ilkel topluluk ve düşünüş

advertisement
GEÇEN HAFTA???
 Aristo
 4 neden öğretisi
 Karşılaştırmalı siyasal sistemler
 Filozof Krallar yerine pratiğin ön plana çıkarılması
 Eşit olmayan toplum yapısı
 Sosyal katmanlar:Yöneticiler, üreticiler, köleler
 İdeal devlet yapısı-bozuk devlet yapıları:Politea
 Orta sınıf
 Ev, köy, polis- Devletin öncellenmesi
 Eğitimin ve İyi yasanın önemi
ROMA SİYASİ DÜŞÜNCESİ
ROMA İMPARATORLUĞU
3
Roma imparatorluğu
 M. Ö.753 M.S. 1453
 Tarihin en büyük imparatorluklarından birisidir.
 M.S. 395 Batı Roma ve Doğu Roma (Bizans) olarak ikiye
ayrılıyor
 Siyaset anlayışı ve hukuk sistemiyle günümüzde halen
kullanılmakta olan bir kısım kavram ve terimler ortaya
çıkmıştır.
 Üç Dönem
 Krallar
 Cumhuriyet
 İmparatorluk
Epikürcüler ve Stoacılar
 Antik Yunan’ın "Polis" lerinin Makedon istilası ile
yıkılışı Yunan siyasal, sosyal, felsefe ve değerler
dünyasında büyük dönüşümlere yol açmıştır.
 Bu dönemde karşımıza çıkan en önemli iki felsefi okul
Epikurosculuk ve Stoacılıktır.
 Bu iki felsefi akımda artık antik Yunan’ın çoğunlukla
homojen olan yurttaşları yerine daha heterojen bir
toplumsal yapıdaki bireyleri muhatap almaktadır.
Epikürcülük
 Epikuros (M.Ö.342-271) tarafından kurulmuş bir felsefi bir




okuldur (Kepos-bahçe)
Antik dönemde kadınları da kabul eden ilk ve tek okuldur
Materyalist öğretiler. Bilginin kaynağı duyular. Bu
düşüncelerden dolayı Ortaçağ döneminde itibar edilmeyen
yaklaşım daha sonra Thomas Hobbes, Jeremy Bentham gibi
düşünürlerin ilham kaynağı olmuştur.
Hedonizm- mutluluğun kaynağı acı ve haz- (acısızlık) aşırılıktan
ve gereksiz arzulardan uzak durulmalı. Bunların seçiminde akıl
devreye girmeli.
Ölüm korkusu en büyük korkudur- gereksiz görürler "biz
varken ölüm yoktur, ölüm geldiğinde de biz zaten yokuz"
Epikürcülük
 Eşitlikçi,





bireyci düşünüş ve siyasetten uzak durma
düşüncesi
Bireycilik, sınırlı devlet ve müdahalesizlik en önemli kavramlardır.
İnsan yaşamına dinsel, kültürel, sanatsal, ekonomik ve siyasi hiçbir
boyutta devletin müdahil olmamasını savunurlar
Siyasal sistemin en önemli görevi bireylerin güvenliğini sağlamak.
Niteliği önemli değil
Bireysel hazzı ön plana çıkardığı için erdem, iyilik, adalet vb. gibi
kavramlar görece anlamlar içermektedir. Ör: Adil bir toplum her
insanın kendi istediğini yapabildiği bir toplum olarak
tanımlanmaktadır
Bilgece yaşam kaynağı: dostluk "ekmekten önce beraber yiyecek
dost bulmak"
Stoacılık
 Zenon (M.Ö.336-264) tarafından kurulmuş felsefi bir okuldur. Okulun mekanı




sütunlu bir resim galerisi olduğundan Stoa(sütunlu galeri) okulun adı oluyor.
