakanıAile ve Sosyal Politikalar Bakanı Avrupa Birliği BakanıBilim, Sanayi
Teknoloji Bakanı
F. ÇELĠK
E. BAYRAKTAR
A. DAVUTOĞLU
M. Z. ÇAĞLAYAN
ve
ÇalıĢma ve Sosyal Güvenlik Bakanı
Ekonomi Bakanı
Çevre ve ġehircilik BakanıDıĢiĢleri
Bakanı
T. YILDIZ
S. KILIÇ
M. M. EKER
H. YAZICI
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı
Gençlik ve Spor BakanıGıda,
Tarım
Hayvancılık BakanıGümrük ve Ticaret Bakanı
Ġ. N. ġAHĠN
ĠçiĢleri Bakanı
C. YILMAZ
Kalkınma Bakanı
E. GÜNAY
Kültür ve Turizm Bakanı
ve
M. ġĠMġEK
Maliye Bakanı
Ö. DĠNÇER
Ġ. YILMAZ
V. EROĞLU
Milli Eğitim Bakanı Milli Savunma BakanıOrman ve Su ĠĢleri Bakanı
R. AKDAĞ
B. YILDIRIM
Sağlık BakanıUlaĢtırma, Denizcilik ve HaberleĢme Bakanı
TÜRK SĠLAHLI KUVVETLERĠ SAĞLIK YETENEĞĠ YÖNETMELĠĞĠNDE
DEĞĠġĠKLĠK YAPILMASINA DAĠR YÖNETMELĠK
MADDE 1- 8/10/1986 tarihli ve 86/11092 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe
konulan Türk Silahlı Kuvvetleri Sağlık Yeteneği Yönetmeliğinin 5 inci maddesinin baĢlığı
―Sağlık muayenesi‖ Ģeklinde, birinci fıkrasının ilk paragrafı ile (2) numaralı bendi aĢağıdaki
Ģekilde değiĢtirilmiĢ, aynı fıkraya (2) numaralı bentten sonra gelmek üzere aĢağıdaki bent
eklenmiĢ ve mevcut bentler buna göre teselsül ettirilmiĢtir.
―Askerlik Kanunu gereğince yükümlülerin sağlık muayeneleri, askerlik Ģubelerinin
bulunduğu yerlerde, öncelikle varsa kayıtlı olduğu aile hekimi tarafından, yoksa en yakın
resmi sivil sağlık kuruluĢunda veya asker hastanelerinde tek tabip tarafından aĢağıdaki Ģekilde
yapılır.‖
―2) Yükümlünün beyan ettiği hastalık veya arızası ya da fizik muayene ile saptanan
bozuklukları nedeniyle muayene sonucunda karar verilemeyenlerle gözlem altında
bulunmaları, uzman tabip tarafından değerlendirilmeleri veya laboratuar ya da görüntüleme
tetkikleri gibi ileri tetkiklerle değerlendirilmeleri gerekenler, Ģayet aile hekimi ya da resmi
sivil sağlık kuruluĢunda görevli tek tabip tarafından muayene edilmiĢ ise en yakın asker
hastanesine gönderilir. Yükümlü asker hastanesinde tek tabip tarafından muayene edilmiĢ ise
ilgili uzmana yönlendirilir.
3) Yükümlüler hakkında ertesi yıla bırakma, sevk geciktirmesi veya askerliğe elveriĢli
değildir kararlı sağlık raporlarını tanzim etmeye yetkili makam, asker hastanesi sağlık
kuruludur. Ancak, yatalaklar ile gözle görülür rahatsızlığı bulunanlar hakkında ertesi yıla
bırakma, sevk geciktirmesi veya askerliğe elveriĢli değildir kararlı sağlık raporları, askerlik
Ģubesi baĢkanı veya vekili ile mülki amirliklerce görevlendirilen resmi iki sivil (varsa biri aile
hekimi) tabipten teĢkil edilecek geçici sağlık kurulunca verilebilir. Ayrıca ihtiyaç duyulması
halinde bu kurul resmi iki sivil tabipçe de oluĢturulabilir. Geçici sağlık kurulunca haklarında
karar verilemeyen yükümlüler askerlik Ģubelerince en yakın asker hastanesine sevk edilir.‖
MADDE 2- Aynı Yönetmeliğin 6 ncı maddesinin birinci fıkrasının ilk paragrafı
aĢağıdaki Ģekilde değiĢtirilmiĢtir.
―Askerlik çağına giren yükümlüler, yoklamaları sonucunda askerliğe elveriĢli olanlar
ve askerliğe elveriĢli olmayanlar olmak üzere gruplandırılır.‖
MADDE 3- Aynı Yönetmeliğin 7 nci maddesi baĢlığıyla birlikte aĢağıdaki Ģekilde
değiĢtirilmiĢtir.
―Yoklama dıĢında yapılan sağlık muayeneleri
MADDE 7- Yoklamada arıza veya hastalıkları gözden kaçanların, sevki sırasında
rahatsızlığını beyan edenlerin, yoklama kaçağı ve bakayaların muayeneleri, askerlik Ģubesinin
bulunduğu yerde öncelikle varsa kayıtlı olduğu aile hekimi tarafından, yoksa en yakın resmi
sivil sağlık kuruluĢunda veya asker hastanelerinde bulunan tek tabip tarafından yapılır. Sağlık
kuruluĢlarına sevkten önce Yükümlülere Yoklamalarda Uygulanacak Sağlık Durumu
Hakkında Bilgi Formunun doldurulması sağlanır.‖
MADDE 4- Aynı Yönetmeliğin 8 inci maddesi aĢağıdaki Ģekilde değiĢtirilmiĢtir.
―MADDE 8- YurtdıĢında yaĢayan askerlikle yükümlü vatandaĢlardan herhangi bir
hastalık veya arızası olmayanların sağlık muayeneleri, yükümlünün kayıtlı olduğu aile hekimi
tarafından veya konsolosluklarca uygun görülecek resmi sağlık kuruluĢlarında yaptırılır ve
düzenlenecek yoklama formları doğrudan vatandaĢın kayıtlı olduğu askerlik Ģubesi
baĢkanlıklarına gönderilir. YurtdıĢında yoklaması yapılanlar için Yükümlülere Yoklamalarda
Uygulanacak Sağlık Durumu Hakkında Bilgi Formu düzenlenmez. Ancak, bu yükümlülerden
üçüncü fıkranın (d) bendi kapsamına girenler ile haklarında Milli Savunma Bakanlığı Sağlık
Dairesi BaĢkanlığınca verilen kararlara karĢı yapılan itirazlar sonucunda yurtiçindeki asker
hastanelerine sevki gerekenler için sevkten önce Yükümlülere Yoklamalarda Uygulanacak
Sağlık Durumu Hakkında Bilgi Formu düzenlenir.
Askerlik yükümlülüğünü fiilen silah altına alınmayı gerektirmeyen askerlik hizmet
çeĢitlerinden biri ile yerine getirecek olanların yoklamaları yaptırılmaz.
Fiilen silah altına alınacak olsun ya da olmasın, askerlik hizmetini yerine getirmeye
engel sağlık sorunu olduğunu beyan eden veya görünüĢlerinden hastalık veya arızası olduğu
anlaĢılanların muayeneleri konsolosluklarca uygun görülecek resmi sağlık kuruluĢlarında
yaptırılır ve iki tabip tarafından imzalanan muayene ve tetkik sonuçları, Türkçe tercümeleri ile
birlikte konsolosluklarca onaylanarak Milli Savunma Bakanlığı Sağlık Dairesi BaĢkanlığına
gönderilir. Bu raporlar, Milli Savunma Bakanlığı Sağlık Dairesi BaĢkanlığınca incelenir ve
aĢağıdaki kararlardan biri ile onaylanarak Milli Savunma Bakanlığı Asker alma Dairesi
BaĢkanlığına gönderilir:
a) Askerliğe ElveriĢlidir.
b) Askerliğe ElveriĢli Değildir.
c) Ertesi Yıla Bırakma.
ç) Sevk Geciktirmesi.
d) Yurtiçinde Bir Asker Hastanesinde Muayenesi Uygundur.
Ancak, fiilen silah altına alınmayı gerektirmeyen askerlik hizmet çeĢitlerinden biri için
baĢvuruda bulunmuĢ olanlar hakkında ―Sevk Geciktirmesi‖ kararı verilmez. Sehven bu
Ģekilde karar verilmiĢ olanların raporlarına ―Ertesi Yıla Bırakma‖ kararı verilmiĢ gibi iĢlem
yapılır.
Bu kararlara karĢı yapılan itirazlar, Milli Savunma Bakanlığı Sağlık Dairesi
BaĢkanlığınca belirlenecek yurtiçindeki asker hastanelerinde yapılacak kontrol muayenelerine
göre sonuçlandırılır.‖
MADDE 5- Aynı Yönetmeliğin 10 uncu maddesinin birinci ve ikinci fıkraları
aĢağıdaki Ģekilde, üçüncü fıkrasında yer alan ―son yoklamaya‖ ibaresi ―yoklamaya‖ ve
―doldurtulur‖ ibaresi ―doldurulur‖ Ģeklinde değiĢtirilmiĢtir.
―Yoklamaları yapılan yükümlüler, askerliğe elveriĢli olanlar ve askerliğe elveriĢli
olmayanlar olmak üzere gruplandırılır.
Yoklamaları sırasında geçici sağlık kurullarınca askerliğe elveriĢli olmadığı tespit
edilen yükümlüler askere alınmazlar. Bu yükümlüler hakkında yerli askerlik Ģubesince iĢlem
yapılıyor ise üç nüsha, yabancı askerlik Ģubesince iĢlem yapılıyor ise dört nüsha rapor
düzenlenerek onay makamlarına gönderilir ve onaylanan raporlar kesinleĢir. KesinleĢen
raporlardan biri ilgiliye verilir, biri onay makamınca, diğeri ise yerli ve yabancı askerlik
Ģubesi baĢkanlığınca muhafaza edilir.‖
MADDE 6- Aynı Yönetmeliğin 11 inci maddesinin birinci fıkrası aĢağıdaki Ģekilde
değiĢtirilmiĢtir.
―Sağlık durumları askerliğe elveriĢli olmayanlar ile geçici hastalık ve arızalarından
dolayı ertesi yıla bırakılanların veya sevki geciktirilenlerin askerlik Ģubesi baĢkanlığı geçici
sağlık kurulunca düzenlenen raporları, Askerlik ġubesi Rapor Defterine iĢlenir. Askerlik
Ģubesi baĢkanlığı geçici sağlık kurulları tarafından tanzim edilen ―Ertesi Yıla Bırakma‖ ve
―Sevk Geciktirmesi‖ kararlı sağlık raporları askerlik Ģubesinin bağlı olduğu askeralma bölge
baĢkanlığı, ―Askerliğe ElveriĢli Değildir‖ kararlı sağlık raporları ise Milli Savunma Bakanlığı
Sağlık Dairesi BaĢkanlığı tarafından onaylanmayı müteakip kesinleĢir.‖
MADDE 7- Aynı Yönetmeliğin 13 üncü maddesinin birinci fıkrasının (13) numaralı
bendinde yer alan ―165‖ ibaresi ―160‖ Ģeklinde değiĢtirilmiĢ, (19) numaralı bendinin sonuna
aĢağıdaki paragraf eklenmiĢtir.
―YurtdıĢına gönderilecek uzman erbaĢ, sözleĢmeli erbaĢ ve erler ile erbaĢ ve erlere
asker hastanelerinden sağlık raporu aldırılır. Bu rapora göre sınıfı görevini yapacak sağlık
niteliğini taĢıyanlar yurtdıĢına gönderilir.‖
MADDE 8- Aynı Yönetmeliğin 17 nci maddesinin birinci fıkrasında yer alan ―Son
yoklamada‖ ibaresi ―Yoklamada‖, ―son yoklamadan‖ ibaresi ―yoklamadan‖ Ģeklinde
değiĢtirilmiĢtir.
MADDE 9- Aynı Yönetmeliğin 25 inci maddesinin birinci, beĢinci ve altıncı fıkraları
ile (6) numaralı tablodan sonra yer alan NOT‘un (2) numaralı paragrafı aĢağıdaki Ģekilde
değiĢtirilmiĢ ve beĢinci fıkrasından sonra gelmek üzere aĢağıdaki fıkra eklenmiĢtir.
―Askerî öğrenci adaylarının sağlık kurulu muayeneleri; tam teĢekküllü asker
hastanelerinde veya Türk Silahlı Kuvvetleri Sağlık Komutanlığınca sağlık kurulu muayenesi
yapmaya yetki verilen geçici veya daimi askerî sağlık muayene merkezi ya da heyetlerince
yapılır.‖
―Kara, Deniz ve Hava Harp Okulları ile astsubay meslek yüksek okulları hariç olmak
üzere, üniversite fakültelerine veya yüksek okullara alınacak askerî öğrenci adaylarında
düzeltme ile her iki gözde görmeler ayrı ayrı tam olmak Ģartıyla üç diyoptriye kadar (üç dahil)
miyopi ve hipermetropi ile doksan derecelik iki eksen arasındaki kırılma kusuru farkı üç
diyoptriyi geçmeyen astigmatizmalar ile laboratuvar referans değerinin üst sınırının bir buçuk
katına kadar olan (bir buçuk katı dahil) konjenital indirekt hiperbilurubinemiler bu okullara
girmeye engel değildir.
Her askerî öğrenci ve uzman erbaĢ ile sözleĢmeli erbaĢ ve er adayına, aĢağıdaki
laboratuvar muayeneleri yapılır.
1) Postero anterior akciğer grafisi, direkt üriner sistem grafisi,
2) HBsAg, Anti-HCV,
3) Kan sayımı ve sedimantasyon,
4) Tam idrar muayenesi,
5) Kanda üre ve kreatinin, SGOT ve SGPT, bilirubinler,
6) Açlık kan Ģekeri,
7) Ultrasonografi,
8) Ekokardiografi,
9) Lüzum görülen diğer laboratuvar muayeneleri ve tetkikleri.‖
―2. Vücut Kitle Ġndeksi= Ağırlık/Boy(Kg/m2) formülü üzerinden hesaplanmıĢtır.‖
―Kraniumun görünümü bozmayan direkt bakıda hemen fark edilmeyen minimal Ģekil
bozuklukları askeri öğrenci olmaya engel teĢkil etmez.‖
MADDE 10- Aynı Yönetmeliğin 26 ncı maddesine aĢağıdaki fıkra eklenmiĢtir.
―Askeri öğrencilerin sağlık kurulu muayeneleri tam teĢekküllü asker hastanelerinde
veya Türk Silahlı Kuvvetleri Sağlık Komutanlığınca sağlık kurulu muayenesi yapmaya yetki
verilen geçici veya daimi askerî sağlık muayene merkezi ya da heyetlerince yapılır. Askeri
öğrencilerden, kara havacılık sınıfına ayrılacakların sağlık kurulu muayeneleri ise geçici veya
daimi hava sağlık muayene merkezlerinde yapılır.‖
MADDE 11- Aynı Yönetmeliğin 27 nci maddesinin ikinci fıkrasında yer alan
―beklenilmeden okuldan çıkarılırlar‖ ibaresi ―beklenilmeksizin haklarında ―Askeri
Öğrenciliğe Devam Edemez‖ kararı verilir‖ Ģeklinde değiĢtirilmiĢ ve maddeye aĢağıdaki fıkra
eklenmiĢtir.
―Deniz ve Hava Harp Okulunu bitirecek olan öğrencilere ayrıca kendi bölümlerindeki
sağlık iĢlemleri uygulanır.‖
MADDE 12- Aynı Yönetmeliğin 30 uncu maddesi aĢağıdaki Ģekilde değiĢtirilmiĢtir.
―MADDE 30- Türk Silahlı Kuvvetlerine alınacak sivil öğrenci adaylarında Hepatit B,
Hepatit C, HIV, yaygın sekelli iyileĢmiĢ ya da aktif tüberküloz ile kronikleĢme özelliğindeki
herhangi bir bulaĢıcı hastalık bulunmamalı ve bu adaylar ruh sağlığı ve hastalıkları açısından
―tam sağlam‖ olmalıdır. Diskromatopsi bulunmamalı ve refraksiyon değerleri ile tashihli
görmeleri (A) diliminde olmalıdır. Adayların boy/ağırlık değerleri için 25 inci maddedeki
ölçüler esas alınır.
Birinci fıkradaki Ģartları taĢıyan adayların sağlık yetenekleri asker hastanelerinin
sağlık kurullarınca bu Yönetmelikte yer alan Hastalık ve Arızalar Listesinin ilgili maddeleri
çerçevesinde belirlenir. Adaylardan sağlam olanlar ile rapor kararları Kara Kuvvetleri
Komutanlığına ait 2 Numaralı Sınıflandırma Çizelgesinde yer alan personel sınıfının
―SB.ASTSB.‖ sütunundaki karĢılığı (A) diliminde (+) olanlar okula alınır, (A) diliminde (-)
ve (x) olanlar ile (B) ve (D) diliminde olanlar okula alınmazlar.
Sivil öğrencilerin hastalıkları veya tedavi sonrası geriye kalan hastalık sekelleri (A) ve
(B) dilimlerine uyuyorsa ve bunların Kara Kuvvetleri Komutanlığına ait 2 Numaralı
Sınıflandırma Çizelgesinde yer alan personel sınıfının ―SB.ASTSB.‖ sütununda karĢılığı (+)
olanlar öğrenimlerine devam ederler, (-) ya da (x) olanlar veya (D) diliminde olanların okulla
iliĢikleri kesilir.‖
MADDE 13- Aynı Yönetmeliğin 33 üncü maddesine aĢağıdaki fıkralar eklenmiĢtir.
―Yıllık zorunlu tazeleme atlayıĢlarına katılacak paraĢütçü personel, kuvvet
komutanlıkları, Jandarma Genel Komutanlığı ve Sahil Güvenlik Komutanlığınca hazırlanan
yönergelerdeki esaslara göre her yıl birliklerinde iki uçuĢ tabibi ve bir diĢ tabibi tarafından
muayene ve kontrol edilir.
ParaĢütçü personel, hastalık, ameliyat veya kazadan sonra veya birlik tabibinin gerekli
gördüğü hallerde en yakın tam teĢekküllü asker hastanesine gönderilir.‖
MADDE 14- Aynı Yönetmeliğin 36 ncı maddesinin baĢlığında yer alan ―Kararları‖
ibaresi ―Kararlı‖ Ģeklinde değiĢtirilmiĢtir.
MADDE 15- Aynı Yönetmeliğin 37 nci maddesinin birinci fıkrasının (3) numaralı
bendi aĢağıdaki Ģekilde değiĢtirilmiĢ ve aynı fıkraya aĢağıdaki bent eklenmiĢtir.
―3) Komando ve dağ kursu gibi ağır Ģartlı kurslara ayrılanlar,‖
―9) ParaĢütçü personel; periyodik muayenelere ilave olarak beĢ yılda bir, paraĢüt
atlayıĢına iki yıl ve daha uzun süre ara vermiĢ olanlar ile sağlık sebebiyle ―Sınıf DeğiĢikliği‖
raporu alanlar ise paraĢüt atlayıĢlarından önce yeniden tam teĢekküllü askeri bir hastaneden
―ParaĢütle Atlar‖ ibareli sağlık raporu almak zorundadır.‖
MADDE 16- Aynı Yönetmeliğin 42 nci maddesinin birinci fıkrasının birinci cümlesi
ile aynı fıkranın (1) numaralı bendi aĢağıdaki Ģekilde değiĢtirilmiĢtir.
―Ġlk sınıflandırma muayeneleri sırasında veya daha sonra diskromatopsi tespit edilen
askeri öğrenciler aĢağıda (1), (2) ve (3) numaralı bentlerde gösterilen sınıf ve branĢlara
ayrılamazlar.‖
―1) Kara Kuvvetleri: Piyade, Süvari, Tank, Topçu, Hava Savunma, Ġstihbarat, Kara
Havacılık, Ġstihkam, Muhabere, Jandarma, UlaĢtırma, Harita.‖
MADDE 17- Aynı Yönetmeliğin 43 üncü maddesinin üçüncü fıkrası aĢağıdaki Ģekilde
değiĢtirilmiĢ ve dördüncü fıkrası yürürlükten kaldırılmıĢtır.
―YurtdıĢına eğitim amacıyla gidecekler, Milli Savunma Bakanlığı Sağlık Dairesi
BaĢkanlığınca raporları onaylandıktan sonra gönderilirler.‖
MADDE 18- Aynı Yönetmeliğin 45 inci maddesinin birinci fıkrasında yer alan ―Son
yoklama‖ ibaresi ―Yoklama‖ Ģeklinde değiĢtirilmiĢtir.
MADDE 19- Aynı Yönetmeliğin 51 inci maddesinin dördüncü fıkrasında yer alan ―en
çok dört yıl‖ ibaresinden sonra gelmek üzere ―(ruh sağlığı ve hastalıkları için en çok iki yıl)‖
ibaresi eklenmiĢtir.
MADDE 20- Aynı Yönetmeliğin 54 üncü maddesinin birinci fıkrasında yer alan ―en
çok dört yıl‖ ibaresinden sonra gelmek üzere ―(ruh sağlığı ve hastalıkları için en çok iki yıl)‖
ibaresi eklenmiĢtir.
MADDE 21- Aynı Yönetmeliğin 58 inci maddesinin birinci fıkrasının (2) numaralı
bendi aĢağıdaki Ģekilde değiĢtirilmiĢtir.
―2) Görme: Bu sınıfa ayrılacak bütün personelin görme kuvveti tam olmalıdır.
Denizaltı sınıfına girdikten sonra bu hizmete devam için gözlükle düzeltmeden önce bir gözde
görme 5/10 iken diğerinde 5/10‘dan aĢağı görmesi bulunanlar, her iki gözde tashihli görme
tam olsa bile denizaltı hizmetinde çalıĢtırılamazlar. Bunlar denizüstü gemilerinde veya Deniz
Kuvvetlerinin kara teĢkillerinde görevlendirilirler.‖
MADDE 22- Aynı Yönetmeliğin 64 üncü maddesinin birinci fıkrasında yer alan ―Son
yoklama‖ ibaresi ―Yoklama‖ Ģeklinde değiĢtirilmiĢtir.
MADDE 23- Aynı Yönetmeliğin 67 nci maddesinin birinci fıkrasında yer alan
―paraĢütçü‖ ibaresi ―serbest paraĢütçü‖ Ģeklinde, aynı fıkrada yer alan ―600 Yataklı Hava
Hastanesi Hava Sağlık Muayene ve Fizyolojik Eğitim Merkezi‖ ibaresi ―Uçucu Sağlığı
AraĢtırma ve Eğitim Merkezi‖ Ģeklinde değiĢtirilmiĢtir.
MADDE 24- Aynı Yönetmeliğin 70 inci maddesinin birinci fıkrasının (1) numaralı
bendinin (A) alt bendinin (d) bölümü ve (B) alt bendinin (a) bölümü aĢağıdaki Ģekilde
değiĢtirilmiĢ ve aynı alt bende aĢağıdaki (d) bölümü eklenmiĢtir.
―(d) Herhangi bir nedenle muharip jet pilotu statüsündeki personelin sağlık
niteliklerinin azaldığı durumlarda uçucunun halihazırdaki sağlık verilerine göre, bunlara Hava
Kuvvetleri Komutanlığına ait 1 Numaralı Sınıflandırma Çizelgesindeki ulaĢtırma uçağı pilotu,
baĢlangıç eğitim uçağı ve helikopter pilotu sağlık nitelikleri uygulanabilir. UçuĢ ekibi
personeline ise seyrüsefer sınıfı personelinin sağlık nitelikleri uygulanır.‖
―(a) Periyodik ağız ve diĢ muayenesi: YetiĢmiĢ uçucu ve uçuĢ ekibi personeli altı ayda
bir kendi birlik sağlık ünitelerinde ağız ve diĢ sağlığı muayenesine tabi tutulur. Bu
muayeneler varsa uçuĢ diĢ tabiplerince, uçuĢ diĢ tabiplerinin bulunmadığı hallerde diğer diĢ
tabiplerince yapılır.‖
―(d) Kara Kuvvetleri Komutanlığı, Jandarma Genel Komutanlığı ve Harita Genel
Komutanlığında görevli silahçı, uçak makinisti, uçuĢ operatörü ve benzeri uçuĢ ekibi
personeline, bu Yönetmeliğin kara havacılık uçak ve helikopter teknisyeni sınıfının sağlık
yetenekleri ile ilgili hükümleri uygulanır.
Kara Kuvvetleri Komutanlığındaki uçuĢ ekibi personelinden ―UçuĢa ElveriĢli
Değildir‖ raporu alanlar, Kara Kuvvetleri Havacılığı ile ilgili ikmal, bakım, onarım ve yer
hizmetlerinde istihdam edilir. Bunlardan ―Sınıfı Görevini Yapamaz‖ raporu alanlara, Kara
Kuvvetleri Komutanlığı sınıflandırma çizelgelerine göre iĢlem yapılır.‖
MADDE 25- Aynı Yönetmeliğin 74 üncü maddesinin birinci fıkrasında yer alan
―paraĢütçü‖ ibaresi ―serbest paraĢütçü‖ Ģeklinde ve ikinci fıkrası aĢağıdaki Ģekilde
değiĢtirilmiĢtir.
―Bu personel; kuvvet komutanlıkları, Jandarma Genel Komutanlığı ve Sahil Güvenlik
Komutanlığınca hazırlanacak yönergelerdeki esaslara göre, her yıl birliklerinde iki uçuĢ tabibi
ve bir diĢ tabibi tarafından muayene ve kontrol edilir, beĢ yılda bir ise Hava Sağlık ve
Muayene Merkezlerince muayene ve kontrol edilir. Ġlk muayenelerinde ve beĢ yılda bir
yapılacak muayenelerde fizyolojik eğitime de tabi tutulur.‖
MADDE 26- Aynı Yönetmeliğin Sekizinci Bölümünün baĢlığı ―Yedek Subay Aday
Adayları, Yedek Subay Adayları ve Yedek Subayların Sağlık Yetenekleri‖ Ģeklinde, 78 inci
maddesi baĢlığı ile birlikte aĢağıdaki Ģekilde değiĢtirilmiĢtir.
―Yedek subay aday adaylarının sağlık yetenekleri
MADDE 78 - Yedek subay aday adaylarının sağlık muayenelerinde yükümlülerin tabi
olduğu bu Yönetmelik esasları uygulanır.‖
MADDE 27- Aynı Yönetmeliğin 80 inci maddesi baĢlığı ile birlikte aĢağıdaki Ģekilde
değiĢtirilmiĢtir.
―Yedek subay adaylarının (yedek subay öğrencilerinin) sağlık yetenekleri ve sıhhi izin
süreleri
MADDE 80- Yedek subay adayları hastalanmaları veya arızaları sonrasında sağlık
yetenekleri bakımından aĢağıdaki Ģekilde gruplandırılır.
a) Askerliğe elveriĢli olanlar: Sağlık yetenekleri bakımından hiçbir hastalık ve arızası
bulunmayanlar ile hastalık ve arızaları, Hastalık ve Arızalar Listesinin (A) dilimlerine
girenlerdir.
b) Askerliğe elveriĢli olmayanlar: Sağlık yetenekleri bakımından Hastalık ve Arızalar
Listesinin (B) ve (D) dilimlerinde gösterilen hastalık ve arızaları bulunan yedek subay
adaylarıdır.
Askerliğe elveriĢli olmayan adaylar okuldan çıkarılır ve ―Askerliğe ElveriĢli Değildir‖
kararı ile terhis edilirler.
Yedek subay adaylarının, hastalık ve arızaları nedeni ile alacakları hava değiĢimi,
istirahat ve hastanede yatarak geçirdikleri sürelerin toplamı okul döneminin 1/3'ünden fazla
olması halinde haklarında geçici terhis iĢlemi yapılır. Bir sonraki dönemde hastalık ve
arızalarının devam etmediği sağlık kurulu raporu ile saptananlar yeni dönemin tamamına
katılırlar. Devam edilmeyen süre dönemin sonuna rastlar ve aralıksız olursa bir sonraki
dönemde yalnız devam edilmeyen süre tamamlatılır. Geçici terhisi gerekenler, hastalık ve
arızaları kronik değilse, istekleri halinde tedavileri sonuna kadar askeri hastanelerde
kalabilirler.‖
MADDE 28- Aynı Yönetmeliğin 81 inci maddesi baĢlığı ile birlikte aĢağıdaki Ģekilde
değiĢtirilmiĢtir.
―Yedek subaylara uygulanacak sağlık iĢlemleri
MADDE 81- Yedek subayların hastalanmaları veya arızaları hâlinde aĢağıdaki
iĢlemlerden biri yapılır:
a) Sağlık nitelikleri bakımından hiçbir hastalık ve arızası kalmayanlar ile hastalık ve
arızaları, Hastalık ve Arızalar Listesinin (A) dilimine girenler görevlerine devam ederler.
b) Hastalık ve arızaları, Hastalık ve Arızalar Listesinin (B) ve (D) dilimlerine girenler
―Askerliğe ElveriĢli Değildir‖ kararı ile terhis edilirler.‖
MADDE 29- Aynı Yönetmeliğin 82 nci maddesi aĢağıdaki Ģekilde değiĢtirilmiĢtir.
―MADDE 82– Yedek subay aday adayları ile yedek subay adayları ve yedek
subayların kesin iĢlem kararlı raporları Milli Savunma Bakanlığı Sağlık Dairesi BaĢkanlığınca
onaylanır.
Askerliğe ElveriĢli Değildir kararlı rapor alan yedek subay aday adayları ile yedek
subay adayı ve yedek subaylar, gerektiğinde Milli Savunma Bakanlığı tarafından yeniden
muayeneye sevk edilir ve alacakları raporlara göre iĢlem görürler.‖
MADDE 30- Aynı Yönetmeliğin 83 üncü maddesinin birinci fıkrası aĢağıdaki Ģekilde
değiĢtirilmiĢtir.
―Türk Silahlı Kuvvetleri adına yetiĢtirilenler hariç olmak üzere fakülte veya yüksekokul
mezunlarından yahut yedek subaylardan, Türk Silahlı Kuvvetlerinde sözleĢmeli veya
muvazzaf subay veya astsubay olarak istihdam edileceklerin Hepatit B, Hepatit C, HIV,
yaygın sekelli iyileĢmiĢ ya da aktif tüberküloz ile kronikleĢme özelliğindeki herhangi bir
bulaĢıcı hastalığı bulunmamalı ve ruh sağlığı ve hastalıkları açısından ―tam sağlam‖ olmalıdır.
Diskromatopsi bulunmamalı ve tashihli görmeleri tam olmalıdır. Bu Ģartları taĢıyan adayların
asker hastaneleri sağlık kurullarından veya Türk Silahlı Kuvvetleri Sağlık Komutanlığınca
sağlık kurulu muayenesi yapmaya yetki verilen geçici veya daimi askeri sağlık muayene
merkezi veya heyetlerince tanzim edilecek raporlarda sağlam olanlar ile istihdam edilecekleri
sınıfa ait sınıflandırma çizelgesinin ―SB.ASTSB.‖ sütununda arızasının karĢılığı (A) diliminde
(+) olanlar göreve alınır, (A) diliminde (-) ve (x) olanlar ile (B) ve (D) diliminde olanlar
göreve alınmazlar. Boy ve kilo oranlarında 25 inci madde esas alınır. Bu özellikleri haiz
olmakla birlikte hamile olmayan bayanlar sağlık kurulu muayenesi yapılarak alınırlar.‖
MADDE 31- Aynı Yönetmeliğin 85 inci maddesi aĢağıdaki Ģekilde değiĢtirilmiĢtir.
―MADDE 85- Türk Silahlı Kuvvetlerine alınacak personel ile diğer kamu kurum ve
kuruluĢlarından Türk Silahlı Kuvvetlerine naklen atanacak sivil personelde Hepatit B, Hepatit
C, HIV, yaygın sekelli iyileĢmiĢ ya da aktif tüberküloz ile kronikleĢme özelliğindeki herhangi
bir bulaĢıcı hastalık bulunmamalı ve ruh sağlığı ve hastalıkları açısından ―tam sağlam‖
olmalıdır. Refraksiyon değerleri ve tashihli görmeleri (A) diliminde bulunmalıdır.
Birinci fıkradaki Ģartları taĢıyan adayların sağlık yetenekleri asker hastaneleri veya
Türk Silahlı Kuvvetleri Sağlık Komutanlığınca sağlık kurulu muayenesi yapmaya yetki
verilen geçici veya daimi sağlık muayene merkezi veya heyetlerince Hastalık ve Arızalar
Listesinin ilgili maddeleri çerçevesinde belirlenir. Sivil personelin rapor kararları Kara
Kuvvetleri Komutanlığına ait 2 Numaralı Sınıflandırma Çizelgesinde yer alan personel
sınıfının ―SB.ASTSB.‖ sütununa göre değerlendirilir. Buna göre sağlam olanlar ile arızasının
karĢılığı bu sınıfta (A) ve (B) dilimlerine girip artı iĢareti olanlar göreve alınır. (B) diliminde
(-) ve (x) iĢareti olanlar ile (D) dilimine girenler göreve alınmazlar.
Türk Silahlı Kuvvetlerine alınacak sivil engelli memurlara, 22/8/2011 tarihli ve
2011/2192 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan Özürlülerin Devlet
Memurluğuna Alınma ġartları ile Yapılacak Merkezi Sınav ve Kura Usulü Hakkında
Yönetmelik hükümleri uygulanır. Ancak, bu Yönetmeliğe göre alınacak engelli sivil
memurların özür oranlarının tespiti, 14/1/2012 tarihli ve 28173 sayılı Resmi Gazete‘de
yayımlanan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu
Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre belirlenir.
Türk Silahlı Kuvvetlerinde görevlendirilecek Devlet memuru aday adaylarının hamile
olmaları durumunda, sağlık muayeneleri, hamilelik sonlandıktan sonra doksan gün içerisinde
yapılmak üzere ertelenir.
Milli Savunma Bakanlığı karargâhı ve bağlılarına girecek sivil personelin raporları
Milli Savunma Bakanlığı Sağlık Dairesi BaĢkanlığınca, diğer Türk Silahlı Kuvvetleri kurum
ve kuruluĢlarına girecek adayların raporları Türk Silahlı Kuvvetleri Sağlık Komutanlığı
tarafından onaylanır.‖
MADDE 32- Aynı Yönetmeliğin 87 nci maddesinin birinci fıkrasında yer alan ―oniki
aya (oniki ay dahil)‖ ibaresi ―altı aya‖, ―oniki aydan‖ ibaresi ―altı aydan‖ Ģeklinde
değiĢtirilmiĢtir.
MADDE 33- Aynı Yönetmeliğin eki Hastalık ve Arızalar Listesinin 17 nci
maddesinin (B) diliminin (3) numaralı fıkrası yürürlükten kaldırılmıĢ ve (D) diliminin (4)
numaralı fıkrası aĢağıdaki Ģekilde değiĢtirilmiĢtir.
―4. Cinsel kimlik ve davranıĢ bozuklukları.
AÇIKLAMA: Bu fıkraya gireceklerin cinsel kimlik ve/veya davranıĢ örüntülerinin
tüm yaĢamlarında ileri derecede belirgin olması ve askerlik ortamında sakıncalı bir durum
yaratacağı ya da yarattığı tıbbi kanaatine varılması gerekir.‖
MADDE 34- Aynı Yönetmeliğin eki Hastalık ve
maddesinin (B) diliminin (1) numaralı fıkrasının ikinci
değiĢtirilmiĢtir.
―NOT: Bu fıkra subay ve astsubaylarda 1 yıllık
yükümlülerde en az bir defa ertesi yıla bırakma veya en az 1
erlerde ise 6 aylık hava değiĢimi iĢleminden sonra uygulanır.‖
Arızalar Listesinin 33 üncü
paragrafı aĢağıdaki Ģekilde
istirahatsiz rejimden sonra,
yıl sevki geciktirme, erbaĢ ve
MADDE 35- Aynı Yönetmeliğin eki Hastalık ve Arızalar Listesinin 34 üncü
maddesinin (A) diliminin (1) numaralı fıkrası aĢağıdaki Ģekilde değiĢtirilmiĢ ve (B) dilimi
yürürlükten kaldırılmıĢtır.
―1. Tüberküloz lenfadenit dahil bir bölgede lokalize lenf nodülleri büyüklüğünün
tedavi sonucu geriye kalmıĢ sekelleri (Lenfomalar hariç).‖
MADDE 36- Aynı Yönetmeliğin eki Hastalık ve Arızalar Listesinin 40 ıncı
maddesinin (A) diliminin (3) numaralı fıkrası aĢağıdaki Ģekilde değiĢtirilmiĢtir.
―3. Glukoz tolerans bozukluğu veya bozulmuĢ açlık glukozu olanlar (AĢikar diabeti
olmadan).‖
MADDE 37- Aynı Yönetmeliğin eki Hastalık ve Arızalar Listesinin 45 inci
maddesinin (A) diliminin (12) numaralı fıkrası aĢağıdaki Ģekilde değiĢtirilmiĢtir.
―12. Karaciğer ve dalağın komplikasyonsuz hemanjiomları ve kistleri ile
komplikasyonsuz kist ve abse ameliyatları (perkütan giriĢimleri dahil), dalakta ve karaciğerde
nonspesifik kalsifikasyonlar, karaciğer fonksiyonlarının normal olduğu hepatomegaliler, kot
kenarını geçmeyen splenomegaliler, mezenter kistleri ve komplikasyonsuz ameliyatları.‖
MADDE 38- Aynı Yönetmeliğin eki Hastalık ve Arızalar Listesinin 46 ncı
maddesinin (A) ve (B) dilimleri ile (D) diliminin (1) numaralı fıkrası aĢağıdaki Ģekilde
değiĢtirilmiĢtir.
―A) 1. Akciğer ve mediastenin solunum fonksiyon bozukluğu yapmamıĢ ve radyolojik
olarak sınırlı kronik hastalıkları (interstisyel akciğer hastalıkları, sarkoidozis ve benzeri) ya da
etiyolojisi belli olmayan radyolojik olarak saptanan, solunum fonksiyonlarını bozmayan
minimal fibröz ya da kalsifiye sekeller.
2. Solunum fonksiyon bozukluğu yapmamıĢ ve koagülasyon anomalisine bağlı
olmayan iyileĢmiĢ pulmoner tromboemboliler.
3. Sekelsiz ya da solunum fonksiyonlarını bozmayan, radyolojik olarak tespit edilmiĢ
minimal fibröz sekel, band ve benzeri lezyonlarla iyileĢmiĢ akciğer ve/veya mediasten
tüberkülozu olguları.
NOT: Çok ilaca dirençli akciğer ve/veya mediasten tüberkülozu olguları sekel ve
fonksiyon bozukluğuna göre maddenin (B) veya (D) diliminde değerlendirilir.
B) 1. Yayma pozitif ya da yayma negatif olduğu halde klinik, radyolojik ve diğer
laboratuvar yöntemlerle akciğer tüberkülozu tanısı konmuĢ olguların radyolojik olarak
saptanan yaygın sekeller veya solunum fonksiyon bozukluğu yapmıĢ sekeller veya radyolojik
olarak saptanan 2 cm‘den büyük tüberkülomalar ile iyileĢmiĢ akciğer ve/veya mediasten
tüberkülozu olguları.
NOT: a) Çok ilaca dirençli tüberküloz tanısı konarak yeterli süre tedavi alarak kür
kabul edilen olgular, sekelsiz olarak iyileĢseler ya da solunum fonksiyonlarını bozmasalar bile
bu madde kapsamında değerlendirilirler.
b) Askerlik görevi sırasında çok ilaca dirençli tüberküloz tanısı alan yükümlülerin
Sağlık Bakanlığınca yetkilendirilmiĢ merkezlerde tedavilerinin yapılabilmesi için tanı
konduğu anda tedavi süresini beklemeksizin iĢlem yapılabilir.
c) Tüm yükümlülerin eskiden geçirilmiĢ hastalıklarının kanıtı için tedavi gördüğü
sosyal güvenlik sistemine dahil bir sağlık kurumu ya da verem savaĢ dispanserlerinden onaylı
resmi rapor gerekir.
ç) Çok ilaca dirençli akciğer ve/veya mediasten tüberkülozu olgularında ileri
radyolojik incelemeler dahil tüberkülozla uyumlu sekel saptanamadığında hastalıklı döneme
ait tüberküloz ile uyumlu bulgular içeren akciğer grafisinin ibraz edilmesi gerekir.
2. Solunum fonksiyon bozukluğu yapmıĢ veya akciğerler ve mediastende yaygın
tutulumla seyreden ya da ilerleyici nitelikte olan tüberküloz dıĢı primer ya da sekonder kronik
akciğer ve mediasten hastalıkları (interstisyel akciğer hastalıkları, pnömokonyozis,
sarkoidozis ve benzeri) ya da bu hastalıkların sekelleri ile solunum fonksiyon bozukluğu
yapmıĢ geçirilmiĢ pulmoner tromboemboliler.‖
―1. Ġki yıllık tedaviye rağmen halâ yayma pozitif olarak devam eden kronik ya da çok
ilaca dirençli akciğer ve/veya mediasten tüberküloz olguları ile tüberküloz tedavisi sonrasında
ileri derecede solunum fonksiyonu bozukluğu yapacak Ģekilde sekel bırakarak veya en az bir
akciğerde ―harab olmuĢ akciğer‖ görüntüsü vererek iyileĢmiĢ akciğer ve/veya mediasten
tüberkülozu olguları.
NOT: Yükümlülerin eskiden geçirilmiĢ hastalıklarının kanıtı için tedavi gördüğü
sosyal güvenlik sistemine dahil bir sağlık kurumu ya da verem savaĢ dispanserlerinden onaylı
resmi rapor gerekir.‖
MADDE 39- Aynı Yönetmeliğin eki Hastalık ve Arızalar Listesinin 49 uncu
maddesinin (A) dilimine aĢağıdaki fıkra eklenmiĢ, (B) diliminin (1) ve (2) numaralı fıkraları
aĢağıdaki Ģekilde değiĢtirilmiĢtir.
―3. Plevra biyopsisi ile kanıtlanabilmiĢ ya da klinik radyolojik ve diğer laboratuvar
yöntemleriyle tüberküloz plörezi tanısı konmuĢ olguların sekelsiz iyileĢmiĢ ya da solunum
fonksiyonlarını bozmamıĢ, ilerleyici nitelikte olmayan, radyolojik olarak tespit edilmiĢ
minimal kostodiafragmatik sinüs kapalılığı, minimal plevral kalınlaĢma ve plevral çekintiler
ile iyileĢmiĢ tüberküloz plörezisi olguları.‖
―1. Plevra biyopsisi ile kanıtlanabilmiĢ ya da diğer laboratuvar muayene yöntemleri ile
tüberküloz plörezi tanısı konmuĢ olguların solunum fonksiyonlarını bozan ya da yaygın
plevral sekelleri ve kalınlaĢmaları ile iyileĢmiĢ tüberküloz plörezisi olguları.
NOT: Tüm yükümlülerin eskiden geçirilmiĢ hastalıklarının kanıtı için tedavi gördüğü
sosyal güvenlik sistemine dahil bir sağlık kurumu ya da verem savaĢ dispanserlerinden onaylı
resmi rapor gerekir.
2. Tüberküloz dıĢı plevra hastalıklarına bağlı fonksiyon bozukluğu yapmıĢ ya da beĢ
interkostal alanı tutmuĢ plevra kalınlaĢmaları.‖
MADDE 40- Aynı Yönetmeliğin eki Hastalık ve Arızalar Listesinin 59 uncu
maddesinin (B) diliminin (1) ve (2) numaralı fıkralarında yer alan ―(4 cm hariç)‖ ibareleri ―(4
cm dahil)‖ Ģeklinde değiĢtirilmiĢtir.
MADDE 41- Aynı Yönetmeliğin eki Hastalık ve Arızalar Listesinin 63 üncü
maddesinin (B) diliminin (1) numaralı fıkrası aĢağıdaki Ģekilde değiĢtirilmiĢtir.
―1. Omurganın ayakta çekilen radyografilerinde COBB açısı değerleri;
a) Skolyoz deformitesi için, ön-arka planda; torakal seviyede 26-45, lomber seviyede
21-50 derece arası deformiteleri.
b) Kifoz ve lordoz deformiteleri için yan planda;
Servikal bölgede; (-1)-(-10) derece arası kifoz ve 66-75 derece arası lordoz,
Torakal bölgede; (-1)-(-10) derece arası lordoz ve 66-75 derece arası kifoz,
Lomber bölgede; (-1)-(-10) dereceden fazla kifoz ve 96-110 derece arası lordoz
deformiteleri.‖
MADDE 42- Aynı Yönetmeliğin eki Hastalık ve Arızalar Listesinin 66 ncı
maddesinin (A) diliminin (1) ve (2) numaralı fıkraları aĢağıdaki Ģekilde değiĢtirilmiĢtir.
―1. Ayakların yürüyüĢü güçleĢtirmeyecek derecede olan Ģekil bozuklukları ve
kalkaneal yükseklik açısı 10-19 (10 ve 19 dahil) derece arasında olan düz tabanlıklar.
2. YürüyüĢe engel olmayan kalkaneus epinleri.‖
MADDE 43- 8/10/1986 tarihli ve 86/11092 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile
yürürlüğe konulan Türk Silahlı Kuvvetleri Sağlık Yeteneği Yönetmeliğinin 9 uncu, 28 inci,
73 üncü ve 79 uncu maddeleri yürürlükten kaldırılmıĢtır.
MADDE 44- Aynı Yönetmeliğin eki Kara Kuvvetleri Komutanlığına ait 1 Numaralı
Sınıflandırma Çizelgesinin MD NO 17 DĠLĠM B satırının FIKRA NO. sütununda yer alan
―1,2,3‖ ibaresi ―1,2‖ Ģeklinde, MD NO 42 DĠLĠM D FIKRA NO. 3,10 satırı aĢağıdaki Ģekilde,
MD NO 46 DĠLĠM B satırının FIKRA NO. sütununda yer alan ―2,3‖ ibaresi ―1,2‖ Ģeklinde
değiĢtirilmiĢ ve MD NO 34 DĠLĠM B FIKRA NO. 1 satırı ile MD NO 46 DĠLĠM B FIKRA
NO. 1 satırı yürürlükten kaldırılmıĢtır.
―
42 D 3,10 + + - - - - + + - + + - + + - + +
42 D 3,10 BENTLERĠNDE YER VERĠLEN AÇIKLAMALAR ĠLE GETĠRĠLEN ĠSTĠSNAĠ DURUMA DĠKKAT EDĠLĠR
‖
MADDE 45- Aynı Yönetmeliğin eki Kara Kuvvetleri Komutanlığına ait 2 Numaralı
Sınıflandırma Çizelgesinin baĢlık bölümü ekli (1) sayılı cetvelde gösterildiği Ģekilde, MD NO
17 DĠLĠM B FIKRA NO 1,2,3 satırı ile MD NO 46 DĠLĠM B FIKRA NO 2,3 satırı aĢağıdaki
Ģekilde değiĢtirilmiĢ, MD NO 34 DĠLĠM B FIKRA NO 1 satırı, MD NO 46 DĠLĠM B FIKRA
NO 1 satırı ile MD NO 42 DĠLĠM D FIKRA NO 3, 10 satırından sonra yer alan ―42 D3, 10
BENTLERĠNDE YER VERĠLEN AÇIKLAMALAR ĠLE GETĠRĠLEN ĠSTĠSNAĠ DURUMA
DĠKKAT EDĠLĠR‖ ibaresi yürürlükten kaldırılmıĢtır.
―
17 B 1,2 - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - ‖
―
46 B 1,2 + + + + + + + + + + + + + + + - - - - - - + + +
‖
MADDE 46- Aynı Yönetmeliğin eki Deniz Kuvvetleri Komutanlığı/Sahil Güvenlik
Komutanlığına ait 1 Numaralı Sınıflandırma Çizelgesinin MD NO 15 DĠLĠM B FIKRA NO
1,2,3 satırı, MD NO 16 DĠLĠM A FIKRA NO 3 satırı, MD NO 16 DĠLĠM B FIKRA NO 1
satırı, MD NO 17 DĠLĠM B FIKRA NO 1,2,3, MD NO 18 DĠLĠM B FIKRA NO 1,2,3 satırı
ile MD NO 46 DĠLĠM B FIKRA NO 2, 3 satırı aĢağıdaki Ģekilde değiĢtirilmiĢ, MD NO 34
DĠLĠM B FIKRA NO 1 satırı ile MD NO 46 DĠLĠM B FIKRA NO 1 satırı yürürlükten
kaldırılmıĢtır.
15
16
16
―
B 1,2,3 X X X X X X X X X X X
A
3
X X X X X X X X X X X
B
1
X X X X X X X X X X X
-
X X
X X
X X
-
X X
X X
X X
‖
17
18
―
B
B
46
―
B
1,2
- - - - - - - - - - 1,2,3 X X X X X X X X X X X
-
- X X
-
- X X
‖
1,2
X X
-
X X
-
X X
-
X X
-
X X
-
+
+
+
‖
MADDE 47- Aynı Yönetmeliğin eki Deniz Kuvvetleri Komutanlığı/Sahil Güvenlik
Komutanlığına ait 2 Numaralı Sınıflandırma Çizelgesinin MD NO 17 DĠLĠM B FIKRA NO
1,2,3, satırı ile MD NO 46 DĠLĠM B FIKRA NO 2, 3 satırı aĢağıdaki Ģekilde değiĢtirilmiĢ,
MD NO 34 DĠLĠM B FIKRA NO 1 satırı ile MD NO 46 DĠLĠM B FIKRA NO 1 satırı
yürürlükten kaldırılmıĢtır.
―
17 B 1, 2 - - - - - - - - - - - - - - - - - ‖
―
46 B 1,2 + + + + + + + + + + + + - - - X X ‖
MADDE 48- Aynı Yönetmeliğin eki Hava Kuvvetleri Komutanlığına ait 1 Numaralı
Sınıflandırma Çizelgesinin baĢlık bölümü, MADDE NO 17 DĠLĠM B FIKRA NO 1,2,3 satırı,
MADDE NO 42 DĠLĠM D FIKRA NO 3,10 satırı ile MADDE NO 46 DĠLĠM B FIKRA NO 1
ve FIKRA NO 2 satırları ekli (2) sayılı cetvelde gösterildiği Ģekilde değiĢtirilmiĢ, MADDE
NO 34 DĠLĠM B FIKRA NO 1 satırı ile MADDE NO 46 DĠLĠM B FIKRA 3 satırı
yürürlükten kaldırılmıĢtır.
MADDE 49- Aynı Yönetmeliğin eki Hava Kuvvetleri Komutanlığına ait 2 Numaralı
Sınıflandırma Çizelgesinin MD NO 17 DĠLĠM B FIKRA NO 1,2,3 satırı ile MD NO 46
DĠLĠM B FIKRA NO 1 ve FIKRA NO 2 satırları aĢağıdaki Ģekilde değiĢtirilmiĢ, MD NO 34
DĠLĠM B FIKRA NO 1 satırı ile MD NO 46 DĠLĠM B FIKRA NO 3 satırı yürürlükten
kaldırılmıĢtır.
―
17 B 1,2 - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - ‖
―
46 B 1 + + + X X - + + + + + + + + + + + + + + + X X 46 B 2 + + + X X - + + + + + + + + + + + + - - - X X ‖
MADDE 50- SayıĢtay‘ın görüĢü alınarak hazırlanan bu Yönetmelik yayımı tarihinde
yürürlüğe girer.
MADDE 51- Bu Yönetmelik hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.
(1) SAYILI CETVEL
TBP., ECZ.,
KĠMYAGER, DĠġ
TBP., VET.,
SAĞ.SB., SHH.TEK
ULAġTIRMA
SINIFLAR
PER., MALĠYE,
ĠKMAL,BAKIM
(TEKNĠSYEN
BRANġI HARĠÇ)
Y.MÜH.,
MÜH.
TEKNĠSYEN,
BAKIM
(TEKNĠSYEN
BRANġI)
AS.HAKĠM,
AS.ÖĞR., DĠN
ĠġLERĠ
BANDO
(2) SAYILI CETVEL
SINIFLAR
PĠLOT
MUHARĠP
JET UÇAĞI
PĠLOTU
BAġLANGIÇ
EĞĠTĠM UÇAĞI
VE
HELĠKOPTER
PĠLOTU
ULAġTIRMA
PĠLOTU
SĠLAH
SĠSTEM
SEYRÜSEFER
PĠYADE,
HAVA
SAVUNMA
1,2
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
3,10
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
+ + -
MUHABERE
-
-
-
+ + -
ĠSTĠHKÂM
-
-
-
+ + -
-
KONTROL,
ĠHBAR,
HAVA
TRAFĠK
-
-
+ + -
-
SĠLAH
MÜHĠMMAT
(MÜHĠMMAT
VE
MÜHĠMMAT
TAHRĠP
ĠHTĠSASI
HARĠÇ)
-
-
+ + -
-
MÜH. VE
MÜH. TAHRĠP
(MÜHĠMMAT
VE
MÜHĠMMAT
TAHRĠP
ĠHTĠSASI
DAHĠL)
-
-
-
-
+ -
-
+ + -
X X - X X - X X - X X - X X - X X - X X - X X
- X X - X X - X X - X X
X X - X X - X X - X X - X X - X X - X X - X X
- X X - X X -
-
[R.G. 05 ġubat 2013 – 28550 ]
—— • ——
ÇalıĢma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığından:
ULUSAL Ġġ SAĞLIĞI VE GÜVENLĠĞĠ KONSEYĠ YÖNETMELĠĞĠ
BĠRĠNCĠ BÖLÜM
Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar
Amaç ve kapsam
MADDE 1 – (1) Bu Yönetmeliğin amacı, Ulusal ĠĢ Sağlığı ve Güvenliği Konseyinin
kuruluĢ amacını, oluĢumunu, görevlerini ve çalıĢma usul ve esaslarını düzenlemektir.
Dayanak
MADDE 2 – (1) Bu Yönetmelik; 20/6/2012 tarihli ve 6331 sayılı ĠĢ Sağlığı ve
Güvenliği Kanununun 21 inci maddesine ve 16/3/2004 tarihli ve 25404 sayılı Resmî
Gazete‘de yayımlanan 2/3/2004 tarihli ve 2004/6958 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı eki ĠĢ
Sağlığı ve Güvenliği ve ÇalıĢma Ortamına ĠliĢkin 155 Sayılı SözleĢmeye dayanılarak
hazırlanmıĢtır.
-
- X X
-
Tanımlar
MADDE 3 – (1) Bu Yönetmelikte geçen;
a) Bakanlık: ÇalıĢma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığını,
b) BaĢkan: Ulusal ĠĢ Sağlığı ve Güvenliği Konseyi BaĢkanını,
c) Konsey: Ulusal ĠĢ Sağlığı ve Güvenliği Konseyini,
ç) MüsteĢar: ÇalıĢma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı MüsteĢarını,
ifade eder.
ĠKĠNCĠ BÖLÜM
Konseyin KuruluĢ Amacı, OluĢumu ve Görevleri
Konseyin kuruluĢ amacı
MADDE 4 – (1) Konsey, ülke genelinde iĢ sağlığı ve güvenliği ile ilgili politika ve
stratejilerin belirlenmesi için tavsiyelerde bulunmak üzere kurulmuĢtur. Konsey,
çalıĢmalarında ulusal ve uluslararası geliĢmeleri ve ülke koĢullarını göz önünde bulundurur.
ÇalıĢma hayatının iĢ sağlığı ve güvenliği ile ilgili mevcut Ģartlarının iyileĢtirilmesi ve
güvenlik kültürünün ülke genelinde yaygınlaĢtırılması amacıyla üyelerin iĢbirliği içinde
çalıĢmasını esas alır. ĠĢ sağlığı ve güvenliği alanında ülke politikalarını oluĢturmada tarafların
görüĢ ve düĢüncelerinin alınmasını sağlar.
Konseyin oluĢumu
MADDE 5 – (1) Konsey, MüsteĢarın baĢkanlığında aĢağıda belirtilen üyelerden oluĢur:
a) Bakanlık ĠĢ Sağlığı ve Güvenliği Genel Müdürü, ÇalıĢma Genel Müdürü, ĠĢ TeftiĢ
Kurulu BaĢkanı ve Sosyal Güvenlik Kurumu BaĢkanlığından bir genel müdür,
b) Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, Çevre ve ġehircilik Bakanlığı, Enerji ve Tabii
Kaynaklar Bakanlığı, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, Kalkınma Bakanlığı, Millî
Eğitim Bakanlığı ile Sağlık Bakanlığından ilgili birer genel müdür,
c) Yükseköğretim Kurulu BaĢkanlığından bir yürütme kurulu üyesi, Devlet Personel
BaĢkanlığından bir baĢkan yardımcısı,
ç) ĠĢveren, iĢçi ve kamu görevlileri sendikaları üst kuruluĢlarının en fazla üyeye sahip
ilk üçünden, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliğinden, Türkiye Esnaf ve Sanatkârları
Konfederasyonundan, Türk Tabipleri Birliğinden, Türk Mühendis ve Mimar Odaları
Birliğinden ve Türkiye Ziraat Odaları Birliğinden konuyla ilgili veya görevli birer yönetim
kurulu üyesi,
d) Ġhtiyaç duyulması hâlinde ĠĢ Sağlığı ve Güvenliği Genel Müdürünün teklifi ve
Konseyin kararı ile belirlenen, iĢ sağlığı ve güvenliği konusunda faaliyet gösteren kurum veya
kuruluĢlardan en fazla iki temsilci.
(2) Birinci fıkranın (d) bendi kapsamında belirlenen Konsey üyeleri, iki yıl için seçilir
ve üst üste iki olağan toplantıya katılmaz ise ilgili kurum veya kuruluĢun üyeliği sona erer.
Konseyin görevleri
MADDE 6 – (1) Konseyin görevleri Ģunlardır:
a) Ulusal iĢ sağlığı ve güvenliği politika ve stratejileri için öneriler geliĢtirmek ve alınan
kararların kurumlarda uygulanmasını tavsiye etmek,
b) ĠĢ sağlığı ve güvenliği konusundaki ihtiyaç ve öncelikleri dikkate alarak Ulusal ĠĢ
Sağlığı ve Güvenliği Politika Belgesi, hedefler ve eylem planının belirlenmesi için öneriler
geliĢtirmek,
c) ÇalıĢanların ve iĢverenlerin iĢ sağlığı ve güvenliği ile ilgili konularda eğitimleri,
bilgilendirilmeleri, bilinçlendirilmeleri ile iĢ sağlığı ve güvenliği kültürünün oluĢturulması
konusunda görüĢ bildirmek,
ç) ĠĢ sağlığı ve güvenliği konularında araĢtırma ve geliĢtirmeye yönelik projeler
önermek,
d) Ülke çapında yapılacak iĢ sağlığı ve güvenliği alanındaki seminer, konferans gibi
faaliyetleri yıllık olarak planlamak ve değerlendirmek,
e) Gerekli görülmesi durumunda çalıĢma grupları kurmak ve üyelerini belirlemek,
f) ĠĢ sağlığı ve güvenliği konusunda toplum ve çalıĢan yararını gözeterek, Bakanlık ve
diğer kurumlar arası koordinasyon, bilgi paylaĢımı ve iĢbirliğine katkı sağlamak,
g) ĠĢ sağlığı ve güvenliğinin izleme ve inceleme çalıĢmalarında bulunmak,
ğ) Konsey üyelerinin temsil ettikleri kurum ve kuruluĢlarda, Konsey toplantılarında
alınan her türlü karar ve düzenlemenin ve iĢ sağlığı ve güvenliği mevzuatının uygulanmasını
izlemek, görüĢ ve önerilerde bulunmak,
h) Her yıl Mart ayı sonuna kadar, politika belgesi ve eylem planı kapsamında bir önceki
yıla ait kurum faaliyet raporunu Konsey sekretaryasına iletmek.
BaĢkanın görev ve yetkileri
MADDE 7 – (1) BaĢkanının görev ve yetkileri Ģunlardır:
a) Konsey toplantılarına baĢkanlık yapmak,
b) Konseyin toplanma tarihi ve yerine karar vermek,
c) Üyeler tarafından gönderilen gündem önerilerini dikkate alarak Konsey gündemini
onaylamak,
ç) Konseyin görüĢleri doğrultusunda, çalıĢma gruplarında yer alacak üyeleri ve
baĢkanlarını belirlemek,
d) Konseyin ve çalıĢma gruplarının faaliyetlerinin verimli ve düzenli bir Ģekilde
yürütülmesini sağlamak,
e) Konseyde alınan kararları Bakana sunmak,
f) Konseyin faaliyetleri ile ilgili toplantı ve görüĢmelerde Konseyi temsil etmek ve
kamuoyunu bilgilendirmek.
Konsey sekretaryası
MADDE 8 – (1) Konseyin sekretaryası, ĠĢ Sağlığı ve Güvenliği Genel Müdürlüğünce
yürütülür.
(2) Sekretaryanın görevleri Ģunlardır:
a) Toplantı tarihini, yerini ve gündemini içeren davet yazılarını hazırlamak ve Konsey
üyelerine bildirmek,
b) Konsey çalıĢmalarının tutanak, dosyalama, evrak iĢlemleri ile arĢiv faaliyetlerini
yürütmek,
c) Konsey ve çalıĢma gruplarının toplantıları için gerekli organizasyon ve
koordinasyonu sağlamak,
ç) Ġlgili kurum ve kuruluĢlarla iletiĢim ve bilgi akıĢını sağlamak,
d) OluĢturulan görüĢ, öneri ve faaliyet raporlarını BaĢkana sunmak,
e) ÇalıĢma grupları üyeleri arasındaki koordinasyonu sağlamak, çalıĢmalarının
ilerlemesini ve faaliyetlerini izlemek.
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
Konseyin ÇalıĢma Usul ve Esasları
ÇalıĢma usul ve esasları
MADDE 9 – (1) Konsey, yılda iki defa olağan toplanır. Bu toplantılar her yılın Haziran
ve Aralık aylarında yapılır. BaĢkanın veya üyelerin üçte birinin teklifi ile olağanüstü olarak da
toplanabilir.
(2) Konsey üyesi olarak Bakanlığa bildirilmiĢ olan üyenin toplantılara katılımı esastır.
(3) Konsey üyeleri ihtiyaç duymaları halinde toplantılara ilgili uzman personel ile
katılabilirler. ÇalıĢma grubu üyeleri de toplantıya davet edilebilir.
(4) Konsey üyelerine, olağan ve olağanüstü toplantıya davet yazısı toplantı gününden en
az bir ay önce gündem taslağı ile birlikte gönderilir.
(5) Yıllık olağan ve olağanüstü toplantılar öncesinde Konsey üyeleri, gündem maddesi
önerilerini ve toplantıya katılıp katılamayacaklarını en geç yedi gün önce Konsey
sekretaryasına yazılı olarak bildirirler.
(6) Konsey üyeleri ve Konsey üyeleri dıĢındaki gerçek ya da tüzel kiĢiler, iĢ sağlığı ve
güvenliği alanında ele alınması ve üzerinde çalıĢılmasını gerekli gördüğü konuları yazılı
olarak Konsey sekretaryasına bildirebilir.
(7) Toplantı yetersayısı temsilcilerin salt çoğunluğudur.
Gündem
MADDE 10 – (1) Konseyin toplantı gündemi; Konsey üyelerinden, çalıĢma
gruplarından veya Konsey üyeleri dıĢındaki gerçek ya da tüzel kiĢilerden gelen öneriler
doğrultusunda ĠĢ Sağlığı ve Güvenliği Genel Müdürlüğünün teklifi ve Konsey BaĢkanının
onayı ile belirlenir.
Karar alma
MADDE 11 – (1) Konsey, toplantıya katılanların salt çoğunluğu ile karar verir. Konsey
üyeleri dıĢındaki temsilcilerin oy hakkı yoktur. Oyların eĢitliği hâlinde baĢkanın oyu yönünde
karar alınır. Çekimser oy kullanılamaz.
(2) Alınan kararlar toplantı tutanağı ile kayıt altına alınır ve tutanak toplantıya katılan
üyeler tarafından imzalanır. Karara katılmayan üye, gerekçelerini tutanakta belirtir.
ÇalıĢma grupları ve görevleri
MADDE 12 – (1) ÇalıĢma grupları, Konsey üyesi kurum ve kuruluĢlar ile Konsey
dıĢındaki gerçek ya da tüzel kiĢilerin önerdikleri konu baĢlıkları ile ilgili olarak Konseyce
uygun bulunması halinde kurulur. ÇalıĢma grubunun üyeleri ve baĢkanı Konsey BaĢkanı
tarafından belirlenir.
(2) ÇalıĢma grubu üyesi olarak; Konsey üyeleri, uzmanlık alanlarına göre üniversite,
sivil toplum kuruluĢları, özel sektör, kamu kurumları ve yerel yönetim temsilcileri
belirlenebilir. Ayrıca Konsey üyesi, çalıĢma grubu çalıĢmalarında yer almak üzere, kendi
kurumundan konuyla ilgili baĢka bir temsilciyi görevlendirebilir.
(3) ÇalıĢma grupları, Konsey tarafından karar verilen çalıĢma konusu ve süresi ile ilgili
çalıĢma planını hazırlayarak sekretaryaya gönderir.
(4) ÇalıĢma grubu, yürüttüğü çalıĢmalar hakkındaki bilgileri, yıllık olağan toplantı
tarihinden onbeĢ gün önce sekretaryaya iletir.
(5) ÇalıĢma grupları çalıĢmalarını tamamladıktan sonra, çalıĢma grubu BaĢkanı
sekretaryaya yazılı olarak sonuç raporunu gönderir ve ilk Konsey toplantısında raporunu
sunar.
Konsey faaliyetlerinin desteklenmesi
MADDE 13 – (1) Konsey faaliyet ve çalıĢmaları, Genel Müdürlükçe, 5/3/2004 tarihli
ve 25393 sayılı Resmî Gazete‘de yayımlanan ĠĢçi Ücretlerinden Ceza Olarak Kesilen Paraları
Kullanmaya Yetkili Kurulun TeĢekkülü ve ÇalıĢma Esasları Hakkında Yönetmelikte belirtilen
Kurula teklif edilecek projelerin kabul edilen kısmıyla desteklenir.
Yürürlük
MADDE 14 – (1) Bu Yönetmelik yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
Yürütme
MADDE 15 – (1) Bu Yönetmelik hükümlerini ÇalıĢma ve Sosyal Güvenlik Bakanı
yürütür.
[R.G. 05 ġubat 2013 – 28550 ]
—— • ——
Çevre ve ġehircilik Bakanlığından:
YAPI DENETĠMĠ UYGULAMA YÖNETMELĠĞĠNDE DEĞĠġĠKLĠK
YAPILMASINA DAĠR YÖNETMELĠK
MADDE 1 – 5/2/2008 tarihli ve 26778 sayılı Resmî Gazete‘de yayımlanan Yapı
Denetimi Uygulama Yönetmeliğinin 1 inci maddesi aĢağıdaki Ģekilde değiĢtirilmiĢtir.
―(1) Bu Yönetmeliğin amacı, 29/6/2001 tarihli ve 4708 sayılı Yapı Denetimi Hakkında
Kanuna göre faaliyet gösteren Merkez ve Ġl Yapı Denetim Komisyonlarının, yapı denetim
kuruluĢlarının ve laboratuvarların kuruluĢ ve çalıĢmaları; yapı denetim kuruluĢlarında ve
laboratuvarlarda görev alacak denetçi mimar ve mühendisler ile diğer görevlilerde aranacak
nitelikler; ilgili idare, proje müellifi, yapı müteahhidi, Ģantiye Ģefi, yapı sahibi ile yapı
denetim kuruluĢu ortaklarının görev ve sorumlulukları; yapı denetimi hizmet sözleĢmesinin
düzenlenmesi ve hizmet bedellerinin ödenmesi; yapılara sertifika verilmesi ve Kanunun
uygulanmasına iliĢkin usul ve esasları belirlemektir.‖
MADDE 2 – Aynı Yönetmeliğin 3 üncü maddesinin birinci fıkrasının (g) bendinde, 13
üncü maddesinin altıncı fıkrasında ve 20 nci maddesinin üçüncü fıkrasının (ç) bendinde geçen
―Yapı Denetim‖ ibareleri ―Merkez veya Ġl Yapı Denetim‖ olarak değiĢtirilmiĢtir.
MADDE 3 – Aynı Yönetmeliğin 5 inci maddesinin üçüncü fıkrasının (b) bendi
aĢağıdaki Ģekilde değiĢtirilmiĢtir.
―b) Yapıya iliĢkin bilgi formunu, yapının denetimini üstlendiği konusunda ek-5‘te
gösterilen form-3‘e uygun taahhütnameyi, yapı denetim kuruluĢunun yapı sahibi ile
imzaladığı ek-6‘da gösterilen form-4‘e uygun sözleĢmeyi ve projelerdeki eksikliklerin
giderildiğini gösterir proje kontrol formunu ilgili idareye verir. Bu belgelerde noter tasdiki
aranmaz.‖
MADDE 4 – Aynı Yönetmeliğin 9 uncu maddesinin birinci fıkrası aĢağıdaki Ģekilde
değiĢtirilmiĢtir.
‗‗(1) Her türlü yapı inĢası iĢinin Bakanlıkça yetki belgesi verilmiĢ gerçek veya tüzel
kiĢiler tarafından üstlenilmesi mecburidir. Yapı müteahhidi, Ģahsen sahip olduğu teknik ve
mali kaynakları kullanarak veya taĢeron marifetiyle yapım iĢini ticari maksatla üstlenen,
yapının plana ve mevzuata, fen, sanat ve sağlık kurallarına, ruhsata ve eki projelere uygun
olarak ve bünyesindeki mimar ve mühendisler ile diğer uzmanların gözetimi altında inĢa
edileceğini yapı sahibine ve ilgili idareye taahhüt eden gerçek veya tüzel kiĢidir.‘‘
MADDE 5 – Aynı Yönetmeliğin 10 uncu maddesine aĢağıdaki fıkra eklenmiĢtir.
―(6) Yapı denetim kuruluĢlarının; Kanunun 8 inci maddesi uyarınca denetim izin
belgesinin iptal edilmesi hariç olmak üzere, kuruluĢun tasfiye edilmesi veya kuruluĢ amaç
maddesinin değiĢtirilerek yapı denetim faaliyeti dıĢında baĢkaca bir faaliyette bulunması
hallerinde, haklarında uygulanmakta olan idari müeyyideler var ise bunların bitim tarihinden
itibaren kuruluĢun ortaklarının kaydı, talepleri üzerine Bakanlık nezdinde tutulan yapı
denetim kayıtlarından çıkarılır.‖
MADDE 6 – Aynı Yönetmeliğin 10 uncu maddesinin ikinci, dördüncü ve beĢinci
fıkralarında, 12 nci maddesinin ikinci ve yedinci fıkralarında, 13 üncü maddesinin birinci
fıkrasında, 14 üncü maddesinin birinci fıkrasında, 17 nci maddesinin birinci fıkrasında ve
geçici 8 inci maddesinde yer alan ―Yapı Denetim‖ ibareleri ―Merkez Yapı Denetim‖ olarak
değiĢtirilmiĢtir.
MADDE 7 – Aynı Yönetmeliğin 12 nci maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi ile
üçüncü ve altıncı fıkraları aĢağıdaki Ģekilde değiĢtirilmiĢtir.
―c) KuruluĢ ortaklarının diploma veya yerine geçen belgelerinin asılları veya ibraz
edilen asıllarının Bakanlık merkez veya taĢra teĢkilatı veya belgelerin verildiği ilgili kurum
tarafından tasdikli sureti, ek-13‘deki form-11‘e uygun taahhütnameleri, odaya kayıt belgeleri,
sabıka kaydı olmadığına dair beyanı, T.C. kimlik numaraları, kuruluĢça yetkilendirilen Ģirket
müdür ve ortaklarının noter tasdikli imza sirküleri ile diğer kuruluĢ ortaklarının noter tasdikli
imza beyanı,‖
―(3) Merkez Yapı Denetim Komisyonunca Kanunun uygulandığı her il için o ilde
faaliyet gösterebilecek yapı denetim kuruluĢu sayısı hesap edilir. Bu sayı hesap tarihi
itibariyle; o ile dair her yıl için Türkiye Ġstatistik Kurumundan temin edilen bir önceki
yılsonuna ait nüfus istatistiklerinin 20.000‘e bölünmesi ile elde edilir. Ancak bu sayının,
toplam denetlenen inĢaat alanının kuruluĢ yetki sınırı olan 360.000 m2‘ye bölünmesi ile elde
edilen sonucun %10 oranında artırılması ile belirlenen sayıdan az çıkması halinde, o ilde
faaliyet gösterecek kuruluĢ sayısı toplam denetlenen inĢaat alanına göre belirlenir. Küsuratlar
bir üst sayıya tamamlanır. Ġldeki kuruluĢ sayısının; faaliyetin durdurulması cezası alınmıĢ
olmasından dolayı eksilmesi halinde, ildeki kuruluĢ sayısını belirlenen sayıya tamamlamak
üzere yedekte bekleyen kuruluĢlar yapı denetim izin belgesi almak için sırasıyla davet edilir.
Yedekte bekleyen kuruluĢ yoksa yeni kuruluĢa izin belgesi verilir.‖
―(6) Yapı denetim kuruluĢunca izin belgesi baĢvurusunda bulunulmasını müteakiben,
görevlendirilecek bir heyet tarafından kuruluĢun faaliyet göstereceği ofisin asgari Ģartları haiz
olup olmadığına iliĢkin rapor tanzim edilir. Bu rapor, izin belgesi verilmesi safhasında dikkate
alınır. Rapor hazırlanırken, aynı ofiste yapı denetimi haricinde bir baĢka ticari faaliyetin
yürütülmemesi, denetçiler için uygun çalıĢma ortamlarının, düzenli arĢiv bölümünün ve proje
incelemesine uygun ortamın mevcut olması hususları göz önünde bulundurulur. Bir bağımsız
bölümde sadece bir yapı denetim kuruluĢu faaliyet gösterebilir.‖
MADDE 8 – Aynı Yönetmeliğin 13 üncü maddesinin dördüncü fıkrası aĢağıdaki
Ģekilde değiĢtirilmiĢtir.
―(4) Laboratuvarlarda yapı malzemesi kalite kontrolü konusunda laboratuvar denetçi
belgesine sahip en az bir inĢaat veya kimya mühendisi ile yardımcı teknik elemanlar istihdam
edilir. Zemin deneyleri konusunda laboratuar denetçi belgesine sahip en az bir jeoloji
mühendisi ile yardımcı teknik elemanlar zorunlu olmak üzere, denetçi belgesine sahip inĢaat
veya jeofizik mühendisi istihdam edilir.‖
MADDE 9 – Aynı Yönetmeliğin 14 üncü maddesinin yedinci fıkrası yürürlükten
kaldırılmıĢtır.
MADDE 10 – Aynı Yönetmeliğin 15 inci maddesinin birinci fıkrasının (ç) ve (d)
bentleri aĢağıdaki Ģekilde değiĢtirilmiĢtir.
―ç) Proje ve uygulama denetçisi makine mühendisi, proje ve yapı denetimini yapar.
Denetim yetkisi sınırı 180.000 m2‘dir.‖
―d) Proje ve uygulama denetçisi elektrik mühendisi, proje ve yapı denetimini yapar.
Denetim yetkisi sınırı 180.000 m2‘dir.‖
MADDE 11 – Aynı Yönetmeliğin 16 ncı maddesinin birinci, üçüncü ve altıncı fıkraları
aĢağıdaki Ģekilde değiĢtirilmiĢtir.
―(1) Yapı denetim kuruluĢu, 12 nci maddenin birinci fıkrasının (ç) bendinde sayılan
asgari istihdam edilmesi gereken personeli, faaliyetine devam ettiği sürece çekirdek personel
olarak istihdam etmek zorundadır. Aksi takdirde, eleman eksikliği giderilip uygun denetim
elemanları istihdam edilinceye kadar, yapı denetim kuruluĢunun denetim sorumluluğu altında
bulunan mevcut yapılara iliĢkin bilgi formları üzerinde iĢlem yapması engellenir ve
uhdesindeki denetim iĢlerinin devamına ve yeni denetim iĢi üstlenilmesine izin verilmez.
Eleman eksikliği üç ay içerisinde giderilmediği takdirde, asgari sayıda çekirdek personeli
istihdam edinceye kadar kuruluĢun izin belgesi geçici olarak geri alınır.‖
―(3) Denetçi mimarlar, denetçi mühendisler, kontrol elemanları ve yardımcı kontrol
elemanları 17 nci maddenin altıncı fıkrasında yer alan istisnalar hariç olmak üzere, sadece bir
ilin sınırları içerisinde görev yapabilirler. Yapı denetim kuruluĢu, denetçi mimarlar, denetçi
mühendisler, kontrol elemanları ve yardımcı kontrol elemanlarının denetleme yetkisine sahip
oldukları yapı inĢaat alanı aĢıldığı takdirde, ilave denetçi mimar, denetçi mühendis, kontrol
elemanı ve yardımcı kontrol elemanı görevlendirmek ve bununla ilgili belgeleri Ġl Yapı
Denetim Komisyonuna vermek zorundadır.‖
―(6) Vefat, hastalık, izin, istifa ve benzeri nedenlerle denetçi mimar, denetçi mühendis,
kontrol elemanı veya yardımcı kontrol elemanlarından birinin yapı ile iliĢkisinin kesilmesi
hâlinde, yapı denetim kuruluĢunca yapının iliĢik kesme anındaki durumunu belirleyen ek20‘de gösterilen form-18‘e uygun seviye tespit tutanağı tanzim edilir; ayrılan denetçi mimar,
denetçi mühendis, kontrol elemanı veya yardımcı kontrol elemanının yerine görev yapacak,
kuruluĢ bünyesinde bulunan aynı statüdeki personel altı iĢgünü içinde geçici olarak
görevlendirilir. Seviye tespit tutanağı geçici personel görevlendirmeye iliĢkin dilekçe ekinde
ilgili idaresine gönderilir. Bu tarihten itibaren yeni görevlendirme yapılıncaya kadar geçen
süre içinde yapı ile ilgili her türlü sorumluluk geçici olarak görevlendirilen personele aittir.
Yapı denetim kuruluĢunca ilgili personelin görevinden ayrılmasını takip eden otuz iĢgünü
içinde görevlendirilen aynı statüdeki yeni personel için, yapının göreve baĢlama anındaki
durumunu gösteren ek-20‘de gösterilen form-18‘e uygun seviye tespit tutanağı düzenlenerek
durum ilgili idareye ve görev yaptıkları ilde bulunan Ġl Yapı Denetim Komisyonuna
bildirilir.‖
MADDE 12 – Aynı Yönetmeliğin 16 ncı maddesinin ikinci ve sekizinci fıkralarında, 17
nci maddesinin ikinci fıkrasında, 20 nci maddesinin birinci fıkrası ile üçüncü fıkrasının (a)
bendinde ve 23 üncü maddesinin birinci ve sekizinci fıkralarında geçen ―Yapı Denetim‖
ibareleri ―Ġl Yapı Denetim‖ olarak değiĢtirilmiĢtir.
MADDE 13 – Aynı Yönetmeliğin 18 inci maddesi baĢlığı ile birlikte aĢağıdaki Ģekilde
değiĢtirilmiĢtir.
“Merkez ve Ġl Yapı Denetim Komisyonları
MADDE 18 – (1) Merkez Yapı Denetim Komisyonu, konu ile ilgili Bakanlık personeli
arasından biri baĢkan olmak üzere Bakanlıkça görevlendirilecek toplam yedi üyeden oluĢur.
Üyeler tespit edilirken ayrıca birer yedek üye de belirlenir. Komisyon, Bakanlıkça uygun
görülen birimin bünyesinde faaliyetlerini yürütür. Bakanlık, gerek görülen konular hakkında
çalıĢmada bulunmak üzere ilgili kamu kurum ve kuruluĢları ile meslek ve sivil toplum
kuruluĢlarının temsilcilerini oy hakları olmaksızın Komisyonda görevlendirebilir.
(2) Ġl Yapı Denetim Komisyonu, her ilde çevre ve Ģehircilik il müdürlüğünün teklifi
üzerine, Merkez Yapı Denetim Komisyonunca görevlendirilecek, il müdür yardımcısının
baĢkanlığında, en az Ģube müdürü seviyesinde bir üye ile mimar veya mühendis unvanlı
teknik personelden üç üye olmak üzere toplam beĢ üyeden teĢkil edilir. Üyeler tespit edilirken
ayrıca birer yedek üye de belirlenir. Ġl Yapı Denetim Komisyonunun sekretaryası il
müdürlüğünce uygun görülen birim tarafından yürütülür. Ġl Yapı Denetim Komisyonu, gerek
görülen konular hakkında çalıĢmada bulunmak üzere ilgili kamu kurum ve kuruluĢları ile
meslek ve sivil toplum kuruluĢlarının temsilcilerini oy hakları olmaksızın Komisyon
toplantılarına davet edebilir.‖
MADDE 14 – Aynı Yönetmeliğin 19 uncu maddesi baĢlığı ile birlikte aĢağıdaki Ģekilde
değiĢtirilmiĢtir.
“Merkez ve Ġl Yapı Denetim Komisyonlarının çalıĢma usul ve esasları
MADDE 19 – (1) Merkez Yapı Denetim Komisyonu;
a) BaĢkanın yazılı veya sözlü daveti üzerine üye tam sayısının salt çoğunluğu ile
toplanır. Kararlar çoğunlukla alınır. Çekimser oy kullanılamaz. Oyların eĢitliği halinde,
baĢkanın bulunduğu taraf çoğunlukta sayılır.
b) Yapı denetim kuruluĢları, laboratuvarlar ile bunların Ģubelerinin donanım ve teknik
altyapı açısından inceletmek ve değerlendirmek, yapı denetim kuruluĢlarının ve
laboratuvarların faaliyetlerinin denetlenmesini sağlamak, denetçi belgeleri ile yapı denetim
kuruluĢlarına, Ģubelerine ve laboratuvarlara izin belgesi düzenlemek ile görevlidir.
c) Ġhtilaflı konuların, Ģikâyetlerin ve yapı denetim kuruluĢlarının ve laboratuvarların
faaliyetlerinin mahallinde incelenmesini ister.
ç) Yapı denetim kuruluĢlarının ve laboratuvarların denetçi mimar ve mühendisleri ile
kontrol ve yardımcı kontrol elemanlarının meslek içi eğitim faaliyetlerine iliĢkin karar
alabilir. Bu eğitimler için, kamu veya özel sektör kuruluĢları ile iĢbirliği yapılabilir.
(2) Merkez Yapı Denetim Komisyonunun yapı denetim izin belgesi, laboratuvar izin
belgesi ve denetçi belgesi verilmesi ile ilgili iĢ ve iĢlemlerinin sekretarya hizmetleri,
Bakanlıkça uygun görülen birim tarafından yürütülür.
(3) Ġl Yapı Denetim Komisyonları;
a) Ġl Yapı Denetim Komisyonu baĢkanın yazılı veya sözlü daveti üzerine üye tam
sayısının salt çoğunluğu ile toplanır. Kararları çoğunlukla alınır. Çekimser oy kullanılamaz.
Oyların eĢitliği halinde, baĢkanın bulunduğu taraf çoğunlukta sayılır.
b) Ġl Yapı Denetim Komisyonu, yapı denetim kuruluĢları, laboratuvarlar ile bunların
Ģubelerinin donanım ve teknik alt yapı açısından yeterliliğini ve bunların faaliyetlerini
denetlemek ve denetçi, kontrol ve yardımcı kontrol elemanları ile Ģantiye Ģeflerinin adres
değiĢikliği iĢlemlerini gerçekleĢtirmek ile görevlidir.
c) Ġl Yapı Denetim Komisyonu, ihtilaflı konuları, Ģikayetleri ve yapı denetim
kuruluĢlarının ve laboratuvarların faaliyetlerini mahallinde inceler; bunun için gerektiğinde
eleman veya elemanlar görevlendirebilir.
ç) Ġl Yapı Denetim Komisyonu üç ayda bir çalıĢma faaliyetleri ile ilgili istatistik
bilgilerini Merkez Yapı Denetim Komisyonuna gönderir.
d) Yapı denetim kuruluĢlarının, denetçilerinin, kontrol elemanlarının ve yardımcı
kontrol elemanlarının Yapı Denetimi Hakkında Kanun ve ilgili mevzuata aykırı
uygulamalarına iliĢkin olarak inĢaatın bulunduğu ilin çalıĢma birimlerince hazırlanan raporlar,
aynı ilin komisyonunca değerlendirilir ve Kanunda belirtilen müeyyidelerin uygulanmasının
gerektiğine karar verilmesi halinde Bakanlığa teklifte bulunulur.
e) Denetçi belgeleri ile yapı denetim kuruluĢu ve laboratuvar izin belgelerinin vize
iĢlemlerini gerçekleĢtirmek ile görevlidir.
(4) Merkez veya Ġl Yapı Denetim Komisyonu üyeliği yapanlar, bu üyelik sona erdikten
sonraki iki yıl içinde, herhangi bir yapı denetim veya laboratuvar kuruluĢunun ortağı olamaz.‖
MADDE 15 – Aynı Yönetmeliğin 25 inci maddesinin birinci fıkrası aĢağıdaki Ģekilde
değiĢtirilmiĢtir.
―(1) Kanun ile öngörülen hizmet bedellerini karĢılamak üzere, Bakanlıkça Defterdarlık
Muhasebe Müdürlüğü ve Mal Müdürlüklerinde emanet hesapları açılır. Yapı denetim
kuruluĢunun hizmet bedelleri, yapı sahibince bu hesaplara yatırılır. Yapı denetim hizmetine
ait her hakediĢ bedelinin % 3‘ü ruhsatı veren ilgili idarenin ve % 3‘ü ise Bakanlık
bünyesindeki döner sermaye iĢletmesinin hesabına aktarılır.‖
MADDE 16 – Aynı Yönetmeliğin 26 ncı maddesinin birinci fıkrası aĢağıdaki Ģekilde
değiĢtirilmiĢtir.
―(1) Yapı denetimi hizmeti için yapı denetim kuruluĢuna ödenecek hizmet bedellerine
esas oranlar, aĢağıdaki cetvelde belirlenen asgari hizmet bedelleri oranlarından az olmamak
Ģartıyla, yapı sahibi ile yapı denetim kuruluĢu arasında akdedilecek sözleĢmede belirtilir.‖
MADDE 17 – Aynı Yönetmeliğin 28 inci maddesinin birinci fıkrası aĢağıdaki Ģekilde
değiĢtirilmiĢtir.
―(1) Yapı denetim kuruluĢu, 27 nci maddede belirtilen oranlara göre her yapı bölümü
veya kısmi yapı bölümü için, bu bölümlerin tamamlanmasını müteakiben, ek-24‘de gösterilen
form-22‘ye uygun hakediĢ raporunu tanzim eder. 27 nci maddede belirtilen gerçekleĢme
seviyelerinin geçildiği tarih itibariyle geride bırakılan seviyeye dair hakediĢin bir ay içinde
hazırlanması ve ilgili idareye sunulması gereklidir.‖
MADDE 18 – Aynı Yönetmeliğin yedinci bölümünün baĢlığı “Yapılara Sertifika
Düzenlenmesi” olarak değiĢtirilmiĢtir.
MADDE 19 – Aynı Yönetmeliğin 30 uncu maddesi yürürlükten kaldırılmıĢtır.
MADDE 20 – Aynı Yönetmeliğe aĢağıdaki geçici madde eklenmiĢtir.
“Yapı Denetim KuruluĢlarının büro kriterleri
GEÇĠCĠ MADDE 11 – (1) Ġzin belgesi almıĢ olan yapı denetim kuruluĢları faaliyet
gösterdikleri büroları, 1/5/2013 tarihine kadar 12 nci maddenin altıncı fıkrasında belirtilen
Ģartlara uygun hale getirmek zorundadır.‖
MADDE 21 – Aynı Yönetmeliğin Ek-4, Ek-6, Ek-8, Ek-13, Ek-14, Ek-15, Ek-16, Ek17, Ek-18, Ek-19, Ek-21 ve Ek-24‘ü ekteki Ģekilde değiĢtirilmiĢ ve Ek-26 ile Ek-27‘si
yürürlükten kaldırılmıĢtır.
MADDE 22 – Bu Yönetmelik yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
MADDE 23 – Bu Yönetmelik hükümlerini Çevre ve ġehircilik Bakanı yürütür.
Yönetmeliğin Yayımlandığı Resmî Gazete'nin
Tarihi
Sayısı
5/2/2008
26778
Yönetmelikte DeğiĢiklik Yapan Yönetmeliklerin Yayımlandığı Resmî Gazete'nin
Tarihi
Sayısı
131/7/2009
27305
27/8/2010
27665
31/7/2011
27981
43/4/2012
28253
514/4/2012
28264
Not : Ekleri 05.02.2013 Tarihli ve 28550 Sayılı Resmi Gazetede
YayınlanmıĢtır.
[R.G. 05 ġubat 2013 – 28550 ]
—— • ——
TEBLĠGLER
Ekonomi Bakanlığından:
ĠTHALATTA GÖZETĠM VE KORUNMA ÖNLEMLERĠNE ĠLĠġKĠN
TEBLĠĞ (TEBLĠĞ NO: 2004/2)‟DE DEĞĠġĠKLĠK
YAPILMASINA DAĠR TEBLĠĞ
MADDE 1 – 16/1/2004 tarihli ve 25348 sayılı Resmî Gazete‘de yayımlanan Ġthalatta
Gözetim ve Korunma Önlemlerine ĠliĢkin Tebliğ (Tebliğ No: 2004/2)‘in 4 üncü maddesinde
yer alan tablo aĢağıdaki Ģekilde değiĢtirilmiĢtir.
―
Sıra
No
1.
2.
3.
4.
5.
G.T.Ġ.P.
6911.10.00.00.11
6911.10.00.00.12
6911.10.00.00.19
6911.90.00.00.11
6911.90.00.00.12
EĢyanın Tanımı
Beyaz olanlar
Tek renkli olanlar
Diğerleri
Beyaz olanlar
Tek renkli olanlar
CIF Kıymet
(ABD Doları/Ton*)
2.500
3.000
3.000
2.500
3.000
6.
6911.90.00.00.19 Diğerleri
7.
6912.00.10.00.00 Adi topraktan olanlar
8.
6912.00.30.00.00 Greden olanlar
9.
6912.00.50.00.11 Beyaz olanlar
10. 6912.00.50.00.12 Tek renkli olanlar
11. 6912.00.50.00.19 Diğerleri
12. 6912.00.90.00.00 Diğerleri
13. 6913.10.00.00.10 El yapımı çiniden olanlar
14. 6913.10.00.00.90 Diğerleri
15. 6913.90.10.00.00 Adi topraktan olanlar
16. 6913.90.93.00.10 El yapımı çiniden olanlar
17. 6913.90.93.00.90 Diğerleri
18. 6913.90.98.00.00 Diğerleri
19. 6914.10.00.00.00 Porselen veya çiniden olanlar
20. 6914.90.00.00.00 Diğerleri
*Ton: Brüt ağırlık.
‖
MADDE 2 – Bu Tebliğ yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
MADDE 3 – Bu Tebliğ hükümlerini Ekonomi Bakanı yürütür.
12-
3.000
1.600
2.000
1.500
1.800
1.800
2.000
2.500
2.500
1.600
1.500
1.500
2.000
2.500
2.000
Tebliğin Yayımlandığı Resmî Gazete'nin
Tarihi
Sayısı
16/1/2004
25348
Tebliğde DeğiĢiklik Yapan Tebliğlerin Yayımlandığı Resmî Gazete'nin
Tarihi
Sayısı
29/1/2005
25711
11/7/2012
28350
[R.G. 05 ġubat 2013 – 28550 ]
—— • ——
Ekonomi Bakanlığından:
ĠTHALATTA GÖZETĠM UYGULANMASINA ĠLĠġKĠN TEBLĠĞ
(TEBLĠĞ NO: 2006/13)‟DE DEĞĠġĠKLĠK YAPILMASINA
DAĠR TEBLĠĞ
MADDE 1 – 17/6/2006 tarihli ve 26201 sayılı Resmî Gazete‘de yayımlanan Ġthalatta
Gözetim Uygulanmasına ĠliĢkin Tebliğ (Tebliğ No: 2006/13)‘in 1 inci maddesinde yer alan
‗‗madde adı belirtilen ürünlerin‘‘ ibaresi ‗‗tanımı belirtilen eĢyanın‘‘ olarak, tablo ise
aĢağıdaki Ģekilde değiĢtirilmiĢtir.
―
Sıra
No
1.
G.T.Ġ.P.
EĢyanın
Tanımı
3925.20.00.00.00 Kapılar,
CIF
Kıymet
(ABD
Doları/Kg*)
5
2.
3.
4.
3925.30.00.00.11
3925.30.00.00.12
3925.30.00.00.19
5.
6702.10.00.00.11
6.
6702.10.00.00.12
7.
6702.10.00.00.15
pencereler
ve bunların
çerçeveleri
ve
pervazları
ve kapı
eĢikleri
Panjurlar
Menfezler
Diğerleri
Yapma
çiçekler,
yapraklı
dallar,
meyvalar
Yapma
çiçekler,
yapraklı
dallar,
meyvalardan
mamul eĢya
Aksamı
*Kg: Brüt ağırlık
”
MADDE 2 – Aynı Tebliğin 2 nci maddesinde yer alan ―DıĢ Ticaret MüsteĢarlığı‘nca‖
ibaresi ―Ekonomi Bakanlığınca‖ olarak değiĢtirilmiĢtir.
MADDE 3 – Aynı Tebliğin 6 ncı maddesinde yer alan ―DıĢ Ticaret MüsteĢarlığı‘nın
bağlı olduğu Bakan‖ ibaresi ―Ekonomi Bakanı‖ olarak değiĢtirilmiĢtir.
MADDE 4 – Aynı Tebliğin Ek I‘inde yer alan ―T.C. BAġBAKANLIK DIġ TĠCARET
MÜSTEġARLIĞINA‖ ibaresi ―T.C. EKONOMĠ BAKANLIĞINA‖ olarak değiĢtirilmiĢtir.
MADDE 5 – Bu Tebliğ yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
MADDE 6 – Bu Tebliğ hükümlerini Ekonomi Bakanı yürütür.
12-
Tebliğin Yayımlandığı Resmî Gazete'nin
Tarihi
Sayısı
17/6/2006
26201
Tebliğde DeğiĢiklik Yapan Tebliğlerin Yayımlandığı Resmî Gazete'nin
Tarihi
Sayısı
22/1/2008
26764
28/7/2011
28008
[R.G. 05 ġubat 2013 – 28550 ]
—— • ——
Ekonomi Bakanlığından:
ĠTHALATTA GÖZETĠM UYGULANMASINA ĠLĠġKĠN
TEBLĠĞ (TEBLĠĞ NO: 2007/30)‟DE DEĞĠġĠKLĠK
4
4
4
12
12
10
YAPILMASINA DAĠR TEBLĠĞ
MADDE 1 – 31/10/2007 tarihli ve 26686 sayılı Resmî Gazete‘de yayımlanan Ġthalatta
Gözetim Uygulanmasına ĠliĢkin Tebliğ (Tebliğ No: 2007/30)‘in 1 inci maddesinde yer alan
tablo aĢağıdaki Ģekilde değiĢtirilmiĢtir.
―
Sıra
No
G.T.Ġ.P.
1.
3926.90.97.90.13
2.
3.
3926.90.97.90.14
3926.90.97.90.18
EĢyanın Tanım
Kıymetli veya yarı kıymetli
(bir mesnete monteli olsun o
Kelepçeler
Diğerleri
* Ton: Brüt ağırlık
‖
MADDE 2 – Aynı Tebliğin 2 nci maddesinde yer alan ―DıĢ Ticaret MüsteĢarlığı‘nca‖
ibaresi ―Ekonomi Bakanlığınca‖ olarak değiĢtirilmiĢtir.
MADDE 3 – Aynı Tebliğin 6 ncı maddesinde yer alan ―DıĢ Ticaret MüsteĢarlığı‘nın
bağlı olduğu Bakan‖ ibaresi ―Ekonomi Bakanı‖ olarak değiĢtirilmiĢtir.
MADDE 4 – Aynı Tebliğin Ek I‘inde yer alan ―T.C. BAġBAKANLIK DIġ TĠCARET
MÜSTEġARLIĞINA‖ ibaresi ―T.C. EKONOMĠ BAKANLIĞINA‖ olarak değiĢtirilmiĢtir.
MADDE 5 – Bu Tebliğ yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
MADDE 6 – Bu Tebliğ hükümlerini Ekonomi Bakanı yürütür.
Tebliğin Yayımlandığı Resmî Gazete'nin
Tarihi
Sayısı
31/10/2007
26686
Tebliğde DeğiĢiklik Yapan Tebliğin Yayımlandığı Resmî Gazete'nin
Tarihi
Sayısı
28/7/2011
28008
[R.G. 05 ġubat 2013 – 28550 ]
—— • ——
Ekonomi Bakanlığından:
ĠTHALATTA GÖZETĠM UYGULANMASINA ĠLĠġKĠN
TEBLĠĞ (TEBLĠĞ NO: 2007/33)‟DE DEĞĠġĠKLĠK
YAPILMASINA DAĠR TEBLĠĞ
MADDE 1 – 30/11/2007 tarihli ve 26716 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Ġthalatta
Gözetim Uygulanmasına ĠliĢkin Tebliğ (Tebliğ No: 2007/33)‘in 1 inci maddesinde yer alan
tablo aĢağıdaki Ģekilde değiĢtirilmiĢtir.
―"
Sıra
No
1.
2.
G.T.Ġ.P.
8516.29.91.00.11
8516.29.91.00.19
EĢyanın Tanımı
Isıtmalı hava perdeleri
Diğerleri
CIF Kıymet
(ABD Doları / Adet)
100
20
3.
4.
8516.29.99.00.12
Kanal tipi ısıtıcı
30
8516.29.99.00.13
Diğer ısıtıcı ve sobalar
30
‖
MADDE 2 – Aynı Tebliğin 2 nci maddesinde yer alan ―DıĢ Ticaret MüsteĢarlığı‘nca‖
ibaresi ―Ekonomi Bakanlığınca‖ olarak değiĢtirilmiĢtir.
MADDE 3 – Aynı Tebliğin 6 ncı maddesinde yer alan ―DıĢ Ticaret MüsteĢarlığı‘nın
bağlı olduğu Bakan‖ ibaresi ―Ekonomi Bakanı‖ olarak değiĢtirilmiĢtir.
MADDE 4 – Aynı Tebliğin Ek I‘inde yer alan ―T.C. BAġBAKANLIK DIġ TĠCARET
MÜSTEġARLIĞINA‖ ibaresi ―T.C. EKONOMĠ BAKANLIĞINA‖ olarak değiĢtirilmiĢtir.
MADDE 5 – Bu Tebliğ yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
MADDE 6 – Bu Tebliğ hükümlerini Ekonomi Bakanı yürütür.
12-
Tebliğin Yayımlandığı Resmî Gazete'nin
Tarihi
Sayısı
30/11/2007
26716
Tebliğde DeğiĢiklik Yapan Tebliğlerin Yayımlandığı Resmî Gazete'nin
Tarihi
Sayısı
15/1/2008
26757
28/7/2011
28008
[R.G. 05 ġubat 2013 – 28550 ]
—— • ——
Ekonomi Bakanlığından:
ĠTHALATTA GÖZETĠM UYGULANMASINA ĠLĠġKĠN
TEBLĠĞ (TEBLĠĞ NO: 2008/19)‟DE DEĞĠġĠKLĠK
YAPILMASINA DAĠR TEBLĠĞ
MADDE 1 – 29/8/2008 tarihli ve 26982 sayılı Resmî Gazete‘de yayımlanan Ġthalatta
Gözetim Uygulanmasına ĠliĢkin Tebliğ (Tebliğ No: 2008/19)‘in 1 inci maddesinde yer alan
tablo aĢağıdaki Ģekilde değiĢtirilmiĢtir.
―
Sıra
No
1.
2.
3.
4.
5.
6.
7.
8.
9.
G.T.Ġ.P.
8211.10.00.00.11
8211.10.00.00.12
8211.10.00.00.19
8211.91.00.00.00
8211.92.00.00.00
8211.93.00.00.10
8211.93.00.00.90
8211.94.00.00.00
8211.95.00.00.00
EĢyanın Tanımı
Sofra ve mutfak bıçakları
Maket bıçakları
Diğerleri
Sabit ağızlı sofra bıçakları
Sabit ağızlı diğer bıçaklar
Maket bıçakları
Diğerleri
Bıçak ağızları
Adi metallerden saplar
CIF Kıymet
(ABD Doları/Kg*)
12
12
12
12
12
12
12
12
12
*Kg: Brüt ağırlık.
‖
MADDE 2 – Bu Tebliğ yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
MADDE 3 – Bu Tebliğ hükümlerini Ekonomi Bakanı yürütür.
12-
Tebliğin Yayımlandığı Resmî Gazete'nin
Tarihi
Sayısı
29/8/2008
26982
Tebliğde DeğiĢiklik Yapan Tebliğlerin Yayımlandığı Resmî Gazete'nin
Tarihi
Sayısı
28/7/2011
28008
11/7/2012
28350
[R.G. 05 ġubat 2013 – 28550 ]
—— • ——
Ekonomi Bakanlığından:
ĠTHALATTA GÖZETĠM UYGULANMASINA ĠLĠġKĠN
TEBLĠĞ (TEBLĠĞ NO: 2011/2)‟DE DEĞĠġĠKLĠK
YAPILMASINA DAĠR TEBLĠĞ
MADDE 1 – 13/1/2011 tarihli ve 27814 sayılı Resmî Gazete‘de yayımlanan Ġthalatta
Gözetim Uygulanmasına ĠliĢkin Tebliğ (Tebliğ No: 2011/2)‘in 2 nci maddesinde yer alan
―DıĢ Ticaret MüsteĢarlığı‘nca‖ ibaresi ―Ekonomi Bakanlığınca‖ olarak değiĢtirilmiĢtir.
MADDE 2 – Aynı Tebliğin 6 ncı maddesinde yer alan ―DıĢ Ticaret MüsteĢarlığı‘nın
bağlı olduğu Bakan‖ ibaresi ―Ekonomi Bakanı‖ olarak değiĢtirilmiĢtir.
MADDE 3 – Aynı Tebliğin Ek-I‘inde yer alan tablo aĢağıdaki Ģekilde değiĢtirilmiĢtir.
"
“
Sıra
CIF
No
KIYMET(*)
G.T.Ġ.P.
EĢyanın Tanımı
($=ABD
Doları)
Yalnız mesnedi Ģerit ve benzerlerinden
1. 3921.90.60.00.11
2,5 $/Kg
dokunmuĢ mensucattan olanlar
Yalnız 8509.40 gümrük tarife pozisyonlu
gıda maddelerini öğütücü ve/veya karıĢtırıcı
2. 8208.30.00.00.00
25 $/Kg
elektrikli ev cihazlarının kesici, öğütücü ve
doğrayıcı uçları
3. 8301.40.11.00.00 Silindirli kapı kilitleri
20 $/Kg
4. 8301.40.19.00.11 Soğuk hava depolarına mahsus olanlar
20 $/Kg
5. 8301.40.19.00.19 Diğerleri
20 $/Kg
6. 8301.60.00.00.00 Aksam ve parçalar
15 $/Kg
7. 9105.21.00.00.00 Elektrikle çalıĢan duvar saatleri
3,50 $/Adet
8. 9609.10.10.00.00 "KurĢunları" grafitten olanlar
3 $/(144 Adet)
2,50 $/(144
9.
Yalnız boyu 9 cm.den küçük olanlar
Adet)
9609.10.90.00.00
10.
Diğerleri
4 $/(144 Adet)
9613.10.00.00.00 Tekrar doldurulamayan gazlı cep çakmakları
AteĢleme sistemi elektrikli olan
12. 9613.20.00.00.11
doldurulabilen gazlı cep çakmakları
Diğer ateĢleme sistemli olan doldurulabilen
13. 9613.20.00.00.19
gazlı cep çakmakları
*Kg: Brüt ağırlık
‖
11.
0,08 $/Adet
0,16 $/Adet
0,08 $/Adet
MADDE 4 – Aynı Tebliğin Ek-II‘sinde yer alan ―T.C. BAġBAKANLIK DIġ
TĠCARET MÜSTEġARLIĞINA‖ ibaresi ―T.C. EKONOMĠ BAKANLIĞINA‖ olarak
değiĢtirilmiĢtir.
MADDE 5 – Bu Tebliğ yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
MADDE 6 – Bu Tebliğ hükümlerini Ekonomi Bakanı yürütür.
Tebliğ Yayımlandığı Resmî Gazete'nin
Tarihi
Sayısı
13/1/2011
27814
Tebliğde DeğiĢiklik Yapan Tebliğin Yayımlandığı Resmî Gazete'nin
Tarihi
Sayısı
28/7/2011
28008
[R.G. 05 ġubat 2013 – 28550 ]
—— • ——
Ekonomi Bakanlığından:
ĠTHALATTA GÖZETĠM VE KORUNMA ÖNLEMLERĠNE ĠLĠġKĠN
TEBLĠĞ (TEBLĠĞ NO: 2011/9)‟DE DEĞĠġĠKLĠK
YAPILMASINA DAĠR TEBLĠĞ
MADDE 1 – 11/9/2011 tarihli ve 28051 sayılı Resmî Gazete‘de yayımlanan Ġthalatta
Gözetim Uygulanmasına ĠliĢkin Tebliğ (Tebliğ No: 2011/9)‘in 1 inci maddesinde yer alan
tablo aĢağıdaki Ģekilde değiĢtirilmiĢtir.
―
Sıra
No
G.T.Ġ.P.
1.
7326.90.92.00.00
2.
7326.90.94.00.00
3.
7326.90.96.00.00
4. 7326.90.98.00.11
5. 7326.90.98.00.19
6. 8503.00.99.90.19
*Kg: Brüt ağırlık.
EĢyanın Tanımı
Açık kalıpta dövülmüĢ (Yalnız motor
gergi rayları)
Kapalı kalıpta dövülmüĢ (Yalnız motor
gergi rayları)
SinterlenmiĢ (Yalnız motor gergi
rayları)
Kelepçeler (Yalnız motor gergi rayları)
Diğerleri (Yalnız motor gergi rayları)
Diğerleri (Yalnız motor gergi rayları)
‖
MADDE 2 – Bu Tebliğ yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
CIF Kıymet
(ABD Doları/Kg*)
6,5
6,5
6,5
6,5
6,5
6,5
MADDE 3 – Bu Tebliğ hükümlerini Ekonomi Bakanı yürütür.
Tebliğ Yayımlandığı Resmî Gazete'nin
Tarihi
Sayısı
11/9/2011
28051
Tebliğde DeğiĢiklik Yapan Tebliğin Yayımlandığı Resmî Gazete'nin
Tarihi
Sayısı
11/7/2012
28350
[R.G. 05 ġubat 2013 – 28550 ]
—— • ——
Ekonomi Bakanlığından:
ĠTHALATTA GÖZETĠM UYGULANMASINA ĠLĠġKĠN
TEBLĠĞ (TEBLĠĞ NO: 2012/1)‟DE DEĞĠġĠKLĠK
YAPILMASINA DAĠR TEBLĠĞ
MADDE 1 – 10/1/2012 tarihli ve 28169 sayılı Resmî Gazete‘de yayımlanan Ġthalatta
Gözetim Uygulanmasına ĠliĢkin Tebliğ (Tebliğ No: 2012/1)‘in 1 inci maddesinde yer alan
tablo aĢağıdaki Ģekilde değiĢtirilmiĢtir.
―
Sıra
No
G.T.Ġ.P.
EĢyanın Tanımı
8302.10.00.00.11 Soğuk hava depolarına mahsus olanlar
8302.10.00.00.19 Diğerleri
Diğerleri, mobilyalar için olanlar (Koltuk
3. 8302.42.00.00.00
amortisörleri hariç)
Sabit askılıklar, Ģapka askıları, dirsekler,
4. 8302.50.00.00.00
benzeri eĢya
*Kg: Brüt ağırlık
‖
1.
2.
CIF Kıymet
(ABD
Doları/Kg*)
5
5
5
5
MADDE 2 – Bu Tebliğ yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
MADDE 3 – Bu Tebliğ hükümlerini Ekonomi Bakanı yürütür.
Tebliğ Yayımlandığı Resmî Gazete'nin
Tarihi
Sayısı
10/1/2012
28169
Tebliğde DeğiĢiklik Yapan Tebliğin Yayımlandığı Resmî Gazete'nin
Tarihi
Sayısı
24/10/2012
28451
[R.G. 05 ġubat 2013 – 28550 ]
—— • ——
Çay ĠĢletmeleri Genel Müdürlüğünden:
ÇAY TARIM ALANLARINDA ÇAY TARIMI YAPAN ÜRETĠCĠLERĠN
RUHSATLARININ YENĠLENMESĠ, RUHSATNAME ALMADAN
ÇAY BAHÇESĠ KURANLARA RUHSATNAME
VERĠLMESĠNE DAĠR TEBLĠĞ
(TEBLĠĞ NO: 2013/3)
Amaç
MADDE 1 – (1) Bu Tebliğ, çay tarım alanlarında çay tarımı yapan üreticilerin mevcut
ruhsatlarının yenilenmesi ve önceden ruhsatname almadan çay bahçesi kuranlara da
ruhsatname verilmesine iliĢkin usul ve esasları belirlemek amacıyla hazırlanmıĢtır.
Kapsam
MADDE 2 – (1) Bu Tebliğ, çay bahçesi ruhsatnamelerinin yenilenmesi, ruhsatsız çay
bahçelerine de ruhsatname verilmesine iliĢkin usul ve esasları kapsar.
Dayanak
MADDE 3 – (1) Bu Tebliğ, 2/4/2012 tarihli ve 2012/3067 sayılı Bakanlar Kurulu
Kararı eki Çay Tarım Alanlarının Belirlenmesi ve Bu Alanlarda Çay Tarımı Yapan Üreticilere
Ruhsatname Verilmesine Dair Kararın 7, 8 ve 9 uncu maddelerine dayanılarak hazırlanmıĢtır.
Tanımlar
MADDE 4 – (1) Bu Tebliğin uygulanmasında;
a) Bakanlık: Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığını,
b) Çay bahçesi: Çay tarım alanları içinde kalan ve üzerinde çay bitkisi dikili olan
araziyi,
c) Çay bahçesi sahibi: Çay bahçesinin mülkiyetine haiz olan gerçek ve tüzel kiĢileri,
ç) ÇAY-KUR: Çay ĠĢletmeleri Genel Müdürlüğünü,
d) ÇAY-KUR Çay Fabrikası: Çay ĠĢletmeleri Genel Müdürlüğüne bağlı Çay Fabrikası
Müdürlüğünü,
e) ĠĢletici: Çay bahçesi sahibinin izni ile çay bahçesini fiili olarak kullanan gerçek ve
tüzel kiĢileri,
f) Ruhsatlı çaylık alan: Ruhsatnamede belirtilen ve üzerinde çay tarımı yapılan alanı,
g) Ruhsatname: Çay tarımı yapacak olanlar adına düzenlenen belgeyi,
ğ) Üretici: Ruhsatnamesi olan ve çay tarımı yapan kiĢileri,
ifade eder.
BaĢvuru zamanı, Ģekli ve istenilen belgeler
MADDE 5 – (1) Çay tarım alanlarında önceden ruhsatname almadan çay bahçesi
kuranların ruhsatname alabilmesi için;
a) 27/4/2013 tarihinden önce çay bahçesinin bulunduğu köy veya mahallenin iliĢkili
olduğu ÇAY-KUR Çay Fabrikasına dilekçe ile baĢvuru yapmaları zorunludur.
b) Çay tarım alanlarında önceden ruhsatname almadan çay bahçesi kuranlardan arazisi
tapulu olanlar EK-1‘deki, tapusuz olanlar ise EK-2‘teki dilekçe örnekleri ile baĢvururlar.
(2) Çay tarım alanlarında çay tarımı yapan ve ruhsatnamesi olan üreticilerin
ruhsatnamelerinin yenilenmesi için;
a) 27/4/2015 tarihinden önce ruhsatnamesinin bulunduğu veya ÇAY-KUR‘un
belirlediği ÇAY-KUR Çay Fabrikasına baĢvuru yapmaları zorunludur.
b) BaĢvuruyu sadece ruhsatname sahibi olanlar yapabilir.
c) Çay bahçesi ruhsatnamesi; tapulu araziye ait ise EK-3‘teki dilekçe örneği ile, tapusuz
araziye ait ise, bu arazide kadastro çalıĢması tamamlanınca aynı dilekçe örneği ile baĢvuru
yapılır.
ç) EK-3‘teki dilekçe örneğinde; baĢvuran üreticinin adı, soyadı, T.C. Kimlik Numarası,
adresi, telefon numarası, imzası ve kaç parselde çay bahçesi bulunduğu belirtilir. Her parselin
tapu senedi fotokopileri dilekçeye eklenir. Tapu senetlerindeki il, ilçe, köy veya mahalle
isimleri ile ada, pafta, parsel numaraları, ayrıca o parselde çay bahçesi olan diğer üreticilerin
adı soyadı da belirtilir.
(3) BaĢvuru dilekçeleri; iĢlemlerin yürütüleceği ÇAY-KUR Çay Fabrikasında kayıttan
geçirildikten sonra köy veya mahalle bazında bir dosyada iĢlem görmek üzere bekletilir.
Mevcut ruhsatnamelerin yenilenmesi
MADDE 6 – (1) Tapulu arazilerdeki çay bahçelerine ait mevcut çay bahçesi
ruhsatnameleri; köy ve mahalle bazında ele alınarak yenilenir. Ruhsatnamelerin bulunduğu
ÇAY-KUR Çay Fabrikası her köy ve mahalledeki üreticilerin hangi tarihlerde
ruhsatnamelerini yenileyeceğini önceden ilan eder.
(2) Ruhsatname yenileme iĢlemleri o yılın yaĢ çay alım kampanyası bitiminden ertesi
yılın yaĢ çay alım kampanyası baĢlamadan önce yapılır.
(3) Her üretici kendisine ayrılan günlerde parseldeki müĢterek çay bahçesi olan kiĢilerle
birlikte veya tek tek ruhsatnamelerin yenileneceği ÇAY-KUR Çay Fabrikasına müracaat
ederek iĢlemlerini yaptırırlar.
(4) Bakanlıkla yapılan protokol çerçevesinde uzaktan algılama yöntemi ile il, ilçe, köy
ve mahallelerde parsel bazında belirlenen çay bahçesi niteliğindeki alanlar, o parselde çay
bahçesi ruhsatnamesi bulunan üreticilerin ruhsatnamesindeki alanlar ile karĢılaĢtırılır.
a) Tespit edilen çay bahçesi alanı; ruhsatnamelerdeki toplam alana eĢit ise, ruhsatname
sahiplerinin ruhsatnameleri eski alan üzerinden yenilenir.
b) Tespit edilen çay bahçesi alanı; ruhsatnamelerdeki toplam alanlardan fazla ise, eski
ruhsatnamelerdeki ruhsatlı alanlara isabet eden oranlarda artırılarak tespit edilen çaylık kadar
ruhsatnameler yenilenir.
c) Tespit edilen çay bahçesi alanı; ruhsatnamelerdeki toplam alanlardan az ise, eski
ruhsatnamelerdeki ruhsatlı alanlara isabet eden oranlarda azaltılarak tespit edilen çaylık alan
kadar ruhsatnameler yenilenir.
(5) Ruhsatnameler EK-4‘teki örneğe göre düzenlenir.
(6) Tapusuz arazilerdeki çay bahçelerinin ruhsatnamelerinin yenilenme iĢlemleri bu
arazilerde kadastro çalıĢmalarının tamamlanmasından sonra yapılır. Kadastro çalıĢmaları
tamamlanınca mevcut ruhsatnameler tapulu arazilerde olduğu gibi yeniden ruhsatlandırılırlar.
(7) Çay Tarım Alanlarının Belirlenmesi ve Bu Alanlarda Çay Tarımı Yapan Üreticilere
Ruhsatname Verilmesine Dair Kararın 4 üncü maddesinin birinci fıkrasında belirtilen yerler
ile bu kararın yürürlüğe girmesinden önce 4 üncü maddenin birinci fıkrasında belirtilen yerler
dıĢında ilgili mevzuata göre önceden kurulan çay bahçeleri için önceden verilmiĢ çay bahçesi
ruhsatnamelerinin geçerliliği devam ettiğinden bu bahçelerin ruhsatnamelerinin yenilenme
iĢlemi de aynı esaslar dahilinde yerine getirilir.
Ġlk defa ruhsatname verilmesi
MADDE 7 – (1) Çay Tarım Alanlarının Belirlenmesi ve Bu Alanlarda Çay Tarımı
Yapan Üreticilere Ruhsatname Verilmesine Dair Kararın 4 üncü maddesinin birinci fıkrasında
belirtilen yerler ile bu kararın yürürlüğe girmesinden önce 4 üncü maddesinin birinci
fıkrasında belirtilen yerler dıĢında, ilgili mevzuata göre çay tarım alanı olarak belirlenmiĢ
yerlerde, önceden ruhsatname almadan çay bahçesi kuranlar 5 inci maddenin birinci fıkrasına
göre baĢvururlar.
(2) Önceden ruhsatname almadan çay bahçesi kurup baĢvuruda bulunanlardan;
a) Tapulu arazilerde çay bahçesi kuranlara bir defaya mahsus uzaktan algılama yöntemi
ile tespit edilmiĢ, çay bahçesi niteliğini taĢıyan alan kadar ruhsatname düzenlenir.
Ruhsatname mal sahibi adına veya iĢletici adına olabilir.
b) Tapusuz arazilerde çay bahçesi kuranlara, baĢvuru yaptığı ÇAY-KUR Çay
Fabrikasınca çay bahçeleri ölçülerek ruhsatname düzenlenir.
c) Ölçüm iĢlemleri, bu Tebliğin yayımı tarihinden itibaren en geç iki yıl içinde
tamamlanır.
ç) Kadastro geçmeyen yerlerde uzaktan algılama yöntemi ile tespit edilen çay bahçeleri
köy veya mahalle bazında değerlendirilir. Düzenlenen çay bahçesi ruhsatlarındaki toplam alan
o köy veya mahalle için tespit edilen çay bahçesi niteliğini taĢıyan alanlardan fazla olamaz.
d) Düzenlenen ruhsatnamelerdeki çaylık alanlar, bu alanlarda kadastro çalıĢması
tamamlandıktan sonra tapulu arazilerdeki ruhsatlandırma iĢlemleri gibi yeniden
ruhsatlandırılır.
Ruhsatnamelerin düzenlenmesi
MADDE 8 – (1) Ruhsatnameler iki suret olarak düzenlenir. Bir sureti üreticiye verilir,
diğer sureti üretici dosyasına konulur.
Önceki ruhsatnamelerin iptali
MADDE 9 – (1) Bu Tebliğin yürürlüğe girmesinden sonra; süresi içinde
ruhsatnamelerini yenilemeyen üreticilerin ruhsatnameleri, geçici olarak iptal edilir. Geçici
olarak iptal edilen üretici ruhsatnameleri gerekli iĢlemler tamamlanıp yenilenince iptal iĢlemi
sona erer.
(2) Ruhsatnamesi geçici olarak iptal edilen üreticiler, çay tarımı yapamazlar ve kamu
veya özel sektör iĢletmeleri bu üreticilerden yaĢ çay satın alamazlar.
Ruhsatnameleri yenilenmeyecek kiĢi ve araziler
MADDE 10 – (1) AĢağıda belirtilen;
a) Bu Tebliğin 5 inci maddesinde istenen belgelerle baĢvuru yapmayan kiĢiler,
b) Köy tüzel kiĢileri hariç olmak üzere ana sözleĢmesindeki faaliyet konuları arasında
tarımsal faaliyet olmayan tüzel kiĢiler,
adına yeniden ruhsatname düzenlenemez.
(2) AĢağıda belirtilen;
a) Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan ve kamu yararına olan taĢınmaz mallar
ile kadastro geçmemiĢ birimlerde tarım arazisi vasfı olmayan ve yeni tarıma açıldığı tespit
edilen alanlar üzerinde çay tarımı yapılan araziler,
b) Mülkiyeti kamulaĢtırılan araziler,
c) Konut veya arsa kooperatifinden kiralanan araziler,
ç) Tarım arazisi vasfında olmayan, üzerinde çay bitkisi bulunmayan araziler,
için yeniden ruhsatname düzenlenemez.
Denetim ve idari yaptırımlar
MADDE 11 – (1) Bu Tebliğin uygulanmasına yönelik iĢlemler, ÇAY-KUR tarafından
denetlenir.
(2) Bu Tebliğde belirtilmeyen iĢ ve iĢlemler konusunda ÇAY-KUR gerekli
düzenlemeleri yapar.
(3) 2/4/2012 tarihli ve 2012/3067 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile belirlenen çay tarım
alanlarında önceden ruhsatname alınmadan çay bahçesi kurulamaz. Ruhsatsız çay bahçesi
kuranlar hakkında Çay Kanununun 2 nci maddesi uyarınca iĢlem yapılır.
Yürütme
MADDE 12 – (1) Bu Tebliğ yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
Yürürlük
MADDE 13 – (1) Bu Tebliğ hükümlerini Çay ĠĢletmeleri Genel Müdürü yürütür.
ÜRETİCİYE AİT BİLGİLER
T.C KİMLİK
NO :
İL :
FOTOĞRAF
ADI :
İLÇE :
SOYADI :
MAHALLE/KÖY :
BABA ADI :
CİLT NO :
DOĞUM
YERİ :
AİLE SIRA NO :
DOĞUM
TARİHİ :
SIRA NO :
RUHSATNAME
VERİLİŞ TARİHİ :
RUHSATNAME
NO :
TOPLAM ÇAYLIK
ALANI (m²) :
ÇAY BAHÇESİNE AİT BİLGİLER
İL
İLÇE
DÜZENLEYEN
Adı -SoyadıÜnvanı
İmza
BELDE MAH./KÖY
ADA
NO.
PAFTA
PARSEL NO.
NO.
ALANI ( m²)
KONTROL EDEN
ONAYLAYAN
Adı-Soyadı-Ünvanı
Adı- Soyadı- Ünvanı
İmza
İmza
EK-1
……………………….ÇAY FABRĠKASI MÜDÜRLÜĞÜNE
4/12/1984 tarihli ve 3092 sayılı Çay Kanununun 2 nci maddesi ve 27/4/2012 tarihli ve
28276 sayılı Resmî Gazete‘de yayımlanan Çay Tarım Alanlarının Belirlenmesi ve Bu
Alanlarda Çay Tarımı Yapan Üreticilere Ruhsatname Verilmesine Dair 2012/3067 sayılı
Bakanlar Kurulu Kararı gereğince aĢağıda belirttiğim taĢınmaz üzerinde kayıt dıĢı bulunan
çay bahçesi için mülkiyet sahibi olmam/varis olmam/iĢletici olmam nedeni ile tarafıma
ruhsatname verilmesini,
Ruhsatname verilmesini talep ettiğim taĢınmazın üzerinde mülkiyet sahibi
olamamam/ taĢınmazın tamamına sahip olamamam/ iĢletici sıfatıyla tarımsal faaliyette
bulunmam
nedeni
ile adıma düzenlenecek olan
ruhsatnamenin;
mülkiyet
sahiplerinin/mülkiyet sahiplerinin varislerinin talebi halinde iptal edilmesini ve yeniden
mülkiyetlik esas alınarak hak sahipleri adına ruhsatname düzenlenmesini kabul ve taahhüt
ederim. ……/…../……
Adı ve Soyadı:
T.C. Kimlik No:
Telefon:
Adresi:
Ġmza:
TAġINMAZA AĠT BĠLGĠLER:
Ġl
Ġlçe
Belde
Köy/Mah.
Miktarı (m2)
Ada No
Pafta No
Parsel No
Eki: Tapu Kaydı
EK-2
……………………….ÇAY FABRĠKASI MÜDÜRLÜĞÜNE
4/12/1984 tarihli ve 3092 sayılı Çay Kanununun 2 nci maddesi ve 27/4/2012 tarihli ve
28276 sayılı Resmî Gazete‘de yayımlanan Çay Tarım Alanlarının Belirlenmesi ve Bu
Alanlarda Çay Tarımı Yapan Üreticilere Ruhsatname Verilmesine Dair 2012/3067 sayılı
Bakanlar Kurulu Kararı gereğince aĢağıda belirttiğim taĢınmaz üzerinde kayıt dıĢı bulunan
çay bahçesi için mülkiyet sahibi olmam/varis olmam/iĢletici olmam nedeni ile tarafıma
ruhsatname verilmesi,
Ruhsatname verilmesini talep ettiğim taĢınmazın üzerinde mülkiyet sahibi olamamam/
taĢınmazın tamamına sahip olamamam/ iĢletici sıfatıyla tarımsal faaliyette bulunmam nedeni
ile adıma düzenlenecek olan ruhsatnamenin; mülkiyet sahiplerinin/mülkiyet sahiplerinin
varislerinin talebi halinde iptal edilmesini ve yeniden mülkiyetlik esas alınarak hak sahipleri
adına ruhsatname düzenlenmesini kabul ve taahhüt ederim. ……/…../……
Adı ve Soyadı:
T.C. Kimlik No:
Telefon:
Adresi:
Ġmza:
TAġINMAZA AĠT BĠLGĠLER:
Ġl
Miktarı (m2)
Ġlçe
Belde
Köy/Mah.
Eki: Zilyetlik Belgesi (Muhtardan alınan)
EK-3
…………………….. ÇAY FABRĠKASI MÜDÜRLÜĞÜNE
……..... adet parselden oluĢan ve üzerinde çay bahçesi bulunan arazilere ait
ruhsatnamemin ekteki beyanlarım doğrultusunda ve 2/4/2012 tarihli ve 2012/3067 sayılı
Bakanlar Kurulu Kararı gereğince yenilenmesini arz ederim. ……./……/……..
Adı Soyadı-Ġmzası
Adı Soyadı :
Baba Adı
Doğum Tarihi
T.C.Kimlik No:
Telefon No:
Adresi :
EKLERĠ :
- …….. adet tapu senedi fotokopisi
- Çay bahçesi bilgileri
Birinci Parsel Çay Bahçesi Bilgileri
Tapu senedindeki bilgiler
Ġl
:…………………..Ġlçe
………………….Belde:……………….Köy/Mah:…………………..
Ada No: ……………Pafta No:…………….Parsel No:………………
……………Nolu Parseldeki Ruhsatname Sahibi diğer üreticiler:
1234-
…..
…..
Ġkinci Parsel Çay Bahçesi Bilgileri
Tapu senedindeki bilgiler
Ġl
:…………………..Ġlçe
………………….Belde:……………….Köy/Mah:…………………..
Ada No: ……………Pafta No:…………….Parsel No:………………
……………Nolu Parseldeki Ruhsatname Sahibi diğer üreticiler:
1234…..
…..
Üçüncü Parsel Çay Bahçesi Bilgileri
Tapu senedindeki bilgiler
Ġl
:…………………..Ġlçe
………………….Belde:……………….Köy/Mah:…………………..
Ada No: ……………Pafta No:…………….Parsel No:………………
……………Nolu Parseldeki Ruhsatname Sahibi diğer üreticiler:
1234…..
…..
Dördüncü Parsel Çay Bahçesi Bilgileri
Tapu senedindeki bilgiler
Ġl
:…………………..Ġlçe
………………….Belde:……………….Köy/Mah:…………………..
Ada No: ……………Pafta No:…………….Parsel No:………………
……………Nolu Parseldeki Ruhsatname Sahibi diğer üreticiler:
1234Beyan Edenin
Adı Soyadı:
Ġmzası
:
[R.G. 05 ġubat 2013 – 28550 ]
—— • ——
DANIġTAY KARARI
DanıĢtay BeĢinci Daire BaĢkanlığından:
Esas No : 2012/5281
Karar No
: 2012/5575
Kanun Yararına Temyiz Ġsteminde Bulunan : DanıĢtay BaĢsavcılığı
Davacı
: Nusret Konan
Palmiye Mah. 1217. Sok. No: 26/5 - MERSĠN
Davalı
: NevĢehir Ġl Özel Ġdaresi
Vekili
: Av. Oğuz Çekiç
Lale Cad. Modern ĠĢhanı Kat: 3/88 - NEVġEHĠR
Ġsteğin Özeti
: Kayseri 2. Ġdare Mahkemesinin 31.5.2010 günlü, E:2009/1069,
K:2010/444 sayılı kararının onanması yolundaki Kayseri Bölge Ġdare Mahkemesi'nin
6.10.2010 günlü, E:2010/866, K:2010/785 sayılı kararının düzeltilmesi isteminin reddine dair
Kayseri Bölge Ġdare Mahkemesi'nin 26.1.2011 günlü, E:2011/6, K:2011/7 sayılı kararının,
2577 sayılı Ġdari Yargılama Usulü Kanununun 51. maddesi uyarınca kanun yararına
bozulması istenilmektedir.
DanıĢtay Tetkik Hakimi
: Mustafa BölükbaĢı
DüĢüncesi
: Ġstemin reddi gerektiği düĢünülmüĢtür.
DanıĢtay BaĢsavcısı : Turgut Candan
DüĢüncesi
: NevĢehir Ġl Özel Ġdaresinde mühendis olarak çalıĢmakta iken
16.10.2009 tarihli olurla emekliye sevk edilen davacı tarafından, daha önce 5.2.2007 tarihli
emeklilik iĢleminin yargı kararıyla iptali üzerine görevine dönmesi nedeniyle dönüĢ yolluğu
ödenmesi ve 16.10.2009 tarihinde emekliye sevk iĢleminin sonucu olan 500.-TL. tutarındaki
zararının tazmin edilmesi istemleriyle yapılan baĢvurunun reddine iliĢkin iĢlemin iptali ile
ödenmeyen tazminat ve yolluğun yasal faiziyle birlikte tazminine karar verilmesi istemiyle
açılan davanın reddine iliĢkin Kayseri Ġkinci Ġdare Mahkemesi kararını onayan Kayseri Bölge
Ġdare Mahkemesinin bu karara karĢı yapılan kararın düzeltilmesi isteminin reddi yolundaki
26.1.2011 gün ve E:2011/6, K:2011/7 sayılı kararının isteme ve vekalet ücretine yönelik
hüküm fıkralarının yürürlükteki hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek kanun yararına
bozulması istemiyle DanıĢtay BaĢsavcılığı'na yapılan baĢvuru üzerine konu incelendi.
2577 sayılı Ġdari Yargılama Usulü Kanununun 51'inci maddesinde; Bölge Ġdare
Mahkemesi kararları ile idare ve vergi mahkemelerince ve DanıĢtay'ca ilk derece mahkemesi
olarak verilip temyiz incelemesinden geçmeden kesinleĢmiĢ bulunan kararlardan niteliği
bakımından yürürlükteki hukuka aykırı bir sonucu ifade edenlerin ilgili Bakanlıkların
göstereceği lüzum üzerine veya kendiliğinden BaĢsavcı tarafından kanun yararına temyiz
olunabileceği; temyiz isteği yerinde görüldüğü takdirde, kararın kanun yararına bozulacağı;
bu bozma kararının, daha önce kesinleĢmiĢ olan mahkeme veya DanıĢtay kararının hukuki
sonuçlarını ortadan kaldırmayacağı hükme bağlanmıĢtır.
2577 sayılı Ġdari Yargılama Usulü Kanununun 51'inci maddesine göre, Kanun yararına
temyiz yoluna, ancak, "niteliği bakımından yürürlükteki hukuka aykırı bir sonucu ifade eden"
kararlara karĢı baĢvurulabilme olanağı mevcuttur.
Olayda ise, söz konusu kararın davacının istemine yönelik hüküm fıkrasının
yürürlükteki hukuka aykırı bir hususu içermediği anlaĢılmıĢtır.
Kararın vekalet ücretine iliĢkin hüküm fıkrasına gelince;
1136 sayılı Avukatlık Kanununun, 2.5.2001 tarih ve 4667 sayılı Yasanın 77'nci
maddesiyle değiĢik, ''Avukatlık ücreti'' baĢlıklı 164'üncü maddesinin 1'inci fıkrasında,
avukatlık ücretinin, avukatın hukukî yardımının karĢılığı olan meblâğ veya değeri ifade ettiği
hüküm altına alınarak avukatlık ücretinin davaya katkısı bulunan avukata ödenmesi
öngörülmüĢtür.
Ġstem yazısı üzerine Mahkemece gönderilen dava dosyasının incelenmesinden, dava
dilekçesinin davalı NevĢehir Ġl Özel Ġdaresi adresinde 19.1.2010 tarihinde evrak memuru Nuri
Ekmekçioğlu'na tebliğ edildiği; ancak, savunmanın, davalı idarenin vekili olan avukat
tarafından otuz günlük cevap süresinin geçirilmesinden sonra Kayseri Ġkinci Ġdare
Mahkemesine gönderilmek üzere 2.4.2010 tarihinde NevĢehir Ġkinci Asliye Hukuk
Mahkemesinin kaydına giren dilekçe ile yapıldığı; Ġdare Mahkemesince, savunmanın usulüne
uygun olarak (süresinde) verilmemesi nedeniyle karĢı tarafa tebliğ edilmemesine ve kararın
''Savunmanın özeti'' kısmında savunmanın yasal süresi içinde verilmediğinin belirtilmesine
karĢın, hüküm fıkrasında davalı idarenin vekili lehine vekalet ücretine hükmedildiği
anlaĢılmıĢtır.
Davalı kurum avukatının, dosyaya ve davaya katkısının bulunmaması sebebiyle
yukarıda açıklanan yasa hükümleri karĢısında hukuki yardım karĢılığı olan avukatlık ücretini
haketmediği açık olduğundan; lehine vekalet ücretine hükmedilmesinde yürürlükteki hukuka
uyarlık bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenle, aksi yolda verilen ve vekalet ücreti yönünden hukuka aykırı olan
Kayseri Ġkinci Ġdare Mahkemesinin 31.5.2010 gün ve E:2009/1069, K:2010/444 sayılı
kararını onayan Kayseri Bölge Ġdare Mahkemesinin kararın düzeltilmesi isteminin reddi
yolundaki 26.1.2011 gün ve E:2011/6 K:2011/7 sayılı kararının, 2577 sayılı Ġdari Yargılama
Usulü Kanununun 51'inci maddesi uyarınca kanun yararına bozulmasının uygun olacağı
düĢünülmektedir.
TÜRK MĠLLETĠ ADINA
Hüküm veren DanıĢtay BeĢinci Dairesince iĢin gereği düĢünüldü:
Dava, NevĢehir Ġl Özel Ġdaresi emrinde metalürji mühendisi olarak görev yapmakta iken
16.10.2009 tarihinde kendi isteğiyle emekliye ayrılan davacı tarafından, 05.02.2007 tarihli
emekliye sevk edilme iĢleminin Kayseri 2. Ġdare Mahkemesince iptali üzerine Mersin Ġli'nden
görev yeri olan NevĢehir Ġli'ne dönüĢ yolluğunun ve kendi isteği ile 16.10.2009 tarihinde
emekliye sevk edilmesi üzerine ödenmesi gereken 500,00 TL'lik tazminatın verilmesi
istemiyle yaptığı baĢvurunun reddine iliĢkin 16.12.2009 gün ve 5205 sayılı iĢlemin iptali ile
dönüĢ yolluğunun ve 500,00 TL tazminatın yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi
istemiyle açılmıĢtır.
Kayseri 2. Ġdare Mahkemesi'nce verilen 31.5.2010 günlü, E:2009/1069, K:2010/444
sayılı kararla; Harcırah Kanununda emekliye sevk edilmelerine iliĢkin iĢlemlerin yargı
yerlerince iptaline hükmedilenlerden görevlerine dönmek için ikametgah değiĢtirmek zorunda
kalanlara yolluk ödeneceğine iliĢkin hüküm bulunmadığı, 500,00 TL tutarındaki maktu
tazminatın da, davacının ilk kez emekliye sevk edilmesi üzerine ödenip, idarece geri
alınmadığından ikinci kez ödenmesine imkan olmadığı, dolayısıyla dava konusu iĢlemde
hukuka aykırılık görülmediği gerekçesiyle davanın reddine, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi
uyarınca belirlenen 500,00 TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalı idareye
verilmesine hükmedilmiĢtir.
Bu karar, davacı tarafından itiraz edilmesi üzerine Kayseri Bölge Ġdare Mahkemesi'nin
6.10.2010 günlü, E:2010/866, K:2010/785 sayılı kararıyla onanmıĢ, kararın düzeltilmesi
istemi de, Kayseri Bölge Ġdare Mahkemesi'nin 26.1.2011 günlü, E:2011/6, K:2011/7 sayılı
kararıyla reddedilmiĢtir.
DanıĢtay BaĢsavcılığı, Kayseri Bölge Ġdare Mahkemesinin söz konusu kararının,
süresinde savunma vermeyen davalı idare vekili lehine avukatlık ücretine hükmedilmesinde
hukuki isabet bulunmadığını gerekçesiyle 2577 sayılı Ġdari Yargılama Usulü Kanununun 51.
maddesi uyarınca kanun yararına bozulmasını istemektedir.
2577 sayılı Ġdari Yargılama Usulü Kanununun "Kanun Yararına Bozma" baĢlıklı 51.
maddesinin ilk parağrafında, Bölge idare mahkemesi kararları ile idare ve vergi
mahkemelerince ve DanıĢtayca ilk derece mahkemesi olarak verilip temyiz incelemesinden
geçmeden kesinleĢmiĢ bulunan kararlardan niteliği bakımından yürürlükteki hukuka aykırı bir
sonucu ifade edenlerin, ilgili bakanlıkların göstereceği lüzum üzerine veya kendiliğinden
BaĢsavcı tarafından kanun yararına temyiz olunabileceği, temyiz isteği yerinde görüldüğü
takdirde kararın, kanun yararına bozulacağı, bozma kararının, daha önce kesinleĢmiĢ olan
mahkeme veya DanıĢtay kararının hukuki sonuçlarını kaldırmayacağı hükmü yer almaktadır.
2577 sayılı Ġdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 31. maddesinde; yargılama giderlerinde
Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun uygulanacağı belirtilmiĢtir, Kayseri 2. Ġdare
Mahkemesince kararın verildiği 31.5.2010 tarihinde yürürlükte bulunan 1086 sayılı Hukuk
Usulü Muhakemeleri Kanununun 423. maddesinde vekalet ücreti yargılama giderleri arasında
sayılmıĢ olup, 417. maddesinde ise aleyhinde hüküm kurulan (davayı kaybeden) tarafın
yargılama giderlerini ödemesine karar verileceği hüküm altına alınmıĢtır.
1136 sayılı Avukatlık Kanunu'nun "Avukatlık ücreti" baĢlıklı 164. maddesinin 1.
fıkrasında; avukatlık ücretinin, avukatın hukuki yardımının karĢılığı olan meblağı veya değeri
ifade ettiği hükme bağlanmıĢ; 2577 sayılı Ġdari Yargılama Usulü Kanunu'nun "Tebligat ve
cevap verme" baĢlıklı 16. maddesinin 3 numaralı bendinde; tarafların yapılacak tebliğlere
karĢı, tebliğ tarihinden itibaren otuz gün içinde cevap verebilecekleri, bu sürenin ancak haklı
sebeplerin bulunması halinde, taraflardan birinin isteği üzerine görevli Mahkemenin kararıyla
otuz günü geçmemek üzere ve bir defaya mahsus olmak üzere uzatılabileceği; aynı maddenin
4 numaralı bendinde ise; tarafların, sürenin geçmesinden sonra verecekleri savunmalara ve
ikinci dilekçelere dayanarak hak iddia edemeyecekleri yolunda düzenlemelere yer verilmiĢtir.
Anılan maddelerin incelenmesinden; avukatın, hukuki yardımının karĢılığı olan
avukatlık ücretini almaya hak kazanabilmesi için, hukuki yardım olarak nitelendirilen
hizmetini, yasa ile belirlenen süre içinde yerine getirmesi gerekmektedir.
Dosyanın incelenmesinden; dava dilekçesinin 19.1.2010 tarihinde usulüne uygun olarak
davalı idareye tebliğ edildiği, ancak savunmanın davalı idare vekili avukat tarafından otuz
günlük cevap verme süresinden sonra Kayseri 2. Ġdare Mahkemesi'ne gönderilmek üzere
NevĢehir 2. Asliye Hukuk Mahkemesi kaydına 2.4.2010 tarihinde giren dilekçe ile yapıldığı;
Mahkeme kararının "Savunmanın Özeti" kısmında da, savunmanın süresinde verilmediğinin
belirtildiği anlaĢılmaktadır.
Bu durum karĢısında, yukarıda yer verilen hükümlere göre süresinde savunma
vermeyen davalı idare vekilinin davanın reddedilmesinde, müvekkili olan idareye herhangi bir
hukuki yardımının bulunmadığı açık olup; davalı idare vekili lehine vekalet ücretine
hükmedilmesinde hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle, DanıĢtay BaĢsavcılığı'nın kanun yararına temyiz isteminin kabulü
ile süresinde savunma vermeyen davalı idare vekili için avukatlık ücretine hükmedilen
Kayseri 2. Ġdare Mahkemesi'nin 31.5.2010 gün ve E:2009/1069, K:2010/444 sayılı kararının
onanması yolundaki Kayseri Bölge Ġdare Mahkemesi'nin 6.10.2010 günlü ve E:2010/866,
K:2010/785 sayılı kararının düzeltilmesi isteminin reddine dair Kayseri Bölge Ġdare
Mahkemesi'nin 26.1.2011 gün ve E:2011/6 K:2011/7 sayılı kararının, 2577 sayılı Ġdari
Yargılama Usulü Kanunu'nun 51. maddesi uyarınca, hükmün sonuçlarına etkili olmamak
üzere, kanun yararına bozulmasına; kararın bir suretinin ĠçiĢleri Bakanlığı ile DanıĢtay
BaĢsavcılığı'na gönderilmesine ve bu kararın Resmî Gazete'de yayımlanmasına, 27.9.2012
tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
(X) KARġI OY :
Her ne kadar davalı idare vekili tarafından dava dilekçesine süresinde savunma
verilmemiĢ ise de; Kayseri 2. Ġdare Mahkemesinin 25.3.2010 günlü, E:2009/1069 sayılı ara
kararına süresinde cevap verdiği açık olan davalı idare vekilinin, davalı idareye hukuki
yardımı bulunmadığından söz edilmesine olanak bulunmamaktadır.
Bu nedenle, kanun yararına bozma isteminin reddi gerekirken, kabulü yolundaki karara
karĢıyım.
[R.G. 05 ġubat 2013 – 28550 ]
—— • ——
Adalet Bakanlığından :
MÜNHAL NOTERLĠK
2012 yılı gayri safi geliri 1.835.752,45.- TL. olan birinci sınıf Kadıköy OnbeĢinci
Noterliği 14 Mart 2013 tarihinde yaĢ tahdidi nedeniyle boĢalacaktır.
1512 sayılı Noterlik Kanununun 22 ve müteakip maddeleri gereğince Birinci Sınıf
Noterlerden bu noterliğe atanmaya istekli olanların ilan tarihinden itibaren bir ay içinde
Bakanlığımıza veya bulundukları yer Cumhuriyet BaĢsavcılıklarına baĢvurmaları
gerekmektedir.
Posta ile doğrudan doğruya Bakanlığa gönderilmiĢ olan dilekçeler baĢvurma süresi içinde
Bakanlığa gelmediği takdirde atama iĢleminde nazara alınmaz.
Keyfiyet Noterlik Kanununun 22 nci maddesinin 2 nci fıkrası uyarınca ilan olunur.
938/1-1
[R.G. 05 ġubat 2013 – 28550 ]
—— • ——
BAKANLAR KURULU KARARLARI
Karar Sayısı : 2013/4251
Ankara Ġli, Çankaya Ġlçesi, Akpınar Mahallesi sınırları içerisinde bulunan ve ekli kroki
ile listede sınır ve koordinatları gösterilen alanın riskli alan ilan edilmesi; Çevre ve ġehircilik
Bakanlığının 15/1/2013 tarihli ve 222 sayılı yazısı üzerine, 6306 sayılı Afet Riski Altındaki
Alanların DönüĢtürülmesi Hakkında Kanunun 2 nci maddesine göre, Bakanlar Kurulu‘nca
28/1/2013 tarihinde kararlaĢtırılmıĢtır.
Abdullah GÜL
CUMHURBAġKANI
Recep Tayyip ERDOĞAN
BaĢbakan
B. ARINÇ
A. BABACAN
B. ATALAY
B. BOZDAĞ
BaĢbakan Yardımcısı BaĢbakan Yardımcısı BaĢbakan Yardımcısı BaĢbakan Yardımcısı
S. ERGĠN
F. ġAHĠN
S. ERGĠN
N. ERGÜN
Adalet BakanıAile ve Sosyal Politikalar Bakanı Avrupa Birliği Bakanı V.Bilim, Sanayi ve
Teknoloji Bakanı
F. ÇELĠK
E. BAYRAKTAR
A. DAVUTOĞLU M. Z. ÇAĞLAYAN
ÇalıĢma ve Sosyal Güvenlik Bakanı
Çevre ve ġehircilik BakanıDıĢiĢleri
Bakanı
Ekonomi Bakanı
T. YILDIZ
S. KILIÇ
M. M. EKER
H. YAZICI
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı
Gençlik ve Spor BakanıGıda,
Hayvancılık BakanıGümrük ve Ticaret Bakanı
M. GÜLER
ĠçiĢleri Bakanı
C. YILMAZ
Ö. ÇELĠK
Kalkınma Bakanı Kültür ve Turizm Bakanı
Tarım
M. ġĠMġEK
Maliye Bakanı
N. AVCI
Ġ. YILMAZ
V. EROĞLU
Milli Eğitim BakanıMilli Savunma BakanıOrman ve Su ĠĢleri Bakanı
M. MÜEZZĠNOĞLU
B. YILDIRIM
Sağlık BakanıUlaĢtırma, Denizcilik ve HaberleĢme Bakanı
ve
[R.G. 06 ġubat 2013 – 28551 ]
—— • ——
Karar Sayısı : 2013/4252
KahramanmaraĢ Ġli, Merkez Ġlçesi, Gayberli, Hacı Bayram Veli ve Malikejder
mahalleleri sınırları içerisinde bulunan ve ekli kroki ile listede sınır ve koordinatları gösterilen
alanların riskli alan olarak belirlenmesi; Çevre ve ġehircilik Bakanlığının 8/1/2013 tarihli ve
92 sayılı yazısı üzerine, 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların DönüĢtürülmesi Hakkında
Kanunun 2 nci maddesine göre, Bakanlar Kurulu‘nca 28/1/2013 tarihinde kararlaĢtırılmıĢtır.
Abdullah GÜL
CUMHURBAġKANI
Recep Tayyip ERDOĞAN
BaĢbakan
B. ARINÇ
A. BABACAN
B. ATALAY
B. BOZDAĞ
BaĢbakan Yardımcısı BaĢbakan Yardımcısı BaĢbakan Yardımcısı BaĢbakan Yardımcısı
S. ERGĠN
F. ġAHĠN
S. ERGĠN
N. ERGÜN
Adalet BakanıAile ve Sosyal Politikalar Bakanı Avrupa Birliği Bakanı V.Bilim, Sanayi ve
Teknoloji Bakanı
F. ÇELĠK
E. BAYRAKTAR
A. DAVUTOĞLU M. Z. ÇAĞLAYAN
ÇalıĢma ve Sosyal Güvenlik Bakanı
Çevre ve ġehircilik BakanıDıĢiĢleri
Bakanı
Ekonomi Bakanı
T. YILDIZ
S. KILIÇ
M. M. EKER
H. YAZICI
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı
Gençlik ve Spor BakanıGıda,
Tarım
Hayvancılık BakanıGümrük ve Ticaret Bakanı
M. GÜLER
ĠçiĢleri Bakanı
C. YILMAZ
Ö. ÇELĠK
Kalkınma Bakanı Kültür ve Turizm Bakanı
M. ġĠMġEK
Maliye Bakanı
N. AVCI
Ġ. YILMAZ
V. EROĞLU
Milli Eğitim BakanıMilli Savunma BakanıOrman ve Su ĠĢleri Bakanı
M. MÜEZZĠNOĞLU
B. YILDIRIM
Sağlık BakanıUlaĢtırma, Denizcilik ve HaberleĢme Bakanı
ve
[R.G. 06 ġubat 2013 – 28551 ]
—— • ——
Karar Sayısı : 2013/4254
Ġstanbul Ġli, Sultangazi Ġlçesi, Cumhuriyet Mahallesi sınırları içerisinde bulunan ve ekli
kroki ile listede sınır ve koordinatları gösterilen alanın riskli alan ilan edilmesi; Çevre ve
ġehircilik Bakanlığının 14/1/2013 tarihli ve 197 sayılı yazısı üzerine, 6306 sayılı Afet Riski
Altındaki Alanların DönüĢtürülmesi Hakkında Kanunun 2 nci maddesine göre, Bakanlar
Kurulu‘nca 28/1/2013 tarihinde kararlaĢtırılmıĢtır.
Abdullah GÜL
CUMHURBAġKANI
Recep Tayyip ERDOĞAN
BaĢbakan
B. ARINÇ
A. BABACAN
B. ATALAY
B. BOZDAĞ
BaĢbakan Yardımcısı BaĢbakan Yardımcısı BaĢbakan Yardımcısı BaĢbakan Yardımcısı
S. ERGĠN
F. ġAHĠN
S. ERGĠN
N. ERGÜN
Adalet BakanıAile ve Sosyal Politikalar Bakanı Avrupa Birliği Bakanı V.Bilim, Sanayi ve
Teknoloji Bakanı
F. ÇELĠK
E. BAYRAKTAR
A. DAVUTOĞLU M. Z. ÇAĞLAYAN
ÇalıĢma ve Sosyal Güvenlik Bakanı
Çevre ve ġehircilik BakanıDıĢiĢleri
Bakanı
Ekonomi Bakanı
T. YILDIZ
S. KILIÇ
M. M. EKER
H. YAZICI
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı
Gençlik ve Spor BakanıGıda,
Tarım
Hayvancılık BakanıGümrük ve Ticaret Bakanı
M. GÜLER
ĠçiĢleri Bakanı
C. YILMAZ
Ö. ÇELĠK
Kalkınma Bakanı Kültür ve Turizm Bakanı
M. ġĠMġEK
Maliye Bakanı
N. AVCI
Ġ. YILMAZ
V. EROĞLU
Milli Eğitim BakanıMilli Savunma BakanıOrman ve Su ĠĢleri Bakanı
M. MÜEZZĠNOĞLU
B. YILDIRIM
Sağlık BakanıUlaĢtırma, Denizcilik ve HaberleĢme Bakanı
ve
[R.G. 06 ġubat 2013 – 28551 ]
—— • ——
Karar Sayısı : 2013/4258
Ġstanbul Ġli, Küçükçekmece Ġlçesi, Kanarya Mahallesi sınırları içerisinde bulunan ve ekli
kroki ile listede sınır ve koordinatları gösterilen alanın riskli alan ilan edilmesi; Çevre ve
ġehircilik Bakanlığının 9/1/2013 tarihli ve 120 sayılı yazısı üzerine, 6306 sayılı Afet Riski
Altındaki Alanların DönüĢtürülmesi Hakkında Kanunun 2 nci maddesine göre, Bakanlar
Kurulu‘nca 28/1/2013 tarihinde kararlaĢtırılmıĢtır.
