Slayt 1 - Antalya Eczacı Odası

advertisement
YAŞLILARDA
GÜVENLİ İLAÇ KULLANIMI
Prof.Dr.Gönül Şahin
[email protected]
Hacettepe Üniversitesi, Eczacılık Fakültesi,
Toksikoloji Anabilim Dalı
Telefon&Faks: (312) 305 21 78 – 309 29 58
Yaşlanma,
bir
türün
istisnasız
bütün
bireylerinde oluşan, türe özgü belirli bir periyot
içinde kaçınılmaz şekilde gerçekleşen ve ölümle
noktalanan normal fizyolojik bir süreçtir.
Normal yaşlanma zamanın geçişine bağlı
olarak, hastalık söz konusu olmaksızın ortaya
çıkan, tüm anatomik yapı ve fizyolojik işlev
değişiklikleridir. Bu biyolojik yaşlılık doğumla
başlar tüm yaşam boyu sürer.
Sosyal yaşlılık, kültürel duruma ve sosyal
özelliklere göre toplumdan topluma değişen
“yaşlılık” dır.
2
Bugün 65 yaş ve üzeri yaşlı popülasyon geriatrik grup
olarak kabul edilmektedir. Ancak özellikle son yıllarda bu
yaş sınırı daha yukarıya çekilmeye çalışılmaktadır.
Başta gelişmiş toplumlarda olmak üzere tüm dünyada
yaşlı insan sayısı giderek artmaktadır. Genel sosyoekonomik kalkınmanın, daha iyi beslenmenin, enfeksiyonlar
başta olmak üzere çeşitli hastalıkların önlenmesinde ve
tedavisinde çok çeşitli ve etkin ilaçların bulunuşu ile daha
iyi yaşam standartlarının sağlanması, eğitimdeki gelişmeler,
sağlık hizmetindeki ve biyomedikal teknolojideki önemli
ilerlemelerin sonucu önümüzdeki yıllarda yaşlı nüfusundaki
artış daha da belirgin olacaktır.
3
1900’lerde 65 yaşına ulaşmış bir bireyin 11.9 yıl daha
yaşaması beklenirken, 1960 yılında 65 yaşından sonra
beklenen yaşam süresi 14.4 yıl, 1992’de ise 17.5 yıl olmuştur.
Dünya genelinde 1950-2000 yılları arasında ortalama
yaşam süresi 20 yıl kadar artarak 66 yıla ulaşmıştır.
Gelecekteki 50 yıl süresinde ortalama yaşam süresinin 10 yıl
daha artarak 76 yıla ulaşacağı hesaplanmaktadır.
2050 yılında dünya nüfusunun 9 milyara ulaşacağı
hesaplanmaktadır. Nüfusun % 59’unun Asya, % 20’sinin
Afrika, % 7’sinin ise Avrupa kıtasında yerleşim göstermesi
beklenmektedir.
4
Ülkemizde halen 4 milyon dolayında olan yaşlı
nüfus sayısının 2010 yılında 5, 2020 yılında 7-8 ve
2050 yılında 12 milyona ulaşacağı tahmin
edilmektedir.
Bugün için en uzun ömürlü insanlar
Japonya’da yaşamaktadır. Bu ülkede doğan her
bebeğin ortalama 80 yıl yaşacağı beklenmektedir.
5
Yaşlanmaya neden olan mekanizmalarla
ilişkili teoriler:
Yaşlanma olayının ana mekanizmaları, moleküler
düzeyden
organ
sistemlerinin
fonksiyonel
düzeylerine kadar uzanan süreçte meydana gelen
spesifik değişiklikleri kapsar.
Oksidatif Stres ve Serbest Radikaller ile ilişkili
 Mitokondriyal Hasar teorisi,
 Epifiz-Melatonin teorisi,
 Telomer Kısalması teorisi başlıcalarıdır.
6
Mitokondriyal Hasara Bağlı Yaşlanma Teorisi:
Mitokondri iç zarı oksidatif fosforilasyon merkezi olduğundan
ATP moleküllerinin çoğu burada yapılır. Oksidatif fosforilasyondan ötürü
mitokondri elektrofilik karakterdeki reaktif oksijen türevlerinin (ROS)
büyük ölçüde üretildiği yerdir.
Organizmanın ana bileşenleri olan yağlar, proteinler, nükleik
asitler ve karbohidratlar ile antioksidan savunma sisteminde yer alan
glutatyon dahil tüm tiyoller (-SH) ve diğer antioksidanlar bu reaktif
radikallerin ana hedefleridir. Bu elektrofilik saldırılar sonucunda
mitokondri DNA’sında meydana gelen oksidatif hasarın çekirdek
DNA’sındaki hasardan daha fazla olduğunu göstermektedir. Ancak
mtDNA’sının onarım düzeyi düşüktür.
Etkileşmeler sonucunda mitokondrilerde hasar oluşur, sayısında
gittikçe belirgin azalmalar görülür ve enerji bağımlı tüm olaylar olumsuz
etkilenir. Artan oksidatif stres nedeniyle hücrenin homoestazı bozulur,
organizmanın fonksiyonlarında azalma ve bozulma oluşur, dolayısıyla
yaşlanma ve dejeneratif değişiklikler meydana gelir.
7
Endokrin ve Nöroendokrin Teoriler:
Epifiz (pineal bez) yaşla değişime uğrayan nöroendokrin bir
organdır. Epifizin salgı fonksiyonu iki ana grup altında değerlendirilir:
İndolaminler ve peptidler. İndolaminler içinde en önemlisi, öncül maddesi
triptofan olan N-asetil-5-metoksitriptamin yani melatonin’dir. Melatonin
yapımı karanlıkta olmakta ve aydınlıkta durmaktadır, “karanlığın kimyasal
anlatımı”. Kan ve BOS dahil tüm biyolojik sıvılara ve dokulara dağılır.
Albumine bağlanır, süte ve plasentadan geçer. Melatonin mitokondrideki
elektron transport zincirindeki olayları düzenlemekte ve bu sırada oluşan
ROS’leri detoksifiye edebilmektedir. Bu güçlü endojen antioksidan kolay
oksitlenmez ve otooksidasyona uğramaz. İmmün sistemi güçlendirici
etkisi vardır. Melatoninin yaşlanma karşıtı bir hormon olmasında
antikanser, immün yanıtı uyarıcı ve antioksidan etkilerinin büyük önemi
vardır. Yaşlanma ile meydana gelen epifizdeki gerileme ve olumsuz
değişiklikler melatonin düzeylerine yansır ve yaşlılığa bağlı bazı
psikosomatik bozukluklar, tümoral hastalıklar, immün sistemde
yetersizlikler ve enfeksiyonlar meydana gelir.
8
Telomer Kısalması Teorisi:
Kromozomların her bölünüşünde bir kolu (telomer kısmı)
kısalır. Bu durum yaşlanmayı ve ölümü hazırlayan önemli
faktörlerdendir. Dolayısı ile fazla ve hızlı bölünme ömür uzatıcı bir
eylem değil, belki de azaltıcı olarak düşünülebilir.
Kısalan kısmın yenilenmesini sağlayan, telomeraz enzimidir. Telomeraz
enziminin etkin olarak işlev gördüğü hücrelerde kromozom kısalması
görülmez.
Enzim aktivitesi azalan hücrelerde telomerler kısalır ve hücre
yaşlanması ortaya çıkar.
9
İlaç etkisi uygulanan miktara yani doza
bağımlı olmalıdır.
İlaçların etkileri tedavi dozlarında görülür.
Doz arttıkça yarar yerine zarar verir.
Bazen tedavi edici dozlarda da istenmeyen
toksik etkiler görülebilir.
İlacın sağlayacağı yarar ile toksik etkilere
neden olabileceği zararın kıyaslaması ile
ilacın tedavi edici özelliği ortaya çıkar.
10
İlaçlar dahil tüm ksenobiyotiklerin biyolojik sistemde
oluşturduğu olumsuzluklara TOKSİK ETKİ =
TOKSİSİTE denir.
Bir kimyasal maddenin veya fiziksel etkenin zarar
verme kapasitesidir.
Uygunsuz doz ve süre kullanıldığında biyolojik
sistemde olumsuz, istenmeyen etkiler veya hasar
oluşturabilme kapasitesine sahip maddelere Toksik
Madde denir.
“Toksik etki oluşturmayan hiçbir madde yoktur. İlaçla zehiri ayıran yegane fark DOZ’dur”
Paracelsus
11
Toksisite oluşumunda;




DOZ
TEMAS SÜRESİ
TEMAS YOLU
TEMAS SIKLIĞI, son derece önemlidir.
12
Güvenli ilaç kullanımının temel prensiplerini
o ilacın maksimum etkinliği,
emniyeti,
hasta için uygunluğu
ve
maliyet-yarar ilişkisi belirler.
13
Yarar, toksik etkileri makul gösterecek kadar fazla
ve önemli ise ilaç kullanılmalıdır.
İlacın güvenilir olup olmadığının göstergesi terapötik
indeks, yani tedavi indeksi yani güvenlik aralığıdır.
Güvenlik aralığı insanların %1’inde toksik etki yapan
dozun (TD1) insanların % 99’unda tedavi edici doza
(ED99) oranıdır.
İstenen durum hiçbir hastada toksik etki oluşmaksızın ya
da çok az hastada toksik etki oluşmasına rağmen bütün
hastalıkların tedavi olmasıdır.
14
Güvenlik aralığı dar olan ilaç örnekleri
 digoksin, dijitoksin gibi kalp yetmezliğinde kullanılan
ilaçlar
 Trisiklik antidepresanlar ve lityum
 Fenitoin, fenobarbital, pirimidon, karbamazepin,
sodyum valproat gibi antiepilektikler
 Amikasin, gentamisin, kanamisin gibi aminoglikosid
antibiyotikleri
15
Güvenlik aralığı dar olan ilaçlar için idame
ettirildiği taktirde hastaların çoğunda
tedavi edici özelliği sağlayabilen optimum
bir terapötik plazma düzeyi söz konusudur.
Ancak bu düzey yaş, sosyo-ekonomik
durum, gebelik, böbrek ve karaciğer
hastalığı gibi çeşitli patolojiler (diyabet
başta olmak üzere), alınan diğer ilaçlar,
hastaların uyuncu gibi bir çok faktörlerden
etkilenir.
16
Yaşlı grupta ilaca bağlı en yaygın
gözlenen sorunlar:
Tedavi etkinliğinin düşük olması
 İlaç kullanımına bağlı ters etkiler
 Bazı ilaçların kullanımının kesilmesinden hemen
sonra karşılaşılan ters etkiler
17
Neden yaşlı hastalarda ilaçla ilgili
yan ve toksik etkileri sık görülür?
 Uyunçsuzluk,
Polifarmasi,
 Çoklu ve çoğunlukla kronik hastalıklar nedeni ile birden
fazla hekim kontrolü altında olma durumu veya hekime
karşı
yersiz
güvensizlik
duygusuyla
sık
hekim
değiştirilmesine bağlı alınan farklı tedavi yaklaşımları
sonucu uygunsuz reçeteleme,
 Reçetelenen ilacın tipi,
 İlacın nutrisyonel durumda oluşturduğu olumsuz etkiler,
 Yaş ilerledikçe görülen farmakokinetik/farmakodinamik
değişiklikler,
 İlaç-ilaç,
ilaç-besin ve ilaç-hastalık etkileşmeleri
sayılabilir.

