`93`te Mava`da şehit

çevresini kaldırmaya, güven verEyleme giderken O’ndaki varo- gunluğunu gördük. Ama nakşedildirtmeye yetebiliyordu. O, inançla lan o coşku, günün anlamıyla da miş yüzüne yeni bir motifin eklenedopdolu, umutla yüklü, hedefe bü- birleşince tarif edilmez anlar yaşatı- ceğini bilmiyorduk. Çünkü yolun
rünmüş bakışlarıyla, cesaretli ve fe- yordu.
üzerinde gelip geçen arabaların didakar adımlarla yürürdü. Hiç engel
Haki heval halka gül dağıtıp, bi- ğer tarafından düşman pususunun
tanımaksızın, zorluk bilmeksizin sivingin yer oynatan sesiyle coştu- farkında değildik.
büyük bir gönül rahatlığıyla yapardı racaktı. Uzun bir süredir yürüyorHaki heval panzeri bisivingle
bunu.
duk. Önümüzdeki su kanalı oynu- imha etmek için tam yolun kenarınHaki heval, Botan’dan Mardin’e yormuş gibi çağlarken, bizden önce da mevzilendi. Diğerlerimiz de yergelirken Bagok böllerimizi alırken bekgesinde bulunuyorlenmedik bir anda
du. Alanı tanıdığınarkadan kurşunlandan ve ilişki kurmadık. O esnada gökteda, kitleyi örgütleki dört yıldızın aramede yeteneği oldusında bir yıldızın dağundan bölge toplanha parladığını görtısında çıkan öneriydük. Kim olduğunu
le cephe birim komuanlamak için etrafıtanı oldu. Tam da gömıza baktığımızda
revi aldığı gün, CizHaki hevali bulamare-Nusaybin yolunmıştık. Tarih, 18 Madaki eyleme de katılyıs 1995’te yeni bir
mıştı.
Haki’yi sayfasına
Eylem için özelalarak, yeni sayfalara
likle tarihi bir gün
geçiş yapmıştır. Haki
seçilmişti. Bu Haheval yaşamında olki’nin günü, Halil’in
duğu gibi, şehadetingünü, Dörtlerin günü
de de partiye, halka,
ve daha sıralanamadavaya bağlılığıyla
yacak binlerce yolve bağımsızlığa, özdaşın devrim çarkını
gürlüğe olan derin
hızla dönderirken
inancıyla ölümsüzölümsüzleştirdikleri
leşti.
gündü. Erkenden eyDevrimimizin telem yerine gidilmeye
minatı olan şehitleribaşlandı. Gökteki
miz!
dört yıldız bizi izliBu yolda hiçbir
yor ve sürekli güç
ikircikliğe düşmeden
veriyordu. İhanet, Sağda Kemal TEKİN (Korkmaz) ’74 Yassıca doğumlu, yürüdünüz ve düşçirkinliğinden olacak
’93 Mava katılımlı, ’93’te Mava’da şehit manla aramızdaki saki, çilem yıldızların
bır taşlarıyla örülen
gönderdiği güçle, ışıklar altında koşup hedefimize yetişmek istiyor- duvarı, her biriniz daha da yükseltçıkmaya hem çekiniyor, hem de bu- du. O’nu da geride bıraktık. Ovaya tiniz ve yeni yaşamın şaşmaz savuna gücü yetmiyordu. Ve karanlıkla- girdiğimizde hafif rüzgarla sulanan nucusu oldunuz.
ra mahkumiyeti talihini yaşıyorlar- buğday sümbülleri ahenkle sallanaSeni ve tüm devrim şehitlerini
dı. Bu ışık, yakılan bedenlerin ver- rak, adeta alkış tutmuş gibi hızla sizin yolunuzda yürümek için verdidiği alevlerdi. Onun için de ihanet ilerleyen adımlarımıza birbirinden ğimiz sözle selamlıyoruz.
ve teslimiyet bu ışık altında zavallı- ayrılarak yol veriyordu.
Anılarınız mücadelemize ışıktır!
Arkamıza döndüğümüzde heylaşmanın, cüceleşmenin bitişini yabetli görünüşüyle Bagok’un durMücadele arkadaşları
şıyordu.
758