Abdullah GÜL
CUMHURBAġKANI
Recep Tayyip ERDOĞAN
BaĢbakan
B. ARINÇ
A. BABACAN
B. ATALAY
B. BOZDAĞ
BaĢbakan Yardımcısı BaĢbakan Yardımcısı BaĢbakan Yardımcısı BaĢbakan Yardımcısı
S. ERGĠN
F. ġAHĠN
S. ERGĠN
N. ERGÜN
Adalet BakanıAile ve Sosyal Politikalar Bakanı Avrupa Birliği Bakanı V.Bilim, Sanayi ve
Teknoloji Bakanı
F. ÇELĠK
E. BAYRAKTAR
A. DAVUTOĞLU M. Z. ÇAĞLAYAN
ÇalıĢma ve Sosyal Güvenlik Bakanı
Çevre ve ġehircilik BakanıDıĢiĢleri
Bakanı
Ekonomi Bakanı
T. YILDIZ
S. KILIÇ
M. M. EKER
H. YAZICI
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı
Gençlik ve Spor BakanıGıda,
Tarım
Hayvancılık BakanıGümrük ve Ticaret Bakanı
M. GÜLER
ĠçiĢleri Bakanı
C. YILMAZ
Ö. ÇELĠK
Kalkınma Bakanı Kültür ve Turizm Bakanı
M. ġĠMġEK
Maliye Bakanı
N. AVCI
Ġ. YILMAZ
V. EROĞLU
Milli Eğitim BakanıMilli Savunma BakanıOrman ve Su ĠĢleri Bakanı
M. MÜEZZĠNOĞLU
B. YILDIRIM
Sağlık BakanıUlaĢtırma, Denizcilik ve HaberleĢme Bakanı
ve
[R.G. 06 ġubat 2013 – 28551 ]
—— • ——
YÖNETMELĠKLER
Bilgi Teknolojileri ve ĠletiĢim Kurumundan:
TELSĠZ VE TELEKOMÜNĠKASYON TERMĠNAL EKĠPMANLARININ
PĠYASA GÖZETĠMĠ VE DENETĠMĠNE DAĠR YÖNETMELĠK
BĠRĠNCĠ BÖLÜM
Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar
Amaç
MADDE 1 – (1) Bu Yönetmeliğin amacı; Bilgi Teknolojileri ve ĠletiĢim Kurumu
tarafından gerçekleĢtirilen telsiz ve telekomünikasyon terminal ekipmanlarının piyasa
gözetimi ve denetimi faaliyetlerinin usul ve esaslarını belirlemektir.
Kapsam
MADDE 2 – (1) Bu Yönetmelik, Bilgi Teknolojileri ve ĠletiĢim Kurumu tarafından
gerçekleĢtirilen telsiz ve telekomünikasyon terminal ekipmanlarının piyasa gözetimi ve
denetimi faaliyetlerini, alınacak önlemleri, denetçilerin görevlerini ve yetkilerini, üretici ve
dağıtıcıların yükümlülüklerini kapsar.
(2) Yasal olmayan yollarla piyasaya arz edilen veya IMEI numarası da dâhil olmak
üzere teknik özelliklerinde yasal olmayan değiĢiklikler yapılan cihazlara iliĢkin bu
Yönetmeliğin denetim ve yaptırım hükümleri uygulanmaz.
Dayanak
MADDE 3 – (1) Bu Yönetmelik, 5/11/2008 tarihli ve 5809 sayılı Elektronik
HaberleĢme Kanunu ile 29/6/2001 tarihli ve 4703 sayılı Ürünlere ĠliĢkin Teknik Mevzuatın
Hazırlanması ve Uygulanmasına Dair Kanuna dayanılarak hazırlanmıĢtır.
Tanımlar ve kısaltmalar
MADDE 4 – (1) Bu Yönetmelikte geçen;
a) BaĢkan: Bilgi Teknolojileri ve ĠletiĢim Kurumu BaĢkanını,
b) Bölge müdürlüğü: Bilgi Teknolojileri ve ĠletiĢim Kurumu Bölge Müdürlüğünü,
c) Cihaz: Telsiz ve telekomünikasyon terminal ekipmanlarını içeren ürün grubunu,
ç) Dağıtıcı: Cihazın tedarik zincirinde yer alan ve faaliyetleri cihazın güvenliğine iliĢkin
özelliklerini etkilemeyen gerçek veya tüzel kiĢiyi,
d) Daire BaĢkanlığı: Teknik Düzenlemeler Dairesi BaĢkanlığını,
e) Denetçi: Piyasa gözetimi ve denetimi yapmak üzere Kurum tarafından
görevlendirilen personeli,
f) Güvenli cihaz: Kullanım ömrü ve uygulanabildiği yerlerde hizmete sunulmasına,
kurulumuna ve bakımına iliĢkin kural ve talimatlar dikkate alınmak kaydıyla; normal veya
makul bir Ģekilde öngörülen kullanım koĢullarında, hiç risk taĢımayan veya cihazın
kullanımıyla ilgili kabul edilebilir ölçülerde risk taĢıyan ve insan sağlığı ve güvenliği için üst
düzey koruma sağlayan cihazı,
g) IMEI numarası: Mobil cihazlara ait uluslararası elektronik kimlik bilgisini gösteren
numarayı,
ğ) ĠĢaret: 24/3/2007 tarihli ve 26472 sayılı Resmî Gazete‘de yayımlanan Telsiz ve
Telekomünikasyon Terminal Ekipmanları Yönetmeliği (1999/5/AT)‘nin Ek-7‘sinde belirtilen
resimli iĢareti,
h) Kanun: 4703 sayılı Ürünlere ĠliĢkin Teknik Mevzuatın Hazırlanması ve
Uygulanmasına Dair Kanunu,
ı) Kurul: Bilgi Teknolojileri ve ĠletiĢim Kurulunu,
i) Kurum: Bilgi Teknolojileri ve ĠletiĢim Kurumunu,
j) Laboratuvar: Piyasa Gözetim Laboratuvarı Müdürlüğü bünyesinde faaliyet gösteren
laboratuvarı,
k) OnaylanmıĢ kuruluĢ: TTTE Yönetmeliği kapsamındaki cihazlara iliĢkin uygunluk
değerlendirme faaliyetinde bulunmak üzere Kurum tarafından; 16/12/2011 tarihli ve
2011/2621 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe giren Uygunluk Değerlendirme
KuruluĢları ve OnaylanmıĢ KuruluĢlar Yönetmeliği ile 26/2/2004 tarihli ve 25385 sayılı
Resmî Gazete‘de yayımlanan OnaylanmıĢ KuruluĢlara Dair Yönetmelik hükümleri uyarınca
yetkilendirilen ve ismi Avrupa Komisyonuna bildirilen Türkiye‘de yerleĢik uygunluk
değerlendirme kuruluĢunu,
l) PGD: Piyasa gözetimi ve denetimini,
m) Piyasaya arz: Cihazın, tedarik veya kullanım amacıyla bedelli veya bedelsiz olarak
piyasada yer alması için yapılan faaliyeti,
n) Sınıf 2 bildirim formu: Türkiye‘de hizmete sunulması veya piyasada yer alması
hususunda kısıtlama uygulanan cihazın piyasaya arz edilmesinden en az dört hafta önce
Kurumdan onay alınması için kullanılan formu,
o) Teknik belgeler: TTTE Yönetmeliğinde tanımlı teknik dosya içeriğinde yer alan
uygunluk beyanı, standartlara uygunluğunu gösteren test raporları gibi cihazın üreticisinde
bulunması zorunlu bilgi ve belgeleri,
ö) Teknik düzenleme: Cihazın ilgili idarî hükümler de dâhil olmak üzere, özellikleri,
iĢleme ve üretim yöntemleri, bunlarla ilgili terminoloji, sembol, ambalajlama, iĢaretleme,
etiketleme ve uygunluk değerlendirmesi iĢlemleri hususlarından biri veya birkaçını belirten
TTTE Yönetmeliği gibi uyulması zorunlu olan düzenlemeyi,
p) Telekomünikasyon terminal ekipmanı: Kamu telekomünikasyon Ģebekesine
doğrudan veya dolaylı olarak bağlanan ekipmanı veya ekipmanın ilgili parçasını,
r) Telsiz ekipmanı: 9 kHz ile 3000 GHz frekans bandında sunî bir iletim ortamı
olmaksızın, uzayda yayılan telsiz dalgalarının iletimi ve/veya alımı yoluyla haberleĢmeyi
sağlayan ekipmanı veya ekipmanın ilgili parçasını,
s) Temel gerekler: TTTE Yönetmeliğinin 5 inci maddesinde yer alan teknik gerekleri,
Ģ) Test: Bir veya daha çok karakteristiğin bir standarda uygunluğunun tespit edilmesi
amacıyla belirli bir talimat uyarınca yapılan deneyleri,
t) TTTE Yönetmeliği: 24/3/2007 tarihli ve 26472 sayılı Resmî Gazete‘de yayımlanan
Telsiz ve Telekomünikasyon Terminal Ekipmanları Yönetmeliğini (1999/5/AT),
u) Uygunluk beyanı: Cihazın, TTTE Yönetmeliğinin veya 1999/5/EC sayılı R&TTE
Direktifinin temel gereklerine ve diğer ilgili hükümlerine uygun olduğunu gösteren belgeyi,
ü) Uygunluk değerlendirme kuruluĢu: Kalibrasyon, test, belgelendirme ve muayene
dâhil olmak üzere uygunluk değerlendirme faaliyeti gerçekleĢtiren Türkiye‘de yerleĢik
kuruluĢu,
v) Üretici: Bir ürünü üreten, imal eden, ıslah eden veya ürüne adını, ticari markasını
veya ayırt edici iĢaretini koymak suretiyle kendini üretici olarak tanıtan gerçek veya tüzel
kiĢiyi; üreticinin Türkiye dıĢında olması halinde, üretici tarafından yetkilendirilen temsilciyi
ve/veya ithalatçıyı; ayrıca, ürünün tedarik zincirinde yer alan ve faaliyetleri ürünün
güvenliğine iliĢkin özelliklerini etkileyen gerçek veya tüzel kiĢiyi,
ifade eder.
ĠKĠNCĠ BÖLÜM
Piyasa Gözetimi ve Denetiminin Esasları ve Yöntemi ile Üretici ve
Dağıtıcıların Yükümlülükleri
Genel esaslar
MADDE 5 – (1) Cihaz; piyasaya arzı, piyasada bulunması ve hizmete sunulması
aĢamalarında teknik düzenlemeye uygun olmak zorundadır.
(2) Teknik düzenlemeye uygun cihazların güvenli olduğu kabul edilir.
Teknik düzenlemeye uygun olmayan cihazların güvenli olup olmadığına Kurum karar
verir.
(3) Ġnternet aracılığıyla yapılanlar da dâhil olmak üzere, cihazlara iliĢkin yazılı, görsel
ve benzeri ortamlarda reklam, promosyon, satıĢ veya kiralama amacıyla yapılan her türlü
faaliyet piyasaya arz olarak değerlendirilir.
(4) Kurum, TTTE Yönetmeliği kapsamındaki cihazlara iliĢkin PGD faaliyetlerini
yürütür, gerekli önlemleri alır ve müeyyideleri uygular.
(5) Kurum, cihazların teknik düzenlemeye uygun olup olmadığının belirlenmesi için,
idari ve teknik uygunluk denetimleri yapar veya yaptırır.
(6) PGD, denetçiler tarafından; Kurumun hazırladığı planlar kapsamında veya Ģikâyet,
ihbar ve taleplerin değerlendirilmesi üzerine ya da gerekli hallerde resen yapılır.
(7) Kurum, daha önce yaptığı denetimlerin sonuçlarını, Avrupa Birliği üyesi ülkelerce
yapılan denetimleri, cihazlara ait ithalat bilgilerini, Sınıf 2 Bildirim Formu bilgilerini, Ģikâyet
ve ihbarlar ile bu çerçevede elde edilen bilgileri PGD planlarının hazırlanması için
kullanabilir.
(8) PGD, cihazın bulunduğu ve satıldığı yerler ile gerekli durumlarda cihaz veya
parçalarının üretildiği, montajının yapıldığı, ambalajlandığı, depolandığı veya hizmete
sunulduğu yerlerde yapılabilir.
(9) Denetçi tarafından, denetimi yapılan cihaza ait teknik belgeler, kullanım kılavuzu,
garanti belgesi, fatura ve gerekli diğer belgeler istenilebilir.
(10) Kurum, gerekli gördüğü hallerde teknik düzenlemeye uygunluğu belgelenmiĢ olsa
dahi piyasadan veya üretim hattından cihaza ait numuneler alabilir ve cihazın teknik
düzenlemeye uygun olup olmadığının belirlenmesi amacıyla ilgili standartlarda yer alan her
türlü testi numunelere uygulayabilir veya uygulatabilir.
(11) Kurum, laboratuvarda yapılan testlere bağlı olarak numune cihazlar üzerinde
oluĢabilecek hasarlardan sorumlu tutulamaz.
(12) Kurum, gerekli gördüğü hallerde, PGD‘ye tâbi cihazın uygunluk değerlendirme
iĢlemlerinde yer almayan diğer uygunluk değerlendirme kuruluĢlarının ve onaylanmıĢ
kuruluĢların imkânlarından yararlanabilir.
(13) Kurum, daha önce denetlenmiĢ cihazları farklı zamanlarda yeniden denetleyebilir.
Piyasa gözetimi ve denetiminin yöntemi
MADDE 6 – (1) PGD, idari ve teknik uygunluk denetimleri altında yer alan
hususlardan birini veya birkaçını kapsayacak Ģekilde yapılır:
a) Ġdari uygunluk denetimi; cihazın ambalajında, kullanım talimatında veya kutu
içeriğinde ve cihaz üzerinde teknik düzenlemenin öngördüğü iĢaret, bilgi ve belgeler ile
teknik düzenlemede belirtilen diğer Ģartlar çerçevesinde yapılacak incelemeleri kapsar.
b) Teknik uygunluk denetimi; cihaza ait teknik belgelerin incelenmesini, numunelerin
test edilmesini, numunelere uygulanan testlerin sonuçlarının değerlendirilmesi suretiyle
cihazın temel gereklere uygun olup olmadığının, varsa risk seviyesinin tespiti ile güvenli olup
olmadığının belirlenmesini kapsar.
Üretici ve dağıtıcıların yükümlülükleri
MADDE 7 – (1) Üretici, piyasaya teknik düzenlemeye uygun cihazları arz etmek
zorundadır.
(2) Üretici, kendi faaliyetleri ile sınırlı olmak üzere; cihazın öngörülen kullanım süresi
içinde, yeterli uyarı olmaksızın fark edilemeyecek nitelikteki riskleri hakkında tüketicilere
gerekli bilgiyi sağlamak, özelliklerini belirtecek Ģekilde cihazı iĢaretlemek, gerektiğinde
piyasaya arz edilmiĢ cihazlardan numuneler alarak test etmek, Ģikâyetleri soruĢturmak ve
yapılan denetim sonuçlarından dağıtıcıları haberdar etmek, riskleri önlemek amacı ile
cihazların piyasaya arzının durdurulması, toplatılması ve bertarafı da dâhil olmak üzere
gerekli önlemleri almakla yükümlüdür.
(3) Üretici, teknik düzenlemede belirtilen tüm belgeleri; bu belgeler kapsamındaki nihai
cihazın yurt içinde üretiliyor ise üretildiği, ithal ise ithal edildiği tarihten itibaren teknik
düzenlemede belirtilen süre boyunca muhafaza etmek ve istenildiğinde Kuruma ibraz etmekle
yükümlüdür.
(4) Üretici, cihazların teknik düzenlemeye uygun olmasını sağlamakla ve teknik
düzenlemeye uygun olmayan cihazlarını uygun duruma getirmekle yükümlüdür.
(5) Üretici, piyasaya arzı geçici olarak durdurulan veya yasaklanan cihazların piyasaya
arzını önlemek amacı ile dağıtıcılarını bilgilendirmek de dâhil her türlü önlemi alır.
(6) Üretici, cihazın güvenli olmadığının tespit edilmesi halinde, test masraflarını öder.
(7) Üretici ve dağıtıcılar, denetçiye görevi süresince uygun bir çalıĢma ortamı sağlamak,
Kurum ile iĢbirliği yapmak ve talep edilen bilgi ve belgeleri belirlenen süre içinde Kuruma
sunmakla yükümlüdür.
(8) Üretici ve dağıtıcılar, denetçilerin görevini yapmasını engelleyemez. Aksi takdirde
bu kiĢiler hakkında ilgili makamlara suç duyurusunda bulunulur.
(9) Dağıtıcı, sahip olduğu bilgiler çerçevesinde güvenli olmadığını bildiği cihazları
piyasaya arz edemez. Dağıtıcı, faaliyetleri çerçevesinde cihazların taĢıdığı riskler ve bu
risklerden korunmak için alınması gereken önlemler hakkında ilgililere bilgi verir.
(10) Üreticinin tespit edilemediği durumlarda, beĢ gün içinde üreticinin veya cihazı
tedarik ettiği kiĢinin kimliğini bildirmeyen dağıtıcı veya cihazı hizmete sunan kiĢi, üretici
olarak kabul edilir.
(11) Dağıtıcıdan numune alınması ve dağıtıcının numune alma tutanağı ile birlikte
üreticiye baĢvurması halinde, numune bedeli üretici tarafından dağıtıcıya ödenir.
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
Numuneler, Teknik Belgeler ve Testlere ĠliĢkin Düzenlemeler
Numunelerin alınması
MADDE 8 – (1) Denetçi, gerekli gördüğü takdirde test iĢlemini yaptırmak üzere
denetlenen cihazdan üç adede kadar cihazı, numune tutanağı düzenleyerek alır ve Daire
BaĢkanlığına gönderir.
(2) Denetlenen yerde talep edilen sayıda cihaz olmaması durumunda daha az sayıda
numune cihaz alınabilir. Eksik cihazların temini için ilgiliye on gün süre verilir. Süre sonunda
numunelerin temin edilememesi durumunda mevcut numuneler üzerinden değerlendirme
yapılır.
(3) Denetçi, alınan numunelerin baĢka yere taĢınması veya korunması güç yahut
sakıncalı ise bu durumu tutanağa yazarak, numuneyi yediemin sıfatıyla üretici veya dağıtıcıya
bırakabilir. Bırakılan numuneler, ilgili tarafından on gün içinde Daire BaĢkanlığına gönderilir.
(4) Kurum, gerekli hallerde, taĢınması mümkün olmayan cihazları bulunduğu yerde test
edebilir. Üretici veya dağıtıcı, denetimin bu Ģekilde yapılmasına uygun koĢulları hazırlamakla
yükümlüdür.
(5) Alınan numunenin teste elveriĢsiz olması halinde veya cihazın ya da cihazla birlikte
teste tabi tutulan ekipmanın test aĢamasında arızalanması durumunda Kurum tarafından
ilgiliden ilave numune veya ekipman temin edilir. On gün içinde ilave numune temin
edilemez ise test iĢlemi mevcut numunelere uygulanır ve değerlendirme, testi tamamlanan
numuneler üzerinden yapılır.
(6) Kurum, alınan numuneler için üretici veya dağıtıcıya herhangi bir ödeme yapmaz.
(7) Alınan numune cihazlara ait teknik belgeler Daire BaĢkanlığına gönderilir.
Teknik belgelerin incelenmesi
MADDE 9 – (1) Kurum, gerekli görmesi halinde cihaza ait teknik belgeleri cihazın
üreticisinden talep edebilir. Üretici, talep edilen belgeleri on beĢ gün içinde göndermekle
yükümlüdür. Üreticinin makul gerekçe göstererek ek süre talep etmesi halinde, bir defaya
mahsus olmak üzere on güne kadar ilave süre verilebilir.
(2) Teknik belgeler; cihazın temel gereklere belge açısından uygunluğunun ve talep
edilecek testlerin belirlenmesi amacıyla incelenir.
Testlerin amacı ve belirlenmesi
MADDE 10 – (1) Laboratuvar testleri; cihazın temel gereklere uygunluğunun
belirlenmesi amacıyla yapılır.
(2) Daire BaĢkanlığı; uygulanacak testleri, testlerde ölçülecek parametreleri, ölçüm
kriterlerini ve test edilecek numune sayısını, TTTE Yönetmeliğinin 5 inci maddesinde yer
alan temel gerekler ve Kurum düzenlemeleri çerçevesinde, cihazın insan sağlığı ve
güvenliğine etkilerini, cihazla ilgili risk değerlendirmelerini ve cihazın özelliklerini dikkate
alarak belirleyebilir.
(3) Temel gerekler çerçevesinde uygulanacak testlerin belirlenmesinde temel gerekleri
karĢılayan uyumlaĢtırılmıĢ Avrupa standartlarının veya bu standartlara dayalı olarak
yayımlanan uyumlaĢtırılmıĢ ulusal standartların ilgili bölümleri esas alınır.
Test sonuçlarının değerlendirilmesi
MADDE 11 – (1) Test sonuçları, Daire BaĢkanlığı tarafından teknik düzenlemede
belirtilen hükümler dikkate alınarak; cihazın insan sağlığına, can ve mal güvenliğine etkileri
ile risk faktörleri bakımından değerlendirilir.
(2) Kurum, değerlendirme sonucuna göre cihazın, temel gereklere uygun olup
olmadığına, uygun değilse insan sağlığı ve güvenliği açısından risk seviyesini belirleyerek
cihazların güvenli olup olmadığına karar verir.
(3) Test sonuçlarının değerlendirilmesini müteakip 12 nci ve 13 üncü maddeler ile
yapılan tespitin niteliğine göre 16 ncı madde veya 17 nci madde uygulanır.
Test masrafları
MADDE 12 – (1) Cihazın güvenli olmadığının tespit edilmesi durumunda numunelere
uygulanan testlerin tamamına ait masraflar üretici tarafından ödenir.
(2) Herhangi bir testten kalan ancak test sonuçlarının değerlendirilmesine göre güvenli
olduğu tespit edilen cihazlara iliĢkin test masrafları üreticiden talep edilmez.
(3) Birinci fıkra uyarınca talep edilen test masrafları, üreticiye tebliğ tarihinden itibaren
otuz gün içinde Kurum hesaplarına ödenir. Süresi içinde ödenmeyen test masrafları, Kurum
tarafından tahsil edilir.
Test sonuçlarının bildirimi ve numunelerin iadesi
MADDE 13 – (1) Test sonuçları Kurum tarafından üreticiye bildirilir.
(2) Test sonuçlarının değerlendirilmesine göre; cihaza iliĢkin idari yaptırım
uygulanmaması halinde üretici sonucun kendisine tebliğ edildiği tarihten itibaren bir ay içinde
özelliğini kaybetmemiĢ numuneleri geri alabilir. Süresi içinde alınmayan numuneler toplu
olarak ilgili Defterdarlığa intikal ettirilir.
(3) Test sonuçlarının değerlendirilmesine göre; cihaza iliĢkin idari yaptırım
uygulanması halinde numune muhafaza edilir. Kurum tarafından tesis edilen iĢleme karĢı,
süresi içinde dava açılmaması veya dava açılmakla birlikte idari iĢlemin iptaline iliĢkin
mahkemenin vermiĢ olduğu ret kararın kesinleĢmesi durumunda, güvensiz olanlar bertaraf
edilmek üzere tüm cihazlar üreticisine iade edilir.
DÖRDÜNCÜ BÖLÜM
Aykırılık, Usulsüzlük ve Güvensizlik Tespiti Halinde Uygulanacak
Müeyyideler ve ĠĢlemler
ĠĢaret, bilgi ve belge açısından aykırılıklar
MADDE 14 – (1) Kurum, teknik düzenlemede öngörülen iĢaret ve belgeler ile teknik
düzenlemede yer alan diğer idari Ģartlar açısından uygun olmayan cihazlara iliĢkin tespit
edilen aykırılığın niteliğine göre aĢağıdaki iĢlemlerden birini veya birkaçını uygulayabilir:
a) Cihazların üreticisinin ihtar edilmesi,
b) Cihazların üreticisi hakkında Kanunun 12 nci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi
uyarınca idari para cezası uygulanması,
c) Cihazlardaki aykırılık giderilinceye kadar cihazların piyasa arzının geçici olarak
durdurulması,
ç) Piyasaya arz edilen, piyasada veya tüketicilerde bulunan cihazların, üreticisi
tarafından toplatılması,
d) Cihaza ait teknik belgelerin incelenmesi veya numunelerin test edilmesi.
(2) Üretici tarafından, cihaza ait teknik belgelerin verilen süre içinde Kuruma
gönderilmemesi veya eksik gönderilmesi durumunda, üretici hakkında Kanunun 12 nci
maddesinin birinci fıkrasının (d) bendi uyarınca idari para cezası uygulanır. Kurum, teknik
belgelerdeki eksikliklerin niteliğine göre cihazın piyasaya arzını yasaklayabilir ve cihaza ait
numuneleri testlere tabi tutabilir.
(3) Cihaza ait; denetim esnasında ibraz edilemeyen faturanın beĢ gün içinde Kuruma
gönderilmemesi veya IMEI numarasının yasal olmayan Ģekilde değiĢtirildiğinin tespit
edilmesi durumunda denetim süreci durdurularak konu hakkında ilgili mercilere gereğinin
yapılması için bilgi verilir.
(4) Cihaza ait garanti belgesinin bulunmaması halinde konu hakkında ilgili Bakanlığa
gereğinin yapılması için bilgi verilir.
(5) Üretici, gerekçesini belirtmek suretiyle bu madde kapsamında verilen sürelere iliĢkin
süre uzatımı talebinde bulunabilir. Kurum tarafından uygun görüldüğü takdirde bir defaya
mahsus olmak üzere, verilen sürenin yarısı kadar ek süre verilebilir.
(6) Üreticinin, piyasaya arzı geçici olarak durdurulan veya yasaklanan cihazdaki
aykırılığın giderildiğine iliĢkin bilgi ve belgeleri veya numuneleri Kuruma sunması ve
aykırılığın giderildiğinin Kurum tarafından tespit edilmesi halinde cihazın piyasaya arzına
izin verilir.
Usulsüzlük
MADDE 15 – (1) CE uygunluk iĢaretinin veya uygunluk değerlendirme iĢlemleri
sonucunda verilen belgelerin tahrif veya taklit edilmesi, usulüne uygun olmadan kullanılması
hallerinde Cumhuriyet BaĢsavcılığına suç duyurusunda bulunulur. Cumhuriyet
BaĢsavcılığınca yapılan soruĢturma sonucunda kovuĢturmaya yer olmadığına dair karar
verilmesi veya mahkemece yapılan kovuĢturma sonucunda üreticinin mahkûmiyetine karar
verilmemesi halinde, idari para cezasına iliĢkin zamanaĢımı süresi içinde kalmak Ģartıyla
Kanunun 12 nci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendinde öngörülen idari para cezası
uygulanır.
Temel gereklere aykırılık
MADDE 16 – (1) Kurum, teknik düzenlemeye uygunluğu belgelenmiĢ olsa dahi
laboratuvarda yapılan testlere iliĢkin sonuçların değerlendirilmesi neticesinde TTTE
Yönetmeliğinin 5 inci maddesinde belirtilen temel gereklerden en az birine uygun olmadığı
tespit edilen, ancak insan sağlığı ve güvenliği açısından kabul edilebilir ölçülerde risk taĢıdığı
değerlendirilen cihazlara iliĢkin aykırılığın niteliği ve risk seviyesine göre aĢağıdaki
iĢlemlerden birini veya birkaçını uygulayabilir:
a) Cihazların üreticisinin ihtar edilmesi,
b) Cihazların üreticisi hakkında Kanunun 12 nci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi
uyarınca idari para cezası uygulanması,
c) Cihazlardaki aykırılık giderilinceye kadar cihazların piyasa arzının yasaklanması,
ç) Tespit edilen aykırılıkla ilgili olarak tüketicileri bilgilendirmek amacıyla duyuru
yapılması,
d) Piyasaya arz edilen, piyasada veya tüketicilerde bulunan cihazların, cihazın üreticisi
tarafından toplatılmasına karar verilmesi.
(2) Üreticinin, piyasaya arzı yasaklanan cihazlardaki aykırılığı giderdiğine iliĢkin bilgi
ve belgeleri piyasaya arz yasağının kaldırılması talebiyle Kuruma sunması halinde, Kurum
tarafından numune cihazlar alınır ve teste tabi tutulur. Kurum, test sonuçlarının
değerlendirilmesi neticesinde aykırılığın giderildiğini tespit ederse cihazın piyasaya arzına
izin verir.
Güvensizlik
MADDE 17 – (1) Teknik düzenlemeye uygunluğu belgelenmiĢ olsa dahi laboratuvarda
gerçekleĢtirilen testlere iliĢkin sonuçların değerlendirilmesi çerçevesinde, insan sağlığı ve
güvenliğine etkileri açısından kabul edilebilir ölçülerin üzerinde risk taĢıdığı değerlendirilen
güvensiz cihazlar ile ilgili olarak sırasıyla aĢağıdaki iĢlemler uygulanır:
a) Kurum tarafından üretici hakkında Kanunun 12 nci maddesinin birinci fıkrasının (b)
bendi uyarınca idari para cezası uygulanır ve cihazların piyasaya arzı yasaklanır.
b) Kurum, laboratuvarda gerçekleĢtirilen testlere iliĢkin test masraflarını üreticiden talep
eder.
c) Kurum, Kanunun 11 inci maddesinin ikinci fıkrasının (d) bendi uyarınca risk
altındaki kiĢilerin bilgilendirilmesini sağlar. Ayrıca, Kurum gerekli görmesi halinde internet
sayfasında duyuru yayımlar.
ç) Kurum, belirlediği süre içinde üreticiden; tüketicilerdeki cihazlar da dâhil olmak
üzere piyasadaki güvensiz cihazların toplatılmasını, cihazların toplatıldığına iliĢkin bilgi ve
belgelerin bu süre içinde Kuruma bildirmesini talep eder.
(2) Üretici, güvensiz olduğu tespit edilen cihazları güvenli hale getirmek üzere
hazırlayacağı çözüm planını, güvensizlik tespitinin kendisine tebliğinden itibaren bir ay içinde
yazılı olarak Kuruma sunabilir. Üreticinin, çözüm planını Kuruma sunmaması, sunulan planın
Kurum tarafından uygun bulunmaması veya üreticinin çözüm planına uymaması halinde
cihazların güvenli hale getirilemeyeceğine karar verilir. Bu durumda, cihazlar taĢıdıkları
risklere göre üretici tarafından kısmen ya da tamamen bertaraf edilir.
(3) Birinci fıkranın (ç) bendi ile ikinci fıkradaki yükümlülükleri yerine getirmeyen
üretici hakkında Kanunun 12 nci maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi uyarınca idari para
cezası uygulanır.
(4) Üreticinin, piyasaya arzı yasaklanan cihazlardaki güvensizliği giderdiğine iliĢkin
bilgi ve belgeleri piyasaya arz yasağının kaldırılması talebiyle Kuruma sunması halinde,
Kurum tarafından numune cihazlar alınır ve teste tabi tutulur. Kurum, test sonuçlarının
değerlendirilmesine göre cihazlardaki güvensizliğin giderildiğinin tespit edilmesi halinde
cihazların piyasaya arzına izin verir.
Piyasaya arz yasağının ihlali
MADDE 18 – (1) Kurum tarafından piyasaya arzı geçici olarak durdurulan veya
yasaklanan cihazı piyasaya arz eden üretici hakkında, Kanunun 12 nci maddesinin birinci
fıkrasının (c) bendi uyarınca idari para cezası uygulanır.
(2) Güvenli olmadığını bildiği cihazı piyasaya arz eden veya cihazın taĢıdığı risklerden
korunmak için aldığı önlemler hakkında Kuruma bilgi vermeyen dağıtıcı hakkında, Kanunun
12 nci maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi uyarınca idari para cezası uygulanır.
(3) Üretici, güvenli olmadığı tespit edilen cihazın kendisi tarafından piyasaya arz
edilmediğini ve piyasaya arz yasağı hakkında dağıtıcılarını bilgilendirdiğini ispatladığı
takdirde sorumluluktan kurtulur.
Bertaraf
MADDE 19 – (1) Bertaraf, cihazın üreticisi tarafından menĢei ülkesine gönderilmesi
veya Makina ve Kimya Endüstrisi Kurumu tarafından imha edilmesi suretiyle yapılır. Üretici,
bertarafın gerçekleĢtirildiğini gösteren tutanak ve belgeleri bertarafı müteakip en geç bir ay
içinde Kuruma bildirir.
(2) Üretici tarafından bertaraf edilmeyen cihazlar, masraflar üreticiden karĢılanmak
üzere Kurum tarafından bertaraf edilir ve üretici hakkında Kanunun 12 nci maddesinin birinci
fıkrasının (c) bendi uyarınca idari para cezası uygulanır.
BEġĠNCĠ BÖLÜM
Piyasa Gözetimi ve Denetimine ĠliĢkin Görev ve Yetkiler
Denetçinin yetkilendirilmesi ve yetkisinin iptali
MADDE 20 – (1) Denetçilerin yetkilendirilmesi ve yetkisinin iptaline iliĢkin usul ve
esaslar Kurum tarafından belirlenir.
Denetçinin görev ve yetkileri
MADDE 21 – (1) Denetçinin, 14/12/2011 tarihli ve 28142 sayılı Resmî Gazete‘de
yayımlanan Bilgi Teknolojileri ve ĠletiĢim Kurumunun Denetim ÇalıĢmalarına ĠliĢkin
Yönetmelik hükümleri saklı kalmak kaydıyla görev ve yetkileri;
a) Ġlgili mevzuat hükümleri uyarınca, görev alanına giren konularda denetim yapmak,
gerekli tutanak ve raporları hazırlamak ve gerekli yazıĢmaları yaparak ilgili mercilere
sunmak,
b) Kanunda belirtilen ceza ve önlemlerin dıĢında kalan, ilgililerin cezai sorumluluğunu
gerektirebilecek eylemleri tespit ettiğinde, durumu ilgili makamlara yazılı olarak bildirmek,
c) Denetlenen cihazlardan gerekli hallerde numune almak,
ç) Denetimi yapılan cihaza ait teknik belgeler, kullanım kılavuzu, garanti belgesi, fatura
gibi gerekli belgeleri istemek,
d) Cihaz konulan ve/veya satılan her türlü yer ile hizmet verilen ve kullanılan yerlerde
denetim, inceleme ve araĢtırma yapmak,
e) Yasal olmayan yollarla piyasaya arz edilmiĢ veya üzerinde yasal olmayan
değiĢiklikler yapılmıĢ cihazlarla karĢılaĢtığında denetim sürecini durdurarak konu hakkında
ilgili mercileri bilgilendirmektir.
Daire BaĢkanlığının piyasa gözetimi ve denetimine iliĢkin sorumlulukları
MADDE 22 – (1) Daire BaĢkanlığı; PGD ile ilgili Kurum içi birimler ve Kurum dıĢı
kuruluĢlarla koordinasyonu sağlar ve Ģikâyet ve ihbarları değerlendirir. Gerekli hallerde idari
para cezası da dâhil denetim sonuçlarına iliĢkin idari iĢlemleri takip eder ve denetçilere
yönelik eğitim programlarını ve yıllık PGD raporunu hazırlar.
Bölge müdürlüklerinin piyasa gözetimi ve denetimine iliĢkin sorumlulukları
MADDE 23 – (1) Bölge müdürlükleri; denetçilerin görevlerini yerine getirmelerini
sağlar, Ģikâyet ve ihbarları değerlendirir ve yapılan denetimlere iliĢkin dönemsel PGD
raporlarını Daire BaĢkanlığına gönderir. Daire BaĢkanlığı tarafından talep edilen diğer bilgi
ve belgeleri sağlar ve numuneleri temin eder. Gerekli hallerde idari para cezası da dâhil
denetim sonuçlarına iliĢkin idari iĢlemleri takip eder ve Daire BaĢkanlığını bilgilendirir.
ALTINCI BÖLÜM
ÇeĢitli ve Son Hükümler
ġikâyet ve ihbarlarda bulunması gereken hususlar
MADDE 24 – (1) Bu Yönetmelik kapsamındaki cihazlara iliĢkin PGD konulu Ģikâyet
ve ihbarlar, elektronik ortamda Kurum internet sayfası üzerinden veya yazılı baĢvuru yoluyla
Kurum merkezine veya bölge müdürlüklerine yapılır.
(2) Belli bir konuyu ihtiva etmeyen; kiĢi, kurum veya olaylarla doğrudan bağlantı
kurulmaksızın genel nitelikli ifadeler taĢıyan, zorunlu haller dıĢında Ģikâyet ve ihbar sahibinin
kimlik bilgilerini taĢımayan, inandırıcı mahiyette olmayan, olayla ilgili yeterli bilgi veya
belge eklenmeyen ve sağlanması zorunlu bilgileri içermeyen Ģikâyet ve ihbarlar hakkında
iĢlem yapılmayabilir.
Bilgilerin gizliliği
MADDE 25 – (1) Kurumun TTTE Yönetmeliği gereği yapacağı bildirim ve duyurular
saklı kalmak üzere, PGD sırasında Kurum tarafından elde edilen bilgiler gizli tutulur. PGD
sırasında gerçek veya tüzel kiĢilerin uzmanlığından faydalanılması halinde, bu kiĢiler de bu
maddede belirtilen gizlilik ilkesine riayet etmekle yükümlüdür.
Ġthalat aĢamasında teknik düzenlemeye uygunluk denetimi
MADDE 26 – (1) Kurum, ithalat denetimine iliĢkin risk analizinde kullanılabilecek
bilgileri gerektiğinde Ekonomi Bakanlığına bildirir. TTTE Yönetmeliğine uygun olmama
ihtimali bulunan cihazların tespitinde belirleyici olacak bu bilgiler; cihazın üreticisi, tipi,
markası, modeli, menĢei, ithal edildiği ülke ve risklerin tespiti için kullanılabilecek diğer
bilgileri kapsar. Gönderilecek bilgiler geçmiĢte yapılan PGD faaliyetleri çerçevesinde Kurum
tarafından belirlenir.
(2) Kurum, Ekonomi Bakanlığı tarafından denetime tabi tutulacak riskli cihazlara iliĢkin
teknik destek talep edilmesi halinde denetime iliĢkin görüĢünü Ekonomi Bakanlığına sunar.
Ġdari para cezalarının artırımı ve tahsili
MADDE 27 – (1) Bu Yönetmelik hükümlerine aykırı davrananlar hakkında, aynı fiilin
bir suç veya daha ağır idari para cezası ile cezalandırılmayı gerektiren bir kabahat
oluĢturmaması halinde, 4703 sayılı Kanunun 12 nci maddesinde öngörülen ve bu Yönetmelik
kapsamında dağıtıcı ve üreticiler hakkında uygulanacak idarî para cezaları, 5809 sayılı
Elektronik HaberleĢme Kanununun 60 ıncı maddesinin altıncı fıkrası uyarınca bir katından
dört katına kadar artırılarak uygulanır.
(2) Uygulanacak cezanın belirlenmesinde; ihlalin niteliği, tespit edilen aykırılığın insan
sağlığı ve güvenliğine etkisi, ihlal sonucunda bir zarar doğup doğmadığı, ihlalin önlenmesi ve
giderilmesinde iyi niyet ve gönüllü bildirimin varlığı, ihlalin tekerrür edip etmediği gibi
hususlar dikkate alınır.
(3) Kurum tarafından verilen idarî para cezaları, 21/7/1953 tarihli ve 6183 sayılı Amme
Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerine tabi olup, tebliğ tarihinden itibaren
otuz gün içinde Kurum hesaplarına ödenir. Bu süre içinde ödenmeyen idarî para cezaları,
Kurumun bildirimi üzerine ilgili vergi dairesince 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil
Usulü Hakkında Kanunun hükümlerine göre tahsil olunur. Tahsil olan idarî para cezalarının
tamamı Kurum hesaplarına aktarılır.
Ġdari yaptırımların uygulanmasında yetki
MADDE 28 – (1) Cihazların, insan sağlığını, can ve mal güvenliğini tehlikeye
düĢürebileceğine dair kesin belirti bulunması halinde piyasaya arzın geçici olarak
durdurulması kararı bölge müdürlüğü veya Daire BaĢkanlığı tarafından verilir.
(2) Cihazların güvenli olmadığına, bu kapsamda üreticiye verilecek idari para cezasına,
talep edilecek test masraflarına, cihazların piyasaya arzının yasaklanmasına, toplatılmasına ve
güvensizliğin giderilememesi halinde cihazların kısmen veya tamamen bertarafına Kurul
tarafından karar verilir.
(3) Birinci ve ikinci fıkralar haricinde yer alan idari yaptırımlara BaĢkan tarafından
karar verilir.
Tebligat
MADDE 29 – (1) Ġdari para cezası ve/veya idari tedbirleri içeren idari yaptırım
kararlarının tebliğinde 11/2/1959 tarihli ve 7201 sayılı Tebligat Kanunu hükümleri uygulanır.
Yürürlükten kaldırılan yönetmelik
MADDE 30 – (1) 19/10/2007 tarihli ve 26675 sayılı Resmî Gazete‘de yayımlanan
Telsiz ve Telekomünikasyon Terminal Ekipmanlarının Piyasa Gözetimi ve Denetimine Dair
Yönetmelik yürürlükten kaldırılmıĢtır.
Ġdari yaptırımlara iliĢkin geçiĢ hükmü
GEÇĠCĠ MADDE 1 – (1) Bu Yönetmeliğin yürürlüğe girdiği tarihe kadar, üreticisi
veya dağıtıcısı hakkında idari yaptırım kararı verilenler hariç, denetlenmiĢ veya test edilmiĢ
cihazlar için ilgililerin lehine olan hükümler uygulanır.
Yürürlük
MADDE 31 – (1) Bu Yönetmelik yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
Yürütme
MADDE 32 – (1) Bu Yönetmelik hükümlerini Bilgi Teknolojileri ve ĠletiĢim Kurumu
BaĢkanı yürütür.
R.G. 06 ġubat 2013 – 28551 ]
—— • ——
Üniversitelerarası Kurul BaĢkanlığından:
LĠSANSÜSTÜ EĞĠTĠM VE ÖĞRETĠM YÖNETMELĠĞĠNDE
DEĞĠġĠKLĠK YAPILMASINA DAĠR YÖNETMELĠK
MADDE 1 – 1/7/1996 tarihli ve 22683 sayılı Resmî Gazete‘de yayımlanan Lisansüstü
Eğitim ve Öğretim Yönetmeliğinin 2 nci maddesinin birinci fıkrasının (b) ve (c) bentleri
aĢağıdaki Ģekilde değiĢtirilmiĢtir.
―b) Doktora programına baĢvurabilmek için adayların bir lisans veya tezli yüksek lisans
diplomasına, hazırlık sınıfları hariç en az on yarıyıl süreli Tıp, DiĢ Hekimliği ve Veteriner
Fakülteleri diplomasına, Eczacılık ve Fen Fakültesi lisans veya yüksek lisans derecesine veya
Sağlık Bakanlığınca düzenlenen esaslara göre bir laboratuvar dalında kazanılan uzmanlık
yetkisine sahip olmaları ve ALES‘den baĢvurduğu programın puan türünde 55, lisans
diplomasıyla baĢvuranlardan 80, standart puandan az olmamak koĢuluyla ilgili senatoca
belirlenecek ALES standart puanına sahip olmaları gerekir. Lisans derecesiyle doktora
programına baĢvuranların lisans mezuniyet not ortalamalarının 4 üzerinden en az 3 veya
muadili bir puana sahip olmaları gerekir. Yüksek lisans derecesiyle doktoraya baĢvuracak
olanların doktora programlarına kabulünde, ALES puanı yanı sıra lisans ve/veya yüksek
lisans not ortalaması ve mülakat sonucu da değerlendirilir. Bu değerlendirmeye iliĢkin
hususlar ile baĢvuru için adayların sağlaması gereken referans mektubu, neden doktora
yapmak istediğini belirten kompozisyon, uluslararası standart sınavlar benzeri diğer belgeler
ilgili senato tarafından düzenlenen yönetmelikle belirlenir. Ancak doktora programına öğrenci
kabulünde ÜDS‘den en az 55 puan veya Üniversitelerarası Kurulca kabul edilen bir sınavdan
bu puan muadili bir puan, yabancı uyruklu öğrenciler için ana dilleri dıĢında Ġngilizce,
Fransızca ve Almanca dillerinden birinden ÜDS‘den en az 55 puan veya Üniversitelerarası
Kurulca kabul edilen bir sınavdan bu puan muadili bir puan alınması zorunlu olup, bu asgari
puanların girilecek programların özelliklerine göre gerekirse yükseltilmesine üniversite
senatolarınca karar verilir. ALES puanının % 50‘den az olmamak koĢuluyla ne kadar ağırlıkla
değerlendirmeye alınacağı, ilgili senato tarafından belirlenir. Ġlgili üniversite veya yüksek
teknoloji enstitüsü, yalnız ALES puanı ile de öğrenci kabul edebilir. ALES‘e eĢdeğer kabul
edilen ve Yükseköğretim Kurulunca ilan edilen eĢdeğer puanlar, her bir üniversitenin senato
kararları ile yükseltilebilir. Güzel Sanatlar Fakülteleri ile Konservatuvarlara öğrenci
kabulünde ALES puanı aranmaz. Ancak ilgili üniversite senatosunun kararı ile ALES puanı
aranabilir. Bu durumda aranan ALES puanı ilgili senato tarafından belirlenir.
c) Sanatta Yeterlik çalıĢmasına baĢvurabilmek için adayların bir lisans veya yüksek
lisans diplomasına sahip olmaları ve Güzel Sanatlar Fakülteleri ile Konservatuvarlar
haricinde, ALES‘in sözel kısmından 55, lisans diplomasıyla baĢvuranlardan 80, standart
puandan az olmamak koĢuluyla ilgili senatoca belirlenecek ALES standart puanına sahip
olmaları gerekir. Lisans derecesiyle sanatta yeterlik programına baĢvuranların lisans
mezuniyet not ortalamalarının 4 üzerinden en az 3 veya muadili bir puana sahip olmaları
gerekir. Yüksek lisans derecesiyle sanatta yeterlik programına baĢvuracak olanların sanatta
yeterlik programlarına kabulünde, ALES puanı yanı sıra, lisans ve/veya yüksek lisans not
ortalaması ile mülakat/yetenek sınavı/portfolyö incelemesi sonucu da değerlendirilir. Bu
değerlendirmeye iliĢkin hususlar ile baĢvuru için adayların sağlaması gereken referans
mektubu, neden sanatta yeterlik yapmak istediğini belirten kompozisyon, uluslararası standart
sınavlar ve benzeri diğer belgeler ilgili senato tarafından düzenlenen yönetmelikle belirlenir.
Ancak sanatta yeterlik programına öğrenci kabulünde ÜDS‘den en az 55 puan veya
Üniversitelerarası Kurulca kabul edilen bir sınavdan bu puan muadili bir puan, yabancı
uyruklu öğrenciler için ana dilleri dıĢında Ġngilizce, Fransızca ve Almanca dillerinden
birinden ÜDS‘den en az 55 puan veya Üniversitelerarası Kurulca kabul edilen bir sınavdan bu
puan muadili bir puan alınması zorunlu olup, bu asgari puanların girilecek programların
özelliklerine göre gerekirse yükseltilmesine üniversite senatolarınca karar verilir. ALES
puanının %50‘den az olmamak koĢuluyla ne kadar ağırlıkla değerlendirmeye alınacağı, ilgili
senato tarafından belirlenir. Ġlgili üniversite, yalnız ALES puanı ile de öğrenci kabul edebilir.
ALES‘e eĢdeğer kabul edilen ve Yükseköğretim Kurulunca ilan edilen eĢdeğer puanlar, her
bir üniversitenin senato kararları ile yükseltilebilir. Ancak Güzel Sanatlar Fakülteleri ile
Konservatuvarlara öğrenci kabulünde ALES puanı aranmaz.‖
MADDE 2 – Aynı Yönetmeliğin 7 nci maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi aĢağıdaki
Ģekilde değiĢtirilmiĢ ve aynı fıkraya aĢağıdaki (d) bendi eklenmiĢtir.
―c) Yükseköğretim kurumlarınca, öğrencinin herhangi bir yarıyıldan sonra programına
devam edebilmesi için gerekli ek baĢarı koĢulları belirlenebilir.‖
―d) Yeterlilik, seviye tespit veya ders baĢarılarını ölçen tüm sınavlar, kağıt ortamında ve
eĢ zamanlı olarak yapılabileceği gibi, alan ve zorluk düzeyine göre tasnif edilerek güvenli
biçimde saklanan bir soru bankasından, her bir adaya farklı zamanlarda farklı soru
sorulmasına izin verecek Ģekilde elektronik ortamda da yapılabilir. Sınavlarda sorulacak
soruların hazırlanması, soru bankasının oluĢturulması ve Ģifrelenmesi, sınav sorularının kağıt
ortamında veya elektronik ortamda saklanması ile sınav güvenliğinin sağlanmasına iliĢkin
ilkeler Yükseköğretim Kurulu tarafından belirlenir.‖
MADDE 3 – Aynı Yönetmeliğin 8 inci maddesinin birinci fıkrasına aĢağıdaki (c) bendi
eklenmiĢtir.
―c)Yükseköğretim Kurulu kararı üzerine yükseköğretim kurumlarında; öğretim elemanı
ve öğrencilerin aynı mekânda bulunma zorunluluğu olmaksızın, bilgi ve iletiĢim
teknolojilerine dayalı olarak öğretim faaliyetlerinin planlandığı ve yürütüldüğü lisansüstü
uzaktan öğretim programları açılabilir. Uzaktan öğretim programlarının açılabileceği alanlar,
uzaktan öğretim yoluyla verilecek dersler ve kredi miktarları, ders materyallerinin
hazırlanması, sınavlarının yapılma Ģekli, yükseköğretim kurumları arasında bu amaçla
yapılacak protokoller ile uzaktan öğretime iliĢkin diğer hususlar, Yükseköğretim Kurulu
tarafından belirlenir.‖
MADDE 4 – Aynı Yönetmeliğin 10 uncu maddesi aĢağıdaki Ģekilde değiĢtirilmiĢtir.
“MADDE 10 – a) Tezli yüksek lisans programını tamamlama süresi azami üç yıldır.
Daha kısa sürede mezun olabilecek bir öğrenciyle ilgili düzenlemeler, ilgili senato tarafından
kabul edilen yönetmelikle belirlenir.
b) Tezli yüksek lisans programını azami üç yıl içinde baĢarı ile tamamlayamayanlar,
2547 sayılı Kanunun 46 ncı maddesinde belirtilen koĢullara göre ilgili döneme ait öğrenci
katkı payı veya öğrenim ücretlerini ödemek koĢulu ile öğrenimlerine devam etmek için kayıt
yaptırabilir. Bu durumda, ders ve sınavlara katılma ile tez hazırlama hariç, öğrencilere tanınan
diğer haklardan yararlandırılmaksızın öğrencilik statüleri devam eder.‖
MADDE 5 – Aynı Yönetmeliğin 12 nci maddesinin birinci fıkrasının (d) bendi
aĢağıdaki Ģekilde değiĢtirilmiĢtir.
―d) Tez sınavının tamamlanmasından sonra jüri tez hakkında salt çoğunlukla kabul, ret
veya düzeltme kararı verir. Bu karar enstitü anabilim dalı baĢkanlığınca tez sınavını izleyen
üç gün içinde ilgili enstitüye tutanakla bildirilir. Tezi hakkında düzeltme kararı verilen
öğrenci en geç üç ay içinde gereğini yaparak tezini aynı jüri önünde yeniden savunur. Tezi
reddedilen veya düzeltme sonrası savunmada reddedilen öğrenciye yeni bir tez konusu verilir
veya öğrencinin talepte bulunması halinde, tezsiz yüksek lisans programının ders kredi yükü,
proje yazımı ve benzeri gereklerini yerine getirmiĢ olmak kaydıyla kendisine tezsiz yüksek
lisans diploması verilerek programla iliĢkisi sona erdirilir. Kendisine yeni bir tez konusu
verilen öğrenci ilgili döneme ait öğrenci katkı payı veya öğrenim ücretlerini ödemek koĢulu
ile öğrenimlerine devam etmek için kayıt yaptırabilir. Bu durumda, tez ile ilgili Ģartları yerine
getirmek ve sınavlara katılmak hariç, öğrencilere tanınan diğer haklardan
yararlandırılmaksızın öğrencilik statüleri devam eder.‖
MADDE 6 – Aynı Yönetmeliğin 13 üncü maddesi baĢlığı ile birlikte aĢağıdaki Ģekilde
değiĢtirilmiĢtir.
“Tezli Yüksek Lisans Diploması
MADDE 13 – a) Tez sınavında baĢarılı olmak ve diğer koĢulları da sağlamak kaydıyla,
yüksek lisans tezinin ciltlenmiĢ en az üç kopyasını tez sınavına giriĢ tarihinden itibaren bir ay
içinde ilgili enstitüye teslim eden ve tezi Ģekil yönünden uygun bulunan yüksek lisans
öğrencisine Tezli Yüksek Lisans Diploması verilir.
b) Tezli Yüksek Lisans Diploması üzerinde öğrencinin izlemiĢ olduğu enstitü anabilim
dalındaki programın onaylanmıĢ adı bulunur.‖
MADDE 7 – Aynı Yönetmeliğin 14 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi
aĢağıdaki Ģekilde değiĢtirilmiĢtir.
―a) Tezsiz yüksek lisans programının amacı, öğrenciye mesleki konuda bilgi
kazandırmak ve mevcut bilginin uygulamada nasıl kullanılacağını göstermektir. Tezsiz
yüksek lisans programı Ġkinci Lisansüstü Öğretimde de yürütülebilir. Bu program toplam otuz
krediden az olmamak koĢuluyla en az on adet ders ile dönem projesi dersinden oluĢur. Dönem
projesi dersi kredisiz olup baĢarılı veya baĢarısız olarak değerlendirilir. Öğrenci, dönem
projesinin alındığı yarıyılda dönem projesine kayıt yaptırmak ve yarıyıl sonunda yazılı bir
rapor vermek zorundadır. Ġlgili senato tarafından belirlenen esaslara göre tezsiz yüksek lisans
programının sonunda yeterlik sınavı uygulanabilir. Ġkinci lisansüstü öğretim programlarında
sadece tezsiz yüksek lisans eğitimi yürütülebilir. Bu programlarda doktora ve tezli yüksek
lisans eğitimi yapılamaz.‖
MADDE 8 – Aynı Yönetmeliğin 16 ncı maddesi aĢağıdaki Ģekilde değiĢtirilmiĢtir.
“MADDE 16 – a) Tezsiz yüksek lisans programını tamamlama süresi azami üç yıldır.
b) Tezsiz yüksek lisans programını azami üç akademik yıl içinde baĢarı ile
tamamlayamayanlar, 2547 sayılı Kanunun 46 ncı maddesinde belirtilen koĢullara göre ilgili
döneme ait öğrenci katkı payı veya öğrenim ücretlerini ödemek koĢulu ile öğrenimlerine
devam etmek için kayıt yaptırabilir. Bu durumda, ders ve sınavlara katılma hariç, öğrencilere
tanınan diğer haklardan yararlandırılmaksızın öğrencilik statüleri devam eder.‖
MADDE 9 – Aynı Yönetmeliğin 17 nci maddesi madde baĢlığı ile birlikte aĢağıdaki
Ģekilde değiĢtirilmiĢtir.
“Tezsiz Yüksek Lisans Diploması
MADDE 17 – a) Kredili derslerini ve dönem projesini baĢarıyla tamamlayan yüksek
lisans öğrencisine Tezsiz Yüksek Lisans Diploması verilir.
b) Tezsiz Yüksek Lisans Diploması üzerinde öğrencinin izlemiĢ olduğu enstitü anabilim
dalındaki programın onaylanmıĢ adı bulunur.
c) Tezsiz yüksek lisans programına devam edenler, baĢvurdukları yükseköğretim
kurumunca tezli yüksek lisans programı için belirlenmiĢ olan asgari Ģartları yerine getirmek
kaydıyla, tezli yüksek lisans programına geçiĢ yapabilirler. Bu durumda tezsiz yüksek lisans
programında alınan dersler enstitü yönetim kurulu kararıyla tezli yüksek lisans programındaki
derslerin yerine sayılır.‖
MADDE 10 – Aynı Yönetmeliğin 18 inci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi
aĢağıdaki Ģekilde değiĢtirilmiĢtir.
―b) Doktora programı, tezli yüksek lisans derecesi olan öğrenciler için toplam yirmibir
krediden az olmamak koĢuluyla en az yedi adet ders, yeterlik sınavı, tez önerisi ve tez
çalıĢmasından oluĢur. Lisans derecesi ile kabul edilmiĢ öğrenciler için de en az kırkiki
kredilik ondört adet ders, yeterlik sınavı, tez önerisi ve tez çalıĢmasından oluĢur.‖
MADDE 11 – Aynı Yönetmeliğin 19 uncu maddesi aĢağıdaki Ģekilde değiĢtirilmiĢtir.
―MADDE 19 – a) Doktora programını tamamlama süresi yüksek lisans derecesi ile
kabul edilenler için azami altı yıl, lisans derecesi ile kabul edilenler için azami dokuz yıl olup,
uygulamaya iliĢkin düzenlemeler konusunda ilgili üniversite senatoları yetkilidir.
b) Doktora programı için gerekli kredili dersleri baĢarıyla tamamlamanın azami süresi
tezli yüksek lisans derecesi ile kabul edilenler için iki yıl, lisans derecesi ile kabul edilenler
için üç yıldır.
c) Kredili derslerini baĢarıyla bitiren, yeterlik sınavında baĢarılı bulunan ve tez önerisi
kabul edilen, ancak tez çalıĢmasını (a) bendinde belirtilen altı yıl sonuna, lisans derecesi ile
kabul edilmiĢ olan öğrenci için dokuz yıl sonuna kadar tamamlayamadığı için tez sınavına
giremeyen bir öğrenciye, ilgili enstitü anabilim dalı baĢkanlığının önerisi ve ilgili enstitü
yönetim kurulu onayı ile tezini jüri önünde savunması için her seferinde en az altı ay olmak
üzere yeni süreler verilir.
d) Bu süre içinde kredili derslerini baĢarıyla tamamlamayanlar ile azami süresi içinde
tez çalıĢmasını tamamlayamayanlar, 2547 sayılı Kanunun 46 ncı maddesinde belirtilen
koĢullara göre ilgili döneme ait öğrenci katkı payı veya öğrenim ücretlerini ödemek koĢulu ile
öğrenimlerine devam etmek için kayıt yaptırabilir. Bu durumda, ders ve sınavlara katılma ile
tez hazırlama hariç, öğrencilere tanınan diğer haklardan yararlandırılmaksızın öğrencilik
statüleri devam eder. Lisans derecesi ile doktora programına baĢvurmuĢ olanlardan, gerekli
kredi yükü, proje ve benzeri diğer Ģartları yerine getirmiĢ olmaları kaydıyla doktora tezinde
baĢarılı olamayan öğrencilerin talepleri halinde kendilerine tezsiz yüksek lisans diploması
verilir.‖
MADDE 12 – Aynı Yönetmeliğin 21 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) ve (g)
bentleri aĢağıdaki Ģekilde değiĢtirilmiĢtir.
―f) Yeterlik sınavında baĢarısız olan öğrenci, bir sonraki yarıyılda tekrar sınava alınır.
g) Doktora Yeterlik Komitesi, yeterlik sınavını baĢaran bir öğrencinin, ders yükünü
tamamlamıĢ olsa bile, toplam kredi miktarının 1/3‘ünü geçmemek Ģartıyla fazladan
ders/dersler almasını isteyebilir.‖
MADDE 13 – Aynı Yönetmeliğin 23 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) ve (d)
bentleri aĢağıdaki Ģekilde değiĢtirilmiĢtir.
―c) Tez önerisi reddedilen öğrenci yeni bir danıĢman ve tez konusu seçme hakkına
sahiptir. Böyle bir durumda yeni bir Tez Ġzleme Komitesi atanabilir.
d) Tez önerisi kabul edilen öğrenci için Tez Ġzleme Komitesi, Ocak-Haziran ve
Temmuz-Aralık ayları arasında birer kere olmak üzere yılda iki kez toplanır. Öğrenci, toplantı
tarihinden en az bir ay önce komite üyelerine yazılı bir rapor sunar. Bu raporda o ana kadar
yapılan çalıĢmaların özeti ve bir yıl sonraki dönemde yapılacak çalıĢma planı belirtilir.
Öğrencinin tez çalıĢması, komite tarafından baĢarılı veya baĢarısız olarak belirlenir.‖
MADDE 14 – Aynı Yönetmeliğin 24 üncü maddesinin birinci fıkrasının (d) bendi
aĢağıdaki Ģekilde değiĢtirilmiĢtir.
―d) Tez sınavının tamamlanmasından sonra jüri tez hakkında salt çoğunlukla kabul, ret
veya düzeltme kararı verir. Bu karar, enstitü anabilim dalı baĢkanlığınca tez sınavını izleyen
üç gün içinde ilgili enstitüye tutanakla bildirilir. Tezi hakkında düzeltme kararı verilen
öğrenci en geç altı ay içinde gereğini yaparak tezini aynı jüri önünde yeniden savunur. Tezi
reddedilen veya düzeltme sonrası savunmada tezi reddedilen öğrenciye yeni bir tez konusu
verilir. Lisans derecesi ile doktoraya kabul edilmiĢ olanlardan tezde baĢarılı olamayanlar için
talepleri halinde bu Yönetmeliğin 19 uncu maddesinin birinci fıkrasının (d) bendine göre
tezsiz yüksek lisans diploması verilir.‖
MADDE 15 – Aynı Yönetmeliğin 27 nci maddesi aĢağıdaki Ģekilde değiĢtirilmiĢtir.
“MADDE 27 – a) Sanatta yeterlik programını tamamlama süresi yüksek lisans derecesi
ile kabul edilenler için altı yıl, lisans derecesi ile kabul edilenler için dokuz yıldır. Daha kısa
sürede mezun olabilecek bir öğrenci ile ilgili düzenlemeler, ilgili senato tarafından kabul
edilen yönetmelikle belirlenir.
b) Sanatta yeterlik programı için gerekli kredili dersleri baĢarıyla tamamlamanın azami
süresi yüksek lisans derecesi ile kabul edilenler için dört yarıyıl, lisans derecesi ile kabul
edilenler için altı yarıyıldır.
c) Kredili derslerini ve uygulamalarını baĢarı ile bitiren, ancak tez veya sergi veya proje
çalıĢmasını (a) bendinde belirtildiği üzere altı yıl sonuna, lisans derecesi ile kabul edilmiĢ olan
öğrenci için dokuz yıl sonuna kadar tamamlayamadığı için sınava giremeyen bir öğrenciye
ilgili enstitü anasanat dalı baĢkanlığının önerisi ve ilgili enstitü yönetim kurulu onayı ile
tezini, sergi veya proje çalıĢmasını jüri önünde savunması için her seferinde en az altı ay
olmak üzere ek süreler verilir.
d) Bu süre içinde kredili derslerini baĢarıyla tamamlamayanlar ile tez, sergi veya proje
çalıĢmasını tamamlayamayanlar, 2547 sayılı Kanunun 46 ncı maddesinde belirtilen koĢullara
göre ilgili döneme ait öğrenci katkı payı veya öğrenim ücretlerini ödemek koĢulu ile
öğrenimlerine devam etmek için kayıt yaptırabilir. Bu durumda, ders ve sınavlara katılma ile
tez hazırlama hariç, öğrencilere tanınan diğer haklardan yararlandırılmaksızın öğrencilik
statüleri devam eder. Lisans derecesi ile sanatta yeterlik programına baĢvurmuĢ olanlardan,
gerekli kredi yükü, proje ve benzeri diğer Ģartları yerine getirmiĢ olmaları kaydıyla sanatta
yeterlik tezinde baĢarılı olamayan öğrencilerin talepleri halinde kendilerine tezsiz yüksek
lisans diploması verilir.‖
MADDE 16 – Aynı Yönetmeliğin 29 uncu maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi
aĢağıdaki Ģekilde değiĢtirilmiĢtir.
―e) Sınavın tamamlanmasından sonra jüri, dinleyicilere kapalı olarak, tez veya sergi,
proje, resital, konser, temsil hakkında salt çoğunlukla kabul, ret veya düzeltme kararı verir.
Bu karar, enstitü anasanat dalı baĢkanlığınca sınavı izleyen üç gün içinde ilgili enstitüye
tutanakla bildirilir. Sanatta yeterlik çalıĢması hakkında düzeltme kararı verilen öğrenci en geç
üç ay içinde gereğini yaparak tezini veya sergisini veya projesini aynı jüri önünde yeniden
savunur. Sanatta yeterlik çalıĢması reddedilen veya düzeltme sonrası savunmada reddedilen
öğrenciye yeni bir çalıĢma konusu verilir. Lisans derecesi ile sanatta yeterlik programına
kabul edilmiĢ olanlardan tezde baĢarılı olamayanlar için talepleri halinde bu Yönetmeliğin 27
nci maddesinin birinci fıkrasının (d) bendine göre tezsiz yüksek lisans diploması verilir.‖
MADDE 17 – Aynı Yönetmeliğe aĢağıdaki geçici 3 üncü madde eklenmiĢtir.
“GEÇĠCĠ MADDE 3 – Bu Yönetmeliğin 2 nci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi
6/2/2013 tarihinden önce tezsiz yüksek lisans programlarına kayıtlı olan öğrenciler hakkında
uygulanmaz.‖
MADDE 18 – Bu Yönetmelik yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
MADDE 19 – Bu Yönetmelik hükümleri Üniversite ve Yüksek Teknoloji Enstitüsü
Rektörleri tarafından yürütülür.
R.G. 06 ġubat 2013 – 28551 ]
—— • ——
TEBLĠĞLER
ÇalıĢma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığından:
ĠġKOLU TESPĠT KARARI
Karar No. : 2013/5
ĠĢyeri
: Samsun Proje UlaĢım Ġmar ĠnĢ. Yat. San. ve Tic. A.ġ.
Samsun-Ankara Karayolu YeĢildere Mah.
Eski Köy Hizmetleri Binası Arkası/SAMSUN
SGK Sicil No. :1075460.055
Tespiti Ġsteyen :
Belediye-ĠĢ Sendikası
Ġnceleme
: Samsun Proje UlaĢım Ġmar ĠnĢ. Yat. San. Tic. A.ġ.'de Bakanlığımızca
yapılan incelemede; söz konusu iĢyerinde "hafif raylı sistem" Ģeklinde tanımlanan tramvay ve
otobüslerle Ģehir içi yolcu taĢımacılığı ve bu amaca ulaĢabilmek için her türlü bakım, onarım,
proje, otopark, yatırım hizmetleri iĢinin yapıldığı, bu nedenle yapılan iĢlerin ĠĢkolları
Yönetmeliğinin 15 sıra numaralı "TaĢımacılık" iĢkolunda yer aldığı tespit edilmiĢtir.
Karar
: Samsun Proje UlaĢım Ġmar ĠnĢ. Yat. San. Tic. A.ġ. iĢyerinde yapılan
iĢlerin niteliği itibariyle ĠĢkolları Yönetmeliğinin 15 sıra numaralı "TaĢımacılık" iĢkoluna
girdiğine ve yapılan bu tespitin Resmî Gazete'de yayımlanmasına 6356 sayılı Sendikalar ve
Toplu ĠĢ SözleĢmesi Kanununun 5'inci maddesi gereğince karar verilmiĢtir.
[R.G. 06 ġubat 2013 – 28551 ]
—— • ——
ÇalıĢma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığından:
ĠġKOLU TESPĠT KARARI
Karar No. : 2013/6
ĠĢyeri
: Damlıca Turizm ĠnĢ. Taah. Tic. Ltd. ġti.
Ġstanbul Cad. Yılmaz Apt. No:1 Daire:9
Gürpınar-Büyükçekmece/ĠSTANBUL
SGK Sicil No. :
1378062.034
Tespiti Ġsteyen :
Belediye-ĠĢ Sendikası
Ġnceleme
: Damlıca Turizm ĠnĢ. Taah. Tic. Ltd. ġti.'nde Bakanlığımızca yapılan
incelemede; söz konusu Ģirket tarafından, Avcılar Belediyesi Fen ĠĢleri Müdürlüğü ile
imzalanan hizmet alım sözleĢmesi ile Avcılar Ġlçesi dahilinde bulunan her türlü yapıdaki
yolların bakımlarının yapılması, kıĢ aylarında kar ve buzla ilgili mücadele çalıĢmalarının
yapılması ve yolların açık tutulmasının sağlanması, yol emniyetinin alınması, yağmur suyu
kanallarının bakımı, su ızgaralarının temizlenmesi, sel baskını tedbirlerinin alınması, imar ve
zabıtaya yıkım ve ev boĢaltmalarında destek, tehlike arz eden yol ve yapı çevrelerinde gerekli
tedbirlerin alınması iĢlerinin yapıldığı, bu nedenle yapılan iĢlerin ĠĢkolları Yönetmeliği'nin 20
sıra numaralı "Genel iĢler" iĢkolunda yer aldığı tespit edilmiĢtir.
Karar
: Damlıca Turizm ĠnĢ. Taah. Tic. Ltd. ġti. iĢyerinde yapılan iĢlerin
niteliği itibariyle ĠĢkolları Yönetmeliği'nin 20 sıra numaralı "Genel iĢler" iĢkoluna girdiğine
ve yapılan bu tespitin Resmî Gazete'de yayımlanmasına 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu ĠĢ
SözleĢmesi Kanununun 5'inci maddesi gereğince karar verilmiĢtir.
[R.G. 06 ġubat 2013– 28551 ]
—— • ——
ÇalıĢma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığından:
ĠġKOLU TESPĠT KARARI
Karar No
: 2013/7
ĠĢyeri
: Ġzmir Metro-Ġzmir BüyükĢehir Belediyesi Metro ĠĢletmeciliği,
TaĢımacılık, ĠnĢaat Sanayi A.ġ.
2844 Sk. No: 5 Mersinli/ĠZMĠR
SGK Sicil No : 1120854.035
Tespiti Ġsteyen :
Belediye-ĠĢ Sendikası
Ġnceleme
: Ġzmir Metro-Ġzmir BüyükĢehir Belediyesi Metro ĠĢletmeciliği,
TaĢımacılık, ĠnĢaat Sanayi ve Tic. A.ġ.'de Bakanlığımızca yapılan incelemede; adı geçen
Ģirket tarafından 12 istasyon ve 14 km'lik ray üzerinde elektrikle çalıĢan trenlerle yeraltı ve
yerüstünde Ģehir içi yolcu taĢıma ile vagonların bakımı, onarımı, vagonların temizliği ve
sefere hazırlık iĢinin yapıldığı, iĢyerinde yapılan asıl iĢin raylı sistemle Ģehir içi yolcu taĢıma
iĢi olduğu, iĢyerinde yürütülen büro hizmeti, idari iĢler vb. iĢlerin asıl iĢin yürütülmesine
kolaylık sağlayan yardımcı iĢler olduğu, bu nedenle yapılan iĢlerin ĠĢkolları Yönetmeliğinin
15 sıra numaralı "TaĢımacılık" iĢkolunda yer aldığı tespit edilmiĢtir.
Karar
: Ġzmir Metro-Ġzmir BüyükĢehir Belediyesi Metro ĠĢletmeciliği,
TaĢımacılık, ĠnĢaat Sanayi ve Tic. A.ġ.'de yürütülen iĢlerin niteliği itibariyle ĠĢkolları
Yönetmeliğinin 15 sıra numaralı "TaĢımacılık" iĢkoluna girdiğine ve yapılan bu tespitin
Resmî Gazete'de yayımlanmasına 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu ĠĢ SözleĢmesi Kanunu'nun
5'inci maddesi uyarınca karar verilmiĢtir.
[R.G. 06 ġubat 2013 – 28551 ]
—— • ——
ANAYASA MAHKEMESĠ KARARLARI
Anayasa Mahkemesi BaĢkanlığından:
Esas Sayısı
: 2008/49 (Siyasi Parti Mali Denetimi)
Karar Sayısı : 2013/11
Karar Günü : 3.1.2013
I- MALĠ DENETĠM KONUSU
Yurt Partisinin 2007 yılı kesin hesabının incelenmesidir.
II- ĠLK ĠNCELEME
Anayasa Mahkemesi Ġçtüzüğü‘nün 16. maddesi uyarınca HaĢim KILIÇ, Sacit ADALI,
Fulya KANTARCIOĞLU, Ahmet AKYALÇIN, Mehmet ERTEN, Mustafa YILDIRIM, A.
Necmi ÖZLER, Serdar ÖZGÜLDÜR, ġevket APALAK, Serruh KALELĠ ve Zehra Ayla
PERKTAġ‘ın katılımıyla 16.7.2009 gününde yapılan ilk inceleme toplantısında, dosyada
eksiklik bulunmadığından iĢin esasının incelenmesine OYBĠLĠĞĠYLE karar verilmiĢtir.
III- ESASIN ĠNCELENMESĠ
Yurt Partisinin, Anayasa Mahkemesine verdiği 2007 yılı kesin hesap çizelgeleri ile
dayanağını oluĢturan defter ve belgeler üzerinde yapılan inceleme sonuçlarını içeren Anayasa
Mahkemesi Raportörü Zekeriya AYDIN tarafından hazırlanan esas inceleme raporu, Anayasa
ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin KuruluĢu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun ile
2820 sayılı Siyasi Partiler Kanunu‘nun ilgili kuralları, bunların gerekçeleri ile diğer yasama
belgeleri okunup incelendikten sonra gereği görüĢülüp düĢünüldü:
Denetimin maddi öğelerini oluĢturan defter ve belgelerde, Partinin 2007 yılı gelirleri
toplamının 49.774,16 YTL, giderleri toplamının 49.254,32 YTL olduğu, 519,84 YTL‘nin ise
nakit mevcudu olarak 2008 yılına devrettiği anlaĢılmaktadır.
Partinin 2007 yılı kesin hesabının, Parti Meclisince 18.8.2008 tarih ve 8 sayılı kararı ile
kabul edilerek onaylandığı görülmüĢtür.
Parti genel merkezinin 2007 yılı muhasebe kayıtlarının tutulduğu yevmiye
defteri 28.6.2007 tarihinde Çankaya Ġlçe Seçim Kuruluna onaylattırılmıştır.
Partinin, 2007 yılı kesin hesabının gelir ve gider rakamlarının yukarıda açıklanan
tutarlardan oluĢtuğu, bu haliyle 2007 yılı kesin hesabının doğru, denk ve 2820 sayılı Kanun‘a
uygun olduğu sonucuna varılmıĢtır.
Yargıtay Cumhuriyet BaĢsavcılığının kayıtlarına göre, Adana, Adıyaman, Ankara,
Antalya, Artvin, Balıkesir, Bilecik, Bolu, Burdur, Bursa, Çanakkale, Denizli, Diyarbakır,
Edirne, EskiĢehir, Gaziantep, Giresun, Hatay, Ġçel, Ġstanbul, Kars, Kayseri, Kırklareli,
KırĢehir, Kocaeli, Konya, Malatya, Manisa, Mardin, Muğla, NevĢehir, Sakarya, Samsun,
Siirt, Sinop, Tekirdağ, Trabzon, ġanlıurfa, UĢak, Van, Zonguldak, Aksaray, Bayburt, Iğdır,
Yalova, Karabük, Kilis, Osmaniye ve Düzce olmak üzere Partinin 49 il, 191 ilçe ve 154
beldede teĢkilatı bulunmaktadır.
Parti yetkilileri Ankara, Adana ve Ġstanbul hariç diğer illerde her hangi bir gelir gider
hareketi olmadığını belirtmiĢlerdir. Üç ilin gelir gider durumu ise Ģöyledir.
Gelir
(Geçen
devreden nakit)
Ankara
150,23
Adana
50,34
Ġstanbul
420,59
Ġl Adı
yıldan Gider (Kırtasiye ve büro
giderleri)
150,23
50,34
420,59
Adıyaman, Antalya, Artvin, Balıkesir, Bilecik, Bolu, Burdur, Bursa, Çanakkale,
Denizli, Diyarbakır, Edirne, EskiĢehir, Gaziantep, Giresun, Hatay, Ġçel, Kars, Kayseri,
Kırklareli, KırĢehir, Kocaeli, Konya, Malatya, Manisa, Mardin, Muğla, NevĢehir, Sakarya,
Samsun, Siirt, Sinop, Tekirdağ, Trabzon, ġanlıurfa, UĢak, Van, Zonguldak, Aksaray, Bayburt,
Iğdır, Yalova, Karabük, Kilis, Osmaniye ve Düzce olmak üzere 46 ile ait gelir ve giderin
olmadığı belirtilmiĢtir.
Parti il örgütleri (il, ilçe ve belde) faaliyette olduğuna göre, bu yerlerin giderlerinin nasıl
karĢılandığının belgeleriyle birlikte açıklanması istenmiĢtir.
Parti yetkilileri, ―1 ve 2. maddede söz konusu olan il ve ilçe teĢkilatlarımız aktif ve faal
olarak her hangi bir yer kiralanmamıĢtır. Bu yüzden gelir ve giderlerimiz mevcut değildir.”
Ģeklinde cevap vermiĢlerdir.
Siyasi partilerin faaliyetlerini yürüttükleri genel merkez, il, ilçe veya belde
baĢkanlıklarına ait binaların ya kendi mülkü veya kira olması gerekir. ġayet parti yetkililerine
ait binalarda siyasi parti faaliyette bulunuluyor ise (il, ilçe veya belde teĢkilatının faaliyette
bulunduğu binalar) bu takdirde kira sözleĢmesi düzenlenerek isabet eden tutarın partiye bağıĢ
olarak kaydedilmesi gerekir.
Yargıtay Cumhuriyet BaĢsavcılığının kayıtlarına göre, Partinin 49 il, 191 ilçe ve 154
beldede teĢkilatı bulunmasına karĢın 46 il ile ilgili her hangi bir gelir ve gider bildirilmemiĢ,
3 il ile ilgili kira gideri belirtilmemiĢ, sadece düĢük rakamda kırtasiye ve büro gideri
belirtilmiĢtir.
Partinin il, ilçe ve belde örgütleri faaliyette olduğuna göre, bu yerlerin en azından
yönetim giderlerinin (kira, su, elektrik, telefon, kırtasiye vb.) olması gerekir. Yönetim
giderlerinin hesaplarda görülmemesi kayıt dıĢı gelir ve gider oluĢturulmuĢ olduğunu
göstermektedir. Bu durumda 2820 sayılı Kanun‘un 69. maddesindeki bir siyasi partinin bütün
gelirlerinin, o siyasi partinin tüzel kiĢiliğinin adına elde edileceği ile aynı Kanun‘un 70.
maddesindeki bir siyasi partinin bütün giderlerinin o siyasi partinin tüzel kiĢiliğinin adına
yapılacağı hükmüne aykırı davranılmıĢtır.
Mahkemeye istenen bilgilerin istendiği Ģekliyle verilmemesi, hesap verilebilir Ģekilde
kayıt ve belge düzeninin oluĢturulmaması, hesabın dıĢında gelir ve gider oluĢturulması,
inceleme ve araĢtırmayı engellemeye yönelik eylemler olduğundan 2820 sayılı Kanun‘un 111.
maddesinin (c) fıkrasına istinaden gerekli iĢlemlerin yapılmasını temin için Ankara
Cumhuriyet BaĢsavcılığına suç duyurusunda bulunulması gerekir.
Diğer taraftan bu illerin durumu 2820 sayılı Kanun‘un 36. maddesi gereğince
incelenmelidir. Seçim hukuku açısından bu illerin durumunun değerlendirilmesi amacıyla
Yargıtay Cumhuriyet BaĢsavcılığının uyarılması gerekir.
A- Gelirlerin Ġncelenmesi
1- Genel Merkez Gelirleri
Parti Genel Merkezinin 2007 yılı gelirleri 49.153 YTL‘nin tamamı giriĢ ve üyelik
aidatından oluĢmaktadır.
Parti Genel Merkezinin defter kayıtları ve gelir belgeleri üzerinde yapılan incelemede,
gelirlerin 2820 sayılı Kanun‘a uygun olarak sağlandığı sonucuna varılmıĢtır.
2- Ġl Örgütleri Gelirleri
Parti il örgütlerinin 2007 yılında herhangi bir geliri olmayıp, Ankara, Adana ve Ġstanbul
ilinin önceki yıldan devreden tutarı 621,16 YTL‘dir.
B- Giderlerin Ġncelenmesi
1- Genel Merkez Giderleri
Parti Genel Merkezinin 2007 yılı giderleri olan 49.254,32 YTL‘nin tamamı büro genel
gideridir.
Parti Genel Merkezinin 2008 yılına devreden nakit mevcudu 519,84 YTL‘dir.
Parti Genel Merkezinin defter kayıtları ve gider belgeleri üzerinde yapılan incelemede,
giderlerin 2820 sayılı Kanun‘a uygun olarak gerçekleĢtirildiği sonucuna varılmıĢtır.
2- Ġl Örgütleri Giderleri
Parti il örgütlerinden Ankara, Adana ve Ġstanbul ilinin 2007 yılında yaptığı 621,16
YTL‘nin tamamı büro genel gideridir.
C- Parti Mallarının Ġncelenmesi
Partinin 2007 yılı defter ve belgeleri üzerinde yapılan incelemede, değeri yüz Yeni Türk
Lirasını aĢan taĢınır mal, menkul kıymet ve her türlü hak ile taĢınmaz mal ediniminin
olmadığı anlaĢılmaktadır.
IV- SONUÇ
Yurt Partisinin 2007 yılı kesin hesabının incelenmesi sonucunda;
1- Partinin 2007 yılı kesin hesabında gösterilen 49.774,16 YTL gelir, 49.254,32 YTL
gider ile 519,84 YTL nakit mevcudu devrinin eldeki bilgi ve belgelere göre doğru, denk ve
2820 sayılı Siyasi Partiler Kanunu‘na uygun olduğuna,
2- Mahkemeye istenen bilgilerin istendiği Ģekliyle verilmemesi, hesap verilebilir Ģekilde
kayıt ve belge düzeninin oluĢturulmaması, hesabın dıĢında gelir ve gider oluĢturulması,
inceleme ve araĢtırmayı engellemeye yönelik eylemler olduğundan 2820 sayılı Kanun‘un 111.
maddesinin (c) fıkrasına istinaden gerekli iĢlemlerin yapılmasını temin için Ankara
Cumhuriyet BaĢsavcılığına suç duyurusunda bulunulmasına,
3- Seçim hukuku ve teĢkilatlanma koĢulu açısından illerin durumunun değerlendirilmesi
hususunun Yargıtay Cumhuriyet BaĢsavcılığına bildirilmesine,
3.1.2013 gününde OYBĠRLĠĞĠYLE karar verildi.
BaĢkan
BaĢkanvekili
BaĢkanvekili
HaĢim KILIÇ
Serruh KALELĠ
Alparslan ALTAN
Üye
Mehmet ERTEN
Üye
Serdar ÖZGÜLDÜR
Üye
Osman Alifeyyaz
PAKSÜT
Üye
Zehra Ayla PERKTAġ
Üye
Recep KÖMÜRCÜ
Üye
Burhan ÜSTÜN
Üye
Engin YILDIRIM
Üye
Nuri NECĠPOĞLU
Üye
Celal Mümtaz
AKINCI
Üye
Erdal TERCAN
Üye
Muammer TOPAL
Üye
Zühtü ARSLAN
[R.G. 06 ġubat 2013 – 28551 ]
—— • ——
Anayasa Mahkemesi BaĢkanlığından:
Esas Sayısı
: 2009/27 (Siyasi Parti Mali Denetimi)
Karar Sayısı
: 2013/12
Karar Günü
: 3.1.2013
I- MALĠ DENETĠMĠN KONUSU
Yurt Partisinin 2008 yılı kesin hesabının incelenmesidir.
II- ĠLK ĠNCELEME
Partinin 2008 yılı kesin hesapları Parti Meclisinden 8 kiĢinin imzaladığı 26.6.2009 tarih
ve 15 sayılı kararla kabul edilmiĢtir.
Parti Tüzüğü‘nün 26. maddesinde, Parti Meclisinin büyük kongre tarafından seçilen 24
asil ve 12 yedek üye ve genel baĢkandan oluĢacağı, Parti Meclisinin görev ve yetkilerini
düzenleyen 28. maddesinin (j) fıkrasına göre de kesin hesabı onaylamanın Parti Meclisinin
yetkisinde olduğu anlaĢılmaktadır. Parti Meclisinin 25 kiĢiden oluĢtuğu, en az 13 kiĢi ile
toplanarak toplananların salt çoğunluğuyla karar alması gerekirken 8 kiĢinin katılımıyla kesin
hesabın kabul edildiği görülmüĢtür.
Parti yetkilileri, “Parti yöneticilerinin bir çoğu Ģehir dıĢında olduğundan mevcut
yöneticilerinin imzası alınamamıĢtır.” Ģeklinde cevap vermiĢlerdir.
2820 sayılı Siyasi Partiler Kanunu’nun;
“Merkez karar, yönetim ve icra organları” başlıklı 16. maddesi, “Siyasi partilerin
merkez karar, yönetim ve icra organları parti tüzüğünde belirtilen isim, şekil ve sayıda
kurulur. Büyük kongrece seçilecek merkez organlarının her birinin üye sayısı 15’ten
az olamaz.”
73. maddesinin üçüncü fıkrası “İller teşkilatından gönderilenler ve parti
merkezine ait olan kesin hesaplar, merkez karar ve yönetim kurulunca incelenerek
karara bağlanır ve birleştirilir.” ve dördüncü fıkrası “Siyasi partilerin bütçeleri,
bilançoları, gelir ve gider cetvelleri ile kesin hesaplarının nasıl düzenleneceği
partilerin iç yönetmeliklerinde gösterilir.”
74. maddesi, ―Siyasi partilerin mali denetimi Anayasa Mahkemesince yapılır. Anayasa
Mahkemesi, siyasi partilerin mal edinimleri ile gelir ve giderlerinin Kanuni uygunluğunu
denetler.
Siyasi partilerin genel baĢkanları, karara bağlanarak birleĢtirilmiĢ bulunan kesin hesap
ile parti merkez ve bağlı ilçeleri de kapsayan iller teĢkilatının kesin hesaplarının onaylı birer
örneğini Haziran ayı sonuna kadar Anayasa Mahkemesine ve bilgi için Yargıtay Cumhuriyet
BaĢsavcılığına vermek zorundadırlar. Bu belgelere, ilgili siyasi partinin aynı hesap
döneminde edindiği taĢınmaz ve değeri yüz milyon lirayı aĢan taĢınır malların, menkul
kıymetlerin ve her türlü hakların değerleri ile edinim tarihlerini ve Ģekillerini de belirten
listeleri eklenir.”
111. maddesinin (b) bendi, “Siyasi partilerin 74 üncü madde hükümlerine aykırı
hareket eden sorumluları hakkında, üç aydan altı aya kadar hafif hapis ve onbeş
milyon liradan otuz milyon liraya kadar hafif para cezası verilir.”
şeklinde düzenlenmiştir.
2820 sayılı Kanun’un 73. maddesinde, kesin hesapları karara bağlamanın
Merkez Karar ve Yönetim Kurulunca olacağı belirtilmesine karşın, Kanun’da Merkez
Karar ve Yönetim Kurulunun ne şekilde oluşacağına dair bir düzenleme yapılmamış,
aksine organların oluşumu parti tüzüğüne bırakılmıştır. Parti Tüzüğünde de
organların oluşum ve görevleri belirtilmiştir.
Kesin hesabı onaylayıp reddetmenin Parti Meclisinin yetkisinde olması
nedeniyle, toplantının Tüzükte öngörülen şekilde yapılması ve yeterli imzanın olması
gerekir. Kesin hesabın tüzükte istenen şekilde onaylandığına dair Parti Meclisi kararı
sunulmamıştır.
Kesin hesapların incelenip kabul edildiğine ve birleĢtirildiğine iliĢkin Tüzüğe uygun
Parti Meclisi kararının olmaması hesabın tam olarak 2820 sayılı Kanun‘un 74. maddesine
uygun sunulmadığını göstermektedir. Dolayısıyla, Yurt Partisi 2008 yılı kesin hesabının Parti
Genel BaĢkanı tarafından Haziran ayı sonuna kadar Anayasa Mahkemesi BaĢkanlığına
sunulması gerektiği yönündeki anılan madde ile getirilen kurala uyulmamıĢtır.
Dolayısıyla, 2820 sayılı Kanun‘un 74. maddesi hükümlerine aykırı hareket eden parti
sorumluları hakkında Kanunun 111. maddesinin (b) fıkrasına istinaden gerekli iĢlemlerin
yapılmasını temin için Ankara Cumhuriyet BaĢsavcılığına suç duyurusunda bulunulması
gerekir.
Bu itibarla, Yurt Partisinin 2008 yılı kesin hesabının ilk incelemesi sonucunda;
1- Dosyada eksiklik bulunmadığından iĢin esasının incelenmesine,
2- Kesin hesaplarının incelenip onaylandığına ilişkin Tüzüğe uygun olarak
alınmış Parti Meclisi kararı olmadığından Siyasi Partiler Kanunu’nun 74. ve 111.
maddesinin (b) bendi uyarınca yasal işlem yapılması için Ankara Cumhuriyet
Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulmasına,
3.1.2013 gününde OYBĠRLĠĞĠYLE karar verilmiĢtir.
III- ESASIN ĠNCELENMESĠ
Yurt Partisinin, Anayasa Mahkemesine verdiği 2008 yılı kesin hesap çizelgeleri ile
dayanağını oluĢturan defter ve belgeler üzerinde yapılan inceleme sonuçlarını içeren Anayasa
Mahkemesi Raportörü Zekeriya AYDIN tarafından hazırlanan esas inceleme raporu, Anayasa
ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin KuruluĢu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun ile
2820 sayılı Siyasi Partiler Kanunu‘nun ilgili kuralları, bunların gerekçeleri ile diğer yasama
belgeleri okunup incelendikten sonra gereği görüĢülüp düĢünüldü:
Denetimin maddi öğelerini oluĢturan defter ve belgelerde, Partinin 2008 yılı gelirleri
toplamının 41.819,84 YTL, giderleri toplamının 39.386,73 YTL olduğu, 2.433,11 YTL‘nin
ise nakit mevcudu olarak 2009 yılına devrettiği anlaĢılmaktadır.
Partinin 2008 yılı kesin hesabı Parti Meclisinin 26.6.2009 tarih ve 15 sayılı kararı ile
kabul edilerek onaylanmıĢtır.
Partinin 2008 yılı kesin hesabının gelir ve gider rakamlarının yukarıda açıklanan
tutarlardan oluĢtuğu, bu haliyle 2008 yılı kesin hesabının doğru, denk ve 2820 sayılı
Kanunu‘na uygun olduğu sonucuna varılmıĢtır.
Yargıtay Cumhuriyet BaĢsavcılığının kayıtlarına göre, Adana, Adıyaman, Ankara,
Antalya, Artvin, Balıkesir, Bilecik, Bolu, Burdur, Bursa, Çanakkale, Denizli, Diyarbakır,
Edirne, EskiĢehir, Gaziantep, Giresun, Hatay, Ġçel, Ġstanbul, Kars, Kayseri, Kırklareli,
KırĢehir, Kocaeli, Konya, Malatya, Manisa, Mardin, Muğla, NevĢehir, Sakarya, Samsun,
Siirt, Sinop, Tekirdağ, Trabzon, ġanlıurfa, UĢak, Zonguldak, Aksaray, Bayburt, Iğdır, Yalova,
Karabük, Kilis, Osmaniye ve Düzce olmak üzere Partinin 48 il, 178 ilçe ve 126 beldede
teĢkilatı bulunmaktadır.
Parti il örgütleri (ilçe ve belde) faaliyette olduğuna göre, bu yerlerin giderlerinin nasıl
karĢılandığının belgeleriyle birlikte açıklanması istenmiĢtir.
Parti yetkilileri, “1 ve 2. maddede söz konusu olan il ve ilçe teĢkilatlarımız aktif ve faal
olarak her hangi bir yer kiralanmamıĢtır. Bu yüzden gelir ve giderlerimiz mevcut değildir.”
Ģeklinde cevap vermiĢlerdir.
Siyasi partilerin faaliyetlerini yürüttükleri genel merkez, il, ilçe veya belde
baĢkanlıklarına ait binaların ya kendi mülkü veya kira olması gerekir. ġayet parti yetkililerine
ait binalarda siyasi parti faaliyette bulunuluyor ise (il, ilçe veya belde teĢkilatının faaliyette
bulunduğu binalar) bu takdirde kira sözleĢmesi düzenlenerek isabet eden tutarın partiye bağıĢ
olarak kaydedilmesi gerekir.
Yargıtay Cumhuriyet BaĢsavcılığının kayıtlarına göre Partinin 48 il, 178 ilçe ve 126
beldede teĢkilatı bulunmasına karĢın 48 il ile ilgili her hangi bir gelir ve gider bildirilmemiĢtir.
Partinin il, ilçe ve belde örgütleri faaliyette olduğuna göre, bu yerlerin en azından
yönetim giderlerinin (kira, su, elektrik, telefon, kırtasiye vb.) olması gerekir. Yönetim
giderlerinin hesaplarda görülmemesi kayıt dıĢı gelir ve gider oluĢturulmuĢ olduğunu
göstermektedir. Bu durumda 2820 sayılı Kanun‘un 69. maddesindeki bir siyasi partinin bütün
gelirlerinin, o siyasi partinin tüzel kiĢiliğinin adına elde edileceği ile aynı Kanun‘un 70.
maddesindeki bir siyasi partinin bütün giderlerinin o siyasi partinin tüzel kiĢiliğinin adına
yapılacağı hükmüne aykırı davranılmıĢtır.
Mahkemeye istenen bilgilerin istendiği Ģekliyle verilmemesi, hesap verilebilir Ģekilde
kayıt ve belge düzeninin oluĢturulmaması, hesabın dıĢında gelir ve gider oluĢturulması,
inceleme ve araĢtırmayı engellemeye yönelik eylemler olduğundan 2820 sayılı Kanun‘un 111.
maddesinin (c) fıkrasına istinaden gerekli iĢlemlerin yapılmasını temin için Ankara
Cumhuriyet BaĢsavcılığına suç duyurusunda bulunulması gerekir.
A- Gelirlerin Ġncelenmesi
1- Genel Merkez Gelirleri
Parti Genel Merkezinin 2008 yılı gelirleri olan 41.819,84 YTL‘nin 41.300 YTL‘si
bağıĢlardan ve 519,84 YTL‘si önceki yıldan devreden nakitten oluĢmaktadır.
Parti Genel Merkezinin 2008 yılı muhasebe kayıtlarının tutulduğu işletme defteri
17.10.2008 tarihinde Çankaya Ġlçe Seçim Kuruluna onaylattırılmıştır.
Parti Genel Merkezinin 2008 yılı defter kayıtları ve gelir belgeleri üzerinde yapılan
incelemede, gelirlerin 2820 sayılı Kanun‘a uygun olarak sağlandığı sonucuna varılmıĢtır.
2- Ġl Örgütleri Gelirleri
Parti il örgütlerinin herhangi bir geliri bulunmamaktadır.
B- Giderlerin Ġncelenmesi
1- Genel Merkez Giderleri
Parti Genel Merkezinin 2008 yılı giderleri 39.386,73 YTL olarak gösterilmiĢtir.
Bunun 7.856YTL‘si personel giderleri, 17.000 YTL‘si kira giderleri ve 14.530,73
YTL‘si çeĢitli giderlerden oluĢmaktadır.
Parti genel merkezinin 2009 yılına devreden nakit mevcudu 2.433,11YTL.dir.
Parti genel merkezinin 2008 yılı defter kayıtları ve gider belgeleri üzerinde yapılan
incelemede, aĢağıda belirtilenler dıĢındaki giderlerin 2820 sayılı Kanun‘a uygun olarak
gerçekleĢtirildiği sonucuna varılmıĢtır.
Muhasebe biliminin genel kabul görmüĢ temel kavramlarından biri ―Belgelendirme‖
kavramıdır. 213 sayılı Vergi Usul Kanunu‘nun 229. maddesinde ―Fatura, satılan emtia veya
yapılan iĢ karĢılığında müĢterinin borçlandığı meblağı göstermek üzere emtiayı satan veya iĢi
yapan tüccar tarafından müĢteriye verilen ticari vesikadır” Ģeklinde tarif yapılmıĢ ve ―Fatura
Kullanma Mecburiyeti‖ baĢlıklı 232. maddesindeki hükmüne göre de, faturanın hangi hallerde
ve kimler tarafından alınması ve verilmesinin gerektiği ifade edilmiĢtir. Bu bağlamda mal ve
hizmet alımlarında bu iĢlemlerin fatura ile belgelendirilmesi zorunlu tutulmuĢ ve gerekli
muhasebe kayıtlarının tutulmasında da faturanın tevsik edici belge olarak kullanılması
gerektiği ifade edilmiĢtir.
Aynı Kanun‘un “Makbuz Mecburiyeti” baĢlıklı 236. maddesinde, “Serbest meslek
erbabı, mesleki faaliyetlerine iliĢkin her türlü tahsilatı için iki nüsha serbest meslek makbuzu
tanzim etmek ve bir nüshasını müĢteriye vermek, müĢteri de bu makbuzu istemek ve almak
mecburiyetindedir.” denilmiĢ ve makbuzun muhteviyatı da 237. maddede belirtilmiĢtir.
Yine aynı Kanun‘un “Gider Pusulası” baĢlıklı 234. maddesindeki, “Birinci ve ikinci
sınıf tüccarlar, kazancı basit usulde tespit edilenlerle defter tutmak mecburiyetinde olan
serbest meslek erbabının ve çiftçilerin vergiden muaf esnafa;
Yaptırdıkları iĢler veya onlardan satın aldıkları emtia için tanzim edip iĢi yapana veya
emtiayı satana imza ettirecekleri gider pusulası vergiden muaf esnaf tarafından verilmiĢ
fatura hükmündedir. Bu belge, birinci ve ikinci sınıf tüccarların, zati eĢyalarını satan
kimselerden satın aldıkları altın, mücevher gibi kıymetli eĢya için de tanzim edilir. Gider
pusulası, iĢin mahiyeti, emtianın cins ve nev'i ile miktar ve bedelini ve iĢ ücretini ve iĢi
yaptıran ile yapanın veya emtiayı satın alan ile satanın adlarıyla soyadlarını (Tüzel kiĢilerde
unvanlarını) ve adreslerini ve tarihi ihtiva eder ve iki nüsha olarak tanzim ve bir nüshası iĢi
yapana veya malı satana tevdi olunur. Gider pusulaları, seri ve sıra numarası dahilinde
teselsül ettirilir.”
hükmünden fatura vermek mecburiyetinde olmayanlar için gider pusulası düzenleneceği
anlaĢılmaktadır.
2820 sayılı Kanun‘un 70. maddesinin üçüncü fıkrasına göre beĢ bin liraya kadar olan
(2008 yılı için 52,37 YTL) harcamaların makbuz veya fatura gibi bir belge ile tevsik edilmesi
zorunlu olmadığından, bu miktarı geçen harcamaların geçerli ve kanıtlayıcı bir belgeye
dayanması gerekmektedir.
2820 sayılı Kanun‘un 70. maddesinde,
“Bir siyasî partinin bütün giderleri, o siyasi parti tüzelkiĢiliği adına yapılır” ve aynı
Kanun‘un 75. maddesinde, “Anayasa Mahkemesi denetimi sonunda, o siyasi partinin gelir ve
giderlerinin doğruluğuna ve kanuna uygunluğuna veya kanuna uygun olmayan gelirler ile
giderler dolayısıyla da bunların Hazineye gelir kaydedilmesine karar verir” ve 76.
maddesinde de, “Belgelendirilmesi gerektiği halde belgelendirilmeyen parti giderleri
miktarınca parti malvarlığı, Anayasa Mahkemesi kararıyla Hazineye irad kaydedilir”
hükümleri yer almıĢtır.
25.2.2011 günlü, 27857 mükerrer sayılı Resmî Gazete‘de yayımlanan 6111 sayılı Bazı
Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu
ve Diğer Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde DeğiĢiklik Yapılması Hakkında
Kanun yayınlandığı tarih itibariyle yürürlüğe girdiğinden ve geçici maddelerde yargılanmamıĢ
siyasi parti hesaplarında değiĢtirilen hükümlerin uygulanacağına dair düzenleme de
yapılmadığından dolayı bu tarihten önceki denetim ve yargılamada değiĢiklikten önceki
hükümler uygulanacaktır.
1- Parti görevlilerinin yükümlülükleri zamanında yapmaması sonucu oluĢan gecikme
faizi ve bedelinin Parti bütçesinden ödenme nedeni sorulmuĢtur.
Yevmiye
tarih no
Belge türü
Fatura(FiĢ),
tarih no
31.3.2008
Fatura
10.4.2008
Ġçerik
Tutar
31.3.2008/255835
Turkcell gecikme faizi
34,19
Elektrik kesme
ihbarnamesi
10.4.2008/1164/1/15
Elektrik gecikme faizi
11,07
21.4.2008
Fatura
31.3.2008/18301
Telekom gecikme bedeli
21,66
21.4.2008
Fatura
31.3.2008/77917
Telekom gecikme bedeli
34,35
21.4.2008
Fatura
31.3.2008/77916
Telekom gecikme bedeli
42,71
29.4.2008
Fatura
31.3.2008/00662
Telekom gecikme bedeli
44,26
29.4.2008
Fatura
1.4.2008/06810
Ttmet gecikme bedeli
5,28
30.4.2008
Fatura
1.4.2008/988163
Turkcell gecikme faizi
68,89
20.5.2008
Fatura
30.4.2008/27878
Telekom gecikme bedeli
1,71
1.8.2008
Fatura
28.6.2008/3625633
Turkcell gecikme faizi
2,84
6.8.2008
Fatura
26.7.2008/3864177
Turkcell gecikme faizi
5,84
9.10.2008
Fatura
22.8.2008/3750368
Turkcell gecikme faizi
3,34
Toplam
Alındı
276,14
Parti yetkilileri, “Maddede ki yazılan telefon ödemelerimiz parti kasasında yeterli
paranın olmayıĢından dolayı gecikme zammıyla yapılmıĢtır.” Ģeklinde cevap vermiĢlerdir.
Parti yetkililerinin ödemelerin zamanında yapılması için gerekli tedbirleri almaları
gerekir. Parti görevlilerinin yükümlülüklerini zamanında yapmamaları sonucu oluĢan gecikme
faizi ve bedelinden parti tüzel kiĢiliğini sorumlu tutma imkanı bulunmamaktadır. Bu
ödemelerin kiĢisel sorumluluk kapsamında olduğu açıktır. Bu nedenle 276,14 YTL‘nin
Hazine‘ye irad kaydedilmesi gerekir.
2- AĢağıda gösterilen harcamalar fatura aslı veya tahsilat belgesi olmadan yapılmıĢtır.
213 sayılı Kanun‘a göre düzenlenmiĢ belge aslı veya ödemeyi kanıtlayıcı belge olmadan
ödeme yapılma nedeni sorulmuĢtur.
Vergi Usul Kanununda Belirtilen Belgeler Olmadan Yapılan Ödemelere Ait Liste
Yevmiye
tarih ve
no
Olmayan ve Ġstenen Belge
Tutar
28.1.2008
Vergi Dairesi Tahakkuk fiĢi
bulunmaktadır.
Tahsilat Belgesi bulunmamaktadır.
1.207,45
30.1.2008
Elektrik
fatura
okunamamaktadır.
bildirimi
Ödendiğine
dair
bulunmamaktadır
belge
130,02
30.1.2008
Elektrik
fatura
okunamamaktadır.
bildirimi
Ödendiğine
dair
bulunmamaktadır
belge
86,12
1.2.2008
Aidat
Ödendiğine
dair
bulunmamaktadır
belge
135
10.4.2008
BaĢkent Elektrik
Elektrik faturası bulunmamaktadır
57,95
30.4.2008
SGK
Tahakkuk
bulunmaktadır.
fiĢi
Tahsilat Belgesi bulunmamaktadır.
393,36
29.5.2008
SGK
Tahakkuk
bulunmaktadır.
fiĢi
Tahsilat Belgesi bulunmamaktadır.
393,36
30.12.2008
PTT Tahsilat Belgesi
1 adet Telekom telefon faturası
bulunmamaktadır.
69
Toplam
2.472,26
Parti yetkilileri, “Madde de bahsedilen vergi elektrik SGK ödemeleri bankadan ödeme
yapılıp banka hesap bildirim cetvelinde kayıt altına alınmıĢtır.” Ģeklinde cevap vermiĢlerdir.
Ġstenen belgeler ve faturalar gönderilmemiĢtir.
213 sayılı Kanun‘a uygun olarak düzenlenmiĢ fatura, serbest meslek makbuzu gibi
kanıtlayıcı belgeler olmadan veya istenen belgeler sunulmadan kaydedilen 2.472,26 YTL
tutarındaki giderin Hazine‘ye gelir yazılması gerekir.
2- Ġl Örgütleri Giderleri
Parti il örgütlerinin herhangi bir gideri bulunmamaktadır.
C- Parti Mallarının Ġncelenmesi
Partinin 2008 yılı defter ve belgeleri üzerinde yapılan incelemede, değeri yüz Yeni Türk
Lirasını aĢan taĢınır mal, menkul kıymet ve her türlü hak ile taĢınmaz mal ediniminin
olmadığı anlaĢılmaktadır.
IV- SONUÇ
Yurt Partisinin 2008 yılı kesin hesabının incelenmesi sonucunda;
1- Partinin 2008 yılı kesin hesabında gösterilen 41.819,84 YTL gelir, 39.386,73 YTL
gider ile 2.433,11 YTL nakit mevcudu devrinin Hazine‘ye irad kaydedilenler dıĢında kalan
bölümünün eldeki bilgi ve belgelere göre doğru, denk ve 2820 sayılı Siyasi Partiler
Kanunu‘na uygun olduğuna,
2- 2820 sayılı Kanun‘un 70. maddesine aykırı olarak partinin amaçlarına uygun
olmayan ve parti tüzel kiĢiliği adına yapılmıĢ harcama olarak kabulü mümkün görülmeyen
2.748,4 YTL karĢılığı Parti malvarlığının, 2820 sayılı Siyasi Partiler Kanunu‘nun 75. ve 76.
maddeleri gereğince Hazine‘ye gelir kaydedilmesine,
3- Ġlk Ġnceleme toplantısında verilen karar gereğince, kesin hesaplarının
incelenip ve onaylandığına ilişkin Tüzüğe uygun olarak alınmış Parti Meclisi kararının
olmaması nedeniyle Siyasi Partiler Kanunu’nun 74. ve 111. maddesinin (b) bendi
uyarınca yasal işlem yapılması için Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına suç
duyurusunda bulunulmasına,
4- Mahkemeye istenen bilgilerin istendiği Ģekliyle verilmemesi, hesap verilebilir Ģekilde
kayıt ve belge düzeninin oluĢturulmaması, hesabın dıĢında gelir ve gider oluĢturulması,
inceleme ve araĢtırmayı engellemeye yönelik eylemler olduğundan Kanun‘un 111.
maddesinin (c) fıkrasına istinaden gerekli iĢlemlerin yapılmasını temin için Ankara
Cumhuriyet BaĢsavcılığına suç duyurusunda bulunulmasına,
3.1.2013 gününde OYBĠRLĠĞĠYLE karar verildi.
BaĢkan
BaĢkanvekili
BaĢkanvekili
HaĢim KILIÇ
Serruh KALELĠ
Alparslan ALTAN
Üye
Üye
Üye
Mehmet ERTEN
Serdar ÖZGÜLDÜR
Osman Alifeyyaz
PAKSÜT
Üye
Üye
Üye
Zehra Ayla PERKTAġ
Recep KÖMÜRCÜ
Burhan ÜSTÜN
Üye
Üye
Üye
Engin YILDIRIM
Nuri NECĠPOĞLU
Celal Mümtaz
AKINCI
Üye
Üye
Üye
Erdal TERCAN
Muammer TOPAL
Zühtü ARSLAN
[R.G. 06 ġubat 2013 – 28551 ]
—— • ——
Anayasa Mahkemesi BaĢkanlığından:
Esas Sayısı
: 2010/60 (Siyasi Parti Mali Denetimi)
Karar Sayısı : 2013/13
Karar Günü : 3.1.2013
I- MALĠ DENETĠMĠN KONUSU
Yurt Partisinin 2009 yılı kesin hesabının incelenmesidir.
II- ĠLK ĠNCELEME
Yurt Partisi Genel BaĢkan Yardımcısı (sayman) Kamil GÖKSU imzalı 25.8.2010 tarih
ve 2010/5 sayılı yazıya ek olarak gönderilen kesin hesap cetveli Anayasa Mahkemesi
BaĢkanlığına 2.9.2010 tarih ve 3390 sayı ile verilmiĢtir.
Partinin 2009 yılı kesin hesapları Parti Meclisinden 8 kiĢinin imzaladığı 27.6.2010 tarih
ve 25 sayılı kararla kabul edilmiĢtir.
Parti Tüzüğü‘nün 26. maddesinde Parti Meclisinin büyük kongre tarafından seçilen 24
asil ve 12 yedek üye ve genel baĢkandan oluĢacağı, Parti Meclisinin görev ve yetkilerini
düzenleyen 28. maddesinin (j) fıkrasına göre de kesin hesabı onaylamanın Parti Meclisinin
yetkisinde olduğu anlaĢılmaktadır. Parti Meclisinin 25 kiĢiden oluĢtuğu, en az 13 kiĢi ile
toplanarak toplananların salt çoğunluğuyla karar alması gerekirken 8 kiĢinin katılımıyla kesin
hesabın kabul edildiği görülmüĢtür.
Parti yetkilileri, “Parti yöneticilerinin bir çoğu Ģehir dıĢında olduğundan mevcut
yöneticilerinin imzası alınamamıĢtır.” Ģeklinde cevap vermiĢlerdir.
2820 sayılı Siyasi Partiler Kanunu’nun;
“Merkez karar, yönetim ve icra organları” başlıklı 16. maddesi, “Siyasi partilerin
merkez karar, yönetim ve icra organları parti tüzüğünde belirtilen isim, şekil ve sayıda
kurulur. Büyük kongrece seçilecek merkez organlarının her birinin üye sayısı 15’ten
az olamaz.”
73. maddesinin üçüncü fıkrası “İller teşkilatından gönderilenler ve parti
merkezine ait olan kesin hesaplar, merkez karar ve yönetim kurulunca incelenerek
karara bağlanır ve birleştirilir.” ve dördüncü fıkrası “Siyasi partilerin bütçeleri,
bilançoları, gelir ve gider cetvelleri ile kesin hesaplarının nasıl düzenleneceği
partilerin iç yönetmeliklerinde gösterilir.”
74. maddesi, ―Siyasi partilerin mali denetimi Anayasa Mahkemesince yapılır. Anayasa
Mahkemesi, siyasi partilerin mal edinimleri ile gelir ve giderlerinin Kanuni uygunluğunu
denetler.
Siyasi partilerin genel baĢkanları, karara bağlanarak birleĢtirilmiĢ bulunan kesin hesap
ile parti merkez ve bağlı ilçeleri de kapsayan iller teĢkilatının kesin hesaplarının onaylı birer
örneğini Haziran ayı sonuna kadar Anayasa Mahkemesine ve bilgi için Yargıtay Cumhuriyet
BaĢsavcılığına vermek zorundadırlar. Bu belgelere, ilgili siyasi partinin aynı hesap
döneminde edindiği taĢınmaz ve değeri yüz milyon lirayı aĢan taĢınır malların, menkul
kıymetlerin ve her türlü hakların değerleri ile edinim tarihlerini ve Ģekillerini de belirten
listeleri eklenir.”
111. maddesinin (b) bendi, “Siyasi partilerin 74 üncü madde hükümlerine aykırı
hareket eden sorumluları hakkında, üç aydan altı aya kadar hafif hapis ve onbeş
milyon liradan otuz milyon liraya kadar hafif para cezası verilir.”
şeklinde düzenlenmiştir.
2820 sayılı Kanun’un 73. maddesinde kesin hesapları karara bağlamanın
Merkez Karar ve Yönetim Kurulunca olacağı belirtilmesine karşın, Kanun’da Merkez
Karar ve Yönetim Kurulunun ne şekilde oluşacağına dair bir düzenleme yapılmamış,
aksine organların oluşumu Parti Tüzüğüne bırakılmıştır. Parti Tüzüğünde de
organların oluşum ve görevleri belirtilmiştir.
Kesin hesabı onaylayıp reddetmenin Parti Meclisinin yetkisinde olması
nedeniyle, toplantının Tüzükte öngörülen şekilde yapılması ve yeterli imzanın olması
gerekir. Kesin hesabın tüzükte istenen şekilde onaylandığına dair Parti Meclisi kararı
sunulmamıştır.
Kesin hesapların incelenip kabul edildiğine ve birleĢtirildiğine iliĢkin Tüzüğe uygun
Parti Meclisi kararının olmaması hesabın tam olarak 74. maddeye uygun sunulmadığını
göstermektedir. Dolayısıyla Yurt Partisi 2009 yılı kesin hesabının Parti Genel BaĢkanı
tarafından Haziran ayı sonuna kadar Anayasa Mahkemesi BaĢkanlığına sunulması gerektiği
yönündeki 2820 sayılı Kanun‘un 74. maddesi ile getirilen kurala uyulmamıĢtır.
Diğer taraftan 2009 yılı kesin hesap cetvelinin Anayasa Mahkemesi
Başkanlığına 2.9.2010 tarih ve 3390 sayı ile verilmesi 2820 sayılı Kanun’un 74.
madde hükümlerine aykırılık oluşturmaktadır.
Dolayısıyla, 2820 sayılı Kanun‘un 74. maddesi hükümlerine aykırı hareket eden parti
sorumluları hakkında Kanun‘un 111. maddesinin (b) fıkrasına istinaden gerekli iĢlemlerin
yapılmasını temin için Ankara Cumhuriyet BaĢsavcılığına suç duyurusunda bulunulması
gerekir.
Bu itibarla, Yurt Partisinin 2009 yılı kesin hesabının ilk incelemesi sonucunda;
1- Dosyada eksiklik bulunmadığından iĢin esasının incelenmesine,
2- a) Partinin 2009 yılı kesin hesabını, 2820 sayılı Siyasi Partiler Kanunu’nun
74. maddesinde öngörülen sürede Anayasa Mahkemesine vermeyen parti
sorumluları hakkında, aynı Kanun’un 111. maddesinin (b) bendi uyarınca,
b) Kesin hesaplarının incelenip onaylandığına ilişkin Tüzüğe uygun olarak
alınmış Parti Meclisi kararı olmadığından 2820 sayılı Siyasi Partiler Kanunu’nun 74.
ve 111. maddesinin (b) bendi uyarınca,
yasal işlem yapılması için Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda
bulunulmasına,
3.1.2013 gününde OYBĠRLĠĞĠYLE karar verilmiĢtir.
III- ESASIN ĠNCELENMESĠ
Yurt Partinin, Anayasa Mahkemesine verdiği 2009 yılı kesin hesap çizelgeleri ile
dayanağını oluĢturan defter ve belgeler üzerinde yapılan inceleme sonuçlarını içeren Anayasa
Mahkemesi Raportörü Zekeriya AYDIN tarafından hazırlanan esas inceleme raporu, Anayasa
ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin KuruluĢu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun ile
2820 sayılı Siyasi Partiler Kanunu‘nun ilgili kuralları, bunların gerekçeleri ile diğer yasama
belgeleri okunup incelendikten sonra gereği görüĢülüp düĢünüldü:
Denetimin maddi öğelerini oluĢturan defter ve belgelerde, Partinin 2009 yılı gelirleri
toplamının 56.933,11 TL, giderleri toplamının 54.270,03 TL olduğu ve 2.663,08 TL‘nin nakit
mevcudu olarak 2010 yılına devrettiği anlaĢılmaktadır.
Partinin 2009 yılı kesin hesabı, Parti Meclisinin 27.6.2010 tarih ve 25 sayılı kararı ile
kabul edilerek onaylanmıĢtır.
Partinin 2009 yılı kesin hesabının gelir ve gider rakamlarının yukarıda açıklanan
tutarlardan oluĢtuğu, bu haliyle partinin 2009 yılı kesin hesabının doğru, denk ve 2820 sayılı
Kanun‘a uygun olduğu sonucuna varılmıĢtır.
Yargıtay Cumhuriyet BaĢsavcılığının kayıtlarına göre, Adana, Adıyaman,
Afyonkarahisar, Ankara, Antalya, Artvin, Balıkesir, Bolu, Burdur, Bursa, Denizli, Diyarbakır,
Edirne, Elazığ, EskiĢehir, Gaziantep, Giresun, Hatay, Ġçel, Ġstanbul, Kars, Kırklareli, Kocaeli,
Konya, Malatya, Mardin, Muğla, MuĢ, NevĢehir, Niğde, Sakarya, Samsun, Siirt, Sinop,
Tekirdağ, Trabzon, ġanlıurfa, UĢak, Zonguldak, Aksaray, Bayburt, Kırıkkale, Iğdır, Yalova,
Karabük, Kilis, Osmaniye ve Düzce olmak üzere Partinin 48 il, 197 ilçe ve 99 beldede
teĢkilatı bulunmaktadır.
Parti il örgütleri (ilçe ve belde) faaliyette olduğuna göre, bu yerlerin giderlerinin nasıl
karĢılandığının belgeleriyle birlikte açıklanması istenmiĢtir.
Parti yetkilileri, “1 ve 2. maddede söz konusu olan il ve ilçe teĢkilatlarımız aktif ve faal
olarak her hangi bir yer kiralanmamıĢtır. Bu yüzden gelir ve giderlerimiz mevcut değildir.”
Ģeklinde cevap vermiĢlerdir.
Siyasi partilerin faaliyetlerini yürüttükleri genel merkez, il, ilçe veya belde
baĢkanlıklarına ait binaların ya kendi mülkü veya kira olması gerekir. ġayet parti yetkililerine
ait binalarda siyasi parti faaliyette bulunuluyor ise (il, ilçe veya belde teĢkilatının faaliyette
bulunduğu binalar) bu takdirde kira sözleĢmesi düzenlenerek isabet eden tutarın partiye bağıĢ
olarak kaydedilmesi gerekir.
Yargıtay Cumhuriyet BaĢsavcılığının kayıtlarına göre Partinin 48 il, 197 ilçe ve 99
beldede teĢkilatı bulunmasına karĢın 48 il ile ilgili her hangi bir gelir ve gider bildirilmemiĢtir.
Partinin il, ilçe ve belde örgütleri faaliyette olduğuna göre, bu yerlerin en azından
yönetim giderlerinin (kira, su, elektrik, telefon, kırtasiye vb.) olması gerekir. Yönetim
giderlerinin hesaplarda görülmemesi kayıt dıĢı gelir ve gider oluĢturulmuĢ olduğunu
göstermektedir. Bu durumda 2820 sayılı Kanun‘un 69. maddesindeki bir siyasi partinin bütün
gelirlerinin, o siyasi partinin tüzel kiĢiliğinin adına elde edileceği ile aynı Kanun‘un 70.
maddesindeki bir siyasi partinin bütün giderlerinin o siyasi partinin tüzel kiĢiliğinin adına
yapılacağı hükmüne aykırı davranılmıĢtır.
Mahkemeye istenen bilgilerin istendiği Ģekliyle verilmemesi, hesap verilebilir Ģekilde
kayıt ve belge düzeninin oluĢturulmaması, hesabın dıĢında gelir ve gider oluĢturulması,
inceleme ve araĢtırmayı engellemeye yönelik eylemler olduğundan 2820 sayılı Kanun‘un 111.
maddesinin (c) fıkrasına istinaden gerekli iĢlemlerin yapılmasını temin için Ankara
Cumhuriyet BaĢsavcılığına suç duyurusunda bulunulması gerekir.
A- Gelirlerin Ġncelenmesi
1- Genel Merkez Gelirleri
Parti Genel Merkezinin 2009 yılı gelirleri 56.933,11 TL dir. Bunun 54.500 TL‘si üye
yıllık aidatından ve 2.433,11 TL‘si önceki yıldan devreden nakitten oluĢmaktadır.
Parti Genel Merkezinin 2009 yılı muhasebe kayıtlarının tutulduğu işletme defteri
15.09.2009 tarihinde Çankaya ilçe seçim kuruluna onaylattırılmıştır.
Parti Genel Merkezinin 2009 yılı defter kayıtları ve gelir belgeleri üzerinde yapılan
incelemede, gelirlerin 2820 sayılı Kanun‘a uygun olarak sağlandığı sonucuna varılmıĢtır.
2- Ġl Örgütleri Gelirleri
Parti il örgütlerinin herhangi bir geliri bulunmamaktadır.
B- Giderlerin Ġncelenmesi
1- Genel Merkez Giderleri
Parti Genel Merkezinin 2009 yılı giderleri 54.270,03 TL olarak gösterilmiĢtir.
Bunun 8.100 TL‘si personel giderleri, 9.876,25 TL‘si kira giderleri ve 36.293,78 TL‘si
çeĢitli giderlerden oluĢmaktadır.
Parti Genel Merkezinin 2010 yılına devreden nakit mevcudu 2.663,08 TL‘dir.
Parti Genel Merkezinin 2009 yılı defter kayıtları ve gider belgeleri üzerinde yapılan
incelemede, aĢağıda belirtilenler dıĢındaki giderlerin 2820 sayılı Kanun‘a uygun olarak
gerçekleĢtirildiği sonucuna varılmıĢtır.
Muhasebe biliminin genel kabul görmüĢ temel kavramlarından biri ―Belgelendirme‖
kavramıdır. 213 sayılı Vergi Usul Kanunu‘nun 229. maddesinde ―Fatura, satılan emtia veya
yapılan iĢ karĢılığında müĢterinin borçlandığı meblağı göstermek üzere emtiayı satan veya iĢi
yapan tüccar tarafından müĢteriye verilen ticari vesikadır” Ģeklinde tarif yapılmıĢ ve ―Fatura
Kullanma Mecburiyeti‖ baĢlıklı 232. maddesindeki hükmüne göre de, faturanın hangi hallerde
ve kimler tarafından alınması ve verilmesinin gerektiği ifade edilmiĢtir. Bu bağlamda mal ve
hizmet alımlarında bu iĢlemlerin fatura ile belgelendirilmesi zorunlu tutulmuĢ ve gerekli
muhasebe kayıtlarının tutulmasında da faturanın tevsik edici belge olarak kullanılması
gerektiği ifade edilmiĢtir.
Aynı Kanun‘un “Makbuz Mecburiyeti” baĢlıklı 236. maddesinde, “Serbest meslek
erbabı, mesleki faaliyetlerine iliĢkin her türlü tahsilatı için iki nüsha serbest meslek makbuzu
tanzim etmek ve bir nüshasını müĢteriye vermek, müĢteri de bu makbuzu istemek ve almak
mecburiyetindedir.” denilmiĢ ve makbuzun muhteviyatı da 237. maddede belirtilmiĢtir.
Yine aynı Kanun‘un “Gider Pusulası” baĢlıklı 234. maddesinde ki, “Birinci ve ikinci
sınıf tüccarlar, kazancı basit usulde tespit edilenlerle defter tutmak mecburiyetinde olan
serbest meslek erbabının ve çiftçilerin vergiden muaf esnafa;
Yaptırdıkları iĢler veya onlardan satın aldıkları emtia için tanzim edip iĢi yapana veya
emtiayı satana imza ettirecekleri gider pusulası vergiden muaf esnaf tarafından verilmiĢ
fatura hükmündedir. Bu belge, birinci ve ikinci sınıf tüccarların, zati eĢyalarını satan
kimselerden satın aldıkları altın, mücevher gibi kıymetli eĢya için de tanzim edilir. Gider
pusulası, iĢin mahiyeti, emtianın cins ve nev'i ile miktar ve bedelini ve iĢ ücretini ve iĢi
yaptıran ile yapanın veya emtiayı satın alan ile satanın adlarıyla soyadlarını (Tüzel kiĢilerde
unvanlarını) ve adreslerini ve tarihi ihtiva eder ve iki nüsha olarak tanzim ve bir nüshası iĢi
yapana veya malı satana tevdi olunur. Gider pusulaları, seri ve sıra numarası dahilinde
teselsül ettirilir.”
hükmünden fatura vermek mecburiyetinde olmayanlar için gider pusulası düzenleneceği
anlaĢılmaktadır.
2820 sayılı Kanun‘un 70. maddesinin üçüncü fıkrasına göre beĢ bin liraya kadar olan
(2009 yılı için 58,65 TL) harcamaların makbuz veya fatura gibi bir belge ile tevsik edilmesi
zorunlu olmadığından, bu miktarı geçen harcamaların geçerli ve kanıtlayıcı bir belgeye
dayanması gerekmektedir.
2820 sayılı Kanun‘un 70. maddesinde:
“Bir siyasî partinin bütün giderleri, o siyasi parti tüzelkiĢiliği adına yapılır” ve aynı
Kanun‘un 75. maddesinde, “Anayasa Mahkemesi denetimi sonunda, o siyasi partinin gelir ve
giderlerinin doğruluğuna ve kanuna uygunluğuna veya kanuna uygun olmayan gelirler ile
giderler dolayısıyla da bunların Hazineye gelir kaydedilmesine karar verir” ve 76.
maddesinde de, “Belgelendirilmesi gerektiği halde belgelendirilmeyen parti giderleri
miktarınca parti malvarlığı, Anayasa Mahkemesi kararıyla Hazineye irad kaydedilir”
hükümleri yer almıĢtır.
25 ġubat 2011günlü, 27857 mükerrer sayılı Resmî Gazete‘de yayımlanan 6111 sayılı
Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası
Kanunu ve Diğer Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde DeğiĢiklik Yapılması
Hakkında Kanun yayınlandığı tarih itibariyle yürürlüğe girdiğinden ve geçici maddelerde
yargılanmamıĢ siyasi parti hesaplarında değiĢtirilen hükümlerin uygulanacağına dair
düzenleme de yapılmadığından dolayı bu tarihten önceki denetim ve yargılamada
değiĢiklikten önceki hükümler uygulanacaktır.
1- 31.7.2009 tarihli yevmiyede SSK borçlarının ödenmesiyle ilgili bilgileri Ģöyledir.
Tahsilat
makbuzunda
ki
tarih,
saat
ve
kullanıcı
31.7.2009/14:06:37
kullanıcı:CANUAY1,
Tahsilat makbuzunda
yazan makine no, sıra
no, tarih
Makbuzdaki
Açıklama
Dönemi
Tutar
makine no:A2AD, sıra
no:00006, 31.7.2009
2009/6
255,96
31.7.2009/14:06:37
kullanıcı:CANUAY1
makine no:A2AD, sıra
no:00006,
tarih:31.7.2009
2009/5
266,75
31.7.2009/14:06:37
makine no:A2AD, sıra
Prim tutarı, ĠĢsizlik
sigortası,
Damga
vergisi
Prim tutarı, ĠĢsizlik
sigortası,
Damga
vergisi ve bunların
gecikmeleri
Prim tutarı, ĠĢsizlik
2009/4
276,75
kullanıcı:CANUAY1
no:00006,
tarih:31.7.2009
makine
no:A2AD,
tarih:31.7.2009
sigortası,
Damga
vergisi ve bunların
gecikmeleri
Toplu Tahsilat Ġlk fiĢ
no:00006-Son
fiĢ
no:00006, FiĢ sayısı
:1
799,46
Tabloda bilgileri verilen 255,96 TL, 266,75 TL ve 276,75 TL tutarlı SSK ödemelerine
iliĢkin tahsilat makbuzları düzenlenmiĢ ve gider yazılmıĢ olmasına karĢın, 3 makbuzda ki
tutarların (255,96 + 266,75 + 276,75) toplamı olan 799,46 TL içinde toplu tahsilat
açıklamasıyla ayrı bir tahsilat makbuzu düzenlenmiĢtir.
Yevmiye defterine hem 3 makbuz ayrı ayrı gider yazılmıĢ hem de 3 makbuzun toplamı
olan 799,46 TL gider yazılmıĢtır. Aynı tutarların iki defa (mükerrer) gider yazılma nedeni
sorulmuĢtur.
Parti yetkilileri, “Madde de sorulan SSK ödemelerinde sehven mükerrer iĢlenmiĢtir.”
Ģeklinde cevap vermiĢlerdir.
Mükerrer gider yazılan 799,46 TL‘nin Hazine‘ye irad kaydedilmesi gerekir.
2- Parti görevlilerinin kiĢisel harcamaları ile SSK, vergi ve diğer yükümlülüklerin
zamanında yapılmaması sonucu oluĢan gecikme zammı, tutarı ile cezaların ve diğer giderlerin
Parti bütçesinden ödenme nedeni sorulmuĢtur.
Yevmiye
tarih no
30.4.2009
Belge
türü
3 adet fiĢ
11.6.2009
11.6.2009
19.6.2007
31.7.2009
Aski
Aski
2 adet fiĢ
Vergi
Dairesi
Alındısı
Vergi
Dairesi
Alındısı
Vergi
Dairesi
Alındısı
Vergi
Dairesi
Alındısı
Vergi
Dairesi
Alındısı
Vergi
Dairesi
Alındısı
SGK
Tahsilat
Makbuzu
SGK
Tahsilat
Makbuzu
SGK
Tahsilat
Makbuzu
―
―
―
―
―
―
―
―
―
―
―
―
―
―
―
―
―
―
SGK
Tahsilat
Makbuzu
Fatura(FiĢ), Alındı tarih
no
16.4.2009,22.44.2009,
29.4.2009
11.6.2009/2647456
11.6.20009/3837037
2.6.2009
31.7.2009/180
Ġçerik
Tutar
Sigara, sakız gibi özel
harcamalar
Sayaç açma-kapama ücreti
Gecikme zammı
T-shirt ve pantolon
10-12/2006-1
Gelir
ve
Damga vergisi gecikme
zammı
4-6/2007-1 Gelir ve Damga
vergisi gecikme zammı
13,95
31.7.2009/182
7-9/2007-1 Gelir ve Damga
vergisi gecikme zammı
648,45
31.7.2009/183
1-3/2008-1 Gelir ve Damga
vergisi gecikme zammı
446,08
31.7.2009/184
4-6/2008-1 Gelir ve Damga
vergisi gecikme zammı
324,15
31.7.2009/185
4-6/2009-1 Gelir ve Damga
vergisi gecikme zammı
3
31.7.2009/00006
2009-5 SSK primi, iĢsizlik
sigortası ve Damga vergisi
gecikme tutarı
2009-4 SSK primi, iĢsizlik
sigortası ve Damga vergisi
gecikme tutarı
ÇeĢitli dönemlere ait SSK
primi, iĢsizlik sigortası ve
Damga vergisi gecikme
tutarı
ÇeĢitli dönemlere ait SSK
primi, iĢsizlik sigortası ve
Damga vergisi gecikme
tutarı
10,79
31.7.2009/181
31.7.2009/00006
31.7.2009/00002
31.7.2009/00003
33,32
4,7
89,97
635,59
736,27
20,79
90,57
200,15
―
―
1.8.2009
14.9.2009
26.10.2009
26.10.2009
SGK
Tahsilat
Makbuzu
31.7.2009/00004
Vergi
Dairesi
Alındısı
Telekom
Tahsildar
Alındısı
3.8.2009/148
Tahsildar
Alındısı
26.10.2009/139830
31.7.2009/2009070984751
26.10.2009/139830
ÇeĢitli dönemlere ait SSK
primi, iĢsizlik sigortası ve
Damga vergisi gecikme
tutarı
7-9/2008-1 Gelir ve Damga
vergisi gecikme zammı
2.133,38
Gecikme ile kapatılma gideri
5326 sayılı. Kabahatler
Kanununa göre Ġdari Para
Cezası
5326 sayılı. Kabahatler
Kanununa göre Ġdari Para
Cezası
12,58
146
Toplam
150,47
136
5.836,21
Parti yetkilileri, “Madde de sorulan 30.4.2009’daki fiĢlerin içinde bulunan sigara sakız
harcamaları 13,95 TL olup ve 19.6.2009 tarihindeki belirtilen fiĢlerin içinde T-shirt ve
pantolon harcamaları 89,97 TL olan fiĢler bulunmuĢ fakat fiĢ içeriğine dikkat edilmeden
kayda alınmıĢtır. 11.6.2009’daki aski sayacımız borcundan dolayı sökülüp açma kapama
ücreti ödenmiĢtir. Vergi ve SSK ödemelerimizin geçmiĢ dönemlere iliĢkin olduğu ve
ödemelerdeki yöneticilerin parti kasasında ve banka hesabında ödeme yapacak yeterli
miktarda para bulunmadığı için bu dönemlere gecikme zammı ile ödeme yapılmıĢtır.”
Ģeklinde cevap vermiĢlerdir.
30.4.2009 ve 19.6.2009 tarihli yevmiyedeki giderlerin siyasi faaliyetin icrası nedeniyle
yapılan harcamalardan olmadığı, bu giderlerin kiĢisel olması nedeniyle parti amacına yönelik
harcama olarak değerlendirilmeyeceği açıktır.
Parti yetkililerinin ödemelerin zamanında yapılması için gerekli tedbirleri almaları
gerekir. Parti görevlilerinin yükümlülüklerini zamanında yapmamaları sonucu oluĢan gecikme
zammı, bedeli ve para cezasından parti tüzel kiĢiliğini sorumlu tutma imkanı
bulunmamaktadır. Bu ödemelerin kiĢisel sorumluluk kapsamında olduğu açıktır.
5.836,21 TL‘nin Hazine‘ye irad kaydedilmesi gerekir.
3- Tabloda gösterilen icra ödemelerinden kaynaklanan faiz ve diğer masrafların parti
bütçesinden karĢılanma nedeni ile 31.7.2009 tarihli yevmiyede ki Ġlamsız Takiplerde Ödeme
Emrinde belirtilen 1.650 TL.nin ödendiğini kanıtlayan belgenin gönderilmesi istenmiĢtir.
Ġcra Ödemelerine Ait Liste
Yevmiye
tarih ve
no
23.3.2009
Borcun
kaynağı
31.7.2009
Turkcell
telefon borcu
Açıklama
Ankara 19.Ġcra 2008/12075
nolu dosya vekalet ücreti ile
haciz masrafı olarak alınan
4.Ġcra 2009/22652 nolu
dosyaya iliĢkin olarak alınan
Anapara
1.207
Faiz
ve
Diğer
masraflar
2.130
Toplam
tutar
443,44
1.650
2.130
Parti yetkilileri, “Madde de sorulan 31.07.2009 tarihli yevmiye de belirtilen 1.650
TL.nin ödendiğine dair belge bizde de bulunmayıp bankadan yapılmıĢ olup hesap bildirim
cetvelinde kayıt altına alınmıĢtır.” Ģeklinde cevap vermiĢlerdir.
Halkbank Necatibey Ģubesine ait ekstrede 31.7.2009 tarihli 1.650 TL Kamil GÖKSU‘ya
ödenen olarak yer almıĢtır. Dolayısıyla 1.650 TL‘nin ilgili icra dosyasına yönelik ödendiğini
kanıtlayan imzalı para makbuzu veya banka dekontu gönderilmediğinden dolayı 1.650TL
Parti adına yapılmıĢ bir gider olarak kabul edilmemiĢtir.
Parti yetkililerinin ödemelerin zamanında yapılması için gerekli tedbirleri almaları
gerekir. Aksi halde bu tedbirlerin alınmaması sonucu oluĢacak faiz ve diğer masraflar parti
bütçesinden ödenecektir ki bunu kabul etmek mümkün değildir. Parti görevlilerinin
yükümlülüklerini zamanında yapmamaları sonucu oluĢan faiz ve diğer masraflar toplamı
2.130 TL. den parti tüzel kiĢiliğini sorumlu tutma imkanı bulunmamaktadır. Bu ödemelerin
kiĢisel sorumluluk kapsamında olduğu açıktır.
3.780 TL.nin Hazine‘ye irad kaydedilmesi gerekir.
4- AĢağıda gösterilen harcamalar fatura aslı olmadan yapılmıĢtır. 213 sayılı Kanun‘a
göre düzenlenmiĢ belge aslı olmadan ödeme yapılma nedeni sorulmuĢtur.
Vergi Usul Kanunu‟nda Belirtilen Belgeler Olmadan Yapılan Ödemelere Ait Liste
Yevmiye
tarih ve no
12.3.2009
12.3.2009
12.3.2009
12.3.2009
30.3.2009
30.3.2009
30.3.2009
21.4.2009
20.7.2009
24.7.2009
19.8.2009
6.11.2009
6.11.2009
23.11.2009
Toplam
Ġçerik
3
adet
Telekom
telefon
bulunmamaktadır.
3
adet
Telekom
telefon
bulunmamaktadır.
3
adet
Telekom
telefon
bulunmamaktadır.
3
adet
Telekom
telefon
bulunmamaktadır.
BaĢkent Elektriğe ait fatura yok
Belge türü
Tutar
faturası
PTT Tahsilat Belgesi
97,70
faturası
PTT Tahsilat Belgesi
71,43
faturası
PTT Tahsilat Belgesi
776,43
faturası
PTT Tahsilat Belgesi
166,75
BaĢkent
Elektrik
Tahsilat Makbuzu
Banka dekontu
PTT Tahsilat Belgesi
198,8
PTT Tahsilat Belgesi
PTT Tahsilat Belgesi
271,8
158,75
PTT Tahsilat Belgesi
229,97
Banka dekontu
Telekom
Tahsilat
makbuzu
Telekom
Tahsilat
makbuzu
PTT Tahsilat Belgesi
83,65
87,43
Askiye ait fatura yok
1
adet
Telekom
telefon
faturası
bulunmamaktadır.
4 adet Turkcell faturası bulunmamaktadır.
4
adet
Telekom
telefon
faturası
bulunmamaktadır.
1
adet
Telekom
telefon
faturası
bulunmamaktadır.
Askiye ait fatura yok
1
adet
Telekom
telefon
faturası
bulunmamaktadır.
3
adet
Telekom
telefon
faturası
bulunmamaktadır.
1
adet
Telekom
telefon
faturası
bulunmamaktadır.
87,84
108,50
85,01
189,50
2.613,56
Parti yetkilileri, “Madde deki söz konusu tahsilat belgelerin parti adına kayıtlı elektrik
su telefon ödemeleri olup ayrıca bir fatura yoktur. PTT’den kendi kayıtlarımıza ait olanları
tespit edilip borçlar ödenmiĢtir.” Ģeklinde cevap vermiĢlerdir.
Ġstenen faturalar gönderilmemiĢtir. 213 sayılı Kanun‘a uygun olarak düzenlenmiĢ fatura,
serbest meslek makbuzu gibi kanıtlayıcı belgeler olmadan kaydedilen 2.613,56 TL tutarındaki
giderin Hazine‘ye gelir yazılması gerekir.
2- Ġl Örgütleri Giderleri
Partinin il örgütlerinin herhangi bir gideri bulunmamaktadır.
C- Parti Mallarının Ġncelenmesi
Partinin 2009 yılı defter ve belgeleri üzerinde yapılan incelemede, değeri yüz lirayı
aĢan taĢınır mal, menkul kıymet ve her türlü hak ile taĢınmaz ediniminin olmadığı
anlaĢılmaktadır.
IV- SONUÇ
Yurt Partisinin 2009 yılı kesin hesabının incelenmesi sonucunda;
1- Partinin 2009 yılı kesin hesabında gösterilen 56.933,11 TL gelir ve 54.270,03 TL
gider ile 2.663,08 TL nakit mevcudu devrinin Hazine‘ye irad kaydedilenler dıĢında kalan
bölümünün eldeki bilgi ve belgelere göre doğru, denk ve 2820 sayılı Siyasi Partiler
Kanunu‘na uygun olduğuna,
2- 2820 sayılı Kanun‘un 70. maddesine aykırı olarak partinin amaçlarına uygun
olmayan ve parti tüzel kiĢiliği adına yapılmıĢ harcama olarak kabulü mümkün görülmeyen
13.029,23 TL karĢılığı Parti malvarlığının, 2820 sayılı Siyasi Partiler Kanunu‘nun 75. ve 76.
maddeleri gereğince Hazine‘ye gelir kaydedilmesine,
3- Ġlk Ġnceleme toplantısında verilen karar gereğince, Partinin 2009 yılı kesin hesabını
2820 sayılı Kanun‘un 74. maddesinde öngörülen sürede Anayasa Mahkemesine vermeyen
parti sorumluları hakkında aynı Kanun‘un 111. maddesinin (b) bendi uyarınca yasal iĢlem
yapılması için Ankara Cumhuriyet BaĢsavcılığına suç duyurusunda bulunulmasına,
4- Ġlk Ġnceleme toplantısında verilen karar gereğince, Kesin hesaplarının
incelenip ve onaylandığına ilişkin Tüzüğe uygun olarak alınmış Parti Meclisi kararının
olmaması nedeniyle Siyasi Partiler Kanunu’nun 74. ve 111. maddesinin (b) bendi
uyarınca yasal işlem yapılması için Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına suç
duyurusunda bulunulmasına,
5- Mahkemeye istenen bilgilerin istendiği Ģekliyle verilmemesi, hesap verilebilir Ģekilde
kayıt ve belge düzeninin oluĢturulmaması, hesabın dıĢında gelir ve gider oluĢturulması,
inceleme ve araĢtırmayı engellemeye yönelik eylemler olduğundan Kanun‘un 111.
maddesinin (c) fıkrasına istinaden gerekli iĢlemlerin yapılmasını temin için Ankara
Cumhuriyet BaĢsavcılığına suç duyurusunda bulunulmasına,
3.1.2013 gününde OYBĠRLĠĞĠYLE karar verildi.
BaĢkan
HaĢim KILIÇ
BaĢkanvekili
Serruh KALELĠ
BaĢkanvekili
Alparslan ALTAN
Üye
Mehmet ERTEN
Üye
Serdar ÖZGÜLDÜR
Üye
Osman Alifeyyaz
PAKSÜT
Üye
Zehra Ayla PERKTAġ
Üye
Recep KÖMÜRCÜ
Üye
Burhan ÜSTÜN
Üye
Engin YILDIRIM
Üye
Nuri NECĠPOĞLU
Üye
Celal Mümtaz
AKINCI
Üye
Erdal TERCAN
Üye
Muammer TOPAL
Üye
Zühtü ARSLAN
[R.G. 06 ġubat 2013 – 28551 ]
—— • ——
Anayasa Mahkemesi BaĢkanlığından:
Esas Sayısı : 2008/38 (Siyasi Parti Mali Denetimi)
Karar Sayısı
: 2013/14
Karar Günü
: 3.1.2013
I- MALĠ DENETĠMĠN KONUSU
Sosyaldemokrat Halk Partisinin 2007 yılı kesin hesabının incelenmesidir.
Sosyaldemokrat Halk Partisi, 24.05.2002 tarihinde 176 kurucu üye ile kurularak tüzel kiĢilik
kazanmıĢtır. Sosyaldemokrat Halk Partisinin 13.3.2010 gününde yapmıĢ olduğu III. Olağanüstü
Kurultayında, EĢitlik ve Demokrasi Partisinin katılımının kabulüne ve bu katılımla birlikte Partinin
isminin EĢitlik ve Demokrasi Partisi olarak değiĢtirilmesine oybirliğiyle karar verilmiĢtir.
II- ĠLK ĠNCELEME
Parti Genel Merkezi ve il örgütleri kesin hesaplarının incelenip kabul edildiğine ve
birleştirildiğine ilişkin Merkez Yürütme Kurulunun 9.6.2008 tarih ve 22 sayı ile Parti Meclisinin
12.6.2008 tarih ve 2008/4 sayılı kararının olduğu Mahkemeye hitaben yazılan yazıda
belirtilmesine karşın sunulmamıştır.
Parti Tüzüğü’nün, "Parti Meclisi" başlıklı 28.maddesinde, Parti Meclisinin kurultaydan
seçilen 60 üyeden oluşacağı ve her ay toplanacağı; "Parti Meclisinin görev ve yetkileri"
başlıklı 29. maddesinin (f) fıkrasında, kesin hesabı onaylamanın veya reddetmenin Parti
Meclisine ait olduğu; "Merkez Yürütme Kurulu" başlıklı 30. maddesinde, Parti Meclisinin
kendi arasından gizli oyla 15 kişilik Merkez Yürütme Kurulunu seçeceği, genel başkanın
Merkez Yürütme Kurulu üyeleri arasından en fazla (4) genel başkan yardımcısı seçip
görevlendirebileceği; "Merkez Yürütme Kurulunun görevleri" başlıklı 31. maddesinde ise yıllık
bütçeyi hazırlayarak Parti meclisinin onayından sonra uygulamanın ve Kurultaya ve ilgili
yerlere sunmak üzere kesin hesabı çıkarmanın Merkez Yürütme Kurulunun görevi olduğu
belirtilmiştir.
Kesin hesabı onaylayıp reddetmek Parti Meclisinin yetkisinde olduğuna göre kesin
hesabın onaylandığına dair Parti Meclisinin kararının olması gerekir. Yazı ile istenilmesine
rağmen kesin hesabın onaylandığına dair Parti Meclisi kararı sunulmamıştır.
2820 sayılı Siyasi Partiler Kanunu'nun 73. maddesinin 3. fıkrasında, “Parti merkezi ve
bağlı ilçeleri de kapsamak üzere iller teşkilatı her bütçe yılını izleyen Nisan ayı sonuna kadar,
bir evvelki yıla ait uygulama sonuçlarını gösteren kesin hesaplarını hazırlarlar. İller
teşkilatından gönderilenler ve parti merkezine ait olan kesin hesaplar, merkez karar ve
yönetim kurulunca incelenerek karara bağlanır ve birleştirilir.”
74. maddesinde, ―Siyasi partilerin mali denetimi Anayasa Mahkemesince yapılır. Anayasa
Mahkemesi, siyasi partilerin mal edinimleri ile gelir ve giderlerinin Kanuni uygunluğunu denetler.
Siyasi partilerin genel baĢkanları, karara bağlanarak birleĢtirilmiĢ bulunan kesin hesap ile
parti merkez ve bağlı ilçeleri de kapsayan iller teĢkilatının kesin hesaplarının onaylı birer örneğini
Haziran ayı sonuna kadar Anayasa Mahkemesine ve bilgi için Yargıtay Cumhuriyet BaĢsavcılığına
vermek zorundadırlar. Bu belgelere, ilgili siyasi partinin aynı hesap döneminde edindiği taĢınmaz ve
değeri yüz milyon lirayı aĢan taĢınır malların, menkul kıymetlerin ve her türlü hakların değerleri ile
edinim tarihlerini ve Ģekillerini de belirten listeleri eklenir.”
111. maddesinin (b) bendinde; “Siyasi partilerin 74 üncü madde hükümlerine aykırı
hareket eden sorumluları hakkında, üç aydan altı aya kadar hafif hapis ve onbeş milyon
liradan otuz milyon liraya kadar hafif para cezası verilir.”
hükümleri yer almaktadır.
Kesin hesapların incelenip kabul edildiğine ve birleĢtirildiğine iliĢkin Parti Meclisinin kararı
olmaması hesabın tam olarak 74. maddeye uygun sunulmadığını göstermektedir. Dolayısıyla Sosyal
Demokrat Halk Partisi 2007 yılı kesin hesabının Parti Genel BaĢkanı tarafından Haziran ayı sonuna
kadar Anayasa Mahkemesi BaĢkanlığına sunulması gerektiği yönündeki 2820 sayılı Kanun‘un 74.
maddesi ile getirilen kurala uyulmadığı görülmektedir.
Dolayısıyla, 2820 sayılı Kanun‘un 74. maddesi hükümlerine aykırı hareket eden parti
sorumluları hakkında Kanun‘un 111. maddesinin b fıkrasına istinaden gerekli iĢlemlerin yapılmasını
temin için Ankara Cumhuriyet BaĢsavcılığına suç duyurusunda bulunulması gerekir.
Bu itibarla, Sosyaldemokrat Halk Partisinin 2007 yılı kesin hesabının ilk incelemesi sonucunda;
1- Dosyada eksiklik bulunmadığından iĢin esasının incelenmesine,
2- Kesin hesaplarının incelenip onaylandığına ilişkin Parti Meclisi kararı olmadığından
Siyasi Partiler Kanunu’nun 74. ve 111. maddesinin (b) bendi uyarınca yasal işlem yapılması
için Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulmasına,
3.1.2013 gününde OYBĠRLĠĞĠYLE karar verilmiĢtir.
III- ESASIN ĠNCELENMESĠ
Sosyaldemokrat Halk Partisinin, Anayasa Mahkemesine verdiği 2007 yılı kesin hesap
çizelgeleri ile dayanağını oluĢturan defter ve belgeler üzerinde yapılan inceleme sonuçlarını içeren
Anayasa Mahkemesi Raportörü Zekeriya AYDIN tarafından hazırlanan, esas inceleme raporu,
Anayasa ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin KuruluĢu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun ile
2820 sayılı Siyasi Partiler Kanunu‘nun ilgili kuralları, bunların gerekçeleri ile diğer yasama belgeleri
okunup incelendikten sonra gereği görüĢülüp düĢünüldü:
Denetimin maddi öğelerini oluĢturan defter ve belgelerde, Partinin 2007 yılı gelirleri toplamının
533.306,57 YTL, giderleri toplamının 775.545,39 YTL olduğu, 5.420,28Y TL.nin ise kasa ve banka
mevcudunun 2008 yılına devrettiği anlaĢılmaktadır.
Sosyaldemokrat Halk Partisinin 2007 yılı birleĢik kesin hesabının gelir ve gider rakamlarının
yukarıda açıklanan tutarlardan oluĢtuğu, bu haliyle 2007 yılı birleĢik kesin hesabının doğru ve denk
olduğu sonucuna varılmıĢtır.
Yargıtay Cumhuriyet BaĢsavcılığının kayıtlarına göre, Partinin 70 il ve 356 ilçe ve 324 beldede
teĢkilatı bulunmaktadır.
Parti il örgütleri (ilçe ve belde) faaliyette olduğuna göre, bu yerlerin giderlerinin nasıl
karĢılandığının belgeleriyle birlikte açıklanması istenmiĢtir.
