Geleneksel Yönetim Anlayışı

advertisement
Yeni Kamu Yönetimi Yaklaşımı
• Yeni Kamu Yönetimi Anlayışı
Kamu kurumlarının büyümesi, çeşitlenmesi, sayıca artması
ve dolayısıyla yürütülen hizmetlerinin hacmi bakımından
20. yüzyıl, «kamu yönetimi» ve «kamu hizmeti» ile
karakterize edilmiştir. Bu açıdan kamu yönetimi, devletin
yürütmeye ilişkin kolunun yapı ve faaliyetlerinden
oluşmaktadır.
Yine de refah devletinin bir çıktısı olarak devletin aşırı
derecede büyümesi, merkeziyetçilik, katı hiyerarşi, aşırı
kurallara bağlılık, büyük ve hantal bürokrasi, artan kamu
harcamaları, devlet ve toplum ilişkilerinde güven krizi
oluşturmuştur.
1980li yılların başından itibaren yönetim paradigmasında
önemli değişiklikler yaşanmıştır. Yeni yönetim
paradigması; devletin toplumdaki rolünü, hükumet,
bürokrasi, piyasalar ve vatandaşlar arasındaki ilişkileri
yeniden tanımlamaya ve biçimlendirmeye yöneliktir.
• Yeni Kamu Yönetimi Anlayışı
Geleneksel Yönetim Anlayışı
Bu anlayış, 19. yüzyılın ikinci yarısından, 20. yüzyılın son
çeyreğine kadar varlığını sürdürmüştür. Wilson, Weber ve
Taylor gibi düşünürlerin etkileri bu anlayışın gelişmesinde
önemli yer tutar.
Bu anlayışın temelde 4 ana ilkesi vardır:
-Kamu yönetiminin yapısı ile ilgilidir ve büyük ölçüde
Weberyan bürokrasi modeline göre şekillenmektedir.
Rasyonellik ve merkezilik hakimdir.
-Devletin kamusal mal ve hizmetlerin üretim ve
dağıtımında, kendi örgütleri (bürokrasisi) vasıtasıyla
doğrudan görev alması gerektiği inanışıdır.
-Siyaset ve yönetimin birbirinden ayrı olduğu
düşüncesidir. Bu ilke siyasi ve idari konuların birbirinden
ayrılacağı düşüncesine dayanır.
-Kamu yönetiminin yönetimin özel bir biçimi olduğu ve
özel sektör yönetiminden oldukça farklı olduğu
yönündedir.
• Yeni Kamu Yönetimi Anlayışı
Geleneksel Yönetim Anlayışı
Kamu yönetiminin niteliği, yapı ve fonksiyonlarının farklı
özellikleri nedeniyle profesyonel bir bürokrasi ve
çalışanların hayat boyu istihdamına göre düzenlenmesi
esas alınmıştır. Bu yönetim aygıtı, her siyasi iktidara eşit
olarak hizmet etmek gibi bir siyasi tarafsızlığa sahip olmak
durumundadır. Bu anlayışa göre biçimlenen kamu
yönetimi, «topluma» karşı doğrudan sorumluluğu veya
«piyasaya» karşı duyarlılığı olmayan, daha çok siyasilerin
ve bürokratların talimatlarına göre işleyen bir nitelik
gösterir.
kamu, gelirlerini büyük ölçüde vergiler yoluyla sağladığı
için, vergilerin yasalara göre toplanması, usulüne uygun
olarak harcanması, israf edilmemesi, yolsuzluk
yapılmaması gibi daha çok girdi ve süreç odaklı bir
denetim sistemine dayanır. Odaklanan temel konu,
sonuçlardan daha çok karar ve eylemlerde kurallara aykırı
yanlış bir iş yapmamaktır. Bu nedenle risk alma eğilimi
düşüktür.
• Yeni Kamu Yönetimi Anlayışı
Yeni Yönetim Anlayışı
980li yılların sonlarına doğru gelişmiş ülkelerde ve özellikle
Anglo-Sakson coğrafyada kamu sektörünün yönetiminde
yeni bir yaklaşım ortaya çıkmaya başlamıştır. Bu yaklaşım,
«işletmecilik», «yeni kamu işletmeciliği», «piyasa temelli
kamu yönetimi» veya «girişimci idare» gibi kavramlarla
ifade edilmektedir.
