A3-3 Konya Suyunun Dünü, Bugünü

advertisement
Konya İl Koordinasyon Kurulu
I. Konya Kent Sempozyumu
26-27 Kasım 2011
KONYA SUYUNUN DÜNÜ BUGÜNÜ
A. Fatih ÖZERDEM1, Aytekin DĐKEN2
Meram Belediyesi Meram-Konya, TÜRKĐYE
2
Đller Bankası Konya Bölge Müdürlüğü Selçuklu-Konya TÜRKĐYE
[email protected]
1
Giriş: Đnsanlık tarihi boyunca büyük şehirlerin hepsinde olduğu gibi Konya’da da
yaşam kaynağı olan su, kentin en önemli sorunu olmuştur. Selçuklu Devletine Başkentlik
yapmış Konya, daha sonrada Osmanlı Devletinin ve Cumhuriyet Döneminin en önemli
kentlerinden biri olmuştur. Nüfusun ve sanayinin artışına paralel olarak içme ve kullanma
suyu ile sanayide kullanılan su ihtiyacı da o ölçüde artmıştır. Ayrıca son yıllarda modern
tarımın vazgeçilmez unsurlarından olan sulama suyu da Konya ovası için çok önem arz
etmektedir. Dünden bu güne Konya’da su ile ilgili çok önemli değişimler yaşanmaktadır. Son
elli yılda içme ve kullanma suyu ihtiyacı yıllık 2-3 milyon metreküpten 100 milyon metre
küplere çıkmış, gelecek yıllardaki bu ihtiyaç 150-200 milyon metreküplere çıkacağı
görülmektedir.
Tarihsel Dönemde Konya’nın Suyu
Konya konumu itibariyle Anadolu’nun en az yağış alan bölümünde yer almaktadır.
Daha çok ilkbahar aylarında ani ısınmaların sebep olduğu konveksiyonel şeklindeki yağışlar
bu bölgede“Kırkikindi yağmurları” adını almıştır. Binlerce yıllık bir yerleşim geçmişi olan
Konya’ya Hititler zamanında bir tanımlama olarak "Asagı ülke, Sulak ülke/Hulaya nehri
ülkesi" deniyordu.Roma Đmparatorlugu hâkimiyetinden önce Anadolu'yu gezen Seyyah
Strabon'a göre bölgedeki kentler arasında Konya da geçmektedir. Cografyacı Strabon
Hitit Haritası(Anadolu Medeniyeti albümü)
102
(M.Ö.64-M.S.21); "Antik Anadolu Cografyası" isimli kitabında Konya hakkında söyle
demektedir. "Ayrıca bu civarda iyi iskân edilmis, yukarıda sözü edilen merkep otlaklarından
daha zengin toprakları bulunan Iconion kenti yer alır."(1)
Roma döneminde kentlere su getirilmesi hemen her zaman suyun yokuş aşağı
döşenmiş borulardan basınçsız olarak indirilmesi ile gerçekleştirilirdi.
Bu yöntemde su çöktürme ve durulaştırma düzenekleri ile donatılmış bir biriktirme
yerinin, suyun üstü kapalı bir yoldan Konya'da olduğu gibi elle açılmış arklardan ve bazı
yerlerde künklerle kentin yanında ya da içinde bir noktaya akıtılırdı. (2)
Konya, ilk Hıristiyan devrinde Havari Paulus'un Konya'ya gelişi sırasında
Hıristiyanlığa giren Aya Thekla'nın hayat hikâyesinden Konya'yı sık sık sel bastığı
anlaşılmaktadır. (3) Zaman içinde çok sık tekrarlayan ve son zamanlara kadar vuku bulan bu
seller yüzünden kent merkezine kadar uzanan bazı yörelere "sel basan" ismi verilmistir (4).
