her alanda bütünsel kalkınma demir ve demir dışı metaller

advertisement
HER ALANDA BÜTÜNSEL KALKINMA
BÜYÜMENİN MOTORU İHRACAT OLDU
BAŞBAKAN İHRACAT ŞAMPİYONLARINI ÖDÜLLENDİRDİ
DEMİR VE DEMİR DIŞI METALLER
İHRACATI HAZİRAN’DA 611 MİLYON DOLAR
MAYIS-HAZİRAN 2014 • SAYI: 27
İSTANBUL DEMİR VE DEMİR DIŞI METALLER İHRACATÇILARI BİRLİĞİ AYLIK YAYINI
BAŞKANDAN
İ S T A N B U L D E M İ R V E D E M İ R D I Ş I M E T A L L E R İ H R A C A T Ç I L A R I B İ R L İ Ğ İ A Y L I K Y A Y I N I • M A Y I S - H A Z İ R A N 2 0 1 4 • S A Y I : 2 7
Rıdvan MERTÖZ
İstanbul Demir ve Demir Dışı Metaller İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı
İhracatçılarımız kendi rekorunu kırdı
T
ürkiye’nin mayıs ayı ihracatı,
geçen yılın aynı ayına göre
yüzde 5,8 artışla 13 milyar 412
milyon dolar olarak gerçekleşti.
Son 10 yıl, ay bazında
değerlendirildiğinde, demir ve demir dışı
metaller sektörümüzün mayıs ayı ihracatı
670,08 milyon dolar ihracatla Cumhuriyet
tarihi rekorunu kırdı. Sektörün haziran ayı
ihracatı, geçen yıla göre yüzde 8,8 artışla
611 milyon dolar olarak gerçekleşti.
Ülkemiz ihracatının son 6 ayını
incelediğimizde ise toplam mal ihracatının
bir önceki yılın aynı dönemine kıyasla
değerde yüzde 8,37 artış kaydederek
3,75 milyar dolar olarak gerçekleştiğini
görüyoruz. 2014 yılı Haziran ayında,
geçen yılın aynı dönemine kıyasla
199 milyon dolar olarak gerçekleşen
alüminyum sektörümüzün, ‘Alüminyum
Sektör Toplantısı’nı geçtiğimiz günlerde
gerçekleştirdik. Alüminyum premium
hususu, hammadde üretilmesi, ülkemizde
mevcut işlenmiş alüminyumun hurda
olarak çıkışıyla alakalı daha kontrollü
bir sistem geliştirilmesi, alüminyum
hammaddesinin Türkiye’de stoklanıp
stoklanamayacağı ve ülkemizde bir LME
deposu kurulması gibi konular başta
olmak üzere, sektörü ilgilendiren güncel
meseleleri masaya yatırarak bu konuların
çözümü için atılabilecek olası adımları
değerlendirdik.
Yapı malzemeleri sektöründe bu yıl
mayıs ayında sekizincisi düzenlenen Erbil
Yapı Fuarı’na birlik olarak info standla
katılım sağladık. Ayrıca mutfak eşyaları,
alüminyum, bağlantı elemanları-kilitler ve
el aletleri sektörlerimizde sürdürdüğümüz
uluslararası rekabetçiliğin geliştirilmesi
projelerimize yapı sektörümüzü ekleyerek
‘Yapı Malzemeleri URGE Açılış Toplantısı’nı
düzenledik.
Türk Ev ve Mutfak Eşyaları Yurt Dışı
Pazarlama Takımı’nın beşinci yurt dışı
pazarlama faaliyetini, Malezya, Singapur
ve Endonezya ülkelerine yönelik olarak
gerçekleştirdik. BAKİEL sektörünün yurt
dışı pazarlamaya yönelik ‘URGE Heyet
Değerlendirme ve Küme Değerlendirme
Toplantıları’nı yaparak yurdışı heyet
organizasyonu aşamasına geçtik.
Alüminyum ve BAKİEL URGE kapsamında
satışçı olmayanlar için pazarlama eğitimi,
mutfak URGE kapsamında kurumsallaşma
ve markalaşma eğitimi ve ambalaj
tasarımının ihracata etkisi eğitimlerini
verdik. Irak’a ihracat yapan firmalarımızın
denetimde yaşadığı sıkıntıları gidermek
amacıyla Irak sevk öncesi ihracatçı
bilgilendirme semineri, ayrıca iş
ekipmanlarının periyodik kontrolleri
semineri düzenledik.
‘Metalik Fikirler Yürütme Kurulu Toplantısı’
ile bu sene üçüncüsü düzenlenecek
olan AR-GE Proje Pazarı’mızın yol
haritasını çizerek projelerin sanayiyle
buluşması için iyileştirme çalışmaları
yaptık. İMMİB Endüstriyel Tasarım
Yarışmaları kapsamında tasarım çalıştayı
organize ederek profesyonel tasarımcı
ve sanayicilerden yarışmaların başarısını
artırıcı görüşler aldık.
Birlik faaliyetlerimizden kısaca
bahsederken siz değerli ihracatçılarımızın
bu etkinliklere katılması ve destek
vermesini önemle vurgulamak isterim.
Ramazan ayının hayırlara vesile olmasını
diler, ihracatta başlattığımız hedefimize
sağlam adımlarla ilerlerken huzur dolu bir
ay geçirmeniz dileğiyle saygılar sunarım.
1
İÇİNDEKİLER
6
4
14
24
38
40
30
42
1 BAŞKANDAN
21 AR-GE
40 İNOVASYON
4 HABER
Bu yıl ikincisi gerçekleştirilecek ‘Mobilya
AR-GE Pazarı’ yarışmasında nitelikli projesi
olanlara sanayici olma fırsatı verilecek.
Türkiye İhracatçılar Meclisi ve Ege İhracatçı
Birlikleri işbirliğiyle ‘Türkiye İnovasyon
Haftası’ kapsamında düzenlenen etkinlik
İzmir’den başladı.
Endüstriyel tasarımın yaygınlaşarak
markalaşmaya katkıda bulunması
amacıyla düzenlenen Desing Turkey
Endüstriyel Tasarım Ödülleri dördüncü kez
düzenlendi.
34 PİYASALAR VE ÜRÜN ANALİZİ
Metal piyasalarında nikelden sonra
performansını güçlendirme sırası
alüminyumun.
14 KAPAK KONUSU
İDDMİB’de başkanlık koltuğuna oturan
Rıdvan Mertöz, ihracatın artması için
yapılması gerekenler ile sektörde kalifiye
eleman sıkıntısının çözümünün ve
katma değeri yüksek ürünleri piyasaya
sunabilmenin yollarını anlattı.
2
8
42 FABRİKA TANITIMI
Yatırımlarını hızlandıran Burak Alüminyum,
satışlarında 2013’de yüzde 25 olan dış pazar
payını, bu yıl yüzde 40’a çıkarmayı hedefliyor.
38 SANAYİNİN SESİ
Endüstriyel Mutfak Çamaşırhane Servis ve
İkram Ekipmanları Sanayiciler ve
İşadamları Derneği Başkanı
Ergün Bilge, sektörün ekonomik
değerlendirmesini yaptı.
44 MAKALE
Dünya Gazetesi Köşe Yazarı
Rüştü Bozkurt’un bu ayki köşe
yazısı ‘İstanbul’un ‘yerleşim kalıbı envanteri’
ve geleceğimiz üzerine.
İÇİNDEKİLER
İ S T A N B U L D E M İ R V E D E M İ R D I Ş I M E T A L L E R İ H R A C A T Ç I L A R I B İ R L İ Ğ İ A Y L I K Y A Y I N I • M A Y I S - H A Z İ R A N 2 0 1 4 • S A Y I : 2 7
İmtiyaz Sahibi
Coşkun Kırlıoğlu
Yönetim Yeri
Çobançeşme Mevkii Sanayi Cad.
Dış Ticaret Kompleksi 34350
Yenibosna - İstanbul
Tel: (0212) 454 00 00
Faks: (0212) 454 00 46
[email protected]
Yayın Kurulu Başkanı
Rıdvan Mertöz
48
Yayın Kurulu
Tahsin Öztiryaki, Çetin Tecdelioğlu,
Ayşegül Çapan, Aynur Ayhan, Fatih Özer,
Muharrem Kayılı, Özgür İnan,
Merve Taşdemir
Yapım
Genel Yönetmen Gürhan Demirbaş
Genel Yönetmen Yardımcısı Eser Soygüder Yıldız
Görsel Yönetmen Hakan Kahveci
Grafik Tasarım Ozan Öz
48 ENDÜSTRİYEL TASARIM
‘Endüstriyel Tasarım’ bölümünde tasarım
ve ürünün tüketiciyle kurduğu ilişkinin
genel değerlendirilmesini Tasarımcı Uğraş
Akpınar yapıyor.
52 ALTERNATİF PAZARLAR
Ülkemizin ihracat potansiyelini artırmak
amacıyla yola çıkan ihracatçıların bu ayki
alternatif pazarı Endonezya.
Editör Selim Özgen
Fotoğraflar Eren Aktaş
Reklam Rezervasyon Nazlı Demirel
Tel: (0212) 440 27 69
[email protected]
İletişim
Yazı işleri: (0212) 440 27 83
Pazarlama: (0212) 440 27 65
[email protected]
Baskı
Dünya Yayıncılık AŞ
Globus Dünya Basınevi
100. Yıl Mahallesi 34204 Bağcılar/İstanbul
Tel: (0212) 440 24 24
3
HABER
‘Design Turkey’
yeni tasarımları bekliyor
TÜRKİYE’NİN TASARIMLA
MARKALAŞMASINA ÖNEMLİ
KATKILAR SAĞLAMAYI
HEDEFLEYEN ‘DESIGN
TURKEY ENDÜSTRİYEL
TASARIM ÖDÜLLERİ’,
DÖRDÜNCÜ KEZ YENİLİKÇİ
ÜRÜN VE TASARIMLARI
ÖDÜLLENDİRECEK. ‘DESIGN
TURKEY ENDÜSTRİYEL
TASARIM ÖDÜLLERİ’,
TÜRKİYE’NİN İHRACAT
HEDEFİNE ULAŞMASI İÇİN
ÇOK ÖNEMLİ KATKILAR
SAĞLAYACAK.
4
TURQUALITY® programı etkinliği
olarak Ekonomi Bakanlığı, Türkiye
İhracatçılar Meclisi (TİM) ve Endüstriyel
Tasarımcılar Meslek Kuruluşu’nun (ETMK)
işbirliğiyle düzenlenen ‘Design Turkey
Endüstriyel Tasarım Ödülleri’nin yeni
sahipleriyle buluşması için geri sayım
başladı. 2023’te 500 milyar dolar ihracat
hedefine ulaşmak için önemli katkılar
sağlayacak yarışmanın dördüncüsü
için başvuruların alınmasına, Ekonomi
Bakanı Nihat Zeybekci’nin katılımıyla
düzenlenen basın lansmanıyla
başlandı. TURQUALITY®’nin markalaşma
çalışmalarını desteklemek için iki
yılda bir düzenlenen, Türkiye’de
tasarım algısının yaygınlaştırılması
ve uluslararası pazarlarda ürüne
katma değer ve rekabetçi üstünlük
kazandıran iyi tasarımın ödüllendirilmesi
amacıyla hayata geçirilen ‘Design
Turkey Endüstriyel Tasarım Ödülleri’,
endüstriyel tasarımı Türkiye’de ilk kez
sistematik olarak değerlendiren bir
program. Program kapsamında bazı
kategorilerin yurt dışından başvurulara
açılmasıyla birlikte uluslararası bir ödül
programı olma yolunda ciddi bir yol
kateden Design Turkey Endüstriyel
Tasarım Ödülleri, gelecekte Türk
sanayisinin gelişmesine yön verecek
yaratıcı tasarımları ön plana çıkarırken
aynı zamanda ödüllü projelerin sadece
Türkiye’de değil, uluslararası alanda da
markalaşmasına imkan sağlıyor.
JAPON TASARIMCILARLA İŞBİRLİĞİ
Design Turkey Endüstriyel Tasarım
ödüllerinin ‘Kavramsal Ödül Kategorisi’
bu sene ilk defa uluslararası başvuruya
açılacak. Bu kapsamda, 1.1.2012 –
27.12.2014 tarihleri arasında yayımlanmış
ve üretim için programa alınmamış
tasarımlar değerlendirilecek. Design
Turkey’in bir diğer yeniliği de bu yıl
Japonya’da benzer bir organizasyonu
yıllardır gerçekleştiren Japon Tasarım
Enstitüsü’yle işbirliği yapılması.
Organizasyon jürisinde aralarında Japon
tasarımcılar da olmak üzere yerli ve
HABER
İ S T A N B U L D E M İ R V E D E M İ R D I Ş I M E T A L L E R İ H R A C A T Ç I L A R I B İ R L İ Ğ İ A Y L I K Y A Y I N I • M A Y I S - H A Z İ R A N 2 0 1 4 • S A Y I : 2 7
SADECE YERLİ
TASARIMLAR
YARIŞABİLECEK
yabancı pek çok ünlü tasarımcı yer alacak.
Yarışmada dereceye giren tasarımlar ve
projeler Japonya’da da sergilenecek.
“DESIGN TURKEY BİR
DEĞER YARATMA FİKRİ”
Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, Design
Turkey’in sadece ödül vermek olmadığını,
bambaşka bir sistematiğe sahip bir değer
yaratma fikri olduğuna dikkat çekti.
Zeybekci, “Ekonomi Bakanlığı olarak dünya
markası oluşturmak isteyen, endüstriyel
tasarım harikaları ortaya çıkartmak isteyen
tüm girişimcilerimizin sonuna kadar
yanındayız” diyerek şöyle devam etti:
“TURQUALITY®, tasarımdan pazarlamaya,
satıştan satış sonrası hizmetlere kadar
bütün süreçleri kapsayacak şekilde
düzenlenen, dünyanın devlet destekli
ilk ve en önemli marka geliştirme
programlarından birisi. TURQUALITY®
programımız 95 firmamızın 107 markası ile
kapsama dâhil olduğu, birçok markamızın
ise programa girmek için yoğun çaba
gösterdiği en iyiler kulübü haline geldi.”
boşa gittiğini belirtti. “İşte bu noktada
ortaya tasarım giriyor, inovasyon ve
markalaşma giriyor” diye sözlerine devam
eden Büyükekşi, AR-GE ile birlikte tasarım,
markalaşma ve inovasyonun günümüzün
iş dünyasında katma değer üretebilmenin
olmazsa olmazı haline geldiğini söyledi.
ETMK Başkanı Ayberk Yağız ise alınan geri
bildirimler ve özverili çalışmalar sayesinde
Design Turkey ödül organizasyonunun
her seferinde başarısının, etkinliğinin,
saygınlığının arttığını vurguladı. Yağız,
ayrıca bu sene Design Turkey’in uluslararası
başvuru kabul etmesi yolunda önemli bir
adım atarak ‘Kavramsal Tasarım Ödülleri’nin
uluslararası başvuruya açılmış olduğunu
önemle belirtti.
Yurt dışı ve yurt içinde
gerçekleştirdiği faaliyetlerle
tasarım dünyasında dikkat çeken
“Design Turkey Endüstriyel Tasarım
Ödülleri”, tüm Türk tasarımcıların,
marka sahibi firmaların ve firma
yetkililerinin katılımına açık
olacak. İnternet üzerinden www.
designturkey.org.tr adresinden
başvuruların alınacağı proje
kapsamında değerlendirmeye
alınacak ürünlerde, 1 Ocak 2012
- 30 Ağustos 2014 arasında
üretilmiş ve piyasaya sürülmüş
olmasıyla tasarımının, üretiminin
veya marka sahipliğinin Türkiye
Cumhuriyeti kökenli olması özellikleri
aranıyor. Tasarımlar ise en geç
30 Ağustos tarihine kadar teslim
edilmesi gerekiyor. Ön elemeyi
geçen ürünler, ödül töreninden
önce, ulusal ve uluslararası seçkin
uzmanlardan oluşan 30 kişilik bir
jüri heyeti tarafından sektörel bazda
değerlendirilerek ‘İyi Tasarım Ödülü’,
‘Üstün Tasarım Ödülü’ ve ‘Kavramsal
Tasarım Ödülü’ olmak üzere üç
kategoride derecelendirilecek. Kasım
2014’te yapılacak ödül töreniyle,
‘Design Turkey Endüstriyel Tasarım
Ödülleri’ sahiplerini bulacak.
“YARIŞMAYLA BÜYÜK GURUR DUYUYORUZ”
TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi, müşterinin
bir ürün aradığında, birbirinin benzeri
çok sayıda ürünle karşılaştığını, bu
durumun büyük bir emek harcayarak
üretim yapan üreticiler için zorlu bir
rekabet doğurduğunu vurguladı. Bu
koşullarda finansmanı sağlayan, fabrikayı
kuran, istihdam yaratan, hammaddeyi
işleyen ve üretim yapan firmaların eğer
ürünü farklı değilse, müşteriye farklı bir
deneyim sunulmazsa tüm bu çabalarının
5
HABER
a
d
n
a
l
a
r
e
H
“
”
a
m
n
ı
k
l
a
k
l
bütünse
İSO’NUN ‘21. YÜZYILLA BÜYÜK YÜZLEŞME’ TEMASIYLA GERÇEKLEŞTİRDİĞİ
12. SANAYİ KONGRESİ’NDE KONUŞAN İSO BAŞKANI BAHÇIVAN, “YÜZLEŞME
CESARETİNİ GÖSTEREMEDİĞİMİZ İÇİN 20. YÜZYILI KAYBETTİK. 21. YÜZYILI DA
AYNI ŞEKİLDE KAYBETME LÜKSÜMÜZ YOK” DEDİ.
İ
stanbul Sanayi Odası (İSO), Türkiye için
tehdit oluşturan siyasi, ekonomik ve
sosyal alandaki tüm vasatlıkları ortaya
koymak ve ortak akılla bütünsel bir sanayi stratejisi geliştirerek sürdürülebilir
küresel refaha ulaşmak amacıyla 12. Sanayi
Kongresi’ne ev sahipliği yaptı. ‘21. Yüzyılla
Büyük Yüzleşme’ temasıyla Lütfi Kırdar Uluslararası Kongre ve Sergi Sarayı’nda düzenlenen kongreye sanayi, kamu, iş dünyası,
akademi ve sivil toplum dünyasından çok
sayıda temsilci katıldı. Kongrenin açılışında
Soma’da yaşanan elim bir kaza sonucu hayatını kaybeden madencilerimiz için kısa bir
film gösterimi yapıldı ve saygı duruşunda
bulunuldu. Açılış konuşmasında ‘Kongre
Bildirgesi’ni açıklayan İSO Yönetim Kurulu
Başkanı Erdal Bahçıvan, bildirgede önerdikleri ‘Bütünsel Kalkınma Modeli’nin takipçisi
olacaklarını söyledi.
“HİÇBİRİMİZ MASUM DEĞİLİZ”
İSO olarak ‘12. Sanayi Kongresi’ için aylar
süren çalıştaylar düzenlediklerini, ekonomi,
iş dünyası, akademi ve sivil toplum temsilcilerin geniş katılımı sonucunda ‘Kongre
6
HABER
İ S T A N B U L D E M İ R V E D E M İ R D I Ş I M E T A L L E R İ H R A C A T Ç I L A R I B İ R L İ Ğ İ A Y L I K Y A Y I N I • M A Y I S - H A Z İ R A N 2 0 1 4 • S A Y I : 2 7
Bildirgesi’ni oluşturduklarını vurgulayan
Bahçıvan şöyle konuştu: “Geçmişin gölgesi altında Türkiye’nin sorunlarına yönelik yapılan tartışmalar, toplumu yorgunluk ve ümitsizlikle bir kısır döngüye
mahkum etti. Gelinen noktada hiçbirimiz masum değiliz. İSO olarak sahip olduğumuz birikim ve sorumluluk duygusuyla bu kısır döngüyü kırmaya yönelik
adım attık. Bu doğrultuda ekonomi başta olmak üzere siyasal ve sosyal birçok
alandaki gerçekle yüzleşmeliyiz. Çünkü
yüzleşme cesaretini gösteremediğimiz
için 20. yüzyılı kaybettik. Henüz başında
olduğumuz 21. yüzyılı da aynı şekilde
kaybetme lüksümüz yok.”
“FARKINDALIK
YARATMAYI AMAÇLIYORUZ”
Vasatlık zincirinin 150 yıldan
bu yana Türkiye’nin ayağına
dolandığını belirten Bahçıvan,
şunları söyledi: “Temel amacımız
farkındalık yaratmak. Bu doğrultuda çalışmalarımıza devam
edeceğiz. Bildirgenin ruhunda
geleceğe odaklılık, pozitif yaklaşım ve bütünsel bir bakış bulunuyor. Ancak bu ruh eşliğinde hayal
edilen Türkiye’ye kavuşacağımıza
inanıyoruz. Bildirgede önerdiğimiz
‘Bütünsel Kalkınma Modeli’nin takipçisi olacağız.”
BAHÇIVAN:
İR
“TÜRKİYE ORTA GEL
U”
TUZAĞINA HAPSOLD
E
rdal Bahçıvan bugün Türkiye’nin
kritik bir eşikte durduğunu söyleyerek, “Uygulanagelen daha çok
inşaatçılığa, tüketime ve ranta dayalı
dış kaynaklara bağımlı büyüme modeli, potansiyelini büyük ölçüde yitirmiş
bulunuyor. Ülke ekonomisi orta gelir
tuzağına hapsolmuş durumda. Demokratik gelişme toplumun beklentilerinin
gerisinde kalmaya devam ediyor. Toplumumuzun beklentisi her bakımdan gelişmiş bir ülkede yaşamak” diye konuştu.
Yeni dünyada en güçlü dönüştürücü kuvvetin bilgi olduğunu söyleyen Erdal Bahçıvan, “Bilgi hızla geleneksel yapıları yıkarak
tüm sektörleri, kuruluşları, yaşam tarzlarını dönüştürüyor, yenilerini yaratıyor.
Her alanda yetenek ve becerileri, araç ve
yöntemleri, kurumsal yapı ve düzenlemeleri hızla eskitiyor, yeni arayışların önünü
açıyor. Eskiyle yeninin bir arada var olduğu
değişim döneminde, yaygınlaşan belirsizlikleri aşmak ve vasatlıktan kurtulup refah
ve esenliğe ulaşmak için yeni bir zihniyet
ve yaklaşım gerekiyor” dedi.
“İstanbul Sanayi Odası olarak ülkemiz iş
dünyasına, siyaset insanlarımıza, devlet
yetkililerimize, sivil toplum kuruluşlarımıza, akademimize ve tüm yurttaşlarımıza ‘Bütünsel Kalkınma’ yaklaşımını öneriyoruz” diyen Bahçıvan,
kalkınmanın ancak ekonomik gelişmişlik, sosyal gelişmişlik, insani gelişmişlik, sürdürülebilirlik ve yönetişim
unsurlarının aynı anda ve birbirleriyle uyumlu olarak gelişmesi halinde
sağlanabileceğini söyledi.
İNOVASYONA DAYALI AKILLI BÜYÜME
Erdal Bahçıvan’a göre ‘Bütünsel
Kalkınma’nın günümüz koşullarında
tek yolu inovasyona dayalı akıllı büyüme. Ülkemizin teknoloji ve yetenek
kapasitesini artırmak için biyoteknoloji, kök hücre ve genetik, nanoteknoloji
gibi yeni teknoloji alanlarına yönelmenin daha elverişli olanaklar sağlayacağını dile getiren Bahçıvan, “Bunları havacılık, uzay sektörü, gıda, sağlık, ulaştırma
ve mobil tabanlı sektörler, yenilenebilir
enerji, temiz ve sürdürülebilir üretim
başta olmak üzere tüm imalat ve hizmet
sektörleriyle bütünleştirmek rekabet gücümüzü artıracak “ diye konuştu.
FUKUYAMA:
ÜME
“SÜRDÜRÜLEBİLİR BÜY
DEMOKRASİYE BAĞLI”
İ
SO 12. Sanayi Kongresi’nde konuk
konuşmacı olarak katılan Stanford
Üniversitesi Siyasal Bilimler Profesörü
Francis Fukuyama, sözlerine Soma’da
ölen madenciler için başsağlığı mesajıyla başladı. ‘Kalkınma Modelleri ve Jeopolitiğin Geri Dönüşü’ başlıklı konuşmasında Fukuyama, dünyanın soğuk savaş
sonrasında iki dönem bitirdiğini ve şu
anda zorlu olan üçüncü bir döneme
girmek üzere olduğunu belirtti. Fukuyama, yeni dönemde gelişmekte olan
piyasaların, küresel ekonomide baskın
olmasının sonuna geldiğinin görüleceğini dile getirdi. Konuşmasında
Türkiye’nin kalkınma modelini değerlendiren Fukuyama, gelişmekte olan
ülkeler arasında yer alan Türkiye’nin
büyüme modelinin, yabancı yatırıma
dayalı olduğu için birtakım sorunlar
teşkil ettiğini vurguladı. Fukuyama,
“Türkiye’de tasarruf oranı oldukça düşük. İnsan sermayesine yatırım yeterince yok” diye konuştu. Türkiye’nin
ciddi bir dönüm noktasında olduğunu
belirten Fukuyama, “Orta gelir statüsünü başarıyla elde ettiniz. Yüksek gelir
statüsüne geçmek bir ülke için farklı
gelişmeler gerektirir” dedi.
7
HABER
TiM
ı
d
n
a
l
p
o
t
z
e
.k
1
2
u
l
u
r
u
K
l
e
Olağan Gen
TİM’İN 21. OLAĞAN GENEL
KURULU’NDA KONUŞAN
BAŞBAKAN RECEP TAYYİP
ERDOĞAN, ŞU ANKİ FAİZ
POLİTİKASINDAN MEMNUN
OLMADIĞINI BELİRTEREK, MERKEZ
BANKASI’NA YÜKLENDİ.
B
aşbakan Recep Tayyip
Erdoğan, Haliç Kongre
Merkezi’nde Türkiye
İhracatçılar Meclisi 21. Olağan
Genel Kurulu’nda konuştu.
Konuşmasında Merkez
Bankası’nı hedef gösteren Başbakan
Erdoğan, şu anki faiz politikasından
memnun olmadığını belirtti. Erdoğan,
“Piyasa, faizleri kendisi oluşturup
olgunlaştırıyor. Piyasanın olgunlaştırdığı
faiz MB’nin çok önünde. Avrupa yarım
puan düşürdü. Piyasalardaki gelişmeyi
görüyorsunuz. Olumlu gelişti. Yatırımcı
bu ülkede adımını atacaksa düşük faizle
atacak. Yüksek faiz yatırımcının cesaretini
ortadan kaldırır” dedi.
8
MUSTAFA KOÇ’UN ÜÇ ÖDÜLÜNÜ
BAŞBAKAN ERDOĞAN VERDİ
Erdoğan konuşmasından önce 2013
İhracat Şampiyonları Ödülleri’ni verdi.
Ödül alanlar arasında Koç Grubu
da vardı. En çok ödülü Koç Holding
Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa
Koç aldı. Mustafa Koç’un 3 ödülünü
Başbakan Erdoğan verdi.
“FAİZ ORANLARI DÜŞÜŞ EĞİLİMİNDE”
Başbakan Erdoğan, Gezi olayları
nedeniyle faizlerin bir ara yüzde
12’lere çıktığını ifade ederek, şu anda
bu faiz oranının düşüş eğiliminde ve
yüzde 8’lere kadar gerilediğini söyledi.
Erdoğan şu açıklamalarda bulundu:
“Şu andaki faiz politikasından memnun
musunuz? Ben değilim. Allah’tan piyasa
faizi kendisi oluşturup olgunlaştırıyor.
Gelişmiş ülkelere bakıyorsunuz. ABD’de
bir puan, Japonya’da eksi, İsrail’de keza.