Ortaya Çıkış ve Gelişim
-Kamu sektörü ve yönetimi üzerinde yoğunlaşan eleştiriler
-Yeni sağ ve ekonomik teorideki değişiklikler
-Özel sektördeki gelişmeler
Yeni Yönetim Anlayışı
Keynezyen ekonomi politikaları, hükumetlerin ekonominin
yönetiminde ve sosyal politikalarda daha aktif rol almasını
gerektirmiştir. Bu politikalar, kapsamlı sağlık ve eğitim
programları, sosyal güvenlik harcamaları, yaşlılara,
ailelere, öğrencilere, çocuklara ve konuta yönelik sosyal
hizmetler, devletin yapı ve faaliyetlerini genişletmiş ve
refah devleti denilen bir olguyu ortaya çıkarmıştır.
970lerin ortasında meydana gelen petrol krizinin kamu
harcamaları ve küresel ekonomide meydana getirdiği
olumsuz etkiler, bütçe açıkları ve bunların kapatılması için
yapılan borçlanmalar, hükumetleri radikal önlemler
almaya zorlamıştır.
Gelinen noktada devletin ya ekonomik alandan çekilmesi,
mevcut kamu hizmetlerinin bir kısmından vaz geçmesi ya
da eğer bunlara devam edecekse bu sefer finansmanları
için zam yapması ve vergi oranlarının yükseltilmesi için
baskılar ortaya çıkmıştır.
Yeni Yönetim Anlayışı
970lerin sonunda ABD ve İngiltere’de ortaya çıkan devleti
küçültme ve yeniden yapılandırmayı temel alan
yönetimler, «yeni sağ» temelli politikaları hayata
geçirmişlerdir. Bu politikalar, devletin yapı ve işleyişinde
radikal değişim yaratmış ve refah devletinin sonunu
getirmiştir.
Yeni Kamu Yönetimi anlayışının temeli olan yeni sağ akım;
devletin küçültülmesi, piyasa mekanizmalarının tercih
edilmesi ve vergilerin düşürülmesinden, tv ve filmlerde
daha fazla sansüre, göç karşıtı kampanyalardan,
göçmenleri geri göndermeye kadar birçok farklı fikri ve
politikayı bünyesinde barındırır.
Bu akımın amacı, liberalizm ile düzeni, otorite ve disiplini
kaynaştırmaktır.
Yeni Yönetim Anlayışı
Yeni sağa göre toplumun düzen ve istikrarı için ortak
ahlaki değer ve standartların korunması gereklidir.
Kamusal ahlak alanında hoşgörülü tutum, etik normlar ve
birleştirici ahlaki standartlardan yoksun bir topluma
götürür. Ayrıca dışarıdan ve içeriden gelen tehditlere karşı
ulusal kimliğin güçlendirilmesinden, özelleştirme ve
deregülasyondan, yurttaş kimliğinin oluşturulmasından
yanadır ancak çok kültürlülüğe karşıdır.
Bu anlayışlarla siyasal iktidarların yetkilerinin
sınırlandırılması, devletin küçültülmesi ve piyasa
mekanizmasına dönülmesini (daha az devlet, daha çok
piyasa) önermişlerdir. Bu bakımdan yeni sağ düşünce ve
uygulamalar ile yeni kamu yönetimi anlayışı arasında güçlü
bir bağ bulunmaktadır.
Bu gelişim çizgisinde yeni kamu yönetimi anlayışı dinamik
bir olgu olarak küresel bir nitelik kazanmış ve iktidara
gelen partilerin ortak programı olmuştur.
Yeni Yönetim Anlayışı
Öte yandan kamudaki bu yeni akıma, özel sektörde
yaşanan hızlı değişimin de önemli etkisi olmuştur.
İşletmeler rekabet karşısında, merkezileşme eğilimlerini
azaltmış, hiyerarşik yapılarını gevşetmiş, dikkatlerini
kaliteye, yeniliğe ve müşterilerin talep ve beklentilerine
daha çok odaklamışlardır.
Bu olumlu gelişmeler, kamu yönetimi üzerindeki
eleştirileri arttırmış ve özel sektörün bu gibi ilke, değer ve
anlayışlarının kamu yönetiminde de uygulanabileceğine
dönük talepleri yoğunlaştırmıştır.