Parti yetkilileri“Halen faaliyet göstermekte olan EDP il, ilçe ve belde örgütleri içinde faaliyet
gösterilen mekanın mülkiyeti kendisine ait olan yoktur. Bunların kira durumu ve yönetim giderlerinin
karĢılanmasına dair bilgiler ise sorumluluk aldığımız dönem itibariyle (13 mart 2010 sonrası) mevcut
belgeler ıĢığında, usulüne uygun hazırlanmıĢ olarak ve kesin hesap bağlamında tarafınıza
iletilmiĢtir.” Ģeklinde cevap vermiĢlerdir.
Siyasi partilerin faaliyetlerini yürüttükleri genel merkez, il, ilçe veya belde baĢkanlıklarına ait
binaların ya kendi mülkü veya kira olması gerekir. ġayet parti yetkililerine ait binalarda siyasi parti
faaliyette bulunuluyor ise (il, ilçe veya belde teĢkilatının faaliyette bulunduğu binalar) bu takdirde kira
sözleĢmesi düzenlenerek isabet eden tutarın partiye bağıĢ olarak kaydedilmesi gerekir.
Yargıtay Cumhuriyet BaĢsavcılığının kayıtlarına göre Partinin 70 il, 356 ilçe ve 324 beldede
teĢkilatı bulunmasına karĢın 42 il ile ilgili her hangi bir gelir ve gider bildirilmemiĢtir.
Partinin il, ilçe ve belde örgütleri faaliyette olduğuna göre, bu yerlerin en azından yönetim
giderlerinin (kira, su, elektrik, telefon, kırtasiye vb.) olması gerekir. Yönetim giderlerinin hesaplarda
görülmemesi kayıt dıĢı gelir ve gider oluĢturulmuĢ olduğunu göstermektedir. Bu durumda 2820 sayılı
Kanun‘un 69. maddesinde ki bir siyasi partinin bütün gelirlerinin, o siyasi partinin tüzel kiĢiliğinin
adına elde edileceği ile aynı Kanun‘un 70. maddesinde ki bir siyasi partinin bütün giderlerinin o siyasi
partinin tüzel kiĢiliğinin adına yapılacağı hükmüne aykırı davranılmıĢtır.
Mahkemeye istenen bilgilerin istendiği Ģekliyle verilmemesi, hesap verilebilir Ģekilde kayıt ve
belge düzeninin oluĢturulmaması, hesabın dıĢında gelir ve gider oluĢturulması, inceleme ve
araĢtırmayı engellemeye yönelik eylemler olduğundan 2820 sayılı Kanun‘un 111. maddesinin (c)
fıkrasına istinaden gerekli iĢlemlerin yapılmasını temin için Ankara Cumhuriyet BaĢsavcılığına suç
duyurusunda bulunulması gerekir.
A- Genel Merkez Gelir ve Gider Belgeleri Ġle ilgili Açıklama
Parti yetkililerinden Parti Genel Merkezi 2007 yılı kesin hesabının dayanağını oluĢturan
defterler ile gelir ve gider belge asıllarının gönderilmesi istenmiĢtir.
Parti yetkilileri “ġaibeli bir su baskını nedeniyle partinin o dönemlere ait bütün belgelerinin
tahrip ve kayıp olduğu, parti yönetimlerinde yer aldığımız ve durumdan haberdar olduğumuz zaman
itibariyle tarafınıza bildirilmiĢtir.
Belgelerin usulüne uygun olarak düzenlenip tarafınıza ulaĢtırılması, ifade edilen nedenlerle
maddeten mümkün olamamıĢtır.” Ģeklinde cevap vermiĢlerdir.
Parti yetkililerinin cevap yazısında belirttikleri husus 2006 yılı hesabında incelenmiĢ ve
Mahkeme;
“Birbirinin aksi yönünde görüĢ belirtilen iki adet bilirkiĢi raporunun olması ve su basmasına
iliĢkin olarak resmi makamlarca düzenlenmiĢ bir belgenin bulunmaması, ayrıca parti görevlisi
Nurettin GevĢek’in ifadeleri göz önünde bulundurulduğunda, Partinin 2008 yılındaki görevlilerinin
Anayasa Mahkemesi tarafından yapılacak denetimden kaçınmak için su baskını olmuĢ gibi göstererek
belgeleri imha ettikleri veya sakladıkları sonucuna varılmıĢtır.” gerekçesiyle Parti yetkililerinin
savunmasına itibar etmemiĢtir.
Anayasa Mahkemesi partilerin mali denetiminde parti tüzel tüzel kiĢiliğini dikkate alarak
yargılama yapmaktadır. Dolayısıyla yöneticilerin birbirleri ile olan iliĢkileri ilgili yıl hesabının
incelenme ve yargılanmasında dikkate alınmamakta, suç unsuruna rastlanılması halinde BaĢsavcılığa
suç duyurusunda bulunulmaktadır.
Parti yetkililerinin verdiği cevaptan genel merkez 2007 yılı kesin hesabının dayanağını
oluĢturan gelir ve gider belgelerinin ibraz edilmediği/edilemediği anlaĢılmaktadır.
B- Gelirlerin Ġncelenmesi
1- Genel Merkez Gelirleri
Parti Genel Merkezinin gelirleri 170.682,08 YTL olarak gösterilmiĢtir.
Bunun 138.565,04 YTL‘si aidat ve bağıĢ gelirleri, 50 YTL‘si rozet satıĢ gelirleri, 3.320YTL‘si
toplantı katılım gelirleri, 200YTL‘si dosya satıĢ gelirleri, 20.425,50 YTL‘si gazete ve satıĢ gelirleri,
2.400 YTL‘si kampanya bağıĢ gelirleri, 1.808,39 YTL‘si faiz gelirleri, 625,15Y TL‘si iskonto
gelirleri, 3.288 YTL‘si kadın meclisi bağıĢ ve yardımlarından oluĢmaktadır.
Parti Genel Merkezinin 2007 yılı muhasebe kayıtlarının tutulduğu defterler ile gelir belgeleri
sunulmamıĢtır.
2007 yılı gelirleri arasında yer alan 178.682,08 YTL‘nin belgeye dayanması gerekir.
2820 sayılı Kanun‘un 76. maddesinin üçüncü fıkrasında, Kanun‘un 69. maddesinde belirtilen
esaslara aykırı olarak bir siyasi partinin tevsik edilmeyen kaynaklardan gelir sağladığı anlaĢılırsa,
Anayasa Mahkemesi kararıyla bu gelir Hazine‘ye irat kaydedilir denildiğinden, Partinin 2007 yılı
içinde elde ettiği ve belgelendiremediği 178.682,08 YTL‘nin Hazine‘ye gelir yazılması gerekir.
2- Ġl Örgütleri Gelirleri
Parti il örgütlerinin gelirleri 362.624,49 YTL olarak gösterilmiĢtir.
Bunun 355.571,72 YTL‘si aidat ve bağıĢ gelirlerinden, 7.052,77 YTL‘si geçmiĢ yıl
gelirlerinden oluĢmaktadır.
Parti il örgütlerinden 42 ilin herhangi bir geliri bulunmamaktadır.
C- Giderlerin Ġncelenmesi
1- Genel Merkez Giderleri
Parti Genel Merkezinin 2007 yılı giderleri 415.392,21YTL olarak gösterilmiĢtir.
Bunun 72.808,39 YTL‘si personel giderleri, 79.425 YTL‘si kira giderleri, 3.571,29 YTL‘si
kırtasiye ve matbaa giderleri, 3.971,98 YTL‘si gazete, kitap ve dergi abone giderleri, 29.502,99
YTL‘si telefon, posta ve kargo giderleri, 6.839,89 YTL‘si temizlik, bakım, ve onarım giderleri,
4.923,74 YTL‘si yol, taĢıt ve nakliye giderleri, 10.900,57 YTL‘si ağırlama, temsil ve tören giderleri,
64.098,70 YTL‘si ilan, reklam, tanıtım ve propaganda giderleri, 20.485,59 YTL‘si kurultay ve toplantı
giderleri, 22.371,47 YTL‘si yurt içi ve yurt dıĢı seyahat giderleri, 13.488,49 YTL‘si ısıtma ve
aydınlatma giderleri, 360,93 YTL‘si pul ve noter giderleri, 2.103,38 YTL‘si büro ortak giderleri,
1.620,67 YTL‘si vergi, resim ve harç giderleri, 1.853,28 YTL‘si avukatlık, dava ve icra giderleri,
974,85 YTL‘si banka ve komisyon giderleri, 650 YTL‘si bilgisayar gideri, 12.980 YTL‘si sosyal
etkinlik giderleri, 59.291 YTL‘si taĢıt satıĢı olumsuz farkı, 3.170 YTL‘si kadın meclisi genel yönetim
giderlerinden oluĢmaktadır.
Parti genel merkezinin 2008 yılına devreden kasa ve banka mevcudu 2.948,97 YTL‘dir.
2820 sayılı Kanun‘un 76. maddesinin dördüncü fıkrasında, belgelendirilmesi gerektiği halde
belgelendirilmeyen parti giderleri miktarınca parti malvarlığının Anayasa Mahkemesi kararıyla
Hazine‘ye irat kaydedileceği; 70. maddesinin ikinci fıkrasında ise BeĢmilyon (2007 yılı için 48,86
YTL) liraya kadar harcamaların makbuz veya fatura gibi bir belge ile tevsik edilmesi zorunlu olmadığı
belirtildiğinden bu miktarı geçen harcamaların fatura veya makbuz gibi belgelerle tevsik edilmesi
zorunlu olduğu belirtilmiĢtir.
Bu bağlamda belgelendirilmesi gerektiği halde belgelendirilmeyen 415.392,21 YTL tutarındaki
Parti malvarlığının Hazine‘ye gelir yazılması gerekir.
2- Ġl Örgütleri Giderleri
Parti il örgütlerinin genel yönetim giderleri toplamı 360.153,18 YTL olup, 2008 yılına devreden
kasa ve banka mevcudu ise 2.471,31 YTL‘dir.
Parti il örgütlerinden 42 ilin herhangi bir gideri bulunmamaktadır.
D- Parti Mallarının Ġncelenmesi
Partinin 2007 yılı kesin hesap çizelgeleri üzerinde yapılan incelemede, taĢınmaz ile değeri yüz
lirayı aĢan taĢınır mal, menkul kıymet ve her türlü hak ediniminin olmadığı sonucuna varılmıĢtır.
IV- SONUÇ
Sosyaldemokrat Halk Partisinin yeni adıyla EĢitlik ve Demokrasi Partisinin 2007 yılı kesin
hesabının incelenmesi sonucunda;
1- Partinin 2007 yılı kesin hesabında gösterilen 533.306,57 YTL gelir ve 775.545,39 YTL gider
ile 5.420,28 YTL kasa ve banka devrinin Hazine‘ye irad kaydedilenler dıĢında kalan bölümünün
eldeki bilgi ve belgelere göre doğru, denk ve 2820 sayılı Siyasi Partiler Kanunu‘na uygun olduğuna,
2- Kesin hesapta gösterilen ve belgelendirilmesi gerektiği halde belgelendirilmeyen genel
merkeze ait 415.392,21 YTL gider ve 170.682,08 YTL gelir olmak üzere toplam 586.074,29 YTL
karĢılığı Parti malvarlığının, 2820 sayılı Siyasi Partiler Kanunu‘nun 75 ve 76. maddeleri gereğince
Hazine‘ye gelir kaydedilmesine,
3- Ġlk Ġnceleme toplantısında verilen karar gereğince, kesin hesaplarının incelenip
onaylandığına ilişkin Parti Meclisi kararının sunulmaması nedeniyle Siyasi Partiler
Kanunu’nun 74. ve 111. maddesinin (b) bendi uyarınca yasal işlem yapılması için Ankara
Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulmasına,
4- Mahkemeye istenen bilgilerin istendiği Ģekliyle verilmemesi, hesap verilebilir Ģekilde kayıt
ve belge düzeninin oluĢturulmaması, hesabın dıĢında gelir ve gider oluĢturulması, inceleme ve
araĢtırmayı engellemeye yönelik eylemler olduğundan Kanun‘un 111. maddesinin (c) fıkrasına
istinaden gerekli iĢlemlerin yapılmasını temin için Ankara Cumhuriyet BaĢsavcılığına suç
duyurusunda bulunulmasına,
3.1.2013 gününde OYBĠRLĠĞĠYLE karar verildi.
BaĢkan
HaĢim KILIÇ
BaĢkanvekili
Serruh KALELĠ
BaĢkanvekili
Alparslan ALTAN
Üye
Mehmet ERTEN
Üye
Serdar ÖZGÜLDÜR
Üye
Osman Alifeyyaz
PAKSÜT
Üye
Zehra Ayla PERKTAġ
Üye
Recep KÖMÜRCÜ
Üye
Burhan ÜSTÜN
Üye
Engin YILDIRIM
Üye
Nuri NECĠPOĞLU
Üye
Celal Mümtaz AKINCI
Üye
Erdal TERCAN
Üye
Muammer TOPAL
Üye
Zühtü ARSLAN
[R.G. 06 ġubat 2013 – 28551 ]
—— • ——
Anayasa Mahkemesi BaĢkanlığından:
Esas Sayısı
: 2009/3 (Siyasi Parti Mali Denetimi)
Karar Sayısı : 2013/15
Karar Günü : 3.1.2013
I- MALĠ DENETĠMĠN KONUSU
Sosyaldemokrat Halk Partisinin 2008 yılı kesin hesabının incelenmesidir.
Sosyaldemokrat Halk Partisi 24.5.2002 tarihinde 176 kurucu üye ile kurularak tüzel
kiĢilik kazanmıĢtır. Sosyaldemokrat Halk Partisinin 13.3.2010 gününde yapmıĢ olduğu III.
Olağanüstü Kurultayında, EĢitlik ve Demokrasi Partisinin katılımının kabulüne ve bu
katılımla birlikte Partinin isminin EĢitlik ve Demokrasi Partisi olarak değiĢtirilmesine
oybirliğiyle karar verilmiĢtir.
II- ĠLK ĠNCELEME
Parti Genel Merkezi ve il örgütleri kesin hesaplarının incelenip kabul edildiğine ve
birleĢtirildiğine iliĢkin Parti Meclisinin kararı sunulmamıĢtır.
Parti Tüzüğü’nün, “Parti Meclisi” başlıklı 28. maddesinde, Parti Meclisinin
kurultaydan seçilen 60 üyeden oluşacağı ve her ay toplanacağı; “Parti Meclisinin
görev ve yetkileri” başlıklı 29. maddesinin (f) fıkrasında, kesin hesabı onaylamanın
veya reddetmenin Parti Meclisine ait olduğu; “Merkez Yürütme Kurulu” başlıklı 30.
maddesinde, Parti Meclisinin kendi arasından gizli oyla 15 kişilik Merkez Yürütme
Kurulunu seçeceği, genel başkanın Merkez Yürütme Kurulu üyeleri arasından en
fazla (4) genel başkan yardımcısı seçip görevlendirebileceği; “Merkez Yürütme
Kurulunun görevleri” başlıklı 31. maddesinde ise yıllık bütçeyi hazırlayarak Parti
meclisinin onayından sonra uygulamanın ve Kurultaya ve ilgili yerlere sunmak üzere
kesin hesabı çıkarmanın Merkez Yürütme Kurulunun görevi olduğu belirtilmiştir.
Kesin hesabı onaylayıp reddetmek Parti Meclisinin yetkisinde olduğuna göre
kesin hesabın onaylandığına dair Parti Meclisinin kararının olması gerekir. Yazı ile
istenilmesine rağmen kesin hesabın onaylandığına dair Parti Meclisi kararı
sunulmamıştır.
2820 sayılı Siyasi Partiler Kanunu’nun 73. maddesinin üçüncü fıkrasında, “Parti
merkezi ve bağlı ilçeleri de kapsamak üzere iller teşkilatı her bütçe yılını izleyen
Nisan ayı sonuna kadar, bir evvelki yıla ait uygulama sonuçlarını gösteren
kesinhesaplarını hazırlarlar. İller teşkilatından gönderilenler ve parti merkezine ait
olan kesinhesaplar, merkez karar ve yönetim kurulunca incelenerek karara bağlanır
ve birleştirilir.”
74. maddesinde, ―Siyasi partilerin mali denetimi Anayasa Mahkemesince yapılır.
Anayasa Mahkemesi, siyasi partilerin mal edinimleri ile gelir ve giderlerinin Kanuni
uygunluğunu denetler.
Siyasi partilerin genel baĢkanları, karara bağlanarak birleĢtirilmiĢ bulunan kesin hesap
ile parti merkez ve bağlı ilçeleri de kapsayan iller teĢkilatının kesin hesaplarının onaylı birer
örneğini Haziran ayı sonuna kadar Anayasa Mahkemesine ve bilgi için Yargıtay Cumhuriyet
BaĢsavcılığına vermek zorundadırlar. Bu belgelere, ilgili siyasi partinin aynı hesap
döneminde edindiği taĢınmaz ve değeri yüz milyon lirayı aĢan taĢınır malların, menkul
kıymetlerin ve her türlü hakların değerleri ile edinim tarihlerini ve Ģekillerini de belirten
listeleri eklenir.”
111. maddesinin (b) bendinde; “Siyasi partilerin 74 üncü madde hükümlerine
aykırı hareket eden sorumluları hakkında, üç aydan altı aya kadar hafif hapis ve
onbeş milyon liradan otuz milyon liraya kadar hafif para cezası verilir.”
hükümleri yer almaktadır.
Kesin hesapların incelenip kabul edildiğine ve birleĢtirildiğine iliĢkin Parti Meclisinin
kararı olmaması hesabın tam olarak 74. maddeye uygun sunulmadığını göstermektedir.
Dolayısıyla, Sosyaldemokrat Halk Partisi 2008 yılı kesin hesabının, Parti Genel BaĢkanı
tarafından Haziran ayı sonuna kadar Anayasa Mahkemesi BaĢkanlığına sunulması gerektiği
yönündeki 2820 sayılı Kanun‘un 74. maddesi ile getirilen kurala uyulmadığı görülmektedir.
Dolayısıyla, 2820 sayılı Kanun‘un 74. maddesi hükümlerine aykırı hareket eden parti
sorumluları hakkında Kanun‘un 111. maddesinin (b) fıkrasına istinaden gerekli iĢlemlerin
yapılmasını temin için Ankara Cumhuriyet BaĢsavcılığına suç duyurusunda bulunulması
gerekir.
Bu itibarla, Sosyaldemokrat Halk Partisi 2008 yılı kesin hesabının ilk incelemesi
sonucunda;
1- Dosyada eksiklik bulunmadığından iĢin esasının incelenmesine,
2- Kesin hesaplarının incelenip onaylandığına ilişkin Parti Meclisi kararı
olmadığından Siyasi Partiler Kanununun 74. ve 111. maddesinin (b) bendi uyarınca
yasal işlem yapılması için Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda
bulunulmasına,
3.1.2013 gününde OYBĠRLĠĞĠYLE karar verilmiĢtir.
III- ESASIN ĠNCELENMESĠ
Partinin Anayasa Mahkemesine verdiği 2008 yılı kesin hesap çizelgeleri ile dayanağını
oluĢturan defter ve belgeler üzerinde yapılan inceleme sonuçlarını içeren Anayasa Mahkemesi
Raportörü Zekeriya AYDIN tarafından hazırlanan esas inceleme raporu, Anayasa ve 6216
sayılı Anayasa Mahkemesinin KuruluĢu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun ile 2820
sayılı Siyasi Partiler Kanunu‘nun ilgili kuralları, bunların gerekçeleri ile diğer yasama
belgeleri okunup incelendikten sonra gereği görüĢülüp düĢünüldü:
Denetimin maddi öğelerini oluĢturan defter ve belgelerde, Partinin 2008 yılı genel
merkez gelirleri toplamının 273.107,58 YTL, giderleri toplamının 605.686,57 YTL olduğu,
11.156,07 YTL.nin ise kasa ve banka mevcudunun 2009 yılına devrettiği anlaĢılmaktadır.
Sosyaldemokrat Halk Partisinin 2008 yılı Genel Merkez kesin hesabının gelir ve gider
rakamlarının yukarıda açıklanan tutarlardan oluĢtuğu, bu haliyle 2008 yılı birleĢik kesin
hesabının doğru ve denk olduğu sonucuna varılmıĢtır.
Yargıtay Cumhuriyet BaĢsavcılığı kayıtlarında açık gözüken Adana, Adıyaman,
Afyonkarahisar, Ağrı, Ankara, Antalya, Artvin, Aydın, Balıkesir, Bilecik Bingöl, Bitlis, Bolu,
Bursa, Çanakkale, Çankırı, Çorum, Denizli, Diyarbakır, Edirne, Elazığ, Erzincan, Erzurum,
EskiĢehir, Gaziantep, Giresun, Hakkari, Hatay, Ġçel, Ġstanbul, Ġzmir, Kars, Kastamonu,
Kırklareli, KırĢehir, Kocaeli, Konya, Kütahya, Malatya, Manisa, KahramanmaraĢ, Mardin,
Muğla, MuĢ, NevĢehir, Ordu, Rize, Sakarya, Samsun, Siirt, Sinop, Sivas, Tekirdağ, Tokat,
Trabzon, Tunceli, ġanlıurfa, Van, Zonguldak, Karaman, Batman, ġırnak, Bartın, Ardahan,
Iğdır, Yalova, Karabük, Kilis ve Düzce olmak üzere toplam 69 il ile ilgili herhangi bir gelir ve
gider bildirilmemiĢtir.
Parti il örgütleri faaliyette olduğuna göre, bu yerlerin giderlerinin nasıl karĢılandığının
belgeleriyle birlikte açıklanması istenmiĢtir.
Parti yetkilileri“Halen faaliyet göstermekte olan EDP il, ilçe ve belde örgütleri içinde
faaliyet gösterilen mekanın mülkiyeti kendisine ait olan yoktur. Bunların kira durumu ve
yönetim giderlerinin karĢılanmasına dair bilgiler ise sorumluluk aldığımız dönem itibariyle
(13 mart 2010 sonrası) mevcut belgeler ıĢığında, usulüne uygun hazırlanmıĢ olarak ve kesin
hesap bağlamında tarafınıza iletilmiĢtir.” Ģeklinde cevap vermiĢlerdir.
Siyasi partilerin faaliyetlerini yürüttükleri genel merkez, il, ilçe veya belde
baĢkanlıklarına ait binaların ya kendi mülkü veya kira olması gerekir. ġayet parti yetkililerine
ait binalarda siyasi parti faaliyette bulunuluyor ise (il, ilçe veya belde teĢkilatının faaliyette
bulunduğu binalar) bu takdirde kira sözleĢmesi düzenlenerek isabet eden tutarın partiye bağıĢ
olarak kaydedilmesi gerekir.
Yargıtay Cumhuriyet BaĢsavcılığının kayıtlarına göre Partinin 69 ilde teĢkilatı
bulunmasına karĢın bu illerle ilgili her hangi bir gelir ve gider bildirilmemiĢtir.
Partinin il örgütleri faaliyette olduğuna göre, bu yerlerin en azından yönetim
giderlerinin (kira, su, elektrik, telefon, kırtasiye vb.) olması gerekir. Yönetim giderlerinin
hesaplarda görülmemesi kayıt dıĢı gelir ve gider oluĢturulmuĢ olduğunu göstermektedir. Bu
durumda 2820 sayılı Kanun‘un 69. maddesindeki bir siyasi partinin bütün gelirlerinin, o siyasi
partinin tüzel kiĢiliğinin adına elde edileceği ile aynı Kanun‘un 70. maddesindeki bir siyasi
partinin bütün giderlerinin o siyasi partinin tüzel kiĢiliğinin adına yapılacağı hükmüne aykırı
davranılmıĢtır.
Mahkemeye istenen bilgilerin istendiği Ģekliyle verilmemesi, hesap verilebilir Ģekilde
kayıt ve belge düzeninin oluĢturulmaması, hesabın dıĢında gelir ve gider oluĢturulması,
inceleme ve araĢtırmayı engellemeye yönelik eylemler olduğundan 2820 sayılı Kanun‘un 111.
maddesinin (c) fıkrasına istinaden gerekli iĢlemlerin yapılmasını temin için Ankara
Cumhuriyet BaĢsavcılığına suç duyurusunda bulunulması gerekir.
A- Genel Merkez Gelir ve Gider Belgeleri Ġle ilgili Açıklama
Parti yetkililerinden Parti Genel Merkezi 2008 yılı kesin hesabının dayanağını oluĢturan
defterler ile gelir ve gider belge asıllarının gönderilmesi istenmiĢtir.
Parti yetkilileri “ġaibeli bir su baskını nedeniyle partinin o dönemlere ait bütün
belgelerinin tahrip ve kayıp olduğu, parti yönetimlerinde yer aldığımız ve durumdan haberdar
olduğumuz zaman itibariyle tarafınıza bildirilmiĢtir.
Belgelerin usulüne uygun olarak düzenlenip tarafınıza ulaĢtırılması, ifade edilen
nedenlerle maddeten mümkün olamamıĢtır.” Ģeklinde cevap vermiĢlerdir.
Parti yetkililerinin cevap yazısında belirttikleri husus 2006 yılı hesabında incelenmiĢ ve
Mahkeme, “Birbirinin aksi yönünde görüĢ belirtilen iki adet bilirkiĢi raporunun olması ve su
basmasına iliĢkin olarak resmi makamlarca düzenlenmiĢ bir belgenin bulunmaması, ayrıca
parti görevlisi Nurettin GevĢek’in ifadeleri göz önünde bulundurulduğunda, Partinin 2008
yılındaki görevlilerinin Anayasa Mahkemesi tarafından yapılacak denetimden kaçınmak için
su baskını olmuĢ gibi göstererek belgeleri imha ettikleri veya sakladıkları sonucuna
varılmıĢtır.” gerekçesiyle Parti yetkililerinin savunmasına itibar etmemiĢtir.
Anayasa Mahkemesi partilerin mali denetiminde parti tüzel kiĢiliğini dikkate alarak
yargılama yapmaktadır. Dolayısıyla yöneticilerin birbirleri ile olan iliĢkileri, ilgili yıl
hesabının incelenme ve yargılanmasında dikkate alınmamakta, suç unsuruna rastlanılması
halinde BaĢsavcılığa suç duyurusunda bulunulmaktadır.
Parti yetkililerinin verdiği cevaptan Genel Merkez 2008 yılı kesin hesabının dayanağını
oluĢturan gelir ve gider belgelerinin ibraz edilmediği/edilemediği anlaĢılmaktadır.
B- Gelirlerin Ġncelenmesi
1- Genel Merkez Gelirleri
Parti Genel Merkezinin gelirleri 273.107,58 YTL olarak gösterilmiĢtir.
Bunun 88.887,57 YTL.si bağıĢ ve yardımlar, 2.120 YTL.si toplantı katılım gelirleri,
17.843 YTL.si PM/MDK baĢvuru bedelleri, 5.950 YTL.si muhtelif bağıĢlar, 15.925 YTL.si
sosyal etkinlik gelirleri, 2.320 YTL.si kampanya gelirleri, 9.425 YTL.si taahhütnamelerle
ödenen aidatlar, 130.623 YTL.si aidatlar, 13,37 YTL.si faiz gelirleri ve 0,64 YTL.si diğer
olağan gelir ve karlardan oluĢmaktadır.
Parti Genel Merkezinin 2008 yılı muhasebe kayıtlarının tutulduğu defterler
sunulmamıĢtır.
2008 yılı gelirleri arasında yer alan 273.107,58 YTL.nin belgeye dayanması gerekir.
2820 sayılı Kanun‘un 76. maddesinin üçüncü fıkrasında, Kanun‘un 69. maddesinde
belirtilen esaslara aykırı olarak bir siyasi partinin tevsik edilmeyen kaynaklardan gelir
sağladığı anlaĢılırsa, Anayasa Mahkemesi kararıyla bu gelir Hazineye irat kaydedileceği
belirtildiğinden, Partinin 2008 yılı içinde elde ettiği ve belgelendiremediği 273.107,58
YTL.nin Hazine‘ye gelir yazılması gerekir.
2- Ġl Örgütleri Gelirleri
Parti il örgütlerinden 69 ilin herhangi bir geliri bulunmamaktadır.
C- Giderlerin Ġncelenmesi
1- Genel Merkez Giderleri
Parti Genel Merkezinin 2008 yılı giderleri 605.686,57 YTL olarak gösterilmiĢtir.
Bunun 559,47 YTL.si post makinası komisyon giderleri, 273,53 YTL.si havale-çek
provizyon giderleri, 50.965,04 YTL.si SSK prim gecikme bedeli, 32.795,83 YTL.si iĢçi ücret
giderleri, 5.847,66 YTL.si kırtasiye giderleri, 4.154 YTL.si gazete ve dergi abone giderleri,
1.727,90 YTL.si posta ve kargo giderleri, 20.813,98 YTL.si telefon giderleri, 2.384 YTL.si su
giderleri, 4.640,37 YTL.si yol giderleri, 10.526,98 YTL.si ısıtma giderleri, 4.660 YTL.si
aydınlatma giderleri, 7.053,50 YTL.si temsil ve ağırlama giderleri, 5.493,32 YTL.si tamir
bakım giderleri, 498,44 YTL.si temizlik giderleri, 9.517,92 YTL.si toplantı giderleri, 3.599,28
YTL.si danıĢmanlı ücret giderleri, 630 YTL.si basın yayın giderleri, 73.935 YTL.si kira
giderleri, 163,87 YTL.si noter giderleri, 94.690,50 YTL.si tanıtım propaganda giderleri,
136,62 YTL.si internet hat giderleri ve 270.619,36 YTL.si diğer çeĢitli giderlerden
oluĢmaktadır.
Parti Genel Merkezinin 2009 yılına devreden kasa ve banka mevcudu 11.156,07
YTL.dir.
2820 sayılı Kanun‘un 76. maddesinin dördüncü fıkrasında, belgelendirilmesi gerektiği
halde belgelendirilmeyen parti giderleri miktarınca parti malvarlığının Anayasa Mahkemesi
kararıyla Hazineye irat kaydedileceği; 70. maddesinin ikinci fıkrasında ise BeĢmilyon (2008
yılı için 52,37 YTL) liraya kadar harcamaların makbuz veya fatura gibi bir belge ile tevsik
edilmesi zorunlu olmadığı belirtildiğinden bu miktarı geçen harcamaların fatura veya makbuz
gibi belgelerle tevsik edilmesi zorunlu olduğu belirtilmiĢtir.
Bu bağlamda belgelendirilmesi gerektiği halde belgelendirilmeyen 605.686,57 YTL
tutarındaki Parti malvarlığının Hazine‘ye gelir yazılması gerekir.
2- Ġl Örgütleri Giderleri
Parti il örgütlerinden 69 ilin herhangi bir gideri bulunmamaktadır.
D- Parti Mallarının Ġncelenmesi
Partinin 2008 yılında edindiği taĢınmaz ve değeri yüz lirayı aĢan taĢınır malların,
menkul kıymetlerin ve her türlü hakların değerleri ile edinim tarihlerini ve Ģekillerini belirten
liste ile belgeler sunulmadığından inceleme yapılamamıĢtır.
IV- SONUÇ
Sosyaldemokrat Halk Partisinin yeni adıyla EĢitlik ve Demokrasi Partisinin 2008 yılı
kesin hesabının incelenmesi sonucunda;
1- Kesin hesapta gösterilen ve belgelendirilmesi gerektiği halde belgelendirilmeyen
genel merkeze ait 605.686,57 YTL gider ve 273.107,58 YTL gelir olmak üzere toplam
878.794,15YTL karĢılığı Parti malvarlığının, 2820 sayılı Siyasi Partiler Kanunu‘nun 75. ve
76. maddeleri gereğince Hazine‘ye gelir kaydedilmesine,
2- Ġlk Ġnceleme toplantısında verilen karar gereğince, kesin hesaplarının
incelenip onaylandığına ilişkin Parti Meclisi kararının sunulmaması nedeniyle Siyasi
Partiler Kanunu’nun 74. ve 111. maddesinin (b) bendi uyarınca yasal işlem yapılması
için Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulmasına,
3- Mahkemeye istenen bilgilerin istendiği Ģekliyle verilmemesi, hesap verilebilir Ģekilde
kayıt ve belge düzeninin oluĢturulmaması, hesabın dıĢında gelir ve gider oluĢturulması,
inceleme ve araĢtırmayı engellemeye yönelik eylemler olduğundan Kanun‘un 111.
maddesinin (c) fıkrasına istinaden gerekli iĢlemlerin yapılmasını temin için Ankara
Cumhuriyet BaĢsavcılığına suç duyurusunda bulunulmasına,
3.1.2013 gününde OYBĠRLĠĞĠYLE karar verildi.
BaĢkan
HaĢim KILIÇ
BaĢkanvekili
Serruh KALELĠ
BaĢkanvekili
Alparslan ALTAN
Üye
Üye
Üye
Mehmet ERTEN
Serdar ÖZGÜLDÜR
Osman Alifeyyaz PAKSÜT
Üye
Zehra Ayla PERKTAġ
Üye
Recep KÖMÜRCÜ
Üye
Burhan ÜSTÜN
Üye
Engin YILDIRIM
Üye
Nuri NECĠPOĞLU
Üye
Celal Mümtaz AKINCI
Üye
Erdal TERCAN
Üye
Muammer TOPAL
Üye
Zühtü ARSLAN
[R.G. 06 ġubat 2013– 28551 ]
—— • ——
Anayasa Mahkemesi BaĢkanlığından:
Esas Sayısı
: 2010/13 (Siyasi Parti Mali Denetimi)
Karar Sayısı : 2013/16
Karar Günü : 3.1.2013
I- MALĠ DENETĠMĠN KONUSU
Sosyaldemokrat Halk Partisinin 2009 yılı kesin hesabının incelenmesidir.
Sosyaldemokrat Halk Partisinin 24.05.2002 tarihinde 176 kurucu üye ile kurularak tüzel
kiĢilik kazanmıĢtır. Sosyaldemokrat Halk Partisinin 13.3.2010 gününde yapmıĢ olduğu III.
Olağanüstü Kurultayında, EĢitlik ve Demokrasi Partisinin katılımının kabulüne ve bu
katılımla birlikte Partinin isminin EĢitlik ve Demokrasi Partisi olarak değiĢtirilmesine
oybirliğiyle karar verilmiĢtir.
II- ĠLK ĠNCELEME
Sosyaldemokrat Halk Partisinin 2009 yılı kesin hesabının ilk incelemesi
sonucunda, dosyada eksiklik bulunmadığından işin esasının incelenmesine
OYBĠRLĠĞĠYLE karar verilmiştir.
III- ESASIN ĠNCELENMESĠ
Sosyaldemokrat Halk Partisinin, Anayasa Mahkemesine verdiği 2009 yılı kesin hesap
çizelgeleri ile dayanağını oluĢturan defter ve belgeler üzerinde yapılan inceleme sonuçlarını
içeren Anayasa Mahkemesi Raportörü Zekeriya AYDIN tarafından hazırlanan esas inceleme
raporu, Anayasa ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin KuruluĢu ve Yargılama Usulleri
Hakkında Kanun ile 2820 sayılı Siyasi Partiler Kanunu‘nun ilgili kuralları, bunların
gerekçeleri ile diğer yasama belgeleri okunup incelendikten sonra gereği görüĢülüp
düĢünüldü:
Denetimin maddi öğelerini oluĢturan defter ve belgelerde, Partinin 2009 yılı gelirleri
toplamının 358.540,10 TL ve giderleri toplamının 363.420 TL olduğu anlaĢılmaktadır.
Sosyaldemokrat Halk Partisinin 2009 yılı birleĢik kesin hesabının gelir ve gider
rakamlarının yukarıda açıklanan tutarlardan oluĢtuğu, bu haliyle 2009 yılı birleĢik kesin
hesabının doğru ve denk olduğu sonucuna varılmıĢtır.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kayıtlarından Sosyaldemokrat Halk
Partisinin 2009 yılı itibariyle 69 ilde örgütlendiği anlaşılmaktadır.
Parti yetkililerince Adana, Afyonkarahisar, Ankara, Artvin, Bolu, Bursa, EskiĢehir,
Erzurum, Giresun, Hatay, Ġçel, Ġstanbul, Ġzmir, Kocaeli, Konya, Malatya, Mardin, Sakarya,
Samsun, Sinop, Tekirdağ, Tokat, Trabzon, Van, Zonguldak, Batman ve Yalova olmak üzere
toplam 27 ilin ismi tabloda belirtilmesine rağmen her hangi bir gelir ve gider belirtilmemiĢtir.
Yargıtay Cumhuriyet BaĢsavcılığının kayıtlarında Adıyaman, Ağrı, Antalya, Aydın,
Balıkesir, Bilecik Bingöl, Bitlis, Çanakkale, Çankırı, Denizli, Diyarbakır, Edirne, Elazığ,
Erzincan, Gaziantep, Hakkari, Kars, Kastamonu, Kırklareli, KırĢehir, Kütahya,
KahramanmaraĢ, Muğla, MuĢ, NevĢehir, Ordu, Rize, Siirt, Sivas, Tunceli, ġanlıurfa,
Karaman, ġırnak, Bartın, Ardahan, Iğdır, Karabük, Kilis ve Düzce olmak üzere toplam 40 il
açık görünmesine karĢın, Parti yetkililerince sunulan gelir gider tablosunda bu illerle ilgili
herhangi bir bilgi bulunmamaktadır.
Parti il örgütleri faaliyette olduğuna göre, bu yerlerin giderlerinin nasıl karĢılandığının
belgeleriyle birlikte açıklanması istenmiĢtir.
Parti yetkilileri“Halen faaliyet göstermekte olan EDP il, ilçe ve belde örgütleri içinde
faaliyet gösterilen mekanın mülkiyeti kendisine ait olan yoktur. Bunların kira durumu ve
yönetim giderlerinin karĢılanmasına dair bilgiler ise sorumluluk aldığımız dönem itibariyle
(13 mart 2010 sonrası) mevcut belgeler ıĢığında, usulüne uygun hazırlanmıĢ olarak ve kesin
hesap bağlamında tarafınıza iletilmiĢtir.” Ģeklinde cevap vermiĢlerdir.
Siyasi partilerin faaliyetlerini yürüttükleri genel merkez, il, ilçe veya belde
baĢkanlıklarına ait binaların ya kendi mülkü veya kira olması gerekir. ġayet parti yetkililerine
ait binalarda siyasi parti faaliyette bulunuluyor ise (il, ilçe veya belde teĢkilatının faaliyette
bulunduğu binalar) bu takdirde kira sözleĢmesi düzenlenerek isabet eden tutarın partiye bağıĢ
olarak kaydedilmesi gerekir.
Yargıtay Cumhuriyet BaĢsavcılığının kayıtlarına göre Partinin 69 ilde teĢkilatı
bulunmasına karĢın 67 il ile ilgili her hangi bir gelir ve gider bildirilmemiĢtir.
Partinin il örgütleri faaliyette olduğuna göre, bu yerlerin en azından yönetim
giderlerinin (kira, su, elektrik, telefon, kırtasiye vb.) olması gerekir. Yönetim giderlerinin
hesaplarda görülmemesi kayıt dıĢı gelir ve gider oluĢturulmuĢ olduğunu göstermektedir. Bu
durumda 2820 sayılı Kanun‘un 69. maddesindeki bir siyasi partinin bütün gelirlerinin, o siyasi
partinin tüzel kiĢiliğinin adına elde edileceği ile aynı Kanun‘un 70. maddesindeki bir siyasi
partinin bütün giderlerinin o siyasi partinin tüzel kiĢiliğinin adına yapılacağı hükmüne aykırı
davranılmıĢtır.
Mahkemeye istenen bilgilerin istendiği Ģekliyle verilmemesi, hesap verilebilir Ģekilde
kayıt ve belge düzeninin oluĢturulmaması, hesabın dıĢında gelir ve gider oluĢturulması,
inceleme ve araĢtırmayı engellemeye yönelik eylemler olduğundan 2820 sayılı Kanun‘un 111.
maddesinin (c) fıkrasına istinaden gerekli iĢlemlerin yapılmasını temin için Ankara
Cumhuriyet BaĢsavcılığına suç duyurusunda bulunulması gerekir.
A- Partinin Savunması
Parti yetkilileri kendilerine sorulan hususlara, “EDP’nin yönetimini oluĢturan bizler,
eski adı Sosyal Demokrat Halkçı Parti (SHP)’ye üye olarak 13 Mart 2010 tarihinde katılmıĢ
olup, söz konusu geçmiĢ dönem dair iĢlemler hakkında bilgimiz olmadığı gibi, yine söz konusu
döneme ait belgelere de ulaĢabilmiĢ değiliz.
Yazınızda söz konusu edilen dönemin genel baĢkanı, PM üyeleri, il baĢkanları ve bütün
merkez yöneticileri, yerel yöneticileri ve üyelerinin neredeyse tamamı izleyen tarihlerde istifa
edip partiden ayrılmıĢlardır.
Halen faaliyet göstermekte olan EDP il, ilçe, ve belde örgütleri içinde faaliyet
gösterilen mekanın mülkiyeti kendisine ait olan yoktur. Bunların kira durumu ve yönetim
giderlerinin karĢılanmasına dair bilgiler ise sorumluluk aldığımız dönem itibariyle (13 mart
2010 sonrası) mevcut belgeler ıĢığında, usulüne uygun hazırlanmıĢ olarak ve kesin hesap
bağlamında tarafınıza iletilmiĢtir.
Aynı yazının 2.(a) ve (b) Ģıkları ile 3, 4, 5, 6 , 7, 8, 9, 10, 11, 12, 13, 14, 15, 16, 17, 18,
19 ve 20. maddelerinde belirtilen soruları yanıtlayacak bilgi ve belgelere de ulaĢmamız
yukarıda belirttiğimiz gerekçelerle maddeten mümkün olamamıĢtır.” Ģeklinde cevap
vermiĢlerdir.
B- Gelirlerin Ġncelenmesi
1- Genel Merkez Gelirleri
Parti Genel Merkezinin gelirleri, 355.577,21 TL olarak gösterilmiĢtir.
Bunun 122.760 TL‘si aidat ve bağıĢ gelirleri, 440 TL‘si toplantı katılım gelirleri, 15.350
TL‘si dosya satıĢ gelirleri, 20.425,50 TL‘si gazete ve satıĢ gelirleri, 134.450 TL‘si kampanya
bağıĢ gelirleri, 79.833 TL‘si kurucu üyeler/PM/MYK bağıĢları ve 0,87 TL‘si iskonto
gelirlerinden oluĢmaktadır.
2009 yılı için 2820 sayılı Kanun‘un 66. maddesine göre yasal bağıĢ sınırı 23.470 TL
aĢılmıĢtır.
Parti Genel Merkezinin 2009 yılı muhasebe kayıtlarının tutulduğu yevmiye
defteri ve defteri kebir 31.12.2008 tarihinde Çankaya Ġlçe Seçim Kuruluna
onaylattırılmıştır.
Parti Genel Merkezinin 2009 yılı defter kayıtları ve gelir belgeleri üzerinde yapılan
incelemede, aĢağıda belirtilen dıĢındaki gelirlerin 2820 sayılı Kanun‘a uygun olarak
sağlandığı sonucuna varılmıĢtır.
1- Feridun ĠMREK‘in 2009 yılında Partiye yaptığı bağıĢ miktarı 29.000 TL‘dir. 2009
yılı içinde bir kiĢinin bağıĢ yapabileceği tutar 23.470 TL olduğundan dolayı 29.000 – 23.470
= 5.530 TL bağıĢ sınırının üstünde kalmaktadır. 2820 sayılı Kanun‘a aykırı olarak bağıĢta
bulunma ve bağıĢı kabul etme nedeni sorulmuĢtur.
Feridun Ġmrek‟in Yaptığı BağıĢlara ĠliĢkin Tablo
Yevmiye
tarih ve no
BağıĢ
Makbuzunun
Tarih ve Nosu
BağıĢ
Tutarı
BağıĢ
sınırını
aĢan
Tutar
30.1.2009/8
20.2.2009/13
10.3.2009/20
29.7.2009/89
30.1.2008/232843
20.2.2009/232916
10.3.2009/232928
29.7.2009/232859
9.760
2.000
13.240
1.000
1.530
1.000
1.9.2009/122
1.9.2009/232875
3.000
3.000
BağıĢı
Kabul
eden
sorumlu ve Görevi
Güngör Oflu
Güngör Oflu
Güngör Oflu
Nurullah Deniz (Genel
sayman)
Nurullah Deniz (Genel
sayman)
Parti yetkilileri bu maddede belirtilen hususa cevap vermemiĢlerdir.
2820 sayılı Kanunu‘nun,66. maddesinin ikinci fıkrasında, ―Yukarıdaki fıkranın dıĢında
kalan gerçek ve tüzel kiĢilerin her birinin bir siyasi partiye aynı yıl içerisinde iki milyar
liradan fazla kıymette ayni ve nakdi bağıĢta bulunması yasaktır.”; ek 6. maddesinde “Bu
Kanunun 66 ve 70 inci maddelerinde yer alan parasal değerler her takvim yılı baĢından
geçerli olmak üzere, o yıl için 4/1/1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanunu hükümleri
uyarınca tespit ve ilan olunan yeniden değerleme oranında artırılır”; 76. maddesinin birinci
fıkrasında ise“Bu Kanunun bağıĢlarla ilgili hükümlerine aykırı olarak bağıĢ kabul ettiği
Anayasa mahkemesince tespit edilen siyasi partilerin, 66 ncı maddenin birinci ve üçüncü
fıkralarına aykırı Ģekilde elde ettikleri gelirlerin tamamının Hazineye irad
kaydedilmesine,taĢınmaz malların Hazine adına tapuya tesciline;aynı maddenin ikinci
fıkrasında belirtilen miktarlardan fazla gelirlerle taĢınmaz malların bu fıkrada belirtilen
miktarı geçen
kısmının karĢılığının Hazineye irad kaydedilmesine karar verilir.”
Ģeklinde düzenleme yapılmıĢtır.
2820 sayılı Kanun‘un 66. maddesine göre, 2009 yılı için bir kiĢinin bağıĢ yapabileceği
miktar 23.470 TL olduğundan bu tutarı aĢan 5.530 TL tutarındaki bağıĢ geliri karĢılığı
malvarlığının aynı Kanun‘un 76. maddesi uyarınca Hazine‘ye gelir kaydedilmesi gerekir.
2820 sayılı Kanun‘un 116. maddesinde, “Bu Kanunun 66 ncı maddesi hükümlerine
aykırı olarak bağıĢta bulunan kimse ve bağıĢı kabul eden parti sorumlusu, altı aydan bir yıla
kadar hapis cezası ile cezalandırılır.” denildiğinden, Kanun'a aykırı olarak bağıĢta bulunan
Feridun ĠRMEK ile bağıĢı kabul eden parti sorumluları Güngör OFLU ve Nurullah DENĠZ
hakkında gerekli yasal iĢlemlerin yapılabilmesi için Ankara Cumhuriyet BaĢsavcılığına suç
duyurusunda bulunulması gerekir.
2- Ġl Örgütleri Gelirleri
Parti il örgütlerinden Çorum il baĢkanlığının gelirleri 34 TL, Manisa il baĢkanlığının
gelirleri 2.928,89 TL olarak gösterilmiĢtir.
Parti il örgütlerinden 67 ilin herhangi bir geliri bulunmamaktadır.
C- Giderlerin Ġncelenmesi
1- Genel Merkez Giderleri
Parti genel merkezinin 2009 yılı giderleri 355.577,21 TL olarak gösterilmiĢtir.
Bunun 76.924,1 TL‘si finansman giderleri, 100.561,68 TL‘si dıĢarıdan sağlanan fayda
ve hizmet giderleri, 37.869,41 TL‘si çeĢitli giderler, 32.267,53 TL‘si personel ücret ve
giderleri, 20.440 TL‘si kira giderleri, 160,33 TL‘si çek ve komisyon giderleri, 11.624,71
TL‘si iĢçi ücret giderleri, 277,95 TL‘si kırtasiye giderleri, 706,6 TL‘si gazete ve dergi abone
giderleri, 6.870,52 TL‘si posta ve kargo giderleri, 111,4 TL‘si yol taĢıt nakliye giderleri,
4.712,82 TL‘si ısıtma aydınlatma ve su giderleri, 249,8 TL‘si temsil ve ağırlama giderleri,
1.069,23 TL‘si temizlik bakım onarım giderleri, 663,82 TL‘si kurultay ve toplantı giderleri,
2.191,33 TL‘si büro ortak gideri, 514,2 TL‘si avukatlık dava ve icra giderleri, 295,63 TL‘si
pul ve noter giderleri, 839,27 TL‘si bilgisayar giderleri, 31.683,31 TL‘si Anayasa Mahkemesi
usulsüzlük cezasının gecikme faizi, 25.543,57 TL‘si önceki dönem giderlerinden
oluĢmaktadır.
Parti Genel Merkezinin 2010 yılına devreden kasa ve banka mevcudu anlaĢılamamıĢtır.
Parti Genel Merkezinin 2009 yılı defter kayıtları ve gider belgeleri üzerinde yapılan
incelemede, aĢağıda belirtilen konular dıĢında, giderlerin 2820 sayılı Kanun‘a uygun olarak
gerçekleĢtirildiği sonucuna varılmıĢtır.
Muhasebe biliminin genel kabul görmüĢ temel kavramlarından biri ―Belgelendirme‖
kavramıdır. 213 sayılı Vergi Usul Kanunu‘nun 229. maddesinde ―Fatura, satılan emtia veya
yapılan iĢ karĢılığında müĢterinin borçlandığı meblağı göstermek üzere emtiayı satan veya iĢi
yapan tüccar tarafından müĢteriye verilen ticari vesikadır” Ģeklinde tarif yapılmıĢ ve ―Fatura
Kullanma Mecburiyeti‖ baĢlıklı 232. maddesindeki hükmüne göre de, faturanın hangi hallerde
ve kimler tarafından alınması ve verilmesinin gerektiği ifade edilmiĢtir. Bu bağlamda mal ve
hizmet alımlarında bu iĢlemlerin fatura ile belgelendirilmesi zorunlu tutulmuĢ ve gerekli
muhasebe kayıtlarının tutulmasında da faturanın tevsik edici belge olarak kullanılması
gerektiği ifade edilmiĢtir.
Aynı Kanun‘un “Makbuz Mecburiyeti” baĢlıklı 236. maddesinde, “Serbest meslek
erbabı, mesleki faaliyetlerine iliĢkin her türlü tahsilatı için iki nüsha serbest meslek makbuzu
tanzim etmek ve bir nüshasını müĢteriye vermek, müĢteri de bu makbuzu istemek ve almak
mecburiyetindedir.” denilmiĢ ve makbuzun muhteviyatı da 237. maddede belirtilmiĢtir.
Yine aynı Kanun‘un “Gider Pusulası” baĢlıklı 234. maddesinde ki, “Birinci ve ikinci
sınıf tüccarlar, kazancı basit usulde tespit edilenlerle defter tutmak mecburiyetinde olan
serbest meslek erbabının ve çiftçilerin vergiden muaf esnafa;
Yaptırdıkları iĢler veya onlardan satın aldıkları emtia için tanzim edip iĢi yapana veya
emtiayı satana imza ettirecekleri gider pusulası vergiden muaf esnaf tarafından verilmiĢ
fatura hükmündedir. Bu belge, birinci ve ikinci sınıf tüccarların, zati eĢyalarını satan
kimselerden satın aldıkları altın, mücevher gibi kıymetli eĢya için de tanzim edilir. Gider
pusulası, iĢin mahiyeti, emtianın cins ve nev'i ile miktar ve bedelini ve iĢ ücretini ve iĢi
yaptıran ile yapanın veya emtiayı satın alan ile satanın adlarıyla soyadlarını (Tüzel kiĢilerde
unvanlarını) ve adreslerini ve tarihi ihtiva eder ve iki nüsha olarak tanzim ve bir nüshası iĢi
yapana veya malı satana tevdi olunur. Gider pusulaları, seri ve sıra numarası dahilinde
teselsül ettirilir.” hükmünden fatura vermek mecburiyetinde olmayanlar için gider pusulası
düzenleneceği anlaĢılmaktadır.
2820 sayılı Kanun‘un 70. maddesinin üçüncü fıkrasına göre beĢ bin liraya kadar olan
(2009 yılı için 58,65 TL) harcamaların makbuz veya fatura gibi bir belge ile tevsik edilmesi
zorunlu olmadığından, bu miktarı geçen harcamaların geçerli ve kanıtlayıcı bir belgeye
dayanması gerekmektedir.
2820 sayılı Kanun‘un 70. maddesinde, “Bir siyasî partinin bütün giderleri, o siyasi
parti tüzelkiĢiliği adına yapılır” ve aynı Kanun‘un 75. maddesinde, “Anayasa Mahkemesi
denetimi sonunda, o siyasi partinin gelir ve giderlerinin doğruluğuna ve kanuna uygunluğuna
veya kanuna uygun olmayan gelirler ile giderler dolayısıyla da bunların Hazineye gelir
kaydedilmesine karar verir” ve 76. maddesinde de, “Belgelendirilmesi gerektiği halde
belgelendirilmeyen parti giderleri miktarınca parti malvarlığı, Anayasa Mahkemesi kararıyla
Hazineye irad kaydedilir” hükümleri yer almıĢtır.
25.2.2011 günlü, 27857 mükerrer sayılı Resmî Gazete‘de yayımlanan 6111 sayılı Bazı
Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası
Kanun‘u ve Diğer Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde DeğiĢiklik Yapılması
Hakkında Kanun yayınlandığı tarih itibariyle yürürlüğe girdiğinden ve geçici maddelerde
yargılanmamıĢ siyasi parti hesaplarında değiĢtirilen hükümlerin uygulanacağına dair
düzenleme de yapılmadığından dolayı bu tarihten önceki denetim ve yargılamada
değiĢiklikten önceki hükümler uygulanacaktır.
Anayasa Mahkemesi partilerin mali denetiminde parti tüzel kiĢiliğini dikkate alarak
yargılama yapmaktadır. Dolayısıyla yöneticilerin birbirleri ile olan iliĢkileri ilgili yıl
hesabının incelenme ve yargılanmasında dikkate alınmamakta, suç unsuruna rastlanılması
halinde ise BaĢsavcılığa suç duyurusunda bulunulmaktadır.
1- Telefon gecikme bedellerinin Parti bütçesinden ödenme nedeni sorulmuĢtur.
Telefon Gecikme Bedelleri
Yevmiye tarih ve no
10.1.2009/4
―
―
20.1.2009/6
28.3.2009/23
31.3.2009/26
31.3.2009/27
6.5.2009/33
6.5.2009/34
6.6.2009/46
1.7.2009/68
14.7.2009/82
15.7.2009/83
29.7.2009/91
5.11.2009/167
23.12.2009/199
Ġçerik
Türk Telekom gecikme bedelleri
Turkcell gecikme bedelleri
Turkcell gecikme bedelleri
Turkcell gecikme bedelleri
Türk Telekom gecikme bedelleri
Turkcell gecikme bedelleri
Turkcell gecikme bedelleri
Türk Telekom gecikme bedelleri
Türk Telekom gecikme bedelleri
Turkcell gecikme bedelleri
Türk Telekom gecikme bedelleri
Türk Telekom gecikme bedelleri
Turkcell ve Türk Telekom gecikme
bedelleri
2003 yılı Türk Telekom gecikme
bedelleri
Türk Telekom gecikme bedelleri
Tutar
10,81
25,42
47,19
7,22
27,41
17,70
14,15
4,37
19,48
5,46
17,62
15,18
12,67
4.434,12
22,28
Toplam……………………………………………………………………………..4.681,
08
Parti yetkilileri bu maddede belirtilen hususa cevap vermemiĢlerdir.
Parti yetkililerinin ödemelerin zamanında yapılması için gerekli tedbirleri almaları
gerekir. Parti görevlilerinin yükümlülüklerini zamanında yapmamaları sonucu oluĢan gecikme
bedelinden parti tüzel kiĢiliğini sorumlu tutma imkanı bulunmamaktadır. Bu ödemelerin
kiĢisel sorumluluk kapsamında olduğu açıktır. Bu nedenle 4.681,08 TL‘nin Hazine‘ye irad
kaydedilmesi gerekir.
2- Parti görevlilerinin vergi ve diğer kanuni yükümlülüklerini zamanında yapmamaları
sonucu oluĢan gecikme zammı, ücreti ile para cezalarının Parti bütçesinden ödenme nedeni
sorulmuĢtur.
Gecikme Zammı, Faiz ve Cezalara ĠliĢkin Liste
Yevmiye
tarih ve no
20.1.2009/6
Alındının
Tarih ve Nosu
16.1.2009/22-37
―
―
16.1.2009/18-21
―
―
16.1.2009/17
12.3.2009/21
17.3.2009/123
31.3.2009/26
18.2.2009/77-91
6.5.2009/33
5.5.2009/35947103594715
22.6.2009/39436863943689
22.6.2009/58
Mahiyeti
Tutarı
Cumhuriyet VD Alınan diğer
faizler
Gelir vergisi stopaj ve damga
vergisi gecikme zammı
Vergi ziyaı cezası ve gecikme
zammı
SSK primi, ĠĢsizlik sigortası ve
damga vergisi gecikme zammı
Seğmenler VD Alınan diğer
faizler
Elektrik bedelleri gecikme zammı
207,28
Elektrik bedelleri gecikme zammı
5,21
299,25
1.128,07
1.466,83
176
8,39
Toplam……………………………………………………………...…………………….
3.291,03
Parti yetkilileri bu maddede belirtilen hususa cevap vermemiĢlerdir.
Parti yetkililerinin ödemelerin zamanında yapılması için gerekli tedbirleri almaları
gerekir. Parti görevlilerinin yükümlülüklerini zamanında yapmamaları sonucu oluĢan gecikme
faizi ve gecikme zammından parti tüzel kiĢiliğini sorumlu tutma imkanı bulunmamaktadır. Bu
ödemelerin kiĢisel sorumluluk kapsamında olduğu açıktır. Bu nedenle 3.291,03 TL‘nin
Hazine‘ye irad kaydedilmesi gerekir.
3- AĢağıda gösterilen harcamalar 213 sayılı Vergi Usul Kanunu‘ndaki belge asılları
olmadan veya faksdan çıkan suretine dayanılarak yapılmıĢtır. 213 sayılı Kanun‘a göre
düzenlenmiĢ belge aslı olmadan ödeme yapılma nedeni sorulmuĢtur.
Fatura Aslı Olmadan Yapılan Giderlere Ait Tablo (Tablo-1)
Yevmiye
Tarih ve No
11.5.2009/36
11.5.2009/36
6.6.2009/47
Kimden alındığı
Belge türü
Çözüm Tel. Elekt.
ĠletiĢim Ticaret
Demirci
The
Media Network
Nisan Yayıncılık
6.5.2009 tarih ve 007344 nolu faks fatura 389,4
Tutar
11.5.2009 tarih ve 022345 nolu faks 7.850,70
fatura
Tarih yok. 087501 nolu faks fatura
2.000
Toplam……………………………………………………………………………………
… 10.240,1
Fatura Olmadan Yapılan Ödemelere Ait Liste (Tablo-2)
Yevmiye tarih
ve no
18.6.2009/57
24.6.2009/60
24.6.2009/60
Ġçerik
9 adet Türk Telekom
bulunmamaktadır.
Telefonlar:
0.533.738 82 00 =138,80
0.533.738 82 01 =195,10
0.533.738 82 02 =71
0.533.738 82 03 =205,20
9 adet Türk Telekom
faturası
faturası
Belge türü
Tutar
PTT Tahsilat
Belgesi
Kredi kart slibi
236,81
PTT
580,19
Tahsilat
610,1
14.7.2009/82
20.11.2009/173
bulunmamaktadır.
9 adet Türk Telekom
bulunmamaktadır.
4 adet Türk Telekom
bulunmamaktadır.
faturası
faturası
Belgesi
Tahsilat
makbuzu
PTT Tahsilat
Belgesi
340,5
339
Toplam……………………………………………………………………………………
..2.106,6
Fatura Olmadan Yapılan Ödemelere Ait Liste (Tablo-3)
Yevmiye
tarih ve no
10.1.2009/3
10.2.2009/12
10.3.2009/19
Ġçerik
Belge durumu
Tutar
Gider
yazılmıĢtır.
Gider
yazılmıĢtır.
Gider
yazılmıĢtır.
Fatura veya fatura yerine geçen belgeler
bulunmamaktadır.
Fatura veya fatura yerine geçen belgeler
bulunmamaktadır.
Fatura veya fatura yerine geçen belgeler
bulunmamaktadır.
584,93
3.294,44
1.572,31
Toplam……………………………………………………………………….…………
…….5.451,68
Parti yetkilileri bu maddede belirtilen hususa cevap vermemiĢlerdir.
2820 sayılı Kanun‘un 70. maddesinde beĢ milyon (2009 yılı için 58,65 TL) liraya kadar
olan harcamaların makbuz veya fatura gibi bir belge ile tevsik edilmesi zorunlu olmadığı
belirtildiğinden bu miktarı aĢan harcamaların makbuz veya fatura gibi geçerli ve kanıtlayıcı
belgeye dayanması gerekmektedir. Bu nedenle fatura aslı olmaksızın veya 213 sayılı Kanun‘a
uygun düzenlenmiĢ belge olmadan kaydedilen giderin, Kanun‘un öngördüğü anlamda belgeye
dayandırılmıĢ olduğunun kabul edilmesi mümkün değildir.
213 sayılı Kanun‘a uygun olarak düzenlenmiĢ fatura, serbest meslek makbuzu, gider
pusulası gibi kanıtlayıcı belgeler olmadan yapılan 17.798,38 TL tutarındaki giderin Kanun‘un
öngördüğü anlamda belgeye dayandırılmıĢ olduğu kabul edilmemiĢtir. Bu nedenle söz konusu
miktarın Hazine‘ye irad kaydedilmesi gerekir.
4- Parti adına olmayan, kiĢi adına kayıtlı telefonlara alınan kontör bedellerinin Parti
bütçesinden karĢılanma nedeni sorulmuĢtur.
Kontör Alımları
Yevmiye tarih ve no
30.1.2009/10
―
―
FiĢin tarih ve no
17.1.2009/000004
ĠĢletme adı
Doğru Market
Konur Büfe
Ġçerik
Kontör
Kontör
Tutar
42
42
Toplam…………………………………………………………..…….…………………
………….84
Parti yetkilileri bu maddede belirtilen hususa cevap vermemiĢlerdir.
Parti yetkilileri kimlere alındığına dair isim belirtmedikleri gibi, bu kontörlerin parti
faaliyetleri için kullanıldığına dair kanıtlayıcı bilgi ve belge de sunmamıĢlardır. Bu nedenle
Parti adına yapılmıĢ bir gider olarak kabul edilmemiĢtir.
5- Tabloda yer alan 90, 184, 198, 200, ve 201 nolu yevmiyelerde ki icra ödemelerinin
ana para ve faizinin ayrı ayrı belirtilmesi ile faiz ve diğer masrafların parti bütçesinden
karĢılanma nedeni sorulmuĢtur.
Ġcra Ödemelerine Ait Liste
Yevmiye tarih
ve no
Borcun
kaynağı
12.3.2009/21
Mustafa
Kemal
Borazan‘ın
alacağı
Güngör Oflu
alacağı
29.7.2009/90
Açıklama
Anapara
6.000
Ankara
E:2009/9265
28.Ġcra
sayılı
Faiz
ve
Diğer
masraflar
2.000
Toplam
tutar
8.000
4.001,5
2.12.2009/184
22.12.2009/198
22.12.2009/198
24.12.2009/200
24.12.2009/201
dosyaya ödeme
Ankara
28.Ġcra
E:2009/9265
sayılı
dosyaya ödeme
Ankara
9.Ġcra
E:2009/18096
sayılı
dosyaya ödeme
Ankara
31.Ġcra
E:2009/8116
sayılı
dosyaya mahsuben elden
800.-tl ödendi.
A4‘e
alındı belgesi düzenlendi.
Ankara
31.Ġcra
E:2009/8116
sayılı
dosyaya mahsuben elden
1.000.-tl ödendi.
A4‘e
tutanak
belgesi
düzenlendi.
Ankara
31.Ġcra
E:2009/8116
sayılı
dosyaya mahsuben elden
1.000.-tl ödendi.
A4‘e
tutanak
belgesi
düzenlendi.
6.318,13
5.310
872,83
6.182,83
800
1.000
1.000
Parti yetkilileri bu maddede belirtilen hususa cevap vermemiĢlerdir.
29.7.2009/90, 2.12.2009/184, 22.12.2009/198, 24.12.2009/200, 24.12.2009/201
yevmiyedeki icra ödemelerinde ki istenen bilgiler tarafımıza verilmemiĢtir. Ġstenen bilgiler
tarafımıza verilmediğinden dolayı bu ödemeler Parti tarafından karĢılanacak gider olarak
kabul edilmemiĢtir.
Parti yetkililerinin ödemelerin zamanında yapılması için gerekli tedbirleri almaları
gerekir. Aksi halde bu tedbirlerin alınmaması sonucu oluĢacak faiz ve diğer masraflar parti
bütçesinden ödenecektir ki bunu kabul etmek mümkün değildir.
Parti görevlilerinin yükümlülüklerini zamanında yapmamaları sonucu oluĢan faiz ve
diğer masraflardan parti tüzel kiĢiliğini sorumlu tutma imkanı bulunmamaktadır. Bu
ödemelerin kiĢisel sorumluluk kapsamında olduğu açıktır. Dolayısıyla 15.992,46 TL‘nin
Hazine‘ye gelir yazılması gerekir.
6- 17.8.2009 tarih ve 105 nolu yevmiyede Sevgi ÇĠÇEK‘in 17.8.2009 tarih ve 041205
nolu faturası ile genel sayman Nurullah DENĠZ tarafından gönderilen duvak, çelenk ve
aranjman bedeli olan 75TL.nin Parti bütçesinden karĢılanma nedeni sorulmuĢtur.
Parti yetkilileri bu maddede belirtilen hususa cevap vermemiĢlerdir.
Partide Genel Sayman olarak görev yapan Nurullah DENĠZ‘in gönderdiği çiçekler
Partiyi temsilen değil kiĢisel olduğundan parti amaçlarına uygun ve parti tüzel kiĢiliği adına
yapılmıĢ bir harcama olarak kabul edilmemiĢtir. Bu nedenle 75 TL ödemenin Hazine‘ye gelir
kaydedilmesi gerekir.
7- Habertürk'e (Yeni Kan Medya) avans olarak verilen 90.532 TL‘nin hangi tarihte ve
hangi iĢ için verildiği ile avansın kapatıldığı tarihin bildirilmesi istenmiĢtir.
Parti yetkilileri bu maddede belirtilen hususa cevap vermemiĢlerdir.
Yapılan incelemelerde, söz konusu ödemeye iliĢkin olarak kanıtlayıcı herhangi bir belge
bulunamamıĢ, avansın içeriği ile kapatılma tarihi Parti görevlilerinden sorulmuĢ, görevlilerce
söz konusu ödemenin raporun düzenlendiği tarihe kadar kapatıldığına dair bir belge ibraz
edilmemiĢtir.
Ödemenin avans hesabına kaydedilmesi Partinin kasasından belgesiz olarak para çıkmıĢ
olması gerçeğini etkilemeyecektir.
Ödemenin yapıldığı tarihten bu güne kadar olan sürenin uzunluğu, içeriğe iliĢkin belge
verilmemesi ve kaydın bu Ģekilde bırakılması gerçekte bu ödemelerin belgeye dayanmadan
yapılan gider olduğunu göstermektedir. 2012 yılı sonuna kadar herhangi bir belge sunulmamıĢ
olması durumu dikkate alındığında, bu ödemenin avans olduğu kaydının gerçeği yansıtmadığı
sonucuna varılmıĢtır. Kanıtlayıcı herhangi bir belgeye dayanmaksızın kaydedilen 90.532
TL‘nin Kanun‘un öngördüğü anlamda dayanağı olduğu kabul edilmemiĢtir.
8- KiĢi veya firmaların paraları alıp almadığının anlaĢılabilmesi için ya imzalı para
makbuzu veya banka dekontunun olması gerekir.
Ödeme yapılan kiĢi veya firmaların paraları aldıklarını kanıtlayıcı imzalı para
makbuzları veya banka dekontlarının gönderilmesi istenmiĢtir.
Tablo-1
Yevmiye tarih
ve no
10.1.2009/3
10.3.2009/19
Ġçerik
Tutar
Belge durumu
Satıcılara yapılan
ödemeler
Satıcılara yapılan
ödemeler
690
Ödendiğine dair makbuz/dekont
bulunmamaktadır.
Ödendiğine dair makbuz/dekont
bulunmamaktadır.
Toplam
2.212,5
2.902,5
MaaĢ Ödemeleri (Tablo-2)
Yevmiye
tarih ve no
10.1.2009/3
Ġçerik
Tutar
Belge durumu
Aralık 2008 ücret ödemesi
1.509,86
10.2.2009/12
Ocak 2009 ücret ödemesi
1.054,26
10.3.2009/19
ġubat Mart
ödemesi
Belge
bulunmamaktadır.
Belge
bulunmamaktadır.
Belge
bulunmamaktadır.
2009
ücret
Toplam
2.108,52
4.672,64
Parti yetkilileri bu maddede belirtilen hususa cevap vermemiĢlerdir.
Ġstenen imzalı para makbuzu, banka dekontu veya ödemelerin yapıldığını kanıtlayıcı
belgeler gönderilmediğinden 7.575,14 TL‘nin Hazine‘ye irad kaydedilmesi gerekir.
9- Parti Genel Merkezinin binası kiralıktır. Parti ile kiraya veren arasında imzalanan
sözleĢmenin gönderilmesi, tutanak ile ödenen kira ödemelerinin hangi ay ve yılları
kapsadığının belirtilmesi, yapılan kira ödemelerinin 268 seri nolu Gelir Vergisi Genel
Tebliğinde belirtildiği üzere banka veya PTT aracılığıyla yapılmama nedeni sorulmuĢtur.
Kira Ödemeleri
Yevmiye tarih
ve no
30.1.2009/10
Ġçerik
Tutar
Belge durumu
23.000
Ödendiğine dair A4 kağıdına
yazılmıĢ Tutanak baĢlıklı kağıt
bulunmaktadır.
Ödendiğine dair A4 kağıdına
yazılmıĢ Tutanak baĢlıklı kağıt
bulunmaktadır.
Ödendiğine dair banka dekontu
bulunmaktadır.
Ödendiğine dair banka dekontu
bulunmaktadır.
31.3.2009/26
45.885
2.9.2009/124
3.750
29.9.2009/141
14.10.2009/150
14.12.2009/191
29.9.2009/29.10.2009
dönemi 1 aylık kira
ödemesi
Kira
bedeline
mahsuben
Eylül Ekim ayına
mahsuben kira
4.000
2.000
6.972
Ödendiğine dair banka dekontu
bulunmaktadır.
Ödendiğine dair banka dekontu
bulunmaktadır.
Parti yetkilileri bu maddede belirtilen hususa cevap vermemiĢlerdir.
29.7.2008 günlü, 26951 sayılı Resmî Gazete‘de yayınlanan 268 seri nolu Gelir Vergisi
Genel Tebliğine göre, iĢyerlerinde, iĢyerini kiraya verenler ile kiracıların kiraya iliĢkin tahsilat
ve ödemelerinin 1.11.2008 tarihinden itibaren banka veya Posta ve Telgraf TeĢkilatı Genel
Müdürlüğü tarafından düzenlenen belgelerle tevsik edilmesi zorunluluğu getirilmiĢtir.
Parti kiraya veren kiĢilere 30.1.2009 tarihli A4 kağıdına yazılmıĢ tutanak yazısıyla
23.000 TL, 18.2.2009 tarihli A4 kağıdına yazılmıĢ tutanak yazısıyla 45.885 TL ödemiĢtir.
Ödemeler banka veya PTT aracılığıyla yapılmamıĢtır.
Kira ödemeleri kanıtlayıcı belgeler olmadan tutanak yazılı kağıda istinaden yapılmıĢtır.
Kira sözleĢmelerinin yazılı olma zorunluluğu bulunmamakla birlikte ispat açısından
yazılı olmaları gerekir. Yasal düzenlemeye göre kira sözleĢmesinin yazılı olma zorunluluğu
bulunmamasına karĢın, gerek kiracının ve gerekse kiraya verenin haklarını doğması muhtemel
bir uyuĢmazlıkta koruyabilmek için yazılı olması gerekmektedir. Vergilendirme yönünden ise
kiĢiler üçüncü kiĢilerle olan vergisel iliĢkilerini kanıtlamak zorunda olduklarından, bu
sözleĢmelerin de 213 sayılı Kanun‘un 227. maddesi uyarınca ispat edici belge olarak yazılı
düzenlenmiĢ bulunması gerekmektedir. Kira ödemelerinde kira sözleĢmesi ile paranın
ödendiği veya alındığını gösteren belgeler kanıtlayıcı belgedir.
Kira sözleĢmesi ile paranın ödendiğini gösteren kanunen belirlenmiĢ kanıtlayıcı belgeler
olmadan yapılan 68.885 TL gider olarak kabul edilmemiĢtir.
10- 10.3.2009 tarih ve 20 nolu yevmiyede 4.3.2009 tarih ve 900742 /742 nolu
Muhakemat Müdürlüğü muhasebe yetkilisi mutemet alındısı karĢılığında Maliye Bakanlığı
Merkez saymanlık müdürlüğüne 12.347,50 TL dava açma ücreti olarak 12.634,30 TL ve
masraf olarak 18,20 TL yatırılmıĢtır. Yatırılan paraların içeriğine iliĢkin ayrıntılı açıklama
yapılması istenmiĢtir.
Parti yetkilileri bu maddede belirtilen hususa cevap vermemiĢlerdir.
Parti yetkililerince istenen bilgi verilmediği için açılan davanın içeriği ve siyasi parti
faaliyeti ile ilgili olup olmadığı anlaĢılamadığından toplam 25.000 TL‘nin Hazine‘ye gelir
kaydedilmesi gerekir.
11- 9.9.2009 tarih ve 129 nolu yevmiyede usulsüzlük ve gecikme Anayasa Mahkemesi
2005/33 olarak 31.683,31 TL gider yazılmıĢtır. Gider kaydedilen tutara iliĢkin ayrıntılı
açıklama yapılması istenmiĢtir.
Parti yetkilileri bu maddede belirtilen hususa cevap vermemiĢlerdir.
Parti yetkililerince istenen bilgi verilmediği için içeriği anlaĢılamamıĢtır. Ancak Partinin
2009 yılı gelir-gider tablosunda 31.683,31 TL Anayasa Mahkemesinin usulsüzlük cezasının
gecikme faizi olarak yer almıĢtır. Bu bilgiye göre söz konusu rakam gecikme faizine
iliĢkindir. Dolayısıyla 31.683,31 TL‘nin Hazine‘ye irad kaydedilmesi gerekir.
12- 2008 yılından devreden kasa banka bilgileri ile 2010 yılına devreden kasa ve banka
bilgilerinin bildirilmesi istenmiĢtir.
Parti yetkilileri bu maddede belirtilen hususa cevap vermemiĢlerdir.
Parti hesabında devreden kasa ve banka bilgileri bilinemediğinden kontrolünün
yapılması da mümkün olmamıĢtır.
Mahkemeye istenen bilgilerin istendiği Ģekliyle verilmemesi inceleme ve araĢtırmayı
engellemeye yönelik eylemler olduğundan 2820 sayılı Kanun‘un 111. maddesinin (c)
fıkrasına istinaden gerekli iĢlemlerin yapılmasını temin için Ankara Cumhuriyet
BaĢsavcılığına suç duyurusunda bulunulması gerekir.
2- Ġl Örgütleri Giderleri
Parti il örgütlerinden Çorum il baĢkanlığının giderleri 4.947,1 TL ve Manisa il
baĢkanlığının giderleri 2.895,69 TL olarak gösterilmiĢtir.
Parti il örgütlerinden 67 ilin herhangi bir gideri bulunmamaktadır.
D- Parti Mallarının Ġncelenmesi
Partinin defter ve belgeleri üzerinde yapılan incelemede 2009 yılında herhangi bir
taĢınmaz ile değeri yüz lirayı aĢan taĢınır mal, menkul kıymet ve her türlü hak ediniminin
olmadığı anlaĢılmaktadır.
IV- SONUÇ
Sosyaldemokrat Halk Partisinin yeni adıyla EĢitlik ve Demokrasi Partisinin 2009 yılı
kesin hesabının incelenmesi sonucunda;
1- Partinin 2009 yılı kesin hesabında gösterilen 358.540,10 TL gelir ve 363.420 TL
giderin Hazine‘ye irad kaydedilenler dıĢında kalan bölümünün eldeki bilgi ve belgelere göre
doğru, denk ve 2820 sayılı Siyasi Partiler Kanunu‘na uygun olduğuna,
2- 2820 sayılı Kanun‘un 70. maddesine aykırı olarak partinin amaçlarına uygun
olmayan ve parti tüzel kiĢiliği adına yapılmıĢ harcama olarak kabulü mümkün görülmeyen
265.597,40 TL karĢılığı malvarlığının 2820 sayılı Siyasi Partiler Kanunu‘nun 75. maddesi
gereğince Hazine‘ye gelir kaydedilmesine,
3- Parti Genel Merkezince 2820 sayılı Kanun‘un 66. maddesine aykırı olarak elde
edilen toplam 5.530 TL tutarındaki bağıĢ geliri karĢılığı malvarlığının aynı Kanun‘un 76.
maddesi uyarınca Hazine‘ye gelir kaydedilmesine,
4- 2820 sayılı Siyasi Partiler Kanunu‘nun 116. maddesine aykırı bağıĢta bulunan ile
bağıĢı kabul eden parti sorumluları hakkında gerekli yasal iĢlemlerin yapılmasını temin için
Ankara Cumhuriyet BaĢsavcılığına suç duyurusunda bulunulmasına,
5- Mahkemeye istenen bilgilerin istendiği Ģekliyle verilmemesi, hesap verilebilir Ģekilde
kayıt ve belge düzeninin oluĢturulmaması, hesabın dıĢında gelir ve gider oluĢturulması,
inceleme ve araĢtırmayı engellemeye yönelik eylemler olduğundan Kanun‘un 111.
maddesinin (c) fıkrasına istinaden gerekli iĢlemlerin yapılmasını temin için Ankara
Cumhuriyet BaĢsavcılığına suç duyurusunda bulunulmasına,
3.1.2013 gününde OYBĠRLĠĞĠYLE karar verildi.
BaĢkan
HaĢim KILIÇ
BaĢkanvekili
Serruh KALELĠ
BaĢkanvekili
Alparslan ALTAN
Üye
Mehmet ERTEN
Üye
Serdar ÖZGÜLDÜR
Üye
Osman Alifeyyaz
PAKSÜT
Üye
Zehra Ayla PERKTAġ
Üye
Recep KÖMÜRCÜ
Üye
Burhan ÜSTÜN
Üye
Engin YILDIRIM
Üye
Nuri NECĠPOĞLU
Üye
Celal Mümtaz
AKINCI
Üye
Erdal TERCAN
Üye
Muammer TOPAL
Üye
Zühtü ARSLAN
[R.G. 06 ġubat 2013– 28551 ]
—— • ——
Anayasa Mahkemesi BaĢkanlığından:
Esas Sayısı
: 2010/21 (Siyasi Parti Mali Denetimi)
Karar Sayısı : 2013/17
Karar Günü : 3.1.2013
I- MALĠ DENETĠMĠN KONUSU
Sağduyu Partisinin 2009 yılı kesin hesabının incelenmesidir.
II- ĠLK ĠNCELEME
Sağduyu Partisinin 2009 yılı kesin hesabının ilk incelemesi sonucunda, dosyada eksiklik
bulunmadığından iĢin esasının incelenmesine OYBĠRLĠĞĠYLE karar verilmiĢtir.
III- ESASIN ĠNCELENMESĠ
Sağduyu Partisinin Anayasa Mahkemesine verdiği 2009 yılı kesin hesap çizelgeleri ile
dayanağını oluĢturan defter ve belgeler üzerinde yapılan inceleme sonuçlarını içeren Anayasa
Mahkemesi Raportörü Zekeriya AYDIN tarafından hazırlanan esas inceleme raporu, Anayasa
ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin KuruluĢu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun ile
2820 sayılı Siyasi Partiler Kanunu‘nun ilgili kuralları, bunların gerekçeleri ile diğer yasama
belgeleri okunup incelendikten sonra gereği görüĢülüp düĢünüldü:
Denetimin maddi öğelerini oluĢturan defter ve belgelerde, Partinin 2009 yılı gelirleri
toplamının 47.724,41 TL ve giderleri toplamının 42.298,36 TL olduğu, 9.408,56 TL.nin ise
kasa ve banka mevcudunun 2010 yılına devrettiği anlaĢılmaktadır.
Partinin 2009 yılı birleĢik kesin hesabının, Parti Merkez Karar ve Yönetim Kurulunca
10.4.2010 gününde kabul edilerek onaylandığı görülmüĢtür.
Sağduyu Partisinin il ya da ilçe teĢkilatı bulunmadığından sadece Genel Merkez gelir ve
giderleri incelenmiĢtir.
A- Genel Merkez Gelirlerin Ġncelenmesi
Parti Genel Merkezinin 2009 yılı gelirleri toplamı 47.725,41 TL olarak gösterilmiĢtir.
Bunun 32.090 TL.si üye yıllık aidatından, 4.000 TL.si bağıĢlardan ve 11.635,41 TL.si
önceki yıldan devreden kasa ve banka mevcudundan oluĢmaktadır.
Sağduyu Partisi Genel Merkezinin 2009 yılı defter kayıtları ve gelir belgeleri üzerinde
yapılan incelemede, gelirlerinin 2820 sayılı Kanun‘a uygun olarak sağlandığı sonucuna
varılmıĢtır.
B- Genel Merkez Giderlerinin Ġncelenmesi
Parti Genel Merkezinin 2009 yılı giderleri, 42.298,36 TL olarak gösterilmiĢtir.
Bunun 32.030,34 TL.si personel giderleri, 70,80 TL.si kırtasiye ve büro giderleri,
770,55 TL.si haberleĢme giderleri, 29,11 TL.si taĢıma giderleri, 25 TL.si seyahat giderleri,
140 TL.si bakım onarım giderleri, 212,99 TL.si ısıtma aydınlatma ve temizlik giderleri,
217,60 TL.si vergi, sigorta, noter giderleri, 3.662,21 TL.si geçen yıldan kalan borç ödemeleri,
540 TL.si apartman aidat giderleri ile 4.599,76 TL.si müĢavirlik giderlerinden oluĢmaktadır.
Parti Genel Merkezinin 2010 yılına devreden kasa ve banka mevcudu 9.408,56 TL dir.
Sağduyu Partisi Genel Merkezinin 2009 yılı defter kayıtları ve gider belgeleri üzerinde
yapılan incelemede, giderlerin 2820 sayılı Kanun‘a uygun olarak gerçekleĢtirildiği sonucuna
varılmıĢtır.
C- Parti Mallarının Ġncelenmesi
Partinin 2009 yılı defter ve belgeleri üzerinde yapılan incelemede taĢınmaz ile değeri
yüz lirayı aĢan taĢınır mal, menkul kıymet ve her türlü hakların edinilmediği anlaĢılmaktadır.
IV- SONUÇ
Sağduyu Partisinin 2009 yılı kesin hesabının incelenmesi sonucunda;
Partinin 2009 yılı kesin hesabında gösterilen 47.724,41 TL gelir, 42.298,36 TL gider ile
9.408,56 TL kasa ve banka mevcudu devrinin eldeki bilgi ve belgelere göre doğru, denk ve
2820 sayılı Siyasi Partiler Kanunu‘na uygun olduğuna,
3.1.2013 gününde OYBĠRLĠĞĠYLE karar verildi.
BaĢkan
HaĢim KILIÇ
BaĢkanvekili
Serruh KALELĠ
BaĢkanvekili
Alparslan ALTAN
Üye
Mehmet ERTEN
Üye
Serdar ÖZGÜLDÜR
Üye
Osman Alifeyyaz
PAKSÜT
Üye
Zehra Ayla PERKTAġ
Üye
Recep KÖMÜRCÜ
Üye
Burhan ÜSTÜN
Üye
Engin YILDIRIM
Üye
Nuri NECĠPOĞLU
Üye
Celal Mümtaz
AKINCI
Üye
Erdal TERCAN
Üye
Muammer TOPAL
Üye
Zühtü ARSLAN
[R.G. 06 ġubat 2013– 28551 ]
—— • ——
Anayasa Mahkemesi BaĢkanlığından:
Esas Sayısı
: 2010/41 (Siyasi Parti Mali Denetimi)
Karar Sayısı : 2013/18
Karar Günü : 3.1.2013
I- MALĠ DENETĠMĠN KONUSU
Müdafaa-i Hukuk Hareketi Partisinin 2009 yılı kesin hesabının incelenmesidir.
II- ĠLK ĠNCELEME
Müdafaa-i Hukuk Hareketi Partisinin 2009 yılı kesin hesabının ilk incelemesi
sonucunda, dosyada eksiklik bulunmadığından iĢin esasının incelenmesine, OYBĠRLĠĞĠYLE
karar verilmiĢtir.
III- ESASIN ĠNCELENMESĠ
Müdafaa-i Hukuk Hareketi Partisinin, Anayasa Mahkemesine verdiği 2009 yılı kesin
hesap çizelgeleri ile dayanağını oluĢturan defter ve belgeler üzerinde yapılan inceleme
sonuçlarını içeren Anayasa Mahkemesi Raportörü Zekeriya AYDIN tarafından hazırlanan
esas inceleme raporu, Anayasa ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin KuruluĢu ve Yargılama
Usulleri Hakkında Kanun ile 2820 sayılı Siyasi Partiler Kanunu‘nun ilgili kuralları, bunların
gerekçeleri ile diğer yasama belgeleri okunup incelendikten sonra gereği görüĢülüp
düĢünüldü:
Denetimin maddi öğelerini oluĢturan defter ve belgelerde, Partinin 2009 yılı gelirleri
toplamının 84.986,75 TL, giderleri toplamının 84.695,30 TL olduğu, 291,45 TL‘nin ise nakit
mevcudunun 2010 yılına devrettiği anlaĢılmaktadır.
Parti Genel Merkezi ve il örgütleri kesin hesapları Genel Yürütme Kurulunca 24.4.2010
tarih ve 29 sayı ile kabul edilerek onaylanmıĢtır.
Müdafaa-i Hukuk Hareketi Partisinin 2009 yılı birleĢik kesin hesabının gelir ve gider
rakamlarının yukarıda açıklanan tutarlardan oluĢtuğu, bu haliyle partinin 2009 yılı birleĢik
kesin hesabının doğru, denk ve 2820 sayılı Kanun‘a uygun olduğu sonucuna varılmıĢtır.
Partinin 2009 yılı kesin hesap bilgilerine göre faaliyette olan Kırıkkale, Trabzon,
Adana, Bursa, Erzurum, MuĢ, Gaziantep ve Elazığ illerine ait giderlerin nasıl karĢılandığının
belgeleriyle birlikte açıklanması istenmiĢtir.
Parti yetkilileri, “Partimizin Ġstanbul il teĢkilatı kiralık bir binada, Ankara il baĢkanlığı
genel merkez içinde faaliyet göstermekte olup diğer il ve ilçelerdeki faaliyetlerimiz il ve ilçe
baĢkanlıklarının iĢ veya ev adreslerinden yapılmaktadır. Resmi kayıtlarda da bu Ģekilde
görülmektedir. Bu nedenle kira, su, elektrik vs. masrafları olmadığından kayıtlarda
görünmemektedir.” Ģeklinde cevap vermiĢlerdir.
Parti yetkililerinin verdikleri cevaba göre il ve ilçe teĢkilatlarına ait binaların mülkiyeti
Partiye ait değildir. Siyasi partilerin faaliyetlerini yürüttükleri binalarının ya kendi mülkleri
veya kiralama Ģeklinde olması gerekir. Kayıtlarda Partinin mülkünün olmadığı anlaĢıldığından,
faaliyetlerini yürüttükleri binaların kira olması gerekir. Kırıkkale, Trabzon, Adana, Bursa,
Erzurum, MuĢ, Gaziantep, Elazığ il baĢkanlığının gelir gideri görünmemektedir. Parti
yetkililerine ait binalarda faaliyet gösterilmesi durumunda kira sözleĢmesi (elektrik, su, telefon
giderleri de hesap edilerek) düzenlenerek buna isabet eden tutarın partiye bağıĢ olarak
kaydedilmesi gerekir.
Partinin il ve ilçe örgütleri faaliyette olduğuna göre, bu yerlerin en azından yönetim
giderlerinin (kira, su, elektrik, telefon, kırtasiye vb.) olması gerekir. Yönetim giderlerinin
hesaplarda görülmemesi kayıt dıĢı gelir ve gider oluĢturulmuĢ olduğunu göstermektedir. Bu
durumda 2820 sayılı Kanun‘un 69. maddesindeki bir siyasi partinin bütün gelirlerinin, o siyasi
partinin tüzel kiĢiliğinin adına elde edileceği ile aynı Kanun‘un 70. maddesindeki bir siyasi
partinin bütün giderlerinin o siyasi partinin tüzel kiĢiliğinin adına yapılacağı hükmüne aykırı
davranılmıĢtır.
Mahkemeye istenen bilgilerin istendiği Ģekliyle verilmemesi, hesap verilebilir Ģekilde
kayıt ve belge düzeninin oluĢturulmaması, hesabın dıĢında gelir ve gider oluĢturulması,
inceleme ve araĢtırmayı engellemeye yönelik eylemler olduğundan 2820 sayılı Kanun‘un 111.
maddesinin (c) fıkrasına istinaden gerekli iĢlemlerin yapılmasını temin için Ankara
Cumhuriyet BaĢsavcılığına suç duyurusunda bulunulması gerekir.
A- Gelirlerin Ġncelenmesi
1- Genel Merkez Gelirleri
Parti genel merkezinin gelirleri, 48.101,50 TL olarak gösterilmiĢtir.
Bunun 31.860 TL‘si üye yıllık aidatı, 15.975,03 TL‘si bağıĢ ve 266,47 TL‘si önceki
yıldan devreden nakit mevcudundan oluĢmaktadır.
Parti Genel Merkezinin 2009 yılı muhasebe kayıtlarının tutulduğu iĢletme defteri
Çankaya Ġlçe Seçim Kurulu tarafından 25.4.2006 tarihinde mühürlenmiĢ ve onaylanmıĢtır.
Müdafaa-i Hukuk Hareketi Partisinin 2009 yılı defter kayıtları ve gelir belgeleri
üzerinde yapılan incelemede, gelirlerinin 2820 sayılı Kanun‘a uygun olarak sağlandığı
sonucuna varılmıĢtır.
2- Ġl Örgütleri Gelirleri
Partinin Ankara ve Ġstanbul il örgütleri gelirleri 36.885,25 TL olarak gösterilmiĢtir.
Bunun 4.540 TL‘si üye yıllık aidatı, 32.320,96 TL‘si bağıĢ ve 24,29 TL‘si önceki yıldan
devreden nakit mevcudundan oluĢmaktadır.
B- Giderlerin Ġncelenmesi
1- Genel Merkez Giderleri
Parti Genel Merkezinin 2009 yılı giderleri, 47.834,34 TL olarak gösterilmiĢtir.
Bunun 3.957.364,41 TL‘si temsil ve ağırlama giderleri, 690,45 TL‘si kırtasiye, büro ve
kargo giderleri, 2.926,65 TL‘si haberleĢme giderleri, 24.002,08 TL‘si kira giderleri, 317,90
TL‘si bakım onarım giderleri, 8.057,64 TL‘si ısıtma aydınlatma ve temizlik giderleri,
6.572,62 TL‘si vergi sigorta noter giderleri ve 8.057,64 TL‘si ısıtma aydınlatma ve temizlik
giderlerinden oluĢmaktadır.
Parti Genel Merkezinin 2010 yılına devreden nakit mevcudu 267,16 TL‘dir.
Genel Merkezin 2009 yılı defter kayıtları ve gider belgeleri üzerinde yapılan
incelemede, aĢağıda belirtilen konular dıĢında, giderlerin 2820 sayılı Kanun‘a uygun olarak
gerçekleĢtirildiği sonucuna varılmıĢtır.
Muhasebe biliminin genel kabul görmüĢ temel kavramlarından biri ―Belgelendirme‖
kavramıdır. 213 sayılı Vergi Usul Kanunu‘nun 229. maddesinde ―Fatura, satılan emtia veya
yapılan iĢ karĢılığında müĢterinin borçlandığı meblağı göstermek üzere emtiayı satan veya iĢi
yapan tüccar tarafından müĢteriye verilen ticari vesikadır” Ģeklinde tarif yapılmıĢ ve ―Fatura
Kullanma Mecburiyeti‖ baĢlıklı 232. maddesindeki hükmüne göre de, faturanın hangi hallerde
ve kimler tarafından alınması ve verilmesinin gerektiği ifade edilmiĢtir. Bu bağlamda mal ve
hizmet alımlarında bu iĢlemlerin fatura ile belgelendirilmesi zorunlu tutulmuĢ ve gerekli
muhasebe kayıtlarının tutulmasında da faturanın tevsik edici belge olarak kullanılması
gerektiği ifade edilmiĢtir.
Aynı Kanun‘un “Makbuz Mecburiyeti” baĢlıklı 236. maddesinde, “Serbest meslek
erbabı, mesleki faaliyetlerine iliĢkin her türlü tahsilatı için iki nüsha serbest meslek makbuzu
tanzim etmek ve bir nüshasını müĢteriye vermek, müĢteri de bu makbuzu istemek ve almak
mecburiyetindedir.” denilmiĢ ve makbuzun muhteviyatı da 237. maddede belirtilmiĢtir.
Yine aynı Kanun‘un “Gider Pusulası” baĢlıklı 234. maddesinde ki, “Birinci ve ikinci
sınıf tüccarlar, kazancı basit usulde tespit edilenlerle defter tutmak mecburiyetinde olan
serbest meslek erbabının ve çiftçilerin vergiden muaf esnafa;
Yaptırdıkları iĢler veya onlardan satın aldıkları emtia için tanzim edip iĢi yapana veya
emtiayı satana imza ettirecekleri gider pusulası vergiden muaf esnaf tarafından verilmiĢ
fatura hükmündedir. Bu belge, birinci ve ikinci sınıf tüccarların, zati eĢyalarını satan
kimselerden satın aldıkları altın, mücevher gibi kıymetli eĢya için de tanzim edilir. Gider
pusulası, iĢin mahiyeti, emtianın cins ve nev'i ile miktar ve bedelini ve iĢ ücretini ve iĢi
yaptıran ile yapanın veya emtiayı satın alan ile satanın adlarıyla soyadlarını (Tüzel kiĢilerde
unvanlarını) ve adreslerini ve tarihi ihtiva eder ve iki nüsha olarak tanzim ve bir nüshası iĢi
yapana veya malı satana tevdi olunur. Gider pusulaları, seri ve sıra numarası dahilinde
teselsül ettirilir.” hükmünden fatura vermek mecburiyetinde olmayanlar için gider pusulası
düzenleneceği anlaĢılmaktadır.
2820 sayılı Kanun‘un 70. maddesinin üçüncü fıkrasına göre beĢ bin liraya kadar olan
(2009 yılı için 58,65 TL) harcamaların makbuz veya fatura gibi bir belge ile tevsik edilmesi
zorunlu olmadığından, bu miktarı geçen harcamaların geçerli ve kanıtlayıcı bir belgeye
dayanması gerekmektedir.
2820 sayılı Kanun‘un 70. maddesinde, “Bir siyasî partinin bütün giderleri, o siyasi
parti tüzelkiĢiliği adına yapılır” ve aynı Kanun‘un 75. maddesinde, “Anayasa Mahkemesi
denetimi sonunda, o siyasi partinin gelir ve giderlerinin doğruluğuna ve kanuna uygunluğuna
veya kanuna uygun olmayan gelirler ile giderler dolayısıyla da bunların Hazineye gelir
kaydedilmesine karar verir”; 76. maddesinde ise “Belgelendirilmesi gerektiği halde
belgelendirilmeyen parti giderleri miktarınca parti malvarlığı, Anayasa Mahkemesi kararıyla
Hazineye irad kaydedilir” hükümleri yer almıĢtır.
25.2.2011 günlü, 27857 mükerrer sayılı Resmî Gazete‘de yayımlanan 6111 sayılı Bazı
Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu
ve Diğer Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde DeğiĢiklik Yapılması Hakkında
Kanun yayınlandığı tarih itibariyle yürürlüğe girdiğinden ve geçici maddelerde yargılanmamıĢ
siyasi parti hesaplarında değiĢtirilen hükümlerin uygulanacağına dair düzenleme de
yapılmadığından dolayı bu tarihten önceki denetim ve yargılamada değiĢiklikten önceki
hükümler uygulanacaktır.
1- Telefon faturalarının zamanında ödenmemesinden kaynaklanan gecikme bedeli ile
diğer giderlerin parti bütçesinden karĢılanma nedeni sorulmuĢtur.
Gecikme ve Faiz Bedellerine Ait Tablo
Yevmiye no
18.2.2009/18-28 arası
31.3.2009/43-48 arası
24.6.2009/88-98 arası
29.9.2009/127-147
arası
4.12.2009/166-171
arası
Ġçerik
Türk Telekom gecikme bedeli
Türk Telekom gecikme ve kapatılma bedeli
Türk Telekom gecikme bedeli
Türk Telekom gecikme ve kapatılma bedeli
Tutar
4,54
12,25
2,59
44,91
Türk Telekom gecikme bedeli
39,87
Toplam……………………………………………………………………………………
.104,16
Parti yetkilileri, “Telefon faturalarının zamanında ödenmemesinin nedeni: Bilindiği
üzere Partimiz Devlet yardımı almadan üyelerin aidat ve bağıĢları ile varlığını sürdürmeye
çalıĢmaktadır. Bu bağıĢ ve aidatlar öncelikle aciliyet sırasına konularak kira, apartman
aidatı, elektrik, su, internet ve telefon ödemelerinde kullanılmaktadır. Aidat ve bağıĢ
toplamada yaĢanan aksaklık ve gecikmeler nedeniyle telefon ücretleri zaman zaman gecikmeli
olarak yatırılmaktadır.” Ģeklinde cevap vermiĢlerdir.
Parti yetkililerinin ödemelerin zamanında yapılması için gerekli tedbirleri almaları
gerekir. Parti görevlilerinin yükümlülüklerini zamanında yapmamaları sonucu oluĢan gecikme
bedeli ile diğer giderlerden parti tüzel kiĢiliğini sorumlu tutma imkanı bulunmamaktadır. Bu
ödemelerin kiĢisel sorumluluk kapsamında olduğu açıktır.
2- AĢağıda gösterilen internet ve telefon harcamalarının 213 sayılı Kanun‘a göre
düzenlenmiĢ belge aslı olan fatura olmadan yapılma nedeni sorulmuĢtur.
Parti yetkilileri, “Partimizin T.ĠĢ Bankası baĢkent ġubesi hesabından otomatik ödeme
talimatı ile yapılan TTNET internet ödemelerinin asılları bulunmamaktadır.” Ģeklinde cevap
vermiĢlerdir.
Yevmiye tarih ve no
22.2.2009/33
30.3.2009/42
29.4.2009/68
28.5.2009/78
29.6.2009/100
30.7.2009/109
29.9.2009/149
28.10.2009/156
26.11.2009/165
4.12.2009/171
31.12.2009/185
Ġçerik
TTNET faturası bulunmamaktadır.
TTNET faturası bulunmamaktadır.
TTNET faturası bulunmamaktadır.
TTNET faturası bulunmamaktadır.
TTNET faturası bulunmamaktadır.
TTNET faturası bulunmamaktadır.
TTNET faturası bulunmamaktadır.
TTNET faturası bulunmamaktadır.
TTNET faturası bulunmamaktadır.
Türk Telekom fotokopi faturası
bulunmaktadır.
TTNET faturası bulunmamaktadır.
Tutar
92
85
85
85,25
85
85,25
132,75
64,25
66,75
66,49
66,5
Toplam……………………………………………………………………...................91
4,24
Ġnternet ve telefon ödemelerine iliĢkin faturalar bulunmamaktadır. Faturalar istendiği
halde gönderilmediği gibi bu ödemelerin parti adına yapıldığını gösteren belgelerde
sunulmamıĢtır.
2820 sayılı Kanun‘un 70. maddesinde beĢ milyon (2009 yılı için 58,65 TL) liraya kadar
olan harcamaların makbuz veya fatura gibi bir belge ile tevsik edilmesi zorunlu olmadığı
belirtildiğinden bu miktarı aĢan harcamaların makbuz veya fatura gibi geçerli ve kanıtlayıcı
belgeye dayanması gerekmektedir. Alınan hizmet bedeli karĢılığı 213 sayılı Kanun‘a uygun
düzenlenmiĢ belge olmadan kaydedilen giderin, Kanun‘un öngördüğü anlamda belgeye
dayandırılmıĢ olduğunun kabul edilmesi mümkün değildir.
213 sayılı Kanun‘a uygun olarak düzenlenmiĢ fatura, serbest meslek makbuzu gibi
kanıtlayıcı belgeler olmadan internet ve telefona iliĢkin yapılan 914,24 TL tutarındaki giderin
Kanun‘un öngördüğü anlamda belgeye dayandırılmıĢ olduğu kabul edilmemiĢtir.
2- Ġl Örgütleri Giderleri
Partinin Ankara ve Ġstanbul il örgütleri giderleri 36.860,96 TL olarak gösterilmiĢtir.
Bunun 5.410,96 TL‘si temsil ve ağırlama giderleri, 1.450 TL‘si kırtasiye, büro ve kargo
giderleri, 30.000 TL‘si kira giderlerinden oluĢmaktadır.
Parti il örgütlerinin 2010 yılına devreden nakit mevcudu 24,29 TL‘dir.
C- Parti Mallarının Ġncelenmesi
Partinin 2009 yılı defter ve belgeleri üzerinde yapılan incelemede, değeri yüz lirayı aĢan
taĢınır mal, menkul kıymet ve her türlü hak ile taĢınmaz mal ediniminin olmadığı
anlaĢılmaktadır.
IV- SONUÇ
Müdafaa-i Hukuk Hareketi Partisinin 2009 yılı kesin hesabının incelenmesi sonucunda;
1- Partinin 2009 yılı kesin hesabında gösterilen 84.986,75 TL gelir, 84.695,30 TL gider
ile 291,45 TL nakit devrinin Hazine‘ye irad kaydedilenler dıĢında kalan bölümünün eldeki
bilgi ve belgelere göre doğru ve 2820 sayılı Siyasi Partiler Kanunu‘na uygun olduğuna,
2- 2820 sayılı Kanun‘un 70. maddesine aykırı olarak parti amaçlarına uygun olmayan
ve parti tüzel kiĢiliği adına yapılmıĢ harcama olarak kabulü mümkün görülmeyen 1.018,40 TL
karĢılığı Parti malvarlığının, 2820 sayılı Siyasi Partiler Kanunu‘nun 75. ve 76. maddeleri
gereğince Hazine‘ye gelir kaydedilmesine,
3- Mahkemeye istenen bilgilerin istendiği Ģekliyle verilmemesi, hesap verilebilir Ģekilde
kayıt ve belge düzeninin oluĢturulmaması, hesabın dıĢında gelir ve gider oluĢturulması,
inceleme ve araĢtırmayı engellemeye yönelik eylemler olduğundan Kanun‘un 111.
maddesinin (c) fıkrasına istinaden gerekli iĢlemlerin yapılmasını temin için Ankara
Cumhuriyet BaĢsavcılığına suç duyurusunda bulunulmasına,
3.1.2013 gününde OYBĠRLĠĞĠYLE karar verildi.
BaĢkan
HaĢim KILIÇ
Üye
Mehmet ERTEN
Üye
Zehra Ayla PERKTAġ
BaĢkanvekili
Serruh KALELĠ
BaĢkanvekili
Alparslan ALTAN
Üye
Serdar ÖZGÜLDÜR
Üye
Osman Alifeyyaz
PAKSÜT
Üye
Recep KÖMÜRCÜ
Üye
Burhan ÜSTÜN
Üye
Engin YILDIRIM
Üye
Nuri NECĠPOĞLU
Üye
Celal Mümtaz
AKINCI
Üye
Erdal TERCAN
Üye
Muammer TOPAL
Üye
[R.G. 06 ġubat 2013 – 28551 ]
—— • ——
Anayasa Mahkemesi BaĢkanlığından:
Esas Sayısı
: 2010/40 (Siyasi Parti Mali Denetimi)
Karar Sayısı : 2013/19
Karar Günü
: 3.1.2013
I- MALĠ DENETĠMĠN KONUSU
Türkiye Partisinin 2009 yılı kesin hesabının incelenmesidir.
Partinin 14.8.2012 tarih ve 2012/3 sayılı karar defterinin yapılan incelemesinden,
25.5.2009 tarihinde kurulan Türkiye Partisinin 2. Olağan Büyük Kongresi, 13.8.2012
tarihinde, yeterli çoğunluğun sağlanamaması üzerine 14.8.2012 tarihinde 13 delege ile
toplanmıĢ ve 10 delege Partinin kapanması yönünde oy kullanmıĢtır. Ayrıca tasfiye kurulu da
oluĢturulmuĢtur. Parti Genel BaĢkanı Abdüllatif ġENER ise partinin kapanma kararını
15.8.2012 tarihinde Anayasa Mahkemesine bildirmiĢtir.
II- ĠLK ĠNCELEME
Türkiye Partisinin 2009 yılı kesin hesabının ilk incelemesi sonucunda, dosyada eksiklik
bulunmadığından iĢin esasının incelenmesine OYBĠRLĠĞĠYLE karar verilmiĢtir.
III- ESASIN ĠNCELENMESĠ
Partinin Anayasa Mahkemesine verdiği 2009 yılı kesin hesap çizelgeleri ile dayanağını
oluĢturan defter ve belgeler üzerinde yapılan inceleme sonuçlarını içeren Anayasa Mahkemesi
Raportörü Zekeriya AYDIN tarafından hazırlanan esas inceleme raporu, Anayasa ve 6216
sayılı Anayasa Mahkemesinin KuruluĢu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun ile 2820
sayılı Siyasi Partiler Kanunu‘nun ilgili kuralları, bunların gerekçeleri ile diğer yasama
belgeleri okunup incelendikten sonra gereği görüĢülüp düĢünüldü:
Denetimin maddi öğelerini oluĢturan defter ve belgelerde, Partinin 2009 yılı gelirleri
toplamının 1.073.805,72 TL, giderleri toplamının 1.143.170,96 TL olduğu, 12.958,10 TL.nin
ise kasa ve banka mevcudu olarak 2010 yılına devrettiği anlaĢılmaktadır.
Partinin 2009 yılı kesin hesabının, Merkez Karar ve Yönetim Kurulunun 7.5.2010 tarih
ve 2010/10 sayılı kararı ile kabul edilerek onaylandığı görülmüĢtür.
Türkiye Partisinin 2009 yılı kesin hesabının gelir ve gider rakamlarının yukarıda
açıklanan tutarlardan oluĢtuğu, bu haliyle partinin 2009 yılı kesin hesabının doğru, denk ve
2820 sayılı Kanun‘a uygun olduğu sonucuna varılmıĢtır.
Parti genel merkezi ve iller için ayrı tablolar hazırlanmadığından dolayı gelir ve gider
bir bütün olarak incelenmiĢtir.
A- Gelirlerin Ġncelenmesi
Partinin 2009 yılı gelirleri, 1.073.805,72 TL.dir.
Bunun 92.706,49 TL.si üyelerden alınan aidattan, 979.146,37 TL.si bağıĢlardan,
1.552,86 YTL.si banka mevduat gelirlerinden ve 400 TL.si genel merkez yardımlarından
oluĢmaktadır.
Genel Merkez Gelirleri ile kesin hesap çizelgelerinin gelir bölümünde yapılan
incelemede, gelirlerin 2820 sayılı Kanun‘a uygun olarak sağlandığı sonucuna varılmıĢtır.
B- Giderlerin Ġncelenmesi
Partinin 2009 yılı giderleri, 1.143.170,96 TL olarak gösterilmiĢtir.
Bunun 29.566,78 TL.si personel giderleri, 656.120,55 TL.si yönetim giderleri,
45.797,84 TL.si kurultay kongre giderleri, 212.803,55 TL.si seçim tanıtım propaganda
giderleri ve 198.882,24 TL.si demirbaĢ alımlarından oluĢmaktadır.
Partinin 2010 yılına devreden kasa ve banka mevcudu 12.958,10 TL.dir.
Parti Genel Merkezinin 2009 yılı defter kayıtları ve gider belgeleri üzerinde yapılan
incelemede, aĢağıda belirtilen konular dıĢındaki giderlerin 2820 sayılı Kanun‘a uygun olarak
gerçekleĢtirildiği sonucuna varılmıĢtır.
Muhasebe biliminin genel kabul görmüĢ temel kavramlarından biri ―Belgelendirme‖
kavramıdır. 213 sayılı Vergi Usul Kanunu‘nun 229. maddesinde ―Fatura, satılan emtia veya
yapılan iĢ karĢılığında müĢterinin borçlandığı meblağı göstermek üzere emtiayı satan veya iĢi
yapan tüccar tarafından müĢteriye verilen ticari vesikadır” Ģeklinde tarif yapılmıĢ ve ―Fatura
Kullanma Mecburiyeti‖ baĢlıklı 232. maddesindeki hükmüne göre de, faturanın hangi hallerde
ve kimler tarafından alınması ve verilmesinin gerektiği ifade edilmiĢtir. Bu bağlamda mal ve
hizmet alımlarında bu iĢlemlerin fatura ile belgelendirilmesi zorunlu tutulmuĢ ve gerekli
muhasebe kayıtlarının tutulmasında da faturanın tevsik edici belge olarak kullanılması
gerektiği belirtilmiĢtir.
213 sayılı Kanun‘un “Makbuz Mecburiyeti” baĢlıklı 236. maddesinde, “Serbest meslek
erbabı, mesleki faaliyetlerine iliĢkin her türlü tahsilatı için iki nüsha serbest meslek makbuzu
tanzim etmek ve bir nüshasını müĢteriye vermek, müĢteri de bu makbuzu istemek ve almak
mecburiyetindedir.” denilmiĢ ve makbuzun muhteviyatı da 237. maddede düzenlenmiĢtir.
Yine 213 sayılı Kanun‘un “Gider Pusulası” baĢlıklı 234. maddesindeki, “Birinci ve
ikinci sınıf tüccarlar, kazancı basit usulde tespit edilenlerle defter tutmak mecburiyetinde olan
serbest meslek erbabının ve çiftçilerin vergiden muaf esnafa;
yaptırdıkları iĢler veya onlardan satın aldıkları emtia için tanzim edip iĢi yapana veya
emtiayı satana imza ettirecekleri gider pusulası vergiden muaf esnaf tarafından verilmiĢ
fatura hükmündedir. Bu belge, birinci ve ikinci sınıf tüccarların, zati eĢyalarını satan
kimselerden satın aldıkları altın, mücevher gibi kıymetli eĢya için de tanzim edilir.
Gider pusulası, iĢin mahiyeti, emtianın cins ve nev'i ile miktar ve bedelini ve iĢ ücretini
ve iĢi yaptıran ile yapanın veya emtiayı satın alan ile satanın adlarıyla soyadlarını (Tüzel
kiĢilerde unvanlarını) ve adreslerini ve tarihi ihtiva eder ve iki nüsha olarak tanzim ve bir
nüshası iĢi yapana veya malı satana tevdi olunur.
Gider pusulaları, seri ve sıra numarası dahilinde teselsül ettirilir.” hükmünden fatura
vermek mecburiyetinde olmayanlar için gider pusulası düzenleneceği anlaĢılmaktadır.
2820 sayılı Kanun‘un 70. maddesinin üçüncü fıkrasına göre beĢ bin liraya kadar olan
(2009 yılı için 58,65 TL) harcamaların makbuz veya fatura gibi bir belge ile tevsik edilmesi
zorunlu olmadığından, bu miktarı geçen harcamaların geçerli ve kanıtlayıcı bir belgeye
dayanması gerekmektedir.
2820 sayılı Siyasi Partiler Kanunu‘nun 70. maddesinde, “Bir siyasî partinin bütün
giderleri, o siyasi parti tüzelkiĢiliği adına yapılır”; 75. maddesinde, “Anayasa Mahkemesi
denetimi sonunda, o siyasi partinin gelir ve giderlerinin doğruluğuna ve kanuna uygunluğuna
veya kanuna uygun olmayan gelirler ile giderler dolayısıyla da bunların Hazineye gelir
kaydedilmesine karar verir”; 76. maddesinde ise “Belgelendirilmesi gerektiği halde
belgelendirilmeyen parti giderleri miktarınca parti malvarlığı, Anayasa Mahkemesi kararıyla
Hazineye irad kaydedilir” hükümleri yer almıĢtır.
25.2.2011 günlü, 27857 mükerrer sayılı Resmî Gazete‘de yayımlanan 6111 sayılı Bazı
Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu
ve Diğer Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde DeğiĢiklik Yapılması Hakkında
Kanun yayınlandığı tarih itibariyle yürürlüğe girdiğinden ve geçici maddelerde yargılanmamıĢ
siyasi parti hesaplarında değiĢtirilen hükümlerin uygulanacağına dair düzenleme de
yapılmadığından dolayı bu tarihten önceki denetim ve yargılamada değiĢiklikten önceki
hükümler uygulanacaktır.
1- AĢağıdaki tablolarda belirtilen kiĢisel harcamaların Parti bütçesinden karĢılanma
nedeni sorulmuĢtur.
Yevmiye tarih
no
20.7.2009/45
21.7.2009/49
25.9.2009/267
5.10.2009/303
Toplam
Fatura
(FiĢ)
düzenleyen
Güray Ltd.ġti.
ÇağdaĢ
ÇağdaĢ
ÇağdaĢ
Fatura(FiĢ) tarih no
Ġçerik
Tutar
20.7.2009/000008
21.7.2009/0006
25.9.2009/0122
5.10.2009/0020
Tekel
Sakız
Sigara
Sigara
8,6
5
11
16,5
41,1
Tasfiye kurulunca, ―Belirtilen tabloda yer alan sakız, sigara ve benzeri harcamalar
kiĢisel harcama niteliğinde görülmemiĢtir. Parti otobüsüyle yola çıkacak Ģoförler için
motivasyon maksadıyla veya gelen misafirlere ikram edilmek üzere yapılan harcamalardır.”
Ģeklinde cevap verilmiĢtir.
Tabloda belirtilenler parti tarafından karĢılanacak yönetim gideri olmadığı gibi, siyasi
faaliyetin icrası nedeniyle yapılan harcamalardan da değildir. Bu giderlerin kiĢisel olması
nedeniyle parti amacına yönelik harcama olarak değerlendirilemeyeceği açık olduğundan 41,1
TL.nin Hazine‘ye gelir kaydedilmesi gerekir.
2- AĢağıda gösterilen harcamalar fatura aslı olmadan yapılmıĢtır. 213 sayılı Kanun‘a
göre düzenlenmiĢ belge aslı olmadan ödeme yapılma nedeni sorulmuĢtur.
Vergi Usul Kanununda Belirtilen Belgeler Olmadan Yapılan Ödemelere Ait Liste
Yevmiye
tarih ve no
14.9.2009/213
14.9.2009/214
14.9.2009/215
14.9.2009/216
Toplam
Ġçerik
Belge türü
1 adet Telekom telefon
faturası bulunmamaktadır.
1 adet Telekom telefon
faturası bulunmamaktadır.
1 adet Telekom telefon
faturası bulunmamaktadır.
1 adet Telekom telefon
faturası bulunmamaktadır.
Türk
Telekom
Tahsilat makbuzu
Türk
Telekom
Tahsilat makbuzu
Türk
Telekom
Tahsilat makbuzu
Türk
Telekom
Tahsilat makbuzu
Tutar
Bayi
264,53
Bayi
62,8
Bayi
1.074,62
Bayi
363,23
1.765,18
Tasfiye kurulunca, ―Gösterilen harcamaların tamamı, partiye ait telefonlarla ilgili
olarak Türk Telekom'a yapılan ödemelerdir. Telekom faturaları ulaĢmamıĢ veya kaybolmuĢ
olsa bile, telefon numarası belirtilmek suretiyle ödeme yapılması her zaman mümkündür.
Hatta bankadan talimata dayalı olarak otomatik ödeme yapılabilmektedir.
Parti tarafından yapılan söz konusu ödemelerle ilgili telefon faturası bulunmamakla
birlikte, Türk Telekom tahsilat makbuzlarına istinaden Parti adına gider yazılmıĢtır. Siyasi
Partiler Kanunu m. 70/3’de “harcamaların makbuz ve fatura gibi bir belge ile tevsik
edilmesi”nden bahsedilmektedir. Üstelik Türk Telekom'un kamu ağırlıklı yapısı dikkate
alınacak olursa Tahsilat Makbuzunun gider kaydı açısından yeterli görülmesi gerekir.”
Ģeklinde cevap verilmiĢtir.
Telefon ödemelerine iliĢkin faturalar bulunmamaktadır. Faturalar istendiği halde
gönderilmemiĢtir.
2820 sayılı Kanun‘un 70. maddesinde, beĢ milyon (2009 yılı için 58,65 TL) liraya kadar
olan harcamaların makbuz veya fatura gibi bir belge ile tevsik edilmesi zorunlu olmadığı
belirtildiğinden bu miktarı aĢan harcamaların makbuz veya fatura gibi geçerli ve kanıtlayıcı
belgeye dayanması gerekmektedir. Alınan hizmet bedeli karĢılığı 213 sayılı Kanun‘a uygun
düzenlenmiĢ belge olmadan kaydedilen giderin, Kanun‘un öngördüğü anlamda belgeye
dayandırılmıĢ olduğunun kabul edilmesi mümkün değildir.
213 sayılı Kanun‘a uygun olarak düzenlenmiĢ fatura, serbest meslek makbuzu gibi
kanıtlayıcı belgeler olmadan yapılan 1.765,18 TL tutarındaki giderin Kanun‘un öngördüğü
anlamda belgeye dayandırılmıĢ olduğu kabul edilmemiĢtir.
3- Parti görevlilerinin yükümlülükleri zamanında yapmaması sonucu oluĢan gecikme
faizi ve buna bağlı giderlerin Parti bütçesinden karĢılanma nedeni sorulmuĢtur.
Yevmiye tarih no
Belge türü
20.10.2009/357
Fatura
Fatura(FiĢ),
Alındı
tarih no
30.9.2009/1256775
20.10.2009/358
Fatura
30.9.2009/1256774
23.10.2009/363
Fatura
30.9.2009/1256778
27.10.2009/368
Fatura
30.9.2009/1256780
20.11.2009/434
Fatura
31.10.2009/1254241
20.11.2009/435
Fatura
31.10.2009/1067796
20.11.2009/436
Fatura
31.10.2009/1067568
20.11.2009/437
Fatura
31.10.2009/1071075
20.11.2009/438
Fatura
31.10.2009/1067566
20.11.2009/439
Fatura
31.10.2009/1254240
23.11.2009/459
Fatura
31.10.2009/1065997
24.11.2009/460
Fatura
31.10.2009/1254245
24.11.2009/462
Fatura
31.10.2009/1254244
25.11.2009/466
Fatura
31.10.2009/1254246
31.12.2009/613
SGK
makbuzu
Toplam
tahsilat
5.10.2009/00194
Ġçerik
Telekom
bedeli
Telekom
bedeli
Telekom
bedeli
Telekom
bedeli
Telekom
bedeli
Telekom
bedeli
Telekom
bedeli
Telekom
bedeli
Telekom
bedeli
Telekom
bedeli
Telekom
bedeli
Telekom
bedeli
Telekom
bedeli
Telekom
bedeli
Tutar
gecikme
44,28
gecikme
17,46
gecikme
5,86
gecikme
11,54
gecikme
18,24
gecikme
10,83
gecikme
10,61
gecikme
11,21
gecikme
5,91
gecikme
12,76
gecikme
12,16
gecikme
13,33
gecikme
11,05
gecikme
8,85
82,11
276,2
Tasfiye kurulunca, ―Türkiye Partisi'nin hazine yardımı almayan bir parti olması
nedeniyle, sürekli ve garantili bir geliri olmamıĢtır. Bir siyasi parti olarak hayati nitelikte pek
çok faaliyeti gelir yetersizliği nedeniyle ertelediği veya planladığı halde gerçekleĢtiremediği
görülmüĢtür. Bu nedenle bazı ödemeleri, nakit akıĢı denkleĢmediği veya daha önemli görülen
muhtemel diğer bazı faaliyetlere bağlı olarak ertelediği olmuĢtur.
Listede görülen ödemelere bağlı gecikme faizleri bazı görevlilerin yükümlülüklerini
yerine getirmemesine değil, daha çok Partinin yaĢadığı gelir sıkıntısına bağlıdır. Parti zaten
her bir birim ve faaliyet için yeterli sayıda ücretli eleman istihdamı imkanı da elde
edememiĢtir.” Ģeklinde cevap verilmiĢtir.
Parti yetkililerinin ödemelerin zamanında yapılması için gerekli tedbirleri almaları
gerekir. Parti görevlilerinin yükümlülüklerini zamanında yapmamaları sonucu oluĢan gecikme
bedelinden parti tüzel kiĢiliğini sorumlu tutma imkânı bulunmamaktadır. Bu ödemelerin
kiĢisel sorumluluk kapsamında olduğu açıktır. Bu nedenle 276,2 TL.nin Hazine‘ye gelir
kaydedilmesi gerekir.
4- Tabloda istenen bilgi ve belgelerin gönderilmesi istenmiĢtir.
Tablo-1
Yevmiye tarih
no
31.12.2009/612
Ödemenin niteliği
Belge
Ġstenen
Tutar
Umut-Muammer
Küçük kira ödemesi
Herhangi bir belge
bulunmamaktadır.
87.500
31.12.2009/614
M.Ali Suçin 9-10-1112 araç kirası
Herhangi bir belge
bulunmamaktadır.
31.12.2009/615
ĠĢçi ücret bordrosu 7-8
Herhangi bir belge
bulunmamaktadır.
Kira
ödemesinin
yapıldığını
kanıtlayan
belge ile kira sözleĢmesi
Araç kira ödemesinin
yapıldığını
kanıtlayan
belge ile araç kira
sözleĢmesi
Ücret
ödemesinin
yapıldığını
kanıtlayan
belge ile ücret bordrosu
2.000
2.070,18
Tablo-2
Yevmiye
tarih no
3.8.2009/82
Firma bilgisi
Ġstenen
Tutar
BaĢkent
Elektrik
233,91
24.9.2009/259
Polkar Ticaret
Hayat Pınarı
Partiye ait 00011687600 nolu abonenin
sözleĢme tahakkuku tahsilat makbuzu:12,56
TL güvence bedeli:93,63 TL olduğu halde
yevmiyeye 340,10 TL gider yazılma nedeni
24.9.2009/000175 nolu teslim fiĢinde 2 adet
damacana 7 TL yazdığı halde deftere 13 TL
gider yazılma nedeni
6
Tasfiye kurulunca, ―Türkiye Partisi Genel Merkezi ve kiralanan araçlar için ödenen
kiralar ile iĢçi ücretleri, 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun ilgili maddeleri uyarınca stopaj
yoluyla vergilendirmeye tabiidir. Bu nedenle listede verilen ödemelerin tamamı Vergi
Dairesine beyan edilerek, stopaj yoluyla kesilen vergileri de ödenmiĢtir.
31.12.2009 / 612 yevmiye tarih ve nosu ile kayıtlı Genel Merkez binasının sahibi Umut Muammer KÜÇÜK'e ödenen kiraya esas olan kira sözleĢmesi (Ek:5) ile banka ödeme
makbuzları (Ek: 6) ektedir.
31.12.2009 / 614 yevmiye tarih ve nosu ile kayıtlı M. Ali SUÇĠN'e ait otobüse iliĢkin
kira sözleĢmesi (Ek:3) ve ödenen kira tutarını gösterir belge (Ek:7) eklidir.
31.12.2009 / 615 yevmiye tarih ve nosu ile kayıtlı ücret bordroları (Ek:8) çalıĢanların
maaĢlarını nakten aldıklarını gösteren imzalarını muhtevi Ģekilde ekte sunulmuĢtur.
03.08.2009 / 82 ve 24.09.2009 / 259 yevmiye tarih ve nolu BaĢkent Elektrik ve Polkar
Ticaret Hayat Pınar'ı firmalarıyla ilgili gider belgelerinin bir örneği elimizde
bulunmadığından, kaydedilen miktarın doğru mu, yoksa farklı mı olduğu tarafımızdan tespit
edilememiĢtir.” Ģeklinde cevap verilmiĢtir.
31.12.2009 tarih ve 614 nolu yevmiyede ödenen 2.000TL.ye iliĢkin M. Ali SUÇĠN
imzalı tutanak sunulmuĢtur. 2820 sayılı Kanun‘un 70. maddesinde, beĢ milyon (2009 yılı için
58,65TL.) liraya kadar olan harcamaların makbuz veya fatura gibi bir belge ile tevsik edilmesi
zorunlu olmadığı belirtildiğinden bu miktarı aĢan harcamaların makbuz veya fatura gibi
geçerli ve kanıtlayıcı belgeye dayanması gerekmektedir. Bu nedenle tutanak yazılı kağıda
dayanılarak kaydedilen giderin, Kanun‘un öngördüğü anlamda belgeye dayandırılmıĢ
olduğunun kabul edilmesi mümkün değildir. 213 sayılı Kanun‘a uygun olarak düzenlenmiĢ
fatura, serbest meslek makbuzu, gider pusulası gibi kanıtlayıcı belgeler olmadan yapılan
2.000TL tutarındaki giderin Kanun‘un öngördüğü anlamda belgeye dayandırılmıĢ olduğu
kabul edilmemiĢtir.
Tablo 2‘de belirtilen 239,91TL ile ilgili açıklayıcı cevap verilmemiĢtir.
2.239,91 TL.nin Hazine‘ye gelir yazılması gerekir.
C- Parti Mallarının Ġncelenmesi
Partinin 2009 yılı defter ve belgeleri üzerinde yapılan incelemede, değeri yüz lirayı aĢan
106.077,4 TL tutarındaki taĢınır mal ediniminin Kanun‘a uygun olduğu anlaĢılmaktadır.
IV- SONUÇ
Türkiye Partisinin 2009 yılı kesin hesabının incelenmesi sonucunda,
1- Partinin 2009 yılı kesin hesabında gösterilen 1.073.805,72 TL gelir, 1.143.170,96 TL
gider ile 12.958,10 TL kasa ve banka mevcudu devrinin Hazine‘ye irad kaydedilenler dıĢında
kalan bölümünün eldeki bilgi ve belgelere göre doğru ve 2820 sayılı Siyasi Partiler
Kanunu‘na uygun olduğuna,
2- 2820 sayılı Kanun‘un 70. maddesine aykırı olarak partinin amaçlarına uygun
olmayan ve parti tüzel kiĢiliği adına yapılmıĢ harcama olarak kabulü mümkün görülmeyen
4.322,39 TL karĢılığı Parti malvarlığının, 2820 sayılı Siyasi Partiler Kanunu‘nun 75. ve 76.
maddeleri gereğince Hazine‘ye gelir kaydedilmesi gerekmekle birlikte tasfiye süreci sonunda
partinin bütün malvarlığının Hazine‘ye geçmesi nedeni ile bu aĢamada Hazine‘ye irad
kaydedilmesine KARAR VERĠLMESĠNE YER OLMADIĞINA,
3.1.2013 gününde OYBĠRLĠĞĠYLE karar verildi.
BaĢkan
HaĢim KILIÇ
BaĢkanvekili
Serruh KALELĠ
BaĢkanvekili
Alparslan ALTAN
Üye
Mehmet ERTEN
Üye
Serdar ÖZGÜLDÜR
Üye
Osman Alifeyyaz
PAKSÜT
Üye
Zehra Ayla PERKTAġ
Üye
Recep KÖMÜRCÜ
Üye
Burhan ÜSTÜN
Üye
Engin YILDIRIM
Üye
Nuri NECĠPOĞLU
Üye
Celal Mümtaz
AKINCI
Üye
Erdal TERCAN
Üye
Muammer TOPAL
Üye
Zühtü ARSLAN
[R.G. 06 ġubat 2013 – 28551 ]
—— • ——
Anayasa Mahkemesi BaĢkanlığından:
Esas Sayısı
: 2010/59 (Siyasi Parti Mali Denetimi)
Karar Sayısı : 2013/20
Karar Günü : 3.1.2013
I- MALĠ DENETĠMĠN KONUSU
Adalet Demokrasi ve Özgürlük Partisinin 2009 yılı kesin hesabının incelenmesidir.
KuruluĢuna dair bildirge ve ekleri 3.7.2009 tarihinde ĠçiĢleri Bakanlığına kurucular
kurulu adına Dr. Muzaffer Remzi KURTULMUġOĞLU tarafından verilerek 32 kiĢi ile
kurulan Adalet Demokrasi ve Özgürlük Partisi 19.06.2011 günlü olağan genel kurul
toplantısında ismini Büyük Anadolu Partisi olarak değiĢtirmiĢ ve genel baĢkanlığa da Atay
GÜNGÖR seçilmiĢtir. Büyük Anadolu Partisi olağanüstü kurultayı 29.1.2012 günü 20 delege
ile toplanarak oy birliğiyle partinin kapatılmasına karar vermiĢtir.
II- ĠLK ĠNCELEME
Parti Genel Başkanı Y. imzalı yazıya ek olarak gönderilen 2009 yılı kesin hesap
cetveli Anayasa Mahkemesi Başkanlığına 31.08.2010 tarih ve 3410 sayı ile
verilmiştir.
Kesin hesapların incelenip kabul edildiğine ve birleştirildiğine ilişkin Merkez
Karar ve Yönetim Kurulu kararı sunulmamıştır.
2820 sayılı Siyasi Partiler Kanunu‘nun 73. maddesinin üçüncü fıkrasında, “Parti
merkezi ve bağlı ilçeleri de kapsamak üzere iller teĢkilatı her bütçe yılını izleyen Nisan ayı
sonuna kadar, bir evvelki yıla ait uygulama sonuçlarını gösteren kesinhesaplarını hazırlarlar.
Ġller teĢkilatından gönderilenler ve parti merkezine ait olan kesinhesaplar, merkez karar ve
yönetim kurulunca incelenerek karara bağlanır ve birleĢtirilir.”;
74. maddesinde, ―Siyasi partilerin mali denetimi Anayasa Mahkemesince yapılır.
Anayasa Mahkemesi, siyasi partilerin mal edinimleri ile gelir ve giderlerinin Kanuni
uygunluğunu denetler.
Siyasi partilerin genel baĢkanları, karara bağlanarak birleĢtirilmiĢ bulunan kesin hesap
ile parti merkez ve bağlı ilçeleri de kapsayan iller teĢkilatının kesin hesaplarının onaylı birer
örneğini Haziran ayı sonuna kadar Anayasa Mahkemesine ve bilgi için Yargıtay Cumhuriyet
BaĢsavcılığına vermek zorundadırlar. Bu belgelere, ilgili siyasi partinin aynı hesap
döneminde edindiği taĢınmaz ve değeri yüz milyon lirayı aĢan taĢınır malların, menkul
kıymetlerin ve her türlü hakların değerleri ile edinim tarihlerini ve Ģekillerini de belirten
listeleri eklenir.”;
111. maddesinin (b) bendinde ise “Siyasi partilerin 74 üncü madde hükümlerine
aykırı hareket eden sorumluları hakkında, üç aydan altı aya kadar hafif hapis ve
onbeş milyon liradan otuz milyon liraya kadar hafif para cezası verilir.”
hükümleri yer almaktadır.
Kesin hesapların incelenip kabul edildiğine ve birleĢtirildiğine iliĢkin Merkez Karar ve
Yönetim Kurulu kararının olmaması hesabın tam olarak 74. maddeye uygun sunulmadığını
göstermektedir. Dolayısıyla 2009 yılı kesin hesabının Parti Genel BaĢkanı tarafından Haziran
ayı sonuna kadar Anayasa Mahkemesi BaĢkanlığına sunulması gerektiği yönündeki 2820
sayılı Kanun‘un 74. maddesi ile getirilen kurala uyulmamıĢtır.
Diğer taraftan, 2009 yılı kesin hesap cetvelinin Anayasa Mahkemesi
Başkanlığına 31.08.2010 tarihinde verilmesi de 2820 sayılı Kanun’un 74. madde
hükümlerine aykırılık oluşturmaktadır.
Bu itibarla, Adalet Demokrasi ve Özgürlük Partisinin 2009 yılı kesin hesabının ilk
incelemesi sonucunda;
1- Dosyada eksiklik bulunmadığından iĢin esasının incelenmesine;
2- a) Partinin 2009 yılı kesin hesabını, 2820 sayılı Siyasi Partiler Kanunu’nun
74. maddesinde öngörülen sürede Anayasa Mahkemesi’ne vermeyen parti
sorumluları hakkında, aynı Kanun’un 111. maddesinin (b) bendi uyarınca,
b) Kesin hesaplarının incelenip ve onaylandığına ilişkin Merkez Karar ve
Yönetim Kurulu kararı olmadığından 2820 sayılı Siyasi Partiler Kanunu’nun 74. ve
111. maddesinin (b) bendi uyarınca,
yasal işlem yapılması için Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda
bulunulmasına;
3.1.2013 gününde OYBĠRLĠĞĠYLE karar.verilmiĢtir.
III- ESASIN ĠNCELENMESĠ
Adalet Demokrasi ve Özgürlük Partisinin Anayasa Mahkemesine verdiği 2009 yılı
kesin hesap çizelgeleri ile dayanağını oluĢturan defter ve belgeler üzerinde yapılan inceleme
sonuçlarını içeren Anayasa Mahkemesi Raportörü Zekeriya AYDIN tarafından hazırlanan
esas inceleme raporu, Anayasa ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin KuruluĢu ve Yargılama
Usulleri Hakkında Kanun ile 2820 sayılı Kanun‘un ilgili kuralları, bunların gerekçeleri ile
diğer yasama belgeleri okunup incelendikten sonra gereği görüĢülüp düĢünüldü:
Denetimin maddi öğelerini oluĢturan defter ve belgelerde, Parti Genel Merkezinin 3.000
TL bağıĢ gelirinin, 139,80 TL temsil ve ağırlama giderinin, 334,64 TL haberleĢme giderinin,
65 TL bakım onarım giderinin olduğu ve 2.460,56 TL‘nin ertesi yıla devrettiği
anlaĢılmaktadır.
Bu bilgilere göre Partinin, 2009 yılı kesin hesabının gelir ve gider rakamlarının yukarıda
açıklanan tutarlardan oluĢtuğu, bu haliyle 2009 yılı birleĢik kesin hesabının doğru, denk ve
2820 sayılı Kanun‘a uygun olduğu sonucuna varılmıĢtır.
II- SONUÇ
Adalet Demokrasi ve Özgürlük Partisinin 2009 yılı kesin hesabının incelenmesi
sonucunda;
1- Partinin 2009 yılı kesin hesabında gösterilen 3.000 TL gelir, 539,44 TL gider ile
2.460,56 TL nakit devrinin eldeki bilgi ve belgelere göre doğru, denk ve 2820 sayılı Siyasi
Partiler Kanunu‘na uygun olduğuna,
2- Ġlk Ġnceleme toplantısında verilen karar gereğince, Partinin 2009 yılı kesin hesabını
2820 sayılı Kanunu‘na 74. maddesinde öngörülen sürede Anayasa Mahkemesine vermeyen
parti sorumluları hakkında aynı Kanun‘un 111. maddesinin (b) bendi uyarınca yasal iĢlem
yapılması için Ankara Cumhuriyet BaĢsavcılığına suç duyurusunda bulunulmasına,
3- Ġlk Ġnceleme toplantısında verilen karar gereğince, kesin hesaplarının
incelenip ve onaylandığına ilişkin Merkez Karar ve Yönetim Kurulu kararının
olmaması nedeniyle Siyasi Partiler Kanunu’nun 74. ve 111. maddesinin (b) bendi
uyarınca yasal işlem yapılması için Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına suç
duyurusunda bulunulmasına,
3.1.2013 gününde OYBĠRLĠĞĠYLE karar verildi.
BaĢkan
HaĢim KILIÇ
BaĢkanvekili
Serruh KALELĠ
BaĢkanvekili
Alparslan ALTAN
Üye
Mehmet ERTEN
Üye
Serdar ÖZGÜLDÜR
Üye
Osman Alifeyyaz
PAKSÜT
Üye
Zehra Ayla PERKTAġ
Üye
Recep KÖMÜRCÜ
Üye
Burhan ÜSTÜN
Üye
Engin YILDIRIM
Üye
Nuri NECĠPOĞLU
Üye
Celal Mümtaz
AKINCI
Üye
Erdal TERCAN
Üye
Muammer TOPAL
Üye
Zühtü ARSLAN
[R.G. 06 ġubat 2013– 28551 ]
—— • ——
BAKANLAR KURULU KARARLARI
Karar Sayısı : 2013/4237
2013 Yılı Yatırım Programında 2007A010060 proje numarası ile yer alan YozgatMusabeyli Projesi ve 2007K050160 proje numarası ile yer alan Musabeyli (Yozgat Ġçmesuyu)
Projesi kapsamında ekli haritada gösterilen güzergâh ve alanlarda bulunan taĢınmazların
Devlet Su ĠĢleri Genel Müdürlüğü tarafından acele kamulaĢtırılması; Orman ve Su ĠĢleri
Bakanlığının 27/12/2012 tarihli ve 2702 sayılı yazısı üzerine, 2942 sayılı KamulaĢtırma
Kanununun 27 nci maddesine göre, Bakanlar Kurulu‘nca 14/1/2013 tarihinde
kararlaĢtırılmıĢtır.
Abdullah GÜL
CUMHURBAġKANI
Recep Tayyip ERDOĞAN
BaĢbakan
B. ARINÇ
A. BABACAN
B. ATALAY
B. BOZDAĞ
BaĢbakan Yardımcısı BaĢbakan Yardımcısı BaĢbakan Yardımcısı BaĢbakan Yardımcısı
S. ERGĠN
F. ġAHĠN
E. BAĞIġ
N. ERGÜN
Adalet BakanıAile ve Sosyal Politikalar Bakanı Avrupa Birliği BakanıBilim, Sanayi
Teknoloji Bakanı
ve
F. ÇELĠK
E. BAYRAKTAR
A. DAVUTOĞLU M. Z. ÇAĞLAYAN
ÇalıĢma ve Sosyal Güvenlik Bakanı
Çevre ve ġehircilik BakanıDıĢiĢleri
Bakanı
Ekonomi Bakanı
T. YILDIZ
S. KILIÇ
M. M. EKER
H. YAZICI
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı
Gençlik ve Spor BakanıGıda,
Tarım
Hayvancılık BakanıGümrük ve Ticaret Bakanı
Ġ. N. ġAHĠN
ĠçiĢleri Bakanı
C. YILMAZ
E. GÜNAY
Kalkınma Bakanı Kültür ve Turizm Bakanı
M. ġĠMġEK
Maliye Bakanı
Ö. DĠNÇER
Ġ. YILMAZ
V. EROĞLU
Milli Eğitim BakanıMilli Savunma BakanıOrman ve Su ĠĢleri Bakanı
R. AKDAĞ
B. YILDIRIM
Sağlık BakanıUlaĢtırma, Denizcilik ve HaberleĢme Bakanı
ve
[R.G. 07 ġubat 2013 – 28552 ]
—— • ——
Karar Sayısı : 2013/4249
Hatay Ġlinde tesis edilecek ġenköy Rüzgâr Enerjisi Santralinin yapımı amacıyla ekli
listede bulundukları yer ile parsel numaraları belirtilen taĢınmazların Hazine adına tescil
edilmek üzere Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu tarafından acele kamulaĢtırılması; Enerji
ve Tabii Kaynaklar Bakanlığının 14/1/2013 tarihli ve 48 sayılı yazısı üzerine, 2942 sayılı
KamulaĢtırma Kanununun 27 nci maddesine göre, Bakanlar Kurulu‘nca 28/1/2013 tarihinde
kararlaĢtırılmıĢtır.
Abdullah GÜL
CUMHURBAġKANI
Recep Tayyip ERDOĞAN
BaĢbakan
B. ARINÇ
A. BABACAN
B. ATALAY
B. BOZDAĞ
BaĢbakan Yardımcısı BaĢbakan Yardımcısı BaĢbakan Yardımcısı BaĢbakan Yardımcısı
S. ERGĠN
F. ġAHĠN
S. ERGĠN
N. ERGÜN
Adalet BakanıAile ve Sosyal Politikalar Bakanı Avrupa Birliği Bakanı V.Bilim, Sanayi ve
Teknoloji Bakanı
F. ÇELĠK
E. BAYRAKTAR
A. DAVUTOĞLU M. Z. ÇAĞLAYAN
ÇalıĢma ve Sosyal Güvenlik Bakanı
Çevre ve ġehircilik BakanıDıĢiĢleri
Bakanı
Ekonomi Bakanı
T. YILDIZ
S. KILIÇ
M. M. EKER
H. YAZICI
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı
Gençlik ve Spor BakanıGıda,
Tarım
Hayvancılık BakanıGümrük ve Ticaret Bakanı
M. GÜLER
ĠçiĢleri Bakanı
C. YILMAZ
Ö. ÇELĠK
Kalkınma Bakanı Kültür ve Turizm Bakanı
M. ġĠMġEK
Maliye Bakanı
N. AVCI
Ġ. YILMAZ
V. EROĞLU
Milli Eğitim BakanıMilli Savunma BakanıOrman ve Su ĠĢleri Bakanı
M. MÜEZZĠNOĞLU
B. YILDIRIM
Sağlık BakanıUlaĢtırma, Denizcilik ve HaberleĢme Bakanı
ve
[R.G. 07 ġubat 2013 – 28552 ]
—— • ——
Karar Sayısı : 2013/4250
Türkiye Elektrik Ġletim Anonim ġirketi Genel Müdürlüğüne ait ―380 kV Tortum Trafo
Merkezi ve Bağlantı Yolu Projesi‖ kapsamında ekli haritada gösterilen trafo merkezi sahası
ile bu sahaya ulaĢımı sağlayacak bağlantı yolu güzergâhına isabet eden taĢınmazların adı
geçen Genel Müdürlük tarafından acele kamulaĢtırılması; Enerji ve Tabii Kaynaklar
Bakanlığının 14/1/2013 tarihli ve 43 sayılı yazısı üzerine, 2942 sayılı KamulaĢtırma
Kanununun 27 nci maddesine göre, Bakanlar Kurulu‘nca 28/1/2013 tarihinde
kararlaĢtırılmıĢtır.
Abdullah GÜL
CUMHURBAġKANI
Recep Tayyip ERDOĞAN
BaĢbakan
B. ARINÇ
A. BABACAN
B. ATALAY
B. BOZDAĞ
BaĢbakan Yardımcısı BaĢbakan Yardımcısı BaĢbakan Yardımcısı BaĢbakan Yardımcısı
S. ERGĠN
F. ġAHĠN
S. ERGĠN
N. ERGÜN
Adalet BakanıAile ve Sosyal Politikalar Bakanı Avrupa Birliği Bakanı V.Bilim, Sanayi ve
Teknoloji Bakanı
F. ÇELĠK
E. BAYRAKTAR
A. DAVUTOĞLU M. Z. ÇAĞLAYAN
ÇalıĢma ve Sosyal Güvenlik Bakanı
Çevre ve ġehircilik BakanıDıĢiĢleri
Bakanı
Ekonomi Bakanı
T. YILDIZ
S. KILIÇ
M. M. EKER
H. YAZICI
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı
Gençlik ve Spor BakanıGıda,
Tarım
Hayvancılık BakanıGümrük ve Ticaret Bakanı
M. GÜLER
ĠçiĢleri Bakanı
C. YILMAZ
Ö. ÇELĠK
Kalkınma Bakanı Kültür ve Turizm Bakanı
M. ġĠMġEK
Maliye Bakanı
N. AVCI
Ġ. YILMAZ
V. EROĞLU
Milli Eğitim BakanıMilli Savunma BakanıOrman ve Su ĠĢleri Bakanı
M. MÜEZZĠNOĞLU
B. YILDIRIM
Sağlık BakanıUlaĢtırma, Denizcilik ve HaberleĢme Bakanı
ve
[R.G. 07 ġubat 2013 – 28552 ]
—— • ——
Karar Sayısı : 2013/4253
Giresun Ġli, ġebinkarahisar Ġlçesinde tesis edilecek Burçak Hidroelektrik Santralinin
yapımı amacıyla ekli listede bulundukları yer ile ada ve parsel numaraları belirtilen
taĢınmazların Hazine adına tescil edilmek üzere Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu
tarafından acele kamulaĢtırılması; Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığının 14/1/2013 tarihli ve
52 sayılı yazısı üzerine, 2942 sayılı KamulaĢtırma Kanununun 27 nci maddesine göre,
Bakanlar Kurulu‘nca 28/1/2013 tarihinde kararlaĢtırılmıĢtır.
Abdullah GÜL
CUMHURBAġKANI
Recep Tayyip ERDOĞAN
BaĢbakan
B. ARINÇ
A. BABACAN
B. ATALAY
B. BOZDAĞ
BaĢbakan Yardımcısı BaĢbakan Yardımcısı BaĢbakan Yardımcısı BaĢbakan Yardımcısı
S. ERGĠN
F. ġAHĠN
S. ERGĠN
N. ERGÜN
Adalet BakanıAile ve Sosyal Politikalar Bakanı Avrupa Birliği Bakanı V.Bilim, Sanayi ve
Teknoloji Bakanı
F. ÇELĠK
E. BAYRAKTAR
A. DAVUTOĞLU M. Z. ÇAĞLAYAN
ÇalıĢma ve Sosyal Güvenlik Bakanı
Çevre ve ġehircilik BakanıDıĢiĢleri
Bakanı
Ekonomi Bakanı
T. YILDIZ
S. KILIÇ
M. M. EKER
H. YAZICI
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı
Gençlik ve Spor BakanıGıda,
Tarım
Hayvancılık BakanıGümrük ve Ticaret Bakanı
M. GÜLER
ĠçiĢleri Bakanı
C. YILMAZ
Ö. ÇELĠK
Kalkınma Bakanı Kültür ve Turizm Bakanı
M. ġĠMġEK
Maliye Bakanı
N. AVCI
Ġ. YILMAZ
V. EROĞLU
Milli Eğitim BakanıMilli Savunma BakanıOrman ve Su ĠĢleri Bakanı
M. MÜEZZĠNOĞLU
B. YILDIRIM
Sağlık BakanıUlaĢtırma, Denizcilik ve HaberleĢme Bakanı
ve
[R.G. 07 ġubat 2013 – 28552 ]
—— • ——
Karar Sayısı : 2013/4257
Ġstanbul Ġli, Küçükçekmece Ġlçesi, Fatih Mahallesi sınırları içerisinde bulunan ve ekli
kroki ile listede sınır ve koordinatları gösterilen alanın riskli alan ilan edilmesi; Çevre ve
ġehircilik Bakanlığının 9/1/2013 tarihli ve 119 sayılı yazısı üzerine, 6306 sayılı Afet Riski
Altındaki alanların DönüĢtürülmesi Hakkında Kanunun 2 nci maddesine göre, Bakanlar
Kurulu‘nca 28/1/2013 tarihinde kararlaĢtırılmıĢtır.
Abdullah GÜL
CUMHURBAġKANI
Recep Tayyip ERDOĞAN
BaĢbakan
B. ARINÇ
A. BABACAN
B. ATALAY
B. BOZDAĞ
BaĢbakan Yardımcısı BaĢbakan Yardımcısı BaĢbakan Yardımcısı BaĢbakan Yardımcısı
S. ERGĠN
F. ġAHĠN
S. ERGĠN
N. ERGÜN
Adalet BakanıAile ve Sosyal Politikalar Bakanı Avrupa Birliği Bakanı V.Bilim, Sanayi ve
Teknoloji Bakanı
F. ÇELĠK
E. BAYRAKTAR
A. DAVUTOĞLU M. Z. ÇAĞLAYAN
ÇalıĢma ve Sosyal Güvenlik Bakanı
Çevre ve ġehircilik BakanıDıĢiĢleri
Bakanı
Ekonomi Bakanı
T. YILDIZ
S. KILIÇ
M. M. EKER
H. YAZICI
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı
Gençlik ve Spor BakanıGıda,
Tarım
Hayvancılık BakanıGümrük ve Ticaret Bakanı
M. GÜLER
ĠçiĢleri Bakanı
C. YILMAZ
Ö. ÇELĠK
Kalkınma Bakanı Kültür ve Turizm Bakanı
M. ġĠMġEK
Maliye Bakanı
N. AVCI
Ġ. YILMAZ
V. EROĞLU
Milli Eğitim Bakanı Milli Savunma BakanıOrman ve Su ĠĢleri Bakanı
M. MÜEZZĠNOĞLU
B. YILDIRIM
Sağlık BakanıUlaĢtırma, Denizcilik ve HaberleĢme Bakanı
ve
[R.G. 07 ġubat 2013 – 28552 ]
—— • ——
Karar Sayısı : 2013/4261
Ordu Ġli, Çatalpınar Ġlçesinde tesis edilecek Irmak Hidroelektrik Santralinin yapımı
amacıyla bazı taĢınmazların acele kamulaĢtırılmasına iliĢkin 16/7/2012 tarihli ve 2012/3433
sayılı Bakanlar Kurulu Kararının eki listede değiĢiklik yapılmasına dair ekli Kararın yürürlüğe
konulması; Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığının 9/1/2013 tarihli ve 30 sayılı yazısı
üzerine, 2942 sayılı KamulaĢtırma Kanununun 27 nci maddesine göre, Bakanlar Kurulu‘nca
28/1/2013 tarihinde kararlaĢtırılmıĢtır.
Abdullah GÜL
CUMHURBAġKANI
Recep Tayyip ERDOĞAN
BaĢbakan
B. ARINÇ
A. BABACAN
B. ATALAY
B. BOZDAĞ
BaĢbakan Yardımcısı BaĢbakan Yardımcısı BaĢbakan Yardımcısı BaĢbakan Yardımcısı
S. ERGĠN
F. ġAHĠN
S. ERGĠN
N. ERGÜN
Adalet BakanıAile ve Sosyal Politikalar Bakanı Avrupa Birliği Bakanı V.Bilim, Sanayi ve
Teknoloji Bakanı
F. ÇELĠK
E. BAYRAKTAR
A. DAVUTOĞLU M. Z. ÇAĞLAYAN
ÇalıĢma ve Sosyal Güvenlik Bakanı
Çevre ve ġehircilik BakanıDıĢiĢleri
Bakanı
Ekonomi Bakanı
T. YILDIZ
S. KILIÇ
M. M. EKER
H. YAZICI
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı
Gençlik ve Spor BakanıGıda,
Tarım
Hayvancılık BakanıGümrük ve Ticaret Bakanı
M. GÜLER
ĠçiĢleri Bakanı
C. YILMAZ
Ö. ÇELĠK
Kalkınma Bakanı Kültür ve Turizm Bakanı
ve
M. ġĠMġEK
Maliye Bakanı
N. AVCI
Ġ. YILMAZ
V. EROĞLU
Milli Eğitim Bakanı Milli Savunma BakanıOrman ve Su ĠĢleri Bakanı
M. MÜEZZĠNOĞLU
B. YILDIRIM
Sağlık BakanıUlaĢtırma, Denizcilik ve HaberleĢme Bakanı
28/1/2013 TARĠHLĠ VE 2013/4261 SAYILI
KARARNAMENĠN EKĠ
KARAR
MADDE 1 – (1) Ordu Ġli, Çatalpınar Ġlçesinde tesis edilecek Irmak Hidroelektrik
Santralinin yapımı amacıyla bazı taĢınmazların acele kamulaĢtırılmasına iliĢkin 16/7/2012
tarihli ve 2012/3433 sayılı Kararnamenin eki listenin üçüncü sırasında yer alan parsel
numaraları ―4,7,8,9,10,12,17,20,21,22,23‖ olarak değiĢtirilmiĢtir.
