10-Leprasõ Olan

advertisement
Türk Psikiyatri Dergisi 2004; 15(3):236-243
Lepras› Olan Hastalarda Ruhsal Bozukluklar ve
Yetiyitimi: Bir Gözden Geçirme
Dr. Vesile ŞENTÜRK1, Dr. Afşin SAĞDUYU2
ÖZET
SUMMARY: Psychiatric Disorders and Disability among
Leprosy Patients; A Review
1998 y›l› kay›tlar›na göre lepra, halen dünyada 11-16 milyon kifliyi etkileyen yayg›n bir hastal›kt›r. Bugün Türkiye’de
kay›tl› 3600 lepra hastas› oldu¤u bildirilmektedir. Yurtd›fl›nda yap›lan araflt›rmalar, hastalar›n ortalama %25’inde
fiziksel flekil bozuklu¤u (deformite) veya sakatl›¤›n bulundu¤unu ortaya koymufltur. Ülkemizde yap›lan araflt›rmalarda ise %50 ile 90 aras›nda de¤iflen oranlar elde edilmifltir.
Hastalar üzerinde etiketlenmenin getirdi¤i psikososyal sorunlar hala vard›r. Hastal›¤›n oluflturdu¤u fiziksel flekil bozuklu¤u ve sosyal etiket, hastada sosyal içe çekilmeye neden olmaktad›r. Araflt›rmalarda hastalar›n özellikle hastal›¤›n bafllang›c›nda s›k›nt›, üzüntü ve umutsuzluk yaflad›klar›
vurgulanmaktad›r. Yerli ve yabanc› çal›flmalara göre, lepras› olan hastalarda ruhsal bozukluk oran› genel nüfusa
oranla daha yüksek, di¤er kronik hastal›klara benzer orandad›r. Ruhsal bozuklu¤un düzeyi, hastal›k süresi ve fiziksel
flekil bozuklu¤u ile orant›l› artmaktad›r; ancak Türkiye’de
yap›lan iki çal›flma sonucu bunu desteklememektedir. Lepra hastal›¤› önemli düzeyde yetiyitimine neden olmaktad›r.
Yay›nlar gözden geçirildi¤inde, hastal›¤›n neden oldu¤u
ruhsal sorunlar›n araflt›r›ld›¤› çal›flmalar›n s›n›rl› say›da oldu¤u görülmektedir. Bu yaz›n›n amac› kronik bir hastal›k
olan ve hala halk sa¤l›¤› sorunu olarak varl›¤›n› sürdüren
leprada karfl›lafl›labilecek ruhsal sorunlar› ve yetiyitimi düzeyini gözden geçirmektir.
As a gross estimate, leprosy currently affects 11-16 million patients worldwide There are currently 3600 registered
patients in Turkey. The social stigma connected to leprosy
makes this disease completely different from others.
Even nowadays people affected by leprosy have to leave
their village or are socially isolated. The physical deformity ratio is approximately 25% in other countries whereas it is more than half in Turkey. The prevalence of mental
disorders among leprosy patients is higher than that
among the general population. Depression is the most
common psychiatric disorder among leprosy patients.
Another important finding is that the long duration of the
illness and physical handicaps raise the risk of psychiatric
disorders. Nevertheless, the results of two studies conducted in Turkey on this subject contradict the results of
international studies. Leprosy patients experience functional disabilities that limit their lives and ability to establish
relation ships with others both in social and occupational
fields. The physical disability rate is high (75%) in Turkey. A review of the literature revealed several papers on
the psychosocial aspects of illness but few references to
the degree or pattern of psychiatric disorders among leprosy patients. The main purpose of this paper is to review
psychiatric disorders and disabilities in leprosy patients
and to obtain concrete results.
Anahtar Sözcükler: Lepra, etiketleme, ruhsal bozukluk,
psikososyal faktörler
1Uzm.,
Key Words: Leprosy, stigmata, mental disorder, psychosocial factors
Ankara Ü T›p Fak., Psikiyatri AD., Ankara. 2Doç., Başkent Ü T›p Fak., Psikiyatri AD., Ankara.
236
GİRİŞ
Ülkemizde ve dünya genelinde lepran›n daha
etkili biçimde tedavi edilir hale gelmesi birkaç
yüzy›l öncesine oranla hastal›ğ›n s›kl›ğ›n› düşürmekle birlikte, lepra, halen dünyada 11-16 milyon insan› etkilediği bildirilen (Olivier 1987,
Duncan 1993) ve Türkiye’deki kay›tl› hasta say›s›n›n 3600’ü bulduğu (Saylan ve Sütlaş 1998);
az›msanamayacak yayg›nl›ğa sahip bir hastal›kt›r. Yüzy›llard›r varl›ğ›n› ve olumsuz etkilerini
sürdüren lepra hastal›ğ›n›n bulaş yollar›, kimlerde hastal›k tablosu oluşturduğu gibi özellikleri
tam olarak ayd›nlat›lamam›şt›r. Hem lepra hastal›ğ›na ait bilinmezlikler, hem de oluşturduğu fiziksel şekil bozukluklar›, sakatl›klar ve hastal›kla
birlikte gelen etiketlenme nedeniyle lepra hastal›ğ› halen insanlar için çözülmesi gereken bir sorun
olarak varl›ğ›n› sürdürmektedir.
1988 y›l›nda Dünya Sağl›k Örgütü, 2000 y›l›yla birlikte lepra hastal›ğ›n›n yok edileceğini
öne sürmüştür (Marlowe ve Lockwood 2001).
