Bir üniversite hastanesi psikiyatri polikliniğine başvuran konversiyon

advertisement
28
Bir üniversite hastanesi psikiyatri polikliniğine başvuran...
________________________________________________________________________________________
Bir üniversite hastanesi psikiyatri polikliniğine başvuran
konversiyon bozukluklu hastaların sosyodemografik ve klinik
özellikleri1
Artuner DEVECİ,2 Erol ÖZMEN,3 Mehmet Murat DEMET,4 İlkin İÇELLİ3
_______________________________________________________________________________________________________
ÖZET
Amaç: Bir üniversite hastanesi psikiyatri polikliniğine başvurmuş ve klinik görüşme sonucu konversiyon bozukluğu tanısı
konmuş hastaların sosyodemografik ve klinik özelliklerinin araştırılması amaçlanmıştır. Yöntem: Bu çalışmada Celal Bayar
Üniversitesi Hastanesi Psikiyatri Polikliniği’ne Şubat 1995-Eylül 2000 tarihleri arasında başvuran ve yapılan klinik görüşme
sonucunda DSM-IV tanı ölçütlerine göre konversiyon bozukluğu tanısı konmuş olan 227 hastanın poliklinik kartları incelenmiştir.
Sonuçlar: Çalışmaya alınan hastaların %88.1’inin kadın, %39.2’sinin 15-24 yaş grubunda, %52.4’ünün ilkokul mezunu,
%61.2’sinin ev hanımı, %64.8’inin evli olduğu ve %59’unun kentte oturduğu belirlendi. Erkeklerin yaş ortalaması 28.4±12.8,
kadınların yaş ortalaması 32.5±13.0 olarak saptandı. Soygeçmişte konversiyon bozukluğu tanısı en sık görülen psikiyatrik tanı
olarak bulundu. Eşlik eden psikiyatrik tanılara bakıldığında hastaların %24.2’sinde duygudurum bozukluğu saptandı. Birincil
destek grubuyla olan sorunlar %51.1 ile en sık rastlanan stres etkeni grubu olarak belirlendi. En sık görülen belirtiler bayılma
(%59.2), hissizlik-uyuşma (%39.2), kasılma (%16.3), globus histerikus (%11.9) ve titreme (%10.6) olarak bulundu. Tartışma:
Karışık görünüm sergileyen alt tip %39.2 ile en sık görülen alttip idi. Bayılma ve duyu kaybı belirtileri motor bozukluk
belirtilerinden daha sık gözlendi. (Anadolu Psikiyatri Dergisi 2002: 3(1):28-33)
Anahtar sözcükler: Konversiyon bozukluğu, sosyodemografik özellikler, klinik özellikler, psikiyatri polikliniği
Sociodemographic and clinical features of outpatients with
conversion disorder in the psychiatry department of a
university hospital
SUMMARY
Objective: In this study, it is aimed to investigate sociodemographic and clinical features in outpatients with conversion
disorder who applied to the psychiatry department of an university hospital. Method: The study was carried out in outpatient
clinic at Psychiatry Department of Celal Bayar University Hospital between February 1995 and September 2000. The polyclinic
cards of 227 outpatients whose diagnosed as conversion disorder according to DSM-IV diagnostic criteria. Results: 88.1% of
the patients were women. 39.2% of the patients were in range of 15-24 years. 52.4% of the patients were graduated from
primary school. 61.2% of the patients were housewife. 59% of the patients lived in the urban area. 64.8% of the patients were
married. The median age of men was 28.4±12.8; the median age of women was 32.5±13.0. Conversion disorder was the most
frequent mental disorder in the family history. In 24.2% of the patients, comorbid axis-I diagnoses were mood disorders.
51.1% of the patients had a stressor of the primary support group. The most frequent symptoms of conversion disorder were
seizures (59.5%), anesthesia-paresthesia (39.2%), contraction (16.3%), globus hystericus (11.9%), and tremor (10.6%).
