EVRE I - EÜ Ege-book

advertisement
EN TEHLİKELİ DERİ
KANSERİ: MELANOM
Prof. Dr. Fezal ÖZDEMİR
Doç. Dr. Işıl Kılınç KARAARSLAN
Bornova - İZMİR
EGE ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ
HALK KİTAPLARI SAĞLIK SERİSİ
43
En Tehlikeli Deri Kanseri: Melanom
Prof. Dr. Fezal ÖZDEMİR
Doç. Dr. Işıl Kılınç KARAARSLAN
Nisan 2014, Birinci baskı
ISBN: 978-605-338-049-8
©
Bu kitabın tüm yayın hakları Ege Üniversitesi’ne aittir.
Kitabın tamamı ya da hiçbir bölümü yazarının önceden
yazılı izni olmadan elektronik, optik, mekanik ya da
diğer yollarla kaydedilemez, basılamaz, çoğaltılamaz.
Ancak kaynak olarak gösterilebilir.
Proje Üst Yöneticileri
Ege Üniversitesi Rektörü: Prof. Dr. Candeğer Yılmaz
EÜ Tıp Fakültesi Dekanı: Prof. Dr. Kamil Kumanlıoğlu
Yayın Yönetmenleri: Prof. Dr. Ayşenur Oktay, Prof. Dr. Tahir Yağdı
Yayın Alt Kurulu Başkanı: Prof. Dr. Ufuk Çağırıcı
Sağlık Kitapları Serisi Çalışma Grubu:
Prof. Dr. Elvan Erhan, Prof. Dr. Mehtap Çınar, Prof. Dr. Alpaslan Çakan
Koordinasyon: EÜ Tıp Fakültesi Yayın Bürosu
Kapak İllüstrasyonu: Merve Evren
Sayfa Tasarım: Hülya Sezgin
Fotoğraf: BİTAM, Deri ve Zührevi Hastalıklar Anabilim Dalı arşivi.
Basım Yeri: Ege Üniversitesi Basımevi Bornova, İZMİR
Tel
: 0 232 388 10 22
e-posta: [email protected]
Değerli Okuyucumuz;
Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi; 2013 yılının sonu itibariyle
500 öğretim üyesi, 600’e yakın araştırma görevlisi, 2000’in
üzerinde tıp öğrencisi ile yaklaşık 2000 yataklı hastanede
eğitim, öğretim ve araştırma yapmakta ve sağlık hizmeti
vermektedir. Bu dönemde yaklaşık 900 bin poliklinik
hastasına ve 54 bin yatan hastaya tedavi uygulanmış,
2750 doğum gerçekleştirilmiş, 80 bin acil servis hizmeti
verilmiştir. Ülkemizin en büyük sağlık kurumlarından
olan fakültemiz hastanesinde 2012 yılında 16 bin olan
özellikli ameliyat sayısı 2013 yılında yaklaşık 18 bine
çıkmıştır. Verilen sağlık hizmetleri yanında Öğretim
Üyelerimizin ulusal ve uluslararası dergilerde 1 yıl içinde
yayınlanan bilimsel makale sayısı 800'ün üzerindedir.
Bu rakamlar Ege Üniversitesi Tıp Fakültesini ülkemizin
en büyük sağlık kurumlarından birisi yapmaktadır.
Ege
Üniversitesi
Tıp
Fakültesi’nin
en
önemli
vizyon ve misyonunu toplumsal sorumluluk bilinci
oluşturmaktadır. Bu bilinçle çalışan Ege Tıp topluma
nitelikli ve kaliteli sağlık hizmeti vermekte; “Toplum
Sağlığı Hizmeti”ni diğer tüm görevlerinin üzerinde
tutmaktadır. Ege Tıp Endokrinoloji ve Metabolizma
Hastalıkları Bilim Dalı, Türkiye’de bir ilk olarak ve 12
yıldır “Sağlık Halk Kongresi” düzenleyerek toplum sağlığı
için hizmet anlayışını gerçek bir bilgilendirme, uygulama
ve deneyim paylaşımı şeklinde sürdürmektedir.
Bilimsel araştırmalarla elde edilen bilgilerin kalıcılığı ve
yaşama geçirilmesi; bunların başvuru kaynağı belgelere
dönüştürülmesi ile sağlanır. “Ege Tıp Halk Kitapları
Sağlık Serisi” bu anlayışımızın bir ürünüdür. Bu seride
III
yayınlanan kitaplarımızın önemi ve farkındalık yaratacak
temel özelliği; ülkemizin önceliğinde olan güncel sağlık
konuları yanında; güncelliğini yitirmiş olsalar bile, ciddi
bir sağlık sorunu olduğunu düşündüğümüz konuları da
ele almış olmalarındadır.
“Ege Tıp Halk Kitapları Sağlık Serisi” yazarlarının
tümü Ege Üniversitesi’nde görev yapan ve konusunda
uzman öğretim üyeleridir. Serideki kitapların konu
seçimleri ve içeriklerinin hazırlanmasında birden çok
bilim insanının görüşlerinin yansıtılması sağlanmıştır.
Seride yayınlanan kitaplardaki grafik ve fotoğraflar
çoğunlukla kurumumuzun ürünüdür. Serimizin dil
editörü her kitabı sadelik ve anlaşılabilirlik yönünden
incelemektedir.
Neden böyle bir seriye gereksinim duyulmuştur? Sağlık
konularında dolaşımda olan, kolay ulaşılan ve günlük
yaşamda kullanılan bilgilerin çoğunun gerçek bilimsel bilgi
olup olmadığı kaygısı, bilim insanları olarak bizleri daha
da sorumlu davranmaya ve güven sarsılmasına neden
olan özensizliklerden uzak durmaya sevk etmektedir.
Birçok konuda doğru ve güvenilir bilginin üretimi ve
yayılması üniversitelerin öncelikli görevleri arasındadır.
Bu nedenle, bu kitap, “Daha İyi Bir Dünya İçin Yeni
Yollar, Herkes İçin Sağlık” sloganlarıyla hareket
eden Ege Üniversitesi tarafından İzmir’e armağan
edilmiştir.
Saygılarımızla...
Prof. Dr. Kamil Kumanlıoğlu Prof. Dr. Candeğer YILMAZ
Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi
Dekanı IV
Ege Üniversitesi
Rektörü
Prof. Dr. Fezal ÖZDEMİR
13.07.1956, İzmir doğumludur. 1975 yılında İzmir
Amerikan Kız koleji’nden, 1981 yılında Ege Üniversitesi
Tıp Fakültesi’nden mezun olmuştur. Aynı yıl 9 Eylül
Üniversitesi Tıp Fakültesi Deri ve Zührevi Hastalıklar
Anabilim Dalı’nda uzmanlık eğitimine başlayarak
1985 yılında uzman hekim olmuştur. 1986-1993 yılları
arasında İzmir Alsancak Devlet Hastanesi Dermatoloji
Uzmanı ve İzmir Dr. Behçet Uz Çocuk Hastanesi Pediatrik
Dermatoloji hastalarının konsültan hekimi olarak görev
yapmıştır. 1993 yılında Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi
Deri ve Zührevi Hastalıklar Anabilim Dalı’nda uzman
hekim olarak göreve başlamış, 1996 yılında doçentlik
ünvanını almış ve o yıldan beri Dermoskopi/DermatoOnkoloji Birimi kurucu ve sorumlu öğretim üyesi görevini
sürdürmektedir.