Ancak, 1999 y›l›nda Hindistan’da 600 bin,
Brezilya’da 44 bin yeni olgu saptanmas›
(Marlowe ve Lockwood 2001) Dünya Sağl›k Örgütü’nün plan›n›n gerçekleşmesinin ne kadar zor
olduğunu göstermektadir. Lepra, dünyada
10.000’de 1,7 yayg›nl›ğ› ile halen (Grand 1997),
başta tropik bölgeler olmak üzere, halk sağl›ğ›
sorunu olarak varl›ğ›n› sürdürmektedir. İngiltere’de yeni olgularda tan›n›n geç konduğu, tan›n›n
geç konmas›n›n artm›ş fiziksel ve ruhsal sorunlara neden olduğu bildirilmektedir (Marlowe ve
Lockwood 2001). Weiss ve arkadaşlar›n›n
(1992) Dünya Sağl›k Örgütü (DSÖ) kay›tlar›ndan
aktard›klar›na göre, lepra hastal›ğ› Asya’n›n baz›
bölgelerinde, Afrika’da, Orta ve Güney Amerika’da yayg›n olarak bulunmaktad›r. Tüm lepral›lar›n % 90’›n› Asya’daki, % 55’ini ise Hindistan’da yaşayan topluluklar oluşturmaktad›r
(Zodpey ve ark. 2000). Lepra ortalama bir
tahminle 10-16 milyon insan› etkilemekte, bu
hastalar›n 1/3’ünü doğurganl›k çağ›ndaki kad›nlar oluşturmaktad›r (Duncan 1993).
Kronik hastal›klarda ruhsal bozukluklar ve
buna bağl› yetiyitimi sağl›kl› nüfusa k›yasla yüksek orandad›r (Weyere ve ark. 1989, Elbi 1991,
Sağduyu ve Erten 1998). Kronik bir hastal›k olan
leprada ruhsal bozukluk ve yetiyitimini araşt›ran
çal›şmalar s›n›rl› say›dad›r (Abel ve Joent 1971,
Davey 1976, Kumar ve Verghese 1980, Yaz›c› ve
ark. 1984, Ramanathan ve ark. 1991, Soykan ve
ark. 1991).
Lepra hastal›ğ› ile ilgili yay›n taramas›nda,
hastal›ğ›n oluşturduğu fiziksel şekil bozukluğu,
hastal›ğa ilişkin olumsuz kültürel inan›şlar ve
hastal›ğ›n getirdiği etiketlenme nedeniyle yaşanan psikolojik sorunlar›n kapsaml› olarak araşt›r›ld›ğ› görülmüştür. Ancak lepra hastal›ğ› ve ruhsal bozukluk ilişkisini araşt›ran çal›şmalar›n s›n›rl› say›da olduğu dikkat çekmiştir. Lepra hastal›ğ›
ve yetiyitimini araşt›ran çal›şmalar ise fiziksel şekil bozukluklar› nedeniyle oluşan bedensel yetiyitimine ağ›rl›k vermiştir. Yay›nlarda bedensel ve
sosyal yetiyitimini birarada araşt›ran tek bir çal›şmaya rastlanm›şt›r (Şentürk 2002).
Bu yaz›da, hala halk sağl›ğ› sorunu olarak varl›ğ›n› sürdüren lepran›n fizyopatolojisi, tarihçesi
ve epidemiyolojisi k›saca tan›t›lacak, hastal›ğ›n
neden olduğu psikososyal sorunlar, ruhsal bozukluklar ve işlev kay›plar› üzerine yap›lm›ş araşt›rmalar gözden geçirilecek, sorun alanlar› tan›mlanacak ve çözüm önerileri getirilecektir.
Konuyla ilgili literatür taramas› lepra, psikiyatri, psikoloji, yetiyitimi kelimeleri kullan›larak
Med-Line üzerinden ve Türkiye’de yay›nlanan
psikiyatri ve psikoloji dergileri taranarak yap›lm›şt›r. Med-Line taramas› son 35 y›l› kapsamaktad›r. Makalelere YÖK, Hacettepe Üniversitesi ve
Ankara Üniversitesi Kütüphanelerinden ulaş›lm›şt›r.
LEPRA HASTALIĞI NEDİR?
Tarihçe
Lepraya dair tarih öncesine kadar uzanan kay›tlar bulunmaktad›r. M.Ö. 5000 y›llar›na ait bir
Çin kitab›nda lepradan bahsedilmektedir (Saylan
ve Sütlaş 1998). Lepra, Haçl› seferlerinden sonra
Avrupa’da endemik, ard›ndan da epidemik bir hal
alm›şt›r. 14. ve 15. yüzy›ldan itibaren Avrupa’da
azalmaya başlam›ş ve baz› ülkelerde tamamen
kaybolmuştur.
Anadolu’ya hastal›ğ› ilk taş›yanlar›n İskit ve
Hititler olduğu bildirilmektedir. Hastal›k Bizans
döneminde endemik-epidemik hal alm›ş, leprayla
savaşmak üzere birçok merkez kurulmuştur. İstanbul’daki Lepra Hastanesinin oluşumunun ilk
ad›mlar›n› atan Mazhar Osman, 1941’de de Elaz›ğ Lepra Hastanesinin kurulmas›n› sağlayarak,
Türkiye’de leprayla savaş›n öncülüğünü yapm›ş-
237
nin düşük olduğu ve okur yazar olmayanlar›n
oran›n›n üçte ikiyi bulduğu ortaya konmuştur
(Yaz›c› ve ark. 1984, Çak›ner ve ark.1993, Şentürk 2002).
t›r. 1957 y›l›nda Doç. Dr. Ethem Utku, Ankara
Üniversitesi T›p Fakültesi’nde DSÖ ve Sağl›k
Bakanl›ğ› yard›m› ile Leprayla Savaş ve Araşt›rma Enstitüsü’nü kurmuştur (Utku 1961). Kurulmuş olan bu üç merkez halen hizmet vermektedir.