Conclusion: The most frequent subtype of conversion disorder was mixed symptom type (39.2%). Symptoms of convulsion
and sensory loss were more frequent from symptoms of motor disorder. (Anatolian Journal of Psychiatry 2002; 3(1):2833)
Key words: Conversion disorder, sociodemographic features, clinical features, outpatient department
________________________________________________________________________________________
1
37. Ulusal Psikiyatri Kongresi’nde sunulmuştur.
Uzm.Dr., 3 Prof.Dr., 4 Yrd.Doç.Dr., Celal Bayar Üniv. Tıp Fak. Psikiyatri Anabilim Dalı, MANİSA
Yazışma Adresi:
Dr. Artuner DEVECİ, Celal Bayar Üniv. Tıp Fak. Psikiyatri Anabilim Dalı, MANİSA
e-posta: [email protected]
2
Anadolu Psikiyatri Dergisi 2002; 3(1):28-33
Deveci ve ark.
29
________________________________________________________________________________________
GİRİŞ
Konversiyon bozukluğu, psişik çatışma ya da stresli
olaylarla ilişkili, nörolojik bir durumu düşündüren
istemli motor ve duyusal işlevleri etkileyen belirti ve
kayıplarla belirli bir psikiyatrik bozukluktur.1 DSMIV’te “somatoform bozukluklar” içinde sınıflandırılmaktadır.2 ICD-10’da ise “nevrotik, stresle ilgili ve
somatoform bozukluklar” ana başlığı ve “dissosiyatif
bozukluklar” alt başlığı altında ele alınmıştır.3
Toplumdaki yaygınlığının 100.000’de 11-300 arasında
değiştiği,2 psikiyatri polikliniklerinde görülme oranının
batı ülkelerinde %1-3 iken, gelişmekte olan ülkelerde
ise yaklaşık %10 olduğu bildirilmiştir.4 Konversiyon
bozukluğuna kırsal alanda ve gelişmemiş toplumlarda
daha sık rastlanmaktadır.5 Ülkemizde bir devlet
hastanesi psikiyatri polikliniğine ilk kez başvuranlarda
konversiyon bozukluğunun görülme oranı %9.4, bir
üniversite hastanesinin psikiyatri polikliniğine başvuranlarda ise %8.8 oranında bulunmuştur.6 Kadın/
erkek oranı 2/1 - 5/1 arasında değişmektedir.7,8
Özmen ve arkadaşlarının aktardığına göre, ülkemizde
yapılan bir çalışmada en sık görülen belirtiler arasında bayılma, parestezi, kasılmalar, titreme, globus ve
konuşamamanın bulunduğu bildirilmektedir; başka
bir çalışmada ise en sık görülen belirtilerin duyu
kaybı, titreme, kasılma ya da konvülsiyon ya da
yutma güçlüğü olduğu bildirilmektedir.6
Konversiyon bozukluğuna bir başka ruhsal bozukluğun eşlik etmesi oldukça sık görülen bir durumdur.
Herhangi bir duygudurum bozukluğunun, yalancı
nöbet tipi konversiyon bozukluğu ile birliktelik oranı
%45-85 arasında değişmektedir ve çoğunluğunu
major depresif bozukluk oluşturmaktadır.9-12
Bu araştırmada bir üniversite hastanesi psikiyatri
polikliniğine başvurmuş ve klinik görüşme sonucu
konversiyon bozukluğu tanısı konmuş hastaların
sosyodemografik ve klinik özelliklerinin araştırılması
amaçlanmıştır.
YÖNTEM VE GEREÇ
Çalışma grubunu Celal Bayar Üniversitesi Hastanesi
Psikiyatri Polikliniği’ne Şubat 1995 - Eylül 2000 tarihleri arasında başvuran ve yapılan klinik görüşme
sonucunda DSM-IV tanı ölçütlerine göre konversiyon
bozukluğu tanısı konmuş olan 227 hasta oluşturmuştur.