2002 yılında profesör ünvanını almıştır. 2003 yılında
kurulan
“Uluslararası
Dermoskopi
Derneği”nde,
Türkiye temsilcisi olarak Yönetim Kurulunda görev
almış ve halen bu görevine devam etmektedir. 2004
yılında Ege Üniversitesi’nde Türkiye’de ilk ve halen
tek olan “Melanom Konseyi”ni kurmuş ve halen konsey
başkanlığını sürdürmektedir. 2007 yılında “Archives of
Dermatology” dergisi “Uluslararası Danışma Kurulu
Üyesi” olmuş, Türkiye ilk kez bu dergide temsil edilmiştir;
2013’den beri dergi “JAMA” olarak yayınlanmaktadır,
bu görevi halen devam etmektedir. 2010 yılında Türk
Dermatoloji Derneği çatısı altında “Dermoskopi Çalışma
Grubu”nu kurmuş ve halen Grup Başkanı görevini
sürdürmektedir. 2010-2011 yıllarında Ege Üniversitesi
Tıp Fakültesi Deri ve Zührevi Hastalıklar Anabilim
Dalı Başkanı olarak da görev yapmıştır. 2010 yılından
V
beri Türkiye Dermatoveneroloji Derneği Eşbaşkanı,
2011’den beri Türk Dermatoloji Derneği Akreditasyon
Kurulu üyesi ve 2012’den beri Yeterlilik Kurulu üyesidir.
Ayrıca “American Academy of Dermatology” Derneği ve
“European Academy of Dermatovenereology” derneği
üyesidir. Evli ve bir çocuk annesidir.
Doç. Dr. Işıl KILINÇ KARAARSLAN
17.10.1972, İzmir doğumludur. Ege Üniversitesi Tıp
Fakültesi’nden 1996 yılında mezun oldu. 1998 yılında
Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Deri ve Zührevi Hastalıklar
Anabilim Dalı’nda uzmanlık eğitimine başladı ve
2002 yılında Deri ve Zührevi Hastalıklar uzmanı oldu.
2002-2010 yılları arasında yine aynı klinikte uzman
olarak çalıştı. 2004 yılında Viyana Üniversitesi Tıp
Fakültesi Dermatoloji Anabilim Dalı’nda ben muayenesi
(dermoskopi), melanom hastalarının izlemi ve fototerapi
konularında eğitim aldı. 2010 yılında doçent oldu.
Halen Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Deri ve Zührevi
Hastalıklar Anabilim Dalı’nda öğretim üyesi olarak görev
yapmaktadır ve aynı zamanda Dermato-onkoloji Ünitesi
görevli öğretim üyesidir. Evli ve iki çocuk annesidir.
Türk Dermatoloji Derneği, Türkiye Dermatoveneroloji
Derneği ve Türk Pediatrik Dermatoloji Derneği üyesidir.
2004 yılından beri Ege Üniversitesi Melanom Konseyi
sekreterliğini ve 2010 yılından beri Türk Dermatoloji
Derneği Dermoskopi Çalışma Grubunun sekreterliğini
yürütmektedir. 2012 yılından beri Uluslararası
Dermoskopi Derneği Yönetim Kurulu üyesidir.
VI
İÇİNDEKİLER
Giriş
* Melanom nedir?..................................................................3
* Ben nedir? Melanom ile benler arasında nasıl bir ilişki
vardır?................................................................................3
* Benlerin ve melanomun oluşmasında rol oynayan
etkenler nelerdir? ...............................................................3
* Melanom gelişimi açısından özellikle kimler risk
altındadır? .........................................................................3
* Melanom hangi yaşlarda ortaya çıkabilir?.........................5
* Melanom vücudumuzda nerelerde görülebilir?...................5
* Melanomun görünümü nasıldır?.........................................5
* Melanomun farklı tipleri var mıdır?...................................8
* Melanomun uyarıcı işaretleri nelerdir?.............................15
* Deride görülen bir leke ya da kabarıklığın melanom
olmasından şüphe edilmesi için uyarıcı işaretler
nelerdir?...........................................................................15
* Kendi kendine muayene nasıl yapılır? ............................17
* Beninde değişim fark eden kişi ne yapmalıdır?...............18
* Dermoskopik inceleme nedir?...........................................18
* Melanom kuşkusu olan hastada kesin tanı
nasıl koyulur?...................................................................22
* Melanom kesin tanısı koyulduktan sonra ne
yapılmalıdır?.....................................................................22
* “Evreleme” ne demektir?..................................................22
* Melanom vücuda nasıl yayılır?.........................................22
VII
* Melanomun vücuda yayılıp yayılmadığı
nasıl belirlenir?.................................................................23
* Sentinal lenf bezi biyopsisi nedir? Ne zaman yapılır?......24
* Melanomun vücutta yayılımına göre kaç evresi vardır? ..24
* Belirlenen bu evrelere göre hastaya uygulanan
tedaviler nelerdir?.............................................................25
* “Sistemik İlaç Tedavisi” nedir ? .......................................27
* Melanom tanısı alan hastaların izlemi nasıl yapılır?........28
* Toplumumuzda melanom hastalarının geç tanı
almasının nedenleri nelerdir?...........................................29
* Toplumumuzda benlerle ilişkili ne tip yanlış
söylentiler var?.................................................................29
* Alınması gereken benler hangi yöntemlerle alınır?..........31
* Melanom için koruyucu önlemler nelerdir?.......................31
* Güneşten korunmak için neler yapılmalıdır?....................33
* Toplumumuzda güneşten korunma ile ilgili
yapılan yanlışlıklar nelerdir?...........................................34
* Sonuç................................................................................34
* Son söz.............................................................................35
VIII
“Göz göre göre
hayatınızı tehlikeye
atmayın,
Melanomun farkında
olun.”
En Tehlikeli Deri Kanseri: Melanom
Giriş
Deri kanserinin görülme sıklığı tüm dünyada
giderek artmakta ve önemli bir halk sağlığı problemi
oluşturmaktadır. Farklı deri kanserleri arasında
“melanom” adını verdiğimiz basitçe “benlerle ilişkili
deri kanseri” olarak adlandırabileceğimiz deri kanseri
en tehlikeli olandır. Bu kanser tipi, diğer deri kanserlerine
göre daha az sıklıkta görülmesine rağmen, ölümcül
seyredebilme ihtimalinin çok daha yüksek olması
nedeniyle özel bir öneme sahiptir.
Melanomun yaşamsal tehlike oluşturacak düzeyde
ilerlemeden yakalanabilmesi için yapılması gereken
şey aslında son derece basittir: GÖRMEK. Bir kişinin
kendi vücudunda var olan benlerin farkında olması,
diğerlerinden farklı olan veya hızlı büyüme ve
değişme göstereni fark edebilmesi, melanomun erken
yakalanabilmesi için en temel kuraldır. Bu farkındalığı
toplumumuzda yaygınlaştırabilmek, herkesin kendi
derisini düzenli aralıklarla kontrol etme alışkanlığını
kazandırabilmek, melanom konusunda hekimlere düşen
en önemli görevdir. Çünkü çok geç tanınmış melanom
olgularında, sarf edilen yoğun emek, yapılan yüksek
maliyetli tetkikler, girişimler ve tedavilere rağmen yüz
güldürücü sonuç elde edilebilme oranı oldukça düşüktür.