PSİKOSOSYAL SORUNLAR ve
İŞLEVSELLİĞE ETKİLERİ
Tan›m›
Farkl› Kültürlerin Lepra Hastal›ğ›na Bak›-
Lepra, Armeur Hansen taraf›ndan 1874 y›l›nda bulunan Mycobacterium Lepra basili taraf›ndan oluşturulan kronik enflamatuar bir hastal›kt›r
(Rees 1985). Ana bulaşma yolu damlac›k yolu
iken, giyecekler, ayn› yatağ› paylaşmak, mutfak
araçlar› ve böcekler (mekanik yolla) diğer bulaşma yollar›n› oluşturmaktad›r (Jacobson 1985).
ş›
Bu bölümde etiketlenmenin (stigmatizasyon)
ruhsal bozukluklar›n gelişmesi ve seyrinde önemli olduğu düşünülerek, farkl› kültürlerin lepraya
bak›ş› üzerine varolan çal›şmalardan elde edilen
bilgiler aktar›lm›şt›r.
Hastal›ğ›n oluşunda bireylerin hücresel bağ›ş›kl›k sistemlerinin verdiği yan›t önemli olup; yetişkin bireyler tam bağ›ş›kl›k kazanabilmektedir
(Pfaltzgraff ve Bryceson 1985, Shale 2000). Basille karş›laşt›ktan sonra hastal›k belirtilerinin
başlang›c› aras›nda s›kl›kla 2 ile 10 y›ll›k bir süre
geçmektedir. Lepra öncelikle deriyi ve periferik
sinirleri etkiler. Hastal›k yüz ve ekstremitelerde
hasarla sonuçlanabilir; ayak ve el parmaklar› duyu kayb›na bağl› yaralanma ve enfeksiyonlar sonucunda giderek k›sal›r. Göz kaslar›n›n felci göz
kapaklar›n›n kapanmas›na engel olur, kornea ülserleri oluşur, ard›ndan körlük gelişebilir
(Duncan 1993). Yurtd›ş›nda yap›lan araşt›rmalar,
hastalar›n ortalama % 25’inde fiziksel şekil bozukluğunun bulunduğunu ortaya koymuştur
(Ramanathan ve ark. 1991). Ülkemizde yap›lan
araşt›rmalarda ise % 50 ile % 90 aras›nda değişen
fiziksel şekil bozukluğu oranlar› elde edilmiştir
(Yaz›c› ve ark. 1984, Çak›ner ve ark. 1993,
Şentürk 2002).
Avrupa’da 7. yüzy›lda lepras› olan hastalar›n
evlenmesi yasaklanm›ş, 18. ve 19. yüzy›llarda bu
kanunlar yeniden gözden geçirilmiş, ancak Hindistan gibi toplumlarda olumsuz etkilerin ve önyarg›lar›n önüne halen geçilememiştir (Duncan
1993). Örneğin baz› toplumlarda lepran›n kal›tsal
olduğuna inan›lmas›, kad›nlar›n gebelikten kaç›nmas›na neden olabilmektedir (Shale 2000).
Çin’de ise lepral› kad›n›n sağl›kl› bir erkekle cinsel ilişkide bulunursa hastal›ktan kurtulacağ›na
inan›lmaktad›r (Duncan 1993). Mohamed (1985),
lepran›n Kuran-› Kerim’de yer almad›ğ›n›, ancak
leprayla ilişkili üç hadis olduğunu bildirmektedir.
Senegal’›n baz› bölgelerinde lepran›n işlenmiş bir
günah›n cezas› olduğuna inan›lmaktad›r. Ancak
tüm etnik gruplar lepras› olan hastalara karş› ayn›
reddedici davran›ş› göstermemektedir. Örneğin,
Senegal Nehri bölgesinde lepral› kişiler sosyal
gruplara kabul edilebilmektedir (Fassin 1990).
Hastal›kla ilgili doğru bilgilerin artt›ğ›na ve
olumsuz yarg›lar›n azald›ğ›na işaret eden başka
çal›şmalar da vard›r. Örneğin, Price’›n (1983),
Bombay’da 66 erkek ve 25 kad›nla yapt›ğ› çal›şmas›nda, hastalar›n büyük çoğunluğu, fiziksel şekil bozukluğuna ilişkin psikolojik sorunlar yaşad›ğ›n› bildirmekle birlikte, yaln›zca yar›s› lepra,
lepran›n oluşturduğu sakatl›k ve etiketlenme nedeniyle hayatlar›n›n etkilendiğini bildirmektedir.
Elissen’in (1991), Endonezya’n›n müslüman bölgesinde 50 hasta üzerinde yapt›ğ› çal›şmada da,
hastalar aile üyeleri veya toplum taraf›ndan ayr›mc›l›ğa uğramad›klar›n› ve sağl›k çal›şanlar›n›n
lepradan korkmad›ğ›n› bildirmiştir. Ayn› çal›şmada hastalar›n lepran›n kolay bulaşmad›ğ› ve tedavinin sağlanabildiği şeklindeki doğru bilgilere sahip olduğu görülmüştür.
Tüm bu fiziksel şekil bozukluklar›n›n ve sakatl›klar›n önlenebilmesi hastal›ğa özgü reaksiyonlar›n erken tan› ve tedavisi, reaksiyonlar sinir
harabiyeti ile birlikte ise yaralanman›n ve yaralanman›n ard›ndan gelişebilecek sakatl›ğ›n rehabilitasyonu ile mümkün olabilmektedir (Duncan
1993).