Kullanılan Araçlar
Poliklinik kartları: Celal Bayar Üniversitesi Hastanesi
Psikiyatri Polikliniği’nde kullanılan poliklinik kartlarında sırasıyla sosyodemografik özellikler, yakınma ve
öykü, soygeçmiş ve özgeçmiş, fizik muayene, ruhsal
durum ve muayenesi, tanı, tedavi, sonuç ve karar
bölümleri bulunmaktadır.
Sosyodemografik ve sağlık bilgi formu: Poliklinik
kartlarının incelenmesi ile belirlenen cinsiyet, yaş,
eğitim, meslek, yetiştiği ve yaşadığı yer, medeni
durumu, aile tipi, sosyal güvence, sürekli tedavi
gerektiren bedensel hastalık, özgeçmiş ve soygeçmişte psikiyatrik öykü, belirtiler, eşlik eden psikiyatrik
tanı, stres etkeni ve kontrole geliş sayılarının kaydedildiği bir formdur.
İstatistiksel değerlendirme: Çalışma verileri SPSS for
MS Windows 8,0 programı kullanılarak bilgisayarda
analiz edilmiştir. Yaş ortalaması ve cinsiyete göre yaş
ortalamalarının karşılaştırıl-masında student t-testi,
bunun dışındaki tüm verilerin analizinde ki-kare testi
kullanılmıştır.
SONUÇLAR
Sosyodemografik özellikler
Çalışmaya alınan hastaların sosyodemografik özelliklerine bakıldığında hastaların %88.1’inin (n=200)
kadın, %39.2’sinin (n=89) 15-24 yaş grubunda,
%52.4’nün (n=119) ilkokul mezunu olduğu saptandı.
Meslek dağılımına bakıldığında %61.2’sinin (n=139)
ev hanımı, %15’inin (n=34) öğrenci ve %11’inin
(n=25) memur olduğu belirlendi. Hastaların yetiştiği
yer dağılımına bakıldığında %51.5’inin (n=117) kent,
%33.5’inin (n=76) ilçe, %15’inin de (n=34) köy
kökenli olduğu belirlendi. Hastaların psikiyatri polikliniğine başvurduğu sırada yaşadığı yer dağılımına
bakıldığında %59’unun (n=134) kentte, %27.3’ünün
(n=62) ilçede, %13.7’sinin (n=31) ise köyde
yaşadığı saptandı. Medeni durum dağılımı ise %64.8’i
(n=147) evli, %30.8’i (n=70) bekar, %3.5’i (n=8)
dul ve %0.9’u (n=2) boşanmış şeklinde idi.
Hastaların %96.5’u (n=219) çekirdek ailede, %3.5’u
(n=8) geniş ailede yaşıyordu. Hastaların %49.8’inin
(n=113) sosyal güvencesi yoktu (Tablo 1).
Cinsiyete göre yaş ortalamaları
Çalışmaya alınan hastaların yaş ortalaması 32.0±13.0
(15-65 arasında) olarak belirlendi. Erkek hastaların
(n=27) yaş ortalaması 28.4±12.8; kadın hastaların
(n=200) yaş ortalaması 32.5±13.0 olarak belirlendi.
İki grubun yaş ortalaması arasındaki fark istatistiksel
yönden anlamlı olarak belirlendi (t=36.978,
p<0.001).
Özgeçmişte ve soygeçmişte psikiyatrik öykü
Hastaların %10.6’sında özgeçmişte psikiyatrik öykü
belirlendi. Hastaların %4.4’ünde konversiyon bozukluğu, %3.1’inde depresyon, %0.9’unda panik atağı,
%0.4’ünde prematüre ejakülasyon saptandı. Hastaların %8.4’ünün soygeçmişinde psikiyatrik öykü belirlendi. Bu hastaların %3.1’inde konversiyon bozukuğu, %2.2’sinde depresyon, %0.9’unda psikotik
belirtiler, %0.4’ünde sosyal fobi, %0.4’ünde alkol
bağımlılığı saptandı (Tablo 2).
