اَمَو ََۜن لَنْ تَنَالُوا الْبِر َ حَتّٰى تُنْفِقُوا مِم َا تُحِب ُو ت

advertisement
Aralık-1985
İSLAM'DA VAKIF
Ömer ÖNEN
Din İşl. Yük. Krl. Uzmanı
‫لَنْ تَنَالُوا الْ ِب َر ح َّٰتى تُن ِْف ُقوا ِم َما ت ُِحبُو َ َۜن َومَا‬
‫اّلل ِب ۪ه َع ۪ليم‬
َ ّٰ ‫تُن ِْف ُقوا ِمنْ َش ْيءٍ َف ِا َن‬
Muhterem Müslümanlar!
İslam dini, insanların biri birleriyle olan
ilişkilerini en güzel bir şekilde düzenlemelerini ister.
Kendi
aralarında
biribirlerinin
dertleriyle
ilgilenmelerini, mutluluk ve saadetlerinin en yüksek
seviyeye çıkmasını arzu eder.
İslam, insanlara dünya ve ahiret saadetinin
yollarını göstermiştir. İşte bu sebeple müslüman bu
dünyada bir yarış içerisindedir. Mükellef olduğu
günden itibaren, ahiret alemine doğru uzanıp giden
yolda, sessiz bir yarış başlar. Bu faziletli olabilme,
Allah'ın hoşnutluğu ve rızasını kazanabilme, hayırda
en önde olabilme yarışıdır. Zira hiç kimse yaptığı
amellerle
hakkın
rızasını kazandığından emin
olamaz. Emin olmayan da. sevap olarak bildiği her
hayırlı işin peşinde koşacak, heybesini iyilikler ve
sevaplarla doldurmaya çalışacaktır.
Aziz Cemaat,
Bilindiği gibi yüce dinimizin hedefi insandır.
Onun tüm problemlerine her bakımdan çözüm
getirmiştir. Dünyada ve ahirette huzurlu olmasını ve
Rabbimizin
hoşnutluğunu
kazanmasını
amaçlar.
İslam dini mensuplarını en hayırlı işler yapmaya
teşvik eder. Bu durum "İnsanların hayırlısı, insanlara
faydalı
olandır"
hadisi şerifinden
daha
iyi
anlaşılmaktadır. Bu sese kulak verenler, insanların
yararına olan yararlı işlere koşmuşlardır. Böyle
hayırlı hizmetleri koordine ederek yürütmeye çalışan
ve bu konularda fertlere yardımcı olan kuruluşlar
ortaya çıkmıştır. Bu kuruluşlar ta İslam'ın ilk
zamanlarına kadar uzanır. Bu müesseselerin en
gelişmiş yaygın şeklini ecdadımızda görmekteyiz. Bu
kuruluşlar, vakıflardır. Hemen her hizmetin yanı
başında o hizmetle iç içe bir vakıf tesis edilmiştir.
Değerli Müslümanlar,
Vakıflar Allah rızası, hayır duygusu ve insanlık
sevgisi gibi ulvi inanç ve duyguların mahsulüdür.
Vakıflar, insanlara dini, ilmi, içtimai, hayri, sıhhi
ekonomik ve kültürel hizmetler sunarak, kalıcı
eserler bırakma yönüne yöneltir. Gerçek mümin,
Allah'ın kendisine verdiği bunca nimetlerden kendisi
kadar başkalarının da yararlanmasını ister. Vakıflar,
insanoğlunun, dünyada ebedi kalma arzularının
sembolü, Allah ve Resulüne iman ve itaatin işareti,
merhamet, feregat, fedekarlık, cömertlik, yardım ve
dayanışma duygularının en belirgin tezahürü. Mal,
evlat ve servetle imtihandaki başarının sırrı Yüce
Allah'ın "Hayır yapın ki, saadete erişesiniz" (1)
emrinin gereği.
Muhterem Müminler,
Hayır yapan huzur bulur, aradığı saadeti elde
eder. İnsan kısa ömürlüdür. Hayatı çabuk gelip geçer.
Nihayet şu dünyada 60-70 senelik bir ömrü vardır.
Müslümanın ölümünden sonra amel defterinin açık
kalması mümkündür. Bu da ancak kendisinden sonra
da sürüp gidecek hayırlı bir servet bırakmakla olur.
Bu eser ayakta durdukça o kimsenin hayrı da devam
edecektir. Bu sırrı bize sevgili Peygamberimiz (s.a.s.)
şöyle açıklar, "İnsan öldüğü zaman ameli kesilir.
(Defteri kapanır) Ancak şu üç şeyden kesilmez.
Sadaka-ı cariye (yani devam edip giden bir hayır)
faydalı ilim, ölümünden sonra kendisine dua edecek
salih bir evlat". (2)
Aziz Cemaat,
Geçmişte olduğu gibi, bu günde vakıfların, milli
kalkınma, huzur ve mutluluğun yaygınlaşması, devlet
millet bütünlüğünün sağlanması, sosyal, kültürel
ekonomik hizmetlerin sunulması ile yararlı katkıda
bulunmuşlardır. Bu sayede nice okuma ve eğitilme
imkanı bulamayanlar okutulup, eğitilmişler, yoksullar
korunmuş, yetimler, kimsesizler himaye edilmiş,
çıplaklar giydirilmiş, ve hastalar tedavi edilmiştir.
Değerli Müslümanlar,
Yüce
Allah'ın
meşru kıldığı,
Peygamber
Efendimizin sevabının devam edip giden bir ibadet
olduğunu beyan ettiği vakıflara, atalarımız en
kıymetli mallarını Allah rızasını kazanmak için
vakfetmişlerdir.
Kuşların
ve
hayvanların
ihtiyaçlarından tutun da, genç kızların çeyiz
ihtiyaçlarına kadar akla gelebilecek tüm iyi işler için
vakıflar
kurmuşlardır.
Camiler,
mektepler,
kütüphaneler, hastahaneler, aşevleri, kervansaraylar,
çeşmeler, su yolları köprüler, kale ve kuleler, dul ve
yetimleri koruma, emzirme, büyütme yuvaları ve
orduyu teçhiz v.b. kuruluşlar meydana getirmişlerdir.
Muhterem Müslümanlar,
Bize düşen, İslam'a hizmet ve toplumun yararına
kurulmuş olan vakıflara alaka göstermek, çevremizde
vakıf anlayış ve şuurunu canlı tutmak, geliştirmek,
yaygınlaştırmak, elimizden geldiği kadar bu güzel
hizmete iştirak ederek yeni hizmet alanları açmayı
teşvik etmektir.
Hutbemizi yukarıda metnini okuduğunuz ayetin
meali ile bitirmek istiyorum. Yüce Allah "Sevdiğiniz
şeylerden sadaka vermedikçe, siz iyiliğe (imanın
olgunluğuna) erişemezsiniz. Allah yolunda her ne
harcarsanız muhakkak Allah onu bilendir" (3)
buyuruyor.
***
1) Kur'an-ı Kerim Hac, Ayet:77
2) Riyazü's-Salihin C. 3/5
3) Kur'an-ı Kerim Ali imran Ayet: 92
Download