Bizde niçin 13-14-15’lere çıkıyor. Böyle
şey olmaz. Finansmanın maliyeti ne
kadar düşerse yatırım bu ülkede o
kadar artar. İki kere iki dört eder. Her
bir puana ödediğimiz faiz yılda 2.5 milyar
dolar. Bunun getirisinin olmadığı takdirde
kaybının ne olduğunu da düşünün.”
“ESKİ TÜRKİYE GERİDE KALDI”
Başbakan Erdoğan, eski Türkiye’nin
geride kaldığını söyleyerek, “Çeteleri
tasfiye ettik. Geri gelmemek üzere bu
çarkın dışına çıkmıştır. Ama bu sefer hiç
ummadığımız, hiç tahmin etmediğimiz
bir başka çete çıktı. Bu faiz çetesinin
aktörü oldu. O günler geride kaldı. Eski
Türkiye artık geride kaldı. Milletin her
zaman kaybettiği, kriz lobisinin her
zaman kaybettiği bir Türkiye yok” dedi.
Gezi olaylarına ilişkin gençlerin evlerine
döndüğünü, geride kaosta hayatını
kaybedenlerin kaldığını belirten Başbakan
Erdoğan, “Bundan bir yıl önce ağaç, park,
çevre bahane edilerek sokağa çıktılar.
Yıktılar, yaktılar, tahrip ettiler. Sonra
da evlerine döndüler. Geride o kaos
ortamında hayatını kaybeden gençler
kaldı. Şimdi de onların istismarı var. Ama
fabrikadaki işçi, ihracatçı aylar boyunca
bunun bedelini ödemek zorunda kaldı”
diye konuştu.
HABER
İ S T A N B U L D E M İ R V E D E M İ R D I Ş I M E T A L L E R İ H R A C A T Ç I L A R I B İ R L İ Ğ İ A Y L I K Y A Y I N I • M A Y I S - H A Z İ R A N 2 0 1 4 • S A Y I : 2 7
Başarı
ödüllendirildi
TÜPRAŞ’ın birincilik ödülünü TÜPRAŞ
Genel Müdürü Yavuz Erkut, “Otomotiv
Endüstrisi” kategorisinde Ford Otosan’ın
birincilik ödülünü Ford Otosan Genel
Müdürü Haydar Yenigün, “Makine ve
Aksamları” kategorisinde TürkTraktör’ün
birincilik ödülünü Genel Müdürü
Marco Votta Başbakan Recep Tayyip
Erdoğan’dan aldı.
Mehmet Büyükekşi 4 yıl daha TİM Başkanı
TİM
SEKTÖRLER
KONSEYİ
SEÇİLDİ
TİM Genel Kurulu’nda,
ihracatçı sektörlerden seçilen
26 kişilik TİM Sektörler Konseyi,
ilk toplantısını gerçekleştirdi.
Toplantı sonrasında Mehmet Büyükekşi
başkanlığında dört yıl görev yapacak
yeni yönetim kurulu; Mehmet Büyükekşi
Başkan, Mustafa Çıkrıkçıoğlu Başkan Vekili,
Tahsin Öztiryaki Başkan Vekili, Süleyman Kocasert
Başkan Vekili, Ali Özinönü Musahip Üye, Ömer
Burhanoğlu, Murat Akyüz, Rıza Seyyar, Noyan Gürel,
Adnan Dalgakıran, Ahmet Güleç, Mustafa Satıcı ve
Abdülkadir Çıkmaz’dan oluşuyor.
T
ürkiye İhracatçılar Meclisi 21’inci
Olağan Genel Kurulu ve 2013
İhracat Şampiyonları Ödül
Töreni, Başbakan Recep Tayyip
Erdoğan ve çok sayıda bakanın
katılımıyla gerçekleştirildi. Açılış
konuşmalarının ardından 60 ihracatçı
birliğine bağlı yaklaşık 428 delege,
26 ihracatçı sektör temsilcisi tarafından
oluşturulan TİM Sektörler Konseyi için oy
kullandı. TİM Sektörler Konseyi’ne seçilen
26 başkan arasından tek aday olan Mehmet
Büyükekşi delegelerin tamamının oyuyla
tekrar başkan seçildi.
Genel kurulda konuşan TİM Başkanı
Mehmet Büyükekşi, “Dört yıl önce yine
seçimli bir genel kurula giderken şartlarımız
bugünden çok farklı idi. Küresel ekonomik
krizin etkilerinden dolayı önümüzü
göremiyorduk, belirsizlikler vardı. İşsizlik
yükselmişti, kalıcı durgunluk riski vardı.
Kahinler kriz diyordu. Türkiye, sizin
liderliğinizde tüm bu olumsuz tabloyu
aştı, büyük bir başarı ile bugünlere geldi.
Her alanda büyük bir başarı ve atılım
gerçekleştirdik. 4 senede aktif ihracatçı firma
sayımızı 48 binden, tam 60 bine çıkardık.
Türkiye’nin dinamik ihracatçıları olarak
2010-2013 dönemini kapsayan 4 yılda,
ekonomimize tam 553 milyar dolar döviz
9
HABER
kazandırdık” dedi.
İngiltere’den Nijerya’ya, Güney Kore’den
Brezilya’ya 57 farklı ülkede, 169 ticaret
heyeti ile 70 binin üzerinde ikili ticaret
görüşmesi gerçekleştirdiklerini hatırlatan
Büyükekşi, son dört yılda düzenledikleri
ticari heyetlerle dünyanın etrafında
tamı tamına 25 tur attıklarını,1 milyon
kilometre yol kat ettiklerini açıkladı.
2013 yılı itibarıyla dünya genelinde250
ülke ve gümrük bölgesine mal satarak,
dünyada ihracat yapmadıkları tek bir
nokta bırakmadıklarını vurgulayan
Büyükekşi, “Bu seviyede emeği geçen
herkese teşekkür ediyorum ve Türkiye’nin
moral gücü olan değerli ihracatçılarımızla
gurur duyuyorum. İhracat, bu seneki
sanayi üretimi artışının da taşıyıcı kolonu
oldu. İnşallah Türkiye’nin büyümesine
de olumlu katkı vererek, büyümenin itici
gücü olacak” yorumunu yaptı.
“HER 10 YILDA BİR
İHRACATIMIZI ÜÇE KATLADIK”
TİM Sektörler Konseyi
belirlendikten sonra
Başkan Mehmet
Büyükekşi, Başkan
Vekili Tahsin Öztiryaki
ve Mustafa Çıkrıkçıoğlu
yeni dönemle birlikte
TİM çatısı altında
önemli projeleri hayata
geçireceklerini söyledi.
İMMİB’İ TİM’DE TEMSİL EDECEKLER
İstanbul Demir ve Demir Dışı
İhracatçıları Birliği Başkan
Vekili Tahsin Öztiryaki, İstanbul
Kimyevi Maddeler ve Mamülleri
İhracatçıları Birliği Başkanı Murat
Akyüz, Çelik İhracatçıları Birliği
Başkan Yardımcısı Mustafa
Çıkrıkçıoğlu İMMİB’i TİM Yönetim
Kurulu’nda temsil eden 3 isim oldu.
10
Tahsin Öztiryaki
Murat Akyüz
Mustafa Çıkrıkçıoğlu
Türkiye’nin 2023 yolunda yeni bir
ekonomik sıçrama yapmasının tam
zamanı olduğunu belirten Büyükekşi,
2020 yılında dünya milli gelirindeki
payını yüzde 60’a çıkaracak gelişen
ülkeler grubunun lideri olmanın vaktinin
geldiğini söyleyerek, “Ancak gündemin
ekonomiden sapmaması gerekiyor” diye
konuştu. Yeni dönemde, yeni yönetim
kuruluyla birlikte Türkiye’nin yatırımına,
üretimine, istihdamına, katma-değer
artışına, Türkiye’nin büyümesine,
ekonomisine ve en önemlisi ihracatına
katkı sağlamak için var güçleriyle
çalışacaklarını dile getiren Mehmet
Büyükekşi, “2009 yılında 102 milyar
dolara gerileyen ihracatımızı 2013 yıl
sonunda 152 milyar dolara taşıdık.
Türkiye İhracatçılar Meclisi’nin kurulduğu
1993 yılında ihracatımız 15 milyar dolar,
2003’te 47 milyar dolar iken 2013’te tam
152 milyar dolar oldu. Her 10 yılda bir
ihracatımızı üçe katladık. Önümüzdeki
dört yılda da en az 800 milyar dolarlık
ihracat yapmayı hedefliyoruz Ayrıca
kendimize 2023 yılı için 500 milyar dolarlık
çok daha iddialı bir hedef koyduk. Bu
hedefi hayal etmekle kalmıyor, inşa
ediyoruz” bilgisini verdi.
HABER
İ S T A N B U L D E M İ R V E D E M İ R D I Ş I M E T A L L E R İ H R A C A T Ç I L A R I B İ R L İ Ğ İ A Y L I K Y A Y I N I • M A Y I S - H A Z İ R A N 2 0 1 4 • S A Y I : 2 7
İhracatın kalbi İstanbul’da atıyor
TÜRKİYE EKONOMİSİNİN
KALBİ KONUMUNDAKİ
İSTANBUL, YILIN İLK YARISINDA
33,7 MİLYAR DOLARLIK
DIŞ SATIMLA 78 KENTİN
İHRACATINI TEK BAŞINA YAPTI.
T
ürkiye ekonomisinin kalbi
konumundaki İstanbul, yılın ilk
yarısında 33,7 milyar dolarlık
dış satımla 78 ilin ihracatını
tek başına karşıladı. Türkiye
İhracatçılar Meclisi’nin (TİM)
verilerinden derlenen bilgiye göre, ocakhaziran dönemindeki 76 milyar dolarlık
ihracatın yüzde 44,3’ü, 33,7 milyar dolarla
İstanbul’dan gerçekleştirildi. İstanbul,
ihracatta ilk sırada yer aldı, bunu 6,7 milyar
dolarla Bursa, 6,1 milyar dolarla Kocaeli
izledi. Metropol kent Bursa ve Kocaeli
dışındaki 78 ilden yapılan 29,5 milyar
dolarlık ihracattan fazlasını gerçekleştirdi.
En az ihracat yapan iller sıralamasında 52
bin dolarla Tunceli ilk, 177 bin dolarla Siirt
ikinci, 315 bin dolarla Bayburt üçüncü
sırada yer aldı.
EN FAZLA İHRACAT HAZIR GİYİMDE
İhracat kalemlerine bakıldığında
İstanbul’dan en fazla ihracat, 6,9 milyar
dolarla konfeksiyon sektöründe yapıldı.
Bu sektör, kentten ihracatın yüzde 20’sini
oluşturdu. İstanbul’daki çelik firmaları 3,8
milyar dolar, kimya firmaları 3,7 milyar
dolar, elektrik-elektronik firmaları 3,3 milyar
dolar, otomotiv firmaları 2,5 milyar dolarlık
dış satım yaptı. Kentin en fazla ihracat
yaptığı ülke 3,7 milyar dolarla Almanya
oldu, bu ülkeyi 2,2 milyar dolarla Birleşik
Krallık, 1,5 milyar dolarla Irak,1,5 milyar
dolarla İtalya, 1,4 milyar dolarla Rusya, 1,3
milyar dolarla Fransa ve 1 milyar dolarla
Amerika Birleşik Devletleri takip etti.
AR-GE’de en büyük
pay üniversitelerin
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında toplanan Bilim
ve Teknoloji Yüksek Kurulu toplantısıyla eş zamanlı açıklanan
Türkiye İstatistik Kurumu verilerine göre, 2013’te AR-GE için
merkezi yönetim bütçesinden ayrılan para önceki yıla göre yüzde
28,9 artarak 5 milyar 828 milyon liraya yükseldi. Buna göre AR-GE
harcamaları için ayrılan pay yüzde 1,11’den yüzde 1,28’e çıktı.
Bütçeden AR-GE için ayrılan ödeneklerin sınıflandırılmasına ilişkin
listede ilk sırada yüzde 38 ile üniversiteler yer aldı. Bunu yüzde
24,5 ile savunma, yüzde 16 ile endüstriyel üretim ve teknoloji,
yüzde 10,5’le genel bilgi gelişimi takip etti.
11
HABER
VERİMLİLİK
haritası
çıkarılıyor
SANAYİ, BİLİM VE TEKNOLOJİ BAKANI FİKRİ IŞIK, TÜRKİYE
BÖLGESEL VE SEKTÖREL VERİMLİLİK GELİŞİM HARİTASI’NI
ÇIKARACAKLARINI VE 2017 SONUNA KADAR 6 HEDEF
ALANDA 89 EYLEM GERÇEKLEŞTİRECEKLERİNİ BİLDİRDİ.
Verimlilik düzeyinin, büyümenin önemli
parametrelerinden biri olduğuna,
Türkiye’nin verimlilik artış hızında çok iyi
düzeyde olmasının, istenilen düzeyde
olunduğu anlamına gelmediğine işaret
eden Işık, “OECD ve AB ülkeleriyle
karşılaştırdığımızda, Türkiye’de işgücü
verimliliği bu ülke ortalamalarının
yaklaşık yüzde 60’ı düzeyinde” dedi.
LİSANSÜSTÜ ÇALIŞMALARA DESTEK
Sanayi, Bilim
ve Teknoloji
Bakanı Fikri Işık
S
anayi, Bilim ve Teknoloji
Bakanı Fikri Işık, verimlilik
alanındaki sorunların
sektör ve bölge özelinde
farklılaşma düzeylerini
belirleyen Türkiye Bölgesel
ve Sektörel Verimlilik
Gelişim Haritası oluşturacaklarını söyledi.
Konuyla ilgili açıklama yapan Işık, iş
yapma tarzıyla rekabet algısını kültürel
temellerini de sürekli gözden geçirerek
eski köye yeni adetler getirmeleri
gerektiğini söyledi. Işık, “Rekabet gücünü,
mevcut pazar payıyla tanımlamak yerine,
sürdürülebilir büyümeyi sağlayacak
üretim faktörlerinin tümünü kapsayan
verimlilik düzeyi olarak görmeliyiz” diye
konuştu.
12
Işık, üretim odaklı ekonomilerin
sürdürülebilir büyümeyi
gerçekleştirebilmeleri için mutlak
olarak verimlilik artışı sağlamaları
gerektiğini söyledi. Bakan Işık, Verimlilik
Stratejisi ve Eylem Planı kapsamında
2017 sonuna kadar 6 hedef alanda 89
eylem gerçekleştireceklerini belirterek
şu bilgileri verdi: “Bu kapsamda,
verimlilik alanındaki sorunların
sektör ve bölge özelinde farklılaşma
düzeylerini belirleyen Türkiye Bölgesel
ve Sektörel Verimlilik Gelişim Haritası’nı
oluşturacağız. Bakanlığımız bünyesinde
kurduğumuz Girişimci Bilgi Sistemi ve
Sanayi Sicil Bilgi Sistemi’nin sağladığı
verilerden de yararlanarak ölçek, sektör
ve bölge düzeyinde analizler yapacağız.
Verimlilik alanında yapılan lisansüstü
çalışmalar için destek programları
oluşturacağız. KOBİ’lerin enerji verimliliği
konusundaki eğitim, etüt ve danışmanlık
hizmetlerinin desteklenmesine yönelik
mekanizmaları iyileştireceğiz.”
Bu yıl için belirlenen büyüme hedefinin
yakalanacağını vurgulayan Işık, ancak
ortalama yüzde 4-5 seviyesindeki
büyümenin, Türkiye’yi 2023 hedeflerine
ulaştıramayacağını dile getirdi.
HABER
İ S T A N B U L D E M İ R V E D E M İ R D I Ş I M E T A L L E R İ H R A C A T Ç I L A R I B İ R L İ Ğ İ A Y L I K Y A Y I N I • M A Y I S - H A Z İ R A N 2 0 1 4 • S A Y I : 2 7
Türk ev ve mutfak
eşyaları sektörü
dünyayı keşfe çıktı
TÜRK MUTFAK EŞYALARI
SEKTÖRÜ DÜNYADA
ULAŞILMADIK PAZAR, ADIM
ATILMADIK NOKTA BIRAKMAMAK
AMACIYLA YENİ PAZARLAR
KEŞFETMEYE DEVAM EDİYOR.
İDDMİB, İKMİB VE ZUCDER
İŞBİRLİĞİYLE GERÇEKLEŞEN
MALEZYA, SİNGAPUR VE
ENDONEZYA GÖRÜŞMELERİ SON
DERECE VERİMLİ GEÇTİ.
stanbul Demir ve Demir Dışı
Metaller İhracatçıları Birliği (İDDMİB)
tarafından, İstanbul Kimyevi Maddeler
ve Mamulleri İhracatçıları Birliği
(İKMİB) ve Zuccaciyeciler Derneği
(ZUCDER) işbirliğinde, T.C. Ekonomi
Bakanlığı’nın Uluslararası Rekabetçiliğin
Geliştirilmesinin Desteklenmesi tebliği
kapsamında projelendirilen ‘Türk Ev
ve Mutfak Eşyaları Yurt Dışı Pazarlama
Takımı’nın beşinci yurt dışı pazarlama
faaliyeti Malezya, Singapur ve Endonezya
ülkelerine yönelik olarak gerçekleşti. 24
Mayıs - 4 Haziran 2014 tarihleri arasında
düzenlenen organizasyonda, projede yer
alan 16 firmadan 17 katılımcı ve ayrıca
İDDMİB’i temsilen üç yetkili yer aldı. 25
Mayıs günü yola çıkan heyet önce Kuala
Lumpur’a vardı ve Malezya’daki ilk gününü
Retail Tour ile değerlendirdi. Retail Tour
sırasında farklı gelir kategorilerine yönelik
Robinsons, Aeon Big, Metrojaya, Houz
Depot gibi perakende zincirleri ziyaret
edilerek pazardaki rakip ürünlerin kalite ve
fiyatları hakkında bilgi edinildi.
İ
27 MAYIS 2014 MALEZYA İKİLİ İŞ GÖRÜŞMELERİ
Kuala Lumpur Renaissance Oteli’nde
gerçekleştirilen ikili iş görüşmelerine 34
Malezyalı firma katıldı ve her katılımcı
Türk firması ortalama 9 ikili iş görüşmesi
gerçekleştirdi. Gerek iş görüşmeleri
sırasında Türk firmalarını ziyaret eden
Malezya Büyükelçisi Uğur Doğan, gerekse
Ticaret Müşaviri Esat Durak, Malezya
pazarının potansiyelinin önemli olduğunu
dile getirdi. Ayrıca Malezya’ya ihracatın
artırılması konusunda iş görüşmeleri
sonrasında da firmalara desteklerin
süreceği ifade edildi.
30 MAYIS CUMA SİNGAPUR
İKİLİ İŞ GÖRÜŞMELERİ
15 Singapurlu firmanın katıldığı iş
görüşmelerinde firmaların her biri
ortalama 6 iş görüşmesiyle toplamda
95 bağlantı kuruldu. Singapur
Büyükelçisi Hakkı Taner Seben ve Ticaret
Müşaviri İbrahim Eriş’in refakat ettiği
görüşmelere zincir mağazaların yanı
sıra ithalatçı ve toptancı firmalar da
katıldı. Singapur’da bulunulan üçüncü
gününde ise görüşmelere gelemeyen
Takashimaya Zincir Mağazası ziyaret
edilerek Endonezya’ya hareket edildi.
Endonezya’daki ilk gün olan 2 Haziran
Pazartesi günü pazardaki rakip ürün ve
firmalar analiz edildi. Metro, Infoma, Ace,
Lotte Mart, Giant gibi zincir mağazalar
ziyaret edilerek farklı segmentlerdeki
dağıtım kanalları incelendi.
Heyetin son durağı olan Endonezya’daki
iş görüşmeleri Jakarta Ticaret Müşaviri
Okan Öztürk’ün ve Jakartalı yetkililerin
kısa sunumları ve bilgilendirmeleriyle
başladı. Diğer ülkelere göre görüşme
sayısı Endonezya’da daha az oldu. 13
Endonezyalı firmanın katıldığı toplantılarda
firmalar ortalama dört, toplamda 61
görüşme gerçekleştirdi. Görüşme sayısının
az olmasına karşın ACE gibi büyük
zincirlerin ikili iş görüşmelerine katılması
Türk firmaları açısından verimli oldu.
GÖRÜŞMELER OLUMLU
Türk Ev ve Mutfak Eşyaları Sektörü Yurt Dışı
Pazarlama Takımı için oluşturulan strateji
kapsamında hedef pazar olarak belirlenen
Malezya, Singapur ve Endonezya’ya yönelik
gerçekleştirilen beşinci yurt dışı pazarlama
faaliyeti genel olarak başarılı geçti. Her üç
ülkede de görüşme sayıları fazla olmasa
da doğru alıcı gruplarının davet edilmesi
sayesinde verimli toplantılar gerçekleşti.
Öte yandan her üç pazarda gerçekleştirilen
görüşmelerin satışa dönebilmesi için
küme faaliyeti olarak ülkemize alım heyeti
organize edilmesi ve firmaların da bireysel
düzeyde ilgili pazarlarla iletişimlerini devam
ettirmelerinin önemli olduğu düşünülüyor.
13
KAPAK KONUSU
İDDMİB
daha güçlü bir Türkiye
ekonomisi için çalışıyor
İDDMİB’İN YENİ BAŞKANI RIDVAN MERTÖZ KOLTUĞUNA OTURUR OTURMAZ EKİBİYLE BİRLİKTE BAŞLADIĞI BİR DİZİ
PROJEYİ HAYATA GEÇİRMEK İÇİN GEREKEN ALTYAPI ÇALIŞMALARINI HIZ KESMEDEN SÜRDÜRÜYOR. BİR YANDAN
İHRACATIN ARTIRILMASI İÇİN ALTERNATİF PAZAR ARAYIŞLARI SÜRERKEN, DİĞER YANDAN TASARIMDAN YÜKSEK
KATMA DEĞERLİ MARKA ÜRÜNLERİN ÜRETİLMESİNE KADAR ÇALIŞMALAR DEVAM EDİYOR.
14
KAPAK KONUSU
İ S T A N B U L D E M İ R V E D E M İ R D I Ş I M E T A L L E R İ H R A C A T Ç I L A R I B İ R L İ Ğ İ A Y L I K Y A Y I N I • M A Y I S - H A Z İ R A N 2 0 1 4 • S A Y I : 2 7
ÜRE TİM
VE
İ H R AC A
TIN
DUAYEN
L
TEK AM ERİ
AÇ İ Ç İ N
BİRLEŞT
İ:
1
955 Malatya doğumlu olan
Rıdvan Mertöz, eğitimini makine
mühendisi olarak tamamladıktan
sonra iş hayatına atılır. Daha
sonra kendi işini kuran Mertöz, günün
koşulları nedeniyle bir takım zorluklar
yaşasa da felsefesinde zorluklara teslim
olmak anlayışına yer vermediği için
yaşam mücadelesine de erken başlar.
Hayata dair üretmekten yana gösterdiği
çaba geleceğe umutla bakmasına zemin
hazırlar. İdeallerini gerçekleştirdikçe yeni
yol ayrımlarına gelen Rıdvan Mertöz,
hayatı sürekli azimle kurgulamak ve
üretmekten yana olduğu için kendini
sosyal yaşama yönlendirmeye de başlar.
Böylece sivil toplum örgütleriyle iletişime
geçerek sosyal sorumluluk projelerine
imza atan Rıdvan Mertöz, yine o
dönemlerde ilk KOBİ derneğini kuran
ve ülkemizde yaygınlaşmasını sağlayan
ekibin öncülerinden biri olur. Ardından
İstanbul Sanayi Odası (İSO), İstanbul
Demir ve Demir Dışı Metaller İhracatçıları
Birliği’yle (İDDMİB) başladığı yolculuğu
hep başarıya ve yeniye götürür kendisini.
UZUN SOLUKLU YOLCULUKLARI SEVİYOR
Rıdvan Mertöz’ün en önemli özelliği
kaliteli üretimi, doğru çalışmayı ve
ilişkileri sürekli geleceğe taşımayı
kendine misyon edinmiş bir kişiliğe
sahip olması. Bu kişisel özellikleri onun
ticari yaşamına da yansımış. Bakış açısı
böyle olunca bir dönem ihracatta ciddi
yanlışlar yapıldığını ve ülkemizin bundan
15
KAPAK KONUSU
zarar gördüğünü de söylemeden
geçemiyor. Yaşanan bu istikrarsızlığı her
daim ülkeye ve insanımıza yapılan bir
haksızlık olarak değerlendiren Rıdvan
Mertöz, gerek özel yaşamı, gerekse
ticari yaşamı boyunca ilkelerinden asla
ödün vermeden çıkmış uzun soluklu
yolculuklarına. Dolayısıyla o ilkelerinden
taviz vermeyen, zarar edebileceğini
dahi bilse verdiği sözlerden geri adım
atmayan bir kişiliğe sahip.
DİNAMİK VE POTANSİYEL SAHİBİ
İstanbul Demir ve Demir Dışı
Metaller İhracatçıları Birliği İMMİB’in
altı birliğinden biri. İhracat çıtasını
sürekli kalite ve katma değerden yana
kurguladıklarını belirten Rıdvan Mertöz
şu bilgileri veriyor: “Birliğimiz yaklaşık
5 bin 400 civarı ihracatçı firmadan
oluşuyor. 2023 hedefimiz ise 500 milyar
dolarlık ihracattan 25 milyon dolarlık
kısmı gerçekleştirebilmek. İhracatçı
birliklerinin yapısı genel olarak dinamik
ama biz birlik olarak daha aktif ve
potansiyel sahibiyiz. Bizler dünyayla iş
yapıyoruz ve her türlü gelişmeye açık
olmak zorundayız. Manevra alanımızı
geniş tutup anında kararlar alarak hayata
geçirebilmeliyiz. Çünkü zaman hızla akıp
gidiyor ve üretimden tasarıma, lojistikten
satış sonrası ve teknik hizmetlere
kadar her alanda hızlı hareket etmeniz
gerekiyor. Aksi takdirde her zaman
rakiplerinizin gerisinde kalırsınız. Bizim
dünya ülkelerine gerçekleştirdiğimiz
yolculuk, rekabette geri kalmak üzere
şekillenmedi. Hep bir adım önde olmak
üzerine ete kemiğe büründü ve ruh
kazandı. Bu nedenle birliklerimizin
sorumlulukları sürekli gelişen pazarlarla
birlikte artıyor. Zira bizler ihracatçımızın
Lİ ÜRETİM
İNÇÇLİ
İLİN
BİL
Rıdvan Mertöz İDDMİB Başkanı olarak çıktığı bu yolculukta, sektörün önünü
açacak her türlü çalışmayı özveriyle yapacağının altını çiziyor. Çünkü o
ülkemizin geleceğinin bilinçli üretim ve kendi dinamiklerini yakalamış ihracatçı
firmalardan geçtiğine inanıyor. Dolayısıyla temel hedef katma değeri yüksek
ürünler üretip yeni pazarlar keşfetmek. Aksi taktirde dünya ile olan rekabet
gücümüzü kaybedebileceğimize dikkat çeken Başkan Mertöz, sanayide
gelişmenin yolunun ufkun sınırsızlığından geçtiğini söylüyor.
16
sorunlarını göğüsleyen, yeni projelere
imza atmaları için onlara her türlü
desteği veren oluşumları hayata
geçirmek durumundayız. Bunun
temsil ettiğimiz kurumlar ve ülkemiz
adına vazgeçilmez bir ilke olduğuna
inanıyoruz.”
İDDMİB ÜYELERİ PROJE VE ÜRETİM ZENGİNİ
İstanbul Demir ve Demir Dışı Metaller
İhracatçıları Birliği bakır, alüminyum,
mutfak, ambalaj, bağlantı elemanları
gibi birçok farklı sektörden oluşuyor.
Birliğin çok yönlü olmasının nedeni de
bünyesindeki farklı sektörlerin üretim
ve proje zenginliği. En büyük kısmını
da alüminyumcular oluşturuyor. Keza
mutfak yine olmazsa olmazlarından
diyebiliriz. Özellikle konumu gereği
ülkemizde ve dünyada çok dinamik
bir sektör. Ayrıca ambalaj sektörünün
önemini düşünerek yeni dönemde bu
sektörden oluşan bir temsilciyi yönetime
almaları, yeniye ve gelişime açık oldukları
kadar ekip olmanın bilinciyle hareket
ettiklerinin de göstergesi.