Epikürcülerdeki ahlak anlayışının tanrısal, toplumsal vb. değer yargıları değil
tamamen bireysel hazlar öğretisinin aksine Staocılar mutluluğu tanrısal yazgıyı
"kader" kavrayıp ona boyun eğme olarak tanımlıyorlar.
Epikürcüler herhangi bir siyasal toplumsal dönüşüm tasarlamayıp bireyciliği ön
plana sürerken, Stoacılar tam tersine siyasal ve toplumsal yaşama uyumu (toplum
önde) ve daha sonra Hristiyanlığı da etkileyecek olan bir inanç sistemi ortaya
sürmektedir.
Stoacılara göre evrenin tek bir ilkesi vardır: Tanrı. Tek tanrı fikrini öne sürerler.
Her canlıda tanrıdan bir parça vardır insan da bu akıldır. Her varlığın tanrı
tarafından belirlenmiş bir yazgısı vardır.
Yazgı belirliyse insan neyi nasıl seçecek? Cevap: İnsan kendi yazgısını kavrayacak ve
ona tabii olacaktır. Epikürcüler NO zorunluluk YES itaat; Stoacılar da zorunluluğa
boyun eğmektir mesele. Bütün olay erdemli olup boyun eğmekle, akıldışı
davranıp boyun eğmeyip kusurlu olmak arasında seçim yapmaktır.
Stoacılık
 Yazgısı köle ise onu mu seçecek? “içsel özgürlük” şu an ki durumundan tamamen




bağımsızdır. Bir köle yazgısına uyum sağlayarak ruhsal olarak özgür olabilir.
Toplumsal roller ne kadar farklılaşırsa farklılaşsın yazgıya boyun eğmek ilahi bir
eşitlik sağlar.TOPLUMSAL EŞİTSİZLİĞİ MEŞRULAŞTIRIYOR
KOZMOPOLİTİZM: Dünya üzerinde yaşayan insanlar başka başka yasalarla
yönetilen birçok kent ve ulusa ayrılmamalıdır, bunun yerine ortak bir yasa ve ulus
altında birbirleriyle yurttaş sayılmalıdır. İMPARATORLUK DÜŞÜNCESİNE
UYGUN
Epikürcülerin aksine, Stoacılar bilgelerin siyasetle uğraşmalarına bir engel
olmadığı ve bireysel ahlaki yaşamlarına zarar vermediği sürece siyasal görevler
almasını savunurlar. Nitekim Cicero, Seneca’dan, imparator Aurelius’a kadar
birçok Stoacı Roma’da aktif olarak siyasetle uğraşmışlardır.
Stoacı düşünce: hem kurulu düzeni meşrulaştırıcı ve o düzene uyum gösterilmesi
gerektiği fikrini aşılamış, kozmopolit yurttaşlık fikriyle de imparatorluk altında
tek bir millet fikrinin felsefi alt yapısını oluşturmuştur.
Doğal hukuk, evrensel insan hakları, dünya vatandışlığı ve yazgıya itaat
geliştirdikleri en önemli kavramlardır
Roma Siyasal Düşüncesi
 Siyaset düşüncesi genel olarak Stoacı düşünce üzerine bina
edilmiştir.
 Üç Dönem
 Krallar
 Cumhuriyet
 İmparatorluk
 Özellikle Cumhuriyet döneminin modern yönetim düşüncesinin




oluşumunda önemli etkileri olmuştur. Ör: cumhuriyet, doğal hukuk,
medeni hukuk, karma anayasa, yurttaşlık gibi kavramları bugün bile
güncelliklerini korumaktadır.
Bu dönemin en önemli siyasal düşünürleri:
Polybios- anayasal rejimler
Cicero- yasalı bir siyasal toplum olan Cumhuriyet’in istikrarı
Seneca- İmparatorluk dönemi yöneticilerin nasıl erdemli
kılınabileceği
Roma Siyasal Düşüncesi
 Romalılar üç isim taşımaktaydılar 1) ilk isim pronomen 2) mensup olunan
klanı gösteren nomen ve 3) mensup olunan aileyi gösteren cognomen ör:
Gaius Julius Caesar
 Ortak adı taşımak ortak kökenleri bulmak açısından önemliydi. Babaların
ailesi üzerinde ölüm ve yaşam hakkı da dahil olmak üzere mutlak bir yetkisi
bulunmaktaydı. Babanın bu otoritesi daha sonra siyasal otoritenin bir
modeli olmuştur.
