İLAÇLARIN FARMASOTİK ŞEKİLLERİ ve İLAÇ - E

advertisement
İLAÇLARIN FARMASOTİK ŞEKİLLERİ
ve
İLAÇ UYGULAMA YERLERİ
Yrd.Doç.Dr. Önder AYTEKİN
2
İLAÇ UYGULAMA YERLERİ
İlaçlar veriliş amacı ve etki etmesi
istenilen yere göre genel olarak iki
şekilde uygulanır;
1.
Lokal etki için uygulama yolları
2.
Sistemik etki için uygulama yolları
3
1.
Lokal etki için uygulama yolları::
Eğer ilacın etkilemesi istenilen yer, vücudun
yüzeyinde ise ya da enjektör iğnesi ile
erişilmesi mümkün bir derinlikte ise ilaç lokal
olarak uygulanır.
•.
•.
İlacın uygulama yerinde yüksek
konsantrasyonda uzun süre kalması için
sistemik dolaşıma geçmesi yani uygulama
yerinden absorbsiyonu engellenmelidir.
4
2. Sistemik etki için uygulama yolları:
Vücutta
yaygın bir etki elde edilmek
isteniyor yada lokal bir etki arzu edilmekle
beraber etki yerine ilacın uygulanması
mümkün değilse ilaç mukozal boşluklara
(oral-mide barsak kanalı) ya da uygun bir
yerden doku içine (kas içi-cilt altı) enjekte
edilir.
5
İlaçların çeşitli yollardan lokal ve sistemik etki
elde etmek amacıyla verilebilmeleri için o
uygulama yoluna özgü farmasötik şekle
sokulmuş olmaları gerekmektedir.
İlacın farmasötik şekli
uygulama yoluna özgüdür.
6
7
Farmasötik şekil: İlaçları insanlara verilebilir
hale getirmek için hazırlanmış tek ya da bir kaç
doz ilaç içeren özel sunum şekilleridir.
•
Farmasötik şekil iki kısımdan oluşur.
1-Etkin madde(biyoaktif madde): Genellikle
toz şeklindedir, bunu doğrudan hastaya vermek
ve ayrıca doz ayarı yapmak zordur.
2-Yardımcı (eksipiyan) maddeler: İlaçla
birlikte verilen tesirsiz maddelerdir.
8
İlaçlarin farmasötik şekilleri üç gruba ayrılırlar.
1-Katı ilaç şekilleri (katı farmasötik şekiller)
toz, draje, kaşe, pilül, kapsül, süpozituar
tablet,sabunlar
2-Sıvı ilaç şekilleri (sıvı farmasötik şekiller)
solüsyon, tentür, süspansiyon, ekstre, şurup
lavman, iksir, gargara, losyon
3-Yarı katı ilaç şekilleri (yarı katı farmasötik
şekiller)
pomat(merhem), krem, lapa, yakı
9
KATI İLAÇ ŞEKİLLERİ
TABLET:
Toz halindeki ilaçların özel makinalarda
sıkıştırılması ile hazırlanan ilaç şekilleridir.
Başlıca tablet şekilleri
•
normal tablet
•
dil altı tableti
•
çiğneme tableti(pastil)
•
10
İmplantasyon tableti(pelet): deri altına
KATI İLAÇ ŞEKİLLERİ
DRAJE:
Tadı acı tabletlerin alınmalarrını
kolaylaştırmak amacıyla, şeker, çikolata veya
diğer maddelerden oluşan ince bir tabaka ila
kaplanması ile hazırlanan ilaç şekilleridir.
Kaplama sırasında çeşitli renklerdeki boya
maddeleri ile daha çekici hale getirilir.