1190 yılında III. Haçlı Seferi’ne katılan ve Konya kenti iç surları hariç şehri talan
eden bu seferin tarihini yazan Tagenon, Konya önünde, meydana gelen savaşı yazarken
ırmaklarla yapılan sulamadan ve sulama sisteminden övgü ile söyle bahseder: "...yeşil
çimenler içindeki sultanın bağına girdik... Burada akarsular ve çimenler bulduk... Konya'yı
saran bahçelerin arkları…" (5)
Halk arasında söylenen "Konya'nın ölümü sudan olacaktır" sözü, sel baskınları
nedeniyle geçmişten günümüze süregelen acı hatıraları yansıtmaktadır.(6)
Bu sorun Selçuklu devrinde de devam etmiş ve 1221 yılında Selçuklu Sultanı
I.Alaeddin Keykubat tarafından inşa edilen Konya Dış Surları, kenti sadece Haçlı ve Moğol
muhasaralarından değil aynı zamanda sel sularından da muhafaza etme amacıyla da inşa
edilmişti.
Dış Kalenin Muhiti on bin adımdır. Duvarların yüksekliği otuz, Hendeğin derinliği
yirmi gezdir. (1gez =66cm) (7)
Konya surlarının hemen dışında 15 metre eninde bir hendek bulunmakta olup su ve
kara çamurla doldurulmaktaydı. Bu hendek, aynı zamanda Meram cihetinden gelen sel
sularının şehre zarar vermeden kuzeydoğudaki göle dökülmesini sağlıyordu. (8) Özellikle
yağmurlu zamanlarda sel suları, aynı zamanda bir su yolu vazifesi gören bu hendeği de
doldururdu. Çünkü Meram yöresinden gelen suların bir kolu şehrin içinden geçmekteydi.
Şehir içinden geçerken atık suları da alarak şehir dışında öteki sularla da birleşerek civardaki
göle dökülüyordu.(9)
Üç asır evvel Konya'dan geçen Evliya Çelebi de şehrin doğusunda ve kuzeyinde bir
gölün bulunduğundan bahsetmektedir. Evliya Çelebi, Konya Kalesi'ni anlatırken; "Bu kalenin
sark ve Şimal canipleri sahra ile bir gölceğizdir. Konya'dan geçen bütün pınarlar bu göle
munsap olur" demektedir. (10) Bu göl zamanımıza kadar Aslım Bataklığı olarak anıldı.
I. Konya Kent Sempozyumu
103
Konya’da Đslam öncesinde Meram Çayı'nın, muhtemelen Şehir Irmağı vasıtasıyla
şehir merkezi durumundaki Alaaddin Tepesi ve civarına ulaştırıldığı, dolayısıyla kanal sistemi
benzeri bir uygulamanın kullanıldığı konusunda bazı tarihi izler varsa da, şehrin su sisteminin
bir bütün halinde ele alınıp tüm sehre mal edilmesi, Selçuklular zamanında olmuştur. (11)
Selçuklular Konya'yı fethedince muhtemelen hazır buldukları su kanalı sistemini ilk
önceleri aynen kullanmışlar, daha sonraları geliştirmişlerdir. Selçuklu Veziri Sahip Ata
Fahrettin Ali bu sisteme kendi adıyla anılan bir kanal eklemiş ve tüm sistemi belli bir esasa
bağlamıştır. Bu su dağılım esası Cumhuriyet devrine kadar "Sahip Su Cetvelleri" adı ile
anılmış ve kullanılmıştır.
Konya'da kanallar vasıtasıyla şehrin hem içme ve kullanma suyunun sağlanmasının,
hem de civar bağ ve bahçelerin sulanmasının yanı sıra su kaynaklarından künkler ve kanallar
vasıtasıyla getirilen sular, çok geniş hazneli bir depoda, Havzan Su Deposu’nda toplanarak,
yine künkler vasıtasıyla şehir içindeki çeşmeler ile han, hamam, medrese ve saray gibi
yapılara dağıtılmıştır.
I. Konya Kent Sempozyumu
104
Sahibata Cami taç kapısı sağ ve solunda su diğer meşrubatların koyulduğu hazneler (Gertrude
Bell Arşivi, 1905)
Konya'daki Selçuklu sulama tesislerini kurumlaştıran Selçuklu veziri Sahip Ata
Fahreddin Ali, Meram'da Sahip Irmağını açtırmıştır. Kara Höyük ve Harmancık Köyleri'ne
kollar ayrılmış, buralarda içme suyu olarak kullanıldığı gibi bağ ve bahçelere de harcanmıştır.