“TAHSİN ÖZTİRYAKİ ÇOK DONANIMLIYDI”
Yeni yapılan genel kurulla birlikte
Tahsin Öztiryaki’nin İDDMİB Yönetim
Kurulu Başkanı olarak devam etmeme
nedenlerine de değinen Rıdvan Mertöz,
“Tahsin Öztiryaki ülkemizdeki ihracatçı
birlikleri içindeki çok özel başkanlardan
KAPAK KONUSU
İ S T A N B U L D E M İ R V E D E M İ R D I Ş I M E T A L L E R İ H R A C A T Ç I L A R I B İ R L İ Ğ İ A Y L I K Y A Y I N I • M A Y I S - H A Z İ R A N 2 0 1 4 • S A Y I : 2 7
biriydi. Kendisi son derece donanımlı bir
kişiliğe sahip. Birliğimizin başkanlığını
ben devraldıktan sonra beraber
çalışıyor olmamızı kendi adıma büyük
bir avantaj olarak değerlendiriyorum.
Tahsin Öztiryaki arkadaşımız da uzun
yıllar birliğimize hizmet ettikten sonra
bünyedeki konumunu bu şekilde
belirledi. Eğer yerine gelecek kişinin
iyi bir yönetici olduğuna inanmasaydı
birliğimizin sorumluluğunu bırakmazdı.
Biz de bundan sonra Tahsin Öztiryaki
ve ekibinin yaptıklarını devam ettirmek
amacıyla yola çıktık. Tek hedefimiz var
ve o da örülen tuğlaların üzerine daha
fazlasını inşa etmek” diyor.
İMMİB TÜRKİYE İHRACATININ
%30’UNU GERÇEKLEŞTİRİYOR
“Ülkemizde ihracatçı birlikleri
ortalama 30-35 yıllık bir geçmişe
sahip. İhracatçı birlikleri kuruldukça
kendi iç dinamiklerinde başka birlikler
oluşmaya başladı” ifadesini kullanan
Rıdvan Mertöz şöyle devam ediyor:
“Örneğin İDDMİB’den daha büyük olan
çelikçiler bizim içimizden çıktı. Yine
mücevherci arkadaşlarımız da bizim
birliğin içindeyken zamanla kendi
yapılanmasını tamamlayarak farklı bir
oluşuma imza attı. Fakat en önemli
özelliğimiz de kendi içimizdeki farklı
dinamikleri İMMİB çatısında topladık
ve İMMİB de Türkiye’nin en büyük
ihracatçı birliği konumuna geldi. Hatta
diğer birliklerle kıyasladığımız zaman
İMMİB, ülkemiz ihracatının yüzde 30’unu
gerçekleştirerek açık ara fark yaratıyor.
Bu yıl İDDMİB Başkanı olmanın dışında
İMMİB Koordinatör Başkanı olarak da
görev aldım. Bu sorumluluğu her yıl
başka bir arkadaşımız üstlenecek. Biz
İstanbul Demir ve Demir Dışı Metaller
İhracatçılar Birliği olarak Türkiye’nin
ihracatının yüzde 2’si gibi bir oranını
gerçekleştiriyoruz ama İMMİB olarak
bakıldığı zaman bu oran direkt yüzde
30’u zorluyor. Bu noktada Türkiye’nin
500 milyar dolar ihracat hedefini baz
aldığımız zaman orada bizim rolümüz de
değişiyor ve İMMİB olarak 150-200 milyar
doların üzerinde bir paya sahip olmayı
hedefliyoruz.”
BAŞARILI OLANLAR ÖDÜLLENDİRİLİYOR
İDDMİB’in bir başka özelliği de hayata
geçirdiği ilkler. Bir yandan düzenlediği
tasarım yarışmaları, diğer yandan da
ihracatçının önünü açacak uygulamaların
hayata geçmesi için emek harcamak
bunlardan sadece birkaçı. Bunları
akılcı yöntemlerle gerçekleştirmenin
mümkün olacağının altını çizen Rıdvan
Mertöz sözlerini şöyle sürdürüyor: “Birlik
olarak harcamalarımızı çok dikkatli
yapıyoruz. Burada en büyük payı da
AR-GE çalışmalarına ayırıyoruz. En çok
AR-GE’ye önem veriyoruz. Amacımız her
zaman yüksek katma değerli ürünleri
piyasaya sunmak ve markalaşma sürecini
hızlandırmak. Bunu yaparken de tasarımı
desteklemekten tutun da yeni ürün
geliştirmeye kadar bir dizi olmazsa
olmazı hayata geçiriyoruz. Bu değişim
süreci diğer birliklere de yansıyor ve
onlar da yenilikçi çalışma oluşumlarına
gidiyor. Bizim tasarım yarışmamızın
10 yıllık bir geçmişi var. Bu doğrultuda
akademisyen, öğrenci ve girişimcilerin
yeni projeler geliştirmesine zemin
hazırlıyor, başarılı olanları ödüllendiriyor
ve tasarımların sanayiyle buluşmasına
zemin hazırlıyoruz.
SANAYİ ÜNİVERSİTE EL ELE
Çalışmalarımız sadece bununla da sınırlı
değil. Her yıl ‘Metalik Fikirler’ ve ‘AR-GE
Pazarı’ gibi eğitimi destekleyen projeleri
hayata geçiriyoruz. Yine Türkiye’nin
ilk tasarım lisesini kurduk. Erkan Avcı
Endüstri Meslek Lisesi’ni bizim birlikten
gelen desteklerle ülkemizin eğitim
sisteminin hizmetine sunduk. Hem
dört yılını bitiren öğrencilerin yüksek
öğrenim yaparak iş sahibi olmasına
zemin hazırlayacağız hem de sanayi
kollarımızın ihtiyacı olan kalifiye
elemanı ülkemize kazandırmış olacağız.
Öte yandan AR-GE çalışmalarında
firmalarımıza değişik alanlarda eğitimler
Başkan Mertöz,
İMMİB’in ülkemizin
en fazla ihracatını
gerçekleştiren birlik
konumunda olduğunun
altını önemle çiziyor.
17
KAPAK KONUSU
Afrika pazarları İDDMİB için çok önemli. Bu
nedenle canlanan Afrika pazarını görmezden
gelmiyorlar. Bu anlayış Avrupa pazarından
vazgeçecekleri anlamını da taşımıyor. Tam
aksine o pazarın gelişmesi için de emek
harcamaya devam ediyorlar.
veriyoruz. Bunu üniversite ve sanayi
işbirliği çerçevesinde gerçekleştiriyoruz.
Bu işbirliği yıllardır konuşuluyor ama
üniversiteler kampüs dışına çıkamıyor,
sivil toplum kuruluşlarıyla sanayicimiz
de çok emek harcamasına rağmen
kampüsün içine giremiyordu. Şimdi bu
çalışmalarımız artık meyvesini vermeye
başladı.
Bizim yönetime talip olurken en önemli
sözümüz de eğitime vereceğimiz
destekti. Bu mantıktan hareketle
üniversiteleri dolaşarak sanayiyle
birliktelik oluşturmak amacıyla
değişik çıkış yolları üretmek için emek
harcıyoruz. Bu kapsamda sadece
İstanbul’daki değil ülke genelindeki
üniversitelerimizle ortak bir platform
yakalamanın çabası içindeyiz. Buralarda
öğrenci ve akademisyenlerin neler
yaptığını öğreniyor, beraberinde ne
tür desteklere ihtiyaçları olduğunu
görüyoruz. Şubat sonu itibarıyla da
yönetim kurulu toplantımızı Erzurum’da
gerçekleştirerek bölgedeki üniversitenin
metalurji bölümüne bir laboratuvar
kurulması amacıyla gereken desteği
verdik.”
18
“İSTANBUL SANAYİSİ ORGANİZE OLMALI”
Rıdvan Mertöz ve ekibi için sanayinin
ülke geneline yayılması çok önemli.
Bu bir yandan göçü engellerken diğer
yandan da insanların kendi topraklarında
istihdam yapmasına olanak tanıyor.
Bunu birçok insanın isteyebileceğini
vurgulayan Rıdvan Mertöz, “İstanbul’un
marka kent olarak turizm alanında
tarihi, doğası ve mimarisiyle örnek
bir kent olmasını biz de istiyoruz.
Ancak ülke ekonomisinin yüzde 40’ı
bu bölgede dönüyor. Unutmamak
gerekir ki sanayi yatırımları her bölge
için olmazsa olmaz bir özelliğe sahip.
Yapılması gereken düzensiz ve karmaşık
yapının önüne geçebilmek. Ben aynı
zamanda İstanbul Sanayi Odası’nın
Sanayi İhtisas Kurulu’nda yöneticiyim.
İstanbul sanayisinin sağlıklı yapılanması
için de yaklaşık bir yıldır çalışıyoruz.
Bu kapsamda bir rapor hazırlayıp
öncelikle İstanbul Büyükşehir Belediyesi,
Sanayi Bakanlığı ve Başbakanlık’a
sunacağız. Hedefimiz de bu çalışmayı
bu yıl bitirmek. Çalışmamız kapsamında
‘İstanbul’un gelecekte sanayisi nasıl
olacak?’ sorusuna yanıt ararken kentin
sanayisinin dağınıklıktan kurtulması
için de önerilerde bulunacağız. Sanayi
dünyadaki her büyükşehirde var
ama yapılması gereken bir düzen
oluşturabilmek. Bu düzen oluşturulursa
kentin kendine özgü kimliğine zarar
gelmez” ifadesini kullanıyor.
ÇOCUKLAR İÇİN TEMİZ BİR GELECEK
Önemli olan sanayinin şehre zarar
vermesini engelleyerek şehrin
doğasını bozmadan bir arada yaşamayı
sağlayabilmek. O zaman sanayi kenti
kirleten ve zarar veren bir yapılanma
olarak da görülmeyecek. 1950’li
yıllara gittiğimiz zaman Haliç’teki
sanayiye teşvik verildiğini görüyoruz.
Şimdi de İstanbul’dan ‘çıkın’ demek
çözüm değil. İDDMİB’in amacı da
Topkapı, Bayrampaşa, Zeytinburnu
gibi noktalardaki dağınık sanayiciyi
altyapısı sağlam olan, yüksek katma
değer oluşturabilecekleri organize
bölgelerde toparlamak. İnsanlara ‘çıkın
gidin’ demek kolay ama bunun ülke
ekonomisi için ne kadar doğru, ne
kadar yanlış olduğunun analiz edilmesi
düşüncesiyle hareket eden Rıdvan
KAPAK KONUSU
İ S T A N B U L D E M İ R V E D E M İ R D I Ş I M E T A L L E R İ H R A C A T Ç I L A R I B İ R L İ Ğ İ A Y L I K Y A Y I N I • M A Y I S - H A Z İ R A N 2 0 1 4 • S A Y I : 2 7
biraz yavaş işliyor. Oysa bizler zamana
karşı yarışıyoruz. Bazen üretici firmalarımız
hammadde konusunda ithalata bağımlı
kalıyor veya uygulanan gümrük fonları
sıkıntı yaratıp fiyat istikrarını bozabiliyor.
Her zaman enerjik olmalı ve yenilikçi
çözümler oluşturmalıyız. Biz birlik olarak
elimizden geleni yapıp devlete de
önerilerimizi sunacağız.”
Mertöz, kendilerinin de çocuklarına
temiz bir gelecek bırakmak adına
emek harcadıklarını belirtiyor. Rıdvan
Mertöz şöyle devam ediyor: “Geleceğe
kirlenmiş bir İstanbul bırakmak hiç
kimsenin kafasında şekillenemez.
Sanayimizdeki değişimi görmezden
gelemeyiz. Artık sanayicimizin kendi
alanına yaptığı yatırımların dışına çıkarak
eğitim, kültür, sanat veya spora ciddi
katkılar sağladığınıgörüyoruz. Kimsenin
korkmasına gerek yok. Sanayicimiz
50-60 yıl önceki sanayici kimliğini
taşımıyor. Dünyadaki gelişmeleri takip
eden, çevreye saygılı ve yatırımlarını
bu felsefeyle yapan yurttaşlarız. Bu ülke
bizim ve yapılan her şey bizden övgüyle
bahsettirmeli. Her zaman örnek bir birlik
olmaya özen gösteriyoruz. Yatırımlarımız
ve projelerimiz bazında birçok birliğe
ışık tuttuğumuzu düşünüyorum. Bunu
da artırarak devam edeceğiz. Daha önce
belirttiğim gibi üniversite sanayi işbirliği
daha fazla gelişecek. Üniversiteler sahaya
çıkacak, öğrenciler teorik eğitimlerini
yanı sıra staj imkanlarıyla pratiğini de
güçlendirecek. Hatta staj zorunluluğu
olmayan öğrencilere de kapılarımız
açık. Onlar da kendilerini daha fazla
geliştirmek adına gelip stajlarını yapma
fırsatı yakalayabilir.”
HER AY FARKLI BİR İLDE
“İhracatçılar olarak Ekonomi Bakanlığı’yla
iç içe çalışıyoruz. İşin doğası gereği
böyle de olmalı. İhracatın genel
değerlendirmesini her ayın 1’inde farklı
bir ilimizde gerçekleştiriyoruz” diyen
Rıdvan Mertöz şöyle devam ediyor:
“Böylece hem devletin yaptıkları,
yapacakları hem de sanayicimizin
yapması gerekenleri tek tek masaya
yatırma olanağı yakalıyoruz. Ekonomi
Bakanlığı da bizi her konuda destekliyor.
Her zaman yatırımlarımızın önünü açacak
kararlar alıyor. Bizler ülkemize yatırım
yapacaksak devletin ve özel sektörün
politikalarını pek ayrıştıramayız. Alınan
kararlar ve gerçekleştirecek yatırımlar
birbirini desteklemeli. Bazı işlemlerin
hızlı ve zamanında yapılması için
beklentilerimiz var ama inanıyorum ki
bunlar da zamanla daha iyi bir platforma
taşınacak. Örneğin devlet ihracatçı
firmalara fuar organizasyonu gibi
noktalarda destek veriyor ama sistem
YENİ PAZARLAR GÜNDEMDE
Rıdvan Mertöz geleceğe yönelik
projelerine de değinerek sözlerini
şöyle tamamlıyor: “Biz bu koltukta
ihracatı geliştirip firmalarımızın önünü
açmak için oturuyoruz. URGE ve
‘Çalıştay’ çalışmalarımız da bu amaç
doğrultusunda şekilleniyor. Sektörel
bazda alüminyum, mutfak ekipmanları,
bağlantı elemanları, yapı malzemeleri
olmak üzere değişik URGE çalışmaları
ve ‘Çalıştay’lar yaptık. ‘Genel anlamda
eksiklerimiz neler?’ ‘Kolektif çalışmalar
nasıl gerçekleştirilir?’ sorularına yanıt
bulmak amacıyla bilim insanlarıyla
işbirliklerimiz oldu. Bu çalışmalar sadece
yönetici kadrosuyla değil birliklerdeki
ihracatçı arkadaşlarımızın katılımıyla
gerçekleşiyor. Çalışmalarımızın ikinci
kısmını seyahatler ve pazar tanıtımları
oluşturuyor. Yeni pazarları belirleyip
hangi ülkeye gideceğimizin kararını
veriyoruz. Potansiyel pazarları
önemsediğimiz için arayışlarımız devam
edecek. Afrika pazarları bizim için çok
önemli. Hareketlenen ve canlanan Afrika
pazarını görmezden gelemeyiz. Bu
anlayış Avrupa pazarından geçeceğimiz
anlamına gelmez. Yeni pazarlara açılırken
o toplumların yaşam biçimi ya da
kültürlerini iyice araştırıp ürün gamımızı
da o paralelde şekillendiriyoruz. Ayrıca
Ekonomi Bakanlığı’nın bu konularla
ilgilenen ve gereken araştırmaları yapan
birimleri var. İlgili kişiler bu ülkelere gidip
günlerce farklı konularda araştırmalar
yapıyor. Yapılan araştırmalar daha sonra
ihracatçının gündemine getiriliyor.
Ancak burada önemli olan ülkeler
arasındaki gümrük duvarlarını daha
uygun koşullara getirebilmek. Bu hem
ekonomimiz hem de ülkemiz ihracatı
açısından son derece önemli.”
19
HABER
BÜYÜMENİN
motoru
ihracat
oldu
TÜİK TARAFINDAN
AÇIKLANAN 1. ÇEYREK
BÜYÜME RAKAMLARINI
DEĞERLENDİREN TİM
BAŞKANI MEHMET
BÜYÜKEKŞİ, İLK ÇEYREKTE
TÜRKİYE EKONOMİSİNİN
BEKLENTİLERİN ÜZERİNDE
GERÇEKLEŞTİĞİNİ, BU
BÜYÜMEYE NET İHRACATIN
YÜZDE 2,7 ORANINDA KATKI
VERMESİNİN İSE TÜRKİYE
İÇİN NE KADAR ÖNEMLİ
OLDUĞUNU BİR KEZ DAHA
SÖYLEDİ.
T
İM Başkanı Mehmet
Büyükekşi, büyüme
rakamlarını şöyle
değerlendirdi: “Türkiye
ekonomisi 2014 yılının
ilk çeyreğinde yüzde 4,3
büyüdü. Büyümenin ana kaynağının ise
ihracat ve ihracatın desteklediği sanayi
büyümesi olması son derece önemli.
Türkiye’nin mal ihracatı 2014’ün ilk
çeyreğinde yüzde 5,8, altın dâhil genel
ihracatı ise yüzde 8,9 arttı.
Türkiye’nin hem siyasi hem de küresel
risklerle karşılaştığı bir dönemde,
ihracatın katkısıyla ortaya konulan
yüzde 4,3’lük büyümesi büyük bir
başarı. Bu rakam senenin tamamı ve
yıl sonu için OVP’de belirlenen yüzde
4 büyüme oranına ulaşmak ve hatta
aşmak için umut veriyor. 2014 yılı
ilk çeyreğinde sağlanan büyümeye
ihracat ve tüketim harcamaları pozitif
katkı sağlarken, yatırımlar ve stoklar
negatif katkı yaptı.
Net ihracatın büyümeye katkısı 2,7
puan, ihracatın katkısı 2,9 puan oldu.
Nitekim 1 Haziran’da Şanlıurfa’da
yaptığımız aylık açıklamada
kabaca 3 puanlık bir ihracat katkısı
beklediğimizi ifade etmiştik. İthalat
artışı ise 0,2 puan negatif etki
yaparken sonuç olarak büyümeye en
büyük katkı ihracattan geldi. Bu son
derece sevindirici.”
Yurt dışı fuarlara ulaşım
desteğine metrekare kriteri
‘Yurt Dışında Gerçekleştirilen Fuar
Katılımlarının Desteklenmesine İlişkin
Tebliğde Değişiklik Yapılmasına Dair
Tebliği’ Resmi Gazete’de yayımlanarak
yürürlüğe girdi. Buna göre yurt dışı
fuar organizasyonlarında, katılımcıların
stantlarında görevlendireceği 50
metrekarelik alana kadar en fazla 2
temsilcinin, 50 metrekare üzerinde ise
en fazla 3 temsilcinin ekonomi sınıfı
20
gidiş dönüş ulaşım masrafları destek
kapsamında ödenecek. Katılımcının
gen mühendisliği/biyoteknoloji, uzay
ve havacılık teknolojileri, ileri malzeme
teknolojileri, nanoteknoloji, teknik
tekstil, yenilenebilir enerji, donanım,
bilişim ve elektronik sektöründeki
ürünleri sergilemesiyle Sektörel Dış
Ticaret Şirketi (SDŞ) olması durumunda
da aynı destek uygulaması geçerli.
AR-GE
İ S T A N B U L D E M İ R V E D E M İ R D I Ş I M E T A L L E R İ H R A C A T Ç I L A R I B İ R L İ Ğ İ A Y L I K Y A Y I N I • M A Y I S - H A Z İ R A N 2 0 1 4 • S A Y I : 2 7
AKDENİZ AĞAÇ
MAMULLERİ VE ORMAN
ÜRÜNLERİ İHRACATÇILARI
BİRLİĞİ AKAMİB
ORGANİZASYONUYLA BU
YIL 2’NCİSİ GERÇEKLEŞECEK
‘MOBİLYA ARGE PROJE
PAZARI YARIŞMASI’NDA
FARKLI UYGULAMALAR
ÖNE ÇIKIYOR. BUNA GÖRE
PROJESİ OLAN GİRİŞİMCİNİN
SANAYİCİ OLMASI İÇİN DESTEK
VERİLECEK.
Mobilyada projesi olana
sanayici olma fırsatı veriliyor
hracatta dış ticaret fazlası veren,
katma değer yaratan sektörlerin
başında gelen mobilya sektörünü
2023 hedeflerine taşıyacak
‘Mobilya AR-GE Proje Pazarı’ (MAPP)
yarışmasının ikincisi için geriye sayım
başladı. Akdeniz Ağaç Mamulleri ve Orman
ürünleri İhracatçıları Birliği (AKAMİB)
tarafından organize edilecek yarışmada
başarılı projeleri değerlendirecek Teknoloji
Transfer Ofisleri’yle de (TTO) işbirliği
protokolü imzalandı. ikinci MAPP yarışması
diğer tasarım yarışmalarından farklı
uygulamalarla da dikkat çekiyor. Buna göre
kuluçka merkezlerinde olgunlaştırılacak
projelere finansman bulunacak, TTO
sayesinde iş fikirleri ve proje sahiplerinin
şirketleştirilmesi gibi farklı uygulamalar
yapılacak.
Dünyada 170 milyar dolarlık ihracat
pazarı bulunan mobilya sektöründe
2,2 milyar dolarla yüzde 1,5 oranında
yer alan Türkiye’nin payını artırmak
istediklerini dile getiren MAPP Yürütme
Kurulu ve aynı zamanda AKAMİB
Başkanı Bülent Aymen, bu hedefe ARGE, tasarım, markalaşma ve inovasyonla
ulaşılabileceğinin altını çizdi. 2050 yılında
dünya mobilya ihracatının bir trilyon dolara
yükselmesinin hedeflendiğini, Türkiye’nin
İ
de bu pazarda yüzde 4 oranında pay almak
istediğini ifade eden Aymen, “Biz Fransa,
Almanya, Hollanda, İngiltere gibi pazarlarda
tercih ediliyoruz. Bu da son beş yılda
geldiğimiz kaliteyi gösteriyor. Bu ülkeleri iyi
irdelemeliyiz. Buna göre çalışmalıyız. Yoksa
57,5 milyar dolarlık ihracatıyla dünyada ilk
sırada yer alan Çin ile işçilikte, maliyetlerde
rekabet etme şansımız çok düşük” dedi.
BAĞIMSIZ TASARIMCILARLA ÇALIŞILABİLİR
Dünya ihracat sıralamasında geçen yıl 18.
sırada yer alan Türkiye’nin
bu yılki performansıyla
15. sıraya yükseldiğini
hatırlatan Aymen,
2023 hedefleri
çerçevesinde
10 milyar
dolarlık hedefle dünyada ilk 10 içerisinde
yer almayı öngördüklerini söyledi.
Fransa’nın mobilya ihracatında kg başına
7, Almanya’nın ise 4,5 dolarlık gelir elde
ettiğini, Türkiye’nin 1,5 dolar seviyesindeki
bu oranını süratle artırması gerektiğini
aktaran Aymen sözlerine şöyle devam
etti: “Mobilya sektöründe inovasyon pek
görülmemekle birlikte, makineleşmede
teknolojide bir hareketlilik var. İKEA
örneğindeki gibi bağımsız, dışarıdan
tasarımcılarla AR-GE merkezleriyle anlaşıp
fark yaratabiliriz.”
HEDEF KOBİ’LER
Yarışmada başarılı olacak projelerin
mutlaka hayata geçirilmesi gerektiğini,
bunun için de TTO’larla işbirliğine
gittiklerini kaydeden Aymen,
hedeflerinin bünyelerinde AR-GE’si
bulunan büyük şirketler değil
fasonculuk, taklitçilik yapan
KOBİ’ler olduğunu ifade etti.
Güney Kore örneğini de veren
Aymen, bu ülkenin AR-GE
faaliyetlerine devlet desteğiyle
1975 yılında başladığını ve son
yıllarda büyük bir atılım yaparak
500 milyar dolar ihracat seviyesini
aştığını hatırlattı.
21
HABER
Ürdün’le ticarette hedef
T
icaret Heyeti Programı’na
18 firma temsilcisinin yanı
sıra, İhracatçı Birlikleri
Yönetim Kurulu Başkanı ve
üyeleriyle çeşitli STK başkan
ve üyeleri olmak üzere
toplam 35 iş adamı katıldı. Program
dahilinde Türk ve Ürdünlü firmalar için
ikili iş görüşmelerinde bir araya gelerek
iş imkanları konusunda görüşmeler
yapıldı. İş Forumu’nda konuşma yapan
TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi, Orta
Doğu’nun istikrarı ve barışı için Ürdün’ün
kilit bir ülke olduğunu ifade etti.
Büyükekşi, Türkiye ile Ürdün arasındaki
TÜRK İŞ ADAMLARI
2829 NİSAN 2014 TARİHLERİ
ARASINDA EKONOMİ
BAKANI NİHAT ZEYBEKCİ
BAŞKANLIĞINDA TÜRKİYE
İHRACATÇILAR MECLİSİ
ORGANİZASYONUYLA
ÜRDÜN’E AMMANAKABE
İŞADAMI HEYET ZİYARETİ
GERÇEKLEŞTİRDİ.
22
STA anlaşmasıyla iki ülke arasında vizesiz
seyahat imkanının dış ticaret hacminin
artmasında olumlu etki yaptığına vurgu
yaptı. İş Forumu’nda Ürdün’de olmaktan
dolayı duyduğu memnuniyeti dile
getiren Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci,
Türkiye ile Ürdün arasındaki ihracat
rakamlarına ilişkin, “850 milyon dolar
civarındaki toplam dış ticaret hacmi,
iki ülkenin kardeşliğine, bin yıllık ortak
tarihine, her iki ülkenin sahip olduğu
potansiyellerine yakışmıyor” dedi.
850 MİLYON DOLAR TİCARET HACMİ
İki dost ülkenin arasındaki ticaret
rakamlarının Türkiye ve Ürdün’e yakışan
rakamlar olmadığının altını çizen
Zeybekci, şunları kaydetti: “700 milyon
dolarlık Türkiye’nin Ürdün’e ihracatı,
Ürdün’den Türkiye’ye yapılan yaklaşık 100
milyon dolarlık bir ihracat, 850 milyon
dolar civarındaki toplam dış ticaret
hacmi, iki ülkenin kardeşliğine, bin yıllık
ortak tarihine, geçmişine, her iki ülkenin
sahip olduğu potansiyellerine kesinlikle
yakışmıyor. Ürdün’ün Türkiye’ye ihracatı
kesinlikle artmalı. Ürdün Türkiye’ye
çok daha fazla mal satmalı çünkü 76
milyonluk bir ülkeden bahsediyoruz.
76 milyonluk öyle bir ülke ki, bugün
dünyanın en büyük 16 ekonomisi
haline geldi.”
Akabe’de yatırım olanakları görüşüldü
‘Türkiye-Ürdün İş Konseyi Kuruluş Anlaşması’, Dış
Ekonomik İlişkiler Kurulu, Bakan Zeybekci ve Ürdün
Sanayi ve Ticaret Bakanı Hatem Halawani’nin katılımıyla
imzalandı. Amman’daki çalışmalarını tamamlayan heyet,
29 Nisan 2014 Salı sabahı Akabe’ye geçti. Akabe Özel
Ekonomi Bölgesi Yönetimi Yüksek Komiseri Dr. Kamel
Mahadin’e Akabe’deki yatırım imkanlarıyla ilgili olarak bir
sunum yapıldı.
