Full content ( 831 )

advertisement
ROMA CUMHURİYETİ DÖNEMİ
GİRİŞ
Roma Cumhuriyeti, hükümetin bir cumhuriyet olarak işlediği Antik Roma
İmparatorluğunun bir dönemiydi. Etrükslerin Roma kentini kurarken zorla çalıştırdıkları Latin
halkı, zaman içerisinde güçlenerek Etrüks kralını kovmuşlar ve Roma Cumhuriyetini
kurmuşlardır. Değişen sistem üzerine anayasa değiştirilmiş ve güçler ayrılığı ilkesi
benimsenmiştir. Roma Cumhuriyetini incelerken 5 devire ayırmamız mümkündür. Bunlar:
Patrici devri, sınıf çatışmaları, yeni soyluluğun üstünlüğü, Gracchuss’lardan Sezar’a ve geçiş
dönemidir. Cumhuriyet dönemine geçişle birlikte hiyerarşik yapıda ve düşünce özgürlüğünde
gözle görülür bir değişiklik olmamıştır. Fakat toplumsal baskı azalmış, mimari; sanat ve dini
alanlarda Yunan kültürüyle etkileşimler artmıştır. Askeri alanda da Roma ordusu ve Roma
donanması şeklinde bir sınıflandırmaya gidilmiş ve olumlu yapısal değişiklikler yapılmıştır.
Yaşanan iç savaşlarla yıpranan Cumhuriyet dönemi, Octavianus’un diplomatik grupları ve
askeri gücü tekeline alması ve imparatorluğu yeniden ilan etmesi sonucunda sona ermiştir. Bu
makale Roma Cumhuriyet dönemi hakkında bilgi vermek üzere yazılmıştır.
Anahtar kelimeler: Antik Roma, Anayasa, Siyasal Tarih, Askeri Yapı, Kültür
INTRODUCTİON
The Roman Republic was being governed by governmental system in the era of Antic
Roman Empire.Latin people who were forced to work by Etruscan when the roman city was
established they expelled the Etruscan kings in the time of gained strength and have
established the Roman Republic.The have enhanced constitution and adopted the principles of
seperations of power.Roman Repuclic was divided into 5 parts.Patricia period,class conflicts,
supremacy of new nobility, from Gracchus to Cesar, transition period.In the time of repuclic
with transition, both hierarchical structure and freedom of thought did not show alteration.But
social pressure diminished and the interactive relation with Greek culture increased in the
fields of architecture, art and religious.In the field of military ,Roman army and Roman flleet
was divided as 2 different parts and occurred structural changes. The republican period is
worn with experienced civil war ended off by the diplomatic groups of Octavioanus’s the
military power of the emperor, taking the monopoly again. This article written for give
information about Roman republic era.
KEYWORDS: Ancient Rome, Constitution, Political History, Military System, Culture
ROMA CUMHURİYETİ’NDE SENATO
Roma Cumhuriyetinin anayasası daha çok geleneğe kuşaklarca aktarılan sözlü ilkeler
dizisiydi. Roma anayasası resmi değildi. Büyük kısmı sözlüydü ve sürekli gelişirdi. Senato ise
yetkisini değer ve saygınlığından alırdı. Bu değer ve saygınlık Patrici denen soylularda
bulunur, gelenek ve görenekten gelirdi. Her yıl bu senatörler arasından iki konsül seçilirdi. Bu
konsüller barış döneminde yasa hazırlar, savaş döneminde orduya komuta ederlerdi. Ayrıca
konsüllerin yıllık seçilmesi, görevin aşırı uçlara kaçıp yolsuzluk gibi şeylerin kolay bir şekilde
meydana gelmemesini sağlamıştır. Asker hegemonyasının olmaması da Cumhuriyet Roması
için refahı arttıran önemli bir faktördü.1
Roma tarihi boyunca en etkin ve daimi olan kurum, Roma senatosudur. Romanın ilk
zamanlarından, Batı Roma imparatorluğunun son günlerine kadar etkisi, işlevleri, önemi
değişmekle
beraber
ayakta
kalmayı
başarmıştır.2Senatus
Populusque
Quiritum
Romanorum(SPQR) Roma halkı ve senatosu anlamına gelir. SPQR, eski Romada krallık
döneminde başlayıp; dönemini de içine alan imparatorluğa kadar uzanan mutlak yasama
organıdır. Tam olarak MÖ 753-MS 1453 arasında varlığını korumuştur.3
Cumhuriyet döneminden, ilk imparatorluk dönemine geçilmesiyle birlikte, senato
prestij ve otoritesinin büyük bir kısmını kaybetmiştir. Bu dönemde, Senatus’un artık
işleyemez hale gelen ve tamamen fonksiyonlarını yitirmiş olan halk meclisleri karşısında çok
daha etkin olduğunu söyleyebilirsek de, imparatorun her alanda söz sahibi olması ile, senatus
da imparatorun otoritesini kuvvetlendirmeye yarayan bir araç şeklini almıştır.4Roma
Senatosuna yalnızca Patricius sınıfından gelen Romalı erkekler girebilmekteydi. Senatörler
saygın, zengin patriciuslardı. Herhangi bir maaş almazlardı.
Magistralar kanun teklifinde bulunur, bu teklifler senatusta tarışmaya sunulur ve daha
sonra Halk Meclisine götürülürdü. Halk meclisi tarafından tekrar onaylanması ve halka
Türker, Sedat, Aks-i Tarih, Roma’nın İki Yüzü: Cumhuriyet ve İmparatorluk,
http://www.aksitarih.com/romanin-iki-yuzu-cumhuriyet-ve-imparatorluk.html, Erişim Tarihi: 20.12.2015
2
Türkoğlu, Gökçe H.(2009)’Roma Cumhuriyet ve İlk İmparatorluk Dönemlerinin İdari Yapısı’ cilt 11, sayı 2,
ss. 251-289.
3
Türker, Sedat, Aks-i Tarih, Roma’nın İki Yüzü: Cumhuriyet ve İmparatorluk,
http://www.aksitarih.com/romanin-iki-yuzu-cumhuriyet-ve-imparatorluk.html, Erişim Tarihi: 20.12.2015
4
Türkoğlu, Gökçe H.(2009)’Roma Cumhuriyet ve İlk İmparatorluk Dönemlerinin İdari Yapısı’ cilt 11, sayı 2,
ss. 251-289.
1
duyurulması gerekmekteydi. Devletin iç ve dış sorunlarında senatus’a danışılırdı. Senatus bir
danışma heyeti olduğundan, açıkladığı görüşlerin büyük önemi bulunmaktaydı. Cumhuriyet
dönemi senatosunun idari alandaki en önemli fonksiyonlarından biri, Senatus Consultum
denilen kararları çıkarmasıdır. Cumhuriyetin ilk zamanlarında bir tavsiye niteliği taşımakla
birlikte, senatoya duyulan büyük saygıdan dolayı uyulmaları hususunda bir inanç oluşmuştu.
5
Cumhuriyetin ilerleyen zamanlarında Senatus’un otoritesi artmış, Senatus Consultum kanun
olarak kabul edilmiştir. Senato, Romanın mali yapısı üzerinde de etkin bir nüfuza sahipti.