Eşlik eden psikiyatrik tanı
Bu çalışmada hastaların %36.6’sında eşlik eden
psikiyatrik bir tanı vardı. %24.2’sinde herhangi bir
Anadolu Psikiyatri Dergisi 2002; 3(1):28-33
30
Bir üniversite hastanesi psikiyatri polikliniğine başvuran...
________________________________________________________________________________________
Tablo 1. Hastaların sosyodemografik özelliklere göre
dağılımı
________________________________________________
Özellikler
Sayı
%
________________________________________________
Cinsiyeti
Erkek
Kadın
Yaş aralığı
15
25
35
45
55
-
24
34
44
54
65
Eğitim düzeyi
Okur-yazar değil
Okur-yazar
İlkokul
Ortaokul
Lise
Üniversite
Mesleği
Ev hanımı
Memur
İşçi
Emekli
Serbest
Çiftçi
Öğrenci
İşsiz
Yetiştiği yer
Köy
İlçe
Kent
Yaşadığı yer
Köy
İlçe
Kent
Medeni durumu
Bekar
Evli
Boşanmış
Dul
Aile tipi
Çekirdek
Geniş
Sosyal güvencesi
Yok
SSK
Emekli Sandığı
Bağ-kur
27
200
11.9
88.1
Alt tip dağılımı
Alt tipler içerisinde “karışık görünüm sergileyen alt
tip” 89 hasta (%39.2) ile en yüksek orana sahipti.
Sırasıyla “katılmalar ya da konvülsiyonlar gösteren alt
tip” 77 hasta (%33.9) ile ikinci sırada, “duyu belirtisi
ya da kaybı gösteren alt tip” 36 hasta (%15.9) ile
üçüncü sırada, “motor belirti ya da kayıp gösteren alt
tip” 25 hasta (%11) ile son sıradaydı (Tablo 3).
Cinsiyet-medeni durum ilişkisi
89
43
52
26
17
39.2
18.9
22.9
11.5
7.5
13
4
119
29
48
14
5.7
1.8
52.4
12.8
21.1
6.2
139
25
10
5
11
1
34
2
61.2
11.0
4.4
2.2
4.8
0.4
15.0
0.9
34
76
117
15.0
33.5
51.5
Bu çalışmada polikliniğe başvuran ve konversiyon
bozukluğu tanısı konan hastaların önemli bölümünün
(%88) kadın olduğu belirlenmiştir. Bu bulgu literatür
bulgularıyla uyumlu bulunmuştur.7,13
31
62
134
13.7
27.3
59.0
70
147
2
8
30.8
64.8
0.9
3.5
219
8
96.5
3.5
113
11
98
5
49.8
4.8
43.2
2.2
Bu çalışmada hastaların yaş ortalaması 32.0±13.0
olarak bulunmuştur. Cinsiyetler arasında yaş ortalamasına bakıldığında istatistiksel yönden kadınların
yaş ortalamasının anlamlı olarak yüksek olduğu
gözlenmiştir. Bununla ilgili literatür bulgusu olmamakla birlikte, bu farklılığın nedeni olarak kadınların
öncelikle psikiyatri dışı polikliniklere, daha sonradan
psikiyatri polikliniğine başvurabildiği düşünülmüştür.
Hastaların %39.2’sinin 15-24 yaş grubunda olduğu
belirlenmekle birlikte tüm yaş gruplarına dağıldığı
belirlenmiştir. Diğer çalışmalarda da konversiyon
bozukluğunun ergenlik ve genç erişkinlikte daha sık
gözlenmekle birlikte her yaşta görüldüğü, fakat
yaşlılıkta nadir görüldüğü bildirilmektedir.13-15
Başvuran hastalarda evli kadınların (n=137, %68.5)
oranı istatistiksel olarak anlamlı oranda yüksek
bulundu (x2=15.243, p=0.002).