HABER
İ S T A N B U L D E M İ R V E D E M İ R D I Ş I M E T A L L E R İ H R A C A T Ç I L A R I B İ R L İ Ğ İ A Y L I K Y A Y I N I • M A Y I S - H A Z İ R A N 2 0 1 4 • S A Y I : 2 7
Tüketim malları ihracatı
20 milyar doları aştı
Moody’s’ten
enflasyon uyarısı
TÜİK verilerinden derlenen bilgiye göre,
geçen yılın ocak-nisan döneminde 19
milyar 250 milyon dolar olan tüketim
malları ihracatı, bu yılın aynı döneminde
yüzde 10,5 artarak 21 milyar 277 milyon
650 bin dolara ulaştı. Mal grupları bazında
en fazla ihracat, 5 milyar 184 milyon
347 bin dolarla yarı dayanıklı tüketim
mallarında gerçekleştirildi. Bunu 4 milyar
697 milyon 667 bin dolarla esası yiyecekiçecek olan işlenmiş ve işlenmemiş tüketim
malları, 4 milyar 675 milyon 669 bin dolarla
dayanıklı tüketim malları, 3 milyar 383
milyon 999 bin dolarla dayanıksız tüketim
malları, 2 milyar 531 milyon 909 bin dolarla
binek otomobilleri izledi. Ayrıca motor
benzini ve diğer hafif yağlarda 739 milyon
367 bin dolar, sanayiyle ilgili olmayan
taşıma araç ve gereçlerinde 64 milyon 687
bin dolarlık dış satım yapıldı.
EN FAZLA İHRACAT ALMANYA’YA
Türkiye’nin yılın ilk dört ayında en fazla
tüketim malı ihraç ettiği ülke, 2 milyar
461 milyon 548 bin dolarla Almanya oldu.
Bu ülke Türkiye’den 894 milyon 111 bin
dolarlık yarı dayanıklı, 384 milyon 571
bin dolarlık dayanıklı, 563 milyon 469 bin
dolarlık dayanıksız tüketim malı satın aldı.
Almanya’yı 1 milyar 900 milyon 118 bin
dolarla Irak, 1 milyar 595 milyon 583 bin
dolarla İngiltere, 1 milyar 170 milyon 66 bin
dolarla Fransa, 1 milyar 52 milyon 33 bin
dolarla Birleşik Arap Emirlikleri takip etti.
Uluslararası kredi derecelendirme
kuruluşu Moody’s, MCO +yüzde
0.12 Türkiye ile Rusya’da görülen
yüksek enflasyonun, devlet ve
şirket tahvillerinin kredi notu
üzerinde olumsuz etki yarattığını
bildirdi. Moody’s’ten yapılan
açıklamada, bazı ülkelerde
enflasyonun merkez bankası
hedefleri veya tahmin aralıklarını
aşan seviyelere yükseldiği ifade
edildi. Türkiye’nin büyümesinin
Rusya’dan hızlı olduğu aktarılan
raporda, Türkiye’de enflasyonun
bu yılın ikinci yarısında da yüksek
kalmasının beklendiği ifade
edildi. Enflasyonun büyümeyi
yavaşlatarak daha sıkı para
politikası riskine neden olduğu
belirtilen raporda, bu durumun
ülke ve şirket tahvillerin kredi
notu üzerinde olumsuz etki
oluşturduğu kaydedildi.
Yatırımcılar gelişen ülkelere yöneliyor
Birçok yatırımcı büyümenin sağlıklı olduğu
Hindistan ve Endonezya gibi bölgelere
yoğunlaşırken, iş yanlısı liderler de göreve
geliyor. Asya’da bu yılın en iyi performansını
gösteren piyasalardan bir tanesi olan
Tayland’da askeri darbe bile yatırımcıların
paniğe kapılmasına neden olmadı.
Yatırımcıların yüzde 30’lara varan gelişen
piyasa kayıplarını unutma hızı birçok kişiyi
şaşırtmış durumda. Para tekrardan son bir
yıldan daha uzun bir sürenin en büyük
hızında yeniden gelişen piyasalara giriyor.
Stone Harbor Investment Partners portföy
menajeri Angus Halkett, “Geçtiğimiz yıl ve
ocak ayında unutulan nedenler yeniden
su yüzüne çıkmaya başlıyor. Her şey sanki
işlerin normal olduğu 2013 yılının başı
gibi. Fakat bu eğilimin ne kadar çabuk
kaybolabildiğini gördük” dedi.
Bu yılın en iyi performansını
gösterenlerden bazıları Kırılgan 5’li olarak
da anılan piyasalardan birkaç tanesi.
Hindistan piyasası bu yıl yüzde 16 yukarıda
ve bunun nedenlerinden bir tanesi yeni
Başbakan Narendra Modi’nin iş yanlısı tavrı.
Endonezya yüzde 17 ve Brezilya ise yüzde
16 yukarı yönlü performans gerçekleştirdi.
Rusya piyasası ise geçtiğimiz ay yüzde
14’lük bir ralli gerçekleştirirken, Ukrayna
krizinin başladığı şubat ayı ortasından bu
yana yalnızca yüzde 3,2 kayıp yaşadı.
23
HABER
/ ALÜMİNYUM
Alüminyumun hammaddesi
ülkemizde stoklanmalı
İSTANBUL DEMİR VE DEMİR DIŞI
METALLER İHRACATÇILARI BİRLİĞİ,
ÜYELERİNİN SORUNLARINA İLİŞKİN
ÇÖZÜM YOLLARININ TESPİTİ VE
SEKTÖRDEKİ GÜNCEL GELİŞMELERİN
TAKİP EDİLMESİ AMACIYLA
BELİRLİ ARALIKLARLA ALT SEKTÖR
TOPLANTILARI DÜZENLİYOR.
G
erçekleştirilen alt
sektör toplantıları
kapsamında 2014
yılının ilk ‘Alüminyum
Sektör Toplantısı’,
sektör temsilcilerinden
gelen talep üzerine, alüminyum
sektöründeki güncel gelişmelerin
masaya yatırılması ve sektörde son
dönemde yaşanan sorunlara yönelik
çözüm önerilerinin değerlendirilmesi
amacıyla, 4 Haziran 2014 Çarşamba
günü TİM Dış Ticaret Kompleksi’nde
gerçekleştirildi. İlgili sektör dernekleri ve
sivil toplum kuruluşları temsilcilerinin
bir araya geldiği toplantıda alüminyum
premium hususu, hammadde
üretilmesi, ülkemizde mevcut
işlenmiş alüminyumun hurda olarak
çıkışıyla alakalı daha kontrollü bir
sistem geliştirilmesi ele alındı. Ayrıca
alüminyum hammaddesinin Türkiye’de
stoklanıp stoklanamayacağı ve
ülkemizde bir LME deposu kurulması
gibi konular başta olmak üzere sektörü
ilgilendiren güncel meseleler masaya
yatırılarak çözüm için atılacak adımların
neler olabileceği değerlendirildi.
24
itiminde
Alüminyum URGE eğ
i şekillendirdi
katılımcılar geleceğin
Alüminyum URGE projesi
kapsamında 28-29 Nisan 2013
tarihlerinde ‘Temel Dış Ticaret’
ve 15-16 Mayıs 2013 tarihlerinde
‘Satışçı Olmayanlar İçin Pazarlama’
eğitimleri gerçekleştirildi. ‘Temel
Dış Ticaret Eğitimi’yle dış ticaret
konularında temel bilgilerin yanı
sıra güncel uygulamalar ve çağdaş
yöntemlerin katılımcı URGE küme
firmalara aktarıldı. Ayrıca ticaret
elemanı olmayı amaçlayan kişilerin
teorik ve uygulamaya yönelik
bilgilerle donatılması amaçlandı.
‘Satışçı Olmayanlar İçin Pazarlama
Eğitimi’yle özellikle görevleri
doğrudan satış olmayan, fakat yüz
yüze veya telefonla müşterilerle
temasta bulunan kişilere yardımcı
olmak için tasarlandı. Bu program
sayesinde katılımcılar müşteriyle
ileriye dönük olarak ilgilenme
ve çalıştığı firmaya kazanç
sağlama noktasında yeteneklerini
geliştirecek ve onlara güven
verecek.
HABER / YAPI MALZEMELERİ
İ S T A N B U L D E M İ R V E D E M İ R D I Ş I M E T A L L E R İ H R A C A T Ç I L A R I B İ R L İ Ğ İ A Y L I K Y A Y I N I • M A Y I S - H A Z İ R A N 2 0 1 4 • S A Y I : 2 7
St. Petersburg
ikili iş
görüşmeleri
9-10 Haziran 2014 tarihinde
yapı sektörüne yönelik olarak
gerçekleştirilen ”Rusya St.
Petersburg Özel Nitelikli
Alım Heyeti” kapsamında
St. Petersburg’tan ülkemize
gelen “RosStroyInvest Group”
28 firmayla ikili iş görüşmesi
yaptı. St. Petersburg’ta ilk
çok katlı toplu konut başta
olmak üzere çok sayıda
projeye imza atan firma, 2013
yılında 240 milyon USD ciro
yaptı ve bunun yüzde 20’lik
oranını ithalattan karşıladı.
Firmanın başlıca ithalatını
düşündüğü ürünler arasında
yalıtım malzemeleri, mutfak
ve banyo aksesuarları, elektrik
malzemeleri, binalar için çeşitli
havalandırma ve soğutma
sistemleri yer aldı. İkili
görüşmeler sırasında firmaların
faaliyet sahalarına giren konut,
dinlenme tesisleri, idari bina
inşaatları konularında fikir
alışverişi yapıldı. Yapılan ikili iş
görüşmelerinde ileriye dönük
planlar konuşuldu.
Erbil geniş yatırım
olanaklarına sahip
E
rbil Building 2014 Fuarı’na
info stand düzeyinde katılım
sağlanıldı. Fuarın ikinci ve
üçüncü gün daha yoğun
ziyaretçi akınına uğradı. Bu yıl
sekizinci kez düzenlenen fuar
21 bin metrekarelik bir alanda düzenlendi.
23 ülkeden 390 katılımın gerçekleştiği
ERBİL BUILDING 2014 FUARI’NA
KATILAN İMMİB, FUAR SÜRESİNCE
BİLGİ ALMAK İSTEYENLERİ
BİLGİLENDİREREK FUARIN
VERİMLİ GEÇMESİ İÇİN ÇALIŞTI.
fuarı 25 bin 103 ziyaretçi görme imkanı
buldu. Ziyaretçiler genel olarak Türk inşaat
sektörü, havalandırma, iş makineleri, el
aletleri, ulaşım konularında üretim yapan
firmalar hakkında bilgi aldı. Bu sene Irak
dışından gelenlerin toplam ziyaretçi
sayısının yüzde 80’inden fazla olması Erbil
Yapı Fuarı’nın uluslararası arenada çok
önemli bir pozisyonda olduğunu gösterdi.
Bölgede 2020’ye kadar 3,5 milyon yeni
yerleşim birimine ihtiyaç var. Yine 2020’ye
kadar bu yerleşim birimlerine 30 milyar
dolar ayrılması gerekiyor. Kuzey Irak Kürt
Bölgesi’ne 5,8 milyar dolar yatırımla 78 yeni
projeye başlanması zorunlu.
Yapı malzemelerinde hedef pazar Kanada
3
7. İstanbul Yapı Fuarı için özel nitelikli
alım heyeti kapsamında Kanada/
Toronto Müteahhitler Birliği Başkanı
John Mollenhauer davet edildi. Toronto
Müteahhitler Birliği 1867 yılında kuruldu
ve hâlihazırda 2 bin 200 üyesi mevcut.
Fuarda 9-10 Mayıs tarihlerinde 25’in
üzerinde yerli yapı malzemesi üreticisiyle
kendi stantlarında görüşüldü ve karşılıklı
olarak Kanada’ya yapılabilecek inşaat
sektörüne yönelik projelerle gelişmelere
değinildi. 2015 yılında düzenlenecek
Yapı Fuarı ile ilgili olarak Kanada’dan yapı
sektörüne yönelik müteahhitler birliği
üyesi daha fazla iş adamı davet edilmesine
ve ikili iş görüşmeleri ve fabrika ve işletme
ziyaretleri organize edilmesi yönünde
karar alındı. Kanada’nın hedef pazar olarak
projeye dâhil edilmesi Kanada’ya yapılacak
ikili iş görüşmeleri konusunda birliğinin
desteğinin alınabileceği konusunda
anlaşıldı.
25
HABER
Bağlantı elemanları sektöründe
ihracat hedefi
R
A
L
O
D
R
1 MİLYA
34 MİLYON DOLARDAN 250
MİLYON DOLARA ÇIKAN
BAĞLANTI ELEMANLARI
SEKTÖRÜ, EMEK YOĞUN
BİR SEKTÖR. TÜRKİYE’NİN
CİVATA İHTİYACININ YÜZDE
85’İ YERLİ ÜRETİMDEN
KARŞILANIYOR. EN ÇOK
AVRUPA’YA, ÖZELLİKLE
DE ALMANYA’YA İHRACAT
YAPILIYOR.
H
ırdavat sektörü,
inşaat sektörüyle
neredeyse birebir
ilişkili bir sektör.
Bu nedenle inşaat
sektöründeki
olumlu, olumsuz
gelişmelerin hırdavat sektörünü
direkt olarak etkilediği söylenebilir.
Hırdavat sektörünün lokomotifi
olması sebebiyle inşaat sektörünün
desteklenmesi de önemli. Her
ne kadar inşaat sektöründeki
gelişmelerden birebir etkilense
de hırdavat sektörünün inşaat
sektöründen bağımsız da birçok
sorunu var. Bu sorunların başında
sektörde yaşanan kalifiye eleman
eksikliği geliyor. Son yıllarda
enflasyon değerlerindeki düşüş
nedeniyle hırdavat sektöründe
oluşan stoksuz ticaret neticesinde
fiyat ve vadeli satış sürelerindeki
rekabet, kar marjlarındaki aşırı düşüş,
hiper marketlerin perakendeci
26
Çetin
Tecdelioğlu
firmaların satışlarını olumsuz yönde
etkilemesi ve kalitesiz Uzak Doğu
mallarının sektörde yarattığı sıkıntı da
diğer sorunlar arasında sayılabilir.
LOKOMOTİF SEKTÖRLER BELİRLENDİ
İstanbul Demir ve Demir Dışı
Metaller İhracatçıları Birliği
(İDDMİB) Yönetim Kurulu Başkan
Yardımcısı Çetin Tecdelioğlu,
İDDMİB Bağlantı Elemanları, Kilitler
ve El Aletleri (BAKİEL) Sektör
Çalıştayı’nda yaptığı sunumda,
gelişen sektöre paralel olarak
eleman ve özellikle de ara eleman
sorununun nasıl çözüleceğine yanıt
aradı. Bu çözümler, STK birlik ve
kuruluşların bu konuda çalışmaları,
fabrika içi eğitimlerin verilmesi,
yenileme eğitimi olarak, gelişen
teknoloji ve tezgahlar hakkında
bilgilendirme, 8’inci sınıftan sonra
zorunlu stajların denetlenmesi,
daha sıkı ve iyi değerlendirilmeler,
sertifika programlarının denetlenip,
sertifikaların hak edenlere verilmesi
olarak belirtildi. Sunumda stratejik
yol haritası da çizildi. Daha fazla
milli katma değer yaratacak ürünler
için hammadde ve ara mamullerin
daha fazla yerli mamul barındırması
gerektiğine değinilerek bakir pazarlar
belirlenmesi gerektiği belirtildi.
Gelişmekte olan lokomotif sektörlerin
(otomotiv, uçak, uzay, implant gibi)
belirlenmesi gerektiğine vurgu
yapıldı. Gelişmekte olan lokomotif
olacak sektörler ve ürünlerin
belirlenmesinin öneminin altı çizildi.
TEDARİK ZİNCİRLERİ ARTIK
TÜRK İHRACATÇISINI TANIYOR
Bağlantı Elemanları Sanayici ve
İşadamları Derneği (BESİAD)
bağlantı elemanı denilen civata,
vida, somun, pul, rondela, perçin
gibi sanayi ürünlerinin bir araya
getirilerek bütünleşmesinde
kullanılan malzemelerin imalatçısı
olan firmaların ve kişilerin bir çatı
HABER
İ S T A N B U L D E M İ R V E D E M İ R D I Ş I M E T A L L E R İ H R A C A T Ç I L A R I B İ R L İ Ğ İ A Y L I K Y A Y I N I • M A Y I S - H A Z İ R A N 2 0 1 4 • S A Y I : 2 7
altında toplanarak sorunlarına ortak
çözümler bulunmasına olanak
sağlayan bir dernek. Üyelerinin
sadece imalat yapanlardan oluşması,
bu işe her şeyini vermiş ve vermekte
olanların menfaatlerinin korunması
amacını taşıyor. Binlerce farklı
üründen meydana gelen bağlantı
elemanları inşaat, otomotiv, beyaz
eşya, elektrik, elektronik ve mobilya
gibi ana sektörler başta olmak üzere,
tüm imalat sanayinde kullanılıyor.
İhracat liderliğinde
3
ilk
firma değişmedi
ÜRETİM İHTİYAÇ FAZLASI
BESİAD, ülke şartları göz önüne
alındığında sanayicilerin bazı
sıkıntılar çektiğini ve ilave olarak
gözle görülmeyen bir yan sanayi
ürününün bugüne kadar hak ettiği
önemi alamadığını belirtiyor.
Bağlantı elemanlarının olmaması
durumunda herhangi bir sanayi
ürününün imal edilemeyeceğine
dikkat çekiyor ve Türkiye’nin bağlantı
elemanları imalat kapasitesinin ülke
ihtiyacından fazla bir kapasitede
olduğunu vurguluyor. Mevcut
kapasitenin çok düşük oranlarda
kullanılmasının birkaç sebebinin
bulunduğu da dikkat çekilirken,
bunlar ekonomik koşulların
yerinde olmaması, ithalatın kural
dışı şekillerde yapılması, teknoloji
transferi ve birikiminin yeterli
olmaması şeklinde açıklanıyor.
“ÇİN MALI CAN YAKIYOR”
BESİAD Başkanı N. Mustafa
Tecdelioğlu, derneği Çin’in yaptığı
kalitesiz ürünlerin canlarını yakması
nedeniyle kurduklarını belirtiyor.
Tecdelioğlu, “Sektörde kimse kimseyi
tanımıyordu. Sektör gibi de değildik
zaten. O can korkusu bizi bir araya
getirdi ve yaptığımız toplantıların
sayısı arttıkça birbirimizi tanıma
fırsatı bulduk. Etik olarak içimize
tüccarları dahil etmedik. Şu an 85
üyemiz var. Fuarlar organize ediyoruz.
34 milyon dolar olan ihracat şu anda
250 milyon dolara ulaştı. Hedefimiz 1
milyar dolar” dedi.
İLK 10 FİRMA
1. TÜPRAŞ
2. FORD OTOMOTİV
3. OYAK RENAULT
4. VESTEL TİCARET
5. TOFAŞ TÜRK OTOMOBİL
6. ARÇELİK
7. TOYOTA OTOMOTİV
8. KİBAR DIŞ TİCARET
9. ARAŞTIRMAYA KATILMIYOR
10. TGS DIŞ TİCARET
BAKİEL URGE
interaktif pazarlamanın
önünü açtı
‘Bağlantı Elemanları, Kilitler ve El
Aletleri URGE’ projesi kapsamında
12-13 Mayıs 2014 tarihlerinde
‘Temel Dış Ticaret’ ve 29-30
Mayıs 2014 tarihlerinde ‘Satışçı
Olmayanlar İçin Pazarlama’
eğitimleri gerçekleşti. URGE
küme firmaları tarafından katılım
sağlanan dış ticaret eğitimiyle
uluslararası ticaretin temel
kurallarıyla birlikte, uygulamada
karşılaşılan problemlerle
çözüm önerileri anlatıldı. Ayrıca
uluslararası ticarette ödeme
şekillerine de değinildi.
TÜRKİYE İHRACATÇILAR
MECLİSİ TİM BAŞKANI
MEHMET BÜYÜKEKŞİ, 2013
YILINDA EN FAZLA İHRACAT
YAPAN İLK BİN FİRMAYI
AÇIKLADI. İLK ÜÇ SIRAYI,
2012 YILINDA DA OLDUĞU
GİBİ TÜPRAŞ, FORD VE OYAK
RENAULT ALDI.
Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı
Mehmet Büyükekşi, 2013 yılı Türkiye’nin
ilk bin ihracatçı firma araştırması sonuç
raporunu açıkladı. Rapora göre, ilk bin
ihracatçının toplam ihracatı, geçen
seneye göre yüzde 2,4 artarak 90,4
milyar dolara ulaştı. En fazla ihracat
gerçekleştiren ilk 3 firma da 2012 yılına
göre değişmedi. Buna göre TÜPRAŞ 4
milyar 135 milyon dolar ihracatıyla en
fazla ihracat yapan firma olurken, Ford 3
milyar 698 milyon dolar ihracatla ikinci,
Oyak Renault ise 3 milyar 523 milyon
dolar ihracatıyla üçüncü oldu.
“KOBİ’LER NET İHRACATÇI KONUMUNDA”
Raporla ilgili değerlendirmelerde
bulunan TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi,
2013 yılında altın hariç Türkiye ihracatının
yüzde 5.8 arttığını hatırlatarak, ilk bin
dışındaki firmaların ihracat artış oranının
daha yüksek olduğuna dikkat çekti.
“KOBİ’lerin net ihracat artışı 2013’te
6 milyar dolar düzeyinde oldu, mal
ihracatındaki 9.8 milyar dolarlık (yüzde
5,8) artışa baktığımızda bunun ağırlıklı
olarak KOBİ’lerden geldiğini görüyoruz.
KOBİ’ler net ihracatçı konumda, ilk binin
performansını tamamlar ve yükseltir
şekilde bir performans gösteriyorlar.
Bu da pozitif bir gelişme” diye konuşan
Büyükekşi, özellikle ilk bin firmanın
karlılık oranlarının son beş yılın en düşük
rakamı olduğunu vurguladı.
27
DÜNYA TURU
28
LİTVANYA 2015’TEN İTİBAREN
EURO KULLANACAK
ÇİN’DE ENFLASYON
HIZLANDI
Litvanya, 1 Ocak 2015’te
euroya geçecek. Avrupa
Komisyonu, ülkenin geçiş
kriterlerini karşıladığını
açıkladı. Litvanya, 28
üyeli AB’de ulusal para
birimini terk ederek euro
kullanmaya başlayan 19.
ülke olacak. Diğer Baltık
Cumhuriyetleri’nden Estonya
2011’de, Letonya da 1 Ocak
2014’te euroya katılmıştı.
Komisyon, raporunda
Litvanya ile ilgili nihai kararın
gelecek ayki AB liderler
zirvesinde verileceğini
belirtti.
Litvanya Cumhurbaşkanı
Dalia Gribauskaite, Polonya
ziyareti sırasında kararı
sevinçle karşıladıklarını
belirterek, “En güçlüler
kulübünde yer alacağız.
Kararlarda bizim de söz
hakkımız olacak. Şu anda
kapının diğer tarafındayız”
dedi. Başbakan Algirdas
Butkevicius ise para birimleri
lita yerine euro kullanmayı
sabırsızlıkla beklediklerini
söyledi.
Çin’de enflasyon mayıs
ayında artan gıda fiyatlarının
etkisi ile hızlandı. Çin’de
enflasyon mayıs ayında 4 ayın
en hızlı ivmesini kaydederken
fabrika çıkış fiyatlarındaki
düşüş ise ılımlı seyretti.
Pekin merkezli istatistik
bürosunun bildirimine göre
tüketici fiyatları endeksi bir yıl
öncesine göre yüzde 2,5 artış
kaydetti. Üretici fiyat endeksi
ise önceki aydaki yüzde 2’lik
düşüşün ardından yüzde 1,4
düştü.
Çin hükümetinin yıllık yüzde
3,5’lik hedefinin altında
gelen enflasyon, yetkililerin
ekonomiyi destekleme
adına daha fazla parasal
genişlemeye yer açmalarına
izin veriyor. Çin ekonomisinin
1990 yılından bu yana en
yavaş hızında büyümesi
öngörülüyor.
ENDONEZYA’NIN
KISITLAMALARI MADEN
FİYATLARINI ISITIYOR
Endonezya maden ihracatını
yasaklamayı hedefleyen
kararnameyi imzaladı. Dünya
nikel fiyatları Endonezya’nın
maden ihracatına getirdiği
kısıtlamalarla zirve yapmaya
hazırlanıyor.
Endonezya yönetimi
uzun vadede madenlerini
kendisi işletip ekonomisine
olan getirisini artırmayı
hedefliyor. Kısa vadede
ise ülke ekonomisinin
ihracat yasaklarıyla zor bir
dönemden geçebileceği
öne sürülüyor. Güneydoğu
Asya’nın en büyük ulusu
dünyanın en büyük nikel
cevheri, rafine kalayı ve
kömür ihracatçısı Endonezya
ayrıca dünyadaki en büyük
altın ve bakır madenlerine
de ev sahipliği yapıyor.
Reuters’de yer alan habere
göre nikel ve boksit
madenlerinin ihracını
yasaklayan düzenlemeye
göre bakır, demir cevheri,
çinko, kurşun, manganez
konsantreleri düzenlemeye
dahil olmayacak.
AVRUPA MERKEZ BANKASI
NEGATİF FAİZE GEÇTİ
Avrupa Merkez Bankası
ekonomiyi canlandırmak için
para politikasını gevşetmeye
yönelik kararlar aldı. Gösterge
faiz oranı yüzde 0,25’ten yüzde
0,15’e düşürülürken, bankaları
kredi vermeye özendirmek için
negatif faize geçildi. Bankaların
Merkez Bankası’nda tutacağı
mevduat için faiz oranı yüzde
-0,1 oldu. Bu, bankaların
Merkez Bankası’ndaki paraları
için faiz almak yerine ödeme
yapması anlamına geliyor.
Son ekonomik göstergeler,
Euro Bölgesi’ndeki ekonomik
toparlanma sürecinin
durduğuna işaret ediyor. 3
Haziran 2014’te enflasyonun
mayısta binde 5’e düştüğü
açıklanmıştı. Avrupa Merkez
Bankası’nın enflasyon hedefi
yüzde 2. Bu durum deflasyon
tehlikesini gündeme getirdi.
Bu, tüketicilerin fiyatların daha
fazla düşeceği beklentisiyle
harcama yapmaktan
vazgeçmesi anlamına geliyor.
Aynı şekilde deflasyon
ortamında yatırımcılar da
yatırımlarını durduruyor.
DÜNYA TURU
İ S T A N B U L D E M İ R V E D E M İ R D I Ş I M E T A L L E R İ H R A C A T Ç I L A R I B İ R L İ Ğ İ A Y L I K Y A Y I N I • M A Y I S - H A Z İ R A N 2 0 1 4 • S A Y I : 2 7
KIRIM’DA ARTIK SADECE RUS
RUBLESİ GEÇERLİ
Ukrayna parası grivna
Kırım’da 1 Haziran 2014’ten
itibaren döviz oldu. Rusya
Federasyonu Devlet Başkanı
Vladimir Putin’in 27 Mayıs’ta
imzaladığı ve Ukrayna milli
para birimi grivnanın
Kırım’da serbest dolaşım
süresinin kısaltılmasını
öngören karar 1 Haziran
2014’te yürürlüğe girdi.
Ukrayna’dan tek taraflı
bağımsızlık ilan ederek
Rusya’ya bağlanan Kırım’da,
dükkânlar ve pazarlardaki
etiketlerde sadece ruble
yazıyor. Kırım’ın Rusya’ya
ilhakından sonra hem
Ukrayna parası grivna hem
de Rus rublesi kullanılıyordu.
Akmescit’in merkez pazarına
alışveriş için gelenler,
satıcıların grivna almaması
üzerine döviz bürolarının
önünde sıra oluşturdu.