Toplantılar Pomerium denilen Roma şehri içinde yapılırdı. Toplantılardan önce çeşitli dini
törenler yapılmaktaydı. Günün ilk ışıklarıyla toplantı başlar, genellikle consul başkanlık eder
ve bir açılış konuşması yapar, ardından da konu hakkında söz almak isteyen senato üyeleri
kıdemlerine göre konuşurlardı.6Senatörler görüşlerini ifade etmek konusunda özgürlerdi, süre
bakımından bir kısıtlamaya dahil değillerdi. Oylama zamanı gelince magistra kendi teklifini
iletir ve senatörler ya olumlu ya olumsuz olarak oy kullanırlardı.7
Roma halkı temelde iki sınıfa ayrılıyordu: Senato ve Halk. Halk, senato üyesi olmayan
Roma vatandaşlarından oluşuyordu. Yerel güç, çeşitli isimler altında komiteler ve konseyler
aracılığıyla Roma halkının elinde toplanmıştı. Comiata Centuriara, Comiata Tributa ve
Concilium Plebis temel siyasi kurumlardı.8Comiata Centuria savaş veya barışa karar vermek,
önemli magistraları seçmek ve kanun yapmak gibi yetkilere sahiptir. Comitia Tributa 35
tribüs’ün birleşmesiyle oluşmaktaydı ve kurula bir konsül başkanlık ederdi. Tribüsler,
akrabalık bağı taşıyan gruplar değildi, daha çok coğrafi bölümlerdi. Comitia Tributa
küestörleri, kurulis adellerini ve askeri tribünleri seçerdi.9Pleb konseyi patrici olmayan
yurttaşların kuruluydu. Bu kurul, pek çok yasayı yürürlüğe sokardı ve bir temyiz mahkemesi
olarak da hizmet edebilirdi.10
Roma Cumhuriyetinin idari yapısını incelerken, Roma yönetiminin klasik yapısını
oluşturan Cursus Honorum’dan da bahsetmek gerekir. Cursus Homorum çeşitli derecelerdeki
Türkoğlu, Gökçe H.(2009)’Roma Cumhuriyet ve İlk İmparatorluk Dönemlerinin İdari Yapısı’ cilt 11, sayı 2,
ss. 251-289.
6
Türkoğlu, Gökçe H.(2009)’Roma Cumhuriyet ve İlk İmparatorluk Dönemlerinin İdari Yapısı’ cilt 11, sayı 2,
ss. 251-289.
7
Türkoğlu, Gökçe H.(2009)’Roma Cumhuriyet ve İlk İmparatorluk Dönemlerinin İdari Yapısı’ cilt 11, sayı 2,
ss. 251-289.
8
http://melisbayraktar.wordpress.com/2012/11/28/roma-cumhuriyetten-imparatorluga/, Erişim Tarihi:
20.12.2015
9
Roma Cumhuriyetinde Anayasa, Vikipedi,
https://tr.wikipedia.org/wiki/Roma_Cumhuriyeti#K.C3.BClt.C3.BCr, Erişim Tarihi:20.12.2015
10
Roma Cumhuriyetinde Anayasa, Vikipedi,
https://tr.wikipedia.org/wiki/Roma_Cumhuriyeti#K.C3.BClt.C3.BCr, Erişim Tarihi:20.12.2015
5
Magistralıklara seçilebilmek için uyulması gereken sıra anlamına gelmiştir.
11
Cursus
Honorum : Quaestor, Aedilis, Praetor, Consul, Censor, Dictator olmak üzere 6 adet
makamdan oluşur. Quaestorlerin görevleri, Consul’e ceza ve maliye işlerinde yardımcı
olmaktı. Aedilisler Roma’da oyunların düzenlenmesi,asayişin sağlanması ve bayındırlık
işleriyle yükümlüydüler. Praetorlerin görevi, Consullerin ağır yargı işlerini hafifletmekti.
Consuller, Cursus Honorum’un en itibarlı makamıdır. Cumhuriyet döneminde, çok geniş
yetkilere sahip olan Consuller, aynı zamanda devletin başıydı. Censorler, Census denilen ve
her 5 yılda bir yapılan nüfus sayımlarının kayıtlarını tutmakla görevliydi. Cumhuriyet
döneminde törlük makamı olağan dışı bir makam olarak karşımıza çıkmaktadır.12Devletin
aşırı karışık olduğu durumlarda Consul tarafından 6 ayı geçmeyecek bir süre için atanan
törler, patricius sınıfı arasından seçilmekteydi.
Roma Cumhuriyeti Siyasal Tarihi
Giriş: Roma Cumhuriyeti siyasal tarihine başlamadan önce üstünde durmamız gereken bazı
kavramlar bulunmaktadır. Bu kavramların önceden açıklanması, konunun anlaşılması için
önem arz etmektedir.
Senato: ’’Roma Cumhuriyetinin ve bir dönem Roma imparatorluğunun başlıca yönetim
meclisidir. Dış politika odaklı olmasına karşı cumhuriyetin gelişmesiyle güç kazanmış,
yetkileri oldukça genişlemiştir.’’
Sosyal Statüler: Patriciler, soylular; Plebler ise soylu olmayanlar olarak karşımıza
çıkmaktadır.
Comitia Centuria/Comitia Tributa: Century, 100 kişinin bir araya gelmesiyle oluşan topluluğa
karşılık gelmektedir. Her Century kendi başkanını seçer. Bu toplulukların bir araya gelmesiyle
Comitia Centuria meydana gelir. Roma, coğrafi olarak ayrılmış kabilelerden oluşmaktadır. Bu
kabilelerin karar almak üzere bir araya gelmesiyle Comitia Tributa meydana gelir ve karar
aşamasında kilit rol oynarlar.
Konsül: ’’Cumhuriyet döneminin üst düzey yöneticileridir.’’
Türkoğlu, Gökçe H.(2009)’Roma Cumhuriyet ve İlk İmparatorluk Dönemlerinin İdari Yapısı’ cilt 11, sayı 2,
ss. 251-289.
12
Türkoğlu, Gökçe H.(2009)’Roma Cumhuriyet ve İlk İmparatorluk Dönemlerinin İdari Yapısı’ cilt 11, sayı 2,
ss. 251-289.
11
Sensör: Nüfus sayımı ve yılda bir halktan bir kişiyi senatör seçme veya bir senatörü senatodan
atma yetkilerine sahip kişiler(Cumhuriyetin ilk yılları için geçerlidir, ayrıntılar konu içinde
açıklanmıştır.)
Diktatör: Olağanüstü durumlarda(askeri tehlike vb.) atanan ve olağanüstü yetkilere sahip kişi.
Quastetor: Genellikle finansal işlere bakan ve bir konsülün atanmasında söz sahibi kişi.
1.Patrici Devri(MÖ 509-367):
MÖ 509-510 yıllarında son Etrüsk kralın tahttan düşmesini takip eden yıl içerisinde yeni rejim
cumhuriyet olarak belirlendi.13 MÖ 494 yılındaki bir savaş sırasında Plebler Senato’da güç
kazanmak için ordularını savaşa götürmemiş, savaşa katılma şartını ise Pleblerden bir yönetici
seçilmesi olarak bildirmişlerdi. Patriciler ise bu şartı kabul etmek zorunda kaldılar ve Pleb
Tribünleri doğdu.14 Bu gelişmenin ardından Plebler Senato’da güç kazanmaya başladı, bu
süreç MÖ 4. yy boyunca devam etti.15 Artık Pleb konsülünün çıkardığı yasa, en üstün yasa
kabul ediliyordu. Her tribünün iki adet yardımcısı olmakta ve bunlara Pleb Aedili
denmekteydi.16 Yine bu dönemde Sensörlük, Praetörlük ve Comitia Century oluşturuldu.
2.Sınıf Çatışmaları(MÖ 367-287):
MÖ 347 yılında ilk Pleb Praetör’ün seçilmesinin ardından ’’Ovinian Law’’ olarak tarihe
geçen ve konsüllerin senatör atama yetkisinin sensörlere geçmesini içeren yasa Senato’dan
geçti.17 Cumhuriyet rejimi yerleşmeye başlıyordu. Sensörler de karşılık mahiyetinde
Pleblerden birçok kişiyi Senato’ya sokmuşlardı.
Senato’ya girebilmenin soylu olmakla bağlı olması, Plebler için hala bir sorun teşkil
etmekteydi. Bu nedenle Senato’da sayıca üstünlüğü sağladıkları zaman Pleb senatörler
‘‘Soylu Plebian’’ terimini yani kişinin ailesinin yalnızca bir tarafının soylu olması halinde de
soylu kabul edilebileceği ve Senato’ya girme hakkı kazanabileceğini ortaya atmışlardır.