Cinsiyet-eşlik eden psikiyatrik tanı ilişkisi
Bu çalışmada erkeklerin %2.6’sında (n=6) eşlik eden
bir psikiyatrik tanı varken, kadınların %33.9’unda
(n=77) eşlik eden psikiyatrik tanı saptandı.
Cinsiyet-alt tip ilişkisi
Başvuran kadın hastalarda “karışık görünüm sergileyen alt tip” istatistiksel yönden anlamlı olarak daha
sık belirlendi [n=83 (%41.5), x2=10.30, p=0.016].
Belirti dağılımı
Bu çalışmada en sık görülen konversiyon belirtileri
sırasıyla şunlardır: Bayılma (%59.5), hissizlik-uyuşma-keçeleşme-karıncalanma (%39.2), kasılma-tortikollis-opistotonus (%16.3), globus histericus-yutma
güçlüğü-sıkışma hissi (%11.9), titreme (%10.6).
Diğer belirtiler Tablo 4’te gösterilmiştir.
TARTIŞMA
________________________________________
duygudurum bozukluğu eşlik eden psikiyatrik tanı
olaraksaptandı. En sık rastlanan eşlik eden psikiyatrik
tanı %10.6 oranla major depresif bozukluktu.
Anadolu Psikiyatri Dergisi 2002; 3(1):28-33
Eğitim düzeyine bakıldığında; çalışmada hastaların
%59.9’unun ilkokul mezunu ya da okula gitmemiş
olduğu gözlenmiştir. Bu bulgu literatürdeki bulgularla
uyumludur.16-19 Hastalığın sosyoekonomik olarak
düşük düzeydeki, özellikle eğitimi süresi az olan
bireylerde daha fazla gözlendiği düşünülmektedir.
Deveci ve ark.
31
________________________________________________________________________________________
Tablo 2. Sürekli tedavi gerektiren bedensel hastalık, özgeçmiş ve soygeçmişte
psikiyatrik öykü dağılımları
_______________________________________________________________________
Yok
Özellikler
Sayı
Var
%
Sayı
%
_______________________________________________________________________
Sürekli tedavi gerektiren
bedensel hastalık
211
93.0
16
7.0
Özgeçmişte psikiyatrik öykü
203
89.4
24
10.6
Soygeçmişte psikiyatrik öykü
208
91.6
19
8.4
_______________________________________________________________________
Tablo 3. Konversiyon bozukluğunun alt tip dağılımı
_________________________________________________________
Alt tipler
Sayı
%
_________________________________________________
Karışık görünüm sergileyen
89
39.2
Katılmalar ya da konvülsiyonlar gösteren
77
33.9
Duyu belirtisi ya da kaybı gösteren
36
15.9
Motor belirti ya da kayıp gösteren
25
11.0
______________________________________________________________
Tablo 4. Konversiyon belirtilerinin dağılımı
____________________________________________________________________
Sayı
%
__________________________________________________________
Bayılma
Hissizlik, uyuşma, keçeleşme, karıncalanma
Kasılma, tortikolis, opistotonus
Globus histerikus, yutma güçlüğü, sıkışma hissi
Titreme nöbetleri
Baş dönmesi, sersemlik hissi, denge bozukluğu
Aşırı gaz, karın şişkinliği, geğirme
Nefes daralması
Güçsüzlük
Ses kısılması (afoni), konuşamama
Bulanık görme
Körlük
Kol ve bacaklarda duyu kaybı
Ayakta duramama (astazi)
Yürüme güçlüğü (abazi)
Kulak ya da kafa içi çınlama, uğultu sesi
Tikler
Kekeleyerek konuşma
135
89
37
27
24
19
15
15
11
10
5
4
3
3
3
2
2
1
59.5
39.2
16.3
11.9
10.6
8.4
6.6
6.6
4.8
4.4
2.2
1.8
1.3
1.3
1.3
0.9
0.9
0.4
____________________________________________________________________
Bu çalışmadaki hastaların %61.2’sinin ev hanımı,
%3.1’inin hiçbir iş ile uğraşmayan emekliler ve işsizler olduğu saptanmıştır. Lempert ve Schmidt’in
(1990) çalışmasında 50 hastadan oluşan bayılma
belirtili hasta grubunun %42’sinin işsiz olduğu bulunmuştur.12 Ülkemizde yapılan çalışmalardan Gülseren
ve ark.nın (1993) çalışmasında en sık meslek grubunun %76.4 ile ev hanımları olduğu belirlenmiştir.16
Çalışmada polikliniğe başvuran hastalar çoğunlukla
kent merkezinden olmasına rağmen hastaların yetiştiği yerin kırsal bölge (%48.5) olduğu görülmüştür.