Kaplama işleminin faydaları
•
1-ilacın yaptığı tahriş engellenir
11
KATI İLAÇ ŞEKİLLERİ
KAPSÜL:
Lezzet veya kokuları hoşa gitmeyen katı veya
sıvı ilaçların alınmasını kolaylaştırmak için
hazırlanan silindir şeklindeki jelatinden oluşan
ilaç şekilleridir. Mide asidi ve enzimlere karşı
daha dayanıklı hale gelirler.
KAŞE:
Tat ve kokuları hoşa gitmeyen toz halindeki
ilaçların konması için pirinç unu ya da12nişastadan
KATI İLAÇ ŞEKİLLERİ
PİLÜL:
Toz halindeki etken maddenin bal veya koyu
şurup gibi maddeler ile yoğrulup, küçük küreler
haline getirilmesidir.
0.01-0.5...pilül
0.03-0.05... granül
0.5 den büyük... bol
PAKET:
13
KATI İLAÇ ŞEKİLLERİ
TOZ:
Doğal ya da sentetik kaynaklardan elde edilen
ilaçların çok ince parçalara ayrılmasiıla elde
edilen ilaç şeklidir. Ağızdan alınabildikleri gibi
cilde sürülerek te uygulanırlar.
SÜPPOZİTUAR (fitil) :
Rektuma uygulamaya özgü ilaç şeklidir. Oda
sıcaklığında katı, vucut sıcaklığında ise sıvıdır.
14
SIVI
İLAÇ
ŞEKİLLERİ
SOLÜSYON:
Bir veya bir kaç etken maddenin su, bitkisel
yağ veya diğer uygun bir sıviıçözücüde
çözülmesi ile hazırlanan ilaç şeklidir. İçinde
bakteri veya mantar üremesi sonucunda çabuk
bozulur. Ampül veya vijal (flakon) şeklinde
olabilir.
•
•
İzotonik, steril ve pirojensiz olmalari
gerekmektedir.
ENJEKTABL SOLÜSYON: Parenteral uygulamaya
15
uygun solusyonlara denilir.
SIVI İLAÇ ŞEKİLLERİ
TENTÜR:
Bitkisel ya da hayvansal kaynaklı ilaçlarin alkol
yada eterdeki çözeltisidir.
EKSTRE:
Bitkisiel maddelerin su, alkol ve eter gibi
sonradan uçurulabilen bir yada birkaç eritici ile
karıştırılıp, sonradan eriticinin uçurulması ile
elde edilen ilaç şekilleridir.
16
SIVI İLAÇ ŞEKİLLERİ
ŞURUP(Sirop):
İçerisinde % 60 'dan fazla şeker bulunan sıvı
ilaç şekilleridir. Fazla şeker bulunması nedeniyle
içinde bakteri veya mantar üremesi zordur.
POSYON:
Şeker oranı düşük, kaşıkla içmeye elverişli ilaç
şekilleridir.İçinde bakteri ve mantar
üreyebileceği için 4-5 dozdan fazla
hazırlanmamalıdır.
17
SIVI İLAÇ ŞEKİLLERİ
SÜSPANSİYON:
Katı şekildeki ilaçların bir sıvı içinde tam
olarak çözünmeden ufak partiküller halinde
bulunduğu ilaç şeklidir. Kullanmadan önce
çalkalanması gerekmektedir.(çökmüş olabilir)
EMÜLSİYON:
Bir sıvı ilacın bir sıvı içinde ufak partiküller
şeklinde dağıtılıp bir karışım oluşturması ile
hazırlanan ilaç şeklidir.
18
SIVI İLAÇ ŞEKİLLERİ
LAVMAN:
Rektal yolla uygulanmak üzere hazırlanan
solüsyon veya süspansiyon şeklindeki ilaçlardır.
Küçük hacimli lavmanlara enema denir.
LOSYON:
Cilde uygulanan solüsyon, süspansiyon yada
emülsiyon şeklindeki ilaçlardır.
GARGARA:
19
YARI KATI İLAÇ ŞEKİLLERİ
MERHEM(POMAD):
Cilt veya mukozaya uygulanmak üzere
hazırlanan yağlı katkı maddesi içeren ilaçlardır.