Epidemiyoloji
Yap›lan araşt›rmalar lepras› olan hastalar›n
büyük çoğunluğunun sosyoekonomik ve eğitim
düzeylerinin düşük olduğu, bekar olduklar› ve
daha yüksek oranda iş kayb› yaşad›klar›n› ortaya
koymuştur (Price 1983). Ülkemizde yap›lan araşt›rmalarda da, hastalar›n sosyoekonomik düzeyi-
238
Türkiye’de yap›lan araşt›rmalardan elde edilen sonuçlar ise şöyle özetlenebilir: Yaz›c› ve arkadaşlar›n›n çal›şmas›nda (1984), hastalar›n
%83’ü tan›ya ailelerinin tepkisini ‘’kaçma, çekilme, korkma’’, %17’si ‘’üzüntü ve ağlama’’
olarak belirtmiştir. Sosyal çevre tepkisi, hastalar›n %81’i taraf›ndan ‘’korkma ve kaçma’’ şeklinde alg›lan›rken, %6 oran›nda ‘’üzüntü, önce
çekilip sonra yaklaşma‘’ şeklinde ifade edilmiştir. Hastalar›n üçte bire yak›n› lepran›n nedenini
‘’ceza, lanetlenmişlik ve beddua’’ olarak belirlemiş, bunu çok daha düşük oranlarda ’’soğuk,
korku, sinir, merak, üzüntü, çile, pislik, cahillik,
mikrop, yara ve sivilce’’ gibi nedenler izlemiştir.
Çak›ner ve arkadaşlar›n›n çal›şmas›nda da
(1993), Türkiye’de lepras› olan kad›nlar›n ekonomik durumlar›n›n iyi olmad›ğ› ve %79’unun hastal›klar› nedeniyle etiketlenmeye bağl› s›k›nt›lar
yaşad›ğ› ortaya konmuştur.
gusu, ruhsal bozukluk oranlar›n›n normal toplumdan yüksek ve diğer kronik hastal›klar için bulunan oranlara yak›n olduğudur (Kumar ve
Verghese 1980).
Hastalar›n lepray› umutsuz, y›k›c›, tedavisi olmayan ve bulaş›c› bir hastal›k olarak görmelerinin ruhsal sorunlar doğurduğu, önce depresyonla
birlikte anksiyeteli bir tabloya girdikleri, ard›ndan tedavi ekibine abart›l› bağlanma gösterdikleri, ilk şok devresinin atlat›lmas›n›n ard›ndan yeniden umut kazand›klar›, ard›ndan yeni ruhsal sorunlarla karş› karş›ya kald›klar› bildirilmektedir
(Abel ve Joent 1971). Olivier’e göre (1987) hastalar Kubler-Ross taraf›ndan tan›mlanan yads›ma,
k›zg›nl›k, pazarl›k, depresyon ve kabullenme dönemlerini yaşarlar; baz› hastalar ise depresyon
döneminde kalmakta ve antidepresan tedavilerden fayda görmektedirler. Davey (1976), her
lepra hastas›n›n s›k›nt› yaşad›ğ›n› vurgularken;
stres kaynaklar›n› da 1-hastal›kla ilgili kuşaklar
boyunca aktar›lan olumsuz bilişler, 2-lepran›n
oluşturduğu yüz lezyonlar›, terlemenin bozulmas›, kol ve bacaklardaki duyu kayb› ve d›ş genital
organlar›n etkilenmesi gibi fiziksel güçlükler ve
3-aile yaşant›s›ndaki s›k›nt›lar olarak üç ana başl›kta toplam›şt›r.
Sonuç olarak yurtd›ş›nda ve ülkemizde yap›lan çal›şmalar gözden geçirildiğinde, birçok toplumda lepra, hastalarda suçluluk düşüncesi, reddedilme ve yaln›z b›rak›lmaya yol açmaktad›r
(Morrison 2000). Hastal›ğ›n fiziksel şekil bozukluğu ve sakatl›klarla giden klinik tablosu lepraya has bir kimlik oluşturmakta; bununla birlikte, kültürel inan›şlar ve gelenekler de en az fiziksel sakatl›klar kadar olumsuz etkiler yaratmaktad›r.
Güney Hindistan’da, lepra kontrol program›n›n yürütüldüğü köy kliniklerindeki 494 hastada
yap›land›r›lm›ş klinik görüşmeler kullan›larak yap›lan araşt›rman›n sonuçlar›na göre (Kumar ve
Verghese 1980), ruhsal bozukluk yayg›nl›ğ› binde 99 olup, bunun %80’ini depresyon oluşturmaktad›r. Bu oran genel toplumda görülen ruhsal
bozukluk oran›yla benzerlik gösterirken kronik
hastal›klarda görülen ruhsal hastal›k oran›ndan
düşüktür. Bu araşt›rmada diğer kronik hastal›klara oranla daha düşük oranda ruhsal bozukluk bulunmas›n›n nedeni tan› koymak için kullan›lan ölçeklerin (Ruh Sağl›ğ› Ölçeği-Mental Health Item
Sheet ve Cornell T›p Sözlüğü M-R ölçeği- M-R
scale of the Cornell Medical Index) farkl›l›ğ› olabilir. Ayn› araşt›rmada ruhsal bozukluğu olan
hastalar›n daha uzun süredir hasta olduklar› ve fiziksel şekil bozukluğu olan hastalarda ruhsal bozukluklar›n daha yayg›n olduğu belirlenmiştir.
Lousiana-Carville lepra hastanesinde yatan ve
psikiyatri konsültasyonu istenmiş 81 hasta üzerinde yap›lan bir çal›şmada ise (Olivier 1987),
DSM-III tan› k›lavuzuna göre %46 oran›nda major affektif bozukluk saptanm›şt›r. Ayn› çal›şmada, organik mental bozukluğun %11, şizofreninin
Ruhsal Sorunlar
Kronik bedensel hastal›ğ› olanlarda ruhsal bozukluk oran› olmayanlara göre anlaml› düzeyde
yüksek bulunmaktad›r (Wells 1988, Elbi 1991,
Üçok1995). Örneğin Weyere ve arkadaşlar›n›n
(1989) çal›şmas›nda diyabetik hastalarda ruhsal
bozukluk oran›, sağl›kl› kontrollere oranla iki kat
yüksek bulunmuştur. Romatizma bildiren hastalar›n üçte birinde, gastrit bildiren hastalar›n dörtte birinde, yüksek tansiyon bildiren hastalar›n
beşte birinde ruhsal hastal›k saptand›ğ› bildirilmektedir (Üçok 1995). Üçok’un (1995) bir sağl›k
ocağ›na başvuran hastalarda bedensel ve ruhsal
hastal›ğ›n birlikte bulunuşunu araşt›rd›ğ› çal›şmas›na göre, kronik bedensel hastal›ğ› olan kişilerin % 40’›nda, kronik bedensel hastal›ğ› olmayan kişilerin %27’sinde ruhsal hastal›k bulunmaktad›r.