Anadolu Psikiyatri Dergisi 2002; 3(1):28-33
32
Bir üniversite hastanesi psikiyatri polikliniğine başvuran...
________________________________________________________________________________________
Konversiyon bozukluğunun sosyoekonomik ve sosyokültürel düzeyi düşük ve kırsal toplumlarda yaygın
olduğu bildirilmektedir.4,5,20 Ülkemiz gibi gelişmekte
olan ülkeler için kişilerin sosyoekonomik ve sosyokültürel düzeyinin yüksekliğinin sadece yetiştiği ve
yaşadığı yerin il merkezi olmasıyla ilişkili olmadığı
düşünülebilir. Ülkemiz insanının yerleşim yeri ne
olursa olsun konversiyon bozukluğu oluşumuna
neden olabilen somatizasyon eğilimi, eğitim düzeyinin düşüklüğü, kişi başına düşen milli gelirin düşük
olması, iş olanaklarının yetersizliği gibi etmenlerin
unutulmaması gerekir.
Sürekli tedavi gerektiren bedensel bir hastalığı
olanların oranı %7, özgeçmişinde psikiyatrik öyküsü
olanların oranı %10.6 iken, önceden konversiyon
belirtileri olanların oranı %4.4 olarak bulundu. Bir
araştırmada konversiyon bozukluğu tanısı konulan 42
hastanın %29’unun özgeçmişinde psikiyatrik öykü
saptanmış olup %10’unda alkol ve ilaç kötüye
kullanımı, %5’inde önceden konversiyon belirtileri,
%7’sinde kronik bedensel bir hastalık bulunmuştur.21
Geçmişte sağlığı ile ilgili çeşitli sorunları olan kişilerde
konversiyon bozukluğu sık görülmüştür.17 Bulguların
literatürle genellikle uyumlu olduğu gözlenmekle
birlikte, özellikle batı ülkelerinde daha sık gözlenen
alkol ve ilaç kötüye kullanımının ülkemizin ekonomik,
dinsel ve inanç sistemine pek uymadığı için fazla
görülmediği ileri sürülebilir.