Türker, Sedat, Aks-i Tarih, Roma’nın İki Yüzü: Cumhuriyet ve İmparatorluk,
http://www.aksitarih.com/romanin-iki-yuzu-cumhuriyet-ve-imparatorluk.html , Erişim Tarihi: 23.12.2015
14
Siyasal Tarih, Roma Cumhuriyeti, Vikipedi, https://tr.wikipedia.org/wiki/Roma_Cumhuriyeti, Erişim Tarihi:
23.12.2015
15
Siyasal Tarih, Roma Cumhuriyeti, Vikipedi, https://tr.wikipedia.org/wiki/Roma_Cumhuriyeti, Erişim Tarihi:
23.12.2015
16
Siyasal Tarih, Roma Cumhuriyeti, Vikipedi, https://tr.wikipedia.org/wiki/Roma_Cumhuriyeti, Erişim Tarihi:
23.12.2015
17
Siyasal Tarih, Roma Cumhuriyeti, Vikipedi, https://tr.wikipedia.org/wiki/Roma_Cumhuriyeti, Erişim Tarihi:
23.12.2015
13
MÖ 287 yılına kadar Plebler neredeyse her türlü devlet idaresinde söz sahibiydi. Ancak bu
tarihten sonra kayıtlara iç borçlanma sebebiyle şeklinde geçen bir ekonomik sıkıntı, Pleb
aileleleri arasında baş gösterdi. Bu gelişmenin ardından Senato içi desteğini kaybeden Plebler,
halkın silahlanması ile sonuçlanacak bir süreci başlatmış oldular. Plebler isyancı halkla
birlikte, mevcut orduya rağmen, Janiculum Tepesinde direnişe başladılar. Senato, bu durum
karşısında bir diktatör atadı ve bu diktatör Hortesian Law isimli bir yasa çıkarttı.18 Bu yasaya
göre Patriciler ekonomik bir karar almadan önce mutlaka Pleblerden onay almak zorunda
kalacaklardı. Artık Patriciler neredeyse hiçbir üstün gücü yoktu. Plebler ve Patriciler
politikadaki güç bakımından eşitlenmişti.
3.Yeni Soyluluğun Üstünlüğü(MÖ 287-133):
Hortesian yasasıyla soylu-soylu olmayan ayrımı büyük ölçüde ortadan kalkmıştı. Aynı
yüzyıllar içinde dış seferlerdeki başarılar Senato’ya olan güveni arttırdı. Ancak bu dönemin
son yıllarına doğru artan savaşlar yeni bir durumu de beraberinde getirdi. Savaşa katılan
çiftçilerin sayısının artması, üretimi dolayısıyla ekonomiyi büyük zarara uğrattı. Bu durumu
fırsat gören soylular tarım alanlarını değerlerinden düşük fiyata ele geçirip piyasa hakimiyeti
sağladılar. Ekonomik olarak üstün konuma geçen soyluların şimdiki hedefi, Senato’daki eski
güçlerine kavuşmaktı.
4.Gracchuslar’dan Sezar’a(MÖ 133-49):
Önceki dönemden kalan askeri ve ekonomik durum genel olarak bu dönemin önemli
olaylarını tetikledi. MÖ 133 yılında Tribün seçilen Tiberius Gracchus getirdiği ilk yasayla bir
kişinin sahip olabileceği toprak miktarını sınırlayarak soylu sınıfın kendisine karşı
öfkelenmesine sebep oldu. Tabi ki bu yasanın önce Senato’dan geçmesi gerekiyordu. Ancak
her ne kadar Plebler için çok avantajlı bir yasa olsa da, bir Pleb Tribünü yasayı reddetti. Bu
olaydan sonra yasayı reddeden tribünü Pleb konsülü aracılığıyla mahkemeye verdi. Tiberus
aynı yasayı ikinci kez onaylanması için konsül sunmayı planladığı gün, gözaltına alındı ve
Senato merdivenlerinde suikaste uğradı.
Ardından Tiberus’un kardeşi Gaius Gracchus Tribünlüğe atandı. Gaius, kardeşine suikast
düzenleyenleri bulmak ve Senato’nun bazı anti-demokratik yetkilerini ortadan kaldırmaktı.
Kardeşinin davasında suikast değil kararı veren heyeti vatana ihanetle sürgün etmesi, ardından
Senato’nun önemli kurumlarını etkisiz hale getirmesiyle Senato onu darbecilikle suçladı. Yine
Siyasal Tarih, Roma Cumhuriyeti, Vikipedi, https://tr.wikipedia.org/wiki/Roma_Cumhuriyeti, Erişim Tarihi:
23.12.2015
18
de Pleblerin desteğiyle Gaius MÖ 121 yılında tekrar Tribün seçildi. Bu kararın açıklanmasını
takip eden gün Gaius evinde ölü bulundu.
Takip eden yıllarda Merkezden uzakta Numidia isimli ülkedeki yönetici, Micipsa, ömrünün
sonuna gelmişti ve ülkesini 3 oğlu arasında paylaştırdı. Bu oğullardan Jugurtha Roma
tribünlerinin bazılarını, bazı komutanları ve bazı senatörleri rüşvetle satın aldı. Ardından
Roma Ordularını mağlup etti. Bu gelişmeler Roma adına leke sürüyordu. Ancak Roma’da orta
halli bir ailenin oğlu olan Gaius Marius, Jugurtha’nın hakimiyetine son vermek üzereydi. MÖ
107 yılında soyluların tüm itirazlarına rağmen Gaius Marius Konsül olarak atadı.
Marius Numidia’yı hızlı bir şekilde işgal etti ve savaşa son verdi. Bu gelişme Marius’un
kabiliyetini ve Senato’nun beceriksizliğini ortaya çıkardı. Ardından Asya’da Roma için tehdit
niteliği taşıyan bir güç doğdu. Bu gücün başında ise Mithtidiates, Pontus İmparatorluğu’nun
kralı, vardı. Roma Orduları bu gücü yenmek için sefere çıktı ancak mağlubiyetle yüz yüze
geldiler. Marius bu gücü durdurması için yakın zamanda konsül seçilmiş olan Lucius
Cornellius Sulla’nın Tribün seçilmesi için önayak oldu. Ancak aristokrat sınıfa yakın olan
Lucius, ordunun başına geçince Roma’ya doğru yürümeye başladı. Bunun üzerine Marius
tribünlerin yetkilerini kısıtlayacak bir yasaya onay verdi ve ordunun komutanlığı Lucius’dan
alınmış oldu. Ordu asıl amacına geri döndü ve soyluların darbesi önlenmiş oldu.
Marius takip eden 10 yıl boyunca art arda konsül seçildi. Bu sıralarda Sulla, Mithtidiates ile
barış yapmış, Roma’ya gayet normal bir şekilde geri dönmüştür. Ancak orduları Roma’ya
yayılır yayılmaz bir darbe başlattı. Mariusu tutuklattı ve birçok yanlısını ya yakalattı ya da
öldürttü. Kendisini diktatör ilan ettirdi ve geniş yetkilere sahip oldu. Ancak halkın yoğun
baskısı sonucu istifaya mecbur kaldı. Sulla, MÖ 78 yılında öldü.
Sulla’nın ölümünden sonra Senato onun teğmenlerinden biri olan Gnaeus Pompeius
Magnus’u İspanya’ya bir isyanı bastırması için gönderdi. Teğmen, döndüğünde Büyük
Pompei olarak bilinecekti. Yakın zamanda Sulla’nın diğer teğmenlerinden Marcus Licinius
Crassus güney İtalya’da bir isyanı bastırdı. Ancak onlar seferdeyken gücü elinde bulunduran
Plebler Sulla’nın heykellerini yıktırdılar ve ona ait olan şeylere zarar verdiler, yürürlüğe
koyduğu yasaları kaldırdılar. MÖ 66 yılında bir hareket çeşitli sınıflardan aldığı güçle
Sulla’nın getirdiği yasaları tekrar yürürlüğe sokmaya çalıştılar. Ancak başarılı olamadılar.
Bunun üzerine güçlü bir lider arayışı içine giren hareket, Lucius Sergius Catiline isminin
arkasında toplanan hareket, konsüllerin ve senatörlerin öldürüleceği ve yeni reformların
gerçekleşeceği bir dönemi, kırsal bir bölge olan Faesula’da başlattılar.19
MÖ 63 yılında Marcus Tullius Cicero, dönemin konsülü ile Catiline bir anlaşmaya varmak
için bir araya geldiler.20 Bir anlaşmaya varılamayacağını belirten Cicero teslim olması
gerektiğini Catiline’ye iletti ancak O bunu kabul etmeyince asker gücüyle bu hareketi kanlı
bir şekilde bastırdı.