 Toplumsal yapı:
 Patriciler- doğuştan soylu sınıf Klanların başkanları ve soyları
 Clientes-Klana tabi olan halk- sığıntılar
 Plebler- Küçük çiftçi ya da zanaatçılar (Proletarya yoksul plebler Proles-)
 Krallıklar döneminde bir meclis tarafından seçilen kral seçildikten sonra
başrahiplik, baş yargıçlık, başkomutanlık gibi görevleri üstlenir sosyal,
siyasal, askeri ve dini işleri yöneten bir yetkiye sahip olurdu. Kralı temsilen
hemen önünde mihmandarları tarafından taşınan bir balta (fasces)
sembolize etmekteydi
Roma Siyasal Düşüncesi
Fasces/ Fascio
• Kralın yanı sıra yönetimde iki organ daha
bulunmaktaydı:
• Senato- klan başkanlarından oluşuyordu
• Comitia Curiata- Savaş ve barışın kabul edilmesi,
topluluğa yeni klanların alınması vb.
• Krallığın devrilmesinden sonra çok sayıda farklı
meclisler kurulmuştur (comitia centuriata, plebis,
tributa )
• Bu meclislerin temel görevi savaş ve barışa karar vermek, yüksek rütbeli
görevlileri atamak, vergi vb işlemleri yapmak
• Pleblerin mücadelesi sonucu kabul edilen Concilium Plebis (Halk
Meclisi)tarafından Roma hukukunda ilk halk duyurusu olan “on iki levha”
yasasını kabul etmiştir.
• SPQR (Senato ve Roma Halkı) anlamına gelen ve kamu binaları ile
mühürlerde kullanılan bu kısaltma, halk ile Senato’nun Roma’yı beraber
yürüttükleri algısını oluşturmuştur.
İmparatorluk Sarmalı
Zenginlerin
sahip olduğu
tarım
arazileri
Topraksız
köylüler
Büyük
ordularla
emperyalist
yayılma
Orduya
Alınma
Daha büyük
ordular
Yeni
Topraklar
Yeni Köleler
Yeni
topraksız
köylüler
Polybios
 Yunan ve Roma düşüncelerini bağlamıştır
 Tarihler adlı eserinde 53 yıl gibi kısa bir sürede Roma’nın bu kadar
hızlı bir şekilde büyümesini “anayasasına” borçlu olduğunu dile getir
ve bir devletin başarılı ya da başarısız olmasının anayasasına bağlı
olduğunu ileri sürer.
 Platon ve Aristo’nun ileri sürdüğü yönetim tarzlarını ve bu
yönetimlerin dolaşımı ilkesini kabul eder. Demokrasiyi
“ayak
takımının” yönetimi (oklokrasi) olarak adlandırır.
 Devletin iki düşmanı vardır: dıştan gelen, içten gelen. Dıştan
gelenin aksine içten gelecek yıkımların yasası vardır. Yönetimlerin
dönüşümü kuralını bilirsek ne olabileceğini önceden kestirme
şansımız olur ve tedbir alabiliriz
Polybios
 Bütün sistemler yozlaşma ve bozulmaya mahkumdur.
Ancak “karma anayasa” sistemi bu bozulmayı
geciktirebilir. Yönetim yöneticilerin yozlaşması
nedeniyle olduğundan yapılacak en iyi yöntem yönetim
erklerinin paylaştırılmasıdır (Kuvvetler ayrılığı)
Roma’da konsül, senato ve halk arasında bölünmüştür.