18
Geriatrik Grupta UYUNÇ Problemleri Neden Görülür?









Çoklu ilaç kullanımı,
Bu grubun düzenli ilaç kullanımında yetersiz kalması,
İlaç etkileşmeleri,
İlaç alımına bağlı semptomların niteliği,
Semptomların düzelmesi veya düzelmemesi ile hastanın
kendi kararıyla tedaviye son vermesi,
Tekrar hastalanırım kaygısı ile ilaç biriktirmeye
gereksinim duyulması,
Hafıza kaybı, görme ve işitme duyusunun bozulması, bu
grupta sıklıkla rastlanan motor aktivitede azalmalar,
İlaç kap veya şişe kapaklarını açmada zorlanmalar,
İlacın yüksek maliyeti ve sınırlı gelir.
19
Polifarmasi
Klinikte, genel ve temel tedavi amaçlı,
çoklu ilaç kullanımıdır.
genelde gerekli ama bazen de gereksiz
olarak reçeteli ve/veya reçetesiz birden
fazla ilacın kullanımıdır.
Çoklu ve/veya kronik hastalıklar
polifarmasiye neden olan ana etkenlerdir.
20
Polifarmasi tedavi etkinliğini arttırmak, yan
ve/veya toksik etkiyi azaltmak veya tamamen
ortadan kaldırmak amacıyla sıklıkla uygulanır.
Ancak beklenen yararlar yanında polifarmasi
uygulamaları bazen çok çeşitli mekanizmalarla
etkileşmelerden kaynaklanan önemli sorunları,
olumsuzlukları da beraberinde getirdiği uzun
yıllardan beri bilinmektedir.
21
ADME
İlaç
farmakokinetiği =
absorpsiyon (A)
+
dağılım (D)
+
metabolizma (M)
+
itrah (E)
22
Yaşlılıkta Meydana Gelen Fizyolojik
Değişiklikler- ADME’nin Etkilenmesi
Absorpsiyon
Gastrik asit üretimi 
Gastrik pH
Gastrointestinal kan akımı 
Gastrointestinal mukoza hücre
kütlesi
Gastrointesinal motilite 
Metabolizma
Hepatik kan akımı 
Hepatik kütle 
Enzimatik aktivite 
Dağılım
Total vücut suyu 
Vücut yağ/vücut ağırlığı oranı
Serum albümini 
Kalp debisi
Kalp, beyin, ve kaslara kan akımı 
Itrah
Renal plazma akışı 
GF oranı
Tübüler fonksiyon 
23
Dağılım hacmi (litre/kg)
Dağılım hacmi (litre/kg)
Yaşa bağlı dağılım hacminin değişimi
0,9
0,8
0,7
0,6
0,5
0,4
10
20
30
40 50
Yaş (yıl)
Antipirin
60
70
80
200
175
150
125
100
75
50
25
10 20 30 40 50 60 70 80
Yaş (yıl))
Diazepam
24
Plazma albümin
konsantrasyonu(g/litre)
Yaşın normal plazma albümin
konsantrasyonuna etkisi
55
50
45
40
35
30
10 20 30 40 50 60 70 80
Yaş (yıl)
r=-0.55
25
Yaşlı ve genç kişilerde plazma
propranolol konsantrasyonları
7 genç kişide
8 yaşlı kişide
120
Plazma propranolol (ng/mL)
100
80
60
40
20
0
0
1
2
3
4
5
6
7
8
Dozlamadan sonra geçen süre (saat)
26
Azalmış Renal Fonksiyon Durumunda Doz Düzenleme
-Digoksin Örneği-
İdrarda
değişmeden atılan
ilaç yüzdesi
10
20
30
40
50
60
70
80
90
100
0
KREATİNİN KLERENS (ml/dk)
10
20
40
60
80
120
1.1
1.3
1.5
1.7
2.0
2.5
3.3
5.0
10.0
-
1.1
1.2
1.3
1.6
1.8
2.2
2.8
3.7
5.7
12.0
1.0
1.0
1.0
1.0
1.0
1.0
1.0
1.0
1.0
1.0
1.1
1.2
1.3
1.5
1.7
2.0
2.3
3.0
4.0
6.0
1.1
1.1
1.2
1.4
1.5
1.7
1.9
2.1
2.5
3.0
1.1
1.1
1.2
1.3
1.3
1.4
1.5
1.7
1.8
2.0
1.0
1.1
1.1
1.1
1.2
1.3
1.3
1.4
1.4
1.5
27
Hedef organda ilaca yanıt şiddetini
veya ilaç duyarlılığını
1. İlacın olası farmakodinamik özelliklerinde
meydana gelen değişiklikler;
Reseptör ve reseptör sonrası olaylarda yaşa bağlı
değişiklikler,
2. Homeostatik kontrolde yaşa bağlı değişiklikler,
3. Etkileşmeler,
a)Hastalıkla indüklenen değişiklikler
(ilaç-hastalık etkileşmeleri),
b) İlaç-ilaç etkileşmeleri,
c) İlaç-besin etkileşmeleri,
d) Herbal preperatlar-ilaç etkileşmeleri,
etkiler.
28
1- İlacın Farmakodinamik Özelliklerinde
Meydana Gelen Olası Değişikler:
Reseptör yoğunluğunda veya
duyarlılığında değişiklikler,

Hücre içi haberleşme (2.ulak) sisteminde
değişiklikler (cGMP veya cAMP),

Glikojenoliz gibi biyokimyasal cevaplarda
değişiklikler,

Vasküler gevşeme gibi mekaniksel
etkiler.

29
2- Homeostatik Kontrolde Yaşa Bağlı
Değişiklikler:
 Vücut
aortik ve karotid damarlarındaki
kemoreseptörlerin aktivitesinde düşme,
 Termoregülasyonda azalma,
 Glukoz toleransında azalma,
 Barsak ve mesanenin nörolojik
kontrolünde bozulma,
 Baroreseptör refleksinde azalma.
30
Geriatrik Popülasyonda
Yüksek Oranda Görülen
Bazı Önemli Hastalıklarda İlaç Kullanımı
31
Diyabetes Mellitus (DM)




Klasik anlamda bir hastalık değil, son derece
yaygın patolojik bir durum
Patojenezi, etiyolojisi tam olarak bilinmiyor
Tedaviye değişik cevap veren birçok
semptom ve klinik laboratuvar bulgularından
bir veya birkaçını içeren tedaviye değişken
yanıtlar veren bir sendrom
Tedavisi yoktur. Çok ilaç kullanımı söz
konusudur.
32

Hipoglisemiye neden olan veya diyabeti
kötüleştiren (hiperglisemiye yol açan) bazı
ilaçlar önemlidir.

Mikro/makrovasküler sorunlar gelişebilir

Nöropati gelişebilir
Diyabet hastalığı genel olarak üç tipe ayrılır
i.
İnsüline bağımlı (Tip I)
ii.
İnsüline bağımlı olmayan (Tip II)
iii. Geçici diyabet
33
Diyabetin Nedenleri
Heredite
 İmmunite
 Obesite
 Virus
 Stres
 İlaç ve ksenobiyotikler
 Pankreas hasarı

34
Hipoglisemi



Kan şekeri seviyesinin 60 mg/dl’nin altına düşmesidir.
Belirtileri spesifik değildir (hipotermi, şuur kaybı,
mental nörolojik ve psikiyatrik belirtiler).
Belirli ilaçlarla hipoglisemi indüklenebilir veya
belirginleşebilir.
Nedenleri;
 Açlık, tokluk
 Ağır eksersiz ve alkol
 Kanser
 Renal yetmelik
 Etkileşme ve uygun olmayan reçete
35
Diyabetlilerde hiperglisemiyi arttıran ve
diyabetik durumu kötüleştiren ilaçlar





Glukokortikoitler: Glukoneojenezi arttırarak karaciğer
glukoz çıkışını arttırır
Oral diüretikler (tiyazitler): Ekto ve İntra Potasyum
tüketimine neden olur ve diyabetik durumu bozar
Diazoksit (tiyazit türevi): Potasyum tüketimi yapmaz,
fakat insülin salınımını inhibe ederek hiperglisemiye neden
olur
Sempatomimetik ajanlar: Epinefrin, norepinefrin, efedrin ve
fenilefrin glikojenolizi stimüle ederek hiperglisemiye neden
olur. İnsülin salınımını da bloke ederler
Nikotinik ajanlar: Glukoz intoleransı yapar
36
Şiddetli hipoglisemiye neden olan ilaçlar ve
durumlar

Kronik alkol alımı
İnsüline bağımlı diyabette hipoglisemik komaya
neden olabilir

Antikoagülanlar
Sulfanilüre grubu alan (özellikle tolbutamit)
diyabetiklerde hipoglisemik şok yapar

Non-steroidal antiinflamatuvar ilaçlar
Sulfanilüre grubu kullanan diyabetiklerde
şiddetli hipoglisemiye neden olur
37

Antibakteriyaller
Sulfanilüre grubu kullanan diyabetiklerde
şiddetli hipoglisemiye neden olur

b-blokörler
Günde 40-200 mg propranolol alan hastalarda
glikojenolizi önleyerek hipoglisemiye neden olur
38
Yaşlı diyabetiklerde dikkat edilmesi
gereken hususlar


İlaç aç karnına alınmalı
Besin eksikliği gelişip gelişmediğine dikkat
edilmeli


Wernicke ensefalopatisi tiamin eksikliği ile
gelişir, sülfonilüre grubu ilaç kullanımı tiamin
gereksinimini arttırır. Tiamin glukoz
metabolizmasında kofaktördür.
Demir eksikliği anemisi gelişebilir. Özellikle
yaşlı diyabetiklerde NSAİİ kullanımına bağlı
olarak bu durum gelişebilir.
39