MÖ 62 yılında Pompei Asya’dan zaferle döndüğünde Senato’da Catiline hareketinin
bastırılması sonrası hava hakimdi. Ancak Senato Pompei’nin de Catiline gibi olabileceğinden
şüphelendiği için güçlerini parça parça elinden almaya başladılar.21 İspanyada’ki valilik
görevinden dönen Julius Ceasar, Pompei ile anlaştı. Crassus’un da bu ikiliye katılmasıyla ilk
triumvirlik(üçlü yönetim) oluşmuş oldu.22 Pompei güçlerine yeniden kavuştu. Bu gelişmelerin
ardından Patricilerden Clodius’u tribün olarak atayarak Sezar, Clodius’un düşmanları olan
Cicero ve Cato’nun önce yetkilerinin kısıtlanmasına arıdından Cicero’nun sürgüne
gönderilmesi ve Cato’nun sefer bahanesiyle merkezden uzaklaşması sürecini başlatmış oldu.23
Bu gelişmeleri takiben gücünün farkına varan Clodius, Pompei’nin destekçileri dahil olmak
üzere birçok kişiyi bir şekilde ortadan kaldırmaya, sesleri kısmaya başladı. Bunun üzerine
triumvirlik yara aldı ve sonunda işlemez hale geldi. Pompei ve Crassus konsül olarak atandı,
Sezar’ın valiliği 5 yıl uzatıldı.24 Ardından Crassus oğlunun yönetttiği orduyla sefere gitti ve
sefer sırasında öldürüldü. Bu sıralarda Pompei’nin karısı ve aynı zamanda Sezar’ın kızı olan
Julia hayatını kaybetti. O’nun ölümü, Sezar’la Pompei’nin arasını açtı.
MÖ 53 yılında Roma’da şiddetli bir dizi politik olay sonucu kaos ortamı oluştu. Sezar
Senato’ya duruma müdahale edilmesi gerektiğini bildiren bir mesaj gönderdi. Ultimatom
niteliğindeki bu mesajı reddeden Senato, Sezar’a ordularını çekmesini aksi takdirde
yetkilerinin elinden alınacağını, çeşitli suçlamalara maruz kalacağı ve kendisine saldırı
düzenlenebileceği şeklinde bir karşılık verdi. Bu durumdan faydalanmak isteyen Pompei,
Siyasal Tarih, Roma Cumhuriyeti, Vikipedi, https://tr.wikipedia.org/wiki/Roma_Cumhuriyeti, Erişim Tarihi:
23.12.2015
20
Roma Tarihi(Cumhuriyet Dönemi), ’Cumhuriyet Yılları, Hızla Yükseliş ve Dikta Rejiminin Ayak Sesleri’,
http://www.thewhitetree.org/forum/viewpost.php?p=65644 , Erişim Tarihi: 23.12.2015
21
Roma Tarihi(Cumhuriyet Dönemi), ’Cumhuriyet Yılları, Hızla Yükseliş ve Dikta Rejiminin Ayak Sesleri’,
http://www.thewhitetree.org/forum/viewpost.php?p=65644 , Erişim Tarihi: 23.12.2015
22
Siyasal Tarih, Roma Cumhuriyeti, Vikipedi, https://tr.wikipedia.org/wiki/Roma_Cumhuriyeti, Erişim Tarihi:
23.12.2015
23
Siyasal Tarih, Roma Cumhuriyeti, Vikipedi, https://tr.wikipedia.org/wiki/Roma_Cumhuriyeti, Erişim Tarihi:
23.12.2015
24
Roma Tarihi(Cumhuriyet Dönemi), ’Cumhuriyet Yılları, Hızla Yükseliş ve Dikta Rejiminin Ayak Sesleri’,
http://www.thewhitetree.org/forum/viewpost.php?p=65644 , Erişim Tarihi: 23.12.2015
19
kendisini diktatör olarak ilan edeceği Senatus Consultum Ultimum yasasını çıkarttı. Ancak
Pompei’nin bir zayıf noktası vardı, ordusunun tecrübesizliği. Sezar bunun farkındaydı ve bu
zayıflığı kullanarak ordularını hızla Roma’ya sürdü. Korkuya kapılan Pompei Senato’yu
Yunanistan’a taşıdı. Sezar ise Roma sokaklarında galip olarak güç gösterisi yapıyordu.
5.Geçiş Dönemi(MÖ 49):
Pompei’nin yenilgisinin ardından hızla büyük yetkilerin peşine düşen Sezar, diktatör ve
konsüldü ancak ona daha fazlası gerekti. MÖ 48 yılında kalıcı tribün ilan edilmesinin
ardından Senato’yu kapatma gibi yetkiler ve dokunulmazlık gibi büyük yetkilere kavuştu. Bu
dönem MÖ 29 yılında Roma’nın İmparatorluğa dönüşmesiyle son bulmuştur.
Tüm bu yetkilere rağmen Sezar MÖ 44 yılında bir suikaste kurban gitti. Suikast, Gaius
Cassius ve Marcus Brutus tarafından gerçekleştirildi. Senato’nun Sezar karşısındaki
çaresizliği ve korkusuyla tetiklendi ve iç savaş başladı.
Sezar’ın ölümünün ardından tarih sahnesine Mark Anthony çıktı. Sezar’ın evlatlık oğlu olan
Gaius Octavian ile ittifak kurdular. Bu ikiliye Marcus Lepidus’un da katılmasıyla ikinci
triumvirlik kuruldu. Halkın da desteğiyle bu üçlü grup Sezar’ın ardında bıraktığı güçleri geri
aldılar. Senato’nun yetkileri ve otoritesi çok azaldı. Mark Anthony, Mısır kraliçesi
Kleopatra’yla evlendi. Ancak güç çatışmaları sonucu Octavius ve Mark karşı karşıya geldi.
Mark Anthony’nin Octavius ile son savaşı olan Actium Deniz Savaşı’nda öldürülmesi sonrası
Octavius bütün gücü eline aldı ve artık Augustus olarak anılıyordu.25 Roma tarihinde yeni bir
dönem başladı.