KREM:
Etken madde yağ içinde değildir.
20
Lokal İlaç Uygulama Yolları
21
Epidermal Uygulama (Cilt Üzerine veya Perkütan
Uygulama)
Çeşitli cilt hastalıklarının tedavisinde, ilaçlar merhem (pomat),
krem, solüsyon, süspansiyon, losyon, pudra (toz) ve pat (macun)
şeklinde uygulanabilirler.
Cilt lipidde çözünür olmayan maddelere karşı geçirgen değildir.
Ciltteki patolojik olay epidermisin derin tabakalarında, dermis
veya cilt altında ise ilacı sistemik olarak oral veya enjeksiyonla
vermek gerekir.
22
Vücuttaki her bölgenin cildinden ilaç
emilimi eşit değildir. En fazla emilenden en az
emilene doğru sıralama şöyle yapılabilir:
Scrotum  kulak arkası (mastoid bölge)  koltuk
altı
saçlı deri  göğüs  ön kol  bacak
Lipidde çözünür maddelerin ciltten
absorbsiyonu toksikolojik açıdan da önemlidir.
23
Cilt İçine (İntrakutan) Uygulama
Allerji ve bakteriyoloji testleri veya lokal
anestezik ilaç uygulaması gibi durumlarda
uygulanan kullanımı kısıtlı bir uygulama şeklidir.
Uygulanan solüsyonların hacmi 0.1 ml’yi
geçmemelidir.
24
Konjuktiva Üzerine Uygulama
Göz veya göz kapaklarının konjuktival kısımlarındaki
infeksiyonların tedavisinde, çeşitli amaçlarla gözde miyozis
veya midriyazis gibi lokal etkiler oluşturmada, göz içi basıncını
düşürmede veya diğer bazı lokal etkiler oluşturmak amacı ile
konjonktivaya uygulanırlar.
Göze uygulanan oftalmik preperatlara “kolir” adı
verilir ve steril olarak uygulanmalıdır. Solüsyon veya
süspansiyon (göz damlası) ya da pomad şeklinde hazırlanan
farmasötik şekillerin yanı sıra son zamanlarda “oculer insert”
denen dozaj şekilleri de geliştirilmiştir.
25
İlaç göze uygulama sırasında nazolakrimal kanaldan burun
boşluğuna drene olarak buradan absorbe edilebilir, böylece
sistemik etki oluşturabilir.
örnek: Glokom --blokörler
Uzun süreli tedavi gerektiren göz hastalıklarnda ilacın
günde birkaç kez uygulanması gerekir. Oculer insert adı
verilen farmasötik şekil ile uzun etki sağlanabilir.
örnek: Ocusert pilorkarpin
26
İntranazal Uygulama
Burun mukozası ve paranazal sinüs hastalıklarında
antibakteriyel, vazokonstriktör, antiinflamatuvar veya lokal
anestezik ilaçlar bu yolla uygulanır.
Öte yandan oksitosin, vazopresin ile GnRH analogları çözelti
veya toz halindeki preparatları sprey şeklinde buruna
püskürtülerek sistemik etki için kullanılır.
Pomadlar ve yağlı solüsyonlar bu yolla uygulanmamalıdır
(aspirasyon-lipid pneumonisi).
27
Bukal (Ağız İçi) Uygulama
Ağız mukozasının ve diş etlerinin (gingiva) bazı yüzeyel
iltihaplarında ve diğer lezyonlarında ilaçlar bukal tablet, pastil,
gargara, ağız suyu ve atuşman şeklinde lokal uygulanabilirler.
Tonsillit, diş apsesi ve retrofarengeal apse gibi derin
yapıların yapılarda sistemik ilaç tedavisi yapılmalıdır.