 Bu sisteminde halkın ağır basmasıyla bozulabileceğini
ileri sürerek Roma’nın fetihleri sürdürmesini tavsiye
eder (imparatorluk sarmalı).
Cicero
 Marcus Tullius Cicero
 Romalı siyasal düşünür, hatip, hukukçu, devlet adamı
 Roma siyasal düşüncesindeki temel eğilimlerin pek çoğunu ifade eder
 Bir Stoacıdır
 Yunanlıların yazdıkları konusunda çok iyi bilgilidir
 Siyasetle ilgili 2 temel çalışması
 Devlet Üstüne (Platon’un Devlet’inde ileri sürdüğü görüşlerin çoğunu takip
eden) (en iyi siyasal rejim konusuyla ilgilenir) Romalı aristokratları yeniden
yönetime dönmeye ikna etmeye çalışır.
 Yasalar Üstüne (düzeni ve ideal devleti sürdürmek için gerekli kurumsal ve
hukuksal araçları tartışır)
 Ayrıca Görevler Üstüne (siyasal başarı için gereken kişisel erdem ve
maharetlerle ilgili önemli noktalara parmak basar) ve Hatip Üstüne isimli
kitapları vardır
Cicero
 DEVLET
 Devleti savunmak bireylerin sahip olduğu en yüce görev (devlet “kutsal”)
 Bu görev bireyin ailesine ya da ebeveynine yönelik görevinden bile önemli
 Kişinin sadece tanrılara yönelik görevi bu görevden önce gelir
 İnsanları devlet kurmak amacıyla bir araya getiren sebep, “insanın doğal
toplumsallık içgüdüsü”
 Devletin oluşumu
 1.kadın-erkek ilişkisi
 2.baba-çocuk ilişkisi
 3.insanın ev halkıyla ilişkisi
 4.şehirle ilişkisi
 5.devletle ilişkisinin evirilmesinden ibaret olan toplumun ya da birliğin beşinci
aşamasını temsil eder
 Platon ve Aristo da olduğu gibi, devletin kökenini, ailenin büyüyüp
gelişmesi olarak görür
 Devlet ve devlete ilişkin görevler ise bu ilişkilerin en önemlisi haline gelir
Cicero
 Platon’u izleyerek, monarşi, aristokrasi ve demokrasi olmak üzere 3 saf (bozulmamış)





devlet türünün olduğunu ileri sürer
Monarşinin karakteri; uyrukların sevgisi ve akıl
Aristokrasinin karakteri; bilgelik
Demokrasinin; özgürlük
Saf hükümet türlerinin en iyisi, monarşi
Ama tercihi bu 3 yönetimin bir karmasıdır (2 sebeple)
 1) her 3 türünde sonunda bozulup devleti yozlaştıracak bir hayat döngüsü var (karma
hükümet sistemi bu bozulmanın vuku bulmasına engel olabilir)
 2) Karma hükümet monarşi aristokrasi sistemlerinin değerleri arasında bir denge kurmayı
başarır.
 Bir demokraside eşitliğin sürmesinin imkansız ya da herkes eşit olmadığı için
demokrasinin adaletsiz olacağını varsayar.
 Fakat karma bir hükümet, akıl, bilgelik ve özgürlüğün farklı erdemlerini birleştirir
 Ama devleti aklın ve monarşinin yönetmesini tercih eder
 Eğer akıl ruhun en önemli parçasıysa ve diğer parçaları yönetmesi şartsa, aynı şekilde,
 Aristokrasiyi temsil eden bir senatoyla birlikte yöneten bir kralın bulunduğu devlet,
doğru devlet olmalıdır
Cicero
 Devlet bir sözleşme sonucu ortaya çıkmıştır. Halktan başka bir şey





değildir
Devlet insanların bilinçli olarak oluşturduğu ortak bir yapı
olduğundan egemenlik gücünü insanlardan alır
Yönetici hukukun ilkeleri ışığında toplum adına yönetir. Evrensel
hukukun kavramı insan doğası olduğundan insanların oluşturduğu
toplum yönetime ortak edilmelidir.