Roma’da Kültür
Roma da Cumhuriyet Dönemi’nde yaşam genel olarak Roma kenti ve ünlü yedi tepe
çevresinde yoğunlaşmıştı. Kentte gymnasium, tiyatro, hamam gibi mimari yaşamı
kolaylaştıran mimari yapılar bulunmaktaydı.26 Roma'nın denetiminde ki tüm bölgelerde
yerleşim mimarisi çok gösterişsiz evlerden taşrada ki villalara ve Roma'nın başkentinde ki
zarif Palatinus Tepesi'ndeki yerleşkelere değin değişkenlik gösterirdi. Nüfusun büyük bir
kısmı kentin göbeğindeki binalara yerleşmiş şekilde yaşardı. Çoğu Roma kasabasında
Siyasal Tarih, Roma Cumhuriyeti, Vikipedi, https://tr.wikipedia.org/wiki/Roma_Cumhuriyeti, Erişim Tarihi:
23.12.2015
25
Türker, Sedat, Aks-i Tarih, Roma’nın İki Yüzü: Cumhuriyet ve İmparatorluk,
http://www.aksitarih.com/romanin-iki-yuzu-cumhuriyet-ve-imparatorluk.html, Erişim Tarihi: 14.12.2015
26
tapınaklar vardı. Şehrin göbeğine su taşımak için su kemerleri yapılmıştı. İçecek olarak
şarap ve yemeklerde kullanılan yağ başka ülkelerden getiriliyordu. Şehrin ileri gelenleri genel
olarak şehirlerde ikamet ederlerdi ve konutlarını bakmaları için çitlik sorumlularına
bırakmışlardı. İşçi verimliliğini artırmak ve imrendirmek için, şehrin pek çok ileri geleni çok
sayıda köleyi serbest bırakmıştı. MÖ 2. yüzyılın ortalarının başlangıcında, Yunan kültürü,
Helen kültürünün "beyin sulandırıcı" etkileri hakkında atılan söylevlere karşın giderek etkin
duruma geliyordu.27 Agustus zamanında kendini birçok alanda geliştirmiş Yunan köleleri
Roma’nın gençlerine hatta bazen kızlarına dahi eğitim vermekteydi. Mutfak kültürünün geniş
bir bölümü Yunan kültürüne aitti. Latince’nin Yunan tarzı olmasından ötürü Romalı yazarlar
Latince’yi küçümsediler.28
Toplumsal Tarih ve Yapı
Cumhuriyet Roma’sında Yunan kültürüyle büyük bir etkileşim yaşanmış, kültür, sanat
olarak diğer uygarlıkların etkisiyle küresel bir yapıya bürünmüştür. Bu sayede etnik çeşitlilik
artmıştır. Yunan örnekleri ve Romalı boyamaları arasındaki fark mimari ve heykelde kendini
göstermiştir. Romalıların mimariye başlıca katkıları kemer ve kubbe olmuştur. Roma kültürü
Avrupalı kültürleri de oldukça etkilemiştir. Giderek zenginleşen Latince kültür-sanat alanında
Grekçenin hegemonyasını kırmış, imparatorluk sınırlarında kabul gören edebiyat dili Latince
olmuştur.29 Latince Cumhuriyet Roması’nda lehçeleşmeye başlamıştır. Bu, Avrupa dillerinin
oluşumu açısından oldukça ehemmiyetli bir durumdur. Vergilius ve Ovidius'un çalışmalarının
dayanıklılık ve kalıcılık yönünden önemli eserlerdir. Roma hukuku pek çok Avrupa ülkesinin
ve sömürgelerinin yasalarına temel oluşturmuştur. Toplumsal yapının merkezi sadece kan
bağıyla belirlenmemiş, yasal olarak patria potestas bağıyla kurulmuş olan bir aile de
bulunmaktaydı. Pater familias ailenin başıydı; eşinin, çocuklarının, erkek çocuklarının
eşlerinin, yeğenlerin, kölelerin ve serbest bırakılmış kölelerin ve istediğinde mallarının
efendisi ve sahibiydi.30 Aynı zamanda onları öldürme hakkına da sahipti. Roma yasası sadece
patrici ailelerini yasal varlıklar olarak kabul ediyordu. Kölelik ve köleler toplumsal düzenin
27
Kültür, Roma Cumhuriyeti, Vikipedi, https://tr.wikipedia.org/wiki/Roma_Cumhuriyeti#K.C3.BClt.C3.BCr,
Erişim Tarihi:14.12.2015
28
Kültür, Roma Cumhuriyeti, Vikipedi, https://tr.wikipedia.org/wiki/Roma_Cumhuriyeti#K.C3.BClt.C3.BCr,
Erişim Tarihi:14.12.2015
29
Türker, Sedat, Aks-i Tarih, Roma’nın İki Yüzü: Cumhuriyet ve İmparatorluk,
http://www.aksitarih.com/romanin-iki-yuzu-cumhuriyet-ve-imparatorluk.html, Erişim Tarihi: 14.12.2015
Toplumsal Tarih ve Yapı, Roma Cumhuriyeti, Vikipedi,
https://tr.wikipedia.org/wiki/Roma_Cumhuriyeti#K.C3.BClt.C3.BCr, Erişim Tarihi:14.12.2015
30
bir parçasıydı; kölelerin satın alınıp satılabilecekleri köle pazarları vardı. Kölelerin bir kısmı
hizmetlerini tamamladıkları zaman sahiplerince salıverilirdi; buna karşılık bazı köleler serbest
kalabilmek için para biriktirip, özgürlüklerini satın alırlardı.31 Genel olarak kölelere fiziksel
zarar vermek yasaktı. Günümüzde Roma nüfusunun dörtte birinin kölelerden oluştuğu
düşünülmektedir.
Giyim ve Yemek
Beyler çoğunlukla toga ve hanımlar ise stola giyerlerdi. Stola bir togadan farklı görünürdü
ve genel olarak parlak renkli idi. Giyim ve kuşam konusunda sınıf farklılığı söz konusuydu.
Romalılarda kişinin toplum içerisindeki giyimi sadece bazı katı kurallarla belirlenmekle
kalmamış, yasal düzenleme altına alınmıştı.32 Plebler ya da avam çobanlar ve köleler gibi
kalın ve koyu renklı kumaştan yapılmış tunik33 giyerken, particiler ise ketenden ya da ak
yünden yapılmış tunik giyerlerdi. Bir şövalye ya da magistra augusticlavus, ufak mor düğmeli
bir tunik giyerdi. Senatörler tunica laticlavia denen geniş kırmızı çizgili tunikler giyerlerdi.
Askerlerin giydiği tunikler sivillerin giydikleri tuniklerden kısaydı. Erkek çocuklar, Liberalya
bayramına kadar, kıpkırmızı ya da kenarları mor olan bir toga olan toga praetexta giyerlerdi.
16 yaşından büyük olan oğlanlar Roma yurttaşı oldukları belli olsun diye toga virilis(ya
da toga pura) giyerlerdi. Toga picta utkulu generaller tarafından kullanılır ve generallerin
savaş alanlarında ki marifetleri kadarınca işlemeleri olurdu. Toga pulla ise kara günde
giyilirdi.
Ayakkabı bile bir kişinin toplumsal konumunun göstergesiydi. Romalılarda ayakkabılar
sandal, ayakkabı ve çizme olarak gruplandırılabilir. Sandallar (soleae veya sandalia) ev içinde
giyilebilirdi ve bunlar ile dışarı çıkmak, özellikle toganın altına giymek geleneklere ters
düşmekteydi.34 Patriciler al ve kızıl sandaletler kullanırdı. Kahverengi ayakkabıları senatörler
giyerdi. Ak renkli ayakkabıları konsüller ve ağır çizmeleri askerler giyerlerdi. Dışarı
Toplumsal Tarih ve Yapı, Roma Cumhuriyeti, Vikipedi,
https://tr.wikipedia.org/wiki/Roma_Cumhuriyeti#K.C3.BClt.C3.BCr, Erişim Tarihi:14.12.2015
32
Söylemez, Hüseyin, Akdeniz Üniversitesi Edebiyat Fakültesi, Antik Roma’da Yaşam ve Roma Ailesi’nin Bir
Günü, s.68,
http://www.academia.edu/12455374/ANT%C4%B0K_ROMA_DA_YA%C5%9EAM_VE_ROMA_A%C4%B0
LES%C4%B0_N%C4%B0N_B%C4%B0R_G%C3%9CN%C3%9C, Erişim Tarihi:14.12.2015
33
Tunik, pantolon veya etek üzerine giyilen, dizlere kadar inen üst giysisi. Bazı kaynaklarda bir yapıyı saran
kılıf olarak tanımlanmaktadır.
34
Söylemez, Hüseyin, Akdeniz Üniversitesi Edebiyat Fakültesi, Antik Roma’da Yaşam ve Roma Ailesi’nin Bir
Günü, s.76,
http://www.academia.edu/12455374/ANT%C4%B0K_ROMA_DA_YA%C5%9EAM_VE_ROMA_A%C4%B0
LES%C4%B0_N%C4%B0N_B%C4%B0R_G%C3%9CN%C3%9C, Erişim Tarihi:14.12.2015
31
ayakkabısı calceus idi: togaya benzeyen Roma vatandaşlığının simgesi olan bir ayakkabıydı.35
Romalılar, kuzey sınırlarında dövüşen askerler için sandaletlerin içine giyilebilen çorap
üretmişlerdi.
Sade yemek yeme kültürü Romalılarda alışkanlıktı. Ana öğünleri öğleden hemen önce
tüketirlerdi. Sofraları ekmek, salata, peynir, meyveler, fındıklar ve bir önceki akşam
yemeğinden kalmış soğuk etten oluşurdu. Romalı Ozan Horatius oldukça sade olarak
tanımladığı kendi beslenme düzenine göre başka bir Roma gözdesinden, zeytinden, söz eder:
"Bence, zeytinler, karakavuklar ve düz ebegümeci dayanıklılık sağlar." Bir masa çevresindeki
taburelerde oturulup ailecek yemek yenirdi. Katı yiyecekleri parmaklarıyla yerler ve çorbayı
kaşıkla içerlerdi. Şarap, ana içecekti ve ucuz olduğu için her öğünde her fırsatta
tüketiliyordu. Yaşlı Cato36 bir keresinde işgücüne şarap sağlamak için kendi payını yarıya
bölmeyi önerdi. Bal ve üzümlü içecekler bolca tüketiliyordu. Aç karnına içmek hem bedensel
hemde tinsel zayıflatıyor, tepkimeleri ise Romalıların alışkın olduğu ayyaşlığın gerçek bir
işareti sayılıyordu. Alkolik Romalılar içerisinde Marcus Antonius37 ve Cicero'nun öz oğlu
Marcus (Küçük Cicero38) en bilinenlerdi. Genç Cato39 dahi tam bir ayyaş olarak tanınıyordu.