Bu çalışmada, hastaların %36.6’sında eşlik eden bir
I. eksen bozukluğu saptanmıştır. En sık eşlik eden
psikiyatrik tanı %10.6 ile major depresif bozukluk
olarak bulunmuştur. Eşlik eden psikiyatrik tanının
varlığının, prognozu kötüleştirdiği ve tedaviyi zorlaştırdığı;22 ayrıca konversiyon bozukluğu kronikleştikçe
üstüne başka ruhsal bozuklukların eklendiği bildirilmiştir.23
Çalışmada en sık görülen alt tip %39.2 ile “karışık
görünüm sergileyen alt tip” idi. Özellikle konvülsiyon
belirtilerine duyu ve motor belirtilerinin eşlik ettiği
gözlenmiştir. Konversiyon belirtilerinin araştırıldığı iki
yıllık bir izleme çalışmasında, bayılması olan hastaların sayısında azalma, buna karşılık karışık konversiyon belirtili hastaların sıklığında anlamlı olarak artma
gözlenmiştir.7 Başka bir çalışmada en sık görülen
konversiyon bozukluğu alt tiplerinin konvülsiyon
(%40.3) ve karışık (%34.3) belirtili alt tipler olduğu
gözlenmiştir.23
Bu çalışmada en sık görülen belirtiler bayılma, hissizlik, uyuşma, kasılma olarak bulunmuştur. Bayılma
belirtisi 135 hastada (%59.5) saptanmış olup
%56.3’ü katılmalar ya da konvülsiyonlar gösteren alt
tipde, %43.7’si karışık görünüm sergileyen alt tipde
gözlenmiştir. Bu sonuç en sık görülen belirtilerin
bayılma, uyuşma, kasılma, nefes darlığı, konuşamama, paralizi, psikojenik ağrı, astazi, abazi olduğunu bildiren çalışma sonuçları ile uyumludur.16,24,25
Batı ülkelerinde nadir görülen bayılma, paralizi,
körlük ya da afoni gibi belirtiler gelişmekte olan
ülkelerde sık görülmüştür.26 Bu çalışmadaki belirtilerle ilgili bulgular literatür sonuçlarıyla uyumluydu.
Özellikle ülkemiz gibi gelişmekte olan ülkelerde
somatizasyona eğilimin yüksek olması, depresyon ve
anksiyete bozukluklarında bedensel belirtilerin ön
planda olması özellikle aynı tür konversiyon belirtilerinin ortaya çıkmasına neden olmaktadır.
Konversiyon bozukluğu gelişmiş ülkelerde çok az
görülmekle birlikte, gelişmekte olan ülkelerde halen
günlük psikiyatrik uygulamada karşılaşılan bir tanı
grubudur. Bu çalışmanın sonuçları konversiyon
bozukluğunun geri ve orta üretken toplum kesimlerinde görülen bir tanı olduğunu göstermektedir.
Konversiyon bozukluğunun bedensel işlev kayıplarına
benzer belirtilerle ortaya çıkması tanı koyma ve
tedavi sürecinde zaman ve ekonomik kayıplar açısından üzerinde durulması gereken bir başka yöndür.
Bu çalışma polikliniğe başvuran hastalar üzerinde
retrospektif olarak yürütülmüştür. Sorunun boyutlarını daha doğru şekilde belirlemek için epidemiyolojik araştırmalara gereksinim vardır.
KAYNAKLAR
1. Derouesne C: Conversion hysteria. Rev Prat 1995;
45(20):2535-2540.
5. Smith RC: Somatization in primary care. Clin Obstetr
Gynecol 1998; 31(4):902-913.
2. Amerikan Psikiyatri Birliği: Mental Bozuklukların Tanısal
ve Sayımsal Elkitabı. Dördüncü baskı (DSM-IV), Amerikan Psikiyatri Birliği, Washington D.C., (1994’ten çev.
E Köroğlu), Ankara, Hekimler Yayın Birliği, 1995.
6. Özmen E: Genel tıpta somatizasyon. E Özmen, Ö
Aydemir, E Bayraktar (Eds): Genel Tıpta Psikiyatrik
Sendromlar’da, Ankara, Hekimler Yayın Birliği, 1997,
s.235-261.
3. Dünya Sağlık Örgütü: ICD-10 Ruhsal ve Davranışsal
Bozukluklar Sınıflandırması (Çev. Ed.: MO Öztürk, B
Uluğ; Çev. F Çuhadaroğlu, I Kaplan, G Özgen, MO
Öztürk, M Rezaki, B Uluğ). Ankara, Türkiye Sinir ve
Ruh Sağlığı Derneği Yayını, 1993.
7. Stefanis C, Markidis M, Christodoulou G: Observations
on the hysterical symptomatology. Br J Psychiatry
1976; 128:267-275.