Sahib Ata Fahreddin Ali özellikle su konusundaki eserleri, o devrin hiçbir devlet adamı ile
karşılaştırılamayacak boyuttadır.
1349 miladî yılında ölen Kazvinli Hamdullah Müstevfi, "Nühet-ül Kulüp" adlı
eserinde Konya'yı anlatırken "Şehrin suyu batısındaki dağlardan gelir, kalenin batı kapısı
tarafında bu suyun üstüne büyük bir kümbet yapılmıştır. Bu kümbetin dışında 200 lüleden su
akmaktadır" demektedir.
Şems Çeşmesi
I. Konya Kent Sempozyumu
105
Osmanlı Döneminde Konya su sistemiyle ilgi yatırım başlıca Fatih Sultan Mehmet
ve Yavuz Sultan Selim dönemi olarak ele alınabilir.
Fatih Sultan Mehmed'in oğlu Sultan Cem, Konya Valisi bulunduğu sıralarda,
(1474–1481) Konya Kalesi'nin dışına bir köşk yaptırarak su getirtmiş ve bu su ile de aynı
zamanda köşk civarındaki bağ ve bahçeler sulanmıştır. Sultan Cem'in yalnız köşkü için su
getirtmediği, ayrıca bazı çeşme ve hamamlara da su verdiği anlaşılmakta ve bu su yollarda
zayi edildiği için çeşme ve hamamlara kâfi gelmediği neticesi çıkmaktadır. (12) Şehrin batı
bölümünün tamamıyla ikbalden düşmesi, muhtemelen Yavuz Sultan Selim'in (1512–1520)
Dutlu Su iletim Sistemi projesini hayata geçirmesi ile başlamıştır.
Sultan Süleyman Han (1520-1568) doğu seferine giderken, Konya'ya geldiğinde Sefere
katılan Matrakçı Nasuh tarafından çizilen Konya Minyatürü
Yavuz Sultan Selim Đran seferi için Konya'dan geçerken Mevlâna Türbesi'ni ziyareti
sırasında tekkenin ve dolayısıyla da Konya'nın sudan zahmet çektiğini görerek şehirden dört
saat mesafede bulunan Dutlu Kır’daki suyu getirtmiştir. "Türbe Suyu" da denilen bu su
Dergâhın ihtiyacını karşıladığı gibi, fazlası da civar mahallelere satılmıştır. (13)
I. Konya Kent Sempozyumu
106
Konya Meram Çayı ve Köprüsü 19.yy
Konya ve Çevresinde Sarnıçlar
Sarnıçlar nasıl doldurulur?
1. Kış aylarında belirli günler bütün çevre halkı birlikte giderek karla doldurur. Bu
işleme yerel olarak “kar basma” adı veriler.
2. Akar bir ırmaktan veya dereden su olduğu zamanda su ile doldurulur.
3. Sarnıç civara yağan yağmur drene edilerek sarnıca doldurulur.
4. Bazen küçük bir pınar sarnıcı doldurur.
Sarnıçlardan su alınması şu şekilde idi.