MADDE 2 – (1) Bu Karar yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
MADDE 3 – (1) Bu Karar hükümlerini Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı yürütür.
[R.G. 07 ġubat 2013 – 28552 ]
—— • ——
YÖNETMELĠKLER
Karar Sayısı : 2012/4151
Ekli ―Ġç Denetçilerin ÇalıĢma Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelikte DeğiĢiklik
Yapılmasına Dair Yönetmelik‖in yürürlüğe konulması; Maliye Bakanlığının 17/8/2012 tarihli
ve 9005 sayılı yazısı üzerine, 5018 sayılı Kamu Malî Yönetimi ve Kontrol Kanununun 65 inci
maddesine göre, Bakanlar Kurulu‘nca 24/12/2012 tarihinde kararlaĢtırılmıĢtır.
Abdullah GÜL
CUMHURBAġKANI
Recep Tayyip ERDOĞAN
BaĢbakan
B. ARINÇ
A. BABACAN
B. ATALAY
B. BOZDAĞ
BaĢbakan Yardımcısı BaĢbakan Yardımcısı BaĢbakan Yardımcısı BaĢbakan Yardımcısı
S. ERGĠN
F. ġAHĠN
E. BAĞIġ
N. ERGÜN
Adalet BakanıAile ve Sosyal Politikalar Bakanı Avrupa Birliği BakanıBilim, Sanayi
Teknoloji Bakanı
ve
F. ÇELĠK
E. BAYRAKTAR
A. DAVUTOĞLU M. Z. ÇAĞLAYAN
ÇalıĢma ve Sosyal Güvenlik Bakanı
Çevre ve ġehircilik BakanıDıĢiĢleri
Bakanı
Ekonomi Bakanı
T. YILDIZ
S. KILIÇ
M. M. EKER
H. YAZICI
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı
Gençlik ve Spor BakanıGıda,
Tarım
Hayvancılık BakanıGümrük ve Ticaret Bakanı
Ġ. N. ġAHĠN
ĠçiĢleri Bakanı
C. YILMAZ
E. GÜNAY
Kalkınma Bakanı Kültür ve Turizm Bakanı
M. ġĠMġEK
Maliye Bakanı
Ö. DĠNÇER
Ġ. YILMAZ
V. EROĞLU
Milli Eğitim BakanıMilli Savunma BakanıOrman ve Su ĠĢleri Bakanı
R. AKDAĞ
B. YILDIRIM
Sağlık BakanıUlaĢtırma, Denizcilik ve HaberleĢme Bakanı
ĠÇ DENETÇĠLERĠN ÇALIġMA USUL VE ESASLARI HAKKINDA
YÖNETMELĠKTE DEĞĠġĠKLĠK YAPILMASINA
DAĠR YÖNETMELĠK
ve
MADDE 1 – 26/6/2006 tarihli ve 2006/10654 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile
yürürlüğe konulan Ġç Denetçilerin ÇalıĢma Usul ve Esasları Hakkında Yönetmeliğin 2 nci
maddesinin birinci fıkrasında yer alan ―, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu,
Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu‖ ibaresi yürürlükten kaldırılmıĢtır.
MADDE 2 – Aynı Yönetmeliğin 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (g) ve (k) bentleri
aĢağıdaki Ģekilde değiĢtirilmiĢ, aynı fıkraya (m) bendinden sonra gelmek üzere aĢağıdaki
bentler eklenmiĢtir.
―g) Kalite güvence ve geliĢtirme programı: Ġç Denetim Koordinasyon Kurulunca ve iç
denetim birimince ilgili kamu idaresinde yürütülen iç denetim faaliyetinin, tüm yönleriyle
değerlendirilmesi, iç denetimin tanımına, denetim standartlarına ve etik kurallara
uygunluğunun incelenmesi ve geliĢtirilmesine iliĢkin programı,‖
―k) Risk yönetimi: Risklerin tanımlanması, değerlendirilmesi ve etkisinin kabul
edilebilir bir seviyede tutulabilmesi için gerekli kontrollerin uygulanması, gözden geçirilmesi
ve raporlanmasını sağlayan yönetimi,‖
―n) DıĢ değerlendirme: Ġç denetim faaliyetlerinin; denetim standartları ve etik kurallara
uygunluğunun, baĢarılı uygulama örneklerini kullanma düzeyi ile etkinliğinin ve
verimliliğinin belirlenmesi amacıyla Ġç Denetim Koordinasyon Kurulu tarafından ilgili idare
dıĢından belirlenecek nitelikli ve bağımsız dıĢ değerlendirme uzmanlarından oluĢan bir ekip
tarafından en az beĢ yılda bir defa yürütülmesi gereken çalıĢmaları,
o) Ġç denetim birimi baĢkanı: Üst yönetici tarafından görevlendirilen ve iç denetim
faaliyetinin yönetiminden sorumlu olan iç denetçiyi,‖
MADDE 3 – Aynı Yönetmeliğin 5 inci maddesinin üçüncü fıkrası aĢağıdaki Ģekilde
değiĢtirilmiĢtir.
―(3) Nesnel güvence sağlama; kurumun risk yönetimi ile kontrol ve yönetim
süreçlerinin etkin bir Ģekilde iĢlediğine, üretilen bilgilerin doğruluğuna ve tamlığına,
faaliyetlerin etkili, ekonomik, verimli ve mevzuata uygun bir Ģekilde gerçekleĢtirildiğine,
varlıklarının korunduğuna dair kurum içine ve kurum dıĢına yeterli güvencenin verilmesidir.‖
MADDE 4 – Aynı Yönetmeliğin 9 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan ―Ġç
denetçiler‖ ibaresi ―Ġç denetim birimi baĢkanı ve iç denetçiler‖ Ģeklinde değiĢtirilmiĢtir.
MADDE 5 – Aynı Yönetmeliğin 12 nci maddesinin birinci fıkrasının (d), (f) ve (g)
bentleri aĢağıdaki Ģekilde değiĢtirilmiĢtir.
―d) Ġç kontrol sisteminin değerlendirilmesi sürecine yönelik olarak gerçekleĢtirilen iç
denetim faaliyetleri sonrası elde edilen bilgiler ve tavsiyeler doğrultusunda, sistemin aksayan
yönlerinin giderilmesine ve kaynakların etkili, ekonomik ve verimli kullanılmasına yönelik
tedbirleri alır.‖
―f) Ġç denetim raporları ile bunlar üzerine yapılan iĢlemleri Kurula gönderir.
g) Ġç denetim faaliyetinin kalitesini gözetir ve dıĢ değerlendirme sonuçlarına iliĢkin
düzeltici önlemlerin alınmasını sağlar.‖
MADDE 6 – Aynı Yönetmeliğin 13 üncü maddesi aĢağıdaki Ģekilde değiĢtirilmiĢtir.
―MADDE 13 – (1) Ġç denetim birimi, birim faaliyetleri hakkında üst yöneticiye düzenli
olarak bilgi verir ve denetlenen birimlerle uzlaĢılamayan hususlar ile izleme sonuçlarını üst
yöneticiye ayrıca raporlar. Ġç denetim faaliyetinin denetim standartları ve etik kurallara uygun
ve etkili bir Ģekilde yürütülmesi için üst yönetici ve iç denetim birimi baĢkanı tarafından
gerekli önlemler alınır.
(2) Ġç denetim birimlerinde, özellikli alanlarda yapılacak denetim faaliyetleri
kapsamında idare içinden ya da diğer idarelerden teknik veya uzman personel geçici süreli
görevlendirilebilir. Bu fıkranın uygulanmasına iliĢkin usul ve esaslar Kurul tarafından
belirlenir.
(3) Ġç denetim biriminin iĢleyiĢi ve yönetimi ile iç denetim faaliyetlerinin yürütülmesine
iliĢkin diğer usul ve esaslar, Kurulun uygun görüĢü alınarak iç denetim birimleri tarafından
hazırlanan ve üst yönetici tarafından yürürlüğe konulan iç denetim yönergesiyle belirlenir. Ġç
denetim yönergesi, dönemsel olarak gözden geçirilir ve yönerge ve değiĢikliklerinin bir
örneği Kurula gönderilir. Yönergede, plan ve program harici iç denetçilere yaptırılacak
danıĢmanlık ve benzeri görevlerin nitelik ve süreleri denetim standartlarına uygun olarak
açıkça belirtilir.‖
MADDE 7 – Aynı Yönetmeliğe 13 üncü maddesinden sonra gelmek üzere aĢağıdaki
13/A maddesi eklenmiĢtir.
―Ġç denetim birimi baĢkanının görev ve yetkileri
MADDE 13/A – (1) Ġç denetim birimi baĢkanının görev ve yetkileri Ģunlardır:
a) Ġç denetim birimini, mevzuata, denetim ve raporlama standartlarına ve Kurulun diğer
düzenlemelerine uygun olarak yönetmek.
b) Ġç denetçilerin de katılımıyla iç denetim yönergesi, iç denetim planı ve iç denetim
programını hazırlamak ve üst yöneticinin onayına sunmak.
c) Ġç denetçilerin program kapsamında ve program dıĢı görevlendirmelerini yapmak.
ç) Ġç denetçilerin, iç denetim plan ve programlarına uygun olarak faaliyet yürütmelerini
sağlamak ve bu yönde gerekli tedbirleri almak.
d) Ġç denetim raporlarının, Kurul tarafından belirlenen raporlama standartlarına
uygunluğunu kontrol etmek.
e) Denetim sonuçlarını izlemek, denetlenen birim yöneticisi ile mutabık kalınan
hususların yerine getirilip getirilmediğini takip etmek.
f) Yıllık iç denetim faaliyet raporunu, iç kontrol sistemine iliĢkin genel değerlendirmeyi
de kapsayacak Ģekilde hazırlamak.
g) Kurulun düzenlemeleriyle uyumlu olarak, iç denetim faaliyetinin kalitesini gözetmek
ve bu amaçla kalite güvence ve geliĢtirme programını oluĢturmak, iç denetçilerin
performansını takip etmek.
ğ) DıĢ değerlendirme sonuçlarına iliĢkin düzeltici ve iyileĢtirici önlemleri almak.
h) Ġç denetçilerin, meslek içi eğitim programına uygun bir Ģekilde, bilgi ve becerilerini
düzenli olarak artırmalarını sağlamak.
ı) Gerekli görülmesi durumunda, iç denetim faaliyetlerine yönelik olarak baĢka bir iç
denetçiden veya konunun uzmanından görüĢ veya yardım alınmasını sağlamak.
i) Ġç denetçilerin görevlerini yaparken bağımsızlık veya tarafsızlığının tehlikeye girdiği
veya ihlal edildiği durumlarda gerekli tedbirleri almak ve üst yöneticiyi bilgilendirmek.
j) Ġdari ve/veya cezai yönden suç teĢkil eden, soruĢturma veya ön inceleme yapılmasını
gerektiren durumlara iliĢkin iç denetçilerin tespitlerini üst yöneticiye bildirmek.
k) Ġç denetime iliĢkin mevzuatın ve Kurul kararlarının uygulanmasında ortaya çıkan
tereddütleri ve sorunları Kurulun bilgisine sunmak.
l) Mevzuatla verilen diğer görevler ile iç denetim faaliyetleriyle ilgili olarak
bakanlıklarda bakan ve üst yönetici, diğer idarelerde ise üst yönetici tarafından verilen diğer
görevleri yapmak.‖
MADDE 8 – Aynı Yönetmeliğin 14 üncü maddesi baĢlığı ile birlikte aĢağıdaki Ģekilde
değiĢtirilmiĢtir.
―Denetimin gözetimi faaliyeti
MADDE 14 – (1) Ġç denetim birimi baĢkanı, kalite güvence ve geliĢtirme programı
kapsamında, her bir denetim görevinin denetim ve raporlama standartları ile rehberlere uygun
olarak yürütülmesini sağlamak amacıyla kıdemli bir iç denetçiyi, denetimin gözetimi
sorumlusu olarak görevlendirir. Kurulun düzenlemelerine uygun olarak denetimin gözetimi
faaliyeti, iç denetim birimi baĢkanı tarafından da yürütülebilir.
(2) Denetimin gözetimi sorumlusu olarak görevlendirilenler, baĢka bir iç denetim
faaliyetinde de görevlendirilebilir.
(3) Denetimin gözetimi sorumluluğu;
a) ÇalıĢma planının yeterli risk analizine dayandırılıp dayandırılmadığı,
b) Görev iĢ programında belirlenen denetim testlerinin denetim amaçlarının
gerçekleĢtirilmesi için yeterli olup olmadığı,
c) Görev iĢ programında yer alan testlerin uygulanıp uygulanmadığı ve denetim
sonuçlarına dayanak teĢkil eden bilgilerin kayıtlı hale getirilip getirilmediği,
ç) Denetim sonucunda varılan kanaatleri destekleyecek kanıtların yeterli olup olmadığı
ve ilave inceleme yapılmasına gerek olup olmadığı,
d) Raporda uygulanabilir önerilere ve eylem planlarına yer verilip verilmediği,
hususlarında değerlendirme yapmak ve ilgili iç denetçiden gerekli düzeltmeleri istemek
görev ve yetkilerini kapsar.
(4) Denetimin gözetimi faaliyetine iliĢkin diğer usul ve esaslar Kurul tarafından
belirlenir.‖
MADDE 9 – Aynı Yönetmeliğin 17 nci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi
aĢağıdaki Ģekilde, (c) bendinde yer alan ―iç denetim birimini‖ ibaresi ―iç denetim birimi
baĢkanını‖ ve (ç) bendinde yer alan ―iç denetim birimine‖ ibaresi ―iç denetim birimi
baĢkanına‖ Ģeklinde değiĢtirilmiĢtir.
―a) Mevzuata, iç denetim yönergesine, denetim ve raporlama standartlarına ve etik
kurallara uygun hareket etmek.‖
MADDE 10 – Aynı Yönetmeliğin 19 uncu maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi
aĢağıdaki Ģekilde değiĢtirilmiĢ ve aynı maddeye aĢağıdaki fıkralar eklenmiĢtir.
―a) Kamu idarelerinin ihtiyaçları da dikkate alınarak Kurul tarafından belirlenen
alanlarda en az dört yıl süreli eğitim veren yükseköğretim kurumları ile denkliği
Yükseköğretim Kurulu tarafından kabul edilen yurt dıĢındaki eĢdeğer eğitim kurumlarından
birini bitirmek.‖
―(3) Kurul, sertifika eğitim programına alınacak adayların tespit edilmesi amacıyla
idareler ve/veya unvanlar itibarıyla kontenjanlar belirleyebilir ve bu kontenjanlar ilgili aday
belirleme sınavı ilanında gösterilir.
(4) Belli idareler ve/veya unvanlar ile bilgi teknolojileri denetimi alanına özgü ayrı aday
belirleme sınavı yapılabilir.
(5) Sertifika eğitimine kabul edilen iç denetçi adayları eğitim süresince kurumlarından
izinli sayılır. Kurul, eğitim programının bir bölümünün, belirleyeceği iç denetim birimlerinde
staj Ģeklinde yapılmasına karar verebilir.‖
MADDE 11 – Aynı Yönetmeliğin 22 nci maddesinin birinci fıkrası aĢağıdaki Ģekilde
değiĢtirilmiĢtir.
―(1) Kamu iç denetçi sertifikası; kıdem sırası ve kadro Ģartları yanında iç denetçinin
yeterliliği, mesleki bilgi birikimi ve temsil yeteneği dikkate alınarak ilgili idarenin teklifi
üzerine Kurul tarafından derecelendirilir. Ġdareler puanlamaya iliĢkin değerlendirmelerini; iç
denetçilerin çalıĢmaları, hizmet içi eğitim etkinliklerine katılımı ve baĢarısını dikkate alarak
Kurulun düzenlemelerine uygun olarak yapar.‖
MADDE 12 – Aynı Yönetmeliğin 23 üncü maddesinin birinci fıkrasında yer alan ―iç
denetçi‖ ibaresi ―iç denetim birimi baĢkanı‖ ve ―iç denetim birimi yönergelerinde‖ ibaresi
―Kurul tarafından‖ Ģeklinde değiĢtirilmiĢtir.
MADDE 13 – Aynı Yönetmeliğin 24 üncü maddesine aĢağıdaki fıkra eklenmiĢtir.
―(3) Sertifika derecelerinin düĢürülmesine ve iptaline iliĢkin usul ve esasları belirlemeye
Kurul yetkilidir.‖
MADDE 14 – Aynı Yönetmeliğin 26 ncı maddesinin üçüncü fıkrasında yer alan ―Üst
yönetici‖ ibaresi ―Ġç denetim birimi baĢkanı‖ ve dördüncü fıkrasında yer alan ―koordinasyon
sağlamakla görevlendirilen iç denetçiye, görevlendirme yapılmamıĢsa‖ ibaresi ―iç denetim
birimi baĢkanına, iç denetim birimi baĢkanı görevlendirilmemiĢse‖ Ģeklinde değiĢtirilmiĢtir.
MADDE 15 – Aynı Yönetmeliğin 27 nci maddesinin birinci fıkrasında yer alan ―iç
denetim birim yönergelerinde‖ ibaresi ―iç denetim yönergelerinde‖ Ģeklinde değiĢtirilmiĢtir.
MADDE 16 – Aynı Yönetmeliğin 30 uncu maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendinde
yer alan ―yirmibeĢ‖ ibaresi ―yirmi‖ Ģeklinde, (b) bendinde yer alan ―otuzbeĢ‖ ibaresi ―elli‖
Ģeklinde, (ç) bendi aĢağıdaki Ģekilde, (d) bendinde yer alan ―on‖ ibaresi ―beĢ‖ Ģeklinde,
üçüncü fıkrasında yer alan ―koordinasyon sağlamakla görevlendirilen iç denetçinin‖ ibaresi
―iç denetim birimi baĢkanının‖ ve ―görevlendirme yapılmamıĢsa‖ ibaresi ―iç denetim birimi
baĢkanı görevlendirilmemiĢse‖ Ģeklinde değiĢtirilmiĢtir.
―ç) Aldıkları baĢarı belgeleri ve takdirnamelerden beĢ puana kadar,‖
MADDE 17 – Aynı Yönetmeliğin 31 inci maddesine aĢağıdaki fıkra eklenmiĢtir.
―(4) Kamu iç denetçi sertifikası sahibi iç denetçi adayları veya sertifika sahibi olup
baĢka görevde bulunanlar, mesleki yeterliliklerini sürekli hale getirmekle yükümlüdürler.
Kurul, bunların sertifikalarının kullanımına iliĢkin yetkinlik kriterleri ile diğer usul ve esasları
belirlemeye yetkilidir. Bu kapsamda idareler, kamu iç denetçi sertifikası sahibi iç denetçi
adayları veya sertifika sahibi olup baĢka görevde bulunanlar arasından iç denetçi kadrolarına
atama yapmadan önce, ilgililerin kamu iç denetçi sertifikalarının kullanım durumunu
Kuruldan teyit ettirirler.‖
MADDE 18 – Aynı Yönetmeliğin 39 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan ―iç
denetim stratejik planı da‖ ibaresi ―Kamu Ġç Denetim Strateji Belgesi de‖ Ģeklinde
değiĢtirilmiĢ ve aynı maddeye aĢağıdaki fıkra eklenmiĢtir.
―(2) Ġç denetim planı öncesinde, idarenin denetlenebilecek alanlarının tamamını ifade
eden bir denetim evreni oluĢturulur. Denetim evreni kapsamına, idarenin merkez, taĢra ve yurt
dıĢı teĢkilatına dahil tüm birimlerinin iĢlem, faaliyet ve süreçleri dahil edilir. Denetim
evreninin hazırlanmasında süreç bazlı yaklaĢım esas alınır ve yapılan risk analizi sonucunda
yüksek ve orta riskli olarak belirlenen denetim alanlarının tamamı bir plan dönemine dahil
edilir. Bu fıkranın uygulanmasına iliĢkin usul ve esaslar Kurul tarafından belirlenir.‖
MADDE 19 – Aynı Yönetmeliğin 41 inci maddesinin birinci fıkrasında yer alan
―denetime baĢlamadan önce‖ ibaresi ―saha çalıĢması öncesinde‖ Ģeklinde değiĢtirilmiĢtir.
MADDE 20 – Aynı Yönetmeliğin 44 üncü maddesi aĢağıdaki Ģekilde değiĢtirilmiĢtir.
―MADDE 44 – (1) Denetim bulguları, belirli bir sürede cevaplandırılmak üzere,
denetlenen birimin yöneticisine verilir. Denetlenen birimin yöneticisi, gerektiğinde
çalıĢanlardan ve ilgililerden görüĢ almak suretiyle bulgularda belirtilen hususları
cevaplandırarak iç denetim birimine gönderir.
(2) Bulgu ve önerilerin önem ve düzeyi konusunda iç denetim birimi ile denetlenen
birimin yöneticisi aynı görüĢteyse, makul bir sürede önlem alınmasında anlaĢılır.
(3) Bulgu ve önerilerin önem ve düzeyi konusunda iç denetim birimi ile denetlenen
birimin yöneticisi arasında anlaĢmazlık varsa, bu duruma iliĢkin değerlendirmeler rapora dahil
edilir.
(4) Denetlenen birimin görüĢleri, uzlaĢılamayan hususlar, denetimde tespit edilen
riskler, risklerin olası etkileri, denetim sonuçlarına iliĢkin genel değerlendirme ve risklerin
ortadan kaldırılmasına veya en aza indirilmesine yönelik önerileri içeren nihai denetim raporu
hazırlanır ve yönetici özeti de eklenerek iç denetim birimi baĢkanı tarafından üst yöneticiye
sunulur. Denetlenen alan veya konuya iliĢkin kapsamlı bir görüĢ ortaya konulabilmesi ve
güvence seviyesinin belirtilebilmesi için, ilgili idarenin iç denetim yönergesinde güvence
seviyelerinin tanımlanmıĢ ve bunun denetlenen birimlere önceden duyurulmuĢ olması ile
yeterli seviyede denetim kanıtı elde edilmiĢ olması zorunludur.
(5) Raporlar üst yönetici tarafından değerlendirildikten sonra gereği için ilgili birimlere
ve strateji geliĢtirme birimine gönderilir.
(6) Denetim raporunda belirtilen önlemlerin alınıp alınmadığı iç denetim birimi
tarafından izlenir.‖
MADDE 21 – Aynı Yönetmeliğin 45 inci maddesinin birinci fıkrasında yer alan ―iç
denetim birim yönergelerinde‖ ibaresi ―iç denetim yönergelerinde‖ Ģeklinde değiĢtirilmiĢtir.
MADDE 22 – Aynı Yönetmeliğin 48 inci maddesinin ikinci fıkrası aĢağıdaki Ģekilde
değiĢtirilmiĢtir.
―(2) Denetlenen birimlerin yöneticileri, denetlenen faaliyetlere iliĢkin denetim
raporunda yer alan ve eylem planına bağlanan önerilerle ilgili gerekli önlemleri alır. Önlem
alınmaması halinde iç denetim birimi baĢkanı üst yöneticiyi bilgilendirir.‖
MADDE 23 – Aynı Yönetmeliğin eki Liste ekte yer alan Ģekilde değiĢtirilmiĢtir.
MADDE 24 – Bu Yönetmelik yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
MADDE 25 – Bu Yönetmelik hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.
LĠSTE
KAMU ĠDARELERĠ ĠTĠBARIYLA ĠÇ DENETÇĠ SAYILARI
(I) GENEL BÜTÇE KAPSAMINDAKĠ KAMU ĠDARELERĠ
Sıra
No
1.
2.
3.
4.
5.
6.
7.
8.
9.
10.
11.
12.
13.
14.
15.
16.
17.
18.
19.
20.
21.
22.
23.
24.
25.
26.
27.
28.
29.
30.
Ġç
Denetçi
Sayıları
Türkiye Büyük Millet Meclisi
CumhurbaĢkanlığı
BaĢbakanlık
Anayasa Mahkemesi
Yargıtay
DanıĢtay
Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu
SayıĢtay
Adalet Bakanlığı
Milli Savunma Bakanlığı
ĠçiĢleri Bakanlığı
DıĢiĢleri Bakanlığı
Maliye Bakanlığı
Milli Eğitim Bakanlığı
Sağlık Bakanlığı
UlaĢtırma, Denizcilik ve HaberleĢme Bakanlığı
ÇalıĢma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı
Kültür ve Turizm Bakanlığı
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı
Avrupa Birliği Bakanlığı
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı
Çevre ve ġehircilik Bakanlığı
Ekonomi Bakanlığı
Gençlik ve Spor Bakanlığı
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı
Gümrük ve Ticaret Bakanlığı
Kalkınma Bakanlığı
Orman ve Su ĠĢleri Bakanlığı
Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreterliği
5
3
8
3
3
3
3
3
15
70
25
15
40
40
25
20
15
15
20
20
5
20
25
15
5
25
25
10
15
3
31.
32.
33.
34.
35.
36.
37.
38.
39.
40.
41.
42.
43.
44.
45.
46.
Milli Ġstihbarat TeĢkilatı MüsteĢarlığı
Jandarma Genel Komutanlığı
Sahil Güvenlik Komutanlığı
Emniyet Genel Müdürlüğü
Diyanet ĠĢleri BaĢkanlığı
Hazine MüsteĢarlığı
Kamu Düzeni ve Güvenliği MüsteĢarlığı
Devlet Personel BaĢkanlığı
Türkiye Ġstatistik Kurumu
Afet ve Acil Durum Yönetimi BaĢkanlığı
Gelir Ġdaresi BaĢkanlığı
Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü
Meteoroloji Genel Müdürlüğü
Basın-Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğü
Türkiye Halk Sağlığı Kurumu
Türkiye Kamu Hastaneleri Kurumu
3
30
3
30
20
20
3
3
5
3
30
15
10
3
25
25
(II) ÖZEL BÜTÇELĠ ĠDARELER
A) YÜKSEKÖĞRETĠM KURULU, ÜNĠVERSĠTELER VE YÜKSEK
TEKNOLOJĠ ENSTĠTÜLERĠ
Sıra
No
1.
2.
3.
4.
5.
6.
7.
8.
9.
10.
11.
12.
13.
14.
15.
16.
17.
18.
19.
20.
21.
22.
23.
Ġç
Denetçi
Sayıları
Yükseköğretim Kurulu
Ölçme, Seçme ve YerleĢtirme Merkezi BaĢkanlığı
Ġstanbul Üniversitesi
Ġstanbul Teknik Üniversitesi
Ankara Üniversitesi
Karadeniz Teknik Üniversitesi
Ege Üniversitesi
Atatürk Üniversitesi
Orta Doğu Teknik Üniversitesi
Hacettepe Üniversitesi
Boğaziçi Üniversitesi
Dicle Üniversitesi
Çukurova Üniversitesi
Anadolu Üniversitesi
Cumhuriyet Üniversitesi
Ġnönü Üniversitesi
Fırat Üniversitesi
Ondokuz Mayıs Üniversitesi
Selçuk Üniversitesi
Uludağ Üniversitesi
Erciyes Üniversitesi
Akdeniz Üniversitesi
Dokuz Eylül Üniversitesi
5
5
10
5
10
5
8
8
5
10
3
5
5
5
3
4
3
5
8
5
5
5
8
24.
25.
26.
27.
28.
29.
30.
31.
32.
33.
34.
35.
36.
37.
38.
39.
40.
41.
42.
43.
44.
45.
46.
47.
48.
49.
50.
51.
52.
53.
54.
55.
56.
57.
58.
59.
60.
61.
62.
63.
64.
65.
66.
67.
68.
69.
70.
Gazi Üniversitesi
Marmara Üniversitesi
Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi
Trakya Üniversitesi
Yıldız Teknik Üniversitesi
Yüzüncü Yıl Üniversitesi
Gaziantep Üniversitesi
Abant Ġzzet Baysal Üniversitesi
Adnan Menderes Üniversitesi
Afyon Kocatepe Üniversitesi
Balıkesir Üniversitesi
Celal Bayar Üniversitesi
Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi
Dumlupınar Üniversitesi
GaziosmanpaĢa Üniversitesi
Gebze Yüksek Teknoloji Enstitüsü
Harran Üniversitesi
Ġzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü
Kafkas Üniversitesi
KahramanmaraĢ Sütçü Ġmam Üniversitesi
Kırıkkale Üniversitesi
Kocaeli Üniversitesi
Mersin Üniversitesi
Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi
Mustafa Kemal Üniversitesi
Niğde Üniversitesi
Pamukkale Üniversitesi
Sakarya Üniversitesi
Süleyman Demirel Üniversitesi
Bülent Ecevit Üniversitesi
EskiĢehir Osmangazi Üniversitesi
Galatasaray Üniversitesi
Ordu Üniversitesi
Ahi Evran Üniversitesi
Kastamonu Üniversitesi
Düzce Üniversitesi
Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi
UĢak Üniversitesi
Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi
Namık Kemal Üniversitesi
Erzincan Üniversitesi
Aksaray Üniversitesi
Giresun Üniversitesi
Hitit Üniversitesi
Bozok Üniversitesi
Adıyaman Üniversitesi
Amasya Üniversitesi
13
8
3
3
3
3
3
3
3
3
3
3
3
3
3
3
3
3
3
3
3
5
3
3
3
3
3
3
3
3
3
3
3
3
3
3
3
3
3
3
3
3
3
3
3
3
3
71.
72.
73.
74.
75.
76.
77.
78.
79.
80.
81.
82.
83.
84.
85.
86.
87.
88.
89.
90.
91.
92.
93.
94.
95.
96.
97.
98.
99.
100.
101.
102.
103.
104.
105.
106.
Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi
Ağrı Ġbrahim Çeçen Üniversitesi
Sinop Üniversitesi
Siirt Üniversitesi
NevĢehir Üniversitesi
Karabük Üniversitesi
Kilis 7 Aralık Üniversitesi
Çankırı Karatekin Üniversitesi
Artvin Çoruh Üniversitesi
Bilecik ġeyh Edebali Üniversitesi
Bitlis Eren Üniversitesi
Kırklareli Üniversitesi
Osmaniye Korkut Ata Üniversitesi
Bingöl Üniversitesi
MuĢ Alparslan Üniversitesi
Mardin Artuklu Üniversitesi
Batman Üniversitesi
Ardahan Üniversitesi
Bartın Üniversitesi
Bayburt Üniversitesi
GümüĢhane Üniversitesi
Hakkari Üniversitesi
Iğdır Üniversitesi
ġırnak Üniversitesi
Tunceli Üniversitesi
Yalova Üniversitesi
Türk-Alman Üniversitesi
Yıldırım Beyazıt Üniversitesi
Bursa Teknik Üniversitesi
Ġstanbul Medeniyet Üniversitesi
Ġzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi
Necmettin Erbakan Üniversitesi
Abdullah Gül Üniversitesi
Erzurum Teknik Üniversitesi
Adana Bilim ve Teknoloji Üniversitesi
Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi
3
3
3
3
3
3
3
3
3
3
3
3
3
3
3
3
3
3
3
3
3
3
3
3
3
3
3
3
3
3
3
3
3
3
3
3
B) ÖZEL BÜTÇELĠ DĠĞER ĠDARELER
Sıra
No
1.
2.
3.
4.
5.
Ġç
Denetçi
Sayıları
Savunma Sanayi MüsteĢarlığı
Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu
Türk Dil Kurumu
Türk Tarih Kurumu
Türkiye ve Orta-Doğu Amme Ġdaresi Enstitüsü
5
3
3
3
3
6.
7.
8.
9.
10.
11.
12.
13.
14.
15.
16.
17.
18.
19.
20.
21.
22.
23.
24.
25.
26.
27.
28.
29.
30.
31.
32.
Türkiye Bilimsel ve Teknolojik AraĢtırma Kurumu
Türkiye Adalet Akademisi
Yükseköğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu
Karayolları Genel Müdürlüğü
Spor Genel Müdürlüğü
Devlet Tiyatroları Genel Müdürlüğü
Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürlüğü
Orman Genel Müdürlüğü
Vakıflar Genel Müdürlüğü
Türkiye Hudut ve Sahiller Sağlık Genel Müdürlüğü
Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü
Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü
Türk Akreditasyon Kurumu
Türk Standartları Enstitüsü
Türk Patent Enstitüsü
Türkiye Atom Enerjisi Kurumu
Küçük ve Orta Ölçekli Sanayi GeliĢtirme ve Destekleme Ġdaresi BaĢkanlığı
Türk ĠĢbirliği ve Koordinasyon Ajansı BaĢkanlığı
GAP Bölge Kalkınma Ġdaresi
ÖzelleĢtirme Ġdaresi BaĢkanlığı
Ceza ve Ġnfaz Kurumları ile Tutukevleri ĠĢ Yurtları Kurumu
YurtdıĢı Türkler ve Akraba Toplulukları BaĢkanlığı
Türkiye Yazma Eserler Kurumu BaĢkanlığı
Devlet Su ĠĢleri Genel Müdürlüğü
Türkiye Ġlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu
Türkiye Ġnsan Hakları Kurumu
Kamu Denetçiliği Kurumu
8
3
15
20
10
3
3
15
20
3
5
3
3
8
3
3
10
3
3
5
5
5
3
20
3
3
3
(III) SOSYAL GÜVENLĠK KURUMLARI
Sıra
No
1.
2.
Ġç
Denetçi
Sayıları
Sosyal Güvenlik Kurumu
Türkiye ĠĢ Kurumu Genel Müdürlüğü
30
10
(IV) MAHALLĠ ĠDARELER
A) ĠL ÖZEL ĠDARELERĠ
Sıra
No
1.
2.
3.
4.
5.
6.
Ġç
Denetçi
Sayıları
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Aksaray
Amasya
4
3
3
3
3
3
7.
8.
9.
10.
11.
12.
13.
14.
15.
16.
17.
18.
19.
20.
21.
22.
23.
24.
25.
26.
27.
28.
29.
30.
31.
32.
33.
34.
35.
36.
37.
38.
39.
40.
41.
42.
43.
44.
45.
46.
47.
48.
49.
50.
51.
52.
53.
Ankara
Antalya
Ardahan
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bartın
Batman
Bayburt
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Düzce
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
EskiĢehir
Gaziantep
Giresun
GümüĢhane
Hakkari
Hatay
Iğdır
Isparta
Ġstanbul
Ġzmir
KahramanmaraĢ
Karabük
Karaman
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırıkkale
Kırklareli
KırĢehir
Kilis
Kocaeli
Konya
5
4
3
3
3
3
3
3
3
3
3
3
3
3
4
3
3
3
3
4
3
3
3
3
4
3
4
3
3
3
3
3
3
5
5
3
3
3
3
3
4
3
3
3
3
4
4
54.
55.
56.
57.
58.
59.
60.
61.
62.
63.
64.
65.
66.
67.
68.
69.
70.
71.
72.
73.
74.
75.
76.
77.
78.
79.
80.
81.
Kütahya
Malatya
Manisa
Mardin
Mersin
Muğla
MuĢ
NevĢehir
Niğde
Ordu
Osmaniye
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
ġanlıurfa
ġırnak
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
UĢak
Van
Yalova
Yozgat
Zonguldak
3
3
3
3
4
3
3
3
3
3
3
3
4
4
3
3
3
3
3
3
3
3
3
3
3
3
3
3
B) BELEDĠYE BAġKANLIKLARI
Sıra
No
1.
2.
3.
4.
5.
6.
7.
8.
9.
10.
11.
12.
13.
Ġç
Denetçi
Sayıları
Adana BüyükĢehir Belediyesi
Seyhan Belediyesi
Yüreğir Belediyesi
Çukurova Belediyesi
Ceyhan Belediyesi
Kozan Belediyesi
Sarıçam Belediyesi
Ankara BüyükĢehir Belediyesi
Altındağ Belediyesi
Çankaya Belediyesi
Çubuk Belediyesi
Etimesgut Belediyesi
GölbaĢı Belediyesi
7
5
3
3
3
3
3
15
3
5
3
3
3
14.
15.
16.
17.
18.
19.
20.
21.
22.
23.
24.
25.
26.
27.
28.
29.
30.
31.
32.
33.
34.
35.
36.
37.
38.
39.
40.
41.
42.
43.
44.
45.
46.
47.
48.
49.
50.
51.
52.
53.
54.
55.
56.
57.
58.
59.
60.
Keçiören Belediyesi
Mamak Belediyesi
Sincan Belediyesi
Yenimahalle Belediyesi
Polatlı Belediyesi
Pursaklar Belediyesi
Antalya BüyükĢehir Belediyesi
Alanya Belediyesi
Kepez Belediyesi
Konyaaltı Belediyesi
Manavgat Belediyesi
MuratpaĢa Belediyesi
Serik Belediyesi
Bursa BüyükĢehir Belediyesi
Gemlik Belediyesi
Nilüfer Belediyesi
Mudanya Belediyesi
Gürsu Belediyesi
Osmangazi Belediyesi
Yıldırım Belediyesi
Ġnegöl Belediyesi
Karacabey Belediyesi
MustafakemalpaĢa Belediyesi
Orhangazi Belediyesi
Diyarbakır BüyükĢehir Belediyesi
Bağlar Belediyesi
Bismil Belediyesi
Ergani Belediyesi
Kayapınar Belediyesi
Sur Belediyesi
YeniĢehir Belediyesi
Erzurum BüyükĢehir Belediyesi
Palandöken Belediyesi
Yakutiye Belediyesi
EskiĢehir BüyükĢehir Belediyesi
TepebaĢı Belediyesi
Odunpazarı Belediyesi
Gaziantep BüyükĢehir Belediyesi
ġahinbey Belediyesi
ġehitkâmil Belediyesi
Nizip Belediyesi
Ġstanbul BüyükĢehir Belediyesi
Avcılar Belediyesi
Bağcılar Belediyesi
Bahçelievler Belediyesi
Bakırköy Belediyesi
BayrampaĢa Belediyesi
5
5
3
5
3
3
7
3
3
3
3
3
3
7
3
3
3
3
5
5
3
3
3
3
5
3
3
3
3
3
3
5
3
3
6
3
3
7
5
3
3
20
3
5
5
3
3
61.
62.
63.
64.
65.
66.
67.
68.
69.
70.
71.
72.
73.
74.
75.
76.
77.
78.
79.
80.
81.
82.
83.
84.
85.
86.
87.
88.
89.
90.
91.
92.
93.
94.
95.
96.
97.
98.
99.
100.
101.
102.
103.
104.
105.
106.
107.
BeĢiktaĢ Belediyesi
Beykoz Belediyesi
Beyoğlu Belediyesi
Esenler Belediyesi
Eyüp Belediyesi
Fatih Belediyesi
GaziosmanpaĢa Belediyesi
Güngören Belediyesi
Kadıköy Belediyesi
Kağıthane Belediyesi
Kartal Belediyesi
Küçükçekmece Belediyesi
Maltepe Belediyesi
Pendik Belediyesi
Sarıyer Belediyesi
Silivri Belediyesi
Sultanbeyli Belediyesi
ġiĢli Belediyesi
Tuzla Belediyesi
Ümraniye Belediyesi
Üsküdar Belediyesi
Zeytinburnu Belediyesi
Arnavutköy Belediyesi
AtaĢehir Belediyesi
BaĢakĢehir Belediyesi
Beylikdüzü Belediyesi
Büyükçekmece Belediyesi
Çekmeköy Belediyesi
Esenyurt Belediyesi
Sancaktepe Belediyesi
Sultangazi Belediyesi
Ġzmir BüyükĢehir Belediyesi
Balçova Belediyesi
Bornova Belediyesi
Buca Belediyesi
Çiğli Belediyesi
Gaziemir Belediyesi
KarĢıyaka Belediyesi
Konak Belediyesi
Menemen Belediyesi
Aliağa Belediyesi
Menderes Belediyesi
KemalpaĢa Belediyesi
Narlıdere Belediyesi
Torbalı Belediyesi
Bayraklı Belediyesi
Bergama Belediyesi
3
3
3
3
3
3
5
3
5
3
3
5
3
3
3
3
3
3
3
5
5
3
3
3
3
3
3
3
3
3
4
10
3
3
3
3
3
3
5
3
3
3
3
3
3
3
3
108.
109.
110.
111.
112.
113.
114.
115.
116.
117.
118.
119.
120.
121.
122.
123.
124.
125.
126.
127.
128.
129.
130.
131.
132.
133.
134.
135.
136.
137.
138.
139.
140.
141.
142.
143.
144.
145.
146.
147.
148.
149.
150.
151.
152.
153.
154.
Karabağlar Belediyesi
ÖdemiĢ Belediyesi
Tire Belediyesi
Kayseri BüyükĢehir Belediyesi
Kocasinan Belediyesi
Melikgazi Belediyesi
Talas Belediyesi
Kocaeli BüyükĢehir Belediyesi
Derince Belediyesi
Gebze Belediyesi
Gölcük Belediyesi
Körfez Belediyesi
Darıca Belediyesi
Ġzmit Belediyesi
BaĢiskele Belediyesi
Çayırova Belediyesi
Kartepe Belediyesi
Konya BüyükĢehir Belediyesi
Karatay Belediyesi
Meram Belediyesi
Selçuklu Belediyesi
AkĢehir Belediyesi
Ereğli Belediyesi
Mersin BüyükĢehir Belediyesi
Akdeniz Belediyesi
Mezitli Belediyesi
Silifke Belediyesi
Tarsus Belediyesi
Toroslar Belediyesi
YeniĢehir Belediyesi
Sakarya BüyükĢehir Belediyesi
Adapazarı Belediyesi
Serdivan Belediyesi
Erenler Belediyesi
Samsun BüyükĢehir Belediyesi
Atakum Belediyesi
Canik Belediyesi
Ġlkadım Belediyesi
Bafra Belediyesi
ÇarĢamba Belediyesi
Adıyaman Belediyesi
Kahta Belediyesi
Afyonkarahisar Belediyesi
Ağrı Belediyesi
Doğubeyazıt Belediyesi
Patnos Belediyesi
Aksaray Belediyesi
3
3
3
6
3
3
3
7
3
3
3
3
3
3
3
3
3
6
3
3
3
3
3
6
3
3
3
3
3
3
5
3
3
3
5
3
3
3
3
3
3
3
3
3
3
3
3
155.
156.
157.
158.
159.
160.
161.
162.
163.
164.
165.
166.
167.
168.
169.
170.
171.
172.
173.
174.
175.
176.
177.
178.
179.
180.
181.
182.
183.
184.
185.
186.
187.
188.
189.
190.
191.
192.
193.
194.
195.
196.
197.
198.
199.
200.
201.
Amasya Belediyesi
Merzifon Belediyesi
Antakya Belediyesi
Dörtyol Belediyesi
Ġskenderun Belediyesi
Kırıkhan Belediyesi
Reyhanlı Belediyesi
Ardahan Belediyesi
Artvin Belediyesi
Aydın Belediyesi
KuĢadası Belediyesi
Nazilli Belediyesi
Söke Belediyesi
Balıkesir Belediyesi
Bandırma Belediyesi
Edremit Belediyesi
Bartın Belediyesi
Batman Belediyesi
Bayburt Belediyesi
Bilecik Belediyesi
Bozüyük Belediyesi
Bingöl Belediyesi
Bitlis Belediyesi
Tatvan Belediyesi
Bolu Belediyesi
Burdur Belediyesi
Çanakkale Belediyesi
Çankırı Belediyesi
Çorum Belediyesi
Denizli Belediyesi
Düzce Belediyesi
Edirne Belediyesi
KeĢan Belediyesi
Elazığ Belediyesi
Erzincan Belediyesi
Giresun Belediyesi
GümüĢhane Belediyesi
Hakkari Belediyesi
Yüksekova Belediyesi
Iğdır Belediyesi
Isparta Belediyesi
KahramanmaraĢ Belediyesi
Elbistan Belediyesi
Karabük Belediyesi
Karaman Belediyesi
Kars Belediyesi
Kastamonu Belediyesi
3
3
4
3
3
3
3
3
3
4
3
3
3
4
3
3
3
3
3
3
3
3
3
3
3
3
3
3
3
4
3
3
3
3
3
3
3
3
3
3
3
4
3
3
3
3
3
202.
203.
204.
205.
206.
207.
208.
209.
210.
211.
212.
213.
214.
215.
216.
217.
218.
219.
220.
221.
222.
223.
224.
225.
226.
227.
228.
229.
230.
231.
232.
233.
234.
235.
236.
237.
238.
239.
240.
241.
242.
243.
244.
245.
246.
247.
248.
Kırıkkale Belediyesi
Kırklareli Belediyesi
Lüleburgaz Belediyesi
KırĢehir Belediyesi
Kilis Belediyesi
Kütahya Belediyesi
TavĢanlı Belediyesi
Malatya Belediyesi
Manisa Belediyesi
Akhisar Belediyesi
AlaĢehir Belediyesi
Salihli Belediyesi
Soma Belediyesi
Turgutlu Belediyesi
Mardin Belediyesi
Kızıltepe Belediyesi
Midyat Belediyesi
Nusaybin Belediyesi
Muğla Belediyesi
Fethiye Belediyesi
Milas Belediyesi
MuĢ Belediyesi
NevĢehir Belediyesi
Niğde Belediyesi
Ordu Belediyesi
Fatsa Belediyesi
Ünye Belediyesi
Osmaniye Belediyesi
Kadirli Belediyesi
Rize Belediyesi
Siirt Belediyesi
Sinop Belediyesi
Sivas Belediyesi
ġanlıurfa Belediyesi
Siverek Belediyesi
Suruç Belediyesi
ViranĢehir Belediyesi
ġırnak Belediyesi
Cizre Belediyesi
Silopi Belediyesi
Tekirdağ Belediyesi
Çerkezköy Belediyesi
Çorlu Belediyesi
Tokat Belediyesi
Erbaa Belediyesi
Turhal Belediyesi
Trabzon Belediyesi
3
3
3
3
3
3
3
5
4
3
3
3
3
3
3
3
3
3
3
3
3
3
3
3
3
3
3
3
3
3
3
3
3
4
3
3
3
3
3
3
3
3
3
3
3
3
4
249.
250.
251.
252.
253.
254.
255.
256.
257.
3
3
4
3
3
3
3
3
3
Tunceli Belediyesi
UĢak Belediyesi
Van Belediyesi
ErciĢ Belediyesi
Yalova Belediyesi
Yozgat Belediyesi
Sorgun Belediyesi
Zonguldak Belediyesi
Ereğli Belediyesi
C) BÜYÜKġEHĠR BELEDĠYELERĠNE BAĞLI ĠDARELER
Sıra
No
1.
2.
3.
4.
5.
6.
7.
8.
9.
10.
11.
12.
13.
14.
15.
16.
17.
18.
19.
Ġç
Denetçi
Sayıları
Adana Su ve Kanalizasyon Ġdaresi Genel Müdürlüğü
Ankara Su ve Kanalizasyon Ġdaresi Genel Müdürlüğü
Ankara Elektrik ve Havagazı ĠĢletme Müessesesi Genel Müdürlüğü (EGO)
Antalya Su ve Atık Su Ġdaresi Genel Müdürlüğü
Bursa Su ve Kanalizasyon Ġdaresi Genel Müdürlüğü
Diyarbakır Su ve Kanalizasyon Ġdaresi Genel Müdürlüğü
Erzurum Su ve Kanalizasyon Ġdaresi Genel Müdürlüğü
EskiĢehir Su ve Kanalizasyon Ġdaresi Genel Müdürlüğü
Gaziantep Su ve Kanalizasyon Ġdaresi Genel Müdürlüğü
Ġstanbul Su ve Kanalizasyon Ġdaresi Genel Müdürlüğü
Ġstanbul Elektrik Tramvay ve Tünel ĠĢletmeleri Genel Müdürlüğü (ĠETT)
Ġzmir Su ve Kanalizasyon Ġdaresi Genel Müdürlüğü
Ġzmir Elektrik Su Havagazı Otobüs ve Troleybüs Genel Müdürlüğü (ESHOT)
Kayseri Su ve Kanalizasyon Ġdaresi Genel Müdürlüğü
Kocaeli Su ve Kanalizasyon Ġdaresi Genel Müdürlüğü
Konya Su ve Kanalizasyon Ġdaresi Genel Müdürlüğü
Mersin Su ve Kanalizasyon Ġdaresi Genel Müdürlüğü
Sakarya Su ve Kanalizasyon Ġdaresi Genel Müdürlüğü
Samsun Su ve Kanalizasyon Ġdaresi Genel Müdürlüğü
3
5
5
3
3
3
3
3
3
5
5
5
3
3
3
3
3
3
3
[R.G. 07 ġubat 2013 – 28552 ]
—— • ——
Gümrük ve Ticaret Bakanlığından:
GÜMRÜK YÖNETMELĠĞĠNDE DEĞĠġĠKLĠK
YAPILMASINA DAĠR YÖNETMELĠK
MADDE 1 – 7/10/2009 tarihli ve 27369 Mükerrer sayılı Resmî Gazete‘de yayımlanan
Gümrük Yönetmeliğinin 72 nci maddesine aĢağıdaki fıkra eklenmiĢtir.
―(6) Sahip ve acentelerince gümrük idaresine önceden bildirim yapmak suretiyle yük
almaya giderken seferleri esnasında yükleri iptal edilen veya yük boĢaltmaya giderken
seferleri esnasında yük boĢaltma limanları değiĢen ve geriye dönüĢ yapmayan gemilerin bu
durumları rota değiĢikliği sayılmaz.‖
MADDE 2 – Aynı Yönetmeliğin 73 üncü maddesinin birinci fıkrasında geçen ―218‖
ibaresi ―271‖ olarak değiĢtirilmiĢtir.
MADDE 3 – Aynı Yönetmeliğin 85 inci maddesinin birinci fıkrasında geçen ―F tipi
genel antrepo‖ ibaresi ―kaçak eĢya ambarı‖ olarak değiĢtirilmiĢtir.
MADDE 4 – Aynı Yönetmeliğin 114 üncü maddesinin üçüncü ve beĢinci fıkraları
aĢağıdaki Ģekilde değiĢtirilmiĢtir.
―(3) Mavi hattan yararlanma hakkı bulunan YetkilendirilmiĢ Yükümlü Sertifikası veya
OnaylanmıĢ KiĢi Statü Belgesi sahibi kiĢiler adına tescil edilen ihracat beyannameleri ile
YetkilendirilmiĢ Yükümlü Sertifikasına sahip kiĢilerin mavi hatta iĢlem gören gümrük
beyannamelerinin 44 nolu kutusuna birinci fıkrada belirtilen belgeler kaydedilir.
Muayene türü mavi hat olarak belirlenen ihracat beyannameleri ile YetkilendirilmiĢ
Yükümlü Sertifikasına sahip kiĢilerin mavi hatta iĢlem gören gümrük beyannamelerine birinci
fıkrada belirtilen belgeler eklenmez. Ancak, muayene türü kırmızı hat olarak belirlenen
beyannameler, 44 nolu kutuya kaydedilen belgeler ile birlikte gümrük idaresine ibraz edilir.‖
―(5) Üçüncü fıkrada belirtilen beyannameler dıĢındaki gümrük beyannamelerine
herhangi bir belge eklenmemesine iliĢkin düzenleme yapmaya Bakanlık yetkilidir.‖
MADDE 5 – Aynı Yönetmeliğin 121 inci maddesinin birinci, ikinci fıkraları aĢağıdaki
Ģekilde değiĢtirilmiĢ ve mülga üçüncü fıkrası aĢağıdaki Ģekilde yeniden düzenlenmiĢtir.
―(1) Kanunun 63 üncü maddesinin birinci fıkrasında geçen ‗baĢka bir eĢya‘ ifadesinden,
tarife alt pozisyonu değiĢen, değiĢmemesi durumunda ise her türlü vergi ile ek mali
yükümlülüğün ad valorem usulde oran veya spesifik usulde miktarına ve/veya ticaret
politikası önlemine iliĢkin faydalanılacak hak ve menfaatlerde farklılık gösteren eĢya anlaĢılır.
(2) EĢyanın teslimine kadar;
a) EĢyanın muayenesi için bilgisayar sistemi tarafından beyanın kontrolü türünün
kırmızı hat olarak belirlenmesinden,
b) Beyan edilen eĢyaya iliĢkin bilgilerin yanlıĢ olduğunun tespit edilmesinden,
önce beyannamede düzeltme yapılmasına izin verilir ve herhangi bir cezai iĢlem
uygulanmaz.
(3) Beyanın kontrolü türü kırmızı hat olarak belirlenen eĢyaya iliĢkin bilgilerin yanlıĢ
olduğunun tespit edilmesinden önce düzeltme talebinde bulunulması halinde talep Kanunun
234 üncü maddesinin üçüncü fıkrasından yararlanma talebi olarak değerlendirilerek sistemde
gerekli düzeltmeler yapılır. Beyan edilen eĢyaya iliĢkin bilgilerin yanlıĢ olduğunun tespit
edilmesinden sonra düzeltme talebinde bulunulması halinde ise düzeltme talepleri kabul
edilmeyerek 192 ve 193 üncü maddeler uygulanır.‖
MADDE 6 – Aynı Yönetmeliğin 171 inci maddesinin birinci fıkrasına aĢağıdaki bent
eklenmiĢtir.
―ğ) Genelkurmay BaĢkanlığı koordinesinde icra edilecek eğitimlere katılacak NATO
üyesi olmayan ülkelere ait eĢya.‖
MADDE 7 – Aynı Yönetmeliğin dördüncü kitabının üçüncü kısmının 212 ila 307 nci
maddelerini kapsayan üçüncü bölümü aĢağıdaki Ģekilde değiĢtirilmiĢtir.
“ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
Transit Rejimi
Rejim kapsamı
MADDE 212 – (1) Bu Bölüm, transit rejimine iliĢkin usul ve esasları belirlemektedir.
(2) Transit rejimi hükümleri aksi belirtilmediği sürece ortak transit rejimini de kapsar.
(3) Ortak Transit SözleĢmesi hükümleri gerektiğinde gerekli değiĢiklikler yapılmak
suretiyle transit rejimine de uygulanır.
(4) EĢya Türkiye Gümrük Bölgesi içinde bir noktadan diğerine ortak transit rejimi
kapsamında taĢınmaz.
Tanımlar
MADDE 213 – (1) Bu Bölümde geçen;
a) AS pozisyonu: 14/6/1983 tarihli SözleĢme ile belirlenen armonize eĢya tanımı ve
kodlama sisteminin pozisyonları ve alt pozisyonları için nümerik kodları,
b) Asıl sorumlu: Transit rejimi beyanında bulunan veya adına transit rejimi beyanında
bulunulan kiĢiyi,
c) EĢyanın serbest bırakılması: Gümrük makamlarının, eĢyayı ortak transit rejiminde
öngörülen amaçlara uygun olarak sevkine izin verdiği tasarrufu,
ç) Hareket idaresi: EĢyayı transit rejimine tabi tutan beyanın kabul edildiği gümrük
idaresini,
d) Kağıt usul: Standart usulün elektronik yollarla yürütülmesinin mümkün olmadığı
durumlarda, transit beyanının sunulması ve kontrolü ile transit iĢleminin izlenmesine olanak
veren, kağıt belge kullanılmasına dayalı usulü,
e) Kefil: Teminat tutarına kadar doğabilecek gümrük vergileri ve diğer yükleri asıl
sorumlu ile birlikte müĢtereken ve müteselsilen ödemeyi yazılı olarak üstlenen gerçek veya
tüzel üçüncü kiĢiyi,
f) Ortak transit rejimi: Ortak Transit SözleĢmesi kapsamındaki taĢımalara uygulanan
rejimi,
g) Ortak Transit SözleĢmesi: 20/5/1987 tarihli Ortak Transit Rejimine iliĢkin
SözleĢmeyi,
ğ) Tek Ġdari Belge (TĠB): 20/5/1987 tarihli EĢya Ticaretindeki ĠĢlemlerin
BasitleĢtirilmesine ĠliĢkin SözleĢmede öngörülen belgeyi,
h) TĠB SözleĢmesi: 20/5/1987 tarihli EĢya Ticaretindeki ĠĢlemlerin BasitleĢtirilmesine
ĠliĢkin SözleĢmeyi,
ı) Transit idaresi: Ortak Transit SözleĢmesine taraf olan bir ülkenin giriĢ gümrük
idaresini, örneğin Bulgaristan‘dan gelen bir araç için Kapıkule TIR Gümrük Müdürlüğü,
Bulgaristan‘a giden bir araç için Kaptan Andreevo Gümrük Müdürlüğü transit idaresini,
i) Ulusal transit rejimi: Türkiye Gümrük Bölgesi içerisinde baĢlayıp biten transit
rejimini,
j) VarıĢ idaresi: Transit rejimine tabi tutulan eĢyanın, rejimin sonlandırılması için
sunulması gereken gümrük idaresini,
k) Yetkili makamlar: Gümrük makamı veya Ortak Transit SözleĢmenin
uygulanmasından sorumlu baĢka bir makamı,
l) Yüksek kaçakçılık riski içeren eĢya;
1) Ortak transit rejiminde Ortak Transit SözleĢmesi Ek I, Ġlave I‘de yer alan eĢyayı,
2) Ulusal transit rejiminde ek-33‘te yer alan eĢyayı,
ifade eder.
Teminat, teminat aranmayacak haller ve memur refakati
MADDE 214 – (1) Ortak transit rejimi kapsamında geçerli teminatlar, yüksek
kaçakçılık riski içeren eĢyaya iliĢkin iĢlemler dıĢında, ulusal transit iĢlemlerinde de
kullanılabilir.
(2) Ulusal transit rejiminde Kanunun 85 inci maddesinin birinci fıkrasında sayılan
taĢımalar için teminat aranmaz. Ancak, demiryolu ile ek-33‘te sayılan eĢyanın taĢınmasında
teminat aranır.
(3) Bakanlıkça belirlenecek istisnai hallerde ulusal transit iĢlemine tabi eĢya için teminat
Ģartına bağlı olmaksızın memur refakati uygulanabilir.
Teminat idaresi
MADDE 215 – (1) Teminat idaresi;
a) FiĢli bireysel teminat için Gümrükler Genel Müdürlüğü,
b) Kapsamlı teminat için Gümrükler Genel Müdürlüğü veya Bakanlıkça
yetkilendirilmesi halinde Gümrük ve Ticaret Bölge Müdürlüğü,
c) Bireysel teminat için hareket idaresidir.
Teminat türleri
MADDE 216 – (1) Toplu ve götürü teminata iliĢkin hükümler saklı kalmak kaydıyla,
bu rejim kapsamında teminat, tek bir transit iĢlemini kapsayan bireysel teminat veya birden
fazla iĢlemi kapsayan kapsamlı teminat Ģekillerinde olabilir.
(2) Bireysel ve kapsamlı teminat türleri birlikte kullanılabilir.
(3) TIR SözleĢmesi ve Türkiye‘nin taraf olduğu diğer uluslararası anlaĢma veya
sözleĢme ile öngörülen teminat Ģekillerinden biri de teminat olarak kabul edilebilir.
Teminat belgeleri
MADDE 217 – (1) Ortak Transit SözleĢmesi hükümleri saklı kalmak kaydıyla, ulusal
transit iĢlemlerinde;
a) Bireysel teminat belgesi ek-34‘te,
b) Taahhütname (fiĢli bireysel teminat) ek-35‘te,
c) Kapsamlı teminat belgesi ek-36‘da,
ç) Kapsamlı teminat sertifikası ek-37‘de,
d) Kapsamlı teminattan vazgeçme sertifikası ek-38‘de,
yer alan örneğe uygun olur.
Kefil
MADDE 218 – (1) Ortak Transit SözleĢmesi Ek I 10b maddesi hükümleri çerçevesinde,
kefil Türkiye‘de yerleĢik ve teminat idaresince onaylanmıĢ;
a) Teminat mektubu vermeye yetkili banka ve finans kuruluĢları,
b) TaĢımacılık sektörünün temsilcisi konumundaki oda, dernek veya birlikler
olabilir.
(2) Kefil ve asıl sorumlu, aynı kiĢi olamaz. Kefil ve asıl sorumlu arasında ana firma
bağlı firma iliĢkisi varsa, bağlı firmanın, ana firmadan ayrı bir tüzel kiĢiliği olmalıdır.
(3) FiĢli bireysel teminatta kefilden, tutarı teminat idaresince belirlenecek olan teminat
mektubu/taahhütname alınır. Ayrıca, fiĢli bireysel teminat kefilinin onaylanmasında, kefil
tarafından düzenlenen fiĢlerin kaydedilmesi, her ay düzenlenecek fiĢ sayısı ve fiĢlerin
geçerlilik süresi ve teminat idaresinin belirleyebileceği diğer koĢullar öngörülebilir.
(4) Kefilin yükümlülüğü, taahhüdünün teminat idaresince kabul edilmesine dayanır ve
hareket idaresinin eĢyayı bu teminat kapsamında serbest bıraktığı tarihte baĢlar. Kefilin
yükümlülüğü, teminat belgesinde belirtilen maksimum tutarla sınırlıdır.
Bireysel teminatın Ģekli
MADDE 219 – (1) Bireysel teminat;
a) Tedavülde olan nakit Türk Lirası, iĢlem tarihinde T.C. Merkez Bankası tarafından
ilan edilecek değerleri üzerinden kabul edilen hazine tahvil ve bonoları ve T.C. Merkez
Bankası tarafından kabul edilen ve bu Bankanın belirlediği döviz kuru üzerinden hesaplanan
dövizler,
b) Ulusal transit iĢlemlerinde ek-34‘de yer alan teminat mektubu veya ortak transit
iĢlemlerinde ise Ortak Transit SözleĢmesi Ek III, Ġlave C1‘de yer alan teminat belgesi,
c) Ek-39‘daki örneğe uygun bireysel teminat fiĢi,
olabilir.
Bireysel teminat fiĢi
MADDE 220 – (1) Kağıt usulde ortak transit iĢlemlerinde kullanılan bireysel teminat
fiĢlerinin arka yüzünde ―T1, T2, T2F‖ sembolleri, ulusal transit iĢlemlerinde kullanılan
bireysel teminat fiĢlerinin arka yüzünde ise ―TR‖ sembolü bulunur.
FiĢli bireysel teminat
MADDE 221 – (1) Teminat idaresi, fiĢli bireysel teminat sisteminde taahhütname (Ek35) ve/veya Ortak Transit SözleĢmesi Ek III Ġlave C2‘de yer alan teminat mektubunu kabule
ve izlemeye, ayrıca bu sistemden yararlanma hakkının iptaline yetkilidir.
(2) Teminat idaresi, kefilin 218 inci maddenin birinci ve ikinci fıkrasındaki koĢullara
uygunluğunu inceleyerek taahhütname ve/veya teminat mektubunu kabul eder. Teminat
idaresi, kefilin düzenleyeceği fiĢ sayısını, taahhütnamenin ―II. Teminat idaresi tarafından
kabul‖ bölümünde belirtmek suretiyle sınırlayabilir. Taahhütnamenin aslını ve/veya teminat
mektubunun bir fotokopisini saklar. Teminat mektubunun aslını ilgili Gümrük Saymanlık
Müdürlüğüne gönderir.
(3) Teminat idaresi, taahhütnamenin ve/veya teminat mektubunun kabul edildiğini ve
Ortak Transit SözleĢmesi Ek I, 19 uncu maddesine göre iptal ve feshi ile iptal ve feshin hangi
tarihten itibaren geçerli olacağını gecikmeksizin gümrük idarelerine bildirir.
(4) Ġptal ve feshin geçerli olduğu tarihten itibaren, teminat idaresince, bu kapsamda
gerçekleĢtirilen tüm transit iĢlemlerinin ibra edildiği tespit edilmediği sürece, taahhütname
ve/veya teminat mektubu kefile iade edilemez.
Kapsamlı teminat
MADDE 222 – (1) Teminat idaresi, kapsamlı teminat mektubunu kabule, izlemeye ve
iptale yetkilidir.
(2) Teminat idaresi, kapsamlı teminat veya indirilmiĢ tutarda kapsamlı teminat veya
teminattan vazgeçme iznini dikkate alarak referans tutar üzerinden teminat tutarını belirler.
Asıl sorumludan bu teminat tutarını kapsayan ve ortak transit iĢlemlerinde Ortak Transit
SözleĢmesi Ek III, Ġlave C4‘te yer alan teminat belgesinin, ulusal transit iĢlemlerinde ise
örneği 36 nolu ekte yer alan teminat mektubunun sunulmasını yazılı olarak ister.
(3) Teminat idaresi, kefilin 218 inci maddenin birinci ve ikinci fıkralarındaki koĢullara
uygunluğunu inceler ve belirlediği teminat tutarı üzerinden kefilin verdiği teminat mektubunu
kabul eder. Teminat mektubunun bir fotokopisini saklar. Teminat mektubunun aslını ilgili
Gümrük Saymanlık Müdürlüğüne gönderir.
(4) Teminattan vazgeçme izninin bulunması durumunda, banka teminat mektubu
istenmez.
(5) Teminat idaresi, asıl sorumlunun talebi doğrultusunda Ortak Transit SözleĢmesi Ek
I, 56(1) inci maddesine uygun olarak örnekleri 37 ve 38 nolu eklerde yer alan bir veya birden
fazla kapsamlı teminat sertifikası veya teminattan vazgeçme sertifikası düzenler ve asıl
sorumluya verir.
(6) Teminat idaresi, Ortak Transit SözleĢmesi Ek I 50 nci maddesine uygun olarak iznin
iptal edilmesi durumunda, Ortak Transit SözleĢmesi Ek I 57 nci maddesine göre kefilin
taahhüdünün kabulünü iptal eder.
(7) Teminat idaresi, Ortak Transit SözleĢmesi Ek I 57 nci maddesine göre kefilin
taahhüdünün kabulünü iptal etmesi durumunda, kefile taahhüdünün kabulünün iptal edildiğini
ve bu iptalin hangi tarihten itibaren geçerli olacağını bildirir.
(8) Teminat idaresi, teminat belgesinin kabul edildiğini ve Ortak Transit SözleĢmesi Ek
I 57 nci maddesine göre iptal ve feshini ve iptal ve feshin geçerli olacağı tarihi derhal gümrük
idarelerine bildirir.
(9) Ġptal veya feshin geçerli olduğu tarihten itibaren, teminat idaresince, bu kapsamda
gerçekleĢtirilen tüm transit iĢlemlerinin ibra edildiği tespit edilmediği sürece teminat mektubu
iade edilemez.
(10) Teminat idaresi, Ortak Transit SözleĢmesi Ek I 57(3) üncü maddesine göre asıl
sorumlunun iade ettiği sertifikaları beĢ yıl süreyle saklar.
(11) Kapsamlı teminatın kullanılmasının yüksek kaçakçılık riski içeren eĢya için geçici
olarak yasaklanması durumunda bu eĢya için transit iĢlemleri bireysel teminat kapsamında
gerçekleĢtirilir.
(12) Teminat idaresi, kapsamlı teminat veya teminattan vazgeçme izninde öngörülen
yükümlülük, kısıtlama veya ayrıcalıkları sertifikaların ―özel gözlemler‖ kutusuna aĢağıda
belirtilen Ģekilde yazarak tasdik eder:
a) ―Sınırlı geçerli - 99200‖; kapsamlı teminatın, yüksek kaçakçılık riski içeren eĢyayı
kapsamaması halinde,
b) ―Sadece ... hareket idaresinde geçerli‖,
c) ―Sadece Fasıl ... eĢyası için geçerli‖,
ç) ―KısıtlanmamıĢ kullanım – 99209‖; kapsamlı teminatın kullanılmasının yüksek
kaçakçılık riski içeren eĢya için geçici olarak yasaklanması durumunda, kapsamlı teminatın
bu yasağın uygulandığı eĢya için kullanılması halinde,
d) ―Tarife pozisyonu ve eĢya kıymeti beyanı zorunluluğu‖.
Kapsamlı teminat veya teminattan vazgeçme sertifikaları
MADDE 223 – (1) Kapsamlı teminat veya teminattan vazgeçme sertifika formlarının
basımından Bakanlık sorumludur.
BasitleĢtirme izninin genel koĢulları ve mali yeterlilik
MADDE 224 – (1) Ortak Transit SözleĢmesi Ek I 44(1) inci maddesinde belirtilen izinli
gönderici statüsü haricindeki basitleĢtirmelere iliĢkin izinlerin verilebilmesi için baĢvuru
sahibinde aĢağıdaki Ģartlar aranır:
a) Ulusal transit iĢlemleri için, serbest bölgeler hariç Türkiye Gümrük Bölgesinde
yerleĢik olması,
b) Usulsüzlük ve vergi cezaları ile ilgili olarak;
1) BaĢvurunun kayda alındığı ayın ilk gününden geriye dönük son bir yıl içinde iĢlem
gören beyanname sayısının % 2‘sini aĢan sayıda vergi kaybına neden olan gümrük mevzuatı
ihlali nedeniyle ceza uygulanmamıĢ olması,
2) BaĢvurunun kayda alındığı ayın ilk gününden geriye dönük son bir yıl içinde iĢlem
gören beyanname sayısının % 5‘ini aĢan sayıda gümrük mevzuatının ihlali nedeniyle
usulsüzlük cezası uygulanmamıĢ olması,
3) Gümrük ve vergi mevzuatları uyarınca haklarında ödenmemiĢ herhangi bir vergi,
ceza ve gecikme faizi bulunmaması,
c) Yönetim Kurulu üyeleri, sermayesinin yüzde onundan fazlasına sahip gerçek kiĢiler
ile gümrük ve dıĢ ticaret iĢlemlerinde temsil yetkisini haiz çalıĢanlarının; devletin güvenliğine
karĢı suçlar, anayasal düzene ve bu düzenin iĢleyiĢine karĢı suçlar, devlet sırlarına karĢı suçlar
ve casusluk, zimmet, irtikâp, rüĢvet, güveni kötüye kullanma (emniyeti suistimal), hırsızlık,
dolandırıcılık, sahtecilik, inancı kötüye kullanma, hileli (dolanlı) iflas, yalan tanıklık (yalan
yere Ģahadet), suç uydurma (suç tasnii) ve iftira suçları ile ihaleye fesat karıĢtırma, edimin
ifasına fesat karıĢtırma, suçtan kaynaklanan mal varlığı değerlerini aklama suçlarından mülga
1/3/1926 tarihli ve 765 sayılı Türk Ceza Kanunu ile 26/9/2004 tarihli ve 5237 sayılı Türk
Ceza Kanununa; vergi kaçakçılığı veya vergi kaçakçılığına teĢebbüs suçlarından 4/1/1961
tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanununa; mülga 7/1/1932 tarihli ve 1918 sayılı Kaçakçılığın
Men ve Takibine Dair Kanun, mülga 10/7/2003 tarihli ve 4926 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele
Kanunu, 21/3/2007 tarihli ve 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu,19/4/1990 tarihli ve
3628 sayılı Mal Bildiriminde Bulunulması, RüĢvet ve Yolsuzluklarla Mücadele Kanunu ile
20/2/1930 tarihli ve 1567 sayılı Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında Kanuna, 5015 sayılı
Petrol Piyasası Kanununa, 5549 sayılı Suç Gelirlerinin Aklanmasının Önlenmesi Hakkında
Kanuna, 2313 sayılı UyuĢturucu Maddelerin Murakabesi Hakkında Kanuna, 3298 sayılı
UyuĢturucu Maddelerle ilgili Kanuna muhalefetten kesinleĢmiĢ ceza veya mahkumiyet kararı
bulunmaması,
ç) BaĢkası adına ve namına hareket etmemesi,
d) Ticaret sicil kaydı aslı veya onaylı fotokopisini sunması,
e) BasitleĢtirmelerin usulüne uygun olarak yürütülmesini sağlamak üzere;
1) BaĢvurunun kayda alındığı ayın ilk gününden geriye dönük son bir yıl içinde en az
500 transit beyannamesi (TIR Karnesi dâhil) kapsamı ve her yıl 213 sayılı Vergi Usul Kanunu
uyarınca belirlenen yeniden değerleme oranında arttırılmak suretiyle gümrük vergileri toplamı
asgari 5 milyon Türk Lirası tutarında olmak üzere eĢya transit etmesi veya
2) Ġlgili basitleĢtirilmiĢ usul kapsamındaki yükümlülüklerini yerine getirebileceğine
iliĢkin bilgi ve belgeleri sunması.
(2) BasitleĢtirme için aranacak mali yeterlilik, baĢvuru yılından önceki üç yıl esas
alınmak suretiyle, baĢvuru sahibinin mali yapısının yeminli mali müĢavir tarafından
incelenmesi sonucunda düzenlenecek 40 nolu ekte yer alan rapor ile tespit edilir. Üç yıldan
daha az süre faaliyette bulunan baĢvuru sahibinin mali yapısının yeterliliği, yeminli mali
müĢavir tarafından mevcut veriler incelenerek düzenlenecek söz konusu rapor ile tespit edilir.
BasitleĢtirme izni baĢvurusu
MADDE 225 – (1) BasitleĢtirmelerin kullanılmasına yönelik izin baĢvurusu, izin
makamına yazılı olarak veya elektronik veri iĢleme tekniği kullanılarak yapılır.
(2) BasitleĢtirme baĢvurusunda;
a) ġirket sözleĢmesinin yayımlandığı Ticaret Sicil Gazetesinin onaylı fotokopisi,
b) Yönetim Kurulu üyeleri, sermayesinin yüzde onundan fazlasına sahip gerçek kiĢiler
ile gümrük ve dıĢ ticaret iĢlemlerinde temsil yetkisini haiz çalıĢanlarının arĢiv bilgilerini de
içeren adli sicil kayıtları,
c) Vergi dairesinden alınacak vergi mükellefi olduğuna ve vergi borcu bulunmadığına
iliĢkin yazı,
ç) Firmayı temsile yetkili kiĢilerin imza sirküleri,
d) 224 üncü maddenin birinci fıkrasının (e) bendi kapsamındaki bilgi ve belgeler,
yer alır.
BasitleĢtirme izninin verilmesi, iptali ve düzeltilmesi
MADDE 226 – (1) Ġzin makamı, basitleĢtirmelerden yararlanma baĢvurusu üzerine 224
üncü maddede belirtilen genel koĢullar ve varsa her bir basitleĢtirmeye iliĢkin özel koĢulları
dikkate alarak izni verir veya baĢvuruyu reddeder.
(2) Ġzin makamı, basitleĢtirmeye iliĢkin bir baĢvuru aldığında, baĢvurunun tam olup
olmadığını kontrol eder. Aranan belgelerin bir kısmının baĢvuru dosyasında yer almadığının
veya eksik bilgi içerdiğinin tespit edilmesi halinde baĢvuru sahibine bildirilen eksiklikler
bunlara iliĢkin bildirimin yapıldığı tarihi müteakip en geç otuz gün içinde tamamlanır. Bu süre
içerisinde tamamlanmayan baĢvuru yapılmamıĢ sayılır.
(3) Ġzin makamı, gerektiğinde izni düzeltir veya iptal eder.
(4) BaĢvurunun reddi, izin, iznin düzeltilmesi veya iptali baĢvuru sahibine yazılı olarak
bildirilir.
Kapsamlı teminat ve teminattan vazgeçme baĢvurusu
MADDE 227 – (1) Kapsamlı teminat veya teminattan vazgeçme kullanma izni için
baĢvuran asıl sorumlu, 224 ve 225 inci maddelere ek olarak, ticari faaliyette bulunan gerçek
kiĢi veya 13/1/2011 tarihli ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu hükümlerine göre Ģirket
statüsünü haiz tüzel kiĢi olmak koĢuluyla;
a) HesaplanmıĢ referans tutarı veya referans tutarın hesaplanması için, en az bir hafta
içinde gerçekleĢtirilecek transit iĢlemi adedi ve her transit iĢlemi kapsamında taĢınacak
eĢyanın türü, ağırlığı ve kıymetine,
b) Ortak Transit SözleĢmesi Ek I, 53 üncü ve 54 üncü maddeler çerçevesinde yüksek
kaçakçılık riski içeren eĢya için kapsamlı teminat baĢvurusu, kapsamlı teminat tutarında
indirim veya teminattan vazgeçme baĢvurusu için Ortak Transit SözleĢmesi Ek I, Ġlave III‘te
yer alan koĢullar ile 41 no.lu Ekte yer alan ek koĢullara,
c) Talep edilen TC 31-Kapsamlı Teminat Sertifikası veya TC 33-Teminattan Vazgeçme
Sertifikası adedine,
iliĢkin bilgi ve belgeleri sunar.
(2) Ġzin baĢvurusu 42 no.lu ekte yer alan örneğe uygun olarak yapılır.
Kapsamlı teminat ve teminattan vazgeçme kullanma izni verilmesi
MADDE 228 – (1) Ġzin makamı, baĢvurunun kabul edilmesinden sonra;
a) Asıl sorumlunun kapsamlı teminat kullanma izin koĢullarını yerine getirip
getirmediğini kontrol eder.
b) 229 uncu maddeye uygun olarak referans tutarı belirler veya asıl sorumlu tarafından
hesaplanan tutarı kontrol eder.
c) Asıl sorumlunun teminat tutarının indirilmesine iliĢkin koĢulları karĢılayıp
karĢılamadığını kontrol eder.
ç) Teminat tutarını belirler.
(2) 43 no.lu eke uygun olarak düzenlenen kapsamlı teminat veya teminattan vazgeçme
izninde;
a) Ġzni verme gerekçesi,
b) Asıl sorumlu ile birlikte belirlenen usul izleme ve kontrol yöntemi,
c) BasitleĢtirmenin kullanımında ve kullanımın izlenmesinde uygulanacak yöntemler ile
birlikte, basitleĢtirmeyi kullanma koĢul ve yükümlülükleri,
ç) Asıl sorumlunun izni etkileyen değiĢiklikleri bildirme yükümlülüğü,
d) Referans tutar ve kullanılmasını izleme,
e) Teminat tutarı,
f) Düzenlenecek kapsamlı teminat veya teminattan vazgeçme sertifikalarının adedi,
g) Asıl sorumlunun kaybolan veya çalınan kapsamlı teminat veya teminattan vazgeçme
sertifikalarını derhal bildirme yükümlülüğü,
ğ) Ġzin makamının kayıtları izleyeceği ve kontrol edeceği,
h) Kontrolleri gerçekleĢtirecek idare,
ı) Ġznin iptali veya feshine iliĢkin kurallar,
yer alır.
(3) Ġzin makamı, 230 uncu maddeye uygun olarak referans tutarı, yıllık olarak gözden
geçirir ve gerekirse ayarlar.
(4) Yüksek kaçakçılık riski içermeyen eĢya ve yüksek kaçakçılık riski içeren eĢya için
aynı anda baĢvuru yapıldığında, bu baĢvuru, asıl sorumlunun talebi üzerine tek bir baĢvuru
olarak kabul edilir ve sadece bir izin düzenlenir. Bu durumda yüksek kaçakçılık riski içeren
eĢya için uygulanan ölçütler, teminat tutarının hesaplanmasında her iki tür eĢyaya uygulanır
ve teminattan vazgeçme tanınmaz.
(5) Ġzin makamı, asıl sorumlunun henüz sonlandırılmamıĢ transit iĢlemleri
kapsamındaki eĢya ile ilgili olarak doğabilecek gümrük vergilerinin toplam tutarının referans
tutarı aĢacak olduğunu bildirilmesi halinde, referans tutarın aĢılacak olması durumunun
süreklilik göstereceğinin belirlenmesi durumunda referans tutarı yeniden belirler. Asıl
sorumlunun referans tutarın aĢıldığını bildirmemesi durumunda, izin iptal edilir.
Referans tutar
MADDE 229 – (1) Referans tutarın hesaplanması için dikkate alınacak dönem, asıl
sorumlunun olağan transit iĢlemlerini göstermeli ve yoğun dönemlerdeki eĢya taĢımacılığını
da kapsamalıdır.
(2) Referans tutarı, asıl sorumlu ile iĢbirliği içinde teminat idaresince belirlenir. Bu
çerçevede asıl sorumlu, ticari belgeleri, muhasebe kayıtları ve diğer belgelerle kanıtlayacağı
geçmiĢte taĢıdığı ve gelecekte taĢımayı tasarladığı eĢyaya iliĢkin bilgileri sunar.
(3) Teminat idaresi, referans tutar belirlenirken;
a) Aynı tür eĢyanın, serbest dolaĢıma giriĢ rejimine tabi tutulmuĢ olması durumunda
uygulanacak olan ithalat vergilerinin en yüksek oranını,
b) Transit süresindeki değiĢimleri,
c) Transit iĢlemlerinin dönemsel dalgalanmalarını,
dikkate alır.
(4) Birden fazla eĢya türü için yapılan baĢvurularda, en az bir hafta süresince transit
rejimine tabi tutulacak her bir eĢya için üçüncü fıkranın (a) bendine göre hesaplanacak
referans tutarlarının toplamı esas alınır.
(5) Referans tutarın aĢılıp aĢılmadığının belirlenmesi amacıyla yapılan hesaplamada, her
bir transit iĢlemi için tahakkuk edebilecek gümrük vergileri tutarı dikkate alınır. Gerekli
bilgilerin bulunmaması durumunda ise, hareket idaresi tarafından bilinen diğer bilgilerle farklı
bir rakama ulaĢılmadığı sürece, her bir transit iĢlemi için tahakkuk edebilecek gümrük
vergileri tutarının 7.000 Avro olduğu varsayılır.
(6) Asıl sorumlu, kayıtlarının referans tutarın aĢıldığını göstermesi durumunda, bu
teminatı kullanarak baĢka transit iĢlemi baĢlatamaz. Bu durumda asıl sorumlu baĢka bir
teminat kullanabilir veya referans tutarının yeniden hesaplanması amacıyla bu tutarın ne kadar
aĢıldığı veya aĢılacağını izin makamına bildirir.
Referans tutarın yıllık olarak gözden geçirilmesi
MADDE 230 – (1) Ġzin makamı, referans tutarın Ortak Transit SözleĢmesi Ek I 52(3)
üncü maddesi uyarınca yıllık olarak gözden geçirilmesi amacıyla;
a) Asıl sorumlunun referans tutarın aĢılmasına iliĢkin bildirimlerini,
b) Asıl sorumlunun güvenilirliğini,
c) Devam eden araĢtırma usullerinin sayısını,
ç) Ġbra edilmeyen transit rejimleri ile ilgili kefile gönderilen bildirimlerin sayısını,
d) Asıl sorumlunun, gümrük mevzuatı ile ilgili diğer yükümlülüklere uyma dahil,
ödemelerini yerine getirme durumunu,
dikkate alır. Bu çerçevede asıl sorumludan kayıtlarını sunması istenebilir.
(2) Ġzin makamı, asıl sorumlunun gelecekteki ihtiyaçlarına göre referans tutarı
ayarladığında ve bu referans tutara göre teminat tutarını belirlediğinde, 44 no.lu ekte yer alan
izin değiĢikliği belgesini düzenler.
Kapsamlı teminat veya teminattan vazgeçme kullanma izni değiĢikliği
MADDE 231 – (1) Ġzin makamı, kapsamlı teminat veya teminattan vazgeçme kullanma
izninin içeriğinde değiĢiklik olması durumunda 44 no.lu ekte yer alan izin değiĢikliği
belgesini düzenler.
Hareket idaresinde transit beyanı
MADDE 232 – (1) Transit beyanı Türkçe yapılır.
(2) Transit beyanında 1 no.lu kutunun üçüncü alt bölümüne ortak transit rejimi için ‗T1‘
veya ‗T2‘ sembolü, ulusal transit rejimi için ‗TR‘ sembolü yazılır.
Hareket idaresinde beyanında düzeltme
MADDE 233 – (1) Hareket idaresinde 121 inci madde hükmü saklı kalmak kaydıyla
eĢyanın, transit beyannamesinde belirtilen taĢıma aracından farklı bir taĢıma aracına
yüklenmesi veya gönderileceği yerin değiĢmesi veya transit edilecek eĢyanın tamamının
taĢıma aracına yüklenememesi gibi nedenlerle transit beyannamesi üzerinde düzeltme
yapılması gerektiği durumda, ilgililer bilgisayarlı transit sistemi üzerinden düzeltme talebinde
bulunur veya dilekçe ile gümrük idaresine baĢvurur. Söz konusu dilekçede, varsa zorlayıcı
sebeplerin bildirilmesi gerekir. Gerekli düzeltmeler idare tarafından 193 üncü maddeye uygun
olarak yapılır.
Hareket idaresinde beyanının ve eĢyanın kontrol edilmesi
MADDE 234 – (1) Hareket idaresinde transit rejimine tabi eĢyanın ihbar ile özel
durumlar dıĢında mühürlerin sağlam olup olmadığı veya kapların açılmıĢ olup olmadığı tespit
edilerek ve gerektiğinde mühür altına alınmak suretiyle varıĢ idaresine sevk edilmesi esastır.
Bilgisayarlı transit sistemi tarafından eĢyanın muayeneye sevk edilmesi halinde, bu belirleme
doğrultusunda muayene iĢlemi gerçekleĢtirilir. Her durumda, mühürlerin sağlam olmadığı
veya kapların açılmıĢ olduğu Ģüphesi oluĢursa eĢyanın tam muayenesi yapılır. Bu madde
uyarınca transit beyanı ve eĢyanın kontrolü 180 ila 196 ncı madde hükümlerine göre yapılır.
(2) Antrepolardan veya gümrük idarelerince konulmasına izin verilen diğer yerlerden
çıkarılarak transit edilecek eĢya, gerek görülmesi halinde muayene edilir.
(3) Demiryolu ile gelen eĢyanın transiti halinde, sınır istasyon gümrük idaresinde önce
katarı teĢkil eden vagonlar, taĢıma belgesine göre vagonların kapılarına veya örtülerine,
bağlantı yerlerine bakılmak ve mahreçlerinde vurulmuĢ mühürlerin sağlam olup olmadığı
incelenmek suretiyle kontrol edilir.
Hareket idaresinde eĢyanın taĢıma aracına yüklenmesi
MADDE 235 – (1) Görevli memur veya yetkilendirilmiĢ gümrük müĢaviri;
a) Acente veya taĢıyıcı veya eĢya sahibi yahut gümrük müĢaviri ile birlikte eĢyanın
yüklü bulunduğu taĢıma araçlarına, eğer eĢya geçici depolama yeri veya antrepoda ise
buralara giderek kapların marka ve numarasını, orijinal ambalajlı olup olmadıklarını,
üzerlerinde açılma Ģüphesini veren iz bulunup bulunmadığını inceler.
b) ġüphe uyandıran hallerde, durumu bir tutanak ile tespit eder ve derhal ilgili gümrük
idare amirine bildirir.
Hareket idaresinde teminatın kontrol edilmesi
MADDE 236 – (1) Hareket idaresi, eĢyaya iliĢkin olarak tahakkuk edebilecek gümrük
vergilerinin tahsilinin sağlanması amacıyla teminat ile ilgili kontrolleri yapar.
(2) Hareket idaresi, beyan kapsamı eĢyaya iliĢkin olarak ortaya çıkabilecek ödenmesi
gereken gümrük vergilerinin tahsilinin sağlanması için teminata iliĢkin kontrolleri yapar. Bu
amaçla 214 üncü maddenin ikinci fıkrasında belirtilen teminat aranmayacak haller hariç;
a) Teminatın nakit olarak verilmesi halinde Saymanlıkça verilmiĢ alındı,
b) Hazine tahvil ve bonolarının verilmesi halinde bunlar için verilmiĢ alındı,
c) Bireysel teminat belgesi,
bulunup bulunmadığını, geçerliğini ve yeterliğini kontrol eder.
(3) Hareket idaresi, teminatın yeterliğine, aynı tür eĢyanın serbest dolaĢıma sokulmuĢ
olması durumunda uygulanabilir ithalat vergileri dahil en yüksek oranlar esas alınarak
hesaplanmak suretiyle doğabilecek gümrük vergilerinin tam tutarını dikkate alarak karar verir.
Bu çerçevede, eĢyanın serbest dolaĢımda olması, tercihli oran veya kota dikkate alınmaz.
Diğer taraftan, yüksek kaçakçılık riski içeren eĢyanın tarife sınıflandırmasının mümkün
olmaması halinde, teminat tutarı ortaya çıkabilecek gümrük vergilerinin tutarından az
olmamak üzere tahmin edilir. Ancak, böyle bir tahminin de mümkün olmaması halinde,
teminat tutarının 7.000 Avro olduğu varsayılır. Ortak transit rejimi kapsamında taĢınan bu tür
eĢyada asgari miktarın aĢılması halinde, bu eĢya için hesaplanarak bulunan tutar, listede
belirtilen asgari orana göre hesaplanarak bulunan tutarla karĢılaĢtırılır ve bu tutarlardan büyük
olanı, teminat tutarının belirlenmesinde esas alınır.
(4) Hareket idaresi, farklı teminat türlerinin birlikte kullanılması durumunda, her
teminat türünün transit beyannamesinin 52 nolu kutusuna kaydedilip edilmediğini kontrol
eder.
(5) Hareket idaresi, teminatın nakit olarak verilmesi halinde, asıl sorumluya geri
ödemenin nasıl yapılmasını istediğini sorar. Asıl sorumlunun para transferini tercih etmesi
durumunda, hareket idaresi, banka hesap bilgilerini alır ve asıl sorumluya transfer masraflarını
üstlenmesi gerekeceğini hatırlatır.
(6) Hareket idaresi, Saymanlıkça verilen alındı ile bireysel teminat belgesinin
fotokopisini saklar.
(7) Hareket idaresi, Ortak Transit SözleĢmesi Ek I 54(7) nci maddesine uygun olarak,
kapsamlı teminatın kullanılmasının yüksek kaçakçılık riski içeren eĢya için geçici olarak
yasaklanması durumunda, 217 nci maddeye uygun olarak, teminat idaresi tarafından kabul
edilen bireysel teminat kapsamında düzenlenen teminat belgesi aslını alarak saklar. Bu
teminat mektubu kapsamında gerçekleĢtirilen transit iĢlemlerine iliĢkin teminat bilgisayarlı
transit sisteminde izlenir. Bu sistem üzerinde izlenmesinin mümkün olmaması halinde,
teminat belgesine eklenecek örneği 45 nolu Ekte yer alan ―Bireysel Teminat Belgesi Ġzleme
Çizelgesi‖ kullanılır.
(8) Ortak transit iĢlemlerinde teminatın hesaplanmasında, serbest dolaĢımda olan eĢya
serbest dolaĢımda olmayan eĢya olarak kabul edilir.
Hareket idaresinde ayniyet önlemleri
MADDE 237 – (1) Hareket idaresi, takılan mührün adedi ve numarasını, mühürlemeden
vazgeçme durumunda ―vazgeçme – 99201‖ deyimini bilgisayarlı transit sistemine kaydeder.
Ancak, ulusal transit iĢlemlerinde yüksek kaçakçılık riski içeren eĢya için mühürlemeden
vazgeçme uygulanmaz.
(2) TaĢımanın demiryolu ile yapılması halinde, Ortak Transit SözleĢmesinin 11 inci
maddesi ve Ek I 31 inci maddesi uyarınca gümrük idaresi ve demiryolu iĢletmesince ayrı ayrı
mühürlenir ve durum taĢıma belgesine de kaydedilir.
(3) Türkiye karasularından geçen ve hakkında ihbar bulunan veya Ģüphe edilen eĢya
yüklü gemilerin ambar kapakları veya eĢya konulan diğer yerleri, gümrük idarelerince
mühürlenebilir.
Hareket idaresinde süre sınırı
MADDE 238 – (1) Hareket idaresi, ilgili mevzuat, hareket ve varıĢ idareleri arasındaki
uzaklık, güzergah, hava koĢulları, resmi tatil durumları, uygun olması halinde asıl sorumlu
tarafından verilen bilgileri dikkate alarak, eĢyanın varıĢ idaresine sunulması gereken süre
sınırını gün, ay, yıl olarak belirler ve ayrıca ulusal transit iĢlemlerinde sürenin bitim saatini
ekler.
(2) Hareket idaresi birinci fıkraya göre belirlenen süre sınırını bilgisayarlı transit
sistemine kaydeder.
(3) Transit süresi, hareket idaresindeki iĢlemlerin bitirilerek eĢyanın serbest bırakıldığı
tarihte baĢlar ve süre sınırı olarak belirtilen takvim gününde, varsa öngörülen saatte aksi halde
mesai bitiminde sona erer.
(4) Sürenin geçtiği ve zorlayıcı sebep de mevcut bulunmadığı takdirde, varıĢ idaresince
Kanunun 241 inci maddesine göre ceza uygulanmadan eĢyanın gümrükçe onaylanmıĢ bir
iĢlem veya kullanıma tabi tutulmasına veya Türkiye Gümrük Bölgesinden çıkıĢına izin
verilmez.
Hareket idaresinde ibra
MADDE 239 – (1) Hareket idaresi, kendisindeki bilgilerle varıĢ idaresinden gelen
bilgileri karĢılaĢtırarak, rejimin usulüne uygun olarak sonlandırıldığını tespit etmesi
durumunda rejimi ibra eder.
(2) Hareket idaresinin Ģüphe ve kaçakçılık kuĢkusu nedeniyle transit refakat belgelerinin
ve ―Kontrol Sonuçları‖ mesajında yer alan bilgilerin sonradan kontrolünü talep etmesi
durumunda, birinci fıkradaki koĢulların, talep edilen bilgilerin gerçekliği ve doğruluğu teyit
edilene kadar, yerine getirilmediği kabul edilir.
Hareket idaresinde teminatın serbest bırakılması
MADDE 240 – (1) Hareket idaresi, rejimi ibra etmesi halinde teminatı serbest bırakır.
Ancak, kapsamlı teminat kullanılması durumunda varıĢ bilgisi mesajı alındığında ilgili transit
iĢlemine iliĢkin teminat tutarı serbest bırakılır.
Hareket idaresinde alternatif kanıt
MADDE 241 – (1) Rejimin sonlandırılmasının alternatif kanıtı olarak;
a) Transit refakat belgesinin fotokopisi veya iade nüshasının fotokopisi,
b) EĢyanın gümrükçe onaylanmıĢ bir iĢlem veya kullanıma tabi tutulduğunu gösteren ve
eĢyayı belirleyen bir gümrük belgesinin bir nüshası veya bir fotokopisi,
c) EĢyayı belirleyen boĢaltma kayıtları, konĢimento, fatura gibi ticari belgelerin
fotokopisi,
kullanılabilir. Alternatif kanıt, uygun olduğunda, birden fazla transit iĢlemini
kapsayabilir.
(2) EĢyanın bir baĢka ülkede gümrükçe onaylanmıĢ iĢlem veya kullanıma girmiĢ olması
durumunda, yukarıda belirtilen nüshalar veya fotokopiler, ilgili ülkelerin yetkili makamları
tarafından ―aslı gibidir‖ Ģeklinde onaylanmıĢ olmalıdır.
Tahsilat usulü
MADDE 242 – (1) Ġlgili gümrük idaresince araĢtırma usulü baĢlatılmaksızın veya
araĢtırma usulünün herhangi bir aĢamasında transit iĢleminin usulüne uygun olarak
gerçekleĢtirilmediğinin tespit edilmesi durumunda tahsilat iĢlemi baĢlatılır.
Yükümlüye yönelik iĢlemler
MADDE 243 – (1) Ġlgili gümrük idaresince bildirilen gümrük vergileri ve diğer yükler,
6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre yükümlü
tarafından ödenir.
(2) Süresinde ödenmeyen gümrük vergileri ve diğer yükler teminattan irad kaydedilir.
Teminatın yeterli olmaması halinde, kalan tutar, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil
Usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre tahsil edilir.
Kefile yönelik iĢlemler
MADDE 244 – (1) Ġlgili gümrük idaresince, ödenmesi gereken gümrük vergileri ve
diğer yükler tutarı yükümlü ile aynı zamanda kefile de bildirilir. Ortak transit iĢlemlerinde
kefile bildirimlerde Ortak Transit SözleĢmesinde öngörülen süreler dikkate alınır.
(2) Süresinde ödenmeyen gümrük vergileri ve diğer yükler için kefil nezdinde 6183
sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre takibata geçilir.
Transit idaresinde ayniyet önlemleri
MADDE 245 – (1) Ortak Transit SözleĢmesi Ek I 35(3) üncü madde çerçevesinde
transit idaresi gerek gördüğünde eĢyayı muayene eder.
(2) ġüphe veya ihbar durumunda transit idaresi, ―vazgeçme – 99201‖ deyimi bulunan
transit refakat belgesi kapsamı yüksek kaçakçılık riski içeren eĢyayı mühürler. Bu durumda,
takılan mühür adedi ve kimliğini bilgisayarlı transit sistemine ve transit refakat belgesinin ―F.
Yetkili Makamların Kontrolü‖ kutusuna kaydeder.
ÇıkıĢ gümrük idaresinde yapılacak iĢlemler
MADDE 246 – (1) Ortak transit iĢlemlerinde, Ortak Transit SözleĢmesi Ek I 3(g)
maddesi kapsamında transit idaresi olmayan çıkıĢ gümrük idarelerinde, transit rejimi
kapsamında herhangi bir iĢlem yapılmaz. Bu durumda mühür ve belge kontrolü yapılarak
eĢyanın ve taĢıma aracının yurt dıĢı edilmesi sağlanır.
VarıĢ idaresinde transit beyanının kontrolü ve eĢyanın muayenesi
MADDE 247 – (1) VarıĢ idaresi, belge ve süre kontrolü yaparak taĢıma aracını kontrol
eder. Bilgisayarlı transit sistemi tarafından beyanın kontrol türünün muayene olarak
belirlendiği hallerde muayene iĢlemi gerçekleĢtirilir.
(2) VarıĢ idaresinde yapılan kontrolde mühürler veya kaplarla ilgili Ģüphe oluĢursa, bu
kaplar açılır ve içindeki eĢya tam muayeneye tabi tutulur.
(3) VarıĢ idaresi, yapılan kontrol ve muayene sonucuna göre, bilgisayarlı transit
sistemine varıĢ tarihi ile birlikte mühürlerin sağlam olması ve yapılan muayenenin sonucunda
herhangi bir usulsüzlüğün bulunmadığının tespit edilmesi halinde uygun olan kodu kaydeder.
VarıĢ idaresinde alternatif kanıt
MADDE 248 – (1) VarıĢ idaresi, asıl sorumlu veya temsilcisinin eĢya ve transit refakat
belgesi sunulduğunda veya daha sonra yaptığı talebi üzerine, gerekli kontrolleri
gerçekleĢtirdikten sonra transit rejiminin usulüne uygun olarak sonlandırıldığına iliĢkin 241
inci maddeye uygun olarak alternatif kanıt düzenler. EĢya ve transit refakat belgesini sunan
kiĢinin, asıl sorumlunun temsilcisi olduğu kabul edilir.
Serbest dolaĢımda olmayan eĢyada beyana aykırılık
MADDE 249 – (1) VarıĢ idaresince yapılan muayene sonucunda serbest dolaĢımda
olmayan eĢyanın beyannamede belirtilen cinsine uygun olmakla birlikte miktarca noksan
olduğu anlaĢılırsa, noksanlığa isabet eden gümrük vergileri tahsil edilir. Yurt dıĢına çıkacak
eĢya için vergi tahsilatını müteakip eĢyanın Türkiye Gümrük Bölgesi dıĢına çıkarılmasına izin
verilir. Ancak, Türkiye Gümrük Bölgesine mühürlü olarak gelen ve hareket/transit idaresince
söz konusu mühürleri kontrol edilmek suretiyle transit beyannamesi kapsamında varıĢ
idaresine sevk edilen eĢyanın, varıĢ idaresince yapılan muayenesi sonucunda mahrecinde ve
hareket idaresinde tatbik edilen mühürlerin sağlam olduğu görülmekle birlikte, beyan edilen
tarifesinin 8‘li gümrük tarife istatistik pozisyonuna kadar uygun olmakla beraber;
a) Miktarca eksik çıkması halinde eksikliğin mahrecindeki eksik yüklemeden
kaynaklandığının Kanunun 46 ncı maddesinde belirtilen süreler içerisinde ispat edilmesi
gerekir. Bu durumda, transit beyannamesi kapatılmaz. Eksikliğin mahrecindeki eksik veya
yanlıĢ yüklemeden kaynaklandığının süresi içerisinde yükümlüsünce ispatı halinde eksik
miktar üzerinden transit iĢlemi sonlandırılarak yapılan iĢleme iliĢkin bilgi hareket idaresine
gönderilir. Yükümlüsünce Kanunun 46 ncı maddesinde belirtilen süreler içerisinde eksikliğin
mahrecindeki eksik yüklemeden kaynaklandığının ispat edilememesi halinde noksanlığa
isabet eden gümrük vergileri tahsil edilerek beyanname kapatılır ve eĢyanın Türkiye Gümrük
Bölgesi dıĢına çıkarılmasına izin verilir. Tespit edilen eksikliğe iliĢkin olarak varıĢ idaresince
yapılan inceleme sonucunda transit beyannamesi kapsamı eĢyanın beyanname eki belgelerde
(fatura, taĢıma senedi, ATR ve benzeri) kayıtlı bilgilere uygun olduğu ve tespit edilen
eksikliğin beyan hatasından veya yükleme listelerine kap miktarlarının hatalı yazılmasından
kaynaklandığının açıkça anlaĢılması halinde ise, eksik miktar üzerinden transit iĢlemi
sonlandırılarak yapılan iĢleme iliĢkin bilgi hareket idaresine bildirilir.
b) EĢyanın varıĢ gümrüğünde yapılan muayenesinde cins ve nevinin aynı, kap adedinin
fazla olması halinde fazla çıkan eĢya geçici depolama yeri veya antrepoya alınır. Fazlalıkla
ilgili olarak bilgisayarlı transit sisteminde veya transit beyannamesinde gerekli açıklama
yapılır ve beyanname kapatılır. Ayrıca yükümlüsüne Kanunun 241 inci maddesine göre para
cezası uygulanır. Fazla çıkan eĢyanın mülkiyeti Kanunun 46 ncı maddesinde belirtilen süreler
içerisinde ispat edildiği takdirde yükümlüsünce rejim beyanında bulunulmasına izin verilir.
EĢyanın mülkiyeti söz konusu süreler içerisinde ispat edilemediği takdirde fazla çıkan eĢya
Kanunun 177 nci maddesine göre tasfiye iĢlemine tabi tutulur.
(2) VarıĢ idaresince yapılan muayene neticesinde eĢyanın 8‘li gümrük tarife istatistik
pozisyonuna kadar farklı çıkması halinde, kaçakçılıkla mücadele mevzuatına göre iĢlem
yapılır. Beyana konu eĢyanın gümrük vergilerinin tahsili için hareket idaresine bildirimde
bulunulur.
Serbest dolaĢımda bulunan eĢyada beyana aykırılık
MADDE 250 – (1) VarıĢ idaresince yapılan muayene neticesinde transit beyannamesine
aykırı çıkan ihraç eĢyası için sonradan ihraç edilsin veya edilmesin cezai hükümler uygulanır.
Demiryolu ile taĢımada asıl sorumlu
MADDE 251 – (1) Asıl sorumlu, CIM taĢıma belgesine hareket tarihini gösteren
numaratör ve mührünü basar.
(2) Ancak, entegre elektronik veya otomatik veri iĢleme sistemi ile düzenlenen CIM
taĢıma belgesine mühür basılması yeterlidir. Bununla birlikte, CIM taĢıma belgesi çıktısının
doğrudan entegre elektronik veya otomatik veri iĢleme sisteminden alınamaması durumunda
birinci fıkra hükmüne göre iĢlem yapılır.
Demiryolu sevkiyatları
MADDE 252 – (1) Kullanılan transit beyannamesi referansı, CIM taĢıma belgesinin
tüm nüshalarının refakat belgeleri bilgileri için ayrılmıĢ 99 no.lu kutusuna açık olarak yazılır.
Kullanılan her beyanname için bu referans, hareket idaresini, türü, tarih ve tescil numarasını
belirtir.
(2) Demiryolu iĢletmesi, transit beyannamesinin eĢlik ettiği bir sevkiyatı kabul ettiğinde,
iĢletme, yukarıdaki referansın CIM taĢıma belgesinde yazılmıĢ olmasını ve bu belgedeki
yazılanların beyannamedekilere uygun olmasını sağlar.
(3) Demiryolu yük iĢleminde yer alan son istasyonda, ilgili demiryolu iĢletmesi, CIM
taĢıma belgesinde belirtilen transit beyannamesinin, eĢyanın bu istasyondan daha ileriye
taĢınmasını kapsadığını belirledikten sonra, bu CIM taĢıma belgesinin 2 no.lu yaprağını
onaylar. Anılan taĢıma kapsanmadığında, bu istasyon durumu yetkili makamlara bildirir ve
ancak bu makamların onayını aldıktan sonra eĢyanın yeniden sevkiyatına izin verir.
Demiryolu ile taĢımada kayıtların kontrol edilmesi
MADDE 253 – (1) Demiryolu iĢletmesi, gümrük idaresinin kontrolleri
gerçekleĢtirebilmesi amacıyla kayıtları tutmakla yükümlüdür. Demiryolu iĢletmesi, tutulan
kayıtları ve CIM taĢıma belgelerinin 2 ve 5 no.lu yapraklarını kontrollerin
gerçekleĢtirilebilmesi amacıyla izin makamının kullanımına sunar. Entegre elektronik veya
otomatik veri iĢleme sistemi kullanan demiryolu iĢletmesi tarafından düzenlenen CIM taĢıma
belgeleri ve bunlara bağlı tutulan muhasebe kayıtlarına iliĢkin bilgiler elektronik veri değiĢim
sistemi kullanılarak izin makamının belirleyeceği bir sisteme düzenli olarak iletir. Bununla
birlikte, kontrollerin gerçekleĢtirilebilmesi amacıyla, izin makamının tutulan kayıtları ve CIM
taĢıma belgelerinin 2 ve 5 no.lu yapraklarını isteme hakkı saklıdır.
(2) Kayıtlar, diğerlerinin yanı sıra;
a) Demiryolu iĢletmesinin basitleĢtirilmiĢ usul kapsamında hareket istasyonundan varıĢ
istasyonuna taĢıdığı tüm eĢya için CIM taĢıma belgelerinin 2 ve 5 no.lu yapraklarına iliĢkin
bilgileri,
b) 304V sayılı UIC bildirisine uygun olarak sevkiyat baĢına düĢen maliyet payını,
c) 304V sayılı UIC bildirisine uygun olarak demiryolu iĢletmesinin taĢıdığı eĢya ile
ilgili diğer demiryolu iĢletmelerine gönderilen veya bunlardan alınan usulsüzlük
bildirimlerini,
içerir.
(3) Ġzin makamı, ikinci fıkranın (c) bendinde belirtilen tüm bildirimleri kontrol eder.
(4) Ġzin makamı, basitleĢtirilmiĢ usul dıĢında transit rejimi veya transit rejimi dıĢında bir
rejim kapsamında gerçekleĢtirilen taĢıma iĢlemlerini kapsayan CIM taĢıma belgelerini de
kontrol edebilir.
Diğer transit düzenlemelerinin askıya alınması
MADDE 254 – (1) EĢyanın;
a) TIR karneleri kapsamında eĢyanın uluslararası taĢınmasına iliĢkin rejim (TIR
SözleĢmesi),
b) ATA karneleri (ATA SözleĢmesi),
c) 19/6/1951 tarihinde Londra‘da imzalanan Kuvvetlerin Statüsüne iliĢkin Kuzey
Atlantik AntlaĢması Tarafları arasındaki SözleĢmede öngörülen Form 302,
kapsamında taĢınması durumunda, bu düzenlemeler, eĢya demiryolu ile taĢımaya iliĢkin
basitleĢtirilmiĢ usule tabi tutulduğunda, askıya alınır.
(2) 253 üncü maddenin birinci fıkrası gerekli değiĢiklikler yapılarak uygulanır.
CIM taĢıma belgesinin tescil edilmesi ve eĢyanın serbest bırakılması
MADDE 255 – (1) Demiryolu ile taĢımaya iliĢkin basitleĢtirilmiĢ usul kullanıldığında
CIM taĢıma belgesi hareket idaresine sunulmaz. CIM taĢıma belgesi, demiryolu iĢletmesi
tarafından tescil edilir ve eĢya serbest bırakılır.
(2) Ulusal transit iĢlemlerinde Ortak Transit SözleĢmesi Ek I 71 inci maddede belirtilen
etiket kullanılmaz.
(3) CIM taĢıma belgesinin 99 no.lu kutusundaki hareket tarihini gösteren numaratör ve
mühür baskısı ile imza, asıl sorumlunun transit beyannamesindeki imzasının yerini alır.
(4) Hareket idaresine basitleĢtirme izninin sunulması gerekmez.
EĢya tanımı ve pozisyonu
MADDE 256 – (1) EĢyanın normal ticari tanımı, gerekli değiĢiklikler yapılarak
Yönetmeliğin 14 nolu ekindeki 31 nolu kutuya iliĢkin açıklayıcı notta belirtilen koĢullara
uygun olarak, CIM taĢıma belgesinin eĢyanın tanımı için ayrılmıĢ 21 nolu kutusuna yazılır.
(2) EĢyanın pozisyonu, gerekli değiĢiklikler yapılarak Yönetmeliğin 14 nolu ekindeki
33 nolu kutuya iliĢkin açıklayıcı notta belirtilen koĢullara uygun olarak, CIM taĢıma
belgesinin gümrük tarife pozisyonu için ayrılmıĢ 24 nolu kutusuna yazılır.
Ayniyet önlemleri
MADDE 257 – (1) Vagonlar ve mühürlenmeye uygun diğer taĢıma araçlarının
kapsadığı ve Türkiye Gümrük Bölgesinde yüklenen konteynerler, asıl sorumlu tarafından
mühürlenir. Bunun için, asıl sorumlu, Ortak Transit SözleĢmesi Ek I, Ġlave II‘de belirtilen
özelliklere uygun standart mühür kullanır. Asıl sorumlunun kullandığı mühürde, asıl sorumlu
olarak hareket eden demiryolu iĢletmesinin kod numarası ve adı gösterilmelidir. Mühürlere
iliĢkin bilgiler, CIM taĢıma belgesine yazılır.
(2) Birinci fıkraya istisna olarak, birinci fıkrada belirtilen vagonlar, konteynerler ve
diğer taĢıma araçları birinci fıkrada belirtilen ve göndericinin adını taĢıyan tipte mühür
kullanılarak izinli gönderici tarafından mühürlenebilir. Asıl sorumlu, bu Ģekilde takılan
mühürleri kontrol eder.
(3) Birinci ve ikinci fıkra hükümlerine istisna olarak, hareket idaresinin mühür takma
olanağı saklıdır. Ancak demiryolu iĢletmesi, hareket idaresinden de mühür takmasını
isteyebilir. Bu istek tek bir taĢıma iĢlemine iliĢkin olabileceği gibi basitleĢtirme izninde
öngörülmesi koĢuluyla tüm demiryolu vagonları ve demiryolu ile taĢınacak konteynerleri de
kapsayabilir. Hareket idaresince mühür takılması halinde, hareket idaresince CIM taĢıma
belgesinin tüm yapraklarında gümrük kullanımı için ayrılmıĢ 99 no.lu kutusuna bu Ģekilde
takılmıĢ mühürlere iliĢkin bilgiler yazılır veya entegre elektronik veya otomatik veri iĢleme
sistemi ile düzenlenen CIM taĢıma belgesine gerekli kayıtların yapılıp yapılmadığı kontrol
edilir. Hareket idaresi, asıl sorumlu veya izinli gönderici tarafından takılan mühürleri kontrol
edebilir.
(4) Birinci ve ikinci fıkralarda öngörülenlerin dıĢındaki koĢullara tabi olarak, taĢınan
eĢyanın, Ortak Transit SözleĢmesi Madde 11 ve Ortak Transit SözleĢmesi Ek I, 31 inci
maddesine uygun olarak ayniyeti tespit edilir. Bu durumlarda, asıl sorumlu, birinci fıkrada
belirtilen tipte mührü takabilir.
(5) Ortak Transit SözleĢmesi Madde 11 inci maddesine uygun olarak eĢyanın
mühürleme dıĢındaki yollarla belirlenmesi halinde, asıl sorumlu, CIM taĢıma belgesinin tüm
yapraklarında gümrük kullanımı için ayrılmıĢ 99 nolu kutusuna ―Vazgeçme – 92110‖
ibaresini yazar.
(6) Sökülmeleri için özel araçlar gerektiren yüksek güvenlikli mühürlerin bir taĢıma
aracının mühürlenmesi için kullanılması halinde, asıl sorumlu veya taĢıma operatörü, hareket
idaresinin istemesi halinde mühürleri söker.
Demiryolu ile taĢımada hareket idaresindeki iĢlemler
MADDE 258 – (1) Hareket idaresi, bu idare ve hareket istasyonu arasındaki herhangi
bir eĢya taĢınmasının gümrük gözetiminde gerçekleĢtirilmesini sağlar.
(2) Muayenesi yapılarak geçici depolama yerinden veya antrepodan veya gümrükçe izin
verilen yerden çıkarılan eĢya, gümrük idaresinin gözetimi altında demiryolu iĢletmesine imza
karĢılığı teslim olunur.
(3) Transit iĢlemi diğer bir gümrük idaresi aracılığı ile yapıldığında da, eĢyanın memur
refakatinde aracı gümrük idaresine sevk edilerek demiryolu iĢletmesine teslimi, bu gümrük
idaresince yapılır.
(4) Demiryolu iĢletmesince bu suretle teslim aldığı transit eĢyası için, gümrük idaresine
ayrıca özet beyan verir.
Demiryolu ile taĢımada varıĢ idaresindeki iĢlemler
MADDE 259 – (1) Ortak transit iĢlemleri hariç, transit iĢlemlerinde varıĢ idaresi
mühürleri kontrol eder. VarıĢ idaresi, demiryolu iĢletmesine bu kontrolü yapma ve mühürleri
sökme izni verebilir. EĢyanın, Türkiye Gümrük Bölgesini terk etmesi halinde, demiryolu
iĢletmesi, takılan mühürlerin sağlam olup olmadığını kontrol eder. Mühürler sağlam değilse,
varıĢ idaresine bildirir ve ilgili taĢıma aracı, bu idarenin izni olmadan Türkiye Gümrük
Bölgesini terk edemez.
(2) Ulusal transit rejimi, eĢya Türkiye Gümrük Bölgesini terk ettiğinde sona erer.
(3) Demiryolu iĢletmesi, yabancı bir ülke demiryolu iĢletmesine eĢyayı ve ilgili CIM
TaĢıma Belgesini, eĢyanın Türkiye Gümrük Bölgesini fiilen terk etmesinden önce teslim
ederse, eĢya Türkiye Gümrük Bölgesini fiilen terk edene kadar eĢyadan sorumlu olur.
Denizyolu ile taĢımada eĢya manifestosu
MADDE 260 – (1) Ulusal transit iĢlemlerinde, denizyolu ile taĢımada transit
beyannamesi yerine eĢya manifestosunun kullanılmasına izin verilebilir.
(2) EĢya manifestosunda; eĢyayı taĢıyan denizcilik Ģirketinin adı, geminin kimliği,
yükleme yeri, boĢaltma yeri bilgileri ve ayrıca her sevkiyat için konĢimentonun referans
numarası, kolilerin sayı, cins, marka ve kimlik numaraları, eĢyanın belirlenmesi için gerekli
tüm bilgileri içeren ticari tanımı, kilogram cinsinden brüt ağırlık ve konteynerlerin tanımlayıcı
numaralarına iliĢkin bilgiler yer alır.
Denizyolu ile taĢımada hareket idaresindeki iĢlemler
MADDE 261 – (1) Manifestonun en az iki nüshası, bunun bir nüshasını saklayacak olan
hareket limanındaki hareket idaresine sunulur.
(2) Hareket idaresi, kontrol amacıyla, manifestoda belirtilen eĢyaya iliĢkin
konĢimentoların tamamının sunulmasını isteyebilir.
Denizyolu ile taĢımada varıĢ idaresindeki iĢlemler
MADDE 262 – (1) Manifestonun bir nüshası, bunu saklayacak olan varıĢ limanındaki
varıĢ idaresine sunulur.
(2) VarıĢ idaresi, kontrol amacıyla, limanda boĢaltılan eĢyanın tamamına iliĢkin
konĢimentoların sunulmasını isteyebilir.
(3) VarıĢ idaresi, kendisine önceki ay içinde sunulan manifestoların denizyolu Ģirketleri
tarafından hazırlanmıĢ listesini onayladıktan sonra her ay hareket idaresine gönderir.
(4) Söz konusu listede her manifestoya iliĢkin manifestonun referans numarası, eĢyayı
taĢımıĢ olan denizcilik Ģirketinin adı (kısaltılabilir), deniz taĢıma iĢleminin tarihi bilgileri yer
alır.
(5) Söz konusu listede yer alan manifestolara iliĢkin bilgilerle ilgili olarak usulsüzlük
yapıldığının belirlenmesi durumunda, varıĢ idaresi, özellikle ilgili eĢyaya iliĢkin denizyolu
konĢimentolarını belirterek hareket idaresine bildirir.
Denizyolu ile transite iliĢkin özel hükümler
MADDE 263 – (1) Bir Türk limanından baĢka bir Türk limanına transit olunacak
eĢyayı, yalnız Türk bandıralı gemiler nakledebilir. Ancak, Türkiye Gümrük Bölgesi dıĢından
bir Türk limanına getirilen ve özet beyanında varıĢ yeri baĢka bir Türk limanı gösterilmiĢ
bulunan eĢyanın, diğer yabancı gemilerle bu limana transitine izin verilebilir. VarıĢ yeri
Türkiye Gümrük Bölgesi dıĢı olan ihraç eĢyasının da yabancı bayraklı bir gemi tarafından
bulunduğu limandan Türkiye Gümrük Bölgesi dıĢına çıkarılacağı Türk limanına transitine izin
verilebilir.
(2) Yabancı limanlara yapılacak transit isteklerinin kabulü için, özet beyan veya özet
beyan yerine geçen belgelerde eĢyanın gideceği yerin Türkiye Gümrük Bölgesi dıĢında
yabancı bir liman olarak gösterilmesi gerekir.
(3) Serbest dolaĢımda bulunan ve bulunmayan eĢyayı birlikte taĢıyan Türk bandıralı
gemilerin sahip, kaptan veya acenteleri, bu iki türlü eĢyanın birbirine karıĢmaması için,
gereğine göre, bunları ayrı yer ve bölümlere koymak veya gümrük idaresince uygun
görülecek tedbirleri almak zorundadır.
(4) Serbest dolaĢımda bulunmayan eĢyanın bir Türk limanına sevkine izin verilebilmesi
için, eĢyanın gideceği limandaki gümrük idaresinin, o eĢyanın gümrük iĢlemlerini yapmaya
yetkili olması gerekir.
(5) Türk bandıralı geminin, kazan, makine veya teknesinde ortaya çıkan bir arıza
sebebiyle yoluna devam edememesi halinde, kurtarma amacıyla, yükü, yabancı bir gemiye
aktarılabilir.
(6) Yabancı bir limana götürmek üzere Türk limanlarından eĢya alan yabancı bayraklı
gemilerin, kazaya uğraması, makinelerinin bozulması, haciz altına alınması, sefer değiĢtirmesi
için emir alması gibi, yoluna devamına mani sebeplerden ötürü, yükünü bir Türk limanında
baĢka bir gemiye nakletmesine izin verilir. Yabancı bir limana sevk edilmek üzere, bir Türk
limanından diğer bir Türk limanında bulunan baĢka gemilere taĢınacak söz konusu eĢya,
nakliyatının deniz üstünde olmak Ģartıyla, yabancı bandıralı gemilerle yapılmasına da izin
verilir.
(7) Bir Türk limanına denizyolu ile gelen serbest dolaĢımda olmayan eĢyanın gemiden
indirilmeksizin aynı gemi ile bir baĢka Türk limanına taĢınması durumunda transit
beyannamesi düzenlenmez.
Havayolu ile taĢımalara iliĢkin basitleĢtirilmiĢ usul
MADDE 264 – (1) Ortak Transit SözleĢmesi Ek I Madde 111 ve 112‘ye uygun olarak
basitleĢtirilmiĢ usulü uygulama izni baĢvurusunda;
a) Ġlgili havayolu Ģirketinin adı,
b) BaĢvuru gerekçeleri,
c) Faaliyetlerin tanımı (trafik hacmi, uçuĢ türü),
ç) Manifesto kullanımının tanımı ve koĢulları,
d) Ġlgili uluslararası havalimanları,
belirtilir.
(2) Ġzin, 46 no.lu eke uygun olarak düzenlenir.
Kağıt usul
MADDE 265 – (1) Kağıt usul 47 no.lu ekte yer alan hükümler çerçevesinde uygulanır.
Transit/güvenlik refakat belgesi
MADDE 266 – (1) Transit refakat belgesi yerine 48 no.lu ekteki örneğe uygun
transit/güvenlik refakat belgesi kullanılabilir. Bu durumda, uygun olduğunda transit/güvenlik
refakat belgesine ayrılmaz bir parçasını oluĢturan ve 49 no.lu ekteki örneğe uygun kalem
listesi eklenir. Transit/güvenlik refakat belgesi 50 no.lu ve ilgili kalem listesi 51 no.lu ekteki
yapı ve bilgilere uygun olarak düzenlenir.
(2) Transit/güvenlik refakat belgesi düzenleyen kiĢi belgede yer alan bilgilerin doğruluk
ve geçerliliğinden sorumludur.
(3) Bilgisayarlı transit sistemi emniyet ve güvenlik bilgilerini beyan edilen transit
idarelerine iletir.
Avro kur değeri
MADDE 267 – (1) Ulusal transit iĢlemlerinde, Ortak Transit SözleĢmesi‘nde Avro
cinsinden ifade edilen tutarların Türk Lirası karĢılığının hesaplanmasında, transit
beyannamesinin tescil tarihindeki T.C. Merkez Bankası efektif satıĢ kuru esas alınır.
Masraflar
MADDE 268 – (1) Transit rejimine tabi eĢyaya iliĢkin olarak yapılan denetlemenin
gerektirdiği masraflarla yükleme, boĢaltma, mühürleme, antrepo veya depolarda muhafaza
gibi hizmetler karĢılığı ücret alınır.
Posta sevkiyatları
MADDE 269 – (1) Posta yoluyla Türkiye Gümrük Bölgesine gelen ve Türkiye Gümrük
Bölgesinde bir iç gümrükten transit edilecek eĢyaya 468 inci madde hükümleri uygulanır.
Yolcu eĢyasının transiti
MADDE 270 – (1) Yolcuların beraberinde bulunan veya geçici depolama yeri veya
antrepolardan çıkarılan ve sevk edilen ticari nitelikte olmayan yolcu eĢyası, gümrük idaresine
sahip veya temsilcileri tarafından 172 nci madde hükümlerine göre beyan olunur.
Yasaklamaya tabi eĢya
MADDE 271 – (1) Kanunun 55 inci maddesinin ikinci fıkrası kapsamında yasaklanan
eĢya ile 56 ncı maddesinin birinci fıkrası kapsamına giren eĢyanın ve kanun veya genel idari
düzenleyici iĢlemlerle ithali yasaklanan eĢyanın transitine izin vermeye gümrük ve ticaret
bölge müdürlükleri yetkilidir.
Hayvan ve hayvansal maddeler ile bitki ve parçaları
MADDE 272 – (1) Hayvan ve hayvansal maddeler ile bitki ve parçalarının sınır gümrük
idaresinde kanun ve düzenlemelere ve uluslararası anlaĢmalara göre gerekli sağlık
muayeneleri, ilgili kurumun personeli tarafından yapılır. Bu muayeneler yapılmadan gümrük
idaresi eĢyanın serbest bırakılmasına veya sevkine izin vermez.
(2) Hayvan ve hayvansal maddeler, bitki ve parçalarının giriĢ ve çıkıĢ kapıları ve
bunların Türkiye‘den transit geçirileceği yollar hususunda kanun, tüzük ve anlaĢma hükümleri
göz önünde tutulur.
Telef veya kayıp olan eĢya
MADDE 273 – (1) Transit rejimine tabi eĢyanın zorlayıcı sebep veya beklenmeyen
haller nedeniyle telef veya kaybının kanıtlanması halinde, gümrük vergileri aranmaz. Ancak;
a) Suçüstü Ģeklindeki hırsızlıklar, hazırlık tahkikatı üzerine Cumhuriyet Savcılığınca
verilen belge ile,
b) Hasar, telef veya kayıp herkesçe bilinen ve duyulan baĢka olaylar yüzünden olmuĢsa,
o yerin en büyük mülki idare amiri tarafından verilecek belge ile,
c) Trafik kazaları, trafik kaza raporuna göre ve en yakın gümrük idaresi tarafından
yapılan tespit sonucunda gümrük idare amirinin vereceği karar ile,
kanıtlanır.
(2) Yukarıdaki belgeler, ortak transit iĢlemlerinde Ortak Transit SözleĢmesi‘nde
belirtilen yetkili makamlara, ulusal transit iĢlemlerinde ise hareket idaresine sunulur. Bunların
incelenmesi ve kabulü ilgili idareye aittir. Ġlgili idare, gerektiğinde bunları veren makamlarla
yazıĢma yaparak eksikliklerini tamamlatır.
Asıl sorumlunun sorumluluğu
MADDE 274 – (1) Asıl sorumlu, gümrük yükümlülüğünün doğması halinde mali
olarak sorumludur.
Teminat aranmayan eĢyanın eksik çıkması
MADDE 275 – (1) 214 üncü maddenin ikinci fıkrası uyarınca teminat aranmayan
transit eĢyasından özet beyana nazaran eksik çıkan kaplarla ilgili olarak, ticaret politikası
önlemleri saklı kalmak kaydıyla Kanunun 237 nci maddesi hükmü çerçevesinde cezai iĢlem
uygulanır.
TIR Karnesi ile taĢıma
MADDE 276 – (1) TIR Karnesi kapsamında transit rejimine tabi eĢyanın taĢınmasında,
TIR SözleĢmesi ile bu SözleĢmeye dayanılarak çıkarılan yönetmelik, tebliğ ve genelge
hükümleri uygulanır. Bu kapsamda yapılacak transit iĢlemlerinde doğabilecek ihtilaflar
Bakanlıkça (Gümrükler Genel Müdürlüğü) sonuçlandırılır.
ATA Karnesi ile taĢıma
MADDE 277 – (1) ATA Karnesi ile transit taĢıma iĢlemleri, ATA Karnesine iliĢkin
taraf olduğumuz uluslararası sözleĢme hükümleri çerçevesinde gerçekleĢtirilir.
(2) ATA Karnesi kapsamında gerçekleĢtirilen bir transit iĢlemi ile ilgili olarak bir
usulsüzlüğün belirlenmesi halinde, ödenmesi gereken gümrük vergilerinin tahsili ve ceza
takibine iliĢkin iĢlemler taraf olduğumuz uluslararası sözleĢme hükümleri saklı kalmak
kaydıyla Bakanlıkça belirlenir.‖
MADDE 8 – Aynı Yönetmeliğin 513 üncü maddesinin üçüncü fıkrasına ―Ön izin
baĢvuruları, dilekçe, ekonomik yönden ihtiyaç olduğuna dair görüĢ, faaliyet belgesi, Ticaret
Sicil Gazetesi ve imza sirküleri ile birlikte ilgili gümrük müdürlüğüne yapılır.‖ cümlesi
eklenmiĢ ve aynı maddenin beĢinci fıkrası aĢağıdaki Ģekilde değiĢtirilmiĢtir.
―(5) Kamu kurum veya kuruluĢlarının geçici depolama yeri açma ve iĢletme taleplerinde
birinci fıkrada belirtilen adli sicil belgesi, ticaret sicil gazetesi ve imza sirküleri aranmaz.
Bunların görev alanı itibariyle faaliyette bulundukları yerlerdeki geçici depolama yeri açma
ve iĢletme taleplerinde, ayrıca iĢ yeri açma veya çalıĢtırma ruhsatı veya bunun yerine geçen
belge aranmaz‖
MADDE 9 – Aynı Yönetmeliğin 520 nci maddesine aĢağıdaki fıkra eklenmiĢtir.
―(7) Kamu kurum veya kuruluĢlarının antrepo açma ve iĢletme taleplerinde adli sicil
belgesi, faaliyet belgesi, ticaret sicil gazetesi ve imza sirküleri aranmaz. Bunların görev alanı
itibariyle faaliyette bulundukları yerlerdeki antrepo açma ve iĢletme taleplerinde, ayrıca iĢ
yeri açma veya çalıĢtırma ruhsatı veya bunun yerine geçen belge aranmaz‖
MADDE 10 – Aynı Yönetmeliğinin 534 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendine
―ve antrepo olarak kullanılacak kapalı ve/veya açık alanların birbiri ile doğrudan irtibatının
bulunması‖ ibaresi eklenmiĢtir.
MADDE 11 – Aynı Yönetmeliğin 14 no.lu eki ile 33 ila 51 no.lu ekleri, ekteki Ģekilde
değiĢtirilmiĢ, 52 ila 54 no.lu ekleri yürürlükten kaldırılmıĢtır.
MADDE 12 – Aynı Yönetmeliğe aĢağıdaki geçici madde 3 eklenmiĢtir.
“Alınan izin ve belgelerin geçerliğiliği
GEÇĠCĠ MADDE 3 – (1) 24/8/2011 tarihli, 28035 (Mükerrer) sayılı Resmî Gazete‘de
yayımlanan Ortak Transit Yönetmeliği çerçevesinde alınan izin ve belgeler, geçerlilik süreleri
sonuna kadar kullanılabilir.‖
MADDE 13 – Bu Yönetmelik yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
MADDE 14 – Bu Yönetmelik hükümlerini Gümrük ve Ticaret Bakanı yürütür.
12345678910-
Yönetmeliğin Yayımlandığı Resmi Gazete‟nin
Tarihi
Sayısı
7/10/2009
27369 Mükerrer
Yönetmelikte DeğiĢiklik Yapan Yönetmeliklerin Yayımlandığı Resmi
Gazete‟nin
Tarihi
Sayısı
31/3/2010
27538
2/7/2010
27629
2/12/2010
27773
31/12/2010
27802
26/3/2011
27886
30/4/2011
27920
23/5/2011
27942
16/7/2011
27996
2/11/2011
28103
28/12/2011
28156
11121314-
31/3/2012
12/6/2012
20/11/2012
10/1/2013
28250
28321
28473
28524
Not: Ekleri 7 ġubat 2013 Tarihli ve 28552 Sayılı Resmi Gazetede
YayınlanmıĢtır.
[R.G. 07 ġubat 2013 – 28552 ]
—— • ——
Gümrük ve Ticaret Bakanlığından:
ORTAK TRANSĠT YÖNETMELĠĞĠNĠN YÜRÜRLÜKTEN
KALDIRILMASINA DAĠR YÖNETMELĠK
MADDE 1 – 24/8/2011 tarihli ve 28035 (mükerrer) sayılı Resmî Gazete‘de yayımlanan
Ortak Transit Yönetmeliği ek ve değiĢiklikleri ile birlikte yürürlükten kaldırılmıĢtır.
MADDE 2 – Bu Yönetmelik yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
MADDE 3 – Bu Yönetmelik hükümlerini Gümrük ve Ticaret Bakanı yürütür.
[R.G. 07 ġubat 2013– 28552 ]
—— • ——
TEBLĠĞLER
Ekonomi Bakanlığından:
FĠLĠSTĠN ULUSAL YÖNETĠMĠ MENġELĠ BAZI TARIM ÜRÜNLERĠ
ĠTHALATINDA TARĠFE KONTENJANI UYGULANMASINA
DAĠR TEBLĠĞ
Amaç ve kapsam
MADDE 1 – (1) Bu Tebliğin amacı, 14/1/2013 tarihli ve 2013/4225 sayılı Bakanlar
Kurulu Kararı ile yürürlüğe giren Filistin Ulusal Yönetimi MenĢeli Bazı Tarım Ürünleri
Ġthalatında Tarife Kontenjanı Uygulanması Hakkında Karar uyarınca, Filistin Ulusal
Yönetimi menĢeli bazı tarım ürünleri ithalatında uygulanacak tarife kontenjanlarının
düzenlenmesidir.
Dayanak
MADDE 2 – (1) Bu Tebliğ, 14/1/2013 tarihli ve 2013/4225 sayılı Bakanlar Kurulu
Kararı ile yürürlüğe giren Filistin Ulusal Yönetimi MenĢeli Bazı Tarım Ürünleri Ġthalatında
Tarife Kontenjanı Uygulanması Hakkında Karar ve 14/4/2010 tarihli ve 2010/339 sayılı
Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe giren Ġthalatta Kota ve Tarife Kontenjanı Ġdaresi
Hakkında Karara dayanılarak hazırlanmıĢtır.
Tanımlar
MADDE 3 – (1) Bu Tebliğde yer alan;
a) Bakanlık: Ekonomi Bakanlığını,
b) Genel Müdürlük: Ekonomi Bakanlığı Ġthalat Genel Müdürlüğünü,
c) Denetim birimleri: Ekonomi Bakanlığı Denetim Hizmetleri BaĢkanlığı ile Gümrük ve
Ticaret Bakanlığının ilgili denetim birimlerini,
ç) Tarife kontenjanı: Belirli bir dönem itibarıyla gümrük vergisinde ve/veya diğer mali
yüklerde indirim yapılan ya da muafiyet sağlanan ithalatın miktarını,
d) Ġthal lisansı: Tarife kontenjanı uygulaması kapsamında ithalat yapılmasını sağlamak
üzere Bakanlıkça düzenlenen ve bir örneği Ek-1‘de yer alan belgeyi,
e) Tarife kontenjanı dönemi: Tarife kontenjanı kapsamında ithalatın yapılabileceği
belirli bir dönemi,
f) Talep toplama yöntemi (TTY): BaĢvuruların tarife kontenjanı dönemi baĢlangıcından
önceki 1 (bir) ay içerisinde yapıldığı ve baĢvuru döneminin bitmesini müteakip, tarife
kontenjanı tahsisatı yapılabilecek nitelikteki baĢvuru sahibi firmalara, ilgili dağıtım kriterleri
çerçevesinde tarife kontenjanı tahsisatının yapıldığı yöntemi,
g) BaĢvuru sırasına göre eĢit oranda tahsis yöntemi (EOTY): BaĢvurunun tarife
kontenjanı dönemi içerisinde yapıldığı ve tarife kontenjanının, tarife kontenjanı tahsisi
yapılabilecek nitelikteki baĢvuru sahibi firmalara, ilgili dağıtım kriterleri çerçevesinde
baĢvuru sırası dikkate alınarak eĢit miktarda tahsis edildiği yöntemi,
ğ) Referans dönemi: Tarife kontenjanı baĢvurusunun yapıldığı yıl hariç son iki takvim
yılını,
h) Tarife kontenjanı baĢvuru dönemi: TTY‘ye göre tahsisatı yapılan tarife kontenjanları
için tarife kontenjanı döneminin baĢlangıcından önceki 1 (bir) ayı, EOTY‘ye göre tahsisatı
yapılan tarife kontenjanları için ise tarife kontenjanı dönemi ile aynı dönemi,
ı) Firma: Tarife kontenjanlarından faydalanmak üzere baĢvuruda bulunan, ticaret
siciline veya esnaf ve sanatkâr siciline ve ilgili sanayi ve/veya ticaret odasına veya esnaf ve
sanatkarlar odasına kayıtlı, gerçek veya tüzel kiĢiler ile tahsisat önceliği bulunan kurum ve
kuruluĢları,
i) Ġthalat performansı: Firmanın baĢvurusunun değerlendirildiği tarihteki Bakanlık Bilgi
Sistemi verileri esas alınarak tespit edilen, tarife kontenjanı konusu maddede referans
döneminde gerçekleĢtirdiği ithalat miktarını (tarife kontenjanı konusu maddeye ait ayrı bir
gümrük tarife istatistik pozisyonu bulunmaması halinde tarife kontenjanı açılan ilgili gümrük
tarife istatistik pozisyonu kapsamında yapılan toplam ithalat miktarını),
j) Üretim performansı: Firmanın, referans döneminde tarife kontenjanı konusu maddede
gerçekleĢtirdiği üretim (paketleme, ambalajlama, eleme, ayıklama hariç) miktarını,
k) Tüketim performansı: Firmanın, referans döneminde üretimde hammadde olarak
kullandığı tarife kontenjanı konusu maddenin (paketleme, ambalajlama, eleme, ayıklama
hariç) miktarını,
l) Geleneksel ithalatçı: Referans döneminde tarife kontenjanı konusu maddeye iliĢkin
ithalat performansı olan firmayı,
m) Sanayici: Referans döneminde tarife kontenjanı konusu maddeye iliĢkin üretim
performansı ve/veya tüketim performansı olan (paketleme, ambalajlama, eleme, ayıklama
hariç) firmayı,
ifade eder.
Tarife kontenjanı tahsisatı için baĢvuru ve baĢvuruların sonuçlandırılması
MADDE 4 – (1) Tarife kontenjanı tahsisat talebinde bulunan firmaların, Ek-2‘deki
tabloda yer alan tarife kontenjanlarından dağıtımı TTY‘ye göre yapılacak olanlar için, tarife
kontenjanı döneminin baĢlangıcından önceki 1 (bir) ay içerisinde, dağıtımı EOTY‘ye göre
yapılacak olanlar için ise tarife kontenjanı dönemi içerisinde, Bakanlığa müracaat etmeleri
zorunludur.
(2) Tarife kontenjanı tahsisat talebinde bulunan firmaların, her tarife kontenjanı dönemi
için; dağıtımı TTY‘ye göre yapılacak olan tarife kontenjanlarına iliĢkin her bir tarife
kontenjanı tahsisatı baĢvurusunda her defasında tam ve eksiksiz olarak; dağıtımı EOTY‘ye
göre yapılacak olan tarife kontenjanlarına iliĢkin her bir tarife kontenjanında ise sadece ilk
tarife kontenjanı tahsisatı baĢvurusunda tam ve eksiksiz olarak, Ek-3‘te yer alan belgeler ile
birlikte Bakanlığa müracaat etmeleri zorunludur.
(3) Ancak, dağıtımı EOTY‘ye göre yapılacak olan tarife kontenjanlarına iliĢkin her bir
tarife kontenjanında her tarife kontenjanı döneminde firmalar adına yapılan ilk tarife
kontenjanı tahsisatını müteakip aynı tarife kontenjanı tahsisatı için yapılacak baĢvuruda tarife
kontenjanı tahsisat talebinde bulunan firmaların; Ek-3‘te yer alan belgelerden her halükarda 1
ve 4 numaralı belgeler ve diğer belgelerden ise sadece geçerliliğini yitirmiĢ ve güncellenmesi
gerekli olanlar ile birlikte, Ek-3‘te açıklandığı Ģekliyle, Bakanlığa müracaat etmeleri
zorunludur.
(4) Ek-2‘deki tabloda yer alan tarife kontenjanlarında, tahsisat önceliği bulunan kurum
ve kuruluĢlar için Ek-3‘te belirtilen belgeleri tam ve eksiksiz olarak ibraz etme veya baĢvuru
dönemi içerisinde müracaat etme Ģartı aranmaz.
(5) Ek-2‘deki tabloda yer alan tarife kontenjanlarının tahsisatı için yapılan baĢvurulara
iliĢkin eksiklikler tarife kontenjanı dönemi içerisinde tamamlanamaz ve eksikliklerin
giderilmesi ile ilgili firmalara Genel Müdürlükçe bildirim yapılmaz. Ancak, ihtiyaç duyulması
halinde Genel Müdürlükçe Ek-3‘te yer alan belgeler ile ilgili firmadan ve/veya bu belgeleri
düzenleyen kurum ve kuruluĢlardan ek veya açıklayıcı bilgi ve belge talep edilebilir.
(6) Tarife kontenjanı tahsisatı taleplerine iliĢkin baĢvurularda Bakanlığa ibraz edilen
belgeler hiçbir suretle iade edilmez ve baĢka bir baĢvuru için kullanılamaz.
(7) Ek-2‘deki tabloda yer alan ve dağıtımı TTY‘ye göre yapılacak olan tarife
kontenjanlarının her biri için, aynı firma tarafından bir tarife kontenjanı baĢvuru döneminde
tarife kontenjanı tahsisatı için sadece bir baĢvuru yapılması esastır. Aksi durumda,
değerlendirmeye alınabilecek nitelikteki en son baĢvuru değerlendirmeye alınır.
(8) Ek-2‘deki tabloda yer alan ve dağıtımı EOTY‘ye göre yapılacak olan tarife
kontenjanlarının her biri için, aynı firma tarafından bir tarife kontenjanı baĢvuru döneminde
tarife kontenjanı tahsisatı için sadece bir baĢvuru yapılması esastır. Aksi durumda,
değerlendirmeye alınabilecek nitelikteki ilk baĢvuru değerlendirmeye alınır. Ancak, aynı
tarife kontenjanı döneminde daha önce aynı tarife kontenjanında adına düzenlenen en son
ithal lisansı firma nüshasının aslını Bakanlığa iade eden firmalara talepte bulunmaları
durumunda, aynı tarife kontenjanında tahsisat yapılarak yeniden ithal lisansı düzenlenebilir.
(9) Bu Tebliğ kapsamındaki tarife kontenjanlarının tahsisatı için, Ek-3‘te belirtilen
belgeleri tam ve eksiksiz olarak içermeyen veya tarife kontenjanı baĢvuru dönemi içerisinde
yapılmayan veya Ek-2‘deki tabloda ilgili tarife kontenjanının karĢısında ―Tahsisat Yapılacak
Firma Türü‖ sütununda belirtilen nitelikte olmayan firmalar tarafından yapılan veya bu Tebliğ
hükümlerine istinaden adlarına ithal lisansı düzenlenmemesi hususunda yaptırıma tabi olan
firmalar tarafından yapılan baĢvurular olumsuz sonuçlandırılır. Ek-2‘deki tabloda yer alan
herhangi bir tarife kontenjanının tamamının tahsisat önceliği bulunan kurum ve kuruluĢlara
tahsis edilmesi durumunda diğer firmalarca söz konusu tarife kontenjanına iliĢkin yapılmıĢ
baĢvurular olumsuz sonuçlandırılır. Ek-2‘deki tabloda yer alan ve dağıtımı EOTY‘ye göre
yapılan herhangi bir tarife kontenjanının tamamının tahsis edilmesini müteakiben söz konusu
tarife kontenjanının tahsisatına iliĢkin yapılan baĢvurular olumsuz sonuçlandırılır.
Tarife kontenjanı tahsisat yöntemi
MADDE 5 – (1) Ek-2‘deki tabloda ―Tahsisat Yöntemi‖ sütunundaki;
a) ―TTY‖ ibaresi, talep toplama yöntemi,
b) ―EOTY‖ ibaresi, baĢvuru sırasına göre eĢit oranda tahsis yöntemi
ile ilgili tarife kontenjanının tahsis edileceğini ifade eder.
Tahsisat önceliği bulunan kurum ve kuruluĢlar
MADDE 6 – (1) Ek-2‘de yer alan tabloda ―Tahsisat Önceliği Bulunan Kurum ve
KuruluĢlar‖ sütunundaki;
a) ―EBK‖ ibaresi, Et ve Balık Kurumu Genel Müdürlüğünün,
b) ―TMO‖ ibaresi, Toprak Mahsulleri Ofisi Genel Müdürlüğünün,
c) ―YTTSKB‖ ibaresi, Yağlı Tohumlar Tarım SatıĢ Kooperatifleri Birliklerinin,
d) ―TġF‖ ibaresi, Türkiye ġeker Fabrikaları A.ġ. Genel Müdürlüğünün
ilgili tarife kontenjanında tahsisat önceliği bulunduğunu ifade eder.
Tarife kontenjanı tahsisatı yapılacak firmalar
MADDE 7 – (1) Ek-2‘deki tabloda ―Tahsisat Yapılacak Firma Türü‖ sütunundaki;
a) ―Ü‖ harfi, üretim performansı olan sanayicilere,
b) ―T‖ harfi, tüketim performansı olan sanayicilere,
c) ―Ġ‖ harfi, geleneksel ithalatçılara
ilgili tarife kontenjanının tahsis edileceğini ifade eder.
Dağıtım kriterleri
MADDE 8 – (1) Ek-2‘deki tabloda ―Bir Defada Talep Edilebilecek Azami Tarife
Kontenjanı Miktarı‖ sütununda belirtilen miktar, söz konusu tablonun ―Tarife Kontenjanı
Dönemi‖ sütununda tarife kontenjanının karĢısında yer alan dönemde ilgili tarife
kontenjanında, dağıtımı EOTY‘ye göre yapılan tarife kontenjanları için bir firmaya bir defada
tahsis edilebilecek azami tarife kontenjanı miktarlarını; dağıtımı TTY‘ye göre yapılan tarife
kontenjanları için ise bir firmanın talep edebileceği ve bir firmaya tahsis edilebilecek azami
tarife kontenjanı miktarlarını belirtmektedir.
(2) Firmalara baĢvurusunda talep ettiği tarife kontenjanı miktarından daha fazla
miktarda tahsisat yapılamaz.
(3) Tahsisat önceliği bulunan kurum ve kuruluĢların talepte bulunması halinde, Ek2‘deki tabloda yer alan tarife kontenjanlarının tamamı veya bir bölümü söz konusu kurum ve
kuruluĢlara tahsis edilebilir. Aksi durumda Bakanlıkça belirlenecek dağıtım kriterleri
çerçevesinde değerlendirmeye alınabilecek nitelikte baĢvuruda bulunan firmalara tahsis edilir.
(4) Bakanlıkça belirlenecek dağıtım kriterleri çerçevesinde yapılacak dağıtımda
herhangi bir firmanın talep ettiği miktardan daha fazla tahsisat hakkı oluĢması halinde,
firmanın talep ettiği tarife kontenjanı miktarının tamamının tahsisatı yapılır ve tahsisat
hakkının talep edilen miktarı aĢan kısmı, her defasında talep edilen tarife kontenjanı
miktarından daha fazla tahsisat hakkı oluĢan firma(lar) hariç tutularak diğer firmalar arasında
aynı kriterlerle yeniden dağıtılarak tahsis edilir.
(5) Ek-2‘deki tabloda yer alan tarife kontenjanları tahsisatı için yapılan ve
değerlendirmeye alınabilecek nitelikteki baĢvurularda talep edilen toplam tarife kontenjanı
miktarının, tahsis edilebilecek toplam tarife kontenjanı miktarıyla aynı veya daha düĢük
olması halinde talepler aynen karĢılanır ve tahsisatı yapılmayan tarife kontenjanı miktarının
dağıtımı Bakanlıkça yayımlanacak yeni bir Tebliğ ile yapılabilir.
(6) Ek-2‘deki tabloda yer alan ve dağıtımı EOTY‘ye göre yapılan tarife kontenjanlarına
iliĢkin baĢvurular, Bakanlık genel evrak kayıt tarihi ve kayıt numarası esas alınarak, aynı
tablonun ―Bir Defada Talep Edilebilecek Azami Tarife Kontenjanı Miktarı‖ sütununda ilgili
tarife kontenjanının karĢısında yer alan miktarı aĢmamak üzere, sırasıyla sonuçlandırılır.
Ancak tarife kontenjanı baĢvuru döneminin baĢlangıç tarihinden itibaren ilk 5 (beĢ) iĢ günü
içerisinde yapılan baĢvurularda talep edilen toplam miktarın o madde için açılmıĢ toplam
tarife kontenjanı miktarını aĢması durumunda, sadece bu talepler toplam tarife kontenjanının
eĢit Ģekilde tahsis edilmesiyle karĢılanır.
Ġthal lisansı düzenlenmesi
MADDE 9 – (1) Bu Tebliğde belirtilen usul ve esaslar çerçevesinde tarife kontenjanı
tahsisatı yapılan firmalar adına Bakanlıkça ithal lisansı düzenlenir. 4 üncü maddenin 8 inci
fıkrası hükmü saklı kalmak kaydıyla, herhangi bir tarife kontenjanı tahsisatına istinaden
sadece bir ithal lisansı düzenlenir. Ancak, tahsisat önceliği bulunan kurum ve kuruluĢlar için
talepte bulunulması durumunda bir tarife kontenjanı tahsisatına istinaden birden fazla ithal
lisansı düzenlenebilir.
(2) Ġthal lisansı, bir tanesi tarife kontenjanı tahsisi yapılan firmaya verilmek üzere (firma
nüshası) ve bir tanesi Bakanlıkta kalmak üzere (Bakanlık nüshası) 2 (iki) nüsha olarak
düzenlenir.
Ġthal lisansı kullanımı
MADDE 10 – (1) Bu Tebliğ kapsamında Bakanlıkça düzenlenen ithal lisansları, ithal
lisansında belirtilen süre sonuna kadar geçerli olup, bu süre kesinlikle uzatılamaz.
(2) Bu Tebliğ kapsamında ithal edilecek maddeye iliĢkin gümrük beyannamesinin, ithal
lisansının geçerlilik süresi içerisinde tescil edilmiĢ olması Ģarttır.
(3) Ġthal lisansının firma tarafından ilgili gümrük idaresine ibrazı zorunludur.
(4) Bu Tebliğ kapsamında düzenlenen ithal lisansıyla yapılacak ithalatta sadece ithal
lisansında kayıtlı miktar kadar ithalat için indirimli gümrük vergisi ve/veya diğer mali yükler
uygulanmak üzere ithalat yapılabilir.
(5) Ġthal lisansı kapsamındaki ithalatın doğrudan ithal lisansı sahibi firma tarafından
yapılması zorunludur. Ġthal lisansları üçüncü kiĢilere devredilemez.
(6) Ġthal lisansı kapsamında ithalatı gerçekleĢecek maddelerin ithalatının tabi olduğu
diğer mevzuat hükümlerine göre gümrük idaresine ibrazı gereken belgelerin firma tarafından
ithalat iĢlemleri sırasında ilgili gümrük idaresine ibrazı zorunludur.
(7) Ġthal lisansı kapsamında yapılan ithalatta yükümlü tarafından ithal lisansının tarih ve
sayısının gümrük beyannamesinin ilgili bölümüne kaydedilmesi zorunludur.
Gümrük idaresince yapılacak iĢlemler
MADDE 11 – (1) Bu Tebliğ kapsamında düzenlenen ithal lisansıyla yapılacak ithalatta,
ithal lisansı firma nüshası ithalat iĢlemleri sırasında ilgili gümrük idaresince aranır.