Antilipidemik ilaç kullananlarda (özellikle
kolestiramin ve kolestipol kullananlarda) A,
D, E, K vitaminleri eksikliği ve folat
eksikliği gelişebilir.
Fazla lifli gıda A, C, B12 vitamini eksikliği
yapabilir.
Klorpropamit kullanan diyabetiklerde alkol
alımı disülfiram benzeri etki yapar.
Kalsiyum kanal blokörü (nifedipin) alımının
da alkol benzeri etki yaptığı
bildirilmektedir.
40
HİPERTANSİYON
Arteriyel kan basıncının devamlı yükselmesi ile
kendini gösteren bir kalp-damar hastalığıdır.
Zamanla sol ventrikül hipertrofisi, konjestif kalp
yetmezliği, koroner kalp hastalığı gibi ciddi
kardiyovasküler komplikasyonlara neden olması
nedeni ile önemli bir klinik sorundur.
Kardiyovasküler riske diastolik ve sistolik
basınçtaki yükselmenin katkısı genelde yaşa
göre değişir. Yaşlı grupta sistolik kan
basıncında yükselme, gençlerde de diastolik kan
basıncındaki yükselmenin katkısı vardır.
41
Hipertansiyonun
%95 Tam patojenezi bilinmeyen
Esansiyel (Primer)
Hipertansiyondur.
%5 Böbrek hastalığı,
renovasküler hastalıklar
bazı endokrin hastalıklar
 tiroid (bazı tip)
 ön hipofiz
 paratiroid hastalığı
 diyabet, vs. gibi
primer hastalıkların
tetiklediği Sekonder
Hipertansiyondur.
42
Hipertansiyon Tedavisinde Uygulanacak Klinik Stratejiler
(Hasta Takibi İçin Tavsiyeler)
İlk İzlenen Kan Basınçları
(mmHg)
Sistolik
Takip İçin Tavsiyeler
Diastolik
2 sene içerisinde tekrar kontrol
 130
 85
130-139
85-89
1 yıl içinde tekrar kontrol, yaşam
tarzı değişiklikleri için tavsiyeler
140-159
90-99
2 ay içinde kontrol edilmeli, yaşam
tarzı değişiklikleri için tavsiyeler
160-179
100-109
 180
 110
Tedavi programını 1 ay
içerisinde gözden geçir
Klinik tabloya göre tedavi programı
hemen ya da 1 hafta içerisinde
düzenlenmeli
43
Yaşam tarzındaki değişiklikler;
Şişmansa kilo verilmeli
Alkol alımı kısıtlanmalı
Sodyum alımı 2.4g’ın altına düşürülmeli
Egzersiz yapılmalı
Sigara kullanılmamalı
Diyetle kolesterol ve yağ alımı azaltılmalı
Farklı şekilde etki gösteren ilaçlar en etkin
biçimde kullanılmalı; aynı etki mekanizmasına
sahip ilaçlar nadiren kombine edilmelidir.

44
Geriatride Hipertansiyon
Yaşlı grupta sıkça görülen hipertansiyonun
tedavisi önemlidir. Diyetle olan yaklaşımın yanı
sıra CV komplikasyonları önlemek açısından ilaç
tedavisinde en az 85 yaşına dek iyi netice alınır.
Yine de genelleme yapılması zordur.
ADE inhibitörleri, Doğrudan Etkili Vazodilatörler
yararlıdır. b-Blokörler başlangıçta sakıncalı
olarak düşünülmüş olmalarına rağmen daha
sonraları inme ve diğer komplikasyonları azalttığı
belirlenmiştir. İlk seçilecekler Tiazid grubu
diüretikler ve/veya b-Blokörlerdir.
45
65 yaşın üzerindeki kişilerde belirgin izole sistolik
hipertansiyonlular dışında kalan
hipertansiyonlularda, hastalığın karakteristik
özellikleri; kalp debisinin düşük, TPDR’nın yüksek,
dolaşan kan hacminin düşük, sistolik basınçla
birlikte veya tek başına diastolik basıncın yüksek,
plazma renin düzeyinin düşük ve noradrenalinin
yüksek olması şeklinde sıralanabilir.
İntravasküler hacmin azalması nedeniyle tek
başına standart dozda diüretik ilaç tercih edilmez,
belirgin dehidratasyona ve belirgin ortostatik
hipotansiyona neden olabilir.
46
İlaç Etkileşmeleri
genel olarak, bir ilacın beklenen etkisinin önceden,
birlikte veya hemen sonra alınan bir veya daha
çok ilaç tarafından nitel ve/veya nicel olarak
değişmesi olarak tanımlanabilir.
Bazen de ilaç etkisini artırmak için başka bir ilaç
ile kombine edilerek ilaç etkileşmesi kasıtlı ve
kontrollü olarak yapılır: yararlı ilaç etkileşmesi.
(antiagregan ve antikoagülan ilaç kombine
kullanımı)
47
İn vitro İlaç Etkileşmeleri
- Farmasötik Etkileşmelervücut dışında gerçekleşen,
çoğunlukla uygulamadan önce veya uygulama
boyunca oluşabilen
genellikle fizikokimyasal kökenli geçimsizlikler veya
belli koşullarda stabilitenin bozulması şeklinde
görülen etkileşmelerdir.
48
İV SIVI TEDAVİSİ
Farmasötik
PARENTERAL İLAÇ UYGULAMASI Etkileşmeler
ÖRNEKLER
 İlaç şişesi veya plastik boru etkileşmeleri
 Tiopental + Süksinilkolin  çökme
 Aminoglikozid (gentamisin) + asilüreidopenisilinler
Hidrokortizon sodyum süksinat solüsyonu
Tetrasiklinler
Kanamisin
Kloramfenikol
49
İn vivo İlaç Etkileşmeleri
İlaç etkileşmeleri denilince genellikle
in vivo, yani biyolojik sistemde olanlar anlaşılır.
Bunların mekanizmaları karmaşık olmakla
beraber özellikleri açısından ana olarak
farmakokinetik ve farmakodinamik
etkileşmeler şeklinde ortaya çıkarlar.
50
İlaç etkileşmelerinin klinik sonuçları, polifarmasi
uygulama
temel
amacının
aksine,
değişik,
istenmeyen şekillerde klinikte karşımıza çıkabilir.
Örneğin:
 Tedavi edici etki abartılı olarak artabilir,
azalabilir veya engellenebilir.
 Çok daha fazla sayıda yan etki veya öngörülemeyen olumsuz etki ortaya çıkabilir.
 Toksik etkiler meydana gelebilir veya mevcut
toksik etkiler artabilir.
51
İlaç etkileşmelerinin sonuçları bazen bireyler arasında
belirgin farklılıklar gösterebilir.
Bu değişiklikleri oluşturan başlıca etmenler:
 Genetik faktörler
 Çevresel faktörler
 Mevcut hastalık veya hastalıklar
 Bireyin yaşı
 Bireyin alışkanlıkları (sigara, alkol, diyet vs.)
 İlaçların tedavi indekslerinin geniş veya dar olması
 Alternatif tedavi girişimlerinin bilinçsiz ve kontrolsüz
yaygın uygulanması
 Duyumlar ve çevrenin tavsiyeleri ile birden fazla ve
düzensiz ilaç tüketimi
52
Etkileşmeler
Yaşlılarda ilaç-hastalık etkileşmeleri
İlaç ve İlaç Grupları-I
Hastalıklar
Amfetaminler
Aspirin (>325mg/gün)
- Blokörler
b-Agonistler
b-Blokörler
Hipertansiyon
Peptik ülser
İdrar tutamama
Uykusuzluk
Astma, kronik obstrüktif
pulmoner hastalık, diyabet,
kalp yetmezliği, periferal
vasküler hastalık, Reynaud
hastalığı, senkop
53
İlaç ve İlaç Grupları-II
Hastalıklar
Kalsiyum kanal blokörleri
Klorpromazin
Kalp yetmezliği
Postural hipotansiyon,
tutarık
Klozapin
Tutarık
Kortikosteroitler (sistemik)
Diyabet
Dekonjestanlar
Uykusuzluk
Desimipramin
Uykusuzluk
Disopiramid
Kalp yetmezliği
Genitoüriner antispazmotikler Benign prostatik hipertrofi,
konstipasyon
Metilfenidat
Uykusuzluk
Metoklopramid
Tutarık
Monoamin oksidaz inhibitörleri Uykusuzluk
54
İlaç ve İlaç Grupları-III
Hastalıklar
NSAİİ
Kronik renal yetmezlik, kalp
yetmezliği, hipertansiyon,
peptik ülser
Potasyum suplemanları
Peptik ülser
Sedatif / hipnotikler
KOAH
Selektif seratonin-alım inhibitörleri Uykusuzluk
İskelet kas gevşeticileri
İyi huylu prostatik hipertrofi
Teofilin
Uykusuzluk
Tiyazid diüretikler
Gut Hastalığı
Tiyoridazin
Tutarık
Trisiklik antidepresanlar
Aritmi, kalp blokları, postural
hipotansiyon
55
İlaç-ilaç etkileşmeleri
FARMAKOKİNETİK ETKİLEŞMELER
İlaç
Siprofloksasin
Digoksin
Metotreksat
Fenitoin
Teofilin
Varfarin
Birçok ilaç
Etkileşen İlaç
Sükralfat
Diltizem, kinidin, verapamil
antasidler, kolestiramin, kolestipol
Penisilinler, probenesid, salisilat, diğer
organik asitler
Barbitüratlar, rifampin
Karbamazepin, fenitoin, rifampin,
Simetidin, siprofloksasin, disülfiram,
enoksasin, eritromisin, meksiletin
Aspirin, furosemid, barbitüratlar,
karbamazepin, rifampin, simetidin,
metronidazol, omeprazol, trimetoprim,
sülfametoksazol
Antikolinerjik ilaçlar, metoklopramid
56
FARMAKODİNAMİK ETKİLEŞMELER
İlaç
Etkileşen İlaç
Albuterol (Salbutamol)
Aspirin
b-Blokörler
Varfarin
Benztropin
Antihistaminikler, TCA
tiyoridazin gibi diğer
antikolinerjik ilaçlar
b-Blokörler
Digoksin
Diüretikler
Digoksin, diltiazem, verapamil
Diüretikler
Anjiyotensin dönüştürücü
enzim inhibitörleri,
a-blokörler, levodopa,
fenotiazinler, TCA, NSAI,
vazodilatörler
57
Geriatrik Popülasyonda
Sıklıkla ve Kontrolsüzce Kullanılan
İlaç Grupları
58
Steroidal olmayan Antiinflamatuvar İlaçlar




Çeşitli kimyasal yapıda, genel ortak
özellikleri zayıf organik asit olan, aynı
terapötik ve benzer yan etkiye sahip ilaç
grubudur.
Kullanım amaçları hastalıkların altında
yatan nedenleri gidermekten veya
hastalığın ilerlemesini durdurmaktan çok
semptomatik tedavidir.
Klinik gereklilik? Kolay temin edilebilme?
Reçetesiz, kontrolsüz, uygunsuz kullanım=
59