Kronik bir hastal›k olan lepra hastal›ğ›nda
ruhsal bozukluklar›n yayg›nl›ğ› üzerine az say›da
araşt›rma yap›lm›ş olup; araşt›rmalar›n ortak bul-
239
nin depresyon s›kl›ğ›n› etkilemediğini ortaya
koymuştur. Sadece iki olguda (%7.7) anl›k anksiyete belirtileri saptanm›ş olup, bu bulgu, ‘’lepras› olan hastalarda diğer kronik hastal›klarda olduğu gibi anksiyete düzeyi yüksek olmal›d›r’’ hipotezini desteklememiştir. Yak›n zamanlarda tam
yap›land›r›lm›ş bir görüşme ölçeği olan Uluslararas› Bileşik Tan› Görüşmesi (Composite International Diagnostic Interview) kullan›larak yap›lan
bir diğer araşt›rmada ise (Şentürk 2002), İstanbul,
Ankara ve Elaz›ğ Lepra Hastaneleri’nde yatarak
tedavi edilen 65 hastada, ICD-10’a göre (Dünya
Sağl›k Örgütü 1992) muayene s›ras›nda depresyon, yayg›n anksiyete bozukluğu ve inatç› somatoform ağr› bozukluğu tan›lar›n›n %12.3, yineleyici k›sa depresif bozukluk tan› oran›n›n %9,2, en
az bir tane ruhsal bozukluk tan› oran›n›n %26.1
olduğu bulunmuştur. Araşt›rma grubundaki hastalar›n yaşam› boyunca %15,4’ünün depresif nöbet, %12.3’ünün distimi ve %20’sinin en az bir
ruhsal hastal›k geçirdiği saptanm›şt›r. Muayene
s›ras›nda en az bir ruhsal bozukluğu bulunan hastalar›n üçte birinden daha az›n›n psikiyatrik yard›m ald›ğ› belirlenmiştir. Bu araşt›rmada, sosyodemografik değişkenlerin, hastal›k süresinin, ilk
belirtilerin ard›ndan hekime başvurma ve tedaviye başlanma zaman›n›n, fiziksel şekil bozukluklar›n›n, ve yetiyitimi gibi faktörlerin ruhsal bozukluklar›n s›kl›ğ› üzerinde yorday›c› bir etkisinin olmad›ğ› belirlenmiştir.
%11, madde kötüye kullan›m›n›n %11, uyum bozukluğunun %6.2, diğer eksen I tan›lar›n›n %3.7,
eksen I tan›s› olmayanlar›n %7.4, kişilik bozukluk tan›s› konanlar›n %6.1 oran›nda olduğu bildirilmiştir.
Ülkemizde yap›lan az say›da ve s›n›rl› örneklem kullan›larak yap›lan araşt›rmalarda da, lepras› olan hastalarda literatür bulgular› ile paralellik
gösteren biçimde, anksiyete, kendini değersiz
görme, sosyal ilişkilerde güçlük ve insanlara karş› güvensizlik görüldüğü bildirilmiştir (Özbesler
1993). Veriler psikiyatrik belirtilerin kad›nlarda,
35 yaş›n üstündekilerde, okur yazar olmayanlarda, evli olmayanlarda ve çal›şmayan grupta daha
çok ortaya ç›kt›ğ›n› düşündürtmektedir (Yaz›c›
ve ark. 1984). Yaz›c› ve arkadaşlar› (1984), 3 yatakl› tedavi kurumunda (İstanbul, Ankara, Elaz›ğ) ve Diyarbak›r bölgesinde hastanede yatan
85, toplum içinde yaşayan 20 lepra hastas› ve 40
kişilik sağl›kl› kontrol grubundan oluşan toplam
105 kişiyi Şimdiki Durum Muayenesi (Present
State Examination) ile değerlendirmişler; araşt›rman›n sonunda, ruhsal bozukluk yayg›nl›ğ›n›n
hastane grubunda % 25, toplum içinde yaşayan
grupta % 20 ve kontrol grubunda % 10 olduğunu
bulmuşlard›r. Ruhsal bozukluk öyküleri incelendiğinde, lepra hastal›ğ› öncesi dönemde çeşitli
ruhsal bozukluklar›n oran› % 5 iken, lepra hastal›ğ› sonras› dönemde ruhsal bozukluklar›n oran›n›n % 30’lara yükseldiği görülmüştür. Hastane
grubunda yer alan erkeklerde genel anksiyete,
histeri, gerginlik ve toplum içinde huzursuz olma
belirtileri; toplum içinde yaşayan kad›nlarda ise
histeri oranlar› anlaml› düzeyde yüksek bulunmuştur. Sendromlar›n yaş gruplar›na göre dağ›l›m› incelendiğinde, hastane ve toplum içinde yaşayan grupta, 35 yaş üstündeki hastalarda tüm
sendromlar anlaml› derecede yüksek bulunmuştur. "Hastal›k süresi ve deformite ağ›rl›ğ› artt›kça
psikiyatrik belirtilerin şiddet ve yoğunluğu da artar" görüşünü araşt›ran Yaz›c› ve arkadaşlar›
(1984), fiziksel şekil bozukluğu ile ruhsal belirtilerin ağ›rl›ğ› aras›nda bir ilişki saptamam›şlard›r.