(2) Ġthal lisansı kapsamında yapılan ithalata iliĢkin gerekli düĢümler ilgili gümrük
idaresi tarafından ithal lisansının firma nüshasının arka yüzüne iĢlenerek imza ve mühür altına
alınır. Bu sayfada yer kalmaması halinde, yeni sayfa ilave edilerek ilave edilen sayfa adedi
ithal lisansı firma nüshasının aslına derç edilerek imza ve mühür altına alınır.
Ġthal lisansının revizesi
MADDE 12 – (1) Ġthal lisansı firma nüshasının aslı ve değiĢiklik talebine iliĢkin ilgili
belgeler ile birlikte baĢvurulması halinde, ithal lisansına iliĢkin revize talepleri Bakanlıkça
sonuçlandırılır.
Ġthal lisansının zayii
MADDE 13 – (1) Ġthal lisansının zayii (kaybolması veya kullanılamaz hale gelmesi)
halinde, zayie iliĢkin gazete ilanı ve/veya bu hususu belgelendiren ilgili belgeler ile
baĢvurulması halinde, Bakanlıkça üzerine "Zayiinden dolayı yeniden düzenlenmiĢtir" Ģeklinde
Ģerh düĢülerek, ithal lisansının kullanılmamıĢ olan kısmı için yeni ithal lisansı düzenlenebilir.
Ġthal lisansın iadesi
MADDE 14 – (1) 4 üncü maddenin 8 inci fıkrası hükümleri saklı kalmak kaydıyla, bu
Tebliğ kapsamında düzenlenen ithal lisansı firma nüshasının Bakanlığa iade edilmesi zorunlu
değildir.
(2) Bakanlığa iade edilen ithal lisansı hiçbir suretle firmalara geri verilmez.
Yaptırım
MADDE 15 – (1) Bu Tebliğ kapsamında düzenlenen ithal lisansı ile yapılacak ithalat
iĢlemlerine esas olan belgelerde tahrifat yapıldığının veya sahte belge kullanıldığının veya
ithal lisansının üçüncü kiĢilere devredildiğinin veya ithal lisansına konu ithal iĢlemlerinde bu
Tebliğ ile belirtilen diğer hususlara aykırı davranıldığının denetim birimlerince tespiti halinde,
Bakanlıkça ilgili ithal lisansı iptal edilir ve kendilerine iptal iĢleminden itibaren 5 yıl süreyle
bu Tebliğ çerçevesinde tarife kontenjanı tahsis edilmez.
Diğer mevzuat hükümleri
MADDE 16 – (1) Bu Tebliğ, ithal lisansı kapsamında ithalatı gerçekleĢecek maddenin
ithalatının tabi olduğu diğer mevzuat hükümlerinin uygulanmasını engellemez.
Yetki
MADDE 17 – (1) Bakanlık, bu Tebliğ hükümlerine istinaden, izin ve talimat vermeye,
özel ve zorunlu durumları inceleyip sonuçlandırmaya ve uygulamada ortaya çıkacak ihtilafları
idari yoldan çözümlemeye yetkilidir.
Yürürlük
MADDE 18 – (1) Bu Tebliğ yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
Yürütme
MADDE 19 – (1) Bu Tebliğ hükümlerini Ekonomi Bakanı yürütür.
Ek-1
Ġthal Lisansı Örneği
1
ĠTHAL LĠSANSI
1. Ġthalatçı
T.C. EKONOMĠ BAKANLIĞI
2. Lisans numarası
Ġthalatçıya verilecek nüsha
3. Kota dönemi
4. Lisansı düzenleyen yetkili makam
5. Beyan sahibi/temsilci
6. MenĢe ülke
7. Malın sevk edildiği ülke
8. Geçerlilik süresi sonu
1
9. Malların tanımı
10. G.T.Ġ.P
11. Miktar
12. Teminat
13. Diğer ayrıntılar
14. Yetkili makamın onayı
15. KULLANIMLAR
Sütun 17‟nin 1 inci hanesinde kullanılabilecek miktarı ve aynı sütunun 2 inci hanesinde kullanılan miktarı
belirtiniz.
16. Net miktar (net ağırlık veya birimi belirten diğer
ölçü birimi)
17. Rakamla
1
2
1
2
1
2
1
2
1
2
1
2
18. Kullanılan Miktar
(yazıyla)
19. Gümrük
beyannamesinin veya
müfrezin numarası ve
kullanım tarihi
20. Gümrük iĢlemlerinin
yapıldığı gümrük
idaresinin adı, mührü ve
imza
1
2
1
2
Not: Gümrük idarelerince, ihtiyaca binaen düzenlenecek ilave sayfalar buraya eklenecektir.
Filistin Ulusal Yönetimi MenĢeli Bazı Tarım Ürünleri Ġthalatında Uygulanan Tarife Kontenjanları Listesi
Ek-2
Tarife
Kontenjanı
Kod No
G.T.Ġ.P.
FĠL001
0804.10.00.00.00
(2)
Madde Ġsmi
Hurma
Tarife
Kontenjanı
Dönemi
01.01-31.12
Bir Defada
Talep
Edilebilecek
Azami Tarife
Kontenjanı
Miktarı
50 Ton
Tahsisat
Yapılacak
Firma Türü
Ü,T,Ġ
Tahsisat
Yöntemi
EOTY
Tahsisat
Önceliği
Bulunan
Kurum ve
KuruluĢlar
Azami % 43 oranında olmak kaydıyla, Ġthalat Rejimi Kararının ‗Diğer Ülkeler Ġçin Gümrük Vergisi‘ sütununda yer alan gümrük vergisi
oranının %70‘i uygulanır.
Ek-3
Başvurularda İbrazı Gereken Belgeler
A- Tüm baĢvurular için ibrazı gereken belgeler:
1- Bir örneği Ek-4‘te yer alan ―BaĢvuru Formu‖ (Firmayı temsil ve ilzama yetkili temsilci
veya temsilciler tarafından imzalanmıĢ ve imza sahiplerinin ad ve soyadlarının açıkça
yazılmıĢ olması ve her baĢvuruda ibraz edilmesi gerekmektedir.)
2- Ġmza sahiplerinin firmayı temsil ve ilzama yetkili olduğunu kanıtlayan imza sirkülerinin
veya imza beyanlarının aslı veya noter onaylı sureti (BaĢvuru tarihinden geriye doğru 3
(üç) ay içerisinde düzenlenmiĢ/onaylanmıĢ olması gerekmektedir.)
3- Firma unvanının yer aldığı Ticaret Sicil Gazetesi‘nin aslı veya noter veya ticaret ve/veya
sanayi odaları veya ticaret sicili memurlukları tarafından onaylı örneği veya firma/esnafsanatkarın unvanının yer aldığı Esnaf ve Sanatkarlar Sicil Gazetesi‘nin aslı veya noter
veya esnaf ve sanatkarlar odaları veya esnaf ve sanatkar sicil müdürlüğü tarafından onaylı
örneği (KuruluĢa, varsa unvan değiĢiklikleri ile mevcut duruma iliĢkin ticaret sicil
gazetelerinin/esnaf ve sanatkarlar sicil gazetesinin her birinin ibrazı gerekmektedir.)
4- Aynı tarife kontenjanı döneminde, aynı tarife kontenjanı için yeniden baĢvuruda bulunan
firmalar için, söz konusu tarife kontenjanına iliĢkin firma adına düzenlenen en son ithal
lisansının aslı
5- Ek-2‘de yer alan tarife kontenjanlarına iliĢkin tablonun ―Tarife Kontenjanı Kod No‖
sütununda, yanında (*) iĢareti bulunan maddeler için Gıda, Tarım ve Hayvancılık
Bakanlığı‘ndan alınan ve tarife kontenjanı tahsis talebinde bulunan firma adına
düzenlenmiĢ uygunluk yazısının aslı (BaĢvuru tarihinden geriye doğru 3 (üç) ay içerisinde
düzenlenmiĢ olması gerekmektedir.)
B- Sanayici vasfı ile müracaat edecekler için ibrazı gereken ek belgeler:
1- Tarife kontenjanı talebi yapılan maddeyle ilgili üretim ve/veya tüketim rakamlarını
ayrıntılı olarak içeren geçerli kapasite raporunun bağlı bulunulan ticaret ve/veya sanayi
odası ya da esnaf ve sanatkârlar odası tarafından tasdik edilmiĢ sureti (BaĢvuru tarihinden
itibaren geriye doğru en fazla 3 (üç) ay içerisinde tasdik edilmiĢ olması gerekmektedir.)
(Kapasite raporunun aslı veya noter onaylı sureti kabul edilmeyecektir.)
2- Bir örneği Ek-5‘te yer alan ve firmayı temsil ve ilzama yetkili temsilci veya temsilciler ve
yeminli mali müĢavir tarafından imzalanmıĢ olan Faaliyet Formu (Ekine formu tasdik
eden Yeminli Mali MüĢavirin bağlı bulunduğu Yeminli Mali MüĢavirler Odası‘ndan
alınan ve baĢvuru tarihi itibariyle geçerli olan ―Faaliyet Belgesi‖nin eklenmiĢ olması
gerekmektedir.)
Açıklamalar :
1- Tarife kontenjanı tahsis taleplerine iliĢkin baĢvurularda Bakanlığa ibraz edilen belgeler hiçbir suretle
iade edilmez ve baĢka bir baĢvuru için kullanılamaz.
2- BaĢvuru için gerekli bilgi ve belgeleri tam ve eksiksiz olarak içermeyen ve süresi içerisinde usulüne
uygun olarak yapılmayan baĢvurular olumsuz sonuçlandırılır.
3- Sanayici vasfı ile tarife kontenjanı tahsis talebinde bulunan firmalar, ibraz ettikleri “Sanayici vasfı ile
müracaat edecekler için ibrazı gereken ek belgeler”in tam ve eksiksiz olmaması halinde, tarife
kontenjanı tahsisatında sanayici vasfı ile değerlendirilmez. Ancak, ilgili firmanın “Tüm baĢvurular
için ibrazı gereken belgeler”i tam ve eksiksiz olarak ibraz etmiĢ olması ve ilgili tarife kontenjanının
sanayici vasfı olmayan firmalara da tahsis edilebilecek nitelikte olması halinde, söz konusu firma
baĢvurusu sadece bu kapsamda değerlendirilir.
4- BaĢvuru için ibrazı gereken bir belge aslının getirilmesi hâlinde, belgenin fotokopisi, aslına
uygunluğu kontrol edildikten sonra ilgili Bakanlık görevlisi tarafından isim ve unvan
yazılarak tasdik edilir ve iĢleme alınır.
Ek-4
Filistin Ulusal Yönetimi MenĢeli Bazı Tarım Ürünleri Ġthalatında Uygulanan Tarife
Kontenjanından Yararlanmak ve Ġthal Lisansı Almak Ġçin BaĢvuru Formu Örneği
Tarih: ....../..../........
EKONOMĠ BAKANLIĞINA
(Ġthalat Genel Müdürlüğü)
14/1/2013 tarihli ve 2013/4225 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe giren Filistin Ulusal
Yönetimi Menşeli Bazı Tarım Ürünleri İthalatında Tarife Kontenjanı Uygulanması Hakkında Karar ile
bu Karara istinaden hazırlanan Filistin Ulusal Yönetimi Menşeli Bazı Tarım Ürünleri İthalatında Tarife
Kontenjanı Uygulanmasına Dair Tebliğ kapsamında, aşağıda belirtilen madde için firmamız adına
tahsis yapılması ve İthal Lisansı düzenlenmesi hususunda gereği müsaadelerine arz olunur.
Bakanlığınızca talep edilen bilgi ve belgeler eksiksiz olarak sunulmaktadır.
Firma Yetkilisinin Adı Soyadı:
Firma Yetkilisinin Unvanı:
Ġmza-KaĢe:
I- Firmanın;
1)
A – Sanayici Türü
a) Tarife kontenjanı konusu maddenin üreticisi
b) Tarife kontenjanı konusu maddenin üretimde hammadde olarak kullanıcısı
B - Tarife kontenjanı konusu maddenin geleneksel ithalatçısı
C - Tahsisat önceliği bulunan kurum veya kuruluĢ
2) Adı/Unvanı(1):
3) Bağlı bulunulan vergi dairesi ve vergi sicil numarası/T.C. kimlik numarası:
4) Sigorta Sicil Numarası:
5) Tebligat adresi(2):
6) Telefon:
Faks:
E- posta:
7) BaĢvuru sahibi firma adına irtibat sağlayacak kiĢi:
II- Tarife kontenjanı tahsisi talebinde bulunulan maddenin:
1) Tarife Kontenjanı Kod No :
2) MenĢe ülkesi :
3) Türkiye‘ye ihraç amacıyla yüklemenin yapılacağı ülke:
4) Tahsisi talep edilen tarife kontenjanı konusu maddenin
miktarı ve ölçü birimi(3):
Rakam ile :
Yazı ile :
III- Tarife kontenjanı tahsisi talep edilen maddenin değeri (mal bedeli, navlun ve sigorta ayrı ayrı belirtilecektir):
Rakam ile
Mal bedeli
Sigorta
Navlun
Diğer
Yazı ile
TOPLAM
Birim Fiyatı (CIF)
Açıklamalar:
(1) Firmanın Ticaret Sicil Gazetesi‟nde veya Esnaf ve Sanatkârlar Sicil Gazetesi‟nde yer alan unvanı
tam olarak yazılacak.
(2) Sadece firmanın Ticaret Sicil Gazetesi‟nde veya Esnaf ve Sanatkârlar Sicil Gazetesi‟nde yer alan
resmi tebligat adresi yazılacak.
(3) Ölçü biriminin, tahsis talebinde bulunulan tarife kontenjanının açıldığı ölçü birimi ile aynı birim
cinsinden yazılması Ģarttır.
Ek-5
Faaliyet Formu Örneği
Tarih: ..../..../........
AĢağıda unvanı ve sicil numaraları belirtilen firmanın baĢvurusu üzerine, firmanın muhasebe kayıtlarının ve
ilgili diğer belgelerin tetkiki sonucunda firmanın faaliyetlerine iliĢkin aĢağıda yer alan bilgilere ulaĢılmıĢ olup, söz
konusu bilgilerin doğru olduğunu ve bilgilerin doğru olmaması halinde doğacak hukuki sorumluluktan müĢtereken ve
müteselsilen sorumlu olduğumuzu kabul ve taahhüt ederiz.
Firma Yetkilisi/Yetkilileri
Adı Soyadı, Unvan
Ġmza ve KaĢe(1)
YMM Adı Soyadı
Mühür
Ġmza ve KaĢe
1- Tarife Kontenjanı Tahsis Talebinde Bulunan Firmaya ĠliĢkin Bilgiler
a) Firma Unvanı (2)
b) Adres(2) ve Telefon/Faks Numarası
c) Üye Olduğu Ticaret ve/veya
Sanayi
Odası/Esnaf ve Sanatkarlar
Odası
ç) Ticaret ve/veya Sanayi/Esnaf ve
Sanatkar Sicil No
d) Vergi Dairesi ve Vergi Sicil Numarası/
T.C. Kimlik Numarası
e) 1.Yıl Gelir/Kurumlar Vergisi Tutarı (3)
f) 2.Yıl Gelir/Kurumlar Vergisi Tutarı (4)
g) Sigorta Müdürlüğü ve Sigorta
Sicil No
ğ) 1.Yıl Sigortalı ĠĢçi Gün Sayısı (3)
h) 2.Yıl Sigortalı ĠĢçi Gün Sayısı (4)
2- Firmanın Üretim ve/veya Tüketim Faaliyetine ĠliĢkin Bilgiler(5)
a) Üretilen Maddenin Ġsmi
aa) Yıllık Üretim Kapasitesi
ab) 1. Yıl Üretim Miktarı (3)
ac) 2. Yıl Üretim Miktarı (4)
b)Üretimde Hammadde Olarak Kullanılan
Maddenin Ġsmi
ba) Tüketim Kapasitesi
bb) 1. Yıl Tüketim Miktarı
bc) 2. Yıl Tüketim Miktarı
(3)
(4)
3- Ġncelemeyi Yapan Yeminli Mali MüĢavirin
a) Adı Soyadı
b) Bağlı Olduğu Oda ve Sicil Numarası
c) Adres ve Telefon/Faks Numarası
Açıklamalar:
(1) Firmayı temsil ve ilzama yetkili temsilci veya temsilciler tarafından imzalanmıĢ olması gerekmektedir.
(2) Firmanın Ticaret Sicil Gazetesi‟nde veya Esnaf ve Sanatkârlar Sicil Gazetesi‟nde yer alan unvanının ve adresinin tam
olarak yazılması gerekmektedir.
(3) 1. Yıl, baĢvurunun yapıldığı yıldan 2 yıl önceki yıl (örneğin; 2013 yılında baĢvuru yapılmıĢsa “1.Yıl” 2011 yılıdır)
anlamındadır.
(4) 2. Yıl: baĢvurunun yapıldığı yıldan 1 yıl önceki yıl (örneğin; 2013 yılında baĢvuru yapılmıĢsa “2.Yıl” 2012 yılıdır)
anlamındadır.
(5) Üretim miktarına sadece tarife kontenjanı konusu maddede firmanın gerçekleĢtirdiği üretim miktarı, tüketim
miktarına ise sadece tarife kontenjanına konu madde bir baĢka malın üretiminde hammadde olarak kullanılıyor ise doğrudan
üretimde hammadde olarak kullanılan miktarı yazılacaktır. Üretim ve tüketim miktarlarının belirlenmesinde Filistin Ulusal
Yönetimi MenĢeli Bazı Tarım Ürünleri Ġthalatında Tarife Kontenjanı Uygulanmasına Dair Tebliğin “Tanımlar” baĢlıklı 3 üncü
maddesi hükümlerine uyulması Ģarttır. Kapasite, üretim ve tüketim miktarlarının ölçü biriminin tahsis talebinde bulunulan tarife
kontenjanının açıldığı ölçü birimi ile aynı birim cinsinden yazılması Ģarttır.
[R.G. 07 ġubat 2013 – 28552 ]
—— • ——
Maliye Bakanlığından:
2013 YILI MERKEZĠ YÖNETĠM BÜTÇE UYGULAMA TEBLĠĞĠ
(SIRA NO: 5)
Bilindiği üzere, 25/8/2011 tarihli ve 652 sayılı Millî Eğitim Bakanlığının TeĢkilat ve
Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin 43 üncü maddesinde;
―(1) Özürlü sağlık kurulu raporu düzenlemeye yetkili sağlık kurum veya kuruluĢlarınca
verilen sağlık kurulu raporuyla asgarî % 20 oranında özürlü olduğu tespit edilen ve özel
eğitim değerlendirme kurulları tarafından da eğitsel değerlendirme ve tanılamaları yapılarak
5580 sayılı Özel Öğretim Kurumları Kanunu kapsamında açılan özel eğitim okulları ile özel
eğitim ve rehabilitasyon merkezlerinde verilen destek eğitimini almaları uygun görülen
görme, iĢitme, dil-konuĢma, spastik, zihinsel, ortopedik veya ruhsal özürlü bireylerin eğitim
giderlerinin her yıl Maliye Bakanlığınca belirlenen tutarı, Bakanlık bütçesine bu amaçla
konulan ödenekten karĢılanır. Bu özürlü bireylerin özür grupları ve dereceleri ile özür
niteliğine göre eğitim programlarının kapsamı ve eğitim süreleri, Aile ve Sosyal Politikalar
Bakanlığının görüĢü alınmak suretiyle yönetmelikle belirlenir.
(2) Birinci fıkrada belirtilen eğitim hizmetini sunan veya yararlananların gerçek dıĢı
beyanda bulunmak suretiyle fazladan ödemeye sebebiyet vermeleri durumunda bu tutarlar, iki
katı ve kanunî faiziyle birlikte ilgililerden müteselsilen tahsil edilir. Bu fiillerin özel eğitim
okulları ile özel eğitim ve rehabilitasyon merkezleri tarafından tekrarı hâlinde, ayrıca kurum
açma izinleri iptal edilir.‖,
hükmü yer almaktadır.
Bu kapsamda, özürlü bireylerin destek eğitim giderlerinin bütçeden karĢılanacak
kısmına iliĢkin olarak aĢağıdaki hususlara uyulacaktır.
1- 8/2/2007 tarihli ve 5580 sayılı Özel Öğretim Kurumları Kanunu kapsamında açılan
özel eğitim okulları ile özel eğitim ve rehabilitasyon merkezlerinde özürlü bireylere verilen
destek eğitiminin bütçeden karĢılanacak kısmı; katma değer vergisi hariç olmak üzere bireysel
eğitim için aylık 386 TL., grup eğitimi için 109 TL. olarak belirlenmiĢtir.
2- Belirlenen tutarlar, Millî Eğitim Bakanlığı bütçesine bu amaçla konulan ödenekten,
bu tutarları aĢan kısmı ise ilgililer tarafından karĢılanır.
3- Bu Tebliğde yer almayan hususlarda Millî Eğitim Bakanlığınca yapılacak
düzenlemeler esas alınır.
4- Bu Tebliğ, 1/1/2013 tarihinden geçerli olmak üzere yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
Tebliğ olunur.
[R.G. 07 ġubat 2013 – 28552 ]
—— • ——
BAKANLAR KURULU KARARLARI
Karar Sayısı : 2013/4238
2013 Yılı Yatırım Programında 2012E010060 proje numarası ile yer alan ―Yeni
Demiryolu ve Ġkinci Hat Yapımları, Altyapı Rehabilitasyonu, Elektrifikasyon, Sinyalizasyon
ve Telekomünikasyon Tesisleri Yapımı Projesi‖ kapsamındaki Konya-Karaman 2. Hat,
Elektrifikasyon, Sinyalizasyon, Telekom Tesisi Yapımı ve Altyapı ĠyileĢtirmesi ĠĢinin yapımı
amacıyla ihtiyaç duyulan ve ekli haritada gösterilen güzergâha isabet eden taĢınmazlar ile
üzerindeki muhdesatın Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları ĠĢletmesi Genel Müdürlüğü
tarafından acele kamulaĢtırılması; UlaĢtırma, Denizcilik ve HaberleĢme Bakanlığının
27/12/2012 tarihli ve 3921 sayılı yazısı üzerine, 2942 sayılı KamulaĢtırma Kanununun 27 nci
maddesine göre, Bakanlar Kurulu‘nca 14/1/2013 tarihinde kararlaĢtırılmıĢtır.
Abdullah GÜL
CUMHURBAġKANI
Recep Tayyip ERDOĞAN
BaĢbakan
B. ARINÇ
A. BABACAN
B. ATALAY
B. BOZDAĞ
BaĢbakan Yardımcısı BaĢbakan Yardımcısı BaĢbakan Yardımcısı BaĢbakan Yardımcısı
S. ERGĠN
F. ġAHĠN
E. BAĞIġ
N. ERGÜN
Adalet BakanıAile ve Sosyal Politikalar Bakanı Avrupa Birliği BakanıBilim, Sanayi
Teknoloji Bakanı
ve
F. ÇELĠK
E. BAYRAKTAR
A. DAVUTOĞLU M. Z. ÇAĞLAYAN
ÇalıĢma ve Sosyal Güvenlik Bakanı
Çevre ve ġehircilik BakanıDıĢiĢleri
Bakanı
Ekonomi Bakanı
T. YILDIZ
S. KILIÇ
M. M. EKER
H. YAZICI
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı
Gençlik ve Spor BakanıGıda,
Tarım
Hayvancılık BakanıGümrük ve Ticaret Bakanı
Ġ. N. ġAHĠN
ĠçiĢleri Bakanı
C. YILMAZ
E. GÜNAY
Kalkınma Bakanı Kültür ve Turizm Bakanı
M. ġĠMġEK
Maliye Bakanı
ve
Ö. DĠNÇER
Ġ. YILMAZ
V. EROĞLU
Milli Eğitim BakanıMilli Savunma BakanıOrman ve Su ĠĢleri Bakanı
R. AKDAĞ
B. YILDIRIM
Sağlık BakanıUlaĢtırma, Denizcilik ve HaberleĢme Bakanı
[R.G. 08 ġubat 2013 – 28553 ]
—— • ——
Karar Sayısı : 2013/4248
Ankara Ġli, Çankaya Ġlçesi, Namık Kemal Mahallesi sınırları içerisinde bulunan ve ekli
kroki ile listede sınır ve koordinatları gösterilen alanın riskli alan ilan edilmesi; Çevre ve
ġehircilik Bakanlığının 21/1/2013 tarihli ve 271 sayılı yazısı üzerine, 6306 sayılı Afet Riski
Altındaki Alanların DönüĢtürülmesi Hakkında Kanunun 2 nci maddesine göre, Bakanlar
Kurulu‘nca 28/1/2013 tarihinde kararlaĢtırılmıĢtır.
Abdullah GÜL
CUMHURBAġKANI
Recep Tayyip ERDOĞAN
BaĢbakan
B. ARINÇ
A. BABACAN
B. ATALAY
B. BOZDAĞ
BaĢbakan Yardımcısı BaĢbakan Yardımcısı BaĢbakan Yardımcısı BaĢbakan Yardımcısı
S. ERGĠN
F. ġAHĠN
S. ERGĠN
N. ERGÜN
Adalet BakanıAile ve Sosyal Politikalar Bakanı Avrupa Birliği Bakanı V.Bilim, Sanayi ve
Teknoloji Bakanı
F. ÇELĠK
E. BAYRAKTAR
A. DAVUTOĞLU M. Z. ÇAĞLAYAN
ÇalıĢma ve Sosyal Güvenlik Bakanı
Çevre ve ġehircilik BakanıDıĢiĢleri
Bakanı
Ekonomi Bakanı
T. YILDIZ
S. KILIÇ
M. M. EKER
H. YAZICI
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı
Gençlik ve Spor BakanıGıda,
Tarım
Hayvancılık BakanıGümrük ve Ticaret Bakanı
M. GÜLER
ĠçiĢleri Bakanı
C. YILMAZ
Ö. ÇELĠK
Kalkınma Bakanı Kültür ve Turizm Bakanı
M. ġĠMġEK
Maliye Bakanı
N. AVCI
Ġ. YILMAZ
V. EROĞLU
Milli Eğitim BakanıMilli Savunma BakanıOrman ve Su ĠĢleri Bakanı
M. MÜEZZĠNOĞLU
B. YILDIRIM
Sağlık BakanıUlaĢtırma, Denizcilik ve HaberleĢme Bakanı
ve
[R.G. 08 ġubat 2013 – 28553 ]
—— • ——
Karar Sayısı : 2013/4255
Bursa Ġli, Kestel Ġlçesinde tesis edilecek Gözede II Hidroelektrik Santrali Enerji Nakil
Hattının yapımı amacıyla ekli listede bulundukları yer ile ada ve parsel numaraları belirtilen
taĢınmazların Türkiye Elektrik Dağıtım Anonim ġirketi Genel Müdürlüğü adına tescil
edilmek üzere Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu tarafından acele kamulaĢtırılması; Enerji
ve Tabii Kaynaklar Bakanlığının 14/1/2013 tarihli ve 51 sayılı yazısı üzerine, 2942 sayılı
KamulaĢtırma Kanununun 27 nci maddesine göre, Bakanlar Kurulu‘nca 28/1/2013 tarihinde
kararlaĢtırılmıĢtır.
Abdullah GÜL
CUMHURBAġKANI
Recep Tayyip ERDOĞAN
BaĢbakan
B. ARINÇ
A. BABACAN
B. ATALAY
B. BOZDAĞ
BaĢbakan Yardımcısı BaĢbakan Yardımcısı BaĢbakan Yardımcısı BaĢbakan Yardımcısı
S. ERGĠN
F. ġAHĠN
S. ERGĠN
N. ERGÜN
Adalet BakanıAile ve Sosyal Politikalar Bakanı Avrupa Birliği Bakanı V.Bilim, Sanayi ve
Teknoloji Bakanı
F. ÇELĠK
E. BAYRAKTAR
A. DAVUTOĞLU M. Z. ÇAĞLAYAN
ÇalıĢma ve Sosyal Güvenlik Bakanı
Çevre ve ġehircilik BakanıDıĢiĢleri
Bakanı
Ekonomi Bakanı
T. YILDIZ
S. KILIÇ
M. M. EKER
H. YAZICI
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı
Gençlik ve Spor BakanıGıda,
Tarım
Hayvancılık BakanıGümrük ve Ticaret Bakanı
M. GÜLER
ĠçiĢleri Bakanı
C. YILMAZ
Ö. ÇELĠK
Kalkınma Bakanı Kültür ve Turizm Bakanı
M. ġĠMġEK
Maliye Bakanı
N. AVCI
Ġ. YILMAZ
V. EROĞLU
Milli Eğitim BakanıMilli Savunma BakanıOrman ve Su ĠĢleri Bakanı
M. MÜEZZĠNOĞLU
B. YILDIRIM
Sağlık BakanıUlaĢtırma, Denizcilik ve HaberleĢme Bakanı
ve
[R.G. 08 ġubat 2013 – 28553 ]
—— • ——
Karar Sayısı : 2013/4259
Karayolları BeĢinci Bölge Müdürlüğü sınırları içerisinde yapımı devam eden MutErmenek Devlet Yolunun Km: 0+262.00-25+558.50 arasında kalan bölümünün
tamamlanabilmesi amacıyla ekli haritada gösterilen güzergâhta bulunan taĢınmazların
Karayolları Genel Müdürlüğü tarafından acele kamulaĢtırılması; UlaĢtırma, Denizcilik ve
HaberleĢme Bakanlığının 18/1/2013 tarihli ve 530 sayılı yazısı üzerine, 2942 sayılı
KamulaĢtırma Kanununun 27 nci maddesine göre, Bakanlar Kurulu‘nca 28/1/2013 tarihinde
kararlaĢtırılmıĢtır.
Abdullah GÜL
CUMHURBAġKANI
Recep Tayyip ERDOĞAN
BaĢbakan
B. ARINÇ
A. BABACAN
B. ATALAY
B. BOZDAĞ
BaĢbakan Yardımcısı BaĢbakan Yardımcısı BaĢbakan Yardımcısı BaĢbakan Yardımcısı
S. ERGĠN
F. ġAHĠN
S. ERGĠN
N. ERGÜN
Adalet BakanıAile ve Sosyal Politikalar Bakanı Avrupa Birliği Bakanı V.Bilim, Sanayi ve
Teknoloji Bakanı
F. ÇELĠK
E. BAYRAKTAR
A. DAVUTOĞLU M. Z. ÇAĞLAYAN
ÇalıĢma ve Sosyal Güvenlik Bakanı
Çevre ve ġehircilik BakanıDıĢiĢleri
Bakanı
Ekonomi Bakanı
T. YILDIZ
S. KILIÇ
M. M. EKER
H. YAZICI
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı
Gençlik ve Spor BakanıGıda,
Tarım
Hayvancılık BakanıGümrük ve Ticaret Bakanı
M. GÜLER
ĠçiĢleri Bakanı
C. YILMAZ
Ö. ÇELĠK
Kalkınma Bakanı Kültür ve Turizm Bakanı
M. ġĠMġEK
Maliye Bakanı
N. AVCI
Ġ. YILMAZ
V. EROĞLU
Milli Eğitim BakanıMilli Savunma BakanıOrman ve Su ĠĢleri Bakanı
M. MÜEZZĠNOĞLU
B. YILDIRIM
Sağlık BakanıUlaĢtırma, Denizcilik ve HaberleĢme Bakanı
ve
[R.G. 08 ġubat 2013 – 28553 ]
—— • ——
Karar Sayısı : 2013/4262
Konya Ġli, Ilgın Ġlçesi, Behlülbey Mahallesinde yürütülen kentsel dönüĢüm projesi
kapsamında ekli listede ada ve parsel numaraları belirtilen taĢınmazların Ilgın Belediyesi
tarafından acele kamulaĢtırılması; ĠçiĢleri Bakanlığının 2/1/2013 tarihli ve 2 sayılı yazısı
üzerine, 2942 sayılı KamulaĢtırma Kanununun 27 nci maddesine göre, Bakanlar Kurulu‘nca
28/1/2013 tarihinde kararlaĢtırılmıĢtır.
Abdullah GÜL
CUMHURBAġKANI
Recep Tayyip ERDOĞAN
BaĢbakan
B. ARINÇ
A. BABACAN
B. ATALAY
B. BOZDAĞ
BaĢbakan Yardımcısı BaĢbakan Yardımcısı BaĢbakan Yardımcısı BaĢbakan Yardımcısı
S. ERGĠN
F. ġAHĠN
S. ERGĠN
N. ERGÜN
Adalet BakanıAile ve Sosyal Politikalar Bakanı Avrupa Birliği Bakanı V.Bilim, Sanayi ve
Teknoloji Bakanı
F. ÇELĠK
E. BAYRAKTAR
A. DAVUTOĞLU M. Z. ÇAĞLAYAN
ÇalıĢma ve Sosyal Güvenlik Bakanı
Çevre ve ġehircilik BakanıDıĢiĢleri
Bakanı
Ekonomi Bakanı
T. YILDIZ
S. KILIÇ
M. M. EKER
H. YAZICI
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı
Gençlik ve Spor BakanıGıda,
Tarım
Hayvancılık BakanıGümrük ve Ticaret Bakanı
M. GÜLER
ĠçiĢleri Bakanı
C. YILMAZ
Ö. ÇELĠK
Kalkınma Bakanı Kültür ve Turizm Bakanı
M. ġĠMġEK
Maliye Bakanı
N. AVCI
Ġ. YILMAZ
V. EROĞLU
Milli Eğitim BakanıMilli Savunma BakanıOrman ve Su ĠĢleri Bakanı
M. MÜEZZĠNOĞLU
B. YILDIRIM
Sağlık BakanıUlaĢtırma, Denizcilik ve HaberleĢme Bakanı
ve
[R.G. 08 ġubat 2013 – 28553 ]
—— • ——
YÖNETMELĠKLER
ÇalıĢma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığından:
AĞIR VE TEHLĠKELĠ ĠġLER YÖNETMELĠĞĠNĠN YÜRÜRLÜKTEN
KALDIRILMASINA DAĠR YÖNETMELĠK
MADDE 1 – 16/6/2004 tarihli ve 25494 sayılı Resmî Gazete‘de yayımlanan Ağır ve
Tehlikeli ĠĢler Yönetmeliği yürürlükten kaldırılmıĢtır.
MADDE 2 – Bu Yönetmelik 30/12/2012 tarihinden geçerli olmak üzere yayımı
tarihinde yürürlüğe girer.
MADDE 3 – Bu Yönetmelik hükümlerini ÇalıĢma ve Sosyal Güvenlik Bakanı yürütür.
[R.G. 08 ġubat 2013 – 28553 ]
—— • ——
Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulundan:
HÂKĠMLER VE CUMHURĠYET SAVCILARI HAKKINDA UYGULANACAK
ATAMA VE NAKĠL YÖNETMELĠĞĠNDE DEĞĠġĠKLĠK
YAPILMASINA DAĠR YÖNETMELĠK
MADDE 1 – 19/2/1988 tarihli ve 19730 sayılı Resmî Gazete‘de yayımlanan Hâkimler
ve Cumhuriyet Savcıları Hakkında Uygulanacak Atama ve Nakil Yönetmeliğinin 18 inci
maddesinin ikinci fıkrası ile 19 uncu maddesinin birinci ve ikinci fıkralarında yer alan
―BüyükĢehir belediye sınırları içinde kalanlar hariç olmak üzere, merkez nüfusu bir milyonun
altında olan‖ ibaresi yürürlükten kaldırılmıĢtır.
MADDE 2 – Bu Yönetmelik yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
MADDE 3 – Bu Yönetmelik hükümlerini Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu yürütür.
[R.G. 08 ġubat 2013 – 28553 ]
—— • ——
TEBLĠĞLER
Millî Savunma Bakanlığından:
5201 SAYILI KANUN GEREĞĠNCE KONTROLE TÂBĠ TUTULACAK HARP
ARAÇ VE GEREÇLERĠ ĠLE SĠLAH, MÜHĠMMAT VE BUNLARA AĠT
YEDEK PARÇALAR, ASKERÎ PATLAYICI MADDELER,
BUNLARA AĠT TEKNOLOJĠLERE ĠLĠġKĠN LĠSTE
(2013 YILI LĠSTESĠ)
MADDE 1 – AĢağıda ana baĢlıklar altında belirtilen Kontrole Tâbi Liste kapsamında
yer alan kalemlerin üretilmesi ile ihracat ve ithalatına iliĢkin izin iĢlemleri, Millî Savunma
Bakanlığı sorumluluğunda ve bilgisi dâhilinde yapılacaktır.
KTL
MD.
NU.
1
1.a.
1.b.
1.c.
1.ç.
1.d.
2
2.a.
2.b.
MADDE
NAMLULU SĠLÂHLAR:
Her çap ve model ateĢli yivli setli
tabancalar, makineli tabancalar ve
bunların ana parçaları (gövde,
namlu, kapak takımı, mekanizma,
tetik tertibatı).
Her çap ve model tek veya
otomatik atıĢlı yivli setli tüfekler,
keskin niĢancı tüfekleri, yivli setli
av tüfekleri ve bunların ana
parçaları (gövde, namlu, Ģarjör,
kapak takımı, mekanizma, tetik
tertibatı) (yivsiz av tüfekleri,
niĢancılık eğitiminde kullanılan
tüfekler, spor amaçlı kullanılan
tüfekler ve parçaları hariç).
Otomatik
bombaatarlar/bombaatarlar ve
bunların ana parçaları (namlu, tetik
tertibatı, gövde, niĢangâh/optik
niĢangâh).
Yivli ve yivsiz her çap ve model
havanlar ve bunların namlu ve
niĢangâhları.
Her çap ve model hafif ve ağır
toplar, obüsler ve bunların baĢta
namlu olmak üzere ana parçaları ile
bu silahlarda kullanılan namlucuk
aparatı.
TAKTĠK ARAÇLAR:
Tanklar, tırtıllı (paletli) ve
tekerlekli zırhlı muharebe araçları,
zırhlı personel taĢıyıcılar, zırhlı
silah taĢıyıcı araçlar.
Bu araçlara takılan her türlü
silahlar, kama kompleleri, zırh,
otomatik/yarı otomatik doldurucu,
kule, namlular ve bu silah
sistemlerine ait atıĢ kontrol
sistemleri.
2.c.
Askerî amaçlı her türlü tekerlekli
taktik araçlar.
2.ç.
Askerî amaçlı tank çekiciler, tank
taĢıyıcılar ve kurtarıcı araçlar.
2.d.
2.e.
2.f.
Mayın temizleme ve serpme
sistemlerine ait araçlar, mayınlı
sahalarda geçit açma sistemleri.
Her türlü silah platformları ve
platform araçları.
Askerî amaçlı insansız kara
GTĠP'E ESAS MADDE
Her çap ve model yivli setli
tabancalar, makineli tabancalar.
Her çap ve model yivli setli
tabancalar ile makineli
tabancalara ait parçalar.
Topçu silahlar ile Roket
Fırlatıcıları, Alev Atıcılar, El
Bombası Atıcıları, Torpil
Tüpleri vb. fırlatıcılar dıĢında
kalan diğer harp silahları.
Spor, Av veya Hedef için
Yivsiz, Tek Namlulu Av
tüfekleri haricinde kalan
tüfekler (Yivli setli av tüfekleri).
Yivli Setli Av Tüfeği Namluları.
ÖNGÖRÜLEN GTĠP
9302.00.00.00
9305.10.00.00
9301.90.00.00
9303.20.95.00
9305.20.00.90.00
9301 pozisyonundaki Harp
Silahlarına ait tüm aksam ve
parçalar.
Roket Fırlatıcılar, Alev Atıcılar,
El Bombası Atıcılar, Torpil
Tüpleri ve benzeri fırlatıcılar.
9301 pozisyonundaki Harp
Silahlarına ait tüm aksam ve
parçalar.
Kendinden itmeli olan/olmayan
topçu silahları (Toplar, obüsler,
havanlar).9301 pozisyonundaki
Harp Silahlarına ait tüm aksam
ve parçalar.
Tanklar ve diğer zırhlı savaĢ
taĢıtları (motorlu) (silahla
donatılmıĢ olsun veya olmasın)
ve bunların aksam ve parçaları.
9305.91.00.00
9301.20.00.00
9305.91.00.00
9301.10.00.00
9305.91.00.00
8710.00
9301
Üzerinde askerî ekipman
bulunan (silah, komuta kontrol
düzeneği, elektronik harp ve
elektronik karĢı tedbir sistemleri
vb) ve/veya taktik sahada
kullanılan araçlar.
Askerî amaçlı tank çekiciler,
tank taĢıyıcılar ve kurtarıcı
araçlar.
Mayın temizleme ve serpme
sistemlerine ait araçlar, mayınlı
sahalarda geçit açma sistemleri.
Her türlü silah platformları ve
platform araçları.
Askerî amaçlı insansız kara
8701, 8702, 8703, 8704, 8705,
8710
8701, 8704, 8705
8705, 8701, 8710
8705, 8701
8701,
araçları.
2.g.
3
3.a.
3.b.
3.c.
3.ç.
3.d.
4
4.a.
4.b.
Askerî amaçlı her türlü köprücü
araçları ve ana parçaları ile köprü
kurma botları.
araçları.
Diğerleri (Askerî amaçlı
köprücü araçlar.).
Diğer yüzer araçlar (köprü
kurma maksatlı dubalar vb.).
Köprü kurma botları.
ASKERÎ PATLAYICILAR VE PĠROTEKNĠK MALZEME:
9301 Pozisyonundaki Hafif
Makinalı Tabancalara ait olan
fiĢekler ve aksamı.
Her çap ve model yivli setli
Yukarıda belirtilen namlulu
tabancalar, makinalı tabancalara
ait fiĢekler ve aksamı.
silahlarda kullanılan her türlü
Diğer harp silahlarına ait hafif
mühimmat, sevk maddesi (Topçu
silah mühimmatı ve aksamı.
mühimmat Sevk Barutları, Hafif
Yivli setli av tüfeklerine ait
Silah Mühimmatı Sevk Barutları,
fiĢekler.
Özel Amaçlı Sevk Barutları vb.) ve
Yivli/ Yivsiz her çap ve model
patlayıcı.
havanlar, toplar ve obüs
mermileri, otomatik bombaatar
mühimmatı ve aksamı).
Yivli Silah Mühimmatlarına ait
kapsüller.
Harp silahlarına ait olan her
Her cins tapalar.
türlü tapalar.
Herhangi bir silah vasıtasıyla
kullanılan bombaatar, sis
Tahrip amaçlı kullanılan (bomba, el
bombaları, yangın bombaları ve
bombası, sis bombası, mayın ve
bunların aksamı ile kapsül, ecza,
tahrip kalıbı gibi) her türlü askerî
yemleme, buster, detanatör ve
patlayıcı malzeme.
ana Ģarj olarak kullanılan her
türlü patlayıcı madde.
Yanıcı, yakıcı ve eritici özellik
taĢıyan, askerî kullanıma
mahsus, ıĢık, ses, gaz, duman
oluĢturan piroteknik
malzemeler.
Askerî maksatlı iĢaret fiĢekleri.
Yakıcı, yanıcı ve eritici her türlü
Askerî maksatlı sis iĢaretleri/
askerî piroteknik malzeme.
fiĢekleri.
Fitiller, infilak fitilleri veya
infilak kapsülleri; ateĢleyici
maddeler elektrikli infilak
ettirici maddeler (fitiller, infilak
fitilleri).
Roket ve füze yakıtları ile sevk
fiĢekleri.
Roket ve füze yakıtları ile sevk
fiĢekleri.
ROKETATAR, ROKET, FÜZELER VE TORPĠDOLAR:
Her çap ve menzildeki roket,
füzeler ve torpidolar ile bu
Her çap ve menzildeki roket,
sistemlere ait ana parçalar (roket
füzeler ve torpidolar ile bu
motoru, kanatlar, harp baĢlığı,
sistemlere ait ana parçalar (roket
gövde, arayıcı baĢlık, tapa ve
motoru, kanatlar, harp baĢlığı,
ateĢleyiciler, güdüm sistemi,
gövde, arayıcı baĢlık, tapa ve
ateĢleyiciler, güdüm sistemi, sensör sensör ve iĢaretleyiciler, silah
sistemi taĢıyıcı platformu,
ve iĢaretleyiciler, silah sistemi
namlu, lançer, kundak, atıĢ
taĢıyıcı platformu, namlu, lançer,
kontrol sistemi).
kundak, atıĢ kontrol sistemi,
namlucuk aparatı).
Roket, füze ve torpidolara ait
motorlar.
Her çap ve menzildeki roket,
Roket, füze ve torpidolara ait
füzeler ve torpidolara ait fırlatma
fırlatma sistemleri.
8705.90
8705.90.80.90.18
8907
8905.90.90.00
8905.90.10.00
9306.30.10.10
9306.30.10.90
9306.30.30.00
9306.21.00.00
9306.90.10.00
9306.90.90.00.00
9306.90.10.00
9306.90.10.00
9306.90.90.00
3604.90.00.00
3604.90.00.00
3604.90.00.00
3603.00
3606.90.10.90
3606.90.90.00
9306.90.10.00
8411
8412
9301.20.00.00
sistemleri ve ana parçaları.
5
5.a.
5.b.
6
6.a.
Roket, füze ve torpidolara ait
fırlatma sistemlerinin aksam ve
9305.91.00.00
parçaları.
KĠMYASAL, BĠYOLOJĠK RADYOLOJĠK VE NÜKLEER SĠLÂHLAR:
Bu silâhlar ile kullanılabilecek her
türlü tahrip maddesi, mühimmat ve
9301.20.00.00
bu silahların yerleĢtirilmesi ve
_
9305.91.00.00
taĢınması, fırlatılması amacıyla
kullanılan sistemler.
Gaz maskesi (Bireysel kullanım
ile silah sisteminde kullanılan
9020.00.00.00.12
bu tip teçhizat aynı GTĠP'le
numaralandırılmıĢtır).
Gaz maskesi aksam ve parçaları.
9020.00.00.00.18
Gaz maskesi filtresi.
8421.39.20.90
Askerî amaçla kullanılan kimyasal,
biyolojik, radyolojik ve nükleer
Kauçuk ile sıvanmıĢ (KBRN
6113.00.10.00
maddelere karĢı koruyucu
koruyucu melbusat).
6210.10.98.00
malzemeler/sistemler, maske ve
Diğerleri.
6113.00.90.00
süzgeçler ile koruyucu melbusat.
Diğerleri.
6210.10.10.00
Radyasyon (Radyasyona karĢı
6210.40.00.00
koruyucu elbise).
Diğerleri.
6210.40.00.00
Radyasyon.
6210.50.00.00
Diğerleri.
6210.50.00.00
SAVAġ UÇAKLARI VE HELĠKOPTERLER ĠLE DĠĞER HAVA ARAÇLARI:
Silahlar için teleskopik
9013.10
dürbünler ve periskoplar.
Lazerler (Lazer diyotları hariç).
9013.20.00.00.00
Harp Silahları.
9301
Diğerleri.
8517.69
(8517.69.90.90.21
8517.69.20.00.00 hariç)
Radar cihazları, hava ve deniz
8526
trafiğine yardımcı telsiz
(8526.92.00.10.00
cihazları ve uzaktan kumanda
8526.92.00.20.00
etmeye mahsus telsiz cihazları.
8526.92.00.90.11
8526.92.00.90.13 hariç)
Askerî amaçlı her çeĢit uçak,
Diğer makine ve cihazları.
8543,7
helikopter ve insansız hava araçları
BaĢa takılan kulaklıklar, kulağa
ile bunlara monte edilebilecek
8518.30.95.30.00
takılan kulaklıklar.
keĢif, hedef tespit, uçuĢ ve atıĢ
8518.30.95.90.19
teçhizatı ve/veya elektronik harp
aksamı ile patlayıcı yükü veya
Diğerleri.
8528.59
kimyasal, biyolojik, radyolojik ve
Pusulalar, diğer seyrüsefer alet
9014
nükleer maddeler taĢıyabilecek
ve cihazları.
dronlar.
2000 kg. geçmeyenler.
8802.11
2000 kg. geçen helikopter.
8802.12
2000 kg. geçmeyen Uçak ve
8802.20.00.90
diğer hava araçları.
2000 kg. ile 15000 kg. arasında
8802.30.00.90
uçak ve diğer hava araçları.
BoĢ ağırlıkları 15000 kg. geçen
8802.40.00.90
uçak ve diğer hava araçları.
Balonlar, hava gemileri,
8801.00.10.00
planörler.
Motorsuz diğer hava taĢıtları.
8801.00.90.00
6.b.
Bu vasıtalara takılan her türlü silah
sistemi, donanımı ve mühimmatı.
6.c.
Bu vasıtalarda kullanılan hedefe
yönelme ve hedef takip cihazları.
_
_
_
9013.10
9014
8526
(8526.92.00.10.00
6.ç.
7
7.a.
7.b.
7.c.
7.ç.
7.d.
8
8.a.
8.b.
Bu vasıtalarda kullanılan diğer özel
amaçlı askerî mekanik,
elektromekanik, elektronik, optik
ve optronik cihazlar.
_
SU ÜSTÜ VE SU ALTI SAVAġ GEMĠLERĠ:
Her tür ve sınıftaki su üstü ve
altı savaĢ gemileri ve
denizaltılar.
Gemi Ģeklinde olan özel
Su üstünde ve altında kullanılan her maksatlı platformlar.
Denizde seyretmeye mahsus
tür ve sınıftaki savaĢ gemileri ve
olanlar.
platformlar.
ġiĢirilebilir sallar.
Metalden platformlar.
AhĢap ve diğer maddelerden
platformlar.
Bunlarda kullanılan silah, atıĢ
kontrol ve komuta kontrol
_
sistemleri ile akustik aldatıcı ve
akustik karıĢtırıcılar.
8526.92.00.20.00
8526.92.00.90.11
8526.92.00.90.13 hariç)
8471.49
8528.59
9013.10
9013.20
9014
8906.10.00.00
8905.90.00.00
8905.90.10.00
8907.10.00.00
8907.90.00.00
8907.90.00.00
9301
8471.49
8526
(8526.92.00.10.00
8526.92.00.20.00
Deniz platformlarında kullanılan
8526.92.00.90.11
askerî amaçlı diğer özel mekanik,
8526.92.00.90.13 hariç)
elektromekanik, elektronik, optik
_
8528.59
ve optronik cihazlar ile zırh
8543.70
malzemesi.
9005
9013.10
9013.20
9014
8903
(8903.91,
Askerî kullanım için özel olarak
tasarlanmıĢ veya uyarlanmıĢ her
_
8903.99.10.00,
türlü bot.
8903.99.91.00,
8903.99.99.00 hariç)
8905.90
Askerî amaçlı insansız su üstü ve
8906.90.10.00
_
su altı deniz araçları.
8906.90.91.00
8909.90.99.00
ASKERÎ KOMUTA KONTROL, MUHABERE VE BĠLGĠ SĠSTEMLERĠ:
8471.49
8517.69
(8517.69.90.90.21
Elektronik Harp (EH), Elektronik
8517.69.20.00.00 hariç)
Taarruz (ET) Elektronik Destek
8526
(ED), Elektronik Koruma (EK),
sistem ve teçhizatı ile bu
(8526.92.00.10.00
sistemlerin test ve
_
8526.92.00.20.00
değerlendirmesini yapan,
8526.92.00.90.11
etkinliğini artıran/azaltan taktik ve
8526.92.00.90.13 hariç)
teknik geliĢtirmeye yönelik
8543.70
simülatör ve simülasyon sistemleri.
9013.20
9014
9301
Askerî amaçlı ve/veya emniyetli
_
8517
8.c.
(kriptolu) telli ve telsiz muhabere
sistem ve cihazları (Bu cihazlara ait
kulaklık, mikrofon takımları,
aksesuarlar ve bataryalar hariç)
Askerî amaçlı veya ulusal güvenlik
amaçlı kullanılan kripto ve ses
emniyet cihazları.
8543.70.90.00
_
8.ç.
Lazer ve mikrodalga kaynaklı her
türlü silah ve askerî haberleĢme
sistemleri.
_
8.d.
Askerî amaçlı kullanılan NATO ve
ACE tipi Ģelterler.
_
Konteynerler.
8.e.
Askerî keĢif gözetleme, bunların
kayıt cihazları, radar ve
ekipmanları ile dost ve düĢman
tanıma ve tanıtma sistemleri.
_
8.f.
Her türlü askerî ve ulusal güvenlik
amaçlı yazılımlar.
_
8.g.
Her türlü askerî amaçlı eğitim
simülatörleri ve simülasyonları.
9
9.a.
Hava muharebe simülatörü
aksam ve parçaları.
Pilot eğitim simülatörü.
ASKERÎ AMAÇLI HAVA VE UZAY SĠSTEMLERĠ:
Askerî maksatlı olan uzay
araçları (uydular dâhil).
Askerî maksatlı olan uzay
araçlarını fırlatıcı araçlar ve
yörünge altı araçları.
Roket, fırlatma rampaları ve
kuleleri.
Askerî amaçlı uydu sistemleri,
taĢınabilir/sabit uydu yer
terminalleri ile bu sistemlere ait
uzay ve yer teçhizatı.
Diğerleri.
Alıcı cihazı bulunan verici
cihazlar.
Askeri Amaçlı Uydu ve uydu
radyolink alıcı ve verici
antenleri.
9.b.
Uydularda keĢif, gözetleme,
karıĢtırma, haberleĢme sevk ve
güdüm amacıyla kullanılabilecek
donanımları ve silah sistemleri.
_
8543.70.90.00
8517.69
(8517.69.90.90.21
8517.69.20.00.00 hariç)
9013.20
9301
9406.00.38.00
9406.00.80.40
9406.00.80.90
8609
8517.69
(8517.69.90.90.21
8517.69.20.00.00 hariç)
8519.89
(8519.89.11 hariç)
8526
(8526.92.00.10.00
8526.92.00.20.00
8526.92.00.90.11
8526.92.00.90.13 hariç)
9005
9013.10
8523
(Askerî maksatlı olmayanlar ve
kayıt yapılmamıĢ olanlar hariç)
8805.21.00.00
8805.29
8802.60.10.00
8802.60.90.00
9301.20.00.00.00
(eskisi-muhtelif yağlama
sistemleri denebilecek bir
bölümde ―Diğerleri‖ne karĢılık
gelmektedir. )
8517.69
(8517.69.90.90.21
8517.69.20.00.00 hariç)
8525.60
8529.10.69.90
8517.69
(8517.69.90.90.21
8517.69.20.00.00 hariç)
8526
(8526.92.00.10.00
8526.92.00.20.00
8526.92.00.90.11
8526.92.00.90.13 hariç)
8543.70
10
10.a.
10.b.
9013.10
9014
9301
ASKERÎ KEġĠF, GÖZETLEME VE TESPĠT SENSÖRLERĠ, COĞRAFĠ KONUM BELĠRLEME
VE SEYRÜSEFER SĠSTEMLERĠ:
Askerî amaçlı kullanılabilecek INS
9014
(Ataletsel Seyrüsefer Sistemleri) ile
emniyetli (kriptolu) GPS (Coğrafi
8526.10.00.00
_
Konum Belirleme) cihazları ile
8526.91
diğer koordinat belirleme yer ve
8526.92.00.90.19
yön tespit cihazları.
Askerî maksatlı gözetleme alet
9005
ve cihazları.
Askerî maksatlı teleskobik
Askerî amaçlı Termal IR
dürbün, teleskop, periskop,
9013.10
(Kızılötesi) ve lazer özellikli niĢan dürbün.
tevcih, atıĢ kontrol ve gözetleme
Askerî maksatlı termal
8525.80.19.00
alet ve cihazları.
kameralar.
8525.80.91.00
8525.80.99.00
10.c.
10.ç.
10.d.
10.e.
11
11.a.
11.b.
11.c.
Askerî amaçla kullanılan patlayıcı
Askeri amaçlı patlayıcı madde
madde tespit sistemleri ve mayın
tespit sistemleri ve mayın
dedektörleri.
dedektörü.
Askerî amaçlı lazer iĢaretleme
cihazları, lazer noktalayıcılar ve
Askerî amaçlı lazer iĢaretleme
lazer hedef tespit sistemleri.
cihazları, lazer noktalayıcılar.
Askerî amaçlı gece görüĢ cihazları Askerî amaçlı gece görüĢ
ile gece görüĢ dürbün ve
dürbünü, aksam ve parçaları.
cihazlarında kullanılan askerî
amaçlı görüntü yoğunlaĢtırıcı tüpler
ve dedektörler.
Askerî amaçlı görüntü iĢleme
_
sistemleri.
DĠĞER ASKERÎ MALZEME VE CĠHAZLAR:
Yukarıda yer almayıp, Türkiye'nin
taraf olduğu uluslararası ihracat
kontrol rejimlerinden olan:
(1) Füze Teknolojisi Kontrol
Rejimi (FTKR) kapsamında FTKR
kılavuzu ile Ekipman, Teknoloji ve
Yazılım Eki'nin yürürlükteki son
versiyonunun kontrolünü
_
öngördüğü malzeme ve
teknolojiler.
(2) Wassenaar Düzenlemesi (WD)
kapsamında güncelleĢtirilen
Mühimmat Listesinin kontrolünü
öngördüğü malzeme ve
teknolojiler.
Askerî amaçlı, balistik koruma
özellikli (%85 veya daha yüksek
saflıkta ve 60 mikrometre veya
daha küçük tane boyutlu)
Bor/Borkarbür, Silisyum Karbür,
Titanyum Diborür ve Alümina
bileĢikleri.
Gece görüĢ dürbünü ve termal
kamera ile görünmeyen
(görülemeyen) kumaĢ.
Bor.
Alümina bileĢikleri.
Borkarbür.
Silisyum Karbür.
Titanyum Diborür.
8543.70.90.00.11
8543.70.90.00.19
9013.20
8540.20.80
9013.80
_
2528.00.00.00.00
2849.90.10.00
2849.20.00.00
2850.00.90.00.00
Gece görüĢ dürbünü ve termal
kamera ile görünemeyen ağ.
Gece görüĢ dürbünü ve termal
kamera ile görünemeyen kumaĢ.
5608.19.90
5602
5603
5903
5906
5907
11.ç.
12
12.a
12.b
12.c
12.ç
Askerî amaçlı olarak kullanılan
görünmezlik teknolojileri (Radar
Soğurucu Malzemeler, Radar
Soğurucu Yapılar, Radar Kesit
Alanı Tahmin Yazılım Kodları,
Infrared/Gözle Görülür/Akustik/
Manyetik Ġz Azaltıcı Malzeme ve
Teknikler ile her türlü Ġz Tahmini
Yazılım Kodları).
DĠĞER HUSUSLAR
Yukarıda belirtilen sistemlerde yer
alan sivil amaçlı kullanıma uygun
yazılımlar ve genel imalât
malzemeleri (civata, somun, vida,
conta, o-ring, boya v.b.) ile ticari
maksatlı tedarik edilebilen
bilgisayar donanımları Kontrole
Tâbi Liste kapsamında değildir.
Kimyasal, biyolojik, radyolojik ve
nükleer harp maddeleri/silahlarının
ithalatı, ihracatı ve üretimi taraf
olduğumuz uluslararası sözleĢmeler
gereği yasaklanmıĢtır.
KTL'de tanımlı GTĠP numarası ile
malzeme arasında çeliĢki olması
durumunda "Malzemenin niteliği
ile Kullanım Amacı" dikkate
alınacak, GTĠP uyumsuzluklarında
Gümrük ve Ticaret Bakanlığı
görüĢleri esas alınacaktır.
KTL'de tanımlı GTĠP numarası ile
malzeme arasında çeliĢki olması
durumunda "Malzemenin niteliği
ile Kullanım Amacı" dikkate
alınacak, çift kullanımlı
malzemelerde Ekonomi Bakanlığı
görüĢleri esas alınacaktır.
_
_
_
_
_
_
_
_
_
_
MADDE 2 – Bu Liste, 1/1/2013 tarihinden geçerli olmak üzere yayımı tarihinde
yürürlüğe girer.
MADDE 3 – Bu Liste hükümlerini Millî Savunma Bakanı yürütür.
[R.G. 08 ġubat 2013 – 28553 ]
—— • ——
ÖzelleĢtirme Ġdaresi BaĢkanlığından:
ÖZELLEġTĠRME YÜKSEK KURULU KARARI
TARĠH
: 30/1/2013
KARAR NO : 2013/15
KONU
: Ġmar Planı.
ÖzelleĢtirme Yüksek Kurulu‘nca;
ÖzelleĢtirme Ġdaresi BaĢkanlığı‘nın 2/11/2012 tarih ve 7390 sayılı yazısına istinaden;
1- ÖzelleĢtirme kapsamındaki Türkiye ġeker Fabrikaları A.ġ.‘ye ait Sarmısaklı Tarım
ĠĢletmesinin kullanımında bulunan ve Kurulumuzun 1/12/2005 tarih ve 2005/133 sayılı Kararı
ile özelleĢtirme programına alındıktan sonra mülkiyeti Sümer Holding A.ġ.‘ye devredilen
Kırklareli Ġli, Lüleburgaz Ġlçesi, Sarmısaklı Çiftliği mevkiindeki taĢınmaz mallara yönelik
―Tarımsal Amaçlı Entegre Tesis Alanı, Tarımsal Niteliği Korunacak Alan, Tarımsal Niteliği
Korunacak Özel Mahsul Alanı, Doğal Karakteri Korunacak Ağaçlık Alan, Sosyal-Teknik
Altyapı Alanları‖ kullanım kararı önerilmesine iliĢkin 1/5.000 ölçekli Nazım Ġmar Planı ve
1/1.000 ölçekli Uygulama Ġmar Planı Kurulumuzun 1/5/2007 tarih ve 2007/26 sayılı Kararı ile
onaylanmıĢtır. Söz konusu imar planlarının iptali talebiyle açılan davada, DanıĢtay 6. Dairesi
tarafından verilen 7/6/2010 tarih ve 2008/2280 E., 2010/5641 K. sayılı Karar ile, askıya
çıkarılmak suretiyle ilan edilmemesi nedeni ile imar planları iptal edilmiĢtir.
2- 3194 sayılı Ġmar Kanununun Ek-3 üncü maddesinde yer alan hüküm gereğince iptale
iliĢkin mahkeme kararının gereğinin yerine getirilmesini teminen askıya çıkarılmak suretiyle
Kırklareli Ġli, Lüleburgaz Ġlçesi, Sarmısaklı Çiftliği mevkiindeki taĢınmaz mallara yönelik
1/5.000 ölçekli Nazım Ġmar Planı ve 1/1.000 ölçekli Uygulama Ġmar Planının üzerinde
herhangi bir değiĢiklik yapılmadan aynen onaylanmasına,
3- Onaylanan imar planlarının Resmî Gazete‘de yayımlanmasını müteakip, askıya
çıkarılarak ilan edilmesi ve diğer iĢlemlerin yerine getirilmesi amacıyla Lüleburgaz Belediye
BaĢkanlığı‘na gönderilmesine,
[R.G. 08 ġubat 2013 – 28553 ]
—— • ——
YÖNETMELĠKLER
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığından:
SOSYAL HĠZMET MERKEZLERĠ YÖNETMELĠĞĠ
BĠRĠNCĠ BÖLÜM
Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar
Amaç
MADDE 1 – (1) Bu Yönetmeliğin amacı; sosyal hizmet müdahalesinin ve takibinin
gerçekleĢtirilmesi, çocuk, genç, kadın, erkek, engelli, yaĢlı bireylere ve ailelerine koruyucu,
önleyici, destekleyici, geliĢtirici, rehberlik ve danıĢmanlık odaklı sosyal hizmetlerin, hizmete
eriĢim kolaylığı esasıyla bir arada ve gerektiğinde kamu kurum ve kuruluĢları, yerel
yönetimler, üniversiteler, sivil toplum kuruluĢları ve gönüllüler ile iĢbirliği içinde sunulduğu,
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığına bağlı sosyal hizmet merkezlerinin, kuruluĢ ve
iĢleyiĢine, yürütecekleri hizmetlere iliĢkin usul ve esaslar ile merkezde çalıĢan personelin
görev, yetki ve sorumluluklarını belirlemektir.
Kapsam
MADDE 2 – (1) Bu Yönetmelik, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığına bağlı sosyal
hizmet merkezlerini kapsar.
Dayanak
MADDE 3 – (1) Bu Yönetmelik, 3/6/2011 tarihli ve 633 sayılı Aile ve Sosyal
Politikalar Bakanlığının TeĢkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin 2
nci maddesi ile 24/5/1983 tarihli ve 2828 sayılı Sosyal Hizmetler Kanununun 4 üncü
maddesine dayanılarak hazırlanmıĢtır.
Tanımlar
MADDE 4 – (1) Bu Yönetmelikte geçen;
a) Alan taraması: Kurum, kuruluĢ ve kiĢilerden gelen bilgiler de dikkate alınarak sosyal
hizmet faaliyet ve uygulamalarından yararlanacak aile ve bireylerin tespiti ile sosyal
sorunların analizi amacıyla gerçekleĢtirilen veri ve bilgi toplama faaliyetini,
b) Bakan: Aile ve Sosyal Politikalar Bakanını,
c) Bakanlık: Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığını,
ç) Hizmet bölgesi: Sosyal hizmet merkezinin sorumlu olduğu alanı,
d) Ġl müdürlüğü: Aile ve Sosyal Politikalar il müdürlüğünü,
e) Ġl müdürü: Aile ve Sosyal Politikalar il müdürünü,
f) Komisyon: Bu Yönetmelikte belirtilen esaslar doğrultusunda çalıĢan sosyal hizmet
komisyonunu,
g) Merkez: Sosyal hizmet merkezini,
ğ) Müdür: Sosyal hizmet merkezi müdürünü,
h) Müdür yardımcısı: Sosyal hizmet merkezi müdür yardımcısını,
ı) Risk haritası: Alan taraması ile elde edilen ve paydaĢ kurumlardan sağlanan veri ve
bilgilere dayalı olarak oluĢturulan ve sosyal hizmet desteği sağlanmasını gerektiren konular
bakımından sosyal risklerin; konular, gruplar ve yerleĢim alanları itibarıyla ayrı ayrı
gösterildiği, puanlama usul ve esasları kılavuz ile belirlenen ve merkez tarafından her yıl
güncellenen haritayı,
i) Sosyal çalıĢma görevlisi: Psikolojik danıĢmanlık ve rehberlik, psikoloji, sosyoloji,
çocuk geliĢimi, öğretmenlik, aile ve tüketici bilimleri ve sosyal hizmet alanlarında eğitim
veren kurumlardan mezun meslek mensuplarını,
ifade eder.
ĠKĠNCĠ BÖLÜM
Merkezlerin KuruluĢ Esasları, Hizmet Ġlkeleri ve Görevleri
Merkezlerin kuruluĢ esasları
MADDE 5 – (1) Her ilde en az bir merkez kurulur.
(2) Ġl ve ilçelerde birden fazla kurulacak merkez sayısı ilin tüm yerleĢim birimlerini
kapsayacak Ģekilde hizmet bölgelerine ayrılarak belirlenir. Hizmet bölgesi, hizmet bölgesi
kapsamına alınabilecek ilçe veya ilçelerin coğrafi konumu, ulaĢım imkânları ve ulaĢılabilecek
en yakın merkeze uzaklık, sosyal ve demografik yapısı ile hizmetin sunumunda iĢbirliği
yapılabilecek kurum ve kuruluĢların varlığı gibi hususlar ile valiliğin görüĢü dikkate alınarak
Bakanlık tarafından belirlenir.
(3) Merkezler Aile ve Toplum Hizmetleri Genel Müdürlüğünün teklifi ve Bakan onayı
ile ilgili yıl bütçesine bu amaçla tefrik edilen ödenek tutarı dikkate alınarak kurulur. KuruluĢ
onayında, merkezin yeri ve sorumlu olduğu hizmet bölgesi belirtilir.
(4) Merkezlerin hizmete eriĢim açısından kolaylık sağlayacak yerleĢim alanlarında ve
diğer kamu kurum ve kuruluĢları ile sosyal hizmet kuruluĢlarından bağımsız kendi hizmet
binalarında hizmet sunması esastır.
(5) Merkezler ihtiyaç duyulması halinde sunulacak hizmetlere eriĢim kolaylığı sağlamak
amacıyla hizmetlerini, il müdürlüğünün gerekçeli raporu, valinin teklifi ve Bakanlığın onayı
ile birden fazla binada yürütebilirler. Ek hizmet binasının giderleri bağlı olduğu merkezin
ödeneğinden karĢılanır, personel ve sorumlulukları müdür tarafından belirlenir.
Hizmet ilkeleri
MADDE 6 – (1) Merkezlerdeki hizmet sunumunda, esas alınacak ilkeler Ģunlardır:
a) Birey, aile ve toplumun ihtiyaçları esas alınır.
b) Sorunların yerinde tespiti ve çözümü esastır.
c) Hizmetler, sosyal sorunları çözmeyi ve sosyal riskleri azaltmayı amaçlar.
ç) Hizmet politikalarının belirlenmesinde alan tarama analizleri dikkate alınır.
d) Hizmet modellerinin tespitinde, hizmet bölgesinin sosyal, ekonomik ve kültürel
yapıları dikkate alınır.
e) Merkezde, birey ve ailenin kendi baĢına sorun çözme kapasitesi ve sosyal refahını
artırmaya yönelik önleyici, eğitici, geliĢtirici, rehberlik ve danıĢmanlık hizmetleri verilir.
f) Hizmetin planlanması ve sunumunda paydaĢ kurum ve kuruluĢlarla iĢbirliği yapılır.
g) Toplumun bilgi ve farkındalığını artırmaya yönelik eğitim, kültür, sanat ve benzeri
alanlarda faaliyetler yapılır.
ğ) Hizmetler, merkezin sorumlu olduğu hizmet bölgesinin tümünü kapsar.
h) Hizmet sunumu ve önceliklerin belirlenmesi risk esaslı olarak yapılır.
Merkezlerin görevleri
MADDE 7 – (1) Merkezlerin görevleri Ģunlardır:
a) Aile bütünlüğünün korunması ve aile refahının artırılmasına yönelik sosyal hizmet
faaliyetlerini yürütmek, bu alanda ilgili kamu kurum ve kuruluĢları ile gönüllü kuruluĢlar
arasında iĢbirliği ve koordinasyonu sağlamak.
b) Çocukların ve gençlerin sağlıklı geliĢimini temin etmek üzere; çocuklara ve gençlere
yönelik sosyal hizmet faaliyetlerini yürütmek, bu alanda ilgili kamu kurum ve kuruluĢları ile
gönüllü kuruluĢlar arasında iĢbirliği ve koordinasyonu sağlamak.
c) Kadınların toplumsal hayatın tüm alanlarında hak, fırsat ve imkânlardan eĢit biçimde
yararlanmalarını sağlamak üzere; kadınlara yönelik sosyal hizmet faaliyetlerini yürütmek, bu
alanda ilgili kamu kurum ve kuruluĢları ile gönüllü kuruluĢlar arasında iĢbirliği ve
koordinasyonu sağlamak.
ç) Engellilerin ve yaĢlıların toplumsal hayata etkin biçimde katılmalarını sağlamak
üzere; engellilere ve yaĢlılara yönelik sosyal hizmet faaliyetlerini yürütmek, bu alanda ilgili
kamu kurum ve kuruluĢları ile gönüllü kuruluĢlar arasında iĢbirliği ve koordinasyonu
sağlamak.
d) ġehit yakınları ile gazilere yönelik sosyal hizmet faaliyetlerini yürütmek, bu alanda
ilgili kamu kurum ve kuruluĢları ile gönüllü kuruluĢlar arasında iĢbirliği ve koordinasyonu
sağlamak.
e) Öncelikle çocuğun aile içinde yetiĢtirilmesi ve desteklenmesi amacıyla aileyi eğitim,
danıĢmanlık ve sosyal ekonomik desteklerle güçlendirmek.
f) Korunmaya, bakıma ve yardıma muhtaç birey ve ailelerin tespit edilmesini,
desteklenmesini ve gerekli hizmetlere yönlendirilmesini sağlamak.
g) Kamu kurum ve kuruluĢları, gönüllü kuruluĢlar ile gerçek ve tüzel kiĢiler tarafından
yürütülen sosyal hizmet faaliyetlerinin, Bakanlıkça belirlenen ilke, usul ve standartlar
çerçevesinde inceleme ve denetimini yapmak.
ğ) Sosyal hizmet faaliyetleriyle bunlardan yararlananlara iliĢkin bilgileri, Bakanlıkça
merkezî bir sistemde oluĢturulacak veri tabanı aracılığıyla iĢlemek.
h) Ġllerde ilk kabul birimlerinin ve Ģiddet önleme ve izleme merkezlerinin bulunmadığı
yerlerde bu merkezlerin faaliyetlerini yürütmek.
ı) Birey ve ailelere yönelik eğitsel faaliyet ve projeler yürütmek, konferans, seminer ve
benzeri etkinlikler düzenlemek; kültür ve sanat faaliyetlerini gerçekleĢtirmek.
i) Alan taramasında elde edilen bilgileri değerlendirmek ve bunları ilgili uygulayıcı
kurum ve kuruluĢlara aktararak hizmetlerin geliĢtirilmesine ve yeni hizmet modellerinin
oluĢturulmasına yardımcı olmak.
j) Bakanlıkça verilen diğer görev ve hizmetleri yapmak.
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
Sosyal Hizmet Komisyonunun OluĢturulması, Görev ve Yetkileri,
Karar Alma Süreçleri
Sosyal hizmet komisyonu oluĢturulması
MADDE 8 – (1) Komisyon, müdür veya müdür tarafından görevlendirilen
yardımcısının baĢkanlığında, merkezde çalıĢan farklı birim ve branĢlardaki personelden
oluĢturulur.
(2) Komisyon, müdürün teklifi ve il müdürünün onayı ile baĢkan dâhil en az üç, en fazla
yedi kiĢiden oluĢturulur. Komisyona asil üye sayısını aĢmamak üzere yedek üye
görevlendirilir.
(3) Ġhtiyaç halinde birden fazla komisyon oluĢturulabilir.
(4) Komisyon, haftada en az bir kez toplanır. Ġhtiyaç duyulması halinde müdürün
çağrısıyla daha fazla sayıda toplantı yapılabilir.
Komisyonun görev ve yetkileri
MADDE 9 – (1) Komisyonun görev ve yetkileri Ģunlardır:
a) Hizmet bölgesinin sosyal, kültürel ve ekonomik yapısı ile alan tarama sonuçları ve
risk haritasını esas alarak merkezin hizmet politikasını belirlemek.
b) Birimlerden yönlendirilen birey ve ailelere uygulanacak hizmeti belirlemek,
uygulanan hizmetin devamına, değiĢtirilmesine ve sonlandırılmasına karar vermek.
c) Koruyucu aile ve sosyal ekonomik destek hizmetlerine iliĢkin karar vermek, evlât
edinme iĢlemlerini yürütmek.
ç) Yatılı kuruluĢlara yönlendirilecek kiĢilerin kabulüne veya hizmetin sonlandırılmasına
karar vermek.
d) Merkez tarafından verilmekte olan hizmetlere yönelik olarak yapılan itiraz, ihbar ve
Ģikâyetleri değerlendirerek karar vermek.
e) Merkezin faaliyetlerine yönelik projeleri hazırlamak ve yürütmek.
f) Merkezin yıllık çalıĢma programını hazırlamak, çalıĢmaları izlemek ve raporlamak.
Komisyonun karar alma süreci
MADDE 10 – (1) Komisyonda görüĢülecek konular birimler tarafından toplantı öncesi
komisyona bildirilir.
(2) Komisyonun gündemi baĢkan tarafından belirlenir.
(3) Kararlar üyelerin görüĢlerini açıklamalarından sonra oy birliği veya oy çokluğu ile
alınır. Komisyon kararına katılmayan üye tarafından karĢı oy Ģerhi gerekçesiyle tutanağa
yazılır ve imzalanır.
(4) Komisyon tarafından ihtiyaç duyulması halinde birimlerden yeni bilgi ve belge
istenebilir.
DÖRDÜNCÜ BÖLÜM
Hizmet Birimleri ve Görevleri
Hizmet birimleri
MADDE 11 – (1) Merkezlerde aĢağıdaki birimler bulunur:
a) BaĢvuru, tespit ve izleme birimi.
b) Uygulama birimi.
c) Eğitim ve danıĢmanlık birimi.
ç) ġehit yakınları ve gazilere hizmet birimi.
(2) Birimlerde, hizmetlerin aksamadan yürütülmesini sağlayacak sayıda personel görev
yapar. Ġhtiyaç halinde, personel birden fazla birimde görevlendirilebilir.
(3) Birimler arasında, merkez tarafından sunulan hizmetlerin etkinliğini ve verimliliğini
artıracak iĢbirliği ve koordinasyon müdür tarafından sağlanır.
(4) Birimler tarafından hizmetlerin planlanmasında ve sunumunda kamu kurum ve
kuruluĢları, yerel yönetimler, üniversiteler, sivil toplum kuruluĢları ve gönüllüler ile iĢbirliği
yapılır.
BaĢvuru, tespit ve izleme biriminin görevleri
MADDE 12 – (1) BaĢvuru, tespit ve izleme biriminin görevleri Ģunlardır:
a) Merkeze yapılan baĢvuruları almak, baĢvuruları nedenlerine göre tasnif ederek veri
tabanına kaydetmek, ihtiyaç duydukları hizmetlere yönlendirmek, gerektiğinde merkez dıĢına
yönlendirdiği kiĢilerin iĢ ve iĢlemlerini bu kurum ve kuruluĢlarda takip etmek.
b) Merkeze yapılan ihbarları almak, ihbarları veri tabanına kaydetmek, doğruluğunu
yerinde tespit etmek, ihtiyaç duydukları hizmet sunumunu baĢlatmak, hizmetlere
yönlendirmek, gerektiğinde merkez dıĢına yönlendirdiği kiĢilerin iĢ ve iĢlemlerini bu kurum
ve kuruluĢlarda takip etmek.
c) Alan taraması yaparak elde edilen bilgileri veri tabanına kaydetmek, bu verilere göre
hizmete ihtiyaç duyan birey ve aileleri yerinde tespit etmek, ihtiyaç duydukları hizmet
sunumunu baĢlatmak, hizmetlere yönlendirmek, gerektiğinde merkez dıĢına yönlendirdiği
kiĢilerin iĢ ve iĢlemlerini bu kurum ve kuruluĢlarda takip etmek.
ç) Alan taramasıyla elde edilen veriler sonucunda risk puanlaması ve analiz yapmak,
analiz sonuçlarına göre sosyal hizmet uygulamalarına iliĢkin öneriler hazırlamak.
d) Ġstatistik verileri oluĢturmak ve bu verileri rapor hazırlamak.
e) Sosyal politika uygulamalarının belirlenmesine yardımcı olmak için diğer kurum ve
kuruluĢların istatistik ve verilerinden de faydalanarak hizmet bölgesinin risk haritasını
oluĢturmak ve güncel tutulmasını sağlamak.
f) Merkez tarafından birey ve ailelere yönelik olarak yapılan hizmetlerin sunumunu ve
hizmet sonrasındaki durumu yerinde izlemek ve değerlendirmek.
g) Müdür tarafından verilen diğer iĢ ve iĢlemleri yapmak.
Uygulama biriminin görevleri
MADDE 13 – (1) Uygulama biriminin görevleri Ģunlardır:
a) Yatılı kuruluĢlara yönlendirilecek kiĢilerin kabulüne veya hizmetin sonlandırılmasına
iliĢkin iĢlemleri yapmak ve bu iĢlemleri sonuçlanıncaya kadar takip etmek.
b) Evlât edindirme, koruyucu aile, gönüllü aile ve sosyal ekonomik destek iĢlemlerini
yürütmek.
c) Evlât edinen ailelerle, koruyucu ve gönüllü ailelere ihtiyaç duydukları alanlarda
eğitim ve rehberlik hizmeti sunmak.
ç) Mahkemelerce verilen bakım, barınma ve danıĢmanlık tedbirlerinin uygulanmasına
yönelik iĢlemleri yürütmek.
d) Evde bakım hizmeti, aile yanında destek, sosyal ve ekonomik destek gibi hizmetleri
almasına karar verilen birey ve ailelere iliĢkin iĢlemleri baĢlatmak.
e) Evinde yaĢlı ve engelli bulunan aileler ile evde bakım hizmeti alan ailelere ihtiyaç
duydukları alanlarda rehberlik hizmeti sunmak.
f) Müdür tarafından verilen diğer iĢ ve iĢlemleri yapmak.
Eğitim ve danıĢmanlık biriminin görevleri
MADDE 14 – (1) Eğitim ve danıĢmanlık biriminin görevleri Ģunlardır:
a) Birey ve ailelerin bilgi, bilinç düzeylerini ve toplumsal yaĢama katılımlarını
artırmaya yönelik eğitici, sosyal, kültürel ve sanatsal etkinlikler ile özel gün ve haftalarda
faaliyetler düzenlemek.
b) Bakanlığın görev alanına giren hizmet ve politikaların tanıtımına yönelik faaliyet ve
etkinlikler gerçekleĢtirmek.
c) Sivil toplum kuruluĢları, yerel yönetimler, gönüllüler ile ilgili diğer kuruluĢların
sosyal hizmetlere katkı ve katılımlarını sağlamaya yönelik çalıĢmalar yapmak, kamuoyunda
bu doğrultuda farkındalık oluĢturacak etkinlikler gerçekleĢtirmek.
ç) Kadının sosyal ve ekonomik statüsünün yükseltilmesine yönelik programların
geliĢtirilmesini ve uygulanmasını sağlamak.
d) Çocuk ve gençlerin suça sürüklenmeleri önleyecek zararlı alıĢkanlık edinmelerini ve
sokakta çalıĢtırılmalarını engelleyecek faaliyetler yapmak, bu konularda birey ve ailelerin
sorumluluk bilincini artırmaya yönelik rehberlik ve danıĢmanlık faaliyetlerini yürütmek.
e) Ailenin refahı, mutluluğu ve bütünlüğünün sağlanmasına yönelik eğitici, geliĢtirici,
rehberlik ve danıĢmanlık hizmetlerini yürütmek.
f) Ailelerin veya bireylerin sorun çözme bilgi ve becerilerinin artırılması yönünde
eğitici, geliĢtirici, rehberlik ve danıĢmanlık hizmetlerini yürütmek.
g) Merkez tarafından uygulanmasına karar verilen koruyucu, önleyici, eğitici ve
geliĢtirici hizmetlerin sunulmasını sağlamak.
ğ) Engelli ve ailelerinin bilgi, bilinç düzeylerini ve toplumsal yaĢama katılımlarını
artırmaya yönelik eğitici, sosyal, kültürel ve sanatsal etkinlikler ile özel gün ve haftalarda
faaliyetler düzenlemek.
h) Engelli ve ailelerinin sosyal ve ekonomik statüsünün yükseltilmesine yönelik
programların geliĢtirilmesini ve uygulanmasını sağlamak.
ı) Ġstismar ve Ģiddetin önlenmesi ile benzeri konularda çalıĢmalar yapmak.
i) Müdür tarafından verilen diğer iĢ ve iĢlemleri yapmak.
ġehit yakınları ve gaziler biriminin görevleri
MADDE 15 – (1) ġehit yakınları ve gazilere hizmet biriminin görevleri Ģunlardır:
a) ġehit yakınları ve gazilere yönelik sosyal hizmet faaliyetlerini yürütmek.
b) ġehit ve gazi çocuklarının eğitimi konusunda, ilgili kurum ve kuruluĢlar ile gönüllü
kuruluĢların da desteğiyle gerekli çalıĢmaları yürütmek.
c) ġehit yakınları ve gazilerin sosyal ve kültürel bakımdan desteklenmesi amacıyla
gerekli çalıĢmalar yapmak, bu konuda toplumsal duyarlılığı güçlendirici faaliyetler yürütmek,
ç) Gazilerin toplumsal hayata uyumu yönünde çalıĢmalar yürütmek.
d) ġehit yakınları ve gazilere yönelik ilgili mevzuat kapsamında danıĢmanlık ve
rehberlik hizmetleri sunmak.
e) ġehadet veya yaralanma haberinin alınmasından itibaren Ģehit yakını ve gazi aileleri
ile iletiĢime geçmek ve gerekli bilgilendirmeleri yapmak, sorunlarını dinlemek, çözüm
önerileri geliĢtirmek.
f) ġehit yakınları ve gazilere yönelik yapılan faaliyetlere iliĢkin dönemlik istatistiki
veriler hazırlamak ve ilgili birimlere sunmak.
g) ġehit ve gaziler ile ilgili veri tabanının oluĢturulmasını ve bilgilerin güncelliğini
sağlamak, veri tabanı konusunda Bakanlık arasındaki bilgi akıĢını sağlamak.
ğ) Sosyal amaçlı projeler geliĢtirmek, uygulamak ve gerekirse ilgili kurum ve
kuruluĢlarla iĢbirliği yaparak uygulatmak.
h) Müdür tarafından verilen diğer iĢ ve iĢlemleri yapmak.
BEġĠNCĠ BÖLÜM
Merkezde ÇalıĢan Personelin Görev ve Yetkileri
Müdür
MADDE 16 – (1) Müdürün görev ve yetkileri Ģunlardır:
a) Merkezin yönetim, mali ve teknik tüm iĢlerini ilgili mevzuat doğrultusunda
yürütmek, mevzuat değiĢikliklerini takip etmek ve uygulanmasını sağlamak.
b) Merkez hizmetlerinin yürütülmesi için gerekli plan ve programların hazırlanmasını,
personel ve birimler arasında iĢbirliği ve eĢgüdümü sağlamak, denetimlerini yapmak.
c) Merkez tarafından sunulan hizmetlere daha kolay ulaĢılmasını sağlamak için gereken
önlemleri almak.
ç) Merkezin bulunduğu bölgede alan taraması yapılmasını, risk haritası oluĢturulmasını
ve gerekli güncelleme çalıĢmalarının yapılmasını sağlamak.
d) Merkez tarafından elde edilen verilerin analiz edilerek sosyal hizmet modeli
geliĢtirilmesine katkıda bulunulmasını ve ilgili sosyal hizmet modellerinin uygulanmasını
sağlamak.
e) Mesleki çalıĢmalara iliĢkin gerekli kayıtların tutulmasını, standart formların
düzenlenmesini, veri giriĢlerinin yapılmasını, istatistiksel bilgilerin hazırlanmasını, iĢ
programlarının, faaliyet ve değerlendirme raporlarının hazırlanmasını ve ilgili mercilere
zamanında ulaĢtırılmasını sağlamak.
f) Merkez hizmetlerinin 6 ncı maddede belirtilen ilkeler doğrultusunda yürütülmesini
sağlamak,
g) Merkezde çalıĢan personelinin özlük hakları ile ilgili iĢ ve iĢlemlerin yürütülmesini
sağlamak.
ğ) Merkezin yıllık bütçe teklifini hazırlayarak il müdürlüğü aracılığı ile Aile ve Toplum
Hizmetleri Genel Müdürlüğüne göndermek, ödeneklerin amacına ve performans programına
uygun olarak etkili, ekonomik ve verimli harcanmasını sağlamak.
h) Merkezin taĢınır ve taĢınmazlarına iliĢkin iĢ ve iĢlemlerinin yürütülmesini sağlamak.
ı) Hizmet binasının yangın, sabotaj ve diğer afetlere karĢı korunmasına yönelik
tedbirleri almak veya aldırmak.
i) Personelin hizmet içi eğitim programlarının hazırlanması ve uygulanmasını sağlamak.
j) Merkez hizmet birimlerinde, yönetim iĢlevini görmek üzere birim koordinatörü
görevlendirmek.
k) Merkezdeki birimler ile diğer kurum, kuruluĢlar arasında hizmetlerin aksamadan
yürütülebilmesi için gerekli koordinasyonu sağlamak.
l) Ġdari görevlerinin yanı sıra mesleğinin gerektirdiği çalıĢmalar ile amirleri tarafından
verilen diğer görevleri yapmak.
Müdür yardımcısı
MADDE 17 – (1) Müdür yardımcısı, merkez hizmetlerinin yürütülmesinde müdüre
yardım eder ve hizmetlerin yürütülmesinde müdüre karĢı sorumludur.
Sosyal çalıĢma görevlisi
MADDE 18 – (1) Merkezde, sosyal çalıĢmacı, psikolog, sosyolog, çocuk geliĢimcisi,
öğretmen, psikolojik danıĢman ve rehber öğretmen ile aile ve tüketici bilimleri bölümü
mezunu olan meslek mensupları tarafından aĢağıdaki görevler yerine getirilir:
a) Sosyal hizmet sunulacak birey ve ailelere yönelik, sorunların çözümü için mesleki
çalıĢmalarda bulunmak, rapor düzenlemek ve bunlarla ilgili iĢlemleri yürütmek.
b) Merkezin amacı, iĢleyiĢi ve sunulan hizmetleri bireylere, ailelere ve topluma
tanıtmak.
c) Ġlgili mevzuat uyarınca öngörülen tedbirlerin uygulanması ile gerekli hizmet
modelinin bireylere ve ailelere sunulmasına yönelik sosyal inceleme raporunu düzenlemek ve
amirine sunmak.
ç) Ġhtiyaç olması durumunda yatılı kuruluĢlarda gerekli mesleki çalıĢmalarda bulunmak
d) Gizlilik ilkesine uygun olarak, yapılan çalıĢmalar ile ilgili kayıtları tutmak, yapılan
mesleki çalıĢmalarla ilgili rapor ve dosyaları düzenlemek, arĢivlemek.
e) ÇalıĢanların hizmet içi eğitim programlarının hazırlanması ve uygulanmasında görev
almak.
f) Görevlerini müdürün gözetiminde diğer meslek elemanları ile iĢbirliği içerisinde
yürütmek.
g) Genelge ve talimatlarla belirlenen görev tanımları içerisindeki diğer görevleri ve
müdür tarafından verilecek görevleri yapmak.
Psikolog
MADDE 19 – (1) Psikologun, 18 inci maddede belirtilenlerin yanında diğer görevleri
Ģunlardır:
a) Ġhtiyaç duyulması halinde bireylerin psikolojik değerlendirmelerini yapmak ve rapor
hazırlamak.
b) Birey ve ailelere yönelik psiko-sosyal alanda koruyucu, önleyici ve danıĢmanlık
hizmetlerini gerçekleĢtirmek.
c) Psikolojik sorunları olan bireyler için, ihtiyaç duyulması halinde sağlık kuruluĢlarının
psikiyatri bölümleriyle iĢbirliği yaparak ortak programlar düzenlemek ve yürütmek.
ç) Psikolojik değerlendirme teknikleri ve gözlem metotları kullanarak bireylerin yetenek
ve ilgi alanlarını belirlemek, zamanlarını değerlendirme ve uygun etkinliklere katılmaları
konusunda yardımcı olmak.
d) Klinik psikolojide uzmanlık derecesine sahip olmak kaydıyla, davranıĢsal veya
duygusal psikolojik sorunların giderilmesi amacıyla aile ve aile bireylerine yönelik bireysel ve
grup çalıĢmaları düzenlemek.
e) Alan taraması ve baĢvurularla ilgili yapılacak mesleki değerlendirme doğrultusunda
danıĢmanlık ve rehberlik hizmeti vermek.
Çocuk geliĢimcisi
MADDE 20 – (1) Çocuk geliĢimcisinin 18 inci maddede belirtilenlerin yanında diğer
görevleri Ģunlardır:
a) Merkeze yapılacak baĢvuru, ihbar ve alan taramaları veya herhangi bir Ģekilde tespit
edilen çocukların; geliĢim düzeylerini belirlemek, geliĢimlerini izlemek, sorunların çözümüne
yönelik olarak bu çocuklara danıĢmanlık hizmetlerini yürütmek.
b) GeliĢimlerinde davranıĢ bozukluğu belirlediği çocukları kesin tanı, tedavi ve erken
eğitim amacıyla uygun kurum veya kuruluĢlara yönlendirmek, sonucunu izlemek ve ilgili
kuruluĢlardaki uzmanlarla iĢbirliği içinde merkez bünyesinde verilebilecek destek
hizmetlerini organize etmek.
c) Mesleki test, teknik ve yöntemlerini kullanarak, çocukların geliĢimlerini
değerlendirmek, geliĢimleri yaĢlarına uygun olmayan çocuklar için bireysel destekleyici
eğitim programları hazırlayarak uygulama sürecinde ailelere danıĢmanlık yapmak ve
uygulama sonuçlarını takip etmek.
Psikolojik danıĢman ve rehber öğretmen
MADDE 21 – (1) Psikolojik danıĢman ve rehber öğretmenin 18 inci maddede
belirtilenlerin yanında diğer görevleri Ģunlardır:
a) Çocuk ve gençlerin geliĢimlerini değerlendirmek, sorunların çözümüne yönelik
olarak çocuklar ve ailelerine rehberlik ve danıĢmanlık yapmak, çocukları ve ailelerini
gerektiğinde uygun kurum veya kuruluĢlara yönlendirmek, sonucunu izlemek ve ilgili
kuruluĢlardaki uzmanlarla iĢbirliği içinde merkez bünyesinde verilebilecek destek
hizmetlerini organize etmek.
b) BaĢvurularla ilgili yapacağı mesleki değerlendirmeler doğrultusunda danıĢmanlık ve
rehberlik yapmak, rapor hazırlamak.
c) Ailelere, çocukların eğitimleriyle ilgili rehberlik ve danıĢmanlık yapmak, eğitim
programları önermek.
ç) Hizmetin amacına uygun nitelikteki araĢtırma ve incelemelerde görev almak.
Sosyolog
MADDE 22 – (1) Sosyologun, 18 inci maddede belirtilenlerin yanında diğer görevleri
Ģunlardır:
a) Toplumu, toplumsal iliĢkileri, olayları ve toplumsal değiĢmeleri araĢtırmak ve
araĢtırma sonuçlarına dayalı rapor hazırlamak.
b) Ulusal ve uluslararası örnekler ile merkezin hizmet bölgesindeki toplumsal değer ve
yargıları da dikkate alarak Bakanlık hizmet alanı ile ilgili her türlü olay ve olguya dair
sosyoloji odaklı çalıĢmalar yapmak, rapor hazırlamak.
c) Bakanlık tarafından ya da diğer kurum ve kuruluĢlarla iĢbirliği içerisinde
gerçekleĢtirilen sosyal hizmet alanıyla ilgili araĢtırma, proje ve etkinlik çalıĢmalarında görev
almak, istatistikî verileri toplamak ve rapor hazırlamak.
ç) BaĢvuru gruplarını ilgili sosyal, ekonomik, kültürel, demografik, yatay ve dikey
hareketlilik gibi değiĢkenler üzerinden incelemek, aralarında bağlantılar kurmak ve inceleme
sonuçlarının iĢaret ettiği çalıĢmalara iliĢkin öneriler sunmak ve planlar yapmak, proje
geliĢtirmek.
Ġstatistikçi
MADDE 23 – (1) Ġstatistikçinin görevleri Ģunlardır:
a) Kurum tarafından ya da diğer kurum ve kuruluĢlarla iĢbirliği içerisinde
gerçekleĢtirilen hizmet alanlarıyla ilgili araĢtırma, proje ve etkinlik çalıĢmalarında görev
almak, sonuçları kullanılabilecek istatistikî verilere dönüĢtürerek veri tabanına kaydetmek,
sosyologla iĢbirliği halinde analiz raporları hazırlamak ve analiz sonuçlarına dayalı öneriler
geliĢtirerek ilgili birimlere iletmek.
b) BaĢvuru grupları ve alan taraması sonuçlarını, sosyal, ekonomik, kültürel,
demografik, yatay ve dikey hareketlilik gibi değiĢkenler üzerinden incelemek, aralarında
bağlantılar kurarak inceleme sonuçlarının iĢaret ettiği çalıĢmalara iliĢkin öneriler sunmak,
plan yapmak ve proje geliĢtirmek.
Öğretmen
MADDE 24 – (1) Öğretmenin 18 inci maddede belirtilenlerin yanında diğer görevleri
Ģunlardır:
a) Çocuk ve gençlerin geliĢimlerini değerlendirmek, sorunlarının çözümü için çocuklar
ve ailelerini uygun kurum veya kuruluĢlara yönlendirmek, sonucunu izlemek ve ilgili
kuruluĢlardaki uzmanlarla iĢbirliği içinde merkez bünyesinde verilebilecek destek
hizmetlerini organize etmek.
b) Ailelere, çocuklarının eğitimleri ile ilgili konularda görev alanıyla ilgili eğitim
programları önermek ve uygulamak.
c) Çocuk ve gençlerin eğitimleri ile ilgili konularda resmi ve özel öğretim kurumlarıyla
iĢbirliği yaparak ortak programlar düzenlemek ve yürütmek.
ç) Aile yanında sosyal yardımla desteklenen korunmaya muhtaç çocukların bir eğitim
kurumuna gündüzlü veya yatılı olarak devamına; iĢ ve meslek edinmesi amacıyla bir meslek
veya sanat edinme kursuna gitmesine veya meslek sahibi bir ustanın yanına yahut kamuya ya
da özel sektöre ait iĢyerlerine yerleĢtirilmesine yönelik çalıĢmalar yapmak.
Aile ve tüketici bilimleri bölümü mezunu olan personel
MADDE 25 – (1) Aile ve tüketici bilimleri bölümü mezunu personelin 18 inci maddede
belirtilenlerin yanında diğer görevleri Ģunlardır:
a) Ailelere, sahip oldukları mali imkânların yönetimi ve geliĢtirilmesi konusunda
danıĢmanlık yapmak, bu alanda karĢılaĢılan problemlerle ilgili çözüm önerileri geliĢtirmek.
b) Ailelere, kaynakların planlanması, kontrol edilmesi, değerlendirilmesi ve verimliliğin
arttırılması konusunda rehberlik ve danıĢmanlık yapmak.
c) Ailelerin ve bireylerin tüketici hakları konusundaki bilincini artıracak eğitim
programları ve eğitici materyaller hazırlamak.
Sağlık personeli
MADDE 26 – (1) Sağlık personelinin görevleri Ģunlardır:
a) Merkeze baĢvuran ailelere ve aile bireylerine verilecek koruyucu, önleyici sağlık
eğitimi hizmetlerini planlamak ve uygulanmasına karar verilen eğitim programlarında görev
almak, gerektiğinde ilgili sağlık merkezleri ile koordinasyon içinde bu çalıĢmaları yapmak.
b) Evde bakım hizmeti alan ailelere yönelik ve diğer hizmetlerle ilgili alan tarama
çalıĢmalarına katılmak.
c) Merkeze baĢvuran aile ve bireyleri, ihtiyaç duydukları hizmeti alabilecekleri sağlık
kuruluĢlarına yönlendirmek, sonucunu izlemek ve ilgili kuruluĢlardaki uzmanlarla iĢbirliği
içinde merkez bünyesinde verilebilecek destek hizmetlerini organize etmek.
Ortak görevler
MADDE 27 – (1) Görevleri 18 ve 26 ncı maddeler arasında belirtilen personel, ilgili
maddelerdeki görevleri yanında aĢağıdaki görevleri de yerine getirirler:
a) ĠĢ programları ve alan taraması çalıĢmaları ile faaliyet raporlarının hazırlanması ve
uygulanmasında görev almak.
b) Görev alanı ve yürüttüğü çalıĢmalarla ilgili kayıtları tutmak, veri giriĢlerini yapmak,
raporları hazırlamak ve arĢivlemek.
c) Kurum, kuruluĢ ve gönüllülerle görev alanıyla ilgili yapılacak iĢbirliği çalıĢmalarında
görev almak.
ç) Görev verilmesi halinde merkez bünyesinde oluĢturulacak çalıĢma gruplarında görev
almak.
d) ÇalıĢma programlarının hazırlanması ve uygulanmasında görev almak.
e) Görev alanıyla ilgili konularda eğitim programları önerileri geliĢtirmek, eğitim
materyalleri hazırlamak ve gerektiğinde uygulamak.
f) Yerel kaynaklardan da faydalanarak hizmet bölgesindeki toplumsal sorunların
çözümüne katkı sağlayacak öneriler hazırlamak.
g) Hizmet verilen kiĢilere ait edinilen bilgiler gizli tutularak, mesleki etik ilkeleri
çerçevesinde görev yapmak.
ğ) Merkezin faaliyetleri ile ilgili mesleğinin gerektirdiği diğer çalıĢmaları yapmak.
h) Müdür tarafından verilen diğer iĢ ve iĢlemleri yapmak.
Diğer personel
MADDE 28 – (1) Merkezlerde, idari, teknik, mali hizmetler ile diğer hizmetleri
yürütmek üzere istihdam edilen personel, kadro ve görev unvanlarının gerektirdiği görevleri
ve görev unvanlarıyla ilgili olmak kaydıyla merkez müdürü tarafından verilen görevleri
yürürlükteki mevzuata uygun olarak yapar.
Personelin eğitimi
MADDE 29 – (1) Merkezde çalıĢan personel için, verilmesi zorunlu olan eğitimler
yanında ayrıca sosyal hizmet ve sosyal politika alanına iliĢkin teori ve uygulama esaslı hizmet
içi eğitim ve uyum eğitim programları da düzenlenir.
(2) Hizmet içi eğitim ve uyum eğitimi programları, merkezin hizmet ve faaliyetlerini
aksatmayacak Ģekilde gerçekleĢtirilir.
(3) Hizmet içi eğitim ve uyum eğitim programları Bakanlıkça planlanır.
ALTINCI BÖLÜM
ÇeĢitli ve Son Hükümler
Merkez hizmet binaları
MADDE 30 – (1) Merkez hizmet binalarının özelliklerine iliĢkin standartlar Bakanlık
tarafından belirlenir.
BağıĢ
MADDE 31 – (1) Merkeze yapılan her türlü ayni ve nakdi bağıĢlar hakkında,
10/12/2003 tarihli ve 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanununun 40 ıncı
maddesi hükümleri uygulanır. Merkezlere yapılan ayni bağıĢlar taĢınır iĢlem fiĢi karĢılığında
kabul edilir. TaĢınır mallarla ilgili iĢ ve iĢlemler 18/1/2007 tarihli ve 26407 sayılı Resmî
Gazete‘de yayımlanan TaĢınır Mal Yönetmeliği hükümlerine göre gerçekleĢtirilir.
Yürürlükten kaldırılan yönetmelikler
MADDE 32 – (1) 7/10/2007 tarihli ve 26666 sayılı Resmî Gazete‘de yayımlanan Sosyal
Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Genel Müdürlüğü Aile DanıĢma Merkezleri
Yönetmeliği ile 11/7/2000 tarihli ve 24106 sayılı Resmî Gazete‘de yayımlanan Sosyal
Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Genel Müdürlüğü Toplum Merkezleri Yönetmeliği
yürürlükten kaldırılmıĢtır.
Mevcut hizmet binalarının kullanımı
GEÇĠCĠ MADDE 1 – (1) Bu Yönetmeliğin yürürlüğe girdiği tarihte faaliyette olan aile
danıĢma ve toplum merkezleri, gündüzlü hizmet veren çocuk ve gençlik merkezleri ile yaĢlı
hizmet merkezlerinin binalarının, merkez binası olarak hizmet sunmaya elveriĢli olduğu
Bakanlıkça uygun görülenler, baĢka bir iĢleme gerek kalmaksızın faaliyetlerine merkez olarak
devam ederler. Aksi takdirde bu yerler, Yönetmeliğin yayımlandığı tarihten itibaren en geç bir
yıl içerisinde kapatılır. Kapatılan kuruluĢlar tarafından sunulmakta olan hizmetler, en yakın
merkez tarafından sunulmaya devam olunur.
(2) Birinci fıkra uyarınca kapatılan kuruluĢların hizmet binaları; bulunduğu bölge
nüfusunun fazlalığı, coğrafi konumu, hizmetin gereği ve iĢ yoğunluğu gibi hususlar dikkate
alınarak ihtiyaç halinde merkez tarafından kullanılabilir.
Merkezlerin giderleri
GEÇĠCĠ MADDE 2 – (1) Merkez olarak hizmet vermeye devam eden veya 2013 yılı
içerisinde yeni açılan merkezlerin her türlü giderleri, 2013 yılı bütçesine aile danıĢma ve
toplum merkezleri, gündüzlü hizmet veren çocuk ve gençlik merkezleri ve yaĢlı hizmet
merkezleri için konulan ödenekten karĢılanır.
Personelin devri
GEÇĠCĠ MADDE 3 – (1) Merkez oluĢturulan il ve ilçelerde;
a) Aile danıĢma ve toplum merkezleri ile merkeze dönüĢtürülmesi uygun görülen
gündüzlü hizmet veren çocuk ve gençlik merkezleri ile yaĢlı hizmet merkezlerinde görev
yapan kuruluĢ müdürleri ve müdür yardımcıları hariç tüm personelin ataması bu Yönetmeliğin
yürürlüğe girdiği tarihte,
b) Bakanlık il ve ilçe müdürlükleri ile gündüzlü ve yatılı kuruluĢlarda görev yapan
sosyal çalıĢma görevlilerinin atamaları bu Yönetmeliğin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren altı
ay içinde,
merkezlere yapılır.
(2) Gündüzlü ve yatılı kuruluĢların sosyal çalıĢma görevlisi personel ihtiyacı il
müdürlüğü tarafından ihtiyaca göre merkezlerde görev yapan personel arasından kısmi
zamanlı veya tam zamanlı olarak görevlendirilerek karĢılanır.
(3) Kapatılan kuruluĢların müdür ve müdür yardımcılarının atamaları ildeki ihtiyaca
göre il müdürlüğünün planlaması doğrultusunda yapılır.
Yürürlük
MADDE 33 – (1) Bu Yönetmelik yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
Yürütme
MADDE 34 – (1) Bu Yönetmelik hükümlerini Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı
yürütür.
[R.G. 09 ġubat 2013 – 28554 ]
—— • ——
Bilgi Teknolojileri ve ĠletiĢim Kurumundan:
ELEKTRONĠK HABERLEġME GÜVENLĠĞĠ YÖNETMELĠĞĠNDE
DEĞĠġĠKLĠK YAPILMASINA DAĠR YÖNETMELĠK
MADDE 1 – 20/7/2008 tarihli ve 26942 sayılı Resmî Gazete‘de yayımlanan Elektronik
HaberleĢme Güvenliği Yönetmeliğinin 12 nci maddesi aĢağıdaki Ģekilde değiĢtirilmiĢtir.
“MADDE 12 – (1) Elektronik haberleĢme güvenliğine iliĢkin rapor iĢletmeci tarafından
her yıl hazırlanır ve istenildiğinde Kuruma gönderilmek ve/veya Kurum tarafından yapılan
denetimlerde ibraz edilmek üzere 5 yıl süreyle muhafaza edilir. Söz konusu rapor, bunlarla
sınırlı olmamak üzere, en az;
a) 11 inci madde kapsamında yapılan risk analizinde tespit edilen tehdit ve zafiyetler ile
bunların yüksek, orta veya düĢük Ģeklinde tasnifi ile gerçekleĢme olasılıkları ve önlemleri,
b) Bir tehdit ve/veya zafiyetin gerçekleĢmesi durumunda yürütülecek faaliyetleri ve bu
faaliyetlerde görev alacak personel ile bunların yetki ve sorumluluklarının neler olacağını
içeren iĢ akıĢ diyagramları ve acil eylem planlarını,
c) Donanım-yazılım bileĢenlerinin kurulumu, kullanımı ve iĢletimi ile bakım ve onarımı
sırasında ortaya çıkan ve raporlanan problem ile uygunsuzlukları,
içerir.‖
MADDE 2 – Bu Yönetmelik yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
MADDE 3 – Bu Yönetmelik hükümlerini Bilgi Teknolojileri ve ĠletiĢim Kurulu
BaĢkanı yürütür.
Yönetmeliğin Yayımlandığı Resmî Gazete'nin
Tarihi
Sayısı
20/7/2008
26942
Yönetmelikte DeğiĢiklik Yapan Yönetmeliğin Yayımlandığı Resmî Gazete'nin
Tarihi
Sayısı
2/3/2009
27157
[R.G. 09 ġubat 2013 – 28554 ]
—— • ——
TEBLĠĞ
Maliye Bakanlığından:
MĠLLĠ EMLAK GENEL TEBLĠĞĠ
(SIRA NO: 351)
MADDE 1 – 4/7/2012 tarihli ve 28343 sayılı Resmî Gazete‘de yayımlanan Milli Emlak
Genel Tebliği (Sıra No: 345)‘nin 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (i) bendi aĢağıdaki
Ģekilde değiĢtirilmiĢ ve aynı fıkranın (k) bendi yürürlükten kaldırılmıĢtır.
―i) SatıĢ bedeli: Birden fazla taĢınmazda hak sahibi olunması halinde yüzde elli satıĢ
bedeli hesaplaması hak sahibinin tercih edeceği sadece bir taĢınmaz için uygulanması Ģartıyla,
hak sahiplerine doğrudan satılacak taĢınmazların dört yüz metrekareye kadar olan kısmı için
rayiç bedelin yüzde ellisini, hak sahipliğinin devredilmesi halinde ise taĢınmazın sadece dört
yüz metre karesi için rayiç bedelin yüzde ellisi esas alınarak ve hak sahiplerinin hisselerine
oranlanmak suretiyle hesaplanacak bedeli, taĢınmazın bundan fazlası ile diğer taĢınmazları
için rayiç bedelin yüzde yetmiĢini,‖
MADDE 2 – Aynı Genel Tebliğin 5 inci maddesinin beĢinci fıkrasının üçüncü cümlesi
yürürlükten kaldırılmıĢtır.
MADDE 3 – Aynı Genel Tebliğin 8 inci maddesi aĢağıdaki Ģekilde değiĢtirilmiĢtir.
“MADDE 8 –
A. BaĢvuru bedeli
(1) 30/1/2013 tarihli ve 6412 sayılı Kanunun 1 inci maddesi ile Kanunun 6 ncı
maddesinin beĢinci fıkrasına eklenen hükmün yürürlüğe girdiği tarihten önce baĢvuru
sahiplerinden tahsil edilen baĢvuru bedelleri; peĢin satıĢlarda satıĢ bedelinden, taksitli
satıĢlarda peĢinat bedelinden ve kalan taksitlerden mahsup edilecektir. Ancak hak
sahiplerinden varsa baĢvuru tarihi itibariyle son beĢ yıl için tahsil edilen ecrimisil bedelleri
satıĢ bedelinden öncelikle düĢülecektir. Kanunun anılan hükmünün yürürlüğe girdiği tarihten
önce baĢvuru bedeli yatırmadan yapılan baĢvurular ile bundan sonra yapılacak baĢvurular
baĢvuru bedeli alınmaksızın geçerli kabul edilecektir. Daha önce tahsil edilen baĢvuru
bedellerinin taĢınmazın satıĢ bedelinden fazla olması durumunda aradaki fark, ferağ iĢleminin
gerçekleĢtirilmesinden itibaren ilgilinin baĢvurusu üzerine otuz gün içinde iade edilecektir.
(2) Hak sahibi olmadığı belirlenen baĢvuru sahiplerine Kanundan yararlanamayacakları
gerekçeleriyle birlikte örneği bu Genel Tebliğin ekinde (EK-3/A) yer alan yazıyla bildirilecek
ve bu yazıda; baĢvuru bedeli tahsil edilmiĢ ise aynen ve faizsiz olarak bildirim tarihinden
itibaren otuz gün içinde iade edileceği bildirilecektir.
B. Tebligat
(1) Süresi içinde yapılan baĢvurular değerlendirilerek hak sahipliği tespit edilenlerin
adreslerine Ġdarece satıĢ iĢlemlerinin tamamlanma süresi de dikkate alınarak bir örneği ekte
(EK-4/A) yer alan yazıyla;
a) TaĢınmazın satıĢ bedelini, peĢin veya taksitle ödenmesi halinde ödeme koĢullarını ve
ödeme süresini,
b) SatıĢ bedelinin itiraz veya dava konusu edilmesinin hak sahipliğini ve doğrudan satın
alma hakkını düĢüreceğini,
c) SatıĢ bedelinin yatırılacağı yeri,
ç) Ġstenilen belgeleri (tapuda ferağ iĢlemleri için üç adet vesikalık fotoğraf, tüzel kiĢiler
için taĢınmaz tasarrufuna izinli olduğunu ve temsilcisini gösterir yetki belgesi ile imza
sirküleri),
gösteren tebligat yapılacaktır.
C. SatıĢ bedeli ve tahsili
(1) Hak sahiplerine doğrudan satılacak olan taĢınmazların satıĢ bedeli; taĢınmazın
yüzölçümünün dört yüz metrekareye kadar olan kısmı için rayiç bedelin yüzde ellisi, fazlası
için rayiç bedelin yüzde yetmiĢi üzerinden hesaplanarak belirlenecektir. Birden fazla
taĢınmazda hak sahibi olunması halinde yüzde elli satıĢ bedeli hesaplaması, hak sahibinin
tercih edeceği sadece bir taĢınmaz için uygulanacaktır. Bir taĢınmazdaki hak sahipliğinin
devredilmesi halinde yüzde elli satıĢ bedeli hesaplaması, taĢınmazın sadece dört yüz
metrekaresi için ve hak sahiplerinin taĢınmazdaki hisselerine oranlanarak yapılacaktır.
(2) SatıĢ bedeli peĢin veya taksitle ödenebilecektir. PeĢin ödemelerde satıĢ bedeline
yüzde yirmi oranında indirim uygulanacak ve bu bedel Ġdarece yapılacak tebligat tarihinden
itibaren en geç üç ay içinde ödenecektir. Taksitli satıĢlarda; satıĢ bedeline yüzde on indirim
uygulamasından yararlanmak istenilmesi halinde bu Ģekilde belirlenen tutarın en az yarısı, en
az yarısının peĢin ödenmek istenilmemesi halinde satıĢ bedelinin yüzde onu, yapılacak
tebligat tarihinden itibaren en geç üç ay içinde ödenecektir. Kalanı ise, belediye ve mücavir
alan sınırları içinde en fazla üç yılda altı eĢit taksitle, dıĢında en fazla dört yılda sekiz eĢit
taksitle faizsiz olarak ödenecektir. Taksit dönemleri, hak sahiplerinin talebi dikkate alınarak
belirlenecek ve (EK-5)‘de yer alan sözleĢme düzenlenecektir.
(3) Taksitli satıĢlarda, tahsil edilen bedeller düĢüldükten sonra kalan miktarı
karĢılayacak tutarda kesin ve süresi son taksit tarihini altı ay geçecek Ģekilde banka teminat
mektubu verilmesi veya satıĢı yapılan taĢınmazın üzerinde 22/11/2001 tarihli ve 4721 sayılı
Türk Medenî Kanunu hükümleri uyarınca Hazine lehine kanunî ipotek tesis edilmesi halinde;
taĢınmaz, tapuda hak sahibi adına devredilecektir.
(4) Ġdare tarafından yapılan taĢınmaz mülkiyetinin devrini amaçlayan taĢınmaz satıĢ
sözleĢmeleri ile kanuni ipotek sözleĢmelerinde resmi Ģekil Ģartı aranmayacaktır. Ġdarece; hak
sahibinin satın aldığı taĢınmaza iliĢkin bilgiler ile T.C. kimlik numarası, nüfus bilgileri,
fotoğrafı ve imzasını içerecek Ģekilde düzenlenen örneği bu Genel Tebliğin ekinde (EK-6) yer
alan belge düzenlenecek, örneği ekte (EK-7/A) yer alan yazıyla tapu idaresine bildirilecektir.
Devir ve kanuni ipotek tapu siciline resen tescil edilecektir.
(5) Ġpotek tesis edilerek devredilen taĢınmazlar için (EK-6) da yer alan belge, kalan
taksit tutarını da gösterecek Ģekilde düzenlenecektir. Bu taĢınmazların üçüncü kiĢilere
satılması halinde borcun kalan tutarından alıcıların sorumlu olacağına yönelik tapu kütüğünde
gerekli belirtmenin konulması örneği ekte (EK-7/B) yer alan yazıyla tapu idaresine
bildirilecektir.
(6) Bedelin yetkili kredi kuruluĢlarından kredi temin edilerek ödenmek istenilmesi
halinde, hak sahibi tarafından ilgili kredi kuruluĢu ile yapılan kredi sözleĢmesi veya kredi
açıldığına dair kredi kuruluĢunun resmi yazısı verilecek ve kredi kuruluĢu tarafından bedel
ilgili muhasebe biriminde açılacak emanet hesabına aktarılacaktır. Ġdarece, (EK-6) da yer alan
belge düzenlenerek tapu müdürlüklerine kredi kuruluĢu lehine ipotek tesis edilmesi ve alıcı
adına tescil iĢleminin yapılması hususu, örneği bu Genel Tebliğin ekinde (EK-7/C) yer alan
yazıyla bildirilecektir. Ferağ ve ipotek tesisi iĢlemi yapıldıktan sonra emanet hesabında
tutulan bedel bütçe hesabına aktarılacaktır.
(7) Mülkiyet devredilmeden yapılan taksitli satıĢlarda, iki taksidin ödenmemesi halinde
onbeĢ gün içinde hak sahibine yapılacak tebligatta; iki taksidin süresi içinde ödenmediği ve bu
taksit bedellerinin sözleĢme süresinin sonuna kadar ödenebileceği ancak izleyen taksitlerden
herhangi birinin ödenmemesi durumunda sözleĢmenin feshedileceği bildirilecektir. Ġdarenin
bu tebligatına rağmen ilgilisi tarafından yükümlülüklerin yerine getirilmemesi durumunda
sözleĢme feshedilecek ve onbeĢ gün içinde ilgilisine yapılacak tebligat ile; adına açılmıĢ
hesap numarasını Ġdareye bildirmesini müteakip en geç otuz gün içinde tahsil edilen bedelin
aynen ve faizsiz olarak iade edileceği bildirilecektir.
(8) PeĢin satıĢlarda satıĢ bedelinin tamamını, taksitli satıĢlarda ise peĢinatı süresi içinde
ödemeyenler ile hak sahibi adına mülkiyet devredilmeden yapılan taksitli satıĢlarda
yükümlülüklerini süresi içinde yerine getirmeyenlerin doğrudan satın alma hakları düĢecektir.
Vadesinde ödenmeyen taksit tutarlarına 21/7/1953 tarihli ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının
Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 51 inci maddesine göre belirlenen oranda gecikme zammı
uygulanacaktır.
Örnek-1: Denizli Ġli sınırları içerisinde bulunan 102 ada 10 parsel numaralı 20.000 m2
yüzölçümlü taĢınmazın hak sahibi olan (B), bu taĢınmazın 1.000 m2‘lik kısmını (C)‘ye, 2.000
m2‘lik kısmını (D)‘ye devretmiĢtir. (B), (C) ve (D) adlı kiĢilerin hak sahibi olduğu baĢka
taĢınmaz bulunmamaktadır. Buna göre, taĢınmazın satıĢ bedeli; 400 m2‘lik kısmı için rayiç
bedelin % 50‘si, kalan 19.600 m2 için rayiç bedelin % 70‘i üzerinden hesaplanacaktır. Bu
Ģekilde hesaplanan satıĢ bedeli; hisseleri oranında % 5‘i (C)‘den, % 10‘u (D)‘den ve kalan %
85‘i de (B)‘den tahsil edilecektir. Diğer bir ifadeyle taĢınmazın; (C) için 20 m2‘lik kısmına,
(D) için 40 m2‘lik kısmına, (B) için ise kalan 340 m2‘lik kısmına yüzde elli satıĢ bedeli
hesaplaması yapılacaktır.
Örnek-2: (E) adlı kiĢinin Balıkesir Ġli sınırları içerisinde hak sahibi olduğu dört adet
taĢınmaz bulunmaktadır. (E), iki taĢınmazdaki hak sahipliğinin tamamını (F) ve (G) adlı
kiĢilere devretmiĢtir. Hak sahibi olduğu baĢka taĢınmazları bulunan (F) ve (G) adlı kiĢiler,
yüzde elli satıĢ bedeli indirimini bu taĢınmazları için tercih etmiĢtir. Buna göre, (E) adlı
kiĢinin 400 m2‘ye iliĢkin yüzde elli satıĢ bedeli hesaplaması tercih edeceği sadece bir taĢınmaz
için uygulanacaktır. (F) ve (G) adlı kiĢiler tercih haklarını kendi taĢınmazlarında
kullandıklarından, devraldığı taĢınmazlarda yüzde elli satıĢ bedeli hesaplamasından
yararlanamayacaklardır.
Örnek-3: Sinop Ġli sınırları içerisinde bulunan 2.000 m2 yüzölçümlü taĢınmazın tapu
kütüğüne göre (H), (I), (Ġ) ve (J) isimli kiĢilerin her biri 500‘er m 2‘lik kısımlarında hak
sahibidirler. Bu kiĢilerin baĢka taĢınmazı da bulunmamaktadır. Bu hak sahiplerinden (H)
hakkını (J)‘ye, (I) da hakkını (K)‘ya devretmiĢtir. (K)‘nın da hak sahibi olduğu baĢka bir
taĢınmaz bulunmaktadır.
Buna göre, 400 m2‘ye iliĢkin yüzde elli satıĢ bedeli hesaplaması; (Ġ)‘nin bu taĢınmazda
hak sahibi olduğu 400 m2‘lik kısım için, (J)‘nin hak sahibi ve akdi halef olduğu her iki
kısımdan biri için, (K)‘nın akdi halef olduğu kısım ile kendi hak sahibi olduğu taĢınmazdan
tercih edeceği biri için uygulanacaktır.
Örnek-4: Antalya Ġli, belediye ve mücavir alan sınırları içinde bulunan ve imar planında
200 m2‘si kamu hizmet alanına ayrılan 102 ada 10 parsel numaralı 1.200 m2 yüzölçümlü,
rayiç m2 bedeli 10. – TL olan taĢınmaza yönelik olarak hak sahibi (A) tarafından 2.000.-TL
baĢvuru bedeli yatırılarak süresi içinde satın alma talebinde bulunulmuĢtur. Ġdarece yapılan
inceleme sonucunda taĢınmazın hak sahibi (A) tarafından 1985 yılından beri kullanıldığı,
kendisinden son beĢ yıl için ecrimisil bedeli olarak 200.-TL tahsil edildiği ve baĢka bir
taĢınmazda hak sahibi olmadığı anlaĢılmıĢtır.
Buna göre;
1
2
3
TaĢınmazın 200 m2‘lik kısmı imar planında kamu hizmet alanında kaldığından ve imar
uygulaması sonucunda bedelsiz Hazineye intikal edeceğine iliĢkin hak sahibinden
taahhütname alınarak tapu kütüğüne belirtme konulacağından, bu kısım hesaplamalarda
dikkate alınmayacak ve taĢınmazın satıĢ bedelinin hesaplanması (1.200 m2-200 m2) 1.000
m2 üzerinden yapılacaktır.
TaĢınmazın ilk 400 m2‘lik kısmı için;
SatıĢ Bedeli = Rayiç Bedel x % 50
= 400 m2 x 5 TL= 2.000.-TL
olduğundan, bu kısmın satıĢ bedeli;
10 x % 50 = 5 TL/m2 üzerinden hesaplanır.
Kalan 600 m2‘lik kısmı için;
= 600 m2 x 7 TL = 4.200.-TL
SatıĢ Bedeli = Rayiç Bedel x % 70
olduğundan, bu kısmın satıĢ bedeli;
10 x % 70 = 7 TL/m2 üzerinden hesaplanır.
TaĢınmazın satıĢ bedeli bulunur.
4
= 2.000.-TL + 4.200.-TL = 6.200.-TL
a) SatıĢ bedelinin peĢin ödenmesi durumunda
1
TaĢınmazın satıĢ bedeline % 20 indirim =6.200.-TL - (6.200.-TL x % 20) =
uygulanır.
4.960.-TL
2
=4.960.-TL - 200.-TL = 4.760.-TL
Birinci aĢamada bulunan bedel üzerinden (ecrimisil bedeli mahsubu)
öncelikle son beĢ yıl için tahsil edilen
ecrimisil bedeli, daha sonra kalan bedel =4.760.-TL - 2.000.-TL = 2.760.-TL
üzerinden baĢvuru bedeli mahsup edilir (baĢvuru bedeli mahsubu)
ve kalan bedel peĢin olarak tahsil edilir.
=2.760.-TL (tahsil edilecek bedel)
b) SatıĢ bedelinin en az yarısının peĢin ödenmesi durumunda
TaĢınmazın satıĢ bedeline % 10 indirim =6.200.-TL - (6.200.-TL x % 10) =
uygulanır.
5.580.-TL
1
Birinci aĢamada bulunan bedel üzerinden
son beĢ yıl için tahsil edilen ecrimisil =5.580.-TL - 200.-TL = 5.380.-TL
bedeli mahsup edilir.
2
Ġkinci aĢamada bulunan bedelin en az
yarısının peĢin olarak tahsil edilmesi
gerektiğinden, ikiye bölme iĢlemi
yapılarak ödenmesi gereken en az peĢinat
bedeli ile peĢinattan geriye kalan
taksitlendirilecek bedel bulunur.
PeĢinat olarak ödenecek bedelden
baĢvuru bedeli olarak ödenen bedel
mahsup edilir. Kalan kısım peĢin olarak
tahsil edilir.
3
4
=5.380.-TL / 2 = 2.690.-TL
=2.690.-TL (PeĢinat bedeli)
=2.690.-TL (Taksitlendirilecek bedel)
2.690.-TL -2.000.-TL = 690.-TL
(PeĢinat olarak tahsil edilecek bedel)
2.690.-TL / 6 = 448,3-TL
Taksitlendirilecek bedel kanuni taksit
(TaĢınmaz belediye ve mücavir alan
sayısına bölünür ve taksitler hesaplanmıĢ
sınırları içinde olduğu için 6 taksit
olur.
üzerinden hesaplama yapılmıĢtır.)
5
c) Taksitli satıĢlarda
1
2
TaĢınmazın satıĢ bedeli üzerinden son
=6.200 - 200 = 6.000.-TL
beĢ yıl için tahsil edilen ecrimisil
bedeli mahsup edilir.
6.000.-TL x % 10 = 600.-TL
Birinci aĢamada bulunan bedel % 10
(PeĢinat bedeli)
peĢinat bedeli ve taksitlendirilecek
bedel hesaplanır.
= 6.000.-TL - 600.-TL = 5.400.-TL
(Taksitlendirilecek bedel)
3
4
5
BaĢvuru bedeli peĢinata mahsup
edilir. BaĢvuru bedelinin peĢinattan
fazla olması durumunda kalan kısım
belirlenir.
Ġkinci
aĢamada
elde
edilen
taksitlendirilecek bedel kanuni taksit
sayısına bölünür ve taksit bedelleri
hesaplanmıĢ olur.
2.000.-TL - 600.-TL = 1.400.-TL
(BaĢvuru bedelinin peĢinat bedelinden
fazla
olan
1.400.-TL’lik
kısmı
taksitlerden düĢülecektir.)
5.400.-TL / 6 = 900.-TL
(TaĢınmaz belediye ve mücavir alan
sınırları içinde olduğu için 6 taksit
üzerinden hesaplama yapılmıĢtır.)
(I. taksit bedeli olan 900.-TL tahsil
edilmeyecektir.
II. taksit bedeli olarak, baĢvuru
BaĢvuru bedelinin peĢinat bedelinden bedelinin mahsuplaĢmasından kalan
fazla olan 1.400.-TL‘lik kısmı taksit 500.-TL
taksit
bedelinden
dönemlerinde tahsil edilecek taksit çıkarılacağından (900.-TL - 500.-TL)
tutarlarından mahsup edilir.
400.-TL tahsil edilecektir.
III. taksit dönemi ile takip eden taksit
dönemlerinde
900.-TL
tahsil
edilecektir.)
”
MADDE 4 – Aynı Genel Tebliğin 10 uncu maddesinde yer alan ―Örnek-6‖ ibaresi
baĢlığı ―Örnek-1‖ ve ―Örnek-7‖ ibaresi ―Örnek-2‖ olarak değiĢtirilmiĢtir.
MADDE 5 – Aynı Genel Tebliğin 12 nci maddesinin birinci fıkrasının (c) bendinde yer
alan ―T.C. kimlik numarasını içeren nüfus cüzdanının onaylı örneği,‖ ibaresi yürürlükten
kaldırılmıĢtır.
MADDE 6 – Aynı Genel Tebliğin 16 ncı maddesinde yer alan ―Örnek-8‖ ibaresi
―Örnek-1‖ olarak değiĢtirilmiĢtir.
MADDE 7 – Aynı Genel Tebliğin 17 nci maddesinde yer alan ―Örnek-9‖ ibaresi
―Örnek-1‖, ―Örnek-10‖ ibaresi ―Örnek-2‖, ―Örnek-11‖ ibaresi ―Örnek-3‖ ve ―Örnek-12‖
ibaresi ―Örnek-4‖ olarak değiĢtirilmiĢ; aynı maddenin on üçüncü fıkrasında yer alan ―-Bu
kapsamdaki hak sahiplerinden baĢvuru bedeli alınmayacaktır.‖ cümlesi ile on beĢinci
fıkrasının (a) bendinde yer alan ―BaĢvuru bedeli, kanuni mirasçıların tek kullanıcı oldukları
varsayılarak alınacaktır. Mirasçılardan birinin baĢvuru bedelini yatırmıĢ olması yeterli kabul
edilecektir.‖ cümleleri yürürlükten kaldırılmıĢ ve aynı maddenin sonuna aĢağıdaki fıkra
eklenmiĢtir.
―(18) Kanunun 6 ncı maddesinin onuncu fıkrasına göre doğrudan satın alma hakkının
akdi halefe devredilmesine iliĢkin bilgiler üçer aylık dönemler halinde taĢınmazın bulunduğu
yer Vergi Dairesi Müdürlüğüne bildirilecektir.‖
MADDE 8 – Aynı Genel Tebliğin ekinde yer alan EK-2/B‘nin ―EKLER‖ baĢlıklı
bölümünde bulunan ―1-Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarasını içeren nüfus cüzdanının
onaylı örneği,‖ ibaresi yürürlükten kaldırılmıĢ ve diğer numaralar buna göre teselsül
ettirilmiĢtir.
MADDE 9 – Aynı Genel Tebliğin ekinde yer alan EK-3/A‘nın ikinci paragrafı
aĢağıdaki Ģekilde değiĢtirilmiĢtir.
―Söz konusu taĢınmazı satın almak için ödemiĢ olduğunuz baĢvuru bedeli adınıza
açılmıĢ bir hesap numarasını Ġdaremize bildirmeniz halinde iade edilecektir.‖
MADDE 10 – Aynı Genel Tebliğin ekinde yer alan EK-3/B‘nin üçüncü paragrafı
aĢağıdaki Ģekilde değiĢtirilmiĢtir.
―YatırmıĢ olduğunuz baĢvuru bedeli adınıza açılmıĢ bir hesap numarasını Ġdaremize
bildirmeniz halinde iade edilecektir.‖
MADDE 11 – Aynı Genel Tebliğin ekinde yer alan EK-4/A‘nın sonunda bulunan ―1Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarasını içeren nüfus cüzdanının onaylı örneği,‖ ibaresi
yürürlükten kaldırılmıĢ ve diğer numaralar buna göre teselsül ettirilmiĢtir.
MADDE 12 – Aynı Genel Tebliğin ekinde yer alan EK-4/C‘nin sonunda bulunan ―1Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarasını içeren nüfus cüzdanının onaylı örneği,‖ ibaresi
yürürlükten kaldırılmıĢ ve diğer numaralar buna göre teselsül ettirilmiĢtir.
MADDE 13 – Aynı Genel Tebliğin ekinde yer alan EK-5‘in 5 inci bölümünün baĢlığı
―5-TAPU ĠġLEMLERĠ VE DĠĞER ĠġLEMLER‖ olarak değiĢtirilmiĢ ve bu bölümünün
sonuna aĢağıdaki paragraf eklenmiĢtir.
―TaĢınmazın satıĢa konu edilmemesi gereken bir taĢınmaz olduğunun anlaĢılması
durumunda, taĢınmaz geri alınacak ve/veya sözleĢme feshedilecek, tahsil edilen bedel aynen
ve faizsiz olarak iade edilecek ve idareden herhangi bir hak veya tazminat talebinde
bulunulmayacaktır.‖
MADDE 14 – Bu Genel Tebliğ yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
MADDE 15 – Bu Genel Tebliğ hükümlerini Maliye Bakanı yürütür.
[R.G. 09 ġubat 2013 – 28554 ]
—— • ——
YÖNETMELĠKLER
BaĢbakanlık (Hazine MüsteĢarlığı)‘tan:
TRAFĠK KAZALARI NEDENĠYLE ĠLGĠLĠLERE SUNULAN SAĞLIK HĠZMET
BEDELLERĠNĠN TAHSĠLĠNE ĠLĠġKĠN USUL VE ESASLAR HAKKINDA
YÖNETMELĠKTE DEĞĠġĠKLĠK YAPILMASINA DAĠR YÖNETMELĠK
MADDE 1 – 27/8/2011 tarihli ve 28038 sayılı Resmî Gazete‘de yayımlanan Trafik
Kazaları Nedeniyle Ġlgililere Sunulan Sağlık Hizmet Bedellerinin Tahsiline ĠliĢkin Usul ve
Esaslar Hakkında Yönetmeliğe aĢağıdaki geçici madde eklenmiĢtir.
“2011 yılına iliĢkin sektör yükümlülüğünün kesinleĢtirilmesi
GEÇĠCĠ MADDE 3 – (1) 2011 yılında düzenlenen Zorunlu Trafik Sigortası poliçeleri
bakımından ilgili sigorta Ģirketlerinin bu Yönetmelik çerçevesindeki yükümlülüğü aĢağıdaki
Ģekilde kesinleĢtirilir:
a) 2011 yılı bakımından bu Yönetmelik uyarınca hesaplanan sektör yükümlülüğünde
esas alınan Ek-1‘deki Hesaplama Yönteminde yer alan Tablo 1‘in oluĢturulmasında 1/1/2013
tarihi itibariyle Merkez nezdinde mevcut veriler esas alınır. Söz konusu hesaplamada hesap
yılı iskontosu yapılmaz. Bu Ģekilde hesaplanacak tutar ile 2011 yılına iliĢkin olarak
MüsteĢarlıkça daha önceden yapılan hesaplamaya göre tahakkuk eden sektör yükümlülüğü
toplam tutarı arasında Kurum lehine fark bulunması halinde bu fark 1/1/2013 itibariyle 2011
yılında düzenlenen Zorunlu Trafik Sigortası net poliçe adetleri esas alınarak ilgili sigorta
Ģirketlerine dağıtılır. Ġlgili sigorta Ģirketleri bu Ģekilde kendileri için hesaplanan tutarı Kuruma
bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren defaten veya 6 ay içinde taksitler halinde
aktarır.
b) 13/2/2011 tarihli ve 6111 sayılı Kanunun 59 uncu maddesinin yürürlüğe girdiği
tarihten önceki dönem için sağlık hizmet bedellerine isabet eden tutara yönelik Kurum lehine
fark, (a) bendinde yer alan usule göre kesinleĢtirilen toplam sektör yükümlülüğü esas alınarak
belirlenir. Bu fark aynı bentte yer alan vadelerde ilgili sigorta Ģirketlerince Kuruma aktarılır.‖
MADDE 2 – Bu Yönetmelik yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
MADDE 3 – Bu Yönetmelik hükümlerini Hazine MüsteĢarlığının bağlı olduğu Bakan
yürütür.
Yönetmeliğin Yayımlandığı Resmî Gazete'nin
Tarihi
Sayısı
27/8/2011
28038
Yönetmelikte DeğiĢiklik Yapan Yönetmeliklerin Yayımlandığı Resmî Gazete'nin
Tarihi
Sayısı
12/12/2011
28130
22/5/2012
28280
[R.G. 10. ġubat 2013 – 28555 ]
—— • ——
ÇalıĢma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığından:
ĠġLETME BELGESĠ HAKKINDA YÖNETMELĠĞĠN YÜRÜRLÜKTEN
KALDIRILMASINA DAĠR YÖNETMELĠK
MADDE 1 – 4/12/2009 tarihli ve 27422 sayılı Resmî Gazete‘de yayımlanan ĠĢletme
Belgesi Hakkında Yönetmelik yürürlükten kaldırılmıĢtır.
MADDE 2 – Bu Yönetmelik yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
MADDE 3 – Bu Yönetmelik hükümlerini ÇalıĢma ve Sosyal Güvenlik Bakanı yürütür.
[R.G. 10. ġubat 2013 – 28555 ]
—— • ——
TEBLĠĞLER
Sosyal Güvenlik Kurumu BaĢkanlığından:
5510 SAYILI KANUNUN 4 ÜNCÜ MADDESĠNĠN BĠRĠNCĠ FIKRASININ (a) VE (b)
BENDĠ KAPSAMINDA SĠGORTALI OLANLAR ĠLE HAK SAHĠPLERĠNĠN
TAHSĠS ĠġLEMLERĠNE ĠLĠġKĠN TEBLĠĞĠN YÜRÜRLÜKTEN
KALDIRILMASINA ĠLĠġKĠN TEBLĠĞ
MADDE 1 – 12/6/2010 tarihli ve 27609 sayılı Resmî Gazete‘de yayımlanan 5510 Sayılı
Kanunun 4 üncü Maddesinin Birinci Fıkrasının (a) ve (b) Bendi Kapsamında Sigortalı Olanlar
ile Hak Sahiplerinin Tahsis ĠĢlemlerine ĠliĢkin Tebliğ yürürlükten kaldırılmıĢtır.
MADDE 2 – Bu Tebliğ yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
MADDE 3 – Bu Tebliğ hükümlerini Sosyal Güvenlik Kurumu BaĢkanı yürütür.
[R.G. 10. ġubat 2013 – 28555 ]
—— • ——
Sosyal Güvenlik Kurumu BaĢkanlığından:
5510 SAYILI KANUNUN 4 ÜNCÜ MADDESĠNĠN BĠRĠNCĠ FIKRASININ (a) VE (b)
BENDĠ KAPSAMINDA SĠGORTALI OLANLAR ĠLE BUNLARIN HAK SAHĠBĠ
ÇOCUKLARININ MALULĠYET ĠġLEMLERĠ HAKKINDA TEBLĠĞĠN
YÜRÜRLÜKTEN KALDIRILMASINA ĠLĠġKĠN TEBLĠĞ
MADDE 1 – 28/9/2008 tarihli ve 27011 sayılı Resmî Gazete‘de yayımlanan 5510 Sayılı
Kanunun 4 üncü Maddesinin Birinci Fıkrasının (a) ve (b) Bendi Kapsamında Sigortalı Olanlar
ile Bunların Hak Sahibi Çocuklarının Maluliyet ĠĢlemleri Hakkında Tebliğ yürürlükten
kaldırılmıĢtır.
MADDE 2 – Bu Tebliğ yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
MADDE 3 – Bu Tebliğ hükümlerini Sosyal Güvenlik Kurumu BaĢkanı yürütür.
[R.G. 10. ġubat 2013 – 28555 ]
—— • ——
Sosyal Güvenlik Kurumu BaĢkanlığından:
GENEL SAĞLIK SĠGORTASI KAPSAMINDA UYGULANAN “MEDULA”
SĠSTEMĠ HAKKINDA TEBLĠĞ (SERĠ NO: 1)‟ĠN YÜRÜRLÜKTEN
KALDIRILMASINA ĠLĠġKĠN TEBLĠĞ
MADDE 1 – 7/12/2006 tarihli ve 26369 sayılı Resmî Gazete‘de yayımlanan Genel
Sağlık Sigortası Kapsamında Uygulanan ―Medula‖ Sistemi Hakkında Tebliğ (Seri No: 1)
yürürlükten kaldırılmıĢtır.
MADDE 2 – Bu Tebliğ yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
MADDE 3 – Bu Tebliğ hükümlerini Sosyal Güvenlik Kurumu BaĢkanı yürütür.
[R.G. 10. ġubat 2013 – 28555 ]
—— • ——
Sosyal Güvenlik Kurumu BaĢkanlığından:
ĠġVERENLER TARAFINDAN AYLIK PRĠM VE HĠZMET BELGESĠNĠN
ĠNTERNET ORTAMINDA SOSYAL SĠGORTALAR KURUMUNA
GÖNDERĠLMESĠNE (E-BĠLDĠRGE UYGULAMASI)
ĠLĠġKĠN TEBLĠĞĠN YÜRÜRLÜKTEN
KALDIRILMASINA DAĠR TEBLĠĞ
MADDE 1 – 30/4/2004 tarihli ve 25448 sayılı Resmî Gazete‘de yayımlanan ĠĢverenler
Tarafından Aylık Prim ve Hizmet Belgesinin Ġnternet Ortamında Sosyal Sigortalar Kurumuna
Gönderilmesine (E-Bildirge Uygulaması) ĠliĢkin Tebliğ ile 19/10/2006 tarihli ve 26324 sayılı
Resmî Gazete‘de yayımlanan ĠĢverenler Tarafından Aylık Prim ve Hizmet Belgesinin Ġnternet
Ortamında Sosyal Sigortalar Kurumuna Gönderilmesine (E-Bildirge Uygulaması) ĠliĢkin
Tebliğde DeğiĢiklik Yapılması Hakkında Tebliğ yürürlükten kaldırılmıĢtır.
MADDE 2 – Bu Tebliğ yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
MADDE 3 – Bu Tebliğ hükümlerini Sosyal Güvenlik Kurumu BaĢkanı yürütür.
[R.G. 10. ġubat 2013 – 28555 ]
—— • ——
Sosyal Güvenlik Kurumu BaĢkanlığından:
KAMU ĠDARELERĠNDE ÇALIġANLAR ĠLE BUNLARIN BAKMAKLA
YÜKÜMLÜ OLDUĞU KĠġĠLERĠN TESCĠLĠNE ĠLĠġKĠN TEBLĠĞ
(SERĠ NO: 2)‟ĠN YÜRÜRLÜKTEN KALDIRILMASINA
ĠLĠġKĠN TEBLĠĞ
MADDE 1 – 7/12/2006 tarihli ve 26369 sayılı Resmî Gazete‘de yayımlanan Kamu
Ġdarelerinde ÇalıĢanlar ile Bunların Bakmakla Yükümlü Olduğu KiĢilerin Tesciline ĠliĢkin
Tebliğ (Seri No: 2) yürürlükten kaldırılmıĢtır.
MADDE 2 – Bu Tebliğ yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
MADDE 3 – Bu Tebliğ hükümlerini Sosyal Güvenlik Kurumu BaĢkanı yürütür.
[R.G. 10. ġubat 2013 – 28555 ]
—— • ——
Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumundan:
FĠNANSAL ARAÇLAR: SUNUMA ĠLĠġKĠN TÜRKĠYE MUHASEBE
STANDARDI (TMS 32) HAKKINDA TEBLĠĞ (SIRA NO: 40)‟DE
DEĞĠġĠKLĠK YAPILMASINA DAĠR TEBLĠĞ (SIRA NO: 8)
MADDE 1 – 28/10/2006 tarihli ve 26330 sayılı Resmî Gazete‘de yayımlanan Finansal
Araçlar: Sunuma ĠliĢkin Türkiye Muhasebe Standardı (TMS 32) Hakkında Tebliğ (Sıra
No:40)‘in ekinde yer alan ―TMS 32 Finansal Araçlar: Sunum‖ Standardının 43 üncü paragrafı
aĢağıdaki Ģekilde değiĢtirilmiĢtir.
―43. Bu Standart, finansal varlık ve borçların net esasa göre sunumunu, bu sunum
esnasında iki ya da daha fazla sayıda farklı finansal aracın ödenmesinin iĢletmenin
gelecekteki tahmini nakit akıĢını yansıtması durumunda zorunlu tutar. ĠĢletmenin tek bir net
tutarda ödeme yapma veya alma hakkı olduğunda ve iĢletme bu yönde hareket etme niyeti
taĢıdığında, tek bir finansal varlık ya da finansal borcu var demektir. Diğer durumlarda
finansal varlıklar ve borçlar, iĢletmenin kaynak veya yükümlülüklerini gösterme nitelikleri
dolayısıyla birbirlerinden ayrı olarak sunulur. Finansal tablolara yansıtılmıĢ TFRS 7‘nin 13A
paragrafı kapsamındaki finansal araçlar için TFRS 7‘nin 13B-13E paragrafları uyarınca
açıklanması gerekli bilgiler açıklanır.‖
MADDE 2 – Aynı Standardın ‗Uygulama Rehberi‘ baĢlıklı Ekinin UR38 paragrafı
aĢağıdaki Ģekilde değiĢtirilmiĢ ve bu paragraftan sonra gelmek üzere aĢağıda yer alan baĢlıklar
ile UR38A ila UR38F paragrafları eklenmiĢtir.
“UR38 “-”
MuhasebeleĢtirilen tutarları netleĢtirme konusunda hâlihazırda yasal bir hakkı
bulunan iĢletme kriteri (42(a) paragrafı)
UR38A NetleĢtirme hakkı hâlihazırda mevcut olabilir veya bu hak gelecekteki bir olaya
bağlı olabilir (örneğin, hakkın kullanımı yalnızca karĢı taraflardan birinin yükümlülüğünü
yerine getirmemesi, tasfiyesi veya iflası gibi gelecekteki bazı olayların gerçekleĢmesiyle
baĢlayabilir veya uygulanabilir). NetleĢtirme hakkı gelecekteki bir olaya bağlı olmasa da, bu
hak sadece karĢı taraflardan birinin veya tamamının iĢe yönelik normal uygulamalarında,
yükümlülüğünü yerine getirmemesi ile tasfiyesi veya iflası durumunda yasal olarak
kullanılabilir.
UR38B 42(a) paragrafında belirtilen kriterin karĢılanması için, iĢletmenin netleĢtirme
konusunda hâlihazırda yasal bir hakkının bulunması gereklidir. Dolayısıyla netleĢtirme hakkı:
(a) Gelecekteki bir olaya bağlı olmamalı ve
(b) AĢağıda belirtilen koĢulların tamamında yasal olarak uygulanabilmelidir. ĠĢletmenin
ve karĢı tarafların tamamının
(i) ĠĢe yönelik normal uygulamalarında,
(ii) Yükümlülüğünü yerine getirmediğinde ve
(iii) Tasfiyesinde veya iflasında.
UR38C NetleĢtirme hakkının niteliği ve kapsamı, kullanımına bağlı koĢullar ve
yükümlülüğün yerine getirilmemesi, tasfiye veya iflas durumlarında devam edip etmeyeceği
gibi hususlar, farklı yerel düzenlemelere göre değiĢiklik gösterebilir. Bu nedenle, netleĢtirme
hakkının iĢe yönelik normal uygulamalar dıĢında kendiliğinden kullanılabilir olduğu
varsayılamaz. Örneğin, yerel düzenlemelerde yer alan tasfiye ve iflas kanunları bazı iflas veya
tasfiye hallerinde netleĢtirme hakkını yasaklayabilir veya sınırlayabilir.
UR38D ĠĢletmenin veya karĢı tarafların tamamının iĢe yönelik normal uygulamalarında,
yükümlülüğünü yerine getirmediğinde ve tasfiyesi veya iflası durumlarında, yasal bir hakkın
bulunup bulunmadığının belirlenmesinde tarafların iliĢkilerine uygulanan düzenlemelerin
(örneğin, sözleĢme hükümleri, yükümlülüğün yerine getirilmediği durumlarda veya
sözleĢmelere uygulanan kanunlar, taraflara uygulanabilen tasfiye veya iflas kanunları) dikkate
alınması gerekebilir.
„Net esasa göre ödemede bulunma ya da varlığı elde etme ve borcu ödeme
iĢlemlerini eĢ zamanlı gerçekleĢtirme niyeti bulunan‟ iĢletme kriteri (42(b) paragrafı)
UR38E 42(b) paragrafında belirtilen kriterin karĢılanması için, iĢletmenin net esasa
göre ödemede bulunma ya da varlığı elde etme ve borcu ödeme iĢlemlerini eĢ zamanlı olarak
gerçekleĢtirme niyetinin bulunması gereklidir. ĠĢletmenin net esasa göre ödeme yapma hakkı
bulunmasına rağmen, iĢletme varlığı elde etme ve borcu ödeme iĢlemlerini ayrı ayrı
gerçekleĢtirebilir.
UR38F ĠĢletmenin tutarları net esasa göre ödemesiyle gerçekte aynı biçimde
sonuçlanacak Ģekilde ödeyebilmesi durumunda, 42(b) paragrafında belirtilen net ödeme kriteri
karĢılanacaktır. Bu durum, yalnızca brüt ödemede bulunma yönteminin kredi ve likitide
riskini ortadan kaldırdığı veya önemsiz düzeyde kredi ve likitide riskleriyle sonuçlandığı ile
alacaklar ve borçlar tek bir ödeme sürecinde veya döngüsünde gerçekleĢtiği durumlarda
ortaya çıkacaktır. Örneğin, aĢağıda belirtilen özelliklerin tamamına sahip bir brüt ödeme
sistemi 42(b) paragrafında belirtilen net ödeme kriterini karĢılayacaktır:
(a) NetleĢtirmeye uygun olan finansal varlıkların ve finansal borçların iĢleme konmak
üzere aynı zamanda sunulması,
(b) Finansal varlıklar ve borçlar iĢleme konmak üzere sunuldukları anda tarafların
ödeme yükümlülüğünü yerine getirmeyi taahhüt etmiĢ olmaları,
(c) Finansal varlıklar ve borçlar iĢleme konmak üzere sunulduklarında, bunlardan
kaynaklanan nakit akıĢlarında değiĢiklik olma ihtimalinin bulunmaması (iĢlem aksamadıkça –
bakınız: (d) bendi),
(d) Menkul kıymetler ile teminat altına alınmıĢ varlıkların ve borçların menkul kıymet
transferi veya benzer bir sistem ile ödenecek olması, dolayısıyla menkul kıymet transferi
aksadığında menkul kıymetlerle teminat altına alınmıĢ alacakların ve borçların ödenmesi de
aksayacaktır (ve tam tersi durumda),
(e) Aksayan herhangi bir iĢlemin, (d) bendinde ana hatları belirtildiği üzere, ödeme
yapılmadıkça tekrardan iĢleme konması,
(f) Ödemenin aynı kuruluĢ aracılığıyla gerçekleĢtirilmesi (örneğin takas bankası, merkez
bankası veya merkezi kayıt kuruluĢu),
(g) Ödemelerin gününde yapılmasını sağlamak üzere, tarafların her birinin cari
hesaplarında yeterli tutarlarda günlük kredi kullanım imkanlarının bulunması ve ödeme
talebinde bulunulması durumunda gün içi kredi kullanım imkanlarının kabul görmesinin
neredeyse kesin olması.‖
MADDE 3 – Bu Tebliğin;
a) 1 inci maddesi, 31/12/2012 tarihinden sonra baĢlayan yıllık hesap dönemlerinde ve
söz konusu hesap dönemlerinin ara dönemlerinde uygulanır ve bu çerçevede yapılması gerekli
olan açıklamalar geriye dönük olarak sunulur.
b) 2 ve 3 üncü maddeleri, 31/12/2013 tarihinden sonra baĢlayan yıllık hesap
dönemlerinde geriye dönük olarak uygulanır. Ayrıca erken uygulamaya izin verilmektedir.