Bütün inflamatuar durumlarda etkin, en az
yan etki riskine sahip, özellikle inflamasyon
gelişmiş dokuya yüksek derecede özgün
etki gösteren ve mümkün olduğunca bütün
hastalarda eşit olarak etki gösterebilecek
ilaç:

Ticari preparatlarda henüz böyle bir molekül
yok!
60
NSAI İlaçların Genel Toksik Etkileri









Gastrointestinal sistem toksisitesi
Renal toksisite
Kardiyovasküler toksisite
Hepatotoksisite
Hematopoetik sisteme toksisite
Nörotoksisite
Hipersensitivite reaksiyonları
Cilt toksisitesi
Diğer zıt etkileri
61
Trisiklik Antidepresanlar




“Amin Pompası” inhibitörüdürler.
Endojen depresyon tedavisinde kullanılan
bu ilaçlar, isimlerini üç halkalı yapılarından
almaktadırlar.
Bugün kimyasal olarak “trisiklik” ifadesi
çok doğru değildir, “tetrasiklik” yapıda
olanlar da vardır.
Sedatif, santral ve periferal
antikolinerjik etkilidir.
62
Türkiye’deki Preparatlar
ETKEN MADDE ÜRÜN
Amitriptilin
Laroxyl 10, 25 mg
Triptilin 10, 25 mg
Klomipramin
Anafranil 10, 25,75 mg
İmipramin
Tofranil 10, 25 mg
Opipramol
İnsidon, Opridon, Deprenil,
Oprimol, İnzeton 50 mg
Maprotilin
Ludiomil 25, 75 mg
63
Çeşitli Hastalık ve Fizyolojik Durumlarda Kullanımları
Hastalık/Fizyolojik Durum
Düşük
Risk
Orta
Risk
Kardiyovasküler Hastalıklar

Diyabet

Epilepsi

Glokom

Karaciğer Hastalıkları

Yaşlı Hastalar
Böbrek Hastalıkları


Gebelik
Laktasyon
Yüksek
Risk


64
Toksik Etkileri


Toksisite yüksek doz alımı takip eden 6-8 saat içinde
ortaya çıkar ve 24 saatte maksimuma ulaşır.
Aşırı doza bağlı toksisite;
Santral Sinir Sistemi
Antikolinerjik
Kardiyovasküler


etkilerle
karakterizedir.
SSS etkilerini takiben, muskarinik asetil kolin
reseptörlerinin kompetitif antagonistleri oldukları ve H1reseptörlerini bloke ettikleri için, santral ve periferal
antikolinerjik etkiler gösterirler.
Kalpte sodyum iyon kanalı blokajı yaptıkları için ileti
gecikmelerine ve disaritmilere neden olurlar.
65
-Dikkatsiz Reçete Düzenlenmesi
Yaşlı gruba çeşitli yakınmaları nedeniyle primer
veya sekonder olarak antikolinerjik etkili ilaçların
bir kaçının bir arada verilmesi sonucu bu grupta
antikolinerjik sendrom gelişmektedir.
Tiyoridazin (antipiskotik), amitriptilin
(antidepresan), atropin (antispazmotik, topikal
uygulamada bile), difenhidramin (antihistaminik)
gibi.
- Derin santral sinir sistemi depresyonu ile
karakterize benzodiazepin sendromu görülebilir.
Metabolizması yavaşlaması, protein
konsantrasyonu azaldığı ve yağda çözünür bu ilaç
grubunun yağ oranı artmış yaşlı bireyde serbest
ilaç konsantrasyonu yükselir ve önlemek için
yetişkin dozunun yarısı olarak başlanması gerekir.
66

Amitriptilin ve doksepin, özellikle yaşlı hastalarda
“antikolinerjik sendrom”a neden olabilmektedir. Bu
hastalarda ciddi kognitif bozukluklara rastlanabilir.
Sistemik belirtiler :
Nöropsikiyatrik belirtiler :
• taşikardi,
• sıcak/kuru/kırmızı deri,
• azalmış sekresyon,
• azalmış barsak hareketleri,
• üriner retansiyon,
midriyasis,
• akomodasyon bozuklukları,
• hiperpireksi
• kardiyak iletim problemleri.
• anksiyete,
• ajitasyon,
• konfüzyon,
• deliryum,
• unutkanlık,
• halüsinasyonlar,
• tutarıklar.
67
İlaç Etkileşmeleri
“Bir ilacın beklenen etkisinin önceden, birlikte veya
hemen sonra alınan bir veya daha çok ilaç tarafından
nitel ve/veya nicel olarak değişmesi”
İlaç etkisini artırmak için başka bir ilaç ile kombine
edilerek ilaç etkileşmesi kasıtlı ve kontrollü olarak
yapılabilir (Yararlı İlaç Etkileşmesi)
İlaç etkileşmelerinin temelinde farmakokinetik ve
farmakodinamik mekanizmalar vardır.
Farmakokinetik Etkileşmeler: İlacın vücut sıvılarında
ve dolayısıyla etki yerindeki konsantrasyonu değişir.
Farmakodinamik Etkileşmeler: hastanın kan ilaç
konsantrasyonu veya ilacın farmakokinetiğinde bir
değişme olmaksızın, bir ilaç kombinasyonuna cevabın
değişmesi söz konusudur.
68
İlaç etkileşmelerinin sonuçları ilaç etkisinin değişmesi,
terapötik etkinliğin azalması ve toksisite veya
farmakolojik aktivitede beklenmeyen artışlar olarak
özetlenebilir.
İlaç etkileşmeleri 4 sınıf altında toplanabilir:
 İlaç-İlaç Etkileşmeleri
 İlaç-Besin Etkileşmeleri
 İlaç-Herbal Preparat Etkileşmeleri
 İlaç-Hastalık Etkileşmeleri
69
İLAÇ-İLAÇ ETKİLEŞMELERİ
70
CYP450 enzimlerinde klinik önem
taşıyan etkileri olan bazı ilaçlar
İlaç Grubu ve Adı
İnhibisyon
İndüksiyon
Azol Grubu Antifungaller
Ketokonazol
İtrakonazol
Flukonazol
Terbinafin
CYP3A
CYP3A
CYP3A, CYP2C9
CYP2D6
Antidepresanlar
Fluoksetin
Paroksetin
Fluvoksamin
Nefazodon
CYP2D6
CYP2D6
CYP1A2, CYP2C19
CYP3A
71
CYP450 enzimlerinde klinik önem
taşıyan etkileri olan bazı ilaçlar
İlaç Grubu ve Adı
İnhibisyon
İndüksiyon
Antikonvülsanlar
CYP3A
Karbamazepin
Antibiyotikler
Eritromisin
Klaritromisin
Siprofloksazin
Rifampin
CYP3A
CYP3A
CYP1A2
CYP3A
CYP3A
CYP3A
CYP3A
Viral Proteaz İnhibitörleri
Ritonavir
72
CYP450 enzimlerinde klinik önem
taşıyan etkileri olan bazı ilaçlar
İlaç Grubu ve Adı
İnhibisyon
İndüksiyon
Non-nükleozid Reverse
Transkriptaz İnhibitörleri
Delavirdin
Nevirapin
CYP3A
CYP3A
Kardiyovasküler İlaçlar
Kinidin
CYP2D6
Antiülser İlaçlar
Simetidin
Omeprazol
CYP3A
CYP2C9
73