Kasalarında grivna bulunan
işyeri sahipleri de erken
saatlerde paralarını rubleye
çevirdi.
İNGİLTERE’DE SANAYİ
ÜRETİMİ NİSANDA
YÜKSELDİ
İngiltere’de sanayi üretimi
nisanda üst üste üçüncü
ayda da yükselirken, yıllık
bazda 2011’den bu yana
en büyük artışı kaydetti.
Üretim mart ayına göre
yüzde 0,4 artarken, mart
verisi ayrıca yüzde 0,1
artış şeklinde revize edildi.
Üretim yıllık bazda ise
yüzde 3 arttı.
İmalat sanayi nisanda
mart ayına göre yüzde
0,4 yükselirken, yıllık
bazda ise yüzde 4,4 arttı.
Fabrika üretimi böylece
üst üste beş aylık artış
kaydederek 2010’dan
bu yana en uzun kazanç
periyodunu gerçekleştirdi.
Artışa ulaşım ekipmanları,
bilgisayar ve elektronik
öncülük etti.
BUNDESBANK ALMANYA
EKONOMİSİNDEN UMUTLU
Almanya Merkez Bankası
Bundesbank, Euro
Bölgesi’nin en büyük
ekonomisi için bu yıla
ait büyüme beklentisini
yükseltti. Almanya
ekonomisine ilişkin
tahminlerini yılda iki kez
açıklayan Bundesbank,
bugünkü tahmininde
2014 için takvim etkilerine
göre ayarlanmamış
büyüme beklentisini
aralıktaki yüzde 1,7
seviyesinden yüzde 1,9’a
yükseltti. Banka
2015’e ilişkin
büyüme beklentisini
değiştirmeyerek yüzde
2 seviyesinde bırakırken,
2016’da ise yüzde
1,8 büyüme beklediğini
açıkladı.
Bundesbank Başkanı
Jens Weidmann yaptığı
açıklamada, “Euro
Bölgesi’ndeki kademeli
toparlanma, Almanya’nın
güçlü büyüme yolunda
ilerleyeceğine işaret
ediyor” dedi.
29
SEKTÖR ANALİZ
DÜNYA GAZETESİ ARAŞTIRMA SERVİSİ
DÜNYA VANAARMATÜR
PAZARININ YÜZDE
1,5’İNE SAHİP OLAN VE
ÜRETİMİNDEN YAKLAŞIK
YÜZDE 1 PAY ALAN
TÜRKİYE’DE SEKTÖRÜN,
TOPLAM PAZAR
BÜYÜKLÜĞÜNÜN 1,5
MİLYAR DOLARA ULAŞTIĞI
TAHMİN EDİLİYOR.
2013 YILI OCAKKASIM
DÖNEMİNDE 1 MİLYAR
520 MİLYON DOLARLIK
TİCARET HACMİNE
ULAŞAN SEKTÖRÜN
İHRACATI, 2012 2013
DÖNEMİNDE MİKTARDA
YÜZDE 19.4’LÜK ARTIŞLA
57 BİN 375 TONA,
DEĞERDE İSE YÜZDE
24.7’LİK ARTIŞLA 566
MİLYON DOLARA ÇIKTI.
miktarda %19
değerde %24
P
etrol, gaz, kimya
sektörlerinden makine
sanayine, enerjiden su
temini ve arıtmaya kadar
geniş bir kullanım alanına
sahip olan vana-armatür
sektörü, Türkiye’de
dünyadaki gelişmelere paralel bir seyir
izliyor. Pazar büyülüğü toplam 1,5 milyar
30
dolara ulaşan ve dünya üretiminden
yüzde 1 pay alan Türkiye vana-armatür
sektörü, 2012-2013 yıllarında ihracatını
hem miktar hem de değer olarak artırdı.
Böylece Türkiye, dünya genelinde
vana-armatür ihracatını en fazla artıran
ülkelerin başında yer aldı.
Türk Pompa ve Vana Sanayicileri
Derneği’nden (POMSAD) alınan verilere
göre, Türkiye vana-armatür pazarı
günümüzde 1,5 milyar dolarlık bir
büyüklüğe sahip. Sektörde yaklaşık 150
firma vana ve armatür imalatı yaparken,
130 kadar pompa üreticisi firma
bulunuyor. Bu firmaların yarıdan fazlası
mikro işletmeler ile aile atölyelerinden
oluşurken, sanayi odalarına kayıtlı
olanların sayısı az miktarda yer alıyor.
SEKTÖR ANALİZ
İ S T A N B U L D E M İ R V E D E M İ R D I Ş I M E T A L L E R İ H R A C A T Ç I L A R I B İ R L İ Ğ İ A Y L I K Y A Y I N I • M A Y I S - H A Z İ R A N 2 0 1 4 • S A Y I : 2 7
15 BİN CİVARI İSTİHDAM SAĞLIYOR
Türkiye vana sektöründe 10 kadar
büyük firma faaliyet gösterirken, bayilik
ve servis hizmetleri birimleri dikkate
alınmadığında toplam 15 bine yakın
kişinin istihdam edildiği tahmin ediliyor.
Sektör, fiyat ve kalite bakımından
küresel pazarlarda yer edebilecek
konumda bulunuyor. Ayrıca sektördeki
ölçek ekonomisi sorununu aşabilmiş
ve kurumsallaşmış firmalarla birlikte
sektörün katma değeri yüksek ürünlerin
dış satım içindeki payı da hızla artıyor.
Günümüzde dünya vana ve armatür
ihracatı toplam 40 milyar dolara
ulaşırken, bunun yaklaşık 80 milyar
dolarlık bir iş hacmine tekabül ettiği
tahmin ediliyor.
POMSAD’tan alınan bilgiye göre, Türkiye
vana ve armatür sektörü ise, 2012-2013
yılları arasında ihracatını hem miktar
hem de değer olarak artırdı. 2012-2013
döneminde miktarda gösterdiği yüzde
19,4’lük artışla 48 bin 46 tondan 57 bin
375 tona çıkaran Türkiye vana ve armatür
sektörü, değerde ise ihracatta yüzde
24,7’lik artış yaşadı.
Yaşanan artışla sektörün ihracatı 20122013 döneminde 454 milyon 7 bin
dolardan 566 milyon 359 bin dolara
ulaştı. Aynı dönemde ortalama birim
fiyatlarında da artış yaşanan sektörde,
fiyatlar kilogram başına 9,4 dolardan
9,9 dolara çıktı.
İhracatın yanı sıra sektörün ithalatında
artışlar yaşandı. 2013 yılı Ocak-Kasım
döneminde Türkiye vana ithalatı yüzde
18,9’luk artışla 848 milyon 483 bin
dolardan 1 milyar 8 milyon 292 bin
dolara çıktı. Sektörün Ocak-Kasım 2013
dönemi ticaret hacmi ise 1 milyar 520
milyon 523 bin dolar olarak gerçekleşti.
Türkiye’de POMSAD’a üye firmalar
arasında ihracat oranları yüzde 50’yi
geçen kuruluşlar bulunuyor, ancak
sektörün tamamı dikkate alındığında
ihracat oranı yüzde 25 civarında
seyrediyor.
geri kalan kısmını ise 70 milyon dolarla
kontrol vanası, 60 milyon dolarla emniyet
vanası ve 50 milyon dolarla da basınç
düşürücülerle diğerleri oluşturuyor.
TÜRKİYE, KÜRESEL PAZARIN
YÜZDE 1,5’İNE SAHİP
Sektörü kullanıcı endüstrileri bazında
ele aldığımızda ise en büyük payın
350 milyon dolarla makine imalatına
yönelik ürünlerin aldığını görüyoruz.
Bu ürünleri 130 milyon dolarla petrol,
gaz ve kimya endüstrilerine yönelik
ürünler izlerken, enerji sektörüne yönelik
ürünler 90 milyon dolar, su temini ve
arıtmaya yönelik ürünler 60 milyon dolar
ve iklimlendirme sektörüne yönelik
ürünler de 30 milyon dolar pay alıyor.
Küresel pompa-vana/armatür pazarının
çok önemli bir diliminin (yüzde 1,5)
Türkiye’de olduğuna dikkat çeken
sektör temsilcilerine göre, büyük
pazarlardan birinde üretim yapıyor
olmanın rekabetin yoğun yaşanmasına
rağmen büyük bir şans.
Gerçekleştirdiği artışla dünyanın
önde gelen vana-armatür ihracatçıları
arasında yer alan Türkiye, sahip olduğu
pazar bakımından da dikkatleri üzerine
çekiyor. Pazar büyülüğü günümüzde 1,5
milyar dolar olan Türkiye vana-armatür
sektörünün dünya üretiminden ise
yaklaşık yüzde 1 oranında pay aldığı
tahmin ediliyor.
Fiyat ve kalite ekseninde de dünya
ortalamasının üzerinde yer alan
Türkiye’de en küçük vanadan çapı
metrelerle ölçülen ve yüksek basınçlara
dayanıklı en büyük vanaya kadar üretim
yapılabilir. Ancak düşük katma değerli
ürünlerden yeni yeni çıkılmasından
dolayı Türkiye’de her türlü vana imalatı
yapılmıyor. Ayrıca bazı vana gruplarının
yüzde 90’ını ithal ediliyor.
Türkiye’deki bazı ürün gruplarının
tamamen yerli ürün olduğuna dikkat
çeken sektör temsilcilerine göre, toplam
iç pazarda yerli ürünler ağırlıkta. POMSAD
verilerine göre, yıllık 700 milyon dolarlık
bir vana-armatür ürünleri üretimine
sahip olan Türkiye’de, bu ürünlerin
pazara olan arzının ise 800 milyon doları
aştığı tahmin ediliyor. Türkiye’nin sahip
olduğu 1,5 milyar dolarlık pazar ürün
çeşidine göre değerlendirildiğinde ise bu
pazarın, 150 milyon doları sürgülü, glob
ve çek vanalardan, 110 milyon doları da
kelebek vanalardan oluşuyor. Pazarın
EN BÜYÜK KULLANICI
MAKİNE İMALAT SANAYİ
1,5
566
700
SEKTÖRÜN
TÜRKİYE’DEKİ PAZAR
BÜYÜKLÜĞÜ
TÜRKİYE’NİN
20122013 DÖNEMİ
VANAARMATÜR
İHRACATI
SEKTÖRÜN
TÜRKİYE’DEKİ
TAHMİNİ YILLIK
ÜRETİM MİKTARI
milyar
dolar
milyon
dolar
milyon
dolar
31
İHRACAT DEĞERLENDİRME
Demir ve demir dışı
metaller sektörü haziran
ihracat değerlendirmesi
T
ürkiye’nin haziran ayı
ihracatı, geçen yıla göre
yüzde 8,8 artışla 611 milyon
dolar olarak gerçekleşti.
Ülkemiz ihracatının son
altı ayını incelediğimizde
toplam mal ihracatının bir önceki
yılın aynı dönemine kıyasla değerde
yüzde 8,37 artış kaydederek, 930
bin karşılığı 3,75 milyar dolar olarak
gerçekleştiğini görüyoruz. 2014 yılı
Haziran ayında demir ve demir dışı
metaller sektör ihracatı 611 milyon dolar
olarak gerçekleşirken, bu ay içerisinde
ihracat gerçekleştirdiğimiz ilk 20 ülkeye
baktığımızda Almanya 71 milyon
dolarla ilk sırada yer alıyor. Almanya’yı
ise İtalya, Irak, İngiltere ve Fransa takip
ediyor. İhracat gerçekleştirilen ilk 20
ülke arasında en fazla artış kaydedilen
ülke mayıs ayında da olduğu gibi,
bir önceki yılın aynı dönemine göre
değerde yüzde 136,95 artışla Birleşik
Nurbahar EKİNCİ
İDDMİB Metaller Şubesi Sektör Uzmanı
32
Arap Emirlikleri. Aynı zamanda Cezayir
ile olan ihracatımızda da yüzde 37,72’lik
bir değer artışı yaşandı. Türkmenistan’la
Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri
ve Cezayir’in ardından ihracatımızın
artış kaydettiği diğer önemli pazarlar
oldu. İlk 20 içerisinde yer alan fakat
geçen yıla kıyasla ihracatımızda azalış
yaşadığımız ülkeler içinde Irak haziran
ayında değerde yüzde 31,85’lik azalışla
başı çekti. Türkiye’nin en büyük ikinci
ihracat pazarı olan Irak’ta iç savaş ve IŞİD
kaynaklı yaşanan gelişmeler, bu ülkeye
yapılan ihracatı sekteye uğrattı. Bölgede
mevcut durumun devam etmesi halinde,
yılın kalan altı ayında da ihracatın
geçen seneye nazaran ciddi oranlarda
azalabileceğinin sinyallerini veriyor.
ALÜMİNYUM ARTIŞINI SÜRDÜRDÜ
Alüminyum ürünleri ihracatımız 2014
yılı Haziran ayında, geçen yılın aynı
dönemine kıyasla miktarda yüzde
9,87 oranında azalırken, değerde
yüzde 11,06 oranında artarak, 50 bin
322 ton karşılığı 199 milyon dolar
olarak gerçekleşti. Bu ürün grubunda
alüminyum çubuk&profiller 56,9 milyon
dolarla ilk sırada yer alırken, alüminyum
sac&levha 41,65 milyon dolarla ikinci
sırada kaldı. Alüminyum hurda ve külçe
ihracatlarımız da haziran ayında da
artışını sürdürdü. Alüminyum örme halat
grubu ihracatımız geçtiğimiz mayıs
ayında olduğu gibi, bir önceki yılın aynı
dönemine kıyasla miktarda yüzde 25,48
ve değerde yüzde 27,74’lük oranda
azaldı.
EN FAZLA ARTIŞ BAKIR
ALT GRUBU ÜRÜNLERİNDE OLDU
2014 yılı Haziran ayı itibarıyla 2013
yılı aynı döneme kıyasla bakır ürünler
grubu ihracatımız miktarda yüzde 5,09
oranında artarak, 14 bin 125 ton olarak
gerçekleşirken, değerde yüzde 4,26
İHRACAT DEĞERLENDİRME
İ S T A N B U L D E M İ R V E D E M İ R D I Ş I M E T A L L E R İ H R A C A T Ç I L A R I B İ R L İ Ğ İ A Y L I K Y A Y I N I • M A Y I S - H A Z İ R A N 2 0 1 4 • S A Y I : 2 7
ÜLKEMİZİN HAZİRAN AYINDA GERÇEKLEŞTİRDİĞİ İHRACAT, BİR ÖNCEKİ YILA KIYASLA YÜZDE 8,8
ORANINDA ARTIŞ GÖSTERDİ. BU ARTIŞLA 611 MİLYON DOLAR OLAN İHRACAT RAKAMLARININ SON ALTI
AYINI İNCELEDİĞİMİZ ZAMAN, 2013’E ORANLA YÜZDE 8,7’LİK ARTIŞ GÖSTEREREK 3,75 MİLYAR DOLAR
BAZINDA GERÇEKLEŞTİ. AYRICA DEMİR VE DEMİR DIŞI METALLER SEKTÖRÜNÜN İHRACATI İSE 611
MİLYON DOLAR BAZINDA.
oranında artarak 104,46 milyon dolar
oldu. Bakır alt ürün gruplarından bakır
teller miktarda yüzde 19,98 oranında
artışla 4 bin 495 ton, değerde ise yüzde
16,28 oranında artarak 34,14 milyon
dolarla bakır grubunda en fazla ihracatı
yapılan ürün kalemi oldu. 2014 Haziran
ayında bakır ürünleri grubunda en fazla
ihracatı yapılan ikinci mamul grubu
ise bakır örme halatlar oldu. Bu ürün
grubunda ihracatımız miktarda yüzde
6,89 oranında bir artışla 4 bin 149 ton,
değerde ise yüzde 2,54 oranında artışla
33 milyon dolar olarak gerçekleşti.
oldu. Demir çelik mutfak eşyası ürün
grubundaki ihracatımız ise bir önceki
yıla göre miktarda yüzde 3,85 oranındaki
artışla 4 bin 580 ton, değerde ise yüzde
5,36 oranında artarak 25,4 milyon dolar
olarak gerçekleşti. Demir çelik mutfak
METAL EŞYA ÜRÜN GRUBU
İHRACATI 146,83 MİLYON DOLAR
DEMİR ÇELİKTEN EŞYALAR YÜZDE 8,15 ARTTI
2014 Haziran ayında demir çelikten
eşyalar ihracatı 2013 yılının aynı
dönemine göre değerde yüzde 8,15
oranında artarak 150 milyon dolar
olarak gerçekleşirken, bu ürün grubu
içerisinde demir çelik soba ve ocaklar
grubu, miktarda yüzde 5,88 değerde
ise yüzde 16,77 oranında artışla, 7 bin
425 ton karşılığı 31,96 milyon dolarla
ilk sırada yer aldı. Demir çelik soba ve
ocaklar ürün grubunun, demir çelikten
eşyalar ihracatı içindeki payı ise haziran
ayında yaklaşık olarak yüzde 21,28
ihracatımız 2013 yılının aynı dönemine
kıyasla miktarda yüzde 3,43 oranında
artarak 7 bin 355 ton, değerde ise yüzde
11,93 oranında artarak 17,18 milyon
dolar olarak gerçekleşti.
eşyası ürün grubunun 2014 Haziran
ayında, demir çelikten eşyalar ihracatı
içindeki payı ise yüzde 16,92. Son olarak
demir çelik döküm mamulleri haziran ayı
Metalden imal edilmiş çeşitli eşyalardan
(metal el aletleri, matkap torna uçları,
kilitler, hediyelik eşyalar, mobilya gibi)
oluşan metal eşya grubu ihracatımız,
geçtiğimiz haziran ayında, miktarda
yüzde 33,95 değerde ise yüzde 6,30
oranında arttı. Bunun sonucunda da bu
ürün grubumuzda 44 bin ton karşılığı
146,83 milyon dolarlık bir ihracat
gerçekleşti. Metal eşya grubunda, en
fazla ihracat gerçekleştirilen binalar ve
mobilyalar için çeşitli donanımlar ürün
grubunda 2014 Haziran ihracatımız
bir önceki yılın aynı dönemine kıyasla
miktarda yüzde 173,6 oranında, değerde
de yüzde 44,80 artışla 20 bin ton karşılığı
47,82 milyon dolar oldu. Bu ürün
grubunun en büyük ikinci ihracat kalemi
olan metal mobilya grubu ihracatımız ise
9 bin 683 ton karşılığı 38 milyon dolar
bazında gerçekleşti.
33
PİYASALAR VE ÜRÜN ANALİZİ
Ralli sırası
da
alüminyum
METAL PİYASALARINDA
NİKELDEN SONRA
GÜÇLÜ PERFORMANS
SIRASI ALÜMİNYUMA
GELİYOR. ENDONEZYA’NIN
ALÜMİNYUMUN
HAMMADDESİ BOKSİTE
GETİRDİĞİ YASAĞIN
ETKİLERİNİN YAKINDA
GÖRÜLECEĞİ VE FİYATLARIN
BİN 850 DOLAR/TONA
ÇIKABİLECEĞİ TAHMİNLERİ
YAPILIYOR.
34
E
ndonezya’nın maden
cevherlerine getirdiği kısıtlama
endüstriyel metallerden nikelin
fiyatının bu yıl yüzde 40’tan
fazla yükselmesine neden olurken,
gözler yasaktan etkilenmesi beklenen
alüminyuma çevrildi. Analistler,
alüminyumun hammaddesi boksitin en
büyük tedarikçisi olan Endonezya’daki
satış kısıtlamasının yakında fiyatlara
yansımaya başlayacağı ve ibrenin
yukarı döneceği tahmininde bulunuyor.
Endonezya’nın işlenmemiş madenlere
getirdiği ihracat yasağı bir süredir
yürürlükte. Bu dönem içinde paslanmaz
çelik üretiminde kullanılan nikelin fiyatı
yüzde 42 yükseldi ve 20 bin dolar/ ton
sınırına yaklaştı. Son zamanlarda fiyatlar
soğudu ancak yine de nikel yüzde
3,5’lik artışla temel metallerde en büyük
sıçramayı yaparak 19 bin 950 dolar/
tondan alıcı buldu. Yüksek fiyatların talebi
baltalayacağı beklentisiyle fiyatlarda
bir geri çekilme meydana gelebileceği
konuşuluyor. Genel trend ise hala yukarı
yönlü. Macquarie, 2014 yılı için ortalama
nikel fiyatını yüzde 25 artırarak 19 bin
911 dolar/tona çıkardı. Nikel üreticisi
Rus Norilsk Nickel de 2014 sonunda bu
metalin arzının dört senenin en düşük
seviyesine gerileyeceğini ve 2019 yılına
kadar da nikel talebinin arz miktarını
geçeceğini öngörüyor.
ÇİN’İN BOKSİT KAYNAKLARI KURUYOR
Dünyanın en büyük alüminyum tüketicisi
Çin’de üreticilerin 2013 yılında olası bir
yasağa karşı tedbir almaları ve boksit
ithalatlarını yüzde 80 artırarak 12-18 aylık
tüketim stoku oluşturması nedeniyle
nikeldeki ralli alüminyuma yansımamıştı.
Endonezya, 2007-2013 döneminde
dünya boksit ihracatının yüzde 60’ını
gerçekleştirirken, geçen yıl yaptığı
satışların üçte ikisinin müşterisi Çin’di.
Bu yıl ise Çin’in Endonezya ölçeğinde
bir boksit tedarikçisi bulması zor
olduğundan fiyatlarda yukarı doğru bir
hareket bekleniyor. Boksit alüminyuma
dönüştürülüyor, daha sonra konserve
kutulardan otomobile kadar birçok
alanda kullanılıyor. Endonezya dışında
tedarikçi bulmak zorunda kalan Çin’de
boksit fiyatlarının limanlarda yükselmeye
başlaması, fiyatların nikeldeki çıkış
trendine katılabileceğine işaret
ediyor. Uzmanlar da alüminyum fiyat
tahminlerini yukarı doğru revize etmeye
başladılar. Bernstein Research, bu yıl
alüminyum piyasasında açık olacağı
öngörüsünde bulundu. Bernstein, yedi
yıl arz fazlası yaşanmasının ardından
artan talep büyümesiyle piyasada açık
oluşacağını tahmin ediyor. Alüminyum
üreticilerinin karlılığa geri dönmeden
önce piyasanın hala imkanı olduğu
ve bin 850 dolar/tonun yukarısına
çıkılabileceği düşünülüyor.
PİYASALAR VE ÜRÜN ANALİZİ
İ S T A N B U L D E M İ R V E D E M İ R D I Ş I M E T A L L E R İ H R A C A T Ç I L A R I B İ R L İ Ğ İ A Y L I K Y A Y I N I • M A Y I S - H A Z İ R A N 2 0 1 4 • S A Y I : 2 7
Sanayi şirketlerinin
döviz borcu azalıyor
Beste Naz Süllü
İntegral Menkul Değerler Analisti
2014 yılının ilk çeyrek bilançoları mayıs
ayı itibarıyla sona ererek şirketler ilk üç
aylık performanslarını ortaya koydu.
Mart ayı öncesi kurlarda yaşanan
hızlı yükselişle birlikte özellikle sanayi
şirketleri başta olmak üzere, döviz
borcu olanlar kur riski nedeniyle
kârlılıklarından yemişlerdi. Ocak ayında
olağanüstü toplanan Para Politikası
Kurulu (PPK) aldığı kararla hızlı bir
faiz artırımına giderek politika faizini
yüzde 4,5’ten yüzde 10’a çekerek
hızla yükselen kura dur demişti. Ocak
ayından bu yana 2,38 seviyelerinden
dönen dolar/lira kuru kısa bir süreç
sonrasında mayıs ayında 2,06
seviyelerine kadar gevşeyerek döviz
borcu bulunan şirket ve tüketicilere
rahat bir nefes aldırdı. Borsada ilk
30 sıralamasında yer alan sanayi
şirketlerinin borçlarını incelediğimizde,
2013 yılı sonunda 17,7 milyar
dolarlık döviz borçları bulunduğunu
görüyoruz.
Enka İnşaat
Koza Altın
Koza Madencilik
Şişecam
Arçelik
Ülker Bisküvi
Tekfen Holding
Sabancı Holding
Aselsan
Kardemir (D)
Tofaş
Ereğli Demir Çelik
Tüpraş
Koç Holding
BAZI ŞİRKETLERİN YÜKLÜ DÖVİZ AÇIĞI VAR
Fakat 2014 yılında açıklanan ilk çeyrek
bilançolarında sanayi şirketlerinin
döviz borçları 9,7 milyar dolara kadar
geriledi. Rahat bir nefes alan sanayiciler
2,06 TL olan dolar kuru ile birlikte
borçlarını yeniden maliyetlendirme
konusunda da ayrıca avantaj yakaladı.
2013 yılında psikolojik kur seviyesinin
2 TL’nin üstüne çıkılmasıyla, yatırımcı
döviz borcu olan şirketleri, kârlılığını ve
temettü verimliliğini etkileyeceği için
sanayi hisselerinden uzak durmuştu.
Aslında 2013 yılı sanayicilere çok büyük
bir ders oldu diyebiliriz. Ağır döviz
yükümlülüklerine rağmen, dövizdeki
ani dalgalanmalara karşı birçoğunun
ek maliyet oluşturabileceği
gerekçesiyle hedge yöntemi ile
korunmaması, döviz kuru yükselmeye
devam ederken, büyük bir riskle karşı
karşıya bırakmıştı. Şirketler arasında
Enka İnşaat, Pegasus ve Koza Altın gibi
şirketler döviz artısıyla dikkat çekerken,
Türk Telekom, Tüpraş gibi şirketlerin ise
yüklü döviz açıkları bulunuyor.
2014/03
632,358,206,23
200,040,642,98
181,786,921,18
127,518,423,14
46,248,059,18
-40,471,942,64
-41,697,415,29
-142,519,408,17
-154,339,479,86
-261,377,584,71
-367,919,44,70
-1,151,724,358,39
-3,653,414,923,74
-3,704,974,426,89
2013/121
646,664,011,62
20,088,085,09
-5,311,343,30
41,199,706,70
51,264,583,24
-53,316,677,13
-174,690,530,85
182,212,434,99
-110,204,764,56
-263,410,305,96
-417,545,799,56
-659,346,156,59
-3,269,614,393,48
-3,502,100,923,02
35
PİYASALAR VE ÜRÜN ANALİZİ
İ S T A N B U L D E M İ R V E D E M İ R D I Ş I M E T A L L E R İ H R A C A T Ç I L A R I B İ R L İ Ğ İ A Y L I K Y A Y I N I • M A Y I S - H A Z İ R A N 2 0 1 4 • S A Y I : 2 7
Ü
FİYATLARI DÜŞÜRD
os dönemi için yurt içi
CHINA STEEL CORP
el Corp, temmuz-ağust
Ste
ina
Ch
i
ticis
üre
ik
çel
ük
ina Steel, temmuzCh
büy
i.
en
gitt
’ın
ine
van
irim
Tay
fiyat ind
Steel, 6 aydır ilk kez
ina
4 indirdi. Sıcak
Ch
ü.
1,6
ürd
de
yüz
düş
e
ını
a gör
fiyatlar
satış fiyatını haziran ayın
a
lam
el, üretiminin
orta
Ste
için
i
ina
em
ağustos dön
16 dolar düştü. Ch
gal için fiyat ton başına
ihraç ediyor.
a’ya
ony
Jap
ve
haddelenmiş levha, kan
Çin
anının
da satıyor ve geri kal
yüzde 75’ini iç piyasa
YREDİYOR
BAKIR POZİTİF SE
eği
ICILARI SAYESİNDE
seyrin talebi artırabilec
mlu
olu
i
BÜYÜK METAL AL
dek
isin
nom
BC
olan ABD ve Çin eko
r. Çin’de açıklanan HS
lıyo
sağ
i
esin
Büyük metal alıcıları
etm
am
dev
n
tlarındaki pozitif seyrin
l siparişleri beklentide
ma
klı
anı
day
e
beklentileri bakır fiya
D’d
AB
ğı iyimserlikten sonra
bir süredir
ır
attı
yar
Bak
tı.
in
isin
yap
i
ver
I
esin
PM
zirv
imalat
dönemlerin
durumunda
da bakır fiyatları da son
e kalıcılık sağlaması
fazla arttı. Bu kapsam
3,1910 seviyesi üzerind
ırın
ilde
Bak
şek
.
bir
yor
li
edi
vet
t
kuv
tes
tini
3,1910 direncini
yükselen trend hareke
eflenebilir. Bakır halen
aşağı yönlü kırılması
inin
teğ
des
570
3,1
3,2340 seviyesi hed
ası için
d hareketinin zayıflam
devam ettiriyor. Bu tren
gerekiyor.