Eğitim ve Dil
Doğu Yunan'da çeşitli askeri fetihlerin ardından, Romalılar Yunan eğitiminin pek çok
öğretisini kendi deneyimsiz düzenlerine uydurdular. Fiziksel eğitim, erkek çocukların Roma
vatandaşı gibi yetişmesi ve muhtemel asker alımlarını hazırlamak içindi. Romalılar eğitim
konusunda disipline çok önem verirdi. Kız çocukları biçki-dikiş, dokuma gibi yetenekleri
çoğunlukla annelerinden öğrenirlerdi. MÖ 200 yıllarında önceki dönemlere göre daha ciddi
bir okul eğitimi başladı. Genellikle altı yaş civarında eğitim veriliyordu ve ilerideki altı-yedi
Söylemez, Hüseyin, Akdeniz Üniversitesi Edebiyat Fakültesi, Antik Roma’da Yaşam ve Roma Ailesi’nin Bir
Günü, s.76,
http://www.academia.edu/12455374/ANT%C4%B0K_ROMA_DA_YA%C5%9EAM_VE_ROMA_A%C4%B0
LES%C4%B0_N%C4%B0N_B%C4%B0R_G%C3%9CN%C3%9C, Erişim Tarihi:14.12.2015
36
Yaşlı Cato, Marcus Porcius Cato, (MÖ 234-MÖ 149) Romalı devlet adamı, hukukçu, hatip.
37
Marcus Antonius. (MÖ 83 - MÖ 30), Romalı komutan.
38
Küçük Cicero, Marcus Tullius Cicero Minor, MÖ. 1.yüzyılda yaşamış Roma konsülü.
39
Marcus Porcius Catō Uticensis (MÖ 95–MÖ 46), Büyük dedesi politikaci ve devlet sözcüsü Yaşlı Cato ile
isim benzerliğinden dolayı Genç Cato (Cato Minor) olarak bilinir. Roma Cumhuriyeti'nin son dönemlerinde
yaşamış olan Romalı politikacı ve devlet adamı Cato, efsanevi inatçılığı ve dediğim dedik kişiliği ile hatırlanır.
Döneminde pek yaygın olan rüşvetle mücadele etmesi, dürüstlüğü ve özellikle Jül Sezar ile olan uzun
mücadelesiyle bilinir.
35
yıl boyunca, erkek çocuklar ve kız çocuklardan yazma, okuma ve saymanın temellerini
öğrenmeleri umuluyordu. On iki yaşında Latince, Yunanca, dilbilgisi, edebiyat ve ardından
topluluk önünde konuşma alıştırmalarını öğreniyor olurlardı.40 Hitabet41, çalışmayı ve
öğrenmeyi gerektiren bir sanattı ve Roma’da başarılı hatiplere büyük önem verilirdi.42
Romalıların anadili Latinceydi. Yaşatılan Latin edebiyatı hemen hemen bütün olarak
Klasik Latinceden ve yapay, şatafatlı bir edebi dilden oluşsa da; esas konuşma dili
dilbilgisinde ve kelime hazinesinde Klasik Latinceden bir hayli farklı olan Halk Latincesiydi.
Roma'nın büyümesiyle Latince Avrupa ülkerine yayıldı ve süreç içerisinde Halk Latincesi
oldukça değişti. Bu değişmeyle beraber farklı yerlerde kerte kerte bir dizi belli Roma
diline dönüştü. Fransızca, İtalyanca, Portekizce, Rumence ve İspanyolcayı kapsayan bu
dillerin bir kısmı zamanla geliştikçe aralarındaki farklar da arttı. İngilizce kökende Romandan
çok Cermen olsa da; İngilizce oldukça fazla Latince ve Latinceden-geliştirilmiş sözcük
almıştır.43 Halkın aydın kesimi ise yapıtlarında Grekçe kullanırdı. (İslamiyet’in ilk
dönemlerinde Türklerin Farsça kullanması gibi.44)
Güzel Sanatlar
Yunan yazarlar her zaman Roma Edebiyatı için önemli olmuştur. Sahip olduğumuz ilk
eserlerden birçoğu, Roma'nın askeri tarihini içeren destanlardan oluşmaktadır. Cumhuriyet
ilerledikçe yazarlar; şiirler, espriler, tarih ve ağıtlar üretmeye başladılar. Roma destanlarının
en önemli edebiyatçılarından biri Vergilius’tur. Aeneis'i; Eneas'ın Troya'dan kaçışının ve
gelecekte Roma olacak şehir yerleşiminin hikayesini anlatır. Lucretius, De rerum naturasında,
bir destan havasında bilimi açıklamaya çalışmıştır. Eleştiri türünde ki eserler Roma'da
yaygındı ve yermek için yazılan metinleri Iuvenalis ve Persius kaleme alırdı. Cicero'nun
retorik45 yapıtları İlk Çağ'da kayda alınmış ve en iyi yazışma çeşitlerinden birkaçı olarak
değerlendirilmektedirler.
Eğitim ve Dil, Roma Cumhuriyeti, Vikipedi,
https://tr.wikipedia.org/wiki/Roma_Cumhuriyeti#K.C3.BClt.C3.BCr, Erişim Tarihi:15.12.2015
41
Hitabet, Terim olarak milli bayramlarda, çeşitli törenlerde, mitinglerde veya herhangi sebeple olursa olsun
bir topluluk karşısında, söz konusu o topluluğu meydana getiren fertleri ayni düşünce ve heyecan etrafında
birleştirmek gayesiyle, etkileyici ve coşturucu söz söyleme sanatıdır.
42
Türker, Sedat, Aks-i Tarih, Roma’nın İki Yüzü: Cumhuriyet ve İmparatorluk,
http://www.aksitarih.com/romanin-iki-yuzu-cumhuriyet-ve-imparatorluk.html, Erişim Tarihi:15.12.2015
43
Eğitim ve Dil, Roma Cumhuriyeti, Vikipedi,
https://tr.wikipedia.org/wiki/Roma_Cumhuriyeti#K.C3.BClt.C3.BCr, Erişim Tarihi:15.12.2015
44
Türker, Sedat, Aks-i Tarih, Roma’nın İki Yüzü: Cumhuriyet ve İmparatorluk,
http://www.aksitarih.com/romanin-iki-yuzu-cumhuriyet-ve-imparatorluk.html, Erişim Tarihi:15.12.2015
45
Retorik, eski ismiyle Belâgat, etkileyici ve ikna edici konuşma sanatı.
40
MÖ 3. yüzyılda, Yunanlarda resim sanatı yayılmaya başladı ve pek çok Yunan ressam
Roma evlerini açık hava resimleriyle süsledi. Dönemin büst sanatı klasik ve dinamik
orantılarla yapılıyordu. Sonradan realistliği benimsedi. Sanatsal faaliyetlerden kabartmada da
gelişmeler yaşandı.
Müzik
günlük
yaşamın
büyük
bir
parçasıydı.
Sözcüğün
kendisi
Yunanca μουσική (musiki46), "Musaların Sanatı" sözünden gelmektedir. Müzik; fazlaca özel
ve halk olaylarına, akşam yemeğinden askeri geçit törenlerine ve tatbikatlara kadar birçok
yerde insanlara arkadaşlık ederdi. Antik Roma müziğinin tartışıldığı zamanlarda, müzikte usta
olmayanlara ve yine birçok müzisyene anımsatılmalıdır ki günümüz müziğini müzik yapan
unsurların bir kısmı sadece geride bıraktığımız 1000 yılın sonucudur. Müziğin ezgisi, ölçüleri,
armonisi ve ayrıca kullanmakta olduğumuz enstrümanlar yüzlerce yıl önce müzikle ilgilenmiş
ve dinlemiş Romalılara bilindik gelmeyecektir.
