Editörden 9.sayı Karadeniz Teknik Üniversitesi İletişim

advertisement
Editörden 9.sayı
Karadeniz Teknik Üniversitesi İletişim Araştırmaları dergisinin 9. sayısını sunuyoruz.
Bu sayının ilk makalesinde Gonca Yıldırım, “Türkiye Kamu Diplomasisi Koordinatörlüğü Faaliyetlerinin Kültürel Diplomasi Bağlamında İncelenmesi” başlıklı doktora tez araştırmasına dayalı makalesinde 1990’lar sonra hızla değişen dünya düzeninde uluslararası ve toplumlararası ilişkiler evreninden hareketliliği konu edinmektedir. Artık uluslar arası ilişkiler devlet ve devlete ait organların tekelinden kısmen olan çıkmaktayken çoklu aktörler bu alanda rol almakta ve alan giderek karmaşık ve geniş bir platforma dönüşmektedir. Bu gelişmeler Aydın’a göre, uluslararası halkla ilişkileri, kamu diplomasisini ve kamu diplomasisinin üçüncü ayağını oluşturan kültürel diplomasiyi farklı uluslararasında bir yakınlaşma, kaynaştırma köprüsü olarak kullanmayı zorunlu kılmaktadır. Araştırma kapsamında, Türkiye Kamu Diplomasisi Koordinatörlüğü’nün çalışmaları kültürel diplomasi bağlamında ele alınmış, içerik analizi yöntemiyle Koordinatörlüğün Türkiye’nin tanıtımında kullandığı araç ve yöntemler irdelenmiştir.
Şahinde Yavuz “Kitle İletişim Araştırmalarında Anadamar/Çoğulcu ve Eleştirel/Radikal Kuram Arasındaki Yöndeşme Tartışmaları” başlıklı makalesinde 1940’lı yılarda Lazarsfeld’in Adorno’yu ortak bir projeye dahil etmesiyle başlayan her iki geleneğin yöntemlerinin bir araya gelip gelemeyeceğini sorgulayan girişimin daha sonraki yıllarda nasıl bir gelişme gösterdiğini yeni medyayı dışarıda tutarak incelemektedir. Yavuz makalesinde tarihi bir perspektifle her iki araştırma geleneğinin özelliklerini kısaca anlattıktan sonra iki geleneğin temel araştırma sorunlarını ortaya koymuş ve izleyici çalışmaları geleneği etrafında dönen yöndeşme olgusunu tartışmıştır.
1990’lar dünyadaki trendlerle paralel olarak Türkiye’de de yaşam tarzı konseptli bir tüketim kavramı oluşmuştur. Filiz Bilgin Ülken, “İstanbul Life Dergisindeki Yaşam Tarzı Sunumu” başlıklı makalesinde tüketim toplumunun katalizörü olan medyaya dair bir inceleme sunmaktadır. 1990’lı yıllardan sonra bizzat köşe yazarları, televizyon programcıları tarafından ne yememiz, ne giymemiz, nerede eğlenip, nereyi gezmemiz konusunda yoğun bir bilgi akışı vardır. Bilgin Ülken, yaşam tarzı haberciliğinin önemli örneklerinden biri olan İstanbul Life dergisindeki yaşam tarzı ve tüketim kültürü gösterenlerini nitel içerik analizi yöntemiyle incelemiş ve İstanbul Life Dergisi’ndeki metinlerin okuyucuyu tüketime teşvik ettiğini ve tüketimle gelen bir yaşam tarzı sunduğunu ortaya koymuştur.
Çalışma yaşamı kadın ve erkekler için ayrımcılık barındırır. Halkla ilişkiler sektörü de bu ayrımcılıktan payını almaktadır. Kamile Elmasoğlu, “Halkla İlişkiler Alanında Cinsiyet Ayrımcılığına İlişkin Öğrencilerin Tutumları” başlıklı makalede, halkla ilişkiler uygulayıcılarının çoğunluğunu kadınların oluşturmasına rağmen kadınların erkeklere kıyasla daha düşük maaş aldıklarını ve daha düşük statülerde çalıştıklarını söylemektedir. Halkla ilişkiler öğrencilerinin büyük bölümünün kız öğrenciler olması nedeniyle bu çalışmanın amacı, kadın ve erkek çalışanlar arasında ayrımcılık konusunda öğrencilerin ne düşündüğünü ortaya koymak olarak belirlenmiştir. Makalede, Gazi Üniversitesi İletişim Fakültesi Halkla İlişkiler ve Tanıtım Bölümü’nde okuyan, mesleğe yönelik genel bir bilgi sahibi olan üçüncü sınıf öğrencileri arasından seçilen 6 erkek, 6 kız ve 6 karma (3 erkek, 3 kız) öğrenciyle üç ayrı odak grup görüşmesi gerçekleştirilmiştir. Araştırmada yer alan katılımcılara göre öğrencilerin büyük çoğunluğu, kadınların sayıca üstün oldukları bu meslekte erkeklerin daha çok ayrımcılıkla karşılaştıklarını ve maaş konusunda cinsiyetler arasında bir eşitsizlik olmadığını düşünmektedir. Elmasoğlu makalesinin sonucunda elde ettiği veriler ile alanda yaşanan gerçeklerin uyuşmadığını söylemektedir.
İtibar geçmişte kişilerin sahip olduğu bir kavram olarak bilinirdi. Kapitalizmin gelişimiyle rekabet arttıkça firmalar, iyi mal ve hizmet üretmenin yanı sıra itibarın da satışı etkilediğini keşfetmişlerdir. Ali Fikret Aydın “Kurumsal İtibar Açısından Sosyal Medyaya İlişkin Bir Değerlendirme” başlıklı makalesinde itibarın kurumsal rekabetteki yerini, kurumların itibarı kazanma ve yönetme süreçlerini incelemiştir. Yeni iletişim teknolojilerinin kurumsal itibarın kazanılmasında etkisini incelemeyi amaçlayan Aydın, araştırmasında betimsel olarak kurumsal itibar sürecinde sosyal meydanın hangi işlevi yerine getirdiğini ortaya koymuştur.
İyi okumalar…
Doç. Dr. Şahinde Yavuz
Download