Enzim inhibisyonuna önemli bir örnek olan CYP2C9;
varfarin ve kumaroller, fenitoin, losartan, oral
antidiyabetikler ve NSAİİ’lar gibi yaşlılar tarafından
sıklıkla kullanılan bazı ilaçları metabolize eder.
Tamoksifen, valproik asit CYP2C9 inhibitörü olan
ilaçlardır.
CYP2C9 tarafından metabolize edilen ilaç kullanan
hastalarda tamoksifen veya valproik asit ile beraber
kullanılması
diğer
ilaçların
metabolizasyonunu
engellediği için kan düzeylerini yükseltecek ve klinik
açıdan önemli olumsuz sonuçlara neden olmaktadır.
74
Yaşlı Grupta Kullanılabilen İlaçlar ve Etkileşmeleri
Kullanılan İlaç Etkileşen İlaç
Anksiyolitikler
ve Hipnotikler
Sonuç
Opioid analjezikler,
anestezikler
sedatif etki 
Antibakteriyeller
sedatif etki  veya 
Antidepresanlar
sedatif etki 
Antiepileptikler
kan kons. değişebilir
Antifungaller
sedatif etki uzar
Antihistaminikler
sedatif etki 
Antihipertansifler
hipotansif etki 
Antikoagülanlar
antikoagülan etki geçici olarak 
Antipsikotikler
sedatif etki 
Antiviraller
sedasyon uzayabilir, aşırı sedasyon ve
solunum depresyonu riski oluşabilir
Ca kanal blokörleri
sedasyon artmasına neden olabilir
Kas gevşeticiler
sedatif etki 
Ülser ilaçları
kan konsatrasyonlarını 
75
Yaşlı Grupta Kullanılabilen İlaçlar ve Etkileşmeleri
Kullanılan
İlaç
Etkileşen İlaç
Sonuç
Antiülser
İlaçlar
Antiepileptikler,
antikoagülanlar
Antiülser ilaçlar kan düzeyinde
değişikliğe neden olabilirler
Analjezikler,
antiaritmikler,
bazı
antibakteriyeller,
antidepresanlar,
bazı
antihelmintikler,
antikoagülanlar,
antimalaryaller,
bazı β-blokörler,
bazı kalsiyum
kanal blokörleri,
teofilin
Antiülser ilaçlar ile adı geçen
grupların metabolizmaları inhibe olur
Simetidin
Florourasilin konsantrasyonu artar
76
Yaşlı Grupta Kullanılabilen İlaçlar ve Etkileşmeleri
Kullanılan İlaç
Etkileşen İlaç
Antidiyabetikler ADE inhibitörleri, alkol,
Sonuç
hipoglisemik etki artabilir
anabolik steroidler, bazı
antibakteriyeller, MAO
inhibitörleri, kolestiramin, βblokörler, testosteron,
antiülser ilaçlar, ürikozürikler
Antihipertansifler,
antipsikotikler, kıvrım ve
tiazid grubu diüretikler,
kortikosteroidler, östrojenler
ve progestojenler
hipoglisemik etkiye
antagonistik etki
gözlenebilir
77
Yaşlı Grupta Kullanılabilen İlaçlar ve Etkileşmeleri
Kullanılan İlaç
Etkileşen İlaç
Sonuç
Antiparkinson
İlaçlar
Uçucu sıvı
anestezikler
L-dopa ile aritmi riski oluşur
Bazı anksiyolitik
ve hipnotikler
Antagonist etki gözlenebilir
Bazı
antidepresanlar
Hipertansif kriz oluşabilir
Antihipertansifler
Hipotansif etki artar
Antimuskarinikler
ve demir
Kan konsatrasyonlarını azaltabilir
Antipsikotikler
Antagonist etki gözlenebilir
Piridoksin
Bir dopa dekarboksilaz inhibitörü ile
birlikte verilmezse, levodopanın
etkisine antagonist etki gösterir
78
Yaşlı Grupta Kullanılabilen İlaçlar ve Etkileşmeleri
Kullanılan İlaç
Etkileşen İlaç
Sonuç
Kardiyovasküler
Sistem
Hastalıklarında
Kullanılan
İlaçlar
NSAİİ’lar
hipotansif etkileri , böbrek
hasarı riski , hiperpotasemi
gözlenebilir
Anestezikler,
anksiyolitikler ve
hipnotikler,
antidepresanlar, kas
gevşeticiler, nitratlar
hipotansif etki 
Antiasitler
ADE inh. absorpsiyonu 
Antiaritmikler
birlikte kullanıldıklarında
toksisite riski 
Antidiyabetikler
hipoglisemik etki 
Diğer
antihipertansifler
birlikte kullanıldıklarında
hipotansif etki 
Heparin
hiperkalemi riski 
“ADE
İnhibitörleri”
79
Yaşlı Grupta Kullanılabilen İlaçlar ve Etkileşmeleri
Kullanılan İlaç
Etkileşen İlaç
Kardiyovasküler Antipsikotikler
Sistem
Hastalıklarında
β-blokörler, diüretikler,
Kullanılan
levodopa
İlaçlar
“ADE
İnhibitörleri”
Sonuç
birlikte kullanıldıklarında
şiddetli postural
hipotansiyon gözlenebilir.
hipotansif etki 
Digoksinin
Digoksin plazma kons. 
Kortikosteroidler,
östrojenler, progestojenler,
ülser ilaçları, bazı
sempatomimetikler
hipotansif etkiye
antagonizma
Lityum
Plazma Li kons. 
K tuzları, siklosporin
hiperkalemi riski 
80
Yaşlı Grupta Kullanılabilen İlaçlar ve Etkileşmeleri
Kullanılan İlaç
Etkileşen İlaç
Kardiyovasküler Diğer antiaritmikler
Sistem
Hastalıklarında Antibakteriyaller
Kullanılan
Bazı diüretikler
İlaçlar
Ülser ilaçları
“Antiaritmikler”
Sonuç
Kombine kullanıldıklarında miyokard
depresyonu 
birlikte kullanıldıklarında ventriküler
aritmi riski 
oluşan hipokalemik etki lidokainin
etkisine antagonistik etki yapar
metabolizmalarını inhibe ederek kan
düzeylerini 
81
Yaşlı Grupta Kullanılabilen İlaçlar ve Etkileşmeleri
Kullanılan İlaç
Etkileşen İlaç
Sonuç
Kardiyovasküler
Sistem
Hastalıklarında
Kullanılan
İlaçlar
Diğer antihipertansifler
hipotansif etki artar.
Potasyum tutucu
diüretikler
hiperkalemi riski vardır
NSAİİ
birlikte kullanıldıklarında
nefrotoksisite gözlenmesine neden
olurlar
Bazı NSAİİ
potasyum tutucu diüretiklerin birarada
kullanılması sonucu hiperkalemi
gözlenebilir
Asetilsalisilik asit
spironolaktonun diüretik etkisine
antagonist etki gösterir,
asetazolamidin itrahı , bazı
diüretikler ile elektrolit bozuklukları ve
aritmi gözlenebilir
Bazı antibakteriyeller
nefrotoksik ve ototoksik etkide 
“Diüretikler”
82
Yaşlı Grupta Kullanılabilen İlaçlar ve Etkileşmeleri
Kullanılan İlaç
Etkileşen İlaç
Sonuç
Kardiyovasküler
Sistem
Hastalıklarında
Kullanılan
İlaçlar
Bazı antiepileptikler
hiponatremi ve osteomalazi riski
Antihistaminikler ve
antimalaryallerle
hipokalemi veya başka elektrolit
denge bozuklukları ve ventriküler
aritmi
Hormon antagonistleri
elektrolit denge bozuklukları
gözlenebilir.
Kalp glikozitleri
ile hipokalemi ve bundan dolayı
kardiyotoksisite riski artar
Bazı kas gevşeticiler
hipotansif etki 
Kortikosteroidler
hipokalemi riski , antihipertansif
etkiye antagonist etki gözlenir
Lityum
Bazı antihipertansiflerle lityum itrahı
, toksisite riski 
Antiülser ilaçlar
hipokalemi, diüretik ve antiülser
etkilere antagonist etki gözlenebilir
D vitamini
Tiazid grubu diüretikler ile birlikte
verildiğinde hiperkalsemi riski 
“Diüretikler”
83
Yaşlı Grupta Kullanılabilen İlaçlar ve Etkileşmeleri
Kullanılan İlaç Etkileşen İlaç
Sonuç
Kardiyovasküler
Sistem
Hastalıklarında
Kullanılan
İlaçlar
ADE inh. ve
anjiotensin II
antagonistleri
Kalp glik. plazma kons. 
NSAİİ
kalp yetmezliği, GFH  ve
kalp glik. kons. 
Antiaritmikler
Kalp glik. kan kons. 
“Kalp Glikozitleri” Antibakteriyeller
Kalp glik. etkisi /
Antidepresanlar
kan konsantasyonlarını 
Antiepileptikler
dijitoksin metabolizması
hızlanır
Bazı antifungaller
Hipokalemi, digoksin kan
düzeyinde 
84
Yaşlı Grupta Kullanılabilen İlaçlar ve Etkileşmeleri
Kullanılan İlaç Etkileşen İlaç
Sonuç
Kardiyovasküler
Sistem
Hastalıklarında
Kullanılan
İlaçlar
Antimalaryaller
Kalp glik. kan kons. 
β-blokörler ve
verapamil
atriyoventriküler blok ve
bradikardi 
Bazı diüretikler
Hipokalemi, digoksin kan
düzeyinde 
Hormon antagonisti
Aminoglutetimid
dijitoksin metabolizmasını
hızlandırır
“Kalp Glikozitleri”
Kan lipid düzeylerini Atorvastatin ve bazı Ca kanal
düzenleyici ilaçlar
blokörleri ile plazma digoksin
kons. 
Kortikosteroidler
hipokalemi riski 
85
Yaşlı Grupta Kullanılabilen İlaçlar ve Etkileşmeleri
Kullanılan İlaç
Etkileşen İlaç
Sonuç
Kardiyovasküler
Sistem
Hastalıklarında
Kullanılan
İlaçlar
Diğer
anihipertansifler
hipotansif etki 
“Kalsiyum
Kanal
Blokörleri”
Genel anestezikler Verapamil hipotansif etkiyi ve AV
gecikme riskini 
Anksiyolitik ve
hipnotikler
Bazı Ca kanal blokörlerinin kan
düzeyi 
Antiaritmikler
bradikardi, AV blok, myokard
deplesyonu riski 
Antibakteriyeller
metabolizma düzeyinde etkileşme
Antidiyabetikler
Nifedipin bazen glukoz toleransını
bozabilir
Bazı
antihistaminikler
hipotansiyon riski 
Antipsikotikler
hipotansif etki 
86
Yaşlı Grupta Kullanılabilen İlaçlar ve Etkileşmeleri
Kullanılan İlaç
Etkileşen İlaç
Sonuç
Kardiyovasküler
Sistem
Hastalıklarında
Kullanılan
İlaçlar
β-blokörler ve kalp
glikozitleri
AV blok ve bradikardi riski 
Bazı kas
gevşeticiler
hipotansiyon, miyokard
depresyonu, hiperkalemi, aritmi
Lityum
kan düzeyini artırmaksızın
nöroktoksik etki
Teofilin
Teofilin kan kons 
Lipid düzenleyici
ilaçlar
aynı anda alındıklarında
rabdomiyaliz riski 
Simetidin
Bazı Ca kanal blokörlerinin
metabolizması inhibe olur ve kan
düzeyleri 
“Kalsiyum
Kanal
Blokörleri”
87
Yaşlı Grupta Kullanılabilen İlaçlar ve Etkileşmeleri
Kullanılan İlaç Etkileşen İlaç
Sonuç
Diğer analjezikler
Nonsteroidal
Antiinflamatuar Antiasitler
Antikoagülanlar
İlaçlar
Birlikte kullanımla yan etkileri 
Absopsiyonları 
Etkileri ve kanama riski 
Antitrombositer
ilaçlar
Kanama riski 
Antidepresanlar
Nonsteroidallerin etkisi 
Antiepileptik
Fenitoinin etkisi 
Antipsikotiklerle
Birlikte kullanıldıklarında şiddetli
uyuşukluk oluşabilir
Antivirallerle
Birlikte kullanıldıklarında plazma
konsantrasyonları 
Diüretiklerle
Birlikte kullanıldıklarında nefrotoksik
etki riski 
88
Yaşlı Grupta Kullanılabilen İlaçlar ve Etkileşmeleri
Kullanılan İlaç Etkileşen İlaç
Sonuç
Nonsteroidal
Antiinflamatuar
İlaçlar
Kan kons.  ve kalp yetmezliği
Kalp glikozitleri
Kortikosteroidler Gİ kanama ve ülserasyon riski 
Lityum
Lityum atılımı , toksisitesi 
Siklosporinler
Birlikte verildiklerinde
nefrotoksisite riski ve plazma
kons. 
Ülser ilaçları
Plazma konsantrasyonları ,
SSS toksisite riski 
Ürikozürikler
Kan kons. 
Vazodilatörler
Birlikte kullanıldıklarında
kanama riski 
89
Yaşlı Grupta Kullanılabilen İlaçlar ve Etkileşmeleri
Kullanılan
İlaç
Etkileşen İlaç
Sonuç
Selektif
Seratonin
Gerialım
İnhibitörleri
MAO inhibitörleri
SSRİ’nin SSS etkileri , ciddi toksik
etki riski oluşur
Antiepileptikler
Antagonist etki gözlenir,
konvülsiyon eşiği 
Antihistaminikler
Birlikte kullanıldıklarında aritmi riski
Antikoagülanlar
Antikoagülan etki 
Antipsikotikler
Antipsikotiklerin plazma kons. 
Antiviral
Ritanovirle plazma kons. 
Bazı dopaminerjikler
Hipertansiyon ve SSS eksitasyonu
5-HT1 agonistleri ve Santral Sinir Sistemi toksisite riski
lityum
etkileri 
Opiyat analjezikler
konvülsiyon riski 
Teofilin
Teofilin kan kons. 
90
İLAÇ-BESİN
ETKİLEŞMELERİ
91

Besinler tarafından gastrointestinal kanaldan absorbsiyonu
azaltılabilen ilaçlar
Penisilin G ve V, Ampisilin ve Amoksisilin, Nafsilin, Sefaleksin,
Tetrasiklinler, Eritromisin ve Eritromisin Stearat, Aspirin,
İzoniazid, Rifampisin, Sotalol, Kaptopril

Besinler tarafından gastrointestinal kanaldan absorbsiyonu
geciktirilen ilaçlar
Sefaleksin, Sefradin, Sefaklor, Sulfonamidler, Metronidazol,
Digoksin, Aspirin, Parasetamol, Barbitüratlar, İndoprofen,
Simetidin.