Soykan ve arkadaşlar›n›n (1991) yatarak tedavi
gören 26 hasta ve 25 sağl›kl› kontrolde Belirti
Tarama Listesi-90, Zung Depresyon Ölçeği, Durumluk-Sürekli Kayg› Envanteri kullanarak yapt›klar› araşt›rma; olgular›n %65’inde klinik düzeyde depresyonu düşündürecek ruhsal sorunlar›n bulunduğunu; ilaç kullanma, fiziksel şekil bozukluğu, medeni durum ve eğitim değişkenleri-
Ruhsal Sorunlar ve Yetiyitimi
Yetiyitimi, bir etkinliğin, kişi için normal kabul edilen s›n›rlarda veya biçimde yap›labilme
yetisinde, bir k›s›tlanma ya da kay›p olarak tan›mlanmaktad›r, geçici ya da kal›c› olabilir
(Lieberman ve ark. 2000).
Genel t›bbi durumlarda fiziksel s›n›rl›l›k nedeniyle yetiyitimi yaşand›ğ› belirtilirken, genel t›bbi
durumlar›n ve ruhsal bozukluklar›n birlikte olduğu durumda ise yetiyitiminin birçok alanda yaşand›ğ› belirtilmektedir (Druss ve ark. 2000, Dewa ve Lin 2000). T›bbi ve ruhsal durumlar›n birlikte olduğu hastalarda işsizlik oran›n›n iki kat
arttt›ğ› saptanm›şt›r. Dünya Sağl›k Örgütü ile yürütülen ‘’Temel Sağl›k Hizmetlerinde Ruhsal Sorunlar’’ isimli çal›şman›n Gölbaş› (Türkiye) ayağ›nda, kronik bedensel hastal›klar ve/veya ruhsal
bozukluğu olan hastalardaki yetiyitimi incelenmiştir. Sadece ruhsal bozukluk tan›s› alan hastalarda saptanan yetiyitimi sadece kronik bedensel
240
sal bozukluğu olan hasta grubunda olduğu belirlenmiştir. Bu araşt›rmada, lepra tan›s› konan hastalarda orta-ağ›r düzeyde yetiyitimi üzerinde fiziksel şekil bozukluğu, sosyodemografik özellikler ve şimdiki en az bir ruhsal bozukluk gibi değişkenlerden herhangi birinin yorday›c› etkisinin
olmad›ğ› görülmüştür.
hastal›ğ› olanlardan anlaml› şekilde daha yüksek
bulunmuştur. İki tip hastal›ğ›n birlikte bulunduğu
hastalarda sadece ruhsal bozukluk olan grupta
daha fazla yetiyitimi bulunmakla birlikte, aradaki
farklar istatistiksel olarak anlaml› bulunmam›şt›r
(Kaplan 1995). Sağduyu ve Erten’in (1998), hemodiyalize giren böbrek hastalar›yla yürüttükleri
çal›şmada, depresyon tan›s› konan hastalar›n ruhsal bozukluk tan›s› konmayanlara göre yetiyitimi
bulunma oranlar›n›n ve düzeylerinin daha yüksek
olduğu saptanm›şt›r. Kronik obstruktif akciğer
hastal›ğ› ile akciğer tüberkülozunun 3 klinik şeklinin karş›laşt›r›ld›ğ› araşt›rmada, ruhsal bozukluk ektan›s› olan hastalar›n olmayanlara oranla
yetiyitimi puanlar› yüksek bulunmuştur (Ayd›n
ve Uluşahin 2001).
SONUÇ
Yap›lan araşt›rmalar, lepras› olan hastalarda,
diğer kronik hastal›klarda olduğu gibi, başta depresyon olmak üzere ruhsal bozukluklar›n daha
yüksek oranda görüldüğünü ortaya koymuştur.
Ancak lepra ve diğer kronik hastal›klarda ruhsal
bozukluk oranlar› karş›laşt›r›ld›ğ›nda %10’dan
%80’e değin değişen sonuçlar elde edilmektedir
(Wells 1988, Soykan ve ark. 1991). Ruhsal bozukluk s›kl›ğ›n›n hastal›k süresi ve fiziksel şekil
bozukluklar›yla birlikte artt›ğ› bildirilmişse de,
Türkiye’de yap›lan iki çal›şman›n sonucu bunu
desteklememiştir (Yaz›c› ve ark. 1984, Şentürk
2002). Ruhsal belirtilerin kad›nlarda, 35 yaş üstünde, eğitimsizlerde, evli olmayanlarda ve çal›şmayanlarda daha yayg›n olduğu bildirilmiş
(Yaz›c› ve ark. 1984), ancak yine ülkemizde yap›lan bir diğer araşt›rman›n sonuçlar› bu bulgular›
desteklememiştir (Şentürk 2002). Hastalar›n tan›
ve tedavi sürecinde yaşad›klar› değersizlik hissi,
suçluluk duygusu, günahkar olduğunu düşünme
ve ölüm isteği yak›nmalar› depresyonun olabileceğini akla getirmektedir. Başka kronik bedensel
hastal›ğ› ve depresyonu olan hastalarda, bu yak›nmalar farkl› olarak daha az s›kl›kta görülmektedir (Şentürk 2002).
Lepra ve yetiyitimine ilişkin yay›nlar incelendiğinde, lepra nedeniyle oluşmuş kal›c› fiziksel
şekil bozukluklar›n›n ve yetiyiminin değişik biçimlerde s›n›fland›r›ld›ğ› görülmüştür (Kulkarni
1984, Çak›ner 1987 Sharma 1996). Bu s›n›fland›rmalarda duyu kayb›n›n olmas›, fiziksel şekil
bozukluğunun varl›ğ› veya her ikisinin birlikte
olmas› (Sharma 1996), el ve ayaktaki şekil bozukluklar› temel al›nm›şt›r (Çak›ner ve ark
1997). Çak›ner ve arkadaşlar› (1997) araşt›rmalar›nda fiziksel şekil bozukluğu nedeniyle oluşan
yetiyitimini tüm grupta çok yüksek bulmuşlard›r.