1. Sarnıcın içine inilerek su alınırdı.
2. Sarnıcın üzerine kuyulara uygulanan çıkrık gibi su çıkarma araçları yerleştirilirdi.
(14)
Ana Sultan Sarnıcı (Lalebahçe)
I. Konya Kent Sempozyumu
107
Cumhuriyet Döneminde Konya’nın Su Durumu
Konya’nın Su Đletim Sistemi Konya'nın içme suyu için ilk kaynak Meram Deresi’nin
kendisi ve üzerindeki pınarlardır. Meram Deresi’ne su veren kaynaklar 33 adet olup, bu
kaynakları 8 kola ayırmak mümkündür. (15) Bu kaynaklar şöyledir;
1. Loras Dağı Kolu Kaynakları
2. Aladağ Kolu Kaynakları
3. Geveli Dağı Kolu Kaynakları
4. Şalgamlık ve Uğurca Kolu Kaynakları
5. Koca Çal Kolu Kaynakları
6. Aladağ Zazadin ( Selahattin Köyü ) Kolu Kaynakları:
7. Aladağ Kalburcu Kolu Kaynakları:
8. Meke ve Karğanlı Dağ Kolu Kaynakları
Bu dönemde yerel basında, Alaaddin Tepesi'ndeki büyük su deposuna ek olarak
yapılan su depolarının çatlaması ve su sızdırmasından dolayı dönemin Konya Belediye
Baskanı olan Kazım Gürel hakkında eleştiriler çıkmıştır. Kazım Gürel de Belediye
başkanlığını bıraktıktan sonra tüm eleştirilere cevap olabilecek "1923–1927 Konya
Belediyesi" adlı bir kitap yayımlamıştır. Kitapta, o zamana ait Konya su iletim sistemleri ile
ilgili sorunlar ve bilgilere yer verilmektedir.
Alaaddin Tepesindeki Su Deposu
1931 yılında Konya Belediyesi tarafından 80 kadar çeşmenin mülkiyeti 400 liraya
halka satılmıştır. 1933 yılında ise şehrin içme suyu; Çayırbağı, Mukbil, Beypınarı
membalarından 30 km uzunluğunda pik borularla gelmekte olup, bu borular 24 saatte 3 bin
800 metreküp su temin etmektedir. Şehir dâhilindeki borular 20 kilometre uzunluğunda olup,
410 umumi çeşme ve 11 büyük havuz ile binalar dâhilinde 56 hususi çeşme ve küçük
havuzlara sevk edilmektedir. Zamanla şehirdeki gelişmelerden dolayı gene su sıkıntısı baş
I. Konya Kent Sempozyumu
108
göstermiş ve bu defa derin kuyular açılarak doğrudan depoya su basılmıştır. 1936 yılında ise
Su Đşleri Bürosu'nun, Dede Bahçesi'nde açtığı kuyudan sonuç alınamamıştır.
Bir sanayi kenti olarak hızlı bir kentleşme ve gelişme gösteren Konya'nın
nüfusu,1950 yılında 65.000, 1980 yılında 330.000, 1985 yılında 440.000, 2000 yılında
1.000.000 olmuş, 2015 yılında ise 1.300.000 olması öngörülmüştür.
Bu öngörülere dayanarak, 1985 yılında 39 milyon metreküp olan su ihtiyacı; 2000
yılı için 89 milyon metreküp, 2015 yılı için 130 milyon metreküp olarak belirlenmiştir. 1954
yılına kadar kente su sağlayan 3 adet yer üstü kaynak suyundan yıllık toplam su miktarı 2
milyon metreküp 'tür.
2000 ve 2015 yılları arasındaki su ihtiyacının 32 milyon metreküplük kısmı Altınapa
Barajı'ndan, geri kalan bölümünün ise yeraltı sularından karşılanması düşünülmüştür. Ancak
Altınapa Barajı'ndan bu güne kadar alınan yıllık su miktarı 13 milyon metre küpü geçmediği
Belediye yetkililerince ifade edilmektedir. Dolayısı ile geri kalan kısım yer altı suyundan
karşılanmaktadır.
Altınapa Barajı
Đşletme alternatiflerine göre değişmek üzere, Yeraltı sularının bulunabileceği bölge
olarak Çumra yöresi seçilmiş ve burada yapılan çalışmalarda, bölgenin yeraltı su rezervi 320
milyon metreküp olarak hesaplanmıştır. Ancak bunla ilgili uygulamaya yönelik bir çalışma
yapılmamıştır. Bu güne kadar KOSKĐ belediye imar sahası içerisinde açtığı sondaj
kuyularından elde ettiği suyu belli bölgelere yaptığı gömme depolarda toplayarak tüketime
vermektedir.
Şu an 108 adet Meram, 72 adet Selçuklu ve 20 adet Karatay’da olmak üzere ait üç
merkez ilçede KOSKĐ’ye ait 200 adet içme ve kullanma suyu amaçlı sondaj kuyusu hizmet
vermektedir.