Unutulmamalıdır ki melanom çok erken evrede, yani
derinin sadece en üst tabakasında iken, tanınması ve
cerrahi olarak çıkarılması ile %100 şifa sağlanabilir. Bu
nedenle en büyük emek bu aşamada yakalanabilmesi
için sarf edilmelidir.
Bu kitabın amacı, toplumun melanom konusuda
farkındalığını arttırmak, hasta-hekim iş birliğinin en
erken zamanda gerçekleşmesini sağlamak ve böylece halk
1
EÜ Tıp Fakültesi Halk Kitapları Sağlık Serisi ~ 43
sağlığını korunmasına katkı sağlamaktır. Bu kitapta,
melanomun görülme şekilleri ve tedavi seçenekleri yanı
sıra, kendi kendini muayene etme, güneşten korunma
ve melanom riskini azaltabilmek için diğer yapılması
gerekenler hakkında ayrıntılı bilgi verilecektir.
2
En Tehlikeli Deri Kanseri: Melanom
Melanom nedir?
Melanom, deride bulunan melanosit adı verilen renk
hücrelerinin kötü huylu çoğalması sonucu oluşan deri
kanseridir.
Ben nedir? Melanom ile benler arasında nasıl bir ilişki
vardır?
Ben, halk arasında deride görülen her türlü renkli
leke veya kabarıklık için kullanılmakta olan genel bir
isimlendirmedir. Hekimler için ise ben (melanositik
nevüs) kelimesi, deride melanosit adı verilen renk
hücrelerinin iyi huylu çoğalmasını ifade eder. Bu tip benler
vücudumuzun herhangi bir yerinde görebileceğimiz,
renkleri genellikle kahverengi olan bir leke veya kabarıklık
şeklinde gördüğümüz oluşumlardır. Melanom, bazen
daha önceden var olan bir ben üzerinden bazen de normal
deriden gelişir. Çok sayıda ben varlığı, hele ki bu benlerin
atipik benler dediğimiz çapı büyük, düzensiz şekilde ve
alacalı renkte olan benlerden olması, o kişide gerek ben
üzerinden gelişen gerek normal deriden gelişen melanom
için önemli bir risk faktörüdür.
Benlerin ve melanomun oluşmasında rol oynayan
etkenler nelerdir?
Temel olarak kişinin yapısal özellikleri ve o kişinin hayatı
boyunca güneşe ne kadar maruz kaldığı ile ilişkilidir.
Melanom gelişimi açısından özellikle kimler risk
altındadır?
Açık tenli, renkli gözlü kişiler, sarı veya kızıl saçlı olanlar,
özellikle çocukluğunda şiddetli güneş yanığı öyküsü
olanlar, tüm hayatı boyunca yoğun güneşe maruz kalmış
3
EÜ Tıp Fakültesi Halk Kitapları Sağlık Serisi ~ 43
kişiler, çok sayıda beni olan kişiler, herhangi bir nedenle
bağışıklık sistemini baskılayan ilaç kullanan kişiler risk
taşımaktadır. En yüksek riskli kişiler ise kendisinde ve/
veya ailesinde melanom öyküsü olanlar ve çok sayıda
beni olan ve özellikle de bu benler arasında şekil, renk
ve büyüklük açısından şüpheli özellikler gösteren benleri
olan kişilerdir (Resim-1). Özellikle dikkat gerektiren
diğer bir konu da ömür boyu % 1-5 oranında melanom
geliştirme riski olan doğumsal benlerin varlığıdır.
Doğumsal benleri bebek doğar doğmaz var olan benler
olarak tanımlayabiliriz.
Resim-1. Çok sayıda beni olan hastanın sırtında yerleşimli
melanom.
4
En Tehlikeli Deri Kanseri: Melanom
Melanom hangi yaşlarda ortaya çıkabilir?
Melanomun çocuklar da dahil olmak üzere tüm yaş gruplarında görülebileceği akılda tutulmalıdır. Çoğunlukla
erişkin hastalığı olsa da çocuklarda da görülebilmektedir
(Resim-2).
Resim-2. On yaşında erkek hastada sağ bel bölgesinde yerleşimli
melanom.
Melanom vücudumuzda nerelerde görülebilir?
En sık deride görülmekle beraber ağız içi, genital bölge ve
göz gibi diğer alanlarda da görülebilmektedir.
Melanomun görünümü nasıldır?
Genellikle koyu kahverengi ya da siyah renkte, 3-4
mm genişlikte, yuvarlak, kenarları muntazam bir leke
veya kabartı olarak başlar ve hızla büyür (Resim-3).
5
EÜ Tıp Fakültesi Halk Kitapları Sağlık Serisi ~ 43
Tanınamazsa zaman içersinde çapı oldukça büyüyebilir
ve ufak bir çarpma veya sürtünme ile kanayabilecek
hale gelebilir (Resim-4). Nadiren renksiz de olabilirler.
Bu nedenle hızla büyüyen ten rengi ya da pembemsi
kabartılara da çok dikkat etmek gerekir (Resim-5). Tüm
melanom tiplerinde bir leke halindeyken kabarık hale
dönüşmesi, kanserin derinin alt tabakalarına geçtiğini,
yani vücuda yayılabilir hale geldiğini gösteren kötü bir
işarettir.
Resim-3. Bir leke şeklinde başlamış olan erken melanom.
6
En Tehlikeli Deri Kanseri: Melanom
Resim-4. Geç tanı almış, büyüme kanama öyküsü
olan bir melanom.
Resim-5. Pembe renkli kubbe şeklinde kabarık
görünümlü bir melanom.
7
EÜ Tıp Fakültesi Halk Kitapları Sağlık Serisi ~ 43
Melanomun farklı tipleri var mıdır?
Deride görülen melanomun 4 ana tipi vardır. Her birinin
kendine has özellikleri bunların ayırt edilmesini sağlar.
Bu özellikler renk, şekil, yerleştiği vücut alanı ve gelişim
şeklidir.
a. YÜZEYEL YAYILAN Melanom: En sık görülen melanom
tipidir. Deri yüzeyinde oluşup çevreye doğru yayılan
siyah-kahve renkte bir leke şeklinde başlar. Zaman
içinde bu leke üzerinde kabarıklık oluşabilir (Resim-6,7).
Pembe, mavi renk tonları da görülebilir veya zamanla bu
tonlar eklenebilir (Resim-8). Bu tip genellikle vücudun
güneşe maruz kalan yerlerinde görülür.
Resim-6. Altmış iki yaşında kadın hastada sağ bacak yerleşimli
yüzeyel yayılan melanom.
8
En Tehlikeli Deri Kanseri: Melanom
Resim-7. Sırt yerleşimli yüzeyel yayılan melanom.
Resim-8. Karın yerleşimli yüzeyel yayılan melanom.