Hastalar›n dörtte üçünde göz, el ve ayaktaki şekil
bozukluğunun oluşturduğu yetiyitimi saptanm›şt›r.
Lepras› olan hastalarda fiziksel ve ruhsal sorunlar ile yetiyitimi aras›ndaki ilişkiyi inceleyen
tek bir çal›şma saptanm›şt›r. Ülkemizdeki 3 lepra
hastanesinde tedavi gören 65 hasta üzerinde yap›lan bu çal›şmada (Şentürk 2002), şimdiki ruhsal bozukluk tan›s› konan ve konmayanlarda K›sa Yetiyitimi Anketi’nden (Brief Disability Questionnaire) al›nan puanlara göre orta düzeyde
yetiyitimi bulunmakta ve her iki grubun yetiyitimi düzeyleri farkl›l›k göstermemektedir. Tek tek
ruhsal bozukluk tan› gruplar›na göre puanlar› değerlendirildiğinde, yaln›zca muayene s›ras›nda
depresyon tan›s› konan hastalar›n yetiyitimi puanlar›n›n, muayene s›ras›nda depresyon tan›s›
konmayan hastalar›n yetiyitimi puanlar›ndan
yüksek olduğu görülmüştür. Diğer bir kronik bedensel hastal›ğ› ve/veya ruhsal bozukluğu olan
hastalar›n yetiyitimi puanlar› karş›laşt›r›ld›ğ›nda
da, en yüksek yetiyitimi puan› ve yetiyitimi olan
gün say›lar›n›n, kronik hastal›ğ› olmaks›z›n ruh-
Lepras› olan hastalarda orta düzeyde yetiyitimi olup, depresyon d›ş›nda ruhsal bozukluklar›n
ve fiziksel şekil bozukluklar›n›n yetiyitimi üzerinde önemli etkisinin olmamas› ilgi çekici bulgulard›r. Lepras› olan hastalar›n sosyoekonomik ve
eğitim düzeylerinin düşük olduğu bildirilmekteyse de, bu görüşü desteklemeyen çal›şmalar da
vard›r. Temsil yeteneği yüksek örneklemler üzerinde yap›lacak araşt›rmalarla sonuçlar irdelenmelidir. Etiketlenmenin getirdiği psikososyal sorunlar etkilerini sürdürmekte olup; hastalar›n toplumdan ve insan ilişkilerinden kaç›nd›klar›, kendilerini günahkar ve cezaland›r›lm›ş olarak değerlendirdikleri görülmektedir. Toplumlar› etkileyen
olumsuz inan›şlar› anlamaks›z›n hastal›ğ› etkin
bir şekilde kontrol etmek mümkün olmay›p
(Lennon 1988); başar›l› bir sağl›k eğitimi,
241
modern t›bbi kuramlarla sosyokültürel inan›şlar›n
birlikte ele al›nmas›yla sağlanabilir (Elissen
1991).
larla sonuçlar irdelenmelidir. Bu araşt›rmalardan
elde edilecek bilgiler, hastal›ğ›n, ruhsal sorunlar›n yayg›nl›ğ›, risk gruplar› ve neden olduğu işlev
kay›plar› gibi farkl› boyutlar›n› ortaya koyarak,
risk gruplar›na yönelik etkili psikososyal koruma
ve tedavi yöntemlerinin geliştirilmesine ›ş›k tutacakt›r. Eldeki bilgiler uzun süreli hastane yat›şlar›
olmaks›z›n toplum içinde yap›lacak psikososyal
düzenlemelerin yararl›l›ğ›na işaret etmektedir
(Kumar ve Verghese 1980).
Bu alanda lepraya benzer biçimde fiziksel şekil bozukluğu yapan (romatoid artrit, kronik böbrek yetmezliği gibi), etiketlenme oluşturan
(AIDS) kronik hastal›klarla kontrollü izlem çal›şmalar›n›n yap›lmas›na ihtiyaç vard›r. Temsil yeteneği yüksek örneklemler üzerinde, geçerli ve
güvenilir tan› araçlar›n›n kullan›ld›ğ› araşt›rma-
Lennon JF (1988) A review of health education in leprosy. Int J
Lepr, 56(4):611-618 .
KAYNAKLAR
Abel G, Joent AH (1971) Psychological difficulties in the treatment of leprosy patients in a nonendemic country. Int J Lepr, 39(2):
429-432.
Lieberman RP, KOpelowicz A, Smith TE ve ark. (2000)
Psychiatric rehabilitation. Comprehensive Textbook of Psychiatry
volume II. Ed: Sadock BJ ve Sadock VA. Lippincott Williams and
Williams Philadelphia, s. 3219-3220.
Ayd›n İ ve Uluşahin A (2001) Depression, anxiety comorbidity
and disability in tuberculosis and chronic obstructive pulmonary disease patients:applicability of GHQ-12. Gen Hos Psychiatry, 23:7783.
Marlowe SNS, Lockwood DNJ (2001) Update on leprosy. Hospital Med, 62(8):471-476.
Çak›ner T, Yüksel A, Soydan M ve ark. (1993) Women and
leprosy in Turkey. Indian J Lepr, 65 (1): 59-67.
Mohamed HAA (1985) Leprosy- the moslem attitude. Lepr
Rev, 56: 17-21.
Davey TF (1976) Field worker’s forum. Psychological aspects
of leprosy. Lepr Rev, 47: 71-74.
Morisson A ( 2000) A woman with leprosy is in double jeopardy. Lepr Rev, 71: 128-143.