Besinler tarafından gastrointestinal kanaldan absorbsiyonu
artırılabilen ilaçlar
Eritromisin Etil Süksinat ve Estolat, Nitrofurantoin, Griseofulvin,
Fenitoin, Karbamazepin, Diazepam, Hidroklorotiazid, Propranolol,
Metoprolol, Hidralazin, Dikumarol, Spironolakton.

Besinler
tarafından
gastrointestinal
absorbsiyonunun değişmediği saptanan ilaçlar
kanaldan
Ampisilin, Eritromisin Estolat, Aspirin, Propoiltiyourasil,
Oksazepam, Sülfonilüre Türevleri, İndoprofen, Teofilin.
92
Nutrisyonel Eksikliklere Neden
Olabilen İlaç veya İlaç Grupları
İlaç Grupları
İlaç Örnekleri
Eksikliklik
Antasidler
Sodyum bikarbonat
Alüminyum hidroksit
Magnezyum Hidroksit
Folat, Fosfat, Ca, Cu, A Vit.
Antikonvülsanlar
Fenitoin
Fenobarbital
Primidon
Valproik asit
D Vitamini ve K Vitamini
Antibiyotikler
Tetrasiklin
Gentamisin
Neomisin
Kalsiyum,
K, Mg, Yağ, Azot
Antibakteriyel
ilaçlar
Borik asit
Trimetoprim
İzoniazid
Riboflavin
Folat
B6 Vit., Niasin, D Vit., K Vit.
Karnitin
93
Nutrisyonel Eksikliklere Neden
Olabilen İlaç veya İlaç Grupları
İlaç Grupları
İlaç Örnekleri
Eksikliklik
Antiinflammatuar
ajanlar
Sülfasalazin
Aspirin
Kolşisin
Prednizon
Folat
C Vit., Folat, Fe, Yağ, B12 Vit.
Kalsiyum
Antikanser ilaçlar
Metotreksat
Sisplatin
Folat, Kalsiyum
Magnesyum
Antikoagülanlar
Varfarin
K Vitamini
Antihipertansif ajanlar Hidralazin
B6 Vitamini
Antimalaryaller
Pirimetamin
Folat
Antitüberküloz İlaçlar
Siloserin
İzoniazid
B6 Vitamini
94
Nutrisyonel Eksikliklere Neden
Olabilen İlaç veya İlaç Grupları
İlaç Grupları
İlaç Örnekleri
Eksikliklik
Diüretikler
Tiazidler
Furosemid
K, Na, Mg
K, Ca, Mg, Folat
H2 -reseptör
antagonistleri
Simetidin
Ranitidin
B12 Vit
Hipokolesterolemik
ajanlar
Kolestiramin
Kolestipol
Yağ, Demir
K Vit., A Vit., Folat, B12 Vit.
Laksatifler
Mineral yağ
Fenolftalein
Senna
Karoten, Retinol, A Vit., D Vit., K
Vit., K, Yağ, Ca, Protein, Glukoz,
Fosfor, Na
Antipsikotik ilaçlar
Klorpromazin
Riboflavin
95
Vitamin Deplesyonuna Neden Olan
Bazı İlaçlar
İlaç Grubu
Örnek
Folat Antagonisti İlaçlar
Metotraksat, Primetamin, Triamteren,
Trimetoprim, Sulfasalazin, Pentamidin
isetiorat, Kolşisin, Simetidin, Fenformin,
Metformin, Glutetimid, p-aminosalisilik
asit, Fenitoin, Fenobarbital,
Nitrofurantoin
B6 Vitamini Antagonisti
İlaçlar
İsoniazid, Hidralazin, Sikloserin,
Levodopa, Penisilamin
K Vitamini Antagonisti
İlaçlar
Kumarin Antikoagülanları, Sefalosporin
antibiyotikleri, Mineral Yağlar
D Vitamini Antagonisti
İlaçlar
Fenitoin, Fenobarbital, Mineral Yağlar,
Kortikosteroidler, İzoniazid
96
Vitamin Deplesyonuna Neden Olan
Bazı İlaçlar
İlaç Grubu
Örnek
B12 Vitamini Antagonisti
İlaçlar
Neomisin
A Vitamini Antagonisti
İlaçlar
Mineral Yağlar, Kanthaksantin, Kolestiramin,
Kolestipol, Neomisin
E Vitamini Antagonisti
İlaçlar
Mineral Yağlar, Kolestiramin, Kolestipol
C Vitamini Antagonisti
İlaçlar
Aspirin
97
Mineral Düzeyini Etkileyen İlaçlar
MİNERAL
Ca
OLUŞAN ETKİ
Hiperkalsemi
Hipoklsemi
Tiazidler,
Furosemid
Kortikosteroidler
D Vitamini ve Metabolitleri Fenobarbital Glutetimid
Kalsiyum Karbonat
Fenolftalein Etakrinik asit
Bisakodil
Mg
Hipermagnezemi
Hipomagnezemi
Magnezyum Antiasitleri
Lityum Karbonat
Tiazidler
Furosemid
Neomisin
Gentamisin
Metoksifluran
98
Mineral Düzeyini Etkileyen İlaçlar
MİNERAL
Na
K
OLUŞAN ETKİ
Hipernatremi
Hiponatremi
Diazoksit
Karbemisilin
Sodyum Sülfat
Lityum
Klorpropamid
Tolbutamid
Karbamazepin
Amitriptilin
Kaptopril
Hiperkalemi
Hipokalemi
İsoniazid
Fenformin
Spirinolakton
İndometazin
Triamteren
Amfoterisin B
p-aminosalisilik asit
Gentamisin
Lityum Karbonat
Furosemid
Metalazon
Mannitol
Tiazidler
Spirinolakton
Kortikosteroi
dler
Salisilatlar
Tiazidler
Salbutamol
99
İLAÇ-HERBAL PREPARAT
ETKİLEŞMELERİ
100
İlaçlarla Etkileşen Bazı Bitkiler ve
Sonuçları
İlaç
Bitki
Etki Mekanizması
Potasyum atılımını
sağlayıcı ilaçlar
(streoidler ve
diüretikler)
Sarısabır/Ödağacı
(Aloe)
Licorice
Gastro intestinal kanaldan
potasyum kaybını artırır
MAO İnhibitörleri
Efedra
Efedrinin etkisini artırır
Sarı Kantaron
(St. John’s Wort,
Hypericum
perforatum)
Beyindeki MAO
reseptörlerine bağlanarak
antidepresanlarla
öngörülemeyen etkileşmeler
oluşturabilirler
Ginseng
MAO inhibitörleriyle öfori ve
Santral Sinir Sistemi
stimülasyonu oluşturabilir.
101
İlaçlarla Etkileşen Bazı Bitkiler ve
Sonuçları
İlaç
Bitki
Etki Mekanizması
Fenotiyazinler
Efedra,
Fenotiyazinler efedranın
Evening Primrose Yağı -sitmüle edici etkisini
bloke edebilirler.
Hipotansiyon ve kalp
atımında artışa neden
olur, stimülasyon ve
enerjiyi azaltırlar.
Hipoglisemik
ajanlar (glibürid,
metformin, insülin)
Ginseng
İçerdiği panoksazidler
glisemi kontrolünde
etkilidir. Antidiyabetiklerle
birlikte kan glukoz
düzeylerini aşırı
düşürebilir.
102
İlaçlarla Etkileşen Bazı Bitkiler ve
Sonuçları
İlaç
Bitki
Antihipertansif Efedra
ajanlar
Etki Mekanizması
Efedrin, b- Blokörlerin etkilerini, sempatik
stimülasyon sonucunda etkileyebilir. Potansiyel
olarak kan basıncını artırır.
Berberin ve hidrastinin bileşikleri çeşitli kardiyak
Sarı Mühür
Çiçeği (Golden- etkilere neden olabilirler Kan basıncın-daki yükselme
potansiye-lini artırır ya da azaltırlar.
seal)
Düğün Çiçeği
(Black cohosh)
Black cohosh’dan izole edilmiş bir bileşeni olan
acteina’nın hipotansif etkileri olabilir Periferal
vazodilatasyonu artırır.
Meyan Kökü
(Licorice)
Sodyum klorür ve su tutulumunu artırabilir.
Antihipertansif ilaçların etkilerini ortadan kaldırabilir
Kan basıncındaki yükselme potansiyelini artırır
Yohimbin
Klonidin’in aksine 2-adrenerjik reseptör
antagonistidir.
Hipertansiyon krizine yol açabilir.
Ginkgo biloba
Tiyazid diüretikleri ile birlikte kullanıldığı zaman kan
basıncını arttırabilir.
103
İlaçlarla Etkileşen Bazı Bitkiler ve
Sonuçları
İlaç
Bitki
Etki Mekanizması
Kardiyak
glikozidler
(digoksin)
Sarısabır
Meyan Kökü
Potansiyel potasyum atılımını
artırarak toksisite riskini
yükseltir
Hawthorn, Figwort,
Mistletoe, Sarı Mühür
Çiçeği
Kardiyak etkileri azaltır ya da
artırır
Siberian ginseng
Digoksin düzeylerini arttırır.
Aspirin
Ginkgo biloba
Ginkgolit B platelet aktive
edici faktörü inhibe edebilir.
Antiplatelet ve
antikoagülan
ilaçlar (Warfarin,
Aspirin, Heparin,
NSAİİ, COX-2
inhibitörleri)
Düğün Çiçeği, Papatya,
Balık Yağı, E vitamini,
Zencefil, Sarı Mühür
Çiçeği, Ginkgo, Sarımsak,
Feverfew, Ginseng
Kanama riskini arttırırlar veya
antikoagülan etki
potansiyelini düşürürler.
104
İlaçlarla Etkileşen Bazı Bitkiler ve
Sonuçları
İlaç
Bitki
Etki Mekanizması
Lityum
Yeşil Çay
Ani kesildiği takdirde serum lityum
düzeylerini arttırır.
Antipsikotikler
Evening Primrose Yağı,
Borage Yağı
Temporal lob epilepsisinin artabilir.
İmmunosupresif
ajanlar
Echinaceae
İmmun sistem baskılayıcı ilaçların
etkisini tersine çevirebilir.
Antikonvülsanlar Shankhapushpi, Kava
(Fenitoin,
Kava, Valerian, Evening
Fenobarbital)
Primrose Yağı
Demir
Düğün Çiçeği, Papatya
Fenitoinin plazma konsatrasyonu
azalır.
Etkileşme potansiyeli nedeniyle
birlikte kullanılmamalıdır.
ADE İnhibitörleri Paprika (Kırmızı biber)
Kapsaisin nedeniyle bilikte
kullanılmamalıdır.
Antibiyotikler
?
Echinaceae
105
İLAÇ-HASTALIK
ETKİLEŞMELERİ
106