9
EÜ Tıp Fakültesi Halk Kitapları Sağlık Serisi ~ 43
b. NODULAR Melanom: Leke şeklinde başlamayıp
doğrudan bir kabarıklık oluşturan, hızla derinin alt
tabakalarına yayılması nedeniyle yüksek risk oluşturan
bir melanom tipidir. Genellikle siyah renkte, nadiren
renksiz veya kırmızı renkte kubbe şeklinde bir kabarıklık
olarak görülür (Resim-9).
Resim-9. Nodüler melanom.
10
En Tehlikeli Deri Kanseri: Melanom
c. LENTİGO MALİGN Melanom: En yavaş gelişen
melanom tipidir. Bazen uzun yıllar vücuda yayılım riski
oluşturmayacak şekilde, derinin sadece üst tabakasında
yerleşimli yüzeyel bir seyir gösterebilir. Kenarları
düzensiz koyu renkli bir leke gibi görünür. Hatta bu
nedenle bir güneş lekesi zannedilebilir (Resim-10). Bu
melanom tipi sıklıkla yaşlı kişilerde ve %90 oranda yüzde
ve kollarda yani uzun süreli güneş hasarı gören deride
oluşur. Uzun zaman sonra lekenin renginde koyulaşır
(Resim-11) ve üzerinde kabarıklık oluşur ve deride daha
derin tabakalara ilerler (Resim-12).
Resim-10. Burun yerleşimli erken bir lentigo malign melanom.
11
EÜ Tıp Fakültesi Halk Kitapları Sağlık Serisi ~ 43
Resim-11. Kulak yerleşimli erken bir lentigo maligna
melanoma.
Resim-12. Alın bölgesi yerleşimli lentigo maligna melanoma.
12
En Tehlikeli Deri Kanseri: Melanom
d. AKRAL LENTİGİNÖZ Melanom: Daha çok Asya
kökenli ve koyu-renkli cilt tipine sahip olanlarda görülen,
beyaz ırkta da az oranda görülen bir melanom tipidir. Bu
melanom tipi el içi, ayak tabanı ve el ayak parmakları
gibi uç kısımlarda meydana gelir. Koyu renkli bir leke
veya geçmeyen bir çürük gibi görünebilir (Resim-13,
14). Tırnağa yerleşirse koyu bir şerit şeklinde belirebilir,
bazen de tırnak bir yere sıkıştığında ya da vurma-çarpma
sonrasında oluşan tırnak altı kanamalarına benzeyebilir
(Resim-15). En önemli ipucu, kahve-siyah lekenin
tırnağın sadece uç kısımda yerleşimli olmaması, dipten
başlayıp uca doğru ilerleyen bir leke şeklinde olmasıdır.
Ayrıca lekenin tırnak etrafındaki deriye sıçraması da
tanıda kıymetli bir işarettir.
Resim-13. Parmak yerleşimli erken bir akral lentiginöz melanom.
13
EÜ Tıp Fakültesi Halk Kitapları Sağlık Serisi ~ 43
Resim-14. Ayak yan yüz yerleşimli akral lentiginöz melanom.
Resim-15. El tırnağı yerleşimli akral lentiginöz melanom.
14
En Tehlikeli Deri Kanseri: Melanom
Melanomun uyarıcı işaretleri nelerdir?
Yarı-deri olarak ifade edilen alanlarda (ağız içi, genital
bölge) gelişebilen melanom tipidir. Yine şekli muntazam
olmayan, koyu renkli bir leke şeklinde başlar ve zamanla
kabarır. Bazen de kabarık şekilde başlayabilir (Resim-16).
Resim-16. Mukozal melanom.
Deride görülen bir leke ya da kabarıklığın melanom
olmasından şüphe edilmesi için uyarıcı işaretler
nelerdir?
Simetrik şekilli olmaması, kenarlarının düzensiz, girintili
çıkıntılı olması, farklı renk tonlarını içermesi, çapının
5 mm’den büyük (kurşun kalem silgisinden büyük) olması
ve en önemlisi renk veya şekilde değişim öyküsünün
varlığı uyarıcı işaretlerdir (Şekil-1).
Herhangi bir bende özellikle siyah, gri, mavi, beyaz veya
kırmızı rengin varlığı çok dikkatli olmayı gerektirir.
15
EÜ Tıp Fakültesi Halk Kitapları Sağlık Serisi ~ 43
Şekil-1. a) Simetrik b) Asimetrik c) Kenarları düzensiz d) Renk alacası
Yukarıda sayılan özellikler içinde en önemli ve melanomu
oldukça erken bir aşamada yakalama konusunda en
güçlü özellik, değişim öyküsü varlığıdır. Özellikle erişkin
bir hastada benin çapında büyüme, şeklinde veya
renginde değişim olması çok önemlidir. Değişen benler
konusunda hem toplumumuz hem de hekimler çok
duyarlı olmalıdır. Bazen benler yoğun güneşe maruziyet,
hamilelik ve ilaç kullanımları gibi faktörler nedeniyle
de değişebilmektedir. Değişimin riskli olup olmadığını
ancak hekim değerlendirebilir. Benlerde değişimin erken
fark edilebilmesi için herkesin kendi kendini düzenli
aralıklarla muayene etmesi gerekmektedir.
16
En Tehlikeli Deri Kanseri: Melanom
Kendi kendine muayene nasıl yapılır?
Kendi kendini muayene sadece birkaç dakika alır
fakat bu kısa işlem hayat kurtarabilir. Kendi kendine
muayene, kişinin derisinde ne var ne yok, her türlü
beni “görebilme”si ve farkında olabilmesini sağlar. Kendi
kendini muayene için kişi tamamen soyunarak elinde bir
küçük ayna ile bir boy aynasının karşısına geçmeli, avuç
içi, ayak tabanı, parmak araları, tırnaklar, genital bölge,
kulak arkaları ve saçlı deri mutlaka görülecek şekilde
tüm vücut incelenmelidir (Resim-17). Saçlı deri kontrolü
için bir yakından yardım istemekte yarar vardır.
Resim-17. Kendi kendine tüm vücut muayenesi.
17
EÜ Tıp Fakültesi Halk Kitapları Sağlık Serisi ~ 43
3-6 ayda bir düzenli aralıklarla kendisini muayene eden
kişinin gözü vücudunda var olan tüm benlere alışır ve
böylece oluşan herhangi bir değişimin fark edilmesi
kolaylaşır.
Kendi kendini izlemeye başlamadan önce kişi var olan
benlerinin durumunun belirlenmesi için bir dermatoloji
uzmanına başvurabilir.
Beninde değişim fark eden kişi ne yapmalıdır?
Kişi beninde değişim fark ederse en kısa zamanada
doktora başvurmalıdır. En ideali dermoskopik inceleme
yapabilen bir dermatoloji uzmanının değerlendirmesidir.
Dermoskopik inceleme nedir?
Dermoskopi benlerin dermoskop adı verilen bir cihazla
incelenmesi yöntemidir. Dermoskop, özel ışık sistemi
olan bir büyüteç gibi düşünülebilir (Resim-18). Özel
ışık sistemi sayesinde hekime derinin üst tabakalarını
inceleme fırsatı verir (Resim-19, 20). Böylece melanomun
erken tanınmasını sağlarken, diğer yandan yanlış tanı
ve gereksiz ben çıkarma ihtimalini azaltır. Bu yöntemin
hasta için hiçbir riski ya da yan etkisi yoktur.