Süreç içerisinde; şehirsel ihtiyaçlar farklılaşarak inşaat mühendisliği ve bina yapım
teknolojisi
gelişip
işlendikçe
Roma
mimarisinde
restorasyonlar
yapıldı.
Roma
betonunun 2.000 yıl kadar süre dayanıklı bir beton olmasından ötürü, Roma inşaları ihtişamlı
bir biçimde yapıldığından beri bir sır olarak kaldı. Roma şehirlerinin tasarımı iyi yapılıyor,
çarpıcı bir şekilde idare ediliyor ve temizliğine oldukça önem veriliyordu.
Spor ve Eğlence
Roma’da askerler için bir çeşit eğitim alanı olan Campus Martius ("Mars'ın Alanı") diye
bir yer vardı. Daha sonra o bölge Roma'nın atletizm mekanı oldu. Bölgede; çocuklar oyun
oynamak, atlama, güreş, yumruk oyunu ve koşu vb. egzersizler yapmak için toplanırlardı.
Binicilik, atış ve yüzme de fiziksel faaliyetler olarak görülüyordu. Kırsal alanlarda eğlenmek
maksatlı balık tutulur, avcılık yapılırdı. Zar (Tesserae ya da Beştaş), Roma Satrancı
(Latrunculi), Roma Daması (Calculi), Üçtaş (Terni Lapilli), tavlanın ataları olan Ludus
duodecim scriptorum ve Tabula Roma Cumhuriyeti’nin oynanan masa oyunlarıydı. Müzik,
tiyatro ve yarış oyunlarıyla da insanlar zaman geçirirlerdi.
Din
46
Musiki, kulağa hoş gelen sesler dizisi.
Din olarak Roma Cumhuriyeti’nde paganizm mevcuttu. Roma’da varolan dini inançlar
Roma’nın kuruluş dönemine (MÖ 800 dolayları) uzanmaktadır. Sıklıkla Roma dini,
Romalıların Yunan kültürüyle
tanıştığı
ve
Yunanların
dini
inançlarının
birçoğunu
özümsedikleri MÖ 500 yıllarına kadar söz konusu değildir. Şahsi tapınaklar dini
uygulamaların önemli bir yanıydı. Konutların her biri tanrıların tapınağı sayılırdı. Aile
üyelerinin dualarını ilettiği, ayinlerini yaptığı ve evde tanrılarla etkileşime girdiği bir sunağı 47
(lararium)vardı. Romalıların tanrılarının büyük kısmı Ön-Hint-Avrupalı tanrılardandı;
diğerleri ise Yunan Tanrılarına uzanıyordu. Jüpiter (Tanrıların Kralı) ve Mars (Savaş Tanrısı)
ünlü tanrılardan ikisi idi. Kültürü dolayısıyla Akdeniz’in büyük bir kısmına yayılmış olan
Romalılar hem yabancı tanrıları hem de Sinisizm ve Stoacılık gibi diğer felsefi gelenekleri
kendi kültürlerine katmaya başladılar. Ayrıca toplumda katı ahlak anlayışı mevcuttu ve
toplumun büyük bir kısmını muhafazakâr kesim oluşturmaktaydı.48
Askeriye
Roma cumhuriyetinde askeriye Roma kara ordusu ve Roma donanması olmak üzere
ikiye ayrılmıştı.49Roma kara ordusu Hoplit orduları ve manipüle lejyonlardan oluşmaktaydı.
Ancak Kelt istilasının meydana geldiği süre zarfı içerisinde Roma ordusunun yetersizliği gün
yüzüne çıkmıştı ve bu sebeple orduda yenilik yapılması şart haline gelmişti. Bu sebeple
Romalı bir konsül olan Gairus Mairus döneminde lejyonda yenilikler yapılmıştır. Yapılan
yeniliklere göre sosyal sınıflarına bakılmaksızın bütün yurttaşların lejyona katılabilmesinin
önü açılmıştır.50
Erken Cumhuriyet Dönemi (MÖ 458–274)
47
Sunak, tapınaklarda, üzerinde kurban kesilen, günlük yakılan, dinî tören yapılan taş masa.
Türker, Sedat, Aks-i Tarih, Roma’nın İki Yüzü: Cumhuriyet ve İmparatorluk,
http://www.aksitarih.com/romanin-iki-yuzu-cumhuriyet-ve-imparatorluk.html, Erişim Tarihi:15.12.2015
49
http://tr.wikipedia.org/wiki/Roma_Cumhuriyeti#cite_note-historyP38-120, Erişim Tarihi:24.12.2015
50
https://tr.wikipedia.org/wiki/Roma_Cumhuriyeti#cite_note-historyP38-120, Erişim Tarihi:24.12.2015
48
Erken Cumhuriyet döneminde Roma Cumhuriyeti varlığını korumak, sınırlarını
genişletmek ve bölgeyi hakimiyeti altına almak amacıyla hareket etmiş ve bunun sonucunda
bir çok savaşa girmiştir. Bu savaşların başlıcaları Erken İtalya Seferleri ve Piros savaşlarıdır.51
Roma Cumhuriyeti erken İtalya seferlerini tamamlan sonra konumunu genel olarak
güvene almış durumdaydı. Ancak, birkaç Kelt52 boyu birleşerek İtalyayı istila etmeye
başladığında Romalılar bu tehlikenin farkına vardılar. Tüm bu olayların sonucunda karşı
karşıya gelen Romalılar ve Keltler arasındaki çekişme Jül Sezar’ın tüm Galyayı zaptetmesine
kadar yaklaşık 200 yıl boyunca sürmüştür.53
Piros Savaşı
Adını MÖ 200 yılında İtalyayı fethe gelen Pirostan alan savaşlar, Roma Cumhuriyeti
açısından büyük öneme sahiptir. 5 yıl süren piros savaşlarının sonucunda çok fazla kayıp
vererek yarımadadan çekilmek zorunda kalan Piros, günümüz siyasetinde haddinden fazla
kayıpla kazanılan başarıya ‘Piros zaferi’ denmesinin sebebidir.54
Orta Cumhuriyet Dönemi (MÖ 274-248)
Pön Savaşları
İlkçağda Romalılarla Kartacalılar arasındaki savaşlara verilen ad. Üç Pön Savaşından
birincisi M.Ö.264-241, ikincisi M.Ö. 218-201, üçüncüsü M.Ö. 149-146 tarihleri arasında
meydana geldi. Pön Savaşlarının sebebi; Romalılarla Kartacalıların Batı Akdeniz’deki
hakimiyet kurma mücadelesidir.
Pön Savaşları; Kartaca’nın yok edilip, Romalıların Batı Akdeniz’e hakim olmaları
yanında askeri, idari, sosyal alanlarda ve toprak hukukunda değişmelere de sebep oldu.
Üçüncü Pön Savaşı neticesinde, Romalılar, Afrika eyaletini kurdular. Kumandanların otoritesi
ve derebeylik kuvvetlendi. Askeri ihtiyaçlar için vergi toplanmaya başlanıldı. Meclislerin
yerine senato kuvvetlendi. Küçük toprak sahiplerinin elinden toprakların alınması veya
51
Grant, Michael(1978) History of Rome, Weidenfeld and Nicolson
Roma’da Galyalılara verilen ad.
53
http://tr.wikipedia.org/wiki/Roma_Cumhuriyeti#cite_note-historyP38-120, Erişim Tarihi:24.12.2015
52
Altaş, Cansu, Kazanırken kaybetmek: Piros zaferi,
http://birgunbiryerde.blogspot.com.tr/2013/08/kazanrken-kaybetmek-pirus-zaferi.html, Erişim Tarihi:24.12.2015
54
kiralanması yoluna gidildi. Savaşlar sebebiyle nüfus azaldığından işlenmeyen arazi alanı
arttı.55
Makedonya Krallığı, Yunan polisleri ve İllirya (MÖ 215–148)
Roma'nın Kartaca'ya karşı savaşıyla oyalanması, Yunanistan Yarımadası'nın
kuzeyinde yer alan Makedonya'nın Kralı V. Filippos'a, gücünü batıya doğru yönlendirmesi
için bir fırsat sağladı. Makedonya MÖ 200'de Yunan kent devletlerince hak öne sürülen
bölgelere saldırmaya başlayınca, bu devletler de yeni buldukları bağlaşıkları Roma'dan
yardım diledi. Roma Filippos'a Makedonya'yı aslen bir Roma eyaletine dönüştürmesi
yönünde bir muhtıra verdi. Filippos reddedince Roma Filippos'a savaş açtı. En sonunda, MÖ
197'de, Romalılar Filippos'u Kinosefalya Muharebesi'nde yendi ve Makedonya teslim olmak
zorunda kaldı.