Aritmi :
Trisiklik Antidepresanlar (TCA)
Benign prostatik hiperplazi :
Antikolinerjikler, Dekonjestanlar, Opiat analjezikler, Kas
Gevşeticileri
Dar açılı glokom :
Antikolinerjikler, selektif seratonin gerialım inhibitörleri
Demans :
Antikolinejikler, Barbitüratlar, Benzodiazepinler, Santral
Sinir Sistemi stimulanları, Fenitoin ve Karbamazepin gibi
antiepileptikler,Opiat analjezikler
Depresyon :
-blokörler, Barbitüratlar, Benodiazepinler,
Kortikosteroidler, Digoksin, β-blokörler
Diyabet :
Kortikosteroidler, Atipik antipsikotikler, β-blokörler,
tiazid diüretikleri, sempatomimetik ajanlar, nikotinik asit,
oral diüretikler
107







Düşme :
Konvansiyonel antipsikotikler (Haloperidol gibi),
benzodiazepinler, Sedatif-hipnotikler, TCA, selektif seratonin
gerialım inhibitörleri
Gut :
Tiazid diüretikleri
Hipertansiyon :
Santral sinir sistemi stimulanları, asetilsalisilik asit haricindeki
non-steroidal antiinflamatuvar ilaçlar (NSAİİ), psödoefedrin
İdrar inkontinensi :
-blokörler, antikolinerjikler, konvansiyonel antipsikotikler
(haloperidol), uzun yarıömülü benzodiazepinler
Kalp bloğu :
Digoksin, TCA
Kardiak ileti bozuklukları :
Verapamil, TCA, β-blokörler
Parkinson :
Metaklopramid, asetilkolin esteraz inhibitörleri, klozapin hariç
antipsikotikler
108





Konjestif kalp yetmezliği (Sistolik disfonksiyon) :
1. kuşak kalsiyum kanal blokörleri (verapamil, diltiazem,
nifedipin gibi), β-blokörler, asetilsalisilik asit dışındaki
NSAİİ’lar, Tip 1A antiaritmikler (disopiramd, kinidin,
prokainamid)
Konstipasyon :
Antikolinerjikler, Opiat analjezikler, Ca kanal blokörleri,
demir takviyeleri
Kronik obstrüktif akciğer hastalığı :
β-blokörler, Sedatif-hipnotikler, Salisilatlar haricindeki
NSAİİ.
Kronik renal yetmezlik :
Aspirin dışındaki NSAİİ’lar, methenamin bileşikleri,
nalidiksik asit, nitrofurantoin, tetrasiklin
Malnutrüsyon/Anoreksi :
Antikolinerjikler, santral sinir sistemi stimulanları, digoksin,
metformin, selektif seratonin gerialım inhibitörleri, teofilin
109






Peptik ülser :
NSAİİ’lar, kortikosteroidler, potasyum takviyeleri
Periferal vasküler hastalıklar/Raynaud Hastalığı :
β-blokörler
Postural hipotansiyon :
Tiyoridazin, TCA, klorpromazin
Senkop :
β-blokörler (doksazosin, serazosin, metildopa), -blokörler
(doksazosin, terazosin, metildopa), levodopa ve dopamin
antagonistleri
Tutarık :
Bupropion, klorpromazin, klomipramin, klozapin, maprotilin,
tiyoridazin, tramadol
Uykusuzluk :
Asetilkolin esteraz inhibitörleri, β-agonistleri, santral sinir sistemi
stimulanları, dekonjestanlar, levodopa ve dopamin agonistleri,
monoamioksidaz
inhibitörleri,
selektif
seratonin
gerialım
inhibitörleri, teofilin, TCA
110
SONUÇ-ÖNERİLER
Üretken ve kaliteli yaşam gereğini yerine
getirebilen yaşlılığın yolu “sağlıklı yaşlanmadan”
geçer. Bunun için yaşlılığın bu fizyolojik
değişimleri ve hastalıkları yanı sıra halk sağlığı
sorunları da göz ardı edilmemelidir.
111
Bütün dünyada olduğu gibi Türkiye'deki yaşlı popülasyonda da ilaç
kullanımı oldukça yaygındır.
H.Ü.GEBAM olarak yapılan bir proje çerçevesinde,
Ankara'daki 8 farklı belediye sınırları içerisinde yaşayan
65 yaş üzeri 1300 bireyin katıldığı bir araştırmada
(2002-2003),
ilaç kullanım profilinin belirlenmesi amacı ile, ilaçla ilgili kolay
anlaşılır sorular yöneltilmiştir.
İlaç kullanımına ait yanıtlar doğrultusunda yaş, cinsiyet, eğitim ve
sosyal durumun bu profile etkilerini öngörebilmek için
karşılaştırma yapılmıştır.
112
Sürekli ilaç kullanan
Sürekli ilaç kullanmayan
Bilgi yok
100
% Popülasyon
80
60
40
20
0
Kadı n
Katılımcıların ilaç kullanım oranı
Erkek
Cinsiyete göre sürekli ilaç kullanımı
• Ankara'da yer alan ilçelerde gerçekleştirilen bu saha çalışması
sonucunda çalışmaya katılan bireylerin yarısından fazlasının sürekli ilaç
kullandığını belirlenmiştir. Belirli bir düzen içerisinde ilaç kullanan
katılımcılar içerisinde, kadın yaşlı grubunun erkek yaşlı grubuna göre
daha fazla oranda olduğu saptanmıştır.
113
65-70
71-80
81-85
86-90
91-
Katılımcıların yaş alt gruplanmasına göre sürekli ilaç kullanımı
 65-70 yaş grubunun % 42'si, 71-80 yaş grubunun % 47'si, 81-90 yaş
grubunun % 10‘u ve 91- yaş üzerinin ancak % 1'i sürekli ilaç
kullanmaktadır.
 Polifarmasi uygulaması yapan kadınların sayısı erkeklerden daha fazla
olduğu belirlenmiştir.
 Yapılan karşılaştırmalarda sürekli ilaç kullanımı ile sosyal güvence
veya eğitim düzeyi arasında herhangi bir ilişki olmadığı bulunmuştur.
114
Bazen
Hiçbir zaman
100
Bilgi yok
% Popülasyon
Daima
80
60
40
20
0
Daima
Bazen
Kadın
İlaçları doktor tavsiyesi ile kullanma
Daima
Bazen
Erkek
Doktor tavsiyesine
kullanımı
göre
ilaç
• Çalışmaya dahil olan yaşlı bireylerin % 94'ü ilaçlarını daima bir
doktor tavsiyesi/reçetesi doğrultusunda kullandıklarını, % 5'i bazen bu
doğrultuda ilaç kullandığını, % 1'i hiçbir zaman doktor tavsiyesi
almadığını veya reçete doğrultusunda ilaç kullanmadığını bildirmiştir.
• Kadınların erkeklere göre daha fazla oranda ilaçlarını bir doktor
tavsiyesi/reçetesi doğrultusunda kullandıklarını bildirmişlerdir.
115
Katılımcıların Eğitim Düzeyine göre Doktor Tavsiyesi ile İlaç Kullanım Durumları
EĞİTİM DÜZEYİ
DOKTOR TAVSİYESİ
DOĞRULTUSUNDA MI
İLAÇ KULLANIRSINIZ?
Okur yazar değil+
okur yazar ama
ilkokul bitirmemiş
ilköğrenim +
ortaögrenim
Lise +
yüksek okul+
Diğer
Daima
% 92.3
% 94.8
% 96.6
n
623
452
140
Bazen
% 6.4
% 3.8
% 2.1
n
Hiçbir
zaman
n
43
18
3
% 1.3
% 1.5
% 1.4
9
7
2
İlaçları bir doktor tavsiyesi/reçetesi doğrultusunda kullanma ile eğitim
düzeyi arasında herhangi bir ilişki olmadığı saptanmıştır.
Yakın çevresinin tavsiyesi ile kesinlikle ilaç kullanmayanların oranı % 89
olarak bulunmuştur.
116
0-1
2
3
4-
Çok sayıda ilacı bir arada
kullananların oranı ise % 49
olarak bulunmuştur.
Katılımcıların kullanıldıkları ilaç sayılarının dağılımı
100
% Popülasyon
80
Bir günde kadınlar erkeklere
göre daha fazla oranda çok
sayıda ilacı bir arada
kullanmaktadır.
60
40
20
0
Kadı n
Erkek
Cinsiyete göre çoklu ilaç kullanımı
117
• Başta gelişmiş
dünyada
yaşlı
toplumlarda olmak üzere tüm
popülasyonun
sayısı
giderek
artmaktadır.
• Yeni milenyumun başında dünya nüfusunun yaklaşık
%5'inin yaşlı olduğu öngörülmesine rağmen, birkaç yıl
içerisinde batılı toplumların %25'inin 65 yaş üzerini,
yani yaşlı grubu oluşturması beklenmektedir.
• Birçok gelişmiş ülkede nüfusun yaklaşık % 12’sini
yaşlılar oluşturmasına rağmen yazılan reçetelerin ve
sağlık bütçesinin yaklaşık %25-30’undan bu gruptaki
nüfusun yararlandığı bildirilmektedir.
118
Bugün için ülkemizde yaşlılık süreci yaşayan nüfusun az
sayıda olmasına rağmen yakın gelecekte bu oranın yükselme
eğiliminde olduğu öngörülmektedir.
Reçeteli veya reçetesiz ilaç kullanımı ve sağlık giderleri bu
grup için tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de yüksek
maliyet getirmektedir.
Sağlık alanında ve yaşam standartlarının belirlenmesi
konusuna yönelik yapılabilecek her türlü çalışmaya ve bu
çalışmalardan elde edilen verilere dayalı girişimlere
gereksinim vardır.
Yaşlılarda uzun süreli ilaç kullanımı gerektiren kronik
hastalıkların fazlalılığından dolayı polifarmasi yaşla beraber
artış gösterdiği bilinmektedir.
119
o 1944 huzurevi yaşayanında yapılan bir çalışmada, hastalık
prevalansının azalan sırayla hipertansiyon, osteoartrit, kalp
yetmezliği, diabetes mellitus, koroner arter hastalığı,
osteoporoz olduğu bildirilmiştir (Arslan ve ark.).
o İzmir’de bir huzurevinde yaşayan yaşlıların hastalıklarına
yönelik ilaç kullanma davranışlarına ait bir araştırmada ise,
gruptaki bireylerin % 84.2’sinin doktor önerisi ile herhangi
bir ilacı sürekli kullandığı ve alınan ilaçların en yaygın olarak
sırasıyla
antihipertansifler,
koroner
vazodilatörler,
analjezikler ve vitaminler şeklinde bildirilmiştir (Bıyık ve
ark.)
120
• Pratisyen hekimlerin yaşlı hastaların tedavilerini
düzenlerken akılcı ilaç kullanımı kurallarının uygulanması
konusunda yapılan bir çalışmada, çalışmaya katılan
hekimlerin hastalarının % 75’ini muayene etmeden reçete
yazdıklarını, % 63’üne tanısını söylemediklerini, % 77’ sine
ilaçla ilgili bilgi vermedikleri, analiz edilen reçetelerin
büyük çoğunluğunun okunaklı yazılmadığını bildirilmiştir
(Akıcı ve ark.).
121
• Huzurevinde yaşayan bir grup yaşlıda yapılan fonksiyonelkognitif değerlendirme ve ilaç kullanımı konusundaki bir
araştırmada, kadınların % 94.4’ünün, erkeklerin % 80.4’ünün
en az bir tane ilaç kullandığı saptanmıştır. Kadınlarda
ortalama reçeteli kullanılan ilaç sayısı 3.6 iken erkeklerde bu
sayı 2.4 olarak bildirilmiştir. (Esengen ve ark.).
122
sonSÖZ
Mevcut sağlık hizmetlerin niceliğinin ve niteliğinin
arttırılması, yataklı ve temel koruyucu sağlık
hizmetlerinin tatmin edici düzeye ulaştırılabilmesi
hem yaşam süresini hem de yaşam kalitesini
arttıracaktır.
Tıp, eczacılık, diş hekimliği,
hemşirelik başta olmak üzere
sağlık hizmetinde önemli rolü olan
tüm meslekler, eğitimlerinde
geriatri ile ilgili konulara gereken
önemi ve özeni göstermelidir.
123
Yaşlılarda ilaç kullanımının güvenilir ve etkin
olabilmesi için hekimlerin özellikle reçete yazarken:
hastanın tüm tıbbi sorunları hakkında gerekli bilgileri
almaları, OTC ürünlerini dahil aldığı tüm ilaçları
sorgulamaları, bu ilaçların farmakolojisi hakkında yeterli
bilgiye ulaşmaları, düşük dozlarla başlamaları ve yanıt
oluşana kadar ilaç dozunu ayarlamaları, dozaj rejimini
basit tutmaları, görme, motor ve kognitif bozuklukların
ilaç kullanımında yanlışlıklarla ya da uyunç bozukluğu ile
sonuçlanmayacağına emin olmaları, yeni semptomların veya
sorunların ilaçla ortaya çıkma riskinin oluşabileceğini her
zaman göz önünde tutmaları gereken hususlardır.
124
Uyuncun sağlaması ve ilaç yan
etkilerinin önlenmesinde eczacı,