Böylece kamu yönetimi alanında işletmecilik yaklaşımı
ortaya çıkmış ve kamunun geleneksel örgüt yapısı ve
işleyişindeki verimsiz unsurlara dikkati çekerek, merkezi
eğilimin azaltılması (adem-i merkeziyet/desantralizasyon),
serbestleşme (deregülasyon), yetkilendirme (delegasyon)
gibi ilkeleri önermiştir.
Yeni Yönetim Anlayışı
Bu yaklaşımın temel varsayımları şunlardır:
-Yönetim idareden üstündür
-Özel kesim yönetimi kamu kesiminden üstündür.
-İyi yönetim, ekonomik ve sosyal sorunları çözmede tek
yoldur.
-Yönetimin kendine özgü bir bilgi sistematiği vardır ve bu
evrenseldir. Dolayısıyla kamu yönetimi de dahil her yerde
uygulanabilir.
Diğer taraftan küreselleşme ve gelişen iletişim
teknolojileri, daha hızlı ve topluma karşı daha fazla
sorumluluk bilinciyle işleyen bir kamu yönetimi anlayışını
zorlamıştır. Yurttaşların kendilerine sunulan kamu
hizmetleri konusunda bilinçleri artmış ve yönetimden
artan oranda verimlilik, etkinlik ve kalite konularında
taleplerde bulunmaya başlamışlardır.
Yeni Yönetim Anlayışı
Bu anlayışın gelişimi temel olarak üç aşamada ele
alınabilir.
-79-80ler ortasına kadar süren, yasal-yapısal
sertleşme
-85’ten itibaren gelişen özelleştirme eğilimleri
-90’lı yıllardan itibaren kamu hizmetlerinde kalite,
vatandaş odaklılık, yönetişim, katılım, hesap
verebilirlik, saydamlık, performansa dayalı
yönetim ve etik gibi ilke ve değerlere önem veren
politikaların ortaya çıkması
Yeni Yönetim Anlayışı
Temel Özellikler
-Kamu sektörü yöneticilerinde geniş yönetme
serbestliği tanınması
-Performans ölçümü yapılması
-Sonuçlara, prosedürlerden daha çok önem verilmesi
-Kaynakların kullanımında disiplin ve tutumluluk
-Kamu sektöründe rekabetin arttırılması
-Büyük yapılı örgütlerin, optimal büyüklükte yeni
yapılara dönüştürülmesi
-Kamuda özel sektör yönetim tekniklerinin
uygulanması
-Hiyerarşik ilişkileri yerine, sözleşme veya benzeri
ilişkilerin geliştirilmesi
-Kamu ve özel sektör ortaklığına dayalı melez
örgütlerin geliştirilmesi
Yeni Yönetim Anlayışı
Genel olarak bu özellikler dört grupta toplanabilir:
-Bürokratik örgütlenmeden uzaklaşılmalıdır.
-Devletin faaliyet alanı daraltılmalıdır.
-Kamu yönetimi sadece siyasi otoriteye değil,
halka karşı da sorumlu olmalıdır.
-İşletme yönetimi ilke ve yöntemleri kamu
yönetiminde uygulanmalıdır.
Yeni Yönetim Anlayışı
Devletin Ödevleri
-Devlet, özel sektördeki rekabeti geliştirmelidir.
Kamuda da rekabetin geliştirilmesi
-Bürokratik denetim, topluma aktarılarak
yurttaşlar yetkilendirilmelidir.
-Kurum performansları, dikkatler girdilerden
çıktılara yönlendirilmek suretiyle ölçülmelidir.
-Kamu kurumları, hedefler ve misyonlar
doğrultusunda idare edilmelidir. Kural ve
düzenlemeler bir yana bırakılmalıdır.
-Kamu kurumları çevrelerini müşteriler olarak
tanımlamalı ve onlara seçenekler sunabilmelidir.
Yeni Yönetim Anlayışı
Devletin Ödevleri
-Kamu kurumları problemleri ortaya çıkmadan önce
önlemelidir.
-Kamu kurumları enerjilerini öncelikle gelirlerin
arttırılması bağlamında kullanmalıdır.
-Katılmalı yönetim tesis edilmeli ve desantralizasyona
gidilmelidir.
-Bürokratik mekanizmalar yerine, piyasa
mekanizmaları tercih edilmelidir.
-Devlet salt kamu hizmetlerinin hazırlanıp
sunulmasına değil, aynı zamanda toplumsal sorunları
çözmek için kamu, özel ve gönüllü sektörler arasında
kaynaştırıcı olmalıdır.