28
Gastrointestinal Kanala Uygulama
Bazı ilaçların ağız yolundan alındıkları halde
absorbe edilmeden mide barsak kanalında etki etmesi
istenir.
Peptik ülser - antiasid ilaçlar, sükralfat, kolloidal
bizmut bileşikleri,MgSO4 gibi tuz laksatifler
29
İntratekal Uygulama
İlaçların subaraknoid boşluğa enjeksiyon yolu ile
uygulanmasıdır. Uygulama 3. ve 4. lumbal vertebralar arasındaki
aralıktan kalınca ve uzun bir iğne ile girilir. Enjekte edilecek
solüsyonun hacmine eşit hacimde serebrospinal sıvı dışarı
çekildikten sonra enjeksiyon yapılır.
Lokal anestezik solüsyonlar (spinal anestezi), antineoplastik
ilaçlar (metotreksat) ve bazı antibakteriyel ve antifungal ilaçlar
bu yolla uygulanırlar.
30
İntravajinal Uygulama
Vajina ve uterus serviksinin iltihaplarında ilaçlar vajinal
tablet, vajinal süpozituvar (ovül), vajinal krem ve jel gibi çeşitli
farmasötik şekillerde vajina ve uterus serviksine uygulanabilirler.
Bu tür preperatlarda çoğunlukla uygulama için bir aplikatör
bulunur.
Gebe kalmayı önleyen bu farmasötik şekillerdeki veya
köpük şeklindeki spermisid ilaçlar da intravajinal olarak
uygulanabilir.
31
İntrapleural ve İntraperitoneal Uygulama
Pleura ve periton iltihabı ve tümörlerinin tedavisinde lokal etki
elde etmek amacıyla, antibakteriyel ve antineoplastik ilaçlar özel
enjektörler aracılığı ile pleura ve periton boşluğu içine uygulanabilir.
İntrapleural enjeksiyon (toracosentez) genellikle 7. intercostal
aralıkta ve arka axiller çizgi üzerinde scapula köşesindeki bir
noktadan yapılır.
İntraperitoneal (karın boşluğuna) enjeksiyon genellikle linea
alba üzerinde ve göbek-pubis mesafesinin 1/3’ü kadar göbeğin
altındaki bir noktadan yapılır (abdominal parasentez). Bu uygulama
öncesinde delinmemesi için mesanenin boşaltılması gerekir.
32
İntrakardiyak Uygulama
Acil durumlarda kardiyak resusitasyon amacıyla adrenalin
gibi stimülan ilaçlar ve atropin myokard içine veya doğrudan
kalp boşluğuna uygulanır. Enjeksiyon kalın ve uzun bir özel iğne
ile sol 4. intercostal aralıkta sternumun hemen yanından, daha
seyrek olarak da processus xiphoideus’un yanından girilerek
yapılır.
33
İntrauterin Uygulama
Sezaryen sonrası uterus büzülmesini çabuklaştırmak ve
kanamayı azaltmak için miyometrium içine oksitosik hormon
enjekte edilebilir.
Öte yandan uterus boşluğuna kontraseptif amaçla
progesteron ve benzeri steroid hormon salıveren intrauterin
spiraller (RIA) yerleştirilebilir.
Bununla birlikte tıbbi abortus amacı ile oksitosik
prostaglandinler serviks içine (intramural) enjekte edilebilir.
34
İntraartiküler Uygulama
Bazı eklem iltihaplarında kortikosteroidler ve antibakteriyel ilaçlar
solüsyon ve süspansiyon şeklinde eklem içine enjekte edilebilir.
35
Rektum veya Kolon İçine Uygulama
Anüs ve rektumun yüzeyel hastalıklarında
(hemoroid, anal fissür, polip vb.) ilaçlar lokal etki
sağlamak için supozituvar, lavman (enema) veya
merhem şeklinde uygulanır.