ÜRETİMİ
İRAN’IN HAM ÇELİK
AYINDA ARTTI
2014’ÜN İLK DÖRT
çelik üretimi
ilerine göre İran’ın ham
Dünya Çelik Birliği ver
rını aştı. İlk dört
sını
ton
on
mily
da beş
2014 yılının ilk dört ayın
e yüzde 5
gör
ine
em
en yılın aynı dön
ayda çelik üretimi geç
çekleşti. Nisan ayında
ger
rak
ola
ton
bin
artarak 5 milyon 15
üşle 1 milyon 285
aya göre yüzde 3 düş
ise üretim bir önceki
leşti.
bin ton olarak gerçek
ARTTI
HAFTALIK BAZDA
ABD’DE HAM ÇELİK
bazda artış gösterdiği
talık
haf
inin
tim
üre
ABD’nin ham çelik
fından açıklanan
ir ve çelik enstitüsü tara
bildirildi. ABD’de dem
ra bir önceki
son
tan
yıs’
Ma
24
ik üretimi
verilere göre, ham çel
oldu. Üretim
ton
bin
875
artışla 1 milyon
andı. Çelik
haftaya göre yüzde 2,0
yaş
ş
artı
ına göre ise yüzde 2,3
geçen yılın aynı haftas
de 78,0 kapasiteyle
yüz
la
arıy
itib
ta
haf
ğı
klandı
üreticileri verilerin açı
ğı güne kadar üretim
dan verilerin açıklandı
çalıştı. Ülkede yılbaşın
lanımı yüzde 76,2
kul
e
olurken, kapasit
37 milyon 645 bin ton
dönemine göre
ı
lece geçen yılın ayn
olarak gerçekleşti. Böy
ı.
and
yaş
üş
üretimde yüzde 0,6 düş
RI YÜKSEK
MİŞ BANT FİYATLA
SICAK HADDELEN
SEYREDİYOR
ı mayıs ayı sonunda,
delenmiş bant fiyatlar
ABD yurt içi sıcak had
yüksek seviyesine
en
ton artışla 26 ayın
ay ortasından 7 dolar/
göre, fiyatlar 763
a
sın
ma
kla
açı
ics
am
çıktı. World Steel Dyn
3 dolar düşüşle
. Çin’de yurt içi fiyatlar
dolar/tonda seyrediyor
iyesi 756 dolar/
sev
sek
yük
en
AB’de iki yılın
451 dolar/tonda ve
bant fiyatları
iş
enm
del
r. Küresel sıcak had
tondan işlem görüyo
rek 552 dolar/
eye
term
gös
işim
değ
a
ise mayıs ayı sonund
tondan işlem gördü.
ERİ ÖNEMLİ
BAKIRDA 320 ÜZ
ırda bu seviye
hareketlilik görülen bak
ru
doğ
ne
nci
328 dire
olarak 333
ilk
a
und
lanması durum
üzerinde tutunma sağ
geri çekilmelerde
sı
Ola
ilir.
leb
edi
ip
ve 338 dirençleri tak
Pozitif algının
ve 312 seviyelerinde.
ise ilk destekler 320
mli.
öne
çok
k
ıcılı
üzeri kal
devamlılığı adına 320
ZAMLANDI
uk
PASLANMAZ ÇELİK
lanmaz çelik tel ve çub
GÜNEY KORE’DE
), haziran ayı için pas
SS
sco
(Po
el
Ste
lty
yaptığını açıkladı.
Specia
co
zam
on
Pos
n/t
eli
wo
Kor
bin
ney
Gü
a göre 200
fiyatlarında mayıs ayın
fiyatlarını artırdı. Şirket
AYINA
YUSCO HAZİRAN
ZAMLI GİRDİ
ın en büyük
Güney Doğu Asya’n
ik üreticisi
entegre paslanmaz çel
(Yusco)
rp.
Co
el
Ste
ited
Un
Yieh
z çelik
ma
lan
pas
için
haziran ayı
kladı. Şirket
fiyatlarını arttırdığını açı
dolar/ton
fiyatlarında 9 bin NT
a, ihraç
and
zam
ı
Ayn
tı.
yap
zam
liyetini
ma
el
nik
n
arta
a
fiyatlarınd
0/ton zam
yansıtmak için 300-40
yapıldı.
I’NDA DEMİR
SİNGAPUR BORSAS
E
ŞT
ŞÜ
DÜ
CEVHERİ
i
a vadeli demir cevher
Singapur Borsası’nd
rek
tere
gös
üş
düş
a
fiyatları yüzde 2 civarınd
geriledi.
a en düşük seviyeye
geçen yıldan bu yan
a da fiyatlar, arz
ı’nd
sas
Bor
tia
Em
Çin’in Dalian
i.
iği için düşüş gösterd
fazlası piyasayı etkiled
fazla
çok
i,
ticis
üre
i
her
cev
ir
Shanghai’da bir dem
ların
rika
fab
da
nun
el mevzu
arz olduğunu ve tem
rini söyledi.
kle
edi
etm
le
ace
için
satın almak
stokları düşük tutuyor
Bu nedenle fabrikalar
.
a satın alım yapılmıyor
ve önceden çok fazl
3
ir cevheri fiyatları 96,
dem
eli
vad
a
ur’d
Singap
l vadeli fiyatlar 706
eylü
’da
ian
Dal
ve
dolar/ton
üyor.
yuan/tondan işlem gör
37
PİYASALAR ve ÜRÜN ANALİZİ
İ S T A N B U L D E M İ R V E D E M İ R D I Ş I M E T A L L E R İ H R A C A T Ç I L A R I B İ R L İ Ğ İ A Y L I K Y A Y I N I • M A Y I S - H A Z İ R A N 2 0 1 4 • S A Y I : 2 7
Ü
FİYATLARI DÜŞÜRD
os dönemi için yurt içi
CHINA STEEL CORP
el Corp, temmuz-ağust
Ste
ina
Ch
i
ticis
üre
ik
çel
ük
ina Steel, temmuzCh
büy
i.
en
gitt
’ın
ine
van
irim
Tay
fiyat ind
Steel, 6 aydır ilk kez
ina
4 indirdi. Sıcak
Ch
ü.
1,6
ürd
de
yüz
düş
e
ını
a gör
fiyatlar
satış fiyatını haziran ayın
a
lam
el, üretiminin
orta
Ste
için
i
ina
em
ağustos dön
16 dolar düştü. Ch
gal için fiyat ton başına
ihraç ediyor.
a’ya
ony
Jap
ve
haddelenmiş levha, kan
Çin
anının
da satıyor ve geri kal
yüzde 75’ini iç piyasa
YREDİYOR
BAKIR POZİTİF SE
eği
ICILARI SAYESİNDE
seyrin talebi artırabilec
mlu
olu
i
BÜYÜK METAL AL
dek
isin
nom
BC
olan ABD ve Çin eko
r. Çin’de açıklanan HS
lıyo
sağ
i
esin
Büyük metal alıcıları
etm
am
dev
n
tlarındaki pozitif seyrin
l siparişleri beklentide
ma
klı
anı
day
e
beklentileri bakır fiya
D’d
AB
ğı iyimserlikten sonra
bir süredir
ır
attı
yar
Bak
tı.
in
isin
yap
i
ver
I
esin
PM
zirv
imalat
dönemlerin
durumunda
da bakır fiyatları da son
e kalıcılık sağlaması
fazla arttı. Bu kapsam
3,1910 seviyesi üzerind
ırın
ilde
Bak
şek
.
bir
yor
li
edi
vet
t
kuv
tes
tini
3,1910 direncini
yükselen trend hareke
eflenebilir. Bakır halen
aşağı yönlü kırılması
inin
teğ
des
570
3,1
3,2340 seviyesi hed
ası için
d hareketinin zayıflam
devam ettiriyor. Bu tren
gerekiyor.
ÜRETİMİ
İRAN’IN HAM ÇELİK
AYINDA ARTTI
2014’ÜN İLK DÖRT
çelik üretimi
ilerine göre İran’ın ham
Dünya Çelik Birliği ver
rını aştı. İlk dört
sını
ton
on
mily
da beş
2014 yılının ilk dört ayın
e yüzde 5
gör
ine
em
en yılın aynı dön
ayda çelik üretimi geç
çekleşti. Nisan ayında
ger
rak
ola
ton
bin
artarak 5 milyon 15
üşle 1 milyon 285
aya göre yüzde 3 düş
ise üretim bir önceki
leşti.
bin ton olarak gerçek
ARTTI
HAFTALIK BAZDA
ABD’DE HAM ÇELİK
bazda artış gösterdiği
talık
haf
inin
tim
üre
ABD’nin ham çelik
fından açıklanan
ir ve çelik enstitüsü tara
bildirildi. ABD’de dem
ra bir önceki
son
tan
yıs’
Ma
24
ik üretimi
verilere göre, ham çel
oldu. Üretim
ton
bin
875
artışla 1 milyon
andı. Çelik
haftaya göre yüzde 2,0
yaş
ş
artı
ına göre ise yüzde 2,3
geçen yılın aynı haftas
de 78,0 kapasiteyle
yüz
la
arıy
itib
ta
haf
ğı
klandı
üreticileri verilerin açı
ğı güne kadar üretim
dan verilerin açıklandı
çalıştı. Ülkede yılbaşın
lanımı yüzde 76,2
kul
e
olurken, kapasit
37 milyon 645 bin ton
dönemine göre
ı
lece geçen yılın ayn
olarak gerçekleşti. Böy
ı.
and
yaş
üş
üretimde yüzde 0,6 düş
RI YÜKSEK
MİŞ BANT FİYATLA
SICAK HADDELEN
SEYREDİYOR
ı mayıs ayı sonunda,
delenmiş bant fiyatlar
ABD yurt içi sıcak had
yüksek seviyesine
en
ton artışla 26 ayın
ay ortasından 7 dolar/
göre, fiyatlar 763
a
sın
ma
kla
açı
ics
am
çıktı. World Steel Dyn
3 dolar düşüşle
. Çin’de yurt içi fiyatlar
dolar/tonda seyrediyor
iyesi 756 dolar/
sev
sek
yük
en
AB’de iki yılın
451 dolar/tonda ve
bant fiyatları
iş
enm
del
r. Küresel sıcak had
tondan işlem görüyo
rek 552 dolar/
eye
term
gös
işim
değ
a
ise mayıs ayı sonund
tondan işlem gördü.
ERİ ÖNEMLİ
BAKIRDA 320 ÜZ
ırda bu seviye
hareketlilik görülen bak
ru
doğ
ne
nci
328 dire
olarak 333
ilk
a
und
lanması durum
üzerinde tutunma sağ
geri çekilmelerde
sı
Ola
ilir.
leb
edi
ip
ve 338 dirençleri tak
Pozitif algının
ve 312 seviyelerinde.
ise ilk destekler 320
mli.
öne
çok
k
ıcılı
üzeri kal
devamlılığı adına 320
ZAMLANDI
uk
PASLANMAZ ÇELİK
lanmaz çelik tel ve çub
GÜNEY KORE’DE
), haziran ayı için pas
SS
sco
(Po
el
Ste
lty
yaptığını açıkladı.
Specia
co
zam
on
Pos
n/t
eli
wo
Kor
bin
ney
Gü
a göre 200
fiyatlarında mayıs ayın
fiyatlarını artırdı. Şirket
AYINA
YUSCO HAZİRAN
ZAMLI GİRDİ
ın en büyük
Güney Doğu Asya’n
ik üreticisi
entegre paslanmaz çel
(Yusco)
rp.
Co
el
Ste
ited
Un
Yieh
z çelik
ma
lan
pas
için
haziran ayı
kladı. Şirket
fiyatlarını arttırdığını açı
dolar/ton
fiyatlarında 9 bin NT
a, ihraç
and
zam
ı
Ayn
tı.
yap
zam
liyetini
ma
el
nik
n
arta
a
fiyatlarınd
0/ton zam
yansıtmak için 300-40
yapıldı.
I’NDA DEMİR
SİNGAPUR BORSAS
E
ŞT
ŞÜ
DÜ
CEVHERİ
i
a vadeli demir cevher
Singapur Borsası’nd
rek
tere
gös
üş
düş
a
fiyatları yüzde 2 civarınd
geriledi.
a en düşük seviyeye
geçen yıldan bu yan
a da fiyatlar, arz
ı’nd
sas
Bor
tia
Em
Çin’in Dalian
i.
iği için düşüş gösterd
fazlası piyasayı etkiled
fazla
çok
i,
ticis
üre
i
her
cev
ir
Shanghai’da bir dem
ların
rika
fab
da
nun
el mevzu
arz olduğunu ve tem
rini söyledi.
kle
edi
etm
le
ace
için
satın almak
stokları düşük tutuyor
Bu nedenle fabrikalar
.
a satın alım yapılmıyor
ve önceden çok fazl
3
ir cevheri fiyatları 96,
dem
eli
vad
a
ur’d
Singap
l vadeli fiyatlar 706
eylü
’da
ian
Dal
ve
dolar/ton
üyor.
yuan/tondan işlem gör
37
SANAYİNİN SESİ
MUTFAK,
ENDÜSTRİYEL
E SER VİS
ÇAMAŞIRHAN
MANLARI
VE İKRAM EKİP
E
SANAYİCİLER V
ERNEĞİ
İŞADAMLARI D
NI ERGÜN
TUSİD BAŞKA
E’DE
BİLGE, TÜRKİY
MUTFAK
ENDÜSTRİYEL
SON
SEK TÖRÜNÜN
E 80
10 YILDA YÜZD
RKİYE
BÜYÜYEREK TÜ
EN ALDIĞI
EKONOMİSİND
3.2’ YE
PAYIN YÜZDE
DİRDİ.
ULAŞTIĞINI BİL
ü
r
ö
t
k
e
s
k
a
f
t
u
m
l
e
y
i
r
t
Endüs
yüdü
ü
b
0
8
e
d
z
ü
y
a
d
l
ı
y
10
T
Ergün Bilge, firmaların artık günümüzde
markalaşmasının zorunlu olduğunu, bunun sonucunun
da doğal olarak fiyat politikalarına olumlu yönde
yansıyacağını önemle belirtiyor.
38
ürkiye endüstriyel mutfak
sektörünün girdiği zorlu
dönemleri geride bırakarak
2010 yılında başlattığı
büyüme hamlesini 2013’te
de sürdürdüğünü dile
getiren TUSİD Başkanı Ergün Bilge, bu
canlanmanın daha çok iç dinamiklerden
kaynaklandığını aktardı. Bugün Türkiye’nin
endüstriyel mutfak sektöründe iyi bir yere
geldiğine dikkat çeken Bilge, firmaların
katma değeri yüksek ürünler üreterek
pek çok ülkeye ihracat gerçekleştirdiğini
ifade etti. Endüstriyel mutfak ihracatının
2013 yılında yaklaşık 600 milyon dolar
olarak gerçekleştiğini söyleyen Bilge,
sektör ihracatının rekor seviyelere doğru
ilerlediğine dikkat çekti. Endüstriyel
mutfak ve çamaşırhane sektörünün pazar
büyüklüğünün 1 milyar dolara ulaştığının
altını çizen Ergün Bilge, “Bu büyüklüğün
yaklaşık yüzde 80’ini endüstriyel mutfak
oluşturuyor. Endüstriyel mutfak
sektöründe irili
ufaklı yaklaşık
450 firma faaliyet
gösteriyor. Sektör 65
bin kişiye istihdam
alanı sağlıyor” dedi.
“Endüstriyel mutfağın
Türkiye’de sanayisi
oluştu ve sektör
olarak konumunu
güçlendirdi” ifadesini
kullanan Bilge,
şöyle devam etti:
“Bazı ürünlerde
bu sanayinin
SANAYİNİN SESİ
İ S T A N B U L D E M İ R V E D E M İ R D I Ş I M E T A L L E R İ H R A C A T Ç I L A R I B İ R L İ Ğ İ A Y L I K Y A Y I N I • M A Y I S - H A Z İ R A N 2 0 1 4 • S A Y I : 2 7
önde gelen ülkelerinden biri olan İtalya
ile rekabet edebilir konuma geldik. Hatta
İtalya’ya mal satıyoruz. İtalya’ya ürün
satabilecek seviyeye gelmek tüm dünyaya
ürün satabilecek seviyeye geldiğimizi
gösterir.”
SEKTÖRÜN VİZYONU GENİŞ
AR-GE çalışmalarının sektördeki kalite
anlayışlarını ve politikalarını belirleyen
önemli bir kriter olduğunu açıklayan Ergün
Bilge, bu çalışmaların firmaların kalitelerini
maksimum seviyeye çıkarmalarına ve
dünya standartlarında üretim yapmalarına
yardımcı olduğunu anımsattı. Endüstriyel
mutfak sektöründe lider ve marka olmak
için her geçen
gün artan
üretim
kapasitesi ve
ürün çeşidiyle
sektörde
müşteri odaklı
kalite anlayışına
ve müşteri
memnuniyetine
son derece
önem verilmesi
gerektiğinin altını
çizen Bilge, “Sektör tüm dünyaya kaliteli
ürün ve hizmet sunmak amacıyla AR-GE
çalışmalarına da ağırlık vermesi bilinciyle
hareket ediyor. Sürekli ürünlerine yeni
özellikler kazandırmak ve kullanıcıların
yaşamını kolaylaştırmak amacıyla TUSİD
olarak sektördeki firmalarımıza eğitim
ve seminerler düzenliyoruz. AR-GE
çalışmalarının olumlu sonuç vermesi,
üretilen ürünlerin pek çok önemli projede
yer almasını sağlıyor. Bu da doğal olarak
sektörün sürekli bir gelişim ve dinamizm
içinde olmasına zemin hazırlıyor. ARGE çalışmalarının yanı sıra teknolojik
gelişmeleri de yakından takip eden
firmalarımız her yıl yurt içi ve yurt dışı
mutfak fuarlarına katılarak vizyonunu
genişletiyor. Çünkü gelişmenin temel
koşullarından biri de dünyadaki değişen
teknoloji ve tasarım kriterlerini belirleyerek
ürüne yansıtabilmek” diye konuştu.
ÜNİVERSİTELERLE İŞBİRLİĞİ ÖNEMLİ
En önemli sorununun markalaşma
noktasında yaşanan eksiklik olduğunun
altını çizen Ergün Bilge, sektörün global
markalara sahip bir konuma geldiğinde
ürünleri daha iyi fiyatlara pazarlama imkânı
elde edebileceğini iddia etti. Devlet
teşviklerinden ve kolaylıklarından sektörün
yeterince yararlanamadığını vurgulayan
Bilge, “Bu konuda dernek olarak bize önemli
görevler düşüyor. Bundan sonra sektörün
önde gelen firmalarının uluslararası alanda
daha aktif olması için devletle uyumlu
şekilde çalışılmalı ve ortak konsantrasyon
alanları oluşturulmalı. AR-GE alanında ivme
sağlanabilmesi için üniversitelerin ilgili
bölümlerinin bu çalışma zeminine daha
açık hale getirilmesi gerekiyor” yorumunda
bulundu.
AMAÇ STANDARTLARI YÜKSELTMEK
TUSİD’in endüstriyel mutfak, çamaşırhane
ve servis ekipmanları alanlarında faaliyet
gösteren firmaları bir araya getiren bir
sektör derneği olduğunu ileten Ergün
Bilge şunları söyledi: “Derneğimiz 21
yıl önce kuruldu. Sektörünün ilk ve tek
kuruluşu olan TUSİD iş kollarımızın önde
gelen tüm firmalarını çatısı altında topladı.
Derneğimizin bel kemiğini endüstriyel
mutfak ve çamaşırhane konusunda faaliyet
gösteren firmalar oluşturuyor. Bunun
yanında ağırlama, konaklama sektörüne
mal ve hizmet veren çok sayıda kuruluş
da örgütümüzün bünyesinde yer alıyor.
TUSİD üyeleri arasında mesleki, teknolojik,
sosyal dayanışmayı sağlamak ve söz konusu
alanlarda standartları yükseltmek için
çalışmalarını sürdürüyor. TUSİD’in yaklaşık
145’ten fazla firmayı temsilen 260’a yakın
üyesi bulunuyor.”
39
İNOVASYON
Anadolu’nun
İnovasyon
yangını
İzmir’den ateşlendi
E
konomi Bakanlığı’nın
katkılarıyla, Türkiye
İhracatçılar Meclisi ve
Ege İhracatçı Birlikleri
organizasyonuyla
düzenlenen Türkiye
İnovasyon Haftası 2014
İzmir etkinliğine, Türk Ekonomi Bankası
(TEB), Arçelik, Türk Hava Yolları (THY),
İzmir Kalkınma Ajansı (İZKA) ve İzmir
Büyükşehir Belediyesi çözüm ortağı
olarak destek verirken, etkinliğe Ege
Bölgesi’nde bulunan sanayici, ihracatçı,
üst düzey şirketlerin yöneticileri,
üniversite ve lise öğrencileri yoğun
ilgi gösterdi. İki gün süren etkinlikte
Ege Bölgesi’ndeki üniversiteler, ARGE merkezleri stantlarında inovatif
çalışmalarını tanıtma fırsatı bulurken, Ege
İhracatçı Birlikleri ve Denizli İhracatçılar
Birliği’nin yaptığı tasarım yarışmalarıyla
Gıda AR-GE Proje Pazarı’nda başarılı olan
projeler de tanıtıldı.
40
İzmir’in tarihine altın harflerle yazılacak
bir etkinliğe imza attıklarını belirten
Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör
Başkanı Sabri Ünlütürk, İzmirliler’in
modada, tasarımda, iş dünyasında
inovatif çalışmalarıyla zirveye çıkmış
20’den fazla ismin deneyimlerini
dinleme olanağı bulduğunu ve inovatif
çalışmaları inceleme fırsatı yakaladığını
kaydetti.
Türkiye İnovasyon Haftası 2014
İzmir etkinliğinin ziyaretçi
sayısı, konuşmacıların profili ve
üniversitelerin, AR-GE merkezlerinin,
teknoparkların gösterdiği ilgi nedeniyle
beklentilerinden daha başarılı bir
organizasyon olarak geride kaldığını
anlatan Ünlütürk, “2015 yılında
düzenleyeceğimiz Türkiye İnovasyon
Haftası İzmir etkinliği için çıtayı çok
yukarı çıkardık. Türkiye ve İzmir’in 2023
hedeflerine ulaşması için doğru yolda
olduğumuzu düşünüyoruz” dedi.
“KORKMAYIN HAYAL EDİN”
Etkinliğe ilk gün katılan Ekonomi Bakanı
Nihat Zeybekci, katılımcılara hayallerin
peşinden gitmeleri tavsiyesinde
bulundu. Türkiye’nin bugüne kadar
Anadolu’nun imkanlarıyla, Türkiye’nin
sermayesiyle başkalarını taklit ederek,
başkalarının verdiği reçetelerle üretim
yaparak, fasonculukla dünyanın 15.
büyük ekonomisi konumuna geldiğine
dikkati çeken Ekonomi Bakanı Nihat
Zeybekci, “Türkiye’de 2002 yılında milli
gelirden AR-GE’nin aldığı pay binde 5’ti.
2012 yılı sonunda bu oran yüzde 0,92’ye
çıktı. İtalya yıllardır AR-GE’ye yüzde 3
pay ayırıyor. Bizim de 2023 hedefimiz
bu. Aradaki mesafeyi kapatmak için çok
çalışmalıyız. Hayal kurun ve hayallerinin
peşinden gidin” diye konuştu.
“VERDİĞİMİZ SÖZÜ TUTTUK”
Türkiye İnovasyon Haftası’nın fikir mimarı
Türkiye İhracatçılar Meclisi Başkanı
İNOVASYON
İ S T A N B U L D E M İ R V E D E M İ R D I Ş I M E T A L L E R İ H R A C A T Ç I L A R I B İ R L İ Ğ İ A Y L I K Y A Y I N I • M A Y I S - H A Z İ R A N 2 0 1 4 • S A Y I : 2 7
TÜRKİYE İHRACATÇILAR MECLİSİ VE EGE İHRACATÇI BİRLİKLERİ İŞBİRLİĞİNDE DÜZENLENEN TÜRKİYE
İNOVASYON HAFTASI 2014 İZMİR ETKİNLİĞİ, YOĞUN İLGİSİ GÖRDÜ. 2930 MAYIS 2014 TARİHLERİNDE
DÜZENLENEN ETKİNLİK, İZMİR’İN BUGÜNE KADAR GÖRDÜĞÜ EN FAZLA KATILIMLI ORGANİZASYON OLDU.
Mehmet Büyükekşi, 2013 yılında
Türkiye İnovasyon Haftası İstanbul
toplantısının tanıtımı için İzmir’e
geldiklerinde, Türkiye İnovasyon
Haftası’nın Anadolu’ya yayılması
talebi geldiğini, bu talebi yerinde
gördüklerini ve Türkiye İnovasyon
Haftası’nı Anadolu’ya yayma sözü
verdiklerini anlattı. Bu sözü tutarken
ilk etkinliği İzmir’de düzenlediklerini,
eylülde Ankara, ekimde Gaziantep’te
inovasyon haftası yapacaklarını aktaran
Büyükekşi, finali ise aralıkta İstanbul’da
gerçekleştireceklerini dile getirdi.
İhracatın geleceğinin inovasyonla
ortaya konulacak ürünlerde olduğunu
belirten Büyükekşi, “Katma değeri
arttırabilmek için inovasyon, tasarım,
AR-GE ve marka çok önemli. Biz
inovasyonun gücünü herkese
göstermek için sanayiyi ve gençleri
burada bir araya getiriyoruz. İzmir’in
yıllık ihracatı 10 milyar dolar ve 30
milyar dolara çıkarma potansiyeli var.
Bizim yeni adımlar atmamız lazım
bu sayıyı arttırmak için. İzmir şu an
ihracat yapan kentler listesinde 4’üncü
sırada. Bunu artıracak kapasitesi var.
Bu da katma değeri yüksek ürünle
inovasyonla olur” dedi.
“ESKİ KÖYE YENİ ADET
GETİRECEK GENÇLER ARANIYOR”
TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi
değişimin gücünü inovasyondan
aldıklarını söyleyerek, “Neden yıllardır
inovasyon, inovasyon diyoruz ve
inovasyona bu kadar önem veriyoruz?
Çünkü ihracatımızın geleceği
inovasyonla yapacağımız atılıma bağlı”
dedi.
İnovasyon kavramının
Türkiye’de sadece İstanbul ile
sınırlandırılamayacağı fikrinden
hareketle tüm Anadolu kentlerine
yaymayı hedeflediklerini belirten
Büyükekşi, “Eski köye yeni adet
getirecek gençlerimiz her kentte
var. İlk kıvılcımı İzmir’den yaktık. İzmir
ihracatımız için oldukça önemli bir
kent. Bu İzmir için bir milat olacak” diye
konuştu.
UZMANLAR DENEYİMLERİNİ PAYLAŞTI
Etkinliğin ilk gününde ‘Bilim ve Teknoloji’,
‘İnovasyon ve Tasarım’ konuları işlendi.
İlk konuşmacı, Human Genome Project
(İnsan Gen Haritası Projesi) üzerine
çalışmalar yürüten alzheimer, astım,
parkinson gibi hastalıklar için tedaviler
geliştiren Signum Biosciences’in
Kurucu CEO’su Dr. Gregory Stock oldu.