Konya’nın yıllık toplam su tüketimi 100 milyon metreküpe yakındır. Bunun 8-10
miyon metreküpü Altınapa Barajı'ndan karşılandığı düşünülürse geri kalan 80-90 milyon
metreküp su, şehir içinde açılmış olan sondaj kuyusundan karşılanmaktadır. Đşletme
I. Konya Kent Sempozyumu
109
masraflarının fazla olduğu ve her türlü kirlenmeye maruz şehir içindeki kuyularından
kurtulmak üzere, KOP projesi kapsamında Mavi Tünelle Konya ovasına gelecek sudan Konya
Büyük Şehir Belediyesine tahsis edilen su Konya için çok büyük önem arz
etmektedir. Bağbaşı Barajından Mavi Tünelle gelen suyun 100 milyon m3’ü içme ve
kullanma suyu olarak Konya iline verilecektir. Bu miktar daha sonra 150 milyon m3’ e
çıkarılacaktır.
Bağbaşı Barajı Đnşaatı
Devlet Su Đşleri Konya Ovaları Sulama Projesi’nin (KOP) ve 17 Km Uzunluğundaki
Mavi Tünel, Projesinin tamamlanması ile 223 410 hektar tarım alanına ilave sulama suyu
verilecektir. 40 MW kurulu güçte 2 adet HES (Mavi HES - Bozkır HES) ile yıllık 118 GWh
enerji üretilecektir,
Mavi Tünel Đnşaatı
I. Konya Kent Sempozyumu
110
Mavi Tünelin tamamen hayata geçmesinden sonra karasal iklimin yumuşayacağı
bölgede, yılda 2 milyon tonun üzerinde sebze üretimi yapılacağı, sanayiciye ucuz hammadde
sağlanacağı ve 100 bin kişinin istihdam edileceği de belirtilmekte ve Konya’nın su tarihinde
bir dönüm noktası oluşturacaktır. (17)
Kaynaklar:
1-Strabon, Antik Anadolu Cografyası (Cilt XII, XIII, XTV), (Ceviren: Adnan
Pekman), Đstanbul, 1993, s.50.
2-Fritz Kretzschmer, Resimlerle Antik Roma'da Mimarlık ve Mühendislik, _stanbul,
2000, s.74.
3-Semavi Eyice, Aya Thekla Efsanesi ve Sanat Tarihinde Aya Thekla, Anıt dergisi,
Eylül, 1962 sayı, 30, s. 1–24
4-S.Doğan, Konya Su Tarihi, KOSKĐ-2007, s.26)
5-M. Michaud, Bibliotheque des Crioicdes, Paris 1829, tome ü, p. 56
6-V.A.Gordolevski, , (Çeviren: Hasan Ortekin), Konya Dergisi, sayı 18–19,
Konya,1938, s.1054
7-Đ. Hakkı Konyalı, Abideleri ve Kitabeleri ile Konya Tarihi, Konya, 1964, Enes
Kitap sarayı, s. 136
8-BAYKARA, Tuncer, Türkiye Selçukluları Devrinde Konya, Konya, 1998, s. 23.)
9-BAYKARA, a.g.e.s, 98)
10-Đ. Hakkı Konyalı, a.g.e,s.26)
11- GORDELEVSKÎ, V. A, a.g.e, s.123
12- Önder, a.g.e,s.213.)
13-Muzaffer Erdogan, Yavuz Sultan Selim Devrinde Konya, Anıt Dergisi, No.15,
Mart 1950 s. 11.)
14-Mehmet Bildirici, Tarihi Su Yapılan, Ankara, 1994, s. 202)
15- Ziya. Çalık, Jeoloji ve Hidroloji Bakımından Meram Deresi, Konya Dergisi, Yıl:
III, Đkincikanun 1940, sayı: 31. S.1650.
16-S.Doğan, a.g.e,s.83)
17-http://www.dsi.gov.tr
I. Konya Kent Sempozyumu
Download