Bazı benler, değişimin daha hassas gözlemi için digital
dermoskopik izlem gerektirebilir. Digital dermoskopi, özel
bir kamera sistemi ile dermoskopik görüntülerin alınarak
bilgisayarda özel bir programa aktarıldığı bir yöntemdir
(Resim-21). Hastanın izlemi sırasında herhangi bir
lezyona ait eski ve yeni görüntülerin yan yana getirilerek
hassas bir kıyaslama yapılmasına olanak sağlar
(Resim-22). Yüksek risk grubu olarak adlandırdığımız,
kendisinde veya ailesinde melanom öyküsü olanlar ve
çok sayıda riskli beni olan hastaların izleminde mutlaka
18
En Tehlikeli Deri Kanseri: Melanom
digital dermoskopik inceleme kullanılmalıdır. Cihazın
pahalı olması, yöntemin deneyim gerektirmesi ve zaman
alıcı olması nedeniyle, digital dermoskopi ancak bu
konuda özelleşmiş merkezlerde uygulanabilmektedir. Bu
tip izlemde hastalar açısından en önemli sorun, böyle
özelleşmiş merkezlerin az sayıda olması ve hastaların
belli bir merkeze ulaşabilmek için uzun yol kat etmesi
gerekmesidir.
Resim-18. Dermoskop.
19
EÜ Tıp Fakültesi Halk Kitapları Sağlık Serisi ~ 43
Resim-19. Dermoskopik değerlendirme.
Resim-20. Yüzeyel yayılan melanomda
dermoskopik görüntü.
20
En Tehlikeli Deri Kanseri: Melanom
Resim-21. Digital dermoskopik değerlendirme.
Resim-22. Digital dermoskopik izlem sırasında daha önce alınmış
olan dermoskopik görüntü ile son alınan dermoskopik görüntünün
aynı ekranda karşılaştırılması.
21
EÜ Tıp Fakültesi Halk Kitapları Sağlık Serisi ~ 43
Melanom kuşkusu olan hastada kesin tanı nasıl
koyulur?
Kesin tanı histopatolojik değerlendirme ile koyulur.
Histopatolojik değerlendirme, deride şüpheli olan alanın
cerrahi olarak çıkarılması ve mikroskop altında patolog
tarafından değerlendirilmesidir. Şüpheli alanın mümkün
olduğunca (cerrahide yerleşim yeri ve büyüklük açısından
sorun oluşturmayacak özelliklerde ise) tümünün
çıkarılması tercih edilir. Ancak kuşkulu alan çok büyük
ise ya da yüz, kulak, avuç, taban gibi tamamının kolayca
çıkarılamayacağı bir bölgedeyse, o zaman örnekleme için
cerrahi olarak lezyonun bir kısmı çıkarılır.
Melanom kesin
yapılmalıdır?
tanısı
koyulduktan
sonra
ne
Melanom histopatolojik tanısı koyulduktan sonra
patoloğun raporunda belirttiği melanom özelliklerine
dayanılarak ardı sıra yapılacak cerrahi işlemler,
görüntüleme yöntemleri ve tedavi planlanması yapılır.
Bütün bu işlemler hastalık saptandığında hangi evrede
olduğuyla ilişkilidir.
“Evreleme” ne demektir?
Kanser evrelemesi, kanserin vücuttaki yayılımını
belirleyerek hastalığın durumunu tanımlamak için
yapılır. Tedavinin planlanmasında ve hastanın izleminde
yol göstericidir.
Melanom vücuda nasıl yayılır?
Kanser hücreleri normal hücrelerden farklı olarak
vücudun başka kısımlarına yayılabilir ve kontrolsüz
üreyerek yayıldıkları dokuları hasarlayabilir, organların
22
En Tehlikeli Deri Kanseri: Melanom
çalışmasını engelleyebilirler. Kanser hücreleri komşu
alanlara ve uzak bölgelere “lenf” veya “kan” yoluyla yayılır.
Lenf, kılcal damarlarla hücreler arasında bağlantı kuran,
hücrelere su ve besin veren berrak bir sıvıdır. Mikroplarla
savaşan beyaz kan hücrelerini de taşır. Hücreler de artık
maddelerini lenfe bırakırlar. Lenf, lenf damarlarıyla
“lenf düğümlerine” gelir. Lenf bezleri lenfi filtre eder ve
mikroplardan arındırır. Lenf düğümleri zehirli maddeler
ve bakterilerin etkisiyle iltihaplanıp şişebilir. Lenf, tıpkı
kanın vücutta dolaştığı gibi, lenf damarlarıyla vücutta
dolaşır. Melanom hücreleri derinin orta tabakasına
(dermis) ulaştıktan sonra, lenf damarlarına geçme ve
böylece vücuda yayılma olasılığı ortaya çıkar.
Melanom hücrelerinin melanomun oluştuğu alana
komşu olan dokulara yayılımına “bölgesel yayılım”
denir. Bu yayılım komşu lenf damarlarına ve bölgesel
lenf düğümlerine olabilir. Melanomun oluştuğu alana
uzaktaki vücut kısmlarına yayılmasına “uzak yayılım”
denir.
Yayılma riski yüksek melanomda, ilk yayılım alanları
%60-70 lenf bezleri ile sınırlıdır. Sonrasında uzak yayılım,
öncelikle akciğer, karaciğer, beyin, kemikler olmak üzere
herhangi bir organa olabilir.
Melanomun vücuda yayılıp yayılmadığı nasıl
belirlenir?
Patoloğun vermiş olduğu raporda belirtilen özelliklere
göre, gerekirse çıkarılan melanomun çevresinden yeterli
genişlikte sağlam deri çıkarılmasını sağlamak üzere ikinci
bir cerrahi girişim ve sentinal lenf nodu örneklemesi
yapılır. Bölgesel lenf düğümleri ultrasonografik
olarak değerlendirilir. Gerekirse PET-BT, MR gibi ileri
23
EÜ Tıp Fakültesi Halk Kitapları Sağlık Serisi ~ 43
görüntüleme yöntemleri kullanılarak hastalığın yaygınlığı
belirlenir.
Sentinal lenf bezi biyopsisi nedir? Ne zaman yapılır?
Sentinal (nöbetçi) lenf bezi biyopsisi, kanser hücrelerinin
melanomun olduğu deri alanınından ayrılıp lenf kanallarıyla ilk olarak varabileceği lenf bezini örnekleyen
cerrahi işlemdir. Bu işlem ana lenf düğümlerinde klinik
muayene veya lenf bezi ultrasonografik incelemesiyle
kanser yayılımı saptanmamış olan hastalarda, nöbetçi lenf
bezinde tümör hücrelerinin olup olmadığını belirlemek
için yapılır. Ancak nöbetçi lenf bezinde melanom hücresi
olma olasılığı tümör kalınlığı 1 mm ve daha kalın lezyonlar
için daha yüksek olduğundan, ancak bu tür olgularda
bu örneklemenin yapılması önerilir.
Melanomun vücutta yayılımına göre kaç evresi vardır?