Erken uygulanması halinde bu durum dipnotlarda açıklanmalıdır. Buna ek olarak, aynı
dönemlere iliĢkin olarak 30/1/2007 tarihli ve 26419 sayılı Resmî Gazete‘de yayımlanan 42
Sıra no‘lu Tebliğ Ekinde yer alan TFRS 7 Finansal Araçlar: Açıklamalara ĠliĢkin Türkiye
Finansal Raporlama Standardı uyarınca gerekli açıklamalar yapılmalıdır.
MADDE 4 – Bu Tebliğ hükümlerini Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim
Standartları Kurumu BaĢkanı yürütür.
[R.G. 11. ġubat 2013 – 28556 ]
—— • ——
YÖNETMELĠK
Enerji Piyasası Düzenleme Kurumundan:
DOĞAL GAZ PĠYASASI DAĞITIM VE MÜġTERĠ HĠZMETLERĠ
YÖNETMELĠĞĠNDE DEĞĠġĠKLĠK YAPILMASINA
DAĠR YÖNETMELĠK
MADDE 1 – 3/11/2002 tarihli ve 24925 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Doğal Gaz
Piyasası Dağıtım ve MüĢteri Hizmetleri Yönetmeliğinin 40 ıncı maddesinin üçüncü fıkrası
aĢağıdaki Ģekilde değiĢtirilmiĢ, aynı maddeye üçüncü fıkrasından sonra gelmek üzere
aĢağıdaki fıkralar eklenmiĢtir.
“Bağımsız bölüm maliki, binanın veya tesisin sahibi ya da bunların yetkili
temsilcilerinin yazılı talebi ve dağıtım Ģirketinin onayı ile, dağıtım Ģirketi tarafından mevcut
mekanik sayaç ön ödemeli sayaç ile değiĢtirilebilir. Dağıtım Ģirketi, mevcut mekanik sayacın
ön ödemeli sayaç ile değiĢimi hususunda müĢterilerine hiçbir Ģekilde zorlamada bulunamaz.
Sayacın değiĢtirilmesi durumunda alınacak bedel Kurul Kararıyla belirlenir.”
“Dağıtım Ģirketi, ön ödemeli sayaç kullanan müĢterilere, benzer müĢterilerin son iki
yılın aynı çeyrek dönemlerine rastlayan doğal gaz kullanım miktarlarının ortalamasını esas
alarak, bir ay içerisinde, en fazla ortalama iki aylık doğal gaz tüketim miktarı kadar doğal gaz
satıĢı yapabilir.”
“Dağıtım Ģirketi, sayaçların ölçüm toleranslarına iliĢkin müĢteriye bilgi verir ve
müĢterinin istemesi halinde, aradaki fark müĢteri tarafından karĢılanmak koĢuluyla, ölçüm
hassasiyeti daha yüksek olan sayaçları temin ederek, sistemine dahil eder.”
MADDE 2 – Bu Yönetmelik yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
MADDE 3 – Bu Yönetmelik hükümlerini Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu BaĢkanı
yürütür.
[R.G. 13. ġubat 2013– 28558 ]
—— • ——
TEBLĠĞLER
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığından:
5627 SAYILI ENERJĠ VERĠMLĠLĠĞĠ KANUNUNUN 10 UNCU MADDESĠNE
GÖRE 2013 YILINDA UYGULANACAK OLAN ĠDARĠ PARA
(SIRA NO: 2013/3)
5627 sayılı Enerji Verimliliği Kanununun 10 uncu maddesinde düzenlenmiĢ olan idari
para cezaları, 2012 yılı yeniden değerleme oranı olan %7,80 (yedi virgül seksen) oranında
artırılarak 1/1/2013 tarihinden itibaren aĢağıdaki tabloda hesaplandığı gibi uygulanacaktır.
5627 Enerji Verimliliği
Kanunu'nun Onuncu
Maddesinin;
(a) bendinin 2 numaralı alt
bendindeki ceza miktarları:
(a) bendinin 3 numaralı alt
bendindeki ceza miktarı:
(a) bendinin 7 numaralı alt
bendindeki ceza miktarı:
(a) bendinin 8 numaralı alt
bendindeki ceza miktarı:
(a) bendinin 9 numaralı alt
bendindeki ceza miktarı:
Kanunda
Öngörülen
Para Cezaları
(TL)
10.000
50.000
2012 Yılında
Uygulanan
Para
Cezaları (TL)
14.569
72.855
2013 Yılında
Uygulanacak
Para Cezaları
(TL)
15.705
78.537
500
727
783
5.000
7.284
7.852
20.000
29.140
31.412
20.000
29.140
31.412
19/1/2012 tarihli ve 28178 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 5627 sayılı Enerji
Verimliliği Kanununun 10 uncu Maddesine ve 5326 sayılı Kabahatler Kanununun 3 üncü ve
17/7 nci Maddelerine Göre 2012 Yılında Uygulanacak Olan Ġdarî Para Cezalarına ĠliĢkin
Tebliğ (No: 2012/2) yürürlükten kaldırılmıĢtır.
Tebliğ olunur.
[R.G. 13. ġubat 2013 – 28558 ]
—— • ——
ÖzelleĢtirme Ġdaresi BaĢkanlığından:
ÖZELLEġTĠRME YÜKSEK KURULU KARARI
Tarih : 12/2/2013
Karar No
: 2013/16
Konu : Doğusan Boru Sanayii ve Ticaret A.ġ.
ÖzelleĢtirme Yüksek Kurulu’nca, ÖzelleĢtirme Ġdaresi BaĢkanlığı’nın (Ġdare) 15/1/2013
tarih ve 454 sayılı yazısına istinaden;
Kurulumuzun 12/7/2007 tarih ve 2007/49 sayılı Kararı ile özelleĢtirme kapsam ve
programına alınarak 18/1/2008 tarih ve 2008/03 sayılı Kararımız ile “Blok SatıĢ” yoluyla
özelleĢtirilmesine karar verilen Doğusan Boru Sanayii ve Ticaret A.ġ.nin (Doğusan) tamamı
ödenmiĢ
20.000.000.(Yirmimilyon)
TL
sermayesi
içinde
11.217.845.(OnbirmilyonikiyüzonyedibinsekizyüzkırkbeĢ) TL tutarında sermayeyi temsil eden Ġdare’ye
ait %56,09 oranındaki hissenin 4046 sayılı Kanun hükümleri çerçevesinde “SatıĢ” yöntemi ve
“Pazarlık” usulü uygulanmak suretiyle özelleĢtirilmesini teminen, ilgili mevzuat hükümleri,
Ġhale Ġlan Metni ve Ġhale ġartnamesi hükümleri çerçevesinde Ġdare tarafından gerçekleĢtirilen
ihalesi neticesinde;
1) Ġhale Komisyonu’nun 22/11/2012 tarih ve 04 sayılı “Doğusan’daki %56,09
oranındaki Ġdare hissesinin, 5.200.000.- (BeĢmilyonikiyüzbin) ABD Doları bedelle en yüksek
teklifi veren Mayıs Gayrimenkul Taahhüt ĠnĢaat Sanayi ve Ticaret Ltd. ġti.ye Ġhale
ġartnamesi çerçevesinde satılmasına, Mayıs Gayrimenkul Taahhüt ĠnĢaat Sanayi ve Ticaret
Ltd. ġti.nin sözleĢmeyi imzalamaktan imtina etmesi veya diğer yükümlülükleri yerine
getirmemesi halinde, teminatının Ġdare lehine irat kaydedilmesine ve ihalenin iptaline”
Ģeklindeki Kararının onaylanmasına,
2) Bu Karar çerçevesinde Hisse SatıĢ SözleĢmesi imzalanması ve karar gereklerinin
yerine getirilmesi hususlarında Ġdare’nin yetkili kılınmasına
karar verilmiĢtir.
[R.G. 13. ġubat 2013 – 28558 ]
—— • ——
ANAYASA MAHKEMESĠ KARARLARI
Anayasa Mahkemesi BaĢkanlığından:
Esas Sayısı: 2010/41
Karar Sayısı: 2012/19
Karar Günü: 9.2.2012
ĠPTAL DAVASINI AÇAN : Anamuhalefet Partisi (Cumhuriyet Halk Partisi) TBMM
Grubu adına Grup BaĢkanvekilleri Hakkı Suha OKAY, Kemal KILIÇDAROĞLU ile Kemal
ANADOL
ĠPTAL DAVASININ KONUSU : 25.2.2010 günlü, 5953 sayılı Arsa Üretimi ve
Değerlendirilmesi Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda DeğiĢiklik Yapılmasına Dair
Kanun‘un;
1- 3. maddesiyle 2.3.1984 günlü, 2985 sayılı Toplu Konut Kanunu‘na eklenen Ek 14.
maddenin,
2- 4. maddesiyle değiĢtirilen 2985 sayılı Toplu Konut Kanunu‘nun Geçici 4.
maddesinin,
Anayasa‘nın 2., 10., 13., 36., 40. ve 138. maddelerine aykırılığının ileri sürülerek
iptallerine ve yürürlüklerinin durdurulmasına karar verilmesi istemidir.
I- ĠPTAL VE YÜRÜRLÜĞÜN DURDURULMASI ĠSTEMĠNĠN GEREKÇESĠ
Ġptal ve yürürlüğün durdurulması istemini içeren 28.4.2010 günlü dava dilekçesinin
gerekçe bölümü şöyledir:
“II. GEREKÇE
1) 25.02.2010 Tarihli ve 5953 Sayılı Arsa Üretimi ve Değerlendirilmesi Hakkında
Kanun ile Bazı Kanunlarda DeğiĢiklik Yapılmasına Dair Kanunun 3 üncü Maddesi ile
02.03.1984 Tarihli ve 2985 Sayılı Kanuna Eklenen Ek Madde 14‘ün Anayasaya Aykırılığı
02.03.1984 tarihli ve 2985 sayılı Toplu Konut Kanununa 06.06.2003 tarihli ve 4864
sayılı Kanunun 10 uncu maddesi ile eklenen Geçici 4 üncü maddede,
―28.03.2001 tarihli ve 2001/2202 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı gereğince, Tasfiye
Halinde Türkiye Emlak Bankası Anonim ġirketi tarafından Toplu Konut Ġdaresi BaĢkanlığına
devredilen varlıklarla ilgili iĢ ve iĢlemlere iliĢkin hak ve yükümlülükler; 14.12.2001
tarihinden önceki dönem için Bankaya, bu tarihten sonraki dönem için BaĢkanlığa aittir‖
hükmüne yer verilmiĢti. Bu hüküm uyarınca, Tasfiye Halinde Türkiye Emlak Bankası
Anonim ġirketi tarafından Toplu Konut Ġdaresi BaĢkanlığına devredilen varlıklarla ilgili iĢ ve
iĢlemlere iliĢkin hak ve yükümlülükler de; 14.12.2001 tarihinden önceki dönem için Bankaya,
bu tarihten sonraki dönem için Toplu Konut Ġdaresi BaĢkanlığına aitti.
Ġptali istenilen düzenlemede, “28.03.2001 tarihli ve 2001/2202 sayılı Bakanlar Kurulu
Kararı gereğince, Tasfiye Halinde Türkiye Emlak Bankası Anonim ġirketi tarafından Toplu
Konut Ġdaresi BaĢkanlığına devredilen varlıklardan ve bu varlıklarla ilgili devirden önce
yapılmıĢ akitlerden doğan yükümlülükler nedeniyle Toplu Konut Ġdaresi BaĢkanlığından ve
ortaklıklarından hiçbir hak ve alacak talebinde bulunulamaz.” denilmek suretiyle sorumluluk
iĢ ve iĢlemlere bağlı olmaktan çıkarılıp, akitlerin tarihine göre belirlenir hale getirilerek,
devire konu varlıklar üzerinde hak sahibi olanların akitten doğan haklarını aramaları
engellenmektedir.
TOKĠ devraldığı varlıklar üzerinde söz konusu devirden önce yapılmıĢ akitleri bizzat
kendisi uygulayarak iĢlemler yapmıĢ, bu iĢlemlerden gelir elde etmiĢ ve alacakları
sahiplenmiĢ iken; akit tarihi devir tarihinden önce gerekçesiyle akitten doğan
sorumluluklarından azade kılınması hukuk devleti ilkesiyle bağdaĢmaz.
Anayasanın ―Hak arama hürriyeti‖ baĢlıklı 36 ncı maddesinde “Herkes, meĢru vasıta ve
yollardan faydalanmak suretiyle yargı mercileri önünde davacı veya davalı olarak iddia ve
savunma ile adil yargılanma hakkına sahiptir. Hiçbir mahkeme, görev ve yetkisi içindeki
davaya bakmaktan kaçınamaz.”, maddenin gerekçesinde de ―Maddenin birinci fıkrasında hak
arama hakkının ilk Ģartı olan yargı mercilerine davacı ve davalı olarak baĢvurabilme hakkı ve
hürriyeti hüküm altına alınmıĢ ve bunun tabi sonucu olarak da kiĢinin yargı mercileri önünde
iddia, savunma ve adil ve hakkaniyete uygun yargılanma hakkına sahip olduğu belirtilmiĢtir.
Hak arama özgürlüğü, toplumsal barıĢı güçlendiren dayanaklardan biri olmakla birlikte
bireyin adaleti bulma, hakkı olanı elde etme ve haksızlığı giderme uğraĢının uygar yoludur.
Uluslararası hukuk kaynaklarında özgün yeri bulunan hak arama özgürlüğü, değiĢik
alanlardaki özellikleriyle Ġnsan Hakları Evrensel Bildirgesi'nin 6-12. maddelerinde de
düzenlenmiĢtir. Ġnsan varlığını soyut ve somut değerleriyle koruyup geliĢtirmek amacıyla
hukuksal olanakları kapsamlı biçimde sağlama, bu konuda tüm yollardan yararlanma hakkını
içeren hak arama özgürlüğü, hukuk devletinin baĢlıca ölçütlerinden, çağdaĢ demokrasinin
gereklerinden ve vazgeçilmez koĢullarından biridir.
Ġptali istenilen kural ile Toplu Konut Ġdaresi BaĢkanlığına devredilen varlıklardan ve bu
varlıklarla ilgili devirden önce yapılmıĢ akitlerden doğan yükümlülüklerin ortadan
kaldırılmasının, söz konusu varlıklara iliĢkin olarak üçüncü kiĢilerin edindikleri hakların da
ortadan kaldırılması anlamını taĢıdığı kuĢkusuzdur. Nitekim söz konusu varlıklarla ilgili hak
sahibi olanlar, bu varlıkları devralan ancak anılan kural ile yükümlülüğü kaldırılan Toplu
Konut Ġdaresi BaĢkanlığından haklarını isteyemeyecekler, diğer bir anlatımla Ġdare aleyhine
dava açıp, takipte bulunamayacaklardır.
Bu durumda, iptali istenen kuralın Anayasanın 36 ncı maddesinde ifade edilen ―Hak
arama hürriyeti‖ni, Anayasanın 13 üncü maddesine aykırı olarak ölçüsüzce sınırlandırdığı çok
açıktır.
Anayasanın 2 nci maddesinde, Türkiye Cumhuriyeti'nin hukuk devleti olduğu
belirtilmiĢtir. Cumhuriyetin nitelikleri arasında sayılan hukuk devleti, insan haklarına
dayanan, bu hak ve özgürlükleri koruyup güçlendiren, eylem ve iĢlemleri hukuka uygun olan,
her alanda adaletli bir hukuk düzeni kurup bunu geliĢtirerek sürdüren, Anayasaya aykırı
durum ve tutumlardan kaçınan, hukuku tüm devlet organlarına egemen kılan, Anayasa ve
hukukun üstün kurallarıyla kendini bağlı sayan, yargı denetimine açık, yasaların üstünde yasa
koyucunun da bozamayacağı temel hukuk ilkeleri ve Anayasanın bulunduğu bilincinde olan
devlettir.
Hukukumuzda da temel hukuk ilkelerine uygun olarak sözleĢmeye bağlılık (Ahde Vefa
- Pacta Sund Servanda) ve sözleĢme serbestliği ilkeleri kabul edilmiĢtir. Bu ilkelere göre
sözleĢme yapıldığı andaki gibi aynen uygulanmalıdır. Toplu Konut Ġdaresi BaĢkanlığı‘na
devredilen varlıklarla ilgili devirden önce yapılmıĢ akitlerden doğan yükümlülüklerin ortadan
kaldırılması, bu açıdan da Anayasanın 2 nci maddesine aykırı düĢmektedir.
Öte yandan, bu düzenlemeyle TOKĠ aleyhinde açılmıĢ bulunan ve halen devam eden
davalar ile icra takipleri için de TOKĠ‘nin her türlü sorumluluğu ortadan kaldırılmaktadır. Bu
durum Anayasanın 138 inci maddesinin dördüncü fıkrasındaki, “Yasama ve yürütme
organları ile idare, mahkeme kararlarına uymak zorundadır; bu organlar ve idare, mahkeme
kararlarını hiçbir suretle değiĢtiremez ve bunların yerine getirilmesini geciktiremez.”
hükmüne de açıkça aykırıdır.
Anayasanın 10 uncu maddesinde, ―Herkes, dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasi düĢünce, felsefi
inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayırım gözetilmeksizin kanun önünde eĢittir.
Hiçbir kiĢiye, aileye, zümreye veya sınıfa imtiyaz tanınamaz.
Devlet organları ve idare makamları bütün iĢlemlerinde kanun önünde eĢitlik ilkesine
uygun olarak hareket etmek zorundadırlar. ― hükmü yer almaktadır. Böyle olunca eĢit
konumdaki kiĢiler arasında cereyan eden dava ve takiplerde taraflar hangi hak ve yetkilere
sahipse Anayasanın özellikle 10 uncu maddesi gereği TOKĠ‘nin de aynı hak ve yetkiye sahip
olması tartıĢmasız bir anayasal zorunluluktur.
Bu haklarını kullanırken ve özellikle hak ararken kanun önünde herkes eĢittir ve hiç
kimseye bu konuda ayrıcalık tanınamaz, özellikle devlet organları ve idare eĢitlik ilkesine
uymak ve uygulamak zorundadır.
Anayasamızın 40 ıncı maddesi hükmü Temel Hak Ve Hürriyetlerin Korunması baĢlıklı
olup,
―Anayasa ile tanınmıĢ hak ve hürriyetleri ihlâl edilen herkes, yetkili makama
geciktirilmeden baĢvurma imkânının sağlanmasını isteme hakkına sahiptir.
Devlet, iĢlemlerinde, ilgili kiĢilerin hangi kanun yolları ve mercilere baĢvuracağını ve
sürelerini belirtmek zorundadır.
KiĢinin, resmî görevliler tarafından vâki haksız iĢlemler sonucu uğradığı zarar da,
kanuna göre, Devletçe tazmin edilir. Devletin sorumlu olan ilgili görevliye rücu hakkı
saklıdır.‖ Hükmünü içermektedir.
Buna göre devlet tüm iĢlemlerinde kendisine karĢı baĢvurulacak kanun yollarını ve
mercilerini belirtmek zorunda olduğu gibi, devlet görevlilerinin verecekleri tüm zararları da
tazmin etmekle yükümlüdür.
Hak arama hürriyeti temel hak ve hürriyetlerin kapsamı içerisinde olup söz konusu
düzenleme ile bu hakkın kullanımı zedelenmektedir. Yasal zeminde olan hak ve alacakların
tahsili de belirsizliğe itilmektedir.
Açıklanan nedenlerle, 25.02.2010 tarihli ve 5953 sayılı Arsa Üretimi ve
Değerlendirilmesi Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda DeğiĢiklik Yapılmasına Dair
Kanunun 3 üncü maddesi ile 02.03.1984 tarihli ve 2985 sayılı Kanuna eklenen Ek Madde 14,
Anayasanın 2 nci, 10 uncu, 13 üncü, 36 ncı, 40 ıncı ve 138 nci maddelerine aykırı olup, iptali
gerekmektedir.
2) 25.02.2010 Tarihli ve 5953 Sayılı Arsa Üretimi ve Değerlendirilmesi Hakkında
Kanun ile Bazı Kanunlarda DeğiĢiklik Yapılmasına Dair Kanunun 4 üncü Maddesi ile
DeğiĢtirilen 02.03.1984 Tarihli ve 2985 Sayılı Kanunun Geçici Madde 4‘ün Anayasaya
Aykırılığı
25.02.2010 tarihli ve 5953 sayılı Kanunun 4 üncü maddesi ile değiĢtirilen 2985 sayılı
Kanunun geçici 4 üncü maddesinde, Yasa‘nın 3 üncü maddesi ile 02.03.1984 tarihli ve 2985
sayılı Kanuna eklenen ek 14 üncü madde hükmünün; Tasfiye Halinde Türkiye Emlak Bankası
Anonim ġirketi tarafından Toplu Konut Ġdaresi BaĢkanlığına devredilen varlıklardan ve bu
varlıklarla ilgili devirden önce yapılmıĢ akitlerden doğan yükümlülükler nedeniyle Toplu
Konut Ġdaresi BaĢkanlığına ve ortaklıklarına karĢı yargı mercilerinde açılmıĢ veya husumet
yöneltilmiĢ devam eden davalar ile icra takiplerinde de uygulanacağı ve söz konusu dava ve
takiplerin buna göre sonuçlandırılacağı hükme bağlanmıĢtır.
Bu nedenle, iptali istenen Geçici 4 üncü madde hükmü de, yukarıda (1) numaralı baĢlık
altında belirtilen nedenlerle, Anayasanın 2 nci, 10 uncu, 13 üncü, 36 ncı, 40 ıncı ve 138 inci
maddelerine aykırı olup, iptali gerekmektedir.
III. YÜRÜRLÜĞÜ DURDURMA ĠSTEMĠNĠN GEREKÇESĠ
Temel hak ve özgürlüklerden olan hak arama hürriyetinin özünü ölçüsüzce sınırlandıran
ve Anayasaya açıkça aykırı olan bir düzenlemenin uygulanması halinde, sonradan giderilmesi
olanaksız zararlara yol açacağı çok açıktır.
Öte yandan, Anayasal düzenin en kısa sürede hukuka aykırı kurallardan arındırılması,
hukuk devleti sayılmanın da gereğidir. Anayasaya aykırılığın sürdürülmesinin, bir hukuk
devletinde sübjektif yararların üstünde, özenle korunması gereken hukukun üstünlüğü ilkesini
de zedeleyeceği kuĢkusuzdur. Hukukun üstünlüğü ilkesinin sağlanamadığı bir düzende, kiĢi
hak ve özgürlükleri güvence altında sayılamayacağından, bu ilkenin zedelenmesinin hukuk
devleti yönünden giderilmesi olanaksız durum ve zararlara yol açacağında duraksama
bulunmamaktadır.
Söz konusu hükümlerin uygulanması halinde Toplu Konut Ġdaresi BaĢkanlığına ve hatta
ortaklarına karĢı yargı mercilerinde açılmıĢ veya husumet yöneltilmiĢ devam eden davalar ile
icra takipleri için büyük bir belirsizlik ortaya çıkacak ve hatta hak kayıplarına sebebiyet
verecektir. Ekonomik anlamda gerçek ve tüzel kiĢi tarafların önceden öngöremeyecekleri
büyük kayıplarına sebebiyet verebilecektir.
Anayasanın hükümlerine açıkça aykırılık taĢıdığı muhakkak olan bu düzenlemenin
uygulamaya geçmesi durumunda ise telafisi imkansız zararlar doğacaktır.
Bu zarar ve durumların doğmasını önlemek amacıyla, Anayasaya açıkça aykırı olan
iptali istenen hükümlerin iptal davası sonuçlanıncaya kadar yürürlüklerinin de durdurulması
istenerek Anayasa Mahkemesine dava açılmıĢtır.
IV. SONUÇ VE ĠSTEM
Yukarıda açıklanan gerekçelerle, 25.02.2010 tarihli ve 5953 sayılı Arsa Üretimi ve
Değerlendirilmesi Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda DeğiĢiklik Yapılmasına Dair
Kanunun;
1) 3 üncü maddesi ile 02.03.1984 tarihli ve 2985 sayılı Kanuna eklenen Ek Madde
14‘ün, Anayasanın 2 nci, 10 uncu, 13 üncü, 36 ncı, 40 ıncı ve 138 inci maddelerine aykırı
olduğundan,
2) 4 üncü maddesi ile değiĢtirilen 02.03.1984 tarihli ve 2985 sayılı Kanunun Geçici
Madde 4‘ün, Anayasanın 2 nci, 10 uncu, 13 üncü, 36 ncı, 40 ıncı ve 138 inci maddelerine
aykırı olduğundan,
iptallerine, Anayasaya açıkça aykırı olmaları ve uygulanmaları halinde giderilmesi güç
ya da olanaksız zarar ve durumlar doğacağı için, iptal davası sonuçlanıncaya kadar
yürürlüklerinin durdurulmasına karar verilmesine iliĢkin istemimizi saygı ile arz ederiz.‖
II- YASA METİNLERİ
A- İptali İstenen Yasa Kuralları
25.2.2010 günlü, 5953 sayılı Arsa Üretimi ve Değerlendirilmesi Hakkında Kanun ile
Bazı Kanunlarda DeğiĢiklik Yapılmasına Dair Kanun‘un iptali istenen hükümleri de içeren 3.
ve 4. maddeleri Ģöyledir:
“Madde 3- 2/3/1984 tarihli ve 2985 sayılı Toplu Konut Kanununa aĢağıdaki ek
maddeler eklenmiĢtir.
„EK Madde 14- 28/3/2001 tarihli ve 2001/2202 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı
gereğince, Tasfiye Halinde Türkiye Emlak Bankası Anonim ġirketi tarafından Toplu
Konut Ġdaresi BaĢkanlığına devredilen varlıklardan ve bu varlıklarla ilgili devirden
önce yapılmıĢ akitlerden doğan yükümlülükler nedeniyle Toplu Konut Ġdaresi
BaĢkanlığından ve ortaklıklarından hiçbir hak ve alacak talebinde bulunulamaz.
EK Madde 15- Ekli listede yer alan kadrolar ihdas edilerek 13/12/1983 tarihli ve 190
sayılı Genel Kadro ve Usulü Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin eki (III) sayılı
cetvelin Toplu Konut Ġdaresi BaĢkanlığına iliĢkin bölümüne eklenmiĢtir.‘
Madde 4- 2985 sayılı Kanunun geçici 4 üncü maddesi aĢağıdaki Ģekilde
değiĢtirilmiĢtir.
„Geçici Madde 4- Tasfiye Halinde Türkiye Emlak Bankası Anonim ġirketi
tarafından Toplu Konut Ġdaresi BaĢkanlığına devredilen varlıklardan ve bu varlıklarla
ilgili devirden önce yapılmıĢ akitlerden doğan yükümlülükler nedeniyle Toplu Konut
Ġdaresi BaĢkanlığına ve ortaklıklarına karĢı yargı mercilerinde açılmıĢ veya husumet
yöneltilmiĢ devam eden davalar ile icra takipleri ek 14 üncü madde hükmü uygulanarak
sonuçlandırılır.‟”
B- Dayanılan Anayasa Kuralları
Dava dilekçesinde, Anayasa‘nın 2., 10., 13., 36., 40. ve 138. maddelerine dayanılmıĢtır.
III- İLK İNCELEME
Anayasa Mahkemesi Ġçtüzüğü‘nün 8. maddesi uyarınca HaĢim KILIÇ, Osman
Alifeyyaz PAKSÜT, Fulya KANTARCIOĞLU, Ahmet AKYALÇIN, Mehmet ERTEN,
Serdar ÖZGÜLDÜR, ġevket APALAK, Serruh KALELĠ, Zehra Ayla PERKTAġ, Engin
YILDIRIM ve Nuri NECĠPOĞLU‘nun katılımlarıyla 13.5.2010 günü yapılan ilk inceleme
toplantısında, dosyada eksiklik bulunmadığından iĢin esasının incelenmesine, yürürlüğü
durdurma talebinin esas incelemeyle birlikte yapılmasına OYBĠRLĠĞĠYLE karar verilmiĢtir.
IV- ESASIN İNCELENMESİ
Dava dilekçesi ve ekleri, Anayasa Mahkemesi Raportörü Selami ER tarafından
hazırlanan iĢin esasına iliĢkin rapor, iptali istenilen Yasa kuralları, dayanılan Anayasa
kuralları ve bunların gerekçeleri ile diğer yasama belgeleri okunup incelendikten sonra gereği
görüĢülüp düĢünüldü:
Dava dilekçesinde, Toplu Konut Ġdaresi BaĢkanlığının (TOKĠ) devraldığı varlıklarla
ilgili önceki dönemde yapılmıĢ akitleri kendisinin uygulayarak iĢlem yaptığı, gelir elde ettiği
ve alacakları sahiplendiği halde iptali istenen düzenlemelerle borçtan sorumlu olmamasının
hukuk devletiyle bağdaĢmadığı, bunun üçüncü kiĢilerin edindikleri hakların kaldırılması
anlamına geldiği, devralınan varlıklarla ilgili anılan kurallarla TOKĠ‘den hak sahiplerinin
TOKĠ aleyhine dava açamamaları ve takip yapamamaları nedeniyle hak arama hürriyetinin
ölçüsüzce sınırlandırıldığı, Geçici 4. maddeyle bahsedilen hükmün TOKĠ aleyhine açılmıĢ ve
devam eden dava ve icra takiplerine de uygulanmasının yasama ve yürütmenin mahkeme
kararlarına uymak zorunluluğunu içeren Anayasa kuralına da aykırı olduğu, devam eden
davalarla ilgili tarafların eĢit haklara sahip olması gerektiği, oysa düzenlemeyle TOKĠ‘ye
ayrıcalık tanınarak Anayasa‘daki eĢitlik ilkesinin de ihlal edildiği belirtilerek kuralların,
Anayasa‘nın 2., 10., 13., 36., 40. ve 138. maddelerine aykırı olduğu ileri sürülmüĢtür.
2985 sayılı Kanun‘un ek 14. maddesiyle TOKĠ‘ye Tasfiye Halinde Türkiye Emlak
Bankası A.ġ.‘den (Emlak Bankası) bedeli karĢılığı devredilen varlıklardan ve bu varlıklar
ilgili devir öncesi dönemde yapılmıĢ akitlerden (sözleĢmeler) doğan yükümlülükler nedeniyle
TOKĠ ve ortaklarından hak ve alacak talebinde bulunulamayacağı ve geçici 4. maddesiyle
devir öncesi iĢlemlerle ilgili devam eden dava ve icra takiplerinin de ek 14. madde
uygulanarak sonuçlandırılacağı öngörülmüĢtür.
Anayasa‘nın 2. maddesinde, Türkiye Cumhuriyeti‘nin bir hukuk devleti olduğu
belirtilmiĢtir. Hukuk devleti, eylem ve iĢlemleri hukuka uygun olan, insan haklarına dayanan,
bu hak ve özgürlükleri koruyup güçlendiren, her alanda adil bir hukuk düzeni kurup bunu
geliĢtirerek sürdüren, Anayasa‘ya aykırı durum ve tutumlardan kaçınan, hukukun üstün
kurallarıyla kendini bağlı sayan ve yargı denetimine açık olan devlettir.
Anayasa‘nın ―Hak arama hürriyeti‖ baĢlıklı 36. maddesinin birinci fıkrasında, ―Herkes
meĢru vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı mercileri önünde davacı veya davalı
olarak iddia ve savunma ile adil yargılanma hakkına sahiptir.‖ denilerek yargı organlarına
davacı ve davalı olarak baĢvurabilme ve bunun doğal sonucu olarak da iddia, savunma ve adil
yargılanma hakkı güvence altına alınmıĢtır. Maddeyle güvence altına alınan dava yoluyla hak
arama özgürlüğü, kendisi bir temel hak niteliği taĢımasının ötesinde, diğer temel hak ve
özgürlüklerden gereken Ģekilde yararlanılmasını ve bunların korunmasını sağlayan en etkili
güvencelerden birisidir. KiĢilere yargı mercileri önünde dava hakkı tanınması adil bir
yargılamanın ön koĢulunu oluĢturur.
Türk hukuk sisteminde, bir varlığı devralanın üçüncü kiĢilere karĢı sorumluluğu, varlık
üzerinde üçüncü kiĢiler lehine tescil veya Ģerhin varlığı veya varlığın külli halefiyetle
devralınması durumunda geçerlidir.
Türk hukuk sistemi, modern hukuk sistemlerine ve hukukun kabul edilen evrensel
ilkelerine paralel olarak malvarlığı haklarından ayni nitelikli olanların tescil edilerek herkese
karĢı ileri sürülebileceğini, sözleĢmeye bağlı hakların ise tescil edilmeksizin yalnızca
sözleĢmenin taraflarına karĢı ileri sürülebileceğini kabul etmektedir. Karma nitelikli haklarda
ise tescil Ģartı ile devralanın sorumluluğu kabul edilmektedir. Zira tescil ile üçüncü kiĢilerin
varlığa Ģerh edilmiĢ haklardan haberdar olabileceği göz önünde bulundurulmaktadır.
Hukukumuzda taĢınmaz üzerinde kurulacak sınırlı ayni haklar kanunla veya tapu
kütüğüne tescil ile kazanılabilmekte; taĢınır rehini ve iĢletme rehini gibi diğer varlıklar
üzerinde kurulacak ayni haklar ile satıĢ vaadi, ön alım, arsa payı karĢılığı inĢaat gibi diğer
ayni haklar da yine tescil ile kurulmakta ve varlığı devralan üçüncü kiĢilere karĢı ileri
sürülebilmektedir.
SözleĢmeye bağlı hakların üçüncü kiĢilere karĢı ileri sürülememesi, sözleĢmelerin
sadece sözleĢmenin taraflarını bağlaması, diğer bir ifadeyle borç iliĢkisinin nispi niteliğinin
bir gereğidir. Dolayısıyla sözleĢmeler kural olarak tarafları bağladığından tescil edilmeksizin
sözleĢmeye konu varlığı devralan üçüncü kiĢiye karĢı ileri sürülemezler.
Külli halefiyet, 818 sayılı Borçlar Kanunu‘nun 179. maddesinde düzenlenmiĢtir. Külli
halefiyetin varlığı için devreden ile devralan arasında yapılan bir anlaĢma ile bir iĢletmenin
aktif ve pasif unsurlarıyla birlikte devredilmesi gerekmektedir.
4684 sayılı Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde DeğiĢiklik Yapılmasına
Dair Kanun ile tasfiyesi öngörülen Emlak Bankasının bankacılık ile ilgili olmayan varlıkları,
bu konuda faaliyet gösteren iĢtiraklerindeki hisse payları, ticari taĢınmazları ve ihtiyaç fazlası
taĢınmazları bilânço değeri üzerinden bedeli karĢılığı 2001/2202 sayılı Bakanlar Kurulu
Kararı ve 14.12.2001 günlü protokol ile TOKĠ‘ye devredilmiĢtir. Dolayısıyla TOKĠ‘nin
Emlak Bankasından varlık devralması satıĢ benzeri bir iĢlemle gerçekleĢtirilmiĢtir. SatıĢ
iliĢkisinde alıcının satılanı devralması ile satıcıya cüzi halef olması sözkonusu olmakta;
satıcının satılanla ilgili borçları alıcıya geçmemekte; ancak satılan varlık üzerinde tescil veya
Ģerh edilmiĢ haklardan kaynaklanan yükümlülükler devirle birlikte alıcıya geçmekte ve
alıcının bu yükümlülüklerinden sorumluluğu hukuken kabul edilmektedir.
Bu durumda dava konusu kurallarda yer alan; Emlak Bankası tarafından TOKĠ‘ye
devredilen varlıklar ve varlıklarla ilgili devirden önce yapılmıĢ sözleĢmelerden doğan
yükümlülükler nedeniyle TOKĠ ve ortaklarından hak ve alacak talebinde bulunulamayacağını
ve devam eden dava ve icra takiplerinin bu hükme göre sonuçlandırılacağını öngören
hükümler hukuk sistemimizin kabul ettiği genel ilkelerle uyumludur. Zira dava konusu
kurallar, sözleĢme hukukunun genel ilkeleri arasında yer alan sözleĢmelerin taraflarını
bağlayacağı ve üçüncü kiĢileri bağlamayacağı, tescil veya Ģerh edilmemiĢ hakların üçüncü
kiĢilere karĢı ileri sürülemeyeceği ilkelerinin ve dolayısıyla hukuk sistemimizde yer alan bu
ilkelerle ile ilgili hükümlerin teyidi anlamına gelmektedir.
Hak arama hürriyetinin ihlal edilmesi için önce ihlal edildiği iddia edilen konuda bir
hakkın hukuk sistemi tarafından korunması gerekir. Malvarlığı kaynaklı borç/alacak
iliĢkilerinde, sözleĢmenin tarafı olanların tarafı olmayanlardan sözleĢmeye dayalı olarak tescil
edilmeyen bir hak talep etmesi söz konusu değildir.
Genel bir hukuk ilkesini ve hukuk sistemimizde bu ilke ile ilgili var olan Türk Medeni
Kanunu ve Borçlar Kanunu‘ndaki hükümleri teyit eden düzenleme, Anayasa‘da yer alan hak
arama hürriyetini ihlal eden bir düzenleme olarak değerlendirilemez.
Açıklanan nedenlerle dava konusu kurallar, Anayasa‘nın 2. ve 36. maddelerine aykırı
değildir. Ġptal isteminin reddi gerekir.
Fulya KANTARCIOĞLU, Mehmet ERTEN, Osman Alifeyyaz PAKSÜT, Zehra Ayla
PERKTAġ ile Erdal TERCAN bu görüĢe katılmamıĢlardır.
Dava konusu kuralların, Anayasa‘nın 10., 13., 40. ve 138. maddeleriyle ilgisi
görülmemiĢtir.
V- YÜRÜRLÜĞÜN DURDURULMASI İSTEMİNİN İNCELENMESİ
25.2.2010 günlü, 5953 sayılı Arsa Üretimi ve Değerlendirilmesi Hakkında Kanun Ġle
Bazı Kanunlarda DeğiĢiklik Yapılmasına Dair Kanun‘un;
1- 3. maddesiyle 2.3.1984 günlü, 2985 sayılı Toplu Konut Kanunu‘na eklenen Ek 14.
maddeye,
2- 4. maddesiyle değiĢtirilen 2985 sayılı Kanun‘un Geçici 4. maddesine,
yönelik iptal istemi, 9.2.2012 günlü, E. 2010/41, K. 2012/19 sayılı kararla
reddedildiğinden, bu maddelere iliĢkin yürürlüğün durdurulması isteminin REDDĠNE,
9.2.2012 gününde OYBĠRLĠĞĠYLE karar verilmiĢtir.
VI- SONUÇ
25.2.2010 günlü, 5953 sayılı Arsa Üretimi ve Değerlendirilmesi Hakkında Kanun Ġle
Bazı Kanunlarda DeğiĢiklik Yapılmasına Dair Kanun‘un;
1- 3. maddesiyle 2.3.1984 günlü, 2985 sayılı Toplu Konut Kanunu‘na eklenen Ek 14.
maddenin,
2- 4. maddesiyle değiĢtirilen 2985 sayılı Kanun‘un Geçici 4. maddesinin,
Anayasa‘ya aykırı olmadığına ve iptal isteminin REDDĠNE, Fulya KANTARCIOĞLU,
Mehmet ERTEN, Osman Alifeyyaz PAKSÜT, Zehra Ayla PERKTAġ ile Erdal TERCAN‘ın
karĢıoyları ve OYÇOKLUĞUYLA, 9.2.2012 gününde karar verildi.
BaĢkan
HaĢim KILIÇ
BaĢkanvekili
Serruh KALELĠ
BaĢkanvekili
Alparslan ALTAN
Üye
Fulya
KANTARCIOĞLU
Üye
Mehmet ERTEN
Üye
Serdar ÖZGÜLDÜR
Üye
Osman Alifeyyaz
PAKSÜT
Üye
Zehra Ayla PERKTAġ
Üye
Recep KÖMÜRCÜ
Üye
Burhan ÜSTÜN
Üye
Engin YILDIRIM
Üye
Nuri NECĠPOĞLU
Üye
Hicabi DURSUN
Üye
Celal Mümtaz AKINCI
Üye
Erdal TERCAN
KARġIOY GEREKÇESĠ
2985 sayılı Toplu Konut Kanunu‘na 25.2.2010 günlü 5953 sayılı Yasa ile eklenen Ek
Madde 14‘de ―28/3/2001 tarihli ve 2001/2202 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı gereğince,
Tasfiye Halinde Türkiye Emlak Bankası Anonim ġirketi tarafından Toplu Konut Ġdaresi
BaĢkanlığına (TOKĠ) devredilen varlıklardan ve bu varlıklarla ilgili devirden önce yapılmıĢ
akitlerden doğan yükümlülükler nedeniyle Toplu Konut Ġdaresi BaĢkanlığından ve
ortaklıklarından hiçbir hak ve alacak talebinde bulunulamaz.‖; 2985 sayılı Kanun‘un 5953
sayılı Yasa ile değiĢtirilen Geçici 4. Maddesi‘nde de ―Tasfiye Halinde Türkiye Emlak Bankası
Anonim ġirketi tarafından Toplu Konut Ġdaresi BaĢkanlığına devredilen varlıklardan ve bu
varlıklarla ilgili devirden önce yapılmıĢ akitlerden doğan yükümlülükler nedeniyle Toplu
Konut Ġdaresi BaĢkanlığına ve ortaklıklarına karĢı yargı mercilerinde açılmıĢ veya husumet
yöneltilmiĢ devam eden davalar ile icra takipleri ek 14 üncü madde hükmü uygulanarak
sonuçlandırılır.‖ denilmektedir. Buna göre, Toplu Konut Ġdaresi ve ortaklıklarına karĢı
belirtilen kuralların kapsamına giren hak ve alacak talebinde bulunulmayacağı gibi bunlara
iliĢkin devam eden davalar ve icra takipleri de sona erdirilecektir. Bu durumun, Anayasa‘ya
aykırılık oluĢturduğu savıyla açılan iptal davası, kurallara getirilen farklı yorum
doğrultusunda reddedilmiĢtir.
Anayasa‘nın 2. maddesinde belirtilen hukuk devleti, eylem ve iĢlemleri hukuka uygun
olan, insan haklarına dayanan, bu hak ve özgürlükleri en geniĢ biçimiyle tanıyıp güçlendiren,
her alanda adil bir hukuk düzeni kurup bunu geliĢtirerek sürdüren, Anayasa‘ya aykırı durum
ve tutumlardan kaçınan, hukukun üstün kurallarıyla kendini bağlı sayan, tüm eylem ve
iĢlemleri yargı denetimine bağlı tutulan devlettir.
KiĢilere hukuk güvenliğinin sağlanması, hukuk devletinin, temel hak ve özgürlüklerin
en geniĢ biçimiyle tanınıp, korunabilmesi için üstlendiği sorumluluğun gereğidir. Demokratik
bir toplumda hukuk güvenliği, hukuk normlarının öngörülebilir olmasını, bireylerin tüm
eylem ve iĢlemlerinde devlete güven duyabilmesini, devletin de bu güven duygusunu
zedeleyici yasal düzenlemeler yapmamasını zorunlu kılar. Bu doğrultuda yasalar, kazanılmıĢ
hakları saklı tutmak ve hukuk güvenliğini sarsmamak koĢuluyla ancak, geleceğe yönelik
öngörülebilir kurallar içerebilir. Geriye dönük düzenlemelerle kiĢilerin haklarının, hukuki
istikrar ve güvenlik ilkesi gözetilmeden kısıtlanması hukuk devleti ilkesiyle bağdaĢmaz.
Ayrıca hukuk devletinin, varlık nedeni olan hukukun üstünlüğünün gerçekleĢtirilmesi, hukuk
kurallarının hiçbir ayırım yapılmaksızın yönetenler ve yönetilenler üzerinde aynı derecede
etkili ve egemen olması ve herkese hak arama özgürlüğü kapsamında adil yargılanma
hakkının tanınması ile olanaklı hale gelebilir.
KiĢilerin, yürürlükte bulunan mevzuata göre ilgililerden hak talebinde bulunmalarına
veya dava açmalarına ya da açılmıĢ olan davalarına, iptali istenilen yasa kuralları ile
müdahale edilmesi, hukukun üstünlüğü, hukuk güvenliği ve hak arama özgürlüğü ile
bağdaĢmadığı gibi, yargı fonksiyonunun, yasama erki tarafından gaspı sonucunu
doğurduğundan, kuvvetler ayrılığı ilkesiyle de bağdaĢmamaktadır.
Öte yandan, anayasaya uygunluk denetiminde yorumlu ret kararı, iptali istenilen
kuralın, içeriğinin belirsiz olması nedeniyle farklı yorumları olanaklı kılması halinde
baĢvurulabilecek bir yöntem olup, duraksamaya yol açmayacak kadar açık ve anlaĢılabilir
olan kurala farklı bir anlam ve içerik kazandırılması amacıyla kullanılamaz. Çünkü bu
durumda, uyuĢmazlık konusu kuralın yorumlanması değil, yasa koyucunun öngörmediği
biçimde yeniden düzenlenmesi söz konusu olur ki, bunun da Anayasa Mahkemesi‘nin görev
ve yetkisi içinde bulunduğu kabul edilemez.
Dava konusu kurallarda belirtilen Türkiye Emlâk Bankası Anonim ġirketi tarafından
Toplu Konut Ġdaresi BaĢkanlığına devredilen varlıkların, tanıĢır ve taĢınmaz tüm mal varlığını
ve bunlara iliĢkin her türlü hak ve alacağı ifade ettiği açıktır. Bu durumda alacaklıların tapuya
Ģerh verilmek suretiyle sahip oldukları ayni haklar gibi bazı haklarının, herkese, bu bağlamda
Toplu Konut Ġdaresi BaĢkanlığı ve ortaklılarına karĢı da ileri sürülebileceğine iliĢkin yorum,
iptali istenilen maddelerin belirli olan içerikleri ve yasa koyucunun amacı da gözetildiğinde,
yeni kural koyma niteliğindedir.
Açıklanan nedenlerle dava konusu kuralların Anayasa‘nın 2. ve 36. maddelerine aykırı
olduğu ve iptali gerektiği düĢüncesiyle çoğunluk görüĢüne katılmıyorum.
Üye
Fulya KANTARCIOĞLU
KARġIOY GEREKÇESĠ
Ġptalleri istenilen Ek Madde 14‘de, Tasfiye Halinde Türkiye Emlak Bankası Anonim
ġirketi‘nin Toplu Konut Ġdaresi‘ne devrettiği varlıklardan devir öncesi dönemde doğan ayni
nitelikli haklar ile bu varlıklarla ilgili sözleĢmelerden yine devir öncesi dönemde doğan alacak
niteliğindeki hakların, Toplu Konut Ġdaresi ve ortaklarından talep edilemeyeceği, Geçici
Madde 4‘de ise bahsedilen haklarla ilgili devam eden davaların ve icra takiplerinin bu kurala
göre sonuçlandırılacağı öngörülmektedir
Söz konusu kuralların amacının, hukuk sistemimizde var olan Medeni Kanun, Borçlar
Kanunu ve Ġcra Ġflas Kanunu gibi kanunlara dayanılarak Toplu Konut Ġdaresi ve ortaklarına
karĢı açılması mümkün olan davaların açılmasını, açılmıĢ olan davaların yürütülmesini ve
elde edilen hakların infaz edilmesini önlemek olduğu açıktır. Bu nedenle iptali istenilen
kurallara baĢka bir anlam yüklemek mümkün bulunmamaktadır.
Anayasa‘nın 2. maddesinde öngörülen hukuk devleti, eylem ve iĢlemleri hukuka uygun
olan, insan haklarına dayanan, bu hak ve özgürlükleri koruyup güçlendiren, her alanda adil bir
hukuk düzeni kurup bunu geliĢtirerek sürdüren, Anayasa‘ya aykırı durum ve tutumlardan
kaçınan, hukukun üstün kurallarıyla kendini bağlı sayan ve yargı denetimine açık olan
devlettir.
Anayasa‘nın 36. maddesinde ise, herkesin gerekli araç ve yollardan yararlanarak yargı
organları önünde davacı ya da davalı olarak sav ve savunma hakkının bulunduğu
belirtilmektedir. Bu kural, temel hak ve özgürlüklerden gereken Ģekilde yararlanılmasının ve
bunların korunmasının en etkili güvencelerinden biridir.
Tasfiye Halinde Türkiye Emlak Bankası Anonim ġirketi‘nden devraldığı varlıklardan
kaynaklanan hakların, Toplu Konut Ġdaresi ve ortaklarından dava yolu ile talep
edilememesine ve devam eden davalar ile icra takiplerinin de bu hükümler uyarınca
sonuçlandırılmasına iliĢkin kurallar, hak sahiplerinin, Toplu Konut Ġdaresi ve ortaklarına karĢı
Medeni Kanun, Borçlar Kanunu ve Ġcra Ġflas Kanunu gibi kanunlara dayanarak açabilecekleri
davaların açılmasını, açılmıĢ olanların devam ettirilmesini ve elde edilen (icra takip aĢamasına
getirilen) hakların da infaz edilmesini önlemek suretiyle hak arama hürriyetini ve kazanılmıĢ
hakları ortadan kaldırmaktadır.
Öte yandan, Tasfiye Halinde Emlak Bankası Anonim ġirketi‘nin Türkiye Toplu Konut
Ġdaresi‘ne yaptığı devirden dolayı malvarlığında meydana gelen azalma ve Toplu Konut
Ġdaresi‘nden hak talebinde bulunma yasağı nedeniyle hak sahiplerinin, Tasfiye Halinde Emlak
Bankası Anonim ġirketi‘nden elde edebilecekleri haklar da riske sokularak, hak arama
hürriyeti zayıflatılmaktadır.
Bu nedenle kurallar, Anayasa‘da yer alan hak arama hürriyetini ve hukuk devleti
ilkelerinden olan kazanılmıĢ hak kavramını ortadan kaldırmaktadır.
Açıklanan nedenlerle Anayasa‘nın 2. maddesinde yer alan hukuk devletine ve 36.
maddesinde düzenlenen hak arama hürriyetine aykırı olan kuralların iptali gerektiğinden,
çoğunluk görüĢüne katılmadık.
Üye
Mehmet ERTEN
Üye
Zehra Ayla PERKTAġ
KARġIOY YAZISI
25.2.2010 günlü, 5953 sayılı Kanun‘la 2985 sayılı Toplu Konut Kanunu‘na eklenen Ek
14. maddede, Tasfiye Halinde Türkiye Emlak Bankası tarafından Toplu Konut Ġdaresi
BaĢkanlığına devredilen varlıklardan ve bu varlıklarla ilgili devirden önce yapılmıĢ akitlerden
doğan yükümlülükler nedeniyle Toplu Konut Ġdaresi BaĢkanlığından ve ortaklarından hiçbir
hak ve alacak talebinde bulunulamayacağı, Kanun‘un değiĢtirilen Geçici 4. maddesiyle de,
devredilen varlıklardan ve devirden önce yapılmıĢ akitlerden doğan yükümlülükler nedeniyle
Toplu Konut Ġdaresi BaĢkanlığına ve ortaklarına karĢı yargı mercilerinde açılmıĢ veya
husumet yöneltilmiĢ davalar ile icra takiplerinin Ek 14. madde uygulanarak sonuçlandırılması
öngörülmektedir.
Anayasa‘nın 2. maddesinde hukuk devleti, 36. maddesinde hak arama hürriyeti
düzenlenmiĢtir. Malvarlığı kaynaklı bir talebin haklı olup olmadığının saptanması, bağımsız
yargı organlarının yetkisine giren bir husus olup, somut olaylarda sözleĢmeye dayalı bir
hakkın sözleĢmenin tarafı olmayan veya tarafı olmaktan çıkmıĢ kiĢilerden istenip
istenemeyeceğinin belirlenmesi ancak hak arama hürriyetinin kullanılmasıyla mümkün
olabilir. BaĢka bir ifadeyle, hukuk devletinde yasa koyucunun, hukuk sisteminin genel ilkeleri
karĢısında dava yoluyla bir hakkın aranmasının yararı olmayacağı gerekçesiyle hak arama
hürriyetinin özünü zedeleyen, kullanılmaz hale getiren bir düzenleme yapması mümkün
değildir. Yasa kuralının çıktığı tarihte açılmıĢ veya husumet yöneltilmiĢ dava ve icra
takiplerinin de sonuçlandırılmaksızın, yasa gereği zorunlu olarak reddedilmesi hukuk devleti
ilkesine aykırıdır.
Kuralların Anayasa‘nın 2. ve 36. maddelerine aykırılık nedeniyle iptali gerektiği
düĢüncesiyle çoğunluk görüĢüne katılmıyorum.
Üye
Osman Alifeyyaz PAKSÜT
KARġI GÖRÜġ
25.2.2010 tarihli ve 5953 sayılı Arsa Üretimi ve Değerlendirilmesi Hakkında Kanun Ġle
Bazı Kanunlarda DeğiĢiklik Yapılmasına Dair Kanun‘un 3. maddesiyle 2.3.1984 tarihli ve
2985 sayılı Toplu Konut Kanunu‘na eklenen Ek 14. maddenin ve 4. maddesi ile değiĢtirilen
yine Toplu Konut Kanunu‘nun Geçici 4. maddesinin Anayasa‘ya aykırı olduğu gerekçesiyle
iptali istenmiĢtir.
5953 sayılı Arsa Üretimi ve Değerlendirilmesi Hakkında Kanun Ġle Bazı Kanunlarda
DeğiĢiklik Yapılmasına Dair Kanun‘un iptali talep edilen maddeleri Ģöyledir:
“Ek Madde 14- 28/3/2001 tarihli ve 2001/2202 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı
gereğince, Tasfiye Halinde Türkiye Emlak Bankası Anonim ġirketi tarafından Toplu Konut
Ġdaresi BaĢkanlığına (TOKĠ) devredilen varlıklardan ve bu varlıklarla ilgili devirden önce
yapılmıĢ akitlerden doğan yükümlülükler nedeniyle Toplu Konut Ġdaresi BaĢkanlığından ve
ortaklıklarından hiçbir hak ve alacak talebinde bulunulamaz.”
“Geçici Madde 4- Tasfiye Halinde Türkiye Emlak Bankası Anonim ġirketi tarafından
Toplu Konut Ġdaresi BaĢkanlığına devredilen varlıklardan ve bu varlıklarla ilgili devirden
önce yapılmıĢ akitlerden doğan yükümlülükler nedeniyle Toplu Konut Ġdaresi BaĢkanlığına ve
ortaklıklarına karĢı yargı mercilerinde açılmıĢ veya husumet yöneltilmiĢ devam eden davalar
ile icra takipleri ek 14 üncü madde hükmü uygulanarak sonuçlandırılır.”
Ġptal konusu maddelerin gerekçelerinin ilgili bölümleri ise Ģu Ģekildedir:
“Madde 3- Madde ile; 2985 sayılı Toplu Konut Kanununa iki ek madde eklenmiĢtir. Ek
14 üncü maddede; Tasfiye Halinde Türkiye Emlak Bankası Anonim ġirketi tarafından Toplu
Konut Ġdaresi BaĢkanlığına yapılan devirlerle ilgili düzenlemeye yer verilmiĢtir. 28.3.2001
tarihli ve 2001/2202 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile Tasfiye Halinde Türkiye Emlak
Bankası Anonim ġirketinin bankacılık faaliyetleri dıĢında kalan mal varlıkları ve bu konuda
faaliyet gösteren iĢtiraklerindeki hisse payları ve ticari gayrimenkulleri ile ihtiyaç fazlası
gayrimenkullerinin bilânço değeri üzerinden olmak üzere bedeli mukabilinde, Toplu Konut
Ġdaresi BaĢkanlığına devredilmesi düzenlenmiĢtir.
Bilahare 4684 sayılı Kanun ile Bankanın tasfiyesi öngörülmüĢtür. Tasfiyeden amaç,
Bankanın kanuni takipteki alacaklarının tahsili ile gayrimenkul faaliyetlerinden doğan
borçların ödenmesi ve alacakların tahsilini müteakip hissedarlara dağıtım yapılarak
Bankanın tüzel kiĢiliğinin sona erdirilmesidir. Bu nedenle devir konusu varlıklardan ve bu
varlıklarla ilgili devirden önce Banka tarafından yapılmıĢ akitlerden doğan yükümlülüklerin
de Banka tarafından yapılmıĢ iĢlemlerden doğduğu nazara alınarak Bankanın tasfiyesi
çerçevesinde karĢılanması gerekmektedir. Zira tasfiye halindeki Bankanın mevcut iĢlevi
alacak tahsili ve borç ödemesinden ibarettir, bu iĢlemler bitirildiğinde de tüzel kiĢiliği sona
erecektir. Bu çerçevede maddede, Toplu Konut Ġdaresi BaĢkanlığının ve ortaklıklarının
devraldığı varlıklar ve bu varlıklara dair devirden önce yapılmıĢ akitlerle ilgili
yükümlülüklerden sorumlu olmaması hüküm altına alınmıĢtır.
Madde 4- Madde ile; 2985 sayılı Toplu Konut Kanununun geçici 4 üncü maddesi
değiĢtirilerek, Toplu Konut idaresi BaĢkanlığının ve ortaklıklarının Tasfiye Halinde Türkiye
Emlak Bankası Anonim ġirketinden devraldığı varlıklar ve bu varlıklara dair devirden önce
yapılmıĢ akitlerle ilgili borçlardan sorumlu olmamasına iliĢkin getirilen hükmün, devir
tarihinden sonra açılmıĢ dava ve icra takiplerinde veya devir tarihinden önce Banka aleyhine
açılmıĢ olup devir tarihinden sonra dava ihbarı ve sair suretle Toplu Konut Ġdaresi
BaĢkanlığına ve ortaklıklarına husumet yöneltilmek suretiyle sürdürülen dava ve icra
takiplerinde de uygulanması öngörülmüĢtür.”
Mahkememiz çoğunluğu tarafından, sözleĢmenin sadece taraflarını bağlayacağı, üçüncü
kiĢileri bağlamayacağı, tescil veya Ģerh edilmemiĢ hakların üçüncü kiĢilere karĢı ileri
sürülemeyeceği, dolayısıyla bu Ģekildeki hakların TOKĠ‘ye ve ortaklıklarına karĢı ileri
sürülebileceği gerekçeleriyle, iptali istenen her iki hükümde Anayasaya aykırı görülmemiĢtir.
Ġptali talep edilen kuralların gerekçeleri dikkate alındığında, söz konusu maddelerin,
Bakanlar Kurulu kararı ile tasfiye haline giren Türkiye Emlak Bankasının bankacılık
faaliyetleri dıĢında kalan malvarlığının, ticari gayrimenkulleri ile ihtiyaç fazlası
gayrimenkullerinin, bilanço değeri üzerinden bedeli mukabilinde devredilmesi kabul edilmiĢ,
ancak TOKĠ‘ye ve ortaklıklarına devredilen malvarlığı ile ilgili olarak, devirden önce
gerçekleĢen yükümlülüklerin TOKĠ‘ye ve ortaklıklarına geçmemesi, tasfiye halindeki banka
nezdinde kalarak tasfiyesinin amaçlandığı anlaĢılmaktadır. Devredilen malvarlığı ile ilgili
olarak açılmıĢ dava, yapılmıĢ icra takibi varsa bunlar da, Geçici Madde 4 gereğince, Ek
madde 14‘te belirtilen esas çerçevesinde sonuçlandırılacak, TOKĠ‘ye ve ortaklıklarına karĢı
devam etmemesi sağlanacaktır.
Öncelikle Ek madde 14‘te geçen “…devredilen varlıklardan ve bu varlıklarla ilgili
devirden önce yapılmıĢ akitlerden doğan yükümlülükler” ifadesinin açıklığa kavuĢturulması
gerekmektedir. Burada geçen ―varlık‖ kavramı ile kastedilen, Tasfiye Halinde Türkiye Emlak
Bankası Anonim ġirketi tarafından TOKĠ‘ye ve ortaklıklarına devredilen, iĢtiraklerindeki
hisse payları, gayrimenkulleri ile ihtiyaç fazlası gayrimenkullerdir. Devredilen bu malvarlığı,
aktifi ve pasifi ile bir bütün olarak devredilmemiĢ, sadece bedeli karĢılığında aktifi ile
devredilmek istenmiĢ, TOKĠ ve ortaklıkları, devraldığı bu malvarlığından kaynaklanan
yükümlülüklerle sorumlu kılınmak istenmemiĢtir. Nitekim, hükmün gerekçesinde yer alan,
―Bu çerçevede maddede, Toplu Konut Ġdaresi BaĢkanlığının ve ortaklıklarının devraldığı
varlıklar ve bu varlıklara dair devirden önce yapılmıĢ akitlerle ilgili yükümlülüklerden
sorumlu olmaması hüküm altına alınmıĢtır” ifadesi bu sonucu açıkça teyit etmektedir. O
nedenle de, hükümde herhangi bir sınırlama yapılmaksızın, “…devredilen varlıklardan ve bu
varlıklarla ilgili devirden önce yapılmıĢ akitlerden doğan yükümlülükler” denilerek herhangi
bir istisnaya yahut yoruma meydan bırakılmamıĢtır. Bu açıdan, devredilen varlıklar
üzerindeki devirden önce gerçekleĢmiĢ üçüncü kiĢilere ait gerek ayni, gerek Ģahsi tescil veya
Ģerh edilmiĢ olsalar dahi, tüm haklar hükmün kapsamı içinde kabul edilmelidir.
Bilindiği gibi borçlar, kanundan, mahkeme kararından, sözleĢmeden, haksız fiilden vb.
doğabilir. Bu açıdan bakıldığında, devredilen varlıklardan ve bu varlıklarla ilgili devirden
önce yapılan akitlerden doğan yükümlülükler, TOKĠ‘ye ve ortaklıklarına karĢı ileri
sürülemeyecek diğerlerinin ise ileri sürülmesi mümkün olacaktır.
Malvarlığına iliĢkin haklar, genel olarak ayni haklar ve Ģahsi haklar olarak ikiye
ayrılmaktadır. ġahsi haklardan, Medeni Kanun m. 1009‘da öngörülen Ģahsi hakların tapu
siciline Ģerh verdirilmesi kabul edilmiĢtir. Bu Ģekilde tapu siciline Ģerh verilen Ģahsi haklar
da, tıpkı ayni haklar gibi, eĢyaya bağlı borç haline gelmekte ve üçüncü kiĢilere karĢı ileri
sürülebilmektedir. Buna karĢılık, Ģerh edilmemiĢ Ģahsi haklar üçüncü kiĢilere karĢı ileri
sürülememekte, sadece ilgili tarafları örneğin sözleĢmeyi imzalayan tarafları bağlamaktadır.
Eğer, sözleĢme konusu Ģey, örneğin kiralanan taĢınmaz kiralayan tarafından üçüncü bir kiĢiye
devredilirse, kiralayanın kira konusu taĢınmazı kullanma hakkı sona ermekte, üçüncü kiĢiye
karĢı ileri sürülememektedir; böyle bir durumda kiracının, kiralayandan tazminat istemesi
mümkün olabilmektedir. Buna karĢılık, kira tapu siciline Ģerh verilmiĢse, kiracı hakkını
taĢınmazı devralan üçüncü kiĢiye karĢı da ileri sürebilmektedir.
Bu açıdan söz konusu hükmü incelediğimizde, devirden önce doğmuĢ olan
yükümlülükler açısından, TOKĠ‘ye ve ortaklıklarına devredilen varlıklarla ilgili olarak, eğer
eĢyaya bağlı borç haline gelmiĢ, ayni veya tapu siciline Ģerh verilmiĢ Ģahsi haklar varsa,
bunlar devirle sona ermeyeceğinden, devralan TOKĠ‘ye ve ortaklıklarına karĢı ileri
sürülebilmelidir. Buna karĢılık, devredilen varlıklarla ilgili olarak Tasfiye Halinde Türkiye
Emlak Bankası Anonim ġirketinin Ģahsi yükümlülüğü varsa, bunlar, ilgili malvarlığının
devriyle birlikte, üçüncü kiĢiye yani TOKĠ‘ye ve ortaklıklarına geçmez, bunların sorumlusu
Emlak Bankası olarak kalmakta devam etmelidir. Ancak, ilgili malvarlığı üçüncü bir kiĢiye
devredildiğinden, Tasfiye Halinde Türkiye Emlak Bankası Anonim ġirketi bu yükümlülüğü
aynen ifa edemiyorsa, tazminat sorumluluğu söz konusu olabilir. Bu çerçevede
değerlendirildiğinde, iptali istenilen hükümde, ayni hak, Ģahsi hak, herhangi bir sınırlama
yapılmadan, “…devredilen varlıklardan ve bu varlıklarla ilgili devirden önce yapılmıĢ
akitlerden doğan yükümlülükler”in TOKĠ‘ye ve ortaklıklarına geçmeyeceği hüküm altına
alınmıĢtır. Bu durum, madde gerekçesinde de tereddüde yer bırakmayacak Ģekilde ifade
edilmiĢtir. Bu Ģekilde, devredilen varlıklar üzerinde, devirden önce üçüncü kiĢiler lehine
doğmuĢ (mülkiyet dıĢındaki diğer) ayni ve tapu siciline Ģerh verilen Ģahsi hakların, devralan
TOKĠ‘ye ve ortaklıklarına karĢı ileri sürülmesinin kanunla engellenmesi, hak sahiplerinin
Anayasa m. 35 ile koruma altına alınan mülkiyet hakkının ihlâli sonucunu doğurmaktadır.
Bir an için, üçüncü kiĢilerin devirden önce iktisap ettiği ayni ve tapu siciline Ģerh
verilen Ģahsi hakların zaten tapu sicilinden anlaĢılabileceği, devralanın bunlarla yüklü olarak
ilgili taĢınmazları devraldığı, o nedenle bunların TOKĠ‘ye ve ortaklıklarına karĢı ileri
sürülebileceğinin tabîi olduğu, o nedenle hükmün devredilen varlıklar ve bu varlıklarla ilgili
devirden önce yapılmıĢ akitlerden doğan (Ģerh verilmemiĢ) Ģahsi hakları kapsadığı, bunların
TOKĠ‘ye ve ortaklıklarına karĢı ileri sürülmesinin engellenmek istendiği düĢünülebilir. Ancak
yukarıda belirtildiği üzere, tapu siciline Ģerh verilmemiĢ Ģahsi haklar zaten devirden sonra,
TOKĠ‘ye ve ortaklıklarına karĢı ileri sürülemez, devreden borçlu Tasfiye Halinde Türkiye
Emlak Bankası Anonim ġirketine karĢı ileri sürülebilir. O nedenle, devirden sonra TOKĠ‘ye
ve ortaklıklarına karĢı zaten ileri sürülemeyen Ģahsi hakların, ileri sürülmesinin engellenmesi
için tekrar bir hüküm getirmek anlamsız olur.
Ġptali talep edilen diğer hüküm, Geçici Madde 4 açısından konu incelendiğinde, Ek
madde 14‘teki düzenlemenin esas alınarak, devredilen varlıklardan ve bu varlıklarla ilgili
devirden önce yapılmıĢ akitlerden doğan yükümlülüklerden kaynaklanan uyuĢmazlıklar ve
yapılan takiplerin durumu düzenlenmiĢ ve Ģöyle denilmiĢtir. “Geçici Madde 4 - Tasfiye
Halinde Türkiye Emlak Bankası Anonim ġirketi tarafından Toplu Konut Ġdaresi BaĢkanlığına
devredilen varlıklardan ve bu varlıklarla ilgili devirden önce yapılmıĢ akitlerden doğan
yükümlülükler nedeniyle Toplu Konut Ġdaresi BaĢkanlığına ve ortaklıklarına karĢı yargı
mercilerinde açılmıĢ veya husumet yöneltilmiĢ devam eden davalar ile icra takipleri ek 14
üncü madde hükmü uygulanarak sonuçlandırılır.”
Görüldüğü gibi hükümle, hükmün gerekçesinde de belirtildiği üzere, EK madde 14‘de
getirilen esasın, ―devir tarihinden sonra açılmıĢ dava ve icra takiplerinde veya devir tarihinden
önce Banka aleyhine açılmıĢ olup devir tarihinden sonra dava ihbarı ve sair suretle Toplu
Konut Ġdaresi BaĢkanlığına ve ortaklıklarına husumet yöneltilmek suretiyle sürdürülen dava
ve icra takiplerinde de uygulanması‖ öngörülmüĢtür. Böylece, EK madde 14 ile TOKĠ‘ye ve
ortaklıklarına karĢı ileri sürülmesi engellenen haklara iliĢkin olarak, bu kez dava ve takiplerin
de TOKĠ‘ye ve ortaklarına karĢı devam ettirilmesi engellenerek, TOKĠ ve ortaklıkları söz
konusu dava ve takiplerden de kurtarılmak istenmiĢtir.
EK madde 14 açısından yukarıda belirtilen gerekçelere paralel olarak, burada da
TOKĠ‘ye ve ortaklıklarına karĢı ileri sürülebilen ayni haklar ve tapu siciline Ģerh verilmiĢ
Ģahsi haklar nedeniyle TOKĠ‘ye ve ortaklıklarına karĢı artık yeni dava açılamayacağı, takip
yapılamayacağı; eğer daha önce dava açılmıĢ, takip yapılmıĢ ise, bunların da Tasfiye
Halinde Emlak Bankasına yöneltilmesi gerekeceği sonucu ortaya çıkmaktadır.
Üçüncü kiĢilerin elde ettikleri ayni haklar ve Ģerh verilmiĢ Ģahsi haklar nedeniyle, dava
açmaları veya takip yapmaları gerektiğinde, bunu TOKĠ‘ye ve ortaklıklarına yöneltmeleri
gerekiyorsa, örneğin ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takipte olduğu gibi, TOKĠ‘ye ve
ortaklıklarına yöneltmeleri söz konusu hüküm ile engellendiğinden, hak arama özgürlüğü
sınırlanmıĢ olmaktadır. Bu durumun da, hak arama özgürlüğünü düzenleyen Anayasanın 36.
maddesine aykırılık teĢkil ettiği açıktır. Keza, örneğin devredilen bir taĢınmaz üzerinde 3. kiĢi
lehine ipotek varsa, ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip, ipoteğin ayni hak niteliğinde
olması nedeniyle taĢınmaza ve taĢınmazın sahibine yöneltilmek zorundadır. Oysa sözkonusu
hüküm nedeniyle ipotekli taĢınmazı devralan TOKĠ‘ye ve ortaklıklarına karĢı takip
yapılamayacaktır. Bu durum, ayni hakkın niteliğine aykırı olduğu, o nedenle hukuk devleti
ilkesiyle bağdaĢmadığı gibi, hak sahibinin ayni hakkını etkisiz hale getirdiğinden mülkiyet
hakkına da aykırıdır.
Daha önce TOKĠ‘ye ve ortaklıklarına karĢı açılmıĢ davaların, yapılmıĢ takiplerin
bundan sonra Tasfiye Halinde Emlak Bankasına yöneltilmesi gerekeceğinden, bu durum yine
hak arama özgürlüğünü kısıtlama anlamına geleceği gibi, dava veya takipte alacaklı üçüncü
kiĢi lehine doğmuĢ bir takım hakların, örneğin haciz vb. sona ermesine de neden olabilir. O
nedenle, Anayasa m. 2 gereğince, hukuk devleti ilkesinin bir gereği olan hukuki istikrarın, bir
takım kazanılmıĢ hakların korunması gereğinin de ihlâli sonucu ortaya çıkabilir.
Yukarıda belirtilen nedenlerle, 25.2.2010 günlü ve 5953 sayılı Arsa Üretimi ve
Değerlendirilmesi Hakkında Kanun Ġle Bazı Kanunlarda DeğiĢiklik Yapılmasına Dair
Kanunun;
- 3. maddesi ile 2.3.1984 günlü ve 2985 sayılı Toplu Konut Kanununa eklenen Ek 14.
maddenin,
- 4. maddesi ile değiĢtirilen 2.3.1984 günlü ve 2985 sayılı Toplu Konut Kanununun
Geçici 4. maddesinin,
Anayasa‘nın 2., 35. ve 36. maddelerine aykırı olduğu ve iptali gerektiği kanaatinde
olduğumdan, çoğunluk görüĢüne katılmıyorum.
Üye
Erdal TERCAN
[R.G. 13. ġubat 2013 – 28558 ]
—— • ——
Anayasa Mahkemesi BaĢkanlığından:
Esas Sayısı: 2011/125
Karar Sayısı: 2012/46
Karar Günü: 22.3.2012
ĠTĠRAZ YOLUNA BAġVURAN : Bakırköy 13. ĠĢ Mahkemesi
ĠTĠRAZIN KONUSU : 12.1.2011 günlü, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri
Kanunu‘nun 317. maddesinin ―Taraflar cevaba cevap ve ikinci cevap dilekçesi veremezler.‖
biçimindeki (3) numaralı fıkrasının Anayasa‘nın 2., 10. ve 36. maddelerine aykırılığı savıyla
iptali istemidir.
I- OLAY
Kıdem tazminatı, fazla mesai, genel tatil, hafta tatili ve yıllık ücretli izin alacağının
tahsili talebine iliĢkin olarak açılan davada, itiraz konusu kuralın Anayasa‘ya aykırı olduğu
kanaatine varan Mahkeme, iptali için baĢvurmuĢtur.
II- ĠTĠRAZIN GEREKÇESĠ
BaĢvuru kararının gerekçe bölümü Ģöyledir:
―Taraflar arasındaki davanın Mahkememizde yapılan yargılaması sırasında, Davalı
Vekili dava dilekçesinin kendisine tebliğinden sonra ilk duruĢmada cevap dilekçesi vermiĢ
olup, Davacı vekili de bu cevap dilekçesine karĢı cevap dilekçesi (REPLĠK) vermek istediğini
beyan edip süre talep etmiĢtir.
Dava 1086 sayılı HUMK‘nun yürürlükte olduğu sırada açılmıĢtır. Bu yüzden Davalının
cevap verme süresi ilk duruĢmaya kadardır.
Her ne kadar cevap dilekçesi ikinci duruĢmada verilmiĢ ise de, taraf teĢkili ikinci
duruĢmada sağlanabildiğinden 10/10/2011 tarihli duruĢma ilk duruĢma mahiyetindedir.
ĠĢ Mahkemelerinde 5521 sayılı Yasa‘nın 7. maddesi gereğince sözlü yargılama usulü
uygulanmakta idi. 1086 sayılı Yasa zamanında sözlü yargılamaya tabi dava ve iĢlerde
REPLĠK dilekçesi verilmesini engelleyen bir hüküm bulunmuyordu. Dolayısıyla davacı taraf
cevap dilekçesinde ileri sürülen hususlara karĢı cevap verebilmekte idi.
Davanın seyri sırasında 01/10/2011 tarihinde 6100 sayılı HMK yürürlüğe girmiĢtir.
6100 sayılı HMK‘nun 447. maddesinde diğer kanunların sözlü veya seri yargılama usullerine
atıf yaptığı hallerde basit yargılama usulünün uygulanacağı düzenlenmiĢtir.
6100 sayılı HMK‘nun basit yargılama usulünün düzenlendiği 317. maddesinin 3.
fıkrasında ―TARAFLAR CEVABA CEVAP VE ĠKĠNCĠ CEVAP DĠLEKÇESĠ
VEREMEZLER‖ hükmü getirilmiĢtir.
Bu hüküm davalı tarafın iddialarına karĢı davacının bir cevap vermesini açıkça
yasaklamaktadır.
6100 sayılı HMK‘nun 448. maddesi ise derhal uygulama ilkesini getirmiĢtir.
Bu ilke ve 6100 sayılı HMK‘nun 317/3 maddesindeki kural gereğince Davacı Vekili
cevaba cevap veremez.
6100 sayılı HMK 317/3 maddesinde getirilen düzenleme ile davaların
hızlandırılmasının amaçlandığı anlaĢılmaktadır. Bu düzenlemenin davaları hızlandıracağı da
muhakkaktır. Ancak bu düzenleme davaları hızlı bir Ģekilde sonuçlandırırken adaletsizliklere
neden olacağından kanaatimizce Anayasa‘nın 2, 10 ve 36. maddelerine aykırıdır.
Anayasa‘nın 2. maddesinde Türkiye Cumhuriyetinin bir hukuk devleti olduğu
vurgulanmıĢtır. Hukuk devletinde herkes haklarını devletin kurumları önünde arayıp savunma
hakkına sahiptir. KiĢinin yargı önünde hakkını ararken davalı tarafın verdiği cevaplara karĢı
da cevap verme hakkı vardır. Davaların çoğunda olduğu gibi davacının iddialarına karĢı cevap
verilirken davalı tarafın da yeni iddialar ileri sürmesi mümkündür. Bu cevaplarda çoğu zaman
davacının davasının reddini gerektirecek iddialar ileri sürülür. Bu iddiaların içinde gerçek
olmayan, davacıyı suçlayıcı iddialar da olabilir. Davalının bu iddialarına davacının cevap
vermesi yasaklandığı takdirde, davacı davalı tarafın gerçek olmayan iddialarını kabul etmiĢ
sayılıp, haklı davasını bu hüküm nedeniyle belki de kaybedecektir. Böyle bir duruma neden
olabilecek 6100 sayılı HMK‘nun 317/3 maddesindeki kural Anayasa‘nın 2. maddesindeki
hukuk devleti ilkesine aykırı olduğundan iptali gerekir.
Anayasa‘nın 10. maddesinde ise eĢitlik ilkesi düzenlenmiĢtir. EĢitlik ilkesi kanun
önünde herkesin eĢit olması demektir. Basit yargılama usulüne tabi bir davada davalı taraf
davacının iddialarına cevap verirken diğer yandan iddialara cevap vermekle yetinmeyip yeni
iddialar ileri sürme hakkına sahip olduğu halde davacının davalının bu yeni iddialarına cevap
verme hakkının kısıtlanması Anayasa‘nın eĢitlik ilkesine aykırıdır. Tarafların birbirlerinin
iddialarına karĢı cevap verme hakkının eĢit olması gerekir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu‘nun 317/3 maddesi ile cevap dilekçesine
karĢı cevap dilekçesi (REPLĠK) verilmesi basit yargılama usulüne tabi dava ve iĢlerde
yasaklanmıĢtır. Yazılı yargılama usulüne tabi dava ve iĢlerde ise yasak yoktur. Her iki usulde
de dava davadır. Adaletin gerçekleĢtirilmesi açısından davaların küçük-büyük, önemliönemsiz olmasında bir fark yoktur. Yazılı yargılama usulüne tabi dava ve iĢlerde cevaba
cevap verme ihtiyacı var da, basit yargılama usulüne tabi dava ve iĢlerde cevaba cevap verme
ihtiyacı yokmu? Elbette her davada cevaba cevap verme ihtiyacı vardır. Hiç kimse karĢı
tarafın iddialarına karĢı cevap verme hakkından yoksun olmak istemez. Bazı dava ve iĢlerin
görüldüğü yazılı yargılama usulüne tabi dava ve iĢlerde cevaba cevap verme hakkı tanınırken,
bazı dava ve iĢlerin görüldüğü basit yargılama usulüne tabi dava ve iĢlerde cevaba cevap
verme hakkının tanınmaması doğru değildir. Yazılı yargılama usulüne tabi bir davada,
örneğin Asliye Hukuk veya Ticaret Mahkemesinde görülen 100.00-TL lik bir davada cevaba
cevap dilekçesi verilebilirken sırf ĠĢ Mahkemesinde görüldüğü için 1.000.000.00-TL lik bir
davada basit yargılama usulüne tabi olduğundan cevaba cevap dilekçesi verilemeyecektir. Bu
durum 6100 sayılı HMK‘nun 317/3 maddesindeki kuralın Anayasa‘nın eĢitlik ilkesine aykırı
olduğunu açıkça göstermektedir.
Anayasa‘nın 36. maddesine göre de herkes yargı mercileri önünde iddia ve savunma ile
adil yargılanma hakkına sahiptir. Adil yargılanma hakkı doğru ve güvenli yargılanma hakkı
demektir. Bir davada sizin iddialarınıza cevap verilirken yeni birĢey ileri sürülmesi halinde
buna cevap verebilmeniz doğru ve güvenli yargılanma hakkı ile çok yakından alakalıdır.
Cevap dilekçesinde ileri sürülen yeni iddialara karĢı cevap verme hakkının tanınmaması adil
yargılanma hakkının ihlalidir. Cevaba karĢı cevap verebilme hakkı doğru ve güvenli karar
verilmesi anlamına gelir. Gerçeğin tam olarak ortaya çıkması ancak iki tarafın karĢılıklı
iddialarına cevap vermesi ile mümkündür. Adil ve güvenli yargılanma ancak cevaba cevap
hakkının tanınması ile mümkündür. Cevaba cevap hakkı tanınmadığı takdirde adil ve güvenli
yargılanma mümkün olmadığından 6100 sayılı HMK‘nun 317/3 maddesi Anayasa‘nın 36.
maddesine de aykırı olup iptali gerekir.
Cevaba cevap dilekçesi verilememesinin ortaya çıkaracağı olumsuz sonuçları basit
yargılama usulünün uygulandığı iĢ mahkemelerinde görülen bir dava ile örnek verip
somutlaĢtıracak olursak; Davacı iĢçi dava dilekçesinde iĢverenin kendisini sebepsiz yere iĢten
çıkardığını iddia ederek kıdem ve ihbar tazminatı talep etmiĢtir. Davalı iĢveren süresinde
verdiği cevap dilekçesinde, gerçek olmayan iddialarda bulunup, davacı iĢçinin sebepsiz olarak
iĢten çıkarılmadığını, 4857 sayılı ĠĢ Yasa‘nın 25/II maddesindeki sebeplerden birisinin
bulunması nedeniyle, örneğin iĢçinin hırsızlık yapması, iĢverene hakaret etmesi veya
devamsızlığı nedeniyle iĢten çıkarıldığını iddia etmesi halinde; davacı iĢçi bu cevaba 6100
sayılı HMK‘nun 317/3 maddesi gereğince bir cevap veremeyecektir. Cevaba cevap
veremediği için davasını kaybetme gibi bir tehlike ile karĢı karĢıya kalabilecektir.
1086 sayılı Yasa‘nın yürürlük zamanında cevaba cevap ve ikinci cevap dilekçesi
verilmesine iliĢkin bir kısıtlama yoktu. Diğer taraftan cevap süresi duruĢma gününe kadardı.
Mahkemelerdeki iĢ yoğunluğu nedeniyle duruĢma günü 3-5 ay hatta daha fazla ileri bir tarihe
veriliyordu. Dolayısıyla uzunca bir cevap süresi oluyordu. 6100 sayılı Yasa ile getirilen yeni
düzenlemede cevap süresi iki hafta ile sınırlandırıldığından davaların önceki duruma göre
hızlanacağı muhakkaktır. Birer haftalık replik ve düplik için süre verilmesinin davaların
uzamasına fazla bir etkisi olmayacaktır.
Cevaba cevap ve ikinci cevap dilekçesi verilmesi yasaklanmıĢ ama sözlü cevap
verilmesi yasaklanmamıĢ olduğundan sözlü olarak cevap verilerek yasağın sakıncaları ortadan
kaldırılabilir denilebilir. Ancak ön inceleme aĢamasında duruĢma yapılmamaktadır. DuruĢma
tanıkların dinlenmesi ile delillerin tartıĢılması için yapıldığından duruĢmalar 1086 sayılı Yasa
zamanından daha geç baĢlayabilmektedir. Bu yüzden cevap dilekçesinde ileri sürülen
iddialara cevap vermek ve bu konudaki delilleri bildirmek ve toplamak için geç kalınabileceği
gibi cevap dilekçesinde ileri sürülen yeni iddialar duruĢmada sözlü olarak
cevaplandırılamayacak kadar çok kapsamlı ve yazılı olarak cevap verilmesini gerektirecek
nitelikte olduğu taktirde sözlü cevabın replik dilekçesinin yerini tutmayacağı açıktır.
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu‘nun 317/3 maddesi Anayasa‘nın 2, 10 ve 36.
maddelerine aykırı olduğunun tespiti ile iptaline karar verilmesi arz olunur. 10/10/2011‖
III- YASA METĠNLERĠ
A- Ġtiraz Konusu Yasa Kuralı
12.1.2011 günlü, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu‘nun itiraz konusu kuralı da
içeren 317. maddesi Ģöyledir:
―Dilekçelerin Verilmesi
MADDE 317- (1) Dava açılması ve davaya cevap verilmesi dilekçe ile olur.
(2) Cevap süresi, dava dilekçesinin davalıya tebliğinden itibaren iki haftadır. Ancak
mahkeme durum ve koĢullara göre cevap dilekçesinin bu süre içinde hazırlanmasının çok zor
yahut imkânsız olduğu durumlarda, yine bu süre zarfında mahkemeye baĢvuran davalıya, bir
defaya mahsus ve iki haftayı geçmemek üzere ek bir süre verebilir. Ek cevap süresi talebi
hakkında verilen karar taraflara derhâl bildirilir.
(3) Taraflar cevaba cevap ve ikinci cevap dilekçesi veremezler.
(4) Dava ve cevap dilekçeleri yönetmelikte belirlenecek formun doldurulması suretiyle
de verilebilir.‖
B- Dayanılan Anayasa Kuralları
BaĢvuru kararında, Anayasa‘nın 2., 10. ve 36. maddelerine dayanılmıĢtır.
IV- ĠLK ĠNCELEME
Anayasa Mahkemesi Ġçtüzüğü‘nün 8. maddesi uyarınca HaĢim KILIÇ, Serruh KALELĠ,
Alparslan ALTAN, Fulya KANTARCIOĞLU, Ahmet AKYALÇIN, Mehmet ERTEN, Serdar
ÖZGÜLDÜR, Osman Alifeyyaz PAKSÜT, Zehra Ayla PERKTAġ, Recep KÖMÜRCÜ,
Burhan ÜSTÜN, Engin YILDIRIM, Nuri NECĠPOĞLU, Hicabi DURSUN, Celal Mümtaz
AKINCI ve Erdal TERCAN‘ın katılımıyla 30.11.2011 günü yapılan ilk inceleme
toplantısında, dosyada eksiklik bulunmadığından iĢin esasının incelenmesine oybirliğiyle
karar verilmiĢtir.
V- ESASIN ĠNCELENMESĠ
BaĢvuru kararı ve ekleri, Anayasa Mahkemesi Raportörü ġebnem NEBĠOĞLU ÖNER
tarafından hazırlanan iĢin esasına iliĢkin rapor, itiraz konusu Yasa kuralı, dayanılan Anayasa
kuralları ve bunların gerekçeleri ile diğer yasama belgeleri okunup incelendikten sonra gereği
görüĢülüp düĢünüldü:
BaĢvuru kararında, itiraz konusu kural gereğince basit yargılama usulüne tabi davanın
taraflarına cevaba cevap ve ikinci cevap dilekçesi sunma imkânı verilmeyerek, bireylerin
haklarını mahkeme önünde savunma imkanından yoksun bırakıldıkları, basit yargılama
usulünde davalı tarafa cevap dilekçesinde davacının iddialarına karĢı beyanda bulunma
imkânı tanınmaktayken, davacıya davalının iddialarına cevap verme imkânı tanınmadığı,
ayrıca yazılı yargılama usulüne tabi davalarda tarafların ikiĢer dilekçe sunma imkânları
bulunmaktayken basit yargılama usulünde ikinci dilekçelere yer verilmediği, böylece yazılı
yargılama usulüne tabi davalar ile basit yargılama usulüne tabi davaların tarafları arasında ve
benzer Ģekilde basit yargılama usulüne tabi davaların tarafları arasında eĢitsizlik yaratıldığı,
bu durumun doğru ve adil yargılanmayı da etkilediği belirtilerek kuralın, Anayasa‘nın 2., 10.
ve 36. maddelerine aykırı olduğu ileri sürülmüĢtür.
Ġtiraz konusu kuralda, basit yargılama usulüne tabi olan dava ve iĢler açısından,
tarafların cevaba cevap ve ikinci cevap dilekçesi verme imkânının bulunmadığı belirtilmiĢtir.
Bu düzenlemenin gerekçesinde ise yazılı yargılama usulüne göre, basit yargılama usulüne tabi
davaların daha kısa sürede sonuçlanmasını sağlamak amacıyla, dilekçelerin verilmesi
aĢamalarının kısaltıldığı, tarafların yalnızca dava ve cevap dilekçeleri verebilecekleri, cevaba
cevap ve ikinci cevap dilekçelerini veremeyeceklerinin açıkça düzenlendiği ifade edilmiĢtir.
Anayasa‘nın 2. maddesinde belirtilen hukuk devleti, insan haklarına dayanan, bu hak ve
özgürlükleri koruyup güçlendiren, eylem ve iĢlemleri hukuka uygun olan, her alanda adaletli
bir hukuk düzeni kurup bunu geliĢtirerek sürdüren, Anayasa‘ya aykırı durum ve tutumlardan
kaçınan, hukuku tüm devlet organlarına egemen kılan, Anayasa ve yasalarla kendini bağlı
sayan, yargı denetimine açık olan devlettir.
Hukuk politikasının belirlenmesinde kanun koyucunun takdir yetkisinin bulunduğu
açıktır. Anayasa‘nın 142. maddesinde mahkemelerin kuruluĢu, görev ve yetkileri, iĢleyiĢleri
ve yargılama usullerinin kanunla düzenleneceği belirtilmiĢ olup, itiraz konusu kural yargılama
usulleri kapsamında ele alınacak bir düzenlemedir. Bu nedenle kanun koyucu anayasal sınırlar
içinde kalmak koĢuluyla yargılama usullerine iliĢkin hususlarda takdir yetkisi kapsamında
birtakım düzenlemeler yapabilecektir. Ancak, kanunların kamu yararının sağlanması amacına
yönelik olması, genel, objektif, adil kurallar içermesi ve hakkaniyet ölçütlerini gözetmesi
hukuk devleti olmanın gereğidir. Bu nedenle kanun koyucunun hukuki düzenlemelerde
kendisine tanınan bu takdir yetkisini anayasal sınırlar içinde adalet, hakkaniyet ve kamu yararı
ölçütlerini göz önünde tutarak kullanması gerekir.
Ġtiraz konusu düzenleme ile kanun koyucunun, nitelikleri veya acil hukuki korunma
sağlanması ihtiyacı nedeniyle bazı dava ve iĢleri tabi tuttuğu basit yargılama usulünde, cevaba
cevap ve ikinci cevap dilekçelerine yer verilmeyerek, bu tip uyuĢmazlıklar açısından
yargılama faaliyetinin hızlandırılmasını amaçladığı anlaĢılmaktadır. Özellikle mahkemelerin
iĢ yükü, hukuki uyuĢmazlıkların karara bağlanmasında geçen uzun sürelerin baĢka hak
ihlallerine neden olması ve bu sorunun yalnızca ülkemiz açısından geçerli olmayıp, birçok
hukuk sistemi tarafından ortak bir sorun olarak paylaĢılması ve bu noktada yargılamayı
hızlandıran usul hükümlerinin gerekliliği gözetildiğinde, basit yargılama usulüne tabi dava ve
iĢler bakımından, yargılamayı basitleĢtirmek ve hızlandırmak düĢüncesiyle cevaba cevap ve
ikinci cevap dilekçelerinin verilemeyeceğine iliĢkin düzenleme kanun koyucunun takdir
yetkisi içinde kalmaktadır.
Anayasa‘nın 10. maddesinde öngörülen ―kanun önünde eĢitlik‖ ilkesi, hukuksal
durumları aynı olanlar için söz konusudur. Bu ilke ile eylemli değil, hukuksal eĢitlik
öngörülmüĢtür. EĢitlik ilkesinin amacı, aynı durumda bulunan kiĢilerin yasalar karĢısında aynı
iĢleme bağlı tutulmalarını sağlamak, ayrım yapılmasını ve ayrıcalık tanınmasını önlemektir.
Bu ilkeyle, aynı durumda bulunan kimi kiĢi ve topluluklara ayrı kurallar uygulanarak yasa
karĢısında eĢitliğin çiğnenmesi yasaklanmıĢtır. Yasa önünde eĢitlik, herkesin her yönden aynı
kurallara bağlı tutulacağı anlamına gelmez. Durumlarındaki özellikler, kimi kiĢiler ya da
topluluklar için değiĢik kuralları ve uygulamaları gerektirebilir. Aynı hukuksal durumlar aynı,
ayrı hukuksal durumlar farklı kurallara bağlı tutulursa Anayasa‘da öngörülen eĢitlik ilkesi
zedelenmez.
Ġtiraz konusu kurala bakıldığında, basit yargılama usulüne tabi dava ve iĢlere ait
yargılama faaliyetinin bir an önce tamamlanması amacıyla yazılı yargılama usulünde
dilekçeler safhasının bir bölümü olan cevaba cevap ve ikinci cevap dilekçelerinin basit
yargılama usulüne tabi tüm davalar bakımından verilmeyeceğinin hüküm altına alındığı
görülmektedir. Kural uyarınca basit yargılama usulüne tabi davalarda davacıya da davalıya da
birer dilekçe ile iddia, savunma ve delillerini belirtme imkânı verilmiĢtir. Bunun yanı sıra,
cevaba cevap ve ikinci cevap dilekçelerine yer verilen yazılı yargılama usulü ile basit
yargılama usulü farklı nitelikleri gereği eĢitlik karĢılaĢtırmasına elveriĢli değildir.
Anayasa'nın ―hak arama hürriyeti‖ baĢlıklı 36. maddesinde, herkesin gerekli araç ve
yollardan yararlanarak yargı organları önünde davacı ya da davalı olarak iddia ve savunma
hakkına sahip olduğu belirtilmektedir. Buna göre, hak arama özgürlüğünün en önemli iki
öğesini oluĢturan iddia ve savunma haklarının kısıtlanması, bu hakların noksansız
kullanımının ve âdil yargılanmanın engellenmesi Anayasa'nın 36. maddesine aykırılık
oluĢturur.
Adil yargılanma hakkının ulusal üstü düzeyde genel kabul görmüĢ ölçütleri arasında
önemli bir yer tutan ―silahların eĢitliği‖ ilkesi, davanın taraflarının yargılama sırasında usul
hükümleri yönünden eĢit konumda bulunmasını, taraflardan birine dezavantaj diğerine avantaj
sağlayacak kurallara yer vermeme esasını öngörmekte, diğer bir deyiĢle davanın tarafları
arasında hakkaniyete uygun bir dengenin varlığını gerekli kılmaktadır.
Bu kapsamda, hak sahibinin öğrendiği isnat ve iddialara karĢı yazılı veya sözlü Ģekilde
açıklama yapabilmesi, karĢı isnat ve beyanlarda bulunabilmesi gerekmektedir. Ancak bu hak,
davanın taraflarına her konuda sınırsız konuĢabilme veya açıklama yapabilme hakkının
tanındığı anlamına gelmemelidir. Zira hak arama hürriyetinin mutlak ve sınırsız bir biçimde
uygulanması mümkün değildir.
Anayasa‘nın tüm maddeleri aynı etki ve değerde olup, aralarında bir üstünlük sıralaması
bulunmadığından, uygulamada bunlardan birine öncelik tanımak olanaklı değildir. Bu
nedenle, kimi zaman zorunlu olarak birlikte uygulanan iki Anayasa kuralından biri, diğerinin
sınırını oluĢturabilmektedir. Hak arama hürriyeti Anayasa‘nın 36. maddesinde düzenlenmiĢ ve
anılan maddede bunun için herhangi bir sınırlama nedeni öngörülmemiĢ ise de mahkemelerin
kuruluĢu, görev ve yetkileri, iĢleyiĢi ve yargılama usullerinin kanunla düzenleneceğini
öngören Anayasa‘nın 142. ve davaların mümkün olan süratle sonuçlandırılmasını ifade eden
Anayasa‘nın 141. maddelerinin, hak arama hürriyetinin kapsamının belirlenmesinde
gözetilmesi gerektiği açıktır.
Ġtiraz konusu kural ile basit yargılama usulüne tabi dava ve iĢlerde, davacı ve davalıya
birer dilekçe ile iddia, savunma ve delillerini belirtme imkânı verilmiĢ olup, cevaba cevap ve
ikinci cevap dilekçesi sunma imkanı tanınmamıĢ olmakla, basit yargılama usulüne tabi
davaların basit ve hızlı bir Ģekilde sonuçlanmasını sağlayarak adil yargılanma hakkına ve
bireyin menfaatine hizmet ettiği açıkça anlaĢılan bu sınırlandırmanın hakkın özüne
dokunduğu ve hakkı anlamsız kılacak dereceye vardığı söylenemez.
Açıklanan nedenlerle itiraz konusu kural, Anayasa‘nın 2., 10. ve 36. maddelerine aykırı
değildir. Ġptal isteminin reddi gerekir.
Celal Mümtaz AKINCI bu görüĢe katılmamıĢtır.
VI- SONUÇ
12.1.2011 günlü, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu‘nun 317. maddesinin
―Taraflar cevaba cevap ve ikinci cevap dilekçesi veremezler.‖ biçimindeki (3) numaralı
fıkrasının Anayasa‘ya aykırı olmadığına ve itirazın REDDĠNE, Celal Mümtaz AKINCI‘nın
karĢıoyu ve OYÇOKLUĞUYLA, 22.3.2012 gününde karar verildi.
BaĢkanvekili
Serruh KALELĠ
BaĢkanvekili
Alparslan ALTAN
Üye
Fulya KANTARCIOĞLU
Üye
Mehmet ERTEN
Üye
Serdar ÖZGÜLDÜR
Üye
Osman Alifeyyaz PAKSÜT
Üye
Recep KÖMÜRCÜ
Üye
Burhan ÜSTÜN
Üye
Engin YILDIRIM
Üye
Nuri NECĠPOĞLU
Üye
Hicabi DURSUN
Üye
Celal Mümtaz AKINCI
Üye
Erdal TERCAN
MUHALEFET ġERHĠ
Ġtiraz konusu kural basit yargılama usulüne iliĢkindir. HMK‘nın altıncı kısmı (m.316322), basit yargılama usulünü düzenlemektedir. Hangi dava ve iĢlerde basit yargılama
usulünün uygulanacağı, HMK‘nın 316. maddesinde sayılmıĢtır. Basit yargılama usulünde
dava, dava dilekçesiyle açılır ve davalı da iki hafta içinde dilekçeyle cevap verir. Taraflar,
cevaba cevap ve ikinci cevap dilekçesi veremezler (HMK.m.317, 1-3). Taraflar dilekçelerinde
delillerini de göstermek zorundadırlar (HMK.m.318). Dava değiĢtirme yasağı davanın
açılmasıyla; savunmayı değiĢtirme yasağı cevap dilekçesinin mahkemeye verilmesiyle baĢlar
(HMK.m.319). Hâkim, tarafların iddia ve savunmalarıyla toplanan delilleri inceledikten
sonra, duruĢmada hazır bulunan taraflara tahkikatın tümü hakkında açıklama yapabilmeleri
için söz verir. Mahkeme tarafların tahkikatın tümü hakkındaki açıklamalarından sonra,
tahkikatı gerektiren bir husus kalmadığını görürse, tahkikatın bittiğini taraflara tefhim eder
(HMK. m.184).
Basit yargılama usulünün amacı bazı çeĢit davaların daha kısa, basit ve çabuk
sonuçlanmasıdır.
Ġtiraz konusu kuralın Anayasa‘ya aykırı olduğu iddiası ile iptali için baĢvuran mahkeme,
ĠĢ Kanunu‘ndan kaynaklanan her türlü ihtilafı halletmek ile görevli bir ihtisas mahkemesi olan
iĢ mahkemesidir. Diğer iĢ davalarına göre özellik arz eden hizmet akdinden kaynaklanan
davalar da dahil olmak üzere haftada üç gün ortalama 40‘ar dava dosyası ile duruĢma yapan
hâkimin, yazılı yargılama usulüne nazaran henüz tahkikat safahatı tamamlanmamıĢ bir dava
dosyasında tarafların yazılı replik ve düplik hakkını sözlü olarak tamamlatmak durumunda
olması, kanun koyucunun taraflara yazılı olarak cevaba cevap ve karĢı cevap hakkı vermemiĢ
olması adil yargılama hakkını kısıtlar niteliktedir. Diğer yandan adilane bir sonuca varabilmek
tahkikatın iyi bir Ģekilde yapılmasına bağlıdır. Ġtiraz konusu kural ile getirilen yasak,
tahkikatın daha iyi yapılmasına engel olduğundan daha adil bir sonucun da elde edilmesine
engeldir. Kaldı ki replik ve düplik safahatının ne kadar süre içerisinde yapılabileceğini, basit
yargılama usulünün genel mantığına uygun olarak düzenlemek mümkündür. Diğer yandan
sözlü olarak yapılan bir savunma veya iddianın duruĢma zaptına aynı ile geçirilemediği,
hâkimin iddia ve savunmayı kendi ifade ve anlayıĢına göre zapta derç ettirdiği de bir
gerçektir. Sözlü beyanın aynı ile dosya arasına alınmadığı, alınamamasının bir gerçeklik
olduğu yahut alınamamasının her zaman ihtimal dahilinde olduğu bir zeminde yazılı olarak
replik ve düplik hakkı verilmemesi hak arama hürriyetini tahdittir.
Çabuk yargılama yapma bahasına hak arama hürriyetinin etkinliği ortadan kaldırılamaz.
Çabukluk ihtiyacı, etkin hak arama özgürlüğünü takviye etmek için ortaya çıkmıĢtır. Hakkını
etkin olarak arayamayabileceğinden endiĢe eden Ģahsa, uyuĢmazlıkların hızla çözüme
bağlanmasının sağlayabileceği bir yarar yoktur. Asıl olan hak arama hürriyetidir. Basit
yargılama usulü hak arama hürriyetini etkin bir Ģekilde temine elveriĢli bir vasıta olmalıdır.
Yargılama hukukunun Ģekli gerçeği aramasına tutunarak, adaleti, asıl olanı, usule ve Ģekle
feda etmek doğru olamaz. Replik ve düplik safahatının yazılı olarak da kullanılabilmesi basit
yargılama usulünde dahi neticeye müessir olacaktır.
Yasakçı bir anlayıĢla adalete eriĢmek mümkün değildir. Hukuk Devleti, adalete
ulaĢmayı zorlaĢtırmayan, kolaylaĢtıran devlettir.
Nitekim, Anayasanın 2. maddesinde, "Türkiye Cumhuriyeti, toplumun huzuru, milli
dayanıĢma ve adalet anlayıĢı içinde, insan haklarına saygılı, Atatürk Milliyetçiliğine bağlı,
baĢlangıçta belirtilen temel ilkelere dayanan, demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devletidir."
hükmü, 36. maddesinde, "Herkes, meĢru vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı
mercileri önünde davacı veya davalı olarak iddia ve savunma ile adil yargılanma hakkına
sahiptir. Hiçbir mahkeme, görev ve yetkisi içindeki davaya bakmaktan kaçınamaz" hükmü
yer almaktadır.
Hukukunun amacı, toplumsal iliĢkileri yaĢanabilir kılıp ilerleme yolunu açık tutmak
sureti ile toplumun medeniyete eriĢmesini sağlamaktır. Hukukun amacının
gerçekleĢebilmesinin esaslı umdelerden biri olan hak arama hürriyeti, bireyin hakkı olanı elde
etme ve haksızlığa karĢı mücadele etme gayretinin en medeni usulüdür. Ġnsan varlığını soyut
ve somut değerleriyle koruyup geliĢtirmek amacıyla hukuki bütün imkânlardan faydalanma
hakkını havi hak arama hürriyeti, hem hukuk devleti olma idesinin baĢlıca ölçüsü, hem de
çağdaĢ demokrasinin gereklerinden ve vazgeçilmez Ģartlarındandır. Kanun koyucuya düĢen
görev, hukuki himaye kapsamında hak arama hürriyetini etkin olarak kullanmayı sağlayacak
tüm imkânları temin etmektir.
Hak arama özgürlüğü ilkesine göre kiĢilerin yargı mercileri önünde iddia, savunma, adil
yargılanma hakkına sahip olduğu güvence altına alınmıĢ ve bu hürriyete mahsus özel
sınırlama nedeni öngörülmemiĢtir. Ġtiraz konusu kural, cevaba cevap ve ikinci cevap dilekçesi
verme hakkını yasaklayarak hak arama hürriyetine sınırlama getirmektedir. KiĢinin
karĢılaĢtığı bir suçlamaya karĢı kendisini savunabilmesinin ya da maruz kaldığı haksız bir
eylem veya iĢleme karĢı haklılığını ileri sürüp kanıtlayabilmesinin en etkili yolu, yargı
mercileri önünde dava hakkını kullanabilmek ve bu davada haklılığını ortaya koyabilme
imkânına sahip olabilmekle mümkündür.
Hak arama özgürlüğü, yalnız toplumsal barıĢı güçlendiren dayanaklardan biri değil, aynı
zamanda bireyin adaleti bulma, hakkı olanı elde etme, haksızlığı önleme uğraĢının da aracıdır.
Bu hakkın kullanılması, yerine getirilmesi olabildiğince kolaylaĢtırılmalı, olumlu ya da
olumsuz sonuç almayı geciktiren, güçleĢtiren engeller kaldırılmalıdır. Adalete ulaĢma hakkı,
hak arama hürriyeti ilkesi temelinde, bireylerin kendilerini yargı organları önünde tam olarak
ifade edebilme ve savunabilmesini gerektirir.
Ġtiraz konusu HMK‘nın 317. maddesinin, ―Taraflar cevaba cevap ve ikinci cevap
dilekçesi veremezler.‖ Ģeklindeki (3) numaralı fıkrası ile öngörülen amaç davaların daha kısa
sürede sonuçlanmasını sağlamaktır. Bir kez daha vurgulamak gerekir ise, yargılamanın amacı
adil bir yargılama sonucunda adaletli karar vermektir. Bazen sade, kısa usul yargılaması ile
de adil bir sonuca ulaĢmak mümkün ise de, itiraz konusu yasaklayıcı kuralın doğurduğu
sakıncalar, davaların sadece çabuk bitmesi neticesini verebilmek faydasından daha fazladır.
Basit yargılama usulünde de hak arama hürriyetinin gereği olarak cevaba cevap ve
ikinci cevap dilekçeleri safahatının olması mümkündür. Ġtiraz konusu kural ile yasaklanan söz
konusu hakkın, ne Ģekilde hangi süreler içerisinde kullanılabileceğine iliĢkin olarak kanun
koyucu tarafından yasal düzenlemeler yapılabilir.
Sonuç olarak, yukarıda açıkladığım gerekçelerle itiraz konusu kuralın Anayasa‘nın 2. ve
36. maddelerine aykırı olduğu ve iptali gerektiği düĢüncesiyle, çoğunluk görüĢüne
katılmıyorum.
Üye
Celal Mümtaz AKINCI
[R.G. 13. ġubat 2013 – 28558 ]
—— • ——
Anayasa Mahkemesi BaĢkanlığından:
Esas Sayısı: 2011/129
Karar Sayısı: 2012/81
Karar Günü: 24.5.2012
ĠTĠRAZ YOLUNA BAġVURAN : Bor Asliye Ceza Mahkemesi
ĠTĠRAZIN KONUSU : 26.9.2004 günlü, 5237 Türk Ceza Kanunu‘nun 233.
maddesinin ―Aile hukukundan doğan bakım, eğitim veya destek olma yükümlülüğünü yerine
getirmeyen kiĢi, Ģikâyet üzerine, bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.‖ biçimindeki (1)
numaralı fıkrasının Anayasa‘nın 38. maddesine aykırılığı savıyla iptali istemidir.
I- OLAY
Aile hukukundan kaynaklanan yükümlülüğün ihlali suçunu iĢlediği iddiası ile sanık
hakkında açılan kamu davasında, itiraz konusu kuralın Anayasa‘ya aykırı olduğu kanaatine
varan Mahkeme, iptali için baĢvurmuĢtur.
II- ĠTĠRAZIN GEREKÇESĠ
BaĢvuru kararının gerekçe bölümü Ģöyledir:
―Mahkememizin 2011/258 Esas sayılı dosyası kapsamında Bor Cumhuriyet
BaĢsavcılığınca düzenlenen 2011/49 iddianame numaralı, 03.03.2011 tarihli iddianame ile
açılan kamu davasında sanık H.A. 5237 sayılı TCK.nın 233/1. maddesi uyarınca
cezalandırılması istendiği görülmüĢtür.
5237 sayılı TCK.nın 233/1. fıkrası ―Aile Hukukundan Doğan bakım, eğitim veya destek
olma yükümlülüğünü yerine getirmeyen kiĢi Ģikayet üzerine bir yıla kadar hapis cezası ile
cezalandırılır‖ Ģeklindeki düzenlemeye yer vermiĢtir. Bu fıkranın gerekçesi incelendiğinde
―Aile hukukundan kaynaklanan bakım, eğitim veya destek olma yükümlülüğünün kapsamını,
Türk Medeni Kanunu hükümlerine göre belirlemek gerekir‖ denmiĢtir. Türk Ceza Kanunu
uygulaması da bu yönde geliĢmiĢtir. Mahkememizce Anayasa‘ya aykırı olduğu düĢünülen
hususta tam olarak buradan kaynaklanmaktadır. Genel ceza normu incelendiğinde cezai
hükümler içeren normların açık, hareket unsurunu yalın bir Ģekilde ortaya koyar ve hangi
hareketin karĢılığının suç olduğunu, hangi hareketin karĢılığının da suç olmadığını açıklar
nitelikte olması gerekmektedir. Bilindiği üzere TCK.nun uygulaması kapsamında kıyas ve
yorum yasağı bulunmaktadır.
Öte yandan iptali istenen bu hükmün içeriğinin Türk Medeni Kanunu hükümlerine göre
doldurmak gerektiği açıktır. Türk Medeni Kanunu incelendiğinde ise Türk Medeni
Kanununun birinci maddesinin ikinci fıkrası ―Kanunda uygulanabilir bir hüküm yoksa hakim,
örf ve adet hukukuna göre, bu da yoksa kendisi kanun koyucu olsaydı nasıl bir kural koyacak
idiyse ona göre karar verir‖ denmektedir. Doktrinde hakimin hukuk yaratması olarak
adlandırılan bu madde gereğince hakim, önüne gelen somut olaya iliĢkin uygulanacak bir
kanun maddesi bulamadığı, olaya uyan örf ve adet kuralı da tespit edemediği takdirde kendisi
kural yaratacak, kural yaratırken de kıyas, evleviyet (A Fortiori), karĢı kavram kanıtı,
tümevarım, hukuki özdeyiĢler yolu olmak üzere bir çok yoldan faydalanacaktır.
Türk Medeni Kanununun ikinci maddesi ise dürüstlük ilkesini düzenlemekte olup
―Herkes haklarını kullanırken ve borçlarını yerine getirirken dürüstlük kurallarına uymak
zorundadır‖ demektedir. Doktrinde dürüstlük kuralları orta zekalı, normal, makûl kimselerin,
toplum içerisinde karĢılıklı güvene, ahlaka ve dürüstlüğe dayalı davranıĢları sonunda meydana
gelmiĢ ve toplum ihtiyaçları ile iĢ hayatının ihtiyaçlarına cevap veren, bu nedenle de herkesçe
benimsenen kurallar bütün olarak açıklanmaktadır.
Türk Medeni Kanununun dördüncü maddesi ile hakimin takdir yetkisini düzenlemekte
olup ―Kanunun takdir yetkisi tanıdığı veya durumun gerektirdiği ya da haklı sebepleri göz
önünde tutmayı emrettiği konularda hakim, hukuka ve hakkaniyete göre karar verir‖
denmektedir. Doktrinde takdir yetkisi kanun koyucunun bilerek ve isteyerek bıraktığı kural içi
boĢlukları, hukuku uygulayacak olanlara, somut olayın özelliklerini, toplumdaki ahlaki
düĢüncelerini, takdir yetkisini tanıyan kuralın amacının, sosyal adalet gibi hususları göz
önünde tutarak ferdileĢtirip doldurması için verilen yetkidir denmektedir.
O halde yeniden somut olayımıza dönmek gerekirse sanık H.A. suç teĢkil ettiği iddia
olunan eyleminin aile hukukundan kaynaklanan bakım, eğitim veya destek olma
yükümlülüğüne aykırılık teĢkil edip etmediğinin tespiti Türk Medeni Kanununun yukarıda
sayılan maddelerinden faydalanılarak daha açık bir deyiĢle yorum, kıyas yapılarak veya
hakimin hangi hareketin suç oluĢturup oluĢturmayacağına yönelik belirleyeceği takdir yetkisi
ile yapılacaktır. Bu husus açık bir Ģekilde suç ve cezalara iliĢkin esasları anlatan Anayasa‘nın
38. maddesine aykırı olup ‗kanunsuz suç ve ceza olmaz‘ ilkesine ters düĢmektedir. Ceza
hukuku normları kanunilik ilkesine dayanmakta mecburdur, hakimin takdir yetkisi ile veya
örf ve adet kuralları gereğince suç teĢkil edilemez. Aksi takdirde önlenemez insan hakkı
ihlalleri ve keyfi uygulamalar ortaya çıkar.
Bu konuda Yüksek Mahkemenin 1996/11 Esas, 1997/4 Karar ve 29.01.1997 tarihli
kararında ―Anayasa‘nın suç ve cezaya iliĢkin 38. maddesindeki ilkelerden biri kanunsuz suç
ve ceza olmaz ilkesidir. Anayasa‘nın 38. maddesinin ilk fıkrasında, kimse kanunun suç
saymadığı bir fiilden dolayı cezalandırılamaz denilerek suçun yasallığı, üçüncü fıkrasında da
ceza ve ceza yerine geçen güvenlik tedbirleri ancak kanunla konulur denilerek cezanın
yasallığı ilkeleri getirilmiĢtir. Suç ve cezanın yasallığı ilkesi; Anayasa‘nın yasaklayıcı ve
buyurucu kuralları ile gerek toplum yaĢamı, gerek kiĢi hak ve özgürlükleri yönlerinden
getirdiği güvencelere aykırı olmamak koĢulu ile bu konuda gerekli düzenlemeleri yapma
yetkisinin yalnız yasak koyucuya ait olmasını zorunlu kılar.... Dayanağını Anayasa‘nın 38.
maddesinin oluĢturduğu kanunsuz suç ve ceza olmaz ilkesinin esası, yasa tarafından, suçun,
yani ne gibi eylemlerin yasaklandığının hiç bir Ģüpheye yer verilmeyecek biçimde
belirtilmesinden ve buna göre cezanın yasayla belirlenmesinden ibarettir‖ demek sureti ile
somut olayımıza da uygulanabilecek Ģekilde Anayasa‘nın 38. maddesinin yorumunu
yapmıĢtır.
Anayasa Mahkemesi‘nin bir baĢka kararı olan 2000/5 Esas ve 2003/65 Karar ve
18.06.2003 tarihli kararında ―Suç ve cezaların yasayla belirlenmesi, çağdaĢ ceza hukukunun
temel ilkelerinden biridir. Günümüzde bu ilkeye Uluslararası Hukukta ve Ġnsan Hakları
belgelerinde de yer verilmektedir. Ġlkenin esası, kiĢilerin yasak eylemleri ve bunlar
karĢılığında verilecek cezaları önceden bilmelerini sağlamak düĢüncesine dayanmaktadır. Suç
ve cezaların yalnızca yasa ile konulup kaldırılması da yeterli olmayıp kuralların kuĢkuya yer
vermeyecek biçimde açık ve sınırlarının da belli olması gerekir‖ demek sureti ile Anayasa‘nın
38. maddesinde düzenlenen ilkelerden biri olan suç ve cezaların yasallığı ilkesinin
Uluslararası Hukuk yönünden de önemini ortaya koymaktadır.
Daha yeni tarihli Anayasa Mahkemesinin 2005/99 Esas, 2006/8 Karar ve 19.01.2006
tarihli kararında ―... Buna göre yasada suçun, bu bağlamda hangi eylemlerin yasaklandığının
ve bunlara verilecek cezaların açıkça belirtilmesi gerekir. KiĢinin yasak eylemleri ve bunların
cezalarını önceden bilmesi, temel hak ve özgürlükleri güvencesidir...‖ denmektedir.
Özetle somut dosyamızda sanık H.A. cezalandırılması istenilen Aile Hukukundan
Kaynaklanan Yükümlülüğün Ġhlali suçu ve bu suçu düzenleyen 5237 sayılı TCK.nın 233/1.
fıkrasının düzenleniĢ Ģekli, Kanunun gerekçesi, uygulama doğrultusu dikkate alındığında
içeriğinin ve hangi eylemlerin bakım, eğitim veya destek olma yükümlülüğüne aykırılık teĢkil
edeceğinin açıkça ortaya konmadığı, bu konuda Türk Medeni Kanununa atıf yapmakla
yukarıda sayılan Türk Medeni Kanununun ilk maddelerinin uygulanmasına olanak sağladığı,
bu maddelerin ise Ceza Hukuku ve suç ve cezaların kanuniliği ilkesi ile bağdaĢmadığı,
hakimin takdir yetkisi ile, örf, adet kurallarının uygulanması ile, tümevarım veya evveliyat
ilkelerinin uygulanması suretiyle suç yaratmanın mümkün olmadığı, aksi halde Anayasa‘nın
38. maddesinde düzenlenen suç ve cezaların kanunilik ilkesine aykırı davranılacağı açıktır. Bu
nedenlerle Anayasa‘nın 38. maddesine açıkça aykırılık teĢkil eden 5237 sayılı TCK.nın 233/1.
fıkrasının yüksek mahkemenizce iptali gerekmektedir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle Anayasa‘nın 38. maddesine aykırı olan 5237 sayılı Türk
Ceza Kanunu‘nun 233/1. maddesinin Anayasa‘nın 152. maddesi uyarınca iptali arz ve talep
olunur.‖
III- YASA METĠNLERĠ
A- Ġtiraz Konusu Yasa Kuralı
26.9.2004 günlü, 5237 Türk Ceza Kanunu‘nun itiraz konusu kuralı da içeren 233.
maddesi Ģöyledir:
―Aile Hukukundan Kaynaklanan Yükümlülüğün Ġhlali
Madde 233- (1) Aile hukukundan doğan bakım, eğitim veya destek olma
yükümlülüğünü yerine getirmeyen kiĢi, Ģikâyet üzerine, bir yıla kadar hapis cezası ile
cezalandırılır.
(2) Hamile olduğunu bildiği eĢini veya sürekli birlikte yaĢadığı ve kendisinden gebe
kalmıĢ bulunduğunu bildiği evli olmayan bir kadını çaresiz durumda terk eden kimseye, üç
aydan bir yıla kadar hapis cezası verilir.
(3) Velâyet hakları kaldırılmıĢ olsa da, itiyadî sarhoĢluk, uyuĢturucu veya uyarıcı
maddelerin kullanılması ya da onur kırıcı tavır ve hareketlerin sonucu maddi ve manevi özen
noksanlığı nedeniyle çocuklarının ahlak, güvenlik ve sağlığını ağır Ģekilde tehlikeye sokan
ana veya baba, üç aydan bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.‖
B- Dayanılan ve Ġlgili Görülen Anayasa Kuralları
BaĢvuru kararında, Anayasa‘nın 38. maddesine dayanılmıĢ, 2. maddesi ise ilgili
görülmüĢtür.
IV- ĠLK ĠNCELEME
Anayasa Mahkemesi Ġçtüzüğü‘nün 8. maddesi uyarınca HaĢim KILIÇ, Alparslan
ALTAN, Fulya KANTARCIOĞLU, Ahmet AKYALÇIN, Mehmet ERTEN, Serdar
ÖZGÜLDÜR, Osman Alifeyyaz PAKSÜT, Zehra Ayla PERKTAġ, Recep KÖMÜRCÜ,
Burhan ÜSTÜN, Engin YILDIRIM, Nuri NECĠPOĞLU, Hicabi DURSUN, Celal Mümtaz
AKINCI ve Erdal TERCAN‘ın katılımıyla 22.12.2011 günü yapılan ilk inceleme
toplantısında, dosyada eksiklik bulunmadığından iĢin esasının incelenmesine
OYBĠRLĠĞĠYLE karar verilmiĢtir.
V- ESASIN ĠNCELENMESĠ
BaĢvuru kararı ve ekleri, Anayasa Mahkemesi Raportörü ġebnem NEBĠOĞLU ÖNER
tarafından hazırlanan iĢin esasına iliĢkin rapor, itiraz konusu Yasa kuralı, dayanılan ve ilgili
görülen Anayasa kuralları ile bunların gerekçeleri ve diğer yasama belgeleri okunup
incelendikten sonra gereği görüĢülüp düĢünüldü:
BaĢvuru kararında, itiraz konusu kuralda aile hukukundan doğan bakım, eğitim veya
destek olma yükümlülüğünü yerine getirmeyen kiĢinin cezalandırılmasının öngörüldüğü
ancak, aile hukukundan doğan bakım, eğitim ve destek olma yükümlülüğünün kapsamına
nelerin dâhil olduğunun ceza maddesinde açıkça ve net olarak düzenlenmediği belirtilerek
kuralın, Anayasa‘nın 36. maddesine aykırı olduğu ileri sürülmüĢtür.
6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin KuruluĢu ve Yargılama Usulleri Hakkında
Kanun‘un 43. maddesine göre, ilgisi nedeniyle itiraz konusu kural Anayasa‘nın 2. maddesi
yönünden de incelenmiĢtir.
Ġtiraz konusu kuralda, aile hukukundan doğan bakım, eğitim veya destek olma
yükümlülüğünü yerine getirmeyen kiĢinin, Ģikâyet üzerine, bir yıla kadar hapis cezası ile
cezalandırılacağı düzenlenmiĢtir. Bu düzenlemenin gerekçesinde aile hukukundan
kaynaklanan bakım, eğitim veya destek olma yükümlülüğünün kapsamının, 4721 sayılı Türk
Medeni Kanunu hükümlerine göre belirlenmesi gerektiği ifade edilmiĢtir.
Anayasa‘nın 2. maddesinde belirtilen hukuk devleti, insan haklarına dayanan, bu hak ve
özgürlükleri koruyup güçlendiren, eylem ve iĢlemleri hukuka uygun olan, her alanda adaletli
bir hukuk düzeni kurup bunu geliĢtirerek sürdüren, Anayasa‘ya aykırı durum ve tutumlardan
kaçınan, hukuku tüm devlet organlarına egemen kılan, Anayasa ve yasalarla kendini bağlı
sayan, yargı denetimine açık olan devlettir.
Anayasa‘nın 2. maddesinde yer alan hukuk devletinin temel ilkelerinden biri
―belirlilik‖tir. Bu ilkeye göre, yasal düzenlemelerin hem kiĢiler hem de idare yönünden
herhangi bir duraksamaya ve kuĢkuya yer vermeyecek Ģekilde açık, net, anlaĢılır ve
uygulanabilir olması, ayrıca kamu otoritelerinin keyfi uygulamalarına karĢı koruyucu önlem
içermesi de gereklidir. Belirlilik ilkesi, hukuksal güvenlikle bağlantılı olup birey hangi somut
eylem ve olguya hangi hukuksal yaptırımın veya sonucun bağlandığını, bunların hangi
müdahale yetkisini doğurduğunu bilmelidir. Birey ancak bu durumda kendisine düĢen
yükümlülükleri öngörebilir ve davranıĢlarını belirler. Hukuk güvenliği, normların
öngörülebilir olmasını, bireylerin tüm eylem ve iĢlemlerinde devlete güven duyabilmesini,
devletin de yasal düzenlemelerde bu güven duygusunu zedeleyici yöntemlerden kaçınmasını
gerekli kılar.
Anayasa‘nın 38. maddesinin ilk fıkrasında, ―Kimse, ... kanunun suç saymadığı bir
fiilden dolayı cezalandırılamaz‖ denilerek ―suçun kanuniliği‖, üçüncü fıkrasında da ―Ceza ve
ceza yerine geçen güvenlik tedbirleri ancak kanunla konulur‖ denilerek, ―cezanın kanuniliği‖
ilkesi getirilmiĢtir. Anayasa‘da öngörülen suçta ve cezada kanunilik ilkesi, insan hak ve
özgürlüklerini esas alan bir anlayıĢın öne çıktığı günümüzde, ceza hukukunun da temel
ilkelerinden birini oluĢturmaktadır. Anayasa‘nın 38. maddesine paralel olarak 5237 sayılı
Kanun‘un 2. maddesinde yer alan ―suçta ve cezada kanunilik‖ ilkesi uyarınca, hangi
eylemlerin yasaklandığı ve bu yasak eylemlere verilecek cezaların hiçbir kuĢkuya yer
bırakmayacak biçimde yasada gösterilmesi, kuralın açık, anlaĢılır ve sınırlarının belli olması
gerekmektedir. KiĢilerin yasak eylemleri önceden bilmeleri düĢüncesine dayanan bu ilkeyle
temel hak ve özgürlüklerin güvence altına alınması amaçlanmaktadır. Bu ilke, aynı zamanda
temel hak ve özgürlükleri en geniĢ biçimiyle gerçekleĢtirip güvence altına almakla yükümlü
olan hukuk devletinin esas aldığı değerlerden olup, uluslararası hukukta ve insan hakları
belgelerinde de özel bir yere ve öneme sahip bulunmaktadır.
Ceza yaptırımına bağlanan fiilin kanunun ―açıkça‖ suç sayması Ģartına bağlanmıĢ
olmasıyla, suç ve cezalara dair düzenlemelerin Ģekli bakımdan kanun biçiminde çıkarılması
yeterli olmayıp, bunların içerik bakımından da belirli amacı gerçekleĢtirmeye elveriĢli
olmaları gerekir. Bu açıdan kanunun metni, bireylerin hangi somut eylem ve olguya hangi
hukuksal yaptırımın veya sonucun bağlandığını belirli bir açıklık ve kesinlikte
öngörebilmelerine imkân verecek düzeyde kaleme alınmıĢ olmalıdır. Bu nedenle belirli bir
kesinlik içinde kanunda hangi eyleme hangi hukuksal yaptırımın bağlandığının bireyler
tarafından bilinmesi ve eylemlerin sonuçlarının öngörülebilmesi gerekir.
Ġtiraz konusu kuralla, ―aile hukukundan doğan bakım, eğitim veya destek olma
yükümlülüğünün yerine getirilmemesi‖ eylemi suç olarak kabul edilerek, bu suçun unsurları
ve Ģartları açısından aile hukukundan doğan bakım, eğitim veya destek olma yükümlülükleri,
düzenlemenin gerekçesinde atıf yapılan 4721 sayılı Kanun‘da düzenlenmiĢ ve bu eylem
nedeniyle verilecek ceza itiraz konusu kuralla açıkça belirlenmiĢtir. Ġtiraz konusu kural ve
gerekçesinde yer verilen unsurlar itibariyle, aile hukukundan doğan bakım, eğitim veya destek
olma yükümlülüklerinin somutlaĢtırılmaya elveriĢli olduğu anlaĢılmaktadır. Dolayısıyla itiraz
konusu kuralda bir belirsizlik bulunduğundan söz edilemeyeceği gibi suç ve cezaların
kanuniliği ilkesine de aykırılık bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle itiraz konusu kural, Anayasa‘nın 2. ve 38. maddelerine aykırı
değildir. Ġptal isteminin reddi gerekir.
Serruh KALELĠ, Mehmet ERTEN, Osman Alifeyyaz PAKSÜT, Burhan ÜSTÜN, Nuri
NECĠPOĞLU ile Erdal TERCAN bu görüĢe katılmamıĢtır.
VI- SONUÇ
26.9.2004 günlü, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu‘nun 233. maddesinin ―Aile
hukukundan doğan bakım, eğitim veya destek olma yükümlülüğünü yerine getirmeyen kiĢi,
Ģikâyet üzerine, bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.‖ biçimindeki (1) numaralı
fıkrasının Anayasa‘ya aykırı olmadığına ve itirazın REDDĠNE, Serruh KALELĠ, Mehmet
ERTEN, Osman Alifeyyaz PAKSÜT, Burhan ÜSTÜN, Nuri NECĠPOĞLU ile Erdal
TERCAN‘ın karĢıoyları ve OYÇOKLUĞUYLA, 24.5.2012 gününde karar verildi.
BaĢkanvekili
Serruh KALELĠ
BaĢkanvekili
Alparslan ALTAN
Üye
Fulya KANTARCIOĞLU
Üye
Mehmet ERTEN
Üye
Serdar ÖZGÜLDÜR
Üye
Osman Alifeyyaz
PAKSÜT
Üye
Zehra Ayla PERKTAġ
Üye
Recep KÖMÜRCÜ
Üye
Burhan ÜSTÜN
Üye
Engin YILDIRIM
Üye
Nuri NECĠPOĞLU
Üye
Hicabi DURSUN
Üye
Celal Mümtaz AKINCI
Üye
Erdal TERCAN
Üye
Muammer TOPAL
Üye
Zühtü ARSLAN
KARġIOY
Türk Ceza Kanunu‘nun 233. maddesinin ―Aile hukukundan doğan bakım, eğitim veya
destek olma yükümlülüğünü yerine getirmeyen kiĢi, Ģikayet üzerine bir yıla kadar hapis cezası
ile cezalandırılır‖ biçimindeki birinci fıkrasının Anayasa‘nın 38. maddesine aykırılığı
nedeniyle iptal istemini reddeden kararda oluĢan görüĢe katılınmamıĢtır.
233. maddenin (1) numaralı fıkrasında suçun maddi unsuru AĠLE hukukundan
kaynaklanan bakım, eğitim veya destek olma yükümlülüğünün ihlalinden ibarettir. Seçimlik
bazı ödevlere iliĢkin ihmali davranıĢlar cezai sorumluluk doğurması kapsamında icrai
davranıĢ olarak kabul edilmiĢtir. Ancak atıfta bulunulan medeni yasanın Aile hukuku
kavramının medeni yasanın ikinci kitabında 118. ve 494. maddeleri arasında geniĢ bir alanı
kapsadığı, suçun unsurlarından sayılan yükümlülüklerin ise çokça maddeyi ilgilendirdiği
görülmektedir. Örneğin-anne babanın çocuklarına eğitim yükümlülüğü düzenlemesi (TMK
324, 327, 335, 340, 341, 345, 355, 356) bir çok madde kapsamında yer almaktadır.
Suç nitelenirken yükümlülüklerin kapsamının belirlenmesinde faillik ve mağdurluk
statüsünün tespitinde olduğu gibi çok farklı yaklaĢımlar olduğu görülmektedir. 233/1.
maddenin tehlike suçu olması, ihmali davranıĢın varlığının cezalandırılabildiği
düĢünüldüğünde suçun tanımı ayrı bir önem arzetmekte, nitelemedeki belirsizliğin bu
kapsamda ceza sorumluluğunu aĢırı geniĢletmeye olanak verdiği görülmektedir.
Halbuki suç ve cezada kıyas ve kıyasa yol açacak geniĢ yorum yapılamamaktadır.
Hakimin tespit edeceği fiil açık olacak, geniĢ bir takdir marjında ihtiyaç duyduğu kendi
tanımından yola çıkıp dağıtılacak adalet ve hakkaniyet uygulayıcılara göre değiĢmeyecektir.
Cezayı bilmemenin mazeret olmadığı yerde ceza yaptırımına müstelzim fiilinde açık/net/
belirli olması bir hukuk devletinde Anayasal zorunluluktur.
Kural içeriğinde yer alan, evin geçimini sağlamak, çocuklara gereği gibi bakılması,
masrafları karĢılamak aile birliğinin mutluluğunu sağlamak, sadakat, dayanıĢma, barınma,
kiĢilik geliĢimi, beslenme, eğitim, ruhsal, ahlaki geliĢim vb. aile hukuku kavramlarının
taraflara getirdiği yükün orantılı, adil dağılımı, gerekliliği, tarafların yetenekleri, fiziki
durumları, statüleri, hukuki konumları, ehliyetleri vb. sayısız nedenlerle ceza hukuku
sistematiği ile özdeĢmeyecek Ģekilde çok geniĢ bir yorum tarzına fırsat vermektedir.
Ġptali istenen bu kural neticede aile ferdine ihmali davranıĢ karĢısında hapis cezası
getirmektedir.
Hukuk devleti adaleti bir hukuk düzeni kurmak, geliĢtirmek ve bireyini hukuki güvenlik
altına almak, keyfiliklere, belirsizliklere, öngörülmezlere karĢı korumak zorundadır.
Suç ve cezalara iliĢkin esaslar baĢlığı altında yer alan Anayasa‘nın 38. madde ile
tanımlanan ilke bireysel özgürlüğün kanuni güvencesidir ve ceza hukukunun temel nedenidir.
Tüm unsurları ile hiçbir belirsizlik ve kıyasa gidecek yol önermeden düzenlenmiĢ AÇIK ve
net tanımlanmamıĢ bir fiil‘e dayanmaksızın kiĢi özgürlüğüne cezai müdahale hukuki güvenlik
ve hukuk devleti ilkesi ve kanunsuz suç ve ceza olmaz ilkesini düzenleyen Anayasa‘nın 38.
maddesine aykırılık oluĢturacaktır.
7.7.2011 günlü, 2010/69 E., 2011/116 K. sayılı Mahkememiz kararında, hangi
eylemlerin yasaklandığı ve bu yasak eylemlere verilecek cezaların kuĢkuya yer bırakmayacak
Ģekilde yasada gösterilmesi gerektiği, 15.1.2009 günlü, 2004/70 E., 2009/7 K. sayılı kararında
ise suç ve cezada kuralların kuĢkuya yer vermeyecek biçimde açık ve sınırlarının da belli
olması gerekir denildiği görülmektedir. Anayasa‘nın 2. maddesinde de düzenlenen hukuk
devletinin temel ilkelerinden biri ―belirlilik‖tir, yasal düzenleme hem kiĢi hem idare
yönünden her hangi bir duraksamaya ve kuĢkuya yer vermeyecek Ģekilde, açık, net,
anlaĢılabilir ve uygulanabilir ve keyfi uygulamalara karĢı koruyucu önlem içermesi gereklidir.
Birey, yasada belirli bir kesinlik içinde hangi somut eylem ve ölçüye hangi hukuksal
yaptırımın veya sonuca bağlandığını bilmelidir. Devlet yasal düzenlemede bu güven
duygusunu zedeleyici önlemlerden kaçınmak zorundadır.
Ġptal konusu, ―Aile hukukundan doğan bakım, eğitim veya destek olma
yükümlülüğünün yerine getirilmemesi Ģeklindeki kural; yükümlülüğün taraflarını sınırını,
oranını, nelerden ibaret olduğunu belirlemeyen ya da fiilde ihlalin derecesi, önem sırası, özel
kast, irade dıĢı hal gibi hiç bir niteleme yapmayan soyut bir düzenleme olup, yaptırım
uygulayıcısını cezai sorumluluğun sınırlarının geniĢletilmesine iten bir keyfiliğe yönelttiği,
tarafını da belirsizlik ve hukuki güvensizlik içinde bıraktığı nedenleri ile Anayasa‘nın 2. ve
38. maddesine aykırıdır.
BaĢkanvekili
Serruh KALELĠ
KARġIOY GEREKÇESĠ
Ceza Kanunu‘nun 233. maddesinin iptali istenilen (1) numaralı fıkrasında “Aile
hukukundan doğan bakım, eğitim veya destek olma yükümlülüğünü yerine getirmeyen kiĢi,
Ģikâyet üzerine, bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır” denilmektedir.
Ġptali istenilen kuralda, suçun maddi unsurunun aile hukukundan doğan bakım, eğitim
veya destek olma yükümlülüğünün yerine getirilmemesi olduğu belirtilmektedir
Anayasa‘nın 38. maddesinde, kanunun suç saymadığı bir fiilden dolayı kimsenin
cezalandırılamayacağı, ceza ve ceza yerine geçen güvenlik tedbirlerinin kanunla konulacağı
ifade edilerek, suç ve cezada kanunilik ilkesi öngörülmüĢtür. Bu ilke, ceza hukukunun da
temelini oluĢturur.
Suçta ve cezada kanunilik ilkesi, hangi eylemlerin yasaklandığının ve bu yasak
eylemlere verilecek cezaların neler olduğunun kuĢkuya yer vermeyecek biçimde kanunda
gösterilmesini, Anayasa‘nın 2. maddesinde öngörülen hukuk devlet ise kanunların açık,
anlaĢılır ve sınırlarının belli olmasını gerektirir. Bu ilkeler, kiĢilerin yasak eylemleri önceden
bilmelerini ve temel hak ve özgürlüklerini güvence altına almalarını sağlar.
Ġtiraz konusu kuralda, yer alan aile hukukundan doğan bakım, eğitim veya destek olma
yükümlülüğünün, aile hukukunun düzenlendiği Türk Medeni Kanunu hükümlerine göre
belirlenmesi gerektiğinde tereddüt bulunmamaktadır. Ancak, ―aile‖ ve ―yükümlülük‖
kavramlarının yer aldığı aile hukukuna iliĢkin düzenlemelerin kapsamının çok geniĢ olması
nedeniyle kimlerin aile bireyi sayılması gerektiğine ve sınırın nerede bittiğine, nelerin bakım,
eğitim ve destek olma yükümlülüğünün içinde sayılacağına ve ölçüsünün ne olduğuna,
yükümlüler ile bakım, eğitim ve destek olunacakların kimlerden oluĢacağına iliĢkin konular,
belirsizlik içermektedir. Bu belirsizliklerin, fıkrada düzenlenen suçun maddi unsurunun
saptanmasında duraksamalara, keyfi uygulamalara ve adaletin gerçek anlamda tesis
edilememesine yol açabilecek nitelikte olduğu değerlendirilmektedir.
Anayasa ve ceza hukukunda öngörülen suçların ve cezaların kanuniliği ilkesi, bunlarla
ilgili tanımların açık, seçik ve belirli olmasını gerekli kılar. Aksi takdirde, hukuk düzeninde
hukuki güvenlikten söz etmek ve adaleti gerçekleĢtirmek mümkün olmaz.
Açıklanan nedenlerle kural Anayasa‘nın 2. ve 38. maddelerine aykırıdır.
Ġptali gerekir.
Üye
Mehmet ERTEN
KARġIOY YAZISI
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu‘nun 233. maddesinin iptali istenen―Aile hukukundan
doğan bakım, eğitim veya destek olma yükümlülüğünü yerine getirmeyen kiĢi, Ģikayet
üzerine, bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır‖ biçimindeki (1) numaralı fıkrasının
Anayasa‘ya aykırı olmadığı yolundaki çoğunluk görüĢüne, aĢağıdaki nedenlerle, ―destek
olma‖ ibaresi yönünden katılmamaktayım.
Ġtiraz eden Mahkemenin baĢvuru gerekçesinde de belirtildiği gibi, Türk Ceza
Kanunu‘nun ilgili maddesinin gerekçesinde de ceza yaptırımı ile koruma altına alınması
amaçlanan yükümlülüklerin kapsamının Türk Medeni Kanunu (TMK) hükümlerine göre
belirlenmesi gerekeceği öngörülmektedir. Aile hukukundan doğan destek olma
yükümlülükleri, evlilik birliği sırasında veya birliğin sona ermesinden sonra dahi söz konusu
olabileceği gibi, Türk Medeni Kanunu‘nun Ġkinci Kitabı (Aile Hukuku)nın Ġkinci Kısmında
düzenlenen ―Hısımlık‖ kurumu kapsamında, örneğin TMK‘nun 364. maddesinde yer alan
nafaka yükümlülüğü kapsamında da uygulama alanı bulabilecektir.
TMK‘nun 185. maddesinde eĢlerin hak ve yükümlülükleri genel olarak düzenlenmiĢ,
maddenin üçüncü fıkrasında eĢlerin birlikte yaĢamak, birbirine sadık kalmak ve yardımcı
olmak zorunda oldukları belirtilmiĢtir. TMK‘nun 186. maddesine göre eĢlerin oturacakları
konutu birlikte seçmeleri, evlilik birliğinin giderlerine güçleri oranında emek ve malvarlıkları
ile katılmaları da kuĢkusuz, aile hukukundan doğan yükümlülüklerdir. Kanun‘un 195.
maddesinde, evlilik birliğinin korunması için evlilik birliğinden doğan yükümlülüklerin
yerine getirilmemesi veya evlilik birliğine iliĢkin önemli bir konuda uyuĢmazlığa düĢülmesi
halinde eĢlerin ayrı ayrı veya birlikte hakimin müdahalesini isteyebilecekleri, hakimin,
gerektiği takdirde eĢlerden birinin istemi üzerine kanunda öngörülen önlemleri alacağı
belirtilmiĢtir. Bu alanda görevli mahkeme Aile Mahkemesidir. Destek olma yükümlülüğünün
de önceden belli bir tanımının yapılamayacağı, bu desteğin her ailede ve her somut olayda
farklı olabileceği, bunlara hürriyeti bağlayıcı ceza yaptırımı tehdidi kullanılarak müdahale
edilmesinin aile kurumunu koruyucu nitelikte mi yoksa eĢler arasında daha fazla husumete mi
yol açacağının en azından tartıĢılabilir olduğu açıktır. EĢler arasındaki en büyük destek olma
yükümlülüğünün, manevi güven ve sadakat olduğu açıktır. Bu yönden bakıldığında, 5237
sayılı Türk Ceza Kanunu‘na göre suç sayılmayan zinanın, eĢler arasındaki manevi destek
olma yükümlülüğünün ihlali kabul edilerek, dolaylı yoldan hapis cezası ile cezalandırılması
mümkün olacaktır. Sonuç olarak, ―destek olmak‖ ibaresinin her türlü yoruma açık olması
nedeniyle suç ve cezada bulunması gereken açıklığı taĢımadığı anlaĢılmaktadır.
Anayasa‘nın 38. maddesinde suç ve cezalara iliĢkin esaslar düzenlenmiĢ; kanunsuz suç
ve ceza olamayacağı ilkesi gözetilmiĢtir. Aile hukukundan doğan destek olma yükümlülükleri
öncelikle Aile Mahkemelerinin görev alanına giren ve suçun unsurları belli edilmesine müsait
olmayan konular olduğundan, Anayasa‘nın 38. maddesinde güvence altına alınan suçun
kanuni unsurunun açık, anlaĢılabilir ve öngörülebilir olması gereğine uymamaktadır.
Bu nedenle kuralın ―destek olma‖ yükümlülüğü bölümünün iptali gerekir.
Üye
Osman Alifeyyaz PAKSÜT
KARġI OY GEREKÇESĠ
Bir fiili suç haline getirip karĢılığında yaptırımı koymak kanun koyucuya aittir. Kanun
koyucu, toplum menfaatlerini dikkate alarak, bir fiilin iĢlenmesini veya iĢlenmemesini suç
sayıp cezasını da düzenleyebilir. Bu çerçevede suç ve ceza hükmü ihdas etme hususunda
kanun koyucu, tek kaynaktır.
Kanun koyucunun sahip olduğu bu yetki ifadesi pozitif hukuk metinlerinde de
bulunmaktadır. Nitekim 1982 Anayasası‘nın 38. maddesinin birinci fıkrası, kimsenin iĢlendiği
zaman yürürlükte bulunan kanunun suç saymadığı bir fiilden dolayı cezalandırılamayacağı
hükmüne yer verdiği gibi; üçüncü fıkrası da ceza ve ceza yerine geçen güvenlik önlemlerinin,
ancak kanunla konulacağını belirtmiĢtir. Türk Ceza Kanunu‘nun 2. maddesinde de bir fiilin
suç sayılabilmesi ve söz konusu fiil nedeniyle bir kimseye yaptırımın uygulanması için,
bunların mutlaka kanun tarafından belirtilmesinin gerektiği açıklanmıĢtır.
Kanun koyucu suç haline getirmek istediği fiili, yani suçun maddi unsurlarını ve bu fiil
karĢılığı hükmedilecek cezayı mümkün olduğu kadar açık ve net olarak göstermelidir. Ceza
hukukunun güvence fonksiyonunu yerine getirebilmesi ―belirlilik ilkesi‖ adını verdiğimiz, bu
kurala uyulması ile yakından ilgilidir. Suçun tanımının yasada açıkça gösterilmemesi,
iĢleyeceği fiilin suç oluĢturup oluĢturmayacağını bilemeyen ferdi kuĢku içinde bırakacağından
onun özgürlüğünü tehlikeye düĢürecektir. Ayrıca belirlilik ilkesine uygun davranılmaması
kıyas uygulamalarına sebebiyet vererek hakimin keyfi davranmasına yol açabilir.
Ġtiraz konusu 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu‘nun 233. maddesinde ―Aile hukukundan
doğan bakım, eğitim veya destek olma yükümlülüğünü yerine getirmeyen kiĢi, Ģikayet
üzerine, bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.‖ denilmektedir. Suçun maddi unsurunu
oluĢturan yükümlülüklerin Türk Medeni Kanunu hükümlerine göre tespit edileceği, aile
hukukuna iliĢkin konuların Türk Medeni Kanunu‘nun ikinci kitabında düzenlendiği, buradaki
aile kavramının farklı kapsamlarda ele alındığı görülmektedir. Türk Medeni Kanunu‘nun aile
hukuku kitabında yer alan hükümlerin hangisinin bakım, eğitim ve destek olma yükümlülüğü
kapsamında olduğu açıkça gösterilmediğinden, itiraz konusu ceza kuralının uygulanması
hakimin yorumuna, keyfiliğe varacak takdir yetkisine ve subjektif değerlendirmesine göre
olacaktır. Böylece itiraz konusu kuralın ceza hukukundaki belirlilik ilkesine açıkça aykırı
olduğu görülmektedir.
Ġtiraz konusu kuralda suçun unsurlarının oluĢabilmesi için Türk Medeni Kanununa atıf
yapılmasının bir sakıncası da, kanun koyucu tarafından Ceza Kanunu‘na dokunmadan Medeni
Kanunda yapılacak değiĢiklikle, önceden suç olmayan bir fiil suç kapsamına alınabilecek, suç
olan bir fiil ise bu kapsamdan çıkarılabilecektir. Bu durum, cezalandırmada keyfiliği önleyen
suçların ve cezaların belirliliği ilkesine açıkça aykırılık oluĢturmaktadır.
Açıklanan nedenlerle, itiraz konusu kuralın Anayasa‘nın 2. ve 38. maddelerine aykırı
olduğu ve iptali gerektiği kanaatinde olduğumuzdan; aksi yöndeki sayın çoğunluk görüĢüne
katılmıyoruz. 24.05.2012
Üye
Burhan ÜSTÜN
Üye
Nuri NECĠPOĞLU
KARġI GÖRÜġ
MüĢteki sanık hakkında, aile hukukundan doğan yükümlülüğün ihlali suçundan 5237
sayılı Türk Ceza Kanunu‘nun 233/1 ve 53/1 maddeleri gereğince cezalandırılması talebiyle
açılan kamu davasında Mahkeme, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu‘nun 233. maddesinin (1)
numaralı fıkrasının Anayasa‘nın 38. maddesine aykırılığını ileri sürerek iptalini istemiĢtir.
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu‘nun 233. maddesinin iptali istenilen birinci fıkrası Ģu
Ģekildedir: ―Aile hukukundan doğan bakım, eğitim veya destek olma yükümlülüğünü yerine
getirmeyen kiĢi, Ģikâyet üzerine, bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.‖
Ġtiraz konusu kural ile, aile hukukundan doğan bakım, eğitim veya destek olma
yükümlüsü kiĢinin, bunları talep etme hakkına sahip kiĢiye karĢı bu yükümlülüklerini yerine
getirmezse, Ģikayet üzerine hapis cezası ile cezalandırılması öngörülmüĢtür.
Ġptali istenen kuralın gerekçesi Ģu Ģekildedir: ―Maddenin birinci fıkrasında, aile
hukukundan doğan bakım, eğitim veya destek olma yükümlülüğünün yerine getirilmemesi, suç
olarak tanımlanmıĢtır. Bu suçun oluĢması için terk olgusunun gerçekleĢmemesi gerekir. Aksi
takdirde, terk suçu oluĢur. Aile hukukundan kaynaklanan bakım, eğitim veya destek olma
yükümlülüğünün kapsamını, Türk Medeni Kanunu hükümlerine göre belirlemek gerekir. Bu
suçtan dolayı soruĢturma ve kovuĢturma yapılması, Ģikâyete tabi tutulmuĢtur.”
Mahkememiz çoğunluk görüĢünde, bakım, eğitim ve destek olma yükümlülüklerinin
Türk Medeni Kanunu‘nda düzenlendiği, verilecek cezaların da ceza kurallarıyla belirlendiği,
gerekli açıklığın sağlandığı gerekçesi ile hüküm Anayasa‘ya aykırı bulunmamıĢtır.
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu‘nun ―aile hukukundan kaynaklanan yükümlülüğün ihlali
baĢlığı‖ altında, 233. maddede, aile iliĢkisi nedeniyle doğan bazı yükümlülüklerin yerine
getirilmemesinin ayrıca suç olarak düzenlenmesi, Kanun koyucunun aileye verdiği değeri
göstermesi bakımından önemlidir. Benzer düzenlemenin Alman Ceza Kanunu m. 170 ve
171‘de de bulunduğunu görüyoruz. Gerçekten, Kanun koyucunun, kuralda belirtilen
sözkonusu yükümlülüklerin yerine getirilmesini sağlayarak, aileyi ve bu kapsamda bakım,
eğitim veya desteğe ihtiyacı olan zayıf konumdaki aile bireylerini korumayı amaçladığını
söylemek mümkündür.
Anayasa Mahkemesi 7.7.2011 tarihli, E.2010/69, K.2011/116 sayılı kararında, suçların
ve cezaların kanuniliği ilkesi konusunda, ―...Anayasa’nın 38. maddesinin ilk fıkrasında,
“Kimse, ... kanunun suç saymadığı bir fiilden dolayı cezalandırılamaz” denilerek “suçun
yasallığı”, üçüncü fıkrasında da “ceza ve ceza yerine geçen güvenlik tedbirleri ancak kanunla
konulur” denilerek, “cezanın yasallığı” ilkesi getirilmiĢtir. Anayasa’da öngörülen suçta ve
cezada yasallık ilkesi, insan hak ve özgürlüklerini esas alan bir anlayıĢın öne çıktığı
günümüzde, ceza hukukunun da temel ilkelerinden birini oluĢturmaktadır. Anayasa’nın 38.
maddesine paralel olarak Türk Ceza Kanunu’nun 2. maddesinde yer alan “suçta ve cezada
kanunilik” ilkesi uyarınca, hangi eylemlerin yasaklandığı ve bu yasak eylemlere verilecek
cezaların hiçbir kuĢkuya yer bırakmayacak biçimde yasada gösterilmesi, kuralın açık,
anlaĢılır ve sınırlarının belli olması gerekmektedir. KiĢilerin yasak eylemleri önceden
bilmeleri düĢüncesine dayanan bu ilkeyle temel hak ve özgürlüklerin güvence altına alınması
amaçlanmaktadır….‖ denilmektedir.