Hastaya uyum sağlamalı ve hasta ile iletişim kurmalı,
Hastaların zorunlu durumlar dışında tek bir hekime ve
eczacıya danışmalarını sağlamalı,

Hastaları kullandıkları ilaçlar ve hastalıkları hakkında
basit ve net olarak bilgilendirmeli ve eğitmeli,

Hastayı ilaç kullanımında özenli ve dikkatli olmaya
yönlendirmeli,

Geriatrik hasta için dozlamanın ve önerilen tedavi
süresinin uygunluğunu kontrol etmeli,

125
Terapötik dublikasyonların ve/veya ilaç-ilaç, ilaç-besin
veya ilaç-hastalık etkileşmelerinin olup olmadığını
belirlemeli ve ilacın kullanımı için verilen talimatların
doğruluğunu irdelemeli,


Uygulanan ilaç rejimindeki karışıklığı en aza indirmeli,
Uyunç, etkinlik ve ilaç yan etkileri açısından hastayı
sabırla bilgilendirmeli ve izlemeli,

Gerektiğinde ilaç serum konsantrasyonunun izlemesi
gerekliliğini vurgulamalıdır,

İlaç kullanımının uygun yapılabilmesi için gerekirse
yönlendirici malzemeler kullanmalı (örn. takvim işaretleme)
dır.

126
Yaşlıların ilaçlarını alacakları saati ve günü unutmamak, karıştırmamak
istiyorlarsa onlara takvime işaretleme gibi basit yöntemler kullanmaya
yöneltebiliriz.
Takvime işaretlemeye bir örnek:
Pazartesi
Salı
Çarşamba
Perşembe
Cuma
Cumartesi
Pazar
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
21
22
23
24
25
26
27
28
29
30
31
127
İlaç uygulamaları için günleri belirten kutu veya zamanlayıcılı ilaç kabı gibi
uygun yöntemler geliştirilebilir:
128
• Geriatrik grupta reçetesiz/kontrolsüz ilaç tüketiminin
azaltılmasına çaba harcanmalıdır. Bunun için konu ile ilgili
kitle iletişim araçlarını kullanarak ilaç bilgilendirme
hakkında çalışmalar yapılmalıdır.
• Yaşlılara reçetede yazılan ilaçların kullanımı çok açık ve
okunur yazılmalı, sabırla anlayabilecekleri şekilde de sözlü
açıklamalar yapılmalıdır.
• Bu grubun kullanımına sunulan özel formülasyon, ambalaj,
prospektüs gibi özel olarak geriatrik gruba yönelik ilaç,
ambalaj ve içeriklerin hazırlanması ve bunların kullanımı
yaygınlaştırılmalıdır.
129
LÜTFEN HASTALARI UYARINIZ!
 İlaçlar yalnızca hekimin önerisi ile eczacının uyarıları ve
tavsiyeleri doğrultusunda kullanılmalıdır.
 Başkalarına ilaç vermeyiniz ve başkalarından almayınız.
 Kullanılan ilacın size zarar değil yarar getirmesini
istiyorsanız lütfen ilacınızı doğru amaçla, doğru zamanda ve
doğru miktarda kullanınız.
 Kullandığınız ilaçlarla ilgili tüm sorularınızı emin olana kadar
eczacınıza sorunuz ve iyi anladığınızdan emin olunuz.
 Birden fazla ilaç kullanmanız gereken durumlarda ilaç alma
zamanını, aç veya tok karnına kullanılıp kullanılmayacağını
eczacınızdan öğreniniz ve bu tavsiyeleri uygulamaya özen
gösteriniz.
130
Genel bir kural olarak son yemekten iki saat sonra
başlayan ve gelecek yemekten bir saat önce biten
süre içinde ilaç alınması aç karna alınma olarak
kabul edilir.
Mide-barsak kanalını tahriş eden, bulantı, kusma gibi
rahatsızlık veren ilaçlar kullanılırken doktor veya
eczacı bu ilaçları yemekten hemen önce, yemek
sırasında veya hemen yemekten sonra alınması
konusunda uyarı yapmalıdır.
131
 İlacınızı etiketine dikkat ederek kullanınız.
 İlacınızı uygun koşullarda saklayınız. İlaçların da ömrü
vardır. Son kullanma tarihi geçen ilaçlar sağlığınıza zarar
verebilir yada etkisini yitirdiği için hastalığınızı tedavi
etmeyebilir. Gün gelir kullanırım diye stoklama yapmayınız.
 Doğal oldukları için zararlı olmadıkları düşünülen bitkisel
kökenli preparatları, çayları, uygun ve bilinçli olarak
tüketmezseniz istenmeyen sonuçlar oluşturabilir veya temel
tedavinin seyrini önemli derecede değiştirebilir. Bu tür
bitkisel preparatları kullanıyorsanız doktorunuza veya
eczacınıza söyleyiniz, onlara danışınız ve bilgi alınız.
132
 İlaç veya ilaçlarınızı düzenli kullanınız.
 İğnelerinizi konu-komşuya yaptırmayınız, bir sağlık
çalışanından yardım alınız.
 Duyduğunuza veya isteğinize göre ilaç kullanmayınız
veya ilacınızı kullanmayı bırakmayınız.
 İlaçlarınızı çocuklardan uzak tutunuz.
133
 Ağızdan alacağınız ilaçlarınızı bol su yardımı ile yutunuz.
İlaçların kola gibi gazlı içeceklerle, greyfurt veya
portakal suyu gibi içeceklerle içilmesi uygun değildir.
İlaç kullanırken alkollü içki içmekten kaçınılmalıdır.
İlaçlar bol su ile alınmalıdır.
Limonata
Kola
Portakal suyu
Greyfurt suyu
SU
134
Kaynaklar
Şahin G, Baydar T, Aydın S: Yaşlılık ve Yaşlılıkta Güvenli İlaç Kullanımı.
Yeni Türkiye Dergisi, 40, 1087-98, 2001.
Şahin G. İlaç-İlaç ve İlaç-Besin Etkileşmeleri: Tanımlar, Genel ve Temel
Kavramlar. MİSED, 1-2, 94-97, 2001.
Şahin G: Baydar T, Aydın S. Yaşlılıkta İlaç Tedavisinde Görülen
Sorunlar: Nedenleri ve Öneriler. Geriatri 2002, Editör: Yeşim GökçeKutsal, Turgut Yayıncılık Tic. A.Ş., İstanbul 2002, s.180-97.
Şahin G, Girgin G. İlaç-Besin, İlaç-Alkol ve İlaç-Bitkisel Kökenli Ürün
Etkileşmeleri. MİSED, 5-6, 92-109, 2003.
Şahin G, Baydar T: Yaşlılarda ilaç kullanımı. Kutsal-Gökçe Y (ed) Yaşlılık
Gerçeği. Hacettepe Üniversiteleri Hastaneleri Basımevi, Ankara,
2004, s. 47–56.
Şahin G, Baydar T: Yaşlılarda ilaç kullanımına bağlı istenmeyen durumlar.
Kutsal-Gökçe Y (ed) Sağlıklı ve Başarılı Yaşlanma. Hacettepe
Üniversiteleri Hastaneleri Basımevi, Ankara, 2004, s: 63–70.
135

Türkiye Farmakovijilans Merkezi (TÜFAM)
[email protected]
 0 (312) 309 53 97

S.B. Hıfzısıhha Zehir-İlaç Danışma Merkezi
 114
 0 (312) 433 70 01
Hacettepe Üniversitesi İlaç-Zehir Bilgilendirme Birimi
(HİZBİB)

 0 (312) 305 21 33
Sağlıklı ve mutlu yaşlanmalar!
136
Download