Bununla birlikte yönetimin sadece halk elinde bulunması fikrini
yanlış bulur “çoğunluğun tiranlığı” olarak adlandırır.
Polybios’un savunduğu kuvvetler ayrılığı ilkesine benzeyen bir
karma anayasa modeli önerir
Emperyalim düşüncesi: Roma’nın ele geçirdiği yerleri yönetmesinin
oranın halkının faydasına olduğunu ileri sürer (gözünüz devlet
görsün mantığı )
Cicero
 Doğal hukuk anlayışı. Stoacıların evrensel yasa
anlayışına dayanır.
 Doğada hüküm süren ve tüm evreni kapsayan evrensel
bir “doğal hukuk” vardır. “Dünya devletinin anayasası”
 Bu hukuk tüm toplumlarda ve zamanlarda aynı
değerlere sahiptir ve yöneticiler dahil herkesi
bağlayıcıdır. Sonradan yapılacak tüm yasalar bu doğal
hukuk ilkesine bağlı olmalıdır.
 İnsanların mutlak anlamda eşitliğine inanır. Ör:
Aristo’nun köleler “canlı aletlerdir” anlayışına karşın
Cicero köleleri “ücretli insanlar” olarak kabul eder.
Cicero
 Temel fikirleri
 Devlet
 Uygun yönetim şekli
 Hukuk ve adalet
 Ebedi yasa
 Ortak bağ
 İyi insan vs iyi yurttaş
 Görevler hiyerarşisi
 Hizmetkar liderlik
 İdeal yönetici
Seneca
 Lucius Annaeus Seneca
 Cicero cumhuriyet, Seneca İmparatorluk döneminin
düşünürü
 Cicero’nun aksine bilge kişilerin siyasete
karışmamasını öğütlemiştir.
 Neron’un hocası ve danışmanıdır. Sonra ölümle
cezalandırılır
 Hristiyan düşüncesiyle stoacılığı harmanladığını
ileri sürenler vardır
Seneca
 Siyasal düşünceleri:
 Devletsiz eşitlikçi altınçağ: hey gidi eski günler, bilgeler toplumsal ve
siyasal yaşamdan uzak duruarak felsefeyle uğraşmalı vbu yolla
insanlara faydalı olmalıdırlar
 Evrensel ve bölgesel devlet, bölgesel (küçük, homojen) devletleri
över.
 Politikadan çekilip felsefeyle ilgilenme. Stoacı düşünüşe göre
bilgeler başka engel yoksa yönetime katılmalı ama devlet bitmiş ve
tedavi edilecek durumu yoksa ne yapsın!!!
 İç kölelik kavramları: insanların eşitliği köleler içeisinde özgür ruhlu
özgürler arasında köle ruhlu insanlar olabilir.
 İnsanları bir arada tutan bağ siyasi değil dini ve ahlaki bağlardır
 Düşünceleriyle Roma düşünce sisteminden Hristiyan sitemine
geçişte köprü rolü oynamıştır
Roma Hukukçuları
 Geliştirdikleri bir kısım kavramlar günümüzde de etkisini devam
ettiren kavramlardır.
 Halk kurultayının hem senato hem de imparatorun yasası gücünde
yasalar çıkarması
 Yazılı yasaların ve yasa hazırlama tekniğinin gelişmesi
 Doğal hukuk öğretisi
 Yargıçların karar verirken ünlü hukuk bilginlerine danışması (içtihat ve
bilirkişi sistemi)
 Yasaların sözlerine göre değil amaçlarına uygun yorumlanması
(gerekçeler)
 Hukuk devleti ilkesi
 Kamu hukuku, özel hukuk ayrımı
 Yasa önünde eşitlik,
 Sözleşmelere bağlılık, özel mülkiyetin korunması vb.
Download