Bu Ģekilde çizilen çerçevede, itiraz konusu kural incelendiğinde, öncelikle, kuralın
gerekçesinde de belirtildiği üzere, bakım, eğitim veya destek olma yükümlülüğünün ihlali
suçu açısından, bakım, eğitim veya destek olma yükümlüsünün kim veya kimler olduğunu;
bakım, eğitim veya destek olma alacaklısının yahut hak sahibinin kim veya kimler olduğunu,
bu yükümlülüklerin kapsamının ne olduğunu, Medeni Kanuna göre belirlemek gerekmektedir.
ġüphesiz, suçların ve cezaların kanuniliği ilkesi kapsamında, bir baĢka kanuna atıf yapılarak
da, suç veya ceza düzenlenebilir. Ancak böyle bir durumda da, düzenlenen suçun unsurları,
cezası vb hususlar, ilgili maddelerde, açıkça ve tereddüde mahal bırakmayacak Ģekilde
düzenlenmiĢ olmalıdır.
Ġtiraz konusu kuralda düzenlenen suçta, ―aile hukukundan doğan bakım, eğitim veya
destek olma yükümlülüğünün‖ ihlal edilmesinin suçun maddi unsuru olarak düzenlendiğini
görüyoruz. Ġtiraz konusu kural biraz daha yakından incelendiğinde, söz konusu yükümlüklerin
ihlâlinin, kim tarafından, kime karĢı, hangi kapsamda gerçekleĢmesi halinde, bunun suç olarak
düzenlendiğinin açık, tereddüde yer bırakmayacak Ģekilde düzenlendiği söylenemez. Suçun
maddi unsuru düzenlenirken, Medeni Kanun‘un ilgili maddelerine atıf yapılarak, hangi
yükümlülüğün hangi kapsamdaki ihlalinin suç olarak kabul edildiği düzenlenmeyip; genel
olarak ―aile hukukundan doğan bakım, eğitim veya destek olma yükümlülüğünün‖ ihlalinden
söz edilmesini, konunun Medeni Kanun‘daki düzenleniĢ Ģekli ve kapsamı da dikkate
alındığında, suçların ve cezaların kanuniliği ilkesi açısından yeterli görmek mümkün
değildir.
Öncelikle buradaki ―aile hukuku‖ kavramının açıklığa kavuĢturulması zorunludur.
ġüphesiz bu kavramı yine Medeni Kanun‘a göre açıklığa kavuĢturmak gereklidir. Bu açıdan
Medeni Kanun‘a baktığımızda, ikinci kitabın (m. 118 vd.) baĢlığının ―aile hukuku‖ olduğunu
görüyoruz. Bu baĢlık altında birinci kısımda evlilik hukuku, ikinci kısımda hısımlık, üçüncü
kısımda ise vesayet düzenlenmiĢtir. Bu kısımlarda düzenlenen tüm bakım, eğitim ve destek
olma yükümlükleri, itiraz konusu kural açısından suçun maddi unsurunun kapsamına girecek
midir? Hüküm, aile hukukuna atıf yaptığından ve aile hukuku kitabında da sözkonusu
iliĢkiler düzenlendiğinden, belirtilen kısımlardaki iliĢkilerden doğan tüm bakım, eğitim ve
destek olma yükümlülüklerinin ihlâlinin, lafzen maddenin kapsamına girmesi gerekir. Oysa
bu kısımlarda düzenlenen iliĢkilerden doğan tüm eğitim, bakım ve destek olma
yükümlülüklerinin kapsama girmesi hükmün amacına aykırı olur. Bu kapsamda niĢanlılar
birbirine destek olmadığında yahut eĢler birbirine destek olmadığında, örneğin eĢlerden biri,
sadakatsizlik yaptığında yahut hasta olduğu için eĢinden boĢanmak istediğinde, MK m. 185,
III hükmü de dikkate alındığında, bakım ve destek olma suçunu iĢlemiĢ sayılacak mıdır ?
Medeni Kanun‘daki düzenlemeye göre kapsamı itibariyle, ―aile hukuku‖ kavramı son derece
geniĢ olup, suçun maddi unsurlarını tereddüde mahal bırakmayacak Ģekilde belirlemekten
uzaktır.
Ġtiraz konusu kural da düzenlenen suçun unsurlarını, failini, zarar görenini belirlemek
açısından ―aile‖ kavramı kilit rol oynamaktadır. Zira suçun faili, zarar göreni, yükümlülüğün
ne olduğu ve kapsamı aileye göre belirlenecektir. Bilindiği gibi aile, dar anlamda aile
(çekirdek aile), geniĢ anlamda aile ve en geniĢ anlamda aile olarak ele alınıp incelenmekte ve
kapsamı belirlenmektedir. Nitekim, Medeni Kanun‘da da bu kapsama bağlı olarak farklı
hükümler getirilmiĢ, haklar ve yükümlülükler düzenlenmiĢtir. Ġtiraz konusu kural açısından,
hangi kapsamdaki ailenin esas alındığı açık değildir.
Ġtiraz konusu kurala konu edilen, bakım, eğitim veya destek olma yükümlülüklerinin de,
niteliklerinin ne olduğu genel olarak anlaĢılabilirse de, kapsamlarının ne olduğu ve bu
yükümlülükleri ihlalin derecesi açık değildir, bu konularda da belirsizlik bulunmaktadır.
Örneğin eğitim yükümlülüğünün ihlalinde, anne babanın, çocuğunun eğitimini karĢılaması
yükümlülüğü hangi seviyeye kadar maddenin kapsamına dahildir, sadece temel eğitim mi
kapsamdadır, üniversite eğitimi kapsama dahil edilebilir mi; Devlet üniversitesini
kazanamayıp, bir özel üniversiteyi kazanan çocuğunu, özel üniversiteye göndermeyen baba,
bu suçu iĢlemiĢ sayılır mı? Görüldüğü gibi, yükümlülüğün kapsamı açısından da hüküm
yeterli açıklığa sahip değildir.
Yukarıda belirtildiği Ģekilde, itiraz konusu kuralda, Anayasa‘nın 38. maddesi gereğince
―suçların ve cezaların kanuniliği‖ ilkesi gereğince bulunması gereken açıklık bulunmamakta,
büyük bir boĢluk bulunmaktadır. Açıklık bulunmayan tüm bu konularda, hakim çok geniĢ bir
takdir yetkisine sahip olup, itiraz konusu kuralı uygularken ya kıyas yaparak yahut Medeni
Kanun m. 1/II gereğince kendisi kanun koyucu gibi hareket edip kural koyarak hükmü
uygulamaya çalıĢacaktır. Oysa, Anayasa‘nın 38. maddesi gereğince, ―suçta ve cezada
kanunilik‖ ilkesinin gereği olarak, ceza kuralında, hangi fiillerin suç olduğu ve yasaklandığı,
suç sayılan fiillere verilecek cezaların hiçbir kuĢkuya yer bırakmayacak biçimde gösterilmesi,
kuralın açık, anlaĢılır ve sınırlarının belli olması gerekmektedir.
Yukarıda belirtilen nedenlerle, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu‘nun 233. maddesinin (1)
numaralı fıkrasında yer alan ―Aile hukukundan doğan bakım, eğitim veya destek olma
yükümlülüğünü yerine getirmeyen kiĢi, Ģikâyet üzerine, bir yıla kadar hapis cezası ile
cezalandırılır‖ hükmünün Anayasa‘nın 38. maddesine aykırı olduğu ve iptali gerektiği
kanaatinde olduğumdan, çoğunluk görüĢüne katılmıyorum.
Üye
Erdal TERCAN
[R.G. 13. ġubat 2013 – 28558 ]
—— • ——
Anayasa Mahkemesi BaĢkanlığından:
Esas Sayısı: 2011/134
Karar Sayısı: 2012/83
Karar Günü: 24.5.2012
ĠTĠRAZ YOLUNA BAġVURANLAR :
1- Kocaeli 1. ĠĢ Mahkemesi
2- Söğüt Asliye Hukuk Mahkemesi
(E.2011/134)
(E.2012/26)
ĠTĠRAZIN KONUSU : 12.1.2011 günlü, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri
Kanunu‘nun 109. maddesinin ―Talep konusunun miktarı, taraflar arasında tartıĢmasız veya
açıkça belirli ise kısmi dava açılamaz.‖ biçimindeki (2) numaralı fıkrasının Anayasa‘nın 2.,
13., 36. ve 141. maddelerine aykırılığı savıyla iptali istemidir.
I- OLAY
Kıdem tazminatı, fazla mesai, ihbar tazminatı, milli bayram ve yıllık ücretli izin
alacağının tahsili talebine iliĢkin olarak açılan davalarda, itiraz konusu kuralın Anayasa‘ya
aykırı olduğu kanaatine varan Mahkemeler, iptali için baĢvurmuĢlardır.
II- ĠTĠRAZLARIN GEREKÇELERĠ
A- E.2011/134 Sayılı Ġtiraz BaĢvurusunun Gerekçe Bölümü ġöyledir:
―Mahkememize açılan dava iĢçinin çalıĢmasından kaynaklanan kıdem tazminatı, fazla
mesai, ihbar tazminatı, yıllık izin alacağı ve milli bayramlarda çalıĢma ücretine dayalı iĢçi
alacağı davasıdır.
Davacı dava dilekçesinde belirttiği iĢçilik alacaklarını talep ederek, fazlaya iliĢkin
hakkını saklı tutmuĢtur.
HMK 107. maddede belirsiz alacaklarda asgari bir miktar üzerinden kısmi dava
açılabileceği bildirilmiĢtir.
HMK 109/2. maddesinde ise talep konusunun miktarı taraflar arasında tartıĢmasız ve
açıkça belli ise kısmi dava açılamayacağı hükmünü içermektedir.
Bu durumda davacının talep ettiği iĢçilik alacaklarının belirsiz bir alacak mı yoksa
belirlenebilir bir alacak mı olduğu önem taĢımaktadır.
Adalet Bakanlığınca düzenlenen HMK seminerinde seminer veren öğretim görevlileri
tarafından da belirtildiği üzere bir iĢçi bir iĢyerinde ne kadar süre ile çalıĢtığını, ne kadar maaĢ
aldığını, ne zaman mesaiye kaldığını ve davalıdan talep edebileceği iĢçilik alacağının ne kadar
olduğunu açıkça bileceğinden iĢçilik alacakları belirlenebilir alacaklardandır.
Bu nedenle davacı tarafından fazlaya iliĢkin hakkı saklı tutularak açılan iĢçilik
alacaklarından doğan davalarda HMK 109/2. madde gereğince kısmi davanın açılamama
durumu söz konusu olup, derdest davamızda HMK 109/2. maddesinin uygulanma ihtimali
bulunmaktadır.
Yani HMK 109/2. madde gereğince davacı fazlaya iliĢkin hakkını saklı tutarak kısmi
dava açamaz açılan bu davanın HMK 109/2. maddesi gereği ―Usulden reddi‖ gerekmektedir.
Ancak davaya uygulanma ihtimali bulunan 6100 s. K (HMK) 109/2. madde TC. Anayasasının
36. maddesine aykırıdır.
Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 36. maddesinde ―Herkes meĢru vasıta ve yollardan
faydalanmak sureti ile yargı mercileri önünde davacı veya davalı olarak iddia ve savunma ile
adil yargılanma hakkına sahiptir. Hiçbir mahkeme görev ve yetkisi içindeki davaya
bakmaktan kaçamaz‖ hükmü düzenlenmiĢtir.
Keza Avrupa Ġnsan Hakları SözleĢmesi‘nin 6. maddesi;
1- Herkes, gerek medeni hak ve yükümlülükleriyle ilgili nizalar, gerek cezai alanda
kendisine yöneltilen suçlamalar konusunda karar verecek olan, yasayla kurulmuĢ bağımsız ve
tarafsız bir mahkeme tarafından davasının makul bir süre içinde, hakkaniyete uygun ve açık
olarak görülmesini istemek hakkına sahiptir. Hüküm açık oturumda verilir; ancak, demokratik
bir toplumda genel ahlak, kamu düzeni ve ulusal güvenlik yararına, küçüklerin korunması
veya davaya taraf olanların özel hayatlarının gizliliği gerektirdiğinde, veya davanın açık
oturumda görülmesinin adaletin selametine zarar verebileceği bazı özel durumlarda,
mahkemenin zorunlu göreceği ölçüde, duruĢmalar dava süresince tamamen veya kısmen
basına ve dinleyicilere kapalı olarak sürdürülebilir.‖
Hükmünü içermektedir.
Ayrıca davamıza konu olaya uygulanması muhtemel olan 6100 sayılı Kanunun 109/2.
maddesi aynı zamanda Avrupa Ġnsan Hakları SözleĢmesi olarak bilinen Ġnsan Hakları ve
Temel Özgürlüklerin Korunmasına ĠliĢkin SözleĢmenin 6. maddesinde belirtilen adil
yargılanma hakkına da aykırıdır.
6100 s. K (HMK) 109/2. maddesi TC. Anayasasının 36. maddesinde belirtilen ―hak
arama hürriyeti‖ ve Avrupa Ġnsan Hakları SözleĢmesinin 6. maddesinde belirtilen ―Adil
yargılanma ilkesine‖ aykırı olduğundan Anayasamızın 152. maddesi gereğince Anayasa
Mahkemesine baĢvurulmasına karar verilmiĢ olup;
Gereği takdirlerinize saygıyla arz olunur.‖
B- E.2012/26 Sayılı Ġtiraz BaĢvurusunun Gerekçe Bölümü ġöyledir:
―DAVA: Davacı vekili mahkememize verdiği 02.01.2012 havale tarihli dava dilekçesi
ile taraflar arasında iĢ akdi yapıldığını ve davacının 23.05.2006 tarihinde iĢçi olarak iĢe
baĢladığını, davacının ücretinin aylık 680,00.-TL olduğunu, davalı iĢverenin davacının
ücretlerini zamanında ve tam ödemediğini, ayrıca davacıya fazla mesai ücretlerinin de
ödenmediğini, bu nedenlerle davacının iĢ akdini haklı nedenle feshettiğini belirterek, fazlaya
iliĢkin haklarını saklı tutmak suretiyle 4.000,00.-TL net kıdem tazminatının ve 100,00.-TL net
yıllık ücretli izin alacağının fesih tarihinden itibaren mevduata uygulanan en yüksek faizi ile
birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiĢtir.
CEVAP: Davalı vekili ise 03.02.2012 havale tarihli dilekçesinde, davacının bildirim
süresine uymadan iĢ akdini feshettiğini ve fesih ile hakkın kötüye kullanıldığını belirterek
davanın reddini talep etmiĢtir.
ĠTĠRAZ KONUSU NORM: 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu‘nun 109.
maddesinin ikinci fıkrası, ―Talep konusunun miktarı, taraflar arasında tartıĢmasız veya açıkça
belirli ise kısmi dava açılamaz.‖ hükmündedir.
ĠLGĠLĠ ANAYASA MADDELERĠ: 2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasası‘nın 2.
maddesi, ―Türkiye Cumhuriyeti, toplumun huzuru, milli dayanıĢma ve adalet anlayıĢı içinde,
insan haklarına saygılı, Atatürk milliyetçiliğine bağlı, baĢlangıçta belirtilen temel ilkelere
dayanan, demokratik, laik ve sosyal bir hukuk Devletidir.‖, 13. maddesi, ―Temel hak ve
hürriyetler, özlerine dokunulmaksızın yalnızca Anayasanın ilgili maddelerinde belirtilen
sebeplere bağlı olarak ve ancak kanunla sınırlanabilir. Bu sınırlamalar, Anayasanın sözüne ve
ruhuna, demokratik toplum düzeninin ve lâik Cumhuriyetin gereklerine ve ölçülülük ilkesine
aykırı olamaz.‖, 36. maddesi, ―Herkes, meĢru vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı
mercileri önünde davacı veya davalı olarak iddia ve savunma ile adil yargılanma hakkına
sahiptir.‖, 141/4. maddesi, ―Davaların en az giderle ve mümkün olan süratle
sonuçlandırılması, yargının görevidir.‖ hükümlerini içermektedir.
ĠLGĠLĠ ULUSLARARASI METĠNLER: Avrupa Ġnsan Hakları SözleĢmesinin 6/1.
maddesinde, ―Herkes, gerek medeni hak ve yükümlülükleriyle ilgili nizalar, gerek cezai
alanda kendisine yöneltilen suçlamalar konusunda karar verecek olan, yasayla kurulmuĢ,
bağımsız ve tarafsız bir mahkeme tarafından davasının makul bir süre içinde, hakkaniyete
uygun ve açık olarak görülmesini isteme hakkına sahiptir.‖ denilmektedir.
ANAYASA‘YA AYKIRILIK GEREKÇELERĠ: 04/02/2011 tarihli Resmi Gazete‘de
yayımlanan 12/01/2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (H.M.K.), bu
Kanunun 451. maddesine göre 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe girmiĢ olup, Kanunun 450.
maddesi ile de, 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu yürürlükten kaldırılmıĢtır.
6100 sayılı H.M.K.‘nun ikinci kısmının birinci bölümünde 105.-113. maddeleri arasında dava
çeĢitleri, bu Kanunun 109. maddesi ile de, kısmi dava düzenlenmiĢtir. Anılan madde ile, talep
konusunun niteliği itibariyle bölünebilir olduğu durumlarda kısmi dava açılabileceği, ancak
talep konusu miktarının taraflar arasında tartıĢmasız veya açıkça belirli olması durumunda
kısmi dava açılamayacağı hükme bağlanmıĢtır. Maddenin ikinci fıkrasının gerekçesinde,
―Maddenin ikinci fıkrasında talep konusunun miktarının taraflar arasında tartıĢmasız ve
açıkça belirli olması durumunda kısmi davanın açılamayacağı hüküm altına alınmıĢtır.
Bununla kısmi dava kurumunun amaç dıĢı kullanılmasının önüne geçilmek istenmiĢ, yani
sözü edilen hâlde davacının kısmi dava açmakta hukuki yararının bulunmadığı kabul
edilmiĢtir.‖ denilmiĢtir.
Görüldüğü üzere, 6100 sayılı H.M.K.‘nun 109/2. maddesi ile, kısmi dava açılması
sınırlandırılmıĢtır. Yine bu Kanunun 107. maddesinde de, belirsiz alacak davası düzenlenmiĢ,
alacağın miktarı yahut değerinin tam ve kesin olarak belirlenememesi veya bunun
imkansızlaĢtığı hallerde belirsiz alacak davası açılabileceği öngörülmüĢtür. ġartları
oluĢmadan, doğrudan belirsiz alacak, tespit davası veya kısmi dava açılması durumunda,
hukuki yarar yokluğundan davanın usulden reddine karar verilecektir. H.M.K.‘nun 114/1-h
bendi uyarınca, hukuki yarar dava Ģartıdır. H.M.K.‘nun 115/2. maddesinde de mahkemenin,
dava Ģartı noksanlığını tespit ederse, davanın usulden reddine karar vereceği; ancak, dava Ģartı
noksanlığının giderilmesi mümkün ise bunun tamamlanması için kesin süre vereceği; bu süre
içinde dava Ģartı noksanlığı giderilmemiĢse davayı dava Ģartı yokluğu sebebiyle usulden
reddedeceği belirtilmiĢtir. Ayrıca, fazlaya iliĢkin hak sonradan dava konusu
yapılamamaktadır.
Yasa tasarısı taslağının hazırlanıĢında görev yapan öğretim üyelerinden Özekes,
―Bugüne kadar fazlaya iliĢkin hakların saklı tutulması anlayıĢı terk edilmiĢ, böyle bir ifade
olmasa dahi daha sonra fazlaya iliĢkin hakların dava edilmesi teorik olarak mümkün
kılınmıĢtır. Fakat, eğer alacak belirli veya tarafça belirlenebilir ise, tarafın kısmi dava açma
imkanı ortadan kaldırılmıĢtır. Bu çerçevede, özellikle iĢ hukuku gibi alanlarda pilot dava, ön
dava gibi açılan davalar artık belirli ya da belirlenebilir alacaklar bakımından mümkün
değildir, açılırsa dava hukuki yarar yokluğundan redde mahkumdur. Bu sebeple, davayı
parçalara ayırarak açma dönemi kural olarak bitmiĢtir.‖ demektedir (ÖZEKES, Muhammed,
Hukuk Muhakemeleri Kanunu Ne Getiriyor, Esas Dergisi, Sayı: 1, sayfa: 7-8). Yine öğretide,
kısmi dava açılması durumunda hukuki yararın bulunmadığından bahisle davanın reddi
gerektiği belirtilmekte, örnek olarak da iĢçi alacakları davaları gösterilmektedir
(PEKCANITEZ, Hakan/ATALAY, Oğuz/ÖZEKES, Muhammed, Hukuk Muhakemeleri
Kanunu, Yetkin Yayınları, sayfa:316-320).
Öğretide bazı görüĢler de, ―...ülkemizde iĢçilik alacakları ile ilgili davaların belirsiz
alacak veya kısmi dava türünde açılamayacağını ileri sürmek, adli sonuçlar doğurmayacağı
gibi iĢ hukukuna hakim ilkelerden, iĢçinin korunması ilkesinin de ihlaline yol açabilir.‖
yönündedir. (ÇĠL, ġahin/KAR, BektaĢ, 6100 sayılı HMK‘ya Göre ĠĢ Yargısında Belirsiz
Alacak Davası ve Kısmi Dava, Yetkin Yayınları, sayfa 136).
Görüldüğü üzere yeni düzenleme, bazı belirsizlikler getirmiĢtir ve adil olmayan
sonuçlara yol açabilir;
1- Her Ģeyden önce, öğreti ve uygulamada, halen hangi davaların kısmi dava olarak
açılamayacağı tartıĢılmaktadır. Kanunun kabul edildiği tarih dikkate alındığında, aradan geçen
zamana rağmen henüz hukukçuların dahi görüĢ birliğine varamadığı bir konuda, ülkemizde
dava açmak için avukat tutma zorunluluğu da bulunmadığına göre, vatandaĢın hangi davayı
kısmi olarak açabileceği, hangisini açamayacağı konusunda tereddüde düĢeceği kuĢkusuzdur.
Yine, değinildiği üzere kısmi davanın hangi hallerde açılabileceği hususu her somut
olaya göre değiĢmektedir. Halbuki bir hukuk devletinde her uyuĢmazlığa uygulanacak usul
hükümlerinin çok açık ve belirli bir Ģekilde düzenlenmesi gerekmektedir. Ayrıca, karĢı tarafın
verdiği bilgi veya tahkikat sonucu alacağın miktarı veya değerinin tam ve kesin olarak
belirlenebilmesi veya talep konusunun miktarının, taraflar arasında tartıĢmasız veya açıkça
belirli olmasını dava tarihinde öğrenmesi mümkün olmayan davacının belirli bir yönde dava
açmanın olumsuz sonuçlarına (yargılama giderleri, zamanaĢımı gibi) katlanmak zorunda
bırakılması hukuki güvenlik ilkesi ile bağdaĢmamaktadır.
Usul kurallarının karmaĢık ve muğlak olmaması; adil yargılanma ilkesi ve hukuk devleti
ilkesinin gerekleridir. Nitekim Avrupa Ġnsan Hakları Mahkemesi, Airey-Ġrlanda davasının
kararında (9 Ekim 1979, Seri A No. 32, s. 12-14, paragraf 24), AĠHM‘e üye Devletler‘in
mahkemelere etkili eriĢim hakkını garanti etmesi gerektiğini belirtme fırsatı bulmuĢtur. Bu
davada AĠHM, usul kurallarının karmaĢık olması nedeniyle AĠHS‘nin 6. madde‘nin birinci
fıkrasının ihlal edildiğine karar vermiĢtir. Ayrıca, Bellet-Fransa davasının kararı (4 Aralık
1995, Seri A No. 333-B, paragraf 37-38) kan nakli neticesinde enfeksiyon kapan hemofili
hastalarıyla ilgilidir. Mağdurlara tazminat fonundan tazminat ödenmesiyle dava açma
hakkından feragat edilmiĢ sayılıp sayılmayacağı konusunda taraflar anlaĢmaya varamamıĢtır.
Paris Ġstinaf Mahkemesi davanın açılmasında fayda tespit edemediğinden, davanın
reddedildiğini bildirmiĢtir. AĠHM Ģu beyanda bulunmuĢtur: ―Neticede, sistem, mevcut
yolların kullanılması için gereken usuller ve bunların eĢzamanlı kullanımından kaynaklanan
kısıtlamalar konusunda yeterince açık olmadığı gibi, bir yanlıĢ anlamayı önleyecek
güvencelerle de donatılmamıĢtır.
Davanın tüm koĢullarına bakıldığında, Mahkeme baĢvurucunun Paris Ġstinaf
Mahkemesi önündeki dava sürecinde somut ve etkin bir eriĢim hakkından faydalanamadığını
tespit etmiĢtir. Dolayısıyla, 6. madde‘nin 1. fıkrası (madde 6-1) ihlal edilmiĢtir.‖
2- Aynı hukuki iliĢkiden doğan dava konusu taleplerden bazılarının belirli, bazılarının
belirsiz, bazılarının da kısmi davaya konu olabilecek nitelikte bulunması durumunda, bunların
ayrılarak açılması da Anayasa‘nın 141/4. maddesinde öngörülen usul ekonomisine (davaların
en az giderle ve mümkün olan süratle sonuçlandırılması) de aykırıdır.
3- Ġtiraz konusu anılan madde ile, hakkın kullanımının, zamanaĢımı süresi içinde hak
arayanın tercih ve kararına bırakılmamıĢ olması ve alacağın tamamı için dava açma
zorunluluğu getirilmesi hukuk devleti ilkesi ile bağdaĢmadığı gibi temel hak ve özgürlüklerin
ve hak arama özgürlüğünün sınırlandırılması sonucunu da doğurmaktadır. Hakkın kötüye
kullanılması yasağına aykırı olmamak kaydıyla davacı alacağının bir kısmını dava etmek
hakkına sahip olmalıdır, esasen kimi zaman bunda hukuki yararı da olabilir. Aksine bir
düzenleme ile bu hakkı tamamen sınırlamak AĠHS‘nin 6/1. maddesine de aykırıdır.
4- Anılan maddenin gerekçesi olarak, eski Kanun döneminde her bir dava için ayrı
vekalet
ücreti
almak
amacıyla
kısmi
dava
açıldığı
gösterilmektedir
(PEKCANITEZ/ATALAY/ÖZEKES, adı geçen eser, sayfa 319-dipnot). Ancak bahsi geçen
örnek olayda açıkça hakkın kötüye kullanılması söz konusu olup, 4721 sayılı T.M.K.‘nun 2.
maddesine göre değerlendirme yapılması ile sorun aĢılabilmektedir. T.M.K.‘nun 2. maddesi
zaten baĢlı baĢına hakkın kötüye kullanılmasının sınırlandırılması için getirilmiĢtir. Üstelik,
Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinde değiĢiklik yapılmak suretiyle belirtilen sakıncanın önüne
geçilmesi mümkün olup, nitekim tarifenin 12. maddesindeki değere iliĢkin davalarda vekalet
ücretinin maktu vekalet ücretinden az olamayacağı yönündeki düzenleme DanıĢtay‘ca 2011
yılında iptal edilmiĢ ve 2012 yılına ait tarifede de, söz konusu sakıncayı aĢacak Ģekilde
düzenleme yapılmıĢtır. Dolayısıyla öğretide itiraz konusu norma iliĢkin olarak ileri sürülen bu
gerekçenin de bir dayanağı bulunmamaktadır.
Bu nedenlerle, kısmi dava açılmasının sınırlandırılmasına iliĢkin getirilen 6100 sayılı
H.M.K.‘nun 109/2. maddesi hükmünün; Anayasa‘nın 2. maddesinde düzenlenen hukuk
devleti ilkesine, 13. maddesinde düzenlenen temel hak ve özgürlüklerin
sınırlandırılamayacağı kuralına, 36. maddesinde düzenlenen hak arama özgürlüğü kuralına ve
141. maddesinde öngörülen usul ekonomisi ilkesine aykırılık teĢkil ettiği kanaatiyle, itiraz
konusu normun iptali için Anayasa‘nın 151. maddesine göre Anayasa Mahkemesine
baĢvuruda bulunması gerektiği sonucuna varılmıĢtır.
SONUÇ VE ĠSTEM: Yukarıda açıklanan ve Yüksek Mahkemece gözetilecek diğer
nedenlerle, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 109. maddesinin ikinci fıkrasının
2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasası‘nın 2., 13. ve 36. ile 141. maddelerine aykırı
olduğunun TESPĠT EDĠLEREK ĠPTALĠNE karar verilmesi Anayasa‘nın 152. maddesi
uyarınca arz ve talep olunur.‖
III- YASA METĠNLERĠ
A- Ġtiraz Konusu Yasa Kuralı
12.1.2011 günlü, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu‘nun itiraz konusu kuralı da
içeren 109. maddesi Ģöyledir:
―Kısmi Dava
MADDE 109- (1) Talep konusunun niteliği itibarıyla bölünebilir olduğu durumlarda,
sadece bir kısmı da dava yoluyla ileri sürülebilir.
(2) Talep konusunun miktarı, taraflar arasında tartıĢmasız veya açıkça belirli ise
kısmi dava açılamaz.
(3) Dava açılırken, talep konusunun kalan kısmından açıkça feragat edilmiĢ olması hâli
dıĢında, kısmi dava açılması, talep konusunun geri kalan kısmından feragat edildiği anlamına
gelmez.‖
B- Dayanılan Anayasa Kuralları
BaĢvuru kararlarında, Anayasa‘nın 2., 13., 36. ve 141. maddelerine dayanılmıĢtır.
IV- ĠLK ĠNCELEME
A- E.2011/134 Sayılı Dosyanın Ġlk Ġnceleme Kararı
Anayasa Mahkemesi Ġçtüzüğü‘nün 8. maddesi uyarınca HaĢim KILIÇ, Serruh KALELĠ,
Alparslan ALTAN, Fulya KANTARCIOĞLU, Ahmet AKYALÇIN, Serdar ÖZGÜLDÜR,
Osman Alifeyyaz PAKSÜT, Zehra Ayla PERKTAġ, Recep KÖMÜRCÜ, Burhan ÜSTÜN,
Engin YILDIRIM, Nuri NECĠPOĞLU, Hicabi DURSUN, Celal Mümtaz AKINCI ve Erdal
TERCAN‘ın katılımıyla 4.1.2012 günü yapılan ilk inceleme toplantısında, dosyada eksiklik
bulunmadığından iĢin esasının incelenmesine OYBĠRLĠĞĠYLE karar verilmiĢtir.
B- E.2012/26 Sayılı Dosyanın Ġlk Ġnceleme Kararı
Anayasa Mahkemesi Ġçtüzüğü‘nün 8. maddesi uyarınca HaĢim KILIÇ, Serruh KALELĠ,
Alparslan ALTAN, Fulya KANTARCIOĞLU, Mehmet ERTEN, Serdar ÖZGÜLDÜR,
Osman Alifeyyaz PAKSÜT, Recep KÖMÜRCÜ, Burhan ÜSTÜN, Engin YILDIRIM, Nuri
NECĠPOĞLU, Hicabi DURSUN, Celal Mümtaz AKINCI ve Erdal TERCAN‘ın katılımlarıyla
30.3.2012 günü yapılan ilk inceleme toplantısında, dosyada eksiklik bulunmadığından iĢin
esasının incelenmesine Recep KÖMÜRCÜ ile Erdal TERCAN‘ın karĢıoyları ve
OYÇOKLUĞUYLA karar verilmiĢtir.
V- BĠRLEġTĠRME KARARI
12.1.2012 günlü, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu‘nun 109. maddesinin (2)
numaralı fıkrasında yer alan ―Talep konusunun miktarı, taraflar arasında tartıĢmasız veya
açıkça belirli ise kısmi dava açılamaz.‖ ibaresinin iptaline karar verilmesi istemiyle yapılan
itiraz baĢvurusuna iliĢkin E.2012/26 sayılı davanın, aralarındaki hukukî irtibat nedeniyle
E.2011/134 sayılı dava ile BĠRLEġTĠRĠLMESĠNE, esasının kapatılarak incelemenin
E.2011/134 sayılı dosya üzerinden yürütülmesine, 30.3.2012 gününde OYBĠRLĠĞĠYLE karar
verilmiĢtir.
VI- ESASIN ĠNCELENMESĠ
BaĢvuru kararları ve ekleri, Anayasa Mahkemesi Raportörü ġebnem NEBĠOĞLU
ÖNER tarafından hazırlanan iĢin esasına iliĢkin rapor, itiraz konusu Yasa kuralı, dayanılan
Anayasa kuralları ve bunların gerekçeleri ile diğer yasama belgeleri okunup incelendikten
sonra gereği görüĢülüp düĢünüldü:
BaĢvuru kararlarında, itiraz konusu kural gereğince talep konusunun miktarının taraflar
arasında tartıĢmasız veya açıkça belirli olduğu durumlarda hukuki iliĢkinin taraflarına kısmi
dava açma imkânı verilmeyerek, bu tür alacak hakkı sahiplerinin haklarını mahkeme önünde
savunma imkânından yoksun bırakıldıkları, ayrıca bir kısım alacak iddialarının kısmi dava
Ģeklinde öne sürülebilip bazılarının kısmi davaya konu olamayacakları düzenlenerek, adil
yargılanma hakkı ve usul ekonomisi ilkesini zedeler Ģekilde usul kurallarında karmaĢıklık
oluĢturulduğu belirtilerek kuralın, Anayasa‘nın 2., 13., 36. ve 141. maddelerine aykırı olduğu
ileri sürülmüĢtür.
Ġtiraz konusu kuralda, talep konusunun miktarı, taraflar arasında tartıĢmasız veya açıkça
belirli ise kısmi dava açılamayacağı belirtilmiĢtir. Bu düzenlemenin gerekçesinde ise talep
konusunun miktarının taraflar arasında tartıĢmasız veya açıkça belirli olması durumunda
kısmi dava açılamayacağının hüküm altına alındığı, bununla kısmi dava kurumunun amaç dıĢı
kullanılmasının önüne geçilmek istendiği, yani sözü edilen halde davacının kısmi dava
açmakta hukuki yararının bulunmadığının kabul edildiği ifade edilmiĢtir.
Anayasa‘nın 2. maddesinde belirtilen hukuk devleti, insan haklarına dayanan, bu hak ve
özgürlükleri koruyup güçlendiren, eylem ve iĢlemleri hukuka uygun olan, her alanda adaletli
bir hukuk düzeni kurup bunu geliĢtirerek sürdüren, Anayasa‘ya aykırı durum ve tutumlardan
kaçınan, hukuku tüm devlet organlarına egemen kılan, Anayasa ve yasalarla kendini bağlı
sayan, yargı denetimine açık olan devlettir.
Hukuk politikasının belirlenmesinde kanun koyucunun takdir yetkisinin bulunduğu
açıktır. Anayasa‘nın 142. maddesinde, mahkemelerin kuruluĢu, görev ve yetkileri, iĢleyiĢleri
ve yargılama usullerinin kanunla düzenleneceği belirtilmiĢ olup, itiraz konusu kural yargılama
usulleri kapsamında ele alınacak bir düzenlemedir. Bu nedenle kanun koyucu anayasal sınırlar
içinde kalmak koĢuluyla yargılama usullerine iliĢkin hususlarda takdir yetkisi kapsamında
düzenlemeler yapabilir. Ancak, kanunların, kamu yararının sağlanması amacına yönelik
olması, genel, objektif, adil kurallar içermesi ve hakkaniyet ölçütlerini gözetmesi hukuk
devleti olmanın gereğidir. Bu nedenle kanun koyucunun hukuki düzenlemelerde kendisine
tanınan bu takdir yetkisini anayasal sınırlar içinde adalet, hakkaniyet ve kamu yararı
ölçütlerini göz önünde tutarak kullanması gerekir.
Ġtiraz konusu düzenleme ile kanun koyucunun, talep konusunun miktarının taraflar
arasında tartıĢmasız veya açıkça belirli olması halinde kısmi dava açılamayacağı hükmüne yer
vererek, bölünebilir taleplere iliĢkin dava hakkının kötüye kullanımının önüne geçmeyi,
hukuki uyuĢmazlıkların bir an önce kesin hükme bağlanması suretiyle hukuksal barıĢın
korunmasını ve talep konusunun taraflar arasında tartıĢmasız ve açıkça belirli olduğu alacak
iddialarının kısım kısım dermeyan edilmesi suretiyle dava sayısının artıĢını engelleyerek
yargılama faaliyetinin hızlandırılmasını amaçladığı anlaĢılmaktadır. Özellikle mahkemelerin
iĢ yükü, hukuki uyuĢmazlıkların karara bağlanmasında geçen uzun sürelerin baĢka hak
ihlallerine neden olması ve bu sorunun yalnızca ülkemiz açısından geçerli olmayıp, birçok
hukuk sistemi tarafından ortak bir sorun olarak paylaĢılması ve bu noktada hukuki
uyuĢmazlıkların çözümünü hızlandıran usul hükümlerinin gerekliliği gözetildiğinde, talep
konusunun miktarının taraflar arasında tartıĢmasız veya açıkça belirli olması halinde kısmi
dava açılamayacağına iliĢkin düzenleme kanun koyucunun takdir yetkisi içinde kalmaktadır.
Anayasa‘nın ―hak arama hürriyeti‖ baĢlıklı 36. maddesinde, herkesin gerekli araç ve
yollardan yararlanarak yargı organları önünde davacı ya da davalı olarak iddia ve savunma
hakkına sahip olduğu belirtilmektedir. Buna göre, hak arama özgürlüğünün en önemli iki
öğesini oluĢturan iddia ve savunma haklarının kısıtlanması, bu hakların noksansız
kullanımının ve âdil yargılanmanın engellenmesi Anayasa‘nın 36. maddesine aykırılık
oluĢturur.
Anayasa‘nın 36. maddesine göre, herkes, meĢru vasıta ve yollardan faydalanmak
suretiyle yargı mercileri önünde davacı veya davalı olarak iddia ve savunma hakkına sahiptir.
―MeĢru vasıta ve yollar‖ ibaresi, hukuk düzenine uygun vasıta ve yollar anlamına
gelmektedir. Anayasa‘nın 142. maddesinde ―Mahkemelerin kuruluĢu, görev ve yetkileri,
iĢleyiĢi ve yargılama usulleri kanunla düzenlenir.‖ denilerek bu alanların Anayasa‘ya uygun
olarak düzenlenmesi yasama organına bırakılmıĢtır.
Anayasa‘nın 13. maddesinde, ―Temel hak ve hürriyetler, özlerine dokunulmaksızın
yalnızca Anayasanın ilgili maddelerinde belirtilen sebeplere bağlı olarak ve ancak kanunla
sınırlanabilir. Bu sınırlamalar, Anayasanın sözüne ve ruhuna, demokratik toplum düzeninin
ve lâik Cumhuriyetin gereklerine ve ölçülülük ilkesine aykırı olamaz.‖ denilmiĢtir.
Anayasa‘nın tüm maddeleri aynı etki ve değerde olup, aralarında bir üstünlük sıralaması
bulunmadığından, uygulamada bunlardan birine öncelik tanımak olanaklı değildir. Bu
nedenle, kimi zaman zorunlu olarak birlikte uygulanan iki Anayasa kuralından biri, diğerinin
sınırını oluĢturabilmektedir. Hak arama özgürlüğü Anayasa‘nın 36. maddesinde düzenlenmiĢ
ve anılan maddede hak arama hürriyeti için herhangi bir sınırlama nedeni öngörülmemiĢ ise
de mahkemelerin kuruluĢu, görev ve yetkileri, iĢleyiĢi ve yargılama usullerinin kanunla
düzenleneceğini öngören Anayasa‘nın 142. ve davaların mümkün olan süratle
sonuçlandırılmasını ifade eden Anayasa‘nın 141. maddelerinin, hak arama hürriyetinin
kapsamının belirlenmesinde gözetilmesi gerektiği açıktır.
Ġtiraz konusu kural uyarınca, niteliği itibariyle bölünebilir ancak belirli ve tartıĢmasız
olan alacak hakkı sahibine, hukuki uyuĢmazlığa ve hukuki korunma ihtiyacına iliĢkin talebini,
iddia ve delillerini yargı makamları önünde dava yoluyla ileri sürme imkanı verilmiĢtir. Talep
konusunun miktarının taraflar arasında tartıĢmasız veya açıkça belirli olması halinde kısmi
dava açılamayacağı belirtilmiĢ olmakla, yargılama sürecinin hızlandırılması ve
uyuĢmazlıkların kısa sürede sonuca bağlanmasını amaçladığı anlaĢılan düzenlemenin hakkın
özüne dokunduğu ve hakkı anlamsız kılacak dereceye vardığı söylenemez.
Anayasa‘nın 141. maddesinde ―Davaların en az giderle ve mümkün olan süratle
sonuçlandırılması, yargının görevidir.” denilmektedir. Bu hükümle usul ekonomisi ilkesine
iĢaret edilmiĢtir. UyuĢmazlıkların söz konusu ilkeye göre çözümlenmesinde hem bireyin hem
de kamunun yararı söz konusudur. Aynı hukuki iliĢkiden doğan ve talep konusunun
miktarının taraflar arasında tartıĢmasız veya açıkça belirli olduğu bir alacak hakkının
kısımlara ayrılarak dava edilmesi yerine tek bir dava konusu edilerek uyuĢmazlığın kısa
sürede çözümlenmesini öngören itiraz konusu kuralın Anayasa‘nın 141. maddesine de aykırı
olmadığı açıktır.
Açıklanan nedenlerle itiraz konusu kural, Anayasa‘nın 2., 13., 36. ve 141. maddelerine
aykırı değildir. Ġptal isteminin reddi gerekir.
VII- SONUÇ
12.1.2011 günlü, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu‘nun 109. maddesinin
―Talep konusunun miktarı, taraflar arasında tartıĢmasız veya açıkça belirli ise kısmi dava
açılamaz.‖ biçimindeki (2) numaralı fıkrasının Anayasa‘ya aykırı olmadığına ve itirazın
REDDĠNE, 24.5.2012 gününde OYBĠRLĠĞĠYLE karar verildi.
BaĢkanvekili
Serruh KALELĠ
BaĢkanvekili
Alparslan ALTAN
Üye
Fulya KANTARCIOĞLU
Üye
Mehmet ERTEN
Üye
Serdar ÖZGÜLDÜR
Üye
Osman Alifeyyaz
PAKSÜT
Üye
Zehra Ayla PERKTAġ
Üye
Recep KÖMÜRCÜ
Üye
Burhan ÜSTÜN
Üye
Engin YILDIRIM
Üye
Nuri NECĠPOĞLU
Üye
Hicabi DURSUN
Üye
Celal Mümtaz AKINCI
Üye
Erdal TERCAN
Üye
Üye
Muammer TOPAL
Zühtü ARSLAN
[R.G. 13. ġubat 2013 – 28558 ]
—— • ——
Anayasa Mahkemesi BaĢkanlığından:
Esas Sayısı : 2012/6
Karar Sayısı : 2012/131
Karar Günü : 27.9.2012
ĠTĠRAZ YOLUNA BAġVURAN : DanıĢtay Onüçüncü Dairesi
ĠTĠRAZIN KONUSU : 20.2.2001 günlü, 4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu‘nun
geçici 14. maddesinin birinci fıkrasına, 13.2.2011 günlü, 6111 sayılı Kanun‘un 204. maddesi
ile eklenen (f) bendinin “…veya gerektiğinde yetkilendirilecek denetim Ģirketlerine
yaptırılması sağlanır. Denetim Ģirketleri ile ilgili uygulamaya iliĢkin usul ve esaslar, ilgili
bakanlıkların görüĢü alınmak kaydıyla DSĠ tarafından çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.”
bölümünün Anayasa‘nın 128. maddesine aykırılığı savıyla iptaline ve yürürlüğünün
durdurulmasına karar verilmesi istemidir.
I- OLAY
13.5.2011 günlü, 27933 sayılı Resmî Gazete‘de yayımlanarak yürürlüğe giren Su
Yapıları Denetim Hizmetleri Yönetmeliği‘nin iptali ve yürürlüğünün durdurulması istemiyle
açılan davada, Yönetmelik‘in dayanağı olarak gösterilen itiraz konusu kuralın, Anayasa‘ya
aykırı olduğu kanısına varan DanıĢtay Onüçüncü Dairesi, iptali için baĢvurmuĢtur.
II- ĠTĠRAZIN GEREKÇESĠ
BaĢvuru kararının gerekçe bölümü Ģöyledir:
―Devlet Su ĠĢleri Genel Müdürlüğü (DSĠ) tarafından çıkartılarak 13.05.2011 tarih ve
27933 sayılı Resmî Gazete‘de yayımlanan ―Su Yapıları Denetim Hizmetleri Yönetmeliği‖nin
iptali ile dava konusu Yönetmeliğin dayanağını oluĢturan 4628 sayılı Elektrik Piyasası
Kanunu‘nun, 25.02.2011 tarih ve 27846 sayılı Mükerrer Resmî Gazete‘de yayımlanan 6111
sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık
Sigortası Kanunu ve Diğer Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde DeğiĢiklik
Yapılması Hakkında Kanun‘un 204. maddesiyle eklenen Geçici 14. maddesinin 1. fıkrasının
(f) bendinin Anayasa‘ya aykırılığı nedeniyle Anayasa Mahkemesi‘ne baĢvurulması ve
yürütmenin durdurulması istemiyle açılan davaya ait dosya, 2575 sayılı DanıĢtay Kanunu‘nun
Ek 1. maddesi uyarınca birlikte toplanan DanıĢtay Onüçüncü ve Onuncu Dairelerince
incelendi:
Dava Konusu Olay, Ġptali Ġstenilen Yönetmelik ve Yasa Kurallarına ĠliĢkin
Açıklamalar:
2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasası‘nın ―Anayasaya Aykırılığın Diğer
Mahkemelerde Ġleri Sürülmesi‖ baĢlıklı 152. maddesinin birinci fıkrasında: ―Bir davaya
bakmakta olan mahkeme, uygulanacak bir kanun veya kanun hükmünde kararnamenin
hükümlerini Anayasa‘ya aykırı görürse veya taraflardan birinin ileri sürdüğü aykırılık
iddiasının ciddi olduğu kanısına varırsa, Anayasa Mahkemesi‘nin bu konuda vereceği karara
kadar davayı geri bırakır.‖ hükmü yer almaktadır.
6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin KuruluĢu ve Yargılama Usulleri Hakkında
Kanun‘un ―Anayasaya aykırılığın mahkemelerce ileri sürülmesi‖ baĢlıklı 40. maddesinde;
―Bir davaya bakmakta olan mahkeme, bu davada uygulanacak bir kanun veya kanun
hükmünde kararnamenin hükümlerini Anayasa‘ya aykırı görürse veya taraflardan birinin ileri
sürdüğü aykırılık iddiasının ciddî olduğu kanısına varırsa; iptali istenen kuralların
Anayasa‘nın hangi maddelerine aykırı olduklarını açıklayan gerekçeli baĢvuru kararının
aslını, baĢvuru kararına iliĢkin tutanağın onaylı örneğini, dava dilekçesi, iddianame veya
davayı açan belgeler ile dosyanın ilgili bölümlerinin onaylı örneklerini, dizi listesine
bağlayarak Anayasa Mahkemesi‘ne gönderir.‖ kuralı yer almıĢtır.
18.12.1953 tarih ve 6200 sayılı Devlet Su ĠĢleri Umum Müdürlüğü TeĢkilât ve
Vazifeleri Hakkında Kanun‘un 2. maddesinde, DSĠ‘nin görev ve yetkileri sayma suretiyle
belirtilerek, bunların;
―a) TaĢkın sular ve sellere karĢı koruyucu tesisler meydana getirmek,
b) Sulama tesislerini kurmak, sulama sahalarında mevcut parsellerin tamamını veya
aksamını gösterir harita ve plânları yapmak veya yaptırmak ve icabı halinde kadastrosunu
yaptırmak,
c) Bataklıkları kurutmak,
d) a, b, c fıkralarındaki faaliyetlerle ilgili olmak Ģartıyla sudan ve zaruret halinde
yardımcı diğer kaynaklardan enerji istihsal etmek,
e) ġehir ve kasabaların içme su ve kanalizasyon projelerini tetkik, tasdik ve murakabe
etmek, köy içme suları için teknik organizasyon ve murakabeyi sağlamak ve bu iĢ için
Bayındırlık Müdürlükleri emrinde çalıĢacak lüzumlu bilgiye sahip elemanları yetiĢtirmek,
f) Akarsularda ıslahat yapmak ve icabedenleri seyrüsefere elveriĢli hale getirmek,
g) Yukarıdaki fıkralarda yazılı tesislerin (ÇalıĢtırma, bakım ve onarım dahil)
iĢletmelerini sağlamak,
h) Yukarıdaki fıkralarda yazılı iĢlerle ilgili olmak üzere rasat, tecrübe, istatistik,
araĢtırma ve her türlü istikĢaf iĢlerini yapmak ve ezcümle toprağın cins ve karakterini,
yetiĢtirilecek mahsul nevilerini ve elde edilecek ziraî, iktisadî faydaları ve verimlilik
derecelerini tespit etmek ve bu mevzularda gerekirse ilgili vekâlet ve müesseselerden
faydalanmak, amenajman plânları hazırlamak ve bunları, temin edecekleri fayda ve ele
alınmalarındaki zaruretlere göre seçmek, sıralamak ve Vekâlete teklif etmek,
i) Yukarıdaki fıkralarda yazılı iĢlerin her türlü etüt ve projelerini yapmak veya
yaptırmak (Bunlardan d fıkrasında yazılı iĢlerde Elektrik ĠĢleri Etüt Ġdaresi ile iĢbirliği yapar),
j) Tesislerin yapılması hususunda her türlü malî imkânları araĢtırmak ve icabı halinde
ortaklıklar kurulmasını Vekâlete teklif etmek ve Maliye Vekâletinin muvafakat ve kefâleti ve
Ġcra Vekilleri Heyeti kararı ile uzun vadeli iç ve dıĢ istikrazlar yapmak,
k) Umum Müdürlüğün yaptığı veya devraldığı tesislerden iĢletmelerini bizzat deruhte
etmediklerinin iĢlemelerini sağlamak üzere iĢletmeler kurmak ya doğrudan doğruya veyahut
da iĢletmeler marifetiyle ortaklıklar teĢkil etmek ve lüzumu halinde tesisleri hakiki ve
hükmîce Ģahıslara devretmek üzere Vekâlete teklifte bulunmak,
l) Hükümet daireleriyle Hükümete bağlı müesseseler ve diğer hükmî ve hâkikî Ģahıslar
tarafından yapılıp amme menfaati bulunan ve Umum Müdürlüğün vazifesi ile ilgili iĢlere ait
proje ve keĢif evrakını tetkik ve tasdik etmek, inĢaatın yapılmasının proje ve fenni icaplara
uygunluğunu murakabe etmek ve bu iĢlerin etüt ve projelerini uygun gördüğü bir ücret
mukabilinde yapmak veya yaptırmak,
m) Umum Müdürlüğün yukarıdaki fıkralarda yazılı çalıĢmalarının yürümesine ve
geliĢmesine muktazi garaj ve atölyeleri, makine ve malzeme ambar ve depolarını, idare
binalarını, servis ve akaryakıt tesislerini, laboratuvarları, deneme istasyonlarını, iĢletme ve
koruma emniyetlerini sağlayacak bina ve lojmanlarla telefon Ģebekelerini, radyo verici
istasyonlarını, Umum Müdürlüğün vazifelerinin verimli yönetimine yarayacak diğer tesisleri
yapmak veya yaptırmak, teçhiz etmek, kiralamak ve bakımlarını temin etmek,
n) Umum Müdürlüğün vazifesi içinde bulunan iĢlerin yapılmasına lüzumlu arazi ve
gayrimenkulleri kanunlarına göre muvakkat olarak iĢgal etmek veya istimlak etmek veya satın
almak
o) Umum Müdürlüğün çalıĢma konusuna giren iĢleri yapmaya lüzumlu malzeme,
makine, teçhizat ve taĢıtları seçmek, sağlamak, çalıĢtırmak ve icabında kira mukabili vermek
ve bunlar için gerekli tamir atölyeleri ile tesisleri kurmak ve iĢletmek‖ olduğu belirtilmiĢtir.
Gerçek veya tüzel kiĢiler tarafından, yeraltı ve yerüstü sularından faydalanmak ve
bunların zararlarını önlemek amacıyla yapılacak her türlü su yapılarının inĢası sırasında
yatırımların hızlandırılması, taĢkın, deprem gibi doğal felaketlerden sonra meydana
gelebilecek ülke kaynaklarının israfının önlenmesi, çevre ile uyumlu uygulama projelerinin ve
yapım aĢamasındaki teknik denetimlerinin yapılması ve bu denetimi yapacak firmalara
verilecek izin belgeleri ile çalıĢtıracakları yetkili elemanların niteliklerine iliĢkin usul ve
esasları belirlemek amacıyla, 6200 sayılı Kanun‘un 2. maddesine dayanılarak, 15.08.2009
tarih ve 27320 sayılı Resmî Gazete‘de yayımlanıp yürürlüğe giren Su Yapıları Denetim
Hizmetleri Yönetmeliği çıkarılmıĢtır.
Anılan Yönetmeliğin iptali istemiyle DanıĢtay Onuncu Dairesi nezdinde açılan davalar
sonucunda adı geçen Daire tarafından; 6200 sayılı Kanun‘un 2. maddesinden bahisle DSĠ‘nin
görevleri arasında sayılan, su yapılarının etüd ve projelerinin uygun bir ücret karĢılığında
gerçek veya özel hukuk tüzel kiĢilerine yaptırılması düzenlenmiĢken, inĢaatların proje ve
fenni icaplara uygunluğunu denetleme yetkisinin sadece DSĠ‘ye verildiği, bu denetimin
idarece gerçek veya özel hukuk tüzel kiĢilerine yaptırılmasına iliĢkin bir hükmün maddede yer
almadığı ve DSĠ‘nin görev ve yetkilerini düzenleyen 6200 sayılı Kanun‘un 2. maddesinde, su
yapılarının inĢası sırasında yapılacak denetime iliĢkin olarak DSĠ‘ye verilen yetkinin devrini
düzenleyen bir hükmün de bulunmadığının açık olduğu, idarelerin yasayla kendilerine verilen
görev ve yetkileri devredebilmeleri için yasada buna iliĢkin bir düzenleme yapılması
gerektiğinden, yasal dayanağı olmadan yönetmelikle DSĠ‘ye ait olan denetim yetkisinin
gerçek kiĢilere veya özel hukuk tüzel kiĢilerine devredilmesinde hukuka uyarlık bulunmadığı
gerekçesiyle 15.08.2009 tarih ve 27320 sayılı Resmî Gazete‘de yayımlanarak yürürlüğe giren
Su Yapıları Denetim Hizmetleri Yönetmeliği‘nin yürütülmesinin durdurulmasına karar
verilmiĢti. (DanıĢtay Onuncu Dairesi‘nin 11.01.2011 tarih ve E.2010/2183 sayılı, 11.01.2011
tarih ve E.2010/1494 sayılı ve 28.02.2011 tarih ve E.2010/2365 sayılı kararları).
Bu kararlardan sonra 6111 sayılı Kanun‘un 204. maddesiyle 4628 sayılı Elektrik
Piyasası Kanunu‘nun Geçici 14. maddesinin birinci fıkrasına eklenen (f) bendi ile
―20.02.2001 tarihli ve 4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu ve Su Kullanım Hakkı AnlaĢması
çerçevesinde elektrik enerjisi üretmek maksadıyla yapılacak olan üretim tesislerinin su
yapısıyla ilgili kısımları ile gerçek ve tüzel kiĢiler tarafından inĢa edilecek suyla ilgili
yapıların inĢasının inceleme ve denetimi, masrafları ilgililerine ait olmak üzere DSĠ tarafından
yapılır veya gerektiğinde yetkilendirilecek denetim Ģirketlerine yaptırılması sağlanır. Denetim
Ģirketleri ile ilgili uygulamaya iliĢkin usul ve esaslar, ilgili bakanlıkların görüĢü alınmak
kaydıyla DSĠ tarafından çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.‖ hükmü getirilmiĢtir.
4628 sayılı Kanun‘un Geçici 14. maddesindeki bu düzenleme uyarınca DSĠ tarafından,
Su Yapıları Denetim Hizmetleri Yönetmeliği çıkartılarak 13.05.2011 tarih ve 27933 sayılı
Resmî Gazete‘de yayımlanması üzerine, davacı tarafından, Yönetmeliğin dayanağı yasa
kuralının Anayasa‘nın 128. ve 168. maddesine aykırı olduğu iddialarıyla, anılan Yönetmeliğin
iptali ve yürütülmesinin durdurulması istemiyle bu davanın açıldığı anlaĢılmaktadır.
Ġptali istenilen Yönetmeliğin ―Amaç‖ baĢlıklı 1. maddesinde; bu Yönetmeliğin
amacının, gerçek veya tüzel kiĢiler tarafından, yeraltı ve yerüstü sularından faydalanmak ve
bunların zararlarını önlemek amacıyla yapılacak her türlü su yapılarının inĢası esnasında
yatırımların hızlandırılması, taĢkın, deprem gibi doğal felaketlerden sonra meydana
gelebilecek ülke kaynaklarının israfının önlenmesi, çevre ile uyumlu uygulama projelerinin ve
yapım aĢamasındaki teknik denetimlerinin yapılması ve bu denetimi yapacak firmalara
verilecek izin belgeleri ile çalıĢtıracakları yetkili elemanların niteliklerine iliĢkin usul ve
esasları belirlemek olduğu kuralına yer verildikten sonra; ―Kapsam‖ baĢlıklı 2. maddesinde,
Yönetmeliğin, 20.02.2001 tarihli ve 4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu ve Su Kullanım
Hakkı AnlaĢması çerçevesinde elektrik enerjisi üretmek maksadıyla yapılacak olan üretim
tesislerinin su yapısıyla ilgili kısımları ile gerçek veya tüzel kiĢiler tarafından inĢa edilecek
suyla ilgili yapıların proje onayı, yapım aĢamasındaki inceleme ve denetiminin DSĠ tarafından
yapılması veya gerektiğinde DSĠ tarafından yetkilendirilecek denetim firmalarına yaptırılması
ve bu iĢlerde çalıĢacak denetim elemanlarının niteliklerinin belirlenmesi, verilecek yetki
belgesi ile ilgili iĢlemlerin yapılması, yetkilendirilmiĢ denetim firmaları ve bu firmalarda
çalıĢan denetim elemanlarının görev ve sorumlulukları ile su yapıları denetim hizmet
sözleĢmesinin düzenlenmesi ve hizmet bedellerinin ödenmesine iliĢkin hususları kapsadığı
belirtilmiĢ, ―Dayanak‖ baĢlıklı 3. maddesinde ise, Yönetmeliğin, 18.12.1953 tarihli ve 6200
sayılı Devlet Su ĠĢleri Umum Müdürlüğü TeĢkilât ve Vazifeleri Hakkında Kanun‘un 2.
maddesi ile 20.02.2001 tarihli ve 4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu‘nun Geçici 14.
maddesinin birinci fıkrasının (f) bendine dayanılarak hazırlandığı hükmü yer almıĢtır.
Değinilen düzenlemeler ile 15.08.2009 tarih ve 27320 sayılı Resmî Gazete‘de
yayımlanarak yürürlüğe giren Su Yapıları Denetim Hizmetleri Yönetmeliğinin yürütülmesinin
durdurulması hakkında verilen yargı kararları ve açıklamalar dikkate alındığında, 4628 sayılı
Kanun‘un Geçici 14. maddesinin birinci fıkrasının (f) bendinde yer alan ―...veya gerektiğinde
yetkilendirilecek denetim Ģirketlerine yaptırılması sağlanır. Denetim Ģirketleri ile ilgili
uygulamaya iliĢkin usul ve esaslar, ilgili bakanlıkların görüĢü alınmak kaydıyla DSĠ
tarafından çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.‖ Ģeklindeki kural uyuĢmazlığın çözümünde
uygulanacak kural niteliğindedir.
Ġptali Ġstenilen Yasa Hükmü
4628 sayılı Kanun‘un Geçici 14. maddesinin birinci fıkrasına, 6111 sayılı Kanun ile
eklenen (f) bendinde yer alan ―...veya gerektiğinde yetkilendirilecek denetim Ģirketlerine
yaptırılması sağlanır. Denetim Ģirketleri ile ilgili uygulamaya iliĢkin usul ve esaslar, ilgili
bakanlıkların görüĢü alınmak kaydıyla DSĠ tarafından çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.‖
Ģeklindeki tümcenin Anayasa‘nın 128. maddesine aykırılığı iddiasıyla baĢvurulmaktadır.
Yasa Hükmünün Anayasa‘nın 128. maddesi Yönünden Anayasa‘ya Aykırılığı
4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu‘nun Geçici 14. maddesinin birinci fıkrasının, 6111
sayılı Kanun‘un 204. maddesiyle eklenen (f) bendinde, 6200 sayılı Kanun ve bu Kanun ile
DSĠ‘ye verilen 4628 sayılı Kanun ve su kullanım hakkı anlaĢmaları çerçevesinde elektrik
enerjisi üretmek maksadıyla yapılacak olan üretim tesislerinin su yapısıyla ilgili kısımları ile
gerçek ve tüzel kiĢiler tarafından inĢa edilecek suyla ilgili yapıların inĢasının incelenmesi ve
denetimi yetkisinin, DSĠ tarafından gerektiğinde yetkilendirilecek denetim Ģirketlerine devri
öngörülmekte ve denetim Ģirketleri ile ilgili uygulamaya iliĢkin usul ve esasların, ilgili
bakanlıkların görüĢü alınmak kaydıyla DSĠ tarafından çıkarılacak yönetmelikle düzenleneceği
belirtilmektedir.
Anayasa‘nın 2. maddesinde, Türkiye Cumhuriyeti‘nin sosyal bir hukuk devleti olduğu
belirtilmiĢtir. Hukuk devleti, yönetilenlere hukuk güvencesi sağlamakta ve bu bağlamda yasa
koyucu sosyal yaĢamı düzenlemek için kamu yararı amacı ile kimi kurallar koyabilmektedir.
Zaman içinde değiĢen toplumsal gereksinmeleri karĢılamak, kiĢi ve toplum yararının zorunlu
kıldığı düzenlemeleri yapmak, toplumdaki değiĢikliklere koĢut olarak bu yönde alınan
önlemleri güçlendiren, geliĢtiren, etkilerini daha çok artıran ya da tam tersine bunları
hafifleten veya tümüyle ortadan kaldıran iĢlemlerde bulunmak, yasa koyucunun görevleri
arasında bulunmaktadır.
Anayasa‘nın 128. maddesinin birinci fıkrasında ―Devletin, kamu iktisadî teĢebbüsleri ve
diğer kamu tüzelkiĢilerinin genel idare esaslarına göre yürütmekle yükümlü oldukları kamu
hizmetlerinin gerektirdiği aslî ve sürekli görevler, memurlar ve diğer kamu görevlileri eliyle
görülür...‖ denilmektedir.
GeniĢ anlamda, Devlet ya da diğer kamu tüzel kiĢileri tarafından ya da bunların gözetim
ve denetimleri altında, genel ve ortak gereksinimleri karĢılamak, kamu yararını ya da çıkarını
sağlamak için yapılan ve topluma sunulmuĢ bulunan sürekli ve düzenli etkinlikler olarak
tanımlanan kamu hizmetinin, kamu hukukunun genel ilkeleri gereğince, doğrudan idare,
kuruluĢ ve kurumları eliyle, kamusal yönetim biçimine göre yürütülmesi asıl ve olağandır.
Gerçek veya tüzel kiĢiler tarafından, yeraltı ve yerüstü sularından faydalanmak ve
bunların zararlarını önlemek amacıyla yapılacak her türlü su yapılarının proje onayı, taĢkın,
deprem gibi doğal felaketlerden sonra meydana gelebilecek ülke kaynaklarının israfının
önlenmesi, çevre ile uyumlu uygulama projelerinin ve yapım aĢamasındaki teknik inceleme
ve denetimlerinin proje ve fenni icaplara uygunluk yönünden yapılması iĢlemlerinin kamu
hizmeti niteliği taĢıdığı kuĢkusuzdur.
Ġptali istenilen kural ile DSĠ‘nin bu konuda haiz olduğu yetkileri gerekli gördüğü
hallerde özel hukuk tüzel kiĢisi niteliğindeki yetkilendirilecek denetim Ģirketlerine
devredebileceğinin öngörüldüğü, DSĠ‘nin kuralda belirtilen yetkileri devretmesi halinde de
denetim ve gözetim görevinin devam edeceği açıktır.
Ġptali istenilen kural ile DSĠ‘nin; özel hukuk tüzel kiĢisi niteliğindeki yetkilendirilecek
denetim Ģirketlerine devredebileceği yetkilerinden olan denetleme görev ve yetkisi; idarenin
kolluk etkinlikleri içinde yer alan, genel idare esaslarına göre yürütülmesi gereken bir kamu
hizmeti olup, idarenin asli ve sürekli görevlerindendir. Anayasa‘nın 128. maddesine göre de,
kolluk faaliyetleri arasında yer alması nedeniyle denetleme yetkisinin memurlar ve diğer
kamu görevlileri eliyle yürütülmesi zorunlu olduğundan, idarenin haiz olduğu inceleme ve
denetim yetkisinin bu konuda çıkartılacak Yönetmeliğe göre yetkilendirilecek özel hukuk
tüzel kiĢilerine devredilmesi veya onlarla paylaĢması ise olanaklı değildir.
Açıklanan nedenlerle, 4628 sayılı Kanun‘un Geçici 14. maddesinin birinci fıkrasına,
6111 sayılı Kanun ile eklenen (f) bendinde yer alan ―...veya gerektiğinde yetkilendirilecek
denetim Ģirketlerine yaptırılması sağlanır. Denetim Ģirketleri ile ilgili uygulamaya iliĢkin usul
ve esaslar, ilgili bakanlıkların görüĢü alınmak kaydıyla DSĠ tarafından çıkarılacak
yönetmelikle düzenlenir.‖ Ģeklindeki düzenlemenin Anayasa‘nın 128. maddesinin birinci
fıkrasına aykırı olduğu kanısına ulaĢılması nedeniyle itiraz yoluyla iptali için Anayasa
Mahkemesi‘ne baĢvurulmasına, bu kuralın Anayasa‘ya aykırılığı ve uygulanması durumunda
giderilmesi güç ve olanaksız zararlar doğabileceği gözetilerek yürürlüğünün durdurulmasının
istenilmesine, dosyada bulunan belgelerin onaylı bir örneğinin Anayasa Mahkemesi
BaĢkanlığı‘na gönderilmesine, üyeler E. Celalettin Özkan ve Ali Kazan‘ın gerekçede karĢı
oylarıyla, 31.10.2011 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.‖
III- YASA METĠNLERĠ
A- Ġtiraz Konusu Yasa Kuralı
20.2.2001 günlü, 4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu‘nun geçici 14. maddesinin
birinci fıkrasına, 13.2.2011 günlü, 6111 sayılı Kanun‘un 204. maddesi ile eklenen ve itiraz
konusu bölümü de içeren (f) bendi Ģöyledir:
―20/2/2001 tarihli ve 4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu ve Su Kullanım Hakkı
AnlaĢması çerçevesinde elektrik enerjisi üretmek maksadıyla yapılacak olan üretim
tesislerinin su yapısıyla ilgili kısımları ile gerçek ve tüzel kiĢiler tarafından inĢa edilecek suyla
ilgili yapıların inĢasının inceleme ve denetimi, masrafları ilgililerine ait olmak üzere DSĠ
tarafından yapılır veya gerektiğinde yetkilendirilecek denetim Ģirketlerine yaptırılması
sağlanır. Denetim Ģirketleri ile ilgili uygulamaya iliĢkin usul ve esaslar, ilgili
bakanlıkların görüĢü alınmak kaydıyla DSĠ tarafından çıkarılacak yönetmelikle
düzenlenir.”
B- Dayanılan ve Ġlgili Görülen Anayasa Kuralları
BaĢvuru kararında, Anayasa‘nın 128. maddesine dayanılmıĢ, 2. ve 7. maddeleri ise ilgili
görülmüĢtür.
IV- ĠLK ĠNCELEME
Anayasa Mahkemesi Ġçtüzüğü‘nün 8. maddesi uyarınca HaĢim KILIÇ, Serruh
KALELĠ, Alparslan ALTAN, Fulya KANTARCIOĞLU, Mehmet ERTEN, Serdar
ÖZGÜLDÜR, Osman Alifeyyaz PAKSÜT, Zehra Ayla PERKTAġ, Recep KÖMÜRCÜ,
Burhan ÜSTÜN, Engin YILDIRIM, Nuri NECĠPOĞLU, Hicabi DURSUN, Celal Mümtaz
AKINCI ve Erdal TERCAN‘ın katılımıyla yapılan ilk inceleme toplantısında dosyada eksiklik
bulunmadığından iĢin esasının incelenmesine, yürürlüğü durdurma isteminin esas incelemesi
aĢamasında karara bağlanmasına, 26.1.2012 gününde OYBĠRLĠĞĠYLE karar verilmiĢtir.
V- ESASIN ĠNCELENMESĠ
Dava dilekçesi ve ekleri, Anayasa Mahkemesi Raportörü Bahadır YALÇINÖZ
tarafından hazırlanan iĢin esasına iliĢkin rapor, itiraz konusu Yasa kuralı, dayanılan ve ilgili
görülen Anayasa kuralları ve bunların gerekçeleri ile diğer yasama belgeleri okunup
incelendikten sonra gereği görüĢülüp düĢünüldü:
Başvuru kararında, yapılan kanuni değişiklik ile Devlet Su Ġşleri (DSĠ) Genel
Müdürlüğünün su yapıları üzerindeki inceleme ve denetleme görev ve yetkisinin
yetkilendirilecek denetim şirketlerine devredilebileceğinin öngörüldüğü, inceleme ve
denetlemenin idarenin kolluk etkinlikleri içerisinde yer alan, asli ve sürekli görevleri
arasında bulunan ve genel idare esaslarına göre yürütülmesi gereken bir kamu
hizmeti olduğundan memur veya diğer kamu görevlilerince yürütülmesinin zorunlu
olduğu, idarenin haiz olduğu inceleme ve denetim yetkisinin bu konuda çıkarılacak
yönetmeliğe göre yetkilendirilecek özel hukuk tüzel kişiliklerine devredilmesinin veya
onlarla paylaşılmasının olanaklı bulunmadığı belirtilerek kuralın, Anayasa’nın 128.
maddesine aykırı olduğu ileri sürülmüştür.
6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin KuruluĢu ve Yargılama Usulleri Hakkında
Kanun‘un 43. maddesine göre, ilgisi nedeniyle kural Anayasa‘nın 2. ve 7. maddeleri
yönünden de incelenmiĢtir.
DSĠ, 6200 sayılı Devlet Su Ġşleri Genel Müdürlüğünün Teşkilat ve Görevleri
Hakkında Kanun’un 2. maddesinin (l) bendi uyarınca, su yapıları ile etüd ve proje
işlerini kendisi yapabildiği gibi aynı zamanda ücreti karşılığında da yaptırma imkânına
sahiptir. Ancak DSĠ, su yapıları ile ilgili olarak yapının projeye uygun olup olmadığı,
fenni icaplara uygun bir şekilde yapılıp yapılmadığı konusunda tek yetkili kurum iken
4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’nun geçici 14. maddesinin birinci fıkrasına
eklenen ve başvurunun konusunu oluşturan (f) bendiyle elektrik enerjisi üretmek için
yapılacak olan üretim tesislerinin su yapısıyla ilgili kısımları ile gerçek ve tüzel kişiler
tarafından inşa edilecek suyla ilgili yapıların inşasının incelenmesi ve
denetlenmesinin yetkilendirilecek denetim şirketlerine de yaptırılabileceği kurala
bağlanmıştır. Denetim şirketleri ile ilgili uygulamaya ilişkin usul ve esasların ise ilgili
bakanlıkların görüşü alınmak kaydıyla DSĠ tarafından çıkarılacak yönetmelikle
düzenleneceği öngörülmüştür.
Anayasa‘nın 7. maddesinde “Yasama yetkisi Türk Milleti adına Türkiye Büyük Millet
Meclisinindir. Bu yetki devredilemez.” denilmiĢtir. Buna göre, yasa ile yürütme organına
genel ve sınırları belirsiz bir düzenleme yetkisinin verilebilmesi olanaklı değildir. Yürütmenin
düzenleme yetkisi, sınırlı, tamamlayıcı ve bağımlı bir yetkidir. Yasa ile yetkilendirme
Anayasa‘nın öngördüğü biçimde yasa ile düzenleme anlamını taĢımamaktadır. Temel ilkeleri
belirlenmeksizin ve çerçevesi çizilmeksizin, yürütme organına düzenleme yetkisi veren bir
yasa kuralı ile sınırsız, belirsiz, geniĢ bir alanın yönetimin düzenlemesine bırakılması,
Anayasa‘nın belirtilen maddesine aykırılık oluĢturur.
Anayasa‘nın 128. maddesinde ise ―Devletin, kamu iktisadî teĢebbüsleri ve diğer kamu
tüzelkiĢilerinin genel idare esaslarına göre yürütmekle yükümlü oldukları kamu hizmetlerinin
gerektirdiği aslî ve sürekli görevler, memurlar ve diğer kamu görevlileri eliyle görülür.‖
denilmiĢtir.
Devlet ya da diğer kamu tüzel kiĢileri tarafından ya da bunların gözetim ve denetimleri
altında, genel ve ortak gereksinimleri karĢılamak, kamu yararını ya da çıkarını sağlamak için
yapılan ve topluma sunulmuĢ bulunan sürekli ve düzenli etkinlikler olarak tanımlanan kamu
hizmetinin, kamu hukukunun genel ilkeleri gereğince, doğrudan idarenin kuruluĢ ve
kurumları eliyle, kamusal yönetim biçimine göre yürütülmesi asıl ve olağandır.
Elektrik enerjisi üretmek için yapılacak olan üretim tesislerinin su yapısıyla ilgili
kısımları ile gerçek ve tüzel kiĢiler tarafından inĢa edilecek suyla ilgili yapıların inĢasının
incelenmesi ve denetlenmesi iĢlemlerinin kamu hizmeti niteliği taĢıdığı kuĢkusuzdur. Nitekim
itiraz konusu kuralda bu inceleme ve denetlemenin DSĠ tarafından yapılacağı veya
gerektiğinde DSĠ tarafından yetkilendirilecek denetim Ģirketlerine yaptırılabileceği
belirtilmiĢtir.
Denetim Ģirketlerine yaptırılacak denetimde, bu Ģirketlerin yetkilerinin sınırları, söz
konusu denetim sonuçlarının DSĠ yönünden bağlayıcılık taĢıyıp taĢımadığı ve bu aĢamada
DSĠ‘nin denetim yetkisinin ayrıca devam edip etmediği, inceleme ve denetimlerde denetlenen
Ģirket ile denetleyen Ģirketin yükümlülüklerini tam olarak yerine getirmediğinin ya da
usulsüzlük yapıldığının tespiti halinde uygulanacak yaptırım ve sonuçları, denetimin
tekrarlanabilirliği hususlarında dava konusu kuralda bir açıklık bulunmamakta, denetim
Ģirketleri ile ilgili uygulamaya iliĢkin usul ve esasların bakanlıkların görüĢü alınmak kaydıyla
DSĠ tarafından çıkarılacak yönetmelikle düzenleneceğinin belirtilmesi ile yetinilmektedir.
Denetim Ģirketlerinin yetkileri ve nitelikleri ile bu Ģirketlerce yapılacak denetimin usul
ve esaslarına iliĢkin temel ilkeler belirlenmeksizin ve çerçevesi çizilmeksizin, yürütme
organına düzenleme yetkisi verilmesi, yasama yetkisinin devredilmezliği ilkesine aykırılık
oluĢturur.
Diğer taraftan, Anayasa‘nın 2. maddesinde yer alan hukuk devletinin temel ilkelerinden
biri ―belirlilik‖tir. Bu ilkeye göre, yasal düzenlemelerin hem kiĢiler hem de idare yönünden
herhangi bir duraksamaya ve kuĢkuya yer vermeyecek Ģekilde açık, net, anlaĢılır ve
uygulanabilir olması gereklidir.
Denetim Ģirketlerince yapılacak denetimin usul ve esaslarına iliĢkin temel ilkelerin
belirlenmemesi, itiraz konusu kuralın belirsizliğine de yol açmakta ve bu belirsizlik,
Anayasa‘nın 2. maddesine aykırılık oluĢturduğu gibi dava konusu kural yönünden Devletin,
kamu iktisadî teĢebbüsleri ve diğer kamu tüzelkiĢilerinin genel idare esaslarına göre
yürütmekle yükümlü oldukları kamu hizmetlerinin gerektirdiği aslî ve sürekli görevlerin
memurlar ve diğer kamu görevlileri eliyle görüleceğini öngören Anayasa‘nın 128. maddesi
yönünden yapılacak denetime de engel oluĢturmaktadır.
Açıklanan nedenlerle itiraz konusu kural, Anayasa‘nın 2. ve 7. maddelerine aykırıdır.
Ġptali gerekir.
Hicabi DURSUN bu görüĢe katılmamıĢtır.
VI- YÜRÜRLÜĞÜN DURDURULMASI ĠSTEMĠ
20.2.2001 günlü, 4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu‘nun geçici 14. maddesinin
birinci fıkrasına, 13.2.2011 günlü, 6111 sayılı Kanun‘un 204. maddesi ile eklenen (f) bendinin
“… veya gerektiğinde yetkilendirilecek denetim Ģirketlerine yaptırılması sağlanır. Denetim
Ģirketleri ile ilgili uygulamaya iliĢkin usul ve esaslar, ilgili bakanlıkların görüĢü alınmak
kaydıyla DSĠ tarafından çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.” bölümüne iliĢkin iptal
hükmünün yürürlüğe girmesinin ertelenmesi nedeniyle bu bölümün yürürlüğün durdurulması
isteminin REDDĠNE, 27.9.2012 gününde OYBĠRLĠĞĠYLE karar verilmiĢtir.
VII- ĠPTAL KARARININ YÜRÜRLÜĞE GĠRECEĞĠ GÜN SORUNU
Anayasa‘nın 153. maddesinin üçüncü fıkrasında, “Kanun, kanun hükmünde kararname
ve Türkiye Büyük Millet Meclisi Ġçtüzüğü ya da bunların hükümleri, iptal kararlarının Resmî
Gazetede yayımlandığı tarihte yürürlükten kalkar. Gereken hallerde Anayasa Mahkemesi
Ġptal hükmünün yürürlüğe gireceği tarihi ayrıca kararlaĢtırabilir. Bu tarih, kararın Resmî
Gazetede yayımlandığı günden baĢlayarak bir yılı geçemez.” denilmekte, 6216 sayılı Anayasa
Mahkemesinin KuruluĢu ve Yargılama Usulü Hakkında Kanun‘un 66. maddesinin (3)
numaralı fıkrasında da bu kural tekrarlanmaktadır.
4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu‘nun geçici 14. maddesinin birinci fıkrasının (f)
bendinde yer alan ibarenin iptal edilmesi nedeniyle doğacak hukuksal boĢluk kamu yararını
ihlal edecek nitelikte görüldüğünden, Anayasa‘nın 153. maddesinin üçüncü fıkrasıyla 6216
sayılı Kanun‘un 66. maddesinin (3) numaralı fıkrası gereğince iptal hükmünün, kararın Resmî
Gazete‘de yayımlanmasından baĢlayarak altı ay sonra yürürlüğe girmesi uygun görülmüĢtür.
VIII- SONUÇ
1- 20.2.2001 günlü, 4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu‘nun geçici 14. maddesinin
birinci fıkrasına, 13.2.2011 günlü, 6111 sayılı Kanun‘un 204. maddesi ile eklenen (f) bendinin
―… veya gerektiğinde yetkilendirilecek denetim Ģirketlerine yaptırılması sağlanır. Denetim
Ģirketleri ile ilgili uygulamaya iliĢkin usul ve esaslar, ilgili bakanlıkların görüĢü alınmak
kaydıyla DSĠ tarafından çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.‖ bölümünün Anayasa‘ya aykırı
olduğuna ve ĠPTALĠNE, Hicabi DURSUN‘un karĢıoyu ve OYÇOKLUĞUYLA,
2- 4628 sayılı Kanun‘un geçici 14. maddesinin birinci fıkrasına eklenen (f) bendinin
―… veya gerektiğinde yetkilendirilecek denetim Ģirketlerine yaptırılması sağlanır. Denetim
Ģirketleri ile ilgili uygulamaya iliĢkin usul ve esaslar, ilgili bakanlıkların görüĢü alınmak
kaydıyla DSĠ tarafından çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.‖ bölümünün iptal edilmesi
nedeniyle, Anayasa‘nın 153. maddesinin üçüncü fıkrasıyla 6216 sayılı Anayasa
Mahkemesinin KuruluĢu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun‘un 66. maddesinin (3)
numaralı fıkrası gereğince ĠPTAL HÜKMÜNÜN, KARARIN RESMÎ GAZETE‘DE
YAYIMLANMASINDAN BAġLAYARAK ALTI AY SONRA YÜRÜRLÜĞE
GĠRMESĠNE, OYBĠRLĠĞĠYLE,
27.9.2012 gününde karar verildi.
BaĢkanvekili
Serruh KALELĠ
BaĢkanvekili
Alparslan ALTAN
Üye
Fulya KANTARCIOĞLU
Üye
Mehmet ERTEN
Üye
Serdar ÖZGÜLDÜR
Üye
Osman Alifeyyaz PAKSÜT
Üye
Zehra Ayla PERKTAġ
Üye
Recep KÖMÜRCÜ
Üye
Burhan ÜSTÜN
Üye
Engin YILDIRIM
Üye
Nuri NECĠPOĞLU
Üye
Hicabi DURSUN
Üye
Celal Mümtaz AKINCI
Üye
Erdal TERCAN
Üye
Muammer TOPAL
Üye
Zühtü ARSLAN
KARġIOY YAZISI
20.2.2001 günlü, 4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanun‘un geçici 14. maddesinin birinci
fıkrasına, 13.02.2011 günlü, 6111 sayılı Kanun‘un 204. maddesi ile eklenen (f)
bendinin“…veya gerektiğinde yetkilendirilecek denetim Ģirketlerine yaptırılması sağlanır.
Denetim Ģirketleri ile ilgili uygulamaya iliĢkin usul ve esaslar, ilgili bakanlıkların görüĢü
alınmak kaydıyla DSĠ tarafından çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.” bölümünün
Anayasa‘nın 7. ve 10. maddelerine aykırı olduğuna karar verilmiĢtir. Anayasa Mahkemesi
iptal kararında, 4628 sayılı Kanunun geçici 14. maddesinin birinci fıkrasına eklenen itiraz
konusu kuralın elektrik enerjisi üretmek amacıyla yapılacak olan üretim tesislerinin su yapısı
ile ilgili kısımları ile gerçek ve tüzel kiĢiler tarafından inĢa edilecek suyla ilgili yapıların
inĢasının incelenmesi ve denetlenmesinin yetkilendirilecek denetim Ģirketlerine de
yaptırılmasına; denetim Ģirketleri ile ilgili uygulamaya iliĢkin usul ve esasların ilgili
bakanlıkların görüĢü alınmak suretiyle DSĠ tarafından çıkartılacak yönetmelikle
düzenlenmesine iliĢkin bölümünü Anayasa‘ya aykırı görmüĢtür. Mahkeme‘nin çoğunluk
görüĢüne göre yasama organı, denetim Ģirketlerinin yetkileri ve yetkilerinin nitelikleri ile bu
Ģirketlerce yapılacak denetimin usul ve esaslarına iliĢkin temel ilkeleri belirlemek zorundadır.
Mahkeme, çerçevesi kanun ile çizilmeden yürütme organına yetki verilmesini Anayasa‘nın 7.
maddesinde yer alan yasama yetkisinin devredilmezliği ilkesine aykırı bulmuĢtur.
1982 Anayasası‘nın 47. maddesinin son fıkrasında 13.8.1999 tarihli ve 4446 sayılı
Kanun‘un 1. maddesi ile yapılan değiĢiklikle ―Devlet, kamu iktisadî teĢebbüsleri ve diğer
kamu tüzelkiĢileri tarafından yürütülen yatırım ve hizmetlerden hangilerinin özel hukuk
sözleĢmeleri ile gerçek veya tüzelkiĢilere yaptırılabileceği veya devredilebileceği kanunla
belirlenir.‖ hükmü getirilmiĢtir. Bu hükme göre idarenin üstlendiği yatırım ve hizmetlerden
hangilerinin özel hukuk sözleĢmesi ile gerçek ve tüzel kiĢilere yaptırılabileceği veya
devredilebileceği kanunla düzenlenmek zorundadır.
Dava konusu kuralda, elektrik enerjisi üretmek amacıyla yapılacak olan üretim
tesislerinin su yapısı ile ilgili kısımları ile gerçek ve tüzel kiĢiler tarafından inĢa edilecek suyla
ilgili yapıların inĢasının incelenmesi ve denetlenmesi faaliyetlerinin denetim Ģirketlerine
gördürülebileceği düzenlenmiĢtir. Bunun dıĢında kalan iĢler ise idarece üstlenilecek ve
yürütülecektir. Bu nedenle dava konusu kuralda, idarenin üstlendiği yatırım ve hizmetlerden
hangilerinin özel hukuk sözleĢmesi ile gerçek ve tüzel kiĢilere yaptırılabileceği veya
devredilebileceğinin yer almadığı ve bu sebeple de Anayasa‘nın 47. maddesine aykırı olduğu
ileri sürülemez.
Öte yandan Anayasa‘da kamu hizmeti olarak yürütülmesi zorunlu tutulan hizmetlerin
mutlaka devlet veya diğer idari birimlerce bizzat yürütüleceğini söylemek de pozitif hukuk
açısından mümkün görünmemektedir. Örneğin ulusal güvenlik, kamu düzeninin sağlanması
ve adalet hizmetlerinin sağlanması Anayasa hükümlerine göre zorunlu olarak kamu hizmeti
sayılmakla birlikte bu hizmetlerin mutlaka devlet tarafından bizzat yerine getirileceği
anlamına gelmemektedir. Aksi düĢünce bazı ulusal güvenlik hizmetlerinin köy korucuları
eliyle yürütülmesini, bazı kamu düzeninin sağlanmasına iliĢkin hizmetlerin özel güvenlik
kuruluĢlarınca ve adalet hizmetlerinin tahkim usulü ile özel kiĢilere de gördürülüyor olmasını
açıklayamayacaktır.
Anayasa‘nın 47., 70. ve 128. maddelerinde yer alan kamu hizmeti ibarelerinin; iĢ, uğraĢ,
faaliyet veya kamu kurum ve kuruluĢları gibi farklı anlamlara geldiği bilinmektedir. Gerçekte
de bugüne kadar kamu hizmetinin esaslı bir tanımı yapılamamıĢtır. D. Truchet‘in deyimi ile
―Hiç kimse kamu hizmetinin tartıĢılmaz bir tanımını yapamamıĢtır. Yasama, bunu kendisine
tasa edinmemiĢ, yargı yapmak istememiĢ, öğreti ise baĢaramamıĢtır.” Ġtiraz konusu kuralın
ilk cümlesinde ki “…veya gerektiğinde yetkilendirilecek denetim Ģirketlerine yaptırılması
sağlanır.” ibaresinde öngörülen istisnai, belki gerekmeyeceği için hiç yaptırılmayacak bir
denetimin kamu hizmetlerinin taĢıması gereken süreklilik ve düzenlilik özelliklerini
taĢımadığı da açıktır. Ġtiraza konu düzenleme bu yönüyle de kamu hizmeti tanımına
girmemektedir.
Anayasa‘nın 128. maddesinin birinci fıkrası ise yasa koyucunun kamu hizmeti olarak
belirlediği hizmetlerin gerektirdiği asli ve sürekli görevlerin memurlar ve diğer kamu
görevlileri eliyle görüleceğini düzenlemektedir. Genel idare esaslarına göre yürütülen kamu
hizmetlerinin gerektirdiği asli görevlerden kasıt, icrai yetki kullanımını gerektiren ve
yönetilenler üzerinden hukuki sonuç doğuran iĢlem ve eylemlerdir. Bir faaliyetin önceden
belirlenmiĢ standartlara uygunluk derecesini araĢtırmak ve sonuçlarını ilgi duyanlara
bildirmek amacıyla tarafsızca kanıt toplayan ve kanıtları değerlendiren sistematik bir süreç
olan denetimin icrai bir iĢlem ve karar niteliğinin bulunmadığı, asıl icrai iĢlemin denetim
sonucunda yetkili makamlarca alınacak cezai, hukuki ve idari tedbirler olacağı tartıĢılmaması
gereken bir husustur. Bu nedenle de denetim faaliyetinin özel kiĢilere yaptırılmasının
Anayasa‘nın 128. maddesine aykırı olduğu iddia edilemez.
Ayrıca dava konusu, elektrik üretmek amacıyla kurulacak üretim tesislerinin su yapısı
ile ilgili kısımları ve gerçek veya tüzel kiĢiler tarafından inĢa edilecek suyla ilgili yapıların
inĢasının incelenmesi ve denetlenmesinin DSĠ tarafından yetkilendirilecek denetim
Ģirketlerine yaptırılmasına iliĢkin kuralda DSĠ‘nin sahip olduğu , ―denetim yetkisinin devri‖
değil, bir kamu hizmetinin özel Ģirketlere gördürülmesi söz konusudur. Kural, ―denetim
yetkisinin devrini‖ kapsamaması nedeniyle ortada denetim yetkisinin devri yönünden iptali
gerekli kılan bir Anayasal neden bulunmamaktadır.
Anayasa‘nın 47. maddesinin dördüncü fıkrası yasa koyucuya kamu hizmetlerini özel
hukuk rejimine tabi tutarak özel kiĢilere gördürme konusunda açık bir takdir yetkisi
vermektedir. Nitekim dava konusu kural ile 4628 sayılı Kanun kapsamında kurulacak elektrik
üretim tesislerinin su yapısı ile ilgili kısımları ile gerçek ve tüzel kiĢiler tarafından inĢa
edilecek suyla ilgili yapıların inĢasının incelenmesi ve denetlenmesinin DSĠ tarafından
yetkilendirilecek denetim Ģirketlerine yaptırılmasına olanak verilmiĢ, Anayasa Mahkemesi de
böyle bir hizmet alımını Anayasa‘ya aykırı bulmamıĢtır. Mahkeme dava konusu kuralın,
yasama organının denetim Ģirketlerinin yetkileri ile denetimle yetkilendirilmelerine ve bu
Ģirketlerce yapılacak denetimin usul ve esaslarına iliĢkin temel ilkeleri belirlememesi nedeni
ile iptal etmiĢtir. Ancak yasama organının denetim Ģirketlerinin yetkileri ile denetimle
yetkilendirilmelerine ve bu Ģirketlerce yapılacak denetimin usul ve esaslarına iliĢkin temel
ilkeleri belirlemesi zorunluluğunun Anayasal dayanağı da bulunmamaktadır.
Yasa koyucu, Anayasa‘nın 47. maddesinin dördüncü fıkrasına uygun olarak dava
konusu kuralda yer alan inceleme ve denetleme iĢlerinin DSĠ tarafından yetkilendirilecek
denetim Ģirketlerinden hizmet satın almak suretiyle, bu Ģirketlere yaptırılmasını uygun
görmüĢtür. Böylece bu hizmetin özel kiĢilere özel hukuk hükümlerine göre gördürülmesine
olanak verilmiĢtir. Yasa koyucunun denetim Ģirketlerinin hukuksal yapılarını, gördürülecek
iĢe göre bu Ģirketlere verilecek yetkilerinin kapsam ve niteliğini ve yine yaptırılacak iĢe göre
bu Ģirketlerce yapılacak denetimin usul ve esaslarının belirlenmesini yürütme organına
bırakması, yasama organının takdir yetkisi kapsamındadır.
Öte yandan kuralda yer alan iĢleri yapacak Ģirketler, Ģirketler hukukuna tabi oldukları
gibi, bu nitelikteki sözleĢmeler de yürürlükteki hukuk kurallarına tabidir. Ġdare ile Ģirket
arasında yapılacak sözleĢmelerin hazırlanmasında 4628 sayılı Kanunun tüm hükümlerine
riayet edilmesi de yasal bir zorunluluktur. BaĢka bir deyiĢle özel hukuk sözleĢmesi ile
denetim iĢini gördürecek olan DSĠ‘nin, o hizmetin özelliği gereği çıkabilecek tüm sorunları ve
bu bağlamda tek taraflı değiĢiklik ve fesih konularını önceden belirleyip sözleĢmeyi 5346
sayılı Kanun‘a, 2886 sayılı Devlet Ġhale Kanunu‘na, 4734 sayılı Kamu Ġhale Kanunu‘na, 4735
sayılı Kamu Ġhaleleri SözleĢme Kanunu‘na ve diğer ilgili kanunlara uygun hazırlaması zaten
bir zorunluluktur.
Nitekim 4734 sayılı Kamu Ġhale Kanununun DanıĢmanlık hizmetleri baĢlıklı 48.
maddesinde; ÇED raporunun hazırlanması, etüt ve proje, harita ve kadastro, plân, imar
uygulama, tasarım, teknik Ģartname hazırlanması, denetim gibi teknik, malî, hukuki veya
benzeri alanlarda niteliği itibariyle kapsamlı ve karmaĢık olan, özel uzmanlık ve deneyim
gerektiren danıĢmanlık hizmetlerinin hizmet sunucularından alınabileceği, danıĢmanlık
hizmet ihalelerinin 4734 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılacağı, yine 4735 sayılı Kanunun
32. maddesine göre; danıĢmanlık hizmetlerinde; uygulama yanlıĢlığı, denetim eksikliği,
iĢlerin yürürlükteki mevzuata uygun olarak yapılmaması, meslek ahlakına uygun
davranılmaması, bilgi ve deneyimin idarenin yararına kullanılmaması ve benzeri nedenlerle
meydana gelen zarar ve ziyandan hizmet sunucusunun doğrudan, sorumlu olacağı
belirtilmektedir.
Görüldüğü
üzere
denetim
Ģirketlerinin
yetkileri,
denetimle
yetkilendirilmeleri, bunların yapacağı denetimin kapsamı, bu Ģirketlerce yapılacak denetimin
usul ve esasları, denetime iliĢkin temel ilkeler 4734 ve 4735 sayılı kanunlarında, bu
kanunlarda öngörülen idari ve teknik Ģartnamelerde belirlenmiĢ ve itiraz konusu kuralda
çıkarılması öngörülen yönetmelikle belirlenmesi hedeflenmiĢtir. DSĠ ile denetim Ģirketleri
arasındaki sözleĢmelerde bu mevzuat hükümleri yanında diğer mevzuat hükümlerinin de
gözetilmesi zorunludur. Bu itibarla DSĠ ile denetim Ģirketleri arasında imzalanacak
anlaĢmaların yasal çerçevesinin çizilmediğini söylemek de mümkün değildir. Anılan yasal
düzenlemelerin hem kiĢiler hem de idare yönünden herhangi bir duraksamaya ve kuĢkuya yer
vermeyecek Ģekilde açık, net ve anlaĢılabilir düzenlemeler olduğu görülmektedir. Dolayısı ile
dava konusu kuralda Anayasa‘nın 2. maddesinde yer alan hukuk devletinin temel ilkelerinden
biri olan belirlilik ilkesine bir aykırılık gözükmemektedir.
Anılan gerekçelerle çoğunluk görüĢüne katılmıyorum.
Üye
Hicabi DURSUN
[R.G. 13. ġubat 2013 – 28558 ]
—— • ——
Anayasa Mahkemesi BaĢkanlığından:
Esas Sayısı: 2012/69
Karar Sayısı: 2012/149
Karar Günü: 11.10.2012
ĠTĠRAZ YOLUNA BAġVURAN : Kestel Asliye Hukuk Mahkemesi
ĠTĠRAZIN KONUSU : 12.1.2011 günlü, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri
Kanunu‘nun 240. maddesinin (3) numaralı fıkrasının birinci cümlesinde yer alan “…kesin
süre…” ibaresi ile “Bu süre içinde adres gösterilmez veya gösterilen yeni adres de doğru
değilse, bu tanığın dinlenilmesinden vazgeçilmiĢ sayılır.” biçimindeki ikinci cümlesinin,
Anayasa‘nın 2. ve 36. maddelerine aykırılığı savıyla iptali istemidir
I- OLAY
Açılan maddi ve manevi tazminat davasında, itiraz konusu kuralın Anayasa‘ya aykırı
olduğu kanısına varan Mahkeme, iptali için baĢvurmuĢtur.
II- ĠTĠRAZIN GEREKÇESĠ
BaĢvuru kararının gerekçe bölümü Ģöyledir:
―Davacılar ... ile davalı ... arasında mahkememizde görülmekte olan tazminat davası
sırasında 17.05.2012 tarihli celsede, davacı tarafın tanıklarının adresini tespit ederek
bildirememesi üzerine, 6100 sayılı HMK‘nın 240/3 maddesinin ―Tanık listesinde adres
gösterilmemiĢ veya gösterilen adreste tanık bulunamamıĢ ise tarafa adres göstermesi için iĢin
niteliğine uygun Ģekilde kesin süre verilir. Bu süre içinde adres gösterilmez veya gösterilen
yeni adres doğru değil ise bu tanığın dinlenmesinden vazgeçilmiĢ sayılır‖ Ģeklindeki hüküm
gereğince tanık ... adresinin resen araĢtırılması yönünde bir karar alınmasına yer olmadığına
ancak kanunun bu hükmünün Türkiye Cumhuriyeti Anayasasına aykırı görülmesi sebebiyle
Anayasanın 152. maddesi gereğince Anayasa aykırılık baĢvurusunda bulunulmasına karar
verilmiĢtir.
Bu düĢüncemizi kısaca Ģu Ģekilde açıklamak isteriz:
Anayasanın devletin niteliklerine iliĢkin 2. maddesinde insan haklarına saygılı olduğu
ve bir hukuk devleti olduğu açıklanmıĢtır. Ġnsan haklarına saygılı olmak ve bir hukuk devleti
olmak gereği evrensel olarak kabul gören insan haklarına, sözleĢmeler ile bağlanılan uluslar
arası kuralara göre tanınan insan haklarına riayet etmeyi ve kanunların buna göre
hazırlanmasını gerektirir.
Yine Anayasamızın ‗Hak arama hürriyeti‘ baĢlıklı 36. maddesinde herkesin meĢru
vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı mercileri önünde davacı veya davalı olarak
iddia ve savunma ile adil yargılanma hakkına sahip olduğu açıklanmaktadır.
Bilindiği gibi tanıklık bir kamu görevidir ve CumhurbaĢkanı hariç tanık olarak çağrılan
herkes mahkeme önüne gitmek ve tanıklıktan çekinme hakkına sahip değil ise doğru bir
Ģekilde tanıklık yapmak zorundadır. Çağrıldıkları halde gelmemek zorla getirilmeyi
gerektirdiği gibi gelip de tanıklık yapmamak altı aya kadar tazyik hapsini gerektirmekte,
yalancı tanıklık ise bir suç olarak ceza gerektirmektedir.
Her ne kadar 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri
Kanunu‘nun 240. maddesinde tanığın adresi gösterilmemiĢse veya gösterilen adreste tanık
bulunamamıĢ ise tarafa adresin bildirilmesi için iĢin niteliğine uygun süre verileceği bu sürede
adres gösterilemez veya gösterilen adres doğru değil ise tanığın dinlenmesinden vazgeçilmiĢ
sayılacağı açıklanmıĢ ise de, tanığın tam kimliğinin tespit edilememesi, edilse bile kimliği
bildirilen tanığın adresinin taraflarca bulunamaması veya tanığın tanıklıktan kaçınma amaçlı
adres değiĢtirilmesi veya adresin gizlenmesi veya adreste tebligatın engellenmesi halinde
taraflara adres araĢtırma ve bildirme zorunluluğunun hak kaybına sebep olacak Ģekilde
getirilmesi bu madde hükmüne istinaden mahkemelerin hiç bir araĢtırma yapmaksızın tarafın
tanık delilinden vazgeçmiĢ sayılmasına karar verilmesine imkan verilmesi temel insan
haklarına hukuk devletinin gereklerine ve devletin hukuk devleti olduğunu açıklayan
Anayasanın 2. maddesine ve hak arama hürriyetine dair 36. maddesine böylece
ANAYASAYA aykırıdır.
Ayrıca bu düzenleme tanığın bir kamu görevi olması ile tanıklığın mahiyeti ile
çeliĢmektedir.
Bu düzenleme kiĢilere bir dedektif gibi araĢtırma yapmak yükümlülüğü getirmektedir.
Oysa pek çok halde tanıkların kimliğinin tespiti ve adreslerinin bulunması ancak kamu
gücü ile yapılabilecek bir husustur.
KiĢilere bunu her zaman yüklemek vatandaĢları hukuki olmayan araĢtırmalara
sürükleyebilecektir. Üstelik dedektiflik yasal bir meslek de değildir.
Bu sebeplerle 6100 sayılı HMK‘nın 240/3 maddesinin ―Tanık listesinde adres
gösterilmemiĢ veya gösterilen adreste tanık bulunamamıĢ ise tarafa adres göstermesi için iĢin
niteliğine uygun Ģekilde kesin süre verilir. Bu süre içinde adres gösterilmez veya gösterilen
yeni adres doğru değil ise bu tanığın dinlenmesinden vazgeçilmiĢ sayılır‖ Ģeklindeki hükmün
‗kesin süre‘ ibaresi ile ‗Bu süre içinde adres gösterilmez veya gösterilen yeni adres doğru
değil ise bu tanığın dinlenmesinden vazgeçilmiĢ sayılır‘ cümlesinin Anayasaya aykırı
bulunarak iptaline karar verilmesini talep ederiz.‖
III- YASA METĠNLERĠ
A- Ġtiraz Konusu Yasa Kuralı
12.1.2011 günlü, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu‘nun itiraz konusu ibare ve
cümleyi de içeren ―Tanık gösterme Ģekli‖ baĢlıklı 240. maddesi Ģöyledir:
―MADDE 240- (1) Davada taraf olmayan kiĢiler tanık olarak gösterilebilir.
(2) Tanık gösteren taraf, tanık dinletmek istediği vakıayı ve dinlenilmesi istenen
tanıkların adı ve soyadı ile tebliğe elveriĢli adreslerini içeren listeyi mahkemeye sunar. Bu
listede gösterilmemiĢ olan kimseler tanık olarak dinlenemez ve ikinci bir liste verilemez.
(3) Tanık listesinde adres gösterilmemiĢ veya gösterilen adreste tanık bulunamamıĢsa,
tarafa adres göstermesi için, iĢin niteliğine uygun kesin süre verilir. Bu süre içinde adres
gösterilmez veya gösterilen yeni adres de doğru değilse, bu tanığın dinlenilmesinden
vazgeçilmiş sayılır.‖
B- Dayanılan Anayasa Kuralları
BaĢvuru kararında, Anayasa‘nın 2. ve 36. maddelerine dayanılmıĢtır.
IV- ĠLK ĠNCELEME
Anayasa Mahkemesi Ġçtüzüğü‘nün 8. maddesi uyarınca HaĢim KILIÇ, Serruh KALELĠ,
Alparslan ALTAN, Fulya KANTARCIOĞLU, Mehmet ERTEN, Serdar ÖZGÜLDÜR, Recep
KÖMÜRCÜ, Burhan ÜSTÜN, Hicabi DURSUN, Celal Mümtaz AKINCI, Erdal TERCAN,
Muammer TOPAL ve Zühtü ARSLAN‘ın katılımıyla 5.7.2012 gününde yapılan ilk inceleme
toplantısında, dosyada eksiklik bulunmadığından iĢin esasının incelenmesine,
OYBĠRLĠĞĠYLE karar verilmiĢtir.
V- ESASIN ĠNCELENMESĠ
BaĢvuru kararı ve ekleri, Anayasa Mahkemesi Raportörü Yunus HEPER tarafından
hazırlanan iĢin esasına iliĢkin rapor, itiraz konusu Yasa kuralı, dayanılan Anayasa kuralları ve
bunların gerekçeleri ile diğer yasama belgeleri okunup incelendikten sonra gereği görüĢülüp
düĢünüldü:
BaĢvuru kararında, tanığın duruĢmadan kaçtığı, tebligatı kabul etmediği veya adresini
gizlediği durumlarda tanıkların açık kimlik ve adres bilgilerinin davanın taraflarınca
bulunamadığı, tanıklığın bir kamu görevi olması nedeniyle tanıkların adres ve kimlik
bilgilerinin kamu gücü imkânlarıyla tespit edilmesi gerektiği, ayrıca tanık listesinde adres
gösterilmemiĢ veya gösterilen adreste tanık bulunamamıĢsa, tarafa adres göstermesi için
verilen sürenin kesin olmasının hukuk devleti ilkesinin ve adil yargılanma hakkının ihlali
anlamına geldiği belirtilerek kuralın, Anayasa‘nın 2. ve 36. maddelerine aykırı olduğu ileri
sürülmüĢtür.
6100 sayılı Kanun‘un itiraz konusu ibare ve cümleyi de içeren 240. maddesinde,
tarafların tanık gösterme Ģekli düzenlenmiĢtir. Maddenin birinci fıkrasında, davada taraf
olmayan kiĢilerin tanık olarak gösterilebileceği; ikinci fıkrasında, tanık gösteren tarafın, tanık
dinletmek istediği vakıayı ve dinlenilmesi istenen tanıkların adı ve soyadı ile tebliğe elveriĢli
adreslerini içeren listeyi mahkemeye sunmak zorunda olduğu; itiraz konusu ibare ve cümlenin
de yer aldığı son fıkrasında ise tanık listesinde adres gösterilmemiĢ veya gösterilen adreste
tanık bulunamamıĢsa adres göstermesi için tarafa, iĢin niteliğine uygun kesin süre verileceği
ve verilen süre içinde adres gösterilmediği veya gösterilen yeni adres de doğru olmadığı
takdirde bu tanığın dinlenilmesinden vazgeçilmiĢ sayılacağı belirtilmiĢtir.
Anayasa‘nın 2. maddesinde belirtilen hukuk devleti, insan haklarına dayanan, bu hak ve
özgürlükleri koruyup güçlendiren, eylem ve iĢlemleri hukuka uygun olan, her alanda adaletli
bir hukuk düzeni kurup bunu geliĢtirerek sürdüren, hukuk güvenliğini sağlayan, Anayasa‘ya
aykırı durum ve tutumlardan kaçınan, hukuku tüm devlet organlarına egemen kılan, Anayasa
ve yasalarla kendini bağlı sayan, yargı denetimine açık olan devlettir. Hukuk devletinde yasa
koyucu, Anayasa kurallarına bağlı olmak koĢuluyla ihtiyaç duyduğu düzenlemeyi yapma
yetkisine sahiptir.
Anayasa‘nın hak arama hürriyetini düzenleyen 36. maddesinin birinci fıkrasında
―Herkes, meĢru vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı mercileri önünde davacı veya
davalı olarak iddia ve savunma ile adil yargılanma hakkına sahiptir.‖ denilerek yargı
mercilerine davacı ve davalı olarak baĢvurabilme ve bunun doğal sonucu olarak da iddia,
savunma ve adil yargılanma hakkı güvence altına alınmıĢtır. KuĢkusuz davanın makul sürede
sonuçlandırılması ve bireylere iddialarını ispat etmek için tanık delili ileri sürme olanağının
tanınması da adil yargılanma hakkının gereklerindendir.
6100 sayılı Kanun‘da esas itibariyle, iddianın ve savunmanın dayanağı olan vakıaların
ve bunların delillerinin mahkemeye bildirilmesini öngören ―taraflarca hazırlama ilkesi‖ kabul
edilmiĢtir. Bu ilkenin uygulandığı davalarda hâkim, kural olarak, diğer deliller yanında tanık
deliline de kendiliğinden baĢvuramaz. Tanık deliline ancak davanın tarafları baĢvurabilir.
Davada tanık gösteren taraf, dinlenilmesini istediği tanıkların ad ve soyadları ile tebliğe
elveriĢli adreslerini bir liste hâlinde mahkemeye sunmak zorundadır. Tanık ancak hâkim
huzurunda dinlenebileceğinden, taraflarca hazır edilmediği takdirde davetiye ile çağrılır.
Tanık listesinde adres gösterilmemiĢ veya gösterilen adreste tanık bulunamamıĢsa hâkim,
adres göstermesi için tarafa, iĢin niteliğine uygun kesin süre verir.
Kuralda yer alan “kesin” ibaresi sürenin uzatılamayacağına iliĢkin olmayıp ikinci kez
süre verilemeyeceğine iliĢkindir. Nitekim 6100 sayılı Kanun‘un 90. maddesinin ikinci
fıkrasına göre hâkim, kendisinin tespit ettiği süreleri, haklı sebeplerle artırabilir veya
kısaltabilir. BaĢka bir deyiĢle, hâkim tarafından verilen kesin süre sona ermeden önce sürenin
uzatılması istenebilir. Sonuçta, verilen kesin süre içinde adres gösterilmemiĢ ise veya
gösterilen yeni adres de doğru değilse bu tanığın dinlenilmesinden vazgeçilmiĢ sayılmaktadır.
Anayasa‘nın 141. maddesinin son fıkrasında, “Davaların en az giderle ve mümkün olan
süratle sonuçlandırılması, yargının görevidir” denilmiĢtir. Bu hükmün amacı yargılamanın
sürüncemede kalmasını önlemek, tarafları uzun süren gecikmelere karĢı korumaktır.
Ġtiraz konusu kuralın gerekçesinden, tarafa adres göstermesi için iĢin niteliğine uygun
olarak verilen sürenin kesin olması, bu süre içinde adres gösterilmemesi veya bildirilen yeni
adresin doğru olmaması halinde, tanığın dinlenilmesinden vazgeçilmiĢ sayılacağı kuralı ile
söz konusu nedenlerden doğan gecikmelerin önlenmesinin amaçlandığı anlaĢılmaktadır.
Öte yandan, ―Adil yargılanma hakkı‖nın unsurları arasında önemli bir yer tutan
―silahların eĢitliği‖ ilkesi, davanın tarafları arasında yargılama sırasında usul hükümleri
yönünden eĢit konumda bulunma, taraflardan birine dezavantaj, diğerine avantaj sağlayacak
kurallara yer vermeme esasını içermekte, diğer bir deyiĢle davanın tarafları arasında
hakkaniyete uygun bir dengenin varlığını gerekli kılmaktadır.
Tanık adreslerinin taraflarca mahkemeye sunulması esasını, davanın her iki tarafı için
de kabul eden itiraz konusu kural, adil yargılanma unsurları içinde yer alan “makul süre
içinde yargılanma” ve ―silahların eĢitliği” ilkelerine, bu bağlamda Anayasa'nın 2. ve 36.
maddelerine aykırı değildir. Ġptal isteminin reddi gerekir.
VI- SONUÇ
12.1.2011 günlü, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu‘nun 240. maddesinin (3)
numaralı fıkrasının, birinci cümlesinde yer alan ―…kesin süre…‖ ibaresi ile ―Bu süre içinde
adres gösterilmez veya gösterilen yeni adres de doğru değilse, bu tanığın dinlenilmesinden
vazgeçilmiĢ sayılır.‖ biçimindeki ikinci cümlesinin Anayasa‘ya aykırı olmadığına ve itirazın
REDDĠNE, 11.10.2012 gününde OYBĠRLĠĞĠYLE karar verildi.
BaĢkan
HaĢim KILIÇ
BaĢkanvekili
Serruh KALELĠ
BaĢkanvekili
Alparslan ALTAN
Üye
Fulya KANTARCIOĞLU
Üye
Mehmet ERTEN
Üye
Serdar ÖZGÜLDÜR
Üye
Osman Alifeyyaz PAKSÜT
Üye
Zehra Ayla PERKTAġ
Üye
Recep KÖMÜRCÜ
Üye
Burhan ÜSTÜN
Üye
Engin YILDIRIM
Üye
Nuri NECĠPOĞLU
Üye
Hicabi DURSUN
Üye
Celal Mümtaz AKINCI
Üye
Erdal TERCAN
Üye
Muammer TOPAL
Üye
Zühtü ARSLAN
[R.G. 13. ġubat 2013 – 28558 ]
—— • ——
Anayasa Mahkemesi BaĢkanlığından:
Esas Sayısı : 2012/29
Karar Sayısı : 2012/155
Karar Günü : 18.10.2012
ĠTĠRAZ YOLUNA BAġVURAN : DanıĢtay Onikinci Dairesi
ĠTĠRAZIN KONUSU : 26.1.2011 günlü, 6107 sayılı Ġller Bankası Anonim ġirketi
Hakkında Kanun‘un 11. maddesinin, Anayasa‘nın 7., 123. ve 128. maddelerine aykırılığı
savıyla iptali istemidir.
I- OLAY
Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Maden Mühendisleri Odası
tarafından, 29.4.2011 gün ve 27919 sayılı Resmî Gazete‘de yayımlanarak yürürlüğe giren
Ġller Bankası Anonim ġirketi Ġnsan Kaynakları Yönetmeliği‘nin 1. ve 2. maddeleri ile 3.
maddesinin birinci fıkrasının (ç) bendinin iptali istemiyle açılan davada, itiraz konusu kuralın
Anayasa‘ya aykırı olduğu iddiasını ciddi bulan DanıĢtay Onikinci Dairesi, iptali için
baĢvurmuĢtur.
II- ĠTĠRAZIN GEREKÇESĠ
BaĢvuru kararının gerekçe bölümü Ģöyledir:
―Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Maden Mühendisleri Odası vekili
Av. … tarafından, 29.04.2011 tarih ve 27919 sayılı Resmi Gazete‘de yayınlanarak yürürlüğe
giren ―Ġller Bankası Anonim ġirketi Ġnsan Kaynakları Yönetmeliği‖nin 1. ve 2. maddeleri ile
3/1-ç maddesinin iptali ve yürütmenin durdurulmasına karar verilmesi istemiyle Ġller Bankası
Anonim ġirketi ve BaĢbakanlık‘a karĢı açılan davada; iptali istenilen Ġller Bankası Anonim
ġirketi Ġnsan Kaynakları Yönetmeliği‘nin dayanağı olan 6107 sayılı Ġller Bankası Anonim
ġirketi Hakkında Kanunun 11. maddesinin; Anayasa‘nın 7., 11., 123. ve 128. maddelerine
aykırı olduğu iddiasıyla itiraz yoluyla iptali istemiyle Anayasa Mahkemesi‘ne baĢvurulması
istemi incelendi:
6107 sayılı Ġller Bankası Anonim ġirketi Hakkında Kanunun ―banka personeli‖ baĢlıklı
11. maddesinde; ―(1) Banka hizmetlerinin gerektirdiği görevler, 14/7/1965 tarihli ve 657
sayılı Devlet Memurları Kanununa ve diğer kanunların sözleĢmeli personel hakkındaki
hükümlerine tabi olmayan sözleĢmeli personel eliyle yürütülür.
(2) Banka personelinin hizmete alınması, nitelikleri, atanma, ilerleme, yükselme,
görevden alınma Ģekilleri, görev ve yetkileri, disiplin esasları, yükümlülükleri, unvan ve
sayıları Devlet Personel BaĢkanlığının görüĢü üzerine Bakanlar Kurulu kararı ile çıkarılacak
yönetmelik ile düzenlenir.‖ hükmü yer almıĢtır.
Bakılan davada; iptali istenilen Ġller Bankası Anonim ġirketi Ġnsan Kaynakları
Yönetmeliği‘nin dayanağı olan 6107 sayılı Ġller Bankası Anonim ġirketi Hakkında Kanunun
11. maddesinin Anayasa‘ya aykırı olduğu savının ciddi olduğu kanaatine varıldığından, bu
maddenin itirazen iptali istemiyle Anayasa Mahkemesi‘ne baĢvurulması Dairemizce gerekli
görülmüĢtür.
Dayanılan Anayasa Kuralları:
Madde 7- Yasama yetkisi Türk Milleti adına Türkiye Büyük Millet Meclisinindir. Bu
yetki devredilemez.
Madde 123/1- Ġdare, kuruluĢ ve görevleriyle bir bütündür ve kanunla düzenlenir.
Madde 128/2- Memurların ve diğer kamu görevlilerinin nitelikleri, atanmaları, görev ve
yetkileri, hakları ve yükümlülükleri, aylık ve ödenekleri ve diğer özlük iĢleri kanunla
düzenlenir.
Davacı Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Maden Mühendisleri
Odası; ― Ġller Bankası Anonim ġirketi Ġnsan Kaynakları Yönetmeliği‘nin 1. ve 2. maddeleri ile
3/1-ç maddesinin iptali ve yürütmenin durdurulmasına karar verilmesi istemiyle dava
açmıĢtır.
Ġller Bankası Anonim ġirketi Ġnsan Kaynakları Yönetmeliği‘nin ―dayanak‖ baĢlıklı 2.
maddesinde; ―Bu Yönetmelik 26/11/2011 tarihli ve 6107 sayılı Ġller Bankası Anonim ġirketi
Hakkında Kanunun 11 inci maddesine dayanılarak hazırlanmıĢtır.‖ kuralına yer verilmiĢtir.
Kanun‘un 11. maddesinin birinci fıkrasında, Banka hizmetlerinin gerektirdiği
görevlerin, 657 sayılı Devlet Memurları Kanununa ve diğer kanunların sözleĢmeli personel
hakkındaki hükümlerine tabi olmayan sözleĢmeli personel eliyle yürütüleceği belirtilmiĢtir.
Maddenin ikinci fıkrasında ise; Banka personelinin hizmete alınması, nitelikleri,
atanma, ilerleme, yükselme, görevden alınma Ģekilleri, görev ve yetkileri, disiplin esasları,
yükümlülükleri, unvan ve sayılarının Devlet Personel BaĢkanlığının görüĢü üzerine Bakanlar
Kurulu kararı ile çıkarılacak yönetmelik ile düzenleneceği hususu yer almaktadır.
Anayasa‘nın 7. maddesinde; ―Yasama yetkisi Türk Milleti adına Türkiye Büyük Millet
Meclisinindir. Bu yetki devredilemez‖ denilmektedir. Anayasa Mahkemesi‘nin birçok
kararında ―yasama yetkisinin devredilmezliği‖ ilkesi ile ilgili açıklama yapılmıĢtır. Buna göre,
yasayla düzenleme ilkesi, düzenlenen konudan yalnız kavram, ad ve kurum olarak söz
edilmesi değil, bunların yasa metninde kurallaĢtırması olmaktadır. KurallaĢtırma ise,
düzenlenen alanda temel ilkelerin konulmasını ve çerçevenin çizilmiĢ olmasını ifade edeceği,
ancak; bu koĢulla uzmanlık ve teknik konulara iliĢkin ayrıntıların belirlenmesinin yürütme
organının takdirine bırakılabileceği vurgulanmıĢtır.
Buna göre, Anayasa‘da yasayla düzenlenmesi öngörülen konularda, yürütme organına
genel ve sınırları belirsiz bir düzenleme yetkisinin verilmesi olanağı bulunmamaktadır.
Yürütmenin düzenleme yetkisi, sınırlı, tamamlayıcı ve bağımlı bir yetkidir. Bu nedenle
Anayasa‘da öngörülen ayrık durumlar dıĢında, yasalarla düzenlenmemiĢ bir alanda, yasa ile
yürütmeye genel nitelikte kural koyma yetkisi verilmemektedir.
Yürütme organına düzenleme yetkisi veren bir yasa kuralının Anayasa‘nın 7. maddesine
uygun olabilmesi için temel ilkeleri koyması, çerçeveyi çizmesi, sınırsız, belirsiz, geniĢ bir
alanı yürütmenin düzenlemesine bırakmaması gerekmektedir.
Anayasa‘nın 123. maddesinin birinci fıkrasında ise; ―Ġdare, kuruluĢ ve görevleriyle bir
bütündür ve kanunla düzenlenir‖ hükmü yer almaktadır. Bu maddede yer alan düzenleme,
idarenin kanuniliği ilkesine iliĢkindir, idarenin kanuniliği ilkesi, idarenin ve organlarının
görev ve yetkilerinin hiçbir duraksamaya yer bırakmayacak Ģekilde, açık bir Ģekilde yasayla
düzenlenmesini gerekli kılmaktadır.
Anayasa‘nın 128. maddesinin ikinci fıkrasında da; ―Memurların ve diğer kamu
görevlilerinin nitelikleri, atanmaları, görev ve yetkileri, hakları ve yükümlülükleri, aylık ve
ödenekleri ve diğer özlük iĢleri kanunla düzenlenir.‖ hükmü yer almaktadır. Anayasa
Mahkemesi yine birçok kararında, Anayasa‘nın 128. maddesinin ikinci fıkrasının kapsamına
giren kiĢilerin statülerine ve özlük haklarına iliĢkin düzenlemelerin yasayla yapılması
gerektiği, bu konuların düzenlenmesinin idarenin düzenleyici iĢlemlerine bırakılmasının
Anayasa‘ya aykırı olacağı belirtilmiĢtir.
Ġdarenin kanuniliği ilkesi, idarenin hizmet birimleri ile bu birimlerin kadro ve görev
unvanlarının ve görevlerinin yasayla düzenlemesini de içermektedir. Kadrolar, bir kamu
hizmetinin teĢkilatlanmasının ön koĢulu olmaktadır. Kadro unvanı, personelin yerine
getireceği görevlerini, yetkilerini, haklarını ve yükümlülüklerini, aylık ve ödenekleri ile diğer
özlük haklarını içermektedir. Kadro unvanı ile personelin özellikle aylık ve ödenekleri ve
diğer özlük hakları arasında sıkı bir bağ bulunmaktadır. Bununla birlikte, Banka personelinin
disiplin kurallarına aykırı eylemleri karĢılığında hangi yaptırımların uygulanacağının da açık
bir Ģekilde Yasa ile belirlenmesi gerekmektedir.
Ġl özel idareleri, belediyeler ve bağlı kuruluĢları ile münhasıran bunların üye oldukları
mahalli idare birliklerinin finansman ihtiyacını karĢılamak, bu idarelerin sınırları içinde
yaĢayan halkın mahalli müĢterek hizmetlerine iliĢkin projeler geliĢtirmek, bu idarelere
danıĢmanlık hizmeti vermek ve teknik mahiyetteki kentsel projeler ile alt ve üstyapı iĢlerinin
yapılmasına yardımcı olmak ve her türlü kalkınma ve yatırım bankacılığı iĢlevlerini yerine
getirmek üzere kanunla kalkınma ve yatırım bankası olarak kurulan iller Bankası Anonim
ġirketi bir kamu tüzel kiĢisidir. Anayasa‘nın 123. maddesinde belirtildiği üzere, Ġller Bankası
Anonim ġirketi‘de idarenin bütünlüğü içinde yer almaktadır ve Banka personelinin hizmete
alınması, nitelikleri, atanma, ilerleme, yükselme, görevden alınma Ģekilleri, görev ve yetkileri,
disiplin esasları, yükümlülükleri, unvan ve sayılarına iliĢkin hususların yasayla düzenlenmesi
gerekmektedir.
Açıklanan nedenlerle, Anayasa‘nın 152. ve bir davaya bakmakta olan mahkemenin, o
dava sebebiyle uygulanacak olan bir kanun hükmünün Anayasa‘ya aykırı olduğu kanısına
götüren görüĢünü açıklayan kararı ile Anayasa Mahkemesine baĢvurması gerektiğini
düzenleyen 2949 sayılı Kanunun 28. maddesinin 2. fıkrası gereğince 6107 sayılı Ġller Bankası
Anonim ġirketi Hakkında Kanunun 11. maddesinin Anayasa‘nın 7., 123. ve 128. maddelerine
aykırı olduğu kanaati ile iptali istemiyle Anayasa Mahkemesine baĢvurulmasına ve dosyadaki
belgelerin onaylı bir örneğinin Anayasa Mahkemesi BaĢkanlığına gönderilmesine, 28.12.2011
tarihinde oybirliği ile karar verildi.‖
III- YASA METĠNLERĠ
A- Ġtiraz Konusu Yasa Kuralı
26.1.2011 günlü, 6107 sayılı Ġller Bankası Anonim ġirketi Hakkında Kanun‘un iptali
istenilen ―Banka Personeli‖ baĢlıklı 11. maddesi Ģöyledir:
―Madde 11- (1) Banka hizmetlerinin gerektirdiği görevler, 14/7/1965 tarihli ve 657
sayılı Devlet Memurları Kanununa ve diğer kanunların sözleşmeli personel hakkındaki
hükümlerine tabi olmayan sözleşmeli personel eli ile yürütülür.
(2) Banka personelinin hizmete alınması, nitelikleri, atanma, ilerleme, yükselme,
görevden alınma şekilleri, görev ve yetkileri, disiplin esasları, yükümlülükleri, unvan ve
sayıları Devlet Personel Başkanlığının görüşü üzerine Bakanlar Kurulu kararı ile
çıkarılacak yönetmelik ile düzenlenir.”
B- Dayanılan Anayasa Kuralları
BaĢvuru kararında, Anayasa‘nın 7., 123. ve 128. maddelerine dayanılmıĢtır.
IV- ĠLK ĠNCELEME
Anayasa Mahkemesi Ġçtüzüğü‘nün 8. maddesi gereğince HaĢim KILIÇ, Serruh
KALELĠ, Alparslan ALTAN, Fulya KANTARCIOĞLU, Mehmet ERTEN, Serdar
ÖZGÜLDÜR, Osman Alifeyyaz PAKSÜT, Zehra Ayla PERKTAġ, Recep KÖMÜRCÜ,
Burhan ÜSTÜN, Engin YILDIRIM, Nuri NECĠPOĞLU, Hicabi DURSUN, Celal Mümtaz
AKINCI ve Erdal TERCAN‘ın katılımıyla 11.4.2012 gününde yapılan ilk inceleme
toplantısında, dosyada eksiklik bulunmadığından iĢin esasının incelenmesine
OYBĠRLĠĞĠYLE karar verilmiĢtir.
V- ESASIN ĠNCELENMESĠ
BaĢvuru kararı ve ekleri, Anayasa Mahkemesi Raportörü Canbulut ġAġMAZ tarafından
hazırlanan iĢin esasına iliĢkin rapor, itiraz konusu Yasa kuralı, dayanılan Anayasa kuralları ve
bunların gerekçeleri ile diğer yasama belgeleri okunup incelendikten sonra gereği görüĢülüp
düĢünüldü:
A- Kanun‟un 11. Maddesinin (1) Numaralı Fıkrasının Ġncelenmesi
BaĢvuru kararında, il özel idareleri, belediyeler ve bağlı kuruluĢları ile münhasıran
bunların üye oldukları mahalli idare birliklerinin finansman ihtiyacını karĢılamak, bu
idarelerin sınırları içinde yaĢayan halkın mahalli müĢterek hizmetlerine iliĢkin projeler
geliĢtirmek, bu idarelere danıĢmanlık hizmeti vermek ve teknik mahiyetteki kentsel projeler
ile alt ve üstyapı iĢlerinin yapılmasına yardımcı olmak ve her türlü kalkınma ve yatırım
bankacılığı iĢlevlerini yerine getirmek üzere kanunla kalkınma ve yatırım bankası olarak
kurulan Ġller Bankası Anonim ġirketinin bir kamu tüzel kiĢisi olduğu, Anayasa‘nın 123.
maddesinde belirtildiği üzere, Ġller Bankası Anonim ġirketinin de idarenin bütünlüğü içinde
yer aldığı ve Banka personelinin hizmete alınması, nitelikleri, atanma, ilerleme, yükselme,
görevden alınma Ģekilleri, görev ve yetkileri, disiplin esasları, yükümlülükleri, unvan ve
sayılarına iliĢkin hususların kanunla düzenlenmesi gerektiği belirtilerek kuralın, Anayasa‘nın
7., 123. ve 128. maddelerine aykırı olduğu ileri sürülmüĢtür.
Ġtiraza konu 11. maddenin (1) numaralı fıkrasında, banka hizmetlerinin gerektirdiği
görevlerin, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu‘na ve diğer kanunların sözleĢmeli personel
hakkındaki hükümlerine tabi olmayan sözleĢmeli personel eli ile yürütüleceği kurala
bağlanmıĢtır.
Anayasa‘nın 123. maddesinin birinci fıkrasında ―Ġdare, kuruluĢ ve görevleriyle bir
bütündür ve kanunla düzenlenir.‖ hükmü yer almaktadır. Bu maddede yer verilen idarenin
kanuniliği ilkesi, idarenin ve organlarının görev ve yetkilerinin hiçbir duraksamaya yer
vermeyecek Ģekilde, açık bir biçimde kanunla düzenlenmesini gerekli kılar.
Anayasa‘nın 128. maddesinde ise Devlet‘in, kamu iktisadi teĢebbüsleri ve diğer kamu
tüzelkiĢilerinin genel idare esaslarına göre yürütmekle yükümlü oldukları kamu hizmetlerinin
gerektirdiği asli ve sürekli görevlerinin memurlar ve diğer kamu görevlileri eliyle
yürütüleceği, bu kapsama giren personelin nitelikleri, atanmaları, görev ve yetkileri, hakları
ve yükümlülüklerinin de kanunla düzenleneceği öngörülmüĢtür. Anayasa‘nın 128. maddesi
anlamında bir kamu hizmetinden söz edilebilmesi için, söz konusu hizmetin Devlet, kamu
iktisadi teĢebbüsleri ve diğer kamu tüzel kiĢilerinin yürütmekle yükümlü olduğu kamu hizmeti
olması, bu kamu hizmetinin ―genel idare esasları‖na göre yürütülmesi ile görevin ―asli ve
sürekli‖ nitelikte olması Ģarttır.
6107 sayılı Kanunla yeniden yapılandırılan, hukuki statüsü ve personel yapısı
değiĢtirilen Ġller Bankasında, banka hizmetlerinin gerektirdiği görevlerin, 657 sayılı Kanun‘a
ve diğer kanunların sözleĢmeli personel hakkındaki hükümlerine tabi olmayan sözleĢmeli
personel eli ile yürütüleceği kurala bağlanarak farklı bir istihdam politikası benimsenmiĢtir.
6107 sayılı Kanun‘dan önceki süreçte banka faaliyetlerine iliĢkin iĢlemler 657 sayılı
Kanun‘a tabi olarak istihdam edilen memurlar ve sözleĢmeli personel ile 4857 sayılı ĠĢ
Kanunu kapsamında görev yapan iĢçiler eliyle gerçekleĢtirilmekteyken, itiraz konusu kural ile
Ġller Bankasının personel rejiminin yeniden düzenlendiği anlaĢılmaktadır.
Ġller Bankası, 233 sayılı Kamu Ġktisadi TeĢebbüsleri Hakkında Kanun Hükmünde
Kararname‘nin 58. maddesiyle getirilen ―istisna” hükmü ile anılan KHK‘nin kapsamı dıĢında
bırakılmıĢtır. Banka, KuruluĢ Kanunu‘nun 1. maddesinde de belirtildiği üzere özel hukuk
hükümlerine tabi, tüzel kiĢiliği haiz, anonim Ģirket statüsünde bir kalkınma ve yatırım
bankasıdır.
Kanun koyucunun, 6107 sayılı Kanun ile Ġller Bankası‘nın tüm iĢ ve iĢlemlerinde özel
hukuk hükümlerine tabi olarak, olanakları ölçüsünde yerel yönetimlerin her türlü kredi
ihtiyaçlarını karĢılayan ve bankacılık iĢlemlerine aracılık eden, bunlar için projeler üreten,
danıĢmanlık hizmeti veren ve anonim Ģirket Ģeklinde yapılanan, 5411 sayılı Bankacılık
Kanunu‘na göre örgütlenen, çağdaĢ bankacılık esaslarına göre faaliyet gösteren ve görev
alanlarında uzmanlaĢmıĢ bir kalkınma ve yatırım bankasına dönüĢmesini amaçladığı
görülmektedir.
5411 sayılı Kanun kapsamındaki bankalar, özel hukuk hükümleri çerçevesinde,
bankacılık sektörü ve ekonomik kurallara uygun biçimde verimlilik ve rekabet esaslarına göre
çalıĢması gereken kuruluĢlar olduğundan, personel rejiminin de bu esaslara uygun olması
doğaldır.
ÇağdaĢ bankacılığın ve uluslararası rekabetin gereklerine uygun olarak yeniden
yapılandırılan Ġller Bankasının çalıĢmalarını etkin, verimli, özerk bir yapıda sürdürebilmesi,
belirlenecek personel rejimine de bağlı olacaktır. Bu doğrultuda Ġller Bankası, 6107 sayılı
Kanun dıĢında Bankacılık Kanunu ve Türk Ticaret Kanunu hükümleri çerçevesinde, özel
hukuka ve özel iĢletmecilik esaslarına tabi olarak faaliyet yürüttüğünden, özel hukuk
hükümlerine bağlı tutulan bu bankanın hizmeti Anayasa‘nın 128. maddesi kapsamında genel
idare esaslarına göre yürütülmesi gereken asli ve sürekli görevlerden sayılamaz ve personeli
de aynı madde kapsamında memur ya da diğer kamu görevlisi olarak değerlendirilemez.
Buna göre, özel hukuk hükümlerine tabi anonim Ģirket statüsüne geçirilerek ekonominin
gereklerine uygun olarak yeniden yapılandırılan Ġller Bankasında personel statüsünün
değiĢtirilmesi ve bu doğrultuda Banka personelinin, 657 sayılı Kanun ve diğer kanunların
sözleĢmeli personel çalıĢtırılması hakkındaki hükümlerine tabi olmayan sözleĢmeli statüde
istihdam edilmesi hususu yasa koyucunun takdirindedir.
Ġller Bankasının özel hukuk hükümlerine tabi anonim Ģirket statüsünde olması ve
personelinin de Anayasa‘nın 128. maddesi kapsamında yer almaması dikkate alındığında,
itiraz konusu kuralda Anayasa‘ya aykırı bir yön bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle, itiraz konusu kural Anayasa‘nın 123. ve 128. maddelerine aykırı
değildir. Ġptal isteminin reddi gerekir.
Kuralın, Anayasa‘nın 7. maddesi ile ilgisi görülmemiĢtir.
Fulya KANTARCIOĞLU, Mehmet ERTEN, Osman Alifeyyaz PAKSÜT ve Zehra Ayla
PERKTAġ bu görüĢe katılmamıĢtır.
B- Kanun‟un 11. Maddesinin (2) Numaralı Fıkrasının Ġncelenmesi
BaĢvuru kararında, Ġller Bankası Anonim ġirketinin bir kamu tüzel kiĢisi olduğu, Ġller
Bankası Anonim ġirketinin de idarenin bütünlüğü içinde yer aldığı ve Banka personelinin
hizmete alınması, nitelikleri, atanma, ilerleme, yükselme, görevden alınma Ģekilleri, görev ve
yetkileri, disiplin esasları, yükümlülükleri, unvan ve sayılarına iliĢkin hususların kanunla
düzenlenmesi gerektiği belirtilerek kuralın, Anayasa‘nın 7., 123. ve 128. maddelerine aykırı
olduğu ileri sürülmüĢtür.
Kanun‘un 11. maddesinin (2) numaralı fıkrasında yer alan ―Bakanlar Kurulu kararı ile
çıkarılacak‖ ibaresi, 16.5.2012 günlü, 6306 sayılı Kanun‘un 21. maddesiyle ―Yönetim Kurulu
kararı ile yürürlüğe konulan‖ Ģeklinde değiĢtirilmiĢtir. Bu nedenle, konusu kalmayan istem
hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekir.
Fulya KANTARCIOĞLU ve Zehra Ayla PERKTAġ bu görüĢe katılmamıĢtır.
VI- SONUÇ
26.1.2011 günlü, 6107 sayılı Ġller Bankası Anonim ġirketi Hakkında Kanun‘un 11.
maddesinin;
1- (1) numaralı fıkrasının Anayasa‘ya aykırı olmadığına ve iptal isteminin REDDĠNE,
Fulya KANTARCIOĞLU, Mehmet ERTEN, Osman Alifeyyaz PAKSÜT ile Zehra Ayla
PERKTAġ‘ın karĢıoyları ve OYÇOKLUĞUYLA,
2- (2) numaralı fıkrasında yer alan ―…Bakanlar Kurulu kararı ile çıkarılacak…‖ ibaresi,
16.5.2012 günlü, 6306 sayılı Kanun‘un 21. maddesiyle değiĢtirildiğinden, bu fıkraya iliĢkin
konusu kalmayan istem hakkında KARAR VERĠLMESĠNE YER OLMADIĞINA, Fulya
KANTARCIOĞLU ile Zehra Ayla PERKTAġ‘ın karĢıoyları ve OYÇOKLUĞUYLA,
18.10.2012 gününde karar verildi.
BaĢkan
HaĢim KILIÇ
BaĢkanvekili
Serruh KALELĠ
BaĢkanvekili
Alparslan ALTAN
Üye
Fulya KANTARCIOĞLU
Üye
Mehmet ERTEN
Üye
Serdar ÖZGÜLDÜR
Üye
Osman Alifeyyaz PAKSÜT
Üye
Zehra Ayla PERKTAġ
Üye
Recep KÖMÜRCÜ
Üye
Burhan ÜSTÜN
Üye
Engin YILDIRIM
Üye
Nuri NECĠPOĞLU
Üye
Hicabi DURSUN
Üye
Celal Mümtaz AKINCI
Üye
Erdal TERCAN
Üye
Muammer TOPAL
Üye
Zühtü ARSLAN
KARġIOY GEREKÇESĠ
26.11.2011 günlü 6107 sayılı Ġller Bankası Anonim ġirketi Hakkında Kanun‘un 11.
maddesinin itiraz konusu (1) numaralı fıkrasında, ―Banka hizmetlerinin gerektirdiği görevler,
14.7.1965 tarihli ve 657 sayılı Devlet Memurları Kanununa ve diğer kanunların sözleĢmeli
personel hakkındaki hükümlerine tâbi olmayan sözleĢmeli personel eli ile yürütülür.‖
denilmektedir.
6107 sayılı Yasa‘nın 1. maddesine göre Banka, özel hukuk hükümlerine tâbi olarak,
anonim Ģirket statüsünde kurulmuĢ ve Bayındırlık ve Ġskân Bakanlığı ile iliĢkilendirilmiĢtir.
Yasa‘nın, yönetim kuruluna idareye özgü düzenleyici tasarruf olan yönetmelik çıkarma
yetkisi tanıyan 11. ve 13/3. maddeleri, Banka‘ya vadesi gelmiĢ kredi ve diğer alacaklarını
ortak idare paylarından tahsil etme yetkisi vererek, kamu gücü kullanılmasına olanak sağlayan
13/9. maddesi ve görev, yetki ve iĢleyiĢle ilgili diğer kuralları gözetildiğinde, Banka‘nın kamu
tüzelkiĢisi olduğu sonucuna varılmaktadır. Bu haliyle Anayasa‘nın 123. maddesinde belirtilen
―idare‖ kapsamı içinde bulunan Banka‘nın kuruluĢ, görev ve yetkileriyle birlikte personelinin
hukuki durumunun da yasa ile düzenlenmesi gerekmektedir.
Anayasa‘nın 8. maddesinde yer alan yürütme yetkisi ve görevi, Anayasaya ve kanunlara
uygun olarak kullanılıp yerine getirileceğinden sınırlı, tamamlayıcı ve bağımlı bir yetkidir. Bu
nedenle Anayasa‘da öngörülen ayrık durumlar dıĢında, yasalarla düzenlenmemiĢ bir alanda
yürütmeye genel nitelikte kural koyma yetkisi verilemez. Yürütme yetkisinin Anayasa‘ya
uygun olarak kullanıldığının kabulü için düzenleme yetkisi veren Yasa‘da, temel ilkelerin
konulması, çerçevenin çizilmesi, belirsiz, geniĢ bir alanın yürütmeye bırakılmaması gerekir.
Ġtiraz konusu kuralla Banka hizmetlerinin gerektirdiği görevleri yerine getirecek
personelin hangi esaslara göre nasıl çalıĢtırılacakları, 657 sayılı Yasa dıĢında tutulacak
sözleĢmeli personelle ne tür bir sözleĢme yapılacağı belirtilmemiĢ, sınırsız bir alan idarenin
düzenlemesine bırakılarak Anayasa‘nın 123. maddesinde öngörülen idarenin kanuniliği ilkesi
ihlâl edilmiĢtir.
Öte yandan, 6107 sayılı Yasa‘nın itiraz konusu 11. maddesinin (2) numaralı fıkrasının
sonunda yer alan ―Bakanlar Kurulu kararı ile çıkarılacak‖ ibaresi, 16.5.2012 günlü 6306 sayılı
Kanun‘un 21. maddesiyle ―Yönetim Kurulu kararı ile yürürlüğe konulan‖ biçiminde
değiĢtirilmiĢtir. Bu durumun, kuralın tümünü etkilediği ve DanıĢtay‘daki dava objektif
düzenleyici iĢleme karĢı açıldığından bireysel bir hakkın ihlâlinin söz konusu olmadığı
gerekçesiyle çoğunluk görüĢü doğrultusunda fıkra hakkında karar verilmesine yer olmadığı
yolunda karar verilmiĢtir.
Anayasa Mahkemesi‘ne itiraz yoluyla yapılan baĢvuruların konusunu oluĢturan yasa
kuralının, daha sonra değiĢikliğe uğraması nedeniyle DanıĢtay‘da bakılmakta olan davada
uygulanma olanağını yitirdiği kabul edilemez. Bu dava, objektif düzenleyici iĢleme karĢı
açılmıĢ olsa da, itiraz konusu kural uygulanarak sonuçlandırılacağından, Anayasal denetimin
sürdürülmesi gerekirken DanıĢtay‘da açılan davada da karar verilmesine yer olmadığına karar
verileceği varsayımıyla iĢin esasının incelenmemesinin, anayasal dayanağı bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle itiraz konusu 11. maddenin Anayasa‘nın 123. maddesine aykırı
olduğu saptanan (1) numaralı fıkrasının iptali (2) numaralı fıkrasının ise esasının incelenmesi
gerektiği düĢüncesiyle çoğunluk görüĢüne katılmıyorum.
Üye
Fulya KANTARCIOĞLU
KARġIOY GEREKÇESĠ
Ġller Bankası Anonim ġirketi Hakkında Kanun‘un 11. maddesinin iptali istenilen (1)
numaralı fıkrasında, Ġller Bankası Anonim ġirketi‘nce verilecek banka hizmetlerinin, 657
sayılı Devlet Memurları Kanunu ile diğer kanunların sözleĢmeli personel hakkındaki
hükümlerine tabi olmayan sözleĢmeli personel eliyle yürütüleceği düzenlenmektedir.
Anayasa‘nın idarenin bütünlüğü ve kamu tüzelkiĢiliği baĢlıklı 123. maddesinin birinci
fıkrasında, idarenin, kuruluĢ ve görevleriyle bir bütün olduğu ve kanunla düzenleneceği
öngörülmektedir. Fıkrada yer alan düzenleme, idarenin kanuniliği ilkesiyle ilgilidir. Bu ilke,
idarenin ve organlarının görev ve yetkilerinin anlaĢılacak Ģekilde kanunla düzenleme
yapılmasını gerekli kılar. Dolayısıyla idarenin hizmet birimleriyle bunların kadro ve görev
unvanlarının kanunla düzenlenmesi gereğini de kapsar.
Ġller Bankası Anonim ġirketinin, il özel idareleri, belediyeler ve bağlı kuruluĢları ile
bunların üye oldukları mahalli idare birliklerinin finansman ihtiyacını karĢılamak, bu
idarelerin sınırları içinde yaĢayan halkın mahalli müĢterek ihtiyaçlarını karĢılamak için
projeler geliĢtirmek, bu idarelere danıĢmanlık hizmeti vermek ve teknik mahiyetteki kentsel
projeler ile alt ve üst yapı iĢlerinin gerçekleĢtirilmesine yardımcı olmak ve her türlü kalkınma
ve yatırım bankacılığı faaliyetlerini yerine getirmek üzere Anayasa‘nın 123. maddesi
gereğince kanunla kurulan bir kamu tüzel kiĢisi olduğunda duraksama bulunmamaktadır.
Ġptali istenilen kuralda, Bankada hizmet verecek personelin 657 sayılı Devlet Memurları
Kanunu ile diğer kanunların sözleĢmeli personel hakkındaki hükümlerine tabi
tutulmayacakları ifade edilirken, hangi düzenleme uyarınca sözleĢmeli personel olarak
hizmete alınacakları denetime olanak verecek biçimde kurala bağlanmamıĢ, sadece belirtilen
kanunlarda öngörülen sözleĢmeli personel hakkındaki hükümlerin uygulanmayacağına iĢaret
edilmiĢtir.
Ġller Bankası Anonim ġirketi‘ne yüklenen kamu hizmetlerinin niteliği gözetildiğinde, bu
Ģirketin Anayasa‘nın 123. maddesinde öngörülen idarenin bütünlüğü ve kanuniliği ilkesi
içinde yer aldığı ve bu hizmetleri yürütecek Banka personelinin hizmete alınmasına iliĢkin
esasların da kanunla düzenlenmesi gerektiği açıktır.
Bankada hizmet verecek sözleĢmeli personelin hangi düzenleme gereğince hizmete
alınacağını belirlemeyen kural, Anayasa‘nın 123. maddesinde öngörülen idarenin kanuniliği
ilkesine aykırılık oluĢturmaktadır.
Açıklanan nedenle kuralın iptali gerekir.
Üye
Mehmet ERTEN
KARġIOY YAZISI
26.1.2011 günlü, 6107 sayılı Ġller Bankası Anonim ġirketi Hakkında Kanun‘un iptali
istenen 11. maddesi, banka hizmetlerinin gerektirdiği görevlerin 657 sayılı Devlet Memurları
Kanunu‘na ve diğer kanunların sözleĢmeli personel hakkındaki hükümlerine tabi olmayan
sözleĢmeli personel eliyle yürütülmesini öngörmektedir.
Ġller Bankasının tabi olduğu mevzuat gereğince yönetim ve denetim kurullarının
ağırlıklı olarak merkezi idare tarafından oluĢturulması, sermayesinin ve gelirlerinin kamu
tarafından sağlanması, genel müdürünün BaĢbakan tarafından atanması gibi düzenlemelerden
açıkça görüldüğü gibi, bu Bankanın Ġdare‘nin bütünlüğü içinde yer aldığında kuĢku yoktur.
Bankanın gerçek niteliğinin bir kamu tüzel kiĢiliği olduğu ve bunun bankacılık esaslarına ve
özel iĢletmecilik kurallarına göre faaliyette bulunan bir banka hüviyeti taĢımadığı açıktır.
Anayasa‘nın 123. maddesinde idarenin kuruluĢ ve görevleriyle bir bütün olduğu ve
kanunla düzenleneceği, 127. maddesinde merkezi idarenin mahalli idareler üzerinde idari
vesayet yetkisine sahip olduğu, 128. maddesinde devletin ve kamu tüzel kiĢilerinin genel
idare esaslarına göre yürütmekle yükümlü oldukları kamu hizmetlerinin gerektirdiği asli ve
sürekli görevlerin memurlar ve diğer kamu görevlileri eliyle görüleceği belirtilmiĢtir.
Mahalli idarelere merkezi idarenin gözetim ve denetimi altında kamu kaynaklarından
pay sağlayan bir kuruluĢ olan Banka‘nın hizmetlerinin Devlet Memurları Kanunu ve diğer
kanunların sözleĢmeli personel hakkındaki hükümlerine tabi olmayan sözleĢmeli personel
eliyle görülmesini zorunlu kılan iptal istemine konu kuralın, Anayasa‘nın 123. ve 128.
maddelerindeki esaslara uygun olmaması nedeniyle iptali gerektiği düĢüncesindeyim.
Üye
Osman Alifeyyaz PAKSÜT
KARġIOY GEREKÇESĠ
26.1.2011 günlü, 6107 sayılı Ġller Bankası Anonim ġirketi Hakkında Kanun‘un 11.
maddesinde; “(1) Banka hizmetlerinin gerektirdiği görevler, 14/7/1965 tarihli ve 657
sayılı Devlet Memurları Kanununa ve diğer kanunların sözleĢmeli personel hakkındaki
hükümlerine tabi olmayan sözleĢmeli personel eliyle yürütülür.
(2) Banka personelinin hizmete alınması, nitelikleri, atanma, ilerleme, yükselme,
görevden alınma Ģekilleri, görev ve yetkileri, disiplin esasları, yükümlülükleri, unvan ve
sayıları Devlet Personel BaĢkanlığının görüĢü üzerine Bakanlar Kurulu kararı ile
çıkarılacak yönetmelik ile düzenlenir.” denilmektedir.
I- Maddenin (1) numaralı fıkrasının incelenmesi;
Anayasa‘nın 7. maddesinde ―Yasama yetkisi Türk Milleti adına Türkiye Büyük Millet
Meclisinindir. Bu yetki devredilemez.‖; 123. maddesinin birinci fıkrasında ―Ġdare, kuruluĢ ve
görevleriyle bir bütündür ve kanunla düzenlenir.‖; 128. maddesinin birinci fıkrasında,
―Devletin kamu iktisadi teĢebbüsleri ve diğer kamu tüzel kiĢilerinin genel idare esaslarına
göre yürütmekle yükümlü oldukları kamu hizmetlerinin gerektirdiği asli ve sürekli görevler,
memurlar ve diğer kamu görevlileri eliyle görülür.‖ hükümleri yer almıĢtır.
Ġller Bankası Anonim ġirketi, kuruluĢ kanununda da belirtildiği üzere il özel idareleri,
belediyeler ve bağlı kuruluĢları ile münhasıran bunların üye oldukları mahalli idare
birliklerinin finansman ihtiyacını karĢılamak, bu idarelerin sınırları içinde yaĢayan halkın
mahalli müĢterek hizmetlerine iliĢkin projeler geliĢtirmek, bu idarelere danıĢmalık hizmeti
vermek ve teknik mahiyetteki kentsel projeler ile alt ve üstyapı iĢlerinin yapılmasına yardımcı
olmak ve her türlü kalkınma ve yatırım bankacılığı iĢlevlerini yerine getirmek üzere
kurulmuĢtur. Aynı Kanunda ―Bankanın ortakları; il özel idareleri ve belediyelerdir.
Sermayesinin tamamı kamuya aittir ve bu sermaye Bakanlar Kurulu kararı ile beĢ katına kadar
artırılabilir.‖ denilmekte olup, diğer taraftan genel müdürünün ortak kararname ile atanacağı,
personel konusunda Devlet Personel BaĢkanlığı‘nın görüĢü üzerine Bakanlar Kurulu Kararı
ile çıkarılacak yönetmelikle düzenleneceği belirtilmektedir.
Görüldüğü gibi Ġller Bankası Anonim ġirketi merkezi yönetim ve yerel yönetimler
arasında nakit akıĢını sağlayan, yerel yönetimlere finansal ve teknik hizmet veren bu haliyle
genel idare içinde yer alan bir kamu tüzel kiĢisidir.