-Kamu yöneticileri kaynak tüketen değil, kaynak
üreten girişimci ruha sahip olmalıdır.
Yeni Yönetim Anlayışı ve Geleneksel Anlayış Karşılaştırma
YAPI
GELENEKSEL
-Katı örgüt yapısı
-Merkeziyetçi
-Katı hiyerarşi
-Geniş merkez
-Hizmet devleti
-Büyük ölçekli yapı
-Bürokrasi yönelimli
-İdare
-Örgüt merkezli
-Kurallara bağlı yakın kontrol
-Sevk ve idare
-Sabit ücret
-Bürokrat tipi yönetici
-Az yetkili yönetici
-Gizlilik
-Hizmetlerde nicelik
-Üst yöneticiye bağlı
ROLLER,
değerlendirme
İLKELER,
-Kapalı haberleşme kanalları
POLİTİKALAR
-Yetkiyi toplayan
-Risk almaya gönülsüz
-Kuralcı ve kırtasiyeci
-Girdi ve süreç odaklı
-Birey yönelimli
YENİ
-Esnek örgüt yapısı
-Adem-i merkeziyetçi
-Yumuşak hiyerarşi
-Dar merkez-geniş
çevre
-Minimal devlet
-Küçük ölçekli yapı
-Piyasa yönelimli
-Yönetim (işletme)
-Müşteri-vatandaş
merkezli
-Performans hedefli
-Yönetişim
-Performansa bağlı
ücret
-Girişimci yönetici
-Yetkilendirilmiş
yönetici
-Şeffaflık
-Hizmetlerde kalite
-Çok yönlü
değerlendirme
-Açık haberleşme
kanalları
-Yetkiyi paylaşan
-Risk almakta istekli
-Vizyon sahibi ve
esnek
-Çıktı ve sonuç odaklı
-Ekip yönelimli
Yeni Yönetim Anlayışı
Dayandığı İlkeler
-Kamu çalışanının görevi, toplumu yönetmek değil
ona hizmet etmektir.
-Kamu yararı, ürün değil amaçtır.
-Kamu görevlisi, stratejik düşünür ama demokratik
biçimde hareket eder.
-Kamu görevlisi, müşteriye değil ama bu anlayışla
yurttaşlara hizmet eder.
-Sadece üretkenliğe ve verimliliğe değil, insana değer
verilmelidir.
-Hesap verebilirlik ciddiyeti taşınmalıdır.
-Kamu hizmeti, girişimcilikten daha önemlidir.
Yeni Yönetim Anlayışı
Yönetişim (Governance)
İlk defa DB 1989 tarihli raporunda kullanılmış bir
kavramdır. Son otuz yıl içinde popüler olmuştur.
«Toplum-devlet ilişkilerinde karşılıklı etkileşime dayalı
yeni bir yönetim tarzını ifade eder.»
Daha geniş olarak kamu yönetimi, özel sektör ve sivil
toplum kuruluşlarını içine alan kompleks bir sistem ve
bunların kendi aralarındaki ilişkiler ağı ve karşılıklı
etkileşimlerini ve kamu yönetimi dışındaki alternatif
sivil birlik veya birimlerin de yönetsel süreçlere dahil
edilmesini ifade etmek için kullanılır.
Toplumun idare edilmesi konusunda, sorumluluk
dengesinin devletten sivil topluma doğru kaymakta
olduğunu gösterir.
Yeni Yönetim Anlayışı
Kamu yönetimini, devletin ve siyasal iktidarın
faaliyetleri ile sınırlandırmamakta, bunlarla birlikte özel
sektör ve sivil toplum örgütlerini de yönetimin
vazgeçilmez aktörleri olarak kabul etmektedir.
Yönetişim, kamu hizmetlerinin piyasalaşmasına
odaklanan dar bakış açısından yönetimleri uzaklaştıran;
kamu, özel sektör ve gönüllü kuruluşlar arasında işbirliği
ve ortaklığı esas alan birlikte yönetim anlayışının
ürünüdür.
Yönetişim, yurttaşların siyasal ve yönetsel olmak üzere
iki tür katılıma olanak verir.
Katılımcı anlayış;
-Bireyler kamu politikası oluşturulması sürecine
katılmakla o politikayı sahiplenir.
-Farklı düşünce ve kesimlerden katılımın olması
politikanın kalitesini arttırır.
-Demokratik eğitim sürecine hizmet eder.
-Kararları, meşru ve güçlü kılar.
Download