Kolon içine - kontrast madde Sistemik etki-bebeklerde antipiretik uygulaması
36
Lezyon İçine Uygulama
Bazı tümöral veya iltihabi yüzeyel lezyonların tedavisi için
uygun ilaçlar lezyon içine enjekte edilebilir.
Kist hidatik - Ameliyat esnasında kist içi hipertonik tuz
solüsyonu ile yıkanır.
37
Sistemik İlaç Uygulama Yolları
38
Enteral Uygulama
İlacın sindirim kanalı (mide barsak kanalına) verilmesi ve
böylece bu kanadan mukozal absorbsiyona bırakılması
demektir. Bu yolla ilaç uygulaması üç şekilde yapılır:
- Oral yoldan ilaç uygulaması (ağızdan, per os)
- Sublingual (dilaltı) ve bukkal ilaç uygulama
- Rektal ilaç uygulama
39
1. Oral yoldan ilaç uygulaması (per os, p.o., per oral)
İlacın ağızdan yutulmak suretiyle alınması
şeklindedir. En sık kullanılan ilaç veriliş yöntemidir. Kolay,
güvenilir ve ekonomik bir yöntemdir. Özellikle uzun süreli
ilaç kullanımında pratiktir ve hasta uyunç problemi
oluşturmaz.
Fizikokimyasal özellikleri nedeniyle bu yolla
verildiklerinde absorbe edilmeyen veya mide barsak
kanalında yıkılarak etkinliğini yitiren ilaçlar bu yolla
verilemezler. Ayrıca bulantı kusması olan veya bilinci yerinde
olmayan hastalara bu yolla ilaç verilmez.
Oral yoldan ilaç verilirken karşılaşılan en önemli
sorun biyoyararlanımdır.
40
2. Sublingual veya bukkal uygulama
Dil altı veya yanak mukozasına ilaç uygulamak yolu ile
sistemik etki elde edilebilir. Ağız mukozası lenf ve kan
damarlarından son derece zengin olduğu için bu şekilde alınan
ilacın karaciğerden geçmesi gerekmeyeceğinden hızla sistemik
dolaşıma geçer ve etki gösterir. Ayrıca ilaç mide barsak kanalı
ve/veya karaciğerden ilk geçiş etkisinden de kurtulacaktır.
Presistemik eleminasyona fazla uğrayan ilaçlar bu şekilde
uygulanır.
İzosorbit dinitrat, nifedipin, bazı ergot alkaloidleri, bazı
steroid hormonlar (metiltestesteron) ve piroksikam sublingual
ve bukkal yolla uygulanabilirler.
41
3. Rektal uygulama
İlaçlar rektuma ya lokal ya da sistemik etki oluşturmak
için kullanılırlar. Sistemik etki için rektal yolla ilaç uygulaması
genellikle bebeklerde veya bulantı-kusma hallerinde ya da mideyi
tahriş eden ilaçların verilmesi için kullanılabilir. Rektal yolla;
- Supozituvar
- Enema (rektal yolla verilen solüsyon veya süspansiyon)
mikroenema (1-20 ml), makroenema (lavman  100ml)
şeklinde uygulanabilirler.
Rektal uygulamanın sublingual uygulamada olduğu gibi ilaç ilk
geçiş etkisinden kurtulur, zira rektumun aşağı taraflarını perfüze
eden alt ve orta hemoroidal venler doğrudan sistemik dolaşıma
katılır.
42
Parenteral Uygulama
Gastrointestinal kanaldan emilmeyen veya
burada yıkıma uğrayan ilaçlar parenteral
yolla
uygulanabilir. Öte yandan ağızdan ilaç alamayan hastalarda ve hızlı
etki istenilen durumlarda ilaç bu yolla uygulanabilir. Parenteral
yolla uygulanan ilaçlarda biyoyaralanımın tam olduğu (% 100)
kabul edilir.
Ancak bu yolla ilaç uygulamanın bazı güçlükleri vardır.