Bu durumda; Anayasa‘nın 123. maddesi uyarınca idarenin bütünlüğü içinde yer alan
Ġller Bankası Anonim ġirketi personelinin hizmete alınması nitelikleri, atanma, ilerleme,
yükselme, görevden alınma Ģekilleri, görev ve yetkileri, disiplin esasları ve yükümlülükleri,
ünvan ve sayılarına iliĢkin hususların kanun ile düzenlenmesi gerektiğinden 6107 sayılı
Kanun‘un 11. maddesinin (1) numaralı fıkrası Anayasa‘nın 7., 123., 128. maddelerine
aykırıdır ve iptali gerekmektedir.
II- Maddenin (2) numaralı fıkrasının incelenmesi;
26.1.2011 günlü, 6107 sayılı Ġller Bankası Anonim ġirketi Hakkında Kanunun 11.
maddesinin (2) numaralı fıkrasında yer alan ―…Bakanlar Kurulu Kararı ile çıkarılacak…‖
ibaresi, 16.05.2012 günlü 6306 sayılı Kanunun 21. maddesi ile ―…Yönetim Kurulu Kararı ile
yürürlüğe konulan…‖ Ģeklinde değiĢtirildiğinden bahisle DanıĢtay‘da devam eden davanın
konusunun kalmadığı ve itiraz yoluyla yapılan baĢvuru hakkında karar verilmesine yer
olmadığına karar verilmiĢtir.
Anayasa Mahkemesi‘nin yerleĢmiĢ içtihatlarına göre, itiraz baĢvurularında iptali
istenilen Kural‘ın sonradan değiĢtirilmiĢ olması, Anayasa‘ya uygunluk denetimini etkilemez.
DanıĢtay elindeki davayı olay tarihinde yürürlükte bulunan Yasa‘ya göre çözeceğinden,
kiĢilerin hak kaybına uğramamaları bakımından söz konusu Yasa‘nın Anayasal denetiminin
yapılmasındaki hukuki yarar açıktır. Bu dava, objektif düzenleyici iĢleme karĢı açılmıĢ olsa
da, itiraz konusu kural uygulanarak sonuçlandırılacağından, anayasal denetimin sürdürülerek
iĢin esasının incelenmesi gerekmektedir.
Açıklanan nedenlerle 26.1.2011 günlü 6107 sayılı Ġller Bankası Anonim ġirketi
Hakkında Kanun‘un 11. maddesinin (1) numaralı fıkrası Anayasanın 7., 123., 128.
maddelerine aykırı olduğu ve iptali gerektiği, (2) numaralı fıkrası hakkında ise anayasal
denetimin sürdürülerek iĢin esasının incelenmesi gerektiği düĢüncesi ile çoğunluk kararına
katılmıyorum.
Üye
Zehra Ayla PERKTAġ
[R.G. 13. ġubat 2013 – 28558 ]
—— • ——
Anayasa Mahkemesi BaĢkanlığından:
Esas Sayısı: 2012/39
Karar Sayısı: 2012/156
Karar Günü: 18.10.2012
ĠTĠRAZ YOLUNA BAġVURAN : Askeri Yüksek Ġdare Mahkemesi Üçüncü Dairesi
ĠTĠRAZIN KONUSU : 27.7.1967 günlü, 926 sayılı Türk Silâhlı Kuvvetleri Personel
Kanunu‘na 3.7.2003 günlü, 4917 sayılı Kanun‘un 6. maddesiyle eklenen Ek Geçici Madde
80‘in dördüncü fıkrasının ikinci cümlesinde yer alan “…yaĢ hadleri de dahil olmak üzere…”
ibaresinin, Anayasa‘nın 2. ve 49. maddelerine aykırılığı savıyla iptali istemidir.
I- OLAY
Astsubaylıktan subaylığa nasbedilen davacının, binbaĢı rütbesinde iken yaĢ haddinden
emekliye ayrılması iĢleminin iptali istemiyle açtığı davada itiraz konusu kuralın Anayasaya
aykırı olduğu kanısına varan Mahkeme, iptali için baĢvurmuĢtur.
II- ĠTĠRAZIN GEREKÇESĠ
BaĢvuru kararının gerekçe bölümü Ģöyledir:
―Davacı 06.09.2011 tarihinde AYĠM kayıtlarına geçen dava dilekçesiyle, 14.11.2011
tarihinde kayıtlara geçen cevaba cevap dilekçesinde özetle; 926 sayılı TSK Personel
Kanununun 109‘uncu maddesinde subaylık sınavına müracaat edecek astsubayların hizmet
haklarıyla ilgili olarak dönemler içinde birçok değiĢiklik olduğunu, son olarak 03.07.2003 gün
ve 4917 sayılı Kanun ile yapılan değiĢiklik sonrası sınava müracaat Ģartının hizmet yılının 4 7 yılları sırasına çekildiği ve en az dört yıl süreli fakülte veya yüksek okul bitiren
astsubayların, subaylığa geçiĢlerinin yanı sıra, teknik veya muharip sınıf farkı gözetilmeksizin
rütbe kistinin kaldırılarak, üst subaylığa yükselme hakkının verildiğini, kendisinin 1988
yılında 30 yaĢında iken subay temel kursunu kazandığını ve 30.08.1988 tarihinde teğmenliğe
nasbedildiğini, 2003 değiĢikliği sonrasında dört yıllık fakülteden mezun olduğundan
binbaĢılığa nasbedildiğini, daha önce emeklilik yaĢ haddinin 55 yaĢ olmasına rağmen bu
terfiiyle 52 yaĢ olduğunu, astsubaylıktan subaylığa geçip de fakülte bitirmeyen ve yüzbaĢı
rütbesine haiz olanlar için yaĢ haddi 55 iken, 4 yıllık fakülte bitirip binbaĢı rütbesine haiz
olanlar için yaĢ haddinin 52 olarak belirlenmesinin hukuki olmadığını, normal olarak
binbaĢılık yaĢ haddinin yüzbaĢılıktan yüksek olması gerektiğini, lehe getirilen bir yasal
düzenlemenin aleyhe sonuç doğurduğunu, Ek Geçici 80‘nci Maddedeki düzenlemenin 2003
yılından sonra subaylığa nasbedilenler bakımından bir sorun yaratmadığını, ancak 2003‘ten
önce subaylığa nasbedilenler için yaĢ haddi engeli çıktığını, daha önce yapılan
düzenlemelerde bu tür mağduriyetleri önlemek için hep ek geçici maddeler getirildiğini, Ek
Geçici 80‘nci Madde düzenlenirken, yasadan önce görevde bulunanların hak mahrumiyetine
uğrayacağının düĢünülmediğini, bunun Anayasanın 2‘nci maddesindeki hukuk devleti
ilkesiyle bağdaĢmadığını, kazanılmıĢ hakkının gözetilmediğini, öte yandan subaylığa geç
baĢlamasına rağmen, genç yaĢta subaylığa nasbedilen Harp Okulu mezunlarıyla rütbe yaĢ
hadleri yönünden aynı hükümlere tabi tutulmasının eĢitlik ilkesine aykırı olduğunu, Jandarma
Genel Komutanlığının 21.03.2003 tarihli emire istinaden zorunlu olarak Açık Öğretim
Fakültesine kayıt yaptırdığını, ancak karĢılaĢtığı sonucun kendisi açısından öngörülebilir
olmadığından hukuki güvenlik ilkesinin de zedelendiğini, 52 yaĢ haddine tabi tutulmak
suretiyle yaĢ haddi sebebiyle emekliye sevk edilme iĢleminin hukuka aykırı olduğunu
belirterek, öncelikle iĢlemin yürütmesinin durdurulmasına ve iptaline karar verilmesini talep
ve dava etmiĢtir.
Davacının yürütmenin durdurulması talebi; AYĠM 3‘üncü Daire BaĢkanlığının
15.09.2011/1928 Esas sayılı kararla reddedilmiĢtir.
Dava dosyasının incelenmesinden; 17.09.1958 doğumlu olan davacının 30.08.1978
tarihinde astsubay nasbedildiği, 1988 yılında (astsubay kıdemli üstçavuĢluğun 2‘nci yılı)
subay temel kursunu kazandığı, 1989 yılında kursu baĢarıyla tamamladığı ve böylece
30.08.1988 tarihinden itibaren 926 sayılı Kanunun 109‘uncu maddesi uyarınca teğmen
nasbedildiği, rütbe bekleme sürelerini tamamlayarak yüzbaĢılığa kadar terfi ettiği, Haziran
2009 ayında Anadolu Üniversitesi Açık Öğretim Fakültesinin 4 yıllık lisans programından
mezun olması üzerine, 926 sayılı Kanuna 4917 sayılı Kanunla eklenen Ek Geçici 80‘inci
Madde uyarınca 30.08.2009 tarihinde binbaĢı rütbesine terfi ettiği, 5434 sayılı Kanun‘un
40‘ıncı maddesi uyarınca binbaĢı rütbesinin yaĢ haddi olan 52 yaĢını doldurduğu gerekçesiyle
01.09.2011 tarihinde emekliye sevk edilmesi üzerine, bu iĢlemin iptalinin dava konusu
yapıldığı anlaĢılmaktadır.
Taraflar arasındaki uyuĢmazlık; 03.07.2003 gün ve 4917 sayılı Kanunun 6‘ncı maddesi
ile 926 sayılı Kanuna eklenen Ek Geçici 80‘inci Maddenin yürürlüğe girdiği 10.07.2003 tarihi
itibarıyla, bulunduğu rütbeye (yüzbaĢı) göre 55 yaĢ haddine tabi iken, bilahare 4 yıllık lisans
programından mezun olarak bir üst rütbeye (binbaĢı) terfi etmesi üzerine emeklilik yaĢ haddi
düĢürülen davacının 52 yaĢ üzerinden emekli edilmesi iĢleminin hukuka uyarlı olup-olmadığı
noktasındadır.
926 sayılı TSK Personel Kanununun 109‘uncu maddesinde astsubaylıktan subaylığa
geçiĢe iliĢkin usul ve esaslar düzenlenmiĢ, yıllar içinde bu maddede birçok değiĢiklik
olmuĢtur. Yapılan değiĢikliklerdeki temel amacın genç rütbelerdeki astsubayların subaylığa
geçiĢini temin gayesi olduğu anlaĢılmaktadır. Davacı subay nasbedildiği 1988 yılı itibarıyla
26.03.1982 tarihinde yapılan değiĢiklikten istifade ederek subaylığa geçmiĢtir. Anılan
dönemde geçiĢ için astsubaylığın 9 - 12 hizmet yıllarında ve en az kıdemli üstçavuĢ rütbesinin
2‘nci yılında olmak gerekmekte iken, 09.08.1993 tarihinde yapılan değiĢiklikle; bu Ģart,
astsubaylığın 6 - 9 hizmet yıllarına ve en az üstçavuĢ rütbesine çekilmiĢ ve en son 03.07.2003
tarihinde yapılan değiĢiklikle de astsubaylığın 4 - 7 hizmet yıllarına ve en az kıdemli çavuĢ
rütbesine çekilerek, yürürlükteki halini almıĢtır. Yapılan bu değiĢikliğin paralelinde, daha
önce en fazla yüzbaĢılığa kadar yükselebilen bu statüdeki personele, 4 yıllık bir lisans
programından mezuniyetin belgelenmesi halinde üst rütbelere yükselme imkanını sağlayan ve
dava konusu iĢleme esas olan Ek Geçici 80‘inci Madde ihdas edilmiĢtir.
03.07.2003 gün ve 4917 sayılı TSK Personel Kanununda DeğiĢiklik Yapılmasına Dair
Kanun‘un 6‘ncı maddesi ile 926 sayılı Kanuna eklenen ve 10.07.2003 tarihinde yürürlüğe
giren Ek Geçici 80‘inci Maddesi; ―Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce 926 sayılı
Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanununun 109 uncu maddesine göre astsubaylıktan
subaylığa geçirilenlerin yükselebilecekleri rütbe, rütbe bekleme süreleri ve yaĢ hadleri aĢağıda
belirtilmiĢtir.
Rütbeler
Asteğmen
Teğmen
Üsteğmen
YüzbaĢı
Normal Bekleme
Süreleri
8 Ay
3 yıl
6 yıl
6 yıl
YaĢ Haddi
41
46
55
Bunlar astsubay iken bulundukları rütbe karĢılığı derece ve kademelerine bir kademe
ilave edilerek subay nasbedilirler. Müteakip yıllarda ulaĢabilecekleri rütbelere ait ilk derece
ve kademeleri ile aylık gösterge tablosu EK-VII sayılı cetvelde düzenlenmiĢtir. Rütbe, rütbe
normal bekleme süreleri, yaĢ hadleri dıĢında kalan hususlar için bunlara subaylar hakkındaki
hükümler uygulanır. Bunlardan nasbedildikleri teğmen rütbesinin aylığından fazla derece ve
kademe aylığı alanlar daha önce emsal oldukları astsubayların derece, kademe ve
yükselecekleri yeni derece ve kademe aylıklarına göre aylık almaya devam ederler. Ancak,
yükselecekleri subaylık rütbe ve rütbe kıdemliliğindeki aylık derece ve kademeleri, emsali
astsubayların aylık derece ve kademelerine eĢit hale gelince, emsali subaylar hakkındaki aylık
derece ve kademelerine tabi tutulurlar.
Bunlardan subay nasbedildikten sonra fakülte veya yüksekokul bitirenlerin intibakı;
personelin fakülte, yüksek okul veya meslek yüksek okulunu bitirdiğine dair resmi belgeyi
ibraz edip müracaatını yaptığı tarihteki derece ve kademelerine, iki yıl süreli yüksek öğrenim
için bir kademe, üç yıl süreli yüksek öğrenim için iki kademe, dört yıl süreli yüksek öğrenim
için bir derece ilave edilerek yapılır. Ġki ve üç yıl süreli yüksek öğrenimini tamamlayarak
intibakları yapılmıĢ olanların daha sonra lisans öğrenimlerini tamamlamaları halinde intibak
iĢlemleri bir defaya mahsus olmak üzere tekrar yapılır. Yüksek öğrenimden dolayı bir defadan
fazla yapılan intibak iĢlemleri toplamı bir dereceden fazla olamaz. BeĢ yıl ve üzerindeki
öğrenimlerin dört yıldan fazlası için kademe verilmez.
Bunlardan en az dört yıl süreli fakülte veya yüksek okul bitirenler, ihtiyaca göre kendi
sınıflarında veya öğrenimleriyle ilgili sınıflarda istihdam edilebilirler. Bunlara; rütbe, rütbe
normal bekleme süreleri, yaĢ hadleri de dahil olmak üzere diğer hususlar için, muvazzaf
subaylar hakkındaki hükümler uygulanır. Bu Kanunun yayımı tarihinde en az dört yıl süreli
fakülte veya yüksek okul bitirenlerden yüzbaĢı rütbesinde bulunup, normal rütbe bekleme
süresini tamamlamıĢ olanlar, 38 inci maddede belirtilen rütbe terfi Ģartları ve esasları
dahilinde binbaĢı rütbesine terfi ettirilirler. Bunların terfi ve kademe ilerlemesine esas olacak
nasıpları, yüzbaĢı rütbesinde normal rütbe bekleme süresini tamamladıkları takvim yılının 30
Ağustosu‘dur. Ancak, nasıp düzeltmesinden dolayı, maaĢ, maaĢ farkı ödenmez ve diğer özlük
hakları verilmez.‖ Ģeklinde düzenlenmiĢtir.
Mevzuat hükmü uyarınca; bu düzenlemenin yürürlüğe girdiği tarihten önce 109‘uncu
maddeye göre astsubaylıktan subaylığa geçiĢ yapan ve en fazla yüzbaĢılığa kadar yükselme
imkanına sahip olan teğmenlerin 41, üsteğmenlerin 46, yüzbaĢıların 55 yaĢ haddine tabi
olduğu, aynı maddenin son fıkrasında; bunlardan (astsubaylıktan subaylığa geçirilenlerden) en
az dört yıl süreli fakülte ve yüksek okulu bitirenlerin üst rütbeye terfi ettirilerek ihtiyaca göre
kendi sınıflarında veya öğrenimleri ile ilgili sınıfta istihdam edileceği, bunlara rütbe, rütbe
normal bekleme süresi, yaĢ hadleri de dahil olmak üzere diğer hususlar için muvazzaf
subaylar hakkındaki hükümlerin uygulanacağı hüküm altına alınmıĢtır.
Somut olayda, davacı 109‘uncu maddenin 03.07.2003 tarihinde yapılan değiĢiklik
öncesi halinden istifade ederek subaylığa geçiĢ yapmıĢtır. Bu dönemde lise mezunu olarak
astsubaylıktan subaylığa geçirilen davacı yükselebileceği en üst rütbe olan yüzbaĢılıkta 55 yaĢ
haddine tabiydi. Ancak 03.07.2003 tarihinde yapılan değiĢiklikler sonrası, 4 yıllık lisans
programdan mezun olduktan sonra 30.08.2009 tarihinde bir üst rütbeye yükseltilerek
binbaĢılığa terfi etmiĢ ve Ek Geçici 80‘inci Maddenin son fıkrasındaki düzenleme uyarınca
rütbe, rütbe normal bekleme sürelerinin yanı sıra yaĢ hadleri yönünden de muvazzaf subaylar
hakkındaki hükümlerine tabi tutulmuĢtur. Davacı 4 yıllık lisans programdan mezun olmadan
önce, Ek Geçici 80‘inci Maddenin 1‘inci fıkrasındaki rütbe, rütbe normal bekleme süreleri ve
yaĢ hadleri yönünden kendi içindeki bir düzenlemeye (55 yaĢ) tabi iken (rütbe, rütbe normal
bekleme süreleri, yaĢ hadleri dıĢında kalan hususlarda subaylar hakkındaki hükümlerin
uygulanacağı belirtilmiĢtir.), mezuniyet sonrası binbaĢı nasbedildikten sonra, madde
içeriğinde bir geçiĢ düzenlemesi yapılmamıĢ ve yaĢ haddi yönünden muvazzaf subaylarla
ilgili hükümlerin uygulanacağı belirtilmiĢtir.
Muvazzaf subayların rütbelere göre yaĢ hadlerinin düzenlendiği 5434 sayılı TC Emekli
Sandığının 40/1-ç-l maddesinde binbaĢıların yaĢ haddi 52 olarak belirlenmiĢtir. Dolayısıyla,
daha önce lise mezunu astsubay olarak subaylığa nasbedildikten sonra terfilerini yapan ve son
olarak Kanun değiĢikliğinin yapıldığı 03.07.2003 tarihi itibarıyla 55 yaĢ haddine tabi bir
yüzbaĢı olan davacı, 4 yıllık lisans programı mezunu astsubay kaynaklı subay olarak
binbaĢılığa yükseltildikten sonra 52 yaĢ haddine tabi tutularak emekli edilmiĢtir. Davaya konu
bu iĢlemin dayanağı olan 926 sayılı Kanunun Ek Geçici 80‘inci Maddesinin son fıkrasının
2‘nci cümlesinde yer alan ―yaĢ hadleri de dahil olmak üzere‖ ibaresinin aĢağıda belirtilen
gerekçelerle Anayasa‘ya aykırılık iddiasının ciddi olduğu sonucuna ulaĢılmıĢtır.
4917 sayılı Kanunun gerekçesinde; yüksek öğrenim görerek subaylığa geçirilenlerden
yüzbaĢı rütbesinde normal bekleme süresini tamamlamıĢ olanlara terfi imkanı getirmek ve
geriye dönük olarak mağdur edilmelerini engellemek için düzenleme yapılmasının
amaçlandığı, bu durumda olanların generalliğe kadar önünün açıldığı belirtilmiĢtir. Milli
Savunma Komisyonun raporundan anlaĢıldığına göre; yapılan düzenlemenin bir aksaklığa yol
açabileceğinden endiĢe edilerek 41 yaĢında terfi eden teğmenin üsteğmenlikte 6 yıl rütbe
beklemesi halinde 47 yaĢında olacağı oysaki rütbe yaĢı haddinin 46 olmasının çeliĢki
oluĢturup oluĢturmadığı sorulmuĢ, bu soruya; 41 yaĢına kadar terfi edememiĢ personelin
olamayacağı, uygulamada 30‘lu yaĢlardan sonra bu gibi personelin kalmadığı, aksine bu yaĢa
kadar terfi edemeyenlere emeklilik hakkı verilmesini sağlayan düzenleme olduğu ifade
edilmiĢtir.
Anayasa‘nın 2‘nci maddesinde belirtilen hukuk devleti, her türlü iĢlem ve eylemi
hukuka uygun, her alanda adaletli bir hukuk düzeni kurmayı amaçlayan ve bunu geliĢtirerek
sürdüren, hukuku tüm devlet organlarına egemen kılan, Anayasaya aykırı durum ve
tutumlardan kaçınan, insan haklarına dayanan, bu hak ve özgürlükleri koruyup güçlendiren
devlettir. Öte yandan ―hukuk devleti‖ ilkesi, yürütme organının faaliyetlerinin yönetilenlerce
belli ölçüde öngörülebilir olmasını, herkesin bağlı olacağı hukuk kurallarını önceden
bilmesini, ekonomik ve sosyal yaĢamlarındaki tutum ve davranıĢlarını buna göre
düzenleyebilmelerini gerektirir. Zira hukuk devletinin gereği olan belirlilik ve hukuki
güvenlik ilkesi, idarenin keyfi hareket etmesini engeller. Ayrıca Anayasa‘nın 49‘uncu
maddesinde ise; Devletin çalıĢanların hayat seviyesini yükseltip, çalıĢma hayatını geliĢtirmek
için çalıĢanları ve iĢsizleri kollamak için gerekli tedbirleri alacağı belirtilmiĢtir.
Anayasa Mahkemesinin 30.09.2005/78-59 E.-K. sayılı hükmünde hukuk devletinin
temel öğelerinden birisinin de güvenirlilik olduğu Ģu Ģekilde vurgulanmıĢtır:
―Hukuk devletinin temel öğelerinden biri de güvenilirliliktir. Hukuk devleti, tüm eylem
ve iĢlemlerinde yönetilenlere en güçlü en kapsamlı Ģekilde hukuksal güvence sağlayan
devlettir.
Hukukun üstünlüğünün egemen olduğu bir devlette hukuk güvenliğinin sağlanması
hukuk devleti ilkesinin yerine getirilmesinin zorunlu koĢullarındandır. Statü hukukuna iliĢkin
düzenlemelerde istikrar, belirlilik ve öngörülebilirlik göz önünde bulundurularak hukuki
güvenlik sağlanır. Bireyin insan olarak varlığının korunmasını amaçlayan hukuk devletinde
vatandaĢların hukuk güvenliğinin sağlanması zorunludur. Yasalarda yapılan değiĢikliklerin
toplumsal gerçeklerle uyumlu olması ve adaletli kurallar içermesi gerekir. Devlet açık ve
belirgin hukuk kurallarını yürürlüğe koyarak bunları uyguladığı zaman hukuk güvenliği
sağlanır. Ayrıca, hukuk güvenliği kurallarda ‗belirlilik ve öngörülebilirlik‘… gerektirir.
KiĢilerin, koĢulları Kanunla belirlenmiĢ bir statüye, devlete ve hukuki istikrara
güvenerek görev aldıktan sonra bu statüde kanunla, makul nedeni olmayan, ölçüsüz ve geriye
dönük biçimde hakları kısıtlayıcı değiĢiklikler yapılması, kazanılmıĢ haklara ve dolayısı ile
yine hukuk devleti ilkesine aykırı düĢmektedir. Bu tür düzenlemeleri yapan kanunların, ancak
yayınladıkları tarihten itibaren uygulanması veya getirdikleri yeni statüye, kazanılmıĢ hakları
koruyacak makul, adil ve ölçülü bir geçiĢ sağlanması halinde değinilen aykırılıklar
giderilebilir.‖
4917 sayılı Kanunun komisyon çalıĢmaları esnasında yapılan düzenlemenin personelin
özlük hakları ile ilgili bir olumsuzluğa yol açabileceğinden endiĢe edilmiĢ, ancak geçiĢ
dönemini düzenleyen Ek Geçici 80‘nci Maddenin 4‘üncü fıkrasının 2‘nci cümlesine
―...Bunlara; rütbe, rütbe normal bekleme süreleri, yaĢ hadleri de dahil olmak üzere diğer
hususlar için muvazzaf subaylar hakkındaki hükümler uygulanır...‖ hükmü eklenmek
suretiyle, maddenin yürürlüğe girdiği 10.07.2003 tarihinden sonra en az 4 yıl süreli lisans
programlarından mezun olanlar, Harp Okulu mezunu olan ve nisbeten genç yaĢta bulunan
subaylarla aynı esaslara tabi tutulmuĢtur.
GeçmiĢ dönemlerde Kanunkoyucunun benzer düzenlemeler sonrasında ortaya çıkan
muhtemel mağduriyetlerin önüne geçmek için geçiĢ hükümleriyle bazı düzenlemeler yaptığı
görülmektedir. Bu bağlamda;
926 sayılı Kanuna 12.12.1980/2359 sayılı Kanunun 2‘nci maddesiyle eklenen Ek Geçici
36‘ncı maddesinde; yürürlük tarihi itibarıyla Kanunun 110‘uncu maddesinde duruma
uyanlardan, terfi Ģartlarına haiz olanların terfi ettirilmek yeni rütbe nasıplarının emsallerine
götürüleceği, bu kapsamdaki personelin rütbe yaĢ hadlerinin; binbaĢılıkta 55, yarbaylıkta 56
yaĢ olduğu belirtilmiĢ, keza yine aynı Kanuna 26.03.1982/2642 sayılı Kanunun 23‘üncü
maddesiyle eklenen Ek Geçici 46‘ncı Maddesinde ise; Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten
önce üniversitelerin çeĢitli fakülte veya yüksekokullarını bitiren astsubayların, bir defaya
mahsus olmak üzere yaĢ kaydına tabi olmaksızın muvazzaf subaylığa nasbedileceği,
muvazzaf subay emsallerini geçmemek kaydıyla bekleme sürelerinin 2/3‘ünü
tamamlayanların bir üst rütbeye terfi ettirilecekleri ve bunların yaĢ hadlerinin, teğmenlikte 42,
üsteğmenlikte 46, yüzbaĢılıkta 58 yaĢ olacağına iliĢkin, yerinde geçiĢ düzenlemeleri
yapmıĢtır.
Sonuç itibarıyla; 4917 sayılı Kanunun gerekçesinde yüksek öğrenim görerek subaylığa
geçiĢ yapan astsubaylardan rütbe bekleme süresini tamamlamıĢ olanların mağdur edilmemesi
için bir düzenleme yapılmasının amaçlandığının belirtilmesine rağmen, Ek Geçici 80‘inci
Maddenin 4‘üncü fıkrasının 2‘nci cümlesindeki; ―...Bunlara; rütbe, rütbe normal bekleme
süreleri, yaĢ hadleri de dahil olmak üzere diğer hususlar için muvazzaf subaylar hakkındaki
hükümler uygulanır...‖ Ģeklindeki düzenleme nedeniyle, davacı gibi terfi eden personelin
rütbe yaĢ haddinden emekliye sevk edilmesi sonucu ortaya çıkmıĢtır. Ortaya çıkan sonucun
Kanunun amacı ile bağdaĢtığını söylemek mümkün değildir. Davacının astsubay statüsünde
kalması veya astsubaydan subay nasbedildiğinde yüksek okul mezunu olmaması halinde 55
yaĢına kadar çalıĢabilmesinin mümkün olmasına rağmen, 4917 sayılı Kanun ile 55 yaĢına
kadar görev yapabilme hakkı ortadan kaldırılmıĢtır. Yapılan düzenleme hukuki güvenlik
ilkesine ve çalıĢma hakkının korunmasına uygun düĢmemektedir. Düzenleme Anayasanın
2‘nci ve 49‘uncu maddelerine aykırıdır. GeçiĢ aĢaması hukuk güvenliği sağlayacak Ģekilde
düzenlenmemiĢtir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle; 4917 sayılı Kanunun 6‘ncı maddesiyle 926 sayılı TSK
Personel Kanuna eklenen Ek Geçici 80‘nci Maddesinin 4‘üncü fıkrasının 2‘nci cümlesinde
geçen ―yaĢ hadleri de dahil olmak üzere‖ ibaresinin, Anayasa‘nın 2 ve 49 maddelerine
aykırılığı iddiası ciddi görüldüğünden, Anayasa‘nın 152‘nci maddesi uyarınca Anayasa
Mahkemesine BAġVURULMASINA ve Anayasa Mahkemesinin bu konuda vereceği karara
kadar davanın GERĠ BIRAKILMASINA, 16 ġUBAT 2012 tarihinde OYBĠRLĠĞĠ ile karar
verildi.‖
III- YASA METĠNLERĠ
A- Ġtiraz Konusu Yasa Kuralı
Ġtiraz konusu kuralın yer aldığı, 4917 sayılı Kanunla 27.7.1967 günlü, 926 sayılı Türk
Silahlı Kuvvetleri Personel Kanunu‘na eklenen Ek Geçici Madde 80 Ģöyledir:
“Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce 926 sayılı Türk Silâhlı Kuvvetleri
Personel Kanununun 109 uncu maddesine göre astsubaylıktan subaylığa geçirilenlerin
yükselebilecekleri rütbe, rütbe bekleme süreleri ve yaĢ hadleri aĢağıda belirtilmiĢtir.
Rütbeler
Asteğmen
Teğmen
Üsteğmen
YüzbaĢı
Normal Bekleme
Süreleri
8 yıl
3 yıl
6 yıl
6 yıl
YaĢ Haddi
41
46
55
Bunlar astsubay iken bulundukları rütbe karĢılığı derece ve kademelerine bir kademe
ilave edilerek subay nasbedilirler. Müteakip yıllarda ulaĢabilecekleri rütbelere ait ilk derece
ve kademeleri ile aylık gösterge tablosu EK-VII sayılı cetvelde düzenlenmiĢtir. Rütbe, rütbe
normal bekleme süreleri, yaĢ hadleri dıĢında kalan hususlar için bunlara subaylar hakkındaki
hükümler uygulanır. Bunlardan nasbedildikleri teğmen rütbesinin aylığından fazla derece ve
kademe aylığı alanlar daha önce emsal oldukları astsubayların derece, kademe ve
yükselecekleri yeni derece ve kademe aylıklarına göre aylık almaya devam ederler. Ancak,
yükselecekleri subaylık rütbe ve rütbe kıdemliliğindeki aylık derece ve kademeleri, emsali
astsubayların aylık derece ve kademelerine eĢit hale gelince, emsali subaylar hakkındaki aylık
derece ve kademelerine tâbi tutulurlar.
Bunlardan subay nasbedildikten sonra fakülte veya yüksekokul bitirenlerin intibakı;
personelin fakülte, yüksek okul veya meslek yüksek okulunu bitirdiğine dair resmî belgeyi
ibraz edip müracaatını yaptığı tarihteki derece ve kademelerine, iki yıl süreli yüksek öğrenim
için bir kademe, üç yıl süreli yüksek öğrenim için iki kademe, dört yıl süreli yüksek öğrenim
için bir derece ilave edilerek yapılır. Ġki ve üç yıl süreli yüksek öğrenimini tamamlayarak
intibakları yapılmıĢ olanların daha sonra lisans öğrenimlerini tamamlamaları halinde intibak
iĢlemleri bir defaya mahsus olmak üzere tekrar yapılır. Yüksek öğrenimden dolayı bir defadan
fazla yapılan intibak iĢlemleri toplamı bir dereceden fazla olamaz. BeĢ yıl ve üzerindeki
öğrenimlerin dört yıldan fazlası için kademe verilmez.
Bunlardan en az dört yıl süreli fakülte veya yüksek okul bitirenler, ihtiyaca göre kendi
sınıflarında veya öğrenimleriyle ilgili sınıflarda istihdam edilebilirler. Bunlara; rütbe, rütbe
normal bekleme süreleri, yaş hadleri de dahil olmak üzere diğer hususlar için, muvazzaf
subaylar hakkındaki hükümler uygulanır. Bu Kanunun yayımı tarihinde en az dört yıl süreli
fakülte veya yüksek okul bitirenlerden yüzbaĢı rütbesinde bulunup, normal rütbe bekleme
süresini tamamlamıĢ olanlar, 38 inci maddede belirtilen rütbe terfi Ģartları ve esasları
dahilinde binbaĢı rütbesine terfi ettirilirler. Bunların terfi ve kademe ilerlemesine esas olacak
nasıpları, yüzbaĢı rütbesinde normal rütbe bekleme süresini tamamladıkları takvim yılının 30
Ağustosudur. Ancak, nasıp düzeltmesinden dolayı, maaĢ, maaĢ farkı ödenmez ve diğer özlük
hakları verilmez.”
B- Dayanılan Anayasa Kuralları
BaĢvuru kararında, Anayasa‘nın 2. ve 49. maddelerine dayanılmıĢtır.
IV- ĠLK ĠNCELEME
Anayasa Mahkemesi Ġçtüzüğü‘nün 8. maddesi uyarınca Serruh KALELĠ, Alparslan
ALTAN, Fulya KANTARCIOĞLU, Mehmet ERTEN, Serdar ÖZGÜLDÜR, Osman
Alifeyyaz PAKSÜT, Zehra Ayla PERKTAġ, Recep KÖMÜRCÜ, Burhan ÜSTÜN, Engin
YILDIRIM, Nuri NECĠPOĞLU, Hicabi DURSUN, Celal Mümtaz AKINCI ve Erdal
TERCAN‘ın katılımlarıyla 18.4.2012 günü yapılan ilk inceleme toplantısında, dosyada
eksiklik bulunmadığından iĢin esasının incelenmesine OYBĠRLĠĞĠYLE karar verilmiĢtir.
V- ESASIN ĠNCELENMESĠ
BaĢvuru kararı ve ekleri, Anayasa Mahkemesi Raportörü Evren ALTAY tarafından
hazırlanan iĢin esasına iliĢkin rapor, itiraz konusu Yasa kuralı, dayanılan Anayasa kuralları ve
bunların gerekçeleri ile diğer yasama belgeleri okunup incelendikten sonra gereği görüĢülüp
düĢünüldü:
A- Genel Açıklama
926 sayılı Türk Silâhlı Kuvvetleri Personel Kanunu‘nun 109. maddesi, astsubaylıktan
subaylığa geçiĢi düzenlemekte ve bunun koĢullarını belirlemektedir. Anılan maddede
3.7.2003 günlü, 4917 sayılı Kanunla yapılan değiĢiklikle, en az dört yıl süreli fakülte veya
yüksekokul bitiren astsubayların subaylığa geçebileceği kabul edilmiĢ, astsubaylıktan
subaylığa geçen personele rütbe, rütbe bekleme süreleri, yaĢ hadleri de dahil diğer hususlar
için muvazzaf subaylar hakkındaki hükümlerin uygulanacağı belirtilmiĢtir.
4917 sayılı Kanunla 926 sayılı Kanun‘a eklenen Ek Geçici Madde 80 ile de bu
Kanun‘un yürürlüğe girdiği tarihten önce astsubaylıktan subaylığa geçirilenler hakkında
uygulanacak hükümler öngörülmüĢtür. Buna göre, 4917 sayılı Kanun‘un yürürlüğe girdiği
tarihten önce 926 sayılı Kanun‘un 109. maddesine göre astsubaylıktan subaylığa geçirilenlerin
yükselebilecekleri teğmen, üsteğmen ve yüzbaĢı rütbeleri yönünden, rütbe bekleme süreleri ve
yaĢ hadleri belirlenmiĢ, bunlardan en az dört yıl süreli fakülte veya yüksek okul bitirenlerin
ihtiyaca göre kendi sınıflarında veya öğrenimleriyle ilgili sınıflarda istihdam edilebilecekleri
ve bunlara rütbe, rütbe normal bekleme süreleri, yaĢ hadleri de dâhil olmak üzere diğer
hususlar yönünden muvazzaf subaylar hakkındaki hükümlerin uygulanacağı ifade edilmiĢtir.
5434 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanunu‘nun 40. maddesinde kural
olarak iĢtirakçilerin görevleri ile iliĢkilerinin kesilmesini gerektiren yaĢ haddi, 65 yaĢını
doldurdukları tarih olarak belirtildikten sonra belirli görevlerde bulunanlar yönünden yaĢ
hadleri özel olarak belirlenmiĢ ve bu kapsamda muvazzaf subayların yaĢ hadleri de
bulundukları rütbelere göre ayrıca gösterilmiĢtir.
B- Anayasaya Aykırılık Sorunu
BaĢvuru kararında, binbaĢı rütbesine terfi etmesinden önce yüzbaĢı olan ve bu rütbede
yaĢ haddinden 55 yaĢında emekliye ayrılacak olan davacının dört yıl süreli fakülte bitirmesi
nedeniyle binbaĢı rütbesine atanmasından sonra bu rütbe için 5434 sayılı Kanun‘da öngörülen
yaĢ haddinin esas alınarak 52 yaĢında emekliye ayrıldığı, geçmiĢ yıllarda astsubaylıktan
subaylığa geçen kiĢilerin emeklilik yaĢ hadlerinin kanun koyucu tarafından muvazzaf
subaylar için öngörülen yaĢ hadlerinden farklı bir Ģekilde düzenlenmesine rağmen 4917 sayılı
Kanun‘da geçiĢ düzenlemesi yapılmaması nedeniyle erken yaĢta yaĢ haddinden emekliye sevk
edilme sonucunun ortaya çıktığı, bu durumun Kanun‘un amacı ile bağdaĢmadığı, davacının
astsubay statüsünde kalması veya yüzbaĢı rütbesinde iken yüksek okul bitirmemesi halinde 55
yaĢına kadar çalıĢabilmesinin mümkün olmasına rağmen binbaĢı rütbesine nasbedildikten
sonra 55 yaĢına kadar görev yapabilme hakkının itiraz konusu kuralla kaldırıldığı, yapılan
düzenlemenin hukuki güvenlik ilkesiyle ve çalıĢma hakkının korunmasıyla bağdaĢmadığı
belirtilerek kuralın, Anayasa‘nın 2. ve 49. maddelerine aykırı olduğu ileri sürülmüĢtür.
Ġtiraz konusu ibarenin de yer aldığı kuralda, 4917 sayılı Kanun‘un yürürlüğe girdiği
tarihten önce astsubaylıktan subaylığa geçirilenlerden en az dört yıl süreli fakülte veya yüksek
okul bitiren ve kendi sınıflarında veya öğrenimleriyle ilgili sınıflarda istihdam edilenlere
muvazzaf subaylar hakkındaki yaĢ hadleri hükümlerinin uygulanacağı belirtilmiĢtir.
Anayasa‘nın 2. maddesinde belirtilen hukuk devleti, insan haklarına dayanan, bu hak ve
özgürlükleri koruyup güçlendiren, eylem ve iĢlemleri hukuka uygun olan, her alanda adaletli
bir hukuk düzeni kurup bunu geliĢtirerek sürdüren, Anayasa‘ya aykırı durum ve tutumlardan
kaçınan, hukuku tüm devlet organlarına egemen kılan, Anayasa ve yasalarla kendini bağlı
sayan, yargı denetimine açık olan devlettir.
Hukuki güvenlik ilkesi ile belirlilik ilkesi, ―hukuk devleti ilkesi‖nin önkoĢullarındandır.
KiĢilerin hukuki güvenliğini sağlamayı amaçlayan ―hukuki güvenlik ilkesi‖, hukuk
normlarının öngörülebilir olmasını, bireylerin tüm eylem ve iĢlemlerinde devlete güven
duyabilmesini, devletin de yasal düzenlemelerinde bu güven duygusunu zedeleyici
yöntemlerden kaçınmasını gerekli kılar. ―Belirlilik ilkesi‖ ise yasal düzenlemelerin hem kiĢiler
hem de idare yönünden herhangi bir duraksamaya ve kuĢkuya yer vermeyecek Ģekilde açık,
net, anlaĢılır ve uygulanabilir olmasını, ayrıca kamu otoritelerinin keyfi uygulamalarına karĢı
koruyucu önlem içermesini ifade etmektedir.
4917 sayılı Kanun‘un yürürlüğe girdiği tarihten önce astsubaylıktan subaylığa
geçirilenlerden en az dört yıl süreli fakülte veya yüksekokul bitiren ve kendi sınıflarında veya
öğrenimleriyle ilgili sınıflarda istihdam edilenlere muvazzaf subaylar hakkındaki yaĢ hadleri
hükümlerinin uygulanacağı hususu, itiraz konusu ibare ile açıkça belirtilmiĢtir. Muvazzaf
subayların yaĢ hadleri ile ilgili hükümler ise 5434 sayılı Kanun‘da ayrıntılı olarak yer
almaktadır. Belirtilen nedenlerle itiraz konusu ibarede ―belirlilik ilkesi‖ne aykırılık
bulunmamaktadır.
Kurala göre, astsubaylıktan subaylığa geçenler, dört yıl süreli fakülte veya yüksekokul
bitirdiklerinde mezun oldukları okul gözetilerek nasbedilecekleri yeni rütbelerinde ―yaĢ
haddi‖ yönünden kendilerine muvazzaf subaylar hakkındaki hükümlerin uygulanacağını
önceden bildiklerinden, kuralın bu kiĢiler yönünden öngörülemez nitelikte olduğu da
söylenemez.
Anayasa‘nın ―ÇalıĢma hakkı ve ödevi‖ baĢlıklı 49. maddesinde, “ÇalıĢma, herkesin
hakkı ve ödevidir. Devlet, çalıĢanların hayat seviyesini yükseltmek, çalıĢma hayatını
geliĢtirmek için çalıĢanları ve iĢsizleri korumak, çalıĢmayı desteklemek, iĢsizliği önlemeye
elveriĢli ekonomik bir ortam yaratmak ve çalıĢma barıĢını sağlamak için gerekli tedbirleri
alır.” denilmiĢtir.
Anayasa‘nın 128. maddesinde memurlar ve diğer kamu görevlilerinin nitelikleri,
atanmaları, görev ve yetkileri, hak ve yükümlülükleri, aylık ve ödenekleri ile diğer özlük
iĢlerinin kanunla düzenleneceği belirtilmiĢtir. Kamu görevlilerinin emekliye ayrılmaları da
özlük iĢleri kapsamında yer almaktadır. Emeklilik, belli bir yaĢa gelmiĢ veya belli görev
süresini doldurmuĢ bulunan bir memurun, memuriyet statüsünden çıkıp emeklilik statüsüne
girmesini ifade etmektedir.
Kanun koyucu statü hukuku çerçevesinde yürütülen memuriyet hizmetine giriĢ,
yükselme, memuriyetin sona erme koĢullarını ve bu konularda geçiĢ hükümlerinin kapsamını
anayasal ilkelere uygun olarak belirleme yetkisine sahiptir.
5434 sayılı Kanun‘un 40. maddesinde, zorunlu olarak memuriyetten ayrılmayı
gerektiren azami yaĢ haddi genel olarak belirlendikten sonra, özelliği olan kimi hizmet
grupları için bunun üstünde veya altında yaĢ hadlerine yer verilmiĢtir.
926 sayılı Kanun‘da değiĢiklik yapan 4917 sayılı Kanun‘un yürürlüğe girmesinden önce
astsubaylıktan subaylığa geçenlerden en az dört yıl süreli fakülte veya yüksekokul bitirenlere
nasbedilecekleri rütbede muvazzaf subaylardan farklı bir yaĢ haddi belirlenmemesi ve yaĢ
haddi yönünden muvazzaf subaylar hakkındaki hükümlerin uygulanacağının belirtilmesi,
çalıĢma hürriyetine aykırılık oluĢturmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle itiraz konusu kural, Anayasa‘nın 2. ve 49. maddelerine aykırı
değildir. Ġptal isteminin reddi gerekir.
VI- SONUÇ
27.7.1967 günlü, 926 sayılı Türk Silâhlı Kuvvetleri Personel Kanunu‘na, 3.7.2003
günlü, 4917 sayılı Kanun‘un 6. maddesiyle eklenen Ek Geçici Madde 80‘in dördüncü
fıkrasının ikinci cümlesinde yer alan ―…yaĢ hadleri de dahil olmak üzere…‖ ibaresinin
Anayasa‘ya aykırı olmadığına ve itirazın REDDĠNE, 18.10.2012 gününde OYBĠRLĠĞĠYLE
karar verildi.
BaĢkan
HaĢim KILIÇ
BaĢkanvekili
Serruh KALELĠ
BaĢkanvekili
Alparslan ALTAN
Üye
Fulya KANTARCIOĞLU
Üye
Mehmet ERTEN
Üye
Serdar ÖZGÜLDÜR
Üye
Osman Alifeyyaz PAKSÜT
Üye
Zehra Ayla PERKTAġ
Üye
Recep KÖMÜRCÜ
Üye
Burhan ÜSTÜN
Üye
Engin YILDIRIM
Üye
Nuri NECĠPOĞLU
Üye
Hicabi DURSUN
Üye
Celal Mümtaz AKINCI
Üye
Erdal TERCAN
Üye
Muammer TOPAL
Üye
Zühtü ARSLAN
[R.G. 13. ġubat 2013 – 28558 ]
—— • ——
Anayasa Mahkemesi BaĢkanlığından:
Esas Sayısı: 2012/70
Karar Sayısı: 2012/157
Karar Günü: 18.10.2012
ĠTĠRAZ YOLUNA BAġVURAN : Aydın Vergi Mahkemesi
ĠTĠRAZIN KONUSU : 2.7.1964 günlü, 492 sayılı Harçlar Kanunu‘nun 28. maddesinin
birinci fıkrasının, 23.7.2010 günlü, 6009 sayılı Gelir Vergisi Kanunu ile Bazı Kanun ve
Kanun Hükmünde Kararnamelerde DeğiĢiklik Yapılmasına Dair Kanun‘un 18. maddesiyle
değiĢtirilen (a) bendinin birinci cümlesinde yer alan “…kararın verilmesinden itibaren…”
ibaresinin Anayasa‘nın 2. maddesine aykırılığı savıyla iptali ve yürürlüğünün durdurulması
istemidir.
I- OLAY
Asliye hukuk mahkemesince hükmedilen nispi karar harcının, kararın verilmesinden
itibaren iki ay içinde ödenmemesi üzerine, söz konusu harcın tahsili amacıyla davacı adına
düzenlenen ödeme emrinin iptali istemiyle açılan davada, itiraz konusu ibarenin Anayasa‘ya
aykırı olduğu kanısına varan Mahkeme, iptali ve yürürlüğünün durdurulması için
baĢvurmuĢtur.
II- ĠTĠRAZIN GEREKÇESĠ
BaĢvuru kararının gerekçe bölümü Ģöyledir:
―Anayasanın 2‘nci maddesinde yer alan hukuk devletinin en önemli ilkelerinden olan
hukuk güvenliği, belirliliği zorunlu kılar. Vergilendirmede belirlilik ilkesi yükümlülüğün hem
kiĢiler hem de idare yönünden belli ve kesin olmasına, yasa kuralının ilgili kiĢilerin mevcut
Ģartlar altında belirli bir iĢlemin ne tür sonuçlar doğurabileceğini makul bir düzeyde
öngörmelerini mümkün kılacak Ģekilde düzenlenmesini gerektirir.
Belirlilik ilkesi gereğince, kiĢi ve kurumlar yargılama neticesinde hüküm altına alınacak
ve kendilerinden istenilecek olan nispi karar ve ilam harcını ancak kararın tebliği ile
öğrenebileceklerdir. Yargılama esnasında hazır bulunmayan, hüküm duruĢmasına katılmayan
tarafın, hüküm fıkrasından haberdar olması ve ne kadar harç ödemesi gerektiğini bilmesi
mümkün değildir. Hüküm fıkrasında hesap edilen harca, ancak gerekçeli kararın tebliği ile
muttali olunmaktadır.
Uygulamada ise, karar duruĢmasında genellikle kısa karar yazılmakta, gerekçeli karar
ise daha sonra yazılarak taraflara tebliğ edilmektedir. Gerekçeli kararın yazılması ve taraflara
tebliği ise belli bir süreye tabi olmayıp, kimi zaman iĢ yoğunluğuna göre makul olmayacak
süreleri bulabilmektedir.
Bu nedenle, karar harcının tahsili için öngörülen 2 aylık süre geçtikten sonra, gerekçeli
karar yazılarak taraflara tebliğ olunabilmektedir. Bu durumda harcın yükümlüsü, ne miktarda
harç ödeyeceğini öğrendiğinde, Kanunda belirtilen iki aylık süre geçmiĢ olacak ve akabinde
gecikme zammı ödemek zorunda kalacaktır. Ayrıca, kararı veren mahkeme tarafından, harcın
tahsili amacıyla vergi dairesi müdürlüğüne harç tahsil müzekkeresi yazılacağından, artık taraf
hakkında cebri tahsilat iĢlemleri baĢlayacaktır.
Normalde vergilendirmede tebliğ ile baĢlaması gereken tahsilat aĢaması, nispi karar ve
ilam harçlarında; tarafın yokluğunda karar verilse dahi, gerekçeli karar verildikten çok uzun
bir süre sonra yazılsa ve tebliğ edilse bile, kararın verildiği tarihten itibaren baĢlamaktadır.
Tebliğ edilmeyen bir iĢlem veya karara hukuki sonuçlar bağlanması, hukuk hayatında
etki doğurması, kiĢi ve kurumların hukuki güvenliğini etkileyeceği gibi, tebliğ olunmayan bir
kararın kiĢiler üzerinde olumsuz sonuçlar doğurması hukuk devleti ilkesiyle bağdaĢmaz.
Borçlu olunan harç miktarı ancak gerekçeli kararın mahkemece hazırlanıp yazılması,
kararın tebliğe çıkarılacak hale gelmesi ile açıklığa kavuĢacağından, kararın hazırlanması,
tebliğe çıkarılacak hale gelmesi tarihlerinin daha önce tespiti tam olarak mümkün
olamayacağı gibi, karar tarihi itibariyle, yokluğunda aleyhine hüküm verilen kiĢinin ödemesi
gereken harcı bilmesi imkansız olduğundan, 2.7.1964 tarih ve 492 sayılı Harçlar Kanunu‘nun
23.7.2010 tarih ve 6009 sayılı Kanun‘un 18‘inci maddesiyle değiĢik 28. maddesinin birinci
fıkrasının (a) bendinin ―Karar ve ilam harcı, Karar ve ilam harçlarının dörtte biri peĢin, geri
kalanı kararın verilmesinden itibaren iki ay içinde ödenir‖ cümlesinin, ―kararın verilmesinden
itibaren‖ tümcesinin Anayasanın 2‘nci maddesine aykırı olduğu kanaatine varılmıĢtır.
IV. UYGULANACAK KURAL SORUNU
492 sayılı Harçlar Kanunu‘nun 28‘inci maddesi uyarınca karar ve ilam harcının kararın
verildiği tarihten itibaren iki ay içinde ödenmesi gerekmektedir. Kanunun 37 ve 130‘uncu
maddelerine göre, bu iki aylık süre içinde mahkeme veznesine ödenmeyen harçların tahsili
için, ilgili mahkeme tarafından vergi dairesine harç tahsil müzekkeresi yazılmaktadır.
Vergi dairesi müdürlüğü, mahkemeden gelen harç tahsil müzekkeresi üzerine tahsilat
iĢlemlerine baĢlamaktadır.
Çünkü, Harçlar Kanunu nispi karar ve ilam harcının ödeme süresini ve zamanını
göstermiĢ olduğundan, ayrıca vergi dairesi müdürlüğünce vade belirleme ve tahakkuk verme
iĢlemleri yapılmayacaktır.
Tahsilat iĢlemi ödeme emri ile baĢlayacağından, ödeme emrinin konusunu, kararın
verildiği tarihten itibaren iki ay içinde ödenmeyen harç oluĢturacaktır.
Yargı harcının tahsili amacıyla düzenlenen ödeme emrinin iptali istemiyle açılacak
davada da, uyuĢmazlığı çözecek olan mahkemece, harç tahsil müzekkeresinde tahsili istenilen
harcın, kararın verildiği tarihten itibaren iki ay içinde ödenip ödenmediğine bakılacak ve bu
hususta karar verilecektir.
Bu nedenle, 2.7.1964 tarih ve 492 sayılı Harçlar Kanunu‘nun 23.7.2010 tarih ve 6009
sayılı Kanun‘un 18‘inci maddesiyle değiĢik 28. maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi,
görülen davada uyuĢmazlığın çözümünde uygulanacak kuraldır.
V. HÜKÜM
Açıklanan nedenlerle, 2.7.1964 tarih ve 492 sayılı Harçlar Kanunu‘nun 23.7.2010 tarih
ve 6009 sayılı Kanunun 18‘inci maddesiyle değiĢik 28. maddesinin birinci fıkrasının (a)
bendinin ―Karar ve ilam harcı, Karar ve ilam harçlarının dörtte biri peĢin, geri kalanı kararın
verilmesinden itibaren iki ay içinde ödenir‖ cümlesinin, ―kararın verilmesinden itibaren‖
tümcesinin Anayasa‘nın 2‘nci maddesinde yer alan ―Hukuk Devleti‖ ilkesine aykırı olduğu
görüldüğünden iptali ve yürürlüğün durdurulması istemiyle, dosyanın onaylı bir örneğinin,
Anayasa‘nın 152‘nci ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin KuruluĢu ve Yargılama Usulleri
Hakkında Kanun‘un 40‘ncı maddeleri uyarınca Anayasa Mahkemesine gönderilmesine,
Anayasa Mahkemesince bu hususta karar verilinceye kadar ve en fazla kararın Anayasa
Mahkemesine tebliğinden itibaren beĢ ay süre ile davanın geri bırakılmasına, 06.06.2012
tarihinde oybirliğiyle karar verildi.‖
III- YASA METĠNLERĠ
A- Ġtiraz Konusu Yasa Kuralı
2.7.1964 günlü, 492 sayılı Harçlar Kanunu‘nun itiraz konusu ibareyi de içeren 28.
maddesi Ģöyledir:
―(1) sayılı tarifede yazılı nispî harçlar aĢağıdaki zamanlarda ödenir :
a) Karar ve ilam harcı,
Karar ve ilam harçlarının dörtte biri peĢin, geri kalanı kararın verilmesinden itibaren
iki ay içinde ödenir. ġu kadar ki, ölüm ve cismani zarar sebebiyle açılan maddi ve manevi
tazminat davalarında peĢin alınan harcın oranı yirmide bir olarak uygulanır. Bakiye karar ve
ilam harcının ödenmemiĢ olması, hükmün tebliğe çıkarılmasına, takibe konulmasına ve kanun
yollarına baĢvurulmasına engel teĢkil etmez.
b) Ġcra Tahsil Harcı,
Ġcra takiplerinde Tahsil Harcı, alacağın ödenmesi sırasında, ödeme yapılmayan
hallerde harç alacağının doğması tarihinden itibaren 15 gün içinde ödenir.
Harç alacağı icranın yerine getirilmesiyle doğar.
Konunun değeri üzerinden alınacak Ġflâs Harçlarında da bu bent hükümleri uygulanır.
c) Depozito, defter tutma ve miras iĢlerine ait harçlar,
(1) sayılı tarifenin (D) bölümünde yazılı depozito, defter tutma ve miras iĢlerine ait
harçlar iĢin sonundan itibaren 15 gün içinde ödenir.”
B- Dayanılan Anayasa Kuralı
BaĢvuru kararında, Anayasa‘nın 2. maddesine dayanılmıĢtır.
IV- ĠLK ĠNCELEME
Anayasa Mahkemesi Ġçtüzüğü‘nün 8. maddesi gereğince HaĢim KILIÇ, Serruh
KALELĠ, Alparslan ALTAN, Fulya KANTARCIOĞLU, Mehmet ERTEN, Serdar
ÖZGÜLDÜR, Recep KÖMÜRCÜ, Burhan ÜSTÜN, Hicabi DURSUN, Celal Mümtaz
AKINCI, Erdal TERCAN, Muammer TOPAL ve Zühtü ARSLAN‘ın katılımlarıyla 5.7.2012
günü yapılan ilk inceleme toplantısında, dosyada eksiklik bulunmadığından iĢin esasının
incelenmesine ve yürürlüğü durdurma isteminin esas inceleme aĢamasında karara
bağlanmasına OYBĠRLĠĞĠYLE karar verilmiĢtir.
V- ESASIN ĠNCELENMESĠ
BaĢvuru kararı ve ekleri, Anayasa Mahkemesi Raportörü Durdu ÖZER tarafından
hazırlanan iĢin esasına iliĢkin rapor, itiraz konusu Yasa kuralı, dayanılan Anayasa kuralı ve
bunların gerekçeleri ile diğer yasama belgeleri okunup incelendikten sonra gereği görüĢülüp
düĢünüldü:
BaĢvuru kararında, nispi karar ve ilam harcının miktarının ancak kararın tebliği ile
öğrenilebildiği, yargılama esnasında hazır bulunmayan veya hüküm duruĢmasına katılmayan
tarafın gerekçeli karar kendisine tebliğ edilmedikçe harcın miktarını bilmesinin mümkün
olmadığı, kuralda yer alan iki aylık sürenin geçmesi halinde ise mükellefin fazladan gecikme
zammı ödemek zorunda kaldığı, bu nedenle henüz tebliğ edilmeyen bir vergi borcu için
gecikme zammı iĢletilmesine olanak tanıyan itiraz konusu ibarenin hukuk güvenliği ilkesini
ihlal ettiği belirtilerek kuralın, Anayasa‘nın 2. maddesine aykırı olduğu ileri sürülmüĢtür.
492 sayılı Kanun‘un itiraz konusu ibareyi de içeren 28. maddesinin birinci fıkrasının (a)
bendinin birinci cümlesinde, nispi karar ve ilam harcının dörtte birinin peĢin, geri kalanının
ise kararın verilmesinden itibaren iki ay içinde ödeneceği düzenlenmiĢtir.
6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkında Kanun‘un 51. maddesinde ise
tahsil edilemeyen kamu alacakları için gecikme zammı ödeneceği öngörüldüğünden, nispi
karar harcının bakiye miktarının vadesinde, yani kararın verilmesinden itibaren iki ay içinde
ödenmemesi hâlinde, anılan hüküm uyarınca bu kamu alacağına gecikme zammı
uygulanacaktır.
Anayasa‘nın 2. maddesinde belirtilen hukuk devleti, insan haklarına dayanan, bu hak ve
özgürlükleri koruyup güçlendiren, eylem ve iĢlemleri hukuka uygun olan, her alanda adaletli
bir hukuk düzeni kurup bunu geliĢtirerek sürdüren, hukuk güvenliğini sağlayan, Anayasa‘ya
aykırı durum ve tutumlardan kaçınan, hukuku tüm devlet organlarına egemen kılan, Anayasa
ve yasalarla kendini bağlı sayan, yargı denetimine açık olan devlettir.
Anayasa‘nın 2. maddesinde yer alan hukuk devletinin temel ilkelerinden biri “hukuki
güvenlik” tir. Hukuk güvenliği, normların öngörülebilir olmasını, bireylerin tüm eylem ve
iĢlemlerinde devlete güven duyabilmesini, devletin de yasal düzenlemelerde bu güven
duygusunu zedeleyici yöntemlerden kaçınmasını gerekli kılar.
Genel olarak hukuk mahkemeleri tarafından verilen kararlarda ödenmesi gereken bakiye
harç miktarı kısa kararda açıklanmamaktadır. Diğer bir ifade ile taraflar bakiye harç
miktarlarını gerekçeli kararın kendilerine tebliği ile öğrenmektedirler. Bu hâllerde bakiye
karar harcının karar tarihinden itibaren iki ay içinde ödenmesinin zorunlu tutulması,
mükellefin henüz varlığından haberdar olmadığı veya miktarını tam olarak bilmediği bir harç
için gecikme zammı ödemesi sonucunu doğuracaktır. KiĢilerin haberdar olmadıkları harç
nedeniyle gecikme zammı ödemek zorunda kalmaları ise hukuk devleti ilkesinin
gereklerinden olan hukuk güvenliği ilkesi ile bağdaĢmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle itiraz konusu kural, Anayasa‘nın 2. maddesine aykırıdır. Ġptali
gerekir.
VI- YÜRÜRLÜĞÜN DURDURULMASI ĠSTEMĠ
2.7.1964 günlü, 492 sayılı Harçlar Kanunu‘nun 28. maddesinin birinci fıkrasının,
23.7.2010 günlü, 6009 sayılı Gelir Vergisi Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde
Kararnamelerde DeğiĢiklik Yapılmasına Dair Kanun‘un 18. maddesiyle değiĢtirilen (a)
bendinin, birinci cümlesinde yer alan “…kararın verilmesinden itibaren…” ibaresine iliĢkin
iptal hükmünün yürürlüğe girmesinin ertelenmesi nedeniyle, bu ibarenin yürürlüğünün
durdurulması isteminin REDDĠNE, 18.10.2012 gününde OYBĠRLĠĞĠYLE karar verilmiĢtir.
VII- ĠPTAL KARARININ YÜRÜRLÜĞE GĠRECEĞĠ GÜN SORUNU
Anayasa‘nın 153. maddesinin üçüncü fıkrasında “Kanun, kanun hükmünde kararname
ve Türkiye Büyük Millet Meclisi Ġçtüzüğü ya da bunların hükümleri, iptal kararlarının Resmî
Gazetede yayımlandığı tarihte yürürlükten kalkar. Gereken hallerde Anayasa Mahkemesi
iptal hükmünün yürürlüğe gireceği tarihi ayrıca kararlaĢtırabilir. Bu tarih, kararın Resmî
Gazetede yayımlandığı günden baĢlayarak bir yılı geçemez” denilmekte, 6216 sayılı Anayasa
Mahkemesinin KuruluĢu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun‘un 66. maddesinin (3)
numaralı fıkrasında da bu kural tekrarlanmaktadır.
2.7.1964 günlü, 492 sayılı Harçlar Kanunu‘nun 28. maddesinin birinci fıkrasının,
23.7.2010 günlü, 6009 sayılı Gelir Vergisi Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde
Kararnamelerde DeğiĢiklik Yapılmasına Dair Kanun‘un 18. maddesiyle değiĢtirilen (a)
bendinin, birinci cümlesinde yer alan ―…kararın verilmesinden itibaren…‖ ibaresinin iptal
edilmesi nedeniyle doğacak hukuksal boĢluk kamu yararını ihlal edecek nitelikte
görüldüğünden, Anayasa‘nın 153. maddesinin üçüncü fıkrasıyla 6216 sayılı Kanun‘un 66.
maddesinin (3) numaralı fıkrası gereğince bu ibareye iliĢkin iptal hükmünün, kararın Resmî
Gazete‘de yayımlanmasından baĢlayarak altı ay sonra yürürlüğe girmesi uygun görülmüĢtür.
VIII- SONUÇ
1- 2.7.1964 günlü, 492 sayılı Harçlar Kanunu‘nun 28. maddesinin birinci fıkrasının,
23.7.2010 günlü, 6009 sayılı Gelir Vergisi Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde
Kararnamelerde DeğiĢiklik Yapılmasına Dair Kanun‘un 18. maddesiyle değiĢtirilen (a)
bendinin birinci cümlesinde yer alan ―…kararın verilmesinden itibaren…‖ ibaresinin
Anayasa‘ya aykırı olduğuna ve ĠPTALĠNE,
2- 492 sayılı Kanun‘un 28. maddesinin birinci fıkrasının 6009 sayılı Kanun‘un 18.
maddesiyle değiĢtirilen (a) bendinin birinci cümlesinde yer alan ―…kararın verilmesinden
itibaren…‖ ibaresinin iptal edilmesi nedeniyle, Anayasa‘nın 153. maddesinin üçüncü
fıkrasıyla 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin KuruluĢu ve Yargılama Usulleri Hakkında
Kanun‘un 66. maddesinin (3) numaralı fıkrası gereğince bu ibareye iliĢkin ĠPTAL
HÜKMÜNÜN,
KARARIN
RESMÎ
GAZETE‘DE
YAYIMLANMASINDAN
BAġLAYARAK ALTI AY SONRA YÜRÜRLÜĞE GĠRMESĠNE,
18.10.2012 gününde OYBĠRLĠĞĠYLE karar verildi.
BaĢkan
HaĢim KILIÇ
BaĢkanvekili
Serruh KALELĠ
BaĢkanvekili
Alparslan ALTAN
Üye
Fulya KANTARCIOĞLU
Üye
Mehmet ERTEN
Üye
Serdar ÖZGÜLDÜR
Üye
Osman Alifeyyaz PAKSÜT
Üye
Zehra Ayla PERKTAġ
Üye
Recep KÖMÜRCÜ
Üye
Burhan ÜSTÜN
Üye
Engin YILDIRIM
Üye
Nuri NECĠPOĞLU
Üye
Hicabi DURSUN
Üye
Celal Mümtaz AKINCI
Üye
Erdal TERCAN
Üye
Muammer TOPAL
Üye
Zühtü ARSLAN
[R.G. 13. ġubat 2013 – 28558 ]
—— • ——
UYUġMAZLIK MAHKEMESĠ KARARLARI
Not : UyuĢmazlık Mahkemesi Kararları 12 ġubat 2013 Tarihli ve 28557
Sayılı Resmi Gazetenin Mükerrer Sayısında YayınlanmıĢtır.
[R.G. 12. ġubat 2013 – 28557-Mükerrer ]
—— • ——
ATAMA KARARI
Adalet Bakanlığından:
Karar Sayısı : 2013/78
1 – Adlî Tıp Kurumu Birinci Adlî Tıp Ġhtisas Kurulu Adlî Tıp Üyeliğine Uzm. Dr.
Hüseyin SARI‘nın yeniden atanması,
2659 sayılı Adlî Tıp Kurumu Kanununun 26 ncı maddesi gereğince uygun görülmüĢtür.
2 – Bu Kararı Adalet Bakanı yürütür.
13/2/2013
Abdullah GÜL
CUMHURBAġKANI
Recep Tayyip ERDOĞAN
Sadullah ERGĠN
BaĢbakan
Adalet Bakanı
[R.G. 14. ġubat 2013– 28559 ]
—— • ——
YÖNETMELĠKLER
BaĢbakanlık (Hazine MüsteĢarlığı)’tan:
BĠREYSEL KATILIM SERMAYESĠ HAKKINDA YÖNETMELĠK
BĠRĠNCĠ BÖLÜM
Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar
Amaç ve kapsam
MADDE 1 – (1) Bu Yönetmeliğin amacı yüksek risk içermesi nedeniyle finansmana
eriĢimde sıkıntı yaĢayan baĢlangıç veya büyüme aĢamasındaki giriĢimler için finansal bir araç
olan bireysel katılım sermayesinin desteklenmesine, bireysel katılım yatırımcılarının ve
9/12/1994 tarihli ve 4059 sayılı Hazine MüsteĢarlığının TeĢkilat ve Görevleri Hakkında
Kanunun ek 5 inci maddesine tabi kiĢi, kurum ve kuruluĢların faaliyetlerinin izlenmesine,
denetlenmesine ve sona ermesine iliĢkin usul ve esasları düzenlemektir.
Dayanak
MADDE 2 – (1) Bu Yönetmelik Hazine MüsteĢarlığının TeĢkilat ve Görevleri
Hakkında Kanunun ek 5 inci maddesine dayanılarak hazırlanmıĢtır.
Tanımlar ve kısaltmalar
MADDE 3 – (1) Bu Yönetmelikte geçen;
a) Akreditasyon: Bireysel katılım yatırımcısı ağlarının Kanunun ek 5 inci maddesi
kapsamında MüsteĢarlık tarafından yetkilendirilmesini,
b) Bireysel katılım sermayesi (BKS): Bireysel katılım yatırımcılarının bu Yönetmelik
kapsamında Ģirketlere aktardığı nakdi sermayeyi,
c) BKS mevzuatı: 31/12/1960 tarihli ve 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun geçici 82
nci maddesi, Hazine MüsteĢarlığının TeĢkilat ve Görevleri Hakkında Kanunun ek 5 inci
maddesi, bu Yönetmelik ve ilgili diğer mevzuatı,
ç) Bireysel katılım yatırımcısı (BKY): KiĢisel varlıklarını ve/veya tecrübe ve
birikimlerini baĢlangıç veya büyüme aĢamasındaki Ģirketlere aktaran gerçek kiĢileri,
d) Bireysel katılım yatırımcısı ağı (BKY ağı): GiriĢimcilerin BKY’ler ile bir araya
geldiği, 22/11/2001 tarihli ve 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu, 11/1/2011 tarihli ve 6098
sayılı Türk Borçlar Kanunu veya 13/1/2011 tarihli ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu
hükümleri uyarınca oluĢturulan yapıları,
e) Bireysel katılım yatırımcısı lisansı (BKY lisansı): MüsteĢarlıkça belirlenen kriterleri
karĢılayan BKY’lere verilen ve devlet desteğinden yararlanma olanağı sağlayan belgeyi,
f) GiriĢimci: Bir iĢ fikrine dayalı olarak kendi iĢini kurmak isteyen/kuran gerçek veya
tüzel kiĢileri,
g) GiriĢim Ģirketi: BKY’lerin yatırım yapmak amacıyla sermaye koyarak ortak olduğu
anonim Ģirketi,
h) ĠĢ planı: BKY tarafından MüsteĢarlığa sunulan ve yatırım yapılacak sektörü ve
faaliyetleri bir takvim çerçevesinde gösteren planı,
ı) Kanun: 9/12/1994 tarihli ve 4059 sayılı Hazine MüsteĢarlığının TeĢkilat ve Görevleri
Hakkında Kanunu,
i) Kurul: Hazine Kontrolörleri Kurulu BaĢkanlığını,
j) MüsteĢarlık: Hazine MüsteĢarlığını,
ifade eder.
ĠKĠNCĠ BÖLÜM
Devlet Desteğinden Yararlanma ve Lisanslama
Devlet desteğinden yararlanma
MADDE 4 – (1) Gelir Vergisi Kanununun geçici 82 nci maddesi kapsamında vergi
desteğinden yararlanmak için BKY’lerin MüsteĢarlık tarafından bu Yönetmelikte belirtilen
kriterleri yerine getirmeleri ve iktisap ettikleri tam mükellef giriĢim Ģirketlerine ait iĢtirak
hisselerini en az iki tam yıl elde tutmaları Ģarttır. Ġki yıllık süre, giriĢim Ģirketi adına 25 inci
madde kapsamında açılan ortaklık banka hesabına nakdi sermayenin yatırıldığı tarihte baĢlar.
Ġki yıllık sürenin baĢlaması ve BKY tarafından taahhüt edilen sermayenin vergi desteğinden
yararlanabilmesi için ilgili taahhüt tutarının nakit olarak ortaklık banka hesabına yatırılması
zorunludur.
(2) BKY’ler, 4/1/1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanununun değerlemeye ait
hükümlerine göre hesapladıkları hisselerin tutarlarının %75’ini yıllık beyannamelerine konu
kazanç ve iratlarından hisselerin iktisap edildiği dönemde indirebilirler. Bilim, Sanayi ve
Teknoloji Bakanlığı, Türkiye Bilimsel ve Teknolojik AraĢtırma Kurumu ile Küçük ve Orta
Ölçekli ĠĢletmeleri GeliĢtirme ve Destekleme Ġdaresi BaĢkanlığı tarafından belirlenen
araĢtırma, geliĢtirme ve yenilikçilik programları kapsamında, vergi desteği için MüsteĢarlığa
baĢvurulan tarihten itibaren projesi son beĢ yıl içinde desteklenmiĢ giriĢim Ģirketlerine iĢtirak
sağlayan BKY’ler için bu oran %100 olarak uygulanır. Yıllık indirim tutarı 1.000.000 TL’yi
aĢamaz.
BKY lisansı
MADDE 5 – (1) BKY olarak faaliyette bulunan gerçek kiĢilerin vergi desteğinden
yararlanabilmeleri için BKY lisansına sahip olması Ģartı aranır.
(2) BKY’lerin lisans sahibi olması için aĢağıda yer alan yüksek gelir veya servete sahip
yatırımcı ya da tecrübeli yatırımcı tanımlarındaki Ģartlardan herhangi birini taĢıması gerekir:
a) Yüksek gelir veya servete sahip yatırımcılar;
1) Lisans almadan önceki iki takvim yılı için, yıllık gelir vergisi beyannamesinde yer
alan gelir unsurlarının gayrisafi tutarları toplamı olarak ifade edilen yıllık gayrisafi geliri
200.000 TL ve üzerinde olan veya,
2) Müracaat anında sahip oldukları her türlü menkul ve gayrimenkul varlıklarından
oluĢan kiĢisel servetin toplam değeri 1.000.000 TL ve üzerinde olan yatırımcıları,
ifade eder. Ancak; ikamet edilen konut veya bu konutu ipotek ederek alınan herhangi bir
kredi, sigorta sözleĢmelerinden doğan haklar ve emeklilik primi Ģeklinde kazanılan mali
haklardan ölüm veya emeklilik halinde ödenecek tutarlar, kiĢisel servetin hesaplanmasında
dikkate alınmaz.
b) Tecrübeli yatırımcılar;
1) Banka ve finansal kuruluĢlarda fon veya portföy yöneticisi olarak ya da banka ve
finansal kuruluĢların küçük ve orta büyüklükteki iĢletmelerin finansmanı, proje finansmanı
veya kurumsal finansman birimlerinde veya giriĢim sermayesi yatırım ortaklıkları dahil
giriĢim sermayesi Ģirketlerinde müdür veya dengi bir pozisyonda ya da daha üst bir
pozisyonda en az iki yıl iĢ tecrübesine sahip olan veya,
2) Lisans alınmadan önce son beĢ yıl içinde en az iki yıl, yıllık cirosu en az 25.000.000
TL olan bir Ģirkette genel müdür yardımcısı veya dengi bir pozisyonda ya da daha üst bir
pozisyonda çalıĢan veya,
3) BKY ağlarının birine lisans alınmadan önce en az bir yıl süreyle üyeliği bulunan ve
müracaat sırasında 26 ncı maddede belirtilen nitelikleri haiz halka açık olmayan en az üç
Ģirkette BKY olarak ortak olan veya,
4) BaĢlangıç veya büyüme aĢamasındaki Ģirketleri desteklemek amacıyla kurulmuĢ olan
yurt içi kuluçka merkezlerinde ya da teknoloji geliĢtirme merkezlerinde en az iki yıl tecrübesi
bulunan ve bu merkezlerdeki baĢlangıç veya büyüme aĢamasındaki en az üç Ģirketin her birine
en az 20.000 TL sermaye koyan,
kiĢileri ifade eder.
Lisans baĢvurusu
MADDE 6 – (1) BKY lisansı baĢvuruları, akredite edilmiĢ BKY ağları aracılığıyla 7 nci
maddede belirtilen bilgi ve belgelerle MüsteĢarlığa yapılır.
(2) Taksirli suçlar hariç olmak üzere affa uğramıĢ olsalar dahi süreli hapis veya cezası
ne olursa olsun basit ve nitelikli zimmet, irtikâp, rüĢvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik,
güveni kötüye kullanma, hileli iflas, görevi kötüye kullanma gibi yüz kızartıcı suçlar ile
kaçakçılık suçları, resmî ihale ve alım satımlara fesat karıĢtırma, suçtan kaynaklanan
malvarlığı değerlerini aklama, Devlet sırlarını açığa vurma veya vergi kaçakçılığı suçlarından
dolayı hüküm giymiĢ kiĢiler, 5 inci maddedeki Ģartları taĢısalar bile lisans baĢvuruları kabul
edilmez.
Lisans baĢvurusunda aranan belgeler
MADDE 7 – (1) Lisans baĢvurusunda bulunacak BKY’ler, yüksek gelir veya servete
sahip yatırımcı ya da tecrübeli yatırımcı tanımlarından birine göre, aĢağıdaki belgeleri
akredite olmuĢ BKY ağları vasıtasıyla MüsteĢarlığa ibraz eder:
a) Yüksek gelir veya servete sahip yatırımcılar için;
1) BKY tarafından doldurulmuĢ ek 1’deki örneğe uygun baĢvuru formu,
2) BaĢvuru tarihi itibariyle son iki takvim yılında yıllık gayrisafi gelirinin 200.000
TL’nin üzerinde olduğunu gösteren son iki yıla ait ilgili vergi dairesince ya da noterce tasdik
edilmiĢ yıllık vergi beyannamesi örneği, ücretliler için çalıĢılan kurumun yetkilisi tarafından
imzalanmıĢ son iki yıla iliĢkin belge veya baĢvuru tarihi itibariyle kiĢisel servetinin 1.000.000
TL’nin üzerinde olduğunu gösteren, tapudaki kayıtlı değeri ya da taĢınmazın bulunduğu
belediyenin belirlediği rayiç bedel üzerinden veya Sermaye Piyasası Kurulu tarafından
lisanslanmıĢ en az iki gayrimenkul/konut değerleme uzmanı tarafından tespit edilmiĢ değer
üzerinden dikkate alınan, mülkiyetindeki gayrimenkullere iliĢkin belgeler ve/veya Türk
ve/veya yabancı para ve sermaye piyasası araçlarına, Türk ve/veya yabancı para cinsinden
nakdi mevduata sahip olduğunu gösteren, bu araçların tutulduğu bankaların ya da kurumların
yetkilileri tarafından imzalanmıĢ belgeler ve/veya halka açık olmayan Ģirketlerde ödenmiĢ
sermaye üzerinde sahip olunan payın parasal tutarını gösteren Türkiye Ticaret Sicil
Gazetesinin, ortaklar pay defterinin ve en yakın tarihte hazırlanmıĢ bilançonun birer örneği,
3) ÖzgeçmiĢ.
b) Tecrübeli yatırımcılar için;
1) BKY tarafından doldurulmuĢ ek 1’deki baĢvuru formu,
2) Lisans baĢvuru tarihinden önce bir BKY ağına en az bir yıl üyeliği olduğunu gösteren
söz konusu ağın yetkilisi tarafından imzalanmıĢ belge ile birlikte, 26 ncı maddede belirtilen
niteliklere haiz halka açık olmayan en az üç Ģirkete ortak olduğunu gösteren Türkiye Ticaret
Sicil Gazetesinin, ortaklar pay defterinin ve en yakın tarihte hazırlanmıĢ bilanço ile son iki
mali yıla ait gelir tablosunun birer örneği veya,
3) Banka ve finansal kuruluĢlarda fon veya portföy yöneticisi olarak veya giriĢim
sermayesi yatırım ortaklıkları dahil giriĢim sermayesi Ģirketlerinde ya da banka ve finansal
kuruluĢların küçük ve orta büyüklükteki iĢletmelerin finansmanı, proje finansmanı veya
kurumsal finansman birimlerinde müdür veya dengi bir pozisyonda ya da daha üst bir
pozisyonda en az iki yıl iĢ tecrübesine sahip olduğunu gösteren söz konusu Ģirketin ya da
kuruluĢun yetkilisi tarafından imzalanmıĢ belge veya,
4) Yıllık cirosu en az 25.000.000 TL olan bir Ģirkette lisans alınmadan önce son beĢ yıl
içinde en az iki yıl genel müdür yardımcısı veya dengi bir pozisyonda ya da daha üst bir
pozisyonda çalıĢtığını gösteren söz konusu Ģirketin yetkilisi tarafından imzalanmıĢ belge ve
ilgili yıllara ait gelir tabloları veya,
5) BaĢlangıç veya büyüme aĢamasındaki Ģirketleri desteklemek amacıyla kurulmuĢ olan
yurt içi kuluçka merkezlerinden ya da teknoloji geliĢtirme merkezlerinden birinde en az iki yıl
tecrübesi olduğunu tevsik eden, ilgili merkezin yetkilisi tarafından imzalanmıĢ belge ile bu
merkezlerde baĢlangıç veya büyüme aĢamasında en az üç Ģirketin her birine en az 20.000 TL
sermaye koyulduğunu tevsik eden Türkiye Ticaret Sicil Gazetesinin, ortaklar pay defterinin
ve en yakın tarihte hazırlanmıĢ bilançonun birer örneği,
6) ÖzgeçmiĢ.
(2) Yabancı uyruklu BKY’ler için ÇalıĢma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığından alınan
çalıĢma izni ve ĠçiĢleri Bakanlığından alınan oturma iznine iliĢkin belgelerin de gönderilmesi
gerekir.
Lisans süresi
MADDE 8 – (1) BKY’lere verilen lisanslar beĢ yıl için geçerli olup, beĢ yıllık süre ek
2’deki Bireysel Katılım Yatırımcısı Lisans belgesinin BKY’ye MüsteĢarlıkça verildiği tarihte
baĢlar. Lisans geçerlilik süresinin baĢlangıç tarihi lisans belgesinin üzerinde belirtilir. Lisans
süresi sonunda BKY’ler akredite olmuĢ BKY ağları vasıtasıyla 7 nci maddede sayılan güncel
belgelerle birlikte lisans yenileme talebinde bulunabilirler. Lisans yenileme talebi
MüsteĢarlıkça belirlenecek ölçütlere göre değerlendirilerek BKY’nin sahip olduğu lisansın
süresi beĢer yıllık sürelerle uzatılabilir.
Lisans devri
MADDE 9 – (1) MüsteĢarlık tarafından verilen lisanslar baĢkasına devredilemez.
Lisans bilgisinin saklanması
MADDE 10 – (1) MüsteĢarlık, BKY lisans belgelerinin bir suretini bulundurur ve bilgi
sisteminde lisans sahibine iliĢkin bilgileri saklar. Lisans belgesi zayi olan ve bunu
MüsteĢarlığa bildiren BKY’lere yeni lisans belgesi, eski lisans belgesi iptal edilerek verilir.
Lisansın iptalini gerektiren durumlar
MADDE 11 – (1) Lisans iptalini gerektiren durumlar Ģunlardır:
a) BKY’nin fiil ehliyetini kaybetmesi.
b) Lisanslama kriterlerinin kaybedildiğinin tespit edilmesi.
c) BKY’nin vefatı.
ç) BKY tarafından giriĢim Ģirketine konulan sermayenin iĢ planında belirtilen amaca
aykırı biçimde kullanılması.
d) MüsteĢarlığa kasıtlı olarak yanlıĢ bilgi ve belge verilmesi, MüsteĢarlığı aldatmaya
yönelik iĢlemlere giriĢilmesi.
e) 13 üncü maddedeki sektörel kısıtlamalara, 14 üncü maddedeki yatırım
sınırlamalarına, 18 inci maddedeki ortaklık payına ve oranına uyulmaması.
(2) Birinci fıkranın (ç) ve (e) bentlerinde yer alan hususların oluĢtuğunun tespit edilmesi
veya bu Yönetmeliğin diğer hükümlerine aykırı bir fiilin oluĢması durumunda MüsteĢarlık
öncelikle BKY’yi ve giriĢim Ģirketini uyarır. Yapılan uyarıya rağmen bir aydan az üç aydan
fazla olmamak Ģartıyla verilen süre içerisinde aykırılığın sona erdirilmemesi veya aykırılığın
sona erdirilmesinin mümkün olmadığı hallerde MüsteĢarlık, BKY lisansını iptal edebilir.
(3) Birinci fıkranın (ç), (d) ve (e) bentlerinde yer alan durumların gerçekleĢmesi
nedeniyle, aykırılığa konu olan yatırımlara sağlanmıĢ olan vergi desteğinin geri alınabilmesi
için Gelir Ġdaresi BaĢkanlığı iki ay içinde yazı ile MüsteĢarlık tarafından bilgilendirilir.
(4) Lisansı iptal edilen BKY, lisans iptalinden itibaren iki yıl süreyle yeni lisans belgesi
müracaatında bulunamaz, iki yıl dolmadan yapılan yeni lisans baĢvuruları kabul edilmez. Ġptal
edilen lisans belgeleri, BKY tarafından iptal tarihinden itibaren en geç bir ay içerisinde
MüsteĢarlığa iade edilir.
BKY kimliğinin gizliliği
MADDE 12 – (1) Adli ve idari makamlarca ilgili kanunlarda belirtilen durumlar saklı
kalmak kaydıyla, lisanslı BKY’ye ait kimlik bilgileri MüsteĢarlıkça gizli tutulur.
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
BKY Yatırımlarının Tabi Oldukları Hususlar
Yatırım sınırı ve faaliyet alanları
MADDE 13 – (1) BKY’ler, dördüncü bölümde belirtilen ortak yatırımlar hariç
lisanslarının beĢ yıllık geçerlilik döneminde bireysel olarak en fazla yirmi farklı anonim
Ģirkete yaptıkları yatırım için devlet desteği alabilir. Bu sınırı aĢan yatırımlar için devlet
desteği sağlanmaz. Ek 4’teki devlet desteği sağlanacak sektörlere iliĢkin listedeki sektör veya
faaliyetler dıĢındaki BKS yatırımları devlet desteğinden yararlandırılmaz. Bu maddeye
aykırılığın tespiti halinde 11 inci maddenin ikinci ve üçüncü fıkraları hükümleri uygulanır.
Asgari ve azami yatırım tutarları
MADDE 14 – (1) BKY’nin giriĢim Ģirketine koyduğu sermayenin indirimden
yararlanabilmesi için BKY tarafından her bir giriĢim Ģirketinde iktisap edilen Ģirket
hisselerinin bedeli 20.000 TL’den az ve yıllık bazda 1.000.000 TL’den fazla olamaz. Ancak
BKY tarafından farklı giriĢim Ģirketlerine yapılacak yatırımların toplamı bu tutarı aĢabilir.
(2) BKY’ler tarafından, dördüncü bölümde belirtilen esaslar dahilinde MüsteĢarlığa
bildirimde bulunması kaydıyla yapılacak ortak yatırımlarda yıllık bazda her bir giriĢim
Ģirketine yapılacak yatırım için konulacak sermayenin azami tutarı 2.000.000 TL olarak
uygulanır. Ortak yatırım için aranan Ģartları taĢımaması durumunda her bir giriĢim Ģirketine
BKY’ler tarafından yatırılan toplam sermaye yıllık 1.000.000 TL’yi aĢamaz.
MüsteĢarlığa baĢvuru
MADDE 15 – (1) BKY’ler giriĢim Ģirketlerine yapacakları yatırımların vergi
desteğinden yararlanması için 21 inci maddede belirtilen belgelerle yatırım yapmadan önce
MüsteĢarlığa baĢvuruda bulunurlar. Bu müracaatlar BKY adına üyesi olduğu BKY ağı
tarafından yapılır. BKS düzenlemelerine aykırı olması durumunda baĢvurular iade edilir. Eğer
düzeltilmesi gereken hususlar var ise, düzeltme isteği gerekçeleriyle birlikte BKY ağına
bildirilir.
ĠĢ planı
MADDE 16 – (1) BKY’lerin giriĢim Ģirketine koydukları sermayenin vergi desteğinden
yararlanması için BKY’nin giriĢim Ģirketiyle veya giriĢimci ile mutabık kaldığı bir iĢ planını
MüsteĢarlığa sunması gerekir. BKY’lerin giriĢim Ģirketlerine koydukları sermayeyi hangi
amaçla ve ne kadar sürede kullanacaklarını gösteren iĢ planları ek 3’teki örneğe uygun Ģekilde
hazırlanır. ĠĢ planı, BKY’nin yatırım planını gösteren beyandır. ĠĢ planı MüsteĢarlıkça
yatırımın gerçekleĢme aĢamalarının takibi amacıyla kullanılır. MüsteĢarlığa gönderilen iĢ
planında değiĢiklik yapılması halinde, değiĢikliğin yapıldığı tarihten itibaren en geç bir ay
içerisinde güncellenmiĢ iĢ planı MüsteĢarlığa gönderilir.
Esas sözleĢme
MADDE 17 – (1) BKY ve giriĢimciler esas sözleĢmeyi kendi ihtiyaç ve öncelikleri
doğrultusunda düzenler. Düzenlenen esas sözleĢme taslağı nihai hale gelmeden önce 21 inci
madde kapsamında MüsteĢarlığa gönderilir. MüsteĢarlık esas sözleĢme hükümlerinde BKS
mevzuatına aykırı bir husus bulunup bulunmadığını kontrol eder.
(2) GiriĢimci ve BKY esas sözleĢme dıĢında karĢılıklı hak ve sorumluluklarını teminat
altına alan sözleĢme ya da sözleĢmeler yapabilir. Ancak yapılan sözleĢmeler esas sözleĢme
hükümlerine aykırılık teĢkil edemez.
(3) BKY’ler giriĢim Ģirketlerine koydukları sermaye karĢılığında giriĢimciden borç
doğurucu nitelikte bir belgeyi imzalamasını talep edemez, ipotek, rehin gibi teminatlar
alamaz, temlik ve temettü garantisi talep edemez. Bu durumun tespiti halinde, BKS yatırımı
destek kapsamından çıkarılır ve BKY lisansı iptal edilebilir. Varsa kullandırılan destek Gelir
Vergisi Kanununun geçici 82 nci maddesi çerçevesinde geri alınmak üzere Gelir Ġdaresi
BaĢkanlığı bilgilendirilir.
Asgari ve azami ortaklık payı
MADDE 18 – (1) BKY’ler ya da BKY ortaklıkları giriĢim Ģirketinde hâkim ortak
olamaz, doğrudan ya da dolaylı olarak, tek baĢına veya birlikte giriĢim Ģirketini kontrol
edemez. BKY’ler tek baĢlarına veya birlikte veya eĢi ya da kendisinin veya eĢinin altsoyu ve
üstsoyu ile üçüncü derece dahil yansoy hısımları ve kayın hısımları ile birlikte doğrudan veya
dolaylı olarak sermayeyi temsil eden payların ve payların temsil ettiği toplam oy hakkının
%50’sinden fazlasına sahip olamaz ve yönetim kurulu üyelerinin %50’sinden fazlasını
atayamaz. BKY’ler giriĢim Ģirketinin yönetim kurulunda temsil edilme hakkı sağlayan
imtiyazlı paylara sahip olabilir. Bu madde hükümleri saklı kalmak kaydıyla BKY ve
giriĢimci, önem arz eden konular için BKY’ye giriĢim Ģirketinin yönetiminde veto hakkı
veren imtiyazların ve giriĢimciye getirilebilecek kısıtlamaların kapsamını serbestçe
belirleyebilir. Bu maddeye aykırılığın tespiti halinde 11 inci maddenin ikinci ve üçüncü
fıkraları hükümleri uygulanır.
BKY’lerin giriĢim Ģirketi yönetimine katılımı
MADDE 19 – (1) BKY’lerin giriĢim Ģirketi yönetimine katılımı resmi yönetim organına
katılımla sınırlıdır. Bu katılım, genel kurul, yönetim kurulu yahut danıĢma kurulu veya
komitesi vasıtasıyla gerçekleĢir. BKY giriĢim Ģirketinde yönetim kurulu dıĢında idari görev
alamaz ve Ģirket personeli olarak çalıĢamaz. BKY giriĢim Ģirketinden herhangi bir Ģekilde
ücret ya da maaĢ alamaz. Bu maddeye aykırılığın tespiti halinde 11 inci maddenin ikinci
fıkrası hükümleri uygulanır.
Gizli bilgilerin ifĢası
MADDE 20 – (1) BKY’ler ve BKY ortaklıkları, giriĢimcinin yazılı onayı olmaksızın,
giriĢimci için ticari sır niteliğindeki bilgileri yayamaz veya kullanamaz. GiriĢimci, BKY’den
ticari sırlarının korunmasını amaçlayan bir sözleĢmeyi imzalamasını talep edebilir. Bu
maddeye aykırılığın tespiti halinde 11 inci maddenin ikinci fıkrası hükümleri uygulanır.
BaĢvuruda aranan belgeler
MADDE 21 – (1) BKS yatırımında devlet desteğinden yararlanmak isteyen BKY,
yatırım yapmadan önce MüsteĢarlığa aĢağıdaki belgeleri ibraz ederek akredite BKY ağı
aracılığıyla yatırım için müracaatta bulunur:
a) ĠĢ planı.
b) Türk Ticaret Kanununa uygun Ģekilde giriĢim Ģirketinin faaliyet konusu, ortaklık
yapısı, kayıtlı ve ödenmiĢ sermayesi ile mevcut ortaklarını ve diğer hususları içeren esas
sözleĢme taslağı.
c) GiriĢim Ģirketi ortaklarının kimlik bilgileri ve özgeçmiĢi.
ç) BKY’nin ortaklık kurduğu giriĢimcilerle Gelir Vergisi Kanunu geçici 82 nci
maddesine aykırılık teĢkil edebilecek akrabalık bağları bulunmadığını ve giriĢim Ģirketiyle
ticari iliĢkisinin olmadığını belirten taahhütname.
d) GiriĢim Ģirketi ortaklarının Kanunun ek 5 inci maddesi kapsamındaki düzenlemelere
uyacaklarını belirten taahhütname.
e) Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, Türkiye Bilimsel ve Teknolojik AraĢtırma
Kurumu ile Küçük ve Orta Ölçekli ĠĢletmeleri GeliĢtirme ve Destekleme Ġdaresi BaĢkanlığı
tarafından belirlenen araĢtırma, geliĢtirme ve yenilikçilik programları kapsamında projesi son
beĢ yıl içinde desteklenmiĢ bir giriĢim Ģirketine yatırım yapılması halinde %100 vergi
desteğinden yararlanılması için ilgili kurumdan alınmıĢ durumu tevsik eden belge.
(2) MüsteĢarlık iĢ planının ve Ģirket esas sözleĢmesinin Kanunun ek 5 inci maddesine,
Gelir Vergisi Kanununun geçici 82 nci maddesine ve bu Yönetmeliğe aykırılık teĢkil edip
etmediğini kontrol eder. Bu husus dıĢında iĢ planı ve Ģirket esas sözleĢmesi üzerinde
MüsteĢarlığın herhangi bir sorumluluğu yoktur.
GiriĢim Ģirketinin kurulması
MADDE 22 – (1) BKY’lerin giriĢimcilerle yeni kuracakları giriĢim Ģirketlerinde
Ģirketin kuruluĢu, Ģirket esas sözleĢmesinin bu Yönetmelikte belirtilen hükümlere uygun
Ģekilde nihai hale getirilmesini müteakip Türkiye Ticaret Sicil Gazetesinde ilan edilmesiyle
gerçekleĢir. Mevcut bir Ģirketle ortaklık tesis edilmesi, BKY’nin Ģirket ortağı olduğunu
gösterecek Ģekilde Ģirket esas sözleĢmesinde bu Yönetmelik hükümlerine uygun gerekli
değiĢikliklerin yapılması ve bu değiĢikliklerin Türkiye Ticaret Sicil Gazetesinde ilan
edilmesiyle gerçekleĢir. Her iki durumda ortaklık yapısı Ģirketin pay defterine iĢlenir ve tüm
bilgi ve belgeler MüsteĢarlığa ulaĢtırılır. 23 üncü maddede belirtilen süre içerisinde belgelerin
haklı nedenler ileri sürülmeksizin MüsteĢarlığa ulaĢtırılmaması durumunda müracaat iptal
edilir. Ġptalden sonra gerekli bilgi ve belgelerin tamamlanması durumunda müracaat
yenilenebilir.
(2) Yeni kurulan Ģirkette sermaye taahhüdünün mevcut bir Ģirkette ise, sermaye
artırımlarının yerine getirilmesi yoluyla Ģirket sermaye yapısının güçlendirilmesini teminen
emisyon primi dahil sermayenin veya hisse senetlerinin iktisap bedellerinin nakdi olarak
giriĢim Ģirketi banka hesabına yatırılması zorunludur. GiriĢim Ģirketi hesabına nakdi olarak
yatırılan hisse senedi iktisap bedellerinin hesaba giriĢ tarihinden itibaren en geç oniki ay
içinde iĢ planında belirtilen Ģekilde harcanması ya da fiziki yatırıma dönüĢmesi gerekir.
BaĢvuruların sonuçlandırılması
MADDE 23 – (1) 21 inci maddede belirtilen belgelerin MüsteĢarlığa ulaĢması ve
baĢvurunun MüsteĢarlık tarafından uygun görülmesini müteakip üç ay içerisinde giriĢim
Ģirketinin tescil edilmiĢ esas sözleĢmesini içeren Türkiye Ticaret Sicil Gazetesinin bir
örneğinin ve iĢ planında aktarılacağı belirtilen iktisap bedeli tutarının giriĢim Ģirketi adına
açılmıĢ ortaklık banka hesabına aktarıldığını gösteren banka yetkilisi tarafından imzalanmıĢ
banka dekontunun akredite olmuĢ BKY ağları üzerinden MüsteĢarlığa ulaĢtırılır. MüsteĢarlık,
bu maddede belirtilen Ģartların yerine getirilmesini müteakip BKY’nin vergi desteğinden
yararlanması için bir ay içerisinde ilgili vergi dairesine bildirimde bulunur.
GiriĢim Ģirketi esas sözleĢmesinde değiĢiklik
MADDE 24 – (1) Müracaat sırasında ibraz edilen Türk Ticaret Kanununun 339 uncu
maddesi kapsamında hazırlanan Ģirket esas sözleĢmesi taslak metni ile Türkiye Ticaret Sicil
Gazetesinde yayımlanan esas sözleĢme metinleri arasında fark bulunması durumunda bu
değiĢikliğin nedeni BKY tarafından MüsteĢarlığa yazılı olarak izah edilir. MüsteĢarlık bu
değiĢiklikleri ilgili kanunlara ve bu Yönetmelik hükümlerine aykırılık teĢkil edip etmediği
açısından inceler. Aykırılık bulunması durumunda düzeltilmesini yatırımcıdan talep eder.
(2) Vergi desteğinin sağlanmasından itibaren iki yıllık süre içerisinde Ģirket esas
sözleĢmesinde değiĢiklik yapılması durumunda, MüsteĢarlık değiĢikliğin yapıldığı tarihten
itibaren en geç bir ay içerisinde bilgilendirilir.
Ortaklık banka hesabı açılması
MADDE 25 – (1) BKY tarafından iktisap edilen giriĢim Ģirketi hisse bedelleri
münhasıran açılan ticari bir banka hesabında tutulur. Bu banka hesabı giriĢim Ģirketinin
yönetiminde olan, ancak BKY tarafından belirlenecek belirli bir tutarın üzerindeki harcamalar
konusunda müĢterek imza gerektiren bir hesap niteliğindedir. Bu hesabın, münhasıran, giriĢim
Ģirketi tarafından iĢ planında belirtilen faaliyetlerin finansmanında kullanılması zorunludur.
(2) Bu hesaptan yapılacak tüm ödemeler ve transfer iĢlemlerinin belgelendirilmesinde
Vergi Usul Kanununca kabul edilen vesikalar dikkate alınır. Banka hesaplarına ait aylık
dökümler giriĢim Ģirketi tarafından saklanır ve gerektiğinde Gelir Ġdaresi BaĢkanlığına ve
MüsteĢarlığa ibraz edilir. Bu maddeye aykırılığın tespiti halinde 11 inci maddenin ikinci
fıkrası hükümleri uygulanır.
Yatırım yapılacak Ģirketin niteliği
MADDE 26 – (1) BKY’lerin devlet desteğinden yararlanabilmesi için sermaye
koydukları Ģirketin Türk Ticaret Kanununa tabi bir anonim Ģirket olması zorunludur.
BKY’lerin devlet desteğinden yararlanabilmesi için iktisap ettikleri hisselere ait Ģirketin
aĢağıdaki Ģartları haiz olması gerekir:
a) ġirketin BKY’nin iĢtirakinden önceki son iki mali yıldaki net satıĢlarının yıllık
5.000.000 TL’den fazla olmaması.
b) En fazla elli çalıĢanı bulunması.
c) ġirketin, BKY’nin kendisine, eĢine, kendisinin veya eĢinin altsoyu ve üstsoyu ile
üçüncü derece dahil yansoy hısımlarına ve kayın hısımlarına idaresi, denetimi veya sermayesi
bakımından doğrudan veya dolaylı olarak bağlı bulunmaması ya da nüfuzu altında olmaması.
ç) BaĢka bir Ģirketin kontrolünde olmaması.
d) MüsteĢarlıkça belirlenen ve ek 4’te yer alan devlet desteği sağlanacak sektörlere
iliĢkin listedeki sektörlerde veya faaliyetlerde bulunması.
e) Paylarının halka arz edilmemiĢ olması.
Yasal olmayan alanlara yatırım yapmama
MADDE 27 – (1) GiriĢim Ģirketleri, yasal olmayan veya Ģüpheli kaynaklardan elde
edilmiĢ gelirlerle yürütülen veya genel ahlaka aykırı faaliyetlerde bulunamaz. Bu tür
faaliyetler, mali kaçakçılıktan, silah ticaretinden, yasal olmayan yollardan elde edilen
kazançlardan, kadın ticareti, organize suçlar, yolsuzluk gibi suç faaliyetlerinden ve genel
ahlaka aykırı iĢlerden gelir elde edilmesini ifade eder. Bu maddeye aykırılığın tespiti halinde
11 inci maddenin ikinci ve üçüncü fıkraları hükümleri uygulanır.
DÖRDÜNCÜ BÖLÜM
BKY Ortak Yatırımları
Ortaklık türü
MADDE 28 – (1) En az iki lisanslı BKY tarafından bir giriĢim Ģirketine beraber yatırım
yapılması durumunda, bu yatırımlar BKY ortak yatırımları olarak adlandırılır. Bu ortakların
tamamı Türk Ticaret Kanununda anonim Ģirket ortakları için getirilen hükümlere tabidir.
Ortak yatırım lider ortağı
MADDE 29 – (1) BKY’ler tarafından yapılan ortak yatırımlarda BKY’ler kendileri
arasından bir kiĢiyi lider ortak olarak belirler. Lider ortak BKY ağı üzerinden, ortaklık adına
iĢ planını MüsteĢarlığa sunar ve MüsteĢarlıkça talep edilen bilgi ve belgeleri MüsteĢarlığa
iletir.
Ortak yatırımlarda sınır
MADDE 30 – (1) BKY’ler, kendilerinin bireysel katılım yatırımları hariç, lisanslarının
beĢ yıllık geçerlilik döneminde en fazla yirmi farklı anonim Ģirkete yaptıkları ortak yatırım
için devlet desteği alabilir. Bu sınırı aĢan yatırımlar için devlet desteği sağlanmaz. Ortak
yatırımlarda bulunan BKY’ler aynı anda en fazla beĢ yatırımda lider ortak olarak görev
alabilir. BKY ortak yatırımlarında her bir giriĢim Ģirketine yapılacak azami yatırım tutarı
yıllık bazda 2.000.000 TL olarak uygulanır. Ortak yatırımda bulunan her bir BKY için 14
üncü maddede belirtilen asgari yatırım tutarı geçerlidir.
Lider ortağın seçimi
MADDE 31 – (1) BKY’ler kendi aralarında lider ortağı serbestçe belirleyebilirler.
BKY’ler ortak yatırım kararlarını ve lider ortağı BKY ağı aracılığıyla MüsteĢarlığa
müĢtereken bildirirler. Bu yazılı beyan olmaksızın yapılan yatırımlar BKY’ler için getirilen
bireysel yatırım sınırlamalarına tabidir.
BEġĠNCĠ BÖLÜM
BKY Ağları
BKY ağlarının akreditasyonu
MADDE 32 – (1) MüsteĢarlık, 34 üncü maddede belirlenen akreditasyon kriterlerini
yerine getirmesi durumunda BKY ağlarını akredite ederek bu akredite ağlarla BKY
faaliyetlerinin izlenmesi ve denetlenmesi amacıyla iĢbirliği yapabilir. Akredite olmayan BKY
ağlarıyla izleme ve denetim alanında iĢbirliği yapılmaz.
Akreditasyon baĢvurusu
MADDE 33 – (1) Akreditasyon baĢvuruları 34 üncü maddede belirtilen kriterleri tevsik
eden bilgi ve belgelerle MüsteĢarlığa yapılır.
Akreditasyon kriterleri
MADDE 34 – (1) BKY ağlarının MüsteĢarlıkça akredite edilebilmesi için aĢağıdaki
Ģartları yerine getirmesi gerekir:
a) BKY ağının, BKY ve giriĢimcilerin bir araya gelmelerini sağlayacak, ayrıntıları
protokolle belirlenecek olan yeterli teçhizata sahip fiziki bir mekana sahip olması.
b) BKY ağında giriĢimci tekliflerinin ön elemesini yapacak üniversite lisans mezunu en
az bir kiĢinin istihdam edilmesi.
c) BKY ağına üye en az beĢ lisanslı BKY’nin bulunması ve bu BKY’lerin toplamda 26
ncı maddede belirtilen nitelikleri haiz en az beĢ giriĢim Ģirketine ortak olması.
ç) BKY ağının iĢlevsel bir internet sayfasının ve veri tabanının olması.
d) MüsteĢarlıkça düzenlenen protokolü imzalamıĢ olması.
Akreditasyonun süresi
MADDE 35 – (1) MüsteĢarlık tarafından verilen akreditasyonun süresi beĢ yıldır.
BeĢinci yılın sonunda BKY ağı tarafından tekrar akreditasyon baĢvurusunda bulunulması
durumunda MüsteĢarlık akreditasyon kriterlerinin yerine getirilip getirilmediğini kontrol eder
ve kriterlere uyum sağlanıyorsa ağın geçmiĢ performansı ve MüsteĢarlığın düzenlemelerine
uyumda gösterdiği baĢarıyı göz önüne alarak akreditasyon süresini beĢer yıllık sürelerle
uzatabilir.
Akreditasyon kapsamındaki ağlara verilen haklar
MADDE 36 – (1) BKY’lerin yatırımlarının devlet desteğinden yararlanabilmesi için
BKY’ler müracaatlarını akredite olmuĢ ağlar üzerinden gerçekleĢtirirler. Bir BKY, birden
fazla BKY ağına üye olabilir.
Akredite olmuĢ BKY ağlarının yükümlülükleri
MADDE 37 – (1) BKY’lerin izlenmesi ve denetimi ile sınırlı kalmak üzere BKY ağları;
a) Kendi ağlarına üye BKY’ler tarafından MüsteĢarlığa sunulan iĢ planlarına uyumun
takip edilmesi amacıyla MüsteĢarlıkça istenen raporları hazırlama ve MüsteĢarlığa altı aylık
dönemler itibariyle bu raporları sunma,
b) Kendi üyeleriyle ilgili usulsüzlükleri MüsteĢarlıkça belirlenen Ģekle uygun olarak
raporlama,
c) MüsteĢarlıkça talep edilen istatistiki bilgileri zamanında sağlama,
görevlerini yerine getirmekle yükümlüdür.
Akreditasyon protokolü
MADDE 38 – (1) MüsteĢarlık, BKS mevzuatı hükümlerine göre hazırladığı ve
tarafların karĢılıklı görev ve yükümlülüklerini belirten bir protokolü BKY ağları ile imzalar.
MüsteĢarlık tarafından bu protokole aykırı eylemlerin tespit edilmesi durumunda eylemlerin
ağırlığına göre protokol sona erdirilerek akreditasyon iptal edilebilir.
Akreditasyonun iptali
MADDE 39 – (1) Akreditasyon protokolünde hangi Ģartlar altında akreditasyonun iptal
edileceğine iliĢkin durumlar ve yaptırımlar önceden belirlenir. 45 ve 46 ncı maddeler
kapsamında yapılan gözetim ve denetim faaliyetleri sırasında BKS mevzuatına ve
protokollere aykırı bir iĢlem tespit edilmesi durumunda MüsteĢarlık aykırı iĢlemin ortadan
kaldırılmasını talep eder. Düzeltme talebinin, iĢlemin niteliğine göre bir aydan az üç aydan
fazla olmamak Ģartıyla verilen süre içerisinde karĢılanmaması durumunda akreditasyon iptal
edilebilir.
Akreditasyonun iptali sonrası iĢlemler
MADDE 40 – (1) Akreditasyonun iptal edildiği tarihe kadar BKY ağları kullanılarak
gerçekleĢtirilen yatırımlar vergi desteğinden yararlanır. Ancak ağ üzerinden MüsteĢarlığa
baĢvuru yapmıĢ olmakla birlikte ağın akreditasyonunun iptali nedeniyle baĢvuru iĢlemlerini
tamamlayamayan BKY’lerin talepleri MüsteĢarlıkça yerine getirilir. Akreditasyonun
iptalinden sonra ağ üyesi BKY’ler tarafından yapılan yatırımlar vergi desteğinden
yararlandırılmaz.
ALTINCI BÖLÜM
Raporlama ve Bildirim
Faaliyet raporları
MADDE 41 – (1) BKY’nin giriĢim Ģirketine ortak olmasından ve ortaklık banka
hesabına nakdi sermayeyi yatırmasından itibaren iki yıllık süre boyunca giriĢim Ģirketi, altı
aylık dönemler itibariyle iĢ planına göre hangi aĢamada olduğunu, gerçekleĢtirdiği yatırımı ve
faaliyetleri gösteren ek 5’te yer alan örneğe göre hazırlanacak faaliyet raporunu ve ortaklık
banka hesap özetlerini MüsteĢarlığa göndermekle yükümlüdür. Hisselerin iktisap
edilmesinden itibaren baĢlayan iki yıllık dönemin sona ermesini müteakip sadece faaliyet
raporları bilgi amaçlı olarak BKY tarafından giriĢim Ģirketi hisselerinin tamamının satıĢına
kadar yılda bir kez MüsteĢarlığa gönderilir. Bir giriĢim Ģirketine yapılan ilave her sermaye
iĢtiraki 2 yıllık dönemi yeniden baĢlatır. Hisselerin satılması yoluyla giriĢim Ģirketinden çıkıĢ
yapan BKY’ler satıĢtan itibaren en geç bir ay içerisinde ek 6’daki örneğe uygun Ģekilde
hazırladıkları satıĢ raporunu MüsteĢarlığa gönderir. Bu maddeye aykırılığın tespiti halinde 11
inci maddenin ikinci fıkrası hükümleri uygulanır.
Mali tabloların hazırlanması
MADDE 42 – (1) Mali tablolar, Türkiye Muhasebe Standartlarına göre hazırlanması
zorunlu tabloları ifade eder. GiriĢim Ģirketinin, Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim
Standartları Kurumu tarafından belirlenen Türkiye Muhasebe Standartlarını uygulama
zorunluluğu kapsamında olmaması halinde mali tablolar Maliye Bakanlığı düzenlemelerine
uygun olarak düzenlenir. MüsteĢarlık gerek gördüğünde giriĢim Ģirketlerinden mali tablolarını
istemeye yetkilidir.
Özel durumların bildirilmesi
MADDE 43 – (1) Tescilden sonraki esas sözleĢme değiĢiklikleri, iflas gibi önem arz
eden durumların, olayın ortaya çıkıĢından itibaren en geç bir ay içerisinde, yapılan vergi
incelemelerine iliĢkin raporların ise vergi mükellefine tebliğ tarihinden itibaren en geç bir ay
içerisinde BKY’ler tarafından MüsteĢarlığa bildirilmesi zorunludur. GiriĢim Ģirketi
hisselerinin tamamının BKY tarafından satıĢına kadar giriĢim Ģirketinin iflas etmesi
durumunda BKY’ler iflas sürecinin baĢlamasından itibaren en geç bir ay içerisinde ek 7’deki
örneğe uygun Ģekilde hazırladıkları iflas raporunu MüsteĢarlığa gönderir. Bu maddeye
aykırılığın tespiti halinde 11 inci maddenin ikinci fıkrası hükümleri uygulanır.
Ġstatistiki bilgilerin hazırlanması
MADDE 44 – (1) MüsteĢarlık giriĢim Ģirketlerinden ve akredite olmuĢ BKY ağlarından
istatistiki bilgi talep edebilir. MüsteĢarlık BKS sistemine iliĢkin elde ettiği istatistiki bilgileri
toplulaĢtırılmıĢ olarak altı aylık veya yıllık dönemler itibariyle yayınlayabilir.
YEDĠNCĠ BÖLÜM
Gözetim ve Denetim
Gözetim faaliyetleri
MADDE 45 – (1) Gözetim faaliyetleri, giriĢim Ģirketleri tarafından iĢ planına, ortaklık
paylarına ve iĢtirak edilecek ortaklıklara iliĢkin getirilen düzenlemelere uyumun sağlanmasına
yönelik olarak MüsteĢarlık tarafından BKY’ler, akredite olmuĢ BKY ağları, BKY ortaklıkları
ve giriĢim Ģirketleri üzerinde sürekli olarak icra edilecek kontrol faaliyetlerini kapsar.
Denetim faaliyetleri, denetim yetkisi ve raporlama
MADDE 46 – (1) Kurul, MüsteĢarlık adına BKY’leri, BKY ortaklıklarını, akredite
olmuĢ BKY ağlarını ve giriĢim Ģirketlerini denetlemekle yetkilidir.
(2) Denetim faaliyetleri, BKS sisteminde yer alan BKY’ler, BKY ortaklıkları, akredite
olmuĢ BKY ağları ve giriĢim Ģirketleri üzerinde MüsteĢarlık tarafından kapsamı belirlenen
alanlarda risk değerlendirmeleri esas alınarak belirlenen örneklem üzerinden Kurul tarafından
yapılan denetim faaliyetlerini içerir.
(3) Kurul denetimlerini yıllık plan çerçevesinde yerine getirir. BKY’ler, BKY
ortaklıkları, akredite olmuĢ BKY ağları ve giriĢim Ģirketleri MüsteĢarlık ve Kurul tarafından
talep edilen tüm bilgi ve belgeleri ıslak imzalı ve/veya elektronik ortamda, istenilen Ģekilde
zamanında vermekle yükümlüdür. Kurul denetime iliĢkin raporlarını uluslararası denetim
standartları çerçevesinde hazırlar.
SEKĠZĠNCĠ BÖLÜM
ÇeĢitli ve Son Hükümler
Süreler ve tebligat
MADDE 47 – (1) Aksi belirtilmedikçe bu Yönetmelikte geçen sürelerin baĢlangıcı
olarak evrakın MüsteĢarlıktan çıkıĢ tarihi ya da evrakın MüsteĢarlığa giriĢ tarihi dikkate alınır.
MüsteĢarlığa yapılan tüm baĢvurular, en geç bir ay içerisinde yazılı ve elektronik yolla veya
sadece elektronik yolla cevaplandırılır. BKY’lere, akredite olmuĢ BKY ağlarına, giriĢimcilere
ve giriĢim Ģirketlerine yapılan tebligatlar yazılı ve elektronik yolla veya sadece elektronik
yolla yapılabilir.
Bilgi sistemi
MADDE 48 – (1) MüsteĢarlığa yapılan baĢvuruların iĢleme alınması için MüsteĢarlık
tarafından talep edilen bilgi ve belgeler elektronik ortamda BKY ağı veya BKY tarafından,
faaliyet raporları da giriĢim Ģirketleri tarafından elektronik ortamda MüsteĢarlığın bilgi
sistemine girilir. Belgelerin asılları ya da MüsteĢarlık tarafından kabul edilmesi halinde
örnekleri de MüsteĢarlığa gönderilir.
Akredite olmuĢ BKY ağlarının devreye girmesi
GEÇĠCĠ MADDE 1 – (1) 31/12/2013 tarihine kadar BKY lisansı ve BKS yatırımlarına
iliĢkin vergi desteği almak ve BKY ortaklığına iliĢkin bildirimde bulunmak için MüsteĢarlığa
yapılacak müracaatlar doğrudan BKY’ler tarafından MüsteĢarlığa yapılır.
Yürürlük
MADDE 49 – (1) Bu Yönetmelik yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
Yürütme
MADDE 50 – (1) Bu Yönetmelik hükümlerini Hazine MüsteĢarlığının bağlı olduğu
Bakan yürütür.
Not : Ekleri 15 ġubat 2013 Tarihli ve 28560 Sayılı Resmi Gazetede
YayınlanmıĢtır.
[R.G. 15. ġubat 2013 – 28560 ]
—— • ——
Bilgi Teknolojileri ve ĠletiĢim Kurumundan:
ELEKTRONĠK HABERLEġME SEKTÖRÜNDE KĠġĠSEL VERĠLERĠN
ĠġLENMESĠ VE GĠZLĠLĠĞĠNĠN KORUNMASI HAKKINDA
YÖNETMELĠKTE DEĞĠġĠKLĠK YAPILMASINA
DAĠR YÖNETMELĠK
MADDE 1 – 24/7/2012 tarihli ve 28363 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Elektronik
HaberleĢme Sektöründe KiĢisel Verilerin ĠĢlenmesi ve Gizliliğinin Korunması Hakkında
Yönetmeliğin 25 inci maddesi aĢağıdaki Ģekilde değiĢtirilmiĢtir.
“MADDE 25 – (1) Bu Yönetmelik 24/7/2013 tarihinde yürürlüğe girer.”
MADDE 2 – Bu Yönetmelik yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
MADDE 3 – Bu Yönetmelik hükümlerini Bilgi Teknolojileri ve ĠletiĢim Kurumu
BaĢkanı yürütür.
Yönetmeliğin Yayımlandığı Resmî Gazete'nin
Tarihi
Sayısı
24/7/2012
28363
[R.G. 15. ġubat 2013 – 28560 ]
—— • ——
Çevre ve ġehircilik Bakanlığından:
ATIKSU ALTYAPI VE EVSEL KATI ATIK BERTARAF TESĠSLERĠ
TARĠFELERĠNĠN BELĠRLENMESĠNDE UYULACAK USUL VE
ESASLARA ĠLĠġKĠN YÖNETMELĠKTE DEĞĠġĠKLĠK
YAPILMASINA DAĠR YÖNETMELĠK
MADDE 1 – 27/10/2010 tarihli ve 27742 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Atıksu
Altyapı ve Evsel Katı Atık Bertaraf Tesisleri Tarifelerinin Belirlenmesinde Uyulacak Usul ve
Esaslara ĠliĢkin Yönetmeliğin 3 üncü maddesi aĢağıdaki Ģekilde değiĢtirilmiĢtir.
“MADDE 3 – (1) Bu Yönetmelik, 9/8/1983 tarihli ve 2872 sayılı Çevre Kanununun 11
inci maddesine ve 29/6/2011 tarihli ve 644 sayılı Çevre ve ġehircilik Bakanlığının TeĢkilat ve
Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin 2, 8 ve 33 üncü maddelerine
dayanılarak hazırlanmıĢtır.”
MADDE 2 – Aynı Yönetmeliğin 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (d) bendi
aĢağıdaki Ģekilde değiĢtirilmiĢtir.
“d) Bakanlık: Çevre ve ġehircilik Bakanlığını,”.
MADDE 3 – Aynı Yönetmeliğin 25 inci maddesi aĢağıdaki Ģekilde değiĢtirilmiĢtir.
“MADDE 25 – (1) Bu Yönetmelik hükümlerini Çevre ve ġehircilik Bakanı yürütür.”
MADDE 4 – Aynı Yönetmeliğin Geçici 1 inci maddesi aĢağıdaki Ģekilde
değiĢtirilmiĢtir.
“GEÇĠCĠ MADDE 1 – (1) 26/10/2011 tarihi itibarıyla bu Yönetmeliğe, tarife
belirleme, abonelik, sözleĢme, teknik alt yapı eksiklikleri de dahil olmak üzere, uyum
sağlayamamıĢ olan atıksu altyapı yönetimleri ve evsel katı atık idareleri, 31/12/2014 tarihine
kadar bu Yönetmeliğe uyum sağlamakla yükümlüdürler.”
MADDE 5 – Bu Yönetmelik yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
MADDE 6 – Bu Yönetmelik hükümlerini Çevre ve ġehircilik Bakanı yürütür.
Yönetmeliğin Yayımlandığı Resmî Gazete'nin
Tarihi
Sayısı
27/10/2010
27742
[R.G. 15. ġubat 2013 – 28560 ]
—— • ——
Ekonomi Bakanlığından:
TÜRKĠYE ĠHRACATÇILAR MECLĠSĠ VE ĠHRACATÇI BĠRLĠKLERĠ
ĠNSAN KAYNAKLARI YÖNETMELĠĞĠNDE DEĞĠġĠKLĠK
YAPILMASINA DAĠR YÖNETMELĠK
MADDE 1 – 3/9/2009 tarihli ve 27338 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Türkiye
Ġhracatçılar Meclisi ve Ġhracatçı Birlikleri Ġnsan Kaynakları Yönetmeliğinin 5 inci maddesinin
üçüncü fıkrası aĢağıdaki Ģekilde değiĢtirilmiĢtir.
“(3) Belirli süreli ve özel hizmet sözleĢmeli olarak birlik genel sekreterliğinde istihdam
edilen personel sayısı, daimi hizmet sözleĢmesi ile istihdam edilen personel sayısının yüzde
onunu ve her halükarda on kiĢiyi geçemez. Bir önceki yıl personel giderleri, gelirlerinin yüzde
40’ından fazla olan birliklerce, belirli süreli ve özel hizmet sözleĢmeli yeni personel istihdam
edilemez. Münhasıran belirli bir projenin yürütülmesi için istihdam edilen ve istihdam
giderlerinin en az yüzde 75’i o projeye destek veren ulusal ve uluslararası kuruluĢlardan
sağlanan fonlarla karĢılanan personel ile istihdam giderleri ilgili tanıtım grupları bütçesinden
karĢılanmak suretiyle tanıtım grubunun faaliyetleri kapsamında belirli projeyi yürütmek için
istihdam edilen belirli süreli ve özel hizmet sözleĢmeli personel için bu sınırlamalar
uygulanmaz.”
MADDE 2 – Aynı Yönetmeliğin 6 ncı maddesinin birinci fıkrası aĢağıdaki Ģekilde
değiĢtirilmiĢtir.
“(1) Hizmetlerin gerektirdiği bütün görevler için görevi ve unvanı ile belirli süreli ve
özel hizmet sözleĢmeli personel için ücret tavanı belirtilmek suretiyle, çalıĢtırılacak personel
sayısı bütçe imkanları dahilinde yönetim kurulunun kararı ile tespit edilir, TĠM’in uygun
görüĢü ve Bakanlığın onayı ile sonuçlandırılır.”
MADDE 3 – Aynı Yönetmeliğin 14 üncü maddesinin birinci fıkrası aĢağıdaki Ģekilde
değiĢtirilmiĢtir.
“(1) TĠM ve Birlik merkezinde ve/veya irtibat bürolarında çalıĢan personelin ortalama
toplam haftalık çalıĢma süresi 40 saattir. Günlük çalıĢmanın baĢlama ve bitme saatleri ile öğle
dinlenme süresi, bölgenin ve hizmetin özelliklerine göre TĠM tarafından tespit edilir ve tüm
Genel Sekreterliklere bildirilir.”
MADDE 4 – Aynı Yönetmeliğin 15 inci maddesinin altıncı fıkrası aĢağıdaki Ģekilde
değiĢtirilmiĢtir.
“(6) Ücretleri peĢin olarak ödenen, ancak ay içinde görevden ayrılan veya iĢ akdi
feshedilen personelden, görevden ayrılıĢ tarihleri dikkate alınarak çalıĢmadığı günler için
ödenen ücret ve ikramiye tutarları geri alınır.”
MADDE 5 – Aynı Yönetmeliğin 20 nci maddesinin birinci fıkrası aĢağıdaki Ģekilde
değiĢtirilmiĢtir.
“(1) Daimi hizmet sözleĢmeli personele, Yabancı Dil Bilgisi Seviye Tespit Sınavında;
a) A düzeyinde puan alanlara : 5.000,
b) B düzeyinde puan alanlara : 3.300,
c) C düzeyinde puan alanlara : 1.650,
gösterge rakamlarının Devlet memurlarına uygulanan maaĢ katsayısı ile çarpılmak
suretiyle, belge ibraz tarihini takip eden ayın ilk gününden itibaren bildiği her bir yabancı dil
için ayrı ayrı brüt lisan tazminatı ödenir. Uluslararası kabul gören dil sınavlarından,
Yükseköğretim Kurulu tarafından belirlenen kriterlere göre YDS eĢdeğeri A, B ve C
düzeyinde puan alanlara da, bu fıkrada belirtilen miktarlarda lisan tazminatı ödenir.”
MADDE 6 – Aynı Yönetmeliğin 21 inci maddesinin baĢlığı ile birinci fıkrası aĢağıdaki
Ģekilde değiĢtirilmiĢtir.
“Kasa Tazminatı”
“(1) Genel sekreterlikte, nakit ve değerli evrakı fiilen elinden geçiren ve tazmin ile
sorumlu bulunan daimi hizmet sözleĢmeli azami beĢ personele, muhtemel açıklarını kapatmak
amacıyla, genel sekreterin teklifi ve yönetim kurulunun ortak kararı ile aylık ücretinin %5’ini
aĢmamak kaydıyla, belirlenecek oranda aylık kasa tazminatı ödenir.”
MADDE 7 – Aynı Yönetmeliğin 22 nci maddesi yürürlükten kaldırılmıĢtır.
MADDE 8 – Aynı Yönetmeliğin 38 inci maddesinin üçüncü fıkrası aĢağıdaki Ģekilde
değiĢtirilmiĢtir.
“(3) Performans değerlendirmesi, her yıl Haziran ve Aralık aylarında yapılır ve
sonuçları ilgili personele bildirilir. Performansı olumsuz değerlendirilen personel, bu duruma
1 ay içinde, atamaya yetkili makam nezdinde yazılı olarak itirazda bulunabilir. Bu durumda,
atamaya yetkili makam kararını 2 ay içinde ilgiliye yazılı olarak bildirir. Ġki değerlendirme
döneminde üst üste olumsuz performans gösteren personelin genel sekreterlikle iliĢiği
Yönetim Kurulu kararı ile kesilebilir.”
MADDE 9 – Aynı Yönetmeliğin 47 nci maddesinin birinci fıkrası aĢağıdaki Ģekilde
değiĢtirilmiĢtir.
“(1) Vekaletin fiilen yapılması esastır. Yönetim pozisyonlarında görev yapanların, izin,
geçici görev, disiplin cezası uygulaması veya görevden uzaklaĢtırma nedenleriyle
görevlerinde bulunmadıkları sürelerde veya boĢ bulunan yönetim pozisyonlarında vekaletin
bir ast veya eĢit unvanda bir personel tarafından yürütülmesi esastır. Bu durumda, vekalet
verilecek personel, genel sekreterin onayı ile belirlenir. Genel Sekreter için 3 aya kadar
yönetim kurulu baĢkanı veya yetkilendireceği baĢkan vekili/yardımcısının onayı, 3 aydan
uzun süreli vekalet hallerinde ise yönetim kurulu kararı ve Bakanlık onayı gerekir. Genel
Sekreterliğe vekalet edenlere, vekalet görevinde bulunduğu üçüncü aydan itibaren, vekalet
ettiği unvanın ücreti ile diğer mali ve sosyal haklar verilir. Ancak bu durum vekalet eden için
müktesep hak oluĢturmaz.”
MADDE 10 – Bu Yönetmelik yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
MADDE 11 – Bu Yönetmelik hükümlerini Ekonomi Bakanı yürütür.
Yönetmeliğin Yayımlandığı Resmî Gazete'nin
Tarihi
Sayısı
3/9/2009
27338
Yönetmelikte DeğiĢiklik Yapan Yönetmeliklerin Yayımlandığı Resmî Gazete'nin
Tarihi
Sayısı
111/10/2011
28081
23/4/2012
28253
37/4/2012
28257
415/6/2012
28324
[R.G. 15. ġubat 2013 – 28560 ]
—— • ——
Ekonomi Bakanlığından:
TÜRKĠYE ĠHRACATÇILAR MECLĠSĠ VE ĠHRACATÇI BĠRLĠKLERĠ ĠNSAN
KAYNAKLARI SINAV YÖNETMELĠĞĠNDE DEĞĠġĠKLĠK
YAPILMASINA DAĠR YÖNETMELĠK
MADDE 1 – 4/9/2010 tarihli ve 27692 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Türkiye
Ġhracatçılar Meclisi ve Ġhracatçı Birlikleri Ġnsan Kaynakları Sınav Yönetmeliğinin 5 inci
maddesinin birinci fıkrasının (ç) bendi, ikinci fıkrasının (b) bendi ile üçüncü fıkrası aĢağıdaki
Ģekilde değiĢtirilmiĢtir.
“ç) Sınavın yapıldığı yılın Ocak ayının ilk gününde otuzbeĢ yaĢını doldurmamıĢ olmak.”
“b) Uzman Yardımcısı için, en az dört yıllık eğitim veren siyasal bilgiler, hukuk,
iktisadi ve idari bilimler, iktisat, iĢletme ve mühendislik fakülteleri ile diğer dört yıllık eğitim
veren üniversite ve fakültelerin kamu yönetimi, uluslararası ticaret, matematik, istatistik ve
tasarım bölümlerinden veya yüksekokullarından ya da bunlara denkliği Yükseköğretim
Kurulu tarafından onaylanmıĢ yabancı fakülte veya yüksekokullardan mezun veya dört yıllık
fakülte veya yüksekokul mezunu olmak kaydıyla yukarıda belirtilen alanlardan en az birinde
yüksek lisans derecesi olmak.”
“(3) YarıĢma sınavı, alınacak personelin unvanı, sayısı ve sınava iliĢkin diğer bilgilerin
nerede ilan edileceği hususları sınavın baĢlama tarihinden en az bir ay önce TĠM veya TĠM
tarafından yetkilendirilen birlik tarafından ülke çapında yayımlanan tirajı en yüksek yedi
gazeteden en az birinde ilan edilir. YarıĢma sınavına katılmak için gerekli genel ve özel
Ģartlar, alınacak personelin unvanı, nitelikleri ve sayısı, son baĢvuru tarihi, baĢvuru yeri ve
baĢvuruda istenecek belgeler ile sınav tarihi, saati ve yeri ayrıca ilgili birliklerin ve TĠM’in
internet sitesinde son baĢvuru tarihine kadar yayımlanır.”
MADDE 2 – Bu Yönetmelik yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
MADDE 3 – Bu Yönetmelik hükümlerini Ekonomi Bakanı yürütür.
Yönetmeliğin Yayımlandığı Resmî Gazete'nin
Tarihi
Sayısı
4/9/2010
27692
Yönetmelikte DeğiĢiklik Yapan Yönetmeliğin Yayımlandığı Resmî Gazete'nin
Tarihi
Sayısı
11/10/2011
28081
[R.G. 15. ġubat 2013 – 28560 ]
—— • ——
Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonundan:
SĠGORTAYA TABĠ MEVDUAT VE KATILIM FONLARI ĠLE TASARRUF
MEVDUATI
SĠGORTA FONUNCA TAHSĠL OLUNACAK PRĠMLERE DAĠR
YÖNETMELĠKTE DEĞĠġĠKLĠK YAPILMASINA
ĠLĠġKĠN YÖNETMELĠK
MADDE 1 – 7/11/2006 tarihli ve 26339 sayılı Resmî Gazete‘de yayımlanan Sigortaya
Tabi Mevduat ve Katılım Fonları ile Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonunca Tahsil Olunacak
Primlere Dair Yönetmeliğin 4 üncü maddesinin birinci fıkrasında yer alan ―50 bin Türk
Lirasına‖ ibaresi ―100 bin Türk Lirasına‖ olarak değiĢtirilmiĢtir.
MADDE 2 – Bu Yönetmelik yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
MADDE 3 – Bu Yönetmelik hükümlerini Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu Kurulu
BaĢkanı yürütür.
Yönetmeliğin Yayımlandığı Resmî Gazete'nin
Tarihi
Sayısı
7/11/2006
26339
Yönetmelikte DeğiĢiklik Yapan Yönetmeliklerin Yayımlandığı Resmî Gazete'nin
Tarihi
Sayısı
15/5/2008
26867
215/1/2011
27816
329/9/2011
28069
[R.G. 15. ġubat 2013– 28560 ]
—— • ——
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığından:
KARAYOLU TAġITLARI-PATĠNAJ ZĠNCĠRLERĠ ĠLE ĠLGĠLĠ
TEBLĠĞ (TS 663) (TEBLĠĞ NO: MSG-MS-2013/1)
MADDE 1 – (1) Bu Tebliğ, 3/6/2011 tarihli ve 635 sayılı Bilim, Sanayi ve Teknoloji
Bakanlığının TeĢkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname, 10/6/1930 tarihli
ve 1705 sayılı Ticarette TağĢiĢin Men’i ve Ġhracatın Murakabesi ve Korunması Hakkında
Kanun ile 18/11/1960 tarihli ve 132 sayılı Türk Standardları Enstitüsü KuruluĢ Kanununa
dayanılarak hazırlanmıĢtır.
MADDE 2 – (1) 16/8/2007 tarihli ve 26615 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan
Mecburi Standard Tebliği (Tebliğ No: ÖSG: 2007/24) ile Bakanlıkça mecburi uygulamaya
konulan, TS 663 “Karayolu TaĢıtları-Patinaj Zincirleri” standardının T1 tadilinin; 6.2.2 nci
maddesi Türk Standardları Enstitüsü tarafından tadil edilmiĢtir. Tadil edilen standard metni
imalat ve satıĢ safhalarında zorunlu olarak uygulanacaktır.
MADDE 3 – (1) TS 663 “Karayolu TaĢıtları-Patinaj Zincirleri” standardı kapsamına
giren ürünleri üreten ve satanların bu Tebliğ hükümlerine uymaları zorunludur.
MADDE 4 – (1) TS 663 “Karayolu TaĢıtları-Patinaj Zincirleri” standardı, TSE’nin
merkez teĢkilatından veya il temsilciliklerinden temin edilir. TSE’nin ve il temsilciliklerinin
iletiĢim bilgilerine TSE’nin internet sitesinden ulaĢılır.
MADDE 5 – (1) Bu Tebliğ yayımı tarihinden onbeĢ gün sonra yürürlüğe girer.
MADDE 6 – (1) Bu Tebliğ hükümlerini Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı yürütür.
[R.G. 15. ġubat 2013 – 28560 ]
—— • ——
ÖzelleĢtirme Ġdaresi BaĢkanlığından:
KARAR
TARĠH
: 13/2/2013
KARAR NO : 2013/ÖĠB-K-02
KONU
: TürkĢeker A.ġ. TaĢınmazları.
ÖzelleĢtirme Ġdaresi BaĢkanlığı’nca;
ÖzelleĢtirme kapsam ve programında bulunan Türkiye ġeker Fabrikaları A.ġ.
(TürkĢeker A.ġ.)’ye ait, Aksaray, Samsun ve Ağrı illerinde bulunan bazı taĢınmazlar ve
üzerindeki varlıkların, “SatıĢ” yöntemi ve “Pazarlık” usulü uygulanmak suretiyle 4046 Sayılı
Kanun çerçevesinde özelleĢtirilmesini teminen, ilgili mevzuat hükümleri, Ġhale Ġlan Metni ve
Ġhale ġartnameleri çerçevesinde gerçekleĢtirilen ihaleleri neticesinde ÖzelleĢtirme Yüksek
Kurulunun 13.01.1998 tarih ve 98/03 sayılı Kararına istinaden,
Ağrı ili, Merkez ilçesi, Suçatağı köyü, 231 ada, 1 parseldeki 416,79 m2 lik taĢınmazın
satıĢ suretiyle özelleĢtirilmesine iliĢkin;
1) Ġhale Komisyonu’nun 23/01/2013 tarih ve 04 sayılı “Söz konusu taĢınmazın;
191.000.- (Yüzdoksanbirbin) Türk Lirası bedelle en yüksek teklifi veren ġeref AYDEMĠR’e
Ġhale ġartnamesi çerçevesinde satılmasına, ġeref AYDEMĠR’in sözleĢmeyi imzalamaktan
imtina etmesi veya diğer yükümlülükleri yerine getirmemesi halinde, teminatının Ġdare lehine
irat kaydedilmesine, 190.000.- (Yüzdoksanbin) Türk Lirası bedelle ikinci teklifi veren Meçe
ĠnĢaat Temizlik Hayvancılık Yemek Mühendislik TaĢımacılık Ġthalat Ġhracat Sanayi ve
Ticaret Ltd. ġti.’ye Ġhale ġartnamesi çerçevesinde satılmasına, Meçe ĠnĢaat Temizlik
Hayvancılık Yemek Mühendislik TaĢımacılık Ġthalat Ġhracat Sanayi ve Ticaret Ltd. ġti.’nin
sözleĢmeyi imzalamaktan imtina etmesi veya diğer yükümlülükleri yerine getirmemesi
halinde, teminatının Ġdare lehine irat kaydedilmesine, 181.000.- (Yüzseksenbirbin) Türk
Lirası bedelle üçüncü teklifi veren Yunus Emre ASLAN’a Ġhale ġartnamesi çerçevesinde
satılmasına, Yunus Emre ASLAN’nın sözleĢmeyi imzalamaktan imtina etmesi veya diğer
yükümlülükleri yerine getirmemesi halinde, teminatının Ġdare lehine irat kaydedilmesine,
173.000.- (YüzyetmiĢüçbin) Türk Lirası bedelle dördüncü teklifi veren Hacı-Sabri Çelik Gıda
Pazarlama ĠnĢaat Tekstil Nakliye Kömür Petrol Medikal Ġthalat Ġhracat Sanayi Ticaret Ltd.
ġti.’ye Ġhale ġartnamesi çerçevesinde satılmasına, Hacı-Sabri Çelik Gıda Pazarlama ĠnĢaat
Tekstil Nakliye Kömür Petrol Medikal Ġthalat Ġhracat Sanayi Ticaret Ltd. ġti.’nin sözleĢmeyi
imzalamaktan imtina etmesi veya diğer yükümlülükleri yerine getirmemesi halinde,
teminatının Ġdare lehine irat kaydedilmesine, 170.000.- (YüzyetmiĢbin) Türk Lirası bedelle
beĢinci teklifi veren Tekin KARAKOL’a Ġhale ġartnamesi çerçevesinde satılmasına, Tekin
KARAKOL’un sözleĢmeyi imzalamaktan imtina etmesi veya diğer yükümlülükleri yerine
getirmemesi halinde, teminatının Ġdare lehine irat kaydedilmesine ve ihalenin iptaline”
Ģeklindeki Kararının onaylanmasına,
2) Bu karar çerçevesinde SatıĢ SözleĢmesi imzalanması ve karar gereklerinin Ġdare ve
TürkĢeker A.ġ. tarafından yerine getirilmesine
karar verilmiĢtir.
[R.G. 15. ġubat 2013 – 28560 ]
—— • ——
ÖzelleĢtirme Ġdaresi BaĢkanlığından:
KARAR
TARĠH : 13/2/2013
KARAR NO : 2013/ÖĠB-K-03
KONU
: TürkĢeker A.ġ. TaĢınmazları.
ÖzelleĢtirme Ġdaresi BaĢkanlığı’nca;
ÖzelleĢtirme kapsam ve programında bulunan Türkiye ġeker Fabrikaları A.ġ.
(TürkĢeker A.ġ.)’ye ait, Aksaray, Samsun ve Ağrı illerinde bulunan bazı taĢınmazlar ve
üzerindeki varlıkların, “SatıĢ” yöntemi ve “Pazarlık” usulü uygulanmak suretiyle 4046 Sayılı
Kanun çerçevesinde özelleĢtirilmesini teminen, ilgili mevzuat hükümleri, Ġhale Ġlan Metni ve
Ġhale ġartnameleri çerçevesinde gerçekleĢtirilen ihaleleri neticesinde ÖzelleĢtirme Yüksek
Kurulunun 13.01.1998 tarih ve 98/03 sayılı Kararına istinaden,
Ağrı ili, Merkez ilçesi, Suçatağı köyü, 245 ada, 1 ve 2 parsellerdeki 3.020,07 m2 lik
taĢınmazın satıĢ suretiyle özelleĢtirilmesine iliĢkin;
1) Ġhale Komisyonu’nun 23/01/2013 tarih ve 04 sayılı “Söz konusu taĢınmazın;
1.080.000.- (Birmilyonseksenbin) Türk Lirası bedelle en yüksek teklifi veren Bilgiç ĠnĢaat
Tekstil Gıda Tarım Nakliye Gayrimenkul Ġthalat Ġhracat Sanayi Ticaret Ltd. ġti.’ye Ġhale
ġartnamesi çerçevesinde satılmasına, Bilgiç ĠnĢaat Tekstil Gıda Tarım Nakliye Gayrimenkul
Ġthalat Ġhracat Sanayi Ticaret Ltd. ġti.’nin sözleĢmeyi imzalamaktan imtina etmesi veya diğer
yükümlülükleri yerine getirmemesi halinde, teminatının Ġdare lehine irat kaydedilmesine,
1.076.000.- (BirmilyonyetmiĢaltıbin) Türk Lirası bedelle ikinci teklifi veren Habip
AYDEMĠR’e Ġhale ġartnamesi çerçevesinde satılmasına, Habip AYDEMĠR’in sözleĢmeyi
imzalamaktan imtina etmesi veya diğer yükümlülükleri yerine getirmemesi halinde,
teminatının Ġdare lehine irat kaydedilmesine, 1.028.000.- (Birmilyonyirmisekizbin) Türk
Lirası bedelle üçüncü teklifi veren Cahit KARAOĞLU’na Ġhale ġartnamesi çerçevesinde
satılmasına, Cahit KARAOĞLU’nun sözleĢmeyi imzalamaktan imtina etmesi veya diğer
yükümlülükleri yerine getirmemesi halinde, teminatının Ġdare lehine irat kaydedilmesine,
1.000.000.- (Birmilyon) Türk Lirası bedelle dördüncü teklifi veren Zekeriya SAVAġ’a Ġhale
ġartnamesi çerçevesinde satılmasına, Zekeriya SAVAġ’ın sözleĢmeyi imzalamaktan imtina
etmesi veya diğer yükümlülükleri yerine getirmemesi halinde, teminatının Ġdare lehine irat
kaydedilmesine, 930.000.- (Dokuzyüzotuzbin) Türk Lirası bedelle beĢinci teklifi veren Nesce
Petrol Turizm TaĢımacılık Tarım Sanayi Ticaret A.ġ.’ye Ġhale ġartnamesi çerçevesinde
satılmasına, Nesce Petrol Turizm TaĢımacılık Tarım Sanayi Ticaret A.ġ.’nin sözleĢmeyi
imzalamaktan imtina etmesi veya diğer yükümlülükleri yerine getirmemesi halinde,
teminatının Ġdare lehine irat kaydedilmesine, 925.505.- (DokuzyüzyirmibeĢbinbeĢyüzbeĢ)
Türk Lirası bedelle altıncı teklifi veren Servet Alpaslan Mühendislik ĠnĢaat Elektrik Taahhüt
Sanayi ve Ticaret Ltd. ġti.’ye Ġhale ġartnamesi çerçevesinde satılmasına, Servet Alpaslan
Mühendislik ĠnĢaat Elektrik Taahhüt Sanayi ve Ticaret Ltd. ġti.’nin sözleĢmeyi imzalamaktan
imtina etmesi veya diğer yükümlülükleri yerine getirmemesi halinde, teminatının Ġdare lehine
irat kaydedilmesine, 925.000.- (DokuzyüzyirmibeĢbin) Türk Lirası bedelle yedinci teklifi
veren Orhan GÜNGÖR’e Ġhale ġartnamesi çerçevesinde satılmasına, Orhan GÜNGÖR’ün
sözleĢmeyi imzalamaktan imtina etmesi veya diğer yükümlülükleri yerine getirmemesi
halinde, teminatının Ġdare lehine irat kaydedilmesine, 921.000.- (Dokuzyüzyirmibirbin) Türk
Lirası bedelle sekizinci teklifi veren Meçe ĠnĢaat Temizlik Hayvancılık Yemek Mühendislik
TaĢımacılık Ġthalat Ġhracat Sanayi ve Ticaret Ltd. ġti.’ye Ġhale ġartnamesi çerçevesinde
satılmasına, Meçe ĠnĢaat Temizlik Hayvancılık Yemek Mühendislik TaĢımacılık Ġthalat
Ġhracat Sanayi ve Ticaret Ltd. ġti.’nin sözleĢmeyi imzalamaktan imtina etmesi veya diğer
yükümlülükleri yerine getirmemesi halinde, teminatının Ġdare lehine irat kaydedilmesine ve
ihalenin iptaline” Ģeklindeki Kararının onaylanmasına,
2) Bu karar çerçevesinde SatıĢ SözleĢmesi imzalanması ve karar gereklerinin Ġdare ve
TürkĢeker A.ġ. tarafından yerine getirilmesine
karar verilmiĢtir.
[R.G. 15. ġubat 2013 – 28560 ]
—— • ——
ÖzelleĢtirme Ġdaresi BaĢkanlığından:
KARAR
TARĠH
: 13/2/2013
KARAR NO : 2013/ÖĠB-K-04
KONU
: TürkĢeker A.ġ. TaĢınmazları.
ÖzelleĢtirme Ġdaresi BaĢkanlığı’nca;
ÖzelleĢtirme kapsam ve programında bulunan Türkiye ġeker Fabrikaları A.ġ.
(TürkĢeker A.ġ.)’ye ait, Aksaray, Samsun ve Ağrı illerinde bulunan bazı taĢınmazlar ve
üzerindeki varlıkların, “SatıĢ” yöntemi ve “Pazarlık” usulü uygulanmak suretiyle 4046 Sayılı
Kanun çerçevesinde özelleĢtirilmesini teminen, ilgili mevzuat hükümleri, Ġhale Ġlan Metni ve
Ġhale ġartnameleri çerçevesinde gerçekleĢtirilen ihaleleri neticesinde ÖzelleĢtirme Yüksek
Kurulunun 13.01.1998 tarih ve 98/03 sayılı Kararına istinaden,
Ağrı ili, Merkez ilçesi, Suçatağı köyü, 246 ada, 1, 2, 3 ve 4 parsellerdeki 6.405,11 m2
lik taĢınmazın satıĢ suretiyle özelleĢtirilmesine iliĢkin;
1) Ġhale Komisyonu’nun 23/01/2013 tarih ve 04 sayılı “Söz konusu taĢınmazın;
1.660.000.- (BirmilyonaltıyüzaltmıĢbin) Türk Lirası bedelle en yüksek teklifi veren Ġhsan
KARAMIZRAK’a Ġhale ġartnamesi çerçevesinde satılmasına, Ġhsan KARAMIZRAK’ın
sözleĢmeyi imzalamaktan imtina etmesi veya diğer yükümlülükleri yerine getirmemesi
halinde, teminatının Ġdare lehine irat kaydedilmesine, 1.650.000.- (Birmilyonaltıyüzellibin)
Türk Lirası bedelle ikinci teklifi veren Servet Alpaslan Mühendislik ĠnĢaat Elektrik Taahhüt
Sanayi ve Ticaret Ltd. ġti.’ye Ġhale ġartnamesi çerçevesinde satılmasına, Servet Alpaslan
Mühendislik ĠnĢaat Elektrik Taahhüt Sanayi ve Ticaret Ltd. ġti.’nin sözleĢmeyi imzalamaktan
imtina etmesi veya diğer yükümlülükleri yerine getirmemesi halinde, teminatının Ġdare lehine
irat kaydedilmesine, 1.640.000.- (Birmilyonaltıyüzkırkbin) Türk Lirası bedelle üçüncü teklifi
veren Habip AYDEMĠR’e Ġhale ġartnamesi çerçevesinde satılmasına, Habip AYDEMĠR’in
sözleĢmeyi imzalamaktan imtina etmesi veya diğer yükümlülükleri yerine getirmemesi
halinde,
teminatının
Ġdare
lehine
irat
kaydedilmesine,
1.525.000.(BirmilyonbeĢyüzyirmibeĢbin) Türk Lirası bedelle dördüncü teklifi veren ġeref AYDEMĠR’e
Ġhale ġartnamesi çerçevesinde satılmasına, ġeref AYDEMĠR’in sözleĢmeyi imzalamaktan
imtina etmesi veya diğer yükümlülükleri yerine getirmemesi halinde, teminatının Ġdare lehine
irat kaydedilmesine ve ihalenin iptaline” Ģeklindeki Kararının onaylanmasına,
2) Bu karar çerçevesinde SatıĢ SözleĢmesi imzalanması ve karar gereklerinin Ġdare ve
TürkĢeker A.ġ. tarafından yerine getirilmesine
karar verilmiĢtir.
[R.G. 15. ġubat 2013 – 28560 ]
—— • ——
ÖzelleĢtirme Ġdaresi BaĢkanlığından:
KARAR
TARĠH
: 13/2/2013
KARAR NO : 2013/ÖĠB-K-05
KONU
: TürkĢeker A.ġ. TaĢınmazları.
ÖzelleĢtirme Ġdaresi BaĢkanlığı’nca;
ÖzelleĢtirme kapsam ve programında bulunan Türkiye ġeker Fabrikaları A.ġ.
(TürkĢeker A.ġ.)’ye ait, Aksaray, Samsun ve Ağrı illerinde bulunan bazı taĢınmazlar ve
üzerindeki varlıkların, “SatıĢ” yöntemi ve “Pazarlık” usulü uygulanmak suretiyle 4046 Sayılı
Kanun çerçevesinde özelleĢtirilmesini teminen, ilgili mevzuat hükümleri, Ġhale Ġlan Metni ve
Ġhale ġartnameleri çerçevesinde gerçekleĢtirilen ihaleleri neticesinde ÖzelleĢtirme Yüksek
Kurulunun 13.01.1998 tarih ve 98/03 sayılı Kararına istinaden,
Aksaray ili, Merkez ilçesi, Dere Mahallesi, 595 ada, 19 ve 20 parsellerdeki 479,28 m2
lik taĢınmazın satıĢ suretiyle özelleĢtirilmesine iliĢkin;
1) Ġhale Komisyonu’nun 23/01/2013 tarih ve 04 sayılı “Söz konusu taĢınmazın;
382.000.- (Üçyüzseksenikibin) Türk Lirası bedelle en yüksek teklifi veren Mahmut ORUÇ’a
Ġhale ġartnamesi çerçevesinde satılmasına, Mahmut ORUÇ’un sözleĢmeyi imzalamaktan
imtina etmesi veya diğer yükümlülükleri yerine getirmemesi halinde, teminatının Ġdare lehine
irat kaydedilmesine, 380.000.- (Üçyüzseksenbin) Türk Lirası bedelle ikinci teklifi veren
Ağmar ĠnĢaat Gıda Sanayi Ġthalat Ġhracat Sanayi Ticaret Ltd. ġti.’ye Ġhale ġartnamesi
çerçevesinde satılmasına, Ağmar ĠnĢaat Gıda Sanayi Ġthalat Ġhracat Sanayi Ticaret Ltd.
ġti.’nin sözleĢmeyi imzalamaktan imtina etmesi veya diğer yükümlülükleri yerine
getirmemesi halinde, teminatının Ġdare lehine irat kaydedilmesine, 315.000.- (ÜçyüzonbeĢbin)
Türk Lirası bedelle üçüncü teklifi veren Ali KARAKUġ’a Ġhale ġartnamesi çerçevesinde
satılmasına, Ali KARAKUġ’un sözleĢmeyi imzalamaktan imtina etmesi veya diğer
yükümlülükleri yerine getirmemesi halinde, teminatının Ġdare lehine irat kaydedilmesine ve
ihalenin iptaline” Ģeklindeki Kararının onaylanmasına,
2) Bu karar çerçevesinde SatıĢ SözleĢmesi imzalanması ve karar gereklerinin Ġdare ve
TürkĢeker A.ġ. tarafından yerine getirilmesine
karar verilmiĢtir.
[R.G. 15. ġubat 2013– 28560 ]
—— • ——
Download