Ardından inovasyonunun tanınan
isimlerinden 60’tan fazla ülkede
seminer ve konferanslar vermiş Rowan
Gibson deneyimlerini paylaştı. Tasarım
alanında gerçekleştirilen panel ise
endüstriyel&mimari tasarım alanında
çağdaş mimaride Türkiye’nin önde
gelen isimlerinden Melkan Gürsel
Tabanlıoğlu’nun konuşmasıyla başladı.
Ardından tasarımda başarılı işlere imza
atan Bora Aksu ve Deniz Karaşahin
etkinlikte yer aldı.
Etkinliğin ikinci gününde açılış
konuşmasını Bilim Sanayi ve Teknoloji
Bakan Yardımcısı Davut Kavranoğlu
yaparken, sunum yapan ilk isim
İrlanda’dan Gearoid Mooney oldu.
Ardından Türk İş Dünyası panelinde
FİBA Holding Yönetim Kurulu Başkanı
Hüsnü Özyeğin, Kibar Holding Yönetim
Kurulu Başkanı Ali Kibar, Türk Ekonomi
Bankası Yönetim Kurulu Üyesi Varol
Civil, Kale Grubu Teknik Grup Başkanı
Osman Okyay, Arçelik Genel Müdür
Yardımcısı Tülin Karabük, İnci Holding
Yönetim Kurulu Perihan İnci, Onuk Taşıt
Sanayi CEO’su Ekber Onuk ve THY Genel
Müdür Yardımcısı Ahmet Olmuştur
deneyimlerini paylaştı.
Kariyer etkinliği panelinde ise iş dünyası
ve üniversite öğrencileri bir araya geldi.
İkinci gün öğleden sonra etkinliği
“Türkiye’nin Dijital Platformu”
paneliyle sürdü.
Mehmet
Büyükekşi
EİB Koordinatör Başkanı
Sabri Ünlütürk, “Şirketler
inovasyon ile rekabet
avantajı sağlıyor. Bu
durum küçük olsun, büyük
olsun, geleneksel olsun,
yenilikçi olsun fark etmez.
Tarım, sanayi, hizmet,
enerji farketmeden tüm
sektörlerimiz için geçerli.
Artık sektörünüz ve
büyüklüğünüz ne olursa
olsun inovasyon kaçınılmaz”
diye konuştu.
41
FABRİKA TANITIM
Gürsel
Bayraktar
Burak Alüminyum ihracat
payını yüzde 40’a çıkaracak
AVRUPA’DAN GELEN TALEP ARTIŞI
DOĞRULTUSUNDA YATIRIMLARINI HIZLANDIRAN
BURAK ALÜMİNYUM, GEÇEN YIL
HADIMKÖY’DEN, 40 BİN METREKARESİ KAPALI
OLMAK ÜZERE TOPLAM 200 BİN
METREKAREDE YER ALAN LÜLEBURGAZ
MURATLI’DAKİ FABRİKASINA TAŞINDI.
42
EK YATIRIMLARINI SÜRDÜREN FİRMA, YENİ PRES
YATIRIMLARIYLA ÜRETİM HATTINI GÜÇLENDİREREK
KAPASİTE ARTIŞI GERÇEKLEŞTİRECEK. BURAK
ALÜMİNYUM SATIŞ VE PAZARLAMA MÜDÜRÜ
GÜRSEL BAYRAKTAR, SATIŞLARINDA 2013 YILINDA
YÜZDE 25 OLAN DIŞ PAZAR PAYINI, BU YIL YÜZDE
40’A ÇIKARMAYI HEDEFLEDİKLERİNİ SÖYLEDİ.
FABRİKA TANITIM
İ S T A N B U L D E M İ R V E D E M İ R D I Ş I M E T A L L E R İ H R A C A T Ç I L A R I B İ R L İ Ğ İ A Y L I K Y A Y I N I • M A Y I S - H A Z İ R A N 2 0 1 4 • S A Y I : 2 7
Y
eni tesislerine taşındıkları
2013’ün kendileri açısından
‘yatırım yılı’ olarak
geçtiğini dile getiren
Burak Alüminyum Satış ve
Pazarlama Müdürü Gürsel
Bayraktar, 40 bin metrekaresi kapalı
olmak üzere toplam 200 bin metrekarelik
alanda yer alan Lüleburgaz Muratlı’daki
fabrikalarının faaliyete geçtiğini bildirdi.
Avrupa’dan gelen talebin sadece Burak
Alüminyum’un değil, sektördeki tüm
firmaların ciddi bir kapasite artırımına
neden olacağı değerlendirmesini yapan
Gürsel Bayraktar, yatırımların bu öngörü
doğrultusunda gerçekleştiğini kaydetti.
2013 yılını, toplam imalatın yüzde 75’ini
iç pazar, yüzde 25’ini dış pazara satarak
kapattıklarına değinen Bayraktar, “2014
yılında hedef yüzde 40 dış pazar, yüzde 60
iç pazar satışı. Bununla ilgili olarak mevcut
Avrupa müşterilerimizde artacak talebin
yanında özellikle Orta Doğu ve Kuzey
Afrika hedef pazarlarımız arasında. Bunlarla
ilgili pazarlama tanıtım faaliyetlerimiz
tamamlandı. Ülke bazında temsilci firmalar
belirlenerek sevkıyatlarımız başladı”
şeklinde konuştu.
DÜNYA STANDARTLARINDA
PAKETLEME YAPIYOR
Faaliyetlerine 1984 yılında İstanbul
Bayrampaşa’da alüminyum levha üretimiyle
başladıklarını anlatan Gürsel Bayraktar,
dört adet bin 400, iki adet 2 bin, bir adet
2 bin 250 ton olmak üzere toplam yedi
adet gelişmiş PLC kontrollü ekstrüzyon
pres hatları sayesinde çok çeşitli profil
üretme imkanına sahip olduklarını söyledi.
Alüminyum profillerin taşınma, nakliye
veya stok anında çevresel faktörlerden
hasar görmemesi için muhafaza edilmesi
gerektiğine dikkat çeken Bayraktar,
“Alüminyum ekstrüzyon profil yüzeylerinin
korunması için farklı ambalajlama
yöntemleri var. Sadece ürünün
ambalajlanması yetmiyor. Bunun yanında
şehirler arası ya da ihracat nakliyelerinde
forklift, vinç ve kamyonlarla taşınabilmesi
için de ayrıca paketlenmesi gerekli.
Burak Alüminyum, ulusal ve uluslararası
standartlar çerçevesinde paletleme
yapıyor. Müşteri istekleri doğrultusunda
özel ölçülerde de paletleme
hizmeti veriyoruz” açıklamasını
yaptı.
“YATIRIMCININ TEŞVİKE
İHTİYACI VAR”
Sektörün en büyük
sıkıntısının, halen
hammaddede dışa
bağımlılık olduğunu
belirten Bayraktar,
yakın zamanda bu
konuda planlanan
bir yatırımın
görünmediğini
vurguladı. Vergi Usul
Kanunu’nda yapılması
gereken ancak halen
hayata geçirilemeyen
uygulamaların sektörü
zorlamaya devam ettiğine
dikkat çeken Gürsel
Bayraktar, “Ciddi ihracat potansiyeline
sahip sektörümüze yatırımcılarımızın
önünü açacak teşviklere ihtiyaç var.
Yurt dışı tanıtım
ve pazarlama
faaliyetlerine verilen
desteğin yeni
istihdam alanları
açacak yatırımlara
da verilmesi
en büyük
beklentimiz”
dedi.
Sürekli pazarın
beklentilerini yerinde
takip edebilmek ve
yeni ürünler oluşturmak
amacıyla AR-GE çalışmalarını
önemsediklerini ifade eden Gürsel
Bayraktar, şunları söyledi: “Sürekli ARGE çalışmaları yapıyoruz. Müşterilerimizin
maliyetlerini düşürmeyi amaçlıyoruz. Biz
yenilenmeye çok önem veriyoruz. Bunun
için AR-GE laboratuvarımızda mühendis
arkadaşlarımızın çalışmalar yapmasının
yanı sıra iki farklı üniversitenin de
laboratuvarından destek alıyoruz.”
00,
in 4 n
b
t
de 50 to
rt a
2
, dö t 2 bin et PLC
m
u
e
y
a
i d ları
in
ad
lüm in, bir am yed es hat me
A
k
r
t
l
b
a
Bur adet 2 ere top zyon p ofil üre
ü
r
z
i
ik ak ü ekstr şitli p .
olm trollü çok çe sahip
kon sinde kanına
e
im
say
43
MAKALE
İstanbul’un ‘yerleşim
kalıbı envanteri’
ve geleceğimiz
Ç
RÜŞTÜ BOZKURT
Dünya Gazetesi Yazarı
KENTLERDE YAŞAMANIN ÜÇ
ÖNEMLİ SORUMLULUĞU
VAR: ÖNCELİKLE HERKESE
GEÇİMİNİ SAĞLAYABİLECEĞİ
BİR ‘İŞ ALANI’ YARATILMALI.
İKİNCİSİ HERKESİ
BARINABİLECEĞİ BİR
‘KONUTA’ KAVUŞTURMALI.
ÜÇÜNCÜSÜ DE
KONUTLARLA İŞ
YERLERİNİN DIŞINDA
EĞLENCE VE DİNLENCE
ALANLARINA GİDİP
GELMELERİNİ SAĞLAYAN
HIZLI, GÜVENLİ VE
KONFORLU BİR ‘ULAŞIM’
SAĞLANMALI.
44
ağımızı yönlendiren temel
eğilimlerden biri de refah
arayışındaki insanların göçleri
nedeniyle kentleşmenin giderek daha
hızlanması. HABİTAT 2010 Raporu,
2050’de insanların yüzde 70’inin
kentlerde yaşayacağını öngörüyor.
Birleşmiş Milletler Ekonomik ve Sosyal
İşler Dairesi 2013 Raporu’na göre de
2050’de 9 milyar insanın 6 milyarı
yani üçte ikisi kentlerde yaşayacak.
Bugün dünyanın en büyük kenti olan
Tokyo’da yaklaşık 37 milyon insan
yaşıyor. Daha şimdiden Hindistan’ın
Mumbai kentinde 20, Yeni Delhi’de
16, Kalküta’ da 15 milyonu aşan nüfus
var. Brezilya’nın Sau Poulo kentinde 20
milyonunu aştı. Meksika’nın nüfusu 20
milyon dolaylarında. Çin’de Şangay’ın
da 20 milyonu aşan nüfusuyla dünyanın
merkezlerinden biri olma yolunda.
Bengaldeş’te Dakka’nın nüfusu da 15
milyonu bulmuş durumda. İstanbul
10 milyon üzerinde nüfusu barındıran
kentler arasında yerini alıyor. Dünya
üzerinde havaya salınan gazların yüzde
80’ini kentler oluşturuyor. Kentlerin
mevcut bina stoklarının bugünün
teknolojisi dikkate alınırsa ‘iklim dostu’
olmadığı, ivedilikle yenilenmesi gerektiği
açık. Avrupa’nın merkezi ülkesi olma
konumuna gelmiş olan Almanya’da bina
stoklarının yüzde 90’ı 1980/85 yıllarında
yapılmış.
ÜÇ TEMEL GÖREV
Kentlerde yaşamanın üç önemli
sorumluluğu var: Öncelikle herkese
geçimini sağlayabileceği bir ‘iş alanı’
yaratılmalı. İkincisi herkesi barınabileceği
bir ‘konuta’ kavuşturmalı. Üçüncüsü de
konutlarla iş yerlerinin dışında eğlence
ve dinlence alanlarına gidip gelmelerini
sağlayan hızlı, güvenli ve konforlu
bir ‘ulaşım’ sağlanmalı. Kentleşmenin
ekonomik, sosyal, kültürel önemi artıyor.
Uluslararası rekabette kent yapılarını
ve işlevlerini dikkate almadan başarılı
sonuçlar üretmek mümkün olmuyor.
Bütün bu gelişmeler kent üzerine
düşünen entelektüellerin sayısını
da artırıyor. Kentlerle ilgili çözümler
üzerine yoğun tartışmalar yapılmasını
gerektiriyor. Kent içi ulaşımı çözmek için
trafikteki tüm işlemlerin ‘bağlantılı hale
gelmesi’ üzerinde özellikle duruluyor.
Kentte yaşayan insanların günlük
eylemlerinin büyük bölümünü ‘yürüyüş
mesafesinde çözme’ ilkesini gözeten
planlama anlayışı öne çıkıyor. Bir başka
anlatımla konut, çalışma yeri ve boş
zaman mekanlarının iç içe olması
gerekiyor. İstanbul’da ‘kent ekonomisinin
verimi’ üzerinde tartışmaları
yoğunlaştırmalıyız.
ÖNCE MARJİNAL İŞLERDE ÇALIŞTILAR
Bu yazıda sadece ‘kentin yerleşme kalıbı
ve iş gücünün verimi’ üzerine küçük bir
not düşerek, belli bir alanda tartışmaları
yaygınlaştırmalı, yoğunlaştırmalı ve
derinleştirmeliyiz. İstanbul’un yerleşme
kalıbını yapılandıran ‘kendiliğinden
gelişme’nin yarattığı sorunları var. Uzun
süre İstanbul’a yerleşenlerin çoğunluğu
önce dost, akraba ve hemşehrilerinin
daha önce yerleştikleri varoşlara gelerek
oralarda başlarını sokabilecekleri konutlar
yaptı. İstanbul’a gelenler önce marjinal
işlerde çalıştı, daha sonra örgütlü işlere
MAKALE
İ S T A N B U L D E M İ R V E D E M İ R D I Ş I M E T A L L E R İ H R A C A T Ç I L A R I B İ R L İ Ğ İ A Y L I K Y A Y I N I • M A Y I S - H A Z İ R A N 2 0 1 4 • S A Y I : 2 7
yöneldi. Nerede iş bulursa oraya gitti.
Maltepe’de konutu olan bir insan
üç araç değiştirerek Kazlıçeşme’deki
fabrikada çalıştı. Planlı kent kurmuş
toplumlarda fabrika odaklı işin en yakın
çevresinde ‘düz işçiler’, ikinci halkada
‘ara elamanlar’ daha uzak çevrelerde
ise ‘yöneticilerle iş yeri sahipleri’ oturur.
Ayrıca konutla ulaşım arasında bütün
işlevlerin bağlantıları gözetilir. Kentin
en uzak mesafesi arasında ‘45 dakikalık
uzaklık’ zamanda ulaşılabilirlik ölçüsü
kullanılır. Bu özellikler İstanbul için geçerli
değil. İstanbul özelinde hala tortularını
yaşadığımız yerleşim kalıplarının
‘kent ekonomisi üzerine etkilerinin’ bir
envanterini çıkarmak zorundayız.
NE ZAMAN?
Bütün yurttaşlar gibi iş insanları da
sektörleri ve ilgi alanları ne olursa olsun
geleceğimizi doğrudan etkileyecek
olan kent sorunlarıyla yakından
ilgili olmalıdır. Örneğin; kent imar
planlarının yapmayan, planlarla ilgili açık
angajmanları olmayın siyasetçilere yerel
seçimlerde oy vermemeli. Çünkü yanlış
insan seçersek, rant kaygısıyla kentleri
yanlış planlarlarsa, kentlerin akışkanlıkları
azalır, erişebilirlikle ulaşabilirlik olanakları
kısıtlanır, kent verimi düşer, ekonomi
reel anlamda rekabet gücünü yitirir ve
ülkenin zenginleşmesi yavaşlar. Çoğu
zaman kısa vadeli düşünerek kent,
kentleşme, kent altyapıları, kentlerdeki
fiziki sermaye stoku mevcut yapıların
ıslah edilmesi gibi konular günlük
yaşamımızda bizden uzakmış gibi dursa
da, giderek uzayan insan ömrünü dikkate
aldığımızda sadece çocuklarımızı ve
torunlarımızı ilgilendiren bir konu
değil, bizzat kendi yaşam kalitemizi
de etkileyen çok temel bir sorunla
yüz yüze olduğumuzu unutmamak
gerekir. Son söz olarak şunu ifade
etmek istiyorum: Her alanda fetişizm
sakıncalı bir tutum. Günlük sorunları
fetiş haline getirerek bizi yakın ve uzak
gelecekte derinden etkileyecek olguları
ilgi menzilimizin dışına çıkarırsak hem
kendi birikimlerimizi israf etmiş hem de
çocuklarımızla torunlarımızın hakkını
yemiş oluruz. Yaklaşık üç bin yıl önce
Sümer rahibinin dediği gibi; “Sen
kendin için değilsen, kim senin için?
Sen başkaları için değilsen nesin ki?
Şimdi değilse ne zaman?” Tam da şimdi
hareket etmenin zamanı. Kentlerle
ilgimizi şimdi başlatmazsak yarın çok
geç olabilir, çok geç...
45
YATIRIMCISINI BEKLEYEN TASARIMLAR
Mira lazımlık hastala
M
ira lazımlığın ön
tarafının yükseltilmiş
olması sayesinde
idrar yapmak için hastanın dik
konuma gelme zorunluluğunun
ve idrarın etrafa dökülmesi gibi
problemlerin önüne geçiliyor.
Ayrıca erkek hastalar için ikinci
bir ürünün kullanılmasına da
ihtiyaç kalmıyor.
r için ideal
Rasim İspirgil
Anadolu Üniversitesi Endüstriyel
Tasarım Bölümü
Mirzazad Barijugh
Orta Doğu Teknik Üniversitesi
Mimarlık Fakültesi Endüstri
ürünleri
Kestane çizerken ka
zaları önleyin
K
estane çizme aleti olarak
tasarlanan ürün, kestane
çizerken meydana
gelebilecek kazaları önlemeyi ve
işlemi daha seri hale getirerek,
kestane çizme işini bir eziyet
olmaktan çıkarmayı amaçlıyor.
Üretim maliyetleri ve kullanım
kolaylığı ön plana alınarak
tasarlanan ürün, ergonomik bir
sap kısmı ve bunu form olarak
takip eden, tek parça sacdan
bükülerek üretilen, kesici ağız
kısmından oluşuyor.
Şenol Doğan
Marmara Üniversitesi Güzel
Sanatlar Fakültesi
46
YATIRIMCISINI BEKLEYEN TASARIMLAR
İ S T A N B U L D E M İ R V E D E M İ R D I Ş I M E T A L L E R İ H R A C A T Ç I L A R I B İ R L İ Ğ İ A Y L I K Y A Y I N I • M A Y I S - H A Z İ R A N 2 0 1 4 • S A Y I : 2 7
lı
k
lı
ğ
a
s
k
o
ç
t
u
C
&
e
d
Co
G
ıda zehirlenmesi,
çapraz bulaşma gibi
birçok bakteriyel
hastalığın mutfak gereçlerinden
kaynaklandığı biliniyor. Son
zamanlarda her gıda grubu
için ayrı mutfak ekipmanları
kullanılması tavsiye ediliyor. Bu
ekipmanların başında ise kesme
tahtaları yer alıyor. Bu ihtiyaçtan
yola çıkılarak tasarlanan hem de
daha kullanışlı bir kesme tahtası
çözümü.
Zeynep Ç. Altmışoğlu
İstanbul Teknik Üniversitesi
Mimarlık Fakültesi
li
t
e
if
r
a
m
i
r
le
f
e
ş
k
a
f
t
Balans’la mu
B
alans’la mutfak şeflerinin
kesme işlemlerini
hızlandırmaları ve seri
bir şekilde yapabilmeleri için
tasarlanmış. Gövde ve bıçak
için paslanmaz çelik, gövde
üzerindeki sap için plastik çeşidi
olan polietilen düşünülmüş.
Gövde için çekme yöntemi ve
şekillendirme, bıçak için kesme
yöntemiyle kalıplama, gövde
üzerindeki plastik sap için
plastik enjeksiyon kalıplama
yöntemi düşünülmüş.
Enes Büyüktopbaş
Işık Ün. Güzel Sanatlar Fakültesi
Hande Özgeldi
Işık Ün. Güzel Sanatlar Fakültesi
47
ENDÜSTRİYEL TASARIM
Tasarım
ürünün tüketiciyle
kurduğu iletişimi güçlendiriyor
K
İnci Çayırlı Sokak No:27 Daire:1
34674 Kuzguncuk İstanbul Türkiye
TEL: +90 (0216) 532 00 10
FAX: +90 (0216) 532 00 10
GSM: 0537 212 85 72
ENDÜSTRİYEL TASARIMIN
İLK AŞAMASINDAN
SON ANA KADAR BİR
BÜTÜN OLDUĞUNUN
ALTINI ÇİZEN HI DESIGN
KURUCUSU UĞRAŞ AKPINAR,
“TÜKETİCİNİN MARKA ALGISI
DA BU BÜTÜNÜN İÇİNDE.
SÖZ KONUSU MARKANIN
MÜŞTERİLERİNE ÜRÜN VE
HİZMETLERİYLE SÖYLEMEK
İSTEDİĞİNİ İYİ ANALİZ ETMEK
GEREKİR” DİYOR.
48
endini rekabete bağlı, yaratıcı
alanlarda fikir ve emek
harcayan biri olarak gören
Uğraş Akpınar’ın hayata
bakış açısının da bu mantıkla
geliştiğini söyleyebiliriz.
Aslında ‘hobi’ sahibi biri olmadığını ifade
eden Uğraş Akpınar, zamanının büyük bir
bölümünü yapmaktan mutlu olduğu işlere
ayırmayı tercih ediyor. Akpınar yolculuk
etmeyi, yeni mekanlar keşfetmeyi, insanlar
tanımayı, tarih ve sosyoloji alanında
kitaplar okumayı seven bir kişiliğe sahip.
“Çalışma hayatımı kurduğum Hi Design
markası altında sürdürüyorum” diyen Uğraş
Akpınar endüstriyel tasarım alanındaki
çalışmalarına yönelik şu bilgileri veriyor:
“12 yıla yaklaşan meslek hayatımda çok
çeşitli sektörlere rekabette fark yaratmaya
çalıştığımız ürünler tasarladım. Beyaz eşya
otomotiv, elektronik ürünler ve medikal
alanları başlıca yoğunlaştığım projeleri
oluşturuyor. Kişisel olarak ulusal ve
uluslararası yarışmalarda pek çok ürünüm
tasarım ödülleri aldı. Tasarımı yapılacak
ürün için konsept aşamasından üretim
detaylarına, marketteki algısından
tüketici beklentilerine kadar
detaylı bir tasarım prosesi veya
metoduyla çalışıyorum. Kısacası
bu yolculuğu üç boyutlu
datadan ticari metaya kadar
giden bir serüven olarak
tanımlamak mümkün.”
“TÜRK GİRİŞİMCİSİ
YENİLİĞE AÇIK”
Uğraş Akpınar çağımızda
tasarım ve marka
ilişkisinin kurumsal
anlamda önemli bir
olgu olduğuna dikkat çekiyor. Özellikle
tüketiciye ulaşma noktasında tasarımın en
az ürün kalitesi kadar önemli olduğuna
işaret eden Uğraş Akpınar şöyle devam
ediyor: “Ben ürün ve markanın konuştuğuna
inanırım. Ürünü alacak kişiye maksimum
üç cümle kuran bu konuşmalar kaliteli,
ucuz ya da pahalı, yenilikçi veya tutucu,
prestij ürünü, dayanıklı, kalıcı, heyecan
verici, sevimli ve agresif bir ürün olduklarını
söyler. Kullanıcının marka algısı da söz
konusu markanın yıllar içinde müşterilerine
ürün ve hizmetleriyle neler söylediğiyle
oluşur. Tasarım yaparken ürünün hangi
cümleleri söylemesi gerektiği konusunda
müşterilerimize uzun uzun mesai harcarız.
Bu mesai sonuncunda oluşan kavramları
ürün üzerinde oluşturabildiğimizde başarı
kendiliğinden geliyor. Yerküre kaynaklarının
kısıtlı olduğu şüphesiz. Rekabet koşulları
gereği her marka binlerce ürünü pazara
sunuyor. Bu tespitler ister istemez yolun
sonunu görmeden yeni bir vaziyet, yeni bir
algı oluşturulmasının gerekliliğini gösteriyor.
ENDÜSTRİYEL TASARIM
İ S T A N B U L D E M İ R V E D E M İ R D I Ş I M E T A L L E R İ H R A C A T Ç I L A R I B İ R L İ Ğ İ A Y L I K Y A Y I N I • M A Y I S - H A Z İ R A N 2 0 1 4 • S A Y I : 2 7
Tüketici bilinçlendikçe enerji tasarrufu,
çevreye zararsız ürünler, sürdürülebilirlik
gibi kavramlar mümkün olan en az
parçayla tasarım, demonte edilme kolaylığı,
geri dönüşümü mümkün olan ürünler
zamanla pazarda bir adım daha öne çıkıyor.
Bütün bunlar Türk sanayicisinin her zaman
girişimci, gelişime ve yeniliğe açık bir özgül
ağırlığa sahip olmasıyla anlam kazanıyor.
Tasarım değer yaratma sürecinde zincirin
önemli halkalarından biri. Küreselleşme
faktörünün devrede olduğunu da
düşünürsek iş dünyasındaki aktörler hızla
son 10 yılda tasarıma ve tasarımcıya yatırım
yapmaktan kaçınmıyor diyebiliriz.”
KENDİ MARKALARINI YARATIYORLAR
Tasarım alanında müşteri beklentilerine de
değinen Uğraş Akpınar farklı sektörlerin
farklı beklentileri olduğunu söylüyor.
Ancak temel olarak üretim maliyetlerini
düşürmeyi ve ürünün görünümünü
önemsediklerinin altını çizen Uğraş
Akpınar, tasarım konusunda yerli ve
yabancı şirketlerin yaklaşımına yönelik şu
bilgileri veriyor: “Tasarım fark yaratmak
için var. Yerli firmalar bu olguyu daha
da yağın bir oranda içselleştirdiklerinde
arada bir fark kalmayacak. Bir de lider
firma, sürükleyici firma gibi kavramlar
gündemde. Lider ya da sürükleyici kimlikli
firmalar tasarım faktörüne daha derin ve
uzun görülü olduğu kadar planlı bakıyor.
Pazarda oyunun kurallarını değiştirecek
ürünler üretmeyi bir zorunluluk olarak
gördüklerini söyleyebilirim. Ülkemizde
pek çok sektörde henüz dünya ölçeğinde
sürükleyici ve lider bir firma olmamasının
sebeplerinden biri de bu. Ancak bu durum
her an değişebilir. Dünya genelinde
meslek insanı yetiştiren okulların sayısı
hızla artıyor. Yerleşik meslek kuruluşları
sürekli faaliyet içerisinde ve yeni imkanlar,
yeni olanaklar yaratma konusunda iddialı
bir şekilde çalışıyor. Tasarım kavramı artık
yavaş yavaş bir ürün kozmetiği olamaktan
çıkıp, sosyal politikaları, üretimle tüketim
ilişkilerini değiştiren sistem ve yaklaşımlar
oluşturuyor. Tasarımcılar bağımsız olarak
girişimcilik gömleği giyerek pek çok
alanda kendi markalarıyla ürünler arz
ederek girdikleri pazara farklı bir dinamizm
kazandırıyor.”
TASARIM SÜRECİ BİR BÜTÜN
Endüstriyel tasarım noktasında markaların
kazanımlarına da değinen Uğraş Akpınar,
“Bir işletme tasarımcıyla çalışmaya karar
verdiğinde dışarıdan bir gözle bulundukları
pazarda fark yaratacak ürünlere sahip
olmaya hazır olmalı. Bu fark ve kazanım
görsel, işlevsel, maliyet, ürünün algısı gibi
pek çok unsurdan oluşur. Daha da önemlisi
başarılı bir tasarım süreci yaşayan firmalar
eskisine göre daha analitik, daha detaycı ve
insana dokunan, duygularına hitap eden
bir firma kimliğine bürünür” diyor.