- Uygulamayı yapacak sağlık personeline ihtiyaç,
- Acı veren bir uygulama olması,
- Parenteral dozaj şekilleri genelikle daha pahalıdır.
43
Parenteral Yoldan Uygulanacak Preparatlar,
- pH'sı vücut sıvılarının pH 'sına yakın,
- Steril ,
- İzotonik olmalı ve
- Partikül içermemelidir.
44
1.
İntravenöz (Damar içine) enjeksiyon (IV):
İntravenöz enjeksiyon ve infüzyon: En çok
başvurulan damar içi ilaç uygulama
yöntemidir. Biyoyararlanım tamdır. İlaç bir injektör aracılığı
ile doğrudan periferik vene (tercihen antekübital vene)
verilir. Acil etki istendiği zaman veya ilaç biyolojik
membranları geçemeyen bir kimyasal yapıya sahipse tercih
edilen bir uygulamadır.
İntravenöz uygulamada ilaç, birkaç dakikalık süre içinde
yavaş olarak enjekte edilmelidir (başta kardiyovasküler ve
SSS’ni korumak için).
45
İntravenöz verilecek ilaçlar genellikle suda solüsyon
halinde hazırlanırlar. Yağlı çözeltiler ve süspansiyonlar
intravenöz uygulanmazlar (emboli).
Suda çözünürlüğü düşük olan ilaçlar hızlı enjekte
edilirlerse damar içinde çökerek emboliye neden olabilirler.
Örneğin antikonvülzan diazepam intravenöz hızlı enjekte
edilmemelidir (5 mg/dk).
Hızlı yıkıma uğrayan (GTN, süksinil kolin, oksitosin veya
alfentanil gibi) veya tedavi indeksi dar olan ilaçlar ise
intravenöz infüzyon ile uygulanmalıdır. Plazmada kararlı
durum konsantrasyonuna ulaşması zaman alıyorsa o
takdirde ilaç önce intravenöz enjeksiyon ile yükleme dozunda
verilmelidir.
46
İntraarteriyel uygulama: Sistemik ilaç uygulama yolu değildir.
İlacın belirli bir organı etkilemesi veya görüntülemesi istenilen
hallerde kullanılır. (Anjiografi- opak maddeler) Aynı şekilde
belirli bir organa lokalize olmuş neoplazmların tedavisinde ilaç
kanser kemoterapisi sırasında ilaç o ekstremite veya organın
arterine enjekte edilir (karaciğer kanserinde-hepatik artere).
Kemik iliğine injeksiyon: Bebeklerde bazen de yetişkinlerde
damar bulunamaması halinde ilaç uygun bir kemik iliğine
(sternum) injekte edilir ve buradan hızla kana karışır. Çok nadir
başvurulan bir yöntemdir.
47
2. Subkütan (ciltaltına) injeksiyon (SC):
Ciltaltı (subkütan) enjekte edilen
solüsyonlar buradan gevşek yağ doku içinde
yayılıp
absorbe edilirler. Ciltte gerilme ve
ağrı oluşturmaması
için en fazla 2 ml ilaç bu
yolla enjekte edilebilir.
İnfüzyon pompaları: Ayakta tedavi görmekte olan hastalara
sürekli olarak parenteral ilaç uygulanabilmesi için geliştirilmiş
bir uygulamadır. Yatan hastalarda bazı ilaçların küçük hacimli
standart enjeksiyonluk solüsyonu, saatte 0.1-0.3 ml hızda
sürekli ciltaltı infüzyon ile verilir; bunun için özel bir pompa
kullanılır. Bir günde verilen solüsyon hacmi 10-20 ml’yi
geçmemelidir. Bu uygulama enjeksiyonla kronik tedavi
uygulaması gereken kişilerde yapılır.
48
2. İntramuskuler (kas içi) enjeksiyon (IM):
İlaçların kas içine uygulanmasıdır ve genellikle
gluteal veya gerektiğinde deltoid kasa ya
da vastus
lateralise injeksiyon yapılır.