Melanomun 5 evresi vardır:
EVRE 0: Melanom hücrelerinin derinin
üst tabakasında sınırlı kaldığı, alt tabakalara
geçmediği ve bu nedenle vücuda yayılma riski
taşımadığı evredir.
EVRE I: Melanom hücrelerinin derinin
alt tabakalarına doğru yayıldığı ancak patolog
tarafından ölçülen tümör kalınlığının az olduğu
evredir. Lenf damarlarında, lenf bezlerinde ve
uzak organlarda kanser saptanmamıştır.
24
En Tehlikeli Deri Kanseri: Melanom
EVRE II: Bu evrede tümör kalınlığı bir
önceki evreye göre artmıştır ancak yine hala lenf
damarlarında, lenf bezlerinde ve uzak organlarda
kanser saptanmamıştır.
EVRE III: Melanom hücreleri komşu
lenf damarlarına, lenf bezlerine ve/veya komşu
deriye (uydu) yayılmıştır.
EVRE IV: Kanser hücreleri uzak organlara yayılmıştır.
Belirlenen bu evrelere göre hastaya uygulanan
tedaviler nelerdir?
Melanom tedavisinde en etkin yöntem cerrahidir.
Melanomun bulunduğu alanın daha geniş bir şekilde
cerrahi olarak çıkarılması demektir. Burada alanın
ne kadar geniş çıkarılacağının kararı, doku incelemesi
sonrasında verilen “patoloji raporu”na göre belirlenir.
Bu raporda belirtilen, kanser hücrelerinin derinin hangi
tabakasına kadar ve hangi derinliğe kadar yayıldığı bilgisi
dikkate alınır. Buna göre genişletilecek cerrahi sınır, 0.5
cm ile 2 cm arasında değişir. Tıpkı biyopsi sonrasında
yapıldığı üzere, yeniden çıkarılan bu dokular da patolojik
incelemeye alınırlar.
Nöbetçi lenf bezi örneklemesinde lenf bezinde melanom
hücreleri saptandıysa veya ultrasonografik olarak
25
EÜ Tıp Fakültesi Halk Kitapları Sağlık Serisi ~ 43
melanom hücrelerinin lenf bezlerine yayıldığı saptanıp
histopatolojik incelemeyle ispatlandıysa, o bölgedeki lenf
bezlerinin tamamı cerrahi olarak çıkarılır.
Cerrahi işlemler bittikten sonra hastalığın evresine göre ek
tedavi verilmeden hasta izlemde tutulabilir veya gerekirse
yardımcı veya sistemik ilaç tedavisi uygulanabilir.
Melanom hücreleri lenf bezlerine yayılmamışsa ilaç tedavisi
önerilmez, hasta izlemde tutulur. Melanom hücreleri
sadece lenf bezlerine yayılmış, ama organları tutmamışsa
bölgesel lenf bezlerinin cerrahi olarak temizlenmesini
takiben radyoterapi veya “yardımcı tedavi” uygulaması
yapılabilir. Radyoterapi, yüksek enerjili ışın/şua ile kanser
hücrelerini öldürür veya yeni kanser hücresi oluşumunu
durdurur. Kanser hücrelerinin tuttuğu lenf bezi cerrahi
olarak çıkarıldıktan sonra, lenf bezinin durumuna göre,
orada tekrar kanser çıkma riski yüksek ise uygulanır.
Hastanın yaş, ek hastalıkları ve tedavinin yan etkilerini
tolere edip edemeyeceği göz önünde bulundurularak
uygun hastalarda “yardımcı tedavi” olarak interferon-alfa
uygulaması yapılabilmektedir. İnterferon-alfa, normalde
bağışıklık sistemin bir parçası olarak vücutta da bulunan
bir maddedir. Laboratuvar şartlarında üretilerek iğne
şeklinde damar içine ve/veya deri altına uygulanması
bağışıklık sistemini uyarıcı etki göstermektedir.
Uzak yayılım saptanmışsa sistemik ilaç tedavisi verilir.
İlaç tedavisi ihtiyacından bağımsız olarak tüm olguların
mutlaka düzenli izlemde tutulması gerekmektedir.
Melanomu olan bir hastada hastalığın derecesine
göre seçilecek tedaviler arasında hangilerinin en iyisi
olacağına hekim karar verir. Ancak hekim bu tedavi
olasılıklarını hastasıyla birlikte tartışarak, tedaviden
26
beklenen yararları ve olası yan etkileri anlatarak, birlikte
bir fikir birliğine varmak şartıyla tedavi planlanmalıdır.
“Sistemik İlaç Tedavisi” nedir ?
Sistemik ilaç tedavileri, kanser hücreleri uzak organlara
yayıldığında
uygulanmaktadır.
Sistemik
tedavide
“kemoterapi ilaçları”, “bağışıklık sistemini etkileyen
ilaçlar”, “hedef tedavisi ilaçları” kullanılabilmektedir.
Kemoterapi ilaçları: Hızla çoğalan kanser hücrelerini
öldürür. Ağızdan veya damar yoluyla tüm vücuda sistemik
tedavi şeklinde verilebilir. Bazen de damar yoluyla sadece
bir kola veya bacağa bölgesel olarak verilebilir. O zaman
diğer vücut alanları etkilenmemiş olur.
Kemoterapi ilaçları hastalara kür şeklinde uygulanır.
Yani tedavi yapılan günlerin ardından, vücudun kendini
toplayabilmesi için istirahat günleri verilerek kürler
uygulanır.
Bağışıklık sistemini etkileyen ilaçlar: Kanser
hücrelerini yok edebilmek için bağışıklık sistemimize
yardım eder. Bunlara biyolojik tedavi ajanları da denir.
Bağışıklık sistemimiz mikroplara ve diğer hastalıklara
karşı vücudumuzu koruyan doğal bir koruyucu
sistemdir. Bağışıklık sistemini etkileyen ilaçlar,
bağışıklık sistemimizin aktivitesini artıran bir tedavi
şeklidir. Böylece bu ilaçlar vücuttaki kanser hücrelerini
bulur ve yok etme kabiliyetini arttırır. Cerrahi sonrası
ek tedavi olarak kullanılabilir. Bazen de çok ilerlemiş
tümörlerde cerrahi işlem yapılamazsa, ana tedavi olarak
da kullanılabilir. Bu ilaçlar bölgesel tedavi ya da sistemik
tedavide kullanılırlar. Bağışıklık sistemini etkileyen
ilaçlar şöyle sıralanabilir; Sistemik tedavi: İnterferon
27
EÜ Tıp Fakültesi Halk Kitapları Sağlık Serisi ~ 43
alfa, peginterferon alfa-2b, interleukin-2, ipilimumab.
Bölgesel tedavi: Bacillus Calmette-Guérin (BCG aşısı),
interferon alfa, imiquimod.
Hedef tedavisi ilaçları: Kanser hücrelerini özel olarak
hedefleyerek öldürür. Bu tip tedavi için öncelikle cerrahi
ile çıkarılan kanserli doku
“genetik işaretleyiciler”
ile muamele edilir. Eğer oluşumuna neden olan bazı
gen değişimleri var ise, o gen değişimlerini hedefleyen
ilaçlar kullanılabilir. Örnegin melanomlu bir hastada
"BRAF" isimli genin hasarlı olduğu saptanmış ise, bunu
hedefleyen ağızdan hap şeklinde “vemurafenib” isimli ilaç
kullanılabilir. Eğer c-kit geni hasarlanmış bir melanomsa,
bu geni hedefleyen “imatinib” isimli ilaç kullanılabilir.