Hi Design’i diğer firmalardan ayıran birkaç
faktör var. Bunlardan bazıları tecrübeye
bağlı olarak üretim ve tasarım sürecine
hakim olması. Tasarımın ilk aşamadan son
aşamasına kadar bu süreçleri rahatlıkla
yürütebilme becerisine sahip olan Hi
Design ekibinin tasarım süreci için
kullandıkları metot bu farkı yaratıyor.
“Temel tasarım ilkelerimizin yanında
uygulamalı kriterleri müşterimizin
beklentileri göre oluşturuyoruz” ifadesini
kullanan Uğraş Akpınar sözlerini şöyle
tamamlıyor: “Müşterilerimiz oyunun
kurallarını değiştirecek bir ürün isterler
ise metodumuz değişiyor. Ya da piyasada
fiyat rekabeti var ise buna göre kriterler
belirliyoruz. Endüstri ürünleri tasarımının
çıktıları doğru yapılmış ise her zaman
nedenseldir. Her bir çizginin, her bir
formun, yazının, rengin veya kullanılan
malzemenin orada bulunduğu yerde
olması için geçerli bir sebebi var. Sanat
yapıtları nedensel olmak zorunda değil.”
49
ENDÜSTRİYEL TASARIM
Onlar projelerinin
merkezinde
yer alıyor
Z
uluDesign’in temel felsefesi,
nitelikli endüstriyel tasarımın
ülkemizde de yapılabildiğini
göstermek ve yabancı
tasarıma olan merakı kırmak
olarak tanımlanabilir. İyi bir
eğitim alan ZuluDesign ekibi, verdikleri
hizmet ve ortaya çıkardıkları ürünle de
kendilerine özgü oluşumları sağlamayı
başarıyor. “Bizi sürekli yeniye ve iyiye iten
bir kültürümüz var” ifadesini kullanan
ZuluDesign ekibinden M. Zafer Uluçay
şu bilgileri veriyor: “İşimiz ve hobimiz
aynı yerde çakışıyor. Yaptığımız işi çok
seviyoruz. Kendimizi ve becerilerimizi hiç
durmadan geliştirmeye çalışıyoruz. Bu
işi adeta tutkuyla yapıyoruz. Dolayısıyla
işe severek başlayıp bitirdiğinizde ortaya
çıkan iş başkaları için referans oluyor.”
“TASARIMA DAHA FAZLA ÖNEM VERİLMELİ”
Ülkemizde endüstriyel tasarım bilincinin
tam anlamıyla istenilen düzeye
gelmediğini belirten M. Zafer Uluçay,
ÜLKEMİZDEKİ ÜRETİM
POTANSİYELİNİN
GÜCÜNE DİKKAT ÇEKEN
M. ZAFER ULUÇAY,
ENDÜSTRİYEL TASARIMA
ÖNEM VERİLDİĞİNDE
MARKALARIMIZIN ÖNÜNDE
KİMSENİN DURAMAYACAĞINI
BELİRTİYOR.
ciddi bir üretim potansiyeline sahip
ülkemizin markalaşmak için tasarıma
daha fazla önem vermesi gerektiğine
işaret ediyor. “Ülke olarak üretim
gücümüzün farkına varmalıyız” ifadesini
kullanan Uluçay, “Bu gücü doğru yerde
kontrollü şekilde kullanabilmenin
yolu endüstriyel tasarımdan geçiyor.
Ülkemizde birçok otomotiv ana
sanayisi var ve üretilen ürünlerin fikri
mülkiyetleri yabancılara ait. Bu sıkıntılı
duruma çözüm getirebilme becerisine
sahip olduğunuzda yerinizde duramaz
oluyorsunuz. Bilinçli entelektüeller olarak
bu konuda referans olmayı görev edindik.
Tasarladığımız araçların kullanıcılar
tarafından memnuniyetle karşılanması
ve müşterilerimizin kazançlarındaki artış
bizi motive etti. Endüstriyel tasarım,
mühendislik ve fonksiyonel prototip
konularındaki know-how ile fikri
mülkiyetlerin ülkemizde kalması gurur
verici” diyor.
Burhaniye Mahallesi Taşocakları Çıkmazı Sok. No:1 Beylerbeyi/İSTANBUL Tel: (0216) 318 57 60 E-mail: [email protected]
50
EĞİTİM
İ S T A N B U L D E M İ R V E D E M İ R D I Ş I M E T A L L E R İ H R A C A T Ç I L A R I B İ R L İ Ğ İ A Y L I K Y A Y I N I • M A Y I S - H A Z İ R A N 2 0 1 4 • S A Y I : 2 7
İDDMİB, İKMİB VE ZUCDER İŞBİRLİĞİNDE ‘TÜRK EV VE
MUTFAK EŞYALARI YURT DIŞI PAZARLAMA TAKIMI’NIN,
KÜME FİRMALARIN İHTİYAÇ VE TALEPLERİ DOĞRULTUSUNDA
BELİRLENEN EĞİTİM FAALİYETLERİ DEVAM EDİYOR.
a
m
ş
a
l
a
k
r
a
m
ç
a
m
Eğitimlerde a
stanbul Demir ve Demir Dışı Metaller
İhracatçıları Birliği (İDDMİB) tarafından,
İstanbul Kimyevi Maddeler ve
Mamulleri İhracatçıları Birliği (İKMİB)
ve Zuccaciyeciler Derneği (ZUCDER)
işbirliğinde, Ekonomi Bakanlığı’nın
Uluslararası Rekabetçiliğin Geliştirilmesinin
Desteklenmesi tebliği kapsamında
projelendirilen ‘Türk Ev ve mutfak eşyaları
yurt dışı pazarlama takımı’ küme firmaların
ihtiyaç ve talepleri doğrultusunda
belirlenen eğitim faaliyetlerine devam
ediyor. İlk olarak 16-17 Mayıs 2014
tarihlerinde Model Yönetim Danışmanlık
firmasından Fahrettin Otluoğlu tarafından
‘kurumsallaşma ve markalaşma’ üzerine iki
gün süren eğitim verildi. 10 Haziran 2014
tarihinde tasarımcı Orhan Irmak tarafından
‘ambalaj tasarımı eğitimi’ verildi. Ambalaj
tasarımının nasıl fark yarattığı, önemi ve
tasarım sürecinin yönetimi konularının ele
alındığı eğitimde dünyada fark yaratan
tasarımlar değerlendirildi. Ayrıca marka
bilincinin ve bilinilirliğinin artırılmasında
ambalaj tasarımının büyük rol oynadığı
ve nihai satın almayı etkileyen önemli
faktörlerden olduğu vurgulandı.
İ
2014 TEMMUZ AYI İMMİB EĞİTİM ETKİNLİKLERİ
SIRA
KONUSU
EĞİTİM YERİ
TARİH
GÜN
SAATİ
BAŞVURU
TARİHİ
1
Güler Kazmacı ile Etkili Konuşma,
Hitabet ve İkna Teknikleri
Dış Ticaret
Kompleksi/ 03.07.2014
İSTANBUL
2
09.30
------17.30
20.06.2014
2
Diplomatik Davranabilmek ve
Hayır Diyebilmek
Dış Ticaret
Kompleksi/ 11.07.2014
İSTANBUL
1
09.30
------17.30
20.06.2014
3
Stres Yönetimi ve Motivasyon
Dış Ticaret
Kompleksi/ 14.07.2014
İSTANBUL
1
09.30
------17.30
20.06.2014
4
Problem Çözme ve Karar Verme
Dış Ticaret
Kompleksi/ 14.07.2014
İSTANBUL
2
09.30
------17.30
20.06.2014
5
Kurumlarda Doğru ve Etkin AR-GE
Yapılanması
Dış Ticaret
Kompleksi/ 16.07.2014
İSTANBUL
2
09.30
------17.30
20.06.2014
6
Kalite Yönetim Sistemi (ISO 9001:2008)
Dış Ticaret
Kompleksi/ 16.07.2014
İSTANBUL
1
09.30
------17.30
20.06.2014
7
Topluluk Önünde Etkili Konuşma ve Beden
Dilini Geliştirme
Dış Ticaret
Kompleksi/ 17.07.2014
İSTANBUL
2
09.30
------17.30
20.06.2014
8
Dış Ticaret Uzmanlığı
Dış Ticaret
Kompleksi/ 21.07.2014
İSTANBUL
2
09.30
------17.30
20.06.2014
9
Yaşamınızın Koçu Olun
Dış Ticaret
Kompleksi/ 22.07.2014
İSTANBUL
2
Dış Ticaret
Kompleksi/ 23.07.2014
İSTANBUL
2
10
İhracatta Teklif Hazırlama, Fiyatlandırma,
Maliyet ve Risk Yönetimi
09.30
------17.30
09.30
------17.30
20.06.2014
20.06.2014
51
ALTERNATİF PAZARLAR
ş
i
n
e
g
ı
r
a
l
k
a
n
a
l
o
m
ı
r
ı
t
a
y
ENDONEZYA’DA PETROL
VE DOĞALGAZDAN SONRA
MADEN ÜRETİMİ ÖNE ÇIKIYOR.
AYRICA DÜNYADAKİ EN BÜYÜK
KÖMÜR REZERVLERİNE SAHİP
İKİ ÜLKEDEN BİRİ. ENDONEZYA
HÜKÜMETİ TARAFINDAN ÖNEM
VERİLEN SEKTÖRLER ENERJİ,
KİMYASALLAR, TEKSTİL, MAKİNE,
METAL İŞLEME, MADENCİLİK
ÜRÜNLERİ, ELEKTRONİK, GIDA,
KAKAO, PALMİYE YAĞI VE
KAUÇUK İŞLEME ENDÜSTRİLERİ.
52
E
ndonezya Güneydoğu
Asya’da yer alan dünya’nın
en kalabalık Müslüman (200
milyon) ülkesi. Endonezya,
bol seviyede tabi kaynaklara
sahip bir ülke. İkliminden
dolayı gür tropik ormanlar
ülkenin bitki örtüsünü meydana
getiriyor. Yeraltı ve yer üstü kaynakları
oldukça zengin olan Endonezya’da
bol ve çok çeşitli madenler mevcut.
Kalay, petrol, doğalgaz, kömür, boksit,
manganez, altın ve gümüş yatakları
dünya rezervleri arasında önemli bir
yer işgal ediyor. Ayrıca bunlardan başka
nikel, bakır ve iyotla tuz da zengin
yeraltı madenleri arasında bulunuyor.
Endonezya’da ekonomi tarıma dayalı.
Fakat bağımsızlığına kavuştuğundan
beri sanayi, madencilik ve ticarette çok
önemli ilerlemeler kaydedilmiş durumda.
Topraklarının ancak yüzde 7,5’i ekilebilir
durumda. Sulanabilen arâzilerde senede
iki defa mahsul almak mümkün.
ZENGİN YERALTI KAYNAKLARI VAR
Madenlerin işletilmesi sömürge
devrine göre, ülke için daha faydalı
hale gelmesine rağmen, ekonomi
halen dışa bağımlı, dış yatırımlara
muhtaç. Senelik 50 milyon ton olan
petrol üretimi ülke petrol rezervlerinin
pek azının değerlendirilmesiyle elde
ediliyor. Petrol rafinerilerinin gelişmesi
her geçen gün petrol üretimini
artırıyor. Petrol ağırlık olarak Sumatra ve
Kalimantan Bölgesi’nden elde ediliyor.
Endonezya’nın ihracatının yarısını petrol
oluşturuyor. Petrol ve doğalgazdan
sonra ülkenin maden üretimi öne çıkıyor.
Endonezya dünyadaki en büyük kömür
rezervlerine sahip iki ülkeden biri. Rezerv
ALTERNATiF PAZARLAR
İ S T A N B U L D E M İ R V E D E M İ R D I Ş I M E T A L L E R İ H R A C A T Ç I L A R I B İ R L İ Ğ İ A Y L I K Y A Y I N I • M A Y I S - H A Z İ R A N 2 0 1 4 • S A Y I : 2 7
miktarının 100 milyar tonun üzerinde
olduğu düşünülüyor. Kömür rezervinin
yüzde 48’i linyit, yüzde 1,7’si antrasit.
Avustralya’dan sonra dünyanın ikinci
büyük kömür ihracatçısı konumunda.
Madencilikte yabancı sermayeye ihtiyaç
duyuluyor. Ancak, geçmiş dönemlerde
yabancı sermayeli firmalarla yerel
yönetimler arasında çıkan anlaşmazlıklar
bu alanda yabancı sermayenin ülkeye
gelmesini zorlaştırıyor. Özellikle kalay
üretiminde dünya devletleri arasında
üçüncü sırada olan Endonezya’da sanayi
bağımsızlıklarına kavuştuktan sonra
kurulmaya başladı. Bölgede petrol
rafinerileri, demir-çelik sanayi, lastik,
çimento, kağıt, kinin, gübre, dokuma
fabrikaları her geçen gün çoğalıyor.
Limanları her tonajdaki gemilerin
yanaşmasına elverişli, tersaneleri de her
geçen gün gelişmesine rağmen kendi
deniz filosu yetersiz. Ülkenin en çok
sıkıntı çektiği konu elektrik enerjisinin
yeterli olmaması. Fakat son yıllarda bu
konuda kayda değer çalışmalar yapılıyor.
Makine, elektronik, dokuma ve kimya
sanayi yatırımları hız kazanmış durumda.
Hayvancılık ülke ekonomisinde fazla bir
yer tutmaz. Sadece koyun, keçi ve kümes
hayvanları beslenmesi yaygın. Ülkenin
ekonomik yapısında balıkçılık geniş bir
yer tutuyor. Son zamanlarda senelik balık
üretimi iki milyon ton civarında. Ülkenin
kara yolu ulaşımı fazla gelişmemiş.
Bunun yerine hava ve deniz ulaşımı ülke
ihtiyacını karşılayacak seviyede.
karşılamakta oldukça yetersiz kalan
üretim nedeniyle önemli miktarda
çimento ithalatı yapılıyor. Kağıt endüstrisi
de 1980’lerin ortalarından beri gelişme
gösteriyor. Ancak endüstri son yıllarda
hammadde sıkıntısıyla karşı karşıya.
Tekstil ve hazır giyim sanayi, petrol ve
gaz dışında ülkenin en büyük ihracat
geliriyle istihdamı sağlayan temel sektör.
Son yıllarda yapılan önemli yatırımlara
rağmen sanayideki büyüme hızı genel
büyüme hızının altında gerçekleşiyor
denilebilir. Ülke sanayi Çin ve Hindistan
gibi ucuz mamul ürünler satan ülkelerin
rekabetinden olumsuz etkinlenmiş
durumda. Tekstil, giyim, deri işleme,
ayakkabı ve orman ürünleri gibi emek
yoğun iş kolları bu olumsuzluktan daha
fazla etkilenen alt sektörler konumunda.
Endonezya yüksek nüfusu, sahip olduğu
hammadde çeşitliliği sanayinin gelişimi
için önemli unsurlar arasında. Hükümet
ÇİN MALLARI HAKSIZ REKABET YARATIYOR
Endonezya’nın 1997 yılında kriz öncesi
GSYİH’nın yüzde 25’ini oluşturan sanayi
sektörü GSYİH’nın yüzde 46,9’unu
oluşturuyor. Öte yandan sektör Hindistan
ve Çin kaynaklı ucuz fiyatlı ürünlerin
rekabetiyle karşı karşıya kalmış durumda.
Alüminyum üretimi konusunda Kuzey
Sumatrada Japon ortaklığıyla kurulan
döküm tesisi 1985 tarihinden beri
üretim yapıyor. Petrokimya endüstrisi
ve çimento tesisleri devlet tarafından
oluşturulan diğer tesisler arasında.
Çimento üretimi yapan sekiz firmanın
toplam üretim kapasitesi 53 milyon ton
seviyesinde. Ülkenin artan ihtiyacını
53
ALTERNATİF PAZARLAR
tarafından önem verilen sektörler enerji,
kimyasallar, tekstil, makine, metal işleme,
madencilik ürünleri, elektronik, gıda,
kakao, palmiye yağı ve kauçuk işleme
endüstrileri. Ülkede belirli sektörlerde
ağır sanayi gelişmiş durumda. Örneğin;
demir-çelik üretimi için entegre tesis olan
Batı Java’daki Krakatau Steel fabrikası
var. Ülkedeki toplam demir çelik üretimi
2,9 milyon civarında. Kişi başına çelik
tüketimi ortalama 30 kilo gibi çok düşük
bir miktarda olmasına rağmen yıllık 8–9
milyon ton olan iç talebi karşılayamıyor.
ÖNEMLİ PETROL VE DOĞALGAZ ÜRETİCİSİ
Endonezya önemli petrol ve doğalgaz
üreticisi bir ülke. Son yıllarda önemli
miktardaki tüketim nedeniyle 2002’den
sonra ülke petrol ithalatçısı konumuna
geldi. Dünya petrol rezervlerinin yüzde
1,2’si üretiminin ise yüzde 0,3’ü bu ülkede
bulunuyor. Tahmin edilen petrol rezervi
43 milyar varil, bilinen petrol rezervi ise
7,7 milyar varil düzeyinde. Ülkede petrol
ürünleri devlet tarafından sübvanse
ediliyor. Petrol satış ve dağıtımında
devletin petrol şirketi olan Pertemina
yasal düzenlemeyle
tekel konumundan
çıkarıldı. Ancak faaliyette
bulunduğu alanla yine
en büyük petrol ve gaz
üreticisi firma konumunda.
Günlük petrol üretimi
190 bin varil seviyesinde.
Toplam üretimin
yaklaşık yüzde 20’sini
gerçekleştiriyor. Petrol ve
gazla ilgili tüm faaliyetleri
kamu kurumu olan BP
Migas (The Upstream Oil
and Gas Regulatory Agency) düzenliyor.
Endonezya’nın doğalgaz rezervinin 334,5
TSCF olduğu tahmin ediliyor. Dünya
rezervlerinin yüzde 2,6’sı üretiminin ise
yüzde 1,6’sı Endonezya’da. Ülkenin yıllık
elektrik üretimi 150 bin Gwh düzeyinde.
Dolayısıyla ülkede enerji yatırımlarına
ihtiyaç var.
TÜRK FİRMALARI MADENCİLİĞE
YATIRIM YAPIYOR
Ülkede yabancı sermayeyi teşvik
54
çısından
İhracatımız arünler:
potansiyel ü
ünleri
● Tarım ve gıda ür
anları
m
ip
ek
ve
e
● Makin
lar
● Elektrikli cihaz
eleri
m
ze
al
m
at
● İnşa
k parça
● Otomotiv yede
ürünleri
● Demir ve çelik
yi ürünleri
na
● Savunma sa
leri
ün
ür
● Ev tekstili
amacıyla 2007’de yeni mevzuat
uygulamaya konuldu. Yeni yasa,
yabancılara yerli yatırımcıyla eşit
muamele, ulusallaştırmaya karşı
koruma, serbest sermaye transferleri,
anlaşmazlıklarda uluslararası uzlaşmaya
gitme, minimum sermaye miktarı
olmaması, belirli tip yatırımlarda vergi
teşviki gibi yenilikler getirdi. Ancak
son yıllarda yatırım ortamında görülen
olumlu gelişmelere rağmen halen
mevcut altyapı, yasal sistemdeki
belirsizlikler, uygulama farklılıkları
yabancı yatırımlar önündeki en büyük
engeller. 2012 itibarıyla Endonezya’da
sekiz Türk firması yaklaşık 180 milyon
dolar tutarında yatırım yaptı. Söz konusu
yatırımların en büyüğü Indokordsa
tarafından yapılan endüstriyel iplik ve
kordbezi yatırımı. Türk firmaları tarafından
yapılan diğer önemli yatırım alanı
madencilik. Ayrıca Java Adası’nda un
fabrikalarıyla elektrik malzemesi üreten
bir tesis mevcut.
EN ÖNEMLİ PAZAR JAPONYA
Endonezya 90’lı yıllara kadar ithalata
bağımlılığı nedeniyle cari işlemler açıK
veren bir ülke konumundaydı. Ancak,
1998 sonrasında ithalattaki önemli
ölçüdeki düşüş nedeniyle dış ticaretteki
bu yapı değişerek ülke ticaret fazlası
ALTERNATiF PAZARLAR
İ S T A N B U L D E M İ R V E D E M İ R D I Ş I M E T A L L E R İ H R A C A T Ç I L A R I B İ R L İ Ğ İ A Y L I K Y A Y I N I • M A Y I S - H A Z İ R A N 2 0 1 4 • S A Y I : 2 7
Bazı ürünlerde
uygunluk aranıyor
veren bir konuma geldi. Bu durumun
oluşmasında Endonezya’nın ihraç ettiği
hammaddelerde dünya fiyatlarındaki
artış da önemli rol oynadı. İthalatla
ihracatta petrol ve gaz önemli bir yer
tuttuğu için 2012’de bu alanda ihracatı
ithalatının gerisine düştü. Endonezya’nın
en önemli ihraç pazarı Japonya.
İhracatın yüzde 16,6’sı bu ülkeye yönelik.
Japonya’dan sonra Çin, Singapur, ABD
ve G. Kore en fazla ihracat yaptığı diğer
ülkeler. Söz konusu beş ülkeye yaptığı
ihracat toplam ihracatın yaklaşık yüzde
53,1’ini oluşturuyor. İhracatta oluşan
bu pazar bağımlılığının giderilmesine
yönelik Orta Doğu ve Asya gibi yeni
piyasalara açılımın önemi gündemde.
İthalatında ise ilk beş ülke Çin, Singapur,
Japonya, G. Kore ve ABD. Bu ülkelerin
toplam ithalat içerisindeki payı ise yüzde
53,8 düzeyinde.
Türkiye ile Endonezya arasında
ekonomik ve ticari ilişkilerin
arttırılmasına yönelik resmi
heyetler, iş forumları, ticaret
heyetleri ve milli fuar katılımları
gibi yoğun faaliyetler yapılıyor.
Bu kapsamda özellikle imzalanan
anlaşmalar ekonomik ilişkilerin
yasal temelini teşkil ediyor.
Türkiye’yle Endonezya arasındaki
ticaret hacmi son yıllarda hızla
artıyor. Ülkemizle Endonezya
arasındaki toplantıları sonucunda
iki ülke arasında gümrük, sanayi,
standardizasyon, ulaştırma, tarım,
doğal afetler, enerji, bankacılık,
turizm ve ihracatı geliştirme
alanlarında işbirliği devam ediyor.
Dolayısıyla dış ticaret hacmi de
özellikle son yıllarda önemli oranda
artış gösterdi. Endonezya’ya
yönelik ülkemizin başlıca ihraç
kalemlerini buğday unu, tütün,
maden makineleri, kâğıt atıkları,
dokuma kumaş ve mermer
oluşturuyor. İhracatımızdaki
en önemli kalemi buğday unu.
Endonezya’nın buğday unu
üretimi iç talebi karşılayamıyor.
Diğer taraftan ülkemizde
yerleşik firmalarının bu ülkedeki
fuarlara katılımları hızla artıyor.
Endonezya ihracatçı firmalarımız
açısından işlenmiş tarım ürünleri
başta değirmen, gıda işleme,
paketleme, tekstil, ayakkabı,
ağaç işleme makineleri olmak
üzere tüm makine ekipmanları,
elektrikli ve elektronik cihazlarla
inşaat malzemeleri, mermer,
halı, savunma sanayi ürünlerimiz
açısından önem arz eden bir piyasa
konumunda. Kimyevi atıkların
ülkeye ithali yasak. Bunun dışında
ülkeye ithal edilen malların ticari
gemiler ve balıkçılık gemileri
hariç yeni olması gerekiyor.
Kullanılmış makine ithali ise
izne bağlı. Bu makineleri üretici
firmalar ihtiyaçları bağlamında
ithal edebilir. Ancak yabancı
sermayeli firmaların kendi makine
parkını yurt dışından satmamak
kaydıyla getirebilir. İthalatta
bazı mallar için ithal öncesi izin
prosedürü bulunuyor. İthalatta
tüm ürünlerde Endonezya
standartlarına uygunluk zorunlu
değil. Fakat bazı malların ithalatı
sırasında Endonezya standartlarına
(SNI) uygunluk aranıyor. Buğday
unu, lamba, muhtelif gübreler,
lastikler, priz, vantilatör, çimento ve
güvenlik camları bu kapsamda.
55
KANUN
Hedef
üreten
Türkiye
üreten
KOBİ
TÜRKİYE İHRACATÇILAR
MECLİSİ TİM BÜNYESİNDEKİ
İHRACATÇILARIN TAAHHÜTLÜ
KREDİ İHTİYAÇLARININ
KARŞILANMASI, FİRMALARIN
BORÇ VE ALACAKLARININ
DÖVİZ İKİ KURUNDAKİ
DALGALANMALARDAN
KORUNMASINA YÖNELİK GENEL
ESASLAR DÜZENLENİYOR.
1
3 Haziran 2012 tarihli
ve 28332 sayılı Resmi
Gazete’de yayınlanarak
yürürlüğe giren ‘2023 Türkiye
İhracat Stratejisi ve Eylem
Planında’ 19 stratejik hedef
bulunuyor. 15 nolu stratejik hedef
‘Finansal Enstrümanların ve Ticaret
Destek Araçlarının Arttırılması ve Verimli
Kullanımının Sağlanması’nı kapsıyor.
Bu hedefler ihracatçılara sağlanan
finansman olanaklarının artırılmasına
verilen öneme işaret ediyor. Bu protokol
TİM çatısı altındaki ihracatçı birliklerinin
üyelerine, ihracat taahhütlü TL/YP nakit
56
krediyle gayri nakdi kredi ihtiyaçlarının
bankanın kendi kaynaklarından
veya dış kaynaklardan karşılanması,
firmaların faaliyetlerinden doğan döviz
cinsinden borç ve alacaklarının döviz
iki kurlarındaki dalgalanmalara karşı
korunmasına, ayrıca diğer bankacılık
ürün ve hizmetlerinin sunulmasına ilişkin
genel esasları düzenliyor.
TİM çatısı altındaki ihracatçı
birliklerinin üyesi olan firmaların banka
kaynaklarından nakdi ve gayri nakdi
kredi talepleri banka tarafından yapılacak
değerlendirmeler sonucunda, mali
yapısında olumsuzluk bulunmaması ve
yapılacak istihbarat sonucunda herhangi
bir olumsuzluğa rastlanılmaması halinde
banka mevzuatı çerçevesinde
değerlendirmeye alınacak.
Bunun yanında TİM
çatısı altındaki ihracatçı
birliklerinin KOBİ vasfına
sahip üyelerine banka
kaynaklı olarak kullandırılacak
ihracat kredileri için
teminat oluşturmak üzere
ihracatçı KOBİ’lerin KGF’nin
kefaletinden faydalandırılması
düzenlenecek.
İHRACATIN FİNANSMANI İÇİN
KULLANDIRILAN KREDİ ÜRÜNLERİ
İmalatçı, imalatçı-ihracatçı firmalara
ihracatın finansmanı amacıyla
rotatif/SPOT/AET döviz kredisi
kullandırılabilecek. Kredi üst limiti
firmanın kredilibitesi bazında
değerlendirilecek. Kullandırılacak krediler
ihracatla döviz kazandırıcı hizmet
ve faaliyetlere ilişkin teşvik mevzuatı
kapsamında değerlendirilecek. Bankanın
‘sanayi KOBİ’ tanımına uyan firmalara
kullandırdığı krediler nedeniyle doğacak
gelirler BSMV’den istisna edilecek.
Üyelerin protokol kapsamında, indirimli
faiz oranından nakit ve gayri nakit kredi
kullanabilecek.
HER ALANDA BÜTÜNSEL KALKINMA
BÜYÜMENİN MOTORU İHRACAT OLDU
BAŞBAKAN İHRACAT ŞAMPİYONLARINI ÖDÜLLENDİRDİ
DEMİR VE DEMİR DIŞI METALLER
İHRACATI HAZİRAN’DA 611 MİLYON DOLAR
MAYIS-HAZİRAN 2014 • SAYI: 27
İSTANBUL DEMİR VE DEMİR DIŞI METALLER İHRACATÇILARI BİRLİĞİ AYLIK YAYINI
Download