4. Tomasson K, Kent D, Coryell W: Somatization and
conversion disorders: comorbidity and demographics
at presentation. Acta Psychiatr Scand 1991;
84(3):288-293.
Anadolu Psikiyatri Dergisi 2002; 3(1):28-33
8. Stefansson JG, Messina JA, Meyerowitz S: Hysterical
neurosis, conversion type: clinical and epidemiological
considerations. Acta Psychiatr Scand 1976; 53(2):119138.
9.
Le Compte D, Clara A: Associated psychopathology in
conversion patients without organic disease. Acta
Deveci ve ark.
33
________________________________________________________________________________________
Psychiatr Belg 1987; 87:654-661.
10. Binzer M, Eisemann M, Kullgren G: Illness behavior in
the acute phase of motor disability in neurological
disease and in conversion disorder: a comparative
study. J Psychosom Res 1998; 44(6):657-666.
11. Bowman ES, Markand ON: Psychodynamics and
psychiatric diagnoses of pseudoseizure subjects. Am J
Psychiatry 1996; 153(1):57-63.
12. Lempert T, Schmidt D: Natural history and outcome of
psychogenic seizures: a clinical study in 50 patients. J
Neurology 1990; 237(1):35-38.
13. Hafeiz HB: Clinical Aspects of hysteria. Acta Psychiatr
Scand 1986; 73(6):676-680.
14.
Weddington WW Jr: Conversion reaction in an 82year-old man. J Nerv Ment Dis 1979; 167(6):369.
15. Wyllie E, Glazer JP, Benbadis S ve ark: Psychiatric
features of children and adolescents with pseudoseizures. Arch Pediatr Adolesc Med 1999; 153:244248.
16. Gülseren Ş, Özmen E, Önal C ve ark: Konversiyon
bozukluklu hastalarda belirti dağılımı ve sosyodemografik özellikler. İzmir Devlet Hastanesi Tıp Dergisi
1993; XXXI(3):373-377.
17. Reismann JL, Singh B: Conversion reactions simulating
Guıllain-Barre paralysis following suspension of the
Swive Flu Vaccination Program in the USA. Aust N Z J
Psychiatry 1978; 12(2):127-132.
18. Sağduyu A, Rezaki M, Kaplan I ve ark: Sağlık ocağına
başvuran hastalarda disosiyatif (konversiyon) belirtiler.
Türk Psikiyatri Dergisi 1997; 8(3):161-169.
19. Binzer M, Anderson PM, Kullgren G: Clinical characteristics of patients with motor disability due to conversion disorder: a Prospective Control Group Study.
Neurol Neurosurg Psychiatry 1997; 63(1):83-88.
20. Ford CV: Conversion disorders: an overview. Psychosomatics 1985; 26:371-383.
21. Dula DJ, DeNaples L: Emergency department presentation of patients with conversion disorder. Acad
Emerg Med 1995; 2(2):120-123.
22. Lesser RP: Psychogenic seizures. Neurology 1996;
46:1499-1507.
23. Kaygısız A, Alkın T: Konversiyon bozukluğundaki ruhsal
bozukluk eştanılarının sosyodemografik değişkenlerle
ilişkisi. Türk Psikiyatri Dergisi 1999; 10(1):40-49.
24. Özen Ş, Özbulut Ö, Altındağ A ve ark: Acil serviste
konversiyon bozukluğu tanısı konan hastaların sosyodemografik özellikleri, stres faktörleri, I. ve II. eksen
eştanıları. Türkiye’de Psikiyatri 2000; 2:87-97.
25. Rechlin T, Loew TH, Joraschky P: Pseudoseizure
“status”. J Psychosom Res 1997; 42(5):495-498.
26. Pu T, Mohamed E, İmam K ve ark: One hundred cases
of hysteria an Eastern Libya. A sociodemographic
study. Br J Psychiatry 1986; 148:606-609.
Anadolu Psikiyatri Dergisi 2002; 3(1):28-33
Download