Roma
artık
dikkatini
doğudaki
Yunan
krallıklarından
birine,
Selevkos
İmparatorluğu'na, yöneltmişti. Selevkosları Termopylae Muharebesi'nde yendi ve onları
Yunanistan'ı boşaltmak zorunda bıraktı.
MÖ 148'e dek süren Makedonya Savaşıları’nın sonunda Roma Makedonya’yı mağlup
etti. Başka bir Romalı ordusu Yunanistan’ı MÖ 146'da kuşatıp yıkarak fethetti.
Geç Cumhuriyet Dönemi (MÖ 147-30)
Yugurta Savaşı (MÖ 111–104)
MÖ 111-104 arasındaki Yugurta Savaşı, Roma ile Kuzey Afrika'daki krallık olan
Numidya'dan Yugurta arasında gerçekleşmişti. Bu savaşın sonrasında, Roma çöl ve dağlardan
oluşan doğal surlarına ulaştığından kıtadaki yayılışına büyük bir oranda son vererek Kuzey
Afrika'daki son Roma barışını oluşturmuş oldu.
55
http://ponsavaslari.nedir.com/#ixzz3v56ajVmv , Erişim Tarihi: 22.12.2015
Kelt tehdidi (MÖ 121) ve yeni Cermen tehdidi (MÖ 131-101)
MÖ 121'de, Roma (bugünkü Fransa'nın bir bölgesindeki) iki Kelt boyu ile iletişime
geçerek ikisini de belirgin bir kolaylıkla yendi. Cermen boyları Kimberek ve Tötonlar
Avrupa'nın kuzeyinden Roma'nın kuzeydeki bölgelerine göçüp Roma ve bağlaşıklarıyla
çarpıştılar. Aquae Sextiae Muharebesi ve Vercellae Muharebesi'nde iki boy da neredeyse yok
edilerek bu gözdağı sona erdirilmiş oldu.
İç kargaşa (MÖ 135–71)
Romalı generallerin komutasında yurtdışındaki süresi uzamış seferler ve bu seferlerde
askerlerin çapulla ödüllendirilmesi askerlerde genel olarak gitgide devletten çok generallere
bağlı olma akımına yol açtı. Roma'yı bu dönemde kısmen büyük toprak alanlarının, kölelerin
Romalı ustalarının sayısını büyük oranda geçtikleri köle tarımına verilmiş olması nedeniyle,
birkaç köle başkaldırıları da bezdirmişti. MÖ'nün son yüzyılında en az on iki iç savaş ve
ayaklanma oldu. Bu durum, Octavianus Senato'nun yetkisine başarılı bir biçimde karşı gelip
prinçeps (imparator) olarak ona son verene dek bozulmadı.
Sezar'ın erken seferleri (MÖ 59–50)
İberya'da (bugünkü İspanya) pretör olarak bir dönemi sırasında, Pompeius'la eş
dönemdeki Jül Sezar muharebede iki yerel boyu yendi.MÖ 59'daki konsül döneminin
ardından, beş yıllık bir dönemliğine Galya Çisalpine (bugünkü Kuzey İtalya), Galya
Narbonensis (bugünkü Güney Fransa) ve İllirya (bugünkü Balkanlar) Valiliği'ne prokonsül
olarak atandı. M.Ö 58-49 yılları arasında süren Glaya Savaşları’nda Jül Sezar büyük
muharebelerde geniş orduları yendi. Britanya ‘ya iki sefer düzenleyen ilk Romalı oldu. Galya,
Kelt kimliğini tamamen kaybetti ve 476’da imparatorluk düşene dek Roma’ya bağlı kaldı.
Triumvirlikler ve Caesar'ın yükselişi (MÖ 53–30)
MÖ 59'a gelindiğinde güç ve etki paylaşımı için, Gaius Iulius Caesar, Marcus Licinius
Crassus ve Gnaeus Pompeius Magnus ("Büyük Pompeius") arasında Birinci Triumvirlik
olarak bilinen siyasal gayriresmi bir bağlaşıklık oluşturulmuştu. MÖ 53'te, Crassus Part
İmparatorluğu'na (bugünkü Irak ve İran) bir Romalı istilası başlattı.Başlangıçtaki başarılardan
sonra Crassus’un hayatını kaybetmesiyle Sezar ve Pompeius da siyasal birliklerini ayırdılar ve
Pompeius, Sezar’ın siyasi birlikleriyle hareket etmeye başladı. Bu siyasal yalnızlık karşısında
Sezar iç savaşı tercih etti.
M.Ö 48’deki Farsala Muharebesinde Pompeius bozguna uğratılsa da iç savaş sona
ermedi.
Caesar
artık
Roma
devletinin
birincil
kişisiydi
ve
güçlerini
büyütüp
sağlamlaştırdığından düşmanları zorba bir hükümdar olmaya yönelik tutkuları olduğundan
korkuyordu. Roma Cumhuriyeti'nin tehlikede olduğunu savunduklarından bir küme senatör
bir komplo kurup MÖ 44'ün mart ayında Senato'da Caesar'ı öldürdüler. Marcus Antonius,
Caesar'ın vekili, Caesar'ın suikastını kınadığı için halk düşmanı ilan edildi ve Caesar'ın
evlatlık oğlu ve seçilmiş kalıtçısı Gaius Octavianus da, ona karşı olan savaşta komutayla
yetkilendirildi.56
Octavianus İkinci Triumvirlik oluşturulduğunda Caesarcı Antonius ve Lepidus ile MÖ
43'te anlaşmaya vardı. Fakat bu anlaşma başarısız olunca iç savaş yeniden alevlendi.
Denizdeki Yunanistan kıyılarına yakın Aktium Muharebesi'nde Octavianus, Antonius ve
Kleopatra'yı bozguna uğrattı. Octavianus'a Roma kenti içerisinde yegane "imperium"u, kalıcı
konsül güçlerini ve her Romalı askeri yengisi için saygınlığı barındıran bir dizi özel güç
bağışlandı; çünkü gelecekteki bütün generaller onun komutası altında hareket ediyor
sayıldılar. MÖ 27'de Octavianus'a diğer bütün Romalılar üzerinde birincil konumunu belirten
"Agustus" ve "Prinçeps" adlarının kullanımı bağışlandı ve "İmparator Kayser" sanını alarak
ilk Roma İmparatoru oldu.
KAYNAKÇA

Türkoğlu, Gökçe H.(2009)’Roma Cumhuriyet ve İlk İmparatorluk Dönemlerinin İdari
Yapısı’Dokuz Eylül Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi Cilt: 11, Sayı 2, 2009, s.
251-289

, https://tr.wikipedia.org/wiki/Roma_Cumhuriyeti#K.C3.BClt.C3.BCr

http://kalemlervekiliclar.blogcu.com/roma-imparatorlugunda-cumhuriyet-donemiimparatorlugun-cokmesi/4111758

http://www.thewhitetree.org/forum/viewpost.php?p=65644

http://bilgi-bilgi.com/romali_konsul

http://www.hakkindabilgial.com/tarih/13205-roma-senatosu.html

http://www.antiessays.com/free-essays/Mark-Antony-And-Octavius-Caesar452604.html
56
http://kalemlervekiliclar.blogcu.com/roma-imparatorlugunda-cumhuriyet-donemi-imparatorluguncokmesi/4111758, Erişim Tarihi: 23.12.2015

http://www.aksitarih.com/romanin-iki-yuzu-cumhuriyet-ve-imparatorluk.html
Download