Kas içine injekte edilen ilaç hacmi 5 ml’yi geçmemelidir.
Ancak 10 ml’lik bir solüsyon ikiye bölünerek sağ ve sol kalçaya
uygulanabilir. Doku içine uygulamada absorpsiyon hızını
kısıtlayan en önemli faktör ilaç uygulama bölgesinden geçen kan
akım hızıdır.
49
Şişman kimselerde gluteal bölgede cilt altı yağ
dokusu kalın olduğu için yeterince uzun bir iğneyle
injeksiyon yapılmazsa ilaç kas yerine yağ dokusuna
uygulanabilir bu da ilacın absorpsiyonunu ciddi
ölçüde değiştirebilir.
50
İntramüsküler enjeksiyon intravenöz uygulamaya göre
daha kolay ve tehlikesiz bir yöntemdir fakat daha ağrılıdır.
Bazen absorbsiyonu azaltmak için ilaç formülasyonuna
vazokonstriktör madde eklenir. (lokal anestezik - adrenalin).
Uzun etki elde etmek için ilaçlar süspansiyon şeklinde veya
ester halinde intramusküler yoldan uygulanabilir. Molekül
ağırlığı 3000’in altında olan ilaçlar kapillerden pasif difüzyonla
kana geçerler. Üstündekiler kısmen lenf yoluyla absorbe
edilirler.
51
52
Transdermal
uygulama
ilaç
İlacın sistemik etki göstermesi
için
cilt üzerine uygulanmasıdır.
Bu şekilde ilaç
uygulamasıyla ilaç
karaciğere uğramadan
doğrudan sistemik dolaşıma geçeceğinden ilk geçiş etkisi
görünmez. Transdermal uygulamaya özgü farmasötik şekiller
merhem ve TTS’ dir.
Transdermal Terapötik sistem (TTS, yama, flaster):
Transdermal uygulamaya özgü sabit hızda ve sabit süre
boyunca ilaç salıveren farmasötik şekillere denir. Birkaç
tabakadan oluşmuştur; ilaç sıvı veya jel bir taşıyıcı içinde
süspansiyon halinde ve “rezervuar” denen bir kısım içindedir.
Skopolamin, nitrogliserin, klonidin, östrojen ve testosteron bu
yolla uygulanır.
53
İnhalasyon Yolu İle İlaç Uygulama
Alveollerin çok geniş bir yüzey alanına ve son derece
geçirgen bir epitel membranına sahip olup akciğer kan akım
hızı çok yüksektir. Bu nedenle inhalasyon ile uygulanan bir ilaç
çok hızlı absorbe edilebilir. Aerosol inhalasyon yolu ile
uygulanan bir dozaj formudur. Aerosol inhalasyon yolu ile
uygulanan bir dozaj formudur. Aerosoller genellikle ilacı belli
bir basınçta tutan ve inhalatör denen özel alüminyum kutular
içinde bulunurlar ve ağza tatbik edilerek ilacın solunum
yollarına geçmesi sağlanır.
54
Aerosollerde en önemli problem solunum yollarına
ve akciğere ilacın yeterince ulaşamamasıdır. Tanecikler
yeterince ufak olmadığı takdirde dozun önemli bir kısmı
ağızda ve boğazda takılır ve sonuçta akciğerlere gitmez ve
yutulur. Antiastmatik ilaçlar, bronkodilatörler ve genel
anesteziklerden bazıları inhalasyonla uygulanırlar.
55
Endotrakeal uygulama
Endotrakeal tüp takılmış hastalarda (CPR veya ameliyat
sırasında olduğu gibi) ilaç solüsyonu bu tüp içinden geçirilir, ince
bir kateterden trakea mukozasına tatbik edilir (adrenalin,
atropin).
56
57
///
58
Download