Dewa CS, Lin E (2000) Chronic physical illness, psychiatric
disorder and disability in the workplace. Soc Sci Med, 51: 41-50.
Olivier RH (1987) Psychiatric aspects of Hansen’s disease
(Leprosy) J Clin Psychiatry, 48: 477-479.
Druss BG, Marcus SC, Rosenheck RA ve ark. (2000) Understanding disability in mental and general medical conditions. Am J
Psychiatry, 157: 1485-1491.
Özbesler Ö (1993) Lepra (cüzzam) hastalar›n›n sosyal psikolojik ve ekonomik sorunlar›n›n sosyal hizmet aç›s›ndan değerlendirilmesi. Hacettepe Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü (Ankara).
Yüksek lisans tezi, s.35.
Duncan ME (1993) An historical and clinical review of the interaction of leprosy and pregnancy: a cycle to be broken. Soc Sci
Med, 37 (4): 457-472.
Pfeltzgraff RE, Bryceson A (1985) Leprosy (Medicine in the
tropics series) ed. Hastings RC, Longman Group Limited, Hong
Kong, s.134.
Dünya Sağl›k Örgütü (1992) ICD-10 Ruhsal ve Davran›şsal
Bozukluklar S›n›fland›r›lmas›. (Çev. ed.: MO Öztürk, B. Uluğ,
Çev.: F Çuhadaroğlu, İ. Kaplan, G. Özgen, MO Öztürk, M Rezaki,
B. Uluğ). Türkiye Sinir ve Ruh Sağl›ğ› Derneği Yay›n›, Ankara
1993.
Price JE (1983) A study of leprosy patients with deformities,
and the implications for the treatment of all leprosy patients. Lepr
Rev, 54: 129-137.
Elbi H (1991) Kanser ve psikiyatrik sorunlar: Tan›, sağalt›m.
Türk Psikiyatri Dergisi, 2 :122-128.
Ramanathan U, Malaviya GN, Jain N ve ark. (1991) Psychosocial aspects of deformed leprosy patients undergoing surgical correction. Lepr Rev, 62:402-409.
Ellisen MCCA (1991) Beliefs of leprosy patients about their illness. Trop Geog Med, 43: 379-382.
Rees RJW (1985) Leprosy (Medicine in the tropics series) ed.
Hastings RC, Longman Group Limited, Hong Kong, s.31.
Fassin D (1990) Influence of social perceptions of leprosy and
leprosy patients on public health programs. Int J Lepr, 58(1):111114.
Sağduyu A, Erten Y (1998) Hemodiyalize giren böbrek hastalar›nda ruhsal bozukluklar. Türk Psikiyatri Dergisi, 9:13-22.
Grand A (1997) Women and leprosy: a review. Lep Rev, 68:
203-211.
Saylan T, Sütlaş T (1998) Merhaba Yaşamak. Türkiye’de Cüzzamla Savaş›n Dünü Bugünü Yar›n›. Cüzzamla Savaş Derneği Yay›n› İstanbul, s.9.
Jacobson RR (1985) Leprosy (Medicine in the tropics series)
ed. Hastings RC, Longman Group Limited, Hong Kong, s.207.
Shale MJH (2000) Women with leprosy. A woman with leprosy is in double jeopardy. Lepr Rev, 71: 5-17.
Kaplan İ (1995) Ruhsal bozukluklarda yetiyitimi. Türk Psikiyatri Dergisi, 6:169-179.
Sharma P, Kar HK, Beena KR ve ark. (1996) Disabilities in
multibacillery leprosy patients: before, during and after multidrug
therapy. Indian J Lepr, 68(2): 127-136.
Kulkarni UP, Kulkarni VN, Jogaikar DG ve ark. (1984) Classification on disabilities as followed by Poona District Leprosy Committee. Indian J Lepr, 56(2):269-279.
Soykan A, Kundakç› N, Erdem C ve ark. (1991) Lepras› olan
hastalarnda psikiyatrik bozukluklar. Lepra Mecmuas›, 22: 229-238.
Şentürk V (2002) Lepras› olan hastalarda psikiyatrik morbidite
ve yetiyitimi. Yay›nlanmam›ş uzmanl›k tezi, Başkent Ü.T.F. Psikiyatri A.D., Ankara.
Kumar JHR, Verghese A (1980) Psychiatric disturbances
among leprosy patients. an epidemiological study. Int J Leprosy, 48
(4): 431-434.
242
Utku E (1961) Lepra ve Modern Anlam›. San Matbaas›, Ankara, s11.
Weyere S, Hewer W, Pfeifer-Kurda M ve ark. (1989) Psychiatric disorders and diabetes results from a community study. J
Psychosom Res, 33 (5): 633-640.
Üçok GÖ (1995) Bir sağl›k ocağ›na başvuran hastalarda bedensel ve ruhsal hastal›ğ›n birlikte bulunuşu. Türk Psikiyatri Dergisi,
6(3) s180-185.
Yaz›c› O, Şat›r F, Oto R ve ark. (1984) Lepral› Hastalarda Ruhsal Bozukluklar Üzerine Bir Araşt›rma. D. Ü.T. F. Dergisi, 11 (3-4):
131-139.
Weiss MG, Doonngaji DR, Siddahartha S ve ark. (1992) The
Explanatory Model Interview Catalogue (EMIC) Contribution to
crosscultural research methods from a study of leprosy and mental
health. Brit J Psychiatry, 160: 819-830.
Zodpey SP, Rajnarayan RT, Solodkar AD ve ark. (2000) Gender differentials in the social and family life of leprosy patients.
Lepr Rev, 71: 505-510.
Wells KB, Golding JM, Burnam MA ve ark. (1988) Psychiatric
disorder and limitations in physical functioning in a sample of the
Los Angeles general population. Am J Psychiatry, 145(6): 712-717.
243
Download