Halen bunlara benzeyen gen hedefli yeni pek çok ilaç
üzerinde çalışılmaktadır.
Melanom tanısı alan hastaların izlemi nasıl yapılır?
Hastalığın derecesi ne olursa olsun tüm melanom
hastaları ömür boyu en az senede 1 kez dermatolojik
muayeneden geçmelidirler. Bu sırada hasta hem fizik
muayene hem de vücudundaki benler açısından kontrol
edilmelidir.
Lenf bezi tutulumu yoksa, ilk 5 yıl 3-6 ay aralarla, sonra
yılda bir fizik muayene ile birlikte lenf bezi ultrasonografik
incelemesi yapılmalıdır. Lenf bezi tutulumu yok ama
patoloji raporunda belirtilen tümör kalınlığı (Breslow
kalınlığı) 2-4 mm arasında ve ülser varsa ya da 4 mm’den
daha kalınsa, lenf bezi tutulum olasılığı yüksek olduğu
için izlemi tıpkı lenf bezi tutulumu varmış gibi yapılır.
Lenf bezi tutulumu ve uzak organlara yayılım varsa,
izleme ilave olarak ileri görüntüleme yöntemleri yani
28
En Tehlikeli Deri Kanseri: Melanom
bilgisayarlı tomografi (CT) veya daha da gelişmiş tetkikler
pozitron emisyon tomografisi (PET) veya ikisi birlikte
PET/CT, senede 1 kez de beyin “magnetik rezonans”
(MR görüntülemesi) gibi radyolojik tetkikler de yapılır.
5 yıldan sonra ise, gerekli bir durum olmadıkça, ileri
radyolojik inceleme yapılmaz.
Toplumumuzda melanom hastalarının
almasının nedenleri nelerdir?
geç
tanı
Tanıda geç kalınmasında temel nedenler, hastanın
değişmekte olan benini fark etmemesi veya fark ettiği
halde doktora başvurmaması, doktora başvursa bile
önerilen cerrahi çıkarma işleminin, toplumda benlerin
cerrahi olarak çıkarılması ile ilgili var olan yanlış
söylentiler nedeniyle, hasta tarafından kabul edilmemesi
gibi sıralanabilir.
Toplumumuzda
söylentiler var?
benlerle
ilişkili
ne
tip
yanlış
“Küçücük ben, olmaz bir şey” diye düşünüp geç kalan
pek çok hasta var. Kişiler özellikle değişen bir ben varsa
çapı ne kadar küçük olursa olsun önemli olabileceğini
unutmamalıdırlar.
Bazı hastalar beninin büyüdüğü veya renginin değiştiğini
fark ediyor ancak ağrı, kaşıntı, kanama gibi bulgular
olmadığı için bu değişimi önemsemeyebiliyorlar. Halbuki
erken aşamada kötü huylu bir bende bu tip bulguların
görülmeyebileceği, tek bulgunun değişim olabileceği
bilinmelidir.
Bazı kişiler “benim ailemde de birçok beni olan var,
bugüne kadar hiçbir şey olmadı” diyerek bu konuya
yeterince önem vermeyebilir. O güne kadar kötü huylu
29
EÜ Tıp Fakültesi Halk Kitapları Sağlık Serisi ~ 43
ben görülmemiş olması o günden sonra görülmeyeceği
anlamına gelmez.
Bazen kişiler “bende o kadar çok ben var ki doktor hangi
birine bakacak, mümkün değil” diyerek benleri açısından
muayene olma konusunda tereddüt yaşayabilir. Bu işi
her gün yapan dermatologlar olarak söyleyebiliriz ki, ben
sayısı ne olursa olsun tüm benleri değerlendiriyoruz.
Bu nedenle ben sayısına paralel olarak bir hastanın
muayenesi birkaç dakikadan bir saate kadar ve hatta
bazen daha bile uzun sürebilir.
Bazen “doktor ya kötü huylu derse, ailem üzülür,
çocuklarımın okulu aksar, eşimin şekeri/tansiyonu
fırlar”, vs. gibi gerekçelerle hekime başvurmakta geciken
hastalar olabilmektedir. Halbuki bilmeliyiz ki tanı
gecikirse sonunda yakınlarımız daha fazla üzülecektirler.
En sıkıntılı ve aşılması güç olan konu ise komşuların
ne söylediğidir. Genellikle hekim tarafından bir benin
cerrahi olarak çıkarılması önerildiğinde, komşular “sakın
ha elletme, bizim falancanın benini aldılar adamcağız
çok yaşamadı, ben alınınca vücudunun her tarafına
sıçramış, öldü” gibi sözlerle hastanın gecikmesine neden
olabilmektedirler. Bilinmelidir ki bir ben cerrahi olarak
alındığı için kötü hale gelmez. Aksine riskli olabilecek
bir benin zamanında alınmış olması, hastanın hayatı
açısından çok önemli bir yarar sağlar. Peki bu durumda
komşunun bahsettiği “beni alındıktan sonra ölen
hasta” neden ölmüştür? O kişi yüksek riskli benini
aldırmak için o kadar geç kalmıştır ki kötü huylu hastalık
vücudunun belki de her yerine yayılmıştır. Artık o hasta
için o benin alınması, sonucu değiştirememiştir. Yani
ne yazık ki o ben alınsa da alınmasa da hastalık zaten
ölümcül hale gelmiştir.
30
Alınması gereken benler hangi yöntemlerle alınır?
Benlerin alınmasında en güvenilir ve geçerli yöntem
cerrahidir. Lazer ve diğer alternatif tedaviler ile patolojik
inceleme yapılamadığından ve böylece benin derin
dokuda tamamen ortadan kalkıp kalkmadığı bilinemediği
için kesinlikle önerilmez.
Melanom için koruyucu önlemler nelerdir?
Güneş yanıklarının önlenmesi, yoğun güneşe maruziyetten kaçınma, solaryum kullanılmaması ve değişmekte
olan benlerin çabuk farkedebilmesi için kişilerin kendi
kendilerini düzenli aralıklarla muayene etmesi gerekliliği
gibi koruyucu önlemler konusunda toplumun bilgilendirilmesi gerekmektedir.
31
EÜ Tıp Fakültesi Halk Kitapları Sağlık Serisi ~ 43
Çok sayıda beni olan veya yüksek risk taşıyan hastalar
kendi kendine muayene yanı sıra yılda en az bir kez hekim
tarafından muayene edilmelidirler. Eğer mümkünse bu
muayene bir dermatoloji uzmanı tarafından ve hatta
dermatoloji uzmanı ile muayene eden bir dermatolog
tarafından yapılmalıdır. Ancak yüksek riskli olarak
tanımlanan kişiler yani kendisinde veya ailesinde
melanom öyküsü olan veya çok sayıda atipik beni olanlar,
deri kanseri erken tanısı konusunda özelleşmiş, digital
dermoskopik izlem yapan bir merkezde, ömür boyu
düzenli olarak izlenmelidir (Resim-23).
Resim-23.
Çok sayıda beni olduğu için izlemde olan hastada,
3 mm çaplı bir leke şeklinde iken yakalanmış, sadece
derinin en üst tabakasında yerleşen ve dolayısıyla
cerrahi olarak çıkarılması ardından %100 şifa
sağlanabilmiş bir erken melanom.
32
En Tehlikeli Deri Kanseri: Melanom
Koruyucu önlemler çerçevesinde doğumsal benlere de
dikkat edilmelidir. Doğumsal benlerin hepsi risklidir ve
bu risk bir ömür boyu sürmektedir. Doğumsal benin
boyutu ne kadar büyükse, risk bununla orantılı olarak
artar. Yetişkin bir kişide 1.5 cm üzerindeki tüm doğumsal
benlerin cerrahi olarak çıkarılması önerilmektedir. Daha
küçük çaplı olan doğumsal benler için ömür boyu düzenli
izlem veya cerrahi olarak çıkarma önerilebilmektedir.
Ancak Ege Üniversitesi Deri ve Zührevi Hastalıklar
Anabilim Dalı Dermato-Onkoloji Ünitesinde olduğu gibi,
bazı otörler pratikte ömür boyu izlemin sağlıklı bir biçimde
sürdürülemeyeceğini düşündüğü için bu benlerin en
uygun şartlarda çıkarılmasını önermektedirler.
Güneşten korunmak için neler yapılmalıdır?
Güneşten korunmanın temel olarak kıyafet, geniş kenarlı
şapka ve UV filtreli güneş gözlüğüyle olması gerektiği
bilinmelidir. Kıyafetin örtemediği alanlar için en az 30
faktörlü, hem UVB hem UVA’dan koruyabilen güneş
koruyucular kullanılmalıdır. Bu koruyucular
dışarı
çıkmadan 30 dakika önce sürülmeli ve 3-4 saatte bir
tekrarlanmalıdır. Özellikle yaz aylarında saat 1000 ile
1600 arasında güneş altında kalınmamaya çalışılması
önemlidir. Güneş yanığı gelişmesi kesinlikle önlenmelidir.
Solaryum kullanımından da özellikle kaçınılmalıdır.
EÜ Tıp Fakültesi Halk Kitapları Sağlık Serisi ~ 43
Toplumumuzda güneşten korunma ile ilgili yapılan
yanlışlıklar nelerdir?
Özellikle genç hanımların bronzlaşmak isteği, baş edilmesi
en güç konulardan biridir. Kişiler genellikle güneş
kremi kullanarak güneşlendikleri için güneşin zararlı
etkilerinden korunduklarını sanmaktadırlar. Halbuki
sadece güneşten koruyucu sürerek korunduğunu sanıp
güneşlenmeye devam etmek, önemli güneş hasarlarına
neden olabilmektedir. Çünkü hangi faktörde koruyucu
kullanılırsa kullanılsın, sadece kremle yüzde yüz
korunmak mümkün değildir. Hele ki güneşlenirken
korunmak hiç mümkün değildir.
Diğer bir konu da kemik erimesi riski için güneşlenme
gerekliliği konusudur. Özellikle böyle bir sorunu olabilecek
kişilerde daha fazla güneşe maruziyet yerine, D vitamini
takviyelerinin kullanımının göz önünde bulundurulması
önerilmektedir.
Sonuç:
Toplumumuzda çok erken evrede tanı almış ve bu
sayede %100 şifa ile iyileşen melanom hasta oranımızın
yükselebilmesi için bireylerin, benler, melanom ve kendi
kendine muayene konusunda bilinçli, “benler sağlığım
için önemli, benlerimin farkında olmalıyım, benlerimi
gözlemlemeliyim, değişim görüyorsam dermatoloğa
başvurmalıyım” diyebilen bireyler haline gelmesi büyük
önem taşımaktadır.
34
En Tehlikeli Deri Kanseri: Melanom
Son söz:
“Yoktur bir şey, olmaz
bir şey” demeyin. Lütfen
doktora başvurmakta geç
kalmayın!
35
EÜ Tıp Fakültesi Halk Kitapları Sağlık Serisi ~ 43
Not:
36
En Tehlikeli Deri Kanseri: Melanom
Not:
37
EÜ Tıp Fakültesi Halk Kitapları Sağlık Serisi ~ 43
Not:
38
En Tehlikeli Deri Kanseri: Melanom
Not:
39
Yayımlanmış Kitaplarımız
Hipertansiyon
Osteoporoz (Kemik Erimesi)
Düşmeler ve Önlenmesi
Obezite
Meme Kanseri Cerrahisine Bağlı Lenfödem
Yayımlanmış Kitaplarımız
Kan Yağları ve Kalbimiz
Her Yaş İçin Spor ve Sağlık
Diyabetik Ayak
Sağlıklı Beslenme
Varis
Yayımlanmış Kitaplarımız
Göğüs Ağrısı, Kalp Krizi, Aspirin Kullanımı
Herediter Anjioödem
Kanın Pıhtılaşmasını Önleyen İlaçlar ve
Kalbiniz, Atriyal Fibrilasyonlu Yaşam
Kalp Yetersizliği ile Yaşamak, Kalp Pili İle
Yaşamak, Kalp İlaçlarını Nasıl Kullanalım
Kalp Hastalığında Cinsel Yaşam/Şeker Hastalığı/
İnme Teşhis ve Ameliyatsız Tedavi
Yayımlanmış Kitaplarımız
Mitral Kapak Sarkması Nedir? Koroner
Arter Baypas Ameliyatınız, Kalp Kapağı
Ameliyatınız
Damar Sertliği ve Risk Faktörleri
Guatr ve Tiroid Hastalıkları
Diyabetim ve Ben
Çocuklarda Yanık ve Korunma Yolları
Yayımlanmış Kitaplarımız
Sünnet
Çocuklarda Fıtık ve İnmemiş Testis
Sağlığımız ve Genetik
Uyku Bozuklukları ve Tedavi Yaklaşımları
Şaşılık ve Tedavisi
Yayımlanmış Kitaplarımız
Kadınlarda İdrar Kaçırma Şikayeti ve
Tedavi Yöntemleri
Genetiği Değiştirilmiş Organizmalar
Sağlıklı Beslenme ve Zeytinyağı
Sjögren Sendromu Nedir?
(Kuru Göz-Kuru Ağız)
İşitme Kayıpları
Yayımlanmış Kitaplarımız
Sağlık İçin Vazgeçilmez Kaynak: SU
Sağlık İçin Süt İçin
İnsanoğlunun Evrimsel Sağlık Sorunu
Çölyak Hastalığı
Ses Kısıklığı ve Nedenleri
Vertigo (Baş Dönmesi)
Yayımlanmış Kitaplarımız
Çocukluk Çağında Epilepsi
Kefir Sağlığıma Kefil
Akciğer Kanseri
Doğum Sonrasında Anne ve Bebek Sağlığı
Çocukluk Yaş Grubu İdrar Yolu
Enfeksiyonunu Ne Kadar Biliyoruz?
Yayımlanmış Kitaplarımız
İlkyardım
En Tehlikeli Deri Kanseri: Melanom
Yayıma Hazırlanan Kitaplarımız
Glutensiz